KISA ÜRÜN BİLGİSİ
1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
TRİMOKS FORT 800 mg/160 mg tablet
2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM
Her tablet:
Etkin madde:
800 mg 160 mg
6.1' e bakınız.
Sülfametoksazol (SMZ)
Trimetoprim (TMP)
Yardımcı madde(ler):
Yardımcı maddeler listesi için
3. FARMASÖTİK FORM
Tablet
Beyaz renkte, hafif bombeli, bir yüzünde 'Trimoks Fort' yazılı, diğer yüzünde kırılma çizgisi bulunan, oval tablet.
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1. Terapötik endikasyonlar
TRİMOKS FORT, duyarlı organizmaların neden olduğu aşağıdaki enfeksiyonların tedavisi için endikedir (bkz. bölüm 5.1).
•
Pneumocystis jiroveci (P.carinii)
pnömonitisin önlenmesi ve tedavisi
• Toksoplazmozisin profilaksisi ve tedavisi
• Nokardiozisin tedavisi
TRİMOKS FORT'a karşı bakteriyel duyarlılık bulgusu varsa ve TRİMOKS FORT içinde bulunan antibiyotik kombinasyonunun tek bir antibiyotiğe tercih edilmesi için iyi bir nedenvarsa, şu enfeksiyonlar TRİMOKS FORT ile tedavi edilebilir:
• Akut komplikasyonsuz üriner sistem enfeksiyonu
• Akut otitis media
• Kronik bronşitin akut alevlenmesi
• Antibakteriyel ajanların uygun kullanımı ile ilgili resmi kılavuzlar göz önüne alınmalıdır.
4.2. Pozoloji ve uygulama şekliPozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:
Akut enfeksiyonlar için standart doz önerileriErişkinler ve 12 yaşın üzerindeki çocuklar:
Tabletler 12 saatte bir 1 tablet
Bu doz, 24 saatte vücut ağırlığı kilogramı başına 6 mg trimetoprim ve 30 mg sülfametoksazole
1
denktir.
Tedaviye hasta iki gün süre ile semptomsuz kalana kadar devam edilmelidir; hastaların çoğunda en az 5 gün süreyle tedavi gerekli olacaktır. 7 günlük tedaviden sonra klinik iyileşmegörülmezse, hasta tekrar değerlendirilmelidir.
Akut komplikasyonsuz alt üriner sistem enfeksiyonları için standart doza alternatif olarak 1-3 gün süreyle kısa süreli tedavinin etkili olduğu gösterilmiştir.
Uygulama şekli:
Ağızdan alınır.
Gastrointestinal rahatsızlığı en aza indirmek için TRİMOKS FORT'u bir miktar yiyecek veya içecek ile almak tercih edilebilir.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler Karaciğer yetmezliği:
Karaciğer fonksiyonu bozuk olan hastalarda dozla ilişkili veri yoktur. Karaciğerde belirgin parenkimal hasarı olan hastalarda kontrendikedir.
Böbrek yetmezliği:
Erişkinler ve 12 yaşın üzerindeki çocuklar (12 yaşından küçük çocuklar için bilgi yoktur):
Kreatinin klerensi (ml/dk)
|
Önerilen doz
|
>30
|
Standart doz
|
15 - 30
|
Standart dozun yarısı
|
<15
|
Önerilmez
|
TRİMOKS FORT verildikten 12 saat sonra elde edilen örneklerde 2 ila 3 gün aralıklarla sülfametoksazolün plazma konsantrasyonunun ölçülmesi önerilir. Toplam sülfametoksazolkonsantrasyonu 150 mikrogram/ml'i aşarsa, değer 120 mikrogram/ml'nin altına düşene kadartedavi kesilmelidir.
Pneumocystis jiroveci (P.carinii) pnömonisi:
Tedavi:5 mikrogram/ml veya daha yüksek
olmasıdır (1 saatlikintravenöz TRİMOKS FORT infüzyonu alan hastalarda doğrulanmıştır) (Bkz. 4.8 İstenmeyenEtkiler).
Önleme:
Erişkinler:
Aşağıdaki doz programı kullanılabilir:
Haftada 7 gün günde 160 mg trimetoprim/800 mg sülfametoksazol Haftada üç kere gün aşırı 160 mg trimetoprim/800 mg sülfametoksazol
Haftada üç kere gün aşırı iki doza bölünmüş olarak günde 320 mg trimetoprim/1600 mg sülfametoksazol.
Pediyatrik popülasyon:
Risk söz konusu olan dönem boyunca aşağıdaki doz programları kullanılabilir (bkz. Bölüm 4.2 1 alt bölüm akut enfeksiyonlar için standart doz önerileri):
- Haftada yedi gün ikiye bölünmüş olarak standart doz
- Haftada üç kere gün aşırı olarak ikiye bölünmüş standart doz
- Haftada üç kere ardışık günlerde ikiye bölünmüş standart doz
- Haftada üç kere ardışık günlerde tek doz olarak standart doz
Bir tedavi gününde verilen günlük doz yaklaşık olarak 150 mg trimetoprim/m1/gün ve 750 mg sülfametoksazol/m1/gün'e denktir. Toplam günlük doz 320 mg trimetoprim ve 1600 mgsülfametoksazolü geçmemelidir.
Nokardiozis:
En uygun dozla ilgili olarak bir fikir birliği yoktur. Günde 6-8 tablet (bir tablet 400 mg sülfametoksazol ve 80 mg trimetoprim içermektedir) şeklinde erişkin dozları 3 aya kadarkullanılmıştır.
Toksaplazmozis:Pneumocystis jiroveciPediyatrik popülasyon:
12 yaş altı çocuklarda uygun farmasötik form (süspansiyon) kullanılabilir.
Geriyatrik popülasyon:
Aksi belirtilmediği sürece standart doz uygulanır (bkz. Bölüm 4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri).
4.3. Kontrendikasyonlar
TRİMOKS FORT, sülfonamidlere, trimetoprime, ko-trimoksazole veya TRİMOKS FORT'un içindeki yardımcı maddelerden herhangi birisine karşı aşırı duyarlılık öyküsü olan hastalaraverilmemelidir.
Karaciğerde belirgin parenkimal hasarı olan hastalarda kontrendikedir.
Plazma konsantrasyonunun tekrarlanan ölçümlerinin yapılamadığı ciddi böbrek yetmezliği olan hastalarda kontrendikedir.
Sülfametoksazol ve/veya trimetopim kullanımı ile ilaçla indüklenen immün trombositopeni hikayesi olan hastalarda kontrendikedir.
4 haftalık ve daha büyük olan bebeklerde PCP tedavi/profilaksisi hariç olmak üzere TRİMOKS FORT prematüre bebeklere uygulanmamalıdır ve miyadında doğan bebeklereise yaşamın ilk 6 ayı içinde uygulanmamalıdır.
Akut porfiria hastalarına TRİMOKS FORT uygulanmamalıdır.
4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Çok nadir olmasına rağmen, Stevens-Johnson sendromu, Lyell sendromu (toksik epidermal nekroliz), fulminan hepatik nekroz, agranülositoz, aplastik anemi, diğer kan diskrazileri vesolunum yollarında aşırı duyarlılık gibi şiddetli reaksiyonlara bağlı olarak ölümler olmuştur. 2
TRİMOKS FORT kullanımı ile yaşamı tehdit eden deri reaksiyonları Stevens-Johnson sendromu (SJS) ve toksik epidermal nekroliz (TEN) bildirilmiştir. Hastalara derireaksiyonlarının belirti ve semptomları anlatılarak yakından izlenmesi önerilmelidir. SJS ya daTEN için en yüksek risk tedavinin ilk haftalarında ortaya çıkmaktadır.
SJS ya da TEN semptom ya da belirtileri (örn. blister ve mukoza lezyonları ile birlikte progresif deri döküntüsü) ortaya çıktığında TRİMOKS FORT tedavisi kesilmelidir (Bkz. Bölüm 4.8İstenmeyen etkiler).
SJS ve TEN tedavisinde en iyi sonuçlar erken tanı ve şüpheli ilacın hemen kesilmesi ile alınmaktadır. Tedavinin erken kesilmesi daha iyi prognoz ile ilişkilidir. TRİMOKS FORTkullanan hastada SJS ya da TEN gelişirse hasta bir daha TRİMOKS FORT kullanmamalıdır.
Yaşlı hastaların tedavisi sırasında özellikle dikkatli olunması her zaman tavsiye edilir, çünkü bu hastalar grup olarak advers reaksiyonlar açısından daha duyarlıdır ve özellikle komplikasyonoluşturan durumlar varsa (bozuk karaciğer ve/veya böbrek fonksiyonu ve/veya diğer ilaçların eşzamanlı kullanılması) ciddi etkilerin ortaya çıkma olasılığı daha yüksektir.
Bilinen böbrek yetmezliği olan hastalarda özel önlemler alınmalıdır (bkz. Bölüm 4.2).
Yeterli idrar çıkışı her zaman korunmalıdır. Tedavi edilen hastaların soğutulmuş idrarlarında sülfonamid kristalleri görülmüş olmasına rağmen, in
vivo
kristalüri bulgusu nadirdir. Beslenmebozukluğu olan hastalarda risk daha yüksek olabilir.
TRİMOKS FORT uzun süre verildiğinde veya folat eksikliği olan hastalara verildiğinde ya da yaşlılara verildiğinde, düzenli aylık kan sayımı yapılması önerilir, çünkü mevcut folateksikliğine bağlı olarak hematolojik laboratuar göstergelerinde asemptomatik değişiklik olasılığıvardır. Bu değişiklikler, folinik asit (5-10 mg/gün) uygulanması ile antibakteriyel aktiviteyeengel olmaksızın geri döndürülebilir (bkz. Bölüm 4.5).
Glikoz-6-fosfat dehidrojenaz (G-6-PD) eksikliği olan hastalarda hemoliz olabilir.
Ciddi alerji veya bronşiyal astımı olan hastalarda, TRİMOKS FORT dikkatli bir şekilde verilmelidir.
TRİMOKS FORT, A grubu beta-hemolitik streptokoklara bağlı streptokokkal farenjit tedavisinde kullanılmamalıdır; bu organizmaların orofarenksten eradikasyonunda, penisilinegöre daha az etkilidir.
Trimetoprimin, fenilalanin metabolizmasını bozduğu bildirilmiştir, ama uygun diyet kısıtlaması yapan fenilketonürik hastalarda bunun önemi yoktur.
Akut porfiri riskinden şüphe edilen veya akut porfiri olduğu bilinen hastalara TRİMOKS FORT verilmesindenkaçınılmalıdır. Hem trimetoprim, hem de sülfonamidler (özellikle
sülfametoksazol olmasa da), porfirinin klinik alevlenmesi ile ilişkili bulunmuştur.
Hiperkalemi ve hiponatremi riski olan hastalarda serum potasyum düzeyinin yakın olarak takibi gereklidir.
Diğer olası nedenler hariç tutulduğunda TRİMOKS FORT metabolik asidoz ile ilişkili olmuştur.
4
Metabolik asidoz şüphesi bulunduğunda yakın gözlem önerilir.
Dikkatli gözlem yapılmaksızın TRİMOKS FORT, ciddi hematolojik bozukluğu olan hastalara verilmemelidir (bkz. 4.8 İstenmeyen etkiler). TRİMOKS FORT, sitotoksik tedavi görenhastalara, kemik iliği veya periferik kan üzerinde ilave etki olmaksızın veya çok az etki ileuygulanmıştır.
TRİMOKS FORT içindeki antibiyotik kombinasyonu, sadece, doktorun değerlendirmesine göre tedavinin, olası risklere ağır bastığı durumlarda kullanılmalıdır; etkili tek bir antibakteriyelajanın kullanılması dikkate alınmalıdır.
Sülfametoksazol/trimetoprim ile indüklenen trombositopeni, immün aracılı bir hastalık olabilir. Ölümcül veya hayati tehlikesi olan şiddetli trombositopeni vakaları bildirilmiştir.Trombositopeni, sülfametoksazol/trimetoprim ile tedavinin durdurulması sonrası genellikle birhafta içerisinde düzelir.
4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Trimetoprim, alkalen pikrat reaksiyonu kullanıldığı zaman serum/plazma kreatinin değerinin yanlış hesaplamasına neden olabilir. Bunun sonucunda serum/plazma kreatinin düzeyi gerçekteolduğundan %10 daha yüksek bulunabilir. Kreatinin klerensi düşer: kreatinin renal tübülersekresyonu, %23'ten %9'a düşerken, glomerüler filtrasyon değişmeden kalır.
Bazı durumlarda, zidovudin ile eş zamanlı tedavi, ko-trimoksazole karşı hematolojik advers reaksiyon gelişme riskini artırabilir. Eş zamanlı tedavi gerekli ise, hematolojik parametrelerintakip edilmesi göz önüne alınmalıdır.
Böbrek transplantasyonunu takiben ko-trimoksazol ve siklosporin ile eş zamanlı olarak tedavi edilen hastalarda, böbrek fonksiyonunda reversibl bozulma gözlenmiştir.
Rifampisin ve TRİMOKS FORT'un birlikte kullanılması, bir haftalık bir dönemden sonra trimetoprimin plazma yarı-ömründe kısalma ile sonuçlanır. Bunun klinik önemi olmadığıdüşünülmektedir.
Trimetoprim, fizyolojik pH'da katyon oluşturan ve kısmen aktif renal sekresyonla atılan (prokainamid, amantadin) ilaçlarla birlikte kullanıldığında, bu sürecin kompetetif inhibisyonuolasılığı söz konusudur ve bu durum, ilaçlardan birisinin veya her ikisinin birden plazmakonsantrasyonunun artmasına yol açar.
Eş zamanlı olarak diüretik (esas olarak tiazidler) kullanan yaşlı hastalarda, purpura ile birlikte olan veya olmayan trombositopeni riskinde artış görülmektedir.
Bazı bildirimlere göre eş zamanlı olarak ko-trimoksazol reçete edildiğinde, haftada 25 mg'dan fazla primetamin alan hastalarda megaloblastik anemi gelişebilir.
Ko-trimoksazol'ün varfarinin antikoagülan etkisini, bunun metabolizmasını stereo-selektif olarak inhibe ederek potansiyalize ettiği gösterilmiştir. Sülfametoksazol,
in vitro
olarak varfariniplazma- albümin protein bağlayıcı bölgelerden ayırabilir. TRİMOKS FORT tedavisi esnasındaantikoagülan tedavinin dikkatli bir şekilde kontrol edilmesi tavsiye edilir.
Ko-trimoksazol fenitoinin yarı-ömrünü uzatır ve eş zamanlı olarak uygulanırsa, aşırı fenitoin
5
etkisi ile sonuçlanabilir. Hastanın durumunun ve serum fenitoin düzeylerinin yakından takibi tavsiye edilir.
Trimetoprim ile digoksinin eş zamanlı kullanılmasının, yaşlı hastaların bir bölümünde plazma digoksin düzeylerini yükselttiği gösterilmiştir.
Ko-trimoksazol metotreksatın serbest plazma düzeylerini yükseltebilir. TRİMOKS FORT, metotreksat gibi diğer anti-folat ilaçları alan hastalarda uygun tedavi olarak kabul edilirse, folatdesteği verilmesi düşünülmelidir (bkz. Bölüm 4.4).
Testte,
Lactobacillus casefnin
dihidrofolat redüktazı kullanıldığı zaman trimetoprim, serum metotreksat düzeyi testlerine engel olur. Metotreksat radyoimmünassay ile ölçüldüğündeengelleme söz konusu değildir.
Trimetroprim/sülfametoksazol 160 mg/800 mg (ko-trimoksazol) uygulanması, trimetoprim öğesine bağlı olarak lamivudin maruziyetinde
%
40 artışa neden olur. Lamivudinin trimetroprimveya sülfametoksazol farmakokinetiği üzerinde etkisi yoktur.
Sülfonilüre hipoglisemik ajanlarla etkileşim nadir olmakla birlikte, potansiyalizasyon bildirilmiştir.
Hiperkalemiye neden olabilen diğer ilaçları alan hastalarda dikkatli olmak gereklidir.
Trimetoprim repaglinid maruziyetini arttırabilir ve hipoglisemiye neden olabilir.
Folinik asit takviyelerinin trimetoprim-sülfametoksazolün antimikrobiyal etkinliğini değiştirdiği gösterilmiştir.
Pneumocystis jiroveci
pnömonisinin profilaksisi ve tedavisinde bu durumgözlenmiştir.
Antibiyotik ile tedavi sırasında kontrasepsiyon başarısızlıkları bildirilmiştir. Etki mekanizması tam olarak aydınlatılmamıştır. Antibiyotik ile tedavi edilen kadınlar, oral kontraseptiflere ekolarak geçici bir bariyer metodu kullanmalı veya başka bir kontrasepsiyon yöntemi seçmelidir.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler
Herhangi bir etkileşim çalışması yapılmamıştır.
Pediyatrik popülasyon
Çocuklarda herhangi bir etkileşim çalışması yapılmamıştır.
4.6. Gebelik ve laktasyonGenel TavsiyeGebelik kategorisi: CÇocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
TRİMOKS FORT verildiği zaman neonatal hiperbilirübinemi ortaya çıkması, alevlenmesi riski veya teorik olarak kernikterus riski nedeniyle çocuk doğurma potansiyeli olan kadınlaruygun kontrasepsiyon yöntemlerini kullanmalıdır.
Antibiyotik ile tedavi sırasında kontrasepsiyon başarısızlıkları bildirilmiştir. Etki mekanizması tam olarak aydınlatılmamıştır. Antibiyotik ile tedavi edilen kadınlar, oral kontraseptiflere ekolarak geçici bir bariyer metodu kullanmalı veya başka bir kontrasepsiyon yöntemi seçmelidir.
6
Gebelik dönemi
TRİMOKS FORT'un gebe kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri mevcut değildir.
Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik ve/veya embriyonal/ fetal gelişim/ doğum /doğum sonrası gelişim üzerindeki etkiler bakımından yetersizdir (bkz. Bölüm 5.3). İnsanlarayönelik potansiyel risk bilinmemektedir.
TRİMOKS FORT plasentadan geçer ve gebe kadınlarda TRİMOKS FORT kullanımı konusunda yeterli veri yoktur. Vaka-kontrol çalışmaları, folat antagonistlerine maruziyet ile insanda doğumdefektleri arasında bir ilişki olabileceğini göstermiştir.
Trimetoprim, bir folat antagonistidir ve hayvan çalışmalarında her iki ajanın folat bozukluklarına neden olduğu gösterilmiştir (bkz. 5.3 Klinik Öncesi Güvenlilik Verileri).
TRİMOKS FORT, açık olarak gerekli olmadığı sürece özellikle birinci trimestrda olmak üzere gebelikte kullanılmamalıdır. Gebelikte TRİMOKS FORT kullanılacaksa, folat ilavesi göz önünealınmalıdır.
Sülfametoksazol, plazma albüminine bağlanmak için bilirubin ile yarışır. Yenidoğanda birkaç gün süre ile anlamlı maternal kaynaklı ilaç düzeyleri devam ettiği için anneye doğuma yakınTRİMOKS FORT verildiği zaman neonatal hiperbilirübinemi ortaya çıkması veya alevlenmesiriski olabilir (teorik olarak kernikterus riski ile birlikte). Bu teorik risk, preterm olan ve glukoz-6- fosfat dehidrojenaz eksikliği olan bebekler gibi hiperbilirübinemi riski yüksek olan bebeklerdeözellikle önemlidir.
Laktasyon dönemi
TRİMOKS FORT'un öğeleri (trimetoprim ve sülfametoksazol) anne sütüne geçer. Anne veya bebeğin hiperbilirübinemisinin olduğu veya hiperbilirübinemi geliştirme riskinin bulunduğugebeliğin geç döneminde ve süt veren annelerde TRİMOKS FORT uygulamasındankaçınılmalıdır. Ayrıca, küçük bebeklerde hiperbilirübinemi predispozisyonu göz önünealınarak sekiz haftadan daha küçük bebeklerde, TRİMOKS FORT uygulamasındankaçınılmalıdır.
Üreme yeteneği/Fertilite
İnsanlara yönelik potansiyel riski için veri bulunmamaktadır. Hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalar üreme toksisitesinin bulunduğunu göstermiştir (bkz. Bölüm 5.3).
4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
TRİMOKS FORT'un araç ve makine kullanımı üzerindeki etkisini araştıran çalışma yürütülmemi ştir. Bu aktiviteler üzerinde olumsuz etki, ilacın farmakolojisinden öngörülemez.Yine de, hastaların araç kullanma becerisi göz önüne alınırken, hastanın klinik durumu veTRİMOKS FORT'un advers olay profili akılda tutulmalıdır.
4.8. İstenmeyen etkiler
Aşağıdaki advers olaylarla ilişkili sıklık kategorileri tahmini hesaplamalardır. Çoğu olay için insidansı hesaplamak üzere uygun veri mevcut değildir. Ayrıca, advers olaylar, endikasyonabağlı olarak insidansta farklılık gösterebilir.
Çok yaygından seyreğe kadar değişen advers olayların sıklığını saptamak üzere geniş klinik
7
çalışmalarının verileri kullanılmıştır. Çok nadir advers olaylar, primer olarak pazarlama sonrası deneyimlerden elde edilen verilerden saptanmış olup, bu nedenle “gerçek” bir sıklıktan ziyadebildirim oranını yansıtır.
Klinik çalışmalarda rapor edilen istenmeyen etkilerin sıklık sıralaması aşağıdaki gibidir:
Çok yaygın (>1/10); Yaygın (>1/100 ila <1/10); Yaygın Olmayan (>1/1000 ila <1/100); Seyrek (>1/10000 ila <1/1000); Çok seyrek (<1/10000), bilinmiyor (eldeki verilerdenhareketle tahmin edilemiyor)
Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar
Yaygın: Monilial çoğalma
Kan ve lenf sistemi hastalıkları
Çok seyrek: Belli duyarlı G-6-PD eksikliği olan hastalarda, lökopeni, nötropeni, trombositopeni, agranülositoz, megaloblastik anemi, aplastik anemi, hemolitik anemi, methemoglobinemi,eozinofili, purpura, hemoliz
Hematolojik değişikliklerin çoğu hafiftir ve tedavi kesildiğinde tersine çevrilebilir. Özellikle yaşlılarda, karaciğer veya böbrek fonksiyonu bozuk olanlarda veya folat durumu zayıf olanhastalarda, izole vakalarda şiddetli olabilse dahi, değişikliklerin çoğu klinik semptomlara nedenolmaz. Risk taşıyan hastalarda ölümler kaydedilmiştir ve riskli hastalar dikkatli bir şekildegözlemlenmelidir (bkz. 4.3 Kontrendikasyonlar)
Bağışıklık sistemi hastalıkları
Çok seyrek: Serum hastalığı, anafilaksi, alerjik miyokardit, anjiyoödem, ilaç ateşi, Henoch-Schönlein purpurasına benzeyen alerjik vaskülit, periareteritis nodoza, sistemik lupus eritematozus
Metabolizma ve beslenme hastalıkları
Çok yaygın: Hiperkalemi
Çok seyrek: Hipoglisemi, hiponatremi, , iştah azalması, metabolik asidoz, renal tübüler asidoz
Ko-trimoksazol yaşlı hastalarda kullanıldığında veya yüksek doz ko-trimoksazol alan hastalarda, bu hastalar, hiperkalemi ve hiponatremiye daha duyarlı olabilecekleri için yakın gözetimönerilir.
Psikiyatrik hastalıklar
Çok seyrek: Depresyon, halüsinasyonlar
Sinir sistemi hastalıkları
Yaygın: Baş ağrısı
Çok seyrek: Aseptik menenjit, konvülsiyonlar, periferik nörit, ataksi, vertigo, tinnitus, baş dönmesi
İlaç kesildiği zaman aseptik menenjit hızla geri dönmüştür, ama ko-trimoksazol veya tek başına trimetroprime tekrar maruziyet olduğunda bir dizi vakada tekrar ortaya çıkmıştır.
8
Göz hastalıkları
Çok seyrek: Üveit
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar
Çok seyrek: Öksürük, nefes darlığı, pulmoner infiltrasyonlar
Öksürük, nefes darlığı ve pulmoner infiltrasyonlar, çok seyrek olsa da fatal olan respiratuvar aşırı duyarlılığın erken göstergeleri olabilir.
Gastrointestinal hastalıklar
Yaygın: Bulantı, diyare Seyrek: Kusma
Çok seyrek: Glossit, stomatit, psödomembranöz kolit, pankreatit
Hepato-bilier hastalıklar
Çok seyrek: Serum transaminazlarda yükselme, bilirubin düzeylerinde yükselme, kolestatik sarılık, hepatik nekroz
Kolestatik sarılık ve hepatik nekroz ölümcül olabilir.
Deri ve deri altı doku hastalıkları
Yaygın: Cilt döküntüleri
Çok seyrek: Fotosensitivite, eksfoliatif dermatit, sabit ilaç erüpsiyonu, eritema multiforme, şiddetli deri advers reaksiyonları (SCAR): Stevens-Johnson sendromu (SJS), Lyell sendromu(toksik epidermal nekroliz-TEN) raporlanmıştır (bkz. Bölüm 4.4 Özel kullanım uyarıları veönlemleri)
Kas-iskelet bozuklukları, bağ doku ve kemik hastalıkları
Çok seyrek: Artralji, miyalji
Böbrek ve idrar yolu hastalıkları
Çok seyrek: Böbrek fonksiyonunda bozukluk (bazen böbrek yetmezliği olarak bildirilir), intersitisyel nefrit
Pneumocystis jiroveci (P.carinii) pnömonisi (PCP) tedavisi ile ilişkili etkiler
Çok seyrek: Ciddi aşırı duyarlılık reaksiyonları, döküntü, ateş, nötropeni, trombositopeni, yüksek karaciğer enzimleri, hiperkalemi, hiponatremi, rabdomiyoliz
PCP tedavisinde kullanılan yüksek dozlarda, tedavinin kesilmesine neden olan ciddi aşırı duyarlılık reaksiyonları bildirilmiştir.Ko-trimoksazole tekrar maruziyet olduğunda PCP
hastalarında ciddi aşırı duyarlılık reaksiyonları bildirilmiştir (bazen birkaç günlük bir doz aralığından sonra). PCP tedavisi veya profilaksisi için sülfametoksazol ve trimetoprimkombinasyonu kullanan HIV poziitif hastalarında rabdomiyoliz bildirilmiştir.
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesineolanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu TürkiyeFarmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr; e-posta:[email protected]; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99).
9
4.9. Doz aşımı ve tedavisi
Bulantı, kusma, baş dönmesi ve konfüzyon, aşırı dozun olası belirti ve bulgularıdır. Akut trimetoprim aşırı dozunda kemik iliği depresyonu bildirilmiştir.
Kusma olmamışsa, kusmanın uyarılması istenebilir. Mide lavajı yararlı olabilir, ancak
gastrointestinal sistemden emilim normalde çok hızlıdır ve yaklaşık olarak iki saat içinde tamamlanır. Çok fazla aşırı doz alındığında durum böyle olmayabilir. Böbrek fonksiyonunundurumuna bağlı olarak, idrar çıkışı azsa, sıvı uygulaması önerilir.
Hem trimetoprim, hem de aktif sülfametoksazol, hemodiyaliz ile orta derecede diyaliz edilebilirdir. Peritonal diyaliz etkili değildir.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLERİ5.1 Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup:
Sülfonamidler ve trimetoprim kombinasyonları (türevler dâhil olmak üzere)
ATC kodu:Etki mekanizması:
TRİMOKS FORT, iki aktif maddeden (sülfametoksazol ve trimetoprim) oluşan antibakteriyel bir ilaçtır. Sülfametoksazol, dihidropteroat sentetaz enziminin kompetetif bir inhibitörüdür.Sülfametoksazol, dihidrofolat sentezinde para-aminobenzoik asidin (PABA) bakteriyel hücretarafından kullanılmasını kompetetif olarak inhibe eder ve sonuçta bakteriyostaz oluşur.Trimetroprim, bakteriyel dihidrofolat redüktaza (DHFR) bağlanır, bunu reversibl olarak inhibeeder ve tetrahidrofolat üretimini bloke eder. Koşullara bağlı olarak etki bakterisit olabilir. Buşekilde, trimetoprim ve sülfametoksazol, pürinlerin biyosentezinde iki ardışık adımı bloke ederve bu nedenle birçok bakteri için gerekli olan nükleik asitleri bloke eder. Bu etki, iki ajanarasında
in vitro
olarak aktivitenin belirgin olarak potansiyalizasyonuna neden olur.
Direnç mekanizmaları:
In vitro çalışmalar, bakteriyel direncin, sülfametoksazol ve trimetoprim kombinasyonunda, daha yavaş gelişebileceğini göstermiştir (tek başına sülfametoksazol veya tek başına trimetoprim ilekarşılaştırıldığında).
Sülfametoksazole karşı direnç, farklı mekanizmalarla oluşabilir. Bakteriyel mutasyonlar, PABA konsantrasyonunda artışa neden olur, böylece sülfametoksazol ile yarışır ve böylecedihidropteroat sentetaz enzimi üzerinde inhibitör etkide azalmaya neden olur. Diğer bir dirençmekanizması, plazmide bağımlıdır ve değişmiş bir dihidropteroat sentetaz enzimi üretilmesindenkaynaklanır. Bu değişmiş enzim, vahşi tip enzimle karşılaştırıldığında sülfametoksazole karşıafinitesi düşüktür.
Trimetoprime karşı direnç, plazmid bağımlı bir mutasyon vasıtası ile gerçekleşir. Bu mutasyon, vahşi tip enzimle karşılaştırıldığında trimetropime karşı daha düşük bir afiniteye sahip olanfarklı bir dihidrofolat redüktaz (DHFR) enzimi üretilmesi ile sonuçlanır.
Trimetoprim, plazmoidal DHFR'e bağlanır, ama bakteriyel enzime bağlandığından daha az sıkı bir şekilde bağlanır. Memeli DHFR için afinitesi, ilgili bakteriyel enzim için afinitesine göre50,000 kat daha azdır.
10
Birçok sık görülen patojen bakteri,
in vitroin vitro
aktivite, her zaman klinik etkililiğin ortaya konduğu anlamına gelmez ve tatminkarduyarlılık testinin, önerilen ve sadece inhibitör maddelerin (özellikle timidin ve timin)bulunmadığı vasatlar ile gerçekleştirildiği belirtilmelidir.
Kırılma noktaları:
EUCAST (Antifungal Duyarlılık Testi Avrupa Konfederasyonu)
Enterobacteriaceae:S. maltophilia:Acinetobacter:Staphylococcus:Enterococcus:Streptococcus ABCG:Streptococcus pneumoniae:Hemophilus influenza:Moraxella catarrhalis:
S < 0.5 R>1
Psuedomonas aeruginosa ve diğer non-enterobacteriaceae:
S < 2* R> 4*
S= duyarlı, R= dirençli. * Bu organizmalar için henüz EUCAST kırılma noktaları bulunmadığı için bunlar CLSI kırılma noktalarıdır.
Trimetoprim: sülfametoksazol 1:19 oranındadır. Kırılma noktaları trimetoprim konsantrasyonu olarak ifade edilmiştir.
Antibakteriyel spektrum:
Direnç prevalansı coğrafi olarak farklılık gösterebilir ve belli türler için zamana göre farklılık gösterebilir. Dirençle ilgili yerel bilgilerin bilinmesi, özellikle ciddi enfeksiyonlar tedaviedilirken önemlidir. Direncin lokal prevalansının, en azından bazı enfeksiyon tiplerinde, ajanınkullanılmasının sorgulanabilir olduğuna işaret eden durumlarda, gerektiğinde uzman tavsiyesialınmalıdır. Bu bilgiler,mikroorganizmaların trimetoprim/sülfametoksazole duyarlı olup
olmayacağı olasılığı ile ilgili olarak sadece tahmini bir kılavuz sağlar.
Bir dizi bakteriye karşı trimetoprim/sülfametoksazol duyarlılığı aşağıdaki tabloda gösterilmiştir:
Genel olarak duyarlı olan türler:
Gram-pozitif aeroblar:
Staphylococcus aureus Staphylococcus saprophyticusStreptococcus pyogenes
11
Gram-negatif aeroblar
:
Enterobacter cloacae Haemophilus influenzaeKlebsiella oxytocaMoraxella catarrhalisSalmonella
spp.
Stenotrophomonas maltophilia Yersinia spp.Edinilmiş direncin problem oluşturabileceği türlerGram-pozitif aeroblar
:
Enterococcus faecalis Enterococcus faeciumNocardia
spp.
Staphylococcus epidermidis Streptococcus pneumoniaeGram-negatif aeroblar
:
Citrobacter
spp.
Enterobacter aerogenes Escherichia coliKlebsiella pneumoniaeKlebsiella pneumoniaProteus mirabilisProteus vulgarisProvidencia
spp.
Serratia marcesansDoğal olarak dirençli organizmalar:Gram-negatif aeroblar:
Pseudomonas aeruginosa Shigella spp.
Vibrio cholera5.2 Farmakokinetik özellikler Genel özellikler:
Emilim:
Oral uygulamadan sonra trimetoprim ve sülfametoksazol hızlı bir şekilde ve hemen hemen tamamen emilir. Besinlerin varlığı emilimi geciktirmez. Kanda pik düzeyler ilacın alınmasındanbir ve dört saat sonra gerçekleşir ve elde edilen düzey dozla ilişkilidir. Terapötik bir dozdansonra kanda etkin düzeyler 24 saate kadar devam eder. Erişkinlerde, sabit durum düzeylerinedoz verildikten 2-3 gün sonra ulaşılır. İki öğeden hiçbirisinin diğerinin kanda elde edilenkonsantrasyonu üzerinde önemli etkisi yoktur.
Dağılım:
Plazmada trimetoprimin yaklaşık %50'si proteine bağlıdır. Trimetoprim doku düzeyleri genel
12
olarak ilgili plazma düzeylerinden daha yüksektir (akciğerler ve böbrekler özellikle yüksek konsantrasyonlar gösterir). Trimetoprim konsantrasyonları, safrada, prostatik sıvıda vedokuda, tükürükte, balgamda ve vajinal sekresyonlarda plazma konsantrasyonlarını aşar.Aköz humor, anne sütü, beyin-omurilik sıvısı, orta kulak sıvısı, sinoviyal sıvı ve doku(intestinal) sıvısındaki düzeyler, antibakteriyel aktivite için uygundur. Trimetoprim amniyotiksıvıya ve fetal dokulara geçer (maternal serum konsantrasyonlarına yakın konsantrasyonlaraulaşır).
Plazmadaki sülfametoksazolün yaklaşık %66'sı proteinlerine bağlıdır. Aktif sülfametoksazolün amniyotik sıvı, aköz humor, safra, beyin-omurilik sıvısı, orta kulak sıvısı, tükürük, sinoviyal sıvıve doku (intestinal) sıvısındaki konsantrasyonu plazma konsantrasyonunun %20-50'si kadardır.
Biyotransformasyon:
Sülfametoksazolün böbrekler ile atılımı dozun %15-30'unu oluşturur. Sülfametoksazol asetilasyon, oksidasyon veya glukronidasyon ile trimetoprime nazaran büyük ölçüde metabolizeolur. 72 saati geçen periyotlarda, dozun yaklaşık %85'i değişmemiş ilaç ve majör metaboliti(N4-asetil) olarak idrarda bulunabilir.
Eliminasyon:
Trimetoprimin insandaki yarı ömrü böbrek fonksiyonları normal olduğu zaman 8.6 ila 17 saattir. Kreatinin klerensi 10 ml/dk'dan düşükse, yarı ömür 1.5-3.0 kat uzar. Genç hastalarlakarşılaştırıldığında yaşlı hastalarda anlamlı bir fark bulunmamaktadır.
Trimetoprimin temel atılma yolu renaldir ve dozun yaklaşık olarak %50'si idrardan 24 saat içinde değişmeden atılır. İdrarda bazı metabolitler tanımlanmıştır. Trimetoprimin idrarkonsantrasyonları oldukça değişkenlik gösterir.
Sülfametoksazolün yarılanma ömrü böbrek fonksiyonları normal olduğunda yaklaşık 9 ila 11 saattir.
Aktif sülfametoksazolün yarılanma ömründe renal fonksiyonun azalması ile değişiklik olmaz fakat kreatinin klerensi 25 ml/dak altında olduğunda majör asetilli metabolitinin yarılanma ömrüuzar.
Sülfametoksazolün temel atılma yolu renaldir; dozun %15-30'u (idrarda elde edilen) aktif formdadır. Yaşlı hastalarda, sülfametoksazolün böbrek klerensi düşüktür.
Hastalardaki karakteristik özellikler
Böbrek yetmezliği:
Trimetoprimin insandaki eliminasyon yarı ömrü kreatinin klerensi 10 ml/dk'dan düşük olduğunda 1.5-3.0 kat uzar. Kreatinin klerensi 30 ml/dk'nın altında olduğunda TRİMOKSFORT dozu azaltılmalıdır (bkz. Bölüm 4.2).
Karaciğer yetmezliği:
Ciddi karaciğer parenkimal hasarı olan hastalar tedavi edilirken, trimetoprim ve sülfametoksazolün emilimi ve biyotransformasyonunda değişiklikler olabileceğinden dikkatliolunmalıdır.
13
Geriatrik popülasyon:
Yaşlı hastalarda trimetoprim hariç olmak üzere sülfametoksazolün renal klerensinde hafif bir azalma gözlenmiştir.
Pediatrik popülasyon:
Özel doz rejimi için Bölüm 4.2'ye bakınız.
5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri
Reprodüktif toksikoloji:
Önerilen insan terapötik dozunun üzerindeki dozlarda, trimetoprim ve sülfametoksazolün, sıçanlarda damak yarığı ve diğer fetal bozukluklara (folat antagonisiti için tipik bulgular)neden olduğu bildirilmiştir. Diyete folat eklenmesi ile trimetoprimin etkileri önlenebilmiştir.Tavşanlarda, insan trimetoprim terapötik dozlarının üzerindeki dozlarda fetal kayıplargörülmüştür.
6 FARMASÖTİK ÖZELLİKLER6.1. Yardımcı maddelerin listesi
Povidon K 30 Sodyum nişasta glikolatMagnezyum stearatDokusat sodyum
6.2. Geçimsizlikler
Yoktur
6.3. Raf ömrü
60 ay
6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler
25°C'nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız.
6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği
TRİMOKS FORT tablet, 20 Tablet
6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller 'Tıbbi atıkların kontrolü yönetmeliği' ve 'Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmelikleri' ne uygun olarak imha edilmelidir.
7. RUHSAT SAHİBİ
ATABAY KİMYA SAN. ve TİC. AŞ.
Acıbadem, Köftüncü Sok. No. 1 34718 Kadıköy/İSTANBUL
8. RUHSAT NUMARASI
189/44
14
9. İLK RUHSAT TARİHİ/RUHSAT YENİLEME TARİHİ
26.01.1999
10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ
15
1
2