KISA ÜRÜN BİLGİSİ
1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
PASO 80 mg tablet
2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİMEtkin madde:
Her bir tablet, 80 mg asetilsalisilik asit içerir.
Yardımcı madde(ler):
Yardımcı maddeler için, 6.1'e bakınız.
3. FARMASÖTİK FORM
Beyaz renkli tablet.
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1 Terapötik endikasyonlar
- Anstabil anjina pektoriste standart tedavinin bir parçası olarak,
- Akut miyokard infarktüsünde standart tedavinin bir parçası olarak,
- Reinfarktüs profilaksisinde,
- Arteriyel kan damarları ile ilgili operasyon ve diğer girişimleri takiben [Perkütantranslüminal koroner anjiyoplasti (PTKA), koroner arter by-pass grefti (KABG)]
- Riskli hasta gruplarında geçici iskemik ataklar ve serebral infarktüsün önlenmesinde,
- Kawasaki hastalığında;
• Ateşli dönemde inflamasyonu azaltmak için,
• Koroner anevrizmada trombosit agregasyonunun önlenmesinde profilaktik olarakkullanılır.
- Aterosklerotik kardiyovasküler hastalığı olmayan kişilerde aşağıdaki şartların tamamınıkarşılayanlara kardiyovasküler olayların önlenmesi amacıyla verilebilir:
• 40-70 yaş aralığında olan
• 10 yıllık kardiyovasküler olay ihtimali %10'dan fazla (SCORE risk hesaplama vb.)olan,
• Kanama ihtimali düşük olan hastalar
4.2 Pozoloji ve uygulama şekli
Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:
Doktor tarafından başka şekilde tavsiye edilmediği takdirde:
Reinfarktüs profilaksisi ve non-stabil anjina pektoriste: 1-3x1 tablet/gün Risk altındaki hastalarda koroner trombozun önlenmesinde: 1-2x1 tablet/günPost-operatif (by-pass ve shunt) tromboz profilaksisinde: 1x1 tablet/gün
1/12
İnme profilaksisinde ve geçici iskemik ataklarda: 1-3x1 tablet/gün
PASO uzun süreli kullanım için tasarlanmıştır. Tedavi süresine hekim tarafından karar verilmelidir.
Uygulama şekli:
Oral kullanım içindir. Tabletler bir miktar suyla birlikte (örneğin bir bardak su), tercihen yemeklerden önce bir bütün olarak yutulmalıdır.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek/Karaciğer yetmezliği:
PASO, ciddi karaciğer ya da böbrek yetmezliği olan hastalarda kullanılmamalıdır (bkz. 4.3 Kontrendikasyonlar).
Pediyatrik popülasyon:
Çocuk ve adolesanlar için ürünün
4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri4.3 Kontrendikasyonlar
PASO aşağıda belirtilen durumlarda kullanılmamalıdır:
• Asetilsalisilik aside, diğer salisilatlara veya ilacın herhangi bir bileşenine karşı aşırıduyarlık (bkz. 6.1 Yardımcı maddelerin listesi)
• Salisilatların veya benzer etkiye sahip maddelerin, özellikle de non-steroidantiinflamatuvar ilaçların kullanımıyla tetiklenen astım öyküsü varlığında
• Aktif veya geçmişte rekürren peptik ülser ve/veya gastrik/intestinal hemoraji veyaserebrovasküler hemoraji gibi kanama öyküsü olanlarda
• Kanama diyatezi (hemofili ve trombositopeni gibi pıhtılaşma bozuklukları)
• Şiddetli böbrek yetmezliği
• Şiddetli karaciğer yetmezliği
• Gut
• 15 mg/hafta veya daha yüksek dozda metotreksat ile kombine kullanım (bkz. 4.5 Diğertıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri)
• Gebeliğin son trimesterinde günde 100 mg'dan daha fazla dozlar (bkz. 4.6 Gebelik velaktasyon)
4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
• PASO'nun antiinflamatuvar veya antipiretik olarak kullanımı uygun değildir.
• 16 yaş üzerindeki adölesan ve yetişkinlerde kullanımı önerilir. 16 yaş altındaki çocuk veadölesanlarda bu ilacın kullanımından beklenen faydası risklerinden daha fazla olmadığısürece önerilmez. Asetilsalisilik asit, bazı çocuklarda Reye Sendromunun gelişimindekolaylaştırıcı faktör olabilir.
• Özellikle cerrahi süreçler sırasında veya sonrasında hemoraji riski artar (diş çekimi gibiküçük cerrahi girişimler dahil). Geçici olarak tedavinin durdurulması gerekebilir.
• Menstrüal kanamayı arttırabileceği için menoraji esnasında kullanımı önerilmemektedir.
• Asetilsalisilik asit hipertansiyonu olanlarda, geçmişinde gastrik veya duedonal ülser
2/12
öyküsü olanlarda, hemorajik bir atak geçirmiş olanlarda veya antikoagülan tedavisi alanlarda dikkatli kullanılmalıdır.
• Hastalar her türlü anormal kanama belirtisini doktoruna bildirmelidir. Gastrointestinalkanama veya ülserasyon gelişirse tedavi kesilmelidir.
• Asetilsalisilik asit, böbrek veya karaciğer fonksiyonları orta derecede azalmış (ciddiderecede ise kullanımı kontrendikedir) kişilerde veya dehidrate kişilerde (NSAİ İlaçlarınkullanımı böbrek fonksiyonlarında bozukluklar ile sonuçlanabileceği için) dikkatli olarakkullanılmalıdır. Hafif veya orta derecede karaciğer yetmezliği olan kişilerde karaciğerfonksiyon testleri düzenli olarak yapılmalıdır.
• Asetilsalisilik asit bronkospazm gelişimini, astım ataklarını ya da diğer aşırı duyarlıkreaksiyonlarını tetikleyebilir. Risk faktörleri arasında önceden var olan astım, samannezlesi, nazal polipler ya da kronik solunum yolu hastalıkları yer alır. Aynı durum diğermaddelere karşı alerjik reaksiyon (deri reaksiyonları, kaşıntı, ürtiker gibi) sergileyenhastalar için de geçerlidir.
• Asetilsalisilik asit kullanımı ile Steven-Johnson sendromu da dahil olmak üzere seyrekolarak ciddi deri reaksiyonlarının geliştiği bildirilmiştir (bkz. bölüm 4.8). Cilttekızarıklık, mukozal lezyon veya herhangi bir aşırı duyarlılık belirtisinin ilk çıktığı andaPASO kullanımı durdurulmalıdır.
• Özellikle gastrointestinal kanama ve perforasyonun fatal olabildiği yaşlılar asetilsalisilikasit de dahil olmak üzere NSAİ ilaçların istenmeyen etkilerine karşı daha duyarlıdır (bkz.bölüm 4.2). Uzun süreli tedavi gerektiğinde hastalar düzenli olarak değerlendirilmelidir.
• Hemoraji riskini artırdığı için, kesinlikle gerekmedikçe asetilsalisilik asit ile birliktehemostazı etkileyebilecek başka bir ilacın (varfarin gibi antikoagülanlar, trombolitik veantiplatelet ajanlar, antiinflamatuvar ilaçlar ve selektif serotonin geri alım inhibitörleri(SSRI) gibi) eşzamanlı kullanımı önerilmez (bkz. bölüm 4.5). Kombinasyondansakınılamıyor ise kanama belirtileri açısından yakın izlem önerilir.
• Kortikosteroidler, selektif serotonin geri alım inhibitörleri (SSRI) ve deferasiroks gibiülserasyon riskini artırabilen ilaç kullanan hastalarda eşzamanlı uygulama yapılırkendikkat edilmelidir (bkz. bölüm 4.5).
• Gebeliğin ilerleyen dönemlerinde ve genel olarak laktasyon süresince asetilsalisilik asitkullanımından sakınılmalıdır (bkz. bölüm 4.6)
• Düşük dozlarda, asetilsalisilik asit ürik asit atılımını azaltır. Bu durum, yatkınlığı olankişilerde gut ataklarını tetikleyebilir. (bkz. bölüm 4.5)
• Yüksek dozlarda asetilsalisilik asit kullanımı sülfonilüre ve insülinlerin hipoglisemik etkiriskini arttırabilir (bkz. bölüm 4.5).
• Çocuklarda doktor tavsiyesi olmadan kullanılmamalıdır.
• 16 yaş altında spesifik bir endikasyon olmadıkça kullanımı önerilmez (Kawasakihastalığı gibi).
4.5 Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Eşzamanlı kullanımı kontrendike olan ilaçlar
Metotreksat (haftada 15 mg'dan daha yüksek dozlarda):
Eşzamanlı kullanımında asetilsalisilik asit metotreksatın renal klirensini azaltarak
metotreksatın hematolojik toksisitesinde artışa neden olur. Bu nedenle 15 mg/haftadan daha
yüksek dozlarda metotreksat ile asetilsalisilik asitin eş zamanlı kullanımı kontrendikedir (bkz
3/12
bölüm 4.3 Kontrendikasyonlar).
Önerilmeyen kombinasyonlarÜrikozürik ajanlar, örneğin probenesid
Salisilatlar probenesidin etkilerini değiştirirler. Bu gruptaki ilaçlar ile kombinasyondan kaçınılmalıdır.
Dikkat edilmesi veya önlem alınması gereken kombinasyonlarAntikoagülanlar, örneğin kumarin, heparin, varfarin
Trombosit fonksiyonlarının baskılanması sonucunda kanama riskinde artış, duedonal mukoza hasarı ve oral antikoagülanların plazma proteinlerine bağlandıkları bölgelerden ayrılması.Kanama zamanı takip edilmelidir (bkz bölüm 4.4)
Antiplatelet ajanlar (klopidogrel ve dipridamol gibi) ve selektif serotonin geri alım inhibitörleri (SSRI'lar; sertralin veyaparoksetin gibi)
Gastrointestinal kanama riskinde artış (bkz. bölüm 4.4)
Antidiyabetikler, örneğin sülfonilüreler
Salisilatlar sülfonilürelerin hipoglisemik etkilerinde artışa neden olabilir.
Digoksin ve lityum
Asetilsalisilik asit, digoksin ve lityumun renal atılımını azaltarak plazma konsantrasyonlarının artmasına neden olabilir. Asetilsalisilik asit ile tedaviye başlanacağı veya tedavi bitirileceğizaman digoksin ve lityumun plazma konsantrasyonlarının gözlenmesi önerilir. Dozayarlaması gerekebilir.
Diüretikler ve antihipertansifler
NSAİ ilaçlar diüretiklerin ve diğer antihipertansif ajanların antihipertansif etkilerini azaltabilir. Diğer NSAİİ'lerde olduğu gibi, ADE inhibitörleri ile eşzamanlı kullanımı akutböbrek yetmezliği riskini artırır.
Diüretikler: Renal prostaglandin sentezindeki azalma nedeniyle glomerüler filtrasyonun düşmesi ve bunun sonucunda akut böbrek yetmezliği riski. Hastanın hidrate edilmesi vetedavi başlangıcında hastanın renal fonksiyonlarının değerlendirilmesi önerilir.
Karbonik anhidraz enzimleri (asetazolamit)
Ciddi asidozis ve merkezi sinir sistemi toksisitesinde artma gelişebilir.
Sistemik kortikosteroidler
Asetilsalisilik asit ile eşzamanlı kortikosteroid kullanımı, gastrointestinal ülserasyon ve kanama riskini artırabilir (bkz. bölüm 4.4)
Metotreksat (haftada 15 mg'dan daha düşük dozlarda):
Eşzamanlı kullanımında asetilsalisilik asit metotreksatın renal klirensini azaltarak metotreksatın hematolojik toksisitesinde artışa neden olabilir. Kombinasyon tedavisinin ilkhaftalarında haftalık kan sayımları yapılmalıdır. Özellikle yaşlılarda ve böbrek fonksiyonlarıorta derecede azalmış kişilerde daha sıkı bir takip gereklidir.
4/12
Diğer NSAİ İlaçlar
Sinerjistik etki nedeni ile gastrointestinal kanama ve ülserasyon riskinde artma.
İbuprofen
Deneysel çalışmalar, eşzamanlı kullanıldıklarında ibuprofenin düşük doz asetilsalisilik asitin platelet agregasyonu üzerindeki etkilerini baskılayabileceğini göstermektedir. Bununlaberaber, hem bu verilerin sınırlı olması ve hem de
ex vivo
verilerin klinik durumaekstrapolasyonuna ilişkin belirsizlikler nedeniyle, düzenli ibuprofen kullanımı için kesinçıkarımlar yapılamamakta, zaman zaman kullanılan ibuprofen için ise klinik olarak önemli biretkinin bulunmadığı kabul edilmektedir (bkz. bölüm 5.1).
Metamizol
Metamizol, birlikte alındığında asetilsalisilik asidin trombosit agregasyonu üzerindeki etkisini azaltabilir. Bu nedenle, kardiyovasküler olayların önlenmesi amacıyla düşük dozasetilsalisilik asit alan hastalarda bu kombinasyon dikkatli kullanılmalıdır.
Siklosporin, takrolimus
Siklosporin veya takrolimusun NSAİ ilaçlar ile eşzamanlı kullanımı siklosporin ve takrolimusun nefrotoksik etkilerini artırabilir. Bu ajanlar, asetilsalisilik asit ile eşzamanlıkullanıldığında böbrek fonksiyonları takip edilmelidir.
Antasitler
Asetilsalisilik asitin atılımı, bazı antasitler ile ortaya çıkabilen alkali idrar ile artar.
Alkol
Asetilsalisilik asitin alkol ile eşzamanlı kullanımı gastrointestinal kanama riskini artırır.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Özel popülasyona ilişkin etkileşim çalışması yapılmamıştır.
Böbrek/ Karaciğer yetmezliği:
Şiddetli karaciğer/ böbrek yetmezliği olan hastalarda kontrendikedir.
4.6 Gebelik ve laktasyonGenel tavsiye
Gebelik Kategorisi: Gebeliğin son trimesteri için D; birinci ve ikinci trimesteri için C'dir.
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Düşük doz asetilsalisilik asitin kontraseptif metodlarla klinik olarak ilişkili etkileşimini gösteren klinik ve klinik öncesi çalışma mevcut değildir. Çocuk doğurma potansiyeli bulunankadınlar, uygun bir doğum kontrol yöntemi kullanmalıdır.
Gebelik dönemi
Hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalar üreme toksisitesinin bulunduğunu göstermiştir. İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.
5/12
Günde 100 mg'a kadar olan (düşük) dozlar:
Klinik çalışmalar, özel izleme gerektiren ve obstetrik kullanımla sınırlı 100 mg/gün dozlarının güvenli olduğunu göstermektedir.
Günde 100-500 mg arasındaki dozlar:
Günde 100 mg'dan fazla 500 mg'dan az dozlarında kullanımına ilişkin yeterli klinik deneyim bulunmamaktadır. Bu nedenle, günde 500 mg'dan daha yüksek dozlar için aşağıda önerilenlerbu doz aralığı içinde geçerlidir.
Günde 500 mg'dan daha fazla dozlar:
Prostaglandin sentezinin inhibisyonu gebeliği ve/veya embriyo/fötal gelişimi istenmeyen şekilde etkileyebilir. Epidemiyolojik çalışmalara ait veriler gebeliğin erken döneminde birprostaglandin sentez inhibitörü kullanımından sonra düşük yapma ve kardiyak malformasyonile karın duvarında konjenital açıklık riskinde bir artış ileri sürmektedir. Kardiyovaskülermalformasyon için %1'den daha az olan mutlak risk, yaklaşık %1,5'e yükselmiştir. Riskin dozve tedavi süresi ile arttığı düşünülmektedir. Hayvanlarda prostaglandin sentez inhibitörüuygulanmasının artmış pre- ve post- implantasyon kaybı ve embriyo/fetüs letalitesi ilesonuçlandığı gösterilmiştir. Ek olarak, organogenetik dönemde prostaglandin sentezinhibitörü verilen hayvanlarda kardiyovasküler dahil çeşitli malformasyonların sıklığındaartma bildirilmiştir. Gebeliğin birinci ve ikinci trimesterinde asetilsalisilik asit açık bir şekildegerekmedikçe verilmemelidir. Eğer asetilsalisilik asit, çocuk doğurmak isteyenlerdekullanılacak ise veya hamileliğin birinci veya ikinci trimesterinde kullanılacak ise, dozudüşük ve tedavi süresi mümkün olduğunca kısa tutulmalıdır.
Gebeliğin üçüncü trimesterinde kullanıldığında, tüm prostaglandin sentezi inhibitörleri fetüste aşağıdaki etkilere neden olabilir:
- Kardiyopulmoner toksisite (duktus arteriosusun erken kapanması ve pulmoner
hipertansiyon)
- Oligohidramniozun eşlik ettiği renal yetmezliğe kadar varabilen renal fonksiyon
bozukluğu
Anne ve yeni doğan üzerinde ise aşağıdaki etkilere neden olabilir:
- Kanama zamanının uzamasına ve düşük dozlarda dahi antiagregan etkiye neden olabilir.
- Rahim kasılmalarının inhibisyonuna, böylece de geç ya da uzun doğuma neden olabilir.
Sonuç olarak gebeliğin üçüncü trimesterinde günde 100 mg ve daha fazla asetilsalisilik asit kullanımı kontrendikedir.
Laktasyon dönemi
Salisilatlar ve metabolitleri düşük miktarlarda anne sütüne geçer.
Bugüne kadar kullanımı takiben hiçbir yeni doğanda advers etki görülmediğinden, önerilen dozlarda ve kısa süreli tedavi amacıyla kullanımında süt vermenin kesilmesi genellikle gereklideğildir. Bununla birlikte düzenli kullanımda ya da yüksek dozlardan sonra emzirmeyedevam edilmemelidir.
Üreme yeteneği/Fertilite
Salisilatların çeşitli hayvan türlerinde teratojenik etkileri olduğu bulunmuştur. Prenatal maruziyet sonucunda, implantasyon bozuklukları, embriyotoksik ve fetotoksik etkiler ve
6/12
öğrenme kapasitesinde bozukluklar bildirilmiştir.
4.7 Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
PASO 80 mg tablet kullanımının araç ve makine kullanımı üzerindeki etkileri ile ilgili hiçbir çalışma yapılmamıştır.
Asetilsalisilik asidin farmakodinamik özelliklerine ve yan etkileri göz önüne alındığında, reaktivite ve araç veya makine kullanma yeteneği üzerinde herhangi bir etkibeklenmemektedir.
4.8 İstenmeyen etkiler
İstenmeyen etkiler sıklık ve sistem organ sınıfı açısından aşağıdaki şekilde sınıflandırılmıştır: Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1.000 ila <1/100); seyrek(>1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketletahmin edilemiyor).
Kan ve lenf sistemi hastalıkları
Yaygın: Kanamaya eğilimde artış
Seyrek: Trombositopeni, granülositoz, aplastik anemi
Bilinmiyor: Kanama süresinin uzadığı burun kanaması, dişeti kanaması gibi olgular. Bu etki, ilacın kullanımı bittikten sonraki 4 ila 8 güne kadar sürebilir. Bu nedenle cerrahi girişimesnasında kanama riski artabilir. Demir eksikliği anemisine (yüksek dozlarda daha yaygındır)neden olabilecek şekilde belirgin (hematemez, melena) veya gizli gastrontestinal kanama.
Bağışıklık sistemi hastalıkları
Seyrek: Aşırı duyarlılık reaksiyonları, anjioödem, alerjik ödem, şok dahil anaflaktik reaksiyonlar
Metabolizma ve beslenme hastalıkları
Bilinmiyor: Hiperürisemi
Sinir sistemi hastalıkları
Seyrek: İntrakranial hemoraji Bilinmiyor: Baş ağrısı, baş dönmesi,
Kulak ve iç kulak hastalıkları
Bilinmiyor: İşitme kabiliyetinde azalma, tinnitus
Vasküler hastalıklar
Seyrek: Hemorajik vaskülit
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar
Yaygın olmayan: Rinit, dispne Seyrek: Bronkospazm, astım atakları
7/12
Gastrointestinal hastalıklar
Yaygın: Dispepsi
Seyrek: Ciddi gastrointestinal kanama, bulantı, kusma Bilinmiyor: Gastrik veya duedonal ülser ve perforasyon
Hepato-bilier hastalıklar
Bilinmiyor: Karaciğer yetmezliği
Deri ve deri altı doku hastalıkları
Yaygın olmayan: Ürtiker
Seyrek: Steven-Johnson sendromu, Lyell sendromu, purpura, eritema nodozum, eritema multiforme
Böbrek ve idrar yolu hastalıkları
Bilinmiyor: Böbrek fonksiyonlarında azalma, su ve tuz tutulumu
Üreme sistemi ve meme hastalıkları
Seyrek: Menoraji
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesineolanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu TürkiyeFarmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir.
Bireyler arasında önemli farklılıklar olabilmesine karşın toksik dozun erişkinlerde 200 mg/kg, çocuklarda ise 100 mg/kg olduğu kabul edilir. Asetilsalisilik asit için letal doz 25-30 gramdır.Plazma salisilat konsantrasyonlarının 300 mg/L olması intoksikasyonu belirtir. Erişkinlerde500 mg/L, çocuklarda 300 mg/L üzerindeki plazma konsantrasyonları genellikle cidditoksisiteye neden olur. Doz aşımı, özellikle küçük çocuklarda ve yaşlı hastalarda zararlıolabilir (terapötik doz aşımı veya rastlantısal kazalara bağlı intoksikasyonlar fatal olabilir)
Orta derecedeki intoksikasyonlarda semptomlar
Kulak çınlaması, işitme bozuklukları, baş ağrısı, baş dönmesi, konfüzyon ve gastrointestinal belirtiler (bulantı, kusma ve karın ağrısı)
Ciddi derecedeki intoksikasyonlarda semptomlar
Belirtiler asit-baz dengesinin ciddi olarak bozulması ile ilişkilidir. Öncelikle hiperventilasyon gelişir, takiben respiratuvar alkaloza neden olur. Solunum merkezinin baskılanmasısonucunda respiratuvar asidoz gelişir. Ayrıca salisilat varlığı nedeni ile metabolik asidozgelişir.
Küçük çocuklardaki intoksikasyon çoğu kez geç evrelere ulaştıktan sonra tespit edilebildiği için genellikle asidoz evresinde olurlar.
8/12
Bununla birlikte şu belirtiler eşlik edebilir: hipertermi ve terleme sonucunda dehidratasyon, huzursuzluk hissetmek, konvülziyon, halüsinasyon ve hipoglisemi. Sinir sistemininbaskılanması komaya, kardiyovasküler kollapsa ve solunumun durmasına neden olabilir.Tedavisi
Toksik doz kullanıldığında hastaneye yatış gerekir. Orta derecedeki intoksikasyonlarda kusturmanın indüklenmesi denenebilir. Eğer bu başarısız olursa önemli miktarlarda ilaçalımından sonraki 1 saat içinde gastrik lavaj denenebilir. Daha sonra aktif kömür (adsorbanolarak) ve sodyum sülfat (laksatif olarak) uygulanır.
Aktif kömür tek dozda verilebilir (erişkinler için 50 g, 12 yaşa kadar ki çocuklarda 1 g/kg hesabına göre).
İdrar pH seviyeleri kontrol edilerek, idrarın alkalizasyonu için 250 mmol NaHCO3 uygulanır. Ciddi intoksikasyonlarda hemodiyaliz uygulaması tercih edilir. Diğer belirtiler semptomatikolarak tedavi edilir.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER
5.1 Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Trombosit agregasyon inhibitörü (Heparin hariç)
ATC kodu: B01AC06 Etki mekanizması
Asetilsalisilik asit, trombositlerde tromboksan A2 sentezini engelleyerek trombosit agregasyonunu inhibe eder. Etki mekanizması, siklooksijenaz-1 ve 2 (COX-1 ve 2) geridöndürülemez şekilde inhibisyonuna dayanır. Trombositlerin bu enzimi yeniden sentezlemesimümkün olmadığından, bu inhibe edici etki özellikle trombositlerde belirgindir. Asetilsalisilikasidin, trombositler üzerinde ayrıca diğer inhibe edici etkileri olduğu düşünülmektedir. Bunedenle, çeşitli vasküler endikasyonlarda kullanılır.
Asetilsalisilik asit trombosit aktivasyonunu inhibe eder: trombosit asetilasyonla
siklooksijenazı bloke eder, trombositler tarafından salınan ve ateromatoz lezyonların komplikasyonlarında rol oynayacak olan tromboksan A2 sentezini inhibe eder.
Tromboksan A2 inhibisyonu geri döndürülemez, çünkü çekirdeği olmayan trombositler (protein sentez kabiliyetinin eksikliğinden dolayı) asetilsalisilik asit tarafından asetillenmişyeni siklooksijenazı sentezleyemez.
20-325 mg arasındaki tekrarlanan dozlarla enzimatik aktivite %30-95 arasında inhibe olur.
Bağlanmanın geri dönüşümsüz olma özelliği nedeni ile, etki trombositlerin yaşam ömrü (7-10 gün) boyunca sürer. Uzun süreli tedavilerde inhibitör etki artmaz ve tedavinin kesilmesinitakip eden 24-48 saat içinde trombositlerin yenilenmesi ile birlikte enzimatik aktivitekademeli olarak başlar.
Bireyler arasında değişkenlik gösterebilse de asetilsalisilik asit kanama zamanını ortalama %50-100 uzatır.
9/12
Deneysel çalışmalar eşzamanlı uygulama yapıldığında ibuprofenin düşük doz asetilsalisilik asitin trombosit agregasyonu üzerindeki etkisini baskılayabildiğim göstermektedir.
Bir çalışmada hemen salımlı asetilsalisilik asit (81 mg) uygulamasından 30 dakika sonrasına veya 8 saat öncesine kadar tek doz 400 mg ibuprofen uygulaması yapıldığında, asetilsalisilikasitin tromboksan yapımı veya platelet agregasyonu üzerindeki etkisinin azaldığıgözlenmiştir. Bununla beraber, hem bu verilerin sınırlı olması ve hem de ex vivo verilerinklinik duruma ekstrapolasyonuna ilişkin belirsizlikler nedeniyle, düzenli ibuprofen kullanımıiçin kesin çıkarımlar yapılamamakta, zaman zaman kullanılan ibuprofen için ise klinik olarakönemli bir etkinin bulunmadığı kabul edilmektedir.
5.2 Farmakokinetik özelliklerGenel Özellikler
Emilim:
Oral uygulama sonrasında asetilsalisilik asit gastrointestinal kanaldan hızla emilir. Bununla birlikte, emilim sürecinde uygulanan dozun önemli bir kısmı barsak duvarında salisilik asidehidrolize olur.
Dağılım:
Asetilsalisilik asit ve ana metaboliti olan salisilik asit, başlıca albümin olmak üzere plazma proteinlerine yüksek oranda bağlanır ve hızla tüm vücuda dağılır. Maksimum plazmadüzeylerine (toplam salisilat) 0,3-2 saat sonra ulaşılır. Asetilsalisilik asitin dağılım hacmivücut ağırlığına göre 0,16 L/kg'dır.
I
Salisilik asit anne sütüne geçer ve plasenta bariyerini geçer.
Biyotransformasyon:
15-30 dakikalık yarılanma ömrü ile asetilsalisilik asit, hızla ana etkin metaboliti olan salisilik aside dönüşür. Daha sonra salisilik asit glisin ve glukuronik asit konjugatlarına dönüşür.
Eliminasyon:
Salisilik asidin metabolizasyonu karaciğer enzimi kapasitesi ile sınırlı olduğundan eliminasyon kinetiği doza bağlıdır. Eliminasyon yarı ömrü, bu nedenle, düşük dozlar (75-160mg) sonrasında 2-3 saat arasında değişir ve yüksek dozlar sonrasında yaklaşık 15 saate çıkar.Salisilik asit ve metabolitleri, esas olarak böbrek yoluyla atılır.
Doğrusallık / doğrusal olmayan durum:
Asetilsalisilik asit kinetiği ilk geçiş sürecini takip eder. Bu sebeple, terapötik dozlarda farmakokinetiği doğrusaldır.
5.3 Klinik öncesi güvenlilik verileri
Asetilsalisilik asidin klinik öncesi güvenlilik profili iyi belgelenmiştir.
Deneysel hayvan çalışmalarında salisilatların böbrek hasarı dışında başka bir organ hasarına neden olmadığı gösterilmiştir.
10/12
Sıçanlarda yapılan çalışmalarda maternotoksik dozlarda uygulanan asetilsalisilik asitin fetotoksik ve teratojenik etkileri gözlenmiştir. Bu klinik dışı çalışmalarda verilen dozlar,hedeflenen kardiyovasküler endikasyonlarında en fazla önerilen dozlardan çok daha yüksekolduğu için (en az 7 kat fazla) bu gözlemin klinik açıdan anlamı bilinmemektedir.Asetilsalisilik asit, mutajenik ve karsinojenik etkileri açısından ayrıntılı şekilde incelenmiştir.Fare ve sıçanlarda yapılan çalışmaların sonuçları mutajenik veya karsinojenik bir etkiye aitkanıt oluşturmamıştır.
6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER6.1 Yardımcı maddelerin listesi
Amidon
Talk
6.2 Geçimsizlikler
Bilinen herhangi bir geçimsizliği bulunmamaktadır.
6.3 Raf ömrü
24 ay
6.4 Saklamaya yönelik özel tedbirler
30oC altındaki oda sıcaklığında saklayınız.
6.5 Ambalajın niteliği ve içeriği
Karton kutuda, 20 tabletlik amber renkli cam şişelerde ve 2-4 tabletlik saşelerde kullanma talimatı ile birlikte sunulmaktadır.
6.6 Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atık Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj ve Ambalaj Atıkları Kontrol Yönetmeliği” ne uygun olarak imha edilmelidir.
7. RUHSAT SAHİBİ
HÜSNÜ ARSAN İLAÇLARI AŞ 80670 Maslak-İSTANBUL
8. RUHSAT NUMARASI
121/94
11/12
9. İLK RUHSAT TARİHİ/RUHSAT YENİLEME TARİHİ
İlk ruhsat tarihi: 10.07.1975 Ruhsat yenileme tarihi:
10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ