KISA ÜRÜN BİLGİSİ1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
GERALGINE-HOT 500 mg+60 mg+4 mg/11 g tek kullanımlık granül içeren poşet
2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİMEtkin maddeler:
Parasetamol.......................500 mg
Pseudoefedrin HCl...................60 mg
Klorfeniramin maleat...............4 mg
Yardımcı maddeler:
Şeker............................9676mg
Kinolin Sarısı................2 mg
Yardımcı maddelerin tümü için bölüm 6.1'e bakınız.
3. FARMASÖTİK FORM
Granül
Tek kullanımlık poşet içinde, şeker granül, şeker kristalleri ve sarımsı küçük granüller karışımı
4. KLİNİK ÖZELLİKLERİ
4.1. Terapötik endikasyonlar
GERALGINE-HOT; üst solunum yolları akut enfeksiyonlarının semptomatik tedavisinde endikedir. Analjezik, antipiretik, antihistaminik ve dekonjestan etkiye sahip kombinasyonpreparatıdır.
4.2. Pozoloji ve uygulama şekliPozoloji, uygulama sıklığı ve süresi:12 yaşın üzerindeki çocuklar ve yetişkinlerde:
6 ya da 8 saat ara ile 1 tane alınmak üzere günde 3 ya da 4 poşet kullanılır. Günde 4 dozdan fazla kullanılmamalıdır.
Alkol alan kişilerde hepatotoksisite riski nedeniyle günlük alınan parasetamol dozunun 2000 mg'ı aşmaması gerekir (4 poşet). 6 saatte bir 10-15 mg/kg/doz (30 kg üstü çocuklarda bir defadamaksimum 500 mg), günlük maksimum doz 60 mg/kg (30 kg üstü çocuklarda günlükmaksimum 2 gram) olarak önerilir. Minimum doz aralığı 4 saat olmalı ve günde 4 defadan fazlaverilmemelidir.
1Uygulama şekli,
GERALGINE-HOT, ağız yolu ile kullanılır. Her bir poşet içindeki ilaç 160 ml (yaklaşık 1 su bardağı) sıcak suya içerisinde karıştırılarak çözülmeli ve sıcak iken içilmelidir
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:Böbrek/Karaciğer yetmezliği:
Hafif-orta şiddette karaciğer ve böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalarda dikkatle kullanılmalıdır (Bkz. Bölüm
4.4.Pediyatrik popülasyon:
12 yaşın altındaki pediyatrik hastalarda kullanılmamalıdır.
Geriyatrik popülasyon:
Sağlıklı, hareketli yaşlılarda normal yetişkin dozu uygundur fakat herhangi bir hastalığın eşlik ettiği durumlarda doz ve dozlam sıklığı uygun bir şekilde azaltılmalıdır (Bkz. Bölüm 5.2.Farmakokinetik özellikler).
4.3. Kontrendikasyonlar
GERALGINE-HOT aşağıdaki durumlarda kontrendikedir.
• İlacın içindeki etkin maddeler veya yardımcı maddelerden herhangi birine karşı aşırıduyarlılığı olanlarda
• 12 yaşın altındaki çocuklarda
• Şiddetli karaciğer (Child-Pugh kategorisi > 9) ve böbrek yetmezliği olan hastalarda
• Şiddetli hipertansiyonu olanlarda ve taşikardinin eşlik ettiği hastalarda
• Şiddetli koroner arter hastalığı olanlarda
• Diğer sempatomimetik ilaçlar (dekonjestanlar, trisiklik andidepresanlar, iştah bastırıcıilaçlar ya da amfetamin benzeri psikostimülanlar) ve beta-blokörler kullanan hastalarda
• Monoamino oksidaz inhibitörleri ile tedavi olanlarda (GERALGINE-HOTkullanımından önceki 14 gün içinde MAOİ (bir antibakteriyel olan furazolidon dahil) /RIMA almış ve/veya almaya devam eden hastalarda) kontrendikedir. Psödoefedrin vebu tip bir ilacın aynı zamanda kullanılması kan basıncında yükselmeye neden olabilir.
• Miksiyon sonrası mesanede bir miktar idrarın kaldığı, prostat adenomu
• Mesane boynunda obstrüksiyon
• Piloroduodenal obstrüksiyon
• Stenoz yapan peptik ülser
• Akciğer hastalıkları (astım dahil)
• Epilepsi
• Dar açılı glokom
4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
• Parasetamolü ilk kullananlarda veya daha önce kullanım hikayesi olanlarda,kullanımın ilk dozunda veya tekrarlayan dozlarında deride kızarıklık, döküntü veya birderi reaksiyonu oluşabilmektedir. Bu durumda doktor ile irtibata geçilerek ilacınkullanımının bırakılması ve alternatif bir tedaviye geçilmesi gerekmektedir.
2
• Parasetamol ile deri reaksiyonu gözlenen kişi bir daha bu ilacı veya parasetamol içerenbaşka bir ilacı kullanmamalıdır. Bu durum, ciddi ve ölümle sonuçlanabilen StevenJohnson Sendromu (SJS), toksik epidermal nekroliz (TEN) ve akut jeneralizeekzantematöz püstüloz (AGEP) dahil cilt reaksiyonlarına neden olabilmektedir.
• Anemisi olanlar, akciğer hastaları, karaciğer ve böbrek fonksiyon bozukluğu olanhastalarda doktor kontrolü altında dikkatli kullanılmalıdır. Önceden mevcut hepatikhastalığı bulunan hastalar için, yüksek dozda veya uzun süreli tedaviler esnasındaperiyodik aralıklarla karaciğer fonksiyon tetkikleri yapmak gerekebilir. Böbrekyetmezliği (kreatinin klerensi < 10 ml/dakika) halinde, doktorun parasetamolkullanımının yarar/ risk oranını dikkatle değerlendirmesi gerekir. Doz ayarlamasıyapılmalı ve hasta kesintisiz izlenmelidir.
• Akut yüksek dozda ciddi karaciğer toksisitesine neden olur.
• Erişkinlerde kronik günlük dozlarda karaciğer hasarına neden olabilir.
• Alkolik karaciğer hastalarında dikkatli kullanılmalıdır.
• Bir yıl boyunca günlük terapötik parasetamol dozları alan bir hastada hepatik nekrozve daha kısa süreli olarak aşırı doz kullanan bir hastada karaciğer hasarı bildirilmiştir.12 - 48 saat içinde karaciğer enzimleri yükselebilir ve protrombin zamanı uzayabilir.Ancak klinik semptomlar dozun alınmasından 1-6 gün sonrasına kadar görülmeyebilir.
• Kronik günlük dozlarda ve akut yüksek dozlarda karaciğer hasarına neden olabilir.
• Hepatotoksisite riskinden ötürü, parasetamol, tavsiye edilenden daha yüksek dozlardaya da daha uzun süreli alınmamalıdır. Hafif veya orta şiddette karaciğer yetmezliği(Child-Pugh kategorisi <9) olan hastalar, parasetamolü dikkatli kullanmalıdırlar.
• Terapötik dozlarda parasetamol uygulaması sırasında serum alanin aminotransferaz(ALT) düzeyi yükselebilir.
• Terapötik dozlarda parasetamol ile hepatik oksidatif stresi artıran ve hepatik glutatyonrezervini azaltan ilaçların eşzamanlı kullanımı, alkolizm, sepsis veya diabetes mellitusgibi çeşitli durumlar hepatik toksisite riskinde artışa yol açabilir.
• Yüksek dozlarda parasetamolün uzun süreli kullanılması böbrek hasarına nedenolabilir.
• Genelde, özellikle diğer analjeziklerle kombinasyon halinde kesintisiz parasetamolkullanılması, kalıcı böbrek hasarına ve böbrek yetmezliği riskine (analjeziknefropatisi) yol açabilir.
• Gilbert sendromu olan hastaların parasetamol kullanması, sarılık gibi kliniksemptomlara ve daha belirgin hiperbilirubinemiye neden olabilir. Bundan dolayı, buhastalar parasetamolü dikkatli kullanmalıdırlar.
• Hematopoietik disfonksiyon durumunda dozun azaltılması ve/veya dozlar arasındakisürenin uzatılması gibi önlemler alınmalıdır.
• Astım, kronik rinit ve kronik ürtikeri olan ve özellikle antienflamatuvar ilaçlara aşırıduyarlılığı olan hastalarda dikkatli olunmalıdır. Duyarlı kişilerde propifenazon veparasetamol içeren ilaçlarla nadiren astım krizleri ve anaflaktik şok bildirilmiştir.
• Orta düzeyde alkol ile birlikte eşzamanlı parasetamol alınması, karaciğer toksisitesiriskinde bir artışa yol açabilir. Alkolik karaciğer hastalarında dikkatli kullanılmalıdır.
• Alkol alan kişilerde hepatotoksisite riski nedeniyle günlük alınan parasetamoldozunun 2000 mg'ı aşmaması gerekir.
• Parasetamol, psödoefedrin hidroklorür veya klorfeniramin maleat içeren diğerilaçların GERALGINE-HOT ile eşzamanlı kullanımından kaçınılmalıdır.
• 3 - 5 gün içinde yeni semptomların oluşması ya da ağrının ve/veya ateşin azalmamasıhalinde, hastaların parasetamol kullanmaya son vermesi ve bir doktora danışması
3
önerilir.
• Aritmisi olanlarda,
• Kardiyovasküler hastalığı olanlarda,
• İskemik kalp hastalığı olanlarda,
• Diabetes mellitusu olanlarda,
• Hipertiroidizm veya tiroid fonksiyon bozukluğu olanlarda,
• Glokomu olanlarda,
• Feokromositoma olanlarda,
• Hipertansiyonu olanlarda
Normotansif hastalarda psödoefedrinin görünür hiç bir presör etkisi olmamakla beraber, GERALGINE-HOT hafif-orta şiddette hipertansiyonu olan hastalardadikkatle kullanılmalıdır (bkz. Kontrendikasyonlar, Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimlerve diğer etkileşim şekilleri). Kontrol edilemeyen hipertansiyonu olan hastalardaGERALGINE-HOT 'ın kan basıncı üzerindeki etkisi gözlenmelidir.
• Prostat hipertrofisi (hiperplazisi) ve mesane fonksiyon bozukluğu olanlarda
• Halüsinasyonlar, huzursuzluk, uyku düzensizliği oluştuğunda kesilmelidir.
• Şiddetli karaciğer yetmezliği olanlarda ve böbrek yetmezliği olanlarda, özelliklebirlikte kardiyovasküler bir hastalığı olanlarda,
• 60 yaş üzerindeki hastalarda
• Tanısı konmuş veya şüpheli konjenital uzamış QT sendromu veya Torsades dePointes hastalarında kullanımından kaçınılmalıdır.
• Serebral ateroskleroz
• İdiyopatik ortostatik hipotansiyon
• Uzun süreli kullanımından kaçınılmalıdır.5 günden daha uzun süre kullanılmamalıdır.
Seyrek olarak psödoefedrin dahil olmak üzere sempatomimetik ilaçlarla posterior geri dönüşlü ensefalopati (PRES)/geri dönüşlü serebral vazokonstriksiyon sendromu (RCVS)bildirilmiştir. Bildirilen semptomlar ani başlangıçlı şiddetli baş ağrısı, bulantı, kusma vegörme bozukluğudur. Olguların çoğu uygun tedavi ile birkaç günde düzelmiştir. PRES/RCVSsemptomları gelişmesi halinde psödoefedrin hemen kesilmelidir.
Çocuklar ve yaşlılar nörolojik antikolinerjik yan etkilere ve paradoksal eksitasyona daha duyarlıdır (enerji artışı, huzursuzluk, sinirlilik gibi belirtiler).
GERALGINE-HOT , kinolin sarısı içermektedir. Allerjik reaksiyonlara sebep olabilir.
GERALGINE-HOT, sükroz içerir. Nadiren kalıtımsal fruktoz intoleransı, glikoz-galakoz malabsorbsiyon veya sükroz-izomaltoz yetezliği problemi olan hastaların bu ilacıkullanmamaları gerekir.
4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşim ve diğer etkileşim şekilleri
Parasetamol:
Propantelin gibi mide boşalmasını yavaşlatan ilaçlar, parasetamolün yavaş emilmesine ve dolayısıyla parasetamolün etkisinin daha geç ortaya çıkmasına neden olabilir. Metoklopramidgibi mide boşalmasını hızlandıran ilaçlar, parasetamolün daha hızlı emilmesine ve dolayısıylaparasetamolün etkisinin daha hızlı başlamasına neden olabilir.
Bazı hipnotikler ve antiepileptik ilaçlar (glutetimid, fenobarbital, fenitoin, karbamazepin, vb.)
4
veya rifampisin gibi karaciğerde hepatik mikrozomal enzim indüksiyonuna sebep olan ilaçların tek başına kullanıldığında zararsız olan parasetamol dozlarıyla eşzamanlı kullanımıkaraciğer hasarına yol açabilir. Aşırı alkol tüketimi halinde, terapötik dozlarda bileparasetamol alınması da karaciğer hasarına neden olabilir. Parasetamolün kloramfenikol ilekombinasyon halinde kullanılması, kloramfenikolün yarılanma ömrünü uzatabilir vedolayısıyla bu ilacın toksisite riskini arttırabilir.
Parasetamol (veya metabolitleri), K vitamine bağımlı koagülasyon faktörü sentezinde rol oynayan enzimler ile etkileşir. Parasetamol ile varfarin veya kumarin türevleri arasındakietkileşimler, “uluslararası normalleştirilmiş oran” (International Normalized Ratio, INR)değerinde bir artışa ve kanama riskinde bir artışa neden olabilir. Bundan dolayı, oralantikoagülan kullanan hastalar, tıbbi denetim ve kontrol olmadan uzun süreli parasetamolkullanmamalıdır.
5-hidroksitriptamin serotonin tip 3 reseptör antagonistleri olan tropisetron ve granisetron, farmakodinamik etkileşim ile parasetamolün analjezik etkisini tamamen baskılayabilir.Parasetamol ve azidotimidin (AZT - zidovudin) eşzamanlı kullanılması nötropeni eğiliminiartırır. Bu nedenle tıbbi tavsiye olmadıkça, parasetamol AZT ile birlikte alınmamalıdır.
Birden fazla ağrı kesiciyle kombinasyon tedavisinden kaçınılması önerilmektedir. Bunun hastaya ekstra bir fayda sağladığını gösteren çok az kanıt vardır ve genelde istenmeyenetkilerde artışa yol açmaktadır.
Parasetamol emilim hızı metoklopramid ya da domperidon ile artabilir ve kolestiramin ile azalabilir.
St. John's Wort
(Hypericum perforatum -
sarı kantaron) parasetamolün kan düzeylerini azaltabilir. Besinler ile birlikte alındığında parasetamolün absorpsiyon hızı azalabilir.
Psödoefedrin hidroklorür:
GERALGINE-HOT, MAOI/RIMA alanlarda kullanılmamalıdır. Trisiklik antidepresanlar, iştah bastırıcı ilaçlar, sempatomimetik ajanlar (dekonjestanlar, iştah bastırıcılar ve amfetaminbenzeri psikostimülanlar gibi) ve sempatomimetik aminlerin katabolizmasını etkileyenmonoamin oksidaz inhibitörleri (furazolidon dahil) ile beraber kullanılması bazen kanbasıncının yükselmesine neden olabilir (Bkz. Bölüm 4.3. Kontrendikasyonlar). Moklobemidve oksitosin ile birlikte kullanımı tansiyon yükselmesine sebebiyet verebilir. Psödoefedriniçermesinden dolayı GERALGINE-HOT, bretilyum, betanidin, guanetidin, debrizokin,metildopa ve alfa ve beta adrenerjik blokör ilaçlar gibi sempatik aktiviteyi engelleyenhipotansif ilaçların etkisini kısmen tersine çevirir. Kardiyak glikozidler disritmi riskine, ergotalkaloidleri ise ergotizm riskine sebep olabilir.
Klorfeniramin maleat:
Klorfeniramin, santral etkili ilaçların (sempatomimetikler, antidepresanlar) etkilerini artırabilir. Alkol, barbitüratlar, hipnotikler, opioid analjezikler, anksiyolitikler veantipsikotikler gibi santral sinir sistemi depresanlarının etkilerini artırabilir. Atropin, trisiklikantidepresanlar ve MAO inhibitörlerinin antimuskarinik etkilerini artırabilir.
Klorfeniramin, fenitoin metabolizmasını inhibe eder, bu nedenle fenitoin toksisitesine neden olabilir.
Antihistaminikler derideki histamin yanıtını baskılayabileceği için alerji testleri yapılmadan
5
birkaç gün önce kesilmelidir.
4.6. Gebelik ve laktasyonGenel tavsiye:
Gebelik kategorisi C'dir.
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlara verilirken tedbirli olunmalıdır.
Gebelik dönemi
GERALGINE-HOT için, gebelikte maruz kalmaya ilişkin klinik veri mevcut değildir. Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar; gebelik, embriyo-fetal gelişim, doğum ya da doğumsonrası gelişim üzerindeki etkiler bakımından yetersizdir.
GERALGINE-HOT, gebelik döneminde yalnızca doktor tavsiyesi ile ve ilacın risk/fayda oranı göz önüne alınarak kullanılmalıdır.
Laktasyon dönemi
Emzirme döneminde hekim tavsiyesi olmadan kullanılmamalıdır.
Psödoefedrin anne sütüne az miktarda geçer, fakat bunun emzirilen bebeklerdeki etki derecesi bilinmemektedir. Ağız yoluyla tek doz psödoefedrin verilen annenin sütüyle 24 saat içindebunun % 0.5-0.7'sinin atılacağı tahmin edilmektedir. Klorfeniramin maleat anne sütüneönemli miktarda geçer; bu düzeyde ilacın bebek için zararlı etki oluşturduğu bilinmemekleberaber kullanılmaması önerilir. Klorfeniramin maleat ve diğer antihistaminikler laktasyonuinhibe edebilir.
GERALGINE-HOT , eğer hekim ilacın emziren anneye sağlayacağı yararın, emzirilen bebek üzerindeki riskini haklı göstereceğine inanıyorsa dikkatle kullanılmalıdır.
Üreme yeteneği / Fertilite
GERALGINE-HOT 'ın üreme yeteneği üzerindeki etkisi ile ilgili klinik çalışma bulunmamaktadır.
4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
GERALGINE-HOT uyuşukluğa, bazı hastalarda ise baş dönmesi veya somnolansa neden olabilir. Bu nedenle hastalar araç veya makine kullanırken dikkatli olmaları konusundauyarılmalıdırlar. Uyku hali, sedatifler, trankilizanlar ve alkollü içeceklerin kullanımıylaartabilir.
64.8. İstenmeyen etkiler
Sıklık sınıflandırması aşağıdaki gibidir: Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1.000 ila <1/100); seyrek (>1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000),bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor)
Parasetamolün istenmeyen etkileri genellikle hafiftir. 10 g'ın üzerinde alınması durumunda toksisite görülmesi muhtemeldir.
SİSTEM ORGAN SINIFI |
Advers reasksiyonlar
|
SIKLIK
|
Parasetamol
|
Psödoefedrin
|
Klorfenirami
n
|
Kan ve lenf
sistemi
hastalıkları |
Anemi
|
Seyrek1
|
|
Seyrek
|
Hemolitik anemi
|
Seyrek
|
|
Seyrek
|
Methemoglobinemi
|
Seyrek 1
|
|
Seyrek
|
Trombositopeni
|
Seyrek2
|
|
Seyrek
|
Trombositopenik
purpura
|
Seyrek2
|
|
Seyrek
|
Lökopeni
|
Seyrek2
|
|
Seyrek
|
Nötropeni
|
Seyrek2
|
|
Seyrek
|
Pansitopeni
|
Seyrek2
|
|
Seyrek
|
Agranülositoz
|
Çok seyrek
|
|
Seyrek
|
Bağışıklık sistemi hastalıkları |
Alerjik reaksiyonlar
|
Seyrek
|
|
|
Anaflaksi
|
Seyrek
|
|
|
Lyell sendromu
|
Çok seyrek
|
|
|
Bronkospazm
|
Bilinmiyor
|
|
|
Pozitif alerji testi
|
Bilinmiyor
|
|
|
İmmün
trombositopeni
|
Bilinmiyor
|
|
|
Metabolizma ve
beslenme
hastalıkları |
Anoreksi
|
|
|
Seyrek
|
Psikiyatrik
hastalıkları |
Sinirlilik
|
|
Yaygın
|
|
İnsomnia
|
|
Yaygın
|
|
Yorgunluk
|
|
Yaygın olmayan
|
|
Telaş hali
|
|
Yaygın olmayan
|
|
Ajitasyon
|
|
Yaygın olmayan
|
|
Halüsinasyon
|
|
Seyrek3
|
|
Paranoid delüzyon
|
|
Seyrek
|
|
Eksitabilite
|
|
Seyrek
|
|
Depresyon
|
|
|
Seyrek
|
Kabuslar
|
|
|
seyrek
|
7
Sinir sistemi hastalıkları |
Baş ağrısı
|
Yaygın
|
Bilinmiyor
|
Bilinmiyor
|
Baş dönmesi
|
Yaygın
|
|
Seyrek
|
Somlonans
|
Yaygın
|
|
|
Parentezi
|
Yaygın
|
|
|
Santal sinir sistemi stimülasyonu
|
Bilinmiyor
|
|
|
Ensefalopati
|
Bilinmiyor
|
|
|
İnsamnia
|
Bilinmiyor
|
|
|
Tremor
|
Bilinmiyor
|
|
|
Sersemlik
|
|
Yaygın
|
|
İrritabilite
|
|
Bilinmiyor
|
Seyrek
|
Anksiyete
|
|
Bilinmiyor
|
|
Konsantre olamama
|
|
|
Seyrek
|
Sedasyon
|
|
|
Bilinmiyor
|
Çocuklarda
paradoksikal
eksitasyon
|
|
|
Bilinmiyor
|
Yaşlılarda konfüzyonel psikoz
|
|
|
Bilinmiyor
|
Göz hastalıkları |
Bulanık görme
|
|
|
Seyrek
|
Kulak ve iç kulak hastalıkları |
Tinnitus
|
|
|
Seyrek
|
Kardiyak
Hastalıkları |
Taşikardi
|
|
Seyrek
|
Seyrek
|
Hipertansiyon
|
|
Seyrek
|
|
Diğer kardiyal disritmiler
|
|
Seyrek
|
|
Palpitasyon
|
|
|
Seyrek
|
Aritmi
|
|
|
Seyrek
|
Hipotansiyon
|
|
|
Seyrek
|
Vasküler
hastalıkları |
Kan basıcı artışı
|
|
Seyrek4
|
|
Solunum, göğüs bozuklukları vemediastinalhastalıları |
Üst solunum yolu enfeksiyon belirtileri
|
Yaygın
|
|
|
Analjezik astım sendromu da dahilastım
|
Seyrek
|
|
|
Bronkospazm
|
Seyrek
|
|
|
Bronşial sekresyonda kalınlaşma
|
|
|
Seyrek
|
8
Gastrointestinal
hastalıkları |
Bulantı
|
Yaygın
|
Yaygın
|
Seyrek
|
Kusma
|
Yaygın
|
Yaygın
|
Seyrek
|
Dispepsi
|
Yaygın
|
|
Seyrek
|
Flatulans
|
Yaygın
|
|
|
Karın ağrısı
|
Yaygın
|
|
Seyrek
|
Konstipasyon
|
Yaygın
|
|
|
Gastrointestinal
kanama
|
Yaygın
olmayan
|
|
|
Diyare
|
Seyrek
|
|
Seyrek
|
Ağız kuruluğu
|
|
Yaygın
|
Bilinmiyor
|
Hepato-biliyer
hastalıkları |
Hepatik bozukluk
|
Seyrek1
|
|
|
Sarılık dahil hepatit
|
|
|
Seyrek
|
Deri ve derialtı hastalıkları |
Deri döküntüsü
|
Seyrek
|
|
|
Kaşıntı
|
Seyrek
|
|
|
Ürtiker
|
Seyrek
|
|
Bilinmiyor
|
Alerjik ödem
|
Seyrek
|
|
|
Anjiyoödem
|
Seyrek
|
|
|
Akut jeneralize
ekzantematöz
püstülozis
|
Seyrek*
|
|
|
Eriterma multiform
|
Seyrek
|
|
|
Stevens-Johnson
sendromu
|
Seyrek*
|
|
|
Toksik epidermal nekroliz (fatal sonuçlardahil)
|
Seyrek*
|
|
|
Deri döküntüleri
|
|
Seyrek
|
|
Hipersensitivite
reaksiyonları
|
|
Seyrek
|
|
Diğer
sempatomimetiklerle çapraz reaksiyon
|
|
Seyrek
|
|
Alerjik dermatit
|
|
Seyrek5
|
|
Eksfoliyatif dermatit dahil alerjikreaksiyonlar
|
|
|
Bilinmiyor
|
Fotosensitivite
|
|
|
Bilinmiyor
|
Deri reaksiyonları
|
|
|
Bilinmiyor
|
Kas-iskelet bozukluklar, bağdoku ve kemikhastalıkları |
Kas seğirmesi ve inkoordinasyonu
|
|
|
Bilinmiyor
|
Böbrek ve idrar hastalıkları |
Papiler nekroz
|
Yaygın
olmayan2
|
|
|
Dizüri
|
|
Yaygın olmayan
|
|
Üriner retansiyon
|
|
Yaygın olmayan6
|
Bilinmiyor
|
|
9 |
Genel
bozukluklar ve uygulamabölgesine ilişkinhastalıkları |
Halsizlik
|
|
|
Seyrek
|
Göğüs sıkışması
|
|
|
Seyrek
|
Parasretamolün çok miktarda alınması durumunda
uzun süre kullanılması
Parasretamolün
durumunda
Özellikle çocuklarda
Sistolik kan basıncı artışı gözlenmiştir. Terapötik dozlarda psödoefedrinin kan basıncı Üzerindeki etkisi klinik olarak anlamlı değildir.
Psödoefedrin kullanımı ardından bronkospazm, anjiyoödem gibi sistemik belirtileri olan/olmayan çeşitli alerjik deri reaksiyonları bildirilmiştir.
Erkek hastalarda üriner retansiyon (önceden mevcut bir prostatik büyüme durumu
hazırlayıcı bir faktör olabilir.) *Ölümcül sonuçlara neden olabilir.
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesineolanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu TürkiyeFarmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr;e-posta: [email protected]; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99).
4.9. Doz aşımı ve tedavisi
Parasetamol
Parasetamolü 10 g'dan fazla alan yetişkinlerde toksisite olasılığı vardır. Dahası, aşırı dozun zararı siroz olmayan alkolik karaciğer hastalığı olanlarda daha büyüktür. Çocuklarda aşırıdozu takiben karaciğer hasarı göreceli olarak daha nadirdir. Karaciğer hücre hasarı ile birlikteparasetamol aşırı dozajında normal erişkinlerde 2 saat civarında olan parasetamol yarı ömrü
14 14
genellikle 4 saate veya daha uzun sürelere uzar. C-aminopirinden sonra CO2 atılı mında
azalma bildirilmiştir. Bu; plazma parasetamol konsantrasyonu veya yarı ömür, veya konvansiyonel karaciğer fonksiyon testi ölçümlerine nazaran parasetamol aşırı dozajı ilekaraciğer hücre hasarı arasında daha iyi ilişki kurar parasetamole bağlı fulminant karaciğeryetmezliğini takiben gelişen akut tubüler nekrozdan dolayı böbrek yetmezliği oluşabilir.Bununla beraber, bunun insidansı başka nedenlerden dolayı fulminant karaciğer yetmezliğiolan hastalarla kararlaştırıldığında bu grup hastalarda daha sık değildir. Nadiren, ilaç aldıktan2-10 gün sonra, sadece minimal karaciğer toksisitesi ile birlikte renal tubüler nekrozoluşabilir. Aşırı dozda parasetamol almış bir hastada kronik alkol alımının akut pankreatitgelişmesine katkıda bulunduğu bildirilmiştir. Akut aşırı doza ilaveten, parasetamolün günlükaşırı miktarlarda alımından sonra karaciğer hasarı ve nefrotoksik etkiler bildirilmiştir.Semptomlar: Solgunluk, anoreksi bulantı ve kusma parasetamol doz aşımının sık görülenerken semptomlarıdır. Hepatik nekroz parasetamol doz asımının dozla ilişkilikomplikasyonudur. Hepatik enzimler yükselebilir ve protrombin süresi 12 ila 48 saat içinde
10
uzar, fakat klinik semptomlar ilacın alımını takiben 1 ila 6 gün içinde belirgin olmayabilir.
Tedavi: Hastayı gecikmiş hepatoksisiteye karşı korumak için parasetamol aşırı dozajı hemen tedavi edilmelidir. Bunun için, absorbsiyonu azaltmayı (Gastrik lavaj veya aktif kömür)takiben intravenöz N-asetilsistein veya oral metionin vermek gerekir. Eğer hasta kusuyorsaveya aktif kömür ile konjugasyon yapılmışsa metionin kullanılmamalıdır. Doruk plazmaparasetamol konsantrasyonları aşırı dozu takiben 4 saate kadar gecikebilir. Bu nedenle,hepatoksisite riskini belirlemek için plazma parasetamol düzeyleri ilaç alımından en az 4 saatsonrasına kadar ölçülmelidir. Ek tedavi (İlave oral metionin veya intravenöz N-asetilsistein)kan parasetamol içeriği ve ilaç alımından beri geçen süre ışığı altında değerlendirilmelidir.Hepatik enzim indükleyici ilaçlar alan hastalarda, uzun süredir alkol bağımlısı olanlarda veyakronik olarak beslenme eksikliği olanlarda N-asetilsistein ile tedavi eşiğinin %30-50düşürülmesi önerilir, çünkü bu hastalar parasetamolün toksik etkilerine karşı daha duyarlıolabilirler. Parasetamol aşırı dozajını takiben gelişebilecek fulminant karaciğer yetmezliğitedavisi uzmanlık gerektirir.
Psödoefedrin
Semptomlar: Psödoefedrin dozaşımında eksitasyon, huzursuzluk, halüsinasyon,
hipertansiyon ve aritmi gibi merkezi sinir sistemi ve kardiyovasküler sistem semptomları ortaya çıkabilir. Şiddetli olgularda psikoz, konvülziyon, koma ve hipertansif kriz gelişebilir.Potasyumun hücre dışından hücre içine kayması nedeniyle serum potasyum düzeyi düşebilir.
Tedavi: Solunum destekleyici ve koruyucu ve konvülsiyonları kontrol edici önlemler alınmalıdır. Endike olduğu takdirde gastrik lavaj uygulanmalıdır. Mesane kateterizasyonugerekebilir. Beta blokörler kardiyovasküler komplikasyonları ve hipokalemiyi düzeltebilir.İstenirse, psödoefedrin atılımının hızlandırılması için asit diürezi veya diyaliz yapılabilir.
Klorfeniramin maleat
Semptomlar:
Sedasyon, SSS paradoksal stimülasyonu, toksik psikozis, nöbet, apne, konvülsiyonlar, antikolinerjik etkiler, distonik reaksiyonlar ve aritmi dahil kardiyovaskülerkolaps.
Tedavi:
Gastrik lavaj veya ipeka şurubuyla emezis yoluyla tedaviye başlanmalıdır. Ardından aktif kömür ve katartikler uygulanarak absorpsiyonu azaltılır. Diğer semptomatik vedestekleyici önlemler kalp, solunum, böbrek ve karaciğer fonksiyonları ve sıvı-elektrolitdengesine göre özel dikkatle uygulanmalıdır.
Hipotansiyon ve aritmiler tedavi edilmelidir. SSS konvülsiyonları IV diazepam ile tedavi edilebilir. Ciddi durumlarda hemoperfüzyon kullanılabilir.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER5.1 Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Analjezik-antipiretik (parasetamol), Sistemik nazal dekonjestan (psödoefedrin HCL) ve Sistemik antihistaminik (klorfeniramin maleat) kombine
11
ATC: R05X
Etki mekanizması:
Parasetamol
Parasetamol, analjezik ve antipiretik bir ajandır. Parasetamolün terapötik etkilerinin, siklooksijenaz enziminin inhibisyonu sonucu prostaglandin sentezinin inhibisyonuna bağlıolduğu düşünülmektedir. Parasetamolün periferik siklooksijenaza oranla santralsiklooksijenaz üzerine daha etkili inhibitör olduğunu gösteren kanıtlar vardır. Parasetamolünanaljezik ve antipiretik özellikleri vardır fakat sadece zayıf anti-enflamatuvar özelliklergösterir. Bu durum; enflamatuvar dokuların diğer dokulara oranla daha yüksek seviyelerdehücresel peroksitler içermesi ve bu hücresel peroksitlerin parasetamolün siklooksijenazinhibisyonunu önlemesiyle açıklanabilir.
Psödoefedrin, doğrudan veya dolaylı sempatomimetik aktiviteye sahiptir ve etkili bir üst solunum yolları dekonjestanıdır. Psödoefedrin, sistolik kan basıncının yükseltilmesinde vetaşikardi yaratılmasında efedrinden daha az etkilidir, ayrıca merkezi sinir sistemininuyarılmasında da etkisi daha düşüktür. Psödoefedrin 4 saat süren dekonjestan etkisine 30dakika içinde ulaşır.
60 mg psödoefedrinin, soğuk algınlığı ve rinitli hastalarda ve normal kişilerde ve alerjik rinitli hastalarda histamin uygulanmasından sonra nazal hava akımı ile ölçüldüğü şekilde,etkili bir nazal dekonjestan olduğu gösterilmiştir.
Klorfeniramin maleat
Klorfeniramin maleat; antihistaminik bir madde olup, kılcal damarlardaki geçirgenliği azaltarak burun akıntısı, aksırma, gözde sulanma ve kasıntı gibi belirtileri giderir.
5.2. Farmakokinetik özelliklerGenel özellikler Parasetamol
Emilim
Parasetamolün absorpsiyonu başlıca ince bağırsaklardan pasif difüzyon ile olur. Gastrik boşalma, oral uygulanan parasetamol absorpsiyonu için hız sınırlayıcı bir basamaktır. Dorukplazma parasetamol konsantrasyonu formülasyona bağlı olarak genellikle oral uygulamadansonra 30 ila 90 dakika arasında meydana gelir. Parasetamol değişken bir oranda ilk geçişmetabolizmasına uğradığı için oral uygulamadan sonra sistemik dolaşımda tam olarakbulunmaz. Erişkinlerdeki oral biyoyararlanımının uygulanan parasetamol miktarına bağlıolduğu görülmektedir. Oral biyoyararlanım 500 mg'lık dozdan sonra %63 iken, 1 veya 2 g(tablet formu) dozundan sonra yaklaşık %90'a yükselir.
Dağılım
:
Parasetamol birçok vücut sıvısına eşit miktarda dağılır; tahmini dağılım hacmi 0.95 l/kg'dır. Terapötik dozları takiben parasetamol plazma proteinlerine önemli oranda bağlanmaz.Çocuklardaki dağılım kinetiği (Vd/F) erişkinlerdekine benzerdir.
Biyotransformasyon:
Terapötik dozlardan sonra parasetamolün plazma yarılanma ömrü 1.5-2.5 saat arasındadır. Parasetamol karaciğerde metabolize olur ve insanda çok sayıda metabolitleri tanımlanmıştır.
12
İdrarla atılan majör metaboliti glukuronid ve sülfat konjugatıdır. Parasetamolün %10 kadarı minör bir yolla sitokrom P-450 karma fonksiyonlu oksidaz sistemi (başlıca CYP2E1 ve
CYP3A4) ile reaktif bir metabolit olan asetamidokinona dönüşür. Bu metabolit hızla indirgenmiş glutatyon ile konjuge olur ve sistein ve merkaptürik asit konjugatları şeklindeatılır. Büyük miktarlarda parasetamol alındığında hepatik glutatyon azalabilir ve vitalhepatoselüler makromoleküllerine kovalan olarak bağlanan hepatosit asetamidokinonunaşırı birikmesine yol açar. Bu da doz aşımı durumunda görülebilen hepatik nekroza yol açar.
Eliminasyon:
Tek dozu (1000 mg i.v.) takiben parasetamolün total vücut klerensi yaklaşık 5 ml/dak/kg'dır. Parasetamolün renal klerensi idrar akış hızına bağlıdır, fakat pH'ye bağlıdeğildir. Uygulanan ilacın %4'ten daha azı değişmemiş parasetamol halinde atılır. Sağlıklıbireylerde terapötik dozun yaklaşık %85-95'i 24 saat içinde idrar ile atılır.
Doğrusallık ve Doğrusal Olmayan Durum:
Reaktif parasetamol metabolitlerinin karaciğer hücre proteinlerine bağlanması, hepatoselüler hasara sebep olur. Terapötik dozlarda, bu metabolitler, glutatyon tarafından bağlanır venontoksik konjugatlar oluştururlar. Ancak masif doz aşımı halinde, karaciğerin (glutatyonoluşumunu kolaylaştıran ve teşvik eden) SH-donörleri deposu tükenir; ilacın toksikmetabolitleri karaciğerde birikir ve karaciğer hücre nekrozu gelişir ve bu da karaciğerfonksiyonunda bozulmaya ve giderek hepatik komaya kadar ilerler.
Pozolojiye uygun kullanıldığında farmakokinetiği doğrusaldır.
Hastalardaki karakteristik özellikler
Böbrek yetmezliği :
2-8 saatler arasında ortalama plazma yarılanma ömrü normal ve böbrek yetmezliği olan hastalarda aynıdır, fakat 8-24 saatler arasında böbrek yetmezliğindeeliminasyon hızı azalır. Kronik renal yetmezlikte glukuronid ve sülfat konjugatlarındabelirgin birikme olur. Ana bileşiğin kısıtlı rejenerasyonuyla kronik böbrek yetmezliği olanhastalarda biriken parasetamol konjugatlarında bir miktar ekstra eliminasyon oluşabilir.Kronik böbrek yetmezliğinde parasetamol doz aralıklarını uzatmak tavsiye edilir.Hemodiyalizde parasetamol plazma düzeyleri azalabileceğinden terapötik kan düzeylerinikorumak için ilave parasetamol dozları gerekebilir.
Karaciğer yetmezliği :
Hafif karaciğer hastalığı olan hastalardaki ortalama plazma yarılanma ömrü normal bireylerdekine benzerdir, fakat ciddi karaciğer yetmezliğinde önemli derecedeuzar (yaklaşık %75). Bununla beraber, yarılanma ömrünün uzamasının klinik önemi açıkdeğildir; çünkü karaciğer hastalığı olan hastalarda ilaç birikmesi ve hepatoksisite olduğukanıtlanmamış ve glutatyon konjugasyonu azalmamıştır. Kronik stabil karaciğer hastalığıolan 20 hastaya 13 gün günde 4 g parasetamol verilmesi
karaciğer fonksiyonunda bozulmaya yol açmamıştır. Hafif karaciğer hastalığında önerilen dozlarda alındığında parasetamolün zararlı olduğu kanıtlanmamıştır. Bununla beraber,şiddetli karaciğer hastalığında, plazma parasetamol yarılanma ömrü önemli derecedeuzamıştır.
Geriyatrik popülasyon:
Genç ve yaşlı sağlıklı denekler arasında farmakokinetik
parametrelerde gözlenen farklılıkların klinik olarak önemli olduğu düşünülmemektedir. Bununla beraber serum parasetamol yarılanma ömrünün belirgin derecede arttığını (yaklaşık
13
%84) ve parasetamol klerensinin zayıf, hareketsiz ve yaşlı hastalarda sağlıklı genç kişilere nazaran azaldığını (yaklaşık %47) düşündüren kanıtlar vardır.
Pediyatrik popülasyon:Psödoefedrin hidroklorür
Emilim:
Psödoefedrin, oral uygulama sonrasında herhangi bir presistemik metabolizma olmadan, gastrointestinal kanaldan hızlıca ve tamamen emilir. Sağlıklı yetişkin gönüllülerde, 60mgpsödoefedrinin verilmesi yaklaşık 1.5 saat sonra (Tmaks) yaklaşık 180 ng/ml'lik bir dorukplazma konsantrasyonu (Cmaks) yaratmıştır.
Dağılım:
Psödoefedrinin görünen dağılım hacmi (Vd/F) yaklaşık 2.8 l/kg'dır.
Biyotransformasyon:
Psödoefedrinin plazma yarılanma ömrü (t1/2) yaklaşık 5.5 saattir. Erkeklerde psödoefedrin çok az metabolize olur, yaklaşık %90'ı değişmeden idrarla atılır. Yaklaşık %1'i karaciğerdemetabolize olur, N-demetilasyon ile norpsödoefedrine dönüşür.
Eliminasyon:
Psödoefedrin ve metaboliti idrar ile atılır; dozun % 55 ile % 90'ı herhangi bir değişikliğe uğramadan atılır. Psödoefedrinin görünen total vücut klerensi (Cl/F) 7.5 ml/dak/kg'dır. Sabit
eliminasyon hızı yaklaşık 0.13sa 1 'dir. İdrar asitlendiğinde psödoefedrinin idrar ile dışarı atılma hızı artar. Bunun tersine, idrar pH'si arttıkça, idrar ile dışarı atılma hızı azalır.
Böbrek yetmezliği psödoefedrinin plazma düzeylerini artıracaktır.
Zayıf bir temelde, böbrekten atılım düzeyi idrarın pH'sine bağlıdır. Düşük idrar pH'sine, tübüler geri emilim minimaldir ve idrar akış hızı ilacın klerensini etkilemez.
Yüksek pH'de (>7.0), psödoefedrin yaygın şekilde renal tubülde geri emilir ve renal klerens idrar akış hızına bağlıdır.
Hastalardaki karakteristik özellikler
Böbrek yetmezliği:
Böbrek yetmezliği artmış plazma düzeylerine yol açar.
Psödoefedrin ile böbrek yetmezliğinde yapılmış spesifik çalışma yoktur. Ancak çeşitli derecelerde böbrek yetmezliği olan hastalarda 60 mg psödoefedrin + 8 mg akrivastinkapsüllerinin tek doz uygulamasını takiben orta şiddetli ve şiddetli böbrek yetmezliği olanhastalarda sağlıklı gönüllülere nazaran psödoefedrin Cmax değeri 1.5 misli artmıştır.
Tmax değeri böbrek hastalarında değişmemiştir. Yarılanma ömrü, sağlıklı gönüllülere nazaran hafif ve
şiddetli böbrek yetmezliğinde sırasıyla 3-12 misli artmıştır.
Karaciğer yetmezliği
:
14
Hepatik yetmezliği olan hastalarda psödoefedrin ile yapılmış hiçbir spesifik çalışma yoktur.
Geriyatrik popülasyon
:
Yaşlı hastalarda 60 mg psödoefedrin + 8 mg akrivastin uygulanmasını takiben psödoefedrin için görülen t1/2 sağlıklı gönüllülerdekinin 1.4 katı olmuştur. Görünen Cl/F sağlıklıgönüllülerdekinin 0.8 katı olmuştur ve Vd/F değişmemiştir. Psödoefedrin ile yaşlılardayapılmış spesifik bir çalışma yoktur.
Klorfeniramin maleat
Emilim:
Klorfeniramin, mide-bağırsak kanalından nispeten yavaş emilir. Oral uygulama sonrası en yüksek plazma konsantrasyonlarına 2.5-6 saat içinde erişilir.
Biyoyararlanımı %25-50 oranındadır.
Dağılım:
Dolaşımda bulunan klorfeniraminin %70'i proteinlere bağlı haldedir.
Klorfeniramin vücutta, santral sinir sistemi de dahil olmak üzere, geniş oranda dağılır.
Biyotransformasvon
:
Karaciğerde belirgin oranda ilk-geçiş metabolizmasına uğrar. Klorfeniramin yüksek oranda metabolize edilir. Metabolitleri desmetil ve didesmetil klorfeniramindir.
Emilasvon:5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri Parasetamol
Akut Toksisite:
Parasetamol yetişkin sıçanlara ve kobaylara oral yoldan verildikten sonra hafif toksik olduğu saptanmıştır. Farelerde ve yenidoğan sıçanlarda önemli oranda daha fazla toksikolmasının sebebi ise, muhtemelen, farelerde maddenin farklı bir metabolizmasınınbulunması ve yenidoğan sıçanlarda hepatik enzim sisteminin olgunlaşmamış olmasıdır.Köpeklere ve kedilere daha yüksek dozlarda verildiğinde kusmaya sebep olmuştur; bu
nedenle bu hayvan cinslerinde oral LD50 değeri saptanamamıştır.
Kronik Toksisite:
Toksik dozların verilmesinin ardından deney hayvanlarında yavaş kilo artışı, diürez, asidüri ve dehidratasyon ile enfeksiyonlara karşı duyarlılık artışı gibi etkiler gözlenmiştir. Otopsisırasında, abdominal organlarda kan akımı artışı, intestinal mukoza irritasyonu gözlenmiştir.
Mutajenik ve Tümörojenik Potansiyeli:
Sıçanlarda, hepatotoksik doz düzeyinde potansiyel bir genotoksisite gözlenmiş ve bu bulgu doğrudan bir DNA hasarı olarak değil, hepatotoksisite/miyelotoksisitenin dolaylı bir sonucuolarak açıklanmıştır. Dolayısıyla, bir eşik doz varsayılabilir.
15
Diyeti 6.000 ppm'e kadar olan erkek sıçanlarda yapılan 2 yıllık bir çalışmada parasetamolün karsinojenik aktivitesine ilişkin herhangi bir bulgu bildirilmemiştir. Mononükleer hücrelösemisi insidansının artmasından dolayı dişi sıçanlarda bazı karsinojenik aktivite bulgularısöz konusudur. Diyeti 6.000 ppm kadar olan farelerde yapılan 2 yıllık bir çalışmada iseparasetamolün karsinojenik aktivitesini gösteren herhangi bir bulgu saptanmamıştır.
Üreme Toksisitesi:
İnsanlarda kapsamlı kullanımdan sonra embriyotoksik veya teratojenik riskte bir artış gözlenmemiştir. Parasetamol hamilelik dönemlerinde de sıklıkla alınmakta olup, gerekhamileliğin seyri gerekse doğmamış çocuk üzerinde herhangi bir olumsuz etki görülmemiştir.
Hayvanlarda yapılan kronik toksisite araştırmalarında parasetamolün testiküler atrofiye neden olduğu ve spermatogenezi inhibe ettiği bildirilmiştir.
Psödoefedrin hidroklorür
Bakteri ve memelilere yapılan
in vivoin vitro
tahlillerinde psödoefedrinin genotoksik olmadığı saptanmıştır.
Psödoefedrinin karsinojenik potansiyeli olup olmadığı hakkında yeterli bilgi yoktur.
Psödoefedrin, sıçanlarda 432 mg/kg/gün oral doza veya tavşanlarda 200 mg/kg/gün oral doza kadar teratojenik etki göstermemiştir.
Klorfeniramin maleat
Yeterli klinik öncesi deneyim bulunmamaktadır.
6. FARMASOTIK ÖZELLİKLERİ6.1 Yardımcı maddelerin listesi
Şeker
Nişasta (Mısır)
Sodyum benzoat Sitrik Asit (Susuz)
Toz Limon Aroması Kinolin SarısıSakarin Sodyum
6.2 Geçimsizlikler
Bakınız: 4.5
6.3 Raf ömrü
24 ay
6.4 Saklamaya yönelik özel tedbirler
25°C'nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız.
166.5 Ambalajın niteliği ve içeriği
11 g'lık granülleri içeren 12 poşetlik karton kutularda
6.6 Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller "Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği" ve "Ambalaj ve Ambalaj Atıkları Kontrolü Yönetmeliği" ne uygun olarak imha edilmelidir.
7. RUHSAT SAHİBİ
Sıhhat İlaç Kimya Kozmetik Gıda Temizlik Maddeleri İthalat İhracat Pazarlama Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi.
Yeni Mahallesi 33191 Sk. S:S Tursan Yapı Koop. Sit. C Blok Apt. No:1 CA Mezitli/Mersin
8. RUHSAT NUMARASI(LARI)
2020/172
9. ILK RUHSAT TARIHI/RUHSAT YENILEME TARIHI
27/07/2020
10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ
17