KISA ÜRÜN BİLGİSİ
1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
ETOPAİN 300 mg Film Kaplı Tablet
2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM
Etkin madde
: Her bir film kaplı tablet 300 mg etodolak içerir.
Yardımcı maddeler:
Her bir film kaplı tablet 206,6 mg laktoz (inek kaynaklı sütten elde edilen) içerir.
Yardımcı maddeler için 6.1'e bakınız.
3. FARMASÖTİK FORM
Film kaplı tablet
Açık kiremit renkli, bir yüzünde “ETOPAİN'', diğer yüzünde “300'' yazılı oval tabletler.
4. KLİNİK ÖZELLİKLERİ
4.1. Terapötik endikasyonlar
Osteoartrit, romatoid artrit ve ankilozan spondilit belirti ve bulguların tedavisi ile akut gut artriti, akut kat iskelet sistemi ağrıları, postoperatif ağrı ve dismenore tedavisinde endikedir.
4.2. Pozoloji ve uygulama şekliPozoloji/ uygulama sıklığı ve süresi:
Diğer NSAİ ilaçlarda olduğu gibi, etodolak ile başlangıç tedavisine hastanm cevabı gözlemlendikten sonra, doz ve sıklık hekimin önerisi ve her bir hastanın gereksinimlerine göreayarlanmalıdır.
Erişkin dozu günde 300 mg-1.200 mg arasındadır.
Maksimum günlük doz 1.200 mg'ı aşmamalıdır. Sabah ve akşam olmak üzere günde iki kez kullanılmaktadır.
Uygulama şekli:
Oral yoldan uygulanır. Tercihen yemeklerle birlikte ya da yemeklerden sonra alınmalıdır.
1/22
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek yetmezliği:
Hafif ve orta şiddette böbrek yetmezliği bulunan hastalarda yapılan çalışmalarda (kreatinin klerensi 37-88 mL/dak.) toplam ve serbest etodolak metabolizmasında anlamlı farkgörülmemiştir. Hemodiyaliz uygulanan hastalarda, bağlanmamış fraksiyon %50 daha fazlaolduğundan, toplam etodolak klerensinde
%Karaciğer yetmezliği:
Kompanse karaciğer sirozu bulunan hastalarda toplam ve serbest etodolak metabolizması değişmemiştir. Bu hasta grubunda genelde doz ayarlaması gerekli olmamakla beraber, etodolakklerensi karaciğer fonksiyonuna bağımlıdır ve şiddetli karaciğer yetmezliği bulunan hastalardadoz azaltılabilir.
Pediyatrik popülasyon:
Etodolak etkinlik ve güvenlilik bakımından pediyatrik hastalarda değerlendirilmemiştir, bu nedenle çocuklarda kullanımı önerilmez.
Geriyatrik popülasyon:
Yaşlılarda hastalarda doz ayarı gerekmemektedir.
Yaşlı hastalarda advers reaksiyonların görülme riski yüksektir.
En düşük etkin dozu, semptomları kontrol için gereken en kısa sürede kullanarak istenmeyen etkiler en aza indirilebilir. NSAİİ tedavisi sırasında gastrointestinal kanama riski açısındanhastalar yakından izlenmelidir.
4.3. Kontrendikasyonlar
ETOPAİN, etodolak'a veya tabletin içerdiği bir maddeye karşı aşırı duyarlı olduğu bilinen hastalarda kontrendikedir.
2/22
ETOPAİN, olası çapraz reaksiyonlarından dolayı aspirin, ya da diğer non steroidal antiinflamatuvar ilaçlar ile tedavi sırasında alerjik reaksiyonlar gelişen hastalarda ya da akutastım, rinit, ürtiker geçmişi olan hastalarda kullanılmamalıdır.
Ayrıca, daha önceki NSAİ ilaçlarla tedavi ile ilgili gastrointestinal kanama veya perforasyon geçmişi bulunan hastalarda kullanılmamalıdır.
ETOPAİN, ciddi kalp yetmezliği olan hastalarda, by-pass ve kalp ameliyatından hemen önce veya sonra kullanılmamalıdır.
Etodolak ayrıca aktif peptik ülseri olanlarda veya peptik ülser hastalığı geçmişi olan hastalarda (diğer non steroidal anti inflamatuvar ilaçların sebep olduğu gastrointestinal hemoraji de dahil)kontrendikedir.
Gebeliğin son trimestrinde kontrendikedir.
4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Uyarılar:
Kardiyovasküler trombotik etkiler:
Birçok COX-2 selektif ve nonselektif non-steroidal antiinflamatuar (NSAİ) ilaçlar ile 3 yıla varan süreler ile yapılan klinik çalışmalarda fatal olabilen ciddi kardiyovasküler trombotikolaylar, miyokard infaktüsü ve felç riskinin yiiksek olduğu görülmüştür. COX-2 selektif olan veolmayan tüm NSAİ ilaçlarda benzer bir risk bulunabilir. Kardiyovasküler hastalığı olduğubilinen ya da kardiyovasküler hastalık bakımından risk faktörü bulunan hastalarda, risk dahayüksek olabilir. NSAİ İlaç tedavisi uygulanan hastalarda, potansiyel bir advers kardiyovasküleretki riskini minimuma indirmek için etkili en düşük doz, mümkün olan en kısa süreylekullanılmalıdır. Daha önce kardiyovasküler semptomlar görülmediyse bile, hastalar ve doktorlarbu tür olaylann meydana gelmesi konusunda dikkatli olmalıdır. Hastalara ciddi kardiyovaskülerolayların belirti ve/veya semptomları ve meydana gelmesi durumunda ne yapmaları gerektiğikonularında bilgi verilmelidir.
3/22
NSAİ ilaçların kullanımıyla artan ciddi kardiyovasküler trombotik olaylar meydana gelme riskini, eşzamanlı kullanılan aspirinin azalttığı konusunda tutarlı kanıtlar yoktur. Aspirin ile birNSAİ ilacın eşzamanlı kullanılması ciddi gastrointestinal etki riskini artırır (Bkz.Gastrointestinal etkiler).
Koroner arter by-pass ameliyatından sonraki ilk 10-14 gün içinde ağrı tedavisi için COX-2 selektif NSAİ ilaçların kullanıldığı iki büyük, kontrollü klinik çalışmada miyokard infarktüsü vefelç insidansının arttığı görülmüştür (Bkz. Kontrendikasyonlar).
Hipertansiyon:
Diğer NSAİ ilaçlar gibi ETOPAİN da, hipertansiyon oluşmasına ya da önceden var olan hipertansiyonun kötüleşmesine yol açabilir ve bu durum kardiyovasküler olay insidansınınartmasına sebep olabilir. Tiyazid ya da kıvrım diüretiği kullanan hastalar NSAİ ilaçlar aldığızaman, bu ilaçlara cevaplar bozulabilir. ETOPAİN da dahil, tüm NSAİ ilaçlar hipertansiyonluhastalarda dikkatli bir şekilde kullanılmalıdır. Kan basıncı, NSAİ ilaç tedavisinin başlangıcındave tedavi boyunca yakından izlenmelidir.
Konjestif kalp yetmezliği ve ödem:
NSAİ ilaç kullanan bazı hastalarda sıvı retansiyonu ve ödem görülmüştür. ETOPAİN sıvı retansiyonu ya da kalp yetmezliği bulunan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır.
Gastrointestinal etkiler -Ülserasyon, kanama ve perforasyon riski:
Non-steroidal antiinflamatuar (NSAİ) ilaçlarla tedavi olan hastalarda, tedavinin herhangi bir döneminde ve herhangi bir uyarıcı semptom görülmeksizin; mide, ince barsak veya kalınbarsakta enflamasyon, kanama, ülserasyon ya da perforasyon şeklinde, ölümle sonuçlanabilecekciddi gastrointestinal advers etkilere sebep olabilir. NSAi ilaç kullanımı ile ciddi üstgastrointestinal şikayetleri olan beş hastadan sadece biri semptomatiktir. NSAİ ilaç kullanımı ileilişkili ciddi üst gastrointestinal sistem ülserleri, büyük kanamalar ya da perforasyonların 3-6 aytedavi gören hastalarda yaklaşık %1, bir yıl tedavi görenlerde ise %2-4 oranında oluştuğugösterilmiştir. Bu eğilimler kullanım süresinin uzaması ile devam eder ve tedavi kürü sırasında,
4/22
ciddi gastrointestinal advers etki oluşma ihtimali artar. Bununla beraber, kısa süreli tedavide bile risk vardır.
NSAİ ilaçlar ülser hastalığı ya da gastrointestinal kanama hikayesi bulunan hastalarda çok dikkatli kullanılmalıdır. Peptik ülser hastalığı ve/veya gastrointestinal kanama hikayesi bulunanve NSAİ ilaçlar kullanan hastalarda gastrointestinal kanama oluşma riski, bu risk faktörlerindenherhangibiri bulunmayan hastalara oranla 10 kattan fazladır. NSAİ ilaçların uygulandığıhastalarda; eşzamanlı oral kortikosteroid ya da antikoagülan kullanımı, NSAİ ilaç tedavisininuzun süreli olması, sigara alışkanlığı, alkol kullanma, ileri yaşta olma ve genel sağlık durumununkötü olması, gastrointestinal kanama riskini artıran diğer faktörlerdir. Spontan fatalgastrointestinal olayların büyük bir bölümü, yaşlı ya da genel sağlık durumu bozuk hastalardagörülmektedir; bu nedenle bu popülasyonun tedavisinde özellikle dikkatli olmak gerekir.
NSAİ ilaç tedavisi uygulanan hastalarda gastrointestinal advers etki potansiyeli riskini minimuma indirmek için, etkili en düşük doz, mümkün olan en kısa süreyle uygulanmalıdır.NSAİ ilaç tedavisi sırasında hastalar ve doktorlar gastrointestinal ülserasyon ve kanama belirtive semptomları için dikkatli olmalı ve ciddi gastrointestinal advers etki şüphesi varsa, hemenilave değerlendirme ve tedaviye başlanmalıdır. Bu, ciddi bir gastrointestinal advers etki ortadankalkıncaya kadar, NSAİ ilaç tedavisinin durdurulmasını içermelidir. Yüksek riskli hastalar içinNSAİ ilaçları içermeyen alternatif tedaviler düşünülmelidir.
Renal etkiler:
NSAİ ilaçların uzun uzun süreli kullanımı, renal papiller nekroz ya da diğer renal patolojilere yol açmaktadır. Renal prostaglandinlerin, böbreğin perfüzyonunu sağlamada kompensatuar roloynadıkları hastalarda da renal toksisite gözlenir. Bu hastalara NSAİ bir ilacın uygulanması,prostaglandin üretiminde ve renal kan akımında belirgin renal dekompansasyona yol açacakderecede doza bağlı azalmaya neden olabilir. Bu tür bir risk altındaki hastalar; böbrek fonksiyonbozukluğu, kalp yetmezliği, karaciğer fonksiyon bozukluğu olanlar, diüretik ve ADE inhibitorükullananlar ve yaşlı hastalardır. NSAİ ilaç tedavisinin sonlandırılması ile genelde tedavi öncesiduruma geri dönülür.
5/22
İlerlemiş böbrek hastalığı:
Kontrollü klinik çalışmalarda, ETOPAİN'ın ilerlemiş böbrek hastalığı bulunan hastalarda kullanımı konusunda hiçbir bilgi yoktur. Bu sebeple, ilerlemiş böbrek hastalığı bulunanhastalarda ETOPAİN ile tedavi önerilmez. Eğer ETOPAİN tedavisine başlanması gerekiyorsa,hastanın böbrek fonksiyonunun yakından izlenmesi önerilir.
Anafilaktoid reaksiyonlar:
Diğer NSAİ ilaçlarla olduğu gibi daha önce etodolak kullanmamış hastalarda da anafilaktoid reaksiyonlar görülebilir. Etodolak; aspirin triadı (aspirin veya diğer NSAİ ilaçlarla astım,ürtikerya da benzeri şekilde alerjik reaksiyonlar) görülmüş hastalara verilmemelidir.
Daha ziyade bronşiyal astma, vazomotor rinit ve burun polipozisi bulunan hastalarda aspirin veya diğer NSAİ ilaçların alınması ile ciddi, fatal olabilecek bronkospazm ortaya çıkabilir. Bugibi hastalarda fatal reaksiyonlar bildirilmiştir (Bkz. Kontrendikasyonlar ve Önlemler -öncedenmevcut astım). Böyle vakalarda acil yardım yapılmalıdır.
Deri reaksiyonları:
Etodolak da dahil olmak üzere tüm NSAİ ilaçlar eksfoliatif dermatit, Stevens-Johnson sendromu (SJS) ve toksik epidermal nekroliz (TEN) gibi fatal olabilen ciddi deri advers olaylarına nedenolabilir. Bu ciddi olaylar hiçbir belirti vermeden meydana gelebilir. Hastalara ciddi derireaksiyonlarının belirti ve semptomları bildirilmeli ve deri döküntüsü ya da aşırı duyarlılığınherhangi başka bir belirtisinde ilacın durdurulması gerektiği söylenmelidir.
Gebelik:
Duktus arteriosusun erken kapanmasma yol açacağından, etodolak'ın gebeliğin geç dönemlerinde kullanılması önerilmez.
Her bir film kaplı tablet 206,6 mg laktoz içerir. Nadir kalıtımsal galaktoz intoleransı, Lapp laktoz yetmezliği ya da glikoz-galaktoz malabsorpsiyon problemi olan hastaların bu ilacıkullanmamaları gerekir.
6/22
Önlemler:
Genel:
Etodolak, kortikosteroid yerine ya da kortikosteroid tedavisinin yetersizliğinde kullanıllmaz. Kortikosteroidlerin aniden durdurulması hastalığın alevlenmesine yol açabilir. Uzun sürelikortiokosteroid tedavisi uygulanmakta olan hastalarda, kortikosteroid tedavisinindurdurulmasına karar verilmişse, tedavinin idameli olarak azaltılması gerekir.
Etodolak'ın (ateş ve) enflamasyon azaltılmasındaki farmakolojik aktivitesi, bu diyagnostik belirtilerin varsayılan non-infeksiyöz, ağrılı durumların komplikasyonlarının izlenmesindekifaydasını azaltabilir.
Hepatik etkiler:
NSAİ ilaç kullanan hastaların %15'e yakm bir bölümünde bir veya daha fazla karaciğer fonksiyon testi değerinde sınırda artışlar olabilir ve klinik çalışmalarda NSAİ ilaç uygulananhastaların yaklaşık %1 'inde dikkate değer ALT ve AST artışları (normalin üst sınırının yaklaşıküç katı veya daha fazla) bildirilmiştir. Laboratuvar bulgularındaki bu değişmeler ilerleyebilir,değişmeden kalabilir, ya da tedavinin devam etmesine rağmen geçici olabilir. NSAİ ilaçlarınkullanımı ile nadiren sarılık ve fatal fulminan hepatit, karaciğer nekrozu ve karaciğer yetmezliği(bazıları fatal sonuçlanan) gibi ciddi karaciğer reaksiyonları bildirilmiştir.
Etodolak tedavisi uygulanırken karaciğer fonksiyon bozukluğu semptom ve/veya belirtileri gorülen ya da karaciğer testleri anormal olan hastalar daha şiddetli hepatik reaksiyon oluşmakanıtı için değerlendirilmelidir. Eğer karaciğer hastalığı ile uyumlu klinik belirti ve bulgularmeydana gelirse ya da sistemik belirtiler görülürse (döküntü, eozinofili gibi), etodolak tedavisidurdurulmalıdır.
Hematolojik etkiler:
Etodolak veya diğer NSAİ ilaçları kullanan hastalarda bazen anemi görülmektedir. Bunun nedeni; sıvı retansiyonu, gizli ya da geniş gastrointestinal kan kaybı veya eritropoez üzerindetam olarak tanımlanmamış bir etki olabilir. Etodolak'ın da dahil olduğu NSAİ ilaçların uzun
7/22
süreli olarak kullanan hastalarda aneminin herhangi bir belirti veya bulgusu görülürse, hemoglobin ya da hematokrit değerleri ölçülmelidir.
NSAİ ilaçlar trombosit agregasyonunu inhibe eder ve bu ajanlaın bazı hastalarda kanama süresini uzattığı görülmüştür. Aspirinin aksine, trombosit fonksiyonu üzerindeki etkilerikantitatif olarak daha az, daha kısa süreli ve reversibldır. Etodolak tedavisi uygulanan vetrombosit fonksiyonundaki değişikliklerin olumsuz etkileri bulunan hastalar (koagülasyonbozukluğu bulunan ya da antikoagülan uygulanan hastalar gibi) dikkatle izlenmelidir.
Önceden mevcut astım:
Astımlı hastalarda aspirine-duyarlı astım bulunabilir. Aspirine duyarlı astımı olan hastalarda aspirin kullanımı, fatal olabilen ciddi bronkospazma yol açmaktadır. Bu tür hastalarda aspirin vediğer NSAİ ilaçlar arasında bronkospazmın da dahil olduğu çapraz reaktivite bildirildiğindenetodolak kullanılmamalı ve önceden astım olduu bilinen hastalarda da dikkatli olunmalıdır.
Hastalar için bilgi
Etodolak, diğer NSAİ ilaçlar gibi, miyokard infarktüsü ya da felç gibi ciddi kardiyovasküler yan etkilere neden olabilir ve bunlar hastanede yatma ve hatta olüm ile sonuçlanabilir. Ciddikardiyovasküler olaylar uyarıcı semptomlar olmadan meydana gelebilirse de, hastalar göğüsağrısı, nefes darlığı halsizlik, konuşmada pelteklik gibi belirti ve semptomlara dikkat etmeli vebunlara benzer herhangi bir belirti ya da semptom görürlerse tıbbi yardım almalıdır. Hastalara buizlemenin önemi vurgulanmalıdır (Bkz. Uyanlar -Kardiyovasküler trombotik etkiler).
Bu sınıftaki diğer ilaçlar gibi etodolak da rahatsızlığa ve nadiren, hastanede yatmayı gerektirebilen ve hatta öldürücü olabilen gastrointestinal ülser ve kanama gibi ciddi yan etkilereneden olabilir.
Ciddi gastrointestinal sistem ülserasyon ve kanaması, uyarıcı semptomlar bulunmadan da meydana gelebildiği için, doktorlar kronik tedavi uygulanan hastaları ülserasyon ve kanamanınbelirti ve bulgularına dikkat etmeleri konusunda uyarmalı ve epigastrik ağrı, dispepsi, melena vehematemezi içeren herhangi bir belirti ya da semptom bakımından izlemeli ve onlara da bu
8/22
izlemenin önemini bildirmelidirler (Bkz. Uyarılar -Gastrointestinal etkiler -Ülserasyon, kanama ve perforasyon riski).
Etodolak, diğer NSAİ ilaçlar gibi, eksfoliatif dermatit, Stevens Johnson sendromu ve toksik epidermal nekroliz gibi hastanede yatmayı gerektiren ve hatta ölümcül olabilen, deride ciddi yanetkilere neden olabilir. Ciddi deri reaksiyonları uyarı olmadan meydana gelebilirse de, hastalarderide döküntü ve vezikül, ateş ya da kaşınma gibi diğer aşırı duyarlılık belirti ve semptomlarınadikkat etmeli ve herhangi bir belirti ya da semptom görürlerse tıbbi yardım almalıdır. Hastalardaherhangi tip bir döküntü meydana gelirse ilacı hemen durdurmaları ve mümkün olduğunca çabukdoktorlarına danışmaları söylenmelidir.
Hastalara, açıklanamaya kilo artışı ya da ödem belirti ve semptomlarını hemen doktorlarına bildirmeleri söylenmelidir.
Hastalara hepatotoksisitenin uyarıcı belirti ve semptomları konusunda bilgi verilmelidir (örne ğin; bulantı, yorgunluk hali, letarji, prurit, sarılık, sağ üst kadranda duyarlılık ve grip benzerisendrom). Eğer bunlar meydana gelirse, hastalara tedaviyi durdurup hemen tıbbi yardım almalarısöylenmelidir.
Hastalara, bir anafilaktoid reaksiyon meydana gelirse (örneğin; solunum güçlüğü, yüz ya da boğazda şişme) acilen tıbbi yardım almaları da söylenmelidir (Bkz. Uyarılar).
Etodolak, diğer NSAİ ilaçlar gibi, hamileliğin son evrelerinde alınmamalıdır; çünkü duktus arteriozusun erken kapanmasına neden olacaktır.
Laboratuvar testleri
Ciddi gastrointestinal sistem ülserasyonları ve kanaması uyarı semptomları olmadan meydana gelebileceğinden, doktorlar gastrointestinal kanama belirti ve semptomlarını izlemelidir. DiğerNSAİ ilaçlarda olduğu gibi, anemi belirti ve bulguları bakımından uzun süreli etodolak tedavisiuygulanan hastaların tam kan sayımı ve kimyasal profili periyodik olarak kontrol edilmelidir.
9/22
Eğer karaciğer hastalığını gösteren klinik belirti ve bulgular ortaya çıkar veya sistemik belirtiler (eozinofili, döküntü gibi) görülürse ve eğer anormal karaciğer testleri saptanır, bunlar devameder ya da kötüleşirse, etodolak durdurulmalıdır.
4.5. Dier tıbbi ürünlerle etkileimler ve dier etkileimekilleri
ADE-inhibitörleri:
Çalışmalarda NSAİ ilaçların ADE-inhibitörlerinin antihipertansif etkilerini azaltabileceği gösterilmiştir. NSAİ ilaçlar ile ADE-inhibitörlerinin eşzamanlı verildiği hastalardabu etkileşim gözönünde tutulmalıdır.
Aspirin:
Etodolak aspirin ile birlikte uygulandığında proteine bağlanması azahr, ancak serbest etodolak klerensi değişmez. Bu etkileşmenin klinik anlamı bilinmemektedir. Yine de, diğerNSAİ ilaçlar ile olduğu gibi, etodolak ile aspirinin eşzamanlı uygulanması, yan etkilerdeki artışpotansiyeli nedeniyle, genelde önerilmemektedir.
Furosemid:
Klinik çalışmalarda ve pazarlama sonrası gözlemlerde etodolak'ın bazı hastalarda furosemid ve tiazidlerin natriüretik etkilerini azaltabileceği görülmüştür. Bu etkiye renalprostaglandin sentezi inhibisy onunun neden olduğu düşünülmüştür. NSAİ ilaçlar ile eşzamanlıtedavi sırasında hasta, böbrek yetmezliği belirtileri ve diüretik etkililiğini saptamak için dikkatleizlenmelidir.
Lityum: NSAİ ilaçlar, plazma lityum düzeylerinde artış ve renal lityum klerensinde düşüş meydana getirmiştir. Ortalama minimum lityum konsantrasyonu %15 artmış ve renal klerensyaklaşık %20 düşmüştür. Bu etkiye, renal prostaglandin sentezinin NSAİ ilaçlar tarafındaninhibisy onunun neden olduğu düşünülmektedir. Bu nedenle, NSAİ ilaçlar ile lityum eşzamanlıuygulanınca bireyler lityum toksisitesi belirtileri için dikkatle izlenmelidir.
Metotreksat:
NSAİ ilaçların, tavşan böbrek dilimlerinde metotreksat birikimini kompetitif şekilde inhibe ettikleri kaydedilmiştir. Bu da metotreksat toksisitesini arttırabileceklerinidüşündürür. NSAİ ilaçların metotreksat ile eşzamanlı kullanımında dikkatli olmak gerekir.
10/22
Varfarin:
Varfarin ile NSAİ ilaçların gastrointestinal kanama üzerindeki etkileri sinerjiktir; şöyle ki, bu her iki ilacı birlikte kullananlarda ciddi gastrointestinal kanama riski, her iki ilacı ayrı ayrıkullananlara oranla daha yüksektir.
Kardiyak glikositler:
NSAİ ilaçlar kalp yetmezliğini şiddetlendirebilir, GFR 'yi azaltabilir ve plazma glikozid seviyelerini yükseltebilirler.
Siklosporinler:
Siklosporin ile ilişkili nefrotoksisite artabilir.
Fenilbutazon ve probenesid:
Fenilbutazon ve probenesid etodolak'ın yan etki riskini arttrabilirler.
Anti-trombosit ajanlar (orn., varfarin, heparin) ve seçici serotonin geri alım inhibitörleri (SSRI'ler) (örn.fluoksetin):
Gastrointestinal kanama riskini artırabilirler.
Kortikosteroidler:
Gastrointestinal kanama riskini artırabilirler.
Takrolimus:
NSAİ ilaçlar takrolimusla kullanıldığında muhtemelen nefrotoksisite riskini artırır.
Zidovudin:
NSAİ ilaçlar zidovudinle birlikte kullanıldığında hematolojik toksisite riskini artırır.
Mifepriston:
NSAİ ilaçlar, mifepriston kullanıldıktan 8-12 gün sonrasına kadar etkinliği azalabileceğinden kullanılmamalıdır.
Kinolon antibiyotikler:
Hayvan çalışmalarında, NSAİ ilaçlar kinolon antibiyotiklerle birlikte kullanıldıklarında konvülziyon riskinin arttığı saptanmıştır. Bu nedenle NSAİ ilaçlar ve kinolonantibiyotikleri birlikte kullananlarda konvülziyon riski artmıştır.
İlaç/laboratuvar testi etkileşmeleri
Etodolak uygulanan hastaların idrarında etodolak'm fenolik metabolitleri bulunduğundan, üriner bilirubin (ürobilin) için yalancı pozitif reaksiyon görülebilir. İdrarda keton cisimlerini tayin
11/22
etmek için kullanılan diagnostik 'dip-stick' metodu, etodolak uygulanan bazı hastalarda yalancı-pozitif verilere neden olmuştur. Genelde bu fenomen, klinik yönden anlamlı başka olaylara neden olmamış ve doz ile bağlantılı bulunmamıştır.
Etodolak tedavisi serum ürik asit düzeylerinde hafif bir düşüşe neden olmuştur. Klinik çalışmalarda etodolak tedavisi uygulanan (600 mg - 1.000 mg/gün) artritli hastalarda 4 haftalıktedaviden sonra ortalama 1-2 mg/dL düşüşler görülmüştür. Bundan sonra bu düzeyler 1 yılavaran tedavi süreleri boyunca stabil kalmıştır.
Özel popülasyona ilikin ek bilgiler
Geriyatrik popülasyon:
İlacın güvenlilik ve etkinliği için yapılan klinik çalışmalarda yaşlı ve genç guplar arasında fark gözlenmemiştir. Farmakokinetik çalışmalarda, Etodolak yarılanmaömrü ve proteine bağlanmasında yaşa bağlı fark saptanmamıştır ve beklenen ilaç birikimindedeğişiklik olmamıştır. Bu nedenle yaşlılarda doz ayarlamaya gerek yoktur.
Pediyatrik popülasyon:4.6. Gebelik ve laktasyonGenel tavsiye
Gebelik kategori C'dir (Gebeliğin 3. Trimesterinde D'dir).
Kronik nonsteroidal anti-inflamatuvar tedavi alan hastalarda, beklenmeyen kanama, ülser ve perforasyon gibi ciddi gastrointestinal toksik etkiler görülebilir. Gastrointestinal kanamabelirtisi görüldüğü an acil olarak etodolak kullanımı kesilmelidir.
Çocuk dourma potansiyeli bulunan kadınlar/Doum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Çocuk doğurma potansiyeli olan kadınlarda tedavi süresince etkili doğum kontrolü uygulaması önerilir.
12/22
Gebelik dönemi
Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik ve/veya embriyonel/fetal gelişim ve/veya doğum ve/veya doğum sonrası gelişim üzerindeki etkiler bakımından yetersizdir. İnsanlara yönelikpotansiyel risk bilinmemektedir. ETOPAİN, gebelik döneminde kullanılmamalıdır. Hamilekadınlarda yapılmış yeterli ya da iyi kontrollü çalışmalar mevcut değildir. Etodolak hamileliksonrasında ancak potansiyel yararı fötüs üzerine olan potansiyel risklerinden fazla isekullanılmamalıdır. NSAİ ilaçlar doğum ve duktus arteriozusun kapanması yönünden insanlardafötusun kardiyovasküler sistemi üzerinde bilinen etkilerinden dolayı, hamileliğin sontrimesterinde kullanılmamalıdır.
Etodolak ile sıçanlarda yapılan çalışmalarda, prostaglandin sentezini inhibe ettiği bilinen diğer ilaçlarla olduğu gibi; distosi, doğumun gecikmesi ve yaşayan yavru sayısında azalmagörülmüştür. Etodolakın hamile kadmlarda doğum üzerindeki etkileri bilinmemektedir.
Laktasyon dönemi
Etodolak'ın insan sütüne geçip geçmedigi bilinmemektedir. Birçok ilaç insan sütüne geçtiğinden ve etodolak'ın emzirilen yeni doğanlarda ciddi yan etki potansiyeli bulunduğundan, ilacın anneiçin önemi göz önünde bulundurularak emzirmeyi veya ilacı durdurma arasında bir kararverilmelidir.
Üreme yetenei/Fertilite
Etodolak 16 mg/kg (94 mg/m2) oral dozlara kadar erkek ve dişi sıçanlarda üreme bozukluğuna neden olmamıştır. Bununla beraber, 8 mg/kg dozda döllenmiş yumurta implantasyonundaazalma olmuştur.
4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Etodolak baş dönmesi sersemlik hissi, yorgunluk veya görmede anormalliklere sebep olabilir. Hastalar araç ve makine kullanmadan önce, bu ilacın etkilerine karşı dikkatli olmaları konusundauyarılmalıdır.
13/22
4.8. İstenmeyen etkiler
Rapor edilen istenmeyen etkiler aşağıdaki sıklık derecesine göre listelenmiştir.
Çok yaygın (> 1/10); yaygın (> 1/100, < 1/10); yaygın olmayan (> 1/1000, < 1/100); seyrek (> 1/10.000, < 1/1000); çok seyrek (< 1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahminedilemiyor).
Kan ve lenf sistemi hastalıkları
Yaygın olmayan:Metabolizma ve beslenme hastalıkları
Yaygın olmayan:Sinir sistemi hastalıkları
Yaygın:Yaygın olmayan:Göz hastalıkları
Yaygın:
Bulanık görme
Yaygın olmayan:Kulak ve iç kulak hastalıkları
Yaygın:Yaygın olmayan:Kardiyak hastalıklar
Yaygın olmayan:
Hipertansiyon, konjestif kalp yetmezliği, yüz kızarması, çarpıntı, senkop, vaskülit (nekrotize ve alerjik dahil), aritmiler, miyokard infarktüsü, serebrovasküler olay
14/22
Solunum, göüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar
Yaygın olmayan:Gastrointestinal hastalıklar
Yaygın:Yaygın olmayan:Hepatobiliyer hastalıklar
Yaygın olmayan:Deri ve deri altı doku hastalıkları
Yaygın:
Kaşıntı, döküntü
Yaygın olmayan:Böbrek ve idrar yolu hastalıkları
Yaygın:
Disüri, sık idrar
Yaygın olmayan:Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilikin hastalıkları
Yaygın:
Titreme ve ateş
Yaygın olmayan:
Alerjik reaksiyon, anafilaktik/anafilaktoid reaksiyonlar (şok dahil), infeksiyon, baş ağrısı
15/22
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanaksağlar.Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu TürkiyeFarmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir
Semptomlar
Akut NSAİ ilaç doz aşımından sonraki semptomlar genelde letarji, uyku hali, bulantı, kusma ve epigastrik ağrı ile sınırlıdır ve çoğunlukla destek tedavi ile düzelir.
Gastrointestinal kanama görülebilir ve yüksek miktarda ibuprofen ya da mefenamik aside bağlı doz aşımından sonra koma ortaya çıkmıştır. Hipertansiyon, akut böbrek yetmezliği ve solunumdepresyonu da görülebilir, fakat çok nadirdir. NSAİ ilaçların terapötik uygulamalarından sonraanafilaktoid reaksiyonlar bildirilmiştir ve doz aşımından sonra da ortaya çıkabilir.
Terapötik önlemler
Bir NSAİ ilaçla doz aşımından sonra hastalara semptomatik ve destekleyici tedavi uygulanmalıdır.
Spesifik bir antidot yoktur.
İlacın alınmasından sonraki 4 saat içinde semptomların ortaya çıktığı hastalarda veya büyük miktarlardaki doz aşımlarından (normal dozun 5-10 katı) hemen sonra barsak dekontaminasyonuendike olabilir. Bu, emezis ve/veya bir ozmotik katartik ile aktif kömür (erişkinlerde 60-100 g,çocuklarda 1-2 g/kg) yoluyla yapılmalıdır.
Etodolak yüksek oranda proteine bağlandığından, zorlu diürez, idrarın alkalinizasyonu, hemodiyaliz ya da hemoperfüzyon büyük olasılıkla yararlı olmayacaktır.
16/22
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER5.1. Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Antiinflamatuar ve antiromatik ürünler (Non-steroid yapılılar) -Asetik asit türevleri ve benzerleri ATC kodu: M01AB08
Etodolak, hayvan modellerinde antiinflamatuar, analjezik ve antipiretik etkiler gösteren bir nonsteroidal antiinflamatuar (NSAİ) ilaçtır. Diğer NSAİ ilaçlarda olduğu gibi, etodolak'ın etkimekanizması da kesin olarak bilinmemektedir, fakat prostaglandin biyosentezinin inhibisyonu ileilişkili olduğu düşünülmektedir.
Etodolak, R (-) ve S (+) etodolak'ın rasemik bir karışımıdır. Diğer NSAİ ilaçlar gibi, bu ilacın da hayvanlarda S (+) formunun biyolojik yönden aktif olduğu saptanmıştır. Her iki enantiomer destabildir ve
in vivo
ortamda R (-) enantiomeri S (+) enantiomerine dönüşmemektedir.
Tek doz 200-400 mg etodolak uygulamasından 'A saat sonra analjezi sağlanmış ve maksimum etki 1-2 saat içinde ortaya çıkmıştır. Analjezik etki genelde 4-6 saat devam etmiştir.
5.2. Farmakokinetik özelliklerGenel özellikler
Etodolak'ın farmakokinetiği 267 normal birey, 44 yaşlı hasta (> 65 yaş), böbrek yetmezliği bulunan 19 hasta (kreatinin klerens 37-88 mL/dak), hemodiyaliz uygulanan 9 hasta ile kompansekaraciğer sirozu bulunan 10 hastada değerlendirilmiştir.
Oral yoldan uygulanan etodolak'ın kinetiği, birinci derece absorbsiyonu olan iki kompartmanlı model ile en iyi şekilde tanımlanmaktadır.
Etodolak ile fenitoin, glibürid, furosemid ya da hidroklorotiyazid eşzamanlı uygulandığında farmakokinetik etkileşme görülmez.
17/22
Etodolak iyi absorbe edilir ve solüsyon formülasyonu ile karşılaştırıldığında, 200 mg kapsülün rölatif biyoyararlanımı %100'dür. Kütle denge çalışmaları esas alındığında da, tablet ya dakapsül formülasyonundan etodolak'ın sistemik yararlılığı en az %80'dir. Etodolak oraluygulamadan sonra anlamlı derecede ilk geçiş metabolizmasına uğramaz. Tek doz 200 - 600 mguygulamadan sonra ortalama (± 1 SS) doruk plazma konsantrasyonları yaklaşık 14 ± 4 - 37 ± 9pg/mL arasındadır ve bu düzeye 80 ± 30 dakika içinde erişilir. 12 saatte bir 600 mg dozlarakadar EAA (plazma konsantrasyonu-zaman eğrisi altındaki alan) ile doz arasındaki ilişki lineerözelliktedir.
12 saatte bir 400 mg dozlara kadar total ve serbest etodolak'ın zirve konsantrasyonları uygulanan doz ile orantılıdır, fakat 600 mg dozun uygulanmasından sonra ulaşılan doruk konsantrasyonu,daha düşük dozlara dayanılarak ön görülenden yaklaşık % 20 daha yüksektir.
Tablo 1 . Etodolak kararlı durum farmakokinetik parametreleri (N=267) |
Farmakokinetik parametreler |
Ortalama ± SS |
Oral absorpsiyon miktarı (biyoyararlanım)
|
> % 80
|
(F)
|
|
Oral doz klerens (CL/F)
|
47 ± 16 mL/saat/kg
|
Kararlı durum hacmi (Vss/F)
|
362 ± 129 mL/kg
|
Dağılım yarı ömrü (t1/2/a)
|
0,71 ± 0,50 saat
|
Terminal yarı ömrü (P/2/p)
|
7,3 ± 4,0 saat
|
Etodolak yemekten sonra uygulandığında absorbsiyon derecesi değişmez. Bununla beraber, besin alımı erişilen doruk konsantrasyonunu yaklaşık yarıya kadar azaltır ve dorukkonsantrasyona kadar olan süreyi de 1,4-3,8 saat artırır.
Etodolak bir antasit ile eşzamanlı uygulandığında absorbsiyon derecesi etkilenmez. Ancak ulaşılan doruk plazma konsantrasyonu yaklaşık % 15-20 daha düşüktür. Zirveye kadar olan süreüzerinde ise ölçülebilen bir etki görülmemiştir.
18/22
Dağılım:
Etodolak'ın kararlı durum sanal plazma dağılım hacmi yaklaşık 0,362 L/kg'dır. Terapötik doz sınırları içinde etodolak, >
%%
1'dir ve bu oran araştırılan doz sınırlarında toplam etodolak konsantrasyonundan bağımsızdır.
Proteine bağlanma -in vitro
çalışmalardan elde edilen verilerde etodolak'ın serbest fraksiyonununasetaminofen, ibuprofen, indometazin, naproksen, piroksikam, klorpropamid, glipizid, glibürid,fenitoin ve probenesid tarafından anlamlı derecede değiştirilmediği görülmüştür.
Bivotransformasvon:
Etodolak karaciğerde yoğun şekilde metabolize edilir. Etodolak ve metabolitlerinin başlıca atılım yolu ise renal eliminasyondur. Önerilen dozlardan sonra elde edilen etodolak plazma düzeyleribireyler arasında çok farklıdır.
Eliminasyon:
Oral dozdan sonra etodolak'ın ortalama plazma klerensi 47 (± 16) mL/saat/kg ve terminal metabolizma yarı ömrü 7.3 (± 4.0) saattir. Uygulanan dozun yaklaşık % 72'si idrarda aşağıdakişekilde bulunur (uygulanan dozun yüzdesi olarak belirtilmiştir):
- etodolak, değişmemiş % 1
- etodolak, glukuronid% 13
- hidroksillenmiş metabolitler (6-,7- ve 8-OH)% 5
- hidroksillenmiş metabolit glukuronidleri% 20
- tanımlanmamış metabolitler % 33
Feçesle itrah dozun % 16'sını oluşturmuştur.
Hastalardaki karakteristik özellikler
Yaşlı hastalar:
Klinik çalışmalarda etodolak'ın klerensi yaşlı hastalarda (> 65 yaş) yaklaşık % 15 daha düşük bulunmuştur. Bu çalışmalarda etodolak'ın yarı ömrü ya da proteine bağlanması
19/22
üzerinde yaşa bağlı bir değişiklik bulunmadığı görülmüş ve beklenen ilaç birikiminde de değişiklik olmamıştır. Farmakokinetik özellikler esas alındığında, yaşlılarda genelde doz ayarıgerekmez. Bununla beraber yaşlılarda vücut boyutuna göre doz ayarı gerekebilir; çünkü buhastalar antiprostaglandin etkilere genç hastalardan daha duyarlı olabilir.
Böbrek yetmezliği:%
50 artış görülmüş, serbest etodolakklerensi değişmemiştir. Bu da etodolak metabolizmasında proteine bağlanmanın öneminigösterir. Etodolak diyalizle vücuttan uzaklaştırılamaz.
Karaciğer yetmezliği:5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri
NSAİ ilaçlara bağlı zehirlenmeler, primer olarak gastrointestinal bozukluklar ve hemorajiyle ve böbrek bozukluklarıyla kendini gösterir.
Etodolak'ın farmakolojik ve toksikolojik özellikleri iyi bilinmektedir. Etodolak'ın karsinojenik ve mutajenik potansiyeli bulunmamaktadır. Embriyojenik veya teratojenik etkileri de yoktur.Ancak 2-14 mg/kg/gün alan sıçanlarda uzuv gelişiminde izole değişiklikler meydana gelmiştir.
Karsinojenez, Mutajenez ve Üreme Bozuklukları
Farelere 2 yıl ve sıçanlara 18 ay süreyle 15 mg/kg/gün (sırasıyla 45 ve 89 mg/m2) veya daha düşük oral dozlarda uygulanan etodolak'ın karsinojenik etkisi görülmemiştir. Etodolak
S.typhimuriumin vitroin vivoin vitro
insan periferik lenfosit testindenelde edilen verilere göre, etodolak uygulanmış kültürlerde (50 - 200 mcg/mL) negatif kontrollere
20/22
oranla (% 2,0) gap sayısında (dislokasyon bulunmayan kromatidlerde boyanmamış bölge % 3,0 - 5,3) artış bulunduğu; kontroller ile aktif ilaç uygulanmış gruplar arasında başka bir farkbulunmadığı bildirilmiştir. Etodolak 16 mg/kg (94 mg/m2) oral dozlara kadar erkek ve dişisıçanlarda üreme bozukluğuna neden olmamıştır. Bununla beraber, 8 mg/kg grubunda döllenmişyumurta implantasyonunda azalma olmuştur.
6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER6.1. Yardımcı maddelerin listesi
Çekirdek tablet:
• Laktoz (inek kaynaklı sütten elde edilen)
• Sodyum nişasta glikolat
• Mikrokristal selüloz
• Kolloidal silikon dioksit
• Povidon
• Magnezyum stearat
Film Kaplama:
• Opadry Oranj OY-S-8730: Hidroksipropil metilselüloz, kırmızı demir oksit, sarı demir oksit, titanyum dioksit, polietilen glikol ve polisorbat 80.
• Opadry Clear YS-1-7006: Hidroksipropil metilselüloz, polietilen glikol 400 ve polietilenglikol 6000.
6.2. Geçimsizlikler
Herhangibir geçimsizlik bildirilmemiştir.
6.3. Raf ömrü
Raf ömrü 36 aydır.
6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler
25oC'nin altında oda sıcaklığında ve orijinal ambalajında saklanmalıdır.
21/22
6.5. Ambalaj
ı
n niteliği ve içeriği
ETOPAİN, 10, 14 veya 30 tabletlik PVC / PVDC-Alüminyum blister ambalajda, karton kutuda sunulmaktadır.
6.6. Beşeri t
ıı
ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmelik”lerine uygun olarak imha edilmelidir.
7. RUHSAT SAHİBİ
ADEKA İlaç Sanayi ve Ticaret A.Ş.
55020 - İlkadım/SAMSUN
8. RUHSAT NUMARASI
2020/286
9. İLK RUHSAT TARİHİ / RUHSAT YENİLEME TARİHİ
İlk ruhsat tarihi: 30.12.2020 Ruhsat yenileme tarihi:
10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ
22/22