Yardımcı maddeler için, 6.1'e bakınız.
Film kaplı tablet.
Bir tarafında 'NVR' ve diğer tarafında iki çukur eğri çizgi arasında hafif yukarı eğimle '360' kazılı, eğik kesimli kenarlara sahip koyu mavi, çentiksiz, oval, bikonveks film kaplı tablet.
VEXPERDA 6 yaş ve üzeri çocuklarda ve erişkinlerde, kan transfüzyonlarına bağlı kronik demir yüklenmesinin (transfüzyonel hemosideroz) tedavisinde kullanılır. Bu film kaplı tablet,2-5 yaş grubunda ise; suda dağılabilen tablet ve parenteral demir şelatörlerinin kullanılabildiğihastalarda tercih edilmemelidir.
VEXPERDA ayrıca transfüzyona bağlı olmayan talasemi semptomları (alfa-talasemi intermedia, beta- talasemi intermedia, hafif orta klinik bulgu veren birlikte geçişli talasemiler)olan 10 yaş ve üzerindeki hastalarda kronik demir yüklenmesinin (karaciğer demirkonsantrasyonun >5 mg/g kuru ağırlık (ka) veya serum ferritin düzeyinin > 800 mcg/L olması)tedavisinde endikedir. Karaciğer demir konsantrasyonu < 3 mg/g kuru ağırlık veya serumferritin <300 mcg/L olduğunda tedavi sonlandırılır.
VEXPERDA ile tedavi, kronik aşırı demir yüklenmesinin tedavisinde deneyimli hekimler tarafından başlatılmalı ve sürdürülmelidir.
VEXPERDA tedavisine, yaklaşık 20 ünite (yaklaşık 100 ml/kg) eritrosit süspansiyonu transfüzyonundan sonra veya kronik demir yüklemesi olduğuna işaret eden klinik izlembulguları ortaya çıktığında (serum ferritin düzeyi >1000 mikrogram/l olduğunda) başlanmasıönerilir. Verilecek dozlar (mg/kg olarak) hesaplanmalı ve en yakın miktarı içeren tam tabletdozuna yuvarlanarak uygulanmalıdır.
Tüm hastalarda aşırı şelasyon riskini en aza indirmek için şelasyon tedavisi sırasında dikkatli olunmalıdır (bkz. bölüm 4.4).
VEXPERDA film kaplı tabletler, deferasiroks suda dağılabilen tablet formülasyonu ile karşılaştırıldığında daha yüksek biyoyararlanım göstermektedir (bkz. bölüm 5.2). Sudadağılabilen tabletlerden film kaplı tabletlere geçiş yapılırken film kaplı tabletlerin dozu, sudadağılabilen tabletlerin dozundan
30 daha düşük olmalı, en yakın bütün tableteyuvarlanmalıdır.
İki formülasyonun karşılık gelen dozları aşağıdaki tabloda gösterilmektedir.
40 mg/kg/günAra verme <500 ^g/l
düşünülür
Başlangıç dozu:
Transfüzyona bağlı kronik demir yüklenmesinin VEXPERDA ile tedavisinde önerilen başlangıç dozu 14 mg/kg'dır.
Ayda >14 ml/kg (yetişkin için yaklaşık >4 ünite/ay) eritrosit süspansiyonu transfüzyonu alan ve vücuttaki demir yükünün azaltılması amaçlanan erişkinlerde başlangıç dozu olarak günde 21mg/kg VEXPERDA kullanılması düşünülebilir.
Ayda <7 ml/kg (yetişkin için yaklaşık <2 ünite/ay) eritrosit süspansiyonu transfüzyonu alan ve vücuttaki demir yükünün aynı düzeyde devam ettirilmesi amaçlanan erişkinlerde başlangıçdozu olarak günde 7 mg/kg VEXPERDA kullanılması düşünülebilir. Hastanın yanıtıizlenmelidir ve yeterli etkililik elde edilmezse dozda bir artış düşünülmelidir (bkz. bölüm 5.1).
Halihazırda deferoksamin ile iyi kontrol edilen hastalarda, VEXPERDA film kaplı tabletlerin, deferoksamin dozunun sayısal olarak üçte biri olan bir başlangıç dozu düşünülebilir (örn.,haftada 5 gün 40 mg/kg/gün [veya eşdeğeri] deferoksamin kullanan bir hasta, 14 mg/kg/günVEXPERDA film kaplı tabletler dozuna geçirilebilir). Bunun sonucunda 14 mg/kg vücutağırlığından daha düşük bir günlük doz elde edildiğinde hastanın yanıtı izlenmelidir ve yeterlietkililik elde edilmezse dozda bir artış göz önünde bulundurulmalıdır (bkz. bölüm 5.1).
Doz ayarlamaları:
Serum ferritin düzeylerinin her ay izlenmesi ve bu izleme sonuçlarına göre VEXPERDA film kaplı tablet dozunun gerekirse her 3-6 ayda bir ayarlanması önerilir. Doz ayarlamaları 3.5-7miligram/kilogramlık basamaklar şeklinde yapılabilir ve hem hastadan alınan terapötik cevap,hem de terapötik hedefler (idame veya demir yükünün azaltılması) göz önünde tutularakgerçekleştirilmelidir. 21 mg/kg'lık dozlarda yeterince kontrol edilemeyen (örneğin serumferritin düzeyleri sürekli 2.500 mikrogram/l'nin üzerinde olan ve zaman içerisinde düşmeeğilimi göstermeyen) hastalarda, 28 mg/kg'a kadar dozlar düşünülebilir. 30 mg/kg üzerindekidozlarda kullanılan deferasiroks suda dağılabilen tablet ile uzun vadeli etkililik ve güvenlilikverileri henüz kısıtlıdır (doz artımından sonra ortalama 1 yıl izlenen 264 hasta). 21 mg/kg'avaran dozlarda sadece çok az hemosideroz kontrolü elde edilirse, ilave artıma (maksimum 28mg/kg'a) tatmin edici bir kontrol sağlamayabilir ve alternatif tedavi seçenekleri dikkatealınabilir. 21 mg/kg üzerindeki dozlarda tatmin edici bir kontrol elde edilemezse, bu dozlardatedavi sürdürülmemeli ve mümkün olduğunda alternatif tedavi seçenekleri düşünülmelidir. 28mg/kg'dan daha yüksek dozlar, bu düzeydeki dozlarda klinik tecrübeler sınırlı olduğundanönerilmemektedir (bkz. bölüm 5.1).
21 mg/kg'dan yüksek dozlarda tedavi edilen hastalarda, kontrol elde edildiğinde (örn., serum ferritin düzeyleri tutarlı olarak 2.500 ^g/l'nin altında ve zaman içerisinde azalma eğilimigösteriyor) dozda 3,5 ila 7 mg/kg'lık basamaklar halinde azaltmalar düşünülmelidir. Serumferritin düzeyi hedef değere ulaşmış (genellikle 500 ve 1000 mikrogram/l arasında) olanhastalarda, serum ferritin düzeylerinin hedef aralıklarda tutulması ve aşırı şelasyon riskinin enaza indirilmesi amacıyla için dozun 3,5 ila 7 mg/kg adımlarla azaltılması düşünülmelidir. Serum
3
ferritin düzeyleri sürekli olarak 500 mikrogram/L'nin altında bulunursa, tedaviye ara verilmesi düşünülmelidir.
Transfüzyona bağlı olmayan talasemi sendromları:
Şelasyon tedavisi yalnızca demir yüklenmesine ilişkin kanıt olduğunda (karaciğer demir konsantrasyonu (LIC) >5 mg Fe/g ka veya serum ferritin değerinin >800 mikrogram/l olması)başlatılmalıdır. LIC, aşırı demir yüklenmesi tayini için tercih edilen yöntemdir ve bu tayinyönteminin uygulanabildiği yerlerde kullanılmalıdır. LIC değerlendirmesi yapılmayanhastalarda aşırı şelasyon riskinin en aza indirgenmesi için şelasyon tedavisi sırasında dikkatliolunmalıdır (bkz. bölüm 4.4.).
VEXPERDA film kaplı tabletler, deferasiroks suda dağılabilen tablet formülasyonu ile karşılaştırıldığında daha yüksek biyoyararlanım göstermektedir (bkz. bölüm 5.2). Sudadağılabilen tabletlerden film kaplı tabletlere geçiş yapılırken film kaplı tabletlerin dozu, sudadağılabilen tabletlerin dozundan
%
30 daha düşük olmalı, en yakın bütün tableteyuvarlanmalıdır.
İki formülasyonun karşılık gelen dozları aşağıdaki tabloda gösterilmektedir.
Tablo 2
Transfüzyona bağlı olmayan talasemi sendromları için önerilen dozlar
|
Film kaplı |
Suda |
Karaciğer demir |
|
Serum |
|
tabletler |
dağılabilen
tabletler |
konsantrasyonu
(LIC)* |
|
ferritin |
Başlangıç
dozu |
7 mg/kg/gün |
10 mg/kg/gün |
>5 mg Fe/g ka
|
ya
da
|
>800 gg/l
|
izlem |
|
|
|
|
Aylık |
Ayarlama
adımları |
Artış |
>7 mg Fe/g ka
|
ya
da
|
>2.000 gg/l
|
(3-6 ayda bir)
|
3,5 - 7 mg/kg/gün 5-10 mg/kg/gün Azalma |
<7 mg Fe/g ka
|
ya
da
|
<2.000 gg/l
|
|
3,5 - 7 mg/kg/gün
|
5-10 mg/kg/gün
|
|
|
|
Maksimum
doz |
14 mg/kg/gün |
20 mg/kg/gün |
|
|
|
|
7 mg/kg/gün |
10 mg/kg/gün |
|
|
|
|
Erişkinler için
|
değerlendirilme-
|
ve
|
<2.000 gg/l
|
|
Pediatrik hastalar için
|
miştir
|
|
|
Ara verme |
|
|
<3 mg Fe/g ka |
ya
da
|
<300 ^g/l |
|
Yeniden Önerilmeyebilir
tedavi |
* LIC, aşırı demir yüklenmesi tayini için tercih edilen yöntemdir.
Başlangıç dozu:
Transfüzyona bağlı olmayan talasemi sendromlarının tedavisinde VEXPERDA film kaplı tablet için önerilen başlangıçtaki günlük doz 7 mg/kg vücut ağırlığıdır.
Doz ayarlamaları: Bu belge
4
Hastanın tedaviye yanıtını değerlendirmek ve aşırı şelasyon riskini en aza indirmek amacıyla Serum ferritinin aylık olarak izlenmesi önerilmektedir (bkz. bölüm 4.4.). Hastanın LIC değeri>7 mg Fe/g ka ise veya serum ferritin düzeyi sürekli >2.000 mikrogram/l ise ve azalma eğilimigöstermiyorsa ve de hasta bu ilacı iyi tolere ediyorsa, tedavinin her 3 ila 6 ayında 3,5 ila 7mg/kg'lik doz artışları düşünülmelidir. 14 mg/kg'den yüksek dozlar önerilmemektedir; çünkütransfüzyona bağımlı olmayan talasemi sendromları olan hastalarda bu düzeyin üzerindekidozlarla deneyim bulunmamaktadır.
LİC'nin değerlendirilmediği ve serum ferritin düzeyinin <2.000 mikrogram/l olduğu hastalarda doz uygulaması 7 mg/kg'yi geçmemelidir.
Dozun >7 mg/kg'ye artırıldığı hastalarda LİC'nin <7 mg Fe/g ka veya serum ferritin düzeyinin <2.000 mikrogram/l olması durumunda dozun 7 mg/kg veya daha altına azaltılmasıönerilmektedir.
Tedavinin kesilmesi
Tatmin edici vücut demir düzeyi elde edildikten sonra (LIC <3 mg Fe/g ka veya serum ferritin <300 gg/l) tedavinin durdurulması gerekir. Tatmin edici vücut demir düzeyine ulaştıktan sonratekrar demir birikimi olan hastaların yeniden tedavisi ile ilgili veri mevcut değildir ve bunedenle yeniden tedavi önerilememektedir.
Uygulama şekli:
Oral kullanım içindir.
Film kaplı tabletler bir bütün halinde bir miktar su ile yutulmalıdır. Tabletleri bir bütün olarak yutamayan hastalar için film kaplı tabletler ezilebilir ve tam doz, yoğurt ya da elma püresi gibiyumuşak kıvamlı ve az yağlı (% 10'un altında yağ oranına sahip) bir yiyecek üzerine serpilerekalınabilir. Bu doz hemen ve tamamen tüketilmelidir ve sonradan kullanılmak üzerebekletilmemelidir.
Film kaplı tabletler günde bir kez, tercihen her gün aynı saatte alınmalıdır ve aç karnına ya da hafif bir öğün ile birlikte alınabilir (bkz. bölüm 4.5 ve bölüm 5.2).
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:Böbrek yetmezliği:
VEXPERDA böbrek yetmezliği olan hastalarda araştırılmamıştır ve kreatinin klerensi <60 ml/ dakika'nın altında olan hastalarda kontrendikedir (bkz. bölüm 4.3 ve 4.4) .
Karaciğer yetmezliği
VEXPERDA şiddetli hepatik bozukluğu (Child-Pugh Sınıf C) olan hastalarda kullanılmamalıdır. Orta şiddette hepatik bozukluğu olan (Child-Pugh Sınıf B) hastalar için doz,dikkate değer bir oranda azaltılmalı ve bunu takiben, % 50 sınırına kadar progresif bir şekildearttırılmalıdır ve VEXPERDA bu hastalarda dikkatle kullanılmalıdır (bkz. bölüm 4.4 ve bölüm5.2). Karaciğer fonksiyonu, bütün hastalarda tedavi başlatılmadan önce, tedavinin ilk ayında 2haftada bir ve bundan sonra ayda bir izlenmelidir (bkz. bölüm 4.4).
Pediyatrik popülasyon
23 aylıktan küçük çocuklarda VEXPERDA'nın etkililiği ve güvenliliği saptanamamıştır.
. Bu belge
5
Transfüzyona bağlı kronik demir yüklenmesi olan 2-17 yaş aralığındaki pediyatrik hastalarda pozoloji önerileri, erişkin hastalardaki gibidir (bkz. bölüm 4.2). Hastanın tedaviye yanıtınıdeğerlendirmek ve aşırı şelasyon riskini en aza indirmek amacıyla serum ferritin seviyesininher ay izlenmesi önerilmektedir (bkz. bölüm 4.4). Doz hesaplanırken, pediyatrik hastalarınvücut ağırlığında zaman içerisinde meydana gelen değişiklikler göz önünde bulundurulmalıdır.
Bu film kaplı tablet, 2-5 yaş grubunda ise, suda dağılabilen tablet ve parenteral demir şelatörlerinin kullanılabildiği hastalarda tercih edilmemelidir. 2-5 yaş aralığındaki pediyatrikhastalarda maruziyet yetişkinlere göre daha düşüktür. Bu sebeple bu yaş grubunda yetişkinlerdeuygulanması gereken dozdan daha yüksek bir doz gerekebilir. Ancak başlangıç dozu yetişkinlerile aynı olmalıdır ve bireysel doz ayarlaması yapılarak takip edilmelidir.
Transfüzyon bağımlı olmayan talasemi sendromları olan pediatrik hastalarda doz 7 mg/kg'ı aşmamalıdır. Bu hastalarda, aylık serum ferritin değerlendirmelerine ek olarak, aşırı şelasyonuönlemek için LIC ve serum ferritinin daha yakından izlenmesi çok önemlidir. Serum ferritin<800 mikrogram/l olduğunda LIC üç ayda bir izlenmelidir.
Geriyatrik popülasyon
Yaşlı hastalarda herhangi bir doz ayarlaması gerekli değildir. Klinik çalışmalarda yaşlı hastaların genç hastalara kıyasla daha yüksek advers reaksiyon (özellikle diyare) sıklığına sahipolduğu görülmüş olup, bu hastalar doz ayarlaması gerektirebilecek advers reaksiyonlaraçısından yakından izlenmelidir.
4.3. Kontrendikasyonlar
• Etkin maddeye veya yardımcı maddelerden herhangi birine karşı aşırı duyarlılığı olanhastalarda,
• Diğer demir şelatör tedavileri ile kombinasyonların güvenliliği saptanmamışolduğundan, bu tip kombinasyonlarda,
• Kreatinin klerensi <60mL/dakika olan hastalarda kontrendikedir.
4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri•
• Böbrek fonksiyonu:
VEXPERDA sadece başlangıç serum kreatinin değeri, yaşa uygun olarak normal aralık dahilinde olan hastalarda incelenmiştir.
Klinik çalışmalar sırasında hastaların yaklaşık
%%
33'ün üzerinde, bazı durumlarda normal aralığınüst sınırının üzerine çıkan artışlar meydana gelmiştir. Bunların doza bağımlı olduğugörülmüştür. Serum kreatinin artışı olan hastaların yaklaşık üçte ikisinde değerler, dozayarlaması olmadan < % 33 düzeyine dönmüştür. Kalan üçte birlik grupta serumkreatinin artışı her zaman dozun azaltılması ya da kesilmesine yanıt vermemiştir.VEXPERDA'in pazarlama sonrası kullanımı sırasında akut böbrek yetmezliği olgularıbildirilmiştir (bkz. bölüm 4.8). Böbrek fonksiyonunda bozulma, pazarlama sonrasıolgularının bazılarında, geçici ya da kalıcı diyaliz gerektiren böbrek yetmezliğine nedenolmuştur.
6
Serum kreatinin düzeylerindeki artışın nedenleri açıklığa kavuşturulmamıştır. Bu nedenle, eşzamanlı olarak böbrek fonksiyonunu baskılayan tıbbi ürünler almakta olanya da yüksek dozda VEXPERDA ve/veya düşük oranlarda transfüzyon almakta olanhastalar (erişkin bir hasta için <7 ml/kg/ay eritrosit süspansiyonu ya da <2 ünite/ay) içinözel dikkat gösterilmelidir. Deferasiroks suda dağılabilen tablet formülasyonu ileyapılan klinik çalışmalarda, 30 mg/kg'ın üzerine doz yükseltme sonrasında renal adversolaylarda artış gözlenmemiş olmakla birlikte, 21 mg/kg'ın üzerindeki VEXPERDAdozları ile birlikte renal advers olaylar riskinde artış olasılık dışı bırakılamamaktadır.
Tedaviye başlanmadan önce serum kreatinin için iki defa değerlendirme yapılması önerilmektedir. Serum kreatinin, kreatinin klerensi (erişkinlerde Cockcroft-Gault veyaMDRD formülü ve pediyatriklerde Schwartz formülü ile hesaplanan) ve/veya plazmasistatin C düzeyleri, VEXPERDA ile tedaviye başlamadan önce, tedavi başlatıldıktanveya modifiye edildikten sonraki ilk bir ayda haftada bir, ardından ayda bir izlenmelidir.Önceden mevcut böbrek hastalıkları olan hastalar ve böbrek fonksiyonunu baskılayantıbbi ürünler almakta olan hastalar, komplikasyonlar açısından daha yüksek risk altındaolabilirler. Diyare ya da kusma gelişen hastalarda yeterli hidrasyonun sürdürülmesinedikkat edilmelidir.
VEXPERDA ile tedavi sırasında meydana gelen metabolik asidoza ilişkin pazarlama sonrası raporlar alınmıştır. Bu hastaların büyük çoğunluğunda renal bozukluk, renaltübülopati (Fanconi sendromu) veya diyare ya da asit baz dengesi bozukluğunun bilinenbir komplikasyon olduğu rahatsızlıklar mevcuttur. Asit-baz dengesi bu popülasyonlardaklinik açıdan uygun olduğu şekilde izlenmelidir. Metabolik asidoz gelişen hastalardaVEXPERDA tedavisine ara verilmesi düşünülmelidir.
Başlıca çocuklar olmak üzere deferasiroks ile tedavi edilen hastalarda pazarlama sonrası şiddetli formlarda hiperamonyemik ensefalopati bağlamında bilinç değişiklikleri ileilişkili tübülopati (Fanconi sendromu gibi) ve böbrek yetmezliği vakaları bildirilmiştir.VEXPERDA tedavisi sırasında zihinsel durumda açıklanamayan değişiklikler gelişenhastalarda hiperamonyemik ensefalopati düşünülmeli ve amonyak düzeyleriölçülmelidir.
Tablo 3 Böbrek izlemi tedavisinde doz ayarlaması ve tedaviye ara verilmesi_
Serum kreatin
Kreatin klerensi
Tedaviyebaşlamadan önce
Kontraendike
İzlem
-Tedavi başladıktan veya doz ayarlamasıyapıldıktan sonrakiilk ay (formülasyondeğişikliğini deiçerir)
- Daha sonra
İki defa (2x)
Haftalık
Aylık
ve
ve
ve
Bir defa (1x)
< 60 ml/min
Haftalık
Aylık
Günlük dozun 7 mg/kg/gün azaltılması
(film kaplı tablet formülasyonu);
eğer arka arkayaikivizitte aşağıdaki böbrek parametreleri gözlenirse ve başka
H
nedenlerle ilişkilendirilemezse
Belge Doama Uodu;lRG83ZlAxS3K0SIIY3aklUYnUySIIY3-
imza ile imzalanmıştır.
-Belge Takip Adresi:https:/ /www.turkiye. gov.tr/saglik-titek-ebys
7
Belge Do
Erişkin hastalar Pediatrik hastalar
|
Tedavi öncesi
ortalamanın
>%33'ü
> yaşa uygun ULN
**
|
ve
ve/veya
|
<LLN'ye azalır* (<90 ml/dk)<LLN'ye azalır*(<90 ml/dk)
|
Doz azaltıldıktan sonra, aşağıdaki durumlarda tedaviye ara verilir: |
Erişkin ve pediatrik
|
Tedavi öncesi ortalamanın>%33'ü olmayadevam eder
|
ve/veya
|
<LLN'ye azalır* (<90 ml/dk)
|
|
* LLN: normal aralığın alt sınırı ** ULN: normal aralığın üst sınırı
|
Hastanın klinik durumuna göre tedavi yeniden başlatılabilir.
Renal tübüler fonksiyon beliteçlerinin seviyelerinde anormallikler meydana gelirse klinik durumun gerektirdiği şekilde, dozun azaltılması veya dozlara ara verilmesi dedüşünülebilir:
• Proteinüri (tedaviden önce veya sonrasında ayda bir test yapılmalıdır)
• Diyabetik olmayan kişilerde glikozüri ve düşük serum potasyum, fosfat,magnezyum veya ürat seviyeleri, fosfatüri, aminoasidüri (gerektiği şekilde izlem).
Renal tübülopati ağırlıklı olarak VEXPERDA ile tedavi edilen beta talasemili çocuklarda ve adölesanlarda bildirilmiştir.
Hastalar bir böbrek uzmanına yönlendirilmelidir ve dozun azaltılması veya dozlara ara verilmesine rağmen aşağıdakiler meydana gelirse ileri özel araştırmalar (böbrekbiyopsisi gibi) düşünülebilir:
-Serum kreatinin önemli ölçüde yüksek seyreder ve
-Başka bir böbrek fonksiyon belirtecinde kalıcı anormallik söz konusudur (örn. proteinüri, Fanconi Sendromu)
Karaciğer fonksiyonu:
VEXPERDA ile tedavi edilen hastalarda karaciğer fonksiyonu testi sonuçlarında yükselmeler gözlenmiştir. VEXPERDA ile tedavi edilen hastalarda, bazıları ölümlesonuçlanan pazarlama sonrası karaciğer yetmezliği olguları bildirilmiştir. Özellikleçocuklarda olmak üzere deferasiroks ile tedavi edilen hastalarda, hiperamonyemikensefalopati bağlamında, bilinç halindeki değişikliklerle bağlantılı ciddi durumlarmeydana gelebilir. VEXPERDA tedavisi sırasında zihinsel durumunda beklenmedikdeğişiklikler gelişen hastalarda hiperamonyemik ensefalopatinin düşünülmesi veamonyak düzeylerinin ölçülmesi önerilmektedir. Özellikle akut hastalığı olançocuklarda olmak üzere, hacim kaybına yol açan olaylar (ishal veya kusma gibi) yaşayanhastalarda yeterli hidrasyonun korunmasına dikkat edilmelidir. Karaciğer yetmezliğiolgularının çoğu, önceden mevcut karaciğer rahatsızlıkları (siroz ve Hepatit C dahil) veçoklu organ yetmezliği dahil olmak üzere önemli komorbiditeleri olan hastalardagörülmüştür. Karaciğer yetmezliğinde etken ya da ağırlaştırıcı faktör bir faktör olarakVEXPERDA'nın rolü göz ardı edilemez (bkz. Bölüm 4.8).
Serum transaminazlar, bilirubin ve alkalin fosfatazın tedavi başlatılmadan önce, ilk ay süresince 2 haftada bir ve ardından a.yda bir taı-d edilmesi önerilmektedir. Serum;raiama Ktransam^ıaz sdiüsiylarimdajjbHşka sebepler âleriiişkilendiıfyemeyenkikalkcır/veiipegresif
8
yükselme olduğu takdirde, VEXPERDA tedavisine ara verilmelidir. Karaciğer testindeki anormalliklerin sebebi açıklığa kavuşturulduktan ya da değerler normaldüzeylere döndükten sonra, tedaviye daha düşük bir dozda dikkatle tekrar başlanması,ardından dozun aşamalı olarak yükseltilmesi düşünülebilir.
VEXPERDA, şiddetli karaciğer fonksiyon bozukluğu olan hastalarda önerilmemektedir (Child-Pugh Sınıf C) (bkz. bölüm 5.2).
Tablo 4 Güvenlik izlemi önerilerinin özeti
|
Test
|
Takip Sıklığı
|
Serum kreatinin
|
Tedaviden önce iki kez.
Tedavinin ilk ayında veyadoz değişikliği (formülasyon değişikliği dahil) yapıldıktansonraki ilk ay boyunca her hafta, sonrasındaayda bir.
|
Kreatinin klerensi, ve/veya plazma sistatin C
|
Tedaviden önce,
Tedavinin ilk ayında veya doz değişikliği (formülasyon değişikliği dahil) yapıldıktansonraki ilk ay boyunca her hafta, sonrasındaayda bir.
|
Proteinüri
|
Tedaviden önce, Daha sonra her ay
|
Renal tübüler fonksiyon ile ilgili diğer testler (diyabetik olmayanlarda glikozüri, ve serumpotasyum, fosfat, magnezyum veya üratseviyesinin düşmesi, fosfatüri, aminoasidüri
|
Gerekli olduğunda.
|
Serum transaminazlar, bilirubin, alkalin fosfataz.
|
Tedaviden önce,
Tedavinin ilk ayında her 2 haftada bir, Sonrasında ayda bir defa.
|
İşitme ve görme ile ilgili testler.
|
Tedaviden önce,
|
|
Sonrasında yılda bir defa.
|
Kilo, boy ve cinsel gelişim.
|
Tedaviden önce,
Pediyatrik hastalarda yılda bir defa.
|
|
Yaşam beklentisinin kısa olduğu hastalarda (örn. yüksek riskli miyelodisplastik sendromlar), özellikle de eşlik eden hastalıkların advers olay riskini artırabileceği durumlarda,VEXPERDA'nın yararı sınırlı olabilir ve risklerden daha düşük olabilir. Sonuç olarak, buhastalarda VEXPERDA ile tedavi önerilmemektedir.
Yüksek advers reaksiyon (özellikle diyare) sıklığı nedeniyle yaşlı hastalarda dikkatli olunmalıdır.
Transfüzyona bağımlı olmayan talasemili çocuklarda veriler kısıtlıdır (bkz. Bölüm 5.1). Sonuç Belge DcoMrakKVEXPERDA3tedSVi# pediaffik popülasyondayWietkfl;erittespit'etmek- vedemiryükünü
9
takip etmek üzere yakından izlenmelidir. Ayrıca, ağır demir yükü olan transfüzyona bağımlı olmayan çocukları VEXPERDA ile tedavi etmeden önce hekim, bu tip hastalarda uzun sürelimaruziyetin sonuçlarının günümüzde halen bilinmediğinin bilincinde olmalıdır.
Gastrointestinal rahatsızlıklar:
Deferasiroks alan çocuklar ve adölesanlar dahil olmak üzere, hastalarda üst gastrointestinal ülserasyon ve hemoraji bildirilmiştir. Bazı hastalarda birden fazla ülser gözlenmiştir (bkz.Bölüm 4.8). Sindirim perforasyonu ile komplike olan ülser raporları olmuştur. Ayrıca, özelliklehematolojik maligniteleri ve / veya düşük trombosit sayıları olan yaşlı hastalarda ölümcülgastrointestinal kanamalar bildirilmiştir. VEXPERDA tedavisi sırasında doktorlar ve hastalargastrointestinal ülserasyon ve hemoraji belirti ve semptomlarına karşı tetikte olmalıdır.Gastrointestinal ülserasyon veya hemoraji durumunda, VEXPERDA tedavisi kesilmeli ve ekdeğerlendirme ve tedavi derhal başlatılmalıdır. VEXPERDA'yı NSAID'ler, kortikosteroidlerveya oral bifosfonatlar gibi ülserojenik potansiyeli olduğu bilinen maddelerle kombinasyonhalinde kullanan hastalarda, antikoagülan alan hastalarda ve trombosit sayısı 50.000/mm3 'ün(50 x 109 /l) altında olan hastalarda dikkatli olunmalıdır (bkz. Bölüm 4.5).
Deri rahatsızlıkları:
VEXPERDA tedavisi sırasında deri döküntüleri görülebilir. Döküntüler çoğu durumda kendiliğinden kaybolur. Tedaviye ara verilmesi gerektiğinde, deri döküntüleri kaybolduktansonra daha düşük dozda olmak üzere tedaviye tekrar başlanabilir ve doz daha sonra yavaş yavaşartırılabilir. Şiddetli vakalarda tedaviye yeniden başlanırken, kısa bir süre oral steroid tedaviside kullanılabilir.
Stevens Johnson sendromu (SJS), toksik epidermal nekroliz (TEN) ve eozinofili ve sistemik semptomlarla seyreden ilaç reaksiyonu (DRESS) dahil, hayati risk taşıyabilecek ya da ölümcülolabilecek şiddetli kutanöz advers reaksiyonlar (SCAR'lar) bildirilmiştir. Bir SCAR'dan şüpheedilmesi durumunda VEXPERDA derhal bırakılmalı ve tekrar başlatılmamalıdır. Reçeteedilirken hastalara şiddetli deri reaksiyonlarının belirtileri ve semptomları hakkında bilgiverilmeli ve hastalar yakından izlenmelidir.
Aşırı duyarlılık reaksiyonları:
VEXPERDA kullanan hastalarda vakaların çoğunda tedavinin ilk ayında meydana gelen ciddi aşırı duyarlılık (anafilaksi ve anjiyoödem gibi) reaksiyonları bildirilmiştir (bkz. bölüm 4.8).Eğer bu tür reaksiyonlar meydana gelir ise VEXPERDA tedavisi kesilmeli ve uygun tıbbimüdahaleler gerçekleştirilmelidir. Anafilaktik şok riski nedeniyle, aşırı duyarlılık reaksiyonuyaşamış olan hastalarda deferasiroksa tekrar başlanmamalıdır (bkz. bölüm 4.3).
Görme ve işitme:
VEXPERDA tedavisi sırasında işitme (işitme duyusunun azalması) ve göz (lens opasiteleri) bozukluklarının gelişebildiği bildirilmiştir (bkz. bölüm 4.8). VEXPERDA tedavisinebaşlanmadan önce bu nedenle, işitme testleri ve fundoskopi dahil görme testlerinin yapılmasıve daha sonra da düzenli aralıklarla (her 12 ayda bir) tekrarlanması önerilir. Bu testsonuçlarında bozukluk görülürse, dozun azaltılması veya tedavinin durdurulması düşünülebilir.
Kan bozuklukları:
VEXPERDA ile tedavi edilen hastalarda pazarlama sonrası lökopeni, trombositopeni veya pansitopeni (veya bu sitopenilerin ağırlaşması) ve ağırlaşmış anemi rapor edilmiştir. Buhastaların çoğunda daha önceden, sıklıkla kemik iliği yetmezliği ile ilişkili hematolojikbozuklukların olduğu bildirilmiştir (bkz. bölüm 4.8). Bununla birlikte, etken ya da ağırlaştırıcı
10
rolü göz ardı edilemez. Açıklanamayan sitopeni gelişen hastalarda VEXPERDA tedavisine ara verilmesi düşünülmelidir.
Dikkate alınacak diğer unsurlar:
Hastanın tedaviye verdiği cevabın değerlendirilmesi ve aşırı şelasyondan kaçınılması amacıyla serum ferritin düzeylerinin her ay ölçülmesi önerilir (bkz. bölüm 4.2). Yüksek dozda tedavininuygulandığı dönemlerde ve serum ferritin düzeyleri hedef aralığa yakın olduğunda doz azaltımıveya böbrek ve karaciğer fonksiyonlarının ve serum ferritin düzeylerinin yakından izlenmesiönerilmektedir. Bu düzeyler sürekli olarak <500 mikrogram/L (kan transfüzyonlarına bağlıkronik demir yüklenmesinde) ya da <300 mikrogram/L (transfüzyona bağlı olmayan talasemisemptomlarında) bulunursa, tedaviye ara verilmesi düşünülmelidir.
Serum kreatinin, serum ferritin ve serum transaminazlar ile ilgili yapılan test sonuçları kaydedilmeli ve düzenli olarak değerlendirilmelidir.
İki klinik çalışmada, 5 yaşa kadar deferasiroks ile tedavi edilen pediatrik hastalarda büyüme ve cinsel gelişim etkilenmemiştir (bkz. bölüm 4.8). Bununla birlikte, transfüzyona bağlı aşırı demiryükü olan pediyatrik hastaların yönetiminde genel bir önlem olarak, tedavi öncesinde ve düzenliaralıklarla (her 12 ayda bir) vücut ağırlığı, boy ve cinsel gelişim izlenmelidir.
Kardiyak disfonksiyon, aşırı demir yüklenmesinde bilinen bir komplikasyondur. Aşırı demir yüklenmesi olan hastaların VEXPERDA ile uzun dönem tedavisi süresince kardiyak fonksiyonizlenmelidir.
Bu film kaplı tablet, 2-5 yaş grubunda ise, suda dağılabilen tablet ve parenteral demir şelatörlerinin kullanılabildiği hastalarda tercih edilmemelidir.
4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşim ve diğer etkileşim şekilleri
VEXPERDA'nın diğer demir şelatör tedavileri ile kombinasyonlarının güvenliliği saptanmamıştır. Bu nedenle diğer demir şelatör tedavileri ile kombine edilmemelidir (bkz.bölüm 4.3).
Gıda ile etkileşim:
Deferasiroks film kaplı tabletlerin Cmaks değeri, yüksek oranda yağ içeren bir öğün ile birlikte alındığında artmıştır (% 29 oranında). VEXPERDA film kaplı tabletler tercihen her gün aynısaatte aç karnına ya da hafif bir öğün ile birlikte alınabilir (bkz. bölüm 4.2 ve 5.2).
VEXPERDA'nın sistemik maruziyetini azaltabilen ajanlar:
Deferasiroks metabolizasyonu UGT enzimlerine bağlıdır. Sağlıklı gönüllüler üzerinde yapılan bir çalışmada deferasiroks (30 mg/kg tek doz suda dağılabilen tablet formülasyonu) ve güçlüUDP-glukuronoziltransferaz (UGT) indükleyicisi rifampisinin (600 mg/gün tekrarlı doz)eşzamanlı uygulanması, deferasiroks maruziyetinde
%%
37 -% 51) yol açmıştır. Bu nedenle, VEXPERDA'nın güçlü UGT indükleyicilerle birlikteuygulanması (örn., rifampisin, karbamazepin, fenitoin, fenobarbital, ritonavir), VEXPERDAetkililiğinde bir azalmaya yol açabilir. Hastanın serum ferritin düzeyi beraber kullanımsırasında ve sonrasında izlenmelidir ve gerektiği takdirde VEXPERDA dozunda ayarlamayapılmalıdır.
Kolestiramin, enterohepatik geri dönüşümün derecesini saptama amaçlı mekanistik bir çalışmada deferasiroks maruziyetini önemli ölçüde azaltmıştır (bkz. bölüm 5.2).
11
CYP3A4 tarafından metabolize edilen midazolam ve diğer ajanlar ile etkileşimi:
Sağlıklı gönüllülerde yapılan bir çalışmada, deferasiroks suda dağılabilen tablet formülasyonu ile midazolamın (bir CYP3A4 substratı) eş zamanlı uygulaması midazolam maruziyetini
%
17(% 90 GA: % 8 - % 26) azaltmıştır. Klinikte bu etki daha belirgin olabilir. Bu nedenle,etkililikteki olası bir düşüşe neden olabileceğinden, deferasiroks CYP3A4 aracılığıylametabolize edilen maddeler ile (örneğin; siklosporin, simvastatin, hormonal doğum kontrolhapları, bepridil, ergotamin) kombinasyon halinde kullanıldığında dikkatli olunmalıdır.
CYP2C8 tarafından metabolize edilen repaglinid ve diğer ajanlar ile etkileşim:
Bir sağlıklı gönüllü çalışmasında, orta güçte bir CYP2C8 inhibitörü olarak deferasiroksun (günlük 30 mg/kg, suda dağılabilen tablet formülasyonu) bir CYP2C8 substratı olan, 0,5 mg'lıktek doz olarak verilen repaglinid ile birlikte uygulanması repaglinidin AUC ve C
maks
değerlerinisırasıyla yaklaşık 2,3 kat (% 90 GA [2,03-2,63]) ve 1,6 kat (% 90 GA [1,42-1,84]) artırmıştır.Repaglinid için 0,5 mg'dan yüksek dozları ile etkileşim belirlenmediği için deferasiroksunrepaglinid ile eşzamanlı kullanımından kaçınılmalıdır. Kombinasyon gerekli olursa, dikkatliklinik takip ve kan glukozu takibi yürütülmelidir (bkz. bölüm 4.4). Deferasiroks ve paklitakselgibi diğer CYP2C8 substratları arasında bir etkileşim göz ardı edilemez.
CYP1A2 tarafından metabolize edilen teofilin ve diğer ajanlarla etkileşim:
Sağlıklı gönüllüler üzerinde yapılan bir çalışmada, eşzamanlı VEXPERDA (30 mg/kg/gün tekrarlı doz) ve CYP1A2 substratı teofilin (120 mg tekli doz) uygulaması, teofilin EAAdeğerinde % 84'lük bir artışa yol açmıştır (% 90 GA: % 73 ila % 95 arasında). Tek doz C
maksmaks
değerinde bir artışbeklenmektedir. Bu nedenle, deferasiroksun teofilinle eşzamanlı kullanımı önerilmemektedir.VEXPERDA ve teofilin eşzamanlı olarak kullanıldığında teofilin konsantrasyonu takibi veolası teofilin doz azaltımı düşünülmelidir. VEXPERDA ve diğer CYP1A2 substratları arasındabir etkileşim olasılığı bulunmaktadır. Ağırlıklı olarak CYP1A2 tarafından metabolize olan vedar terapötik indekse sahip maddeler için (örn., klozapin, tizanidin), teofilin ile aynı önerilergeçerlidir.
Diğer bilgiler:
VEXPERDA ve alüminyum içeren antasitlerin birlikte kullanılması ile ilgili klinik çalışma yapılmamıştır. Deferasiroksun alüminyum affinitesi demir affinitesinden daha düşük olmasınarağmen VEXPERDA alüminyum içeren antasit preparatlarla birlikte kullanılmamalıdır.NSAIİ'lar (yüksek dozajda asetilsalisilik asiti de içeren), kortikosteroidler ya da oralbisfosfonatlar gibi ülserojenik potansiyeli olduğu bilinen ilaçlarla ve antikoagülanlarlakombinasyon halinde VEXPERDA kullanan hastalarda gastrointestinal toksisite riskiniartırabilir (bkz. bölüm 4.4).
Deferasiroks ve busulfanın eşzamanlı olarak uygulanması, busulfan maruziyetinde (AUC) bir artışa yol açmıştır; fakat etkileşme mekanizması açık değildir. Eğer mümkünse, dozayarlamasını sağlamak amacıyla bir busulfan test dozunun farmakokinetik değerlendirmesi(AUC, klirens) yapılmalıdır.
VEXPERDA'nın antikoagülanlar ile eşzamanlı uygulanması da gastrointestinal kanama riskini yükseltebilir. Deferasiroks, bu maddeler ile kombine edildiğinde yakın klinik izlemgerekmektedir. Deferasiroks konsantrasyonunda olası bir düşüş nedeniyle safra asidisekestranlarının (örn., kolestiramin, kolesevelam, kolestipol) VEXPERDA ile eşzamanlıuygulanmasından kaçınılmalıdır. Eğer bu ajanların bir arada uygulanması şart ise,VEXPERDA'nın başlangıç dozunun arttırılması göz önünde bulundurulmalıdır. Ayrıca serum
Belge Doama Kodu: lRG83ZlAxS3kOSm'?aklUYnÛySHY3 °Belge Takip Adresı:https://www.turkıye.gov.tr/saglik-tıtck-ebys
12
ferritin düzeyler ile klinik yanıtların, ileride yapılabilecek doz değişiklikleri için izlenmesi gereklidir.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler
Etkileşim açısından özel popülasyonlara ilişkin veri bulunmamaktadır.
Pediyatrik popülasyon:
Etkileşim açısından pediyatrik popülasyona ilişkin veri bulunmamaktadır.
4.6. Gebelik ve laktasyon
Genel tavsiye
Gebelik kategorisi C'dir.
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar / Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
VEXPERDA, hormonal kontraseptiflerin etkisini azaltabilir (bkz. bölüm 4.5). Çocuk doğurma potansiyeline sahip kadınların, VEXPERDA kullanırken ilave ya da alternatif hormonalolmayan doğum kontrol yöntemleri kullanmaları önerilmektedir.
Gebelik dönemi
Deferasiroksun gebe kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri mevcut değildir. Hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalar üreme toksisitesinin bulunduğunu göstermiştir (bkz. bölüm 5.3).İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.
Önlem olarak VEXPERDA gebelerde, açıkça gerekli olmadığı sürece kullanılmamalıdır.
Laktasyon dönemi
Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, deferasiroksun hızlı ve yoğun biçimde sütle atıldığını göstermektedir. Doğan yavrular üzerinde herhangi bir etki görülmemiştir. Deferasiroksun insansütüyle atılıp atılmadığı bilinmemektedir. VEXPERDA kullanan annelerin, bebekleriniemzirerek beslemeleri önerilmez.
Üreme yeteneği/Fertilite:
İnsanlar için veri mevcut değildir. Hayvanlarda, dişi ve erkek fertilitesi üzerinde advers etki bulunmamıştır (bkz. bölüm 5.3).
4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
VEXPERDA, araç ve makine kullanma becerisi üzerinde minör bir etkiye sahiptir. Yaygın olmayan sıklıkla görülen bir advers reaksiyon olan sersemlik hali deneyimleyen hastalar araçveya makine kullanırken dikkatli olmalıdır (bkz. bölüm 4.8).
4.8. İstenmeyen etkiler
Güvenlilik profilinin özeti
Pediyatrik ve yetişkin hastalarda deferasiroks suda dağılabilen tabletler ile kronik tedavi sırasında bildirilen en sık reaksiyonlar gastrointestinal bozuklukları (başta bulantı, kusma, ishalveya karın ağrısı) ve deri döküntüsünü içermektedir. Diyare 2 ila 5 yaşındaki pediatrikhastalarda ve yaşlılarda daha yaygındır. Doza bağlı olan bu reaksiyonlar, hemen her zaman içinhafif-orta şiddettedir ve bunların neredeyse tümü, tedaviye devam edilse bile ortadankaybolmaktadır.
13
Klinik çalışmalar sırasında hastaların yaklaşık
%
36'sında serum kreatininde doza bağımlı değişiklikler meydana gelmiş olmakla birlikte değerlerin çoğu normal aralıkta kalmıştır.Tedavinin ilk yılında beta talasemi ve aşırı demir yüklenmesi olan hem pediatrik hem de erişkinhastalarda ortalama kreatinin klirensinde azalmalar görülmüştür; fakat tedavinin sonrakiyıllarında bu değerde ek değişiklikler olmadığı yönünde kanıt mevcuttur. Karaciğertransaminazlarında yükselmeler bildirilmiştir. Renal ve hepatik parametreler için güvenlilikizlemi programları önerilir. İşitsel (duyma yetisinde azalma) ve göz ile ilgili (lens opasiteleri)bozukluklar yaygın olmayan sıklıkta görülür ve yine yıllık muayeneler önerilir (bkz. bölüm4.4).
VEXPERDA kullanımı ile Stevens Johnson sendromu (SJS), toksik epidermal nekroliz (TEN) ve eozinofili ve sistemik semptomlarla seyreden ilaç reaksiyonu (DRESS) dahil şiddetlikutanöz advers reaksiyonlar (SCAR'lar) bildirilmiştir (bkz. bölüm 4.4).
Klinik çalışmalarda, VEXPERDA tedavisinden sonra aşağıdaki Tablo 1'de listelenen advers ilaç reaksiyonları bildirilmiştir.
Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1.000 ila <1/100); seyrek >1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahminedilemiyor).
Kan ve lenf sistemi hastalıkları
Bilinmiyor: Pansitopeni1, trombositopeni1, aneminin kötüleşmesi1, nötropeni1Bağışıklık sistemi hastalıkları
Bilinmiyor: Aşırı duyarlılık reaksiyonları (anafilaktik reaksiyon ve anjiyoödem dahil) 1Metabolizma ve beslenme hastalıkları
Bilinmiyor: Metabolik asidoz1
Psikiyatrik hastalıklar
Yaygın olmayan: Anksiyete, uyku bozukluğu
Sinir sistemi hastalıkları
Yaygın: Baş ağrısı Yaygın olmayan: Sersemlik
Göz hastalıkları
Yaygın olmayan: Katarakt, makülopati Seyrek: Optik nörit
Kulak ve iç kulak hastalıkları
Yaygın olmayan: Sağırlık
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar
Yaygın olmayan: Larinkste ağrı
Gastrointestinal hastalıklar
belge
14
Yaygın: İshal, kabızlık, bulantı, kusma, karın ağrısı, karında şişkinlik, hazımsızlık Yaygın olmayan: Gastrointestinal hemoraji, gastrik ülser (çoklu ülserler dahil), duodenalülser, gastritSeyrek: Özofajit
Bilinmiyor: Gastrointestinal perforasyon1, akut pankreatit1
Hepato-bilier hastalıklar
Yaygın: Transaminazlarda artış Yaygın olmayan: Hepatit, kolelityazisBilinmiyor: Karaciğer yetmezliği1,2
Deri ve deri-altı doku hastalıkları
Yaygın: Döküntü, kaşıntı
Yaygın olmayan: Pigmentasyon bozukluğu
Seyrek: Eozinofili ve sistemik semptomlarla seyreden ilaç reaksiyonu (DRESS)
Bilinmiyor: Stevens-Johnson Sendromu1, hipersensitif vaskülit1, ürtiker1, alopesi1, eritema multiforme1, toksik epidermal nekroliz (TEN) 1
Böbrek ve idrar yolu hastalıkları
Çok yaygın: Kan kreatinin düzeylerinin yükselmesi Yaygın: Proteinüri
Yaygın olmayan: Renal tübülar bozukluk2 (Edinsel Fanconi sendromu), glikozüri Bilinmiyor: Akut böbrek yetmezliği1,2, tübülointerstisyel nefrit1, nefrolitiyazis1, renal tübüler
nekroz1
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar
Yaygın olmayan: Ateş, ödem, bitkinlik
1 Pazarlama sonrası dönemde bildirilen advers reaksiyonlar. Bunlar, sıklığın ya da tıbbi ürünemaruziyetle olan nedensel ilişkinin her zaman güvenilir bir şekilde belirlenemediği spontanraporlardan elde edilmiştir.
2 Hiperamonyemik ensefalopati bağlamında, bilinç halindeki değişikliklerle bağlantılı şiddetlidurumlar bildirilmiştir.
Seçilmiş advers reaksiyonlarla ilgili açıklamalar
Safrataşı ve safrayla ilgili hastalıklar hastaların yaklaşık
%
2'sinde rapor edilmiştir. Karaciğer transaminazlarında yükselme hastaların % 2'sinde bir advers etki olarak rapor edilmiştir.Hepatit düşündüren, normalin üst sınırından 10 kat daha fazla transaminaz yükselmeleri, (%0,3) nadirdir. Pazarlama sonrası deneyim sırasında, deferasiroks ile bazen ölümle sonuçlanankaraciğer yetmezliği bildirilmiştir (bkz. Bölüm 4.4). Pazarlama sonrası metabolik asidozraporları bulunmaktadır. Bu hastaların büyük çoğunluğunda renal bozukluk, renal tübülopati(Fanconi sendromu) veya diyare ya da asit baz dengesi bozukluğunun bilinen bir komplikasyonolduğu rahatsızlıklar mevcuttur (bkz. Bölüm 4.4). Safra ile ilgili altta yatan durumlarınbelgelenmediği ciddi akut pankreatit vakaları gözlenmiştir. Diğer demir şelasyon tedavilerindeolduğu gibi, VEXPERDA ile tedavi edilen hastalarda yüksek frekans işitme kaybı ve merceksiopasiteler (erken katarakt) nadir olarak gözlenmektedir (bkz. Bölüm 4.4).
1-1 Bu.belge, jmvenli elektronik imza ile imzalanmıştır. _
Belge Doıı;kptfttpsı/Ayvvvv.turkiye.gov.tr/saglik-titck-ebys
15
Beş yıla varan sürelere sahip iki randomize ve dört açık etiketli çalışmada deferasiroks suda dağılabilen tabletler ile tedavi edilen transfüzyona bağlı aşırı demir yüklenmesi olan 2.102erişkin ve pediatrik beta talasemi hastasının retrospektif bir meta analizinde, tedavinin ilk biryılında erişkin hastalarda
%
13,2 (% 95 GA: % -14,4 ila % -12,1; n=935) ve pediatrik hastalarda% 9,9'luk (% 95 GA: % -11,1 ila % -8.6; n=1.142) ortalama kreatinin klirensi azalmalarıgözlenmiştir. Beş yıla kadar takip edilen 250 hastada ortalama kreatinin klirensinde daha fazlaazalma gözlenmemiştir.
Transfüzyona bağlı olmayan talasemi sendromları olan hastalarda klinik çalışmaÖzel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:Pediyatrik popülasyon:
İki klinik çalışmada, deferasiroks ile 5 yıla kadar tedavi edilen pediatrik hastaların büyümesi ve cinsel gelişimi etkilenmemiştir (bkz. Bölüm 4.4).
2-5 yaş arasındaki pediyatrik hastalarda yetişkinlerden daha fazla diyare bildirilmiştir.
VEXPERDA ile tedavi edilen beta talasemili çocuklarda ve adolesanlarda renal tübülopati bildirilmiştir. Pazarlama sonrası raporlarda, çocuklarda yüksek oranda Fanconi Sendromukaynaklı metabolik asidoz vakaları meydana gelmiştir.
Başta çocuklar ve adölesanlar olmak üzere akut pankreatit bildirilmiştir.
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar / risk dengesinin sürekli olarak izlenmesineolanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu TürkiyeFarmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir.
Akut doz aşımının erken belirtileri; abdominal ağrı, ishal, mide bulantısı ve kusma gibi sindirim sistemi etkileridir. Tedaviye ara verildikten sonra iyileşen karaciğer enzimi ve kreatinin artışıvakaları dahil olmak üzere karaciğer ve böbrek bozuklukları bildirilmiştir. lıklauygulanmış tek bir 90 mg/kg doz, tedaviden sonra iyileşmiş Fanconi sendromuna nedenolmuştur.
Deferosiroks için spesifik bir antidot yoktur. Doz aşımı tedavisine yönelik standart prosedürler ve tıbbi olarak gerekli oldukça semptomatik tedavi uygulanabilir.
16
FARMAKOLOJIK ÖZELLIKLER
5.5.1 Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Demir şelatörü ATC kodu: V03AC03
Etki mekanizması:
Deferasiroks, oral yoldan etkili, demir (III) selektivitesi yüksek bir şelatördür. Demire 2:1 oranında yüksek affiniteyle bağlanan, tridentat bir ligand kimliğini taşıyan deferasiroks,vücuttaki demirin, öncelikle dışkı yoluyla vücuttan uzaklaştırılmasını artırır. Çinko ve bakıraffinitesi düşük olan deferasiroks, bu metallerin kandaki düzeylerinin düşük değerlerde sabitkalmasına neden olmaz.
Farmakodinamik etkiler:
Aşırı demir yükü olan, erişkin talasemi hastalarında demir dengesi ile ilgili bir metabolizma çalışmasında; günde 10, 20 ve 40 mg/kg deferasiroks suda dağılabilen tabletler; kilo başınavücuttan günde sırasıyla 0,119,0,329 ve 0,445 mg demir uzaklaştırılmasını sağlamıştır.
Klinik etkililik ve güvenlilik:
Klinik etkililik çalışmaları deferasiroks suda dağılabilen tabletler ile gerçekleştirilmiştir.
Deferasiroks, kan transfüzyonları nedeniyle kronik demir yüklemesi olan 411 erişkin (yaş>16) ve 292 pediyatrik (2 ila <16 yaş arası) hastada araştırılmıştır. Pediyatrik hastalardan 52'si 2 ila5 yaş arasındadır. Bu hastalar, beta-talasemi, orak hücreli anemi ve diğer doğuştan ya da edinselanemiler (miyelodisplastik sendromlar [MDS], Diamond-Blackfan sendromu, aplastik anemive nadir görülen diğer anemiler) nedeniyle transfüzyon uygulanan hastalardır.
Beta-talasemisi olan ve sık sık kan transfüzyonu uygulanan erişkin ve pediyatrik hastalarda günde 20 ve 30 mg/kg deferasiroks suda dağılabilen tabletin bir yıl boyunca kullanılması;vücuttaki total demiri işaret eden göstergelerde azalma sağlamış; karaciğerdeki demirkonsantrasyonunu sırasıyla ortalama -0,4 ve -8,9 mg Fe/gram karaciğer dokusu (biyopsi kuruağırlığı) azaltmış ve serum ferritin düzeylerinin ortalama olarak sırasıyla -36 ve -926mikrogram/L azalmasına neden olmuştur. Aynı dozlardaki vücuttan atılan demir: vücuda girendemir oranlarının sırasıyla 1,02 ve 1,67 olması, sırasıyla net demir dengesinin ve vücuttan demiruzaklaştırılmasının sağlandığını göstermiştir. Deferasiroks, daha başka anemileri olan, demiryükü mevcut hastalarda da benzer terapötik yanıtlar elde edilmesine neden olmuştur. Günde 10mg/kg deferasiroks suda dağılabilen tabletin 1 yıl boyunca kullanılması, seyrek olaraktransfüzyon uygulanan veya değişim (exchange) transfüzyonu uygulanan hastalarda net demirdengesini sağlayacak dozlardır. Serum ferritin düzeylerinin her ay ölçülmesi, karaciğerdekidemir konsantrasyonu değişikliklerini yansıtmış ve serum ferritin düzeylerinin, tedaviye alınanyanıtın izlenmesinde kullanılabileceğini göstermiştir. MRI'ın kullanıldığı sınırlı klinik veriler(başlangıçta normal kardiyak fonksiyona sahip olan 29 hasta) deferasiroks 10-30 mg/kg/gün(suda dağılabilen tablet formülasyonu) ile 1 yıl tedavinin de kalpteki demir düzeyleriniazaltabileceğini göstermektedir (ortalama olarak MRI T2* 18,3 milisaniyeden 23,0milisaniyeye yükselmiştir).
Beta-talasemisi olan ve transfüzyona bağlı aşırı demir yükü meydana gelen 586 hastada yapılan pivotal karşılaştırmalı çalışmanın ilk analizi, toplam hasta popülasyonu analizinde deferasirokssuda dağılabilen tabletlerin deferoksamin ile eşit etkinliğe sahip olduğunu göstermemiştir. Bu
Belge Doama Kodu: !RG83ZlAxS3kOSHY3aklUYnUySHY3 Belge Takip Adresi:https://www.turkıye.gov.tr/saglik-titck-ebys
17
çalışmaya ilişkin post-hoc analize göre, karaciğer demir konsantrasyonu
>7
mg Fe/g ka olan ve deferasiroks suda dağılabilen tablet (20 ve 30 mg/kg) ya da deferoksamin (35 ila >50 mg/kg)ile tedavi edilen hasta alt grubunda eşit etkinlik kriterleri elde edilmiştir. Ancak karaciğer demirkonsantrasyonu <7 mg Fe/ka olan ve deferasiroks suda dağılabilen tablet (5 ve 10 mg/kg) yada deferoksamin (20 ila 35 mg/kg) ile tedavi edilen hastalarda, iki şelatöre ilişkin dozuygulamasındaki dengesizlikten dolayı eşit etkinlik gösterilmemiştir. Bu dengesizlikdeferoksamin kullanan hastaların, protokolde belirtilen dozdan daha yüksek olması koşuluylaçalışma öncesi dozlarına devam etmelerine izin verilmesinden kaynaklanmıştır. Bu pivotalçalışmaya 6 yaşın altında elli altı hasta katılmış ve bunlardan 28'i deferasiroks suda dağılabilentablet kullanmıştır.
Klinik öncesi ve klinik çalışmalara göre, deferasiroks suda dağılabilen tablet 2:1 doz oranında kullanıldığında (yani, deferoksamin dozunun yarısı kadar VEXPERDA dozu) deferoksaminkadar etkin olabilmektedir.
Deferasiroks film kaplı tabletler için 3:1 doz oranı düşünülebilir (yani, deferoksamin dozunun sayısal olarak üçte biri değerinde bir deferasiroks film kaplı tablet dozu). Ancak, bu dozuygulama önerisi klinik çalışmalarda prospektif olarak değerlendirilmemiştir.
Ayrıca, karaciğer demir konsantrasyonu >7 mg Fe/g ka olan, çeşitli nadir anemiler veya orak hücre hastalığının görüldüğü hastalarda 20 ve 30 mg/kg'a kadar deferasiroks suda dağılabilentablet ile karaciğer demir konsantrasyonu ve serum ferritinde, beta-talasemili hastalardagözlenene benzer bir azalmaya yol açmıştır.
MDS (düşük/orta-1 riskli) ve transfüzyonel aşırı demir yükü olan 225 hastada plasebo kontrollü randomize bir çalışma yapılmıştır. Bu çalışmanın sonuçları deferasiroksun olaysız sağkalım(ölümcül olmayan kardiyak ya da karaciğer olaylarını içeren bir birleşik son nokta) ve serumferritin seviyeleri üzerinde olumlu bir etkisi olduğunu göstermektedir. Yetişkin MDShastalarındaki güvenlilik profili önceki çalışmalarla uyumludur.
2 ila <6 yaşları arasındaki (kayıtta) transfüzyonel hemosiderozisi olan ve deferasiroks kullanmış 267 çocuk ile yapılan 5 yıl süreli bir gözlemsel çalışmada, serum kreatinin düzeyinde >
%
33artışın olduğu ve >2 ardışık değerlendirmede değerin normalin üst sınırının üstünde olduğuhastalar (% 3,1) ve alanin aminotransferaz (ALT) değerinin normalin üst sınırının 5 katındandaha yüksek olduğu hastalar (% 4,1) dahil olmak üzere, genel yetişkin ve daha büyük pediatrikpopülasyonla karşılaştırıldığında 2 ila <6 yaşındaki pediatrik hastalarda VEXPERDA'nıngüvenlilik ve tolerabilite profilinde klinik olarak anlamlı farklılıklar gözlenmemiştir. Çalışmayıtamamlayan 145 hastanın sırasıyla % 20,0 ve % 8,3'ünde münferit ALT ve aspartataminotransferaz yükselmesine ilişkin durumlar bildirilmiştir.
Deferasiroks film kaplı ve suda dağılabilen tabletin güvenliliğini değerlendirmek için gerçekleştirilen bir çalışmada, transfüzyona bağlı talasemisi ya da miyelodisplastik sendromuolan 173 yetişkin ve pediatrik hasta 24 hafta boyunca tedavi edilmiştir. Film kaplı ve sudadağılabilen tabletler için benzer bir güvenlilik profili gözlenmiştir.
Transfüzyona bağımlı olmayan talasemi sendromları ve aşırı demir yükü olan hastalarda deferasiroks suda dağılabilen tablet ile tedavi 1 yıllık, randomize, çift kör, plasebo kontrollüçalışmada değerlendirilmiştir. Çalışmada iki farklı deferasiroks rejimi (5 ve 10 mg/kg/günlükbaşlangıç dozu, her bir kolda 55 hasta) ve denk plasebonun (56 hasta) etkililiğikarşılaştırılmıştır. Çalışmaya 145 yetişkin ve 21 pediatrik hasta kaydedilmiştir. Birincil etkililikparametresi karaciğer demir konsantrasyonunda (LIC) 12 aylık tedaviden sonra başlangıca göremeydana gelen değişikliktir. İkincil etkililik parametrelerinden biri başlangıç ve dördüncü
J Bu .bşlgç, güvenli elektropıç ıfrıga ıl,e imzalanmıştır.t Bu .bşlgç, güvenli elektropıç ıfrıga ıl,e imzalanmıştır.t
çeyrek arasında serum ferritinindeki değişikliktir. 10 mg/kg/günlük başlangıç dozunda,
18
deferasiroks suda dağılabilen tablet toplam vücut demiri belirteçlerinde azalmalara yol açmıştır. Ortalamada karaciğer demir konsantrasyonu deferasiroks suda dağılabilen tablet ile tedaviedilen hastalarda (başlangıç dozu 10 mg/kg/gün) 3,8 mg Fe/g ka azalmış ve plasebo ile tedaviedilen hastalarda 0,38 mg Fe/g ka artmıştır (p<0,001). Ortalamada, serum ferritin düzeyi,deferasiroks suda dağılabilen tablet ile tedavi edilen hastalarda (başlangıç dozu 10 mg/kg/gün)222 mcg/L'ye kadar azalırken, plasebo ile tedavi edilen hastalarda 115 mcg/L'ye kadar artışgöstermiştir (p<0,001).
5.2 Farmakokinetik özelliklerGenel özellikler
VEXPERDA film kaplı tabletler, deferasiroks suda dağılabilen tablet formülasyonu ile karşılaştırıldığında daha yüksek biyoyararlanım göstermektedir. Film kaplı tablet formülasyonu(360 mg doz ), açlık koşullarında plazma konsantrasyonu zaman eğrisi altındaki ortalama alan(EAA) bakımından deferasiroks suda dağılabilen tabletler (500 mg doz) ile eşdeğerbulunmuştur. C
maks
değeri % 30 artmıştır (% 90 GA: % 20,3 - % 40); ancak bir klinikmaruziyet/yanıt analizi, bu gibi bir artışın klinik olarak anlamlı etkilerine dair bir kanıt ortayakoymamıştır.
Emilim:
Deferasiroks (suda dağılabilen tablet formülasyonu) oral uygulama sonrasında yaklaşık 1,5 ila 4 saatlik maksimum plazma konsantrasyonuna kadar geçen medyan süre (T
maks%%
36 daha yüksek olmuştur.
Sağlıklı gönüllülere açlık koşulları altında ve düşük oranda yağ içeren (yağ içeriği < % 10 kalori) ya da yüksek oranda yağ içeren (yağ içeriği > % 50 kalori) öğün ile birlikte film kaplıtabletlerin uygulanmasını içeren bir besin etkisi çalışması, EAA ve C
maksmaksmaks
değerinde formülasyondaki değişikliğe bağlı artış ve yüksek oranda yağiçeren öğüne bağlı artış aditif olabilir ve bu nedenle film kaplı tabletlerin ya aç karnına ya dahafif bir öğünle birlikte alınması önerilmektedir.
Dağılım:
Deferasiroks, neredeyse tamamen serum albüminine olmak üzere plazma proteinlerine yüksek oranda (% 99) bağlanır; deferasiroksun dağılım hacmi küçük olup erişkinlerde yaklaşık 14litredir.
Biyotransformasyon:
Deferasiroksun ana metabolizma yolağı, ardından safra yoluyla vücuttan uzaklaştırılacağı glukuronidasyondur. Bu metabolizma sonucu meydana gelen glukuronidatların bağırsaktadekonjugasyonu ve tekrar emilimi (enterohepatik dolaşım) olasıdır: Sağlıklı gönüllülerleyapılan bir çalışmada, tek deferasiroks dozundan sonra, kolestiramin uygulanması, deferasiroksmaruziyetinde (EAA) % 45 azalma ile sonuçlanmıştır.
19
Deferasiroksun ana metabolik yolak glukronidasyon reaksiyonu, öncelikle UGT1A1 ve daha az olarak UGT1A3 tarafından gerçekleştirilir. Deferasiroksun insanlarda CYP450 aracılığıylagerçekleşen (oksidatif) metabolizması, minör düzeyde (yaklaşık
%in vitro
koşullarda deferasiroks metabolizmasını inhibe ettiği gözlenmemiştir.
Eliminasyon:
Deferasiroks ve metabolitleri vücuttan öncelikle (dozun
%ı/2) ortalama 8-16 saat arasında değişmektedir. MRP2 veMXR (BCRP) taşıyıcıları, deferasiroksun safra ile atılımında rol oynar.Doğrusallık/doğrusal olmayan durum:
Kararlı durum halinde deferasiroksun C
makso-24saatHastalardaki karakteristik özellikler
Pediyatrik popülasyon:
Ergenlerin (12 - < 17 yaş) ve çocukların (2 - <12 yaş) tek ve çoklu dozlardan sonra deferasiroksa maruziyetinin erişkinlerdekinden düşük olduğu bulunmuştur. Altı yaşından küçük çocuklardakimaruziyet, erişkinlerdekinden % 50 kadar daha azdır. Deferasiroks dozu her hastada, alınanterapötik cevaba bakılarak ayarlandığı için bunun klinikte herhangi bir sonuca yol açmasıbeklenmez.
Cinsiyet:
Kadınlarda deferasiroksun görünürdeki klerensi, erkeklere kıyasla % 17,5 oranında daha azdır. Deferasiroks dozu her hastada, alınan terapötik cevaba bakılarak ayarlandığı için bunun,klinikte herhangi bir sonuca yol açması beklenmez.
Geriyatrik popülasyon:
Deferasiroksun yaşlı (65 veya daha ileri yaşta) hastalardaki farmakokinetiği incelenmemiştir.
Karaciğer / Böbrek yetmezliği:
Deferasiroksun farmakokinetiği, böbrek yetmezliği olan hastalarda incelenmemiştir. Normalin üst sınırının 5 katına kadar olan karaciğer transaminaz düzeyleri, deferasiroks farmakokinetiğiüzerinde etkili olmamıştır.
Deferasiroks suda dağılabilen tabletlerin 20 mg/kg'lık tek dozunun kullanıldığı bir klinik çalışmada ortalama maruziyet, normal karaciğer fonksiyonuna sahip hastalar ilekarşılaştırıldığında hafif karaciğer bozukluğu (Child Pugh Sınıf A) olan hastalarda % 16 ve ortadereceli karaciğer bozukluğu (Child Pugh Sınıf B) olan hastalarda % 76 artmıştır. Hafif ila ortadereceli karaciğer bozukluğu olan hastalarda deferasiroksun ortalama C
maks5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri
Klinik-öncesi veriler güvenlilik farmakolojisi, tekrarlanan doz toksisitesi, genotoksik etki veya karsinojenik potansiyel üzerine yapılan konvansiyonel çalışmaların sonuçları temel alındığında,aşırı demir yükü bulunan hastalarda özel bir tehlikeyi göstermemiştir. Başlıca toksik bulgular;böbrek toksisitesi ve lens opasitesidir (katarakt). Yenidoğan ve genç hayvanlarda da benzer
20
bulgularla karşılaşılmıştır. Böbrek toksisitesinin öncelikle; daha önce demir yükü bulunmayan hayvanlardaki demir açığına bağlı olduğu düşünülmektedir.
In vitro genotoksisite testleri ya negatif (Ames testi, kromozomal anomali testi) ya da pozitiftir (V79 taraması). Deferasiroks ölümcül dozlarda, demir yüklenmemiş sıçanlarda karaciğerolmasa da kemik iliğinde in vivo mikronükleus oluşumuna neden olmuştur. Bu tip etkiler dahaönce demir yüklenmiş sıçanlarda gözlenmemiştir. Deferasiroks 2 yıllık bir çalışmada sıçanlarave 6 aylık bir çalışmada p53+/- heterozigot farelere uygulandığında karsinojenikbulunmamıştır.
Üreme toksisitesi potansiyeli sıçanlarda ve tavşanlarda değerlendirilmiştir. Deferasiroks teratojenik etki göstermemiş ama gebe sıçanlara, demir yükü olmayan anne hayvanlardaşiddetle toksik olan yüksek dozlarda verildiğinde; iskelet ile ilgili yapısal varyasyonlarınsıklığında ve ölü doğan yavru sayısında artışa neden olmuştur. Deferasiroks, fertilite veyaüreme üzerinde daha başka etkilere neden olmamıştır.
6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER6.1. Yardımcı maddelerin listesi
Tablet içeriği:
Mikrokristal sellüloz KrospovidonPovidon (K30)
Magnezyum stearat Susuz kolloidal silikaPoloksamer 188Saf su
Kaplama malzemeleri:
Hipromelloz Titanyum dioksit (E171)
Makrogol (4000)
Talk
İndigo karmin aluminyum lake (E132)
6.2 Geçimsizlikler
Geçerli değildir.
6.3 Raf ömrü
Raf ömrü 36 aydır.
6.4. Saklamaya yönelik özel uyarılar
30°C'nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız.
Nemden korumak için orijinal ambalajında saklayınız.
6.5 Ambalajın niteliği ve içeriği
PVC/PVDC, alüminyum blisterler
30 film kaplı tablet
ı ile imzalanmıştır. ,. w .. . .. .,ere® imhası vfo&serösdyögMer.6
Belge Det
•titck-ebys
21
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği”ne uygun olarak imha edilmelidir.
7 RUHSAT SAHİBİ
Farmanova Sağlık Hizmetleri Limited Şirketi,
Suryapı & Akel İş Merkezi,
Rüzgarlıbahçe Mahallesi,
Şehit Sinan Eroğlu Cad. No:6
34805 Kavacık - Beykoz/ İstanbul, Turkey
8 RUHSAT NUMARASI
2019/562
9 İLK RUHSAT TARİHİ / RUHSAT YENİLEME TARİHİ
İlk ruhsat tarihi : 25.10.2019 Ruhsat yenileme tarihi : -
10 KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ
22