KISA ÜRÜN BİLGİSİ
1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM Etkin madde
Letrozol 2,5 mg
Yardımcı maddeler
Laktoz monohidrat (sığır kaynaklı) 90 mg Sodyum nişasta glikolat6 mg
Yardımcı maddelerin tam listesi için Bölüm 6.1'e bakınız.
3. FARMASÖTİK FORM
Film kaplı tabletler.
Sarı renkli, yuvarlak hafif bombeli film tabletler.
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1. Terapötik endikasyonlar
Letrozol hormon reseptörü negatif hastalıkta endike değildir.
Letrozol aşağıdaki durumlarda endikedir:
• Postmenopozal, hormon reseptörü (estrojen (ER) ve/veya progesteron (PR) reseptörü) pozitif, erken evre invazif meme kanseri olan kadınların adjuvantedavisinde,
• Postmenopozal, hormon reseptörü (ER ve/veya PR reseptörü) pozitif, daha öncestandart (5 yıl süre ile) tamoksifen kullanmış erken evre invazif meme kanserlihastalarda, uzamış adj uvan tedavide,
• Metastatik ve lokal, ileri meme kanserli, hormon reseptörü (ER ve/veya PR)pozitif postmenopozal durumdaki kadın hastalarda ilk basamak tedavideendikedir.
• Ayrıca, tamoksifen tedavisinden sonra relaps ya da progresyon gösteren meme kanseri bulunan postmenopozal durumdaki kadınların tedavisinde de endikedir.
4.2. Pozoloji ve uygulama şekliPozoloji / Uygulama sıklığı ve süresi
Yetişkinlerde LETROL'ün önerilen dozu, günde bir defa 2,5 mg'dır. Adjuvan ve uzatılmış adj uvan tedavide LETROL tedavisine 5 yıl ya da hastalık nüksedinceye kadar(hangisi önce gerçekleşirse) devam edilmelidir. Adjuvan ortamda tamoksifene karşıletrozol ile yapılan geniş bir pilot çalışmada 5 yıl boyunca sürekli letrozol uygulamasıyla
1/20
karşılaştırıldığında bu tedavilerin ardışık uygulamasıyla etkililik ve güvenlilik açısından bir yarar elde edilememiştir. Metastatik hastalığı olan kadınlarda LETROL ile tedaviye,tümörde progresyon görülene kadar devam edilmelidir.
Doktora danışmadan kullanılmamalıdır. Doktor tarafından başka bir şekilde tavsiye edilmediği takdirde yukarıda belirtilen dozda kullanılır.
Uygulama şekli
LETROL ağız yoluyla alınmalıdır ve gıdanın emilim miktarı üzerinde bir etkisi olmadığı için aç ya da tok olarak alınabilir.
LETROL, günde bir kez ve tercihen her gün aynı saatte kullanılmalıdır.
Unutulan doz hasta tarafından hatırlandığında en kısa zamanda alınmalıdır. Bununla birlikte, bir sonraki dozun zamanı çok yakın ise unutulan doz atlanmalı ve hasta düzenlidoz şemasına geri dönmelidir. 2,5 mg olarak önerilen günlük dozların üzerineçıkıldığında sistemik maruziyette orantılı olmayan bir artış olması nedeniyle dozlar ikiyekatlanmamalıdır (bkz. Bölüm 5.1 ).
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler
Böbrek yetmezliği:
Kreatinin klerensinin (KLkr) >10 mL/dak olduğu böbrek yetmezliği hastalarında LETROL dozunda bir ayarlama yapılması gerekli değildir. KLkr <10 mL/dak olanböbrek yetmezliği olgularıyla ilgili yeterli veri yoktur (bkz. Bölüm 4.4 ve 5.2 ).
Karaciğer yetmezliği:
Hafiften ortaya değişen düzeyde karaciğer yetmezliği (Child-Pugh skoru A ya da B) bulunan hastalarda LETROL dozunda bir ayarlama yapılması gerekli değildir. Ağır karaciğer yetmezliği olan hastalarla ilgili yeterli veri yoktur, ancakağır karaciğer bozukluğu (Child-Pugh skoru C) olan hastalar yakın takip altındatutulmalıdır (bkz. Bölüm 4.4 ve 5.2).
Pediyatrik popülasyon:
Çocuklar ve adolesanlarda LETROL kullanılması önerilmez. LETROL'ün çocuklar ve 17 yaşına kadar olan adolesanlardaki güvenlilik ve etkililiğihenüz ortaya konmamıştır. Sınırlı veri vardır ve pozoloji açısından öneriyapılamamaktadır.
Geriyatrik popülasyon:4.3. Kontrendikasyonlar
• Etkin madde letrozole ya da yardımcı maddelerinden herhangi birine karşı aşırıduyarlılığı olan hastalarda,
• Premenopozal endokrin durumundaki kadınlarda,
• Gebelik ve emzirme döneminde kontrendikedir. (bkz. Bölüm 4.6)
4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleriMenopozal durum
Menopozal durumu belirsiz olan hastalarda LETROL ile tedaviye başlamadan önce lüteinleyici hormon (LH), folikül stimüle edici hormon (FSH) ve/veya östradiol düzeyleri
2/20
ölçülmelidir. Sadece postmenopozal endokrin durumunda olan kadınlar LETROL almalıdır.
Böbrek yetmezliği
Letrozol kreatinin klerensi < 10 mL/dak. olan hastalarda araştırılmamıştır. Muhtemel risk/yarar durumu bu tür hastalara LETROL verilmeden önce dikkatle düşünülmelidir.
Karaciğer yetmezliği
Şiddetli hepatik bozukluğu (Child-Pugh skoru C) olan hastalarda, sistemik maruziyet ve terminal yarılanma ömrü sağlıklı gönüllülere kıyasla yaklaşık iki katıdır. Bundan dolayı,bu tür hastalar yakın gözetim altında tutulmalıdır (Bkz. Bölüm 5.2).
Kemik etkileri
Letrozol güçlü bir östrojen düşürücü ajandır. Osteoporoz ve/veya kırık öyküsü olan ya da osteoporoz açısından daha yüksek risk altında olan kadınlar, adjuvan ve uzamışadjuvan tedavisi başlamadan önce kemik mineral yoğunluğunu ölçtürmelidir ve letrozolile tedavi sırasında ve sonrasında izlem yapılmalıdır. Uygun şekilde osteoporoza yöneliktedavi veya profilaksiye başlanmalı ve dikkatle izlenmelidir. Adjuvan koşullarında,hastanın güvenlilik profiline bağlı olarak ardışık bir tedavi planı da düşünülebilir (2 yılletrozol, ardından 3 yıl tamoksifen) (Bkz. Bölüm 4.8 ve Bölüm 5.1).
Tendonit ve tendon rüptürü
Tendonit ve tendon rüptürleri (seyrek) görülebilir. Etkilenen tendon için hastaların yakın takibi ve uygun önlemler (örn. immobilizasyon) başlatılmalıdır (bkz. Bölüm 4.8).
Diğer uyarılar
LETROL'ün tamoksifen, diğer anti-östrojenler veya östrojen içeren terapilerle birlikte uygulanmasından kaçınılmalıdır, çünkü bu maddeler letrozolün farmakolojik etkisiniazaltabilir (Bkz. Bölüm 4.5).
Yardımcı maddeler
Nadir kalıtımsal galaktoz intoleransı, Lapp laktaz yetmezliği ya da glukoz-galaktoz malabsorpsiyon problemi olan hastaların bu ilacı kullanmamaları gerekir.
4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Letrozol metabolizmasına kısmen CYP2A6 ve CYP3A4 aracılık etmektedir. CYP450 enzimlerinin zayıf ve spesifik olmayan bir inhibitörü olan simetidin, letrozolün plazmakonsantrasyonlarını etkilememiştir. Güçlü CYP450 inhibitörlerinin etkisibilinmemektedir.
LETROL'ün östrojenler ve tamoksifen hariç diğer anti-kanser ajanları ile kombinasyon halinde kullanımına ilişkin günümüz itibariyle klinik deneyim bulunmamaktadır.Tamoksifen, diğer anti-östrojenler veya östrojen içeren tedaviler letrozolün farmakolojikaktivitesini hafifletebilirler. Ek olarak, tamoksifenin letrozol ile bir aradauygulanmasının, letrozolün plazma konsantrasyonlarını önemli ölçüde azalttığı
3/20
gösterilmiştir. Letrozolün tamoksifen, diğer anti-östrojenler veya östrojenler ile bir arada uygulanmasından kaçınılmalıdır.
In vitro ortamda letrozol, sitokrom P450 izoenzimleri 2A6'yı ve orta dereceli olmak üzere 2C19'u inhibe eder fakat bunun klinik anlamı bilinmemektedir. Bu nedenleletrozol, eliminasyonu temelde bu izoenzimlere bağlı olan ve terapötik indeksi dar olantıbbi ürünlerle (örn. fenitoin, klopidrogel) bir arada verilirken dikkatli olmak gerekir.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler
Özel popülasyonlara ilişkin herhangi bir klinik etkileşim çalışması yürütülmemiştir.
4.6. Gebelik ve laktasyonGenel tavsiye
Gebelik kategorisi: X.
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
LETROL sadece menopoz sonrası durumu açıkça belirlenmiş kadınlarda kullanılmalıdır (Bkz. Bölüm 4.4). Tedavinin başlangıcında net bir postmenopozal duruma rağmenletrozol ile tedavi sırasında yumurtalık fonksiyonunun geri döndüğü kadınlara ilişkinraporlar bulunduğundan, hekimin gerekli hallerde yeterli doğum kontrolü konusunuhastayla görüşmesi gerekir.
Gebelik dönemi
LETROL, gebelik döneminde kontrendikedir (Bkz. Bölüm 4.3 ve Bölüm 5.3).
Pazarlama sonrası raporlarda letrozol alan annelerle ilgili olarak spontan düşük ve bebeklerde kongenital anomaliler bildirilmiştir (bkz. Bölüm 4.4). Hayvanlar üzerindekiçalışmalar üreme toksisitesi göstermiştir.
Letrozol'ün gebelik ve/veya fetus/yeni doğan üzerinde zararlı farmakolojik etkileri bulunmaktadır. Letrozol'e maruz kalmış gebe kadınlarda izole doğum kusuru vakaları(labial füzyon, belirsiz genitalya) bildirilmiştir (Bkz. Bölüm 5.3).
Laktasyon dönemi
LETROL, emzirme döneminde kontrendikedir (Bkz. Bölüm 4.3). LETROL'un anne sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir. Yeni doğan/çocuklar için risk göz ardıedilmemelidir.
Üreme yeteneği / Fertilite
Letrozolün farmakolojik etkisi, aromataz inhibisyonu yoluyla östrojen üretimini azaltmak şeklindedir. Premenopozal kadınlarda östrojen sentezinin inhibisyonu, tersetkiyle gonadotropin (LH, FSH) düzeylerinde bir artışa yol açar. Artan FSH düzeyleri defolüküler büyümeyi uyarır ve ovülasyonu tetikleyebilir.
4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Letrozol, araç ve makine kullanımı üzerinde minör etkiye sahiptir. Letrozol kullanımı ile yorgunluk ve sersemlik hali gözlemlenmiş ve yaygın olmayan sıklıkla uyuklama halibildirilmiş olduğundan, araç ve makine kullanırken dikkatli olunmalıdır.
4/20
4.8. İstenmeyen etkiler
LETROL için advers reaksiyonların sıklıkları temelde klinik çalışmalardan toplanan verilere dayanmaktadır. Metastatik hastalıkta Letrozol ile tedavi edilmiş olan hastalarınüçte biri kadarı ve adjuvan koşullarda ve ayrıca uzatılmış adjuvan koşullarında hastalarınyaklaşık %80'i advers olaylar deneyimlemiştir. Advers reaksiyonların çoğunluğutedavinin ilk birkaç haftası sırasında meydana gelmiştir.
Klinik çalışmalarda en sık bildirilen advers reaksiyonlar sıcak basması, hiperkolesterolemi, artralji, yorgunluk, terlemede artış ve bulantı olmuştur. LETROL ilegörülebilecek önemli ek advers reaksiyonlar şunlardır: osteoporoz ve/veya kemik kırıklarıgibi kemik olayları ve kardiyovasküler olaylar (serebrovasküler ve tromboembolikolaylar dahil). Bu advers reaksiyonların sıklık kategorisi aşağıda tarif edilmektedir.
Çok yaygın (> 1/10); yaygın (> 1/100 ila < 1/10); yaygın olmayan (> 1/1.000 ila < 1/100); seyrek (> 1/10.000 ila < 1/1000); çok seyrek (< 1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerdenhareketle tahmin edilemiyor).
Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar:
Yaygın olmayan: İdrar yolu enfeksiyonu
(Kist ve polipler de dahil olmak üzere) benign ve malign neoplazmalar:
Yaygın olmayan: Tümör ağrısı1
Kan ve lenf sistemi hastalıkları:
Yaygın olmayan: Lökopeni
Bağışıklık sistemi hastalıkları
Bilinmiyor: Anafilaktik reaksiyon
Metabolizma ve beslenme hastalıkları:
Çok yaygın: Hiperkolesterolemi Yaygın:İştah azalması, iştah artışı
Psikiyatrik hastalıklar:
Yaygın: Depresyon
Yaygın olmayan: Anksiyete (asabiyet dahil), irritabilite
Sinir sistemi hastalıkları:
Yaygın: Baş ağrısı, baş dönmesi
Yaygın olmayan: Somnolans, uykusuzluk, bellek bozukluğu, dizestezi (parestezi ve hipoestezi dahil), tat alma duyusu bozuklukları, serebrovasküler olay, karpal tünelsendromu
Göz hastalıkları:
Yaygın olmayan: Katarakt, göz irritasyonu, bulanık görme
Kardiyak hastalıklar:
5/20
Yaygın: Palpitasyonlar1
Yaygın olmayan: Taşikardi, iskemik kardiyak olaylar (yeni ya da kötüleşen angina, cerrahi gerektiren angina, miyokard infarktüsü ve miyokardiyal iskemiyi içerir)
Vasküler hastalıklar:
Çok yaygın: Sıcak basmaları Yaygın: Hipertansiyon
Yaygın olmayan: Tromboflebit (yüzeyel ve derin tromboflebit dahil)
Seyrek: Akciğer embolisi, arter trombozu, serebrovasküler infarkt
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar:
Yaygın olmayan: Dispne, öksürük
Gastrointestinal hastalıklar:
Yaygın: Bulantı, kusma, dispepsi1, kabızlık, ishal, karın ağrısı Yaygın olmayan: Stomatit1, ağız kuruması
Hepato-bilier hastalıklar:
Yaygın olmayan: Karaciğer enzimlerinde yükselme, hiperbilirübinemi, sarılık Bilinmiyor: Hepatit
Deri ve deri altı doku hastalıkları:
Çok yaygın: Terleme artışı
Yaygın: Alopesi, cilt kuruluğu, döküntü (eritematöz, makülopapüler, psoriaform ve veziküler döküntüler dahil)
Yaygın olmayan: Kaşıntı, ürtiker
Bilinmiyor: Anjiyoödem, toksik epidermal nekroliz, eritema multiforme
Kas-iskelet bozuklukları, bağ doku ve kemik hastalıkları:
Çok yaygın: Eklem ağrısı
Yaygın: Kas ağrısı, kemik ağrısı1, osteoporoz, kemik kırıkları, artrit Yaygın olmayan: TendonitSeyrek: Tendon rüptürüBilinmiyor: Tetik parmak
Böbrek ve idrar yolları hastalıkları:
Yaygın olmayan: Sık idrara çıkma
Üreme sistemi ve meme hastalıkları:
Yaygın: Vajinal kanama
Yaygın olmayan: Vajinal akıntı, vajinada kuruma, meme ağrısı
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar:
Çok yaygın: Yorgunluk (asteni ve kırıklık dahil)
Yaygın: Periferik ödem, göğüs ağrısı
Yaygın olmayan: Genel ödem, pireksi, mukoza kuruması, susama hissi
Araştırmalar:
Yaygın: Kilo artışı
6/20
Yaygın olmayan: Kilo kaybı
1 Sadece metastatik evrede raporlanmış istenmeyen etkiler
Adjuvan tedavi sırasında özellikle farklı frekanslarda bazı yan etkiler bildirilmiştir. Aşağıdaki tablolar, Letrozol'e karşı tamoksifen monoterapisi ve Letrozol-Tamoksifenardışık tedavi terapisinde önemli farklılıklar hakkında bilgi vermektedir:
Tablo 1 Tamoksifen monoterapisine karşı adjuvan letrozol monoterapi - önemlifarklılıklara sahip istenmeyen olaylar__ |
|
Letrozol, etki oranı
|
Tamoksifen, etki oranı
|
|
N=2448
|
N=2447
|
|
Tedavi sırasında (Medyan 5 y)
|
Randomizasyon dan sonraherhangi birzaman (Medyan8y)
|
Tedavi sırasında (Medyan 5 y)
|
Randomizasyon dan sonraherhangi birzaman (Medyan8y)
|
Kemik kırığı
|
%10,2
|
%14,7
|
%7,2
|
%11,4
|
Osteoporoz
|
%5,1
|
%5,1
|
%2,7
|
%2,7
|
Tromboembolik
olaylar
|
%2,1
|
%3,2
|
%3,6
|
%4,6
|
Miyokard
enfarktüsü
|
%1
|
%1,7
|
%0,5
|
%1,1
|
Endometrial
hiperplazi/
Endometrial
kanser
|
%0,2
|
%0,4
|
%2,3
|
%2,9
|
“Tedavi sırasında” son dozdan 30 gün sonra oluşur. “Herhangi bir zaman”, tamamlandıktan ya da çalışma tedavisinin kesilmesinden sonraki takip süresini içerir. Farklılıklar risk oranlarına ve %95 güvenaralığına dayanıyordu.
|
|
Tablo 2 Letrozol monoterapiye karşı sıralı tedavi - önemli farklılıklara sahip istenmeyenolaylar____ |
|
|
|
|
|
Letrozol mono terapi
|
Letrozol-
>Tamoksifen
|
T amoksifen-> Letrozol
|
|
N=1535
|
N=1527
|
N=1541
|
|
5 yıl
|
2 yıl-> 3 yıl
|
2 yıl-> 3 yıl
|
Kemik kırığı
|
%10
|
%7,71
|
%9,7
|
Endometrial
proliferatif
bozukluklar
|
%0,7
|
%3,42
|
%1,72
|
hiperkolesterolemi
|
%52,5
|
%44,21
|
%40,81
|
Ateş basması
|
%37,6
|
%41,72
|
%43,92
|
Vajinal kanama
|
%6,3
|
%9,62
|
%12,72
|
|
Raporlama süresi tedavi sırasında veya tedaviyi durdurmanın 30 günü içindedir.
Seçilmiş advers ilaç reaksiyonlarının tanımı Kardiyak advers reaksiyonlar
Adjuvan ortamda, Tablo 2'de sunulan verilere ek olarak letrozol ve tamoksifen için sırasıyla şu advers olaylar bildirilmiştir (medyan tedavi süresi 5 yıl): cerrahi gerektirenangina (%1 vs. %1); kalp yetmezliği (%1,1 vs. %0,6); hipertansiyon (%5,6 vs. %5,7);serebrovasküler olay/geçici iskemik atak (%2,1 vs. %1,9).
Uzatılmış adjuvan tedavide letrozol (medyan tedavi süresi 5 yıl) ve plasebo (medyan tedavi süresi 3 yıl) için sırasıyla şunlar bildirilmiştir: cerrahi gerektiren angina (%0,8 vs.%0,6); yeni ya da kötüleşen angina (%1,4 vs. %1); miyokard infarktüsü (%1 vs. %0,7),tromboembolik olay* (%0,9 vs. %0,3); inme/geçici iskemik atak* (%1,5 vs. %0,8).
*
ile işaretlenmiş olaylar iki tedavi kolu arasında istatistiksel açıdan anlamlı düzeyde farklılık göstermiştir.
İskelet ile ilgili advers reaksiyonlar
Adjuvan ortamdaki iskelet güvenliliği verileri için lütfen Tablo 2'ye bakınız. Uzatılmış adjuvan ortamda, kemik kırıkları ya da osteoporoz yaşayan hastaların oranı plasebokolundaki hastalara (sırasıyla %5,8 ve %6,4) kıyasla letrozol ile tedavi edilen hastalardaanlamlı biçimde daha fazla olmuştur (kemik kırıkları %10,4 ve osteoporoz %12,2).Medyan tedavi süresi letrozol için 5 yıl ve plasebo için 3 yıl olmuştur.
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar / risk dengesinin sürekli olarak izlenmesineolanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonuTürkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir
Çok ender olgularda letrozol ile aşırı doz bildirilmiştir. Aşırı doz için spesifik tedavi bilinmemektedir; tedavi semptomatik ve destekleyici olmalıdır.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER5.1. Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Hormon antagonistleri ve ilgili ajanlar: aromataz inhibitörü (estrojen biyosentezinin inhibitörü); antineoplastik ilaç.
ATC kodu: L02BG04
Etki mekanizması:
Tümör dokusundaki büyümenin östrojenin varlığına bağlı olduğu durumlarda östrojen aracılı tümör dokusunun büyümesini elimine eder veya durdurur. Postmenopozalkadınlarda östrojenler esas olarak adrenal androjenleri (öncelikle androstenedion vetestosteron) östron (El) ve östradiole (E2) dönüştüren aromataz enzimiyle. Bu nedenle
8/20
spesifik olarak aromataz enzimini inhibe ederek periferik dokularda ve kanser dokusunda östrojen biyosentezi baskılanabilir.
Letrozol, steroid olmayan bir aromataz inhibitörüdür. Enzimin sitokrom P450 alt ünitesinde heme yarışmalı biçimde bağlanarak aromataz enzimini inhibe eder ve bununsonucunda tüm dokularda östrojen biyosentezi azalır.
Farmakodinamik:
Sağlıklı postmenopozal kadınlarda, tek 0,1 mg, 0,5 mg ve 2,5 mg dozlarda letrozol serum estron ve estradiol seviyelerini başlangıç değerine oranla sırasıyla %75-78 ve %78baskılar. Maksimum baskılanma 48-78 saat içerisinde gerçekleşir.
İleri evre kanseri olan postmenopozal hastalarda, 0,1 mg ila 5 mg'lık günlük dozlar tedavi edilen tüm hastalarda östradiol, östron ve östron sülfat plazma konsantrasyonlarınıbaşlangıca göre %75-95 oranında baskılamıştır. 0,5 mg veya daha yüksek dozlarla, birçoköstron ve östron sülfat değerinin analizlerde belirleme sınırının altında olması, bu dozlarladaha yüksek östrojen baskılanmasının sağlandığına işaret etmektedir. Östrojenbaskılanması bu hastaların tümünde tedavi boyunca korunmuştur.
Letrozol aromataz aktivitesinin inhibisyonunda yüksek spesifiteye sahiptir. Adrenal steroidogenez bozukluğu gözlenmemiştir. 0,1 ila 5 mg'lık günlük letrozol dozları ile tedaviedilen postmenopozal kadınlar arasında plazma kortizol, aldosteron, 11 - deoksikortizol,17-hidroksiprogesteron ve ACTH konsantrasyonlarında veya plazma renin aktivitesindeklinik açıdan ilgili bir değişiklik tespit edilmemiştir. Günlük 0,1 mg, 0,25 mg, 1 mg, 2,5mg ve 5 mg'lık dozlarla tedavinin 6 ve 12 haftasından sonra yapılan ACTH stimülasyonutesti, aldosteron veya kortizol üretiminde bir azalmaya işaret etmemiştir. Bu nedenle,glukokortikoid ve mineralokortikoid takviyesi gerekli değildir.
Sağlıklı postmenopozal kadınlarda 0,1 mg, 0,5 mg ve 2,5 mg'lık tekli letrozol dozlarını takiben plazma androjen konsantrasyonlarında (androstenedion ve testosteron) ya da 0,1mg ila 5 mg'lık günlük dozları ile tedavi edilen postnemopozal hastalarda plazmaandrostenedion konsantrasyonlarında bir değişiklik not edilmemiş olup, bu durum östrojenbiyosentezi blokajının androjenik prekürsörlerin birikimine yol açmadığı anlamınagelmektedir. Plazma LH ve FSH düzeyleri hastalarda letrozolden etkilenmez, aynı durumTSH, T4 ve T3 uptake testi ile değerlendirilen tiroid fonksiyonu için de geçerlidir.
Klinik çalışmalar:
Adjuvan tedavi
Çalışma BIG 1-98
BIG 1-98, hormon reseptörü pozitif erken meme kanseri olan 8.000'in üzerinde postmenopozal kadının aşağıdaki tedavilerden birine randomize edildiği çok merkezli,çift-kör bir çalışma olmuştur: A. 5 yıl süreyle tamoksifen; B. 5 yıl süreyle letrozol; C. 2 yılsüreyle tamoksifenin ardından 3 yıl süreyle letrozol; D. 2 yıl süreyle letrozol'ün ardından3 yıl süreyle tamoksifen.
Primer sonlanma noktası hastalıksız sağkalım (DFS olayları: Bölgesel nüks, uzak metastaz, invazif kontralateral meme kanseri, ikinci (meme dışı) primer malignite, dahaönce bir kanser olayı olmadan herhangi bir nedene bağlı ölüm) olurken, sekonder etkililiksonlanım noktaları uzak metastaza kadar geçen süre (TDM), uzak hastalıksız sağkalım(DDFS), genel sağkalım (OS), sistemik hastalıksız sağkalım (SDFS), invazif kontralateralmeme kanseri ve meme kanseri nüksüne kadar geçen süre olmuştur.
9/20
26 ve 60 aylık bir medyan takipte etkililik bulguları
Aşağıdaki veriler, monoterapi kolları ve (A ve B) ve medyan tedavi süresi 24 ay ve medyan takip süresi 26 ay olan ve medyan tedavi süresi 32 ay ve medyan takip süresi 60 ay olaniki geçiş kolundan (C ve D) elde edilen verilere dayanan Primer Çekirdek Analiz (PCA)bulgularını yansıtmaktadır.
5 yıllık DFS oranları letrozol için %84 ve tamoksifen için %81,4 olmuştur.
Tablo 3 Birinci Temel Analiz: 26 aylık medyan takip ve 60 aylık medyan takip sürelerinde hastalıksız ve genel sağkalım (ITT popülasyonu)
|
Birinci Temel Analiz |
|
Medyan takip 26 ay |
Medyan takip 60 ay |
|
Letrozol
N=4003 |
Tamoksi
fen
N=4007 |
HR1
(%95
GA)
P
|
Letrozol
N=4003 |
Tamoksif
en
N=4007 |
HR1
(%95
GA)
P
|
Hastalıksız
sağkalım
(birincil)
olaylar-
(protokol
tanımlı2)
|
351
|
428
|
0,81
(0,70,
0,93)
0,003
|
585
|
664
|
0,86
(0,77,
0,96)
0,008
|
Genel sağkalım(ikincil)Ölüm sayısı
|
166
|
192
|
0,86
(0,70,
1,06)
|
330
|
374
|
0,87
(0,75,
1,01)
|
HR = Tehlike oranı; GA= Güven Ara
1 Log sıra testi, randomizasyon seçen*gruplandırılmış
2 DFS olayları: loko-bölgesel rekürenkanseri, ikinci (meme harici) primer mherhangi bir sebebe bağlı ölüm.
|
hğı
ğine ve kemoterapi kullanımına (evet/hayır) göre
s, uzak metastaz, invazif kontralateral meme alignite, önceden bir kanser olayı olmadan
|
96 aylık bir medyan takibin bulguları (sadece monoterapi kolları)
Tamoksifen monoterapisiyle karşılaştırmalı olarak letrozol monoterapisinin (adjuvan tedavinin medyan süresi: 5 yıl) etkililiği ile ilgili Monoterapi Kolları Analizinin (MAA)uzun-vadeli güncellemesi Tablo 4'te sunulmaktadır.
10/20
Tablo 4 Monoterapi Kolları Analizi: 96 aylık medyan takip süresinde hastalıksız ve genel sağkalım (ITT popülasyonu)
|
Letrozol
N=2463 |
Tamoksifen
N=2459 |
Tehlike Oranı1 (95% GA) |
PDeğeri |
Hastalıksız sağkalım olayları(birincil)2
|
626
|
698
|
0,87 (0,78, 0,97)
|
0,01
|
Uzak metastaza kadar geçen süre(ikincil)
|
301
|
342
|
0,86 (0,74, 1,01)
|
0,06
|
Genel sağkalım (ikincil)- ölümler
|
393
|
436
|
0,89 (0,77, 1,02)
|
0,08
|
DFS3'ün
sensörlü analizi
|
626
|
649
|
0,83 (0,74, 0,92)
|
|
OS3 'ün sensörlü analizi
|
393
|
419
|
0,81 (0,70, 0,93)
|
|
1
Log sıra testi, randomizasyon seçeneğine ve kemoterapi kullanımına (evet/hayır) göre
gruplandırılmış
2
DFS olayları: loko-bölgesel rekürens, uzak metastaz, invazif kontralateral meme kanseri, ikinci (meme harici) primer malignite, önceden bir kanser olayı olmadanherhangi bir sebebe bağlı ölüm.
3 Tamoksifen kolunda gözlemler, letrozole selektif geçiş tarihinde sansürlemiştir.
|
Ardışık Tedaviler Analizi (STA)
Ardışık Tedaviler Analizinde (STA), BIG 1-98'in ikinci primer sorusu, yani tamoksifen ile letrozolün ardışık uygulanmasının monoterapiye üstün olup olmadığı ele alınmıştır.DFS, OS, SDFS ya da DDFS'de monoterapiye ile karşılaştırıldığında tedavi geçişindenkaynaklanan anlamlı farklılıklar söz konusu olmamıştır (bkz. Tablo 5).
Tablo 5 Başlangıç endokrin ajanı olarak letrozol ile hastalıksız sağkalımın ardışık tedavi analizi (STA geçiş popülasyonu)
|
N |
Olay sayısı 1 |
Tehlike oranı 2 |
(%975
güven
aralığı) |
Cox modeli P-değeri |
[Letrozol^-]
Tamoksifen
|
1460 |
254 |
1,03 |
(084, 126) |
0,72 |
Letrozol
|
1464 |
249 |
|
|
|
1
Protokol tanımı, geçiş sonrasında / iki yılın ötesinde ikinci meme harici primer maligniteleri içerir
|
2
Kemoterapi kullanımına göre ayarlı
|
Randomizasyon iki karşılaştırmalarından hiçbir STA'da DFS, OS, SDFS ya da DDFS'de anlamlı farklılıklar söz konusu olmamıştır (bkz. Tablo 6).
11/20
Tablo 6 Hastalıksız sağkalııııın randomizasyondan itibaren Ardışık Tedaviler Analizi (STA-R) (ITT STA-R popülasyonu)
|
Letrozol^Tamoksifen
|
Letrozol
|
Hasta sayısı |
1540
|
1546
|
DFS olayları olan hasta sayısı (protokol tanımı) |
330
|
319
|
Tehlike oranı1 (%99 GA) |
1,04 (0,85, 1,27)
|
|
Letrozol^ Tamoksifen
|
Tamoksifen2
|
Hasta sayısı |
1540
|
1548
|
DFS olayları olan hasta sayısı (protokol tanımı) |
330
|
353
|
Tehlike oranı1 (%99 GA) |
0,92 (0,75, 1,12)
|
|
1 Kemoterapi kullanımına (evet/hayır) göre ayarlanmış
2 626 (%40) hasta, 2005'te tamoksifen kolunda körlük kaldırıldıktan sonra selektif olarak letrozolegeçmiştir.
|
Çalışma D2407
Çalışma D2407, letrozol ve tamoksifen ile adjuvan tedavinin kemik mineral yoğunluğu (KMY) ve serum lipid profilleri üzerindeki etkilerini karşılaştırmak için tasarlanan açık-etiketli, randomize, çok merkezli onay sonrası güvenlilik çalışması olmuştur. Toplam 263hasta 5 yıl süreyle letrozol almak üzere ya da 2 yıl süreyle tamoksifen ve ardından 3 yılsüreyle letrozol almak üzere ayrılmıştır.
24. ayda primer sonlanma noktası açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark olmuş, lomber omur KMY düzeyi (L2-L4) letrozol ile %4,1'lik medyan azalma gösterirken,tamoksifen ile %0,3'lük bir medyan artış görülmüştür.
Başlangıçta normal KMY bulunan hiçbir hasta 5 yıllık tedavi sırasında osteoporotik hale gelmemiş ve sadece başlangıçta osteopenisi olan 1 hastada (T skoru -1,9) tedavi sırasındaosteoporoz gelişmiştir (merkezi inceleme ile değerlendirme).
Kırık oranı bakımından tedaviler arasında anlamlı fark söz konusu olmamıştır: letrozol kolunda %15 ve tamoksifen kolunda %17.
Tamoksifen kolunda medyan total kolesterol düzeyleri, 16 ay sonra başlangıca kıyasla %16 azalmıştır ve bu azalma takip eden vizitlerde 24 aya kadar korunmuştur. Letrozol kolundatoplam kolesterol düzeyleri zaman içinde nispeten stabil seyrederek her bir zamannoktasında tamoksifen için istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık vermiştir.
Uzatılmış adjuvan tedavi (MA-17)
Çok-merkezli, çift-kör, randomize, plasebo-kontrollü bir çalışmada (MA-17), reseptör-pozitif ya da bilinmeyen primer meme kanseri olan ve tamoksifen ile adjuvan tedaviyi
12/20
tamamlamış olan (4,5 ila 6 yıl) 5.100'ün üzerindeki postmenopozal kadın 5 yıl süreyle letrozol ya da plasebo almak üzere randomize edilmiştir.
Primer sonlanma noktası olan hastalıksız sağkalım, randomizasyon ile en erken bölgesel nüks, uzak metastaz ya da kontralateral meme kanseri oluşumu arasındaki interval şeklindetanımlanmıştır.
Yaklaşık 28 aylık medyan takipte (hastaların %25'i en az 38 ay takip edilmiştir) yapılan ilk planlanmış ara analiz, plasebo ile karşılaştırıldığında letrozol'ün meme kanseri nüksüriskini %42 gibi anlamlı biçimde azalttığını göstermiştir (HR 0,58; %95 GA 0,45, 0,76;P=0,00003). Nodal durumdan bağımsız olarak letrozol lehine yarar gözlenmiştir. Genelsağkalım açısından anlamlı fark ortaya çıkmamıştır: (letrozol 51 ölüm; plasebo 62; HR0,82; %95 GA 0,56, 1,19).
Sonuç olarak, ilk ara analizin ardından çalışmanın körlüğü kaldırılmış, açık-etiketli olarak devam etmiş ve plasebo kolundaki hastaların 5 yıla kadar letrozol'e geçmelerine izinverilmiştir. Uygun hastaların (körlük kaldırıldığı sırada hastalıksız) %60'ından fazlasıletrozol'e geçmeyi tercih etmiştir. Son analiz, tamoksifen adjuvan tedavisini tamamladıktansonra medyan 31 ayda (aralık 12 ila 106 ay) plasebodan letrozol'e geçen 1551 kadınıiçermiştir. Geçişten sonra medyan letrozol süresi 40 ay olmuştur.
62 aylık medyan takiplerinde yapılan son analiz, letrozol ile meme kanseri nüksü riskindeki anlamlı azalmayı doğruladı.
Tablo 7 Hastalıksız ve genel sağkalım (Modifiye edilmiş ITT popülasyonu)
|
|
1
Medyan 28 ay takipte
|
Medyan 62 ay takipte
|
|
Letrozol N= 2582
|
Plasebo
N=2586
|
HR
2
(%95 CI) P değeri
|
Letrozol N= 2582
|
Plasebo
N=2586
|
HR
2
(%95 CI) P değeri
|
3
Sağkalım
|
Olaylar
|
92 (%3,6)
|
155 (%6)
|
0,58 (0,45,
0,76)
0,00003
|
209
(%8,1)
|
286
(%11,1)
|
0,75
(0,63,
0,89)
|
4-yıllık DFS oranı
|
%94,4
|
%89,8
|
|
%94,4
|
%91,4
|
|
3
Sağkalım , herhangi bir sebepten ölümü içerir
|
Olaylar
|
122
(%4,7)
|
193(%7,5)
|
0,62 (0,49, 0,78)
|
344
(% 13,3)
|
402
(%15,5)
|
0,89
(0,77,
1,03)
|
5-yıllık DFS oranı
|
%90,5
|
%80,8
|
|
%88,8
|
%86,7
|
|
|
13/20
Uzak metastazlar
|
Olaylar
|
57 (%2,2)
|
93 (%3,6)
|
0,61 (0,44, 0,84)
|
142
(%5,5)
|
169 (%6,5)
|
0,88
(0,70,
1,10)
|
Genel sağkalım
|
Ölümler
|
51 (%2)
|
62 (%2,4)
|
0,82 (0,56, 1,19)
|
236
(%9,1)
|
232 (%9,0)
|
1,13
(0,95,
1,36)
|
.. 4
Ölümler
|
|
|
|
5
236
(%9,1)
|
1706
(%6,6)
|
0,78
(0,64,
0,96)
|
HR: Risk oranı CI: Güven aralığı
1 Çalışma 2003 yılında körleştirildiğinde, randomize plasebo kolundaki 1551 hasta (%50'si - yani hastalığı olmayan) geçişi, randomizasyondan sonra ortalama 31 ayda letrozolegeçmiştir. Burada sunulan analizler seçici geçişi göz ardı eder.
2 Reseptör durumu, nodal durumu ve önceki adjuvan kemoterapisi ile tabakalanır.3Hastalıksız sağkalım olaylarının Protokol tanımı: loko-bölgesel rekürrens, uzak metastazveya kontralateral meme kanseri.
4Keşif analizi, plasebo kolunda anahtarın (eğer oluşmuşsa) takip zamanlarını sansürleme.
5 Medyan takip 62 ay.
6 Medyan takibe kadar (eğer gerçekleşirse) 37 ay.
Eşzamanlı olarak kalsiyum ve D vitamini verilen MA-17 kemik alt-çalışmasında, plaseboya kıyasla letrozol ile başlangıç ile karşılaştırıldığında daha fazla KMYazalmaları ortaya çıkmıştır. Tek istatistiksel açıdan anlamlı fark 2. yılda görülmüş ve totalkalça KMY düzeyinde meydana gelmiştir (plasebo ile %2'lik medyan azalmaya karşıletrozol ile %3,8'lik medyan azalma).
MA-17 lipid alt-çalışmasında total kolesterol ya da herhangi bir lipid fraksiyonu açısından letrozol ve plasebo arasında anlamlı farklılıklar olmamıştır.
Güncellenmiş yaşam kalitesi alt-çalışmasında SF-36 ölçeğindeki fiziksel bileşen özet skoru veya mental bileşen özet skoru ya da herhangi bir alan skoru açısından tedavilerarasında anlamlı farklılıklar olmamıştır. MENQOL ölçeğinde, plasebo koluna kıyaslaletrozol kolundan anlamlı sayıda daha fazla kadın östrojen eksikliğine bağlı olarak ortayaçıkan bu semptomlardan (sıcak basmaları ve vaginal kuruluk) rahatsız olmuştur(genellikle tedavinin ilk yılında). Her iki tedavi kolundaki çoğu hastayı rahatsız edensemptom, plasebo lehine istatistiksel açıdan anlamlı fark sergileyen kas ağrıları olmuştur.
Neoadjuvan tedavi
Dört ay süreyle letrozol 2,5 mg ya da yine 4 ay süreyle tamoksifen gruplarına randomize bir şekilde ayrılan 337 postmenopozal meme kanseri hastasında çift kör bir çalışma
14/20
gerçekleştirilmiştir (P024). Başlangıçta tüm hastalarda aşama T2-T4c, N0-2, M0, ER ve/veya PgR pozitif tümörler olduğu görülmüştür ve hastaların hiçbiri meme koruyucuameliyata uygun bulunmamıştır. Klinik değerlendirmeye dayalı olarak, letrozol kolunda%55 objektif yanıt elde edilirken aynı oran tamoksifen kolunda %36 olmuştur (P<0,001).Bu bulgu ultrason (letrozol %35 karşısında tamoksifen %25, P=0,04) ve mamografi(letrozol %34 karşısında tamoksifen %16, P<0,001) ile istikrarlı bir şekildedoğrulanmıştır. Toplamda, letrozol grubundaki hastaların %45'i ve tamoksifengrubundaki hastaların %35'i meme koruyucu ameliyata girmiştir (P=0,02). Dört aylık preoperatif tedavi periyodu sırasında letrozol ile tedavi edilen hastaların %12'si vetamoksifen ile tedavi edilen hastaların %17'sinde klinik değerlendirmede hastalıkprogresyonu görülmüştür.
İlk-basamak tedavi
İlerlemiş meme kanseri bulunan postmenopozal kadınlarda ilk-basamak tedavi olarak letrozol 2.5 mg'ı (letrozol, N=453) tamoksifen 20 mg (N=454) ile karşılaştıran birkontrollü çift-kör çalışma yürütülmüştür. 907 kadında letrozol, ilerlemeye kadar olan süre(primer sonlanma noktası) ve toplam objektif yanıt, tedavi başarısızlığına kadar olan süreve klinik yarar açılarından tamoksifenden üstün olmuştur.
Tablo 8 32 aylık takipte medyan sonuçları
Değişken
|
İstatistik
|
Letrozol N= 453
|
Tamoksifen N= 454
|
Progresyona kadar geçen zaman
|
Medyan
|
9,4 ay
|
6 ay
|
|
(Medyan için %95 GA)
|
(8,9, 11,6 ay)
|
(5,4, 6,3 ay)
|
|
Risk oranı (HR)
|
0,72
|
|
|
(Risk oranı için 95%GA)
|
(0,62, 0,83)
|
|
|
|
P<0,0001
|
|
Objektif yanıt oranı (ORR)
|
Tam yanıt + Kısmi Yanıt
|
145 (%32)
|
95 (%21)
|
|
(95% GA için oran)
|
(28, %36)
|
(17, %25)
|
|
Olasılık oranı
|
1,78
|
|
|
(%95 GA için olasılık oranı)
|
(1,32, 2,40)
|
|
|
P=0,0002
|
Adjuvan anti-östrojen tedavisinin verilmiş olup olmadığına bakılmaksızın letrozol için progresyona kadar geçen süre anlamlı ölçüde daha uzun ve yanıt oranı anlamlı düzeydedaha yüksek olmuştur. Hastalığın dominant bölgesi fark etmeksizin progresyona kadargeçen süre letrozol için anlamlı ölçüde daha uzun bulunmuştur. Progresyona kadar geçen
15/20
medyan süre sadece yumuşak doku hastalığı olan kişilerde letrozol için 12,1 ay ve tamoksifen için 6,4 ay ve visseral metastazları olan hastalarda letrozol için 8,3 ay vetamoksifen için 4,6 ay olmuştur.
Çalışma tasarımı hastalara, progresyon olduğunda başka bir tedaviye geçme veya çalışmadan ayrılma imkanı tanımıştır. Hastaların yaklaşık %50'si karşı tedavi kolunageçiş yapmış ve çapraz geçişler 36 ay itibariyle tamamen tamamlanmıştır. Çapraz geçişekadar geçen medyan süre 17 ay (letrozolden tamoksifene) ve 13 ay (tamoksifendenletrozole) olmuştur.
İleri evre meme kanserinin birinci basamak tedavisi olarak letrozol tedavisi, tamoksifen için 30 ay karşısında 34 aylık bir medyan genel sağkalım ile sonuçlanmıştır (log sıra testiP=0,53, anlamlı değil). Letrozol'ün genel sağkalım üzerinde bir avantajının olmayışı,çalışmanın çapraz geçiş tasarımı ile açıklanabilmektedir.
İkinci basamak tedavi
Daha önce anti-östrojenlerle tedavi edilmiş ilerlemiş meme kanserli postmenopozal kadınlarda iki letrozol dozunu (0,5 mg ve 2,5 mg) sırasıyla megestrol asetat veaminoglutetimid ile karşılaştıran iki iyi-kontrollü klinik çalışma yapılmıştır. İlerlemeyekadar olan süre letrozol 2,5 mg ve megestrol asetat arasında anlamlı biçimde farklıbulunmamıştır (P=0,07).
Genel objektif tümör yanıt oranı (%16'ya karşı %24, P=0,04) ve tedavi başarısızlığına kadar olan süre (P=0,04) açısından megestrol asetat ile karşılaştırıldığında letrozol 2,5mg lehine istatistiksel açıdan anlamlı farklılıklar gözlenmiştir. Genel sağkalım 2 tedavikolu arasında anlamlı bir fark göstermemiştir (P=0,2).
İkinci çalışmada yanıt oranı letrozol 2,5 mg ve aminoglutetimid arasında anlamlı bir fark ortaya koymamıştır (P=0,06). İlerlemeye kadar olan süre (P=0,008), tedavi başarısızlığınakadar geçen süre (P=0,003) ve genel sağkalım (P=0,002) açısından letrozol 2,5 mg,aminoglutetimidden istatistiksel olarak üstün bulunmuştur.
Erkeklerde meme kanseri
Erkeklerdeki meme kanserinde letrozol kullanımı çalışılmamıştır.
5.2. Farmakokinetik özelliklerGenel özellikler
Letrozol, non-steroidal aromataz inhibitörüdür ve antineoplastik bir ajandır. Letrozol, beyaz-sarımsı renkte kristal tozdur. Letrozol, diklormetanda tamamen, etanolde isekısmen çözünmektedir. Letrozolün pratik olarak suda çözünürlüğü yoktur.
Emilim
Letrozol gastrointestinal kanaldan hızla ve tamamen emilir (ortalama mutlak biyoyararlanımı: %99,9). Besinler emilim hızını biraz azaltır (ortalama tmaks: aç karnına1 saat olmasına karşın tok karnına 2 saat; ortalama C maks: aç karnına 129 ± 20,3 nmol/Lolmasına karşın tok karnına 98,7±18,6 nmol/1). Fakat emilen miktar [EAA (Eğri altındakalan alan)] değişmez. Emilim hızına olan düşük etkisinin klinik olarak ilişkisi kabuledilmemektedir ve bundan dolayı yemek zamanları dikkate alınmadan letrozolkullanılabilir.
16/20
Dağılım
Letrozolün plazma proteinlerine bağlanması başlıca albumine (%55) olmak üzere yaklaşık %60'dır. Letrozolün eritrositlerdeki konsantrasyonu, plazmadakinin yaklaşık%80'idir. 2,5 mg 14C işaretli letrozolün uygulanmasından sonra plazmadakiradyoaktivitenin yaklaşık %82'sinin değişmemiş bileşik olduğu görülmüştür. Dolayısıylametabolitlere sistemik maruziyet düşüktür. Letrozol dokulara hızla ve geniş ölçüdedağılır. Kararlı durumdaki görünen dağılım hacmi yaklaşık 1,87 ± 0,47 L/kg'dır.
Biyotransformasyon
Farmakolojik olarak aktif olmayan karbinol metabolitine metabolik klirens, letrozol için ana eliminasyon yoludur (CLm=2,1 L/saat) fakat hepatik kan akımı (yaklaşık 90 L/saat)ile karşılaştırıldığında nispeten daha yavaştır. Sitokrom P450 (CYP) izoenzimleriCYP3A4 ve CYP2A6'nın letrozolü bu metabolite dönüştürebildiği bulunmuştur. Minörtanımlanmamış metabolitlerinin oluşumu ve direkt olarak böbrek ve feçesten atılımıletrozolün genel eliminasyonunda sadece küçük bir rol oynar. Sağlıklı postmenopozalgönüllülerde 2,5 mg 14C işaretli letrozolün verilmesini takip eden 2 hafta içinderadyoaktivitenin %88,2 ± 7,6'sı idrarda ve %3,8 ± 0,9'u feçeste tespit edilmiştir. İdrarda216 saate kadar bulunan radyoaktivitenin en az %75'i (dozun %84,7 ± 7,8'i) karbinolmetabolitin glukuronatına, yaklaşık %9'u tanımlanmamış iki metabolite ve % 6'sıdeğişmemiş letrozole atfedilmiştir.
Eliminasyon
Plazmadaki görünür terminal eliminasyon yarılanma ömrü yaklaşık 2 ila 4 gündür. Günde 2,5 mg uygulamasından sonra kararlı durum düzeylerine 2 ila 6 hafta içinde ulaşılır.Kararlı durumda plazma konsantrasyonları, 2,5 mg'lık tek dozdan sonra ölçülenkonsantrasyonlardan yaklaşık olarak 7 kat daha yüksek, tek bir dozdan sonra ölçülenkonsantrasyonlardan yola çıkılarak öngörülen kararlı durum değerlerinden ise 1,5 ila 2kat daha yüksek olarak günlük 2,5 mg uygulama ile letrozolün farmakokinetiğinin hafifölçüde doğrusal olmadığına işaret etmektedir. Kararlı durum düzeyleri uzun zamaniçinde devam ettiğinden, letrozolün devamlı birikimi olmadığı sonucunavarılabilmektedir.
Doğrusallık/Doğrusal olmayan durum:
10 mg'a kadarki tek oral dozlar (doz aralığı: 0,01 ila 30 mg) ve 1 mg'a kadarki günlük dozlardan (doz aralığı: 0,1 ila 5 mg) sonra letrozolün farmakokinetiği dozla orantılıolmuştur. 30 mg'lık tekli oral dozun ardından EAA değerinde, dozla orantılı artışın hafifüzerinde bir artış görülmüştür. Dozla orantılı artışın üzerindeki bu artış olasılıklametabolik eliminasyon süreçlerinin satürasyonunun bir sonucudur. Test edilen tüm dozajrejimlerinde (günlük 0,1-5 mg) 1 ila 2 ay sonra kararlı durumlara ulaşılmıştır.
Hastalardaki karakteristik özellikler
Böbrek yetmezliği:
Değişen derecelerde böbrek fonksiyonuna sahip (24 saatlik kreatinin klerensi 9 ila 116 mL/dak) 19 gönüllünün yer aldığı bir çalışmada, 2,5 mg'lık tek bir dozun ardındanletrozolün farmakokinetiği üzerinde bir etki görülmemiştir. Böbrek bozukluğununletrozol üzerindeki etkisinin değerlendirildiği yukarıdaki çalışmaya ek olarak, iki pivotçalışmanın (Çalışma AR/BC2 ve Çalışma AR/BC3) verileri üzerinde bir eşdeğişken
17/20
analizi gerçekleştirilmiştir. Hesaplanan kreatinin klirensi (CLcr) [Çalışma AR/BC2 aralık: 19 ila 187 mL/dk; Çalışma AR/BC3 aralık: 10 ila 180 mL/dk] kararlı durumdaletrozol plazma dip düzeyleri (Cmin) arasında istatistiksel anlama sahip bir ilişkigöstermemiştir. Ayrıca, ikinci basamak metastatik meme kanserindeki Çalışma AR/BC2ve Çalışma AR/BC3'ün verileri de letrozolün CLcr üzerinde advers etkisi yönünde birkanıt veya böbrek fonksiyonunda bir bozulma göstermemiştir.
Bu nedenle böbrek bozukluğu olan hastalarda (CLcr >10mL/dk) doz ayarlaması gerekli değildir. Ağır böbrek bozukluğu (CLcr <10mL/dk) olan hastalarda az miktarda bilgimevcuttur.
Karaciğer yetmezliği:
Hepatik fonksiyonları çeşitli derecelerde değişkenlik gösteren gönüllülerle yapılan bir çalışmada, orta derecede hepatik bozukluğu (Child-Pugh skoru B) olan gönüllülerinortalama EAA değerleri normal hastalarınkinden
%
37 daha yüksek, fakat yine defonksiyon bozukluğu olmayan hastalarda görülen sınırlar içerisinde bulunmuştur.Karaciğer sirozu ve şiddetli hepatik bozukluğu (Child-Pugh skoru C) olan sekiz hasta ilesekiz sağlıklı gönüllüde tek oral dozdan sonra letrozolün farmakokinetiğininkarşılaştırıldığı bir çalışmada, EAA değerleri ve t1/2 sırasıyla %95 ve %187 artmıştır.Bundan dolayı, şiddetli hepatik bozukluğu olan meme kanserli hastaların, şiddetli hepatikfonksiyon bozukluğu olmayan hastalardan daha yüksek letrozol düzeylerine maruzkalacağı beklenir.
Bu nedenle, LETROL şiddetli hepatik bozukluğu olan hastalara dikkatle ve her bir hasta için risk/fayda profili değerlendirildikten sonra uygulanmalıdır.
Pediyatrik popülasyon:
LETROL, çocuklarda kullanılmaz.
Geriyatrik popülasyon:
Yaşın letrozolün farmakokinetiği üzerine etkisi görülmemiştir.
5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri
Standart hayvan türleri üzerinde yapılan çeşitli klinik öncesi güvenlilik çalışmalarında, sistemik veya hedef organ toksisitesi ile ilgili herhangi bir bulgu yoktur.
Letrozol, 2000 mg/kg'a kadar doza maruz kalan kemirgenlerde düşük derecede akut toksisite göstermiştir. Köpeklerde 100 mg/kg dozda letrozol orta şiddette toksisitebelirtilerine sebep olmuştur.
Sıçanlarda ve köpeklerde yapılan 12 aya kadar sürdürülen tekrarlanan dozda toksisite çalışmalarında gözlenen başlıca bulgular bileşiğin farmakolojik etkisine atfedilebilir. Heriki türde yan etkinin görülmediği düzey 0,3 mg/kg olmuştur.
Dişi sıçanlara oral olarak letrozol uygulanması çiftleşme ve gebelik oranlarında azalma ve implantasyon öncesi kayıpta artışla sonuçlanmıştır.
Letrozolün mutajenik potansiyeli üzerine
in vitroin vivo
olarak yapılan araştırmalar genotoksisite ile ilgili herhangi bir belirti ortaya çıkarmamıştır.
18/20
104 haftalık sıçan karsinojenisite çalışmasında, erkek sıçanlarda tedavi ile ilişkili tümör bildirilmemiştir. Dişi sıçanlarda letrozolün bütün dozlarında benign ve malign memetümörlerinin oluş sıklığında azalma bulunmuştur.
104 haftalık bir fare karsinojenisite çalışmasında, erkek farelerde tedaviyle ilişkili tümörler saptanmamıştır. Dişi farelerde, test edilen tüm letrozol dozlarında genellikledozla ilişkili olarak benign over granüloza teka hücreli tümor insidansında artışgözlenmiştir. Bu tümörler östrojen sentezinin farmakolojik inhibisyonuyla ilişkili kabuledilmiştir ve dolaşımdaki östrojenin azalması sonucunda artmış LH düzeyine bağlıolabilir.
Letrozol gebe sıçanlarda ve tavşanlarda, klinik olarak anlamlı dozlarda oral uygulama sonrasında embriyotoksik ve fetotoksik etki göstermiştir. Canlı fetüsleri olan sıçanlardakubbe şekilli kafa ve servikal/sentrum vertebra füzyonu dahil fetal malformasyoninsidansı daha yüksek olmuştur. Tavşanlarda fetal malformasyon insidansında bir artışgörülmemiştir. Bunun farmakolojik özelliklerinin (östrojen biyosentezinin inhibisyonu)dolaylı bir sonucu mu, yoksa doğrudan bir ilaç etkisi mi olduğu bilinmemektedir (Bölüm4.3 Kontrendikasyonlar ve 4.6 Gebelik ve laktasyon).
Klinik öncesi gözlemler, hayvan çalışmalarından elde edilen ve insanda sadece emniyetle kullanımı ile ilgili bilinen farmakolojik etki ile sınırlıdır.
6. FARMASOTIK ÖZELLİKLER6.1. Yardımcı maddelerin listesi
Laktoz monohidrat (sığır kaynaklı)
Povidon K-30
Sodyum nişasta glikolat
Kolloidal anhidrus silika
Magnezyum stearat
İsopropil alkol
Metilen klorid
Hipromeloz
Polietilen glikol 400
Titanyum dioksit
Sarı demir oksit
6.2. Geçimsizlikler
Yeterli veri yoktur.
6.3. Raf ömrü
24 ay
6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler
25 °C altındaki oda sıcaklığında saklayınız.
19/20
6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği
Kutuda PVC-Al Folyo blister ambalajda, 30 adet.
6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği'ne uygunolarak imha edilmelidir.
7. RUHSAT SAHİBİ
KOÇAK FARMA İLAÇ VE KİMYA SANAYİ AŞ.
Mahmutbey Mah. 2477. Sok. No:23 Bağcılar/ İstanbulTel. : 0212 410 39 50Faks. : 0212 447 61 65
8. RUHSAT NUMARASI(LARI)
2014/735
9. İLK RUHSAT TARİHİ/RUHSAT YENİLEME TARİHİ
İlk ruhsat tarihi:25.09.2014 Ruhsat yenileme tarihi:
10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ
20/20
1
Letrozol monoterapisinden önemli ölçüde daha az
2
Letrozol monoterapisinden önemli ölçüde daha fazla
7/20