Alfabetik İlaç RehberiDetaylı İlaç AraYeni Listelenilen İlaçlarEn Çok Aranan İlaçlarPazarda Bulunamayan İlaçlar

Kiovig 10 G/100 Ml Iv İnfüzyon/sc Kullanim İçin Çözelti İçeren Flakon Kısa Ürün Bilgisi

KISA ÜRÜN BİLGİSİ

¡ Bu ilaç ek izlemeye tabidir. Bu üçgen yeni güvenlilik bilgisinin hızlı olarak belirlenmesini sağlayacaktır. Sağlık mesleği mensuplarının şüpheli advers reaksiyonları TÜFAM'abildirmeleri beklenmektedir. Bakınız Bölüm 4.8 Advers reaksiyonlar nasıl raporlanır?

1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI

KIOVIG 10 g/100 mL IV infüzyon/SC kullanım için çözelti içeren flakon Steril

2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİMEtkin madde:

1 mL çözelti içinde:

İnsan normal immünoglobulini (IVIg) 100 mg*

* En az % 98'i IgG içeren insan kaynaklı protein içeriğine karşılık gelir.

Her 100 ml'lik flakon 10 g insan normal immünoglobulini içermektedir.

IgG alt sınıflarının dağılımı (yaklaşık değerler):

IgG1 > %56,9

IgG2 > %26,6

IgG3 > % 3,4

IgG4 > % 1,7

İmmünoglobulin A (IgA) içeriği maksimum 140 mikrogram/mL'dir.

İnsan donörlerden toplanan plazmadan üretilmiştir.

Yardımcı maddeler:

Yardımcı maddeler için 6.1'e bakınız.

3. FARMASÖTİK FORM

İntravenöz ve subkutan infüzyon için çözelti

Çözelti berrak ya da hafif bulanık, renksiz veya açık sarı renktedir.

4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1. Terapötik endikasyonlar1. İnımün yetmezlik durumlarında replasman tedavisi için;

a) Antikor üretiminin bozulduğu primer (Konjenital) immün yetmezliklerde,

b) Şiddetli veya tekrarlayan enfeksiyonlar gelişen, antimikrobiyal tedavinin yetersiz kaldığıve kanıtlanmış spesifik antikor yetmezliği (SAE)* olan ya da serum IgG düzeyi <4 g/Lolan hastalarda sekonder immün yetmezliklerde (SİY) kullanılır.

1

• Kanıtlanmış SAE: IgG antikor titresinde pnömokokal polisakkarit ve polipeptit antijenaşılarına en az 2 kat artış sağlanamaması.

2. İııııııünonıodülatuar etki için;

a) Kanama riski yüksek olan veya cerrahi müdahale öncesi trombosit sayısının hızlayükseltilmesi gereken immün trombositopeni (İTP) olgularında,

b) Guillain-Barre sendromunda,

c) Kawasaki hastalığında,

d) Multifokal motor nöropati hastalığında,

e) Kronik Enflamatuar Demiyenilizan Polinoröpatinin tedavisinde (KIDP),

f) Bulber tutulumu olan Mysentenia Gravis tedavisinde uygulanır.

4.2. Pozoloji ve uygulama şekli

Replasman tedavisi immün yetmezlikler konusunda deneyimli bir uzman hekimin denetiminde başlatılmalı ve izlenmelidir.

Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:

Pozoloji ve uygulama sıklığı endikasyona göre değişir.

Replasman tedavisinde hastadaki farmakokinetik ve klinik yanıtına bağlı olarak dozun bireysel şekilde ayarlanması gerekebilir.

Primer immün yetmezliklerde replasman tedavisi:

Doz, bir sonraki infüzyondan önce ölçülen serum IgG düzeyinin en az 500-600 mg/dL düzeyinde kararlı olarak sürdürülmesini sağlayacak şekilde ayarlanmalıdır. Bu dengeninsağlanabilmesi için tedavinin başlangıcından itibaren 3-6 ay gereklidir. Önerilen başlangıçdozu bir seferde verilen 0,4-0,8 g/kg infüzyonu takiben her 3-4 haftada bir uygulanan en az0,2 g/kg'dır.

Serum immünoglobulin düzeyinin 500-600 mg/dL olacak şekilde sabit tutulabilmesi için gereken doz ortalama 0,2-0,8 g/kg düzeyindedir. Kararlı serum düzeyi sağlandıktan sonra dozaralığı 3 ile 4 hafta arasında değişir.

Hastanın klinik yanıtı ile birlikte kararlı serum düzeyleri ölçülmeli ve değerlendirilmelidir. Klinik yanıta bağlı olarak (ör, enfeksiyon sıklığı) daha yüksek kararlı serum düzeylerininsağlanması amacıyla doz ve/veya doz aralığının ayarlanması düşünülebilir.

Sekonder immün yetmezlikte replasman tedavisi:

Sekonder immün yetmezlikte replasman tedavisinde tavsiye edilen doz 3-4 haftada bir uygulanan 0,2-0,4 g/kg'dır.

Primer immün trombositopenide:

İki alternatif doz şeması vardır:

• Birinci gün 0,8-1 g/kg dozunda uygulanır; doz, 3 gün içerisinde bir kez tekrarlanabilirveya

• 2-5 gün süreyle 0,4 g/kg/gün dozunda uygulanır.

Relaps olduğunda tedavi tekrarlanabilir.

2

Guillain Barre Sendromu:

5 gün süreyle 0,4 g/kg/gün dozunda uygulanır.

Kawasaki Hastalığı:

8-12 saat süreyle tek doz olarak uygulanan 2 g/kg'dır ve asetil salisilik asit ile kombine olarak verilir.

Multifokal Motor Nöropati (MMN) hastalığında:

Başlangıç dozu: 2-5 gün süreyle bölünmüş dozlarda toplam 2 g/kg

İdame dozu: 2-6 haftada bir 1-2 g/kg

Kronik inflamatuvar demiyelinizan polinöropati (KIDP):

Önerilen başlangıç dozu: 2-5 ardışık günde bölünmüş dozlarda toplam 2 g/kg'dır. Yanıt alınamaması durumunda 3 haftada bir 1 g/kg total doz 1-2 günde verilir ve 2 ay sonunda yanıtalınamazsa tedavi kesilir.

İdame dozu: Başlangıç tedavisine yanıt alınmışsa 3 haftada bir 0,4-1 g/kg total doz 1-2 günde uygulanır. Maksimum yarar elde edilen doz önerilir ve doz doktor tarafından belirlenir. Endüşük etkin idame dozu belirlenene kadar doz azaltılır ve uygulama sıklığı ayarlanır.

Myastenia Gravis:

Diğer özel tedavilere cevap vermeyen kritik fazda 5 gün süreyle 0,4 g/kg/gün dozunda uygulanır.

Pediyatrik popülasyon

Çocuklar ve adölesanlardaki (0-18 yaş) pozoloji her bir endikasyon için erişkinlerden farklı değildir ve yukarıda belirtilen durumlardaki klinik sonlanımlara göre ayarlanır.

Subkutan uygulamalar için doz önerileri aşağıdaki şekilde özetlenmiştir:


Doz

Başlangıçtaki infüzyon hızı

İdame infüzyon hızı

• Başlangıç dozu,uygulanmakta olanintravenöz dozun,intravenöz dozlar arasındakalan hafta sayısınabölünmesinden çıkandozun 1,37 ileçarpılmasıyla bulunur.

• İdame dozu klinik yanıt vehedeflenen çukur IgGdüzeyine göre belirlenir.

Vücut Ağırlığı 40 kg ve
Vücut Ağırlığı 40 kg ve

üzeri:

Saatte 20 mL/bölge olacak şekilde 30 mL/bölge

Vücut Ağırlığı 40 kg altı: Saatte 15 mL/bölge olacakşekilde 20 mL/bölge

üzeri:

Saatte 20-30 mL/bölge olacak şekilde 30 mL/bölge

Vücut Ağırlığı 40 kg altı: Saatte 15-20 mL/bölgeolacak şekilde 20 mL/bölge

İmmünoglobulin uygulama sıklığı ve dozu hastadan hastaya değişebileceğinden, dozu IgG düzeylerine ve klinik yanıta göre ayarlayınız.

İntravenöz uygulamada optimum çukur serum IgG düzeylerini belirlemek için yapılmış randomize kontrollü bir çalışma bulunmamaktadır. Hastada planlı bir dozun uygulanmamasıdurumunda, kaçırılan bu doz en kısa zamanda uygulanmalı ve uygun olan durumlarda 3 ya da4 haftada bir uygulamaya devam edilerek planlanmış tedavi şeması tamamlanmalıdır.

3

Subkutan uygulama sırasındaki doz ayarlamalarında yol göstermesi için, intravenöz tedaviden subkutan uygulamaya geçmeden önce, hastadaki çukur serum IgG düzeylerini ölçünüz. İlksubkutan doza, son yapılan intravenöz uygulamadan yaklaşık bir hafta sonra başlayınız.

Subkutan uygulamada doz ayarlaması

Klinik çalışmalardan elde edilen veriler, doz ayarlaması yapılarak intravenöz uygulamayla kıyaslanabilir bir eğri altı kalan alan (EAA) sağlayabilecek şekilde haftalık subkutanuygulamalara devam edilirken, çukur IgG düzeylerindeki beklenen artışın, stabil intravenöztedavideki en son çukur düzeyden yaklaşık 281 mg/dL kadar yüksek olduğunugöstermektedir. Subkutan uygulamada hedef çukur IgG düzeyleri hesaplarken, son yapılanintravenöz tedavi sonrası sağlanan çukur IgG düzeylerine 281 mg/dL ekleyiniz.

Doz ayarlamalarında yol göstermesi açısından, hastada hedeflenen çukur IgG düzeyleri ile subkutan tedaviyle sağlanan çukur IgG düzeyleri arasındaki farkı hesaplayınız.Hesapladığınız bu rakamı ve bu rakama karşılık gelen hastanın vücut ağırlığının kilogramıbaşına arttırılması (ya da azaltılması) gereken haftalık dozu (mL cinsinden) aşağıdakitablodaki sütunlardan bulabilirsiniz. Ölçülen ve hedeflenen çukur IgG düzeyleri arasındakifark 100 mg/dL'den az ise doz ayarlamasına gerek yoktur. Buna rağmen doz ayarlamasındahastanın klinik yanıtı en önemli ölçüt olmalıdır.

Tablo: Hedeflenen çukur IgG düzeyleri için KIOVIG'in haftalık dozundaki

Hedeflenen çukur IgG düzeyleri ile sağlanan çukur IgG düzeyleri arasındaki fark

Vücut ağırlığı

100 mg/dL

200 mg/dL
300 mg/dL
400 mg/dL

10 kg

2 ml

4 ml

6 ml

8 ml

20 kg

4 ml

8 ml

11 ml

15 ml

30 kg

6 ml

11 ml

17 ml

23 ml

40 kg

8 ml

15 ml

23 ml

30 ml

50 kg

9 ml

19 ml

28 ml

38 ml

60 kg

11 ml

23 ml

34 ml

45 ml

70 kg

13 ml

26 ml

40 ml

53 ml

80 kg

15 ml

30 ml

45 ml

60 ml

90 kg

17 ml

34 ml

51 ml

68 ml

100 kg

19 ml

38 ml

57 ml

75 ml

110 kg

21 ml

42 ml

62 ml

83 ml

120 kg

23 ml

45 ml

68 ml

91 ml

130 kg

25 ml

49 ml

74 ml

98 ml

140 kg

26 ml

53 ml

79 ml

106 ml

a Nomogram metoduna 5,3 kg/c
L'lik bir eğim ile lineer yaklaştırma yöntemi
oluşturulmuştur.

Örnek 1: 80 kg ağırlığındaki bir hastada ölçülen çukur IgG düzeyi 800 mg/dL ve hedeflenen çukur IgG düzeyi 1000 mg/dL olduğunda aradaki fark 200 mg/dL'dir. Haftalık doz 3 0 mL (3

g)

arttırılmalıdır

.

Örnek 2: 60 kg ağırlığındaki bir hastada ölçülen çukur IgG düzeyi 1000 mg/dL ve hedeflenen çukur IgG düzeyi 800 mg/dL olduğunda aradaki fark 200 mg/dL'dir (800-1000 mg/dL).Haftalık doz 23 mL (2,3 g)

azaltılmalıdır

.

4

Uygulama şekli:

İntravenöz veya subkutan yoldan uygulanır.

Azami infüzyon hızı her bir ürün için klinik çalışma protokollerine göre belirlenmelidir.

Tablo: Subkutan uygulamada uygulama hızları



Vücut ağırlığı 40 kg ve üzeri:

Vücut ağırlığı 40 kg altı:

Başlangıçta

Saatte 20 mL/bölge olacak şekilde 30 mL/bölge

Saatte 15 mL/bölge olacak şekilde 20 mL/bölge

İdamede

Saatte 20-30 mL/bölge olacak şekilde 30 mL/bölge

Saatte 15-20 mL/bölge olacak şekilde 20 mL/bölge

Subkutan uygulama bölgelerinin seçimi: KIOVIG'in subkutan infüzyonu için önerilen bölgeler karın, uyluk, kolun üst bölgeleri veya bel bölgesidir. İnfüzyon bölgeleri seçilirkenkemik çıkıntılarından kaçınılmalı ve uygulamalar birbirinden en az 5-6 cm uzağayapılmalıdır. Uygulama bölgeleri haftalık olarak değiştirilmelidir.

Her bir bölgeye uygulanacak hacim:Gereken bölge sayısını belirlemek için, hastanın vücut ağırlığına göre, yukarıdaki tabloya göre hesaplanan haftalık doz (mL) 30 ya da 20'yebölünmelidir. Çok iğneli uygulama setleri kullanılarak birden fazla uygulama bölgesine eşzamanlı infüzyon yapılarak toplam uygulama süresi kısaltılabilir.

Vücut ağırlığı 40 kg ve üzeri olanlarda infüzyon hızı:Eğer birden fazla infüzyon bölgesi kullanılacaksa, infüzyon pompasındaki uygulama hızı bir bölge için olan uygulama hızının,uygulamanın yapılacağı bölge sayısıyla çarpılmasıyla bulunur (örneğin 30 mL x 4 bölge =120 mL/saat). Eş zamanlı uygulama yapılacak bölge sayısının 8 ve maksimum infüzyonhızının 240 mL/saat ile sınırlandırılması gerekir.

Vücut ağırlığı 40 kg altı olanlarda infüzyon hızı:Eğer birden fazla infüzyon bölgesi kullanılacaksa, infüzyon pompasındaki uygulama hızı bir bölge için olan uygulama hızının,uygulamanın yapılacağı bölge sayısıyla çarpılmasıyla bulunur (örneğin 20 mL x 3 bölge = 60mL/saat). Eş zamanlı uygulama yapılacak bölge sayısının 8 ve maksimum infüzyon hızının160 mL/saat ile sınırlandırılması gerekir.

Subkutan uygulama için talimatlar:Hastaları aşağıdaki işlemleri yapması için bilgilendiriniz:

1. Aseptik teknik - KIOVIG'i kullanıma hazırlarken ve uygularken aseptik teknik kullanınız.

2. Parçaları birleştiriniz - Temiz bir yerde subkutan uygulama için gerekli tüm parçaları biraraya getiriniz: KIOVIG flakonları, yardımcı malzemeler, kesici atık kutusu ve pompa.Eğer uygulayacağınız KIOVIG zaten bir torbaya toplanmışsa Madde 5'e ilerleyiniz.3.


Ürünün hazırlanması - Flakonların koruyucu kapaklarını çıkararak tıpaları görünür hale getiriniz. Tıpayı alkolle silerek kuruyana kadar bekleyiniz.



5


4. KIOVIG'in flakonlardan çekilmesi - Steril bir enjektörün ucuna iğnesini takarak, haznesine kullanacağınız ilaç miktarı kadar hava çekiniz. Havayı flakon içine enjekteederek kullanacağınız miktarda KIOVIG'i enjektöre çekiniz. Uygulanacak doz için birdenfazla flakon kullanmanız gerekiyorsa bu aşamayı tekrarlayınız.



5. İnfüzyon pompası ve setlerin hazırlanması - Eğer kullanacaksanız pompa ve uygulama setlerinin üreticisinin talimatlarına uyunuz. Set ve iğnelerin içinden sıvı geçirerek içindekihavanın boşaltıldığından emin olunuz.6.


İnfüzyon bölgelerini seçiniz - Toplam dozun hacmine göre infüzyon yapılacak bölge sayısına karar veriniz. Maksimum hacim ve infüzyon hızları için yukarıdaki "Uygulamaşekli" bölümüne bakınız. KIOVIG'in subkutan infüzyonu için önerilen bölgeler karın,uyluk, kolun üst bölgeleri veya bel bölgesidir (Bkz. Aşağıdaki şekil). İnfüzyonuuygulayacağınız bölgeleri seçerken birbirlerinden en az 5-6 cm uzak ve kemik çıkıntısıolmayan bölgeleri seçtiğinizden emin olunuz.



7.


İnfüzyon bölgesinin(lerinin) temizlenmesi - Deriyi, uygun bir antiseptikle (örneğin alkollü bir ped ile), ilacın uygulanacağı bölgenin merkezinden başlayıp çevreye doğrudairesel hareketlerle temizleyiniz. Antiseptiğin kurumasını bekleyiniz.8.


İğneyi uygulayınız - KIOVIG'in deri altına uygulanmasını sağlayabilecek uzunlukta iğne seçtiğinizden emin olunuz. Derinizi iki parmağınız arasında en az 2,5 cm'lik bir deriparçası kalacak şekilde tutunuz. İğneyi 90 derece açıyla derinize saplayınız. İğneyisabitleyiniz.9.


İğnelerin doğru yerleştirildiğinden emin olunuz - İnfüzyona başlamadan önce, her bir iğnenin doğru yerleştirilmiş olduğundan ve damarın delinmemiş olduğundan emin olunuz.Enjektörün pistonunu yavaşça geri çekerek kan gelip gelmediğini kontrol edin. Kangörürseniz iğneyi çıkararak atınız. Yeni bir infüzyon bölgesine, yeni bir iğne setiyle


6

uygulama için set içinden yeniden sıvı geçirme ve iğneyi uygulama aşamalarını tekrarlayınız.


10. İğneyi deriye sabitleyinİ. İÜ


11. KIOVIG infüzyonuna başlayın -

Pompayı çalıştırmak için üreticisinin talimatlarına uyun.

12. İnfüzyonu kaydedin -

KIOVIG flakonu üzerindeki kendinden yapışkanlı seri numarası veson kullanma tarihini içeren etiketi çıkararak, kullanılan serileri not etmek için tuttuğunuztedavi defterine yapıştırın. Tedavi defterini, tedavinin uygulandığı tarih, saat, doz,kullanılan ilacın etiketi ve her bir infüzyondan sonra görülen reaksiyonları kaydederekgüncel tutunuz.

13. İğne setini çıkarınızÖzel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:Böbrek / Karaciğer yetmezliği:

IVIg tedavisi uygulanan hastalarda akut böbrek yetmezliği vakaları bildirilmiştir. Böbrek yetmezliği riski bulunan hastalarda, IVIg preparatları uygulanabilir en düşük infüzyon hızındave dozda kullanılmalıdır. (Bkz. Bölüm 4.4).

Karaciğer yetmezliği olan hastalarla ilişkin ek bir bilgi bulunmamaktadır.

Pediyatrik popülasyon:

Yukarıda bahsedilen her durumda pozoloji vücut ağırlığına göre ve klinikte alınan yanıta göre verildiğinden, çocuklarda ve adölesanlarda (0-18 yaş) pozoloji değişmez.

Geriyatrik popülasyon:

IVIg tedavisi uygulanan hastalarda akut böbrek yetmezliği vakaları bildirilmiştir. Bu vakaların çoğunda kişinin 65 yaşın üzerinde olması dahil belirli risk faktörlerinin olduğubildirilmiştir. Ayrıca IVIg uygulaması ile yüksek riskli hastalarda tromboembolik olaylararasında bağlantıyı gösteren klinik kanıtlar mevcuttur. Bu nedenle ileri yaş dahil trombotikolay açısından risk faktörlerini taşıyan hastalarda IVIg reçetelenip infüzyonu uygulanırken

7

dikkatli hareket edilmeli, uygulanabilir en düşük infüzyon hızında ve dozda kullanılmalıdır (Bkz. Bölüm 4.4).

4.3. Kontrendikasyonlar

Etkin madde veya bölüm 6.1'de yer alan yardımcı maddelerden herhangi birine karşı aşırı duyarlılık.

İnsan immünoglobulinlerine karşı aşırı duyarlılık; özellikle IgA'ya karşı antikor bulunan hastalar.

IgA içeren ürün uygulandığında anafilaksi ile sonuçlanabilecek, IgA'ya antikor geliştiren seçici IgA eksikliği olan hastalar.

4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

İnfüzyon reaksiyonu


Belirli ciddi advers reaksiyonlar (baş ağrısı, sıcak basması, üşüme, miyalji, hırıltılı solunum, taşikardi, bel ağrısı, bulantı ve hipotansiyon gibi) infüzyon hızıyla ilişkili olabilir. “4.2.Pozoloji ve uygulama şekli” bölümünde önerilen infüzyon hızına hassasiyetle uyulmalıdır.İnfüzyon süresince hastalar herhangi bir semptomun gelişmesi açısından monitorize edilmelive dikkatle izlenmelidir.

Aşağıdaki durumlarda belirli advers reaksiyonlar daha sık görülebilir:

• Yüksek infüzyon hızında uygulama

• İlk kez insan normal immünoglobulini uygulanacak hastalarda veya nadiren, kullanılaninsan normal immünoglobulin preparatı değiştirilmiş ya da en son uygulamadan sonrauzun bir süre geçmiş hastalarda
• Tedavi edilmemiş enfeksiyonu veya altta yatan kronik inflamasyonu olan hastalarda.Kullanım önlemleri

Hastalarda olası komplikasyonlar genellikle şu şekilde önlenebilir:

• Başlangıçta preparat yavaş infüzyon ile uygulanarak (saatte 0,5 mL/kg/saat), hastalarıninsan normal immünoglobulinine karşı duyarlı olup olmadıklarından emin olunmalıdır.

• Hastaların infüzyon süresince herhangi bir semptom açısından dikkatle izlendiğindenemin olunmalıdır. Özellikle, daha önce insan normal immünoglobulini infüzyonuuygulanmamış, farklı bir IVIg preparatı uygulanmış ya da daha önceki infüzyondansonra uzun süre geçmiş hastalar, olası advers belirtilerin tespit edilmesi için ilk infüzyonsüresince ve infüzyondan sonraki ilk saat boyunca hastanede dikkatle izlenmelidir.Diğer tüm hastalar da uygulamadan sonra en az 20 dakika süreyle izlenmelidir.

IVIg uygulanan tüm hastalarda aşağıdaki konular dikkatle değerlendirilmelidir:

• IVIg infüzyonundan önce yeterli hidrasyonun sağlanması

• İdrar miktarının izlenmesi

• Serum kreatinin düzeylerinin izlenmesi

• Tromboz belirti ve semptomlarının izlenmesi

• Hiperviskozite riski bulunan hastalarda kan viskozitesinin izlenmesi

8

Beraberinde kıvrım diüretiklerin kullanımından kaçınılması (bkz. Bölüm 4.5)

Advers reaksiyon görülmesi halinde, uygulama hızı azaltılmalı ya da uygulama durdurulmalıdır. Uygulanacak tedavi advers reaksiyonun tipine ve şiddetine bağlıdır.

Diabetes mellitus hastaları için KIOVIG'in daha düşük konsantrasyonlara seyreltilmesi gerekiyorsa, seyreltme işlemi için %5 glukoz çözeltisi kullanımı konusu tekrardeğerlendirilmelidir.

Aşırı duyarlılık


Aşırı duyarlılık reaksiyonları nadirdir.

Aşağıdaki hastalarda aşırı duyarlılık gelişebilir:

- Anti-IgA antikoru olan, tespit edilemeyen IgA hastalarında

- Daha önce insan normal immünoglobulin tedavisi uygulanmış ve tedaviyi tolereedebilmiş hastalarda.

Şok durumunda, şok için standart medikal tedavi uygulanmalıdır.

Tromboembolizm


IVIg uygulaması ile yüksek riskli hastalarda immünoglobulinin yüksek akış hızı nedeniyle kan viskozitesinde görülen göreceli artışa bağlı olduğu düşünülen miyokard enfarktüsü,serebrovasküler olaylar (inme dahil), pulmoner emboli ve derin ven trombozu gibitromboembolik olaylar arasında bağlantıyı gösteren klinik kanıtlar mevcuttur. Obez hastalardave tromboembolik olay açısından risk faktörlerini taşıyan hastalarda (ateroskleroz öyküsü,multipl kardiyovasküler risk faktörleri, ileri yaş, bozulmuş kalp debisi, hipertansiyon, östrojenkullanımı, diabetes mellitus ve vasküler hastalık ya da trombotik atak öyküsü olan hastalar,edinsel ya da kalıtsal trombofilik bozukluğu olan hastalar, hiperkoagulabilite bozukluklarıolan hastalar, uzun sürelerle immobilize olan hastalar, ağır hipovolemisi bulunan hastalar, kanviskozitesinin artmış olduğu hastalıkları olan hastalar, kalıcı vasküler kataterli hastalar veyüksek doz ve hızlı infüzyon uygulanan hastalar gibi) IVIg reçetelenip infüzyonuuygulanırken dikkatli hareket edilmelidir.

IVIg tedavisi alan hastalarda hiperproteinemi, serum viskozitesinin artması ve bunu izleyen psödohiponatremi oluşabilir. Bu hastalarda gerçek hiponatremi tedavisi başlatılması (yaniserumdaki serbest suyun azaltılması) serum viskozitesini daha da arttırabileceğinden ve bunedenle tromboembolik olaylara öncülük edebileceğinden dolayı, bu durum hekim tarafındangöz önünde bulundurulmalıdır.

Tromboembolik advers olaylar açısından riskli hastalarda IVIg preparatları uygulanabilir en düşük infüzyon hızında ve dozda kullanılmalıdır.

Akut böbrek yetmezliği


IVIg tedavisi uygulanan hastalarda akut böbrek yetmezliği olguları bildirilmiştir. Olgular arasında akut böbrek yetmezliği, akut tübüler nekroz, proksimal tübüler nefropati ve ozmotiknefroz bulunmaktadır. Bu olguların çoğunda önceden var olan bir böbrek yetmezliği, diabetesmellitus, hipovolemi, aşırı kilo, önceden nefrotoksik ilaç kullanım öyküsü, kişinin 65 yaşınüzerinde olması, sepsis, hiperviskozite veya paraproteinemi gibi risk faktörlerinin bulunduğubildirilmiştir.

9

IVIg infüzyonu öncesi, özellikle akut böbrek yetmezliği gelişiminde artmış potansiyel riski olduğu kanısına varılan hastalarda, uygun aralıklarla devamlı surette renal parametrelerdeğerlendirilmelidir. Akut renal yetmezlik riski bulunan hastalarda, IVIg preparatlarıuygulanabilir en düşük infüzyon hızında ve dozda kullanılmalıdır. Böbrek fonksiyonbozukluğu gelişmesi durumunda IVIg infüzyonunun durdurulması düşünülmelidir.

Böbrek fonksiyon bozukluğu ya da akut böbrek yetmezliğinin sukroz, glukoz ve maltoz gibi farklı yardımcı maddeler içeren IVIg preparatlarının kullanımıyla ilişkili olabileceğibildirilmiş olmasına rağmen, olguların çoğundan, stabilizasyon amacıyla sukroz içerenpreparatlar sorumlu tutulmaktadır. Risk altındaki hastalarda, bu tür yardımcı maddeleriiçermeyen preparatların kullanımı düşünülmelidir. KIOVIG sukroz, maltoz ya da glukoziçermez.

Transfüzyonla İlişkili Akut Akciğer Hasarı (Transfusion Related Acute Lung Injury; TRALI)

IVIg tedavisi uygulanan hastalarda (KIOVIG dahil) nonkardiyojenik pulmoner ödem(Transfüzyonla İlişkili Akut Akciğer Hasarı; TRALI) olguları bildirilmiştir. TRALI, ciddihipoksi, dispne, takipne, siyanoz, ateş ve hipotansiyon ile karakterizedir. TRALI semptomlarıtipik olarak transfüzyon sonrası, sıklıkla 1-2 saat içinde olmak üzere, 6 saat içinde gelişir. Bunedenle, IVIg alanlar izlenmeli ve pulmoner advers reaksiyon durumunda IVIg infüzyonuderhal kesilmelidir. TRALI, acil yoğun bakım ünitesi sevki gerektiren potansiyel olarak hayatıtehdit edici bir durumdur.

Aseptik menenjit sendromu (AMS)


IVIg tedavisiyle ilişkili olarak aseptik menenjit sendromunun meydana geldiği bildirilmiştir. Sendrom genellikle IVIg tedavisinden birkaç saat sonra ile 2 gün arasında başlamaktadır.Serebrospinal sıvı incelemeleri sıklıkla, özellikle granülositik seride olmak üzere mm3'debirkaç bin hücreye kadar pleositoz ile birkaç yüz mg/dL'ye kadar protein yükselmesi şeklindepozitif bulunur. AMS yüksek doz (2 g/kg) IVIg tedavisi ile ilişkili olarak daha sık meydanagelebilir.

Bu tarz belirtiler ve semptomlar gösteren hastalarda, menenjitin diğer belirtilerini elemek için, beyin-omurilik sıvısı (CSF) çalışması dahil nörolojik bir değerlendirme yapılmalıdır.

IVIg tedavisinin kesilmesiyle AMS birkaç günde sekel bırakmaksızın iyileşmiştir.

KIOVIG'ın pazarlama sonrası verilerinden AMS ile daha yüksek dozlar arasında net bir bağlantı gözlenmemiştir. Kadınlarda daha yüksek AMS insidansı görülmüştür.

Hemolitik anemi


IVIg preparatları hemolizin olarak etki gösteren kan grubu antikorları içerebilir ve direkt antiglobulin testinde (Coombs testi) pozitifleşme ile seyrek olarak hemolize yol açacakşekilde eritrositlerin immünoglobulinlerle

in vivo

kaplanmasını uyarabilir. IVIg tedavisindensonra artmış eritrosit sekestrasyonuna bağlı hemolitik anemi gelişebilir. IVIg uygulananhastalar hemoliz klinik belirti ve bulguları açısından izlenmelidir (bkz. Bölüm 4.8).

Nötropeni/Lökopeni


IVIg ile tedavide nötrofil miktarında geçici azalma ve/veya bazen ciddi olabilen nötropeni vakaları raporlanmıştır. Bu durum tipik olarak IVIg uygulamasından saatler veya günler sonraolur ve 7 ila 14 gün içinde spontan olarak düzelir.

10

Serolojik testlerle etkileşim


İnsan normal immünoglobulin infüzyonundan sonra pasif olarak transfer edilmiş değişik birçok antikorun hastanın kanında geçici olarak yükselmesi, serolojik testlerde yanlış pozitifsonuçlara neden olabilir.

A, B, D gibi eritrosit antijenlerine karşı olan antikorların pasif geçişi, direkt antiglobulin testi (DAT; direkt Coombs testi) gibi alyuvar antikorları için bazı serolojik testleriyle etkileşebilir.

KIOVIG uygulaması, fungal enfeksiyonların tanısı için beta-D-glukanların saptanmasına dayanan testlerde yanlış pozitif okumalara yol açabilir. Bu, ürünün infüzyonundan sonrakihaftalarda devam edebilir.

Virüs güvenliği

KIOVIG, insan plazmasından elde edilmektedir. İnsan plazmasından elde edilen ilaçlar, virüsler ve teorik olarak Varyant Creutzfeldt-Jacob (v-CJD) gibi, çeşitli hastalıklara yolaçabilen enfeksiyon yapıcı ajanlar içerebilirler. KIOVIG'de Varyant Creutzfeldt-Jacobhastalığının bulaşma riski teorik olarak minimumken, klasik Creutzfeldt-Jacobhastalığının bulaşma riski hiçbir kanıtla desteklenemez. Alınan önlemlere rağmen, butür ürünler halen potansiyel olarak hastalık bulaştırabilir.

Bu tip ürünlerin enfeksiyon yapıcı ajanları bulaştırma riski, plazma verenlerin belirli virüslere önceden maruz kalıp kalmadığının izlenmesi, belirli virüs enfeksiyonlarınınhalihazırda varlığının test edilmesi ve belirli virüslerin yok edilmesi ve/veyainaktivasyonu ile azaltılmıştır. Bütün bu önlemlere rağmen, bu ürünler hala potansiyelolarak hastalık bulaştırabilirler. Ayrıca, henüz bilinmeyen enfeksiyon yapıcı ajanlarınbu ürünlerin içerisinde bulunma ihtimali mevcuttur.

HIV, HBV, HCV gibi zarflı virüsler ve HAV gibi zarflı olmayan virüsler için etkili önlemlerin alınmasına dikkat edilmelidir. Parvovirüs B19 gibi zarflı olmayan virüslerekarşı alınan tedbirler sınırlı sayıda olabilir. Parvovirüs B19 enfeksiyonu, gebelikte (fetalenfeksiyon) ve immün yetmezlik ya da kırmızı kan hücre üretiminde artış olanhastalarda tehlikeli olabilir (hemofilik anemi gibi).

Doktor, bu ilacı hastaya reçete etmeden veya uygulamadan önce hastası ile risk veyararlarını tartışmalıdır._


Ayrıca;

KIOVIG kullanılması gerekiyorsa hekim tarafından, hastalık yapıcı etkenlerin hastaya bulaşmasını önlemek için uygun aşıların (Hepatit A, Hepatit B vb.) yaptırılması önerilebilir.

Biyolojik tıbbi ürünlerin takip edilebilirliğinin sağlanması için uygulanan ürünün ticari ismi ve seri numarası mutlaka hasta dosyasına kaydedilmelidir.

Pediyatrik popülasyon


Yukarıdaki advers olayların hiçbiri ile ilgili spesifik pediyatrik riskler bulunmamaktadır. Pediyatrik hastalar aşırı hacim yüklenmesine daha duyarlı olabilirler (bkz. Bölüm 4.9).

11

4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

Canlı atenüe virüs aşıları:

İnsan normal immünoglobulin uygulaması kızamık, kızamıkçık, kabakulak ve varisella gibi canlı atenüe virüs aşılarının etkinliğini en az 6 hafta olmak üzere 3 aya kadar bozabilir. Builacın uygulamasından sonra, canlı atenüe virüs aşısı uygulamak için 3 aylık bir süre geçmesibeklenmelidir. Kızamık için, bu durum 1 yıla kadar sürebilir. Bu nedenle kızamık aşısıuygulanan hastalarda antikor düzeyleri kontrol edilmelidir.

KIOVIG'in %5 glukoz çözeltisi kullanılarak seyreltilmesi durumunda, kan glukoz düzeyi artış gösterebilir.

Kıvrım diüretikler:

Kıvrım diüretiklerin eşzamanlı kullanımından kaçınılmalıdır.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler Pediyatrik popülasyon:

KIOVIG ile pediyatrik popülasyonda gerçekleştirilen bir etkileşim çalışması bulunmamaktadır. Listelenen etkileşimler hem yetişkin hem de çocuklar için geçerlidir.

4.6. Gebelik ve laktasyonGenel tavsiye

Gebelik kategorisi: C

Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar / doğum kontrolü (kontrasepsiyon)

Bilinen olumsuz bir etkisi bulunmamaktadır.

Gebelik dönemi

KIOVIG'in insan gebeliğinde kullanımına yönelik güvenliliği kontrollü klinik çalışmalarla değerlendirilmediğinden hamile kadınlarda dikkatli kullanılmalıdır. IVIg preparatlarınınplasentadan geçtikleri ve bu geçişin üçüncü trimesterda giderek arttığı gösterilmiştir.İmmünoglobulinlerle olan klinik deneyimlere göre gebelik seyrinde veya fetüs ve yenidoğanbebek üzerinde olumsuz etkilerin görülmesi beklenmez.

Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik / ve-veya / embriyonal / fetal gelişim / ve-veya / doğum / ve-veya / doğum sonrası gelişim üzerindeki etkiler bakımından yetersizdir (bkz. Bölüm 5.3). İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir. Bu nedenle gebekadınlara verilirken dikkatli olunmalıdır.

Laktasyon dönemi

İmmünglobulinler anne sütüne geçer ve yenidoğanın mukozalarından girebilecek patojenlerden korunmasında yardımcı olabilir. Yeni doğanların veya bebeklerinemzirilmesinde olumsuz bir etki beklenmemektedir.

Ancak KIOVIG'in insan gebeliğinde kullanımına yönelik güvenliliği kontrollü klinik çalışmalarla değerlendirilmediğinden emziren annelerde dikkatli kullanılmalıdır.

12

Üreme yeteneği / fertilite

Hayvan üreme çalışmaları yürütülmemiştir. İmmünoglobulinlerle olan klinik deneyimlere göre fertilite üzerinde zararlı bir etki beklenmez.

4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

KIOVIG ile ilişkili bazı advers reaksiyonlar nedeniyle araç ve makine kullanma yeteneği bozulabilir. Tedavi sırasında advers reaksiyon görülen hastalar araç ve makine kullanımıöncesi bu reaksiyonların düzelmesini beklemelidir.

4.8. İstenmeyen etkiler

Güvenlilik profilinin özeti


Titreme, baş ağrısı, baş dönmesi, ateş, kusma, alerjik reaksiyonlar, bulantı, artralji, kan basıncı düşüklüğü ve orta şiddette bel ağrısı ara sıra görülen advers reaksiyonlardır.

Seyrek olarak insan normal immünoglobulinleri daha önceki uygulamalarda herhangi bir aşırı duyarlılık görülmemiş olsa bile kan basıncında ani bir düşüşe ve izole vakalarda anafilaktikşoka neden olabilir.

İnsan normal immünoglobulinleri kullanımıyla geri dönüşümlü aseptik menenjit olguları ve seyrek olarak geçici deri reaksiyonları (kutanöz lupus eritematozus dahil - sıklığı bilinmiyor)gözlenmiştir. Özellikle A, B ve AB kan grubundan olan hastalarda olmak üzere geridönüşümlü hemolitik reaksiyonlar gözlenmiştir. Seyrek olarak yüksek IVIg dozlarından sonratransfüzyon gerektiren hemolitik anemi gelişebilir (ayrıca bkz. Bölüm 4.4).

Serum kreatinin düzeylerinde artış ve/veya akut böbrek yetmezliği gözlenmiştir.

Çok seyrek olarak miyokard enfarktüsü, inme, pulmoner embolizm ve derin ven trombozu olguları ile birlikte transfüzyonla ilişkili akut akciğer hasarı (TRALI) vakaları bildirilmiştir.

Advers reaksiyonların listesi


Şu terimler ve sıklık dereceleri kullanılmıştır: Çok yaygın (>1/10), yaygın (>1/100 ila <1/10), yaygın olmayan (>1/1.000 ila <1/100), seyrek (>1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek(<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).

Her bir sıklık gruplandırmasında, advers reaksiyonlar azalan şiddete göre sunulmaktadır.

KIOVIG ile klinik çalışmalardan elde edilen advers reaksiyonlar aşağıda listelenmektedir.

Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar:

Yaygın: Bronşit, nazofarenjit

Yaygın olmayan: Kronik sinüzit, mantar enfeksiyonları, enfeksiyon, böbrek enfeksiyonu,

sinüzit, üst solunum yolu enfeksiyonu, idrar yolu enfeksiyonu, bakteriyel idrar yolu enfeksiyonu, aseptik menenjit

Kan ve lenf sistemi hastalıkları:

Yaygın: Anemi, lenfadenopati

Bağışıklık sistemi hastalıkları:

Yaygın olmayan: Aşırı duyarlılık, anafilaktik reaksiyon

13

Endokrin hastalıkları

:

Yaygın olmayan: Tiroid bozuklukları

Metabolizma ve beslenme hastalıkları:

Yaygın: İştahta azalma

Psikiyatrik hastalıklar:

Yaygın: Uykusuzluk, anksiyete

Yaygın olmayan: İritabilite

Sinir sistemi hastalıkları

:

Çok yaygın: Baş ağrısı

Yaygın: Baş dönmesi, migren, parestezi, hipoestezi

Yaygın olmayan: Amnezi, konuşma bozukluğu, tat alma duyusunda değişiklik, denge

bozukluğu, tremor

Göz hastalıkları

:

Yaygın: Konjonktivit

Yaygın olmayan: Gözde ağrı, göz kapaklarında şişme

Kulak ve iç kulak hastalıkları:

Yaygın olmayan: Vertigo, orta kulakta sıvı

Kardiyak hastalıklar:

Yaygın: Taşikardi

Vasküler hastalıklar:

Çok yaygın: Hipertansiyon

Yaygın: Ateş basması

Yaygın olmayan: Periferik bölgelerde soğukluk hissi, flebit

Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıkları

:

Yaygın: Öksürük, rinore, astım, nazal konjesyon, orofaringeal ağrı, dispne

Yaygın olmayan: Orofaringeal ödem

Gastrointestinal hastalıkları

:

Çok yaygın: Bulantı

Yaygın: İshal, kusma, karınağrısı, dispepsi

Yaygın olmayan: Karın şişliği

Deri ve deri altı doku hastalıkları

:

Çok yaygın: Döküntü

Yaygın: Kontüzyon, kaşıntı, ürtiker, dermatit, eritem

Yaygın olmayan: Anjiyoödem, akut ürtiker, soğuk terleme, ışığa duyarlılık reaksiyonu,

gece terlemesi, aşırı terleme

Kas-iskelet bozuklukları, bağ doku ve kemik hastalıkları:

Yaygın: Sırt ağrısı, artralji, ekstremitelerde ağrı, miyalji, kas spazmları, kaslarda

güçsüzlük,

Yaygın olmayan: Kas seğirmesi

14

Böbrek ve idrar hastalıkları:

Yaygın olmayan: Proteinüri

Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıkları:

Çok yaygın: Lokal reaksiyonlar (infüzyon yerinde ağrı, şişme, reaksiyon, kaşıntı

gibi), yüksek ateş, yorgunluk

Yaygın: Ürperme, ödem, grip benzeri hastalık, göğüste rahatsızlık, göğüste ağrı,

asteni, kırgınlık, rigor

Yaygın olmayan: Göğüste sıkıntı, sıcaklık hissi, yanma hissi, şişme

Araştırmalar

:

Yaygın olmayan: Kan kolestrolünde artma, kan kreatinin düzeylerinin yükselmesi, kan

üre düzeyinin yükselmesi, beyaz kan hücresi sayısında azalma, alanin aminotransferazda artma, hematokritte düşme, kırmızı kan hücresisayısında azalma, solunum hızının artması

KIOVIG ile pazarlama sonrası raporlanan advers reaksiyonlar aşağıda listelenmektedir.

Kan ve lenf sistemi hastalıkları:

Bilinmiyor: Hemoliz

Bağışıklık sistemi hastalıkları:

Bilinmiyor: Anafilaktik şok

Sinir sistemi hastalıkları:

Bilinmiyor: Geçici iskemik atak, serebral vasküler olay

Kardiyak hastalıklar:

Bilinmiyor: Miyokard enfarktüsü

Vasküler hastalıklar:

Bilinmiyor: Hipotansiyon, derin ven trombozu

Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıkları:

Bilinmiyor: Pulmoner embolizm, pulmoner ödem

Araştırmalar:

Bilinmiyor: Direkt Coombs testinde pozitifleşme, oksijen satürasyonunda azalma

Yaralanma, zehirlenme ve prosedüre bağlı komplikasyonlar:

Bilinmiyor: Transfüzyonla ilişkili akut akciğer hasarı

Seçili advers reaksiyonların tanımı


Kas seğirmesi ve kaslarda güçsüzlük sadece multifokal motor nöropatili (MMN) hastalarda raporlanmıştır.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

Pediyatrik popülasyon

Advers reaksiyonların çocuklarda sıklığı, tipi ve şiddeti erişkinler ile aynıdır.

15

Subkutan uygulama

KIOVIG'in subkutan uygulamadaki güvenliliği 47 gönüllüde yapılan bir çalışmayla değerlendirilmiştir.

Ciddi olmayan 348 advers olay arasında 228'i hafif şiddette (spontan olarak ya da minimal müdahaleyle düzelen geçici rahatsızlıklar), 112'si orta şiddette (spontan olarak ya da minimalmüdahaleyle sekelsiz düzelen veya fonksiyonlarda kısıtlı bozulmaya yol açan) ve 8'i ise ağır(fonksiyonlarda belirgin bozulmaya yol açan ya da normal yaşam stiline dönüşü geçici olarakengelleyen; uzun süreli olarak müdahale gerektiren veya sekele yol açan rahatsızlıklar) olarakdeğerlendirildi. Ağır advers olayların hiçbiri hastaneye yatırılmadı veya sekel bırakmadı.

>%5 sıklıktaki (72 saatlik infüzyon sırasında meydana gelen advers olaylar veya çalışma periyodu sırasında meydana gelen herhangi bir nedene bağlı olay) advers olaylar aşağıdakigibidir:

Sinir sistemi hastalıkları

:

Çok yaygın: Baş ağrısı, migren

Kulak ve iç kulak hastalıkları:

Çok yaygın: Kulak ağrısı

Kardiyak hastalıkları:

Çok yaygın: Kalp hızında artış

Vasküler hastalıkları:

Çok yaygın: Sistolik kan basıncında yükselme

Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıkları:

Çok yaygın: Astım, orofaringeal ağrı

Gastrointestinal hastalıkları:

Çok yaygın: Bulantı, kusma, diyare, üst batında ağrı, aftöz ülser

Kas-iskelet bozukluklar, bağ doku ve kemik hastalıkları:

Çok yaygın: Ekstremitelerde ağrı

Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıkları:

Çok yaygın: Lokal reaksiyonlar, ateş, halsizlik

Lokal Advers Olaylar

: Hafif şiddette (spontan olarak ya da minimal müdahaleyle düzelen geçici rahatsızlıklar) rapor edilenler; döküntü, eritem, ödem, hemoraj ve irritasyondur. Hafifveya orta şiddette (spontan olarak ya da minimal müdahaleyle sekelsiz düzelen ya dafonksiyonlarda kısıtlı bozulmaya yol açan) rapor edilenler; ağrı, hematom, prürit veşişkinliktir.

Gönüllülerden biri KIOVIG ile 10 subkutan infüzyon (2,5 ay) sonrası halsizlikte artış ve kırıklık nedeniyle çalışmadan çıkarıldı.

Subkutan tedavi periyotlarında lokal advers olayların toplam sıklığı (enfeksiyonlar hariç), infüzyon başına %2,4 idi. Daha önceden subkutan tedavi görmemiş (N=1757 infüzyon)

16

hastalarda lokal advers olayların sıklığı %2,8 idi (%2,2'si hafif, %0,6'sı orta şiddette ve ağır advers olay yok). Daha önceden subkutan tedavi almış (N=537 infüzyon) hastalarda ise lokaladvers olay sıklığı %1,1 idi (% 1,1'i hafif; orta şiddette veya ağır advers olay yok).

Klinik çalışmada tüm subkutan dozlar ayarlandıktan sonra, biri hariç tüm gönüllüler bir ya da daha fazla infüzyon sırasında protokolde izin verilen maksimum saatlik infüzyon dozları olanvücut ağırlığı 40 kg'dan az olanlar için 20 mL/bölge/saat ve vücut ağırlığı 40 kg veya dahafazla olanlar için 30 mL/bölge/saat'lik dozlara ulaşmıştı. Bu gönüllülerin %70'i (44gönüllüden 31'i) tüm infüzyonlar içinde en hızlı infüzyonu alacak şekilde seçilmişti.Gönüllülerden hiçbirinde infüzyon hızı görülen bir advers ilaç reaksiyonuna bağlı olarakyavaşlatılmadı. Haftalık infüzyonların medyan süresi 1,2 saatti (0,8 ile 2,3 saat arası).Pompanın hızı, bölge başına olan hızın, maksimum olmaksızın, bölge sayısıyla çarpılmasıylaayarlandı.

Subkutan tedavi boyunca, infüzyonların %99,8'i tolerans nedeniyle doz azaltması, ar a verme ya da tedavinin kesilmesine gerek kalmaksızın tamamlandı. Tüm yaş gruplarında lokal adversolay (enfeksiyonlar hariç) görülme oranı, intravenöz tedaviden subkutan tedaviye geçiştenhemen sonra en yüksekti. İntravenöz tedaviden subkutan tedaviye geçişten hemen sonra herbir infüzyon başına %4,9 (29/595) olan lokal advers olay görülme sıklığı, çalışma sonunda%1,5'a (8/538) ve çalışmanın uzatılması sonundaysa %1,1'e (10/893) kadar geriledi. Subkutaninfüzyonlara devam edildiğinde, lokal advers olaylarda bir azalma görüldü.

Sekiz (%17) gönüllüde ilk infüzyonda lokal bir advers reaksiyon görüldü, ancak subkutan tedavinin ilk yılında lokal advers reaksiyon görülen gönüllü sayısı 0 ila 4 (%8,7) arasındaolacak şekilde 1'e kadar (%2,2) düştü. Çalışmanın 53'üncü haftasından çalışmanın sonlandığı68'inci haftaya kadar gönüllülerin hiçbirinde lokal bir advers reaksiyon bildirilmedi.

Bulaşıcı ajanlar açısından güvenlilikle ilgili olarak bölüm 4.4'e bakınız.

Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması


Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesineolanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu TürkiyeFarmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir. (www.titck.gov.tr; e-posta: [email protected]; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99)

4.9. Doz aşımı ve tedavisi

Riskli hasta grubunda (yaşlılar, kalp ya da böbrek yetmezliği olanlar dahil) doz aşımı sıvı yüklenmesi ve hiperviskoziteye neden olabilir (bkz. Bölüm 4.4.).

Pediyatrik popülasyon


5 yaşından daha küçük çocuklar aşırı hacim yüklenmesine karşı özellikle duyarlı olabilirler. Bu yüzden, bu popülasyon için dozlama dikkatlice hesaplanmalıdır. Ek olarak, Kawasakihastalığı olan çocuklar altta yatan kalp yetmezliğine bağlı olarak yüksek risk altındadır. Bunedenle doz ve uygulama hızı dikkatle kontrol edilmelidir.

17

5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER5.1. Farmakodinamik özellikler

Farmakoterapötik grup: İmmün sera ve İmmünoglobulinler: İmmünoglobulin, normal insan, intravenöz uygulama için.

ATC kodu: J06BA02

İnsan normal immünoglobulini, enfeksiyon etkenlerine karşı geniş bir antikor dağılımına sahip immünoglobulin G (IgG) içerir.

İnsan normal immünoglobulini normal toplumda bulunan IgG antikorları içerir. Genellikle 1000 vericiden az olmayan sayıda vericinin toplanan plazma havuzlarından elde edilir. IgG altsınıflarının dağılımı normal insan plazmasına benzer oranlardadır. Yeterli dozları, düşükimmünoglobulin G miktarlarını normal seviyelerine çıkarabilir.

Replasman tedavisi haricindeki endikasyonlarda etki mekanizması tam olarak aydınlatılamamış olmasına rağmen immünmodülatör etkiye sahip olduğu bilinmektedir.

Pediyatrik popülasyon


İmmünoglobulinlerin etkisinin çocuklar ve erişkinler arasında teorik ve gözlemlenen bir farkı bulunmamaktadır.

5.2. Farmakokinetik özelliklerGenel özellikler

İntravenöz uygulama:

KIOVIG intravenöz uygulama sonrası kan dolaşımına hemen ve tam olarak geçer. Plazm a ve damar dışı sıvılar arasındaki geçişi göreceli olarak hızlıdır; intra ve ekstravaskülerkompartmanlar arasında yaklaşık 3 ila 5 günde eşit düzeylere ulaşır.

KIOVIG'in farmakokinetik özellikleri, Avrupa ve ABD'de primer immün yetmezlik hastaları üzerinde uygulanan iki klinik çalışmayla belirlenmiştir. Bu araştırmalarda 2 yaşının üstütoplam 83 kişiye, 6 ila 12 ay boyunca her 21-28 günde bir 300-600 mg/kg dozunda tedaviuygulanmıştır. KIOVIG'in uygulanmasının ardından IgG yarılanma ömrü medyan 32,5 günolarak bulunmuştur. Bu yarılanma ömrü, özellikle primer immün yetmezlik hastalarında,hastadan hastaya değişiklik göstermiştir. Ürünün farmakokinetik parametreleri aşağıdakitabloda gösterilmektedir. Parametrelerin tümü, çocuklar (12 yaş altındakiler, 5 hasta),adolesanlar (13-17 yaş arasındakiler, 10 hasta) ve erişkinler (18 yaş üzerindekiler, 64 hasta)için ayrı analiz edilmiştir. Bu çalışmalarda elde edilen değerler diğer insan immünoglobulinpreparatlarıyla elde edilenlerle karşılaştırılabilir bulunmuştur.

18

KIOVIG farmakokinetik parametrelerinin özeti

Parametre

Çocuklar (12 yaş ve altı)

Adolesanlar (13-17 yaş arası)

Yetişkinler (18 yaş ve üstü)

Medyan

%95

GA*

Medyan

%95

GA

Medyan

%95

GA

Terminal yarılanma ömrü (gün)

41,3

20,2

86,8

45,1

27,3

89,3

31,9

29,6

36,1

Cmin (mg/dL)/(mg/kg) (çukur seviyesi)

2,28

1,72

2,74

2,25

1,98

2,64

2,24

1,92

2,43

Cmaks (mg/dL)/(mg/kg) (pik seviyesi)
4,44

3,30

4,90

4,43

3,78

5,16

4,50

3,99

4,78

İn-vivo

geri kazanım (%)
121
87-137
99
75-121
104
96-114
Artan geri kazanım (mg/dL)/(mg/kg)
2,26

1,70

2,60

2,09

1,78

2,65

2,17

1,99

2,44

EAA0-21gün (g.saat/dL)(eğri altındaki alan)
1,49

1,34-

JJİ_

1,67

1,45

2,19

1,62

1,50

1,78

*GA - Güven aralığı

IgG ve IgG-kompleksleri, retiküloendotelyal sistemin hücrelerinde parçalanır.

Emilim:


İntravenöz uygulama sonrası, uygulanan insan normal immünoglobulini miktarının tamamı dolaşımda tespit edilebilir. İntravenöz uygulama sonrası absorbsiyon tam ve hızlıdır.

Dağılım:


Plazma ve ekstravasküler sıvı arasında nispeten hızlı dağıldığından, preparatın miktarı uygulamadan 3-5 gün sonra intravasküler ve ekstravasküler kompartmanlar arasında dengeyeulaşır.

KIOVIG'in maksimum plazma konsantrasyonu (Cmaks ) 12 yaş ve altı çocuklarda 4,44 mg/dL (%95 güven aralığı 3,30 - 4,90), 13-17 yaş arası gençlerde 4,43 mg/dL (%95 güven aralığı3,78 - 5,16 mg/dL) ve erişkinlerde 4,50 mg/dL (%95 güven aralığı 3,99 - 4,78 mg/dL) olarakbulunmuştur.

EAA0_21gün (eğri altındaki alan) ise 12 yaş ve altı çocuklarda 1,49 g.saat/dL (%95 güven aralığı 1,34 - 1,81 g.saat/dL), 13-17 yaş arası gençlerde 1,67 g.saat/dL (%95 güven aralığı1,45 - 2,19 g.saat/dL) ve erişkinlerde 1,62 g.saat/dL (%95 güven aralığı 1,50 - 1,78 g.saat/dL)olarak bulunmuştur.

Biyotransformasyon:


IgG ve IgG kompleksleri retiküloendotelyal sistemde yıkılır.

Eliminasyon:


Eliminasyon yarı ömrü yaklaşık bir aydır.

KIOVIG'in terminal yarı ömrü 12 yaş ve altı çocuklarda 41,3 gün (%95 güven aralığı 20,2 -86,8 gün), 13-17 yaş arası adolesanlarda 45,1 gün (%95 güven aralığı 27,3 - 89,3 gün) ve erişkinlerde 31,9 gündür (%95 güven aralığı 29,6 - 36,1 gün).

Metabolitleri inaktiftir.

Doğrusallık / Doğrusal olmayan durumlar:


Eliminasyonu dozla orantılı olarak lineerdir.

19

Subkutan uygulama:

KIOVIG'in subkutan uygulamaya yönelik farmakokinetik parametreleri, 12 yaş ve üstü primer immün yetmezlik hastalarında gerçekleştirilen bir klinik çalışma iledeğerlendirilmiştir.

Hastalar 12 hafta boyunca KIOVIG ile intravenöz yoldan tedavi edildikten sonra haftalık subkutan KIOVIG uygulamasına geçmiştir. Başlangıçta, tüm hastalara intravenöz dozun%130'u kadarlık subkutan doz en az 12 hafta boyunca uygulanmıştır. İlk 15 yetişkin hastayauygulanan intravenöz ve subkutan infüzyon için eğri altında kalan alan (EAA) karşılaştırması,intravenöz uygulama maruziyetinden daha az olmayacak bir subkutan uygulama maruziyetisağlamak için intravenöz dozun %137'sinin subkutan doz olarak verilmesi gerektiğinibelirlemiştir. Ardından, aşağıda belirtildiği gibi, IgG çukur seviyeleri kullanılarak hastalar içinkişiselleştirilmiş doz 6 hafta boyunca tüm hastalara uygulanmıştır. Minimum 8 hafta sonundabu subkutan dozda, 12 yaş ve üzeri hastalar (N=32) için bir PK değerlendirmesi yapılmıştır.

Çalışmanın sonunda uyarlanmış ortalama doz, 12 yaş ve üzeri kişiler için intravenöz dozun %137,3'ü (125,7 - 150,8), 12 yaş altındakiler için ise %141'i (100,5 - 160) kadardır. Böylece,çocuklar için ciddi bir doz farkı gerekmemiştir. Bu doz uyarlamasında, subkutana karşıintravenöz KIOVIG uygulaması için EAA'nın geometrik ortalama oranı %95,2'dir (%90güven aralığı: 92,3 - 98,2). Pik IgG seviyesine KIOVIG'in subkutan uygulamasından 2,9 gün(1,2 - 3,2) sonra ulaşılmıştır.

Klinik çalışma sırasında intravenöz ve subkutan uygulanan KIOVIG'in farmakokinetik parametrelerinin karşılaştırması aşağıdaki tabloda verilmektedir. Ortalama IgG pik seviyeleri,her 3-4 haftada bir intravenöz uygulanan doz ile karşılaştırıldığında daha az haftalık doz ileuyumlu olacak şekilde, subkutan tedavi (1393± 289 miligram/dL) sırasında

intravenözdekinden (2240 ± 536 miligram/dL) daha azdır. Buna karşılık, daha yüksek aylık doz ve daha sık dozlama sonucu, ortalama çukur seviyesi KIOVIG subkutan olarak (1202 ±282 miligram/dL) verildiğinde intravenözdekinden (1050 ± 260 miligram/dL) daha yüksektir.Bu klinik çalışmada intravenöz tedavi sırasındaki ortalama IgG çukur seviyesi, 1010miligram/dL (%95 güven aralığı: 940 - 1240), yukarıdaki tabloda geçen klinik çalışmadakiintravenöz tedavi boyunca elde edilen IgG çukur seviyesine, 1030 miligram/dL (%95 güvenaralığı: 939 - 1110), benzerdir. Buna karşılık, ortalama IgG çukur seviyesi subkutan tedavisırasında daha yüksektir (1260 miligram/dL (%95 güven aralığı: 1060 - 1400)).

İntravenöz Uygulanan KIOVIG ile Subkutan Uygulanan KIOVIG'in Farmakokinetik Parametreleri


Subkutan Uygulama

İntravenöz Uygulama

Hasta Sayısı

N=32

N=32

Doz* (mg/kg) Ortalama±SD

182,6 ± 48,4

133,2 ± 36,9

Aralık (min - maks)

94,2 - 293,8

62,7 - 195,4

IgG Pik Seviyeleri (mg/dL) Ortalama ± SD

1393±289

2240±536

Aralık (min - maks)

734 - 1900

1130 - 3610

IgG Çukur Seviyeleri (mg/dL) Ortalama ± SD

1202±282

1050±260

Aralık (min - maks)

621 - 1700

532 - 1460

20

EAA1 (günler*mg/dL) Ortalama ± SDAralık (min - maks)

9176±1928 4695 - 12468

9958±2274 5097 - 13831

Klirens [mL/kg/gün]



Ortalama ± SD

2,023 ± 0,528

1,355 ± 0,316

Aralık (min - maks)

1,225 - 3,747

0,880 - 2,340

* haftalık eşdeğer doz 1 7 günlük süre için standardize edilmiştir.SD - standart sapma

5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri

İmmünoglobulinler insan vücudunun normal bileşenlerindendir.

KIOVIG'in güvenliliği çeşitli klinik olmayan araştırmalar ile gösterilmiştir. Klinik olmayan veriler, güvenlilik, farmakoloji ve toksisite ile ilgili konvansiyonel çalışmalara dayanarakinsanlar için özel bir risk oluşturmadığını göstermiştir.

Heterolog proteinlere karşı gelişen ve etkileşen antikorlar nedeniyle, hayvanlarda tekrarlayan doza bağlı toksisite, genotoksisite ve üreme üzerindeki toksisite çalışmalarının yapılmasıolanaklı değildir.

Klinik deneyimde, immünoglobulinlerin karsinojenik potansiyeliyle ilgili herhangi bir kanıt bulunmaması nedeniyle, heterojen türlerde deneysel araştırmalar yapılmamıştır.

6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER6.1. Yardımcı maddelerin listesi

Glisin

Enjeksiyonluk Su

6.2. Geçimsizlikler

Geçimlilikle ilgili çalışması olmadığından, bu tıbbi ürün diğer tıbbi ürünler ile karıştırılmamalıdır.

6.3. Raf ömrü

24 aydır.

Daha düşük konsantrasyonlara seyreltmenin gerekli olması halinde, seyreltme sonrasında derhal kullanılması önerilir.

% 5 glukoz ile 50 mg/mL immünoglobulin çözeltisi oluşturacak şekilde seyreltildikten sonra, KIOVIG'in kullanımdaki stabilitesinin 2° C - 8°C'de ve aynı zamanda 28° C - 30°C'de 21 günboyunca korunduğu gösterilmiştir fakat, bu çalışmalar mikrobiyolojik kontaminasyon vegüvenlilik konularını içermemektedir.

21

6.4. Saklamaya yönelik özel uyarılar

25°C altındaki oda sıcaklığında saklanmalıdır.

Dondurulmamalıdır.

Flakonu ışıktan korumak için dış karton kutusunun içerisinde saklayınız.

Tıbbi ürünün seyreltmeden sonraki saklama koşulları için Bölüm 6.3'e bakınız.

6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği

Tıpalı (bromobutil) flakon içerisinde (Tip I cam) 100 mL'lik çözelti.

Ambalaj büyüklüğü: 1 flakon

6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler

Ürün, kullanılmadan önce oda sıcaklığı veya vücut ısısına getirilmelidir.

Eğer infüzyon öncesi seyreltme gerekli olursa %5 glukoz çözeltisi ile seyreltilmesi önerilir. 50 mg/mL'lik (%5) bir immünoglobulin çözeltisi elde edebilmek için, KIOVIG eşit miktarda %5glukoz çözeltisi ile seyreltilmelidir. Seyreltme sırasında mikrobiyal kontaminasyonunminimize edilmesi önerilir.

Uygulamadan önce ürünün herhangi bir partikül içermediği ya da renginin değişmediği kontrol edilmelidir. Çözelti berrak ya da hafif bulanık, renksiz veya açık sarı renkte olmalıdır.Bulanık olan ya da partikül içeren çözeltiler kullanılmamalıdır.

Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği”ne uygun olarak imha edilmelidir.

7. RUHSAT SAHİBİ

Takeda İlaç Sağlık Sanayi Ticaret Ltd. Şti. Levent-Şişli/İstanbul

8. RUHSAT NUMARASI

2016/67

9. İLK RUHSAT TARİHİ / RUHSAT YENİLEME TARİHİ

İlk ruhsat tarihi: 01.02.2016 Ruhsat yenileme tarihi:

10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ

22

İlaç Bilgileri

Kiovig 10 G/100 Ml Iv İnfüzyon/sc Kullanim İçin Çözelti İçeren Flakon

Etken Maddesi: Insan Normal Immunglobulin(ivig)

Pdf olarak göster

Google Reklamları

Ana Sayfa | Hakkımızda | İlaçlar | İlaç Ara | İlaç Firmaları | Gizlilik | Bize Ulaşın

Telif Hakkı 2008-2024 © İlaç Prospektüsü. Tüm Hakları Saklıdır.
Uyarı: Sitemizde yayınladığımız ilaç bilgileri ile doktora danışmadan kesinlikle ilaç kullanmayınız!
Aksi halde doğabilecek sağlık sorunlarından ilacprospektusu.com sorumlu tutulamaz.