Sinir Sistemi » Psikoleptikler (Psikolojik İlaçlar) » Antipsikotikler » İndol Türevleri » Ziprasidon
KISA ÜRÜN BİLGİSİ
1. BEŞERI TIBBI URUNUN ADI
ZELDOX IM (20 MG/ML) ENJEKSIYONLUK SOLÜSYON IÇIN KURU TOZ IÇEREN FLAKON
2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİMİ Etkin madde:
Ziprasidon mesilat (rihidrat 40.93 mg
(parenteral kullanım için)
Yardımcı maddeler:
Sulfobütil eter p-siklodekstrin sodyum 441,49 mg
Yardımcı maddeler için 6.1'e bakınız.
3. FARMASÖTİK FORMU
Flakon içinde enjeksiyonluk solüsyon için kuru toz.
Beyazla kırık beyaz renk arasında liyofıldir.
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1, Terapötik endikasyonlar
Şizofreni hastalarındaki akut ajitasyonun hızlı bir şekilde kontrol altına alınmasmda, oral tedavinin uygun olmadığı durumlarda maksimum 3 ardışık gün boyunca endikedir.
Hastanın klinik durumuna bağlı olarak ZELDOX IM tedavisi kesilmeli ve oral tedaviye başlanmalıdır. İM ve oral ziprasidonun birlikte kullanımı ile ilgili deneyim olmadığından, eş zamanlı kullanımları önerilmemektedir. Hekim, ziprasidonun QT aralığını uzatma potansiyelini göz önünde bulundurmalıdır (bkz. bölüm 4.3 Kontrendikasyonlar ve 4.4 özel kullanım uyarıları ve önlemleri).
4.2. Fozoloji ve uygulama şekli Pozoloji:
ZELDOX IM ILE TEDAVI, YALNıZCA ORAL FORMÜLASYON İLE TEDAVININ UYGUN OLMADıĞı DÜŞÜNÜLEN HASTALARDA UYGULANMALıDıR.
Uygulama sıklığı ve sflresi:
Yetişkinlerde tavsiye edilen doz, günde maksimum 40 mg olmak üzere gereğine göre uygulanan 10 mg-20 mg'dır. 10 mg'lık dozlar her 2 saatte bir uygulanabilir. Bazı hastalarda 20 mg'lık başlangıç dozu gerekebilir, bu doz 4 saat sonra 10 mg ile takip edilebilir. Dolayısıyla günlük maksimum doz 40 mg olacak şekilde, 10 mg'lık dozlar her 2 saatte bir uygulanabilir. Ziprasidonun birbirini izleyen 3 günden uzun süreli intramüsküler uygulaması çalışılmamıştır.
Uzun dönemli tedavi endike ise oral günde iki kez 80 mg'a kadar ZELDOX kapsül, mümkün olduğunca çabuk intramüsküler uygulamanın yerini almalıdır.
Uygulama şekli:
İntramüsküler uygulama içindir, lııtravcnöz olarak kullanılmaz.
Flakon içeriği, sunulmuş olan 1.2 ml'Iik enjeksiyonluk su ile sulandırılır ve ml de 20 mg ziprasidon içerecek şekilde tamamen çözülünceye kadar karıştırılır. Sadece berrak, görünebilir partikül içermeyen solüsyonlar kullanılmalıdır.
özel popûlasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek yetmezliği:
Ziprasidon intramüsküler enjeksiyon yardımcı maddelerinden siklodekstrin özellikle böbrek yolu ile vücuttan atıldığından böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalarda dikkatle uygulanmalıdır (bkz. bölüm 5.2 Farmakokinetik özellikler).
Karaciğer yetmezliği:
Hafif ve orta şiddette karaciğer yetmezliği olan hastalarda, daha düşük dozlar düşünülmelidir, (bkz. bölüm 4.4 Özel kullanım uyarılan ve önlemleri ve 5.2 Farmakokinetik özellikler). Ciddi karaciğer yetmezliği olan hastalarda deneyim bulunmamaktadır ve ziprasidon bu grupta dikkatli kullanılmalıdır.
Pediyatrik popUlasyon;
18 yaşın altındaki çocuklarda etkililiği ve güvenliliği kanıtlanmamıştır.
Geriyatrik popfllasyon:
Yaşlı hastalarda (65 yaş üzeri) İntramüsküler tedavi ile klinik deneyim sınırlıdır. Bu hastalarda intramüsküler enjeksiyon ve tedavi tavsiye edilmemektedir.
Sigara içenlerde kullanını:
Sigara içen hastalarda herhangi bir doz ayarlaması gerekmemektedir.
4J. Kontrendikasyonlar
Ziprasidon veya yardımcı maddelerden herhangi birine karşı aşırı duyarlılığı olduğu bilinen hastalarda kullanılmamalıdır.
QT aralığında uzama olduğu bilinen hastalarda, konjenital uzun QT sendromu, yakın zamanda geçirilmiş mİyokard-enfarktüsü, dekompanse kalp yetmezliği, sınıf lA ve sınıf III antİaritmik ilaçlarla tedavi edilen aritmilerde kontrendikedir.
4.4. özel kullanım uyanları ve önlemleri
QT arahğı uzaması ve Ani ÖIQm Riski
Ziprasidon QT aralığında doza bağlı hafıf-orta dereceli bir uzamaya neden olur (bkz. bölüm 4.8 İstenmeyen etkiler). Dolayısıyla ziprasidon QT aralığını uzattığı bilinen İlaçlarla beraber kullanılmamalıdır: sınıf lA ve sınıf 111 antiaritmikler, arsenik trioksit, halofantrin, levometadil asetat, mezoridazin, tiyorİdazin, pimozid, sparfloksasin, gatifloksasin, moksifloksasin, dolasetron mesilat, meflokin, sertindol, dofetilid, sotalol, kinidin, klorpromazİn, droperİdol, pentamidin, probukol, takrolimus veya sisaprid (bkz. 4.5 Diğer tıbbi ürünlerle etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri).Belirgin bradikardisi olan hastalarda ve konjcnital QT aralığı uzaması görülen durumlarda dikkat edilmesi önerilir. Hipokalemi ve hipomagnezemi gibi elektrolit bozuklukları malign aritmi riskini artırır ve ziprasidon tedavisine başlanmadan önce düzeltilmelidir. Stabil kardiyak rahatsızlığı olan hastalar tedavi cdilecekse, tedaviye başlamadan öncc bir EKG incelemesi düşünülmelidir.
Pazarlama öncesi klinik çalışmalarda, 500 milisaniyc'nin üzerinde QTc görülme sıklığı ziprasidon ile tedavi edilen 3.266 hastada 3 (%0.1) ve plasebo ile tedavi edilen 538 hastada 1 (%0,2) bulunmuştur. İntramüsküler ziprasidon alan 541 hastadan Tinde (%0.18) QTc uzaması (>500 milisaniye) gözlenmiştir.
Sınıf lA ve 111 antiaritmikler dahil QT aralığını 500 milisaniye'den daha fazla uzatan bazı ilaçların kullanılması ile seyrek de olsa torsade de pointes ve yaşamı tehdit eden aritmi oluşumu arasında bir ilişki bulunmuştur, (bkz. bölüm 4.3 Kontrendikasyonlar).
Pazarlama sonrası toplanan verilerde, ziprasidon kullanan birden fazla risk faktörü olan hastalarda seyrek olarak torsade de pointes bildirilmiştir. Bunun ziprasidon ile nedensellik ilişkisi kanıtlanmamıştır.
Palpitasyon, baş dönmesi, senkop ve nöbet gibi kardiyak semptomlar gelişirse, malign kardiyak aritmi olasılığı düşünülmelidir ve EKG'yi de içeren bir kardiyak değerlendirme yapılmalıdır. QTc aralığı 500 milisaniye'den büyük ise tedavinin durdurulması önerilir (bkz. bölüm 4.3 Kontrendikasyonlar).
Diğer antipsikotik ilaçlar ve plaseboyla olduğu gibi, önerilen dozlarda ziprasidon alan hastalarda açıklanamayan, ani ölümler rapor edilmiştir. Ziprasidon için pazarlama öncesi deneyim, diğer antipsikotik ilaçlar veya plaseboya kıyasla ziprasidon için aşırı düzeyde bir mortalite riski ortaya koymamıştır; fakat maruziyet derecesi, özellikle aktif kontroller ve plasebo olarak kullanılan ilaçlar için sınırlıdır. Bununla birlikte, diğer antipsikotik ilaçlarla karşılaştırıldığında ziprasidonda QTc uzamasının daha fazla olması, şizofreniyi tedavi etmeye yönelik mevcut diğer ilaçlara kıyasla ani ölüm riskinin ziprasidon için daha yüksek olma olasılığmı artırmaktadır. Bu olasılık, alternatif müstahzarlar arasında karar verme sırasında dikkate ahnmalıdır.
Veoöz tromboembolik olay
Antipsikotik ilaçlar seyrek olarak venöz tromboembolik olay (VTE) riskine neden olabilir.
Çocuklar ve adolesanlar
Ziprasidon intramüsküler enjeksiyonun etkililik ve güvenlilİğİ çocuklarda ve adolesanlarda değerlendirilmemiştir.
Yaşlılar (65 yaş fizeri)
Klinik çalışmalara yaşlı hastalar yeterli sayıda dahil edilmemiştir. Bu nedenle dozaj ile ilgili bir tavsiye verilememekte ve bu hastalarda intramüsküler tedavi tavsiye edilmemektedir.
Nöroleptik Malign Sendrom (NMS)
Nadir fakat potansiyel olarak fatal bir durum olan NMS, ziprasidoıı da dalıil olmak üzere, antipsikotik ilaçların kullanımı sırasında bildirilmiştir. Hastada NMS düşündüren belirti ve semptomlar gelişirse veya ek klinik NMS belirtileri olmaksızın açıklanamayan ateş ortaya çıkarsa, NMS'un tedavisi tüm antipsikotik ilaçlarm derhal kesilmesini içermelidir.
Tardif diskinezi
Diğer antipsikotiklerde olduğu gibi ziprasidon için de uzun süreli kullanımlarda tardif diskinezi ve diğer tardif ekstrapiramidal sendromlara yol açma potansiyeli vardır. Tardif diskinezi belirti ve semptomiarı görülür ise doz azaltılması veya ilacın bırakılması düşünülmelidir.
Hiperglisemi ve diabetes mellitus
Atipik antipsikotiklere başlayan, diabetes mellitus tanısı konmuş hastalar, glukoz kontrolünün kötüleşmesi açısından düzenli olarak izlenmelidir. Atipik antipsikotiklerle tedaviye başlayan ve diabetes mellitusa yönelik risk faktörleri (örn. obezite, diyabete ilişkin aile öyküsü) bulunan hastalar, tedavinin başlangıcında ve tedavi sırasında periyodik olarak açlık kan şekeri testine tabi tutulmalıdır. Atipik antipsikotiklerle tedavi edilen tüm hastalar polidipsi, poliüri, polifaji ve güçsüzlük dahil, hiperglisemi semptomları açısından izlenmelidir. Atipik antipsikotiklerle tedavi sırasında hiperglisemi semptomları geliştiren hastalar, açlık kan şekeri testine tabi tutulmalıdır. Bazı durumlarda, atipik antipsikotik kesildiğinde hiperglisemi düzelmiştir; ancak, şüpheli ilacm kesilmesine rağmen, bazı hastalarda antidiyabetik tedavinin devam etmesi gerekmiştir.
Döküntü
Ziprasidonla yapılan pazarlama öncesi araştırmalarda, hastaların yaklaşık %5'inde döküntü ve/veya ürtiker gelişmiştir; bu vakaların yaklaşık altıda birinde tedavi kesilmiştir. Döküntü oluşumu ziprasidon dozuyla ilgilidir; öte yandan, bulgu, daha uzun maruziyet süresiyle de açıklanabilir. Döküntüsü olan birkaç hastada, beyaz kan hücrelerinde artış gibi ilişkili sistemik hastalığa ait belirti ve semptomlar bulunmuştur. Hastaların çoğu, ziprasidonun kesilmesinden sonra ve/veya antihistaminik ya da steroidlerle ek tedaviyle birlikte hemen iyileşmiştir ve -bu olayları yaşayan tüm hastaların tamamen iyileştiği rapor edilmiştir. Alternatif etiyolojinin tanımlanamadığı döküntünün görülmesinden sonra ziprasidon kesilmelidir.
KardivovaskUler hastalık
Klinik çalışmalara kardiyovasküler hastalığı olan hastalar yeterli sayıda dahil edilmemiştir. Dolayısıyla intramüsküler uygulamanın emniyetli kullanımı kanıtlanmamıştır (bkz. bölüm 4.3 Kontrendikasyonlar)
Ortostatik hipotansiyon
Ziprasidonun intramüsküler uygulamasını takiben özellikle de başlangıç dozunun titrasyonu sırasında hastalarda baş dönmesi, taşİkardi, senkop ve postural hipotansiyon görülmesi beklenmeyen bir durum değildir. Nadir vakalarda hipertansiyon da bildirilmiştir. Özellikle ayakta tedavi gören hastalarda, bilinen kardiyovasküler hastalığı (miyokard enfarktüsü veya iskemik kalp hastalığı, kalp yetmezliği veya iletim anormallikleri hikayesi) veya serebrovasküler hastalığı veya hastaları hipotansiyona yatkın hale getirecek rahatsızlıkları (dehidrasyon, hipovolemi ve antihipertansif ilaçlarla tedavi) olan hastalarda özellikle dikkatli biçimde kullanılmalıdır.
Lökopeoi, Nötropeni ve Agraniilositoz
Klinik çalışmalarda ve pazarlama sonrası deneyinnlerde, antipsikotik ilaç kullanımma bağlı olarak geçici lökopeni/nötropeni ve agraniilositoz (ölümcül vakalar da dahil olmak üzere) vakaları bildirilmiştir.
Nötropeni veya lökopeni için olası risk faktörleri; Önceden var olan düşük beyaz kan hücresi (akyuvar) sayısı ve ilaca bağlı nötropeni veya lökopeni hikayesidir. Bu tür hastaların tam kan sayımları tedavinin ilk birkaç ayı boyunca sık sık
izlenmeli ve herhangi bir başka nedensel faktör olmadan akyuvar sayısında
düşüş meydana gelirse ziprasidon kullanımı bırakılmalıdır.
Nötropeni hastaları ise ateş, diğer semptomlar veya enfeksiyon belirtileri açısından dikkatli izlenmelidir ve eğer bu belirtiler meydana gelmişse derhal tedavi edilmelidir. Şiddetli nötropenili hastalar (mutlak nötrofil
sayısı<1000/mm3 ) ziprasidon tedavisini bırakmalıdır ve akyuvar değerleri düzelene kadar takip edilmelidir.
Nöbet (Konvülsiyon)
Nöbet hikayesi olan hastaların tedavisinde dikkatli olunması önerilir.
Klinik araştırmalar sırasında, ziprasidon ile tedavi edilen hastaların %0.4'ünde nöbetler oluşmuştur. Bu vakaların çoğunda, nöbet oluşumuna katkıda
bulunabilen, karışıklığa neden olan faktörler bulunmuştur. Diğer antipsikotik ilaçlarda olduğu gibi ziprasidon, nöbet hikayesi ya da Alzheimer tipi demans gibi nöbet eşiğini potansiyel olarak azaltan rahatsızlıkları olan hastalarda dikkatlice kullanılmalıdır. Nöbet eşiğini potansiyel olarak azaltan rahatsızlıklar, 65 yaş veya üzerİ popülasyonda daha yaygın olabilir.
Dİsfaji
Ozofageai dismotilite ve aspirasyon, antipsikotik ilaç kullanımıyla ilişkilendİrilmİştir. Aspirasyon pnömonisi, özellikle İlerlemiş Alzheimer tipi demansı olan yaşlı hastalarda, morbidite ve mortalitenin yaygın bir nedenidir. Ziprasidon ve diğer antipsikotik ilaçlar, aspirasyon pnömonisi riski bulunan hastalarda dikkatli biçimde kullanılmalıdır.
HiperprolaktİDemi
Dopamİn D2 reseptörlerini antagonize eden diğer ilaçlarda olduğu gibi ziprasidon, insanlarda prolaktin düzeylerini yüksehir. Prolaktin düzeylerindeki artış, bu bileşikle hayvanlarda yapılan çalışmalarda da gözlenmiş ve farelerde meme bezi neoplazisindeki artışla ilişkilendirilmiştir; sıçanlarda benzer etki gözlenmemiştir. Doku kühürü deneyleri, insan meme kanserlerinin yaklaşık üçte birinin,
in viiro
olarak prolaktine bağlı olduğunu göstermektedir; bu ilaçların reçetelendirilmesi önceden meme kanseri saptanmış bir hasta için düşünülüyorsa bu durum, potansiyel önemi olan bir faktördür. Prolaktin seviyesinin (düzeyinin) yükselmesine neden olan ilaçlar, galaktore, amenore, jinekomasti ve empotans gibi rahatsızlıklara yol açabilir. Öte yandan, serum prolaktin düzeylerindeki artışın klinik anlamlılığı çoğu bıasta için bilinmemektedir. Bugüne kadar yürütülen klinik veya epidemiyolojik çalışmalar, insanlarda tümörigenez ile bu ilaç SMiıfımn kronik uygulaması arasında bir ilişki ortaya koymamıştır; mevcut kanıtın şu anda kesin olamayacak kadar sınırlı olduğu düşünülmektedir. Uzun süre devam eden hiperprolaktinemi, hipogonadizm ile ilişkili ise kemik yoğunluğunda azalmaya yol açabilir. '
Kognitif ve motor bozukluk potansiyeli
Somnolans, ziprasidonla tedavi edilen hastalarda yaygın olarak rapor edilen bir istenmeyen etkidir. 4 ve 6 haftalık plasebo kontrollü araştırmalarda, somnolans, plasebo hastalarmın %7'sine karşı ziprasidon alan hastaların %14'ünde rapor edilmiştir. Kısa süreli klinik araştırmalarda, somnolans, yetişkin hastaların %0.3'ünde çalışmayı bırakmaya neden olmuştur. Ziprasidonun karar yetisi, düşünme veya motor becerilerini bozma potansiyeli olduğundan, ziprasidon tedavisinin kendilerini olumsuz yönde etkilemeyeceğinden makul düzeyde emin olana dek hastalar, motorlu araç (otomobil dahil) veya tehlikeli makine kullanma gibi zihinsel uyanıklık gerektiren aktiviteleri gerçekleştirme konusunda uyarılmalıdır,
Priapizm
Ziprasidonun da dahil olduğu antipsikotik ilaçların kullanımı esnasında priapizm vakaları bildirilmiştir. Bu advers reaksiyon, diğer psikotrop ilaçlar ile olduğu gibi, doza bağlı olarak ortaya çıkmamış ve tedavinin süresi ile ilişkilendirilememiştir.
VDcut sıcaklığını dOzenleme
Pazarlama öncesi araştırmalarda ziprasidon İle rapor edilmemesine rağmen, vücudun merkezi vücut sıcaklığını düşürme yetisinin bozulması, antipsikotik ajanlarla ilişkilendirilmiştir. Zorlu egzersiz yapma, aşırı sıcağa maruz kalma, antikolinerjik aktivitesi olan eşzamanlı ilaç alma veya dehidrasyona maruz kalma gibi merkezi vücut sıcaklığında artışa katkıda bulunabilecek rahatsızlıklar yaşayacak hastalar için ziprasidon reçete edilirken uygun düzeyde dikkat önerilmektedir.
İntihar
İntihar girişimi olasılığı, psikotİk hastalık veya bipolar bozukluğun doğasında mevcuttur; yüksek rİsk taşıyan hastalarda ilaç tedavisi yakından takip edilmelidir.
SSS İlaçlan/AJkoI
Ziprasidonun primer SSS etkileri göz önüne almdığında, dopaminerjik ve serotonetjik sistemler üzerinde etkisi olan ilaçlar da dahil olmak üzere başka santral etkili ilaçlar ya da alkol ile birlikte alındığında dikkatli olunmalıdır.
Karaciğer yetmezliği
Ciddi karaciğer yetmezliği olan hastalarda deneyim bulunmamaktadır ve bu grupta ziprasidon dikkatle kullanılmalıdır (bkz. bölüm 4.2 Pozoloji ve uygulama şekli, 5.2 Farmakokinetik özellikler).
Demanslı popülasyonda serebrovasküler olayyüksek risk
Bazı atipik antipsikotik ilaçları kullanan yaşlı demanslı hasta popülasyonu üzerinde yapılan randomize plascbo kontrollü klinik çalışmalarda serebrovasküler yan etkilerin yaklaşık üç kat arttığı görülmüştür. Bu yüksek risk için mekanizma bilinmemektedir. Risk artması, diğer antipsikotikler veya diğer hasta popülasyonları için gözardı edilemez. Ziprasidon felç için risk faktörü bulunan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır.
Demansa bağlı psikozu olan yaşlı hastalarda yüksek mortalite
Demansa bağlı psikozu olan yaşlı hastaların, bazı antipsikotik ilaçlarla tedavi
edildiklerinde plaseboya kıyasla ölüm riskinde artış olduğu gösterilmiştir.
Ziprasidon, demansa bağlı psikozu olan yaşlı hastaların tedavisi için
onaylanmamıştır.
Riskin büyüklüğünü kesin olarak tahmin edebilmek için yeterli veri yoktur ve artmış riskin nedeni bilinmemektedir.
Pazarlama sonrası mortalite raporları:
Diğer intramüsküler antipsikotikler gibi, ziprasidonu intramüsküler yoldan kullanan, genellikle birden çok risk faktörü taşıyan hastalarda, ölüm vakaları mevcuttur. Neden - sonuç ilişkisi tam olarak belirlenmemiş olmasına karşın, ziprasidon IM dikkatli kullanılmalıdır,
Laboratuvar Testleri;
Ziprasidon tedavisi düşünülen hastalarda, belirgin elektrolit dengesizliği riski varsa başlangıç serum potasyum ve magnezyum değerleri ölçülmelidir.
Tedaviye başlamadan Önce düşük serum potasyum ve magnezyum yerine konmalıdır.
Ziprasidon tedavisi sırasında diüretik kullanımına başlayan hastalarda periyodik olarak serum potasyum ve magnezyum ölçümlerine ihtiyaç vardır.
Sürekli QTc ölçümleri >500 milisaniye olan hastalarda ziprasidon bırakılmalıdır.
Bu tıbbi ürün sodyum içerir. Bu durum, kontrollü sodyum diyetinde olan hastalar için gözönünde bulundurulmalıdır.
4.5. Diğer tıbbi ürünier ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri:
Ziprasidon ve QT aralığını uzatan diğer ilaçlar arasında farmakokinetik ve farmakodinamik etkileşim çalışmaları yapılmamıştır. Ziprasidon ve bu ilaçların aditif etkileri göz ardı edilemez. Dolayısıyla ziprasidon: sınıf lA ve sınıf 111 antiaritmikler, arsenik trioksit, halofantrin, levometadil asetat, mezoridazin, tiyoridazin, pimozid, sparfloksasin, gatifloksasin, moksifloksasİn, dolasetron mesilat, meflokin, klorpromazin, takrolimus, sertindol, dofetilid, sotalol, kinidin, droperidol, pentamidin, probukol veya sisaprid gibi QT aralığını uzatan ilaçlar ile birlikte kullanılmamalıdır.(bkz. bölüm 4.3 Kontrcndikasyonlar vc bölüm 4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri).
Santral Sinir Sistemi (SSS) ilaçları / Alkol
Ziprasidonun primer etkileri göz Önüne alındığında diğer santral etkili ajanlar ve alkol ile beraber kullanıldığında dikkatli olunmalıdır.
Ziprasidonunilaçlaretkisi
Tüm etkileşim çalışmaları ziprasidon oral ile yapılmıştır,
Dekstrometorfan:
Dekstrometorfan ile yapılan bir
in vivo
çalışma, günde iki kez 40 mg ziprasidon uygulandıktan sonra elde edilenden %50 düşük plazma konsantrasyonlarında CYP2D6'da belirgin bir inhibisyon göstermemiştir. İn vitre veriler ziprasidonun CYP2D6 ve CYP3A4'ün orta dereceli bir inhibitörü olabileceğini göstermiştir, fakat ziprasidonun bu sitokrom P450 izoformlan ile metabolize edilen ilaçların farmakokinetiğini klinik olarak anlamlı bir şekilde etkilemesi beklenmez.
İnsan karaciğer mikrozomları kullanılarak, ziprasidonun CYP1A2, CYP2C9 ve CYP2C19 üzerinde inhibitör etkisi gösterilmemiştir. CYP2D6 ve CYP3A4'ün
in vitroin vivo
konsantrasyonun en az 1000 katı ziprasidon konsantrasyonu gerekir.
Dekstrometorfan ile yapılan
in vitro
çalışmaların sonuçlarıyla uyumlu olarak, sağlıklı gönüllülerde yapılan bir çalışmada da ziprasidonun dekstrometorfanm CYP2D6 bağımlı metabolizmasını ana metaboliti olan dekstrorfana değiştirmediği görülmüştür. Üriner dekstrometorfan/ dekstrorfan oranında istatistiksel olarak belirgin değişiklik yoktur.
Oral kontraseptifler:
İn vivo
çalışmalarda ziprasidonun uygulaması östrojen (CYP3A4 substratı olan etinil östradiol) veya progesteron bileşenlerinin farmakokinetiğinde anlamlı bir değişikliğe yol açmamıştır. 20 mg BID dozunda zİprasİdonla eşzamanlı olarak uygulanan oral kontraseptifler, etinil östradiol (0.03 mg) ve levonorgestrelin (0.15 mg) farmakokinetiğini etkilememiştir.
Lityum:
Ziprasidonun beraber uygulanmasının lityum farmakokinetiği üzerine bir etkisi olmamıştır.
7 gün boyunca, günde 2 kez 40 mg ziprasidon ile birlikte kullanılan günde 2 kez 450 mg lityum, lityumun kararlı durumunu ve böbrek klerensini etkilememiştir.
Ziprasidon ve lityum kardiyak iletimde değişimler yapabildiklerinden, birlikte uygulanmaları, aritmiler dahil farmakodinamik etkileşimler bakımından bir risk oluşturabilir.
Duygudurum stabilize edici ilaçlar olan karbamazepin ve valproat ile birlikte uygulama üzerine sınırlı veriler vardır.
Hipotansiyonu teliklemc olasılığı nedeniyle ziprasidon belirli antihipertansif ajanların etkisini aritırabilir. Ziprasidon levodopa ve dopamin agonistlerinin etkilerini antagonize edebilir
Proteine bağlanma:
Ziprasidon geniş ölçüde plazma proteinlerine bağlanır. Ziprasidonun
in vitm
plazma proteinlerine bağlanması, yüksek oranda proteine bağlı ilaçlar olan varfarin ve propranolol tarafından değiştirilmemiş, ziprasidon da bu ilaçların insan plazmasında bağlanmalarını değiştirmemiştir. Dolayısıyla yer değiştirmeye bağlı olarak ziprasidon ile ilaç etkileşimi potansiyeli bulunmamaktadır.
Diğer ilaçlana ziprasidon üzerine etkisi
CYP3A4 inhibitörü ketokonazol (400 mg/gün), ziprasidonun serum konsantrasyonlarını <%40 artırmıştır. Beklenen ziprasidon Tmaks değerinde, S-metil-dihidroziprasidon ve ziprasidon sülfoksidin serum konsantrasyonları, sırasıyla %55 ve %8 artmıştır. Herhangi bir QTc uzaması gözlenmemiştir. Güçlü CYP3A4 inhibitörlerinin birlikte uygulanmasına bağlı olarak meydana ¦ gelen farmakokinetik değişikliklerin klinik olarak önemli olması beklenmez, dolayısıyla doz ayarlaması gerekli değildir.
CYP3A4 inhibitörü olan ketokonazol (400 mg/gün) ile 5 gün süren tedavi, ziprasidonun eğri altı alanı (EAA) ve Cmaks değerlerini yaklaşık %35-40 artırmıştır. Diğer CYP3A4 inhibitörlerinin de benzer etkileri olabilir.
21 gün boyunca günde iki kez 200 mg karbamazepin (CYP3A4 indükleyicisi) tedavisi ziprasidon EAA yaklaşık %35'lik bir düşüşe yol açmıştır. Karbamazepinin daha yüksek dozlarıyla bu etki artabilir.
Valproat İle birlikte kullanımına ilişkin yeterli veri bulunmamaktadır.
Antiasit:
Tok karnına uygulanan alüminyum ve magnezyum içeren antasidlerin çoklu dozlarının ziprasidon farmakokinetiği üzerine klinik olarak anlamlı bir etkisi yoktur.
Nonspesifık bir CYP enzim inhibitörü olan simetidin, ziprasidonun farmakokinetiğini anlamlı olarak etkilemez.
Serotonerjik tıbbi ürünler:
İzole vakalarda, ziprasidon ile SSRI'lar gibi diğer serotonerjik tıbbi ürünlerin kombine terapötik kullanımı ile ilgili geçici serotonin sendromu bildirilmiştir (bkz. bölüm 4.8 İstenmeyen etkiler). Serotonin sendromunun belirtileri konfüzyon, ajitasyon, ateş, terleme, ataksi, hiperrefleksi, miyoklonus ve diyareyi içerir.
Özel popfl]asyoD]ara ilişkin ek bilgiler
Özel popülasyonlara ilişkin herhangi bir etkileşim çalışması tespit edilmemiştir.
Pediyatrik popülasyon:
Herhangi bir etkileşim çalışması yoktur.
4.6. Gebelik ve laktasyon Genel tavsiye
Gebelik kategorisi: C
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/ Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Gebe kadınlarda yapılmış çalışma yoktur. Bu nedenle ziprasidon alan çocuk doğurma potansiyeli olan kadınlara uygun bir kontraseptif yöntem kullanmaları tavsiye edilmelidir.
Gebelik dönemi
Ziprasidonun gebe kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri mevcut değildir. İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.
İnsanlarda deneyim sınırlı olduğundan, anne için beklenen yarar fetüse muhtemel riskten- fazla olmadığı sürece, gebelik döneminde ziprasidon uygulaması tavsiye edilmez (bkz. bölüm 5.3 Klinik öncesi gUvçnlilik verileri). Gebeliğin üçüncü trimesterinde antipsikotik ilaçlara maruz kalan yeni doğanlar, doğumu takiben şiddeti değişebilen, anormal kas hareketleri (ekstrapiramidal işaretler/ ekstrapiramidal semptomlar) ve/veya ilaç kesilme semptomları açısından risk altındadırlar. Bu semptomlar, ajitasyon, hipertoni, hipotoni, tremor, somnolans, respiratuar distres veya beslenme bozukluklarını içermektedir,
d
Laktasyon dönemi
Ziprasidonun anne sütü ile atılıp atılmadığı bilinmemektedir. Ziprasidon kullanıyorlarsa hastalara emzirmemeleri önerilmelidir. Eğer tedavi gerekliyse emzirme kesilmelidir.
Üreme yeteneği/ Fertilite
Üreme üzerine toksisite çalışmaları matemal toksisite ve/veya sedasyona yol açan dozlarda üreme üzerine istenmeyen etkiler göstermiştir. Terotojeniteye dair bir kanıt bulunmamıştır (Bkz.Bölüm 5.3 Klinik öncesi güvenlilik verileri).
4.7. Araç ve makine kullanma yeteneği Üzerindeki etkiler
Ziprasidon somnolansa neden olabilir ve araç ve makine kullanma kabiliyetini etkileyebilir. Araç veya makine kullanacak kişilerde dikkatli olunmalıdır.
4.8. İstenmeyen etkiler
Aşağıda değişken dozlu faz 2/3 çalışmalarında ziprasidon İM ile ilişkisi olası veya bilinmeyen istenmeyen etkiler bulunmaktadır. En sık görülen reaksiyonlar bulantı, sedasyon, baş dönmesi, enjeksiyon yerinde ağrı, baş ağrısı ve somnolansdır.
istenmeyen etkiler aşağıdaki kategorilere göre listelenmiştir: çok yaygın
(>1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>l/!,000 ila <1/100); seyrek (>1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10,000); bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
Aşağıda listelenmiş olan yan etkiler altta yatan hastalıklar ve/veya birlikte kullanılan tıbbi ürünler ile ilgili de olabilir.
Metabolizma ve beslenme bozuklulüarı
Yaygın olmayan :Anoreksi
Psikiyatrik bozukluklar
Yaygın : Uykusuzluk
Yaygın olmayan : Ajitasyon, antisosyal davranışlar, psikotik bozukluk, tik
Sinir sistemi bozuklukları
Yaygm : Akatizi, baş dönmesi, distoni, baş ağrısı, sedasyon,
somnolans, ekstrapiramidal bozukluk
Yaygın olmayan : Kas gerginliği-, postural baş dönmesi, konuşma
bozukluğu (disartri), diskinezi, dispraksi, parkinsonizm, tremor
Kulak ve iç kulak bozuklukları
Yaygın olmayan : Vertigo
Kardiyak bozukluklar
Yaygm olmayan : Bradikardi, taşikardi
Vaskfiler bozukluklar
Yaygm : Hipertansiyon
Yaygın olmayan :Yüz kızarması, ortostatİk hipotansiyon
Bilinmiyor : Venöz tromboenbolizm
Solunum, gSğfls bozuklukları ve mediastinal bozukluklar
Yaygm olmayan .Laringismus
Gastroiutestinal bozukluklar
Yaygın : Bulantı, kusma
Yaygm olmayan : Kabızlık, diyare, sulu dışkı, ağız kuruluğu
Hepato-bilier bozukluklar:
Bilinmiyor ; Hepatik enzimlerde yükselme
Deri ve deri altı dokusu bozuklukları
Yaygın olmayan : Aşırı terleme
Kas-iskelet bozuklukları, b^ dokusu ve kemik bozuklukları
Yaygın : Kas rijiditesi
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin bozukluklar
Yaygın : Asteni, enjeksiyon yerinde yanma ve ağrı, yorgunluk
Yaygın olmayan : İlaç kesilme sendromu, grip benzeri belirtiler, enjeksiyon
yerinde rahatsızlık hissi ve irritasyon
Laboratuvar bulguları:
Yaygın ohnayan ; Kan basıncmda azalma, karaciğer enzimlerinde artış
Ziprasidon IM ile yapılan sabit dozlu klinik çalışmalarda bildirilen en sık görülen kardiyovasküler istenmeyen etkiler: baş dönmesi (10 mg - %11, 20 mg -%12), taşikardi (10 mg-%4, 20 mg-%4), postural hipotansiyon (10 mg - %2, 20 mg - %5) ve hipotansiyondur (10 mg- % 2).
Ziprasidon IM enjeksiyon ile yapılan sabit dozlu pazarlama öncesi klinik çalışmalarda, 10 mg kullanan hastaların %2.2'sinde, 20
mg
kullanan hastaların %2.8'inde hipertansiyon gözlenmiştir.
İstenmeyen etkiler olarak bildirilen semptomların bazıları altta yatan hastalıkla ilgili semptomlar olabilir.
Kısa ve uzun dönem zİprasidonla yapılan klinik araştırmalarda, nöbet ve hipotansiyon insidansı sık değildir ve ziprasidon ile tedavi edilen hastaların %1 'inden azında meydana gelmiştir.
Ziprasidon QT aralığında doza bağımlı hafıf-orta dereceli bir uzama meydana getirir. Ziprasidon ile tedavi edilen hastaların %12.3'ünün (976/7941), plasebo alan hastaların İse % 7.5'unun (73/975) EKG'lerinde 30 - 60 milisaniyelik bir artış gözlenmiştir. 60 milisaniyeden daha fazla bir uzama ziprasidon ve plasebo ile tedavi edilen hastaların sırasıyla %1.6 (128/7941) ve %1.2'sinde (12/975) gözlenmiştir. QTc araltğınm 500 milisaniyeden daha fazla olmasmın insidansı ziprasidon İle tedavi edilen toplam 3266 hastada 3 (%0.1), plasebo ile tedavi edilen toplam 538 hastada 1 (%0.2)'dİr.
Klinik araştırmalarda uzun dönemli idame tedavisinde ziprasidon ile tedavi edilen hastalarda prolaktin seviyeleri bazen yükselmiştir, fakat çoğu hastada tedavi kesilmeksizin normal değerlere dönmüştür.
Ayrıca potansiyel klinik belirtiler (örn. Jinekomasti ve göğüslerde büyüme) seyrek olarak görülür.
Pazarlama sonrası deneyim sırasında bildirilen yan etkiler aşağıdadır;
Bağışıklık sistemi bozuklukları
Alerjik reaksiyonlar
Psikiyatrik bozukluklar
Uykusuzluk, mani/hipomani
Sinir sistemi bozuklukları
Distoni, yüzde sarkma, nürolcptik malignant sendrom, serotonin sendromu (tek başına veya serotonerjik lıbbi ürünlerle beraber kullanmıda ), tardif diskinezi
Kardiyak bozukluklar
Taşikardi, torsade de pointes (bkz. bölüm 4.4 Özel kullannıı uyarıları ve önlemleri)
VaskUler bozukluklar
Postural hipotansiyon, hipotansiyon, senkop
Gastrointestinal bozukluklar
Disfaji, dilde şişme, kusma
Deri ve derialtı dokusu bozuklukları
Anjiyoödem, ciltte döküntü, aşırı duyarlılık
Böbrek ve idrar bozuklukları
Enürezis, niriner inkontinans
Üreme sistemi ve meme bozuklukları
Galaktore ve priapizm
4.9. Doz aşımı ve tedavisi
Ziprasidon ile doz aşımı deneyimi sınırlıdır. Doğrulanan en yüksek tüketim 12800 mg'dır. Bu olguda, ekstrapiramidal semptomlar ve 446 milisaniye'lik QTc aralığı (kardiyak sekel olmaksızın) bildirilmiştir. Genel olarak doz aşımı olgularında en sık bildirilen semptomlar ekstrapiramidal semptomlar, somnolans, tremor ve anksiyetedir.
Ziprasidon için spesifik bir antidot bulunmamaktadır. Akut doz aşımı olgularında havayolu açılmalı ve sürdürülmeli, yeterli ventilasyon ve oksijenlenme sağlanmalıdır. Gastrik lavaj (entübasyondan sonra, eğer hastanın bilinci yerinde değilse) ve bir laksatif ile birlikte aktif karbon uygulaması düşünülmelidir. Doz aşımını takiben obtundasyon, nöbet veya baş ve boyunda meydana gelen distonik reaksiyon olasılığı-kusmanın tetiklediği aspirasyon riskini yaratabilir. Kardiyovasküler monitorizasyon derhal başlamalıdır ve olası aritmiyi teşhis etmek için sürekli elektrokardiyografik monİtorizasyonu da içermelidir, Ziprasidonun proteine bağlanma oranının yüksek olması göz Önüne alındığında, doz aşımı tedavisinde hemodiyalizin faydalı olması muhtemel değildir. Hasta iyileşinceye kadar yakın tıbbİ izlem ve gözlem sürdürülmelidir.
S. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER
S.l. Farmakodinamİk fizellikler
Farmakoterapötik grup; Antipsikotik ATC kodu; N05A E04
Etki mekanizması:
Ziprasidonun; dopamin tip 2 (D2) reseptörlerine karşı yüksek, ve serotonin tip 2a (5-HT2a) reseptörlerine karşı ise daha yüksek bir afinitesi vardır. Tek bir doz 40 mg uygulamasını takiben 12 saat sonra reseptör blokajı, pozitron emisyon tomografisi (PET) kullanılarak ölçüldüğünde serotonin tip 2A reseptörleri için yoSO'den fazla ve D2 reseptörleri için ise %50'den fazla olmuştur. Ziprasidon ayrıca serotonin 5-HT2C, 5-HTlD ve 5-HTlA reseptörleri ile de etkileşir ki bu reseptörlere at1nitesi D2 reseptörlerine olan afınltesine eşit veya daha fazladır. Ziprasidonun nöronal serotonin ve noradrenalin taşıyıcıları için orta dereccli bir afinitesi vardır. Ziprasidon histamin H(l)ve alfal (al) reseptörlerine orta dereceli bir afınite gösterir. Ziprasidonun muskarinik M(l) reseptörleri için afinitesi ihmal edilebilir derecededir.
Ziprasidonun hem serotonin tip 2A (5-HT2A) hem de dopamin tip 2 (D2) reseptörleri için antagonist olduğu gösterilmiştir. Antipsikotik etkinin kısmen bu antagonist aktivitelerin kombinasyonu yolu ile olduğu ileri sürülmektedir. Ziprasidon ayrıca 5-HT2C ve 5-HTlD reseptörleri için güçlü bir antagonist, 5-HTIA reseptörleri için güçlü bir agonisttir ve norepinefrin ve serotoninin nöronal geri alımmını inhibe eder.
Klinik çalışmalar:
Klinik araştırmalarda intramüsküler uygulamanın ve ondan sonra devam eden oral tedavinin emniyet ve tolerabilİtesi gösterilmiştir.
Geniş çaplı pazarlama sonrası gttvenlilik çalışmasının sonuçları
18.239 şizofreni- hastasında, ziprasidonun QT aralığı üzerindeki etkisinin intihar dışı mortalite riskinin artmasıyla ilişkili olup olmadığını belirlemek amacıyla, 1 yıla kadar gözlemsel takip yapılan, onay sonrası bir randomize çalışma yürütülmüştür. Natüralİstik klinik uygulama ortamında yürütülen bu çalışma, genel intihar dışı mortalite oranında ziprasidon ile olanzapin tedavileri arasında herhangi bir fark olmadığını göstermiştil- (birincil sonlanım noktası). Çalışma tüm nedenlere bağlı mortalite, intihar dışı mortalite, ani ölüme bağlı mortalite gibi ikincil sonlanım noktalarında da fark olmadığını da göstermiştir, fakat ziprasidon grubunda anlamlı olmayan sayısal olarak daha yüksek kardiyovasküler mortalite insidansı gözlenmiştir. Ayrıca ziprasidon grubunda, başlıca psikiyatrik hospİtaİizasyonların sayısının farklılığından dolayı, tüm nedenlere bağlı hospitalizasyonun istatistiksel olarak anlamlı şekilde daha yüksek insidansı olduğu görülmüştür.
5>2. Farmakokİnetik özellikler Genel özellikler:
Emi Hm:
İntramüsküler uygulanan ziprasidonun biyoyararlanımı %100'dür. Tek bir dozun İntramüsküler uygulanmasını takiben, doruk plazma konsantrasyonları tipik olarak doz alımından yaklaşık 60 dakika sonra veya daha erken görülür ve ortalama yarılanma ömrü 2-5 saat arasında değişir. İlaca maruz kalma doz ile
ilişkili bir şekilde artar ve 3 günlük intramüsküler uygulamayı takiben küçük bir miktar birikim gözlenmiştir.
DaŞılım:
Dağılım hacmi yaklaşık 1.5 L/ kg'dır. Ziprasidon %99'dan fazla oranda proteinlere bağlanır. Esas olarak albümin ve aı-asit glikoproteine bağlanan ziprasidonun
in vitro
plazma protein bağlanması, yüksek oranda proteine bağlı iki ilaç olan varfarin veya propranolol tarafından değiştirilmemiştir; ziprasidon da insan plazmasında bu iki ilacın bağlanmasını değiştirmemiştir. Dolayısıyla, yer değiştirme nedeniyle ziprasidonla ilaç etkileşimi potansiyeli minimum düzeydedir.
Bivotransformasvon:
Tedavinin üçüncü gününde ortalama terminal yarılanma ömrü 8 ila 10 saat aralığındadır.
Ziprasidon primer olarak, ileri sürülen 3 yol ile temizlenir ve sirküle eden dört ^ majör metabolit oluşturur: benzisotiyazol piperazin (BITP) sülfoksit, BITP
• sulfon, ziprasidon sülfoksit ve S-metil-dihidroziprasidon. Değişmemiş
ziprasidon serumdaki total İlaç ile ilgili maddelerin yaklaşık % 44'ünü temsil eder.
Ziprasidon primer olarak iki metabolik yol ile metabolize olur. S-metildihidroziprasidon üretmek İçin redüksiyonu ve metilasyon metabolizmanın üçte ikisini oluşturur. Kalan üçte biri ise oksidatif metabolizmadır. İnsan karaciğer subselüler kısımdan yapılan in vitro çalışmalar, S-metildihidroziprasidonun iki aşamada oluştuğunu göstermiştir. Bu çalışmalar, birinci aşamanın öncelikle glutatyonun kimyasal redüksiyonu ve bunun yanı sıra aldehit oksitin enzimatik redüksiyonu aracılığı ile olduğunu göstermektedir, ikinci aşama ise tiyol metiltransferaz aracılığı ile metilasyondur. In vitro çalışmalar CYP3A4'ün, ziprasidonun oksidatif metabolizmasını katalize eden ana sitokrom P450 olduğunu göstermiştir,
Ziprasidon, S-metil-dihidroziprasidon ve ziprasidon sülfoksit,
in vitro
olarak test edildiğinde QTc uzaması oluşturabilecek özellikleri paylaşırlar. S-metil-A dihidroziprasidon tahminen safra atılımı ile başlıca feçes yoluyla ve bir miktar
~ da CYP3A4 İle katalizlenen metabolizma ile elimine olur. Ziprasidon sülfoksit
renal atılım ile ve CYP3A4 ile katalizlenen sekonder metabolizma ile elimine edilir.
Bir faz I çalışmada, CYP3A4 inhibitörü ketokonazol (400 mg/gün) serum ziprasidon konsantrasyonunu <%40 artırmıştır. Beklenen ziprasidon Tmaks'ında serum S-metil-dihidroziprasidon konsantrasyonu ketokonazol tedavisi sırasında %55 artmıştır. Herhangi bir QTc uzaması gözlenmemiştir.
Eliminasvon:
İntravenöz uygulanan ziprasidonun ortalama sistemik klerensi 7.5 mL/dak/kg ve dağılım hacmi yaklaşık 1.5ml/dak/kg'dır. Dozun yaklaşık %20'si idrar ile ve yaklaşık % 66'sı feçes ite atılır.
DoSrıısallık/DoŞrusal olmayan durum:
Veri yoktur.
Hastalardaki karakteristik Özellikler
Böbrek yetmezliği:
Ziprasidon yüksek oranda metabolize edildiğinden ilacın %1'den azı değişmeden atılır. Böbrek bozukluğunun tek başma ziprasidon farmakokinetiği üzerinde etkili olması beklenmez. Yapılan çalışmalarda çeşitli düzeylerde böbrek bozukluğu olan kişiler ve böbrek fonksiyonları normal kişiler arasında ziprasidon farmakokinetiğinin benzer olduğu görülmüştür. Bu nedenle böbrek bozukluğunun derecesine bağlı doz ayarlaması gerekmez. Ziprasidon hemodiyaliz ile uzaklaştırılmaz.
FCaraciSer yetmezliği:
Ziprasidon esasen karaciğerde temizlendiğinden karaciğer bozukluğunun ziprasidon eğri altı alanım (EAA) artırması beklenir; klinik olarak belirgin sirozu olan (Child Pugh A veya B) hastaların (n=13) yer aldığı ve ziprasidon ile çoklu doz, 20 mg (günde 2 kez) dozunda 5 günlük tedavi içeren çalışmada kontrol grubuna kıyasla Child Pugh A gnıbunda %13 ve Child B grubunda %34 artış görülmüştür. Yarılanma ömrü İse kontrol grubunda 4,8 saatken siroz grubunda 7.1 saat olarak gözlenmiştir.
IM ZIPRASIDON YAŞLıLARDA VEYA KARACIĞER YA DA BÖBREK BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA SISTEMATIK OLARAK DEĞERLENDIRILMEMIŞTIR. SIKLODEKSTRIN MADDESI RENAL FıLTRASYON ILE SÜZÜLDÜĞUNDEN BÖBREK FONKSIYONLARı BOZULMUŞ HASTALARDA İM ZIPRASIDON DIKKATLE UYGULANMALıDıR.
Sigara içenlerde:
Tarmakokinetik taramada, sigara içenler ve içmeyenler arasında anlamlı bir farmakokinetik farklılık gözlenmemiştir.
Yas ve cinsiyet:
IM ZIPRASIDON 65 YAŞ VE ÜSTÜ HASTALARDA SISTEMATIK OLARAK DEĞERLENDIRILMEMIŞTIR.Irk:
İrk etkilerini araştırmak üzere özel bir farmakokinetik çalışma yapılmamıştır. Popülasyon farmakokinetik değerlendirmesinde Ziprasidonun farmakokinetiğinde ırksal özelliklere bağlı anlamlı klinik farklılıklar görülmemiştir. Bu nedenle ırksal özelliklere bağlı doz ayarlaması gerekmez.
Farmakokinetik etkileşim çalışmaları:
Kontrollü klinik araştırmalara kaydedilen şİzofrenik hastaların popülasyon farmakokinetiğine ilişkin analiz benztropin, propranolol veya lorazepam ile klinik açıdan anlamlı farmakokinetik etkileşimlere dair bir kanıt ortaya koymamıştır.
5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri
Hayvanlar üzerinde yapılan araştınnalar üreme toksisitesinin bulunduğunu göstenn iştir.
Oral uygulanan ziprasidon için klinik öncesi emniyet verileri, konvansiyonel çalışmalar olan emniyet farmakolojisi, genotoksisite ve karsinojenik potansiyel çalışmalarına dayanarak, insanlar için özel bir zarar göstermemektedir. Tavsiye edilen maksimum insan dozunun 12 katı olan, 40 mg/kg/gUn dozda kopeklerde yapılan 6 aylık bir çalışmada karaciğer enzim aktivitesinde artış ve intrahepatik kolestaz gözlenirken, bu bulgular 20 mg/kg/gün dozda (maksimum insan dozunun 6 katı) yapılan ! senelik çalışmada gözlenmemiştir. Sıçan ve tavşanlarda yapılan üreme çalışmalarında, ziprasidon teratojeniteye ait bir kanıt göstermemiştir. Matemal toksisiteye yol açan dozlarda, ölü doğan yavru köpeklerin sayısında artış, yavruların vücut ağırlığında düşüş ve fonksiyonel gelişimin gecikmesi, sedasyon ve vücut kilo artışmdaki azalma gibi fertilite üzerine istenmeyen etkiler gözlenmiştir.
Ziprasidon ile yapılan parenteral çalışmalarda ilacın klinik kullanımına dair istenmeyen bulgular görülmemiştir.
Malformasyon değil fakat iskelet varyasyonları, yardımcı m,adde olan sülfobutil eter beta siklodckstrİn sodyum (SBECD) ile yapılan tavşan teratoloji çalışmasında gözlenmiştir.
6. FARMASÖTtK ÖZELLİKLERİ
6.1. Yardımcı maddelerin listesi
Sulfobütil eter P-siklodekstrin sodyum Enjeksiyonluk su
6.2. Geçimsizlikler
Ziprasidon İM, beraberinde sunulan çözücü ampul dışında başka ilaçlarla veya çözücülerle karıştırılmamalıdır.
6.3.Raf5mrU
36 ay
6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler
25°C'nİn altındaki oda sıcaklığında ışıktan koruyarak saklayınız.
Flakonları kullanıma kadar orjinal kutusunda saklayınız. Dondurmayınız. Sulandırılmış ürünü tekrar kullanmayınız, kalan miktarı atınız.
6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği
5 mİ tip I cam şişe, 20 mm liyofil tapa ve 20 mm nip-off aluminyum kapaktan oluşan ambalaj ile ambalajlanmıştır.
6.6 Beşeri tıbbi üründea arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Flakon içeriği, sunulmuş olan 1.2 ml'lik enjeksiyonluk su ile sulandırılır ve mİ de 20 mg ziprasidon içerecek şekilde tamamen çözülünceye kadar karıştırılır. Sadece berrak, görünebilir partikül içermeyen solüsyonlar kullanılmalıdır. Her flakondan sadece tek bir doz çekilmeli (0.5 mİ 10 mg ziprasidona, I mİ 20 mg ziprasidona karşılık gelir) ve geri kalanı atılmalıdır.
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj vc Ambalaj Atıklarmm Kontrolü Yönetmelikleri”ne uygun olarak imha edilmelidir,
7. RUHSAT SAHİBİ
Pfizer İlaçları Ltd. Şti.
34347 Ortaköy-İSTANBUL Tel:021231070 00 Faks: O 212 310 70 58
8. RUHSAT NUMARASI
118/64
9. İLK RUHSAT TARİHİ/RUHSAT YENİLEME TARİHİ
İlk ruhsat tarihi: 17/10/2005 Ruhsat yenileme tarihi:
10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ