KISA ÜRÜN BİLGİSİ
1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
POLTEOFİLİN 400 mg / 500 ml I.V. infüzyon için enjeksiyonluk çözelti
2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİMEtkin madde:
Her 100 mL çözelti 80 mg teofilin anhidr içerir.
Yardımcı madde(ler):
Yardımcı maddeler için 6.1'e bakınız.
3. FARMASÖTİK FORM
İntravenöz infüzyon için antibakteriyel madde içermeyen, steril ve tek kullanımlık çözelti.
- Osmolarite: 281,9 mOsm/L
- pH: 4,5 (3,5 -6,5)
- Kalori içeriği: 170 kcal/L
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1. Terapötik endikasyonlar
- Astım belirtilerinin tedavi ve önlenmesinde.
- Kronik bronşit ve amfizemde görülen, geri dönüşümlü bronkospazm belirtilerinintedavisinde ve önlenmesinde.
4.2. Pozoloji ve uygulama şekliPozoloji / Uygulama sıklığı ve süresi:
En az toksisiteye yol açacak optimum teofilin düzeyleri 10-20 mikrogram/mL'dir. 20 mikrogram/mL üzerindeki değerler toksik etkilere yol açabilir. Özellikle teofilin klerensindeazalmaya yol açacağı bilinen durumlarda (Bkz. Bölüm 4.4), 15 - 20 mikrogram/mL arasındakideğerlerde dahi, toksisite görülebilir. Terapötik düzeylere ulaşabilmek için gerekli teofilindozu, atılımdaki farklılıklar nedeniyle hastadan hastaya değişir. Preparatın atılımı açısındanhastalar arasında farklılıklar olması ve terapötik kan düzeyi aralığının görece dar olmasınedeniyle, teofilin dozu her hasta için bireysel olarak belirlenmelidir. Tedavi sırasında serumteofilin düzeylerinin izlenmesi önerilir. Teofilin yağ dokusuna geçmediği için dozaj, ideal vücutağırlığı üzerinden mg/kg olarak hesaplanmalıdır.
İntravenöz yoldan uygulamalarda ya da hızla emilen teofilin preparatlarında, sabit kan düzeylerinin ve en uygun klinik yanıtın sağlanması için çocuklarda genellikle 6 saat araylauygulama önerilir. Erişkinlerde ilaç daha yavaş bir şekilde vücuttan uzaklaştırıldığı için 8 saatarayla uygulama yeterli olur.
Daha yüksek dozun gerektiği erişkin ve çocuklarda, daha az sıklıkta uygulamaya olanak sağlayan ve/veya uzun süreli kullanımda belli bir doz aralığında serum düzeylerindekideğişikliklerin daha az olmasını sağlayan, emilimi daha yavaş bir preparat tercih edilebilir.
1/14
Hızlı salınımlı bir preparattan, yavaş salınımlı bir preparat uygulamasına geçerken, uygulanan doz aynı kalmalı ancak uygulama aralıkları yeniden düzenlenmelidir.
Teofilin, hem yükleme, hem de idame tedavisinde, kalibreli bir infüzyon cihazı kullanılarak aralıklı ya da sürekli olarak intravenöz yoldan uygulanabilir. Her iki uygulama şeklinde dedakikada uygulanan teofilin miktarı 25 mg'ı geçmemelidir. Uygulanacak toplam miktar,aşağıdaki tablolardan seçilebilir.
Acil teofilin tedavisi gerektiren akut astım belirtileri |
Hasta Grubu (daha önceden teofilin kullanmayan hastalar) |
Yükleme
Dozu |
İzleyen 12 saatteki idame dozu |
12 saatten daha sonraki idame dozu |
6 aylıktan 9 yaşına kadar olan çocuklar
|
5 mg/kg
|
4 saatte bir 4 mg/kg
|
6 saatte bir 4 mg/kg
|
Yaşları 9 ile 16 arasında olan çocuklar ve sigara kullananerişkinler
|
5 mg/kg
|
4 saatte bir 3 mg/kg
|
6 saatte bir 3 mg/kg
|
Başka bir hastalığı olmayan ve sigara kullanmayan erişkinler
|
5 mg/kg
|
6 saatte bir 3 mg/kg
|
8 saatte bir 3 mg/kg
|
Yaşlı ve CorPulmonale'si olan hastalar
|
5 mg/kg
|
6 saatte bir 2 mg/kg
|
8 saatte bir 2 mg/kg
|
Konjestif kalp yetmezliği ya da karaciğer hastalığı olanlar
|
5 mg/kg
|
8 saatte bir 2 mg/kg
|
12 saatte bir 1-2 mg/kg
|
|
Daha önceden teofilin kullanmakta olan hastalar:
Mümkünse, hastanın aldığı son teofilin dozunun hangi yoldan, hangi formda ne kadar süreyleve ne miktarda olduğu belirlenmelidir. (1 mg teofilin anhidr yaklaşık 1.25 mg aminofilin dihidrataeşdeğerdir.)
Uygulanacak teofilin yükleme dozu, kullanılacak her 0.5 mg/kg'lık teofilinin serum teofilin düzeyini 1 mikrogram/mL yükselteceği göz önüne alınarak belirlenmelidir. İdeal olarakancakbu belirlemeden sonra serumda ulaşılması istenen konsantrasyonlara hızla ulaşılmasımümkün görülüyorsa, yükleme dozundan vazgeçilebilir. Bu mümkün olmadığında, hekimuygun gördüğü en az riskli dozu seçmelidir. Bir miktar riskin göze alınabileceği bir solunumzorluğu durumunda, intravenöz yoldan 2,5 mg/kg yükleme dozunda uygulanan hızlı emilenformdaki teofilin, serum konsantrasyonlarını yaklaşık 5 mikrogram/mL kadar arttıracaktır.Hastada bir teofilin toksisitesi durumu yoksa, bu dozla tehlikeli olabilecek yan etki riskidüşüktür.
Bu düzeltilmiş yükleme dozundan sonra, tedaviye yukarıda ilk defa teofilin uygulananlarda önerilen idame dozlarıyla devam edilir.
Kronik tedavide pozoloji / uygulama sıklığı ve süresi
2/14
Klinikte yavaş titrasyon genellikle tercih edilmektedir. Teofilin anhidrin başlangıç dozu 16 mg/kg/24 saat ya da 400 mg/24 saat'tir. Hangisinde uygulanacak doz daha az ise, o tercihedilmelidir. 6 - 8 saat aralıklarla bölünerek uygulanır. Belirtilen doz, hasta tolere edebildiğisürece ya da maksimum doza ulaşılıncaya kadar, 3 günlük aralıklarla, başlangıç dozunun %25'ikadar artırılabilir.
Serum konsantrasyonunun ölçülmediği durumlarda maksimum doz (Tolere edilemeyen herhangi bir doza ulaşılmaya çalışılmamalıdır) |
Yaşa Göre Maksimum Günlük Teofilin Dozu
|
Yaş
|
Maksimum günlük doz1
|
1 - 9 yaş
|
24 mg/kg/gün
|
9 - 12 yaş
|
20 mg/kg/gün
|
12 - 16 yaş
|
18 mg/kg/gün
|
> 16 yaş
|
13 mg/kg/gün
|
|
1 Belirtilen dozları ya da 900 mg'ı geçmeyecek şekilde; hangisi daha düşükse.
|
Not:
En uygun teofilin dozunun belirlenmesi için serum teofilin düzeylerinin izlenmesi önerilir. Ancak bu her zaman mümkün olmayabilir. Bu nedenle hastalar toksik belirtiler açısındanyakından izlenmelidir. Günümüzdeki bilgiler, yukarıda önerilen dozlarla hastaların çoğunda,toksisite riski en alt düzeyde tutularak, terapötik serum düzeylerine ulaşılabileceğinigöstermektedir. Yine de serum düzeylerinin toksik değerlere ulaşması riski az da olsa vardır.
Teofiline bağlı yan etkiler sıklıkla, preparatın serum düzeyleri 20 mikrogram/mL'yi geçtiği durumlarda görülmektedir. Serum teofilin düzeylerine göre doz ayarlaması, aşağıdaki tablodabelirtilen şekilde yapılabilir.
Serum teofilin düzeylerine göre doz ayarlaması |
Serum teofilin düzeyi
|
Uygulama
|
Çok Düşük
|
5-10
mikrogram/mL
|
İstenen klinik yanıt ya da serum konsantrasyonuna ulaşıncaya kadar, doz, 3günlük aralıklarla, başlangıç dozunun %25'ioranında artırılır.
|
İstenen Seviyede
|
10-20
mikrogram/mL
|
Hasta tarafında tolere edilebiliyorsa, doz korunur. Serum teofilin düzeyine, 6 - 12 aylık aralarlatekrar bakılır.
|
Çok Yüksek
|
20 - 25
mikrogram/mL
|
Uygulanmakta olan doz %10 azaltılır. Serum teofilin düzeyine 3 gün sonra tekrar bakılır.
|
25 - 30
mikrogram/mL
|
Bir sonraki doz uygulanmadan geçilir, sonraki dozlar %25 oranında azaltılır. Serum teofilindüzeyine 3 gün sonra tekrar bakılır.
|
> 30
mikrogram/mL
|
Sonraki iki doz uygulanmadan geçilir, daha sonraki dozlar %50 oranında azaltılır. Serumteofilin düzeyine 3 gün sonra tekrar bakılır.
|
|
3/14
|
Uygun düzelme sağlanır sağlanmaz intravenöz teofilin tedavisi yerine oral tedaviye geçilmelidir.
Parenteral preparatlar, uygulama öncesi, içerisinde parçacık bulunup bulunmadığı ve renkte bir değişiklik olup olmadığını belirlemek amacıyla gözle kontrol edilmelidir. Parenteralpreparatların kullanımı sırasında olanaklar elveriyorsa, uygulama setinde filtre bulunmasıönerilir.
Uygulama şekli:
POLTEOFİLİN Polifleks torba içindeki tüm çözeltiler gibi, steril uygulama setleri aracılığıyla intravenöz yoldan uygulanmalıdır. Pozoloji hastadan alınan yanıta göre ayarlandığından,torbaya ek çözelti ya da ilaç eklenmemelidir.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek/Karaciğer yetmezliği
:
Böbrek / Karaciğer yetmezliğiyle ilgili ek bilgi bulunmamaktadır. Ancak teofilin klerensi herhangi bir nedenden dolayı örneğin karaciğer fonksiyon bozukluğu nedeniyle azalmışsakonvansiyonel dozlarda uygulandığında dahi, serum düzeyleri yükselebilir ve toksisitegerçekleşebilir. Bu hastalarda sıklıkla tedavi kesildikten sonra dahi, yüksek ilaç düzeyleridevam etmektedir.
Pediyatrik popülasyon:
Preparat, 6 aylıktan küçük bebeklerde, metabolizmasındaki önemli farklılıklar nedeniyle ancak çok gerekliyse kullanılmalıdır. (Bkz. Bölüm 4.4).
Doğumdan itibaren 1 yaşına kadar kullanım:
|
Yaş |
Başlangıç idame dozu |
Prematür yeni doğanlarda:
- Doğumdan sonraki ilk 24 günde
- 24. günden sonraki dönemde
|
- 1 mg/kg, 12 saatte bir.
- 1.5 mg/kg, 12 saatte bir.
|
6. hafta ile 52. hafta arasında:
- 26. haftaya kadar
- 26. - 52. haftalar arası
|
[(0.2 x hafta olarak yaş) + 5 ] x kg = mg cinsinden 24 saatlik doz
- 8 saatlik aralıklarla eşit dozlara bölünerekuygulanır.
- 6 saatlik aralıklarla eşit dozlara bölünerekuygulanır.
|
|
Geriyatrik popülasyon:
Yaşlılarda da erişkin dozları kullanılır. Ancak teofilin klerensi herhangi bir nedenden dolayı azalmışsa (örneğin 55 yaşın üzerinde özellikle erkek hastalar) konvansiyonel dozlardauygulandığında dahi, serum düzeyleri yükselebilir ve toksisite gerçekleşebilir. Bu hastalardasıklıkla preparat kesildikten sonra dahi, yüksek ilaç düzeyleri devam etmektedir.
4/14
4.3. Kontrendikasyonlar
- Teofiline, dekstroza ya da ürünün diğer yardımcı maddelerinden birine karşı alerjikreaksiyon (aşırı hassasiyeti) hikayesi olan hastalarda,
- Aktif peptik ülserli ve aktif gastritli hastalarda,
- Akut porfirisi olan hastalarda POLTEOFİLİN kullanımı kontrendikedir.
- 6 aydan daha küçük bebeklerde kullanımı önerilmez.
4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Status Asthmaticus:
Acil müdahale gerektiren bir durumdur ve genellikle konvansiyonel bronkodilatatörlere yanıt vermez. Tedavi sıklıkla parenteral uygulamayı ve hastanın tercihen yoğun bakımda monitorizeedilmesini gerektirir.
Astımlı hastalarda, nöbet sırasında bronkodilatatörlere hızla yanıt alınamadığında, kortikosteroidler de dahil olmak üzere ek ilaçların uygulanması gerekir.
Teofilinin aşırı miktarlarda alınması toksisiteye yol açabilir. Riske girmeden, optimum yararın elde edilmesi için serum teofilin düzeylerinin belirlenmesi önerilir. Serum teofilin düzeyleri 20mikrogram/mL' den yüksek olduğunda, toksisite riski artar (hastaların %75'inde, 25mikrogram/mL' den daha yüksek dozlarda gerçekleşir). Önerilen dozlarda uygulandığında, 20mikrogram/mL' nin üzerindeki dozlara erişmek zordur. Ancak teofilin klerensi herhangi birnedenden dolayı azalmışsa(ör. karaciğer fonksiyon bozukluğu, kronik akciğer hastalığı olan, 55yaşın üzerinde özellikle erkek hastalar, kalp yetmezliği, uzun süreli yüksek ateş, 1 yaşınaltındaki çocuklar), konvansiyonel dozlarda uygulandığında dahi, serum düzeyleri yükselebilirve toksisite gerçekleşebilir. Bu hastalarda sıklıkla preparat kesildikten sonra dahi, yüksek ilaçdüzeyleri devam etmektedir.
Toksisite gerçekleştiğinde, herhangi bir uyarıcı belirti olmaksızın, ventriküler aritmiler, konvülsiyonlar ve hatta ölüm gerçekleşebilir. Toksisitenin daha az ciddi bulguları (ör. Midebulantısı, huzursuzluk), tedaviye başlarken sıklıkla görülmektedir ancak genellikle geçicidir.Bu semptomlar idame tedavisi sırasında görülürse, çoğunlukla serum konsantrasyonunun 20mikrogram/mL' nin üzerinde olduğu düşünülmelidir.
Kardiyak etkiler:
Teofilin düzeyleri yüksek olan hastaların birçoğunda disritmi görülebilir. Teofilin içeren preparatlar mevcut aritmilerin daha da kötüleşmesine yol açabilir. Kalp hızında ya da ritmindebelirgin değişiklik görüldüğünde, hastanın monitörize edilmesi ve araştırılması gerekmektedir.Teofilin gereksinmesi olan birçok hastada, altta yatan hastalığa bağlı olarak taşikardigörülebilir.
Solunum yollarında obstrüksiyon olan hastalarda morfin, kürar ve stilbamidin gibi ilaçlar, histamin salgılanmasına yol açabileceğinden dikkatle kullanılmalıdır. Bu ilaçlar aynı zamandasolunum yetmezliğine yol açacak şekilde solunum baskılanması da oluşturabilir. Olanaklarelveriyorsa başka ilaçlar tercih edilmelidir.
5/14
Dekstroz içeren çözeltiler, psödo aglütinasyon ya da hemoliz oluşabileceğinden kanla birlikte aynı setten uygulanmamalıdır.
İntravenöz yoldan uygulanan çözeltiler, serum elektrolit konsantrasyonlarında seyrelmeye yol açabilecek aşırı sıvı yüklenmelerine, aşırı hidrasyona, konjestif durumlara ya da akciğerödemine neden olabilir. Çözelti berrak değilse ya da ambalajı açılmışsa kullanılmamalıdır.
Sigara kullananlarda ortalama yarılanma süresi, kullanmayanlara oranla daha kısa olduğu için; sigara kullananlarda daha yüksek dozlara gerek duyulabilir. Teofilin diğer ksantin türevleriylebirlikte uygulanmamalıdır.
Teofilin, ağır kalp hastalığı, şiddetli hipoksi, hipertansiyon, hipertiroidi, akut miyokart hasarı, corpulmonale, konjestif kalp yetmezliği, karaciğer hastalığı durumlarında, yaşlılar (özellikleyaşlı erkekler), epilepsi hastaları ve yeni doğan bebeklerde dikkatle uygulanmalıdır. Özelliklekonjestif kalp yetmezliği olan hastalara teofilin uygulanmasında özel dikkat gerekir. Teofilininbu tür hastalardaki serum düzeyleri, sıklıkla preparat kesildikten sonra da belirgin derecelerdeyüksek olarak kalmaktadır (Bkz. Bölüm 5).
Teofilin peptik ülser öyküsü olan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır. Gastrointestinal sisteme ilişkin belirtiler, daha çok merkezi kaynaklı olmasına ve preparatın 20 mikrogram/mL' denyüksek serum konsantrasyonlarında görülmesine rağmen, teofilin nadiren de olsagastrointestinal sistemde lokal iritasyon oluşturabilir. Alt özofagus sfinkterindeki basıncınazalmasına bağlı olarak reflü, aspirasyon ya da havayolu obstrüksiyonunda kötüleşmegörülebilir. Uzun süreli parenteral tedavilerde ve hastanın durumu gerektirdiğinde, sıvı ve asit-baz dengesi ile elektrolit konsantrasyonlarındaki değişikleri izleyebilmek için, klinikdeğerlendirmeler ve periyodik laboratuvar tetkikleri yapılmalıdır.
Çocuklarda kullanımla ilgili uyarılar:
1 yaşından küçük çocuklarda, teofilinin bu yaş grubunda kullanımına dair yeterli klinik çalışma yapılmamıştır ancak daha büyük çocuklarda önerilen dozlarda kullanıldığında da, toksik serumdüzeylerinin gelişebileceğine dair bulgular vardır.
Bu yaş grubunda kullanılırken, sağlayacağı yarar ve yaratacağı risk dikkatli bir şekilde değerlendirilmelidir.
6 aylıktan küçük bebeklerde, metabolizmasındaki farklılıklar nedeniyle, ancak kesin gereksinim varsa teofilin kullanılmalıdır.
4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri |
Teofilin Düzeyini Düşüren Preparatlar
|
Aminoglutetimid BarbitüratlarAktif kömür
|
Rifampin
Sigara ve marihuana kullanımı
|
Karbamazepin1
İzoniazid1
Ritonavir
|
|
6/14
|
Hidantoinler2
Ketokonazol
|
Sulfinpirazon
Sempatomimetikler (beta-agonistler)
Tioaminler3
|
|
Teoi
|
rlin Düzeyini Yükselten Preparatlar
|
Allopurinol Beta-blokörler(selektifolmayan)Kalsiyum kanal blokörleriSimetidin
Oral kontraseptifler Kortikosteroidler
|
Disülfiram
Efedrin
İnfluenza aşısı
İnterferon
Makrolidler
Meksiletin
Flukonazol
|
Kinolonlar
Tiabendazol
Tiroid hormonları4
Karbamazepin1
İzoniazid1
Loop diüretikleri1
Fluvoksamin
Metotreksat
Zafirlukast
|
1Teofilin düzeyini artırabilir ya da düşürebilir.
2Hidantoin düzeyleri de düşebilir.
3Hipertiroidisi olan hastalarda teofilin klerensini artırır.
4Hipotiroidisi olan hastalarda teofilin klerensini düşürür.
Benzodiyazepinler:
Benzodiyazepinlerin farmakokinetiği değişmediği halde, sedatif etkisi teofilin tarafından antagonize edilebilir. Benzodiyazepinler tarafından oluşturulan sedasyonugeri çevirmek için, birlikte uygulanmaları yarar sağlayabilir.
Beta-agonistler:In vitroInvivo
koşullarda, teofilinin etkisini artırıcı bir etkide bulundukları da gösterilmiştir.
Halotan:
Teofilinle birlikte uygulanması, katekolaminlere bağlı aritmiye yol açmıştır.
Ketamin:
Teofilinle birlikte uygulanması, ekstensör tipte konvülsiyonlara yol açmıştır.
Kinolonlar
: Konvülsiyonların sıklığı artabilir.
Lityum:
Plazma düzeyleri teofilin tarafından düşürülebilir.
Non-depolarizan kas geveticileri:
Nöromüsküler blok, teofilin tarafından doza bağlı olarak geri çevrilir.
Propofol:
Teofilin, propofolün sedatif etkisini antagonize edebilir.
Ranitidin:
Teofilinin plazma düzeylerinin, ranitidin tarafından yükseltildiği bildirilmiştir. Bu durumda, teofilinin farmakolojik ve toksik etkilerinde artış beklenir. Ancak birçok kontrollüçalışmada da, bu ilaç etkileşiminin gerçekleşmediği bildirilmiştir. Nadiren görülmektedir.
7/14
Tetrasiklinler:
Birlikte uygulamada, teofiline bağlı advers etki görülme sıklığını artırır.
Aşağıdaki maddeler, teofilin içeren çözeltilere katıldığında bir geçimsizlik durumu görülebilir:
Anileridin hidroklorür, askorbik asit, klorpromazin, kodein fosfat, kortikotropin,dimenhidrinat, epinefrin hidroklorür, eritromisin gluseptat, hidralazin hidroklorür, hidroksizinhidroklorür, insülin, levorfanol tartarat, meperidin hidroklorür, methadon hidroklorür, metisilinsodyum, morfin sülfat, noradrenalin bitartarat, oksitetrasiklin hidroklorür, papaverinhidroklorür, penisilin-G potasyum, fenobarbital sodyum, fenitoin sodyum, prokain hidroklorür,proklorperazinmaleat, promazin hidroklorür, prometazin hidroklorür, tetrasiklin hidroklorür,vankomisin hidroklorür, B ve C vitamin kompleksi.
Hypericum perforatum (StJohn'swort) ilaçlarla etkileşim potansiyeline sahiptir. Bu etkileşim sitokrom P450 sistemi izo enzimlerinin indüksiyonuna bağlıdır. Bu etkileşme sonucu ilacınkandaki konsantrasyonu ve terapötik etkisi azalabilir. Bu nedenle “Sarı kantaron” olarak bilinensöz konusu bitkiyi içeren ürünlerin kullanımının sonlandırılması durumunda teofilinin kanseviyesinin artmasına bağlı toksisite görülebilir.
Laboratuvar testleri ile etkileşim:
Uzun süreli parenteral tedavilerde ya da hastanın durumu gerektirdiğinde, sıvı dengesi, elektrolit yoğunlukları ve asit-baz dengesindeki değişiklikleri izlemek açısından klinikdeğerlendirmeler ve düzenli laboratuvar tetkikleri yapılmalıdır.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler
Özel popülasyonlara ilişkin herhangi bir etkileşim çalışması yapılmamıştır.
4.6. Gebelik ve laktasyonGenel tavsiye
Gebelik Kategorisi: C
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Bilinen herhangi bir etkisi yoktur.
Gebelik dönemi
Hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalar, gebelik / ve-veya / embriyonal / fetal gelişim / ve-veya / doğum / ve-veya / doğum sonrası gelişim üzerindeki etkiler bakımından yetersizdir (Bkz. Bölüm 5.3). İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.
Teofilinin gebe bir kadına uygulandığında fetusta hasara yol açıp açmayacağı ya da üreme yeteneğini etkileyip etkilemeyeceği bilinmemektedir. Bu nedenle gebelikte ancak kesingereksinim varsa kullanılmalıdır.
Teofilin plasentadan geçebilir. Bir yeni doğanda, teofilinin kesilmesine bağlı apne bildirilmiştir. Teofili bağlı konjenital malformasyon bildirilmemiştir.
8/14
Laktasyon dönemi
Teofilin, anne sütüne, süt / plazma oranı 0.7 olacak şekilde geçer. Anne sütü alan bebeklerde toksisite bulgularına neden olabilir. Preparatın anne açısından önemi değerlendirilerek,emzirmenin ya da preparatın kesilmesine karar verilmelidir
Üreme yeteneği/Fertilite
Bilinen herhangi bir etkisi yoktur.
4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
POLTEOFİLİN, intravenöz yolla kullanılan bir preparattır; dolayısıyla kullanımı sırasında araç ve makine kullanımı mümkün değildir. Uygulamadan sonraki dönemde, araç ve makinekullanma yeteneği üzerindeki etkilerine ilişkin herhangi bir bilgi yoktur. Bununla birlikte,hastalar uygulama sonrasında araç ve makine kullanma yeteneğinin bozulabileceği konusundabilgilendirilmelidir.
4.8. İstenmeyen etkiler
Serum teofilin düzeyleri 20 mikrogram/mL' yi geçmediğinde, teofiline bağlı advers reaksiyonlar genellikle hafif seyreder ve bulantı, kusma, baş ağrısı ve uykusuzluk gibi kafeinbenzeri geçici nitelikte advers reaksiyonlardan ibarettir. Ancak serum teofilin düzeyleri 20mikrogram/mL' yi aştığında aralarında inatçı kusmalar, kardiyak aritmiler ve letal olabilendurdurulamayan konvülsiyonların da bulunduğu geniş bir dizi advers reaksiyon görülebilir(Bkz. Bölüm 4.9).
POLTEOFİLİN' in kullanımı sırasında serum teofilin düzeyleri 20 mikrogram/mL' yi geçmediğinde bildirilen istenmeyen etkiler aşağıda listelenmiştir. Sınıflandırma için şuterminoloji kullanılmıştır: Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan(>1/1.000 ila <1/100); seyrek (>1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor(eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor)
Sinir sistemi hastalıkları
Bilinmiyor: Baş ağrısı; Uykusuzluk; İritabilite; Huzursuzluk; Konvülsiyonlar*
Kardiyak hastalıkları
Bilinmiyor: Multifokalatriyal taşikardi ve flutter**
Gastrointestinal hastalıkları
Bilinmiyor: Bulantı; Kusma; Diyare.
Kas-iskelet bozuklukları, bağdokusu ve kemik hastalıkları
Bilinmiyor: İskelet kasında ince tremorlar;
Böbrek ve idrar hastalıkları
Bilinmiyor: Geçici diürez
Cerrahi ve tıbbi prosedürler***
9/14
Bilinmiyor: Febril reaksiyonlar; Enjeksiyon bölgesinde enfeksiyon; Enjeksiyon uygulanan bölgeden başlayarak yayılan venöz tromboz ve filebit gelişimi; Damar dışına sızma;Hipervolemi.
* Altta yatan nörolojik bir hastalığı olanlarda veya yaşlı hastalarda görülür. Serum teofilin düzeyleri 20 mikrogram/mL' den düşük olan yaşlı hastalarda görülen konvülsiyonlar, buhastalarda protein bağlama oranın azalması ve buna sekonder olarak serumdaki bağlanmamışfarmakolojik olarak aktif teofilin oranının artışına bağlı olabilir. Genel olarak serum teofilindüzeyleri 20 mikrogram/mL' den düşük olanlarda görülen konvülsiyonlar, bir aşırı dozdurumundaki yüksek serum konsantrasyonunda görülenlere göre daha hafif klinik seyirliolmuştur (genellikle geçici olan, sıklıkla antikonvülsan tedaviye yanıt veren ve nörolojik sekelbırakmayan).
** KOAH' a sekonder hipoksisi olan hastalarda serum teofilin düzeyleri > 15 mikrogram/mL olduğunda
*** Uygulama tekniğine bağlı görülebilen advers etkiler
Yan etkiler oluştuğunda infüzyon durdurulmalı, hasta değerlendirilerek uygun tedavi girişimlerinde bulunulmalı ve çözeltinin kalan bölümü inceleme için saklanmalıdır.
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesineolanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu TürkiyeFarmakovijilans Merkezi (TÜFAM)' ne bildirmeleri gerekmektedir.
Doz aşımı durumunda, anoreksi, mide bulantısı, kusma, sinirlilik hali, uykusuzluk, baş ağrısı, taşikardi, ekstrasistoller, tasipne, fasikülasyon, tonik/klonik konvülsiyonlar görülebilir.Konvülsiyonlar ve ventriküler aritmiler toksisitenin ilk belirtileri olabilir. Pankreatitidüşündüren hiperamilazemi de görülmüştür. Toksisiteye ilişkin diğer bulgular, advers etkilebölümünde belirtilmiştir.
Teofilinin serum düzeyleri 100 mikrogram/mL'yi geçmediği sürece, akut doz aşımına bağlı olarak gelişen semptomlar, kronik doz aşımına bağlı (serum teofilin düzeyleri 40mikrogram/mL' nin üzerinde) gelişen daha ciddi semptomlara göre, daha iyi tolereedilebilmektedir. Hipokalemi, hiperkalsemi, hiperglisemi ve serum bikarbonatkonsantrasyonunda azalma, akut doz aşımında daha sık görülmektedir.
Konvülsiyon durumunda, hastanın solunum yolları açık tutulmaya çalışılmalı, oksijen uygulanmalı, intravenöz diazepam kullanarak (0.1 - 0.3 mg/kg; maksimum 10 mg) kasılmalarkontrol altına alınmalı, yaşamsal belirtiler izlenerek kan basıncı normalde tutulmalı ve hastanınuygun hidrasyonu sağlanmalıdır. Konvülsiyon sonrası koma durumunda, hastanın solunum
10/14
yolları açık tutulmaya ve oksijen uygulanmaya devam edilmelidir. Preparatın metabolize olmasını beklerken destekleyici tedavilere ve hidrasyon tedavisine devam edilmelidir. Kalpfonksiyonları sürekli olarak izlenmelidir. Gelişen atrial aritmilerin tedavisinde verapamilkullanılabilir. Ventriküler aritmilerde lidokain ya da prokainamid kullanılabilir. Dehidratasyon,asit-baz dengesindeki bozulmalar ve hipotansiyon için i.v. sıvı tedavisi uygulanmalıdır.Hipotansiyonun düzeltilmesi için vazopresör preparatlar da kullanılabilir. Apne gelişirse,ventilasyon desteği gerekecektir. Hiperpireksi, özellikle çocuklarda, soğuk uygulama ya dahipotermik örtülerle tedavi edilmelidir.
Teofilin serum düzeyleri, 20 mikrogram/mL' nin altına düşünceye kadar izlenmelidir; preparatın yeniden dağılımına bağlı sekonder yükselmeler görülebilir.
Karbon hemoperfüzyonu, teofilini hızlı bir şekilde dolaşımdan uzaklaştırır; belirgin toksisite bulguları olmasa dahi, preparatın düzeylerinin 60 mikrogram/mL' yi geçtiği durumlarda,uygulanması gerekebilir. Forsediürez, periton diyalizi ve ekstrakorporeal yöntemler yeterliolmayabilir. Hemodiyaliz, serumdaki teofilinin %36 - 40'ını temizleyebilir.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER
5.1. Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Obstrüktif solunum yolu hastalıklarında kullanılan diğer sistemik
ilaçlar, Ksantinler
ATC kodu: R03DA04
Teofilin, bronşlardaki ve pulmoner kan damarlarındaki düz kasları doğrudan gevşeten bir bronkodilatatör ve düz kas gevşeticisidir. Merkezi sinir sistemini uyararak diürezi ve gastrikasit sekresyonunu artırır, alt özofagus sfinkterinin basıncını düşürür ve uteruskontraksiyonlarını baskılar. Teofilin aynı zamanda solunum sistemini merkezi olarak uyarır.
Teofilinin etkisi, fosfodiesterazı inhibe ederek hücre içi siklik AMP düzeylerini artırmasına veböylece düz kasları gevşetmesine bağlıdır. Ancak preparatın terapötik düzeylerinde, bu etkiihmal edilebilir düzeydedir. Preparatın terapötik düzeylerinde oluşan diğer etkiler aşağıdakigibidir:
Ekstraselüler adenozinin inhibisyonu (bronkokonstriksiyona neden olur) temel etki mekanizmasını oluşturur. Endojen katekolaminlerin stimülasyonu, etki mekanizmasındabelirleyici değildir. Prostaglandinlere (PGE2 ve PGF2a) karşı antagonist etkisi, intraselülerkalsiyumun mobilizasyonu üzerinde doğrudan etkilidir ve düz kas gevşemesiyle ve havayollarıüzerinde beta-adrenerjik agonist etkiyle sonuçlanır.
InvivoIn vitroin vivo
11/14
olarak artırıcı etkilerinin bulunup bulunmadığının belirlenmesi için daha fazla çalışmaya gerek vardır. Teofilinin kronik kullanımına bağlı olarak tolerans gelişmez.
5.2. Farmakokinetik özelliklerGenel özellikler
Emilim:
POLTEOFİLİN intravenöz uygulama için geliştirilmiş bir ürün olduğundan bu bölümle ilgili birbilgi bulunmamaktadır.
Dağılım, biyotransformasyon ve eliminasyon:
Teofilin, %85 - 90 oranında karaciğerde biyotransformasyona uğrar ve 1,3-dimetil ürik asit,3-metilksantin ve 1-metil ürik asit'e çevrilir. 3-metilksantin, teofilinin konsantrasyonunun yaklaşık olarak %25'i kadar bir konsantrasyonda birikir.
Atılım böbrekler yoluyla gerçekleşir. Preparatın %15'ten daha azı değişmeden atılır. Atılım kinetiği değişkendir; plazma atılım yarı ömrü sigara içmeyen yetişkinlerde 3 - 15 saat, sigaraiçen yetişkinlerde (günde 1 - 2 paket) 4 - 5 saat, çocuklarda 1 - 9 saat, prematür yeni doğanlarda20 - 30 saattir. Yenidoğanda, teofilinin bir bölümü kafeine metabolize olur. Prematüryenidoğanda, teofilinin %50'si değişmeden atılır ve kafein metaboliti birikebilir.
Hastalardaki karakteristik özellikler
Sigara kullanımına bağlı olarak teofilin klerensindeki artış, olasılıkla ilaçları metabolize eden enzimlerin uyarılmasına bağlıdır. Bu durum sigara bırakıldıktan sonra hemen normale dönmez.Sigaranın, teofilinin farmakokinetiği üzerindeki etkilerinin normale dönmesi için 3 ay ile 2 yılarasında bir sürenin geçmesi gerekir.
Konjestif kalp yetmezliğinde, alkolizmde, karaciğer işlevlerinin azaldığı durumlarda, solunum yolu enfeksiyonlarında ve simetidin kullanan ya da troleandomisin, eritromisin ve klindamisingibi antibiyotik tedavisindeki hastalarda yarılanma süresi uzar. Uzun süren yüksek ateşdurumunda, teofilinin vücuttan atılım hızı yavaşlayabilir. Böbrek yetmezliğinde, toplamklerensi görece etkilenmemektedir.
Teofilinin 6 aylıktan büyük çocuklardaki ortalama klerensi 1.45 ± 0.58 mL/kg/dakika, yarılanma süresi ise ortalama 3.7 ± 1.1 saattir.
Komplikasyon gelişmemiş astımı olan ve sigara kullanmayan erişkinlerdeki ortalama klerensi0.65 ± 0.19 mL/kg/dakika, yarılanma süresi ise ortalama 8.7 ± 2.2 saattir.
Yenidoğan bebeklerde, teofilinin vücuttan temizlenmesi ileri derecede yavaş olmaktadır. Yarılanma süresi 24 saate uzayabilir. Bu durum, bebek 3-6 aylık olana kadar devam eder.
5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri
Farelerde ve sıçanlarda (sırasıyla 30-150 mg/kg ve 5-75 mg/kg oral dozlarda) uzun dönemli karsinojenite çalışmaları yapılmış olup sonuçları beklenmektedir.
12/14
Teofilinin genotoksisitesi
in vivoin vitro
olarak sitogenetik, mikronükleus ve Çin kobay over testleriyle araştırılmış ve genotoksik etkisi görülmemiştir.
14 haftalık bir üreme çalışmasında, B6C3F1 fare çiftlerine 120, 270 ve 500 mg/kg dozlarında (mg/m2 bazında insan dozlarının yaklaşık 1 ile 3 katı dozlar) oral yoldan uygulanan teofilin, birdefada doğurulan canlı yavru sayısında azalmalar, fertil çift başına ortalama doğum sayısındaazalmalar ve orta-yüksek dozlarda canlı doğan yavruların oranında azalmalar yanında yüksekdozlarda gebelik süresinde artışlarla kanıtlanmış olarak fertiliteyi etkilemiştir.
13 haftalık bir toksisite çalışmasında teofilin F344 sıçanları ile B6C3F1 farelerine 40-300 mg/kg oral dozlarda (mg/m2 bazında insan dozlarının yaklaşık 2 katı dozlar) uygulanmıştır.Yüksek dozda her iki türde de testiküler ağırlıkta azalma dahil sistemik toksisite gözlenmiştir.
6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER6.1. Yardımcı maddelerin listesi
Dekstroz anhidr Enjeksiyonluk su
Sodyum hidroksit (Gerektiğinde pH ayarı için)
6.2. Geçimsizlikler
Aşağıdaki maddeler, teofilin içeren çözeltilere katıldığında bir geçimsizlik durumu görülebilir:
Anileridin hidroklorür, askorbik asit, klorpromazin, kodein fosfat, kortikotropin, dimenhidrinat, epinefrin hidroklorür, eritromisin gluseptat, hidralazin hidroklorür, hidroksizin hidroklorür,insülin, levorfanol tartarat, meperidin hidroklorür, methadon hidroklorür, metisilin sodyum,morfin sülfat, noradrenalin bitartarat, oksitetrasiklin hidroklorür, papaverin hidroklorür,penisilin-G potasyum, fenobarbital sodyum, fenitoin sodyum, prokain hidroklorür,proklorperazin maleat, promazin hidroklorür, prometazin hidroklorür, tetrasiklin hidroklorür,vankomisin hidroklorür, B ve C vitamin kompleksi.
6.3. Raf ömrü
24 ay.
6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler
Özel bir muhafaza şartı yoktur. Preparat aşırı sıcakta bırakılmamalı, 25°C altındaki oda sıcaklığında saklanmalıdır.
6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği
500 mL'lik PVC ve PP-Polifleks® torbalarda.
6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Yalnızca berrak, partikülsüz ve ambalaj bütünlüğü bozulmamış ürünler kullanılmalıdır.
13/14
Kısmen kullanılmış çözeltiler saklanmamalıdır.
Tek kullanımlıktır. Kullanılmayan kısmı atılmalıdır.
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği“ ve “Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği” ne uygun olarak imha edilmelidir.
7. RUHSAT SAHİBİ
POLİFARMA İLAÇ SAN. VE TİC. AŞ.
Vakıflar OSB Mahallesi, Sanayi Caddesi, No:22/1
Ergene/TEKİRDAĞ
Tel : 0 282 675 14 04
Faks : 0 282 675 14 05
e-mail: [email protected]
8. RUHSAT NUMARASI
240/64
9. İLK RUHSAT TARİHİ / RUHSAT YENİLEME TARİHİ
İlk ruhsat tarihi: 22.02.2012 Ruhsat yenileme tarihi: 17.11.2017
10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ
14/14