Sinir Sistemi » Psikoleptikler (Psikolojik İlaçlar) » Antipsikotikler » İndol Türevleri » Ziprasidon KISA ÜRÜN BİLGİSİ 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
ZELDOX 80 mg kapsül
2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİMİ Etkin madde:
Ziprasidon hidroklorür monohidrat 90.60 mg
(80 mg Ziprasidona eşdeğer^
Yardımcı maddeler:
Laktoz monohidrat 175.65 mg
Yardımcı maddeler için 6.1'e bakmız.
3. FARMASÖTİK FORMU
Kapsül.
No. 2 mavi/beyaz kilitli tip sert jelatin kapsül.
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1. Terapötik endikasyonlar
ZELDOX şizofreni ve ilişkili psikozlann tedavisinde endikedir.
Hekim zIprasidonun QT aralığmı uzatma potansiyelini göz önünde bulundurmalıdır (bkz. bölüm 4.3 Kontrendikasyonlar, bölüm 4.4 Özel kullanım uyanları ve önlemleri)
Ziprasidon psikotik özellikleri olan ya da olmayan bipolar bozukluklarda görülen akut manik veya mikst epizodların tedavisinde endikedir. Ziprasidonun manide profilaktik veya uzun dönemli kullanımının etkinliği kontrollü klinik çalışmalarla sistematik olarak
değerlendirilmemiştir. Bu sebeple hekim uzamış periyotların tedavisinde ziprasidonu tercih ediyorsa ilacın uzun dönemdeki risklerini ve faydalarını düzenli olarak tekrar
değerlendirmelidir (bkz. bölüm 4.2 Pozoloji ve uygulama şekli).
4.2. Pozoloji ve uygulama şekli Pozoloji/ uygulama sıklığı ve sflresi;
Şizofreni ve bipolar maninin akut tedavisinde yetişkinler için tavsiye edilen doz yemeklerle birlikte günde iki defa 40 mg'dır (bkz. bölüm 5.2 Farmakokinetik özellikler). Günlük doz, bireysel klinik duruma göre maksimum günde iki defa 80 mg'a kadar artırılabilir. Gerekliyse tavsiye edilen maksimum günlük doza en erken tedavinin 3.günUnde ulaşılabilir.
Şizofreni idame tedavisinde,zİprasidon en düşük elkin dozda kullanılmalıdır.
Bipolar bozuklukta görülen akut manik veya mikst epizodların tedavisinde tavsiye edilen başlangıç dozu yemeklerle birlikte günde iki defa 40 mg'dır. İkinci gün, günde iki kez olmak kaydı ile doz 60 veya 80 mg'a çıkarılmalı, takip eden günlerde etkinlik ve toleransa bağlı olarak günde İki defa 40-80 mg arasında kullanılır. Esnek dozlu klinik çalışmalarda ortalama günlük doz yaklaşık 120 mg'dır.
Bipolar mani için kullanımda başlangıç tedavisiyle alman yanıtın idamesine veya yeni manik nöbetlerin önlenmesine yönelik ziprasidonun uzun dönemli (3 haftadan uzun dönem gibi) kullanımım destekleyen sistematik veri bulunmamaktadır.
Uygulama şekli:
Ağızdan alınır.
Yemeklerle birlikte alınmalıdır.
Özelilişkin ek bilgiler:
Bdbrek yetmezliği:
Böbrek yetmezliği olanlarda doz ayarlaması gerekmez (bkz. bölüm 5.2 Farmakokinetik özellikler).
Karaciğer yetmezliği:
Hafif ve orta şiddette karaciğer yetmezliği olan hastalarda daha düşük dozlar düşünülmelidir (bkz. bölüm 4.4 Özel kullanım uyanları ve önlemleri, 5.2 Farmakokinetik özellikler).Ciddi karaciğer yetmezliği olan hastalarda deneyim bulunmamaktadır ve bu grupta ziprasidon dikkatle kullanılmalıdır. • -
Pediyatrik popOlasyon:
18 yaşın altındaki çocuklarda etkililiği ve güvenlilİği kanıtlanmamıştır.
Geriyatrik popülasyoD:
65 yaş ve üzerindeki yaşlı hastalarda rutin olarak düşük bir başlangıç dozu gerekli değildir, ama klinik duruma göre karar verilmelidir.
Sigara içenlerde kullanım:
Sigara içen hastalarda herhangi bir doz ayarlaması gerekmemektedir.
4J. Kontrebdikasyonlar
Ziprasidon veya yardımcı maddelerden herhangi birine karşı aşırı duyarlılığı olduğu bilinen hastalarda kullanılmamalıdır.
QT aralığında uzama olduğu bilinen hastalarda, konjenital uzun QT sendromu, yakın zamanda geçirilmiş miyokard enfarktüsü, dekompanse kalp yetmezliği, sınıf lA ve sınıf III antiaritmik ilaçlarla tedavi edilen aritmilerde kontrendikedir.
4A.özel kullanım uyarılan ve önlemleri
Ziprasidon tedavisinin önerilmediği hastaları tanımlayabilmek İçin, hastanın aile öyküsünün de dahil olduğu öyküsü alınmalı, fizik muayenesinin ardından hastanın tıbbi değerlendirmesi yapılmalıdır (bkz. bölüm 4.3. Kontrendikasyonlar).
QT aralığı uzaması ve Ani ölüm Riski
Ziprasidon QT aralığında doza bağlı hafif-orta dereceli bir uzamaya neden olur (bkz, bölüm 4.8 İstenmeyen etkiler). Dolayısıyla ziprasidon QT aralığını uzattığı bilinen ilaçlarla beraber kullanılmamalıdır sınıf lA ve sınıf IIIantiaritmikler, arsenik trioksit, halofantrin, levometadil asetat, mezoridazin, tiyoridazin, pimozid, sparfloksasin, gatifloksasin, moksifİoksasin, dolasetron mesiiat, meflokin, sertindol, dofetilid, sotalol, kinidin, klorpromazin, droperidol, pentamidin, probukol, takrolimus veya sisaprid. (bkz. 4.5 Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri) Belirgin bradikardisi olan hastalarda ve konjenital QT aralığı uzaması görülen durumlarda dikkat edilmesi önerilir. Hipokalemi ve hipomagnezemi gibi elektrolit bozuklukları malign aritmi riskini artırır ve ziprasidon tedavisine başlanmadan önce düzeltilmelidir. Stabil kardiyak rahatsızlığı olan hastalar tedavi edilecekse, tedaviye başlamadan önce bir EKG incelemesi düşünülmelidir.
Yapılan plasebo kontrollü çalışmalarda; plasebo kullanan hastaların % 0.23'ünün, oral ziprasidon kullanan hastaların ise sadece % 0.06'sının EKG ölçümlerinde, klinik olarak anlamlı sınırı geçen QTc aralığında uzama saptanmıştır.
Pazarlama Öncesi klinik ça-lışmalarda, 500 milisaniye'nin üzerinde QTc görülme sıklığı ziprasidon ile tedavi edilen 3.266 hastada 3 (%0.1) ve plasebo ile tedavi edilen 538 hastada 1 (%0.2) bulunmuştur.
Sınıf lA ve 111 antiaritmikler dahil QT aralığını 500 milisaniye'den daha fazla uzatan bazı ilaçların kullanılması ile seyrek de olsa torsade de pointes ve yaşamı tehdit eden aritmi oluşumu arasında bir ilişki bulunmuştur, (bkz. bölüm 4.3 Kontrendikasyonlar).
Pazarlama sonrası toplanan verilerde, ziprasidon kullanan birden fazla risk faktörü olan hastalarda seyrek olarak torsade de pointes bildirilmiştir. Bunun ziprasidon ile nedensellik ilişkisi kanıtlanmamıştır.
Palpitasyon, baş dönmesi, senkop ve nöbet gibi kardiyak semptomlar gelişirse, malign kardiyak aritmi olasılığı düşünülmelidir ve EKG'yİ de içeren bir kardiyak değerlendirme yapılmalıdır. QTc aralığı 500 milisanİye'den büyük ise tedavinin durdurulması önerilir (bkz. bölüm 4.3 Kontrendikasyonlar).
Diğer antipsikotik ilaçlar ve plaseboyla olduğu gibi, önerilen dozlarda ziprasidon alan hastalarda açıklanamayan, ani ölümler rapor edilmiştir, Ziprasidon için pazarlama öncesi deneyim, diğer antipsikotik ilaçlar veya plaseboya kıyasla ziprasidon İçin aşırı düzeyde bir mortalite rİskİ ortaya koymamıştır; fakat maruziyet derecesi. Özellikle aktif kontroller ve plasebo olarak kullanılan ilaçlar için sınırlıdır. Bununla birlikte, diğer antipsikotik ilaçlarla karşılaştırıldığında ziprasidonda QTc uzamasının daha fazla olması, şizofreniyi tedavi etmeye yönelik mevcut diğer ilaçlara kıyasla ani ölüm riskinin ziprasidon için daha yüksek olma olasılığını artırmaktadır. Bu olasılık, alternatif müstahzarlar arasında karar verme sırasında dikkate alınmalıdır.
Venöz tromboembolik o]ay
Antipsikotik ilaçlar seyrek olarak venöz tromboembolik olay (VTE) riskine neden olabilir.
Çocuklar ve adolesanlar
Şizofreni tedavisinde ziprasidonun etkililik ve güvenliliği çocuklarda ve adolesanlarda değerlendirilmemiştir.
Nöroleptik Malign Seadrom (NMS)
Nadir fakat potansiyel olarak fatal bir durum olan NMS, ziprasidon da dahil olmak üzere antipsikotik ilaçlarm kullanımı sırasında bildirilmiştir. Hastada NMS düşündüren belirti ve semptomlar gelişirse veya ek klinik NMS belirtileri olmaksızın açıklanamayan ateş ortaya çıkarsa, NMS'un tedavisi tüm antipsikotik ilaçlarm derhal kesilmesini içermelidir.
Tardif diskinezi
Diğer antipsikotiklerde olduğu gibi ziprasidon için de uzun süreli kullanımlarda tardif diskinezi ve diğer tardif ekstrapiramidal sendromlara yol açma potansiyeli vardır. Bipolar bozukluğu olan hastaların özellikle bu kategorideki semptomlara eğilimli olduğu bilinmektedir. Bu durum tedavi süresi uzadıkça ve yaş arttıkça daha sık görülür. Tardif diskinezi belirti ve semptomları görülür ise doz azaltılması veya ilacm bırakılması düşünülmelidir.
Hiperglisemi ve diabetes mellitus
Atipik antipsikotiklere başlayan, diabetes mellitus tamsı konmuş hastalar, glukoz kontrolünün kötüleşmesi açısmdan düzenli olarak izlenmelidir. Atipik antipsikotiklerle tedaviye başlayan ve, diabetes mellitusa yönelik risk faktörleri (örn. obezite, diyabete ilişkin aile öyküsü) bulunan hastalar, tedavinin başlangıcında ve tedavi sırasında periyodik olarak açlık kan şekeri testine tabi tutulmalıdır. Atipik antipsikotiklerle tedavi edilen tüm hastalar polidipsi, poliüri, polifaji ve güçsüzlük dahil, hiperglisemi semptomları açısından izlenmelidir. Atipik antipsikotiklerle tedavi sırasında hiperglisemi semptomları geliştiren hastalar, açlık kan şekeri testine tabi tutulmalıdır. Bazı durumlarda, atipik antipsikotik kesildiğinde hiperglisemi düzelmiştir; ancak, şüpheli ilacın kesilmesine rağmen, bazı hastalarda antidiyabetik tedavinin devam etmesi gerekmiştir.
DökOntfi
Ziprasidonla yapılan pazarlama öncesi araştırmalarda, hastaların yaklaşık %5'inde döküntü ve^eya ürtiker gelişmiştir; bu vakaların yaklaşık altıda birinde tedavi kesilmiştir. Döküntü oluşumu ziprasidon dozuyla ilgilidir; öte yandan, bulgu, daha uzun maruziyet süresiyle de açıklanabilir, Döküntüsü olan birkaç hastada, beyaz kan hücrelerinde artış gibi ilişkili sistemik hastalığa ait belirti ve semptomlar bulunmuştur. Hastaların çoğu, ziprasidonun kesilmesinden sonra ve/veya antihistaminik ya da steroidlerle ek tedaviyle birlikte hemen iyileşmiştir \t bu olayları yaşayan tüm hastaların tamamen iyileştiği rapor edilmiştir. Alternatif etiyolojinin tanımlanamadığı döküntünün görülmesinden sonra ziprasidon kesilmelidir.
Ortostatİk hipotaDSİyon
Ziprasidon, muhtemelen a) -adrenerjik antagonist özelliklerine bağlı olarak; baş dönmesi, taşikardi ve bazı hastalarda (özellikle başlangıç doz titrasyonu sırasında) senkopla ilişkilendirilen ortostatik hipotansiyonu indükleyclebilir. Senkop, ziprasidonla tedavi edilen hastaların yoO.ö'smda rapor edilmiştir.
Ziprasidon, bilinen kardiyovasküler hastalığı (miyokard enfarktüsü veya iskemİk kalp hastalığı, kalp yetmezliği veya iletim anormallikleri hikayesi), serebrovasküler hastalığı veya hastaları hipotansiyona yatkın hale getirecek rahatsızlıkları (dehidrasyon, hipovolemi ve antihipertansif ilaçlarla tedavi) olan hastalarda özellikle dikkatli biçimde kullanılmalıdır.
Lökopeni, Nfitropeni ve Agranülositoz
Klinik çalışmalarda ve pazarlama sonrası deneyimlerde, antipsikolik ilaç kullanımına bağlı olarak geçici lökopeni/nötropeni ve agranülositoz (ölümcül vakalar da dahil olmak üzere) vakaları bildirilmiştir.
Nötropeni veya lökopcni için olası risk faktörleri; önceden var olan düşük beyaz kan hücresi (akyuvar) sayısı ve ilaca bağlı nötropeni veya tökopeni hikayesidir. Bu tür hastaların tam kan sayımları tedavinin ilk birkaç ayı boyunca sık sık izlenmeli ve herhangi bir başka nedensel faktör olmadan akyuvar sayısında düşüş meydana gelirse ziprasidon kullanımı bırakılmalıdır. Nötropeni hastaları ise ateş, diğer semptomlar veya enfeksiyon belirtileri açısından dikkatli izlenmelidir ve eğer bu belirtiler meydana gelmişse derhal tedavi edilmelidir. Şiddetli nötropenili hastalar (mutlak nötrotll sayısı<1000/mm3 ) ziprasidon tedavisini bırakmalıdır ve akyuvar değerleri düzelene kadar takip edilmelidir.
Nöbet(KoDvOlsiyoD)
Nöbet hikayesi olan hastaların tedavisinde dikkatli olunması önerilir.
Klinik araştırmalar sırasında, ziprasidon ile tedavi edilen hastaların %0.4'ünde nöbetler oluşmuştur. Bu vakaların çoğunda, nöbet oluşumuna katkıda bulunabilen, karışıklığa neden olan faktörler bulunmuştur. Diğer antipsikotik ilaçlarda olduğu gibi ziprasidon, nöbet hikayesi ya da Alzhetmer tipi demans gibi nöbet eşiğini potansiyel olarak azaltan rahatsızlıkları olan hastalarda dikkatlice kullanılmalıdır. Nöbet eşiğini potansiyel olarak azaltan rahatsızlıklar, 65 yaş veya üzeri popülasyonda daha yaygın olabilir.
Disfaji
Özofageal dismotilite ve aspirasyon, antipsikotik İlaç kullanımıyla ilişkilendirilmiştir. Aspirasyon pnömonisi, özellikle ilerlemiş Alzhcimcr tipi demansı olan yaşlı hastalarda, morbidite ve mortalitenin yaygın bir nedenidir, Ziprasidon ve diğer antipsikotik ilaçlar, aspirasyon pnömonisi riski bulunan hastalarda dikkatli biçimde kullanılmalıdır.
Hiperprolaktinemi
Dopamin D2 reseptörlerini antagonize eden diğer İlaçlarda olduğu gibi ziprasidon, insanlarda prolaktin düzeylerini yükseltir, Prolaktin düzeylerindeki artış, bu bileşikle hayvanlarda yapılan çalışmalarda da gözlenmiş ve farelerde meme bezi neoplazisindeki artışla ilişkilendirilmiştir; sıçanlarda benzer etki gözlenmemiştir. Doku kültürü deneyleri, insan meme kanserinin yaklaşık üçte birinin, in vitro olarak prolaktine bağlı olduğunu göstermektedir;bu ilaçların reçetelendirilmesi önceden meme kanseri saptanmış bir hasta için düşünülüyorsa bu durum potansiyel önemi olan bir faktördür. Prolaktin seviyesinin (düzeyinin) yükselmesine neden olan ilaçlar, galaktore, amenore, jinekomasti ve empotans gibi rahatsızlıklara yol açabilirler, öte yandan, serum prolaktin düzeylerindeki artışın klinik anlamlılığı çoğu hasta için bilinmemektedir. Bugüne kadar yürütülen klİnİk veya epidemiyolojik çalışmalar, insanlarda tümörgenez ile bu ilaç sınıfının kronik uygulaması arasında bir İlişki ortaya koymamıştır. Mevcut kanıtm şu anda kesin olamayacak kadar sınırlı olduğu düşünülmektedir. Uzun süre devam eden hiperprolaktinemi, hipogonadizm ile birlikte ilişkİliyse kemik yoğunluğunda azalmaya yol açabilir.
Priapizm:
Zİprasidonun da dahil olduğu antipsikotik ilaçların kullanımı esnasında prİapİzm vakaları bildirilmiştir. Bu advers reaksiyon, diğer psikotrop ilaçlar ile olduğu gibi, doza bağlı olarak ortaya çıkmamış ve tedavinin süresi ile ili şkilend iri içmemiştir.
KogDİtif ve motor bozukluk potansiyeli
Somnolans. ziprasidonla tedavi edilen hastalarda yaygın olarak rapor edilen bir istenmeyen etkidir. 4 ve 6 haftalık plasebo kontrollü araştırmalarda, somnolans, plasebo hastalarmm %7'sine karşı z.iprasidon alan hastalarm %14'ünde rapor edilmiştir. Kısa süreli klinik araştimlalarda, somnolans, yetişkin hastalarm %0.3'ünde çalışmayı bırakmaya neden olmuştur. Ziprasidonun karar yetisi, düşünme veya motor becerilerini bozma potansiyeli olduğundan, ziprasidon tedavisinin kendilerini olumsuz yönde etkilemeyeceğinden makul düzeyde emin olana dek hastalar, motorlu araç (otomobil dahil) veya tehlikeli makine kullanma gibi zihinsel uyanıklık gerektiren aktiviteleri gerçekleştirme konusunda uyarılmalıdır.
VOcut sıcaklığım dOzenleme
Pazarlama öncesi araştırmalarda ziprasidon ile rapor edilmemesine rağmen, vücudun merkezi vücut sıcaklığmı düşürme yetisinin bozulması, antipsikotik ajanlarla ilişkilendirilmiştir. Zorlu egzersiz yapma, aşırı sıcağa maruz kalma, antikolinerjik aktivitesi olan eşzamanlı ilaç alma veya dehidrasyona maruz kalma gibi merkezi vücut sıcaklığında artışa katkıda bulunabilecek rahatsızlıklar yaşayacak hastalar için ziprasidon reçete edilirken uygun düzeyde dikkat Önerilmektedir.
İntihar
İntihar girişimi olasılığı, psikotik hastalık veya bipolar bozukluğun doğasmda mevcuttur; yüksek risk taşıyan hastalarda ilaç tedavisi yakından takip edilmelidir. Doz aşımı riskini azaltmak için hastanın tedavisini en iyi şekilde sürdürebildiği, en düşük ziprasidon miktarmı içeren kapsül formu reçetelendirilmelidİr.
SSS İlaçlan / Alkol
Ziprasidonun primer SSS etkileri göz önüne alındığında, dopaminerjik ve serotonerjik sistemler üzerinde etkisi olan ilaçlar da dahil olmak üzere başka santral etkili ilaçlar ya da alkol ile birlikte alındığında dikkatli olunmalıdır.
Karaciğer yetmezliği
Ciddi karaciğer yetmezliği olan hastalarda deneyim bulunmamaktadır ve bu grupta ziprasidon dikkatle kullanılmalıdır (bkz. bölüm 4.2 Pozoloji ve uygulama şekli, 5.2 Farmakokinetik özellikler).
Demanslı popiilasyonda serebrovaskfiler olay için yüksek risk
Bazı atipik antipsikotik ilaçları kullanan yaşlı demanslı hasta popülasyonu üzerinde yapılan randomize plasebo kontrollü klİnİk çalışmalarda serebrovasküler yan etkilerin yaklaşık üç kat arttığı görülmüştür. Bu yüksek risk İçin mekanizma bilinmemektedir. Risk artması, diğer antipsikotikler veya dİğer hasta popülasyonları için gözardı edilemez. Ziprasidon felç için risk faktörü bulunan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır.
Demansa bağlı psikozu olan yaşlı hastalarda yfiksek mortalite
Demansa bağlı psikozu olan yaşlı hastaların, bazı antipsikotik ilaçlarla tedavi edildiklerinde plaseboya kıyasla ölüm riskinde artış olduğu gösterilmiştir. Ziprasidon, demansa bağlı psikozu olan yaşlı hastaların tedavisi için onaylanmamıştır.
Riskin büyüklüğünü kesin olarak tahmin edebilmek için yeterli veri yoktur ve artmış riskin nedeni bilinmemektedir.
Laboratuvar Testleri:
Ziprasidon tedavisi düşünülen hastalarda, belirgin elektrolit dengesizliği riski varsa başlangıç serum potasyum ve magnezyum değerleri ölçülmelidir.
Tedaviye başlamadan önce düşük serum potasyum ve magnezyum yerine konmalıdır,
Ziprasidon tedavisi sırasında diüretik kullanımına başlayan hastalarda periyodik olarak serum potasyum ve magnezyum ölçümlerine ihtiyaç vardır.
Sürekli QTc ölçümleri >500 milisaniye olan hastalarda ziprasidon bırakılmalıdır.
Bu tibbi ürün laktoz içerir. Nadir kalıtımsal galaktoz intoleransı, Lapp laktoz yetmezliği yada glukoz- galaktoz malabsorpsiyon problemi olan hastaların bu ilacı kullanmamaları gerekir.
4.5. Diğer tıbbi OrOnler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri:
Ziprasidon ve QT aralığını uzatan diğer ilaçlar arasında farmakokinetik ve farmakodinamik etkileşim çalışmaları yapılmamıştır. Ziprasidon ve bu ilaçların aditif etkileri göz ardı edilemez. Dolayısıyla ziprasidon: sınıf lA ve sınıf III antiaritmikler, arsenik trioksit, halofantrin, levometadil asetat, mezoridazin, tiyoridazin, pimozid, sparfloksasin, gatifloksasin, moksifloksasin, dolasetron mesilat, meflokin, klorpromazin, takrolimus, sertindol, dofetilid, sotalol, kinidin, droperidol, pentamidin, probukol veya sisaprid gibi QT aralığını uzatan ilaçlar ile birlikte kullanılmamalıdır (bkz. bölüm 4.3 Kontrendikasyonlar ve bölüm 4.4 Özel kullanım uyarılan ve önlemleri).
Ziprasidonun diğer tıbbi ürünlerle etkileşimi üzerine çalışmalar yetişkinler için yapılmıştır. Santral Sinir Sistemi (SSS) ilaçları / Alkol
Ziprasidonun primer etkileri göz önüne alındığında diğer santral etkili ajanlar ve alkol ile beraber kullanıldığında dikkatli olunmalıdır.
Ziprasidonun diğer ilaçlar Özerine etkisi
Dekstrometorfan.
Dekstrometorfan İlc yapılan bir in vivoİn vilro veriler ziprasidonun CYP2D6 ve CYP3A4'ün orta dereceli bir inhibitörü olabileceğini göstermiştir, fakat ziprasidonun bu sitokrom P450 izoformları ile metabolize edilen İlaçların farmakokinetiğini klİnİk olarak anlamlı bir şekilde etkilemesi beklenmez,
İnsan karaciğer mikrozomları kullanılarak, ziprasidonun CYP1A2, CYP2C9 ve CYP2CI9 üzerinde inhibitör etkisi gösterilmemiştir. CYP2D6 ve CYP3A4'ün in vitroin vivoin vitro çalışmaların sonuçlarıyla uyumlu olarak, sağlıklı gönüllülerde yapılan bir çalışmada da ziprasidonun dekstrometorfanm CYP2D6 bağımlı metabolizmasını ana metaboliti olan dekstrorfana değiştirmediği görülmüştür. Üriner dekstrometorfan/ dekstrorfan oranında istatistiksel olarak belirgin değişiklik yoktur.
Oral kontraseptifler:
İn vivo çalışmalarda ziprasidonun uygulaması ostrojen (CYP3A4 substratı olan etİnil östradiol) veya progesteron bileşenlerinin farmakokinetiğinde anlamlı bir değişikliğe yol açmamıştır. 20 mg BID dozunda ziprasidonla eşzamanlı olarak lıygulanan oral kontraseptifler, etinil östradiol (0.03 mg) ve levonorgestrelin (0.15 mg) farmakokinctiğini etkilememiştir.
Lityum;
Ziprasidonun beraber uygulanmasının lityum famıakokinetiği üzerine bir etkisi olmamıştır,
7 gün boyunca, günde 2 kez 40 mg ziprasidon ile birlikte kullanılan günde 2 kez 450 mg lityum, lityumun kararlı durumunu ve böbrek klerensini etkilememiştir.
Ziprasidon ve lityum kardiyak iletimde değişimler yapabildiklerinden, birlikte uygulanmaları, aritmiler dahil farmakodinamik etkileşimler bakımından bir risk oluşturabilir.
Duygudurum stabilize edici ilaçlar otan karbamazepin ve valproat ile birlikte uygulama üzerine sınırlı veriler vardır.
Hipotansiyonu tetikleme olasılığı nedeniyle ziprasidon belirli antihipertansif ajanların etkisini arttırabilir. Ziprasidon levodopa ve dopamin agonistlerinin etkilerini antagonize edebilir
Proteine bağlanma:
Ziprasidon geniş ölçüde plazma proteinlerine bağlanır. Ziprasidonun in vitro plazma proteinlerine bağlanması, yüksek oranda proteine bağlı ilaçlar olan, varfarin ve propranolol, tarafından değiştirilmemiş, ziprasidon da bu ilaçların insan plazmasında bağlanmalarını değiştirmemiştir. Dolayısıyla yer değiştirmeye bağlı olarak ziprasidon ile ilaç etkileşimi potansiyeli bulunmamaktadır.
Diğer ilaçiann ziprasidon flzerine etkisi
CYP3A4 inhibitörü ketokonazol (400 mg/gün), ziprasidonun serum konsantrasyonlarını <%40 artırmıştır. Beklenen ziprasidon Tmaks değerinde, S-metil-dihidroziprasidon ve ziprasidon sülfoksidin serum konsantrasyonları, , sırasıyla %55 ve %8 artmıştır. Herhangi bir QTc uzaması gözlenmemiştir. Güçlü CYP3A4 inhibitörlerinin birlikte uygulanmasına bağlı olarak meydana gelen farmakokinetİk değişikliklerin klinik olarak önemli olması beklenmez, dolayısıyla doz ayarlaması gerekli değildir.
CYP3A4 inhibitörü olan ketokonazol (400 mg/gün) ile 5 gün süren tedavi, ziprasidonun eğri altı alan (EAA) ve Cmaks değerlerini yaklaşık %35-40 artırmıştır. Diğer CYP3A4 inhibitörlerinin de benzer etkileri olabilir.
21 gün boyunca günde iki kez 200 mg karbamazepin (CYP3A4 indükleyicisi) tedavisi EAA yaklaşık %35'lİk bir düşüşe yol açmıştır. Karbamazepin İn daha yüksek dozlarıyla bu etki artabilir.
Valproat ile birlikte kullanımına ilişkin yeterli veri bulunmamaktadır.
Antiasit:
Tok kamına uygulanan alüminyum ve magnezyum içeren antasidlerin çoklu dozlarının ziprasidon farmakokinetiği üzerine klinik olarak anlamlı bir etkisi yoktur.
Nonspesifik bir CYP enzim inhibitörü olan simetidin, ziprasidonun farmakokinctiğini anlamlı olarak etkilemez.
Serotonerjik tıbbi ürünler:
İzole vakalarda, ziprasidon ile SSRTlar gibi diğer serotonerjik tıbbi ürünlerin kombine tcrapötik kullanımı ile ilgili geçici serotonin scndromu bildirilmiştir (bkz. bölüm 4.8 İstenmeyen etkiler). Serotonin sendromunun belirtileri konfüzyon, ajitasyon, ateş, terleme, ataksi, hipcrrcflcksi, miyoklonus ve diyareyi içerir.
Yemeklerle etkileşim
Tok karnına alman 20 mg dozun mutlak biyoyararlanımı yaklaşık %60'tır. Ziprasidon absorpsiyonu, gıdaların varlığında iki katma kadar artar.
Özel popOlasyonlara ilişkin ek bilgiler
Özel popülasyonlara ilişkin herhangi bir etkileşim çalışması tespit edilmemiştir.
Pediyatrik popOlasyon:
Herhangi bir etkileşim çalışması yoktur.
4.6. Gebelik ve laktasyon Genel tavsiye
Gebelik kategorisi C'dir. , ,
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/ Doğum kontrolfi (Kontraaepsiyon)
Gebe kadınlarda yapılmış çalışma yoktur, dolayısıyla ziprasidon alan çocuk doğurma potansiyeline sahip kadınlara uygun bir kontraseptif yöntem uygulamaları tavsiye edilmelidir.
Gebelik dönemi
Gebe kadınlar üzerinde çalışma yapılmamıştır. Gebeliğin üçüncü trimesterinde antipsikotik ilaçlara maruz kalan yeni doğanlar, doğumu takiben ekstrapiramidal semptomlar ve/veya ilaç kesilme semptomları açısından risk altındadırlar. Yeni doğanda bildirilen semptomlar arasında ajitasyon, hipertoni, hipotoni, tremor, somnolans, respiratuar distres veya beslenme bozuklukları bulunmaktadır. Gebelikte ziprasidon yalnızca, anne için beklenen muhtemel yararın fetus için muhtemel riskten fazla olması halinde kullanılmalıdır.
Laktasyon dönemi
Ziprasidonun anne sütü ile atılıp atılmadığı bilinmemektedir. Ziprasidon kullanıyorlarsa hastalara emzirmemeleri önerilmelidir. Eğer tedavi gerekliyse emzirme kesilmelidir.
Üreme yeteneği/ Fertilite
Üreme üzerine toksisite çalışmaları matemal toksisite ve/veya sedasyona yol açan dozlarda üreme üzerine istenmeyen etkiler göstermiştir. Terotojeniteye dair bir kanıt bulunmamıştır (bkz. bölüm 5.3 Klinik öncesi güvenilirlik verileri).
4.7. Araç ve makine kullanma yeteneği üzerindeki etkiler
Ziprasidon somnolansa neden olabilir ve araç ve makine kullanma kabiliyetini etkileyebilir. Araç veya makine kullanacak kişilerde dikkatli olunmalıdır.
4.8. İstenmeyen etkiler
ZELDOX kapsül, klinik araştırmalar (bkz. bölüm 5.1 Farmakodinamik özellikler) sırasında yaklaşık 6500 hastaya uygulanmıştır. Şizofreni klinik çalışmalarında en sık gözlenen yan etkiler sedasyon ve akatizi olmuştur, Bipolar bozukluk klinik çalışmalarında en sık gözlenen yan etkiler sedasyon, akatizi, ekstrapramidal bozukluklar ve baş dönmesi olmuştur.
Aşağıda kombine kısa dönem (4-6 hafta) sabit dozlu şizofreni çalışmaları ve kısa dönem (3 hafta), esnek dozlu bipolar mani çalışmaları sırasında plascboya oranla daha yüksek insidansta gözlenen, ziprasidon ile ilişkisi olası yan etkiler yer almaktadır.
İstenmeyen etkiler aşağıdaki kategorilere göre listelenmiştir: çok yaygın (>1/10); yaygın
(>1/100 ila <1/10); yaygm olmayan (>1/1.000 ila <1/100); seyrek (>1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000); bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
Aşağıda listelenmiş olan yan etkiler altta yatan hastalıklar ve/veya birlikte kullanılan ilaçlar ile ilgili de olabilir.
TQm vficut
Yaygın : Karın ağrısı, grip benzeri sendrom, ateş, kazayla düşme, yüzde ödem,
titreme, fotoscnsitivite reaksiyonu, yan ağrısı, hipotermi, araç ve makine kullanırken kaza yapma
Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar
Seyrek : Rinit
Kan ve lenf sistemi bozuklukları
Yaygm olmayan : Anemi, ekimoz, lökositoz, lökopeni, eozinofıli, lenfadenopati
Seyrek : Lenfopeni, trombositopeni, hipokromik anemi, lenfositoz,
monositoz, bazofıli, lenfodem, polİsİtemİ, trombositemi
Endokrin bozukluklar
Seyrek ; Hipotiroidizm, hipertiroidizm, tiroidit
Metabolizma ve beslenme bozuklukları
Yaygın olmayan : İştah artması, susama hissi, transaminazlarda artış, periferik ödem,
hipergtisemi, kreatin fosfokinazda artış, alkalin fosfatazda artış,
hiperkolesterolemi, dehidrasyon, laktat dehidrogenazda artış, albüminüri, hipokalemi
Seyrek BUN artışı, kreatinin artışı, hiperlipidemi, hipokolesterolemi,
hiperkalemi, hipokloremi, hipoglisemi, hİponatremi, hipoproteİnemi, glukoz toleransında artış, gut, hiperkloremi, hiperürisemi, hipokalemi, hipoglisemik reaksiyon, hipomagnezemi, ketoz, respiratuvar alkaloz
Huzursuzluk
Yaygın
Yaygın olmayan Seyrek
Psikiyatrik bozukluklar
Ajitasyon, kaygı/endişe, boğazda daralma hissi, kabus görme Panik atak, depresif semptomlar, bradifreni, tekdüze duygulanım, anorgazmi
Sinir sistemi bozukluklan
: Distoni, huzursuzluk, hipertoni, diskinezi, hostilite, tik, parestezi, konfüzyon,vertigo, akatizi , ekstra piramidal bozukluk, parkinsonizm, tremor (kas gerginliği, bradikinezi vc hipokinezi dahil), hiperkinezi, anormal yürüme şekli, okülojirik kriz, ataksi,hipoestezi, unutkanlık, dalgınlık hali, hipotoni, akinezi, konuşma bozukluğu (dizartri), geri çekilme sendromu, bukkoglossal sendrom, koreoatetoz, diplopi, koordinasyon bozukluğu, nöropati, baş dönmesi, sedasyon, somnolans, baş ağrısı
Yaygm
: Jeneralize tonik klonik nöbetler, tardif diskinezi, siyalore, davranış bozuklukları, aşırı uyku, letarji, paraliz
Yaygın olmayan Seyrek
Gdz bozukluklan
Yaygm
Yaygm olmayan Seyrek
: Tortikolis, parezi, akinezi, huzursuz bacak sendromu, miyoklonus, nistagmus, perioral parestezi, opistotonus, reflekslerde artma, trismus
; Bulanık görme
; Fotofobi, konjonktivit, göz kuruluğu, blefarit, katarakt : Ambliyopi, görme bozukluğu, gözde kaşınma ve kanama, görme alanı bozukluğu, keratit, keratokonjonktivit
Kulak ve iç kulak bozukluklan
Yaygın olmayan : Vertigo, kulak çınlaması
Seyrek ; Kulak ağnsı
Kardiyak bozukluklar
Taşikardi, hipertansiyon, postural hipotansiyon Palpitasyon, bradikardi, anjina pektoris, atrial fıbrilasyon ,
Yaygın
Yaygm olmayan Seyrek
Birinci derece AV blok, dal bloğu, flebit, putmoner embolüs, kardiyomegali, serebral enfarictüs, serebravasküler olay, derin tromboflebit, miyokardit ve tromboflebit
Sindirim sistemi bozukluklan
Anoreksi, kusma
Yaygın
Yaygm olmayan Seyrek
Rektal kanama, disfaji, dilde ödem Dişeti kanaması, sarılık, fekal impaksiyon, gama glutamil
transpeptİdazda artış, hematemez, kolestatİk sarılık, hepatit,
hepatomegali, ağızda lökoplaki, karaciğerde yağ birikmesi, melena
VaskOler bozukluklar
Yaygm olmayan : Hipertansif kriz, hipertansiyon, ortostatik hipotansiyon, hipotansiyon
Seyrek : Sistolik hipertansiyon, diastolik hipertansiyon, değişken kan basmcı
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastiual bozukluklar
Yaygın : Dispnc, boğaz ağrısı
Yaygın olmayan : Pnömoni, epistaksis
Seyrek : Hıçkırık, hemoptizi, laringismus
Gastrointestinal bozukluklar
Yaygın : Bulantı, kusma, kabızlık, dispepsi, ağız kuruluğu, salivasyonda artış
Yaygın olmayan : Diyare , disfaji, gastrit, gastrointestinal rahatsızlık, dilde şişme, dilde
kalınlaşma, gaz Seyrek ; Gastro-özofajal reflü, sulu dışkı
Deri ve deri altı dokusu bozuklukları
Yaygın olmayan : Ürtiker, döküntü, makülopapüler döküntü,akne, alopesi,,
ekzema,eksfolyatif dermatit, kontakt dermatit, veziküllobüllöz döküntü, fungal dermatit
Seyrek : Psöriasis, alerjik dermatit, yüzde terleme, critem, papüler döküntü,
ciltte yanma hissi
Kas-iskelet bozuklukları, bağ dokıuu ve kemik bozuklukları
Yaygın : Kas rijiditesi,,kas ağrısı
Yaygm olmayan : Kas- iskelet rahatsızlıkları, kas krampları, kol ve bacaklarda ağrı,
eklemlerde sertlik, tenosinovit Seyrek ; Trismus, miyopati
Böbrek ve idrar bozuklukları
Seyrek : Üriner inkontinans, dizüri
Üreme sistemi ve meme bozuklukları
Yaygın olmayan : İmpotans, anormal ejakülasyon, amenore, hematüri, menoraji, kadın
laktasyonu, poliüri, üriner retansiyon, metroraji, erkekte cinsel disfonksiyon, anorgazmi, glikozüri Seyrek : Ereksiyon bozuklukları, ereksiyonda artma, galaktore,
jinekomastijVajinal kanama, noktüri, oligüri, kadında cinsel
disfonksiyon, uterin kanama
Geoel bozukluklar ve uygulama-bölgesine ilişkin bozukluklar
Yaygın : Astenİ, yorgunluk
Yaygın olmayan : Göğüste rahatsızlık, yürüyüş bozukluğu, ağrı, susama hissi
Seyrek : Pireksi, sıcak basması
Laboratuvar bulgulan
Yaygın olmayan ; Karaciğer enzimlerinde artış
Seyrek :Elektrokardiyogramda düzeltilmiş QT aralığmda uzama, anormal
karaciğer fonksiyon testleri, kanda laktat dehidrogenazda artma, eozinofil sayısmda artma
Kısa ve uzun dönemde ziprasidon ile şizofreni ve bipolar bozuklukta yapılan klinik araştırmalarda, tonik klonik nöbet ve hipotansiyon insidansı yaygın değildir ve ziprasidon ile tedavi edilen hastaların %1'inden azında meydana gelmiştir.
Ziprasidon QT aralığında do?.a bağımlı haflf-orta dereceli bir uzama meydana getirir, Ziprasidon ile tedavi edilen hastaların %12.3'ünün (976/7941), plasebo alan hastaların ise % 7.5'unun (73/975) EKG'lerinde 30 - 60 milisaniyeük bir artış gözlenmiştir. 60 milisaniyeden daha fazla bir uzama ziprasidon ve plasebo ile tedavi edilen hastaların sırasıyla %1,6 (128/7941) ve %1.2'sinde (12/975) gözlenmiştir. QTc arahğmın 500 milisaniyeden daha fazla olmasmın insidansı ziprasidon ile tedavi edilen toplam 3266 hastada 3 (% 0.1), plasebo ile tedavi edilen toplam 538 hastada 1 (% 0.2)'dir. Bipolar mani alanında yapılan klinik çalışmalarda da benzer bulgular gözlenmiştir.
Metabolik Etkiler - Bipolar bozukluğu olan yetişkin hastalarda, ziprasidon ile yapılan 6 aylık, plasebo kontrollü, ek idame çalışması sırasında, çift kör dönemde klinik açıdan anlamlı kilo aliminin (vücut ağırlığının >%7'si) insidansı, hem ziprasidon hem de plasebo tedavi gruplarında %5.6'dır. Bu çalışmada, açlık glukozu için 24, haftada başlangıca göre ortalama değişiklik, ziprasidon ile tedavi edilen hastalarda (N=65) +0.3 ± 22.9 mg/dl, plasebo ile tedavi edilen hastalarda (N=37) ise +2.6 ± 22.9 mg/dl'dir. Total kolesterolün (+0.7± 22.1 mg/dl'ye karşı +5.0 ± 30.0; N=64'e karşı N=37), LDL'nin (-0.1 ± 19.0mg/drye karşı +3.7 ± 23.2; N=63'e karşı N=36), HDL'ıiin (-0.7 i 7.6 mg/dl'ye karşı -0.8 ±± 61.0mg/dl'ye karşı -0.8 ± 82.8; N=64'e karşı N=37) açlık düzeylerinde başlangıca göre ortalama değişiklikler, ziprasidon ve plasebo hastalarında benzerdir.
Şizofreni klinik araştırma!armda uzun dönemli idame tedavisinde ziprasidon ile tedavi edilen hastalarda prolaktin seviyeleri bazen yükselmiştir, fakat çoğu hastada tedavi kesilmeksizin normal değerlere dönmüştür. Ayrıca potansiyel klinik belirtiler (örn: jinekomasti, göğüslerde büyüme) nadiren olmuştur.
Pazarlama sonrası deneyim sırasında bildirilen yan etkiler aşağıdadır;
Bağışıklık sistemi bozuklukları
Anafılaktik reaksiyonlar
Psikiyatrik bozukluklar
Uykusuzluk, mani/hipomani
Sinir sistemi bozukluklan
Distoni, yüzde sarkma, nöroleptik malignant sendronr, serotonin sendromu (bkz. bölüm 4.5 Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri), tardif dİskinezİ
Kardiyak bozukluklar
Taşikardi, torsade de pointes (bkz. bölüm 4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri)
Vaskfiler bozukluklar
Senkop, postural hipotansiyon
Gastrointestinal bozukluklar
Disfaji, dilde şişme
Deri ve derialtı dokusu bozukluklan
Aşırı duyarlılık, anjiyoödem, ciltte döküntü
Böbrek ve idrar bozuklukları
Enürezis, üriner inkoııtinans
Üreme sistemi ve meme bozuklukları
Galaktore, priapizm
Pediyatrik ve adolesan popfilasyon:
Bir plasebo kontrollü bipolar bozukluk çalışmasında ( 10-17 yaşlar), en sık görülen istenmeyen etkiler ( sıklığı >%10 olarak bildirilmiştir) sedasyon, somnolans, baş ağrısı, yorgunluk, bulantı ve baş dönmesidir. Bir plasebo kontrollü şizofreni çalışmasında (13 - 17 yaşlar) en sık görülen istenmeyen etkiler (sıklığı >%10 olarak bildirilmiştir) somnolans ve ekstrapiramidal bozukluktur. Bu kişilerde istenmeyen etkilerin sıklık, çeşit ve ciddiyeti genellikle ziprasidon ile tedavi gören bipolar bozukluk veya şizofreni hastası yetişkinler ile benzer olmuştur.
Pediyatrik hastalarda bipolar ve şizofreni klinik çalışmalarında ziprasidon, yetişkin polülasyonu ile benzer şekilde, hafiften ortaya doza bağlı QT aralığı uzaması ile ilişkilendirilmiştir. - -
4.9. Doz aşımı ve tedavisi
Ziprasidon ile doz aşımı deneyimi sınırlıdır. Doğrulanan en yüksek tüketim 12.800 mg'dır. Bu olguda, ekstrapiramidal semptomlar ve 446 milİsaniye'lik QTc aralığı (kardiyak sekel olmaksızın) bildirilmiştir. Genel olarak doz aşımı olgularında en sık bildirilen semptomlar ekstrapiramidal semptomlar, somnolans, tremor ve anksiyetedir.
Ziprasidon için spesifik bir antİdot bulunmamaktadır. Akut doz aşımı olgularında havayolu açılmalı ve sürdürülmeli, yeterli ventilasyon ve oksijenlenme sağlanmalıdır. Gastrik lavaj (entübasyondan sonra, eğer hastanın bilinci yerinde değilse) ve bir laksatif ile birlikte aktif karbon uygulaması düşünülmelidir. Doz aşımını takiben obtundasyon, nöbet veya baş ve boyunda meydana gelen distonik reaksiyon olasılığı kusmanın tetiklediği aspirasyon riskini yaratabilir. Kardiyovasküler monitorizasyon derhal başlamalıdır ve olası aritmiyi teşhis etmek için sürekli elektrokardiyografik monİtorİzasyonu da içermelidir. Ziprasidonun proteine bağlanma oranının yüksek olması göz önüne alındığında, doz aşımı tedavisinde hemodiyalizin faydalı olması muhtemel değildir. Hasta iyileşinceye kadar yakın tıbbi izlem ve gözlem sürdürülmelidir.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER
5.1. Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Antipsikotik ATC kodu: N05A E04
Etki mekanizması:
Ziprasidonun; dopamin tip 2 (D2) reseptörlerine karşı yüksek, ve serotonin tip 2A (5-HT2a) reseptörlerine karşı ise daha yüksek bir afinitesi vardır. Tek bir doz 40 mg uygulamasını takiben 12 saat sonra reseptör blokajı, pozitron emisyon tomografisi (PET) kullanılarak ölçüldüğünde serotonin tip 2A reseptörleri için %80'den fazla ve D2 reseptörleri içİn ise %50'den fazla olmuştur. Ziprasidon ayrıca serotonin 5-HT2C, 5-HTlD ve 5-HTlA reseptörleri iie de etkileşir ki bu reseptörlere atlnitesi D2 reseptörlerine olan afinitesine eşit veya daha fazladır. Ziprasidonun nöronal serotonin ve noradrenalin taşıyıcıları için orta dereceli bir afınitesi vardır. Ziprasidon histamin H(l)ve alfal (al) reseptörlerine orta dereceli bir afmite gösterir. Ziprasidonun ınuskarinik M(l) reseptörleri için afinitesi ihmal edilebilir derecededir.
Ziprasidonun hem serotonin tip 2A (5-HT2A) hem de dopamin tip 2 (D2) reseptörler için antagonist olduğu gösterilmiştir. Antipsikotik etkinin kısmen bu antagonist aktivitelerin kombinasyonu yolu ile olduğu ileri sürülmektedir. Ziprasidon ayrıca 5-HT2C ve 5-HTlD reseptörleri için güçlü bir antagonist, 5-HTlA reseptörleri için güçlü bir agonisttir ve norepinefrin ve serotoninin nöronal geri alınımını inhibc eder.
Klinik çalışmalar:
Şizofreni
52 haftalık bir çalışmada ziprasidon, başlangıç tedavisine yanıt gösteren hastalarda devam tedavisinde klinik düzelmenin sağlanmasında etkili olmuştur; ziprasidon grupları arasında doz yanı.t ilişkisi açısmdan belirgin bir kanıt bulunmamaktadır. Hem pozitif hem de negatif semptomları olan hastaları içeren bu çalışmada, ziprasidonun hem pozitif hem de negatif semptomlar üzerinde etkinliği gösterilmiştir.
Kısa dönemli çalışmalarda (4-6 hafta) yan etki olarak bildirilen vücut ağırlığmda artış insidansı düşüktür ve ziprasidon ile tedavi edilen hastalar ile plasebo ile tedavi edilerı hastalarda aynıdır (her ikisinde de %0.4). Bir senelik plasebo kontrollü bir çalışmada plasebo kullanan hasta grubunda ortalama 3 kg kilo kaybı gözlenirken, ziprasidon ile tedavi edilen hastalarda ortalama 1-3 kg'lık kilo kaybı gözlenmiştir.
Çift kör karşılaştırmalı bir çalışmada, vücut ağırlığı, insülin, total kolesterol ve trigliserid gibi metabolik parametrelerin açlık değerleri ve insülin direnci indeksi ölçülmüştür. Ziprasidon alan hastalarda bu metabolik parametrelerden hiçbirinde başlangıç değerlerine kıyasla belirgin bir değişiklik gözlenmemiştir.
Bipolar Mani
Manili yetişkinlerde ziprasidonun etkinliği, ziprasidonun plasebo ile karşılaştırıldığı plasebo kontrollü, çift kör, 3 haftalık 2 çalışmayla ve ziprasidonun haloperidol ve plasebo ile karşılaştırıldığı çift kör, 12 haftalık bir çalışmayla belirlenmiştir. Bu çalışmalar, psikotik özellikleri olan veya olmayan, akut manik veya karma epizodlu bipolar 1 bozuklukla ilgili DSM-IV kriterlerinr karşılayan yaklaşık 850 hastayı içermiştir. Çalışmalarda başlangıçta psikotik özelliklerin varlığı %49.7, %34.7 veya %34.9 olmuştur. Etkililik, Mani Derecelendirme Ölçeği (MRS) kullanılarak değerlendirilmiştir. Bu çalışmalarda. Klinik Global Izlenim-Şiddet (CGI-S) ölçeği, eş-birincil veya ana ikincil etkililik değişkenidir. Ziprasidon tedavisi (günde İki kez 40-80 mg, ortalama günlük doz 120 mg) son vizitte (3 hafta) hem MRS hem de CGI-S skorlarında plaseboya göre istatistiksel olarak anlamlı oranda daha büyük iyileşmeyle sonuçlanmıştır. 12 haftalık çalışmada, haloperidol tedavisi (ortalama günlük doz 16 mg), ziprasidona (ortalama günlük doz 121 mg) göre MRS skorlarında anlamlı oranda fazla düşüşler sağlamıştır. Ziprasidon, tedaviye yanıtı 3. haftadan 12. haftaya kadar devam ettiren hastaların oranı bakımından, haloperidol iie benzer etkililik göstermiştir.
Ziprasidonun manik/depresif semptomların tekrarlamasını önlemedeki etkinliğini araştıracak uzun süreli klinik çalışmalar yapılmamıştır.
Geni; çaplı pazarlama sonrası gOvenlilik çalışmasının sonuçlan
18.239 şizofreni hastasında, ziprasidonun QT aralığı üzerindeki etkisinin intihar dışı mortalite riskinin artmasıyla ilişkili olup olmadığını belirlemek amacıyla, 1 yıla kadar gözlemsel takip yapılan, onay sonrası bir randomize çalışma yürütülmüştür. Natüralistik klinik uygulama ortamında yürütülen bu çalışma, genel intihar dışı mortalite oranında ziprasidon ile olanzapin tedavileri arasında herhangi bir fark olmadığını göstermiştir.
5.2. Farmakokinetik özellikler
Genel özellikler:
Emiiim:
Oral uygulamayı takiben zipra,sidonun terminal yarılanma ömrü 6.6 saattir. Kararlı durum konsantrasyonuna 1-3 günde erişilir. Ziprasidonun oral alınan çoklu dozlarının, yiyeceklerle birlikte uygulanmasını takiben doruk plazma konsantrasyonları tipik olarak doz alımından 6-8 saat sonra meydana gelir. Tok kamına uygulanan 20 mg dozun mutlak biyoyararlanımı %60'dır. Farmakokinetik çalışmalar ziprasidon biyoyararlaniminin yiyecek varlığında %100'e kadar arttığını göstermiştir. Dolayısıyla ziprasidonun yemeklerle birlikte alınması tavsiye edilir. Aç-karnına alındığmda ziprasidonun emilimi %50 azalır. Yemeklerle birlikte-alındığında ziprasidonun emilimi iki katma kadar artar.
Dağılım:
Dağılım hacmi yaklaşık 1.5 L/ kg'dır. Ziprasidon %99'dan fazla oranda proteinlere bağlanır. Esas olarak albümin ve a[-asit glikoproteine bağlanan ziprasidonun m viiro plazma proteine bağlanması, yüksek oranda proteine bağlı iki ilaç olan varfarin veya propranolol tarafından değiştirilmemiştir; ziprasidon da insan plazmasında bu İki İlacın bağlanmasını değiştirmemiştir. Dolayısıyla, yer değiştirme nedeniyle ziprasidonla ilaç etkileşimi potansiyeli minimum düzeydedir.
Biyotransformasyon:
Ziprasidon primer olarak, ileri sürülen 3 yol İle temizlenir ve sirküle eden dört majör metabolit oluşturur: benzisotiyazol piperazin (BITP) sülfoksit, BİTP sulfon, ziprasidon sülfoksit ve S-metil-dihidroziprasidon. Değişmemiş ziprasidon serumdaki total ilaç ile ilgili maddelerin yaklaşık % 44'ünü temsil eder.
Ziprasidon primer olarak iki metabolik yol ile metabolize olur. S-metildihidroziprasidon üretmek için redüksiyonu ve metilasyon metabolizmanın üçte ikisini oluşturur. Kalan üçte biri ise oksidatif metabolizmadır. İnsan karaciğer subselüler kısımdan yapılan in vitro çalışmalar, S-metildihidroziprasidonun iki aşamada oluştuğunu göstermiştir. Bu çalışmalar, birinci aşamanın öncelikle glutatyonun kimyasal redüksiyonu ve bunun yanı sıra aldehit oksitin enzimatik redüksiyonu aracılığı ile olduğunu göstermektedir. İkinci aşama ise tiyol metiltransferaz aracılığı ile metilasyondur. In vitro çahşmalar CYP3A4'ün, ziprasidonun oksidatif metabolizmasını katalize eden ana sitokrom P450 olduğunu göstermiştir.
Ziprasidon, S-metil-dihidroziprasidon ve ziprasidon sülfoksit, in vilro olarak test edildiğinde QTc uzaması oluşturabilecek özellikleri paylaşırlar. S-metil-dihidroziprasİdon tahminen safra atılımı ile başlıca feçes yoluyla ve bir miktar da CYP3A4 ile katalizlenen metabolizma ile elimine olur. Ziprasidon sülfoksit renal atılım ile ve CYP3A4 ile katalizlenen sekonder metabolizma ile elimine edilir.
Bir faz 1 çalışmada, CYP3A4 inhibitürü ketokonazol (400 rag/gün) serum ziprasidon konsantrasyonunu <%40 artırmıştır. Beklenen ziprasidon Tmaks'mda serum S-metil-dihidroziprasidon konsantrasyonu ketokonazol tedavisi sırasında %55 artmıştır. Herhangi bir QTc uzaması gözlenmemiştir.
Eliminasyon;
Ziprasidon terapötik doz aralığı olan günde 2 defa 40 mg - 80 mg tok karnına uygulamada lineer farmakokinetik sergiler.
Ziprasidon oral uygulamayı takiben büyük oranda metabolize edilir, sadece az bir bölümü idrarla (< %l) ve feçes (<%4) ile değişmeden atılır.
Doğrusallık/Doğrusal olmayan durum:
Veri yoktur.
Hastalardaki karakteristilc özellikler
Böbrek yetmezliği:
Renal atılımm toplam klerense katkısmm çok az olması nedeni ile, ziprasidon farklı derecelerde böbrek bozukluğu olan hastalara uygulandığında, ziprasidon düzeylerinde artış gözlenmemiştir. Günde 2 defa 20 mg olarak 7 gün uygulamayı takiben, hafif (kreatinin klerensi 30-60 ml/dak), orta (kreatinin klerensi 10-29 ml/dak) ve ciddi (diyaliz gerektiren) derecedc böbrek yetmezliği olan hastalarda ilaca maruz kalma sağlıklı kişilerin (kreatinin klerensi >70 ml/dak) %146, %87 ve % 75'i kadardır. Bu hastalarda metabolitlerin serum konsantrasyonlarının artıp artmadığı bilinmemektedir.
Karaciğer yetmezliği:
Sirozdan kaynaklanan hafif vc orta dereceli karaciğer fonksiyon bozukluğunda (Child Pugh A veya B), oral uygulamayı takiben serum konsantrasyonları % 30 daha fazla ve terminal yarılanma ömrü normal hastalardakinden yaklaşık 2 saat daha uzun olmuştur. Metabolitlerin serum konsantrasyonu üzerine karaciğer bozukluğunun etkisi bilinmemektedir.
Pediyatrik popülasyon:
10 ila 17 yaşlannda pediyatrik hastalarda ziprasidonun farmakokinetiği vücut ağırlıklarındaki faklılıklara göre düzeltmeler yapıldıktan sonra, yetişkinlerdekine benzerdir.
Sigara içenlerde:
Farmakokinetik taramada, sigara içenler ve içmeyenler arasında anlamlı bir farmakokinetik farklılık gözlenmemiştir.
Yaş ve cinsiyet:
32 hastanın katıldığı çoklu dozlu (8 günlük tedavi) bir çalışmada kadın ile erkek ya da yaşlı (>65 yaş) ile gençler (18-45 yaş) arasında ziprasidonun farmakokinetiğinde fark görülmemiştir. Kontrollü çalışmalarda hastalarda yapılan popülasyon farmakokinetik değerlendirmelerinde yaş veya cinsiyete bağlı anlamlı klinik farklılıklar görülmemiştir. Bu nedenle yaş veya cinsiyete bağlı doz ayarlaması gerekmez.
Irk;
İrk etkilerini araştırmak ü/ere ö/el bir t'armakokinetik çalışma yapılmamıştır. Popiilasyon iarmakokinetik değerlendirmesinde ziprasidonun farmakokinetiğinde ırksal özelliklere bağlı anlamlı klinik farklılıklar görülmemiştir. Bu nedenle ırksal özelliklere bağlı doz ayarlaması gerekmez.
Fannakokinetik etkileşim çalışmaları;
Kontrollü klinik araştırmalara kaydedilen şizofrenik hastaların popütasyon farmakokinetiğine ilişkin analiz benztropin, propranoio! veya lorazepam ile klinik açıdan anlamlı farmakokinctik etkileşimlere dair bir kanıt ortaya koymamıştır.
5.3. Klinik öncesi güvcnlilik vcrikri
Hayvanlar üzerine yapılan araştırmalar üreme toksisitesinin bulunduğunu göstermiştir.
Oral lıygulanan ziprasidon için klinik öncesi emniyet verileri, konvansiyonci çalışmalar olan emniyet tarmakolojisi, genotoksisiie vc karsinojcnik potansiyel çalışmalarına dayanan klinik öncesi emniyet verileri, insanlar üzerine özel bir zarar göstermemektedir, l'avsiye edilen maksimum insan do/unun 12 katı olan, 40 mg/kg/gün dozda köpeklerde yapılan 6 aylık çalışmada karaciğer enzim aktivitesinde artış ve İntrahepatik kolestaz gözlenirken, bu bulgular 20 mg/kg/gün dozda (maksimum insan dozunun 6 katı) yapılan 1 senelik çalışmada gözlenmemiştir. Sıçanlarda vc tavşanlarda yapılan üreme çalışmalarında ziprasidonun teratojenitesine dair herhangi bir kanıt göstermemiştir. I'crtilite ve doğan yavruların ağırlığında azalma gibi istenmeyen etkiler kilo alımmda azalma gibi mateınal toksisileye yol açan dozlarda gözlenmiştir. Terapotik doz verilen insanlardaki maksimum konsanlrasyonlara benzer olduğu düşünülen matcrnal plazma konsantrasyonlarında, artmış perİnatal mortalite ve yavrunun fonksiyonel gelişmesinde gecikme görülmüştür.
6. FAIWIASÖTİKÖZE[J.İKI.ERİ
6.1. Yardımcı maddelerin listesi
Laktoz monohidrat Prejelatinize mısır nişastası Magnezyum stearat Titanyum dioksit (E 171)
İndigotin (E 132) (mavi kapsül kullanıldığı zaman)
Sodyum dodesilsülfat
Jelatin
6.2. Geçimsizlikler
Geçerli değildir.
6.3. ömrü
48 ay
6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler
3ü“C”nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız.
6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği
Alu/Akı blistcr ambalaj ile ambalajlanmıştır,
Blisler folyosu; CoJd form aluminyum folyo. PA/Al/PVC, 25/45/60 mikron.
Sırt folyosu: 20 mikron sert, ürünle direkt temas eden tarafı PVC (ısı ile yapışan lak) ile kaplı aluminyum folyo.
Her ambalaj 56 adet kapsül içerir.
6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer üzel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Alıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj ve Ambalaj Atıklarınm Kontrolü Yönctmelikleri''ne uygun olarak imha edilmelidir.
7. RUHSA 1 SAHİHİ
Pfizer İlaçları Ltd. Şti.
34347 Ortaköy-İS'fANBUL Tel; Ü 212 310 70 00 Faks: 0 212 310 70 58
8. RUHSAT NUMARASI
204/ 78
9. İLK RUHSAT TAIÛHİ/RUHSAT YENİLEME TARİHİ
İlk ruhsat tarihi: 07.10.2004 Ruhsat yenileme tarihi: 25.04.2011
10. KÜB ÜN YENİLENME TARİHİ
|
|