Alfabetik İlaç RehberiDetaylı İlaç AraYeni Listelenilen İlaçlarEn Çok Aranan İlaçlarPazarda Bulunamayan İlaçlar

Fepatil 267 Mg Sert Kapsül Kısa Ürün Bilgisi

KISA ÜRÜN BİLGİSİ1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI

FEPATİL 267 mg sert kapsül

2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİMEtkin madde:

Fenofibrat.......................................................267 mg

Yardımcı maddeler:

Laktoz monohidrat (inek sütü kaynaklı)........129 mg

Yardımcı maddeler için 6.1'e bakınız.

3. FARMASÖTİK FORM

Sert jelatin kapsül

İçi beyaz veya beyazımsı granül ile dolu, turuncu-fildişi renkli sert kapsül

4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1. Terapötik endikasyonlar

FEPATİL aşağıda belirtilenler için diyet ve diğer farmakolojik olmayan tedavilere (örn. egzersiz, kilo verme) ilaveten endikedir:

- Düşük HDL kolesterolü olan veya olmayan ciddi hipertrigliseridemi tedavisi

- Statin intoleransı veya kontrendikasyonu bulunan kombine hiperlipidemi

4.2. Pozoloji ve uygulama şekliPozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:

Tedavi öncesi başlanan diyet önlemlerine devam edilmelidir. Serum lipid düzeyleri tayin edilerek tedaviye cevap izlenmelidir. Birkaç ay sonra (örn. 3 ay) yeterli yanıt alınmazsatamamlayıcı veya farklı terapötik önlemler düşünülmelidir.

Erişkinler: Önerilen doz, günde bir defa 200 mg fenofibrat sert kapsüldür. Doz 267 mg FEPATİL sert kapsül olacak şekilde titrasyon yapılabilir.

Uygulama şekli:

Sert kapsül yiyeceklerle birlikte bir bütün olarak yutulmalıdır.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler Böbrek yetmezliği:

Böbrek yetmezliği olan hastalarda dozun kreatinin klerensine göre azaltılması gerekebilir. Bu nedenle FEPATİL böbrek yetmezliği olan hastalarda kullanılmamalıdır. 1

Karaciğer yetmezliği:

Klinik veri yetersizliğinden dolayı, FEPATİL'in karaciğer yetmezliği olan hastalarda kullanılması önerilmemektedir.

Pediyatrik popülasyon:

Çocuklar ve 18 yaş altı adolesanlarda fenofibratın güvenliliği ve etkililiği gösterilmemiştir. Veri bulunmamaktadır. Bu nedenle fenofibratın 18 yaşın altındaki çocuklarda kullanılmasıönerilmemektedir.

Geriyatrik popülasyon:

Böbrek yetmezliği olmayan yaşlı hastalar için alışılmış erişkin dozu önerilir.

4.3. Kontrendikasyonlar

• Karaciğer yetmezliği (biliyer siroz ve açıklanamayan kalıcı karaciğer fonksiyonuanormalliği dahil),

• Bilinen safra kesesi hastalığı

• Şiddetli böbrek yetmezliği (hesaplanan glomerüler filtrasyon hızı <30 mL/dk/1,73 m2)

• Şiddetli hipertrigliseridemiye bağlı akut pankreatit dışındaki kronik veya akut pankreatit

• Fibratlar veya ketoprofen ile tedavi sırasında fototoksik reaksiyon veya bilinenfotosensitivite

• Fenofibrata veya ilacın bileşiminde bulunan herhangi bir maddeye aşırı duyarlık (6.1'ebakınız)

4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

Hiperlipideminin ikincil nedenleri:


Kontrol altına alınamayan tip 2 diabetes mellitus, hipotiroidizm, nefrotik sendrom, disproteinemi, obstrüktif karaciğer hastalığı, farmakolojik tedavi, alkolizm gibi ikincilhiperlipidemi nedenleri, fenofibrat tedavisi düşünülmeden önce yeterli derecede tedaviedilmelidir. Farmakolojik tedavilerle ilişkili hiperkolesterolemi ikincil nedenleri diüretikler, pbloker ilaçlar, östrojenler, progestojenler, kombine oral kontraseptifler, immünosüpresifilaçlar ve proteaz inhibitörleri ile görülebilir. Bu olgularda hiperlipideminin primer veyasekonder (bu terapötik ilaçların neden olabileceği lipid değerlerinde olası yükselme) olupolmadığı belirlenmelidir.

Karaciğer fonksiyonu:


Diğer lipid düşürücü ilaçlarla olduğu gibi, bazı hastalarda, transaminaz düzeylerinde yükselmeler bildirilmiştir. Olguların çoğunda bu yükselmeler geçici, minör ve asemptomatikolmuştur. Tedavinin ilk 12 ayı süresince 3 ayda bir ve sonrasında periyodik olaraktransaminaz düzeylerinin izlenmesi tavsiye edilir. Transaminaz düzeylerinde artma görülenhastalara dikkat edilmeli ve AST (SGOT) ve ALT (SGPT) düzeyleri normal değerlerin üstsınırının 3 katından fazlasına yükselirse ilaç kesilmelidir. Hepatit göstergesi olan belirtiler(örn. sarılık, kaşıntı) meydana geldiğinde ve tanı laboratuvar testi ile doğrulandığında,fenofibrat tedavisi kesilmelidir.

Pankreas:


Fenofibrat alan hastalarda pankreatit rapor edilmiştir (Bkz. Bölüm 4.3 ve 4.8). Bu durum, şiddetli hipertrigliseridemisi olan hastalarda etkililikteki bozukluktan, direkt ilacın etkisindenveya safra yolu taşı ya da çamur oluşumundan kaynaklanan genel safra kanalının tıkanmasıylaoluşan sekonder bir olaydan kaynaklanabilir.

Kas:


Fibratlar ve diğer lipid düşürücü ilaçlar verildiğinde, böbrek yetmezliği bulunan ya da bulunmayan ender rabdomiyoliz vakaları dahil olmak üzere kas toksisitesi bildirilmiştir.Hipoalbüminemi ve önceden görülen böbrek yetmezliği durumlarında bu hastalığın görülmesıklığı artar. 70 yaş üzerindeki hastalar, kişinin kendinde veya ailesinde kalıtsal kas hastalığıhikayesi olanlar, böbrek bozukluğu olan hastalar, hipotiroidizm ve aşırı alkol alımı dahilmiyopati ve/veya rabdomiyolize yatkınlık faktörlerine sahip hastalar rabdomiyoliz gelişmesiaçısından artmış bir risk altında olabilirler. Bu hastalarda, fenofibrat tedavisinin varsayılanyararları ve riskleri dikkatle değerlendirilmelidir.

Yaygın (diffuz) kas ağrısı, miyozit, kas krampları ve güçsüzlüğü ve/veya CPK'da (kreatin fosfokinaz) belirgin artış (normal değerin 5 katını geçen değerler) olan hastalarda kastoksisitesinden kuşkulanılmalıdır. Böyle durumlarda fenofibrat ile tedaviye son verilmelidir.

İlacın bir diğer fibrat veya HMG CoA-redüktaz inhibitörü ile birlikte kullanılması durumunda, özellikle önceden kas hastalığının varlığında, kas toksisitesi riski daha daartabilir. Bunun sonucu olarak, fenofibratın bir HMG CoA-redüktaz inhibitörü veya başka birfibrat ile birlikte reçetelenmesi, potansiyel kas toksisitesi açısından yakından izlenen,herhangi bir kas hastalığı hikayesi olmayan yüksek kardiyovasküler risk taşıyan ve ciddikombine dislipidemi hastalarına uygulanmalıdır.

Renal fonksiyon:


FEPATİL, ağır böbrek yetmezliğinde kontrendikedir (Bkz. Bölüm 4.3).

FEPATİL, hafif ila orta dereceli böbrek yetmezliği bulunan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır. Glomerüler filtrasyon hızı 30 ila 59 mL/dak/1,73 m2 olarak öngörülenhastalarda doz ayarlanmalıdır (bkz. Bölüm 4.2).

Fenofibrat monoterapisi alan veya aynı zamanda statin kullanan hastalarda serum kreatinin düzeylerinde geri dönüşümlü yükselmeler bildirilmiştir. Serum kreatinin değerindekiyükselmeler genellikle zaman içinde stabil kalmış, uzun dönem tedaviyle serum kreatininartışının devam ettiğine ilişkin kanıta rastlanmamış ve bu yüksek değerler tedavinin sonaermesiyle birlikte başlangıç değerlerine dönmüştür.

Klinik çalışmalarda, eşzamanlı fenofibrat ve simvastatin kullanan hastaların %10'unda serum kreatinin değeri başlangıca göre 30 mikromol/L'den fazla artmış, statin monoterapisialanlarda bu oranın %4.4 olduğu kaydedilmiştir. Eşzamanlı tedavi alan hastaların %0.3'ündekreatinin değerinde >200 mikromol/L şeklinde klinik açıdan anlamlı artışlar görülmüştür. 3

Kreatinin düzeylerinde normal değerlerin üst sınırının (ULN) %50'sinden fazla bir yükselme olduğu takdirde tedavi kesilmelidir. Tedavi başladıktan sonra ilk 3 ay boyunca ve sonrasındada periyodik olarak kreatinin ölçümlerinin yapılması önerilmektedir (doz ile ilgili öneriler içinBkz. Bölüm 4.2).

Östrojen veya östrojen içeren kontraseptif kullanan hiperlipidemik hastalarda hiperlipideminin primer veya sekonder (oral östrojenlerin neden olabileceği lipid değerlerindeolası yükselme) olup olmadığı belirlenmelidir.

Yardımcı maddeler:


Bu ilaç laktoz monohidrat içerir. Bu nedenle nadir kalıtımsal galaktoz intoleransı, Lapp laktaz yetmezliği ya da glukoz-galaktoz malabsorpsiyon problemi olan hastaların bu ilacıkullanmamaları gerekir.

4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşim ve diğer etkileşim şekilleri

Oral antikoagülanlar

:

Fenofibrat oral antikoagülan etkiyi güçlendirir ve kanama riskini artırabilir. Tedavinin başlangıcında oral antikoagülan ilaç dozunun 1/3 oranında azaltılması ve daha sonra gerekirseINR (International Normalised Ratio) takibine göre kademeli olarak ayarlanması önerilir.

Siklosporin:


Fenofibrat ve siklosporinin birlikte kullanımı sırasında, bazı şiddetli geri dönüşümlü böbrek fonksiyon bozukluğu vakaları bildirilmiştir. Bu nedenle, bu hastalarda böbrek fonksiyonuyakından izlenmeli ve laboratuvar parametrelerinde ciddi değişiklik olması durumunda,fenofibrat ile tedaviye son verilmelidir.

HMG-CoA redüktaz inhibitörleri veya diğer fibratlar:


Fibratlar HMG-CoA redüktaz inhibitörleri veya diğer fibratlarla birlikte kullanıldığı takdirde, ciddi kas toksisitesi riski artar. Bu kombinasyon ile tedavi sırasında dikkatli olunmalı vehastalar kas toksisitesi belirtileri yönünden yakından izlenmelidir (4.4'e bakınız).

Güncel olarak fenofibratın simvastatin farmakokinetiği etkilediğine ilişkin kanıt bulunmamaktadır.

Glitazonlar:


Fenofibrat ve glitazonların eşzamanlı kullanımı sırasında, HDL kolesterolüne yönelik bazı geri dönüştürülebilir paradoksik düşüşler bildirilmiştir. Bu nedenle, bu bileşenlerden biridiğerine eklenirse HDL-kolesterolün izlenmesi ve HDL-kolesterol çok düşükse tedavilerdenherhangi birinin kesilmesi önerilmektedir.

Sitokrom P450 enzimleri:


İnsan karaciğer mikrozomlarının kullanıldığı

in vitro

çalışmalar, fenofibrat ve fenofibrik asidin, sitokrom (CYP) P450 izoformları olan CYP3A4, CYP2D6, CYP2E1 veyaCYP1A2'nin inhibitörleri olmadığını göstermektedir. Bunlar, terapötik konsantrasyonlardaCYP2C19 ve CYP2A6'nın zayıf; CYP2C9'un hafif - orta derecede inhibitörleridir. 4

Fenofibrat ile dar bir terapötik indeksi olan, CYP2C19, CYP2A6 ve özellikle CYP2C9 ile metabolize olan ilaçların birlikte uygulandığı hastalar dikkatle izlenmeli ve gerekirse builaçlar için doz ayarlaması yapılması önerilmektedir.

Diğer:


İn vitro etkileşim çalışmaları, fenilbutazonun plazma protein bağlanma bölgelerinden yer değiştirdiğini göstermesine rağmen, fenofibratın diğer ilaçlar ile kanıtlanmış klinik etkileşimibildirilmemiştir. Diğer fibratlarla olduğu gibi fenofibrat kemirgenlerde yağ metabolizmasındayer alan karışık fonksiyonlu mikrozomal oksidazları uyarır ve bu enzimlerle metabolize olanilaçlarla etkileşebilir.

4.6. Gebelik ve laktasyonGenel tavsiye

Gebelik kategorisi: C

Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)

Herhangi bir veri bulunmamaktadır.

Gebelik dönemi

Fenofibratın hamile kadınlarda kullanımı ile ilgili yeterli bilgi bulunmamaktadır. Hayvan deneylerinde herhangi bir teratojenik etkisi görülmemiştir. Anne için toksik olan dozaralığında embriyotoksik etkiler görülmüştür (bkz. bölüm 5.3). İnsanlar için muhtemel riskibilinmemektedir.

Bu nedenle FEPATİL gebelik döneminde ancak dikkatli bir fayda/risk değerlendirmesinden sonra kullanılmalıdır.

Laktasyon dönemi

Fenofıbratın anne sütüne geçişi ile ilgili bilgi mevcut değildir. Yenidoğanlar/bebekler üzerindeki risk göz ardı edilemez. Bu nedenle fenofibrat süt veren annelerdekullanılmamalıdır.

Üreme yeteneği/Fertilite

Hayvanlarda fertilite üzerinde geri dönüşümlü etkiler gözlenmiştir (Bkz. Bölüm 5.3). Herhangi bir klinik veri bulunmamaktadır.

4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

FEPATİL'in araç ve makine kullanma yeteneği üzerinde etkisi yoktur ya da ihmal edilebilir düzeydedir.

4.8. İstenmeyen etkiler

Fenofibrat genellikle iyi tolere edilir.

Fenofibrat tedavisi sırasında en yaygın bildirilen istenmeyen etkiler sindirim ile ilgili, mide veya bağırsak bozukluklarıdır.

5 / 11

Plasebo kontrollü klinik araştırmalar (n = 2344) sırasında aşağıda sıklıklarıyla belirtilen istenmeyen etkiler gözlemlenmiştir.

Advers olaylar aşağıdaki sıralamaya göre belirtilmiştir: Çok Yaygın (>1/10), Yaygın (>1/100, <1/10), yaygın olmayan (>1/1.000, <1/100), seyrek (>1/10.000, <1/1.000), Çok Seyrek(<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).

MeDRA sistemi organ sınıfı

Yaygın

Yaygın olmayan
Seyrek

Çok seyrek, izole edilmişraporlar dahil

Kan ve lenf

sistemi

hastalıkları



Hemoglobin ve lökosit sayısındaazalma

Bağışıklık

sistemi

hastalıkları



Hipersensitivite

Sinir sistemi hastalıkları


Baş ağrısı


Vasküler

hastalıklar


Tromboembolizm (pulmonerembolizm, derinven trombozu)*


Gastrointestinal

hastalıklar

Sindirim sistemi ile ilgili belirtive bulgular(karın ağrısı,bulantı, kusma,ishal, gaz)

Pankreatit*


Hepato-biliyer

hastalıklar

Transaminaz düzeylerindeyükselme (4.4'ebakınız)
Safra taşları oluşumu (4.4'ebakınız)
Hepatit

Deri ve deri altı doku hastalıkları


Kutanöz hipersensitivite(örn. döküntü,kaşıntı, ürtiker)**
Alopesi
Fotosensitivite
reaksiyonları

Kas-iskelet, bağ doku

bozuklukları ve

kemik

hastalıkları


Kas hastalıkları (örn. kas ağrısı,miyozit, kaskrampları vegüçsüzlük)



6 / 11

Üreme sistemi ve memehastalıkları


Cinsel işlev bozukluğu


Araştırmalar

Kan
homosistein
seviyesinde artış
***
Kan kreatininde artış

Kan üre

seviyesinde artış


* Tip 2 diabetes mellituslu 9795 hasta ile gerçekleştiri
en randomize plasebo kontrollü bir

çalışma olan FIELD çalışmasında, plasebo alan hastalara karşı fenofibrat alan hastalarda, pankreatit vakalarında istatistiksel olarak anlamlı bir artış gözlemlenmiştir (%0,5'e karşı%0,8; p = 0.031). Aynı çalışmada, pulmoner embolizm görülme sıklığında istatistiksel olarakanlamlı bir artış (fenofibrat grubundaki %1,1'e karşı plasebo grubunda %0,7; p = 0,022) vederin ven trombozlarında istatistiksel olarak anlamlı olmayan bir artış (fenofibrat ile %1,4'e[67/4895 hasta] karşı plasebo ile %1 [48/4900 hasta]; p = 0,074) rapor edilmiştir.

**Deri:

Döküntü, kaşıntı, ürtiker veya fotosensitivite reaksiyonları gibi reaksiyonlar; bireysel vakalarda (aylarca komplike olmayan kullanımdan sonra dahi), cildin güneş ışığına veyayapay UV ışığına (örneğin güneş lambası) maruz kalan kısımlarında eritem, vezikülasyonveya nodülasyonla deride kutanöz fotosensitivite oluşabilir.

***FIELD çalışmasında, fenofibrat ile tedavi edilen hastalarda kan homosistein seviyesindeki ortalama artış 6,5 mikromol/L olarak gözlenmiş ve fenofibrat tedavisinin kesilmesiylenormale dönmüştür. Venöz trombotik olay riskindeki artış, artmış homosistein düzeyi ileilişkili olabilir. Bu durumun klinik açıdan önemi yoktur.

Klinik araştırmalar sırasında bildirilen bu olaylara ek olarak, fenofibrat'ın pazarlama sonrası kullanımı sırasında spontan olarak aşağıdaki yan etkiler bildirilmiştir. Mevcut verilerden kesinbir sıklık tahmin edilememektedir; bu nedenle "bilinmeyen" olarak sınıflandırılmıştır.

-Solunum, göğüs hastalıkları ve mediastinal hastalıklar:-Kas-iskelet bozuklukları, bağ dokusu ve kemik hastalıkları:-Hepato-biliyer hastalıklar:

Sarılık, kolelitiazis komplikasyonları (örn., kolesistit, kolanjit,biliyer kolik)

-Vertigo

-Deri ve deri altı doku hastalıkları:

Şiddetli deri reaksiyonları (örn. Eritema multiforme, Stevens-Johnson sendromu, toksik epidermal nekroliz)

-Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar:

Yorgunluk

Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması


Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesineolanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu TürkiyeFarmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirilmesi gerekmektedir (www.titck.gov.tr; e-posta:[email protected]; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99).

7 / 11

4.9. Doz aşımı

Fenofibrat doz aşımına ilişkin sadece anekdotsal vakalar bildirilmiştir. Vakaların çoğunda, doz aşımı belirtileri bildirilmemiştir.

Spesifik bir antidot bilinmemektedir. Bir aşırı doz alımı kuşkusu olduğunda, semptomatik tedavi uygulanmalı ve gerektiği şekilde, uygun destekleyici önlemler alınmalıdır. Fenofibrathemodiyaliz ile elimine edilemez.

5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER

5.1. Farmakodinamik özellikler

Farmakoterapötik grubu: Kardiyovasküler sistem / Lipid modifiye edici ajanlar / Fibratlar ATC KODU: C10AB05

Fenofibrat insanlarda bildirilen lipid düzenleyici etkilerini PPARa (tipia Peroksizom Proliferatör Aktive Reseptör) aktivasyonu aracılığı ile gerçekleştiren bir fibrik asit türevidir.PPARa'nın aktivasyonu aracılığı ile fenofibrat lipoprotein lipazı aktive etmek ve apoprotein CIII üretimini azaltmak suretiyle lipolizi ve aterojenik trigliserid açısından zengin partiküllerinplazmadan eliminasyonunu arttırır. PPARa'nın aktivasyonu, apoprotein AI ve A II sentezindede bir artışa neden olur.

LDL kolesterol ve trigliseritler üzerindeki etkisi nedeniyle, tip II diyabet gibi sekonder hiperlipoproteinemi dahil olmak üzere hipertrigliseridemisi olan hiperkolesterolemikhastalarda fenofibrat tedavisi yararlı olmalıdır.

Epidemiyolojik çalışmalar artmış serum lipid seviyeleri ile artmış koroner kalp hastalığı riski arasında pozitif bir korelasyon olduğunu göstermiştir. Bu tür dislipidemilerin kontrolü,fenofibrat ile tedavi için gerekçeyi oluşturur. Bununla birlikte, dislipidemi tedavisindekullanılan ilaçların uzun vadede yarar ve zararları hala bilimsel bir tartışma konusudur. Bunedenle fenofibratın kardiyovasküler morbidite ve mortalite üzerindeki muhtemel faydalıetkisi henüz kanıtlanmamıştır.

Fibratlar ile tedavinin koroner kalp hastalığı olaylarını azaltabileceğine dair kanıtlar bulunmaktadır, ancak fibratların kardiyovasküler hastalığın primer ve sekonder önlenmesindetüm nedenlere bağlı mortaliteyi azalttığı kanıtlanamamıştır.

Fenofibrat çalışmaları tutarlı biçimde LDL-kolesterol düzeyinde düşüşü göstermektedir. HDL-kolesterol düzeyi sıklıkla artmaktadır. Trigliserid düzeyi de düşmektedir. Bu düşük veçok düşük yoğunluklu lipoproteinlerin yüksek yoğunluklu lipoproteinlere oranında azalma ilesonuçlanır ve epidemiyolojik çalışmalardaki aterojenik risk azalması ile korelasyongöstermektedir. Apolipoprotein-A ve apolipoprotein-B düzeyleri sırasıyla HDL, LDL veVLDL düzeyleri ile paralel olarak düzelmiştir.

Kolesterolün damar dışı birikintileri (tendinöz ve tüberöz ksantom) fenofibrat tedavisi sırasında belirgin bir şekilde azaltılabilir veya yok edilebilir.

8 / 11

Plazma ürik asit düzeyleri özellikle tip IV fenotip olan hiperlipidemik hastaların yaklaşık %20'sinde yükselmiştir.

Fenofibrat ile tedavi edilen, fibrinojen düzeyleri yüksek hastalarda, Lp(a) düzeyleri yükselmiş hastalarda olduğu gibi, bu parametrede anlamlı düşüşler görülmüştür. C Reaktif Protein gibidiğer inflamatuvar işaretlerde de fenofibrat tedavisi ile azalma görülür.

Fenofibratın, ürik asit düzeylerinin yaklaşık ortalama %25 oranında azalmasına sebep olan ürikozürik bir etkisinin hiperürisemi olan dislipidemik hastalarda ek faydası olmalıdır.

Fenofibratın trombositlerin agregasyonunu inhibe edici etkisi olduğu hayvanlarda ve bir klinik çalışmada gösterilmiştir. Bu etki, ADP, araşidonik asit ve epinefrin tarafındanindüklenen trombosit agregasyonunun azalması şeklinde olmuştur.

5.2. Farmakokinetik özelliklerGenel Özellikler:

Emilim:


İlaç, oral yoldan verilişinden 4-5 saat sonra plazmada doruk konsantrasyona (Cmaks) erişir. Devamlı tedavi sırasında bireylerde plazma konsantrasyonları düzenlidir. Yiyeceklerleverildiğinde fenofibratın emilimi artar. Günlük 200 mg mikronize fenofibrat dozu içinOrtalama plazma konsantrasyonu, 15 pg/ml'dir.

Dağılım:


Fenofibrik asit plazma albüminine kuvvetli bağlanır (%99'dan fazla). Antivitamin K bileşiklerini protein bağlanma bölgelerinden uzaklaştırabilir ve antikoagülan etkilerinipotansiyelize edebilir.

Biyotransformasyon:


Oral uygulamadan sonra, fenofibrat, esterazlar tarafından hızla hidrolize olarak aktif metabolit olan fenofibrik aside dönüşür. Plazmada, değişikliğe uğramamış fenofibrat tespit edilemez.Fenofibrat, CYP 3A4 substratı değildir. Hepatik mikrozomal metabolizmaya dahil olmaz.

Eliminasyon:


İlaç başlıca idrar içinde atılır. İlacın hemen hemen tamamı 6 günde elimine edilir. 24 saat içinde %70 ve 6 günde %88 olmak üzere, idrar ve dışkıda toplam atılımı %93'e ulaşır.Fenofibrat başlıca fenofibrik asit ve glukuronid konjugatı şeklinde atılır.

Yaşlı hastalarda görünen fenofibrik asit total plazma klerensinde bir değişiklik görülmemiştir. Tek doz ve tekrarlanan dozların uygulanmasını takiben yapılan kinetik çalışmalar ilacınbirikmediğini göstermiştir.

Fenofibrik asit hemodiyaliz ile elimine edilemez.

Fenofibrik asidin plazma eliminasyon yarı ömrü yaklaşık 20 saattir.

9 / 11

5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri

Fenofibratın aktif metaboliti olan fenofibrik asit ile ilgili sıçanlar üzerinde yapılan üç aylık bir klinik dışı oral çalışmada iskelet kaslarında (özellikle tip I yavaş oksidatif miyoliflerdenzengin olan kaslarda) toksisite ve kardiyak dejenerasyon ile anemi ve kilo kaybı olduğugörülmüştür. İnsanlar için önerilen maksimum doz (MRHD) ile elde edilen maruziyetinyaklaşık 17 katı olan 30 mg/kg'a kadar olan dozlarda iskelet toksisitesi kaydedilmemiştir.MRHD'nin yaklaşık 3 katı olan maruziyetle kardiyomiyotoksisite bulgusu görülmemiştir. Üçay tedavi uygulanan köpeklerde gastrointestinal kanalda geri dönüşümlü ülser ve erozyonkaydedilmiştir. Söz konusu çalışmada, MRHD'nin yaklaşık 5 katı maruziyetle gastrointestinallezyona rastlanmamıştır.

Fenofibratın mutajenliği ile ilgili çalışmaların sonuçları negatif bulunmuştur.

Sıçanlarda ve farelerde yüksek dozlarda, peroksizom proliferasyonuna atfolunan, karaciğer tümörleri bulunmuştur. Bu değişiklikler küçük kemiricilere özgü olup diğer hayvan türlerindegözlenmemişlerdir. Bu bulgular ilacın insanlardaki terapötik kullanımını etkilemez.

Fare, sıçan ve tavşanlarda yapılan çalışmalarda herhangi bir teratojenik etki görülmemiştir. Anne için toksik olan doz aralığında embriyotoksik etkiler görülmüştür. Yüksek dozlarda,gebelik süresinde uzama ve doğum sırasında güçlükler görülmüştür.

Genç köpeklerde fenofibrik asit ile ilgili bir tekrarlanan doz toksisitesi çalışmasında geri dönüşümlü hipospermi ve testiküler vakuolizasyon ile overlerin gelişmediği gözlenmiştir.Ancak, fenofibrat ile yürütülen klinik dışı üreme toksisitesi çalışmalarında fertilite üzerindeherhangi bir etki saptanmamıştır.

6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER6.1. Yardımcı maddelerin listesi

Laktoz monohidrat (inek sütü kaynaklı)

Krospovidon Prejelatinize nişastaSodyum lauril sülfatHidroksipropilmetil Selüloz, 3 cpsMagnezyum stearat

Sert Jelatin Kapsül:


Titanyum dioksit Kırmızı demir oksitSarı demir oksitJelatin (sığır kaynaklı)

Deiyonize su

6.2. Geçimsizlikler

Geçerli değil.

10 / 11

6.3. Raf ömrü

24 ay

6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler

30°C altındaki oda sıcaklığında saklanmalıdır. Nemden korumak için orijinal ambalajında saklanmalıdır.

6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği

Ürünümüzün primer ambalaj malzemesi olarak şeffaf PVC ve Alüminyum folyo'dan oluşan blister kullanılmıştır. Blisterler karton kutular içerisine paketlenir. Bir karton kutu içerisinde30 kapsül veya 90 kapsül ve kullanma talimatı birlikte sunulmaktadır.

6.6. Beşeri tıbbi üründen artakalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler

Özel bir gereklilik yoktur.

Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller "Tıbbi atıkların kontrolü yönetmeliği" ve "Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği" ne uygun olarak imha edilmelidir.

7. RUHSAT SAHİBİ

Deva Holding A.Ş.

Halkalı Merkez Mah. Basın Ekspres Cad. No:1 34303

Küçükçekm ece/İSTANBUL

Tel: 0212 692 92 92

Faks: 0212 697 00 24

E-mail: [email protected]

8. RUHSAT NUMARASI

2022/117

9. İLK RUHSAT TARİHİ / RUHSAT YENİLEME TARİHİ

İlk ruhsat tarihi: 19.03.2022 Ruhsat yenileme tarihi:

10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ

11 / 11
1

/ 11
2

/ 11
3

/ 11
4

/ 11

İlaç Bilgileri

Fepatil 267 Mg Sert Kapsül

Etken Maddesi: Fenofibrat

Pdf olarak göster

Kullanma talimatı ve kısa ürün bilgileri

  • Fepatil 267 Mg Sert Kapsül - KUB
  • Fepatil 267 Mg Sert Kapsül - KT
  • Google Reklamları

    İlgili İlaçlar

  • Fepatil 267 Mg 30 Kapsül
  • Ana Sayfa | Hakkımızda | İlaçlar | İlaç Ara | İlaç Firmaları | Gizlilik | Bize Ulaşın

    Telif Hakkı 2008-2024 © İlaç Prospektüsü. Tüm Hakları Saklıdır.
    Uyarı: Sitemizde yayınladığımız ilaç bilgileri ile doktora danışmadan kesinlikle ilaç kullanmayınız!
    Aksi halde doğabilecek sağlık sorunlarından ilacprospektusu.com sorumlu tutulamaz.