Yardımcı maddeler için 6.1'e bakınız.
Berrak, renksizden çok açık yeşilimsi sarı renkte çözelti.
Tedavi edilecek varislerin büyüklüğüne bağlı olarak farklı VARİKANOL konsantrasyonları gerekir.
VARİKANOL ağsı venlerin merkezi venlerinin, retiküler varislerin ve küçük varislerin sklerizasyon ile tedavisi için kullanılır.
Tedavi için çeşitli konsantrasyonlar belirtilirse, damar çapı ve hastanın bireysel durumu dikkate alınmalıdır. Şüphe durumunda, daha düşük konsantrasyon seçilmelidir.
Genel olarak, 1 kg vücut ağırlığı başına önerilen günlük 2 mg lauromakrogol 400 dozu aşılmamalıdır.
70 kg ağırlığındaki bir hasta için, toplam 140 mg'a kadar lauromakrogol 400 enjekte edilebilir. 140 mg lauromakrogol 400, 14 mL VARİKANOL içinde bulunur.
Yaygın varisler her zaman birkaç seansta tedavi edilmelidir.
Aşırı duyarlılık reaksiyonu gelişimine yatkın bir hastayı ilk kez tedavi ederken, birden fazla enjeksiyon uygulanmamalıdır. Yanıta bağlı olarak, maksimum dozun aşılmaması şartıylatakip eden seanslarda birkaç enjeksiyon uygulanabilir.
intravasküler olarak enjekte edilmelidir.
intravasküler olarak enjekte edilmelidir.
intravasküler olarak enjekte edilmelidir.
Enjeksiyonlar yalnızca yatay konumdaki ya da yatay düzlemden yaklaşık 30-45° yükseltilmiş bacağa uygulanmalıdır. Ağsı venlere uygulananlar da dahil olmak üzere, tüm enjeksiyonlarintravenöz olarak uygulanmalıdır.
Çok ince iğneler (örneğin, insülin iğneleri) ve kolayca hareket eden enjektörler kullanılır. Ponksiyon yüzeysel olarak yapılır ve iğne intravenöz konumda iken enjeksiyon yavaşçauygulanır.
Varislerin derecesine ve boyutuna bağlı olarak, 1-2 hafta aralıklarla birkaç tedavi seansının uygulanması gerekebilir.
Bazen gelişebilen trombuslar (pıhtılar), ensizyon ve pıhtı sıkılarak uzaklaştırılır.
Enjeksiyon yeri kapatıldıktan sonra, sıkı bir kompresyon bandajı ya da elastik bir çorap uygulanmalıdır. Daha sonra, hasta, tercihen uygulama yerine kolay ulaşılabilecek bir yerde 30dakika kadar yürümelidir.
Kompresyon 5-7 gün uygulanmalıdır. Yaygın varisler için, kısa traksiyon bandajları ile daha uzun bir kompresyon tedavisi önerilmektedir.
Bandajın özellikle uyluk ve konik ekstremiteler üzerinden kaymasını önlemek için, asıl kompresyon bandajının altına bir köpük bandajı ile destek yapılması önerilmektedir.
Skleroterapinin başarılı olması, eksiksiz ve dikkatli bir uygulama sonrası kompresyon tedavisine bağlıdır.
VARİKANOL aşağıdaki durumlarda varislerin sklerizasyon ile tedavisinde kesinlikle kullanılmamalıdır:
• Lauromakrogol 400 veya yardımcı maddelerden herhangi birine karşı aşırı duyarlılığıolduğu bilinen hastalarda,
• Akut şiddetli sistemik hastalığı olan kişilerde (özellikle de tedavi edilmemişse),
• Şiddetli arteriyel oklüzif hastalığı olan kişilerde (Fontaine evresi III ve IV),
• Yüksek tromboz riski taşıyan hastalarda (örneğin, kalıtsal trombofilisi olan ya dahormonal kontraseptif ya da hormon replasman tedavisi kullanımı, obezite, sigarakullanımı ve uzun süreli hareketsizlik gibi çoklu risk faktörlerine sahip hastalar).
Şiddetine bağlı olarak, varisler için uygulanan sklerizasyon ile tedavi, aşağıdaki durumların gözlendiği hastalarda nispeten kontrendike olabilir:
• Bozulmuş mobilite.
Sklerozanlar arter içine enjekte edilmemelidir; çünkü amputasyonu gerektirebilecek kadar şiddetli nekrozlara yol açabilirler. Böyle bir durumda, müdahale için derhal bir damar cerrahıçağırılmalıdır (bkz. Bölüm 4.9).
Yüz bölgesindeki bir endikasyon tüm sklerozanlar için dikkatlice değerlendirilmelidir; çünkü intravasküler enjeksiyon arterlerde basıncın tersine çevrilmesine ve dolayısıyla da geridönüşümsüz görüş bozukluklarına (körlük) yol açabilir.
Ayak ya da malleolar bölge gibi belirli vücut alanlarında, yanlışlıkla arter içine enjeksiyon yapma riski artabilir. Bu nedenle, tedavi sırasında özel dikkat göstererek, yalnızca düşükkonsantrasyonlarda küçük miktarlar uygulanmalıdır.
Anafilaktik reaksiyonlar seyrek görülen; fakat potansiyel olarak yaşamı tehdit edici durumlardır. Böyle durumlar için, hekim hazırlıklı olmalı ve uygun bir acil durum ekipmanınıhazır bulundurmalıdır. Beta blokörlerle ya da ADE (anjiyotensin dönüştürücü enzim)inhibitörleriyle tedavi, kardiyovasküler etkileri nedeniyle, anafilaktik şok için uygulanan acildurum prosedürlerini etkileyebilir (bkz. Bölüm 4.9).
VARİKANOL %5 (hacim/hacim) alkol içermektedir. Bu durum, alkolizm geçmişi olan hastalarda dikkate alınmalıdır.
VARİKANOL potasyum içerir; fakat bu değer her bir ampulde 1 mmol (39 mg)'den düşüktür, yani esasında “potasyum içermez”.
VARİKANOL sodyum içerir; fakat bu değer her bir ampulde 1 mmol (23 mg)'den düşüktür, yani esasında “sodyum içermez”.
Lauromakrogol 400 bir lokal anesteziktir. Diğer anesteziklerle kombinasyon halinde kullanıldığı takdirde, bu anesteziklerin kardiyovasküler sistem üzerinde aditif etkiye yol açmariski vardır.
Doğum kontrol yöntemleriyle bilinen bir etkileşimi bulunmamaktadır.
VARİKANOL kullanan ve çocuk doğurma potansiyeli bulunan veya gebe kalmayı planlayan kadınların doktora danışmaları ve uygun bir kontrasepsiyon yöntemi ile gebeliktenkorunmaları önerilir.
VARİKANOL kesinlikle gerekli olmadıkça gebelik döneminde kullanılmamalıdır. VARİKANOL'ün gebe kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri mevcut değildir. Hayvanlarüzerinde yapılan çalışmalar üreme toksisitesinin bulunduğunu göstermiş, fakat teratojenikpotansiyel gözlenmemiştir (bkz. Bölüm 5.3).
İnsanlarda lauromakrogol 400'ün anne sütüne geçme olasılığıyla ilgili herhangi bir araştırma yapılmamıştır. Emzirme döneminde sklerizasyon ile tedavi gerektiği takdirde emzirmeye 2-3gün ara verilmesi tavsiye edilir.
Lauromakrogol 400'ün üreme yeteneği üzerindeki etkisi ile ilgili klinik öncesi güvenlilik çalışmaları yapılmıştır. İnsanlarda lauromakrogol 400'ün fertilite üzerindeki etkisi hakkındahiçbir veri mevcut değildir. Erkek ve dişi sıçanlarda lauromakrogol 400'ün üremeperformansı üzerinde hiçbir etkisi yoktur (bkz. Bölüm 5.3).
VARİKANOL'ün taşıt ve makine kullanma yeteneği üzerinde bilinen herhangi bir olumsuz etkisi yoktur.
Aşağıda listelenen advers reaksiyonlar, dünya çapında lauromakrogol 400 kullanımı ile ilişkili olarak rapor edilmiştir. Bazı durumlarda, bu reaksiyonlar güçten düşürmekle birlikte çoğudurumda sadece geçici olmuştur. Bunlar genelde spontan raporları içerdiğinden, tanımlanmışbir hasta grubunu refere etmeden veya kontrol grubu bulunmadan, sıklıkları tam olarakhesaplamak ya da her zaman ilaca maruziyetle kesin bir nedensel ilişki göstermek mümkündeğildir. Ancak, uzun süreli deneyimlere dayanarak, sağlam bir değerlendirme mümkündür.
Bacaktaki varislerin tedavisi sırasında yanlışlıkla etraftaki dokuya enjeksiyon yapıldıktan sonra (paravenöz enjeksiyon), özellikle ciltte ve alttaki dokuda (ve seyrek olarak sinirlerde)lokal advers etkiler (örneğin nekroz) gözlenmiştir. Risk, uygulanan VARİKANOLkonsantrasyonu ve hacmi ile artmaktadır. Bunun yanı sıra, aşağıdaki advers etkiler belirtilensıklıklarda gözlenmiştir:
Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1.000 ila <1/100); seyrek (>1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000); bilinmiyor (eldeki verilerden hareketletahmin edilemiyor).
Çok seyrek: Serebrovasküler olay, baş ağrısı, migren, parestezi (lokal), bilinç kaybı, konfüzyon durumu, baş dönmesi, konuşma zorluğu, kas koordinasyon bozukluğu (ataksi),hemiparezi, oral hipoestezi
Çok seyrek: Kardiyak arrest, stres kardiyomiyopati, palpitasyonlar, anormal kalp hızı
Yaygın: Neovaskülarizasyon, hematom Yaygın olmayan: Yüzeysel tromboflebit, flebit
Seyrek: Derin ven trombozu (muhtemelen temelde var olan hastalığa bağlı)
Yaygın olmayan: Alerjik dermatit, kontakt ürtiker, cilt reaksiyonu, eritem Çok seyrek: Hipertrikoz (skleroterapi alanında)
Yaygın: Enjeksiyon yerinde ağrı (kısa süreli), enjeksiyon yerinde tromboz (lokal varis içi kan pıhtıları)
Yaygın olmayan: Nekroz, endürasyon, şişme Çok seyrek: Pireksi, yüzde kızarıklık, asteni, kırıklık
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesineolanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu TürkiyeFarmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir
Aşırı doz (konsantrasyonun ya da hacmin çok yüksek olmasından kaynaklanan) özellikle paravenöz enjeksiyondan sonra lokal nekroza neden olabilir.
Varis tedavisi sırasında yanlış uygulamadan sonra oluşan lokal zehirlenmenin tedavisi:
a) Arter içine enjeksiyon:
• Kanül yerinde bırakılır; çıkmışsa, ponksiyon yerine yeniden yerleştirilir.
• Adrenalin ilave etmeksizin, 5-10 mL lokal anestezik enjekte edilir.
• 10.000 IU heparin enjekte edilir.
• İskemik bacağa tampon yapılır ve bacak aşağı indirilir.
• Hasta önlem olarak hastaneye kaldırılır (vasküler cerrahi).
b) Paravenöz enjeksiyon:
Paravenöz olarak enjekte edilen VARİKANOL'ün miktarına ve konsantrasyonuna bağlı olarak uygulama yerine, mümkünse hiyalüronidaz ile birlikte 5 ila 10 mL serum fizyolojikenjekte edilir. Eğer hastada şiddetli ağrı varsa, bir lokal anestezik (adrenalinsiz) enjekteedilebilir.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER5.1. Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Lokal enjeksiyonla uygulanan sklerozan ajan ATC kodu: C05BB02
Etki mekanizması:
Lauromakrogol 400, konsantrasyon ve hacmine bağlı olarak kan damarlarının endoteline hasar verici bir etkiye sahiptir.
8
Varislerin sklerizasyon ile tedavisini takiben uygulanan kompresyon bandajı, hasarlı ven duvarlarını sıkıştırarak, aşırı kan pıhtısı oluşumunu ve başlangıçta oluşan pariyetal kanpıhtısının rekanalizasyonunu önlemektedir. Bu, hedeflenen fibröz dokuya dönüşümü vedolayısıyla da sklerozu sağlamaktadır.
Ayrıca, lokal anestezik etkisi de vardır. Lauromakrogol 400, duyusal sinir liflerinin ileti kapasitesinin yanı sıra, terminal duyu organlarının (reseptörler) uyarılabilirliğini de lokal vegeri dönüşümlü olarak baskılamaktadır.
Klinik çalışmalar
VARİKANOL'ün farklı konsantrasyonlarında kapsamlı bulgular vardır ancak kontrollü klinik çalışmalardan bilinen uzun vadeli sonuçlar yoktur.
Sodyum tetradesilsülfat ile karşılaştırılması:
%1 Lauromakrogol 400 için toplam 50 hastada sodyum tetradesilsülfat ile karşılaştırıldığı, ABD'deki iki benzer çalışmadan elde edilen sonuçlar mevcuttur. Küçük varislerin (1-3 mm)resolüsyonu ile ilgili olarak, her iki tedavi grubu arasında anlamlı bir fark bulunmamıştır. %1Lauromakrogol 400 için, bir çalışmada 4,31'lik bir etkililik puanı (standart sapma 0,62), diğerbir çalışmada tedaviden 4 ay sonra 4,28'e (standart sapma 0,89) karşılık bulunmuştur. (“1” =tedaviden önceki halinden daha kötü; “2” = olduğu gibi aynı; “3” = varislerin azınlığıçözüldü; “4” = varislerin çoğunluğu çözüldü; “5” = varislerin tamamı çözüldü).
Plasebo kontrollü çalışma:
Plasebo kontrollü bir çalışmada, %1 lauromakrogol 400 (15 hasta), ayakta 1-3 mm çapında orta büyüklükteki varislerde, plasebo grubundan (11 hasta) istatistiksel olarak (5 puanlı ölçekile ölçülen varislerin resolüsyonu) anlamlı daha iyi sonuçlar göstermiştir. Ayrıca hastamemnuniyeti %1 VARİKANOL ile'de istatistiksel olarak anlamlı derecede daha iyi olduğukanıtlanmıştır (5 puanlık ölçekte).
EASI çalışması:
Çok merkezli, randomize, çift kör bir çalışmada (EASI çalışması), %0,5 lauromakrogol 400 ile (ağsı venler, (n=94)), %1 lauromakrogol 400 ile (retiküler varisler, (n=86)), sodyumtetradesilsülfat %1 olarak bilinen ABD'de onaylanmış bir sklerozan ajan ile (her iki çeşitvaris için AB pazarlama yetkisine göre kullanılan, (n=105)), ya da plasebo olarak bir izotoniksalin ile (aynı şekilde her iki çeşit varis için, (n=53)) toplam 338 hasta tedavi edilmiştir.
9
Primer sonlanım noktasının değerlendirilmesi için, uzman doktor ve iki kör deneyimli uzman, standart bir prosedüre göre 10x10 cm2'lik tedavi alanından alınan dijital görüntüleri, üç olasıtedavi seansının sonundan 12 hafta sonra, aynı alanın tedaviden hemen önce alınangörüntüleri ile karşılaştırılmıştır. Verimlilik dijital görüntüler kullanılarak değerlendirilmiştir,1= öncekinden daha kötü, 2= önceki ile aynı, 3= orta derecede iyileşme, 4= iyi iyileşme veya5= tedavinin tam başarısı.
Lauromakrogol 400'ün etkililiği 4,52 ± 0,65 olarak derecelendirilmiştir. Plasebo 2,19 ± 0,41 ile istatistiksel olarak anlamlı derecede daha kötüdür (p<0,0001). Sodyum tetradesil sülfat %1(4,47 ± 0,74) lauromakrogol 400 ile benzer olarak derecelendirilmiştir. Lauromakrogol 400ile tedavi edilen hastaların %95'inde, sodyum tetradesilsülfat %1 ile tedavi edilen hastaların%92'sinde, ancak plasebo ile tedavi edilen hastaların sadece %8'inde tedavinin başarısı, 4veya 5 puanlık skor olarak belirlenmiştir (plaseboya göre fark p<0,0001).
12 ve 26 haftadan sonra, hastalar memnuniyet derecelerini sınıflandırmıştır (1=hiç memnun değil, 2=memnun değil, 3=orta derecede memnun, 4=memnun, 5=çok memnun). İstatistikselolarak anlamlı derecede (p<0,0001) çoğu hasta sodyum tetradesilsülfat %1 (%64, %63) ya daplasebo (%13, %11) ile karşılaştırıldığında lauromakrogol 400 (%88, %84) ile memnun veyaçok memnun kalmışlardır.
Lokal semptomların insidansı, ör. irritasyon, hiperpigmentasyon ve hematom, sodyum tetradesilsülfat %1 ile tedavi edilen hastalarda istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksekti.Bu durum bu hastaların düşük memnuniyetinin nedenini açıklayabilir.
Pozoloji ile ilgili veriler, çeşitli polidokanol konsantrasyonları ile çalışmalar:
Konsantrasyon kontrollü çalışmalarda, luromakrogol 400 %0,25, %0,5, %1, %2 ve %3 etkililiği (varislerin çözünürlüğünü, makroskopik değerlendirme ve hasta değerlendirmesiniiçeren kompozit değerlendirme) çeşitli tiplerdeki varisler için 5 puanlık bir ölçek ileincelenmiş; kötüleşmiş, etkisiz, biraz etkili, etkili, oldukça etkili arasında ayrım yapılmıştır.
Küçük varisler
Lauromakrogol 400 %0,5 (18 hasta) ve %1 (18 hasta) karşılaştırması:
İstatistiksel olarak anlamı bir farklılık yoktur.
Lauromakrogol 400 %0,25 (18 hasta) ve %0,5 (19 hasta) karşılaştırması: ,
10
Lauromakrogol 400 %0,5 istatistiksel olarak anlamlı daha iyi sonuçlar göstermiştir.
Orta büyüklükteki varisler
Lauromakrogol 400 %0,5 (26 hasta) ve %1 (28 hasta) karşılaştırması:
Lauromakrogol 400 %1 istatistiksel olarak anlamlı daha iyi sonuçlar göstermiştir. Lauromakrogol 400 %1 (23 hasta) ve %2 (24 hasta) karşılaştırması:
İstatistiksel olarak anlamlı bir farklılık yoktur.
Büyük varisler
Lauromakrogol 400 %2 (30 hasta) ve %3 (26 hasta) karşılaştırması:
Lauromakrogol 400 %3 istatistiksel olarak anlamlı daha iyi sonuçlar göstermiştir.
5.2. Farmakokinetik özelliklerGenel özellikler
Emilim:
37 mg 14C-lauromakrogol 400, altı sağlıklı deneğe yüksek oranda seyreltilmiş çözelti halinde, büyük safen vene uygulama yoluyla verilmiştir. Lauromakrogol 400'ün plazmadakonsantrasyon-zaman seyri bifazik özellikte olmuştur. AUC® değeri 3,16 mcg x saat/mL'dir.Bir başka çalışmada, varisli 6 hastada (çap>3 mm) %3 lauromakrogol 400'ün tedavisindensonra lauromakrogol 400 moleküllerinin plazma konsantrasyonları saptanmıştır. AUC® değeri6,19-10,9 mcg x saat/mL'dir.
Dağılım:
Dağılım hacmi 17,9 L olarak bulunmuştur.
Biyotransformasyon:
Klinik olmayan çalışmalar lauromakrogol 400'ün kısmen metabolize olduğunu göstermiştir. Ağırlıklı olarak, hepatik sitokrom P450 enzimleri farklı polimerizasyon derecesine sahipürünlere veya metabolitlere parçalanır. Lauromakrogol 400, yağlı alkollere metabolizeedilmiştir ve B-oksidasyona uğramıştır.
11
Eliminasyon:
Lauromakrogol 400 ve işaretli metabolitlerinin terminal eliminasyon yarı ömrü 4,09 saat olarak bulunmuştur. Total klerens ise 11,68 L/saattir. Uygulanan dozun %89'u ilk 12 saatiçerisinde kandan elimine edilmiştir.
Bir başka çalışmada, plazma yarı ömrü 0,94-1,27 saat, ortalama total klerens 12,41 L/saattir.
Doğrusallık/Doğrusal olmayan durum:
Lauromakrogol 400'ün farmakokinetik özellikleri doz doğrusallığı göstermiştir.
5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri
Hayvan deneylerinde, lauromakrogol 400'ün nispeten düşük bir akut toksisiteye sahip olduğu gözlenmiştir. Güvenlilik farmakolojisi çalışmalarında negatif kronotropik, inotropik vedromotropik etkiler gözlenmiş ve kan basıncında düşüş saptanmıştır. Eş zamanlı olarak diğerlokal anestezikler verildiğinde ilave proaritmik etkiler gözlenmiştir. Tekrarlananlauromakrogol 400 uygulamasından sonra, araştırılan tüm türlerdeki bazı hayvanlardabağırsaklarda, böbreküstü bezlerinde ve karaciğerde (tavşanlarda bunlara ek olarakböbreklerde) histolojik değişiklikler gözlenmiştir.
Lauromakrogol 400, araştırılan tüm türlerde hematüriye neden olmuştur. 4 mg/kg vücut ağırlığı/gün ya da daha yüksek dozlarda, erkek sıçanlarda art arda 7 gün uygulamadan sonrakaraciğer ağırlığında artış görülmüştür. 14 mg/kg/gün ya da daha yüksek dozlarda iseALAT/GPT ve ASAT/GOT aktivitesinde artış görülmüştür.
Mutajenisite:
Lauromakrogol 400 in vitro ve in vivo olarak kapsamlı testlere tabi tutulmuştur. Lauromakrogol 400'ün memeli hücrelerinde poliploidleri indüklediği bir in vitro testharicinde, tüm testlerin sonuçları negatif bulunmuştur. Bununla birlikte, tıbbi ürün talimatlarauyularak kullanıldığı takdirde, herhangi anlamlı bir klinik genotoksik potansiyelbeklenmemektedir.
Üreme toksisitesi:
Lauromakrogol 400'ün birkaç hafta boyunca ya da organogenez esnasında her gün intravenöz uygulanması, sıçanlarda erkek ya da dişi fertilitesi ya da erken embriyo gelişimi üzerindeherhangi bir etkiye neden olmamıştır. Aynı zamanda sıçanlarda ya da tavşanlarda teratojenik
12
etkileri indüklememiştir; fakat maternal toksik doz aralığında embriyotoksik ve fötotoksik etkiler (artan embriyo/fötal mortalitesi, fötal ağırlığının azalması) görülmüştür. Organogenezesnasında uygulama art arda 4 gün olacak şekilde aralıklarla sınırlandığında, maternal toksiketki ya da embriyotoksik/fötotoksik etkiler ortaya çıkmamıştır (tavşanlarda). Gebeliğin geçdöneminde ve emzirme döneminde annelerine iki günde bir intravenöz lauromakrogol 400uygulanan sıçanlarda perinatal ve postnatal gelişim, davranış ve üremede herhangi birbozulma olmamıştır. Lauromakrogol 400, sıçanlarda plasental bariyeri geçer.
6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER6.1. Yardımcı maddelerin listesi
Etanol %96
Potasyum dihidrojen fosfat Disodyum hidrojen fosfat dihidratEnjeksiyonluk su
6.2. Geçimsizlikler
Bu tıbbi ürüne ait geçimlilik çalışmaları olmadığından diğer tıbbi ürünlerle karıştırılarak kullanılmamalıdır.
6.3. Raf ömrü
24 ay
6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler
25 °C altındaki oda sıcaklıklarında saklayınız.
Ampul tek kullanımlıktır. Kullanımdan sonra kalan kısım atılmalıdır.
6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği
VARİKANOL, 2 mL çözelti içeren 2 mL kapasiteli tip I renksiz 5 adet cam ampul içerisinde pazarlanmaktadır.
6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliklerine uygun olarak imha edilmelidir.
13
7. RUHSAT SAHİBİ
VEM İLAÇ San. ve Tic. A. Ş.
Maslak Mahallesi AOS 55. Sokak 42 Maslak A Blok Sit. No: 2/134Sarıyer/İSTANBUL
8. RUHSAT NUMARASI
2022/146
9. İLK RUHSAT TARİHİ/RUHSAT YENİLEME TARİHİ
İlk ruhsat tarihi: 25.03.2022 Ruhsat yenileme tarihi:
10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ
14