KISA ÜRÜN BİLGİSİ1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
FENOSTER 80 mcg/4,5 mcg İnhalasyon Tozu, Sert Kapsül
2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİMEtkin madde:
Hastaya ulaşan her doz (ağız parçasından çıkan doz):
Budesonid.................................80 mikrogram /kapsül
Formoterol fumarat dihidrat.............4,5 mikrogram /kapsül
içerir.
Hastaya ulaşan 80 mikrogram budesonid, 100 mikrogram ölçülü doza ve hastaya ulaşan 4.5 mikrogram formoterol fumarat dihidrat, 6 mikrogram ölçülü doza karşılık gelir.
Yardımcı madde:
Laktoz monohidrat inceltilmiş (inek sütü kaynaklı) 12931,19 mikrogram /kapsül Laktoz monohidrat (inek sütü kaynaklı)6962,80 mikrogram /kapsül
Yardımcı maddeler için Bölüm 6.1'e bakınız.
3. FARMASÖTİK FORM
İnhaler Kapsül
Beyaz veya beyazımsı inhalasyon tozu içeren açık sarımsı turuncumsu renkli opak kapak ve şeffaf gövdeli HPMC kapsül
4. KLİNİK ÖZELLİKLER4.1 Terapötik endikasyonlarAstım:
FENOSTER, astım semptomlarının düzeltilmesi ve kontrol altına alınması amacıyla kullanılır. FENOSTER, şiddetli astımı olan hastalar için uygun değildir.
FENOSTER, 6-12 yaş grubundaki çocuklar için uygundur.
1/25
4.2 Pozoloji ve uygulama şekliPozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:Astım:
FENOSTER'in içindeki maddelerin dozu her hasta için farklıdır ve hastalığın şiddetine göre belirlenmelidir. Bu durum, sadece tedaviye kombinasyon ile başlandığında değil, idame dozayarlanırken de göz önünde tutulmalıdır. Hasta, kombinasyon preparatının içindeki dozlarındışında bir doz kombinasyonuna gereksinim duyarsa uygun dozda beta2-agonist ve/veyakortikosteroidi tek başına içeren preparatlar verilmelidir.
Doz, semptomların efektif kontrolünün idame ettirildiği en düşük değere titre edilmelidir. Hastalar hekimleri tarafından, en uygun FENOSTER dozunu kullanmaları açısından düzenliolarak değerlendirilmelidirler. Önerilen en düşük doz ile kontrol altına alındığında, bir sonrakiadım tek başına inhale steroid tedavisinin denenmesini içerebilir.
FENOSTER için iki tedavi yaklaşımı söz konusudur:
A. FENOSTER idame tedavisi:
Düzenli idame tedavi olarak FENOSTER ile birlikte kurtarıcınitelikte ayrıca bir hızlı etki eden bronkodilatör alınır.
B. FENOSTER idame ve semptom giderici tedavi:A. FENOSTER idame tedavisi:
Hastalara, kurtarıcı olarak yanlarında ayrıca bir hızlı etki eden bronkodilatör bulundurmaları önerilmelidir.
Önerilen dozlar:
Erişkinler (18yaş ve üzeri):
Günde iki kez 1-2 inhalasyon. Bazı hastalar için, günde toplam iki kez 4 inhalasyon dozunu aşmamak üzere daha yüksek doz kullanılması gerekebilir.
Adolesanlar (12-17yaş):
Günde iki kez 1-2 inhalasyon.
Genel uygulamada günde iki kez kullanım ile semptomlar kontrol altına alındığında, semptomların kontrolünün sürdürülebilmesi için hekim tarafından hastanın uzun etkili
2/25
bronkodilatatöre ihtiyacı olduğu düşünülüyor ise, doz titre edilerek ulaşılan etkili en düşük doz, günde tek doz FENOSTER olarak kullanılabilir.
Ayrıca bir hızlı etki eden bronkodilatör kullanımının artması, altta yatan bir kötüleşme olduğunu göstermektedir ve astım tedavisinin yeniden gözden geçirilmesi gerekmektedir.
6yaşından büyük çocuklarda :
Önerilen idame doz günde 2 inhalasyondur.
Genel uygulamada günde iki kez kullanım ile semptomlar kontrol altına alındığında, semptomların kontrolünün sürdürülebilmesi için hekim tarafından hastanın uzun etkilibronkodilatatöre ihtiyacı olduğu düşünülüyor ise, doz titre edilerek ulaşılan etkili en düşük doz,günde tek doz FENOSTER olarak kullanılabilir.
Ayrıca bir hızlı etki eden bronkodilatör kullanımının artması, altta yatan bir kötüleşme olduğunu göstermektedir ve astım tedavisinin yeniden gözden geçirilmesi gerekmektedir.
6 yaşından küçük çocuklarda :B. FENOSTER idame ve semptom giderici tedavi:
FENOSTER düzenli idame tedavi olarak ve ihtiyaç halinde semptomları gidermek amaçlı alınır. Hastalara, kurtarıcı olarak FENOSTER'in her zaman yanlarında bulundurmalarıöğütlenmelidir.
FENOSTER'in idame ve semptom giderici tedavi şeklinde kullanımı özellikle aşağıdaki durumlarda dikkate alınmalıdır:
• Yetersiz astım kontrolü ve sık sık semptom giderici tedavi ihtiyacı
• Tıbbi müdahale gerektiren geçmişe yönelik astım alevlenmeleri
Gerekli durumlarda çok sayıda ve sık FENOSTER alan hastalarda, doza bağımlı advers etkiler açısından yakın takibe ihtiyaç vardır.
Önerilen dozlar:
Erişkinler (18 yaş ve üzeri):
Önerilen idame doz günde 2 inhalasyondur. Doz, sabah ve akşam birer inhalasyon veya sabah 2 yada akşam 2 inhalasyon olarak alınabilir. Bazı hastalar için
3/25
günde iki kez 2 inhalasyonluk idame doz uygun olabilir. Hastalar, ihtiyaç halinde semptomların giderilmesine yönelik, ilave olarak 1 inhalasyon almalıdırlar. Birkaç dakika sonra semptomlardevam ederse ilave bir inhalasyon uygulanmalıdır. Bir defada 6 inhalasyondan fazlauygulanmamalıdır.
Normal şartlarda ihtiyaç duyulan toplam günlük doz 8 inhalasyondan fazla değildir. Bununla birlikte sınırlı bir süre için toplam günlük doz 12 inhalasyona kadar çıkabilir.
Günde 8inhalasyondan fazla kullanan hastalara mutlaka medikal yardım almaları önerilmelidir.Bu hastalar tekrar değerlendirilmeli ve idame tedavileri tekrar gözden geçirilmelidir.
Adolesanlar (12-17yaş):
Önerilen idame doz günde 2 inhalasyondur. Doz, sabah ve akşam birer inhalasyon veya sabah 2 yada akşam 2 inhalasyon olarak alınabilir. Bazı hastalar için günde iki kez 2 inhalasyonlukidame doz uygun olabilir. Hastalar, ihtiyaç halinde semptomların giderilmesine yönelik, ilaveolarak 1 inhalasyon almalıdırlar. Birkaç dakika sonra semptomlar devam ederse ilave birinhalasyon uygulanmalıdır. Bir defada 6 inhalasyondan fazla uygulanmamalıdır.
Normal şartlarda ihtiyaç duyulan toplam günlük doz 8 inhalasyondan fazla değildir. Bununla birlikte sınırlı bir süre için toplam günlük doz 12 inhalasyona kadar çıkabilir.
Günde 8inhalasyondan fazla kullanan hastalara mutlaka medikal yardım almaları önerilmelidir.Bu hastalar tekrar değerlendirilmeli ve idame tedavileri tekrar gözden geçirilmelidir.
12 yaşından küçük çocuklarda
FENOSTER'in idame ve semptom giderici tedavi şeklinde kullanımı önerilmemektedir.
Uygulama şekli:
İnhaler inspirator akım ile çalışmaktadır ve İnhaler'in ağız parçası aracılığıyla derin nefes alındığında ilaç solunum yollarına ulaşır.
Not:
Hastayı aşağıdaki konularda bilgilendirmek önemlidir:
- Her inhaler ile birlikte kutunun içinde yer alan Hasta kullanım talimatında İnhaler'inkullanımı ile ilgili kısımlar dikkatle okunmalıdır.
- Akciğerlere yeterli dozun ulaşabilmesi için hasta, İnhaler'in ağız parçası aracılığıylagüçlü ve derin nefes almalıdır.
- Hasta, inhalatör ağzında iken asla nefes vermemelidir.
4/25
- Hasta, ağız ve boğaz bölgesinde pamukçuk oluşma riskini azaltmak için her idame dozdan sonra ağzını suyla çalkalamalıdır. Ağızda ve boğazda pamukçuk oluşursa ihtiyaç duyulan herinhalasyondan sonra hasta ağızını su ile çalkalamalıdır.
Bir dozdaki ilaç miktarı çok az olduğundan hasta inhalasyondan sonra ağzında herhangi bir tat hissetmeyebilir.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek/Karaciğer yetmezliği:
Karaciğer ya da böbrek yetmezliği olan hastalarda FENOSTER kullanımı ile ilgili veri yoktur. Ancak budesonid ve fomoterol ilk geçiş sırasında hepatik metabolizma ile elimineedildiklerinden, ağır karaciğer sirozu olanlarda maruziyet artabilir.
Pediyatrik popülasyon:
Pediyatrik popülasyonla ilgili bilgiler yukarıda yer verilmiştir.
Geriyatrik popülasyon:
Yaşlılarda özel doz gereksinimleri yoktur.
4.3 Kontrendikasyonlar
Budesonid, formoterol ya da 6.1.'de listelenen yardımcı maddelere (laktoza) (düşük miktarlarda süt proteinleri içeren) karşı aşırı duyarlılığı (alerji) olanlarda kullanılmamalıdır.
4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
İnhale steroidin kombine edildiği KOAH'lı ileri yaş hastalarda pnömoni riski artabilmektedir
Formoterol astımlı hastalarda tek başına monoterapi olarak kullanılmamalıdır.
Uzun etkili beta agonist preparatlarına bağlı olarak nadiren, ciddi ve bazen ölümcül olabilen astım ile ilgili solunum problemleri meydana gelebilir.
FENOSTER, astım hastalığının başlangıç tedavisi için önerilmez.
Uzun etkili beta agonistler astım semptom kontrolünü sağlayan en kısa süre boyunca
5/25
kullanılmalı ve astım kontrolüne ulaşıldığında eğer mümkünse kullanımları durdurulmalıdır. Sonrasında hastaların kontrol edici bir tedaviyle idamesi sağlanmalıdır.
İnhale kortikosteroide ek olarak uzun etkili beta agonist kullanan pediatrik ve adölesan hastalarda, her iki ilaca uyumu garanti altına almak için, hem inhale kortikosteroid hem de uzunetkili beta agonist içeren bir kombinasyon preparatı kullanılması önerilir.
Tedavi kesileceği zaman dozun giderek azaltılması önerilmektedir. Tedavi, birden kesilmemelidir.
İnhale kortikosteroide ek olarak uzun etkili beta agonist kullanan pediatrik ve adölesan hastalarda, her iki ilaca uyumu garanti altına almak için, hem inhale kortikosteroid hem de uzunetkili beta agonist içeren bir sabit dozlu kombinasyon preparatı kullanılması önerilir.
Hasta tedaviyi etkisiz bulduğunda ya da FENOSTER'in önerilen en yüksek dozundan daha fazla inhalasyon gerektiğinde doktoruna başvurmalıdır (Bkz. 4.2 Pozoloji ve uygulama şekli).Astımın ani ve giderek kötüleşmesi hayatı tehdit eden bir durumdur, hasta acil olarak doktorkontrolüne alınmalıdır. Bu durumda kortikosteroid tedavisinin artırılması örneğin oral yoldanbir kortikosteroid verilmesi ya da bir enfeksiyon varsa antibiyotik verilmesi uygundur.
Hastalara kurtarıcı inhaler olarak FENOSTER'i (FENOSTER idame ve semptom giderici tedavi kullanan hastalar için) veya başka hızlı etki eden bronkodilatatör ilaçlarını (sadece idametedavide FENOSTER kullanan tüm hastalar) her zaman yanlarında bulundurmalarıöğütlenmelidir.
Hastalar, semptomlar olmasa bile FENOSTER idame dozunu doktorun önerdiği şekilde almaları konusunda bilgilendirilmelidir. FENOSTER'in profilaktik kullanımı (örneğinegzersizden önce) henüz araştırılmamıştır. Astım semptomlarına karşılık FENOSTER'insemptom giderici dozları alınmalıdır, fakat bu dozlar, örneğin egzersizden önce, düzenliprofilaktik kullanım amaçlı değildir. Bu tür bir amaç için başka bir hızlı etki eden bronkodilatörkullanılmalıdır.
Tedavi kesileceği zaman dozun giderek azaltılması önerilmektedir. Tedavi, birden kesilmemelidir. Astım semptomları kontrol altına alındıktan sonra, FENOSTER dozunun yavaşyavaş azaltılması düşünülebilir. Tedavi dozu azaltılırken hastanın düzenli olarak kontroledilmesi önemlidir. FENOSTER'in etkili en düşük dozu kullanılmalıdır (Bkz. 4.2 Pozoloji veuygulama şekli).
6/25
Hastalar alevlenme dönemlerinde ise ya da önemli ölçüde veya akut olarak kötüye giden astım şikayetleri varsa, uzun etkili beta agonistlerle tedaviye başlanmamalıdır.
İlaç başlandıktan sonra ilk üç ay hastalar yakından takip edilmelidir. FENOSTER ile tedavi sırasında, astımla ilişkili advers etkiler ve alevlenmeler görülebilir. Hastadan FENOSTER iletedaviye devam etmesi, fakat FENOSTER'e başlandıktan sonra astım semptomları kontrolaltına alınamazsa veya kötüleşirse, tıbbi destek alması istenmelidir.
İnhalasyon yoluyla uygulanan diğer tedavilerde olduğu gibi, ilaç alındıktan sonra hırıltılı soluk alıp vermekte ani bir artış ile birlikte paradoksikal bronkospazm görülebilir. Bu durumdaFENOSTER ile tedavi kesilmelidir; tedavi tekrar değerlendirilmeli ve gerekirse başka birtedaviye geçilmelidir. Paradoksal bronkospazm, hızlı etkili inhale bir bronkodilatöre yanıt verirve hemen tedavi edilmelidir (Bkz. Bölüm 4.8).
Uzun süre özellikle yüksek dozda inhalasyon yoluyla herhangi bir kortikosteroid kullanıldığında sistemik etkiler görülebilir. Bu etkilerin görülme olasılığı oralkortikosteroidlere oranla daha azdır. Oluşabilecek sistemik etkiler: Cushing's sendromu,Cushing benzeri özellikler, adrenal yetmezlik, kemik mineral yoğunluğunda azalma, katarakt,glokom ve daha nadir olarak çeşitli psikolojik veya psikomotor hiperaktivite, uykubozuklukları, anksiyete, depresyon veya agresyonu kapsayan davranışsal etkiler (özellikleçocuklarda) ile çocuklar ve adolesanlarda büyüme geriliğidir. (Bkz. Bölüm 4.8).
Uzun süre inhalasyon yoluyla kortikosteroid alan çocukların büyümeleri doktor tarafından izlenmelidir. Büyüme yavaşlarsa, inhalasyon yoluyla kullanılan kortikosteroidin dozunundüşürülmesi hedeflenerek tedavi yeniden değerlendirilmelidir. Büyüme yetersizliği riski,kortikosteroid tedavisinin sağladığı fayda ile kıyaslanmalıdır. Ayrıca hastanın, pediyatrik solunum hastalıkları uzmanına yönlendirilmesi düşünülmelidir.
Uzun süreli çalışmalara ait sınırlı veriler, inhalasyon yoluyla steroid kullanan çocukların ve adolesanların büyük çoğunluğunun sonunda yetişkin boy hedeflerine ulaştığını göstermektedir.
Ancak, başlangıçta, büyümede az ve geçici olarak bir gerileme (yaklaşık 1 cm) görülmüştür. Bu durum genellikle tedavinin ilk bir yılı içinde görülür.
İnhalasyon yoluyla kullanılan budesonid ile yapılan uzun süreli çalışmalar çocuklarda günlük ortalama 400 mikrogram (ölçülü doz) veya yetişkinlerde günlük 800 mikrogram (ölçülü doz)
7/25
dozun kemik mineral yoğunluğu üzerinde belirgin bir etkisinin olmadığını göstermiştir. FENOSTER'in daha yüksek dozları ile görülen etkilerine ilişkin bilgi yoktur.
Daha önceki sistemik steroid tedavisi nedeniyle adrenal yetmezliğinin belirtileri varsa, böyle hastalar FENOSTER tedavisine alınırken dikkatli olunmalıdır.
İnhalasyonla alınan budesonid tedavisinin yararı, oral steroide duyulan gereksinimi en aza indirmesidir, ancak oral steroid tedavisinden inhalasyon tedavisine geçen hastalar uzun zamanadrenal yetmezlik riski ile karşı karşıya olabilirler. Geçmişte acil olarak yüksek dozkortikosteroid tedavisi görmüş olan ya da uzun süre yüksek dozda inhalasyon yoluyla steroidkullanmış hastalar da risk altında olabilir. Böyle koşullarda HPA-eksen işlevleri düzenli olarakizlenmelidir. Yüksek dozlarda inhale kortikosteroidler ile uzun süreli, özellikle önerilendendaha yüksek dozlarla tedavi, klinik açıdan önemli adrenal baskılanmaya neden olabilir. Bunedenle ağır enfeksiyonlar gibi stres durumlarında veya elektif operasyon uygulanandönemlerde ilave sistemik kortikosteroid tedavisi düşünülmelidir. Steroid dozlarında hızlıazalma, akut adrenal krizleri tetikleyebilir. Akut adrenal kriz sırasında görülebilecek belirti veişaretler kısmen belirsiz olabilir, ancak anoreksi, abdominal ağrı, kilo kaybı, yorgunluk, başağrısı, bulantı, kusma, bilinç seviyesinde azalma, nöbet, hipotansyon ve hipoglisemiyikapsayabilir.
Destekleyici sistemik steroidler veya inhale budesonid ile tedavi aniden durdurulmamalıdır.
Oral tedaviden FENOSTER'e geçilirken, alerjik veya artiritik belirtiler görünümünde rinit, egzema ve kas eklem ağrısı gibi genel olarak daha düşük bir sistemik steroid etki görülecektir.Bu durumlar için özel tedavi başlatılmalıdır. Nadir olarak, yorgunluk, baş ağrısı, bulantı vekusma oluşması halinde, genel yetersiz bir glukokortikosteroid etkiden şüphelenmek gerekir.Böyle durumlarda oral glukokortikosteroid dozlarının geçici olarak arttırılması bazengereklidir.
Hastalara, ağız ve boğaz bölgesinde pamukçuk oluşma riskini azaltması için idame dozun her inhalasyonundan sonra ağızlarını suyla çalkalamaları öğütlenmelidir. (Bkz. Bölüm 4.8)Pamukçuk oluşması durumunda, ihtiyaç halinde kullanılan inhalasyonun ardından ağızlarını suile çalkalamalıdırlar.
8/25
FENOSTER ile itrakonazol ve ritonavir veya diğer güçlü CYP3A4 inhibitörleri birlikte kullanılmamalıdır (Bkz. 4.5 Diğer tıbbi ürünlerle etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri).Bunun mümkün olmadığı durumlarda, etkileşen ilaçların uygulanmaları arasındaki süremümkün olduğu kadar uzun olmalıdır. Güçlü CYP3A4 inhibitörlerini kullanan hastalarda,FENOSTER idame ve semptom giderici tedavi önerilmemektedir.
FENOSTER, tirotoksikoz, feokromasitoma, diabetes mellitus, tedavi edilmemiş hipokalemi, hipertrofik obstrüktif kardiyomiyopati, idiyopatik subvalvular aort stenozu, şiddetlihipertansiyon, anevrizma veya iskemik kalp hastalığı, taşiaritmi ya da kalp yetmezliği gibi ağırkardiyovasküler hastalığı olanlarda dikkatli kullanılmalıdır.
QTc-aralığı uzamış hastalarda FENOSTER kullanırken dikkatli olunmalıdır. Formoterol QTc-aralığının uzamasına neden olabilir.
Aktif ya da pasif akciğer tüberkülozu, solunum yollarında fungal ve viral enfeksiyonu olan hastalarda, inhalasyonla kullanılan kortikosteroidlere gerek olup olmadığı ve dozu yenidendeğerlendirilmelidir.
Yüksek dozda beta2-agonist tedavisi, ciddi hipokalemi ile sonuçlanabilir. Beta2-agonistlerin hipokalemiye neden olan veya ksantin türevleri, steroidler ve diüretikler gibi hipokalemik etkiyiartıran diğer ilaçlarla birlikte kullanılması, beta2-agonistlerin olası hipokalemik etkisiniartırabilir. Hipokalemi advers etki olasılığının arttığı; değişken sıklıkta hızlı etkilibronkodilatatörlerin kullanıldığı stabil olmayan astım, hipoksi nedeniyle hipokalemi riskininartabileceği akut ağır astım ve bu riskin artabileceği diğer durumlarda özel dikkat gösterilmesiönerilmektedir. Bu tür durumlarda serum potasyum düzeylerinin dikkatle izlenmesiönerilmektedir.
Sistemik ve topikal kortikosteroid kullanımı ile görme bozukluğu bildirilebilir. Bir hastada bulanık görme veya diğer görsel rahatsızlıklar gibi semptomlar ortaya çıkarsa hasta ya olasınedenlerinin değerlendirilmesi için bir göz doktoruna gitmesi tavsiye edilir. Sistemik ve topikalkortikosteroid kullanımından sonra bildirilen katarakt, glokom veya merkezi serözkorioretinopati gibi nadir hastalıklar olası nedenlerdir.
Bütün beta2-agonistlerde olduğu gibi, diyabetik hastalarda kan glukoz düzeyleri daha sık izlenmelidir.
9/25
FENOSTER yardımcı madde olarak laktoz içermektedir. Nadir kalıtımsal galaktoz intoleransı, Lapp laktoz yetmezliği ya da glikoz-galaktoz malabsorpsiyon problemi olan hastaların bu ilacıkullanmamaları gerekir.
Pediyatrik populasyon
İnhale kortikosteroidlerle uzun süre tedavi gören çocukların boylarının düzenli olarak izlenmesi önerilmektedir. Büyüme yavaşlarsa, inhale kortikosteroid dozunu mümkün olduğu takdirdeastımın etkili kontrolünün sağlandığı en düşük doza düşürerek tedavi yenidendeğerlendirilmelidir.
Kortikosteroid tedavisinin faydaları ve olası büyümeyi baskılama riskleri dikkatle tartılmalıdır. Ek olarak, hasta bir pediatrik solunum uzmanına yönlendirilebilir.
Uzun süreli çalışmalardan elde edilen sınırlı veriler, inhale budesonid ile tedavi edilen çoğu çocuk ve ergenin nihayetinde yetişkin hedef boylarına ulaşabileceğini göstermektedir. Bununlabirlikte, başlangıçta küçük fakat geçici bir azalma (yaklaşık 1 cm) gözlenmiştir. Bu genellikletedavinin ilk yılında ortaya çıkar.
4.5 Diğer tıbbi ürünlerle etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Farmakokinetik etkileşimler:
Budesonidin metabolik değişimi, CYP 3A4 ile metabolize olan maddeler tarafından (örn. ketokonazol, itrakonazol, vorikonazol, posakonazol, klaritromisin, telitromisin, nefazodon veHIV proteaz inhibitörleri (ritonavir) engellenmekte olduğundan bu ilaçlarla birliktekullanımından kaçınılmalıdır. Bunun mümkün olmadığı durumlarda inhibitör ile budesonidinkullanımı arasındaki zaman aralığı mümkün olduğunca uzun olmalıdır. CYP3A4'ün bu güçlüinhibitörlerinin birlikte kullanılması budesonidin plazma düzeylerini yükseltebilir. GüçlüCYP3A4 inhibitörlerini kullanan hastalarda, FENOSTER idame ve semptom giderici tedaviönerilmemektedir. (Bkz. Bölüm 4.4)
Günde bir kez 200 mg olan güçlü CYP3A4 inhibitörü ketokonazol, oral olarak verilen budesonidi (3 mg'lık tek bir doz) ortalama altı kat plazma seviyelerini arttırdı. Ketokonazol,budesonitten 12 saat sonra tatbik edildiğinde, konsantrasyon ortalama olarak yalnızca üç katarttı ve uygulama zamanlarının ayrılmasının plazma seviyelerindeki artışı azaltabildiğinigösterdi. Yüksek dozda solunan 1 mg budesonid için bu etkileşimle ilgili sınırlı veri günde bir
10/25
kez itrakonazol 200 mg ile birlikte uygulandığında plazma seviyelerinde (ortalama dört kat) belirgin bir artış olabileceğini gösterdi.
Farmakodinamik etkileşimler:
Beta-adrenerjik blokör ilaçlar, formoterolün etkisini zayıflatabilir ya da tamamen inhibe edebilirler. Bu nedenle zorunlu olmadıkça, FENOSTER, beta-adrenerjik blokör ilaçlarla (gözdamlaları dahil) birlikte kullanılmamalıdır.
Kinidin, disopiramid, prokainamid, fenotiyazinler, antihistaminikler (terfenadin) ve trisiklik antidepresanlarla birlikte kullanıldığında QTc-aralığı uzayabilir ve ventriküler aritmi riski artar.
Ayrıca L-dopa, L-tiroksin, oksitosin ve alkol, beta2-sempatomimetiklere karşı kardiyak toleransı azaltabilir.
Monoamino oksidaz inhibitörleri ve furazolidon ve prokarbazin gibi benzer özellikteki ilaçlarla birlikte kullanıldığında hipertansif reaksiyonlar artabilir.
Halojenli hidrokarbon yapısındaki anestezik ilaçlarla birlikte kullanıldığında aritmi riski artar.
Diğer beta-adrenerjik veya antikolinerjik ilaçlarla birlikte kullanıldığında aditif bronkodilatör etki görülebilir.
Dijital glikozitleri ile tedavi edilen hastalarda hipokalemi, aritmiye eğilimi artırabilir. Hipokalemi beta2-agonist sonrası olabilir ve ksantin türevleri, kortikosteroidler ve diüretiklerlebirlikte ardışık tedaviyle güçlenebilir (bkz.bölüm 4.4)
Budesonidin ve formoterolün astım tedavisinde kullanılan diğer ilaçlarla etkileşimi gözlenmemiştir.
Pediyatrik popülasyon
Etkileşim çalışmaları sadece yetişkinlerde yapılmıştır.
4.6 Gebelik ve laktasyonGenel tavsiye
Gebelik kategorisi: C
11/25
Gebelik dönemi
FENOSTER gebelikte ancak sağlanan fayda ortaya çıkabilecek risklerden fazla olduğunda kullanılabilir. Budesonidin, yeterli astım kontrolünü idame ettirecek etkili en düşük dozukullanılmalıdır.
Gebelikte, formoterol ve budesonidin birlikte kullanılmasına yönelik herhangi bir klinik veri mevcut değildir. Sıçanlardaki bir embriyo-fetal gelişim çalışmasının verileri kombinasyondankaynaklanan herhangi bir artmış etkiyi işaret etmemiştir.
Formoterolün hamile kadınlarda kullanımına yönelik yeterli veri mevcut değildir. Hayvan çalışmalarında, çok yüksek sistemik dozların kullanıldığı üreme çalışmalarında formoteroladvers etkilere neden olmuştur (Bkz. 5.3 Klinik öncesi güvenlilik verileri).
Yaklaşık 2000 gebeden elde edilen veriler, inhale budesonidin kullanılması ile ilişkili olarak teratojenik riskin artmadığını göstermektedir. Hayvan çalışmalarında glukokortikosteroidlerinmalformasyonlara neden olduğu gösterilmiştir (Bkz. 5.3 Klinik öncesi güvenlilik verileri). Budurum, önerilen dozların verildiği insanlarda aynı değildir.
Hayvan çalışmalarında, glukokortikoidlerin doğumdan önce aşırı miktarda alınmasının intrauterin gelişmede gecikme, yetişkin kardiyovasküler hastalık ve glukokortikoid reseptöryoğunluğunda, teratojenik doz aralığının altında görülen nörotransmitter döngüsü ve etkilerindekalıcı değişikliklere yönelik bir ilişki saptanmıştır.
Çocuk doğurma potansiyeli olan kadınlara yönelik bilgi mevcut değildir.
Laktasyon dönemi:
Budesonid anne sütüne geçer. Ancak tedavi dozlarında kullanıldığında bebeğe zararlı etkisi olması beklenmez. Formoterolün insanlarda anne sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir.Sıçanlarda, az miktarda formoterolün anne sütüne geçtiği belirlenmiştir. FENOSTER, emzirenannelere, ancak anneye sağlanan faydanın, çocukta görülebilecek riskten daha fazla olmasıhalinde verilebilir.
Üreme yeteneği /Fertilite
Budesonidin doğurganlık üzerindeki potansiyel etkisi hakkında veri bulunmamaktadır.
Formoterol ile yapılan hayvan üreme çalışmaları, erkek sıçanlarda yüksek sistemik maruziyette
azalmış doğurganlık göstermiştir (bkz. bölüm 5.3)
12/25
4.7 Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
FENOSTER'in araç ve makine kullanmaya herhangi bir etkisi yoktur ya da ihmal edilebilir düzeydedir
4.8 İstenmeyen etkiler
FENOSTER, hem budesonid hem de formoterol içerdiğinden bu maddelerin herbirine ait, aynı tipte ve aynı sıklıkta advers etkiler görülebilir. Bu iki maddenin birlikte kullanılmasına bağlıolarak advers etkilerde bir artış gözlenmemiştir. En yaygın yan etkiler; beta2-agonistlerletedavide görülen tremor ve palpitasyon gibi advers etkilerdir. Bu etkiler hafiftir ve tedavininbirkaç günü içinde kaybolurlar.
Budesonid ya da formoterole bağlı aşağıdaki yan etkiler organ sınıfı ve sıklığa göre sıralanmıştır. Sıklık tanımlaması: çok yaygın (>1/10), yaygın (>1/100 ila <1/10), yaygınolmayan (>1/1.000 ila <1/100), seyrek (>1/10.000 ila <1/1.000), çok seyrek (<1/10.000) vebilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
Tablo 1
Sistemik organ sınıflaması |
Sıklık |
Advers ilaç reaksiyonu |
Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar |
Yaygın
|
Orofarinksde Candida enfeksiyonları
|
Bağışıklık sistemi hastalıkları |
Seyrek
|
Ani veya gecikmiş aşırı duyarlılık reaksiyonları, örn. ekzantem,ürtiker, kaşıntı, dermatit,anjiyoödem ve anaflaktik reaksiyon
|
Endokrin hastalıkları |
Çok seyrek
|
Cushing's sendromu, adrenal supresyon, büyüme geriliği, kemikmineral yoğunluğunda azalma
|
Metabolizma ve beslenme hastalıkları |
Seyrek
|
Hipokalemi
|
Çok seyrek
|
Hiperglisemi psikomotor hiperaktiviteanksiyete
|
13/25
Psikiyatrik hastalıklar |
Yaygın olmayan
|
Ajitasyon, uyku bozuklukları
|
Çok seyrek
|
Depresyon, davranış bozuklukları (esas olarak çocuklarda)
|
Sinir sistemi hastalıkları |
Yaygın
|
Başağrısı, tremor
|
|
|
|
Yaygın olmayan
|
Sersemlik
|
Çok seyrek
|
Tat alma bozuklukları
|
Göz hastalıkları |
Yaygın olmayan
|
Bulanık görme
|
Seyrek
|
Glokom ve katarakt
|
Kardiyak hastalıklar |
Yaygın
|
Palpitasyonlar
|
Yaygın olmayan
|
Taşikardi
|
Seyrek
|
Kardiyak aritmiler örn. atriyal fibrilasyon, supraventrikülertaşikardi, ekstrasistoller
|
Çok seyrek
|
Angina pektoris, QTc aralığının uzaması.
|
Vasküler hastalıklar |
Çok seyrek
|
Kan basıncında değişkenlik
|
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar |
Yaygın
|
Boğazda hafif bir irritasyon, öksürme, ses kalınlaşması
|
Seyrek
|
Bronkospazm
|
Gastrointestinal hastalıklar |
Yaygın olmayan
|
Bulantı
|
Deri ve deri altı doku hastalıkları |
Yaygın olmayan
|
Morarma
|
Kas-iskelet bozukluklar, bağ doku ve kemik hastalıkları |
Yaygın olmayan
|
Adale krampları
|
14/25
Diğer inhalasyon tedavilerinde olduğu gibi bazı vakalarda nadiren paradoksikal bronkospazm gelişebilir (Bkz. 4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri).
Orofarinks içindeki kandida enfeksiyonu ilaç birikmesinden kaynaklanmaktadır. Her dozdan sonra hastanın ağzını suyla çalkalamasını tavsiye etmek riski en aza indirecektir. Orofarengealkandida enfeksiyonu genellikle inhale kortikosteroidin kesilmesine gerek kalmadan topikalanti-fungal tedaviye yanıt verir. Eğer orofarengeal pamukçuk meydana gelirse hastalardagerektiğinde soluduktan sonra ağzını suyla çalkalamalıdır.
Uzun süre özellikle yüksek dozda inhalasyon yoluyla herhangi bir kortikosteroid kullanıldığında sistemik etkiler görülebilir. Bu etkilerin görülme olasılığı oralkortikosteroidlere oranla daha azdır. Oluşabilecek sistemik etkiler; Cushing's sendromu,Cushing benzeri belirtiler, adrenal yetmezlik, çocuklar ve adolesanlarda büyüme geriliği, kemikmineral yoğunluğunda azalma, katarakt ve glokomdur. Enfeksiyonlara karşı artmış hassasiyetve stres koşullarına adapte olmakta azalma da meydana gelebilir. Etkiler muhtemelen doza,uygulama süresine, birlikte kullanılan veya daha önceki steroid maruziyetine ve bireyselhassasiyete bağlıdır.
Beta2-agonistlerle tedavi, insülin, serbest yağ asitleri, gliserol ve keton cisimlerinin kan düzeyinin yükselmesine neden olabilir.
Pediyatrik popülasyon
İnhale kortikosteroidlerle uzun süre tedavi gören çocukların boylarının düzenli olarak izlenmesi önerilmektedir (bkz. Bölüm 4.4).
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesineolanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu TürkiyeFarmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir.
e-posta:
[email protected]; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99)
4.9 Doz aşımı ve tedavisi
Formoterolün doz aşımı durumunda tremor, başağrısı ve palpitasyon gibi Peta2-agonistlere bağlı tipik etkiler görülebilir. İzole vakalarda bildirilen belirtiler; taşikardi, hiperglisemi,
15/25
hipokalemi, QTc-arahğmda uzama, aritmi, bulantı ve kusmadır. Destekleyici ve semptomatik tedavi uygulanabilir. Akut bronşiyal obstrüksiyonu olan hastaya 3 saat içinde verilen 90mikrogramlık bir doz güvenilirlik konusunda sorun yaratmamıştır.
Çok yüksek dozlarda olsa bile, akut budesonid doz aşımının klinik açıdan sorun oluşturması beklenmez. Uzun süre çok yüksek dozlarda kullanılırsa, hiperkortisizm ve adrenal baskılanmasıgibi sistemik glukokortikosteroid etkileri ortaya çıkabilir.
Formoterol doz aşımına bağlı olarak FENOSTER tedavisinin kesilmesi gerekirse, inhalasyon yoluyla kullanılan uygun bir kortikosteroid tedavisinin uygulanması düşünülmelidir.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER5.1 Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Adrenerjikler ve obstrüktif solunum yolu hastalıklarında kullanılan diğer ilaçlar
ATC kodu : R03AK07
Etki mekanizmaları ve farmakodinamik etkiler
FENOSTER, formoterol ve budesonid içerir ve her ikisinin de etki mekanizmaları farklıdır ve astım alevlenmelerinin azalabilmesi için aditif etki gösterirler. Budesonid ve formoterolünspesifik özellikleri bu kombinasyonun, hem idame hem de semptom giderici tedavidekullanılmasını sağlamaktadır.
Budesonid:
Budesonid inhale edildiğinde, solunum yollarında doza bağımlı antienflamatuvar etki gösteren, semptomlarda ve astım alevlenmelerinde azalma sağlayan bir glukokortikosteroiddir. İnhaleedilen budesonid, sistemik kortikosteroidlere göre daha az ciddi advers etkilere sahiptir.Glukokortikosteroidlerin bu antienflamatuvar etkisinden sorumlu olan esas mekanizma tamolarak bilinmemekle birliktedir.
Formoterol:
Formoterol, geri dönüşümlü solunum yolu obstrüksiyonu olan hastalarda inhale edildiğinde, bronş düz kasında hızlı ve uzun etkili gevşeme sağlayan, selektif bir beta2-adrenerjik agonisttir.
16/25
Bronş genişletici etkisi doza bağımlı olarak 1-3 dakika içinde hızla başlar ve tek bir dozdan sonra etkisi en az 12 saat sürer.
Formoterol/budesonid kombinasyonu idame tedavisinde klinik etkinlik
Yetişkinlerde yapılan klinik çalışmalar, formoterolün budesonide eklenmesinin astım semptomlarını ve akciğer fonksiyonlarını daha çok düzelttiğini ve alevlenmeleri azalttığınıgöstermektedir. 2 ayrı 12 haftalık çalışmada, formetorolün ve budesonoidin'in akciğerfonksiyonları üzerine etkisinin, budesonid ve formoterolün ayrı ayrı kombinasyonu ile aynı, tekbaşına kullanılan budesonidden fazla olduğu görülmüştür. İhtiyaç olduğunda tüm tedavikollarında kısa etkili bir beta2-agonist kullanılmıştır. Anti-astmatik etkinin zamanla azaldığınadair hiçbir bilgi yoktur.
Pediyatrik hastalarda yapılan 12 haftalık bir çalışmada, 6-11 yaş arasındaki 265 çocuk formetorolün ve budesonoidin kombinasyonunun idame dozu ile (80/4.5 mikrogram/inhalasyon kombinasyonu ile günde iki kez, 2 inhalasyon) ve gerekli hallerde kısa etkili birbeta2-agonist ile tedavi edilmişlerdir. Akciğer fonksiyonunda düzelme görülmüştür ve tedavi,budesonid inhalerin karşılık gelen dozu ile kıyaslandığında, iyi tolere edilmiştir.
Formoterol/budesonid kombinasyonu idame ve semptom giderici tedavisinde klinik etkinlik
6 veya 12 ay süren 5 adet çift-kör etkinlik ve güvenlik çalışmasında (4447 hasta budesonoid ve formetorol idame ve semptom giderici tedavi için rastgele seçilmiştir) toplam 12076 astımhastası yer almıştır. İnhale glukokortikosteroidlerin kullanılmasına rağmen çalışmalara alınanhastaların semptomatik olması gerekmiştir.
5 adet çalışmadaki bütün karşılaştırma gruplarında, budesonoid ve formetorol idame ve semptom giderici tedavinin şiddetli alevlenmelerde hem istatiksel hem de klinik açıdan anlamlıazalmalar sağladığı gösterilmiştir. Bu çalışmalardan ikisinde budesonoid ve formetorol idameve semptom giderici tedavi, yüksek idame dozunda budesonoid ve formetorol ile birliktesemptom giderici olarak terbutalin (çalışma 735) ve benzer idame dozda budesonoid veformetorol ile birlikte semptom giderici olarak terbutalin ya da formoterolün kullanılması(çalışma 734) (Tablo 2) karşılaştırılmıştır. Çalışma 735' de akciğer fonksiyonu, semptomkontrolü ve semptom giderici tedavi kullanımı tüm tedavi gruplarında benzerdir. Çalışma 734'de, her iki tedavi ile karşılaştırıldığında, semptomlar ve semptom giderici tedavi azaltılmış,akciğer fonksiyonu düzelmiştir. 5 çalışmanın kombine analizinde, budesonoid ve formetorol
17/25
idame ve semptom giderici tedavi uygulanan hastalara, tedavi günlerinin
%
57'sinde herhangi bir semptom giderici tedavi uygulanmamıştır. Tolerans gelişimine dair herhangi bir bulgu eldeedilmemiştir.
Tablo 2 Klinik çalışmalarda ciddi alevlenmeler
|
Çalışma
no.
Süre |
Tedavi grupları |
n |
Ciddi alevlenmelera |
Vakalar |
Vakalar/hasta-
sene |
Çalışma 7356 ay |
Budesonid/Formoterol 160/4.5 ^g bd+ihtiyaçhalinde |
1103 |
125 |
0.23b |
Budesonid/Formoterol 320/9 gg bd + terbutaline 0.4 mg+ihtiyaç halinde
|
1099
|
173
|
0.32
|
Salmeterol/flutikazon 2 x 25/125 gg bd + 0.4 mgterbutalin ihtiyaç halinde
|
1119
|
208
|
0.38
|
Çalışma 73412 ay |
Budesonid/Formoterol 160/4.5 ^g bd+ihtiyaçhalinde |
1107 |
194 |
0.19b |
Budesonid/Formoterol 160/4.5 gg bd + Formoterol 0.4 gg +ihtiyaç halinde
|
1137
|
296 |
0.29 |
Budesonid/Formoterol 160/4.5 gg bd + terbutaline 0.4 mg+ihtiyaç halinde
|
1138
|
377
|
0.37
|
|
a Hastaneye yatırılma/acil tedavi veya oral steroidler ile tedavi
b Alevlenme sıklığında azalma her iki karşılaştırmada istatiksel (P değeri < 0.01) olarak önemlidir.
18/25
Akut astım semptomlarından ötürü medikal dikkat gerektiren hastalar ile yapılan diğer iki çalışmada Budesonoid ve formetorol, bronkokonstrüksiyonda, salbutamol ve formoterolebenzer hızda ve etkinlikte rahatlama sağlamıştır.
5.2 Farmakokinetik özellikler
Genel özellikler
Emilim:
Formoterol/budesonid kombinasyonu ve bileşimindeki budesonid ve formoterolü tek başına içeren ilaçların, budesonid ve formoterolün sistemik yararlanımları açısından biyoeşdeğerolduğu gösterilmiştir. Buna rağmen bileşimindeki maddeleri tek başına içeren ilaçlarlakıyaslandığında, Formoterol/budesonid kombinasyonu ile kortizol baskılanmasında hafif birartış görülmüştür. Bu farkın klinikteki güvenilirlik üzerine bir etkisi yoktur.
Budesonid ve formoterolün farmakokinetik etkileşimine ilişkin bir kanıt yoktur.
Budesonid ve formoterolü tek başına içeren preparatların veya formoterol/budesonid kombinasyonunun uygulanmasından sonra her bir maddenin farmakokinetik parametrelerikarşılaştırılabilir. Budesonid, kombinasyon şeklinde uygulandığında, eğri altındaki alanı(AUC) biraz yüksek, emilimi daha hızlı ve doruk plazma konsantrasyonu biraz daha yüksektir.Formoterol tek başına ya da kombinasyon şeklinde kullanıldığında, doruk plazmakonsantrasyonları birbirine yakındır.
İnhalasyonla alınan budesonid hızla emilir ve doruk plazma konsantrasyonuna 30 dakika içinde ulaşılır. Yapılan çalışmalarda, inhaler aracılığıyla inhale edilen budesonidin akciğerlere ulaşanmiktarı, hastaya ulaşan dozun %32-44'ü kadardır. Uygulanan dozun sistemik yararlanımı,hastaya ulaşan dozun yaklaşık %49'u kadardır. 6-16 yaş çocuklarda akciğerdeki depozisyonu,aynı doz verilen yetişkinler ile aynı aralığa denk gelmektedir, sonuç plazma konsantrasyonlarısaptanmamıştır.
İnhale edilen formoterol hızla emilir ve 10 dakika içinde doruk plazma konsantrasyonuna ulaşır. Yapılan çalışmalarda, inhaler aracılığıyla inhale edilen formoterolün akciğerlere ulaşan miktarı,hastaya ulaşan dozun %28-49'udur. Sistemik yararlanım, hastaya ulaşan dozun yaklaşık %61'ikadardır.
19/25
Dağılım:
Formoterol yaklaşık %50, budesonid %90 oranında plazma proteinlerine bağlanır. Dağılım hacmi, formoterol için yaklaşık 4 L/kg, budesonid için ise yaklaşık 3 L/kg'dır.
Biyotransformasyon:
Formoterol konjugasyon reaksiyonları ile metabolize olur (aktif O-demetilasyon ve deformilasyon metabolitleri oluşur, ancak bunlar inaktif konjugatlar olarak görülür). Budesonidkaraciğerden ilk geçişi sırasında (yaklaşık %90) ilk geçiş metabolizmasına uğrayarakglukokortikosteroid aktivitesi düşük metabolitlerine dönüşür. En önemli metabolitleri olan 6-P-hidroksibudesonid ve 16-a-hidroksiprednizolonun glukokortikosteroid aktivitesi budesonidinaktivitesinin %1'inden azdır. Budesonid ve formoterol arasında herhangi bir metaboliketkileşim ya da yer değiştirme reaksiyonları olduğuna ilişkin bulgu yoktur.
Eliminasyon:
Formoterol dozunun büyük bir kısmı karaciğerde metabolize olarak böbrekler aracılığıyla atılır. İnhalasyondan sonra hastaya ulaşan formoterol dozunun %8-13'lük miktarı metabolizeedilmeden idrarla atılır. Formoterolün sistemik klerensi yüksektir (yaklaşık 1.4 L/dak.) veplazma yarılanma süresi ortalama 17 saattir.
Budesonid, CYP3A4 enziminin katalize ettiği reaksiyonlar ile metabolize olarak atılır. Budesonid metabolitleri, aynen ya da konjuge edilerek böbrekler aradığıyla atılır. İdrardadeğişmemiş halde budesonid miktarı ihmal edilebilir düzeydedir. Budesonidin sistemik klerensiyüksektir (yaklaşık 1.2 L/dak.) ve intravenöz yoldan uygulandığında plazma eliminasyonyarılanma süresi ortalama 4 saattir.
Budesonid ve formoterolün, çocuklarda ve böbrek yetmezliği olan hastalardaki farmakokinetiği konusunda bilgi yoktur. Karaciğer yetmezliği olanlarda budesonid ve formoterolün sistemikyararlanımı artabilir.
Doğrusallık/doğrusal olmayan
Hem budesonid hem de formoterol için sistemik maruz kalma, uygulanan doza doğrusal bir şekilde bağlıdır.
20/25
5.3 Klinik öncesi güvenlilik verileri
Budesonid ve formoterol tek başına ya da ikisinin kombinasyonu ile hayvanlarda yapılan toksisite çalışmalarında görülen etkiler abartılmış farmakolojik etkilerdir.
Üreme ile ilgili hayvan çalışmalarında budesonid gibi kortikosteroidlerin malformasyonlara (yarık damak, iskelet malformasyonları) sebep olduğu gösterilmişse de bu etkilerin önerilendozlarla tedavi edilen insanlar için geçerli olmadığı görülmüştür. Hayvanlarda, formoterol ileyapılan üreme çalışmalarında, sistemik yararlanımın yüksek olduğu erkek sıçanlarda fertilitedeazalma ve sistemik yararlanımın klinikteki kullanımdan önemli ölçüde yüksek olduğudurumlarda, implantasyon kayıpları ile birlikte postnatal yaşam süresinde ve doğum kilosundaazalma gözlenmiştir. Ancak bu hayvan deneylerinin sonuçları insanlar için geçerli değildir.
6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER
6.1 Yardımcı maddelerin listesi
Laktoz monohidrat inceltilmiş (inek sütü kaynaklı)
Laktoz monohidrat (inek sütü kaynaklı)
HPMC Kapsül İçeriği Titanyum dioksitSarı demir oksitHipromelloz
6.2 Geçimsizlikler
Uygulanabilir değildir.
6.3 Raf ömrü
24 ay
6.4 Saklamaya yönelik özel uyarılar
25°C'nin altında oda sıcaklığında ve her zaman blister içinde muhafaza edilmelidir. Blisterler ancak kullanımdan hemen önce açılmalıdır.
21/25
6.5 Ambalajın niteliği ve içeriği
Alu/OPA-Alu-PVC blister içinde 1 kutuda 120 kapsül olacak şekilde ambalajlanır. Her karton kutu kullanma talimatı ile birlikte 1 adet Medikal cihaz içerir.
6.6 Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği”ne uygun olarak imha edilmelidir.
7. RUHSAT SAHİBİ
World Medicine İlaç San. ve Tic. A.Ş.
Bağcılar / İstanbul
8. RUHSAT NUMARASI
2022/189
9. İLK RUHSAT TARİHİ / RUHSAT YENİLEME TARİHİ
İlk ruhsat tarihi: 03.04.2022 Ruhsat yenileme tarihi:
10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ
22/25
Kullanma talimatları
Inhaler cihazının kullanım talimatları
1- İnhaler cihazının kapağını çekerek çıkarın.
2- Bir elinizle İnhaler cihazının alt kısmını tutarak diğer elinizle ağızlık kısmını ok yönündeçevirerek açın.
3- Bir kapsülü İnhaler cihazının içindeki boşluğa yerleştirin. Kapsülü ambalajındankullanmadan hemen önce çıkartın.
23/25
4- Ağızlık kısmını çevirerek kapatın.
5- İnhaler cihazını dik tutun, kenardaki düğmelere sadece bir kez tam olarak basın ve bırakın.Kapsül her iki ucundan delinecektir.
Nefes almanız sırasında küçük HPMC kapsül parçaları ağzınıza gelebilir. Kapsül parçaları zararsızdır ve yutulduktan sonra sindirileceklerdir. Küçük HPMC kapsül parçalarının oluşmariski kapsülün blister ambalajından çıkarılır çıkarılmaz hemen kullanılması ve düğmeleresadece bir kez basılması ile azalır.
6- Nefesinizi kuvvetlice dışarı verin.
24/25
7- Ağız parçasını ağzınıza yerleştirin ve başınızı hafifçe arkaya doğru eğin. Ağızlık etrafındadudaklarınızı sıkıca kapatın ve olabildiğince hızlı ve derin bir nefes alın.
8- İnhaler cihazını ağzınızdan çıkarın ve rahatsız olmadan olabildiğince uzun süre nefesinizitutun. Sonra normal şekilde soluk alıp verin. İnhaler cihazını tekrar açın ve kapsül içerisindetoz kalıp kalmadığına bakın. Kapsül içerisinde toz kalmış ise 6, 7 ve 8 numaralı basamaklarıtekrar edin.
9- Sonrasında, ağzınızı su ile çalkalayınız ve tükürünüz.
10- Kullanımdan sonra, boş kapsülü atın ve ağızlık kısmını kapatın.
25/25