KISA ÜRÜN BİLGİSİ
1. BEŞERİ TIBBI ÜRÜNÜN ADI
RİXPER 3 mg film kaplı tablet
2. KALITATIF VE KANTITATIF BİLEŞİMEtkin madde:
Risperidon.........................3 mg
Yardımcı maddeler:
Laktoz anhidr (inek sütünden elde edilir)................ 183,75 mg
Yardımcı maddeler için bölüm 6.1'e bakınız.
3. FARMASÖTİK FORM
Film kaplı tablet
Beyaz renkli, çentikli* tablet
*Tablet eşit yarımlara bölünebilir
4. KLINIK ÖZELLIKLER
4.1. Terapötik endikasyonlar
RİXPER, pozitif (halüsinasyon, delüzyon, düşünce bozuklukları, saldırganlık, şüphecilik) ve/veya negatif (künt afekt, emosyonel ve sosyal çekingenlik ve konuşma yetersizliği) semptomların belirginolduğu, erken dönem psikozlar, akut şizofrenik alevlenmeler, kronik şizofreni ve diğer psikotikdurumlar dahil şizofreni hastalarının tedavisinde endikedir. RİXPER, şizofreni ile ilgili afektifsemptomları (depresyon, suçluluk duygusu, anksiyete) da hafifletir. RİXPER, ilk tedaviye cevapverdiği gözlenen yetişkin hastalarda, idame tedavisi sırasında klinik iyileşmenin devamı açısından daetkilidir.
RİXPER, bipolar bozukluğun manik epizodunun tedavisinde endikedir. Bu epizodlar; duygu durumu yükselmesi veya aşırı hassaslaşması, kendini aşırı beğenme, uykuya duyulan ihtiyacın azalması,konuşmada zorlanma, düşüncelerin yarışması, şaşkınlık, agresif ve yıkıcı davranışlar da dahil olmaküzere muhakeme güçlüğü gibi semptomlarla karakterizedir.
RİXPER, agresif veya diğer yıkıcı davranışların ön planda olduğu davranış ve diğer yıkıcı davranış bozukluklarının tedavisinde endikedir. RİXPER ayrıca ilk tedaviye cevap verdiği gözlenen çocuk veadolesanlarda idame tedavisi sırasında klinik iyileşmenin devamı açısından da etkilidir.
RİXPER, çocuklarda ve ergenlerde otistik bozukluğa bağlı huzursuzluk (agresif belirtiler, kendine zarar verme, öfke nöbetleri, ani duygu durum değişiklikleri) tedavisinde endikedir.
1/ 28
4.2. Pozoloji ve uygulama şekli
Pozoloji/ uygulama sıklığı ve süresi:
Şizofreni
Yetişkinler:
RİXPER, günde bir ya da iki kez verilebilir.
Hastalar günde 2 mg RİXPER ile başlamalıdır. Doz, ikinci gün 4 mg'a yükseltilebilir. Üçüncü günden sonra doz sabit kalabilir ya da gerektiğinde bireyselleştirilebilir. Çoğu hasta için optimal doz4-6 mg/gün'dür. Bazı hastalarda, daha yavaş bir titrasyon fazı ve daha düşük başlangıç ve idamedozları uygun olabilir.
Günde 10 mg'ın üzerindeki dozların düşük dozlara göre daha etkili olduğu gösterilmemiştir ve bu dozlar ekstrapiramidal semptomlara neden olabilir. Günde 16 mg'ın üzerindeki dozların güvenilirliğiaraştırılmadığı için bu dozun üzerinde kullanılmamalıdır.
İlave sedasyon gerektiğinde, RİXPER ile tedaviye bir benzodiazepin eklenebilir.
Yaşlılar:
Günde iki kez 0,5 mg ile başlanması önerilir. Bu doz günlük iki kez 0,5 mg'lık artışlarla günde iki kez 1-2 mg'a bireysel olarak ayarlanabilir.
Adolesanlar:
18 yaş altındaki çocuklarda şizofreni tedavisinde veri yetersizliğinden dolayı risperidon kullanılması önerilmez.
İdame Tedavisi:
Bir şizofreni hastasının RİXPER tedavisine ne kadar devam etmesi gerektiği bilinmemekle birlikte, günde 2 mg ila 8 mg RİXPER'in relapsı geciktirmedeki etkililiği, kontrollü bir çalışmada en az 4hafta süreyle klinik olarak stabil kalıp daha sonra 1 ila 2 yıl süreyle takip edilen yetişkin hastalardagösterilmiştir. Akut olarak yanıt veren hem yetişkin hem de adolesan hastaların, genellikle etkilidozlarını akut dönemin sonuna kadar sürdürmeleri gerekmektedir. İdame tedavisinin gerekli olupolmadığı konusunda, hastaların belirli aralıklarla yeniden değerlendirmeleri gerekmektedir.
Daha Önce Tedaviyi Bırakan Hastalarda Tedavinin Yeniden Başlatılması:
Tedavinin yeniden başlatılmasına ilişkin spesifik veri bulunmamakla birlikte, RİXPER tedavisine ara verildikten sonra ilk titrasyon planına uyulması önerilir.
Diğer Antipsikotik İlaçlardan Geçiş Yapma:
Şizofreni hastalarının diğer antipsikotik ilaçlardan RİXPER'e geçiş yapmaları veya bu hastaların RİXPER ile eşzamanlı olarak başka antipsikotiklerle tedavi edilmelerine ilişkin sistematik olaraktoplanmış spesifik veri bulunmamaktadır.
2/ 28
Bipolar mani
Yetişkinler:
RİXPER, 2 mg veya 3 mg ile başlanarak günde tek doz olarak verilmelidir. Endike olduğunda doz düzenlemeleri 24 saatten az sürede gerçekleştirilmemelidir ve doz artırımları günde 1 mg olmalıdır.Etkinlik günde 1-6 mg arasında esnek dozlarda gösterilmiştir. 6 mg risperidonu aşan günlük dozlarmanik atağı olan hastalarda araştırılmamıştır.
Bütün semptomatik tedavilerde olduğu gibi devam eden RİXPER kullanımı sürekli olarak değerlendirilmeli ve uygunluğu kanıtlanmalıdır.
Yaşlılar:
Günde iki kez 0,5 mg ile başlanması önerilir. Bu doz günlük iki kez 0,5 mg'lık artışlarla günde iki kez 1-2 mg'a bireysel olarak ayarlanabilir. Yaşlılarda klinik deneyim sınırlı olduğundan, dikkatlikullanılmalıdır.
Çocuklar ve adolesanlar:
18 yaş altındaki çocuklarda bipolar mani tedavisinde veri yetersizliğinden dolayı risperidon kullanılması önerilmez.
İdame Tedavisi:
Akut bir manik epizotun RİXPER ile tedavisi sırasında iyileşme gösteren hastaların daha uzun dönemli yönetimi konusunda klinisyenlere yol gösterecek kontrollü çalışmalardan elde edilmişkanıtlar mevcut değildir. Manide, hem ilk yanıtın sürdürülmesi hem de yeni manik epizotlarınönlenmesi için farmakolojik tedavinin akut yanıttan sonra da devam etmesi görüşü hakim olmaklabirlikte, RİXPER'in bu tür uzun dönemli tedavilerde (yani 3 haftadan daha fazla süren) kullanımınıdestekleyen sistematik olarak elde edilmiş veri bulunmamaktadır. Uzun süreli olarak RİXPERkullanmayı seçen doktorların, her bir hasta için ilacın uzun dönemli risk ve faydalarını belirliaralıklarla yeniden değerlendirmeleri gerekmektedir.
Davranış ve diğer yıkıcı davranış bozuklukları
5-18 yaş arası çocuklar ve adolesanlar:
50 kg veya üzerinde olan hastalar:
Başlangıç dozu olarak günde bir defa 0,5 mg önerilir. Bu doz gerektiğinde, en fazla gün aşırı olmak kaydıyla 0,5 mg'lık dozlarla arttırılabilir. Birçok hasta için optimum doz günde bir defa 1 mg'dır.Yine de bazı hastalarda günde bir defa 0,5 mg ile, bazılarında ise günde bir defa 1,5 mg ile en iyisonuç alınabilir.
50 kg'nin altında olan hastalar:
Başlangıç dozu olarak günde bir defa 0,25 mg önerilir. Bu doz gerektiğinde, en fazla gün aşırı olmak kaydıyla 0,25 mg'lık dozlarla arttırılabilir. Birçok hasta için optimum doz günde bir defa 0,5 mg'dır.
3/ 28
Yine de bazı hastalarda günde bir defa 0,25 mg ile, bazılarında ise günde bir defa 0,75 mg ile en iyi sonuç alınabilir.
Tüm semptomatik tedavilerde olduğu gibi, RİXPER'in sürekli kullanımı tedavi süresince değerlendirilmeli ve doğrulanmalıdır.
5 yaşın altındaki çocuklarda (bu hastalığa ilişkin) kullanımına dair yeterli deneyim yoktur.
Otizm
Çocuklar ve adolesanlar:
RİXPER'in dozajı, hastanın ihtiyaç ve cevabına (ilacı tolere etmesine) göre kişiselleştirilmelidir.
Dozlamaya, 20 kg'ın altındaki hastalar için günde 0,25 mg, 20 kg ve üstündeki hastalar için ise günde 0,5 mg ile başlanmalıdır.
4. günde doz; 20 kg'ın altındaki hastalar için 0,25 mg, 20 kg ve üstündeki hastalar için de 0,5 mg artırılabilir.
Bu doz devam ettirilmeli ve cevap yaklaşık olarak 14. günde değerlendirilmelidir. Sadece yeterli klinik cevap veremeyen hastalarda, ilave doz artırımı düşünülebilir. 20 kg'ın altındaki hastalar için0,25 mg ve 20 kg ve üstündeki hastalar için 0,5 mg doz artırımları, 2 hafta ve daha uzun aralıklarlayapılmalıdır.
Klinik çalışmalarda, çalışılan en yüksek doz, 20 kg'ın altındaki hastalarda günlük 1,5 mg'ı, 20 kg ve üstündeki hastalarda günlük 2,5 mg'ı ve 45 kg üstündeki hastalarda günlük 3,5 mg'ı aşmamıştır. 15kg'dan düşük ağırlığa sahip çocuklarda kullanılacak dozlara ilişkin herhangi bir veribulunmamaktadır.
Otistik bozukluğu olan pediyatrik hastalarda RİXPER dozları (toplam mg/gün)
Ağırlık
Kategorileri
|
Günler
1-3
|
Günler 4 - 14+
|
Doz artışının gerektiği durumlardaki doz artırımı
|
Doz aralığı
|
< 20 kg
|
0,25 mg
|
0,5 mg
|
> 2 hafta aralarla +0,25 mg
|
0,5 mg - 1,5 mg
|
> 20 kg
|
0,5 mg
|
1 mg
|
> 2 hafta aralarla +0,5 mg
|
1 mg - 2,5 mg*
|
*45 kg'dan ağır vakalar daha yüksek doza gereksinim duyabilir; çalışılan en yükse
|
c doz 3,5mg/gündür.
|
RİXPER, günde bir kere veya günde iki kere uygulanabilir.
Somnolansı olan hastalar, yatmadan önce günde bir ya da iki kez kullanımda fayda görebilirler.
4/ 28
Yeterli klinik cevaba ulaşıldığında ve devam ettirildiğinde, etkililik ve güvenliliğin optimal dengesine ulaşmak için yavaş yavaş dozun azaltılması düşünülebilir.
5 yaşın altındaki çocuklarda kullanımına dair yeterli deneyim yoktur.
Uygulama şekli:
Oral yoldan bir bardak su ile alınır. Besinler RİXPER'in absorbsiyonunu etkilemez.
Tedavi bırakılacaksa ilacın yavaş yavaş kesilmesi önerilir. Antipsikotik ilaçların yüksek dozlarının aniden kesilmesinden sonra çok nadir olarak bulantı, kusma, terleme ve insomnia da dahil olmaküzere akut ilaç kesilme semptomları bildirilmiştir. Psikotik semptomlar tekrarlayabilir ve istem dışıhareket bozukluklarının ortaya çıktığı (akatizi, distoni ve diskinezi gibi) bildirilmiştir.
Diğer antipsikotiklerden geçiş:
Tıbbi olarak uygun olduğu durumlarda, RİXPER tedavisi başladığında daha önceki tedavinin yavaş yavaş kesilmesi önerilir. Ayrıca, tıbbi olarak uygun olduğunda, depo antipsikotiklerden geçiş için birsonraki planlanan enjeksiyon yerine, RİXPER tedavisine başlanabilir. Halen devam etmekte olanantiparkinson ilaçlarla tedaviye devam edilip edilmeyeceği periyodik olarak tekrardeğerlendirilmelidir.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek/ Karaciğer yetmezliği:
Böbrek bozukluğu olan hastaların normal renal işleve sahip yetişkinlere göre ilacın aktif antipsikotik fraksiyonunu elimine etme yetenekleri azalmıştır.
Bozulmuş karaciğer fonksiyonu olan hastalarda risperidonun serbest fraksiyonunun plazma konsantrasyonlarında artışlar görülür.
Endikasyona bağlı olmaksızın başlangıç ve takip eden dozlar yarıya düşürülmeli ve böbrek ve karaciğer bozukluğu olan hastalarda doz titrasyonu daha yavaş olmalıdır.
Bu grup hastalarda RİXPER dikkatle kullanılmalıdır.
Pediyatrik popülasyon:
Pediyatrik popülasyon ile ilgili bilgiler yukarıda “Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi” başlığı altında verilmiştir.
Geriyatrik popülasyon:
Geriyatrik popülasyon ile ilgili bilgiler yukarıda “Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi” başlığı altında verilmiştir.
4.3. Kontrendikasyonlar
Risperidon veya yardımcı maddelerden herhangi birine karşı aşırı duyarlılığı olduğu bilinen hastalarda kontrendikedir. Risperidon ve paliperidon ile tedavi edilen hastalarda anafilaktik
5/ 28
reaksiyonlar ve anjiyoödem dahil olmak üzere hipersensitivite reaksiyonları bildirilmiştir. Paliperidon risperidonun bir metabolitidir.
4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Demanslı yaşlı hastalar
Genel Mortalite
Konvansiyonel ve diğer yeni nesil (atipik) antipsikotik ilaçlarda olduğu gibi, bu ilaç da demansı olan yaşlı hastaların psikozlarında kullanıldığında serebrovasküler olaylar, enfeksiyon, kalp yetmezliği ileani ölüm vb. nedenlerle ölüm riskinde artışa neden olma olasılığı taşımaktadır.
Risperidon dahil atipik antipsikotik ilaçların incelendiği 17 kontrollü çalışmaya ilişkin meta-analizde, plaseboya kıyasla atipik antipsikotik ilaçlarla tedavi gören demanslı yaşlı hastalarda mortalitenindaha yüksek olduğu belirlenmiştir. Bu hasta grubunda risperidon ile yapılan plasebo kontrollüçalışmalarda, plasebo uygulanan hastalardaki %3,1 oranına kıyasla risperidon uygulanan hastalardamortalite insidansı %4'tür. Olasılık oranı (%95 gerçek güven aralığı) l,2l (0,7, 2,1)'dir. Ölenhastaların ortalama yaşı 86'dır (yaş aralığı 67-100). İki geniş gözlemsel çalışmanın verileri,konvansiyonel antipsikotiklerle tedavi edilen demanslı yaşlı kişilerde de, tedavi görmeyenlere kıyaslaölüm riskinde küçük bir artış olduğunu göstermiştir. Mevcut veriler, riskin gerçek boyutunun tam birşekilde tahmin edilmesi için yetersizdir ve risk artışının nedeni bilinmemektedir. Gözlemselçalışmalardaki mortalite artışı bulgularının hangi oranda antipsikotik ilaca veya hastaların sahipoldukları bazı özelliklere bağlanabileceği açık değildir.
Furosemidle Birlikte Kullanım
Risperidon ile yapılan plasebo kontrollü çalışmalarda demansı olan yaşlı hastalarda, tek başına risperidon (%3,1; ortalama yaş 84, yaş aralığı 70-96) ya da tek başına furosemid (%4,1; ortalama yaş80, yaş aralığı 67-90) ile tedavi edilen hastalarla kıyaslandığında, furosemid+risperidon (%7,3;ortalama yaş 89, yaş aralığı 75-97) ile tedavi edilen hastalarda daha yüksek mortalite insidansıgözlenmiştir. Furosemid+risperidon ile tedavi edilen hastalarda mortalitedeki artış dört klinikçalışmanın iki tanesinde gözlenmiştir. Risperidonun diğer diüretiklerle birlikte uygulanması (esasolarak düşük dozda kullanılan tiyazid diüretikleri) benzer bulgular ile ilişkili değildir.
Bu bulguyu açıklayacak bir patofizyolojik mekanizma tanımlanamamış ve ölüme sebebiyette tutarlı bir neden gözlenmemiştir. Ancak, kullanım kararından önce dikkat edilmeli ve bu kombinasyonunveya diğer güçlü diüretiklerle birlikte uygulamanın risk ve yararları değerlendirilmelidir. Risperidonile birlikte diğer diüretiklerin kullanımında hastalarda artan mortalite insidansına rastlanmamıştır.Tedaviden bağımsız olarak dehidratasyon mortalite için genel bir risk faktörüdür ve demansı olanyaşlı hastalarda dikkatle dehidratasyondan kaçınılmalıdır.
6/ 28
Serebrovasküler Advers Olaylar
Demanslı popülasyonda, bazı atipik antipsikotiklerle yapılan randomize plasebo kontrollü klinik çalışmalarda serebrovasküler advers olay riskinde yaklaşık 3 kat artış görülmüştür. Çoğunluklademanslı yaşlı hastalarda (> 65 yaşında) risperidon ile altı plasebo kontrollü çalışmadan toplananveriler, serebrovasküler advers olayların (ciddi ve ciddi olmayan, birlikte) risperidon ile tedavi edilenhastaların
%
3,3'ünde (33/1009) ve plasebo ile tedavi edilen hastaların %1,2'sinde (8/712) meydanageldiğini göstermiştir. İhtimal oranı (%95 tam güven aralığı) 2,96'dır (1,34, 7,50). Bu artan riskeyönelik mekanizma bilinmemektedir. Diğer antipsikotikler ve diğer hasta popülasyonlarında artanrisk göz ardı edilemez. RİXPER, inme için risk faktörü taşıyan hastalarda dikkatle kullanılmalıdır.
Serebrovasküler advers olay riski, Alzheimer demansına kıyasla karma veya vasküler tip demans hastalarında anlamlı ölçüde yüksektir. Bu nedenle, Alzheimer'dan başka demans tiplerine sahiphastalar da risperidon ile tedavi edilmemelidir.
Doktorlara, her bir hastada bireysel inme riski öngörülerini de göz önünde bulundurarak, demanslı yaşlı hastalarda RİXPER kullanımının riskleri ve faydalarını değerlendirmeleri önerilir.Hastalar/bakıcılar yüzde, kollarda ya da bacaklarda beklenmedik halsizlik veya uyuşukluk vekonuşma veya görme bozuklukları gibi olası serebrovasküler advers olay belirtileri ve semptomlarınıhemen bildirme konusunda uyarılmalıdır. Risperidonun kesilmesi dahil tüm tedavi seçeneklerigecikmeden değerlendirilmelidir.
RİXPER, orta ila ciddi Alzheimer demans hastalarının sürekli agresyonu için ve kendilerine veya başkalarına zarar verme olasılığı olduğunda, sınırlı etkililiği olan veya hiçbir etkililiği bulunmayan,farmakolojik olmayan yaklaşımlarda yalnızca kısa süreli olarak kullanılmalıdır.
Hastalar düzenli olarak ve tedavilerinin sürdürülmeleri açısından yeniden değerlendirilmelidir.
Ortostatik hipotansiyon
Risperidonun alfa-bloke edici aktivitesi nedeniyle, özellikle tedavinin başlangıç doz-titrasyonu döneminde (ortostatik) hipotansiyon görülebilir. Risperidon ve antihipertansif tedavinin birliktekullanımı ile pazarlama sonrası klinik açıdan önemli hipotansiyon gözlenmiştir. RİXPERkardiyovasküler hastalığı (örneğin kalp yetmezliği, miyokard infarktüsü, ileti anomalileri,dehidratasyon, hipovolemi veya serebrovasküler hastalık) olduğu bilinen hastalarda dikkatlekullanılmalı ve doz yavaş yavaş, önerildiği gibi arttırılmalıdır (bkz. Bölüm 4.2 Pozoloji ve uygulamaşekli). Hipotansiyon görüldüğünde doz azaltılmalıdır.
Lökopeni, Nötropeni ve Agranülositoz
Risperidon dahil olmak üzere, antipsikotik ajanlarla lökopeni, nötropeni ve agranülositoz olayları bildirilmiştir. Pazarlama sonrası izlemde agranülositoz çok nadiren (<l/10.000 hasta) bildirilmiştir.Klinik olarak anlamlı düzeyde düşük beyaz kan hücresi (WBC) sayımı veya ilaçla tetiklenmişlökopeni/nötropeni öyküsüne sahip hastalar tedavinin ilk birkaç ayı boyunca izlenmeli ve ortadabaşka nedensel faktörler yokken WBC'de klinik olarak anlamlı bir düşüşe yönelik ilk belirtiderisperidon kullanımına son verilmesi düşünülmelidir.
7/ 28
Klinik olarak anlamlı nötropenisi olan hastalar ateş veya diğer enfeksiyon semptomları veya belirtileri açısından dikkatle izlenmeli ve bu tür semptomlar veya belirtilerin ortaya çıkması halindederhal tedavi edilmelidir. Şiddetli nötropenisi olan hastalar (mutlak nötrofil sayımı <1X109/L)RİXPER kullanımına son vermeli ve iyileşene kadar WBC düzeylerini takip ettirmelidir.
Tardif Diskinezi/ Ekstrapiramidal Semptomlar (TD/EPS)
Dopamin reseptörlerinde antagonistik etkiler gösteren ilaçlar, özellikle dil ve/veya yüzde istemsiz ritmik hareketler ile karakterize tardif diskinezi gelişimi ile ilgili bulunmuştur. Ekstrapiramidalsemptomların görülmesinin tardif diskinezi gelişiminde bir risk faktörü olduğu bildirilmiştir. Tardifdiskinezi işaret ve semptomları görülürse tüm antipsikotik ilaçların kesilmesi göz önündetutulmalıdır.
Psikostimulanlarla (örn., metilfenidat) risperidonu birlikte kullanan hastalarda, ilaçlardan birini veya her ikisini ayarlarken ekstrapiramidal semptomlar ortaya çıkabileceği için dikkatli olunmalıdır.Stimulan tedavisinin kademeli olarak kesilmesi önerilir (bkz. Bölüm 4.5).
Nöroleptik Malign Sendrom (NMS)
Antipsikotiklerin kullanımı sırasında hipertermi, kas rijiditesi, otonom instabilite, bilinç bulanıklığı ve yüksek serum kreatinin fosfokinaz düzeyleri ile kendini gösteren nöroleptik malign sendromuoluştuğu bildirilmiştir. Miyoglobinüri (rabdomiyoliz) ve akut böbrek yetmezliği ilave işaretlerolabilir. Bu durumda, RİXPER dahil olmak üzere tüm antipsikotikler kesilmelidir.
Parkinson Hastalığı ve Lewy Cisimlerinin bulunduğu Demans
Parkinson Hastalığı veya Lewy Cisimcikli Demansı (LCD) olan hastalara RİXPER dahil antipsikotikler reçete edilirken, hekimler risk/yarar değerlendirmesi yapmalıdır, Parkinson hastalığırisperidon ile kötüleşebilir. Her iki grupta da antipsikotik ilaçlara duyarlılık artabileceği gibiNöroleptik Malign Sendrom riski de artabilir. Bu hastalar klinik araştırmaların dışındatutulmuşlardır. Bu artan duyarlılığın semptomları arasında, ekstrapiramidal semptomlara ek olarak,konfüzyon, küntleşme ve sık düşmelerin olduğu postural instabilite bulunabilir.
Hiperglisemi ve Diabetes Mellitus
RİXPER tedavisi sırasında hiperglisemi, diabetes mellitus ve önceden var olan diyabetin kötüleşmesi bildirilmiştir.
Bazı durumlarda vücut ağırlığında bir ön artış rapor edilmiştir. Bu yatkınlaştırıcı bir faktör olabilir. Ketoasidoz ile ilişki çok nadir olarak ve diabetik koma ile ilişkili nadir olarak rapor edilmiştir.Uygun klinik izlem, kullanılan antipsikotik kılavuz kurallarına uygun olarak tavsiye edilebilir.RİXPER dahil olmak üzere herhangi bir atipik antipsikotik ile tedavi edilen hastalarda hiperglisemisemptomları (örneğin polidipsi, poliüri, iştah ve halsizlik gibi) izlenmelidir ve diyabet hastalarıglikoz kontrolünün kötüleşmesi açısından düzenli olarak izlenmelidir.
8/ 28
Kilo Alımı
Anlamlı kilo alımı bildirilmiştir. RİXPER kullanıldığında kilo alımının izlenmesi önerilir. Hiperprolaktinemi
Hiperprolaktinemi, RİXPER tedavisinde görülen yaygın bir yan etkidir. Prolaktin ilişkili yan etki belirtilerinin (örneğin; jinekomasti, menstrual düzensizlikler, anovülasyon, fertilite bozuklukları,libido kaybı, erektil disfonksiyon ve galaktore) görüldüğü hastalarda prolaktin plazma seviyelerinindeğerlendirilmesi tavsiye edilmektedir.
Doku kültürü çalışmaları meme tümörlerinde hücre büyümesinin prolaktin tarafından stimule edilebileceğini belirtmektedir. Klinik ve epidemiyolojik çalışmalarda antipsikotik kullanımı ileilişkisi açık bir şekilde gösterilememiş olsa da, ilgili tıbbi öyküsü olan hastalarda dikkatli olunmasıönerilmektedir. RİXPER, daha önceden hiperprolaktinemisi ve olası bir prolaktine bağlı tümörü olanhastalarda dikkatli kullanılmalıdır.
QT uzaması
QT uzaması, pazarlama sonrası çok nadir rapor edilmiştir. QT aralığını uzattığı bilinen ilaçlarla birlikte kullanıldığında diğer antipsikotiklerde olduğu gibi, bilinen kardiyovasküler hastalığı, ailedeQT uzaması öyküsü, bradikardi veya elektrolit bozukluğu olan hastalarda (hipokalemi,hipomagnezemi), aritmojenik etki riskini artırabildiği için risperidon verildiğinde dikkatliolunmalıdır. RİXPER'in de dahil olduğu antipsikotikler, Uzamış QT Sendromu / Torsades dePointes'e neden olabileceğinden, tanısı konmuş veya şüpheli konjenital uzamış QT sendromu veyaTorsades de Pointes hastalarında RİXPER kullanılmamalıdır.
Nöbetler
RİXPER, nöbet eşiğini potansiyel olarak düşüren durumlarda veya nöbet hikayesi olan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır.
Priapizm
Alfa-adrenerjik blokör özelliğinden dolayı RİXPER ile tedavi sırasında priapizm görülebilir.
Vücut Sıcaklığının Regülasyonu
Vücudun vücut sıcaklığını düşürme yeteneğinin bozulması antipsikotik ilaçlarla ilişkilendirilmiştir. Ağır egzersiz, aşırı sıcağa maruz kalma, eş zamanlı antikolinerjik tedavi görme veya dehidratasyonauğrama gibi vücut ısısının artmasına katkıda bulunabilecek tablolar geçirebilecek hastalara RİXPERreçete edilirken, uygun bakım önlemleri alınmalıdır.
Antiemetik etki:
Risperidon ile yapılan klinik öncesi çalışmalarda antiemetik etki gözlenmiştir. Bu etki, eğer insanlarda oluşursa, bağırsak tıkanması Reye sendromu ve beyin tümörleri gibi durumları veya belliilaçların aşırı doz bulgu ve semptomlarını maskeleyebilir.
9/ 28
Böbrek ve karaciğer yetmezliği
Böbrek yetmezliği olan hastalar aktif antipsikotik fraksiyonu elimine etmek için normal böbrek fonksiyonu olan erişkinlerden daha az yeteneğe sahiptir. Karaciğer yetmezliği olan hastaların plazmakonsantrasyonunda risperidonun serbest fraksiyonunda artışlar vardır (Bkz Bölüm 4.2).
Venöz tromboembolik olay
Antipsikotik ilaçlarla venöz tromboembolik olaylar (VTE) bildirilmiştir. Antipsikotik ilaç tedavisi gören hastalarda çoğunlukla kazanılmış VTE risk faktörleri bulunduğu için, VTE için tüm olası riskfaktörleri, RİXPER ile tedaviden önce ve sonra tanımlanmalı ve koruyucu önlemler alınmalıdır.
Intraoperatif Floppy Iris Sendrom
Katarakt ameliyatı sırasında, RİXPER dahil alfa 1a adrenerjik antagonist etki gösteren ilaçları kullanan hastalarda İntraoperatif Floppy İris Sendromu (IFIS) gözlenmiştir. IFIS, ameliyat sırasındave sonrasında göz komplikasyonları riskini arttırabilir. Ameliyat öncesinde hastanın alfa 1aadrenerjik antagonist ilaçları geçmişte kullanmış veya halen kullanmakta olduğu göz cerrahınamutlaka iletilmelidir.
Katarakt ameliyatı öncesinde alfa 1 bloker tedavisinin kesilmesinin potansiyel faydası kanıtlanmamıştır ve antipsikotik tedavinin kesilmesinin oluşturabileceği risk göz önündebulundurulmalıdır.
Uyku apnesi sendromu
RİXPER kullanan hastalarda uyku apnesi sendromu rapor edilmiştir. Eş zamanlı olarak santral sinir sistemi depresanı kullanan hastalar ile uyku apnesi öyküsü olan ya da uyku apnesi riski taşıyan (örn;aşırı kilolu/obezler veya erkekler) hastalarda RİXPER kullanılırken dikkatli olunmalıdır.
Çocuklar ve adolesanlar
Davranış bozukluğu olan bir çocuğa veya adolesana risperidon reçete edilmeden önce, bu hastalar ağrı veya uygunsuz çevresel talepler gibi agresif davranışlara yol açabilecek fiziksel ve sosyalnedenler açısından tam olarak değerlendirilmelidir.
Öğrenme yeteneğindeki olası sonuçları nedeniyle risperidonun sedatif etkisi bu popülasyonda yakından izlenmelidir. Risperidonun uygulanmasında zamanla yapılan bir değişiklik, çocuk veyaadolesanların dikkat kabiliyeti üzerindeki sedasyon etkisini geliştirebilir.
Risperidon vücut ağırlığında ve vücut kitle indeksindeki ortalama artışlar ile ilişkili bulunmuştur. Tedaviden önce temel ağırlık ölçümü ve düzenli kilo izlenmesi tavsiye edilir. Açık etiketli uzunsüreli uzatma çalışmalarında boy değişiklikleri beklenen yaşa uygun normlar içinde kalmıştır. Uzunsüreli risperidon tedavisinin cinsel olgunlaşma ve boy üzerine etkileri yeterince araştırılmamıştır.
Çocuk ve adolesanlardaki gelişme ve cinsel olgunlaşmada uzun süreli hiperprolaktineminin olası etkisi nedeniyle boy, kilo, cinsel olgunluk, menstrüel işlevin izlenmesi ve diğer olası prolaktinle ilgili
10/ 28
etkileri içeren endokronolojik durumun düzenli klinik değerlendirmesi göz önünde bulundurulmalıdır.
Pazarlama sonrası gözlemsel bir çalışmanın sonuçları, risperidona maruz kalan 8-16 yaş arası deneklerin boylarının diğer atipik antipsikotik ilaç tedavisi alanlardan ortalama olarak yaklaşık 3 ila4,8 cm daha uzun olduklarını göstermektedir. Bu çalışma, risperidona maruz kalmanın final yetişkinboyu üzerinde herhangi bir etkisinin olup olmadığı ya da kemik büyümesi üzerine risperidonundoğrudan etkisinin olup olmadığı ya da kemik büyümesi üzerine altta yatan hastalığın etkisinin olupolmadığını ya da doğrusal büyüme artışı ile sonuçlanan altta yatan bir hastalığın iyi kontrolünün birsonucu olup olmadığını belirlemek için yeterli değildir.
Risperidon ile tedavi sırasında, ekstrapiramidal semptomlar ve diğer hareket bozuklukları açısından da düzenli muayene yapılmalıdır.
Çocuk ve adolesanlarda spesifik pozoloji önerileri için Bölüm 4.2'ye bakınız.
RİXPER 183,75 mg laktoz içermektedir. Nadir kalıtımsal galaktoz intoleransı, Lapp laktaz yetmezliği ya da glikoz-galaktoz malabsorpsiyon problemi olan hastaların bu ilacı kullanmamalarıgerekir.
4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Farmakodinamik ilişkili etkileşimler QT aralığını uzattığı bilinen ilaçlar:
Diğer antipsikotiklerde olduğu gibi, antiaritmikler (örn. kinidin, dizopiramid, prokainamid, propafenon, amiodaron, sotalol), trisiklik antidepresan (örn. amitriptilin), tetrasiklik antidepresanlar(örn. maprotilin), bazı antihistaminikler, diğer antipsikotikler, bazı antimalaryal ilaçlar (örn. kinidinve meflokin) gibi QT aralığını uzattığı bilinen ilaçlar ile birlikte risperidon reçete edilirken dikkatliolunmalıdır. Aynı şekilde elektrolit dengesizliği (hipokalemi, hipomagnezemi) ve bradikardiye yolaçabilen ya da risperidonun hepatik metabolizmasını inhibe eden ilaçlarla birlikte reçete edilirkendikkatli olunmalıdır. Bu liste belirleyicidir ve detaylandırılmamıştır.
Merkezi sinir sistemini etkileyen ilaçlar ve alkol:
Risperidon, alkol, opiatlar, antihistaminikler ve benzodiazepinleri de içeren diğer merkezi sinir sistemini etkileyen maddelerle kombinasyon halinde kullanılırken sedasyonun artabileceği riskinekarşı dikkatli olunmalıdır.
Levodopa ve dopamin agonistleri:
RİXPER, levodopa ve diğer dopamin agonistlerinin etkilerini antagonize edebilir. Eğer bu kombinasyon özellikle Parkinson hastalığının son aşamasında gerekli görülürse, her tedavinin endüşük etkili dozu reçete edilmelidir.
11/ 28
Hipotansif etkili ilaçlar:
Pazarlama sonrasında risperidon ve antihipertansif tedavinin eşzamanlı kullanılması ile klinik olarak belirgin hipotansiyon gözlenmiştir.
Psikostimulan İlaçlar
Psikostimulanların (örn., metilfenidat) risperidon ile birlikte kullanılması, tedavilerden birinin veya ikisinin birden değiştirilmesi halinde ekstrapiramidal semptomlara neden olabilir (bkz. Bölüm 4.4).
Paliperidon
Paliperidon, risperidonun aktif metaboliti olduğundan ve ikisinin kombinasyonu aditif aktif antipsikotik fraksiyon maruziyetine neden olabileceğinden oral RİXPER'in paliperidon ile eş zamanlıkullanımı önerilmez.
Farmakokinetik ilişkili etkileşimler Yiyecekler RİXPER'in emilimini etkilemez.
Risperidon büyük oranda CYP2D6 aracılığıyla, daha düşük oranla da CYP3A4 aracılığıyla metabolize olur. Risperidon ve aktif metaboliti olan 9-hidroksirisperidon, P-glikoprotein (P-gp)substratlarıdır. CYP2D6 aktivitesini değiştiren veya CYP3A4 ve/veya P-gp aktivitesini güçlüindükleyen veya inhibe eden maddeler, risperidon aktif antipsikotik fraksiyonun farmakokinetiğinietkileyebilirler.
Güçlü CYP2D6 İnhibitörleri
RİXPER'in güçlü CYP2D6 inhibitörleri ile birlikte uygulanması risperidon plazma seviyesini yükseltebilir, ancak ilacın aktif antipsikotik fraksiyonunun plazma seviyesini daha az yükseltir.Güçlü CYP2D6 inhibitörlerinin yüksek dozları, risperidonun aktif antipsikotik fraksiyonununkonsantrasyonunu yükseltebilir (örn. paroksetin, aşağı bakınız). Kinidin gibi diğer CYP2D6inhibitörlerinin de risperidonun plazma konsantrasyonlarını benzer bir yolla etkilemesibeklenmektedir. Özellikle yüksek dozlarda olmak üzere paroksetin, kinidin veya başka bir güçlüCYP2D6 inhibitörü ile birlikte başlatıldığında veya kesildiğinde RİXPER dozu doktorunuztarafından tekrar değerlendirilmelidir.
CYP3A4 ve/veya P-gp İnhibitörleri
RİXPER'in güçlü CYP3A4 ve/veya P-gp İnhibitörleri ile birlikte uygulanması risperidonun aktif antipsikotik fraksiyonunun plazma konsantrasyonunu yükseltebilir. Itrakonazol veya diğer CYP3A4ve/veya P-gp İnhibitörleri tedaviye eklendiğinde veya kesildiğinde RİXPER dozu doktorunuztarafından tekrar değerlendirilmelidir.
CYP3A4 ve/veya P-gp İndükleyiciler
RİXPER'in güçlü CYP3A4 ve/veya P-gp indükleyicileri ile birlikte uygulanması risperidonun aktif antipsikotik fraksiyonunun plazma konsantrasyonunu düşürebilir. Karbamazepin veya diğer güçlüCYP3A4 ve/veya P-gp indükleyiciler tedaviye eklendiğinde veya kesildiğinde RİXPER dozudoktorunuz tarafından tekrar değerlendirilmelidir. CYP3A4 indükleyiciler etkilerini zamana bağlı bir
12/ 28
şekilde gösterir ve başlama sonrası maksimum etki seviyelerine ulaşmaları en az 2 hafta alabilir. Kesildiklerinde de CYP3A4 indüksiyonunun azalması en az 2 hafta alabilir.
Proteine Yüksek Oranda Bağlı İlaçlar
RİXPER proteinlere yüksek oranda bağlı ilaçlarla birlikte kullanıldığında her iki ilacın plazma proteinlerinden klinik olarak ilgili displasmanı söz konusu değildir.
İlaçlar birlikte kullanılırken, metabolizma yoluna veya muhtemel dozaj ayarlama ihtiyacına ilişkin bilgiler için ilgili etikete bakılmalıdır.
Örnekler
Risperidon ile potansiyel olarak etkileşen ya da etkileşme göstermemiş ilaçlarla ilgili örnekler aşağıda listelenmiştir:
Diğer ilaçların risperidonun farmakokinetiği üzerine etkisi Antibakteriyeller:
• Orta dereceli bir CYP3A4 inhibitörü ve P-gp inhibitörü olan eritromisin, risperidon ve aktifantipsikotik fraksiyonunun farmakokinetiğini değiştirmez.
• Güçlü CYP3A4 indükleyici ve P-gp indükleyici olan rifampisin, aktif antipisikotikfraksiyonun plazma konsantrasyonunu düşürür.
Antikolinesterazlar:
• Her ikisi de CYP2D6 ve CYP3A4 substratı olan donepezil ve galantamin, risperidon ve aktifantipsikotik fraksiyonunun farmakokinetiğini üzerine klinik olarak anlamlı bir etkigöstermemektedir.
Antiepileptikler:
• Güçlü CYP3A4 indükleyici ve P-gp indükleyici olan karbamazepin, risperidonun aktifantipsikotik fraksiyonunun plazma konsantrasyonunu düşürür. Fenitoin ve fenobarbitallergibi hem P-glikoproteini hem de CYP3A4 hepatik enzimlerini indükleyen ilaçlarla da benzeretkiler görülebilir.
• Topiramat, risperidonun biyoyararlanımını ılımlı şekilde düşürmüş olup. Aktif antipsikotikfraksiyonun biyoyararlanımını düşürmemiştir. Bu nedenle bu etkileşimin klinik açıdananlamlı olması muhtemel değildir.
Antifungallar:
• Günde 200 mg dozunda olmak üzere güçlü bir CYP3A4 inhibitörü ve P-gp inhibitörü olanitrakonazol, 2 ila 8 mg/gün risperidon dozlarında aktif antipsikotik fraksiyonun plazmakonsantrasyonlarını yaklaşık %70 oranında artırmıştır.
• Güçlü bir CYP3A4 inhibitörü ve P-gp inhibitörü olan ketokonazol, günde 200 mg dozundarisperidonun plazma konsantrasyonlarını artırmış ve 9-hidroksirisperidonun plazmakonsantrasyonlarını düşürmüştür.
Antipsikotikler:
• Fenotiyazinler, risperidonun plazma konsantrasyonlarını arttırabilirler ancak aktif antipsikotikfraksiyonun konsantrasyonunu etkilemezler.
13/ 28
Antiviraller:
• Proteaz inhibitörleri: Resmi bir çalışma bulunmamakla birlikte ritonavir güçlü bir CYP3A4inhibitörü ve zayıf CYP2D6 inhibitörü olduğu için, ritonavir ve ritonavir arttırılmış proteazinhibitörleri risperidonun aktif antipsikotik fraksiyonunun konsantrasyonlarını potansiyelolarak arttırırlar.
Beta blokörler:
• Bazı beta blokörler, risperidonun plazma konsantrasyonlarını arttırabilirler ancak aktifantipsikotik fraksiyonun konsantrasyonunu etkilemezler.
Kalsiyum kanal blokörleri:
• Orta dereceli bir CYP 3A4 inhibitörü ve bir P-gp inhibitörü olan verapamil, risperidonun veaktif antipsikotik fraksiyonunun plazma konsantrasyonlarını arttırır.
Gastrointestinal ilaçlar:
• H2-reseptör antagonistleri: Her ikisi de CYP2D6 ve CYP3A4'ün zayıf inhibitörleri olansimetidin ve ranitidin, risperidonun ve daha az bir oranla da aktif antipsikotik fraksiyonunbiyoyararlanımını arttırırlar.
SSRI ve Trisiklik antidepresanlar:
• Güçlü bir CYP2D6 inhibitörü olan fluoksetin, aktif antipsikotik fraksiyonunu daha az olmaküzere, risperidonun plazma konsantrasyonlarını artırır.
• Güçlü bir CYP2D6 inhibitörü olan paroksetin, günde 20 mg'a kadar olan dozlarda aktifantipsikotik fraksiyonunu daha az olmak üzere, risperidonun plazma konsantrasyonlarınıartırır.
• Bununla birlikte, paroksetin daha yüksek dozlarında risperidon aktif antipsikotik fraksiyonunkonsantrasyonlarını da yükseltebilir.
• Trisiklik antideprasanlar, risperidonun plazma konsantrasyonunu yükseltebilir ancak aktifantipsikotik fraksiyonun plazma konsantrasyonlarını etkilemez. Amitriptilin, risperidonunveya aktif antipsikotik fraksiyonun farmakokinetiğini etkilemez.
• Zayıf bir CYP2D6 inhibitörü olan sertralin ve zayıf bir CYP3A4 inhibitörü olan fluvoksamin,günde 100 mg'a kadar olan dozlarda, risperidon etkin antipsikotik fraksiyonununkonsantrasyonlarında klinik olarak anlamlı değişikliklerle ilişkilendirilmemiştir. Ancaksertralin veya fluvoksaminin günde 100 mg'dan yüksek olan dozları, risperidon etkinantipsikotik fraksiyonunun konsantrasyonlarını artırabilir.
Risperidonun diğer ilaçların farmakokinetikleri üzerine etkileri
Antiepileptikler:
• Risperidon, valproat veya topiramat farmakokinetiği üzerinde klinik olarak anlamlı bir etkigöstermemektedir.
14/ 28
Antipsikotikler:
• Bir CYP2D6 ve CYP3A4 substratı olan Aripiprazol: Risperidon tabletler veya injeksiyonlar,ariprazol ve aktif metaboliti dehidroariprazol farmakokinetiğini etkilememiştir.
Digital glikozitler:
• Risperidon, digoksin farmakokinetiği üzerine klinik olarak anlamlı bir etki göstermemektedir.Lityum:
• Risperidon, lityum farmakokinetiği üzerine klinik olarak anlamlı bir etki göstermemektedir.Risperidonun Furosemit ile birlikte kullanımı
Eşzamanlı olarak furosemid alan demanslı yaşlı hastalarda mortalitenin artışı ile ilgili olarak “4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri” bölümüne bakınız.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler Pediyatrik popülasyon:
Etkileşim çalışmaları sadece yetişkinlerde yapılmıştır. Bu çalışmaların sonuçlarının pediyatrik hastalar ile ilişkisi bilinmemektedir.
Çocuklarda ve adolesanlarda RİXPER ile psikostimülanların (örneğin metilfenidat) kombine kullanımı, RİXPER'in farmakokinetiğini ve etkinliğini değiştirmemiştir.
Geriyatrik popülasyon:
Birlikte furosemid kullanan demanslı yaşlı hastalarda artan mortalite ile ilgili olarak “4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri” bölümüne bakınız.
4.6. Gebelik ve laktasyonGenel tavsiye
Gebelik Kategorisi: C
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
RİXPER'in çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlarda kontrasepsiyon gerekliliğine işaret edecek yeterli bilgi mevcut değildir.
Gebelik dönemi
Hayvan çalışmalarında risperidonun teratojenik etkisine rastlanmamış; fakat diğer üreme toksisitesi tipleri görülmüştür (bkz. Bölüm 5.3). İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir. Gebeliğinüçüncü trimesterinde antipsikotik ilaçlara (RİXPER dahil) maruz kalan yeni doğanlar, doğumutakiben şiddeti değişebilen, anormal kas hareketleri (ekstrapiramidal işaretler/ekstrapiramidalsemptomlar) ve/veya ilaç kesilme semptomları açısından risk altındadırlar. Bu semptomlar, ajitasyon,hipertoni, hipotoni, tremor, somnolans, respiratuar distres veya beslenme bozukluklarınıiçermektedir. Yeni doğanlar dikkatlice izlenmelidir. RİXPER kesinlikle gerekli olmadıkça gebelik
15/ 28
sırasında kullanılmamalıdır. Gebelik sırasında tedavinin bırakılması gerekiyorsa, bu aniden yapılmamalıdır.
Laktasyon dönemi
Hayvan çalışmalarında, risperidon ve 9-hidroksi-risperidon süt ile atılmaktadır (süte geçmektedir). Risperidon ve 9-hidroksi-risperidonun az miktarlarda anne sütüne de geçtiği kanıtlanmıştır.Emzirilen bebeklerdeki advers reaksiyonlar ile ilgili herhangi bir veri mevcut değildir. Bu nedenleemzirmenin çocuk açısından faydası, çocuğun karşılaşacağı potansiyel risklere karşıdeğerlendirilmelidir.
Üreme yeteneği/ Fertilite
Dopamin D2 reseptörlerini antagonize eden diğer ilaçlarda olduğu gibi, RİXPER prolaktin düzeyini yükseltir. Hiperprolaktinemi, hipotalamik GnRH'ı baskılayabilir ve pitüiter gonadotropin salgısınınazalmasına yol açabilir. Bu durum daha sonra, hem kadın hem de erkek hastalarda, gonadalsteroidogenezi bozarak, reprodüktif fonksiyonu inhibe edebilir.
Klinik dışı çalışmalarda konuya ilişkin etkiler gözlenmemiştir.
4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
RİXPER sinir sistemi ve görme duyusuna ilişkin potansiyel etkileri nedeniyle araç ve makine kullanma becerileri üzerinde minör ya da orta derecede etki gösterir (Bkz. Bölüm 4.8). Bu nedenlehastaların, bireysel duyarlılıkları anlaşılıncaya kadar, araç ve makine kullanmamaları önerilir.
4.8. İstenmeyen etkiler
En sık bildirilen advers ilaç reaksiyonları (> %10 sıklıkta): Parkinsonizm, sedasyon/somnolans, baş ağrısı ve insomnia'dır.
Aşağıda verilen tüm advers ilaç reaksiyonları klinik çalışmalarda bildirilmiştir. Şu terimler ve sıklık dereceleri kullanılmıştır:
Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1000 ila <1/100); seyrek (>1/10.000 ila <1/1000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahminedilemiyor).
16/ 28
Sistem organ sınıfı |
Advers ilaç reaksiyonları |
Sıklık |
Çok yaygın |
Yaygın |
Yaygın olmayan |
Seyrek |
Bilinmiyor |
Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar |
|
Pnömoni, bronşit, üstsolunum yoluenfeksiyonu,sinüzit, idraryolu
enfeksiyonu, grip, kulakenfeksiyonu,influenza
|
Solunum sistemi enfeksiyonu, sistit, gözenfeksiyonu, tonsillit,onikomikoz, selülit lokalizeenfeksiyon, viral enfeksiyon,acarodermatitis
|
Enfeksiyon
|
|
Kan ve lenf
sistemi
hastalıkları |
|
|
Nötropeni, beyaz kan hücresi sayısında azalma,trombositopeni, anemi,hematokrit azalması, eozinofilsayısında artma
|
Agranülositozc
|
|
Bağışıklık
sistemi
hastalıkları |
|
|
Hipersensitivite
|
Anafilaktik
reaksiyonc
|
|
Endokrin
hastalıkları |
|
Hiperprolaktine
mia
|
|
Uygunsuz antidiüretikhormon salgılama,idrarda glikozbulunması
|
|
Metabolizma ve
beslenme
hastalıkları |
|
Kilo alımı, iştah artışı,iştahazalması
|
Diyabetes mellitusb, hiperglisemi, polidipsi, kilokaybı, anoreksi, kan kolesteroldüzeyinde yükselme
|
Su
intoksikasyonuc, hipoglisemi,hiperinsülinemic,kan trigliseritdüzeyindeyükselme
|
Diyabetik
ketoasidoz
|
Psikiyatrik
Hastalıklar |
İnsomniad
|
Uyku
bozuklukları,
ajitasyon,
depresyon,
anksiyete
|
Mani, kabus,
konfüzyonal durum, libido azalması, sinirlilik
|
Katatoni, uyurgezerlik,uyku ilişkili yemeproblemi,künt afekt,
|
|
17/ 28
Sinir sistemi hastalıkları |
Baş
ağrısı,
Parkinsonizmd,
somnolans/
sedasyon
|
Akatizid,
distonid,
diskinezid
tremor,
sersemlik,
|
Tardif diskinezi, serebral iskemi, uyaranlara yanıtvermeme, bilinç kaybı, depresifbilinç durumu, konvülsiyond,senkop,
psikomotor hiperaktivite, denge bozukluğu, anormalkoordinasyon posturalsersemlik, dikkat bozukluğu,disartri, disguzi, hipoestezi,parestezi
|
Nöroleptik malign sendrom,serebrovaskülerolay, diyabetikkoma, başta titreme,sendeleme
|
|
Göz
hastalıkları |
|
Bulanık
görme,
konjunktivit
|
Fotofobi, göz kuruluğu,
göz yaşarmasında artma, oküler hiperemi
|
Glokom, göz hareket bozukluğu,göz devirme, gözkapağı kenarındakabuklanma,fotofobi, floppyiris sendromu(intraoperatif)c
|
|
Kulak ve iç
kulak
hastalıkları |
|
|
Vertigo, kulak çınlaması, kulak ağrısı
|
|
|
Kardiyak
hastalıklar |
|
Taşikardi
|
Atriyal
fibrilasyon, atriyoventriküler blok, iletim bozukluğu,elektrokardiyogr amda QTuzaması, bradikardi,normal olmayanelektrokardiyogram,palpitasyonlar
|
Sinüs aritmisi
|
|
Vasküler
hastalıklar |
|
Hipertansiyon
|
Hipotansiyon, ortostatik hipotansiyon,kızarma
|
Akciğer embolisi,venöz tromboz
|
|
Solunum, göğüs bozuklukları vemediastinalhastalıklar |
|
Dispne,
faringolaringeal ağrı, öksürük,burunkanaması,buruntıkanıklığı
|
Aspirasyon,
pnömonisi, pulmoner konjesyon, solunum sistemi tıkanıklığı,raller, hırıltılı solunum, disfoni,solunum bozukluğu
|
Uyku apnesi sendromu,hiperventilasyon
|
|
18/ 28
Gastrointestinal
hastalıklar |
|
Abdominal ağrı, kusma,abdominalrahatsızlık,diyare, bulantı,konstipasyon,diş ağrısı,dispepsi, ağızkuruluğu
|
Fekal (gaita)
kaçırma, fekalom, gastroenterit, disfaji, midede veya barsaktagaz birikimi
|
Pankreatit,
bağırsak
tıkanıklığı, dudak iltihabı (şilit),şişmiş dil
|
İleus
|
Deri ve deri altı doku
hastalıkları |
|
Döküntü,
eritem
|
Ürtiker, kaşıntı, alopesi, hiperkeratoz, egzama,kuru cilt, deride renkdeğişikliği, akne seboreik-dermatit cilt rahatsızlığı, ciltlezyonu
|
İlaç
döküntüsü,
kepek
|
Anjiyoödem
|
Kas-iskelet bozukluklar,bağ doku vekemikhastalıkları |
|
Kas spazmları, kas-iskeletağrısı, sırtağrısı, artralji
|
Kan kreatin
fosfokinaz düzeyinde artış, duruş anormalliği, eklemsertliği, eklem şişliği, kaszayıflığı, boyun ağrısı
|
Rabdomiyoliz
|
|
Böbrek ve idrar yolu
hastalıkları |
|
İdrar tutamama
|
Pollaküri, idrar retansiyonu,dizüri
|
|
|
Gebelik, puerperiumdurumları veperinataldurumlar |
|
|
|
Neonatal ilaç yoksunluksendromuc
|
|
Üreme sistemi ve memehastalıkları |
|
|
Erektil
disfonksiyon, boşalma bozukluğu, amenore,menstrüel bozuklukdjinekomasti, galaktore,seksüel
disfonksiyon, meme ağrısı, meme rahatsızlığı, vajinalakıntı
|
Priapizmc, gecikmişmenstrüasyon,meme dolgunluğu,meme akıntısı,meme büyümesi
|
|
Genel
bozukluklar ve uygulamabölgesine ilişkinhastalıklar |
|
Ödemd, yüksek ateş, göğüsağrısı, asteni,yorgunluk,ağrı
|
Yüzde ödem,
titreme, vücut sıcaklığında artış, anormal yürüme, susama, göğüsterahatsızlık hissi,rahatsızlıkkeyifsizlik,anormal hissetme
|
Hipotermi,
vücut
sıcaklığında azalma, periferiksoğukluk, ilaçyoksunluksendromu,endürasyonc
|
|
|
|
19/ 28
Hepato-bilier
hastalıklar |
|
|
Transaminaz
artışı, gama-glutamiltransferaz artışı, hepatikenzim artışı
|
Sarılık
|
|
Yaralanma, zehirlenme veprosedürelkomplikasyonlar |
|
Düşme
|
Enjeksiyon sırasında ağrı
|
|
|
a Hiperprolaktinemi bazı olgularda jinekomasti, menstrüel bozukluklar, amenore, anovülasyon, galaktore, fertikte bozuklukları, libido kaybı, ve erektil disfonksiyona yol açabilir.
b Plasebo kontrollü araştırmalarda, diabetes mellitus risperidon tedavisindeki hastalarda %0,18 oranında, plasebo grubunda ise %0,11 oranında bildirilmiştir. Tüm klinik araştırmalardaki bütünsel insidansırisperidon tedavisindeki tüm hastalarda %0,43 olmuştur.
c Risperidon klinik çalışmalarında gözlenmemiş, ama risperidon ile pazarlama sonrası dönemde gözlenmiştir.
d Ekstrapiramidal bozukluk ortaya çıkabilir: Parkinsonizm (tükrük salgısında artış, kas-iskelet katılığı, parkinsonizm, ağızda sulanma dişli çark belirtisi, bradikinezi, hipokinezi, maske yüz, kaslarda gerginlik,akinezi, ense sertliği, kaslarda sertlik, parkinsoniyen adım, anormal glabella refleksi, parkinsoniyendinlenme tremoru), akatizi (akatizi, huzursuzluk, hiperkinezi ve huzursuz bacak sendromu), tremor,diskinezi (diskinezi, kaslarda seğirme, koreatetozis, atetozis ve miyoklonus), distoni. Distoni şunlarıkapsamaktadır; distoni, hipertoni, tortikollis, istemsiz kas kasılmaları, kas kasılması, blefarospazm,okulogirasyon, dilde paralizi, fasyal spazm, laringospazm, miyotoni, opistotonus, orofaringeal spazm,plörototonus, dilde spazm ve trismus. Mutlaka ekstrapiramidal orijine sahip olması gerekmeyen, dahageniş bir semptom spektrumunun verildiğine dikkat edilmelidir. Insomnia şunları içerir; uykuyubaşlatma, sürdürme güçlüğü. Konvülsiyon içeriği; grand-mal konvülsiyon. Menstrüel bozukluk şunlaniçerir; düzensiz menstürasyon, oligomenore. Ödem şunları içerir; generalize ödem, periferik ödem, godebırakan ödem.
Paliperidon formülasyonlarıyla kaydedilen istenmeyen etkiler
Paliperidon, risperidonun aktif metabolitidir. Bu nedenle, bu bileşenlerin advers reaksiyon profilleri (hem oral hem de enjektabl formülasyonlar dahil) birbirleri için geçerlidir. Yukarıdaki adversreaksiyonlara ek olarak, paliperidon ürünleriyle aşağıdaki advers reaksiyon kaydedilmiştir veRİXPER ile de ortaya çıkması beklenebilir:
Kardiyak bozukluklar: Postüral ortostatik taşikardi sendromu
Sınıf etkileri
Diğer antipsikotiklerde olduğu gibi, risperidon ile pazarlama sonrası dönemde çok ender olarak QT uzaması olguları bildirilmiştir. QT aralığı uzatan antipsikotikler ile bildirilen sınıfla ilişkili diğerkardiyak etkiler arasında ventiküler aritmi, ventriküler fibrilasyon, ventriküler taşikardi, ani ölüm,kardiyak arrest ve Torsades de Pointes bulunmaktadır.
20/ 28
Venöz tromboembolizm
Antipsikotik ilaçlarla venöz tromboembolizm olguları (pulmoner embolizm dahil) ve derin ven trombozu olguları bildirilmiştir (sıklık bilinmemektedir).
Kilo alma
Vücut ağırlığının > %7'si oranında kilo alma kriterini karşılayan risperidon ve plasebo ile tedavi edilen yetişkin şizofreni hastalarının oranları, 6 ila 8 haftalık bir havuzda plasebo kontrollüçalışmalarda karşılaştırılmıştır ve plaseboya (%9) nazaran risperidon (%18) ile kilo alma insidansınınistatistiksel olarak anlamlı ölçüde daha fazla olduğu görülmüştür. Akut mani hastası yetişkinlerdeplasebo kontrollü 3 haftalık havuzda, son noktada kiloda > %7 oranında artış insidansı risperidon(%2,5) ve plasebo (%2,4) gruplarında karşılaştırılmış ve aktif kontrol grubunda (%3,5) biraz dahayüksek olduğu görülmüştür.
Davranış ve diğer rahatsız edici davranış bozuklukları olan çocuk ve adolesan popülasyonunda yapılan uzun süreli çalışmalarda, kilo, 12 aylık tedaviden sonra ortalama 7,3 kg artmıştır. 5-12 yaşarasındaki normal çocuklarda beklenen kilo alma oranı yılda 3 ila 5 kg'dır. 12-16 yaşındakihastalarda, erkekler yılda yaklaşık 5 kg alırken bu durum kızlarda yılda 3 ila 5 kg'da kalmıştır.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler
Yetişkin hastalara oranla demanslı yaşlı hastalarda veya pediyatrik hastalarda daha yüksek insidansın rapor edildiği advers ilaç reaksiyonları (AİR) aşağıda açıklanmaktadır:
Demans hastalığına sahip yaşlılarda
Demanslı yaşlı hastalarda yapılan klinik çalışmalarda geçici iskemik atak ve serebrovasküler olay sırasıyla % 1,4 ve % 1,5 sıklığa sahip AİR'ler olarak bildirilmiştir. Ayrıca, aşağıdaki AİR'lerindemanslı yaşlı hastalarda > % 5 sıklığında olduğu ve diğer yetişkin popülasyonda görülen sıklığın enaz iki katı olduğu bildirilmiştir: idrar yolu enfeksiyonu, periferal ödem, letarji ve öksürük.
Pediyatrik hastalar
Genel olarak çocuklarda gözlenen advers reaksiyon tiplerinin yetişkinlerde gözlenen ile benzer olması beklenir. Aşağıdaki AİR'lerin, pediyatrik hastalarda (5 ila 17 yaş) > % 5 sıklığında olduğu veyetişkinlerde yapılan klinik çalışmalarda görülen sıklığın en az iki katı olduğu bildirilmiştir: uykubasması/sedasyon, halsizlik, baş ağrısı, iştah artışı, kusma, üst solunum yolları enfeksiyonu, buruntıkanıklığı, karın ağrısı, baş dönmesi, öksürük, ateş, titreme, ishal ve enürezis.
Çocuklarda, cinsel gelişim ve boy üzerinde risperidonun uzun süreli etkileri yeterince araştırılmamıştır. (bkz Bölüm 4.4)
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlıkmesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi
21/ 28
(TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr, e-posta:
Semptomlar
Genellikle, bildirilen işaret ve semptomlar ilacın bilinen farmakolojik etkilerinin artması şeklindedir. Doz aşımı semptomları, uyuşukluk ile sedasyon, taşikardi ile hipotansiyon ve ekstrapiramidalsemptomlardır. Doz aşımı halinde QT-uzaması ve konvülsiyonlar bildirilmiştir. Oral risperidon veparoksetinin birlikte kullanımındaki doz aşımı ile ilişkili olarak Torsades de Pointes bildirilmiştir.Akut doz aşımı durumlarında birden fazla ilaç ihtimali düşünülmelidir.
Tedavi
Solunum yolu açılmalı ve açık tutulmalı, yeterli oksijenasyon ve ventilasyon sağlanmalıdır. Gastrik lavaj (hastanın bilinci kapalı ise, entübasyondan sonra), aktif kömür ve birlikte bir laksatifuygulanması ilaç alındıktan sonra bir saatten az bir zaman dilimi içinde düşünülmelidir.Kardiyovasküler izleme hemen başlatılmalı ve sürekli elektrokardiyografik izleme ile muhtemelaritmiler takip edilmelidir.
RİXPER'e özgü bir antidot yoktur. Bu yüzden uygun destekleyici önlemler alınmalıdır. Hipotansiyon ve dolaşım kolapsı intravenöz sıvı ve/veya sempatomimetik ajanlar gibi uygunönlemlerle tedavi edilmelidir. Şiddetli ekstrapiramidal semptomlarda antikolinerjik tedaviuygulanmalıdır. Hasta durumu düzelinceye kadar yakın tıbbi gözlem altında tutulmalı veizlenmelidir.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER5.1. Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Diğer antipsikotikler ATC kodu: N05AX08
Etki mekanizması:
Risperidon, kendine özgü özellikleri olan selektif bir monoaminerjik antagonisttir. Serotoninerjik 5-HT2 ve dopaminerjik D2 reseptörlerine yüksek afiniteyle bağlanır. Alfa1-adrenerjik reseptörlere, daha düşük afiniteyle H1-histaminerjik ve alfa2-adrenerjik reseptörlere de bağlanır. Risperidonunkolinerjik reseptörlere afinitesi yoktur. Risperidon, güçlü bir dopamin D2 reseptörü antagonistiolarak, şizofrenideki pozitif semptomları düzelttiği kabul edilirken, klasik nöroleptiklere kıyaslamotor aktivitede depresyona ve katalepsi oluşumuna daha az neden olur. Dengeli bir santralserotonin ve dopamin antagonizması, ekstrapiramidal yan etkileri azaltabilir ve tedavinin etkinliğinişizofreninin negatif ve afektif semptomlarına yayabilir.
Farmakodinamik etkiler Klinik etkililik
22/ 28
Şizofreni
Risperidonun kısa dönem şizofreni tedavisindeki etkililiği, şizofreni için DSM-IV kriterlerine uyan 2500'den fazla hastanın katıldığı 4 ile 8 hafta süreli dört çalışmada belirlenmiştir. Günde iki kezuygulanan risperidon dozunun 10 mg/gün'e kadar titre edildiği 6 haftalık plasebo kontrollü biraraştırmada, Kısa Psikiyatrik Derecelendirme Ölçeği (BPRS) toplam skorunda, risperidonplasebodan üstün bulunmuştur. Dört sabit risperidon dozu kullanılan (günde iki kez uygulama ile 2,6, 10 ve 16 mg/gün), 8 haftalık plasebo kontrollü bir araştırmada dört risperidon grubunun hepsi de,Pozitif ve Negatif Sendrom Ölçeği (PANSS) toplam skorunda plasebodan üstün bulunmuştur. Beşsabit risperidon dozu (günde iki kez uygulama ile 1, 4, 8, 12 ve 16 mg/gün) ile yürütülen 8 haftalıkbir doz kıyaslama çalışmasında, 4, 8 ve 16 mg/gün risperidon doz grupları PANSS toplam skorunda1 mg risperidon doz grubundan üstün bulunmuştur. İki sabit risperidon dozunun kullanıldığı (gündebir kez uygulama ile 4 ve 8 mg/gün) 4 hafta süreli, plasebo kontrollü bir doz kıyaslama çalışmasındaher iki risperidon doz grubu, toplam PANSS skoru ve bir yanıt ölçümünü de (PANSS toplamskorunda >%20 azalma) kapsayan çeşitli PANSS ölçümlerinde plasebodan üstün bulundu. Dahauzun süreli bir araştırmada, ağırlıklı olarak şizofreni için DSM-IV kriterlerini karşılayan ve birantipsikotik ilaç ile en az 4 hafta süreyle klinik olarak stabil kalmış, ayakta tedavi gören yetişkinhastalar, 2 ile 8 mg/gün risperidon ya da haloperidole randomize edildi ve 1 ile 2 yıl boyunca nüksiçin gözlem yapıldı. Risperidon almakta olan hastalarda bu süre içinde nüks zamanı, haloperidolalmakta olanlara kıyasla anlamlı ölçüde daha uzun oldu.
Bipolar bozuklukta manik epizotlar
Bipolar I bozukluğa bağlı manik epizotların akut tedavisinde risperidon monoterapisinin etkililiği üç çift-kör plasebo kontrollü monoterapi çalışmasında, DSM-IV kriterleri temelinde bipolar I bozukluğuolan yaklaşık 820 hasta üzerinde ortaya konulmuştur. Bu üç çalışmada, 1 ile 6 mg/gün dozundarisperidonun (başlangıç dozu iki çalışmada 3 mg ve bir çalışmada 2 mg), önceden tanımlanmışbirincil sonlanım noktasında (Young Mani Derecelendirme Ölçeği (YMRS) toplam skorunda 3.haftada başlangıç dönemine göre değişim), plasebodan anlamlı ölçüde üstün olduğu gösterilmiştir.İkincil etkililik sonuçlanımları da genel olarak birincil sonuçlanım ile uyumlu olmuştur. ToplamYMRS skorunda başlangıç döneminden 3 haftalık sonlanım noktasına kadar > %50 azalma gösterenhastaların yüzdesi, risperidon için plasebodan anlamlı olarak daha yüksekti. Bu üç çalışmanın birtanesinde, bir haloperidol kolu ve 9 haftalık bir çift-kör idame dönemi de bulunmaktaydı. Etkililik, 9haftalık idame tedavisi dönemi boyunca kalıcı oldu. Toplam YMRS skorunda başlangıca göre olandeğişim, sürekli bir düzelme gösterdi ve 12. haftada risperidon ve haloperidol arasında benzernitelikteydi.
Akut mani tedavisinde duygudurum stabilize edici ajanlara eklenen risperidonun etkililiği, bipolar I bozukluk için DSM-IV kriterlerine uyan yaklaşık 300 hastanın yer aldığı 3 haftalık çift-kör ikiçalışmanın birinde gösterildi. Bu 3 haftalık çalışmalardan birinde, lityum ya da valproat üzerineeklenen, 2 mg/gün ile başlanan 1 ile 6 mg/gün dozlarındaki risperidon, önceden tanımlanmış birincilsonlanım noktasında (YMRS toplam skorunda 3. haftada başlangıç dönemine göre değişim), tekbaşına lityum ya da valproata kıyasla üstündü. İkinci bir 3 haftalık çalışmada, lityum, valproat veyakarbamazepin ile kombinasyon şeklinde, 2 mg/gün ile başlanan 1 ile 6 mg/gün dozlarındaki
23/ 28
risperidon, YMRS toplam skorunun azaltılmasında tek başına lityum, valproat veya karbamazepinden üstün bulunmadı. Bu çalışmadaki başarısızlık için olası bir açıklama, risperidon ve9-hidroksi-risperidon klirensinin karbamazepin tarafından indüklenmesi, böylelikle risperidon ve 9-hidroksi-risperidonun subterapötik düzeylere inmesiyle sonuçlanmasıdır. Yapılan bir post-hocanalizde karbamazepin grubu analiz dışında tutulduğunda lityum ya da valproat ile kombine edilenrisperidon, YMRS toplam skorunun azaltılmasında tek başına lityum veya valproattan üstünbulunmuştur.
Demansta devam eden saldırganlık
Risperidonun, saldırganlık, ajitasyon, psikoz, aktivite gibi davranışsal bozukluklar ve afektif bozukluklar içeren Davranışsal ve Psikolojik Demans Semptomları (BPSD) tedavisindeki etkililiği,çift-kör, plasebo kontrollü üç çalışma kapsamında, orta dereceli ile şiddetli demansı olan 1150 yaşlıhasta üzerinde ortaya konulmuştur. Çalışmalardan biri, 0,5, 1 ve 2 mg/gün'lük sabit risperidondozlarını içermekteydi. İki esnek doz çalışmasında sırasıyla 0,5 ile 4 mg/gün ve 0,5 ile 2 mg/günaralıklarındaki risperidon doz grupları kullanılmıştır. Risperidon yaşlı demans hastalarındasaldırganlığın tedavisinde, istatistiksel olarak anlamlı ve klinik olarak önemli bir etkililik, veajitasyon ve psikozun tedavisinde biraz daha az kalıcı nitelikte etkililik gösterdi (AlzheimerHastalığında Davranışsal Patoloji Derecelendirme Ölçeği [BEHAVEAD] ve Cohen-MansfieldAjitasyon Envanteri [CMAI] yoluyla ölçüldüğü şekilde). Risperidonun tedavi etkisi, Mini-MentalDurum Muayenesi (MMSE) skorundan (ve bunun sonucu olarak demans şiddetinden); risperidonunsedatif özelliklerinden; psikoz bulunup bulunmamasından ve demans tipinden (Alzheimer demansı,vasküler ya da mikst demans) bağımsızdı. (Aynı zamanda bkz. bölüm 4.4)
Pediyatrik popülasyon Tavır/davranış bozukluğu
Yıkıcı davranışların kısa dönem tedavisinde risperidonun etkililiği, çift-kör, plasebo kontrollü iki çalışmada, DSM-IV temelinde yıkıcı davranış bozuklukları (DBD) ve sınırda entellektüel işlev veyahafif ile orta dereceli mental retardasyon/öğrenme bozukluğu tanısı almış, 5 ile 12 yaşlarındayaklaşık 240 hasta üzerinde ortaya konulmuştur. Bu iki çalışmada risperidon 0,02 ile 0,06mg/kg/gün, önceden tanımlanmış birincil sonlanım noktası olan, Nisonger-Çocuk DavranışlarıDerecelendirme Formu (N-CBRF)'nin Tavır/Davranış Sorunları alt-ölçeğinde 6. haftada başlangıçdönemine göre değişim üzerinde plasebodan anlamlı ölçüde üstün bulunmuştur.
5.2. Farmakokinetik özelliklerGenel Özellikler
Risperidon farmakolojik aktivitesi risperidona benzeyen 9-hidroksi-risperidona metabolize olur.
Emilim:
Oral uygulamadan sonra risperidon tam olarak absorbe edilir ve en yüksek plazma düzeyine 1-2 saat içinde ulaşılır. Risperidonun oral mutlak biyoyararlanımı %70 (CV=%25)'tir. Risperidonun oralrelatif biyoyararlanımı tablet için çözeltiye kıyasla %94 (CV= %10)'tür. Risperidonun absorpsiyonu
24/ 28
besinlerden etkilenmez, bu nedenle risperidon besinlerle birlikte ya da ayrı olarak alınabilir. Risperidon kararlı durum plazma konsantrasyonuna hastaların çoğunda 1 günde ulaşır. 9-hidroksi-risperidon kararlı durum plazma konsantrasyonuna uygulamanın 4-5'inci günlerinde ulaşır.
Dağılım:
Risperidon hızla dağılır. Dağılım hacmi yaklaşık 1-2 l/kg'dır. Risperidon plazmada albümin ve alfa1-asit glikoproteine bağlanır. Risperidonun proteinlere bağlanma oranı %90, 9-hidroksi-risperidonun ise %77'dir.
Biyotransformasyon:
Risperidon, CYP2D6 aracılığı ile farmakolojik aktivitesi risperidona benzeyen 9-hidroksi-risperidona metabolize olur. Risperidon ve 9-hidroksi-risperidon birlikte aktif antipsikotik fraksiyonu oluşturur.CYP 2D6 genetik polimorfizm göstermektedir. Yoğun CYP 2D6 metabolize ediciler risperidonuhızla 9-hidroksi-risperidona dönüştürürken, zayıf CYP 2D6 metabolize edicilerde bu dönüşüm çokdaha yavaş gerçekleşir. Yoğun metabolize ediciler, zayıf CYP 2D6 metabolize edicilere kıyasla dahadüşük risperidon ve daha yüksek 9-hidroksirisperidon konsantrasyonlarına sahip olmakla birlikte,risperidon ve 9-hidroksi-risperidon kombinasyonunun (yani, aktif antipsikotik fraksiyon)farmakokinetiği, tek ve çoklu dozlardan sonra, yoğun ve zayıf CYP 2D6 metabolize edicilerdebenzer niteliktedir.
Risperidonun başka bir metabolik yolağı N-dealkilasyondur. İnsan karaciğer mikrozomlarıyla yapılan in vitro çalışmalarda, klinikteki kullanım konsantrasyonlarındaki risperidonun, sitokromP450 izoenzimleriyle (CYP 1A2, CYP 2A6, CYP 2C8/9/l0, CYP 2D6, CYP 2El, CYP 3A4 ve CYP3A5) metabolize edilen ilaçların metabolizmalarını önemli ölçüde inhibe etmediği gösterilmiştir.
Eliminasyon:
Uygulamadan bir hafta sonra, dozun %70'i idrar ve %14'ü feçes ile itrah edilir. İdrarla itrah edilen dozun %35-45'ini risperidon ve 9-hidroksi-risperidon oluşturur. Geri kalan kısım inaktifmetabolitlerdir. Psikotik hastalarda oral yoldan kullanılan risperidonun eliminasyon yarılanma ömrüyaklaşık 3 saattir. 9-hidroksi-risperidon ve aktif antipsikotik fraksiyonun eliminasyon yarılanmaömrü 24 saattir.
Doğrusallık/Doğrusal olmayan durum:
Risperidonun plazma konsantrasyonları, terapotik doz aralığında dozla orantılıdır.
Hastalardaki karakteristik özellikler
Yaşlılarda
: Tek-doz oral risperidon farmakokinetik çalışmasında yaşlılarda ortalama olarak %43 daha yüksek aktif antipsikotik fraksiyon plazma konsantrasyonlarında artış ve %38 daha uzun biryarı ömür ve aktif antipsikotik fraksiyonun klirensinde yaşlılarda %30 azalma görülmüştür.
25/ 28
Pediyatrik hastalarda
: Risperidon, 9-hidroksi-risperidon ve aktif antipsikotik fraksiyonun
çocuklardaki farmakokinetiği, yetişkinlerdeki ile benzerdir.
Böbrek yetmezliğinde
: Orta derecede böbrek yetmezliği olan yetişkinlerde aktif fraksiyonun klirensi, sağlıklı genç yetişkinlerinkinin %48'idir. Aktif fraksiyonun yarılanma ömrü genç yetişkinlerde 16,7sa, orta derecede böbrek yetmezliği olanlarda 24,9 sa (ya da genç yetişkinlerden yaklaşık 1,5 katdaha uzun) ve şiddetli böbrek yetmezliği olanlarda 28,8 sa (genç yetişkinlerden 1,7 kat dahauzun)'dir.
Karaciğer yetmezliğinde
: Risperidonun plazma düzeyleri karaciğer yetmezliği olan hastalarda normal bulunmuştur, ancak risperidonun plazma ortalama serbest fraksiyonu yaklaşık %37,1artmıştır. Bu verilere göre orta ve şiddetli karaciğer yetmezliği olan yetişkinlerde, risperidon verisperidonun aktif fraksiyonunun oral klirensi ve eliminasyon yarı ömrü genç sağlıklı yetişkinlerdenanlamlı derecede farklı değildir.
Cinsiyet ırk ve sigara alışkanlığı
Bir popülasyon farmakokinetik analizinde, cinsiyet ırk ya da sigara alışkanlığının risperidon ya da aktif antipsikotik fraksiyonun farmakokinetikleri üzerinde belirgin etki göstermedikleribelirlenmiştir.
5.3. Klinik öncesi güvenilirlik verileri
Seksüel olarak immatüre sıçan ve köpeklerde dozlamanın başlatıldığı (sub)kronik toksisite çalışmalarında, erkek ve dişi genital yolu ile meme bezlerinde doza bağlı etkiler gözlenmiştir. Buetkiler, risperidonun dopamin D2 reseptörünü bloke etmesi sonucu oluşan yüksek serum prolaktinseviyelerine bağlıdır.
Aynı zamanda doku kültürü çalışmaları insan meme tümörlerindeki hücre büyümesinin prolaktin ile uyarılabileceğini düşündürmektedir. Risperidon sıçan ve tavşanda teratojenik bulunmamıştır.Risperidon ile yapılan sıçan üreme çalışmalarında, ebeveynlerin çiftleşme davranışında ve dölündoğum ağırlığı ve sağkalımı üzerinde advers etkiler görülmüştür. Sıçanlarda risperidona rahim içimaruziyet yetişkinlikte kognitif yetmezlik ile ilişkilendirilmiştir. Gebe hayvanlara uygulandığındadiğer dopamin antagonistleri dölün öğrenme ve motor gelişimi üzerinde negatif etkilere nedenolmuştur. Juvenil sıçanlarla yapılan bir toksisite çalışmasında artmış yavru mortalitesi ve fizikselgelişimde bir gecikme gözlenmiştir. Juvenil köpeklerle yapılan 40 haftalık bir çalışmada seksüelolgunlaşma gecikmiştir. Adolesanlarda EAA bazında maksimum insan dozunun 3,6 katı bir dozda(1,5 mg/gün) uzun kemik büyümesi etkilenmemiştir; etkiler adolesanlarda EAA bazında maksimuminsan dozunun 15 katı bir dozda gözlenmiştir.
Bir dizi testte risperidonun genotoksik olmadığı bulunmuştur. Sıçanlarda ve farelerde risperidona ilişkin oral karsinojenisite çalışmalarında hipofiz bezi adenomaları (fare), endokrin pankreasadenomları (sıçan) ve meme bezi adenomlarında (her iki tür) artışlar görülmüştür. Bu tümörleruzamış dopamin D2 antagonizmi ve hiperprolaktinemisi ile ilişkili olabilir. Sıçanlardaki bu tümör
26/ 28
bulgularının insan riski açısından ilgisi bilinmemektedir. In vitro ve in vivo hayvan modelleri yüksek dozlardaki risperidonun hastalarda teorik olarak artmış Torsade de Pointes riski ile ilişkilendirilmişQT aralığı uzamasına neden olabileceğini göstermektedir.
6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER6.1. Yardımcı maddelerin listesiTablet çekirdeği
Laktoz anhidr (inek sütünden elde edilir)
Mikrokristalin selüloz Prejelatinize nişastaMagnezyum stearat
Kaplama maddeleri
Hipromelloz 6 Makrogol 6000Titanyum dioksit (E171)
6.2. Geçimsizlikler
Geçerli değildir.
6.3. Raf ömrü
36 ay
6.4. Saklamaya yönelik özel uyarılar
25°C altındaki oda sıcaklığında, kuru bir yerde ve ışıktan koruyarak saklayınız.
6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği
20 ve 30 film kaplı tablet olarak PVC/PVDC/AL blister ambalajlarda kullanıma sunulmaktadır.
6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj ve Ambalaj Atıklatrının Kontrolü Yönetmeliklerine” uygun olarak imha edilmelidir.
7. RUHSAT SAHİBİ
Teva İlaçları San. ve Tic. A.Ş.
Ümraniye/ İstanbul
8. RUHSAT NUMARASI
2016/926
9. İLK RUHSAT TARİHİ/RUHSAT YENİLEME TARİHİ
İlk ruhsat tarihi: 28.12.2016
27/ 28
Ruhsat yenileme tarihi:
10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ
28/ 28