KISA ÜRÜN BİLGİSİ
1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
LARGOPEN® 125 mg / 5 mL süspansiyon hazırlamak için kuru toz
2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM
Etkin madde:
Her 5 mL'lik ölçekte;
125 mg amoksisiline eşdeğerde 147,06 mg amoksisilin trihidrat (buzağı kaynaklı) bulunur.
Yardımcı maddeler:
Her 5 mL'de;
Sukroz (pudra şekeri) k.m.*
*Miktarı etkin maddenin potensine bağlı olarak değişir.
Yardımcı maddeler için 6.1.'e bakınız.
3. FARMASÖTİK FORM
Oral süspansiyon hazırlamak için kuru toz Beyaz-beyazımsı, frambuaz kokulu homojen toz
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1. Terapötik endikasyonlar
LARGOPEN, duyarlı bakterilerin etken olduğu aşağıdaki enfeksiyonların tedavisinde endikedir:
• Akut bakteriyel sinüzit
• Akut otitis media
• Akut streptokokal tonsillit ve farenjit
• Kronik bronşitin akut alevlenmesi
• Toplum kökenli pnömoni
• Akut sistit
• Gebelikteki asemptomatik bakteriüri
• Akut piyelonefrit
• Tifoid ve paratifoid ateş
• Selülitin eşlik ettiği diş absesi
• Proteze bağlı eklem enfeksiyonları
•
Helicobacter pylori
eradikasyonu
• Lyme hastalığı
• Endokardit proflaksisi
Yukarıdaki endikasyonlardan bazılarında tedaviye parenteral amoksisilin ile başlanması tercih edilebilir.
İlaca dirençli bakteri gelişiminin azaltılması ve LARGOPEN'in ve diğer antibakteriyel ilaçların etkinliklerinin sürdürülebilmesi için LARGOPEN sadece duyarlı olduğu kanıtlanmış veya
1 / 16
duyarlı olduğundan kuvvetle şüphe edilen bakterilerin neden olduğu enfeksiyonlarda kullanılmalıdır.
Kültür ve duyarlılık testleri bulunmakta ise, antibakteriyel tedavinin seçilmesinde ve değiştirilmesinde bu testlerin sonuçlarından yararlanılmalıdır. Bu tür verilerin bulunmamasıdurumunda, yerel epidemiyolojik ve duyarlılık paternleri ampirik tedavi seçimine katkıdabulunabilir.
Gerektiğinde uygun görülen cerrahi müdahaleler de uygulanmalıdır.
4.2. Pozoloji ve uygulama şekliPozoloji
LARGOPEN için doz hesaplanırken;
- Şüphe edilen patojenler ve bu patojenlerin antibiyotiklere karşı olan duyarlılığı,
- Enfeksiyon bölgesi ve enfeksiyonun şiddeti,
- Hastanın yaşı, ağırlığı ve böbrek fonksiyonları göz önüne alınmalıdır.
40 kg üzerindeki çocuklar ve erişkinlere
|
e:
|
Endikasyon
|
Doz
|
Akut bakteriyel sinüzit
|
8 saatte bir 250 mg ila 500 mg veya 12 saatte bir 750 mg ila 1 g
|
Gebelikteki asemptomatik bakteriüri
|
Akut piyelonefrit
|
Ciddi enfeksiyonlarda her 8 saatte bir 750 mg ila 1 g
|
Selülitin eşlik ettiği diş absesi
|
Akut sistit
|
Günde 2 kez 3 g ile bir günlük tedavi
|
Akut otitis media
Akut streptokokal tonsillit ve farenjit Kronik bronşitin akut alevlenmesi
|
Her 8 saatte bir 500 mg, 12 saatte bir 750 mg ila 1 g, Ciddi enfeksiyonlarda her 8 saatte bir 750 mg ila 1 g10 gün boyunca
|
Toplum kaynaklı pnömoni
|
Her 8 saatte bir 500 mg ila 1 g
|
Tifoid ve paratifoid ateş
|
Her 8 saatte bir 500 mg ila 2 g
|
Eklem protez enfeksiyonu
|
Her 8 saatte bir 500 mg ila 1 g
|
Endokardit profilaksisi
|
İşlemden 30 ila 60 dakika önce oral tek doz 2 g
|
Helicobacter pylorieradikasyonu
|
7 gün boyunca bir proton pompa inhibitörü (örn omeprazol, lansoprazol) ve başka bir antibiyotik (örn.klaritromisin, metronidazol) ile beraber kombinasyonhalinde günde 2 defa 750 mg ila 1 g
|
Lyme hastalığı (bkz. bölüm 4.4)
|
Erken dönem: 14 gün boyunca (10 ila 21 gün) her 8 saatte bir 500 mg ila 1 g bölünmüş dozlar halindeverilmek üzere günde maksimum 4 gGeç dönem (sistemik tutulum): 10 ila 30 günboyunca her 8 saatte bir 500 mg ila 2 g bölünmüşdozlar halinde verilmek üzere günde maksimum 6 g
|
40 kg altındaki çocuklarda:
|
Endikasyon
|
Doz
|
Akut bakteriyel sinüzit
|
Bölünmüş dozlar halinde 20 - 90 mg/kg/gün*
|
Akut otitis media
|
Toplum kökenli pnömoni
|
Akut sistit
|
|
2 / 16
Akut piyelonefrit
|
|
Selülitin eşlik ettiği diş absesi
|
Akut streptokokal tonsillit ve farenjit
|
Bölünmüş dozlar halinde 40 - 90 mg/kg/gün
|
Tifoid ve paratifoid ateş
|
3 eşit dozda verilmek üzere 100 mg/kg/gün
|
Endokardit profilaksisi
|
İşlemden 30 ila 60 dakika önce oral tek doz 50 mg/kg
|
Lyme hastalığı
|
Erken dönem: 10 ila 21 gün boyunca 3 eşit doza bölünerek 25 ila 50 mg/kg/gün
Geç dönem (sistemik tutulum): 10 ila 30 gün boyunca 3 eşit doza bölünerek 100 mg/kg/gün
|
*Günde 2 defa kullanım rejimi en yüksek c
|
ozlardaki uygulamalarda tercih edilmelidir.
|
Uygulama sıklığı ve süresi:
Günde 2 veya 3 kez alınır. Tedavi süresi endikasyona uygun olmalı ve tedavi gözden geçirilmeden 14 günü aşmamalıdır.
Uygulama şekli:
LARGOPEN 125 mg süspansiyon hazırlamak için kuru toz sulandırılarak oral yolla kullanılır.
Süspansiyonun hazırlanması:
Şişe üzerindeki işaret çizgisinin yarısına kadar kaynatılmış, soğutulmuş su koyarak iyice çalkalayınız. Homojen bir dağılım için 5 dakika bekleyiniz. Şişe üzerindeki işaret çizgisinekadar su ekleyerek tekrar çalkalayınız. Hazırlanan süspansiyonunun her ölçeğinde 125 mgamoksisilin vardır.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek/Karaciğer yetmezliği:
Böbrek yetmezliği:_
|
Kreatinin klerensi (mL/dak)
|
40 kg üzerindeki çocuklar ve erişkinlerde
|
40 kg altındaki çocuklarda*
|
30 dan fazla
|
Doz ayarlaması gerekmez
|
Doz ayarlaması gerekmez
|
10 - 30
|
En fazla günde 2 kez 500 mg
|
Günde 2 kez verilmek üzere 15 mg/kg
(günde 2 kez maksimum 500 mg)
|
10 dan az
|
En fazla günde 500 mg
|
Günde 1 kez verilmek üzere 15 mg/kg
(maksimum 500 mg/gün)
|
*Çoğu hastada parenteral tedavi tercih edilir
|
|
Hemodiyaliz uygulanan hastalarda
Dolaşımdaki amoksisilin hemodiyaliz ile uzaklaştırılabilir.
3 / 16
|
Hemodiyaliz
|
40 kg üzerindeki çocuklar ve erişkinleriçin doz
|
24 saatte bir 500 mg
Hemodiyaliz öncesinde 500 mg'lık ek bir doz verilmelidir. Dolaşımdaki ilaç seviyelerini sağlayabilmek için hemodiyalizsonrasında ayrı bir 500 mg'lık ek doz verilmelidir.
|
40 kg altındaki çocuklar
|
Günde 1 kez verilmek üzere 15 mg/kg (maksimum 500 mg) Hemodiyaliz öncesinde ek olarak 15 mg/kg uygulama yapılır.Dolaşımdaki ilaç seviyelerini sağlayabilmek için hemodiyalizsonrasında ayrı bir 15 mg/kg uygulama yapılır.
|
Periton diyalizi uygulanan hastalarda
Amoksisilin için en yüksek doz 500 mg/gündür.
Karaciğer yetmezliği:
Doz dikkatle seçilmeli ve karaciğer fonksiyonları periyodik aralıklarla izlenmelidir.
Pediyatrik popülasyon:
Yukarıdaki şemada çocuklar için önerilen dozaj, vücut ağırlığı 40 kg'ın altında olanlar için uygundur.
Vücut ağırlığı 40 kg ve üzerinde olan çocuklara erişkin dozları uygulanmalıdır.
Yenidoğan ve küçük bebeklerde renal fonksiyonlar tam gelişmediğinden, amoksisilinin eliminasyonu gecikebilir. 3 aylıktan daha küçük bebeklerde amoksisilin dozu dikkatleayarlanmalıdır. Bu yaş grubunda uygulanabilecek en yüksek LARGOPEN dozu, 30mg/kg/gündür ve 12 saat ara ile iki eşit doza bölünerek uygulanır.
Geriyatrik popülasyon:
Genç ve yaşlı hastalar arasında bir yanıt farklılığı olmadığı görülmüştür. Ancak, yaşlı hastalarda böbrek fonksiyonlarında azalma olabileceği için bu açıdan daha hassas olunması gerekliliğiunutulmamalıdır. Doz seçimi dikkatli yapılmalı ve böbrek fonksiyonları izlenmelidir.
4.3. Kontrendikasyonlar
LARGOPEN, amoksisiline, içerdiği yardımcı maddelerden herhangi birine ve penisiline alerjisi olanlarda kontrendikedir.
Sefalosporinler, karbapenemler veya monobaktamlar gibi diğer beta-laktam antibiyotiklerle muhtemel çapraz duyarlılığa dikkat edilmelidir.
4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Aşırı duyarlılık reaksiyonları
Penisilin tedavisi alan hastalarda ciddi ve nadiren ölümcül aşırı duyarlılık reaksiyonları (anafilaktoid ve şiddetli kütanöz advers reaksiyonları içeren) bildirilmiştir. Bu tipreaksiyonların penisiline karşı hipersensitivite öyküsü bulunan bireylerde ve atopikkişilerde görülmesi daha muhtemeldir. Bu tip reaksiyonlar özellikle birçok alerjeneduyarlılığı olan kişilerde ve parenteral uygulamada, oral uygulamaya göre daha sıkgörülmüştür. Penisilin tedavisine başlamadan önce penisilin, sefalosporin ve diğeralerjenlere karşı önceden aşırı duyarlılık reaksiyonu olup olmadığı iyice soruşturulmalıdır.Alerjik reaksiyon oluştuğunda amoksisilin tedavisi kesilmeli ve uygun alternatif tedavi
4 / 16
başlatılmalıdır. Ciddi anafilaktik reaksiyonların adrenalin ile acil tedavisi şarttır. Endikasyona göre oksijen, intravenöz steroidler uygulanmalı ve hava yolunun açıktutulması sağlanmalıdır. Gerekirse entübasyon uygulanmalıdır._
Sefalosporin grubu antibiyotiklere karşı aşırı duyarlılığı bildirilen hastalarda penisilinlere karşı da çapraz alerji bildirilebilir.
Duyarlı olmayan mikroorganizmalar
Patojenin amoksisiline karşı daha önceden duyarlı olduğunun bilinmediği ve belgelenmediği veya amoksisilin tedavisinin uygun olma ihtimali yüksek olmadığı sürece, amoksisilin bazıenfeksiyon türlerinin tedavisi için uygun değildir. Bu durum özellikle ciddi kulak burun boğazenfeksiyonu veya idrar yolu enfeksiyonu olan hastaların tedavi seçiminde önemlidir.
Konvülziyonlar
Böbrek fonksiyonları bozuk olan hastalarda veya predispozan faktörleri olan hastalarda (konvülziyon öyküsü, tedavi edilen epilepsi veya meningeal bozukluk gibi) veya yüksek dozamoksisilin alan hastalarda konvülziyonlar olabilir (bkz. bölüm 4.8).
Böbrek fonksiyon bozukluğu
Böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalarda amoksisilin atılımı azalacağından bozukluğun derecesine göre günlük toplam dozun azaltılması gerekebilir (bkz. bölüm 4.2).
Deri reaksiyonları
Tedavi başlangıcında, püstüller ile birlikte, ateşli, yaygın eritem görülmesi akut generalize ekzantematöz püstülozisin (AGEP) bir semptomu olabilir (bkz. bölüm 4.8). Bu reaksiyonlarınortaya çıkması LARGOPEN tedavisinin kesilmesini gerektirir ve sonraki amoksisilinuygulamaları kontrendikedir.
Amoksisilin kullanımını takiben görülen kızamık benzeri döküntü enfeksiyöz mononükleoz ile ilişkili bulunduğundan, eğer enfeksiyöz mononükleoza ilişkin bir şüphe var ise LARGOPENtedavisinden kaçınılmalıdır.
Jarisch-Herxheimer reaksiyonu
Lyme hastalığının amoksisilin ile tedavisinden sonra Jarisch-Herxheimer reaksiyonu görülmüştür (bkz. bölüm 4.8). Bu, amoksisilinin Lyme hastalığının bakteriyel etkeni ve birspiroket olan
Borrelia burgdorferi
üzerindeki direk bakterisidal etkisinden kaynaklanmaktadır.Bu durumun Lyme hastalığının antibiyotik ile tedavisi sırasında yaygın ve genellikle kendikendini sınırlayan bir sonucu olduğu konusunda hastalara bilgi verilmelidir.
Duyarlı olmayan mikroorganizmaların çoğalması
Uzun süre kullanımı duyarlı olmayan mikroorganizmalarda aşırı büyümeye neden olabilir.
Tüm antimikrobiyal ajanlarla tedavi sırasında, hafif veya şiddetli psödomembranöz kolit gelişebildiği bildirilmiştir. Bu yüzden amoksisilinle tedavi sırasında veya sonrasında gelişendiyare bu yönden de değerlendirilmelidir (bkz. bölüm 4.8). Antibakteriyel ajanlarla tedavisırasında, normal bağırsak florası bozulabilmekte ve bu durum
ClostridiaClostridium difficile'mnC. difficile'ye
karşı bir antibakteriyel ajanın kullanılmasıgerekir.
5 / 16
Antibiyotiğe bağlı kolit geliştiğinde amoksisilin kullanımı hemen durdurulmalı, bir hekime başvurulmalı ve uygun tedavi başlatılmalıdır. Böyle bir durumda bağırsak peristaltizmini azaltanveya durduran ilaçların kullanımı kontrendikedir.
Tedavi sırasında bakteriyel patojenler
(Enterobacter, Pseudomonas)Candida
) süperenfeksiyon ihtimali unutulmamalıdır.
Uzun süreli tedavi
Uzun süreli tedavilerde renal, hepatik ve hematopoiteik fonksiyonlarda dahil olmak üzere organ ve sistemler periyodik olarak değerlendirilmelidir. Karaciğer enzim seviyelerinde artış ve kansayımlarında değişiklikler bildirilmiştir (bkz. bölüm 4.8).
Antikoagülanlar
Amoksisilin kullanan hastalarda seyrek olarak protrombin zamanında uzama bildirilmiştir. Eşzamanlı antikoagülan kullanan hastalarda uygun takipler yapılmalıdır. Arzu edilen seviyelerinkorunabilmesi için oral antikoagülanlarda doz ayarlamasının yapılması gerekebilir (bkz. bölüm4.5 ve 4.8).
Kristalüri
Özellikle parenteral tedavi ile ilişkili olmak üzere, idrar çıkışı azalmış olan hastalarda çok seyrek olarak kristalüri gözlenmiştir. Yüksek dozlarda amoksisilin uygulanması sırasında amoksisilinebağlı kristalüri ihtimalini azaltabilmek için uygun sıvı alınmasının ve idrar çıkışının sağlanmasıönerilmektedir. Mesane katateri olan hastalarda kataterin açık olduğu düzenli olarak kontroledilmelidir (bkz. bölüm 4.8 ve 4.9).
Laboratuvar testleri ile etkileşim
Kan ve idrarda yüksek amoksisilin seviyeleri bazı laboratuvar testlerini etkileyebilir. Amoksisilinin yüksek idrar konsantrasyonları nedeniyle bazı kimyasal metodlar ile yanlış pozitifsonuçlar çıkabilmektedir.
Amoksisilin tedavisi süresince idrarda glukoz taraması yapılırken enzimatik glukoz oksidaz metodları kullanılmalıdır.
Amoksisilinin varlığı, gebe kadınlardaki östriol tetkik sonuçlarını etkileyebilir.
Yardımcı maddeler ile ilgili önemli uyarılar
LARGOPEN içeriğinde şeker yer almaktadır. Nadir kalıtımsal fruktoz intoleransı, glukoz-galaktoz malabsorpsiyon veya sukraz-izomaltaz yetmezliği problemi olan hastaların bu ilacı kullanmamaları gerekir.
4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Bakteriostatik antibiyotikler olan kloramfenikol, makrolidler, sulfonamidler ve tetrasiklinler penisilinlerin bakterisidal aktivitesini engelleyebilirler. Bu etkileşim
in vitro
olarak belirlenmiş,ancak klinik önemi tam olarak gösterilememiştir.
Probenesid ile eşzamanlı kullanılmamalıdır. Probenesid, amoksisilinin renal tübüler atılımını azaltır. Amoksisilin ve probenesidin eş zamanlı kullanımı, amoksisilinin daha yüksek ve dahauzun süreli kan düzeyleriyle sonuçlanır.
6 / 16
Diğer antibiyotikler gibi LARGOPEN de barsak florasını etkileyerek daha az östrojen emilimine yol açabilir ve oral östrojen/progesteron kontraseptiflerinin etkinliğini azaltabilir.
Alopürinol ile birlikte kullanımı alerjik deri reaksiyonları riskini artırır.
Oral antikoagülanlar ile penisilin grubu antibiyotikler herhangi bir etkileşim bildirilmeksizin pratikte birlikte yaygın olarak kullanılmaktadır. Ancak literatürde amoksisilin ile birlikteasenokumarol veya varfarin reçetelenmiş hastalarda INR'de (International Normalized Ratio)artış bildirilen olgular bulunmaktadır. Eğer eşzamanlı kullanım gerekli ise, tedaviye amoksisilineklenmesi veya çıkarılması ile birlikte protrombin zamanı ve INR dikkatle takip edilmelidir.Oral antikoagülan dozlarının ayarlanması gerekebilir (bkz. bölüm 4.4 ve 4.8).
Penisilinler metotreksatın atılımını azaltarak olası toksisite riskini artırabilirler.
Antibiyotikler oral tifo aşısını inaktive eder.
Laboratuvar testi etkileşimleri
Amoksisilin idrarda yüksek konsantrasyonlara eriştiğinden, glukoz testlerinde yanlış pozitif sonuçlar alınabilir. Bu nedenle idrarda glukozun enzimatik glukoz oksidasyonuna dayanıklıtestler ile aranması uygundur.
Hamilelerde kullanımı sırasında total konjuge östriol, östriol glukronid, konjuge östron ve östrodiol düzeylerinde geçici azalmalar görülebilir.
4.6. Gebelik ve laktasyonGenel tavsiye
Gebelik kategorisi: B'dir.
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Östrojen/progesteron içeren oral kontraseptiflerin etkisinde azalma meydana getirebileceğinden tedavi sırasında diğer etkili kontrol yöntemlerinin kullanılması da önerilebilir (bkz. bölüm 4.5).
Gebelik dönemi
Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik / embriyonal / fetal gelişim / doğum ya da doğum sonrası gelişim ile ilgili olarak doğrudan ya da dolaylı zararlı etkiler olduğunu göstermemektedir.Gebe kadınlara verilirken tedbirli olunmalıdır.
Fareler ve sıçanlarla yapılan çalışmalarda, insanlarda kullanılan dozun 10 kat yüksek dozlarıyla bile herhangi bir teratojenik etki saptanmamıştır. Gebe kadınlarda yapılmış yeterli ve iyikontrollü çalışmalar yoktur. Hayvanlardaki üreme çalışmaları her zaman insanlardaki cevabı tamolarak yansıtmayacağından gebelikte ancak açıkça gerekliyse kullanılmalıdır.
Oral ampisilin sınıfı antibiyotikler doğum sırasında zayıf emilirler. Kobay çalışmalarında ampisilinin i.v. kullanımının uterus tonusunda hafif bir azalmaya neden olduğu vekontraksiyonların sıklığını azalttığı, ancak kontraksiyonların gücünü ve süresini hafifçe artırdığıgözlenmiştir. Amoksisilinin insanlarda doğum sırasında ani veya gecikmiş istenmeyen etkilereneden olup olmadığı veya forseps ya da diğer obstetrik girişim olasılığını ya da yenidoğanınresüsitasyon gereksinimini artırıp artırmadığı bilinmemektedir.
7 / 16
Laktasyon dönemi
Penisilinlerin insan sütüne geçtiği gösterilmiştir. Emziren annelerde amoksisilin kullanımı bebekte duyarlılığa yol açabilir. Bir sonuç olarak, emzirilen bebekte ishal ve mukozal dokudamantar enfeksiyonları gelişebilir, bu durumda emzirme durdurulmalıdır.
Emziren annelerde kullanıldığında dikkatli olunmalıdır. Emzirmenin durdurulup durdurulmayacağına ya da LARGOPEN tedavisinin durdurulup durdurulmayacağına/tedavidenkaçınılıp kaçınılmayacağına ilişkin karar verilirken, emzirmenin çocuk açısından faydası veLARGOPEN tedavisinin emziren anne açısından faydası dikkate alınmalıdır.
Üreme yeteneği/Fertilite
Hayvan çalışmalarında fertilite üzerinde olumsuz bir etkisi saptanmamıştır. İnsanlar üzerinde yeterli klinik çalışma bulunmamaktadır.
4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Araç ve makine kullanma becerisi üzerindeki etkilerini gösteren hiçbir çalışma yapılmamıştır. Ancak araç ve makine kullanımını etkileyebilecek istenmeyen etkiler (alerjik reaksiyonlar, başdönmesi, konvülziyon gibi) gelişebilir (bkz. bölüm 4.8).
4.8. İstenmeyen etkiler
Klinik denemeler ve pazarlama sonrası görülen gözlemlenen istenmeyen etkiler aşağıdaki sıklık derecelerine göre sıralanmıştır:
Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100, <1/10); yaygın olmayan (>1/1000, <1/100); seyrek (>1/10.000, <1/1000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahminedilemiyor).
Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar
Çok seyrek:
Mukokütanöz kandidiyazis
Kan ve lenf sistemi hastalıkları
Çok seyrek:
Hemolitik anemi, geri dönüşümlü trombositopeni, geri dönüşümlü lökopeni (şiddetli nötropeni veya agranülositozis), kanama zamanı ve protrombin zamanında uzama (bkz. bölüm 4.4 ve 4.5)
Bilinmiyor:
Anemi, trombositopenik purpura, eozinofili ve agranülositoz bildirilmiştir. İlacın kesilmesi ile düzelen bu belirtilerin aşırı duyarlılık reaksiyonuna bağlı olabileceği düşünülmektedir.
Bağışıklık sistemi hastalıkları
Çok seyrek:
Anaflaksi, anjiyonörotik ödem, serum hastalığı ve aşırı duyarlılık vasküliti gibi ciddi alerjik reaksiyonlar (bkz. bölüm 4.4)
Bilinmiyor:
Jarich-Herxheimer reaksiyonu (bkz. bölüm 4.4)
8 / 16
Sinir sistemi hastalıkları
Çok seyrek:
Hiperkinezi, baş dönmesi, konvülziyonları (bkz. bölüm 4.4). Konvülziyonlar, böbrek yetmezliği olan veya yüksek doz alan hastalarda görülebilir.
Bilinmiyor:
Aseptik menenjit
Gastrointestinal hastalıklar
Klinik çalışma verileri
Yaygın*:
Bulantı, diyare
Yaygın olmayan:
Kusma
Pazarlama sonrası verileri
Çok seyrek:
Antibiyotiğe bağlı kolit (psödomembranöz kolit ve hemorajik kolit dahil. Bkz bölüm 4.4),
Dilde siyah tüylü görünüm
Diş renginde yüzeysel renk değişikliği#
Hepatobilier hastalıklar
Çok seyrek:
Hepatit ve kolestatik sarılık,
ALT ve/veya AST düzeylerinde orta dereceli artış
Deri ve deri altı doku hastalıkları
Klinik çalışma verileri
Yaygın*:
Deri döküntüsü
Yaygın olmayan*:
Ürtiker ve kaşıntı
Pazarlama sonrası verileri
Çok seyrek:
Eritema multiforme, Stevens-Johnson Sendromu, toksik epidermal nekrolizis, bülloz ve eksfolyatif dermatit, akut jeneralize ekzantematöz püstüloz (AGEP) (bkz. bölüm 4.4) veeozinofili ve sistemik semptomların eşlik ettiği ilaç reaksiyonu (DRESS) gibi deri reaksiyonları
Böbrek ve idrar yolu hastalıkları
Çok seyrek:
İnterstisyel nefrit, kristalüri (bkz. bölüm 4.4 ve 4.9)
*
Bu advers etkilerin insidansı, amoksisilin alan yaklaşık 6000 yetişkin ve pediyatrik hastayıkapsayan klinik çalışmalardan elde edilmiştir.
#
Diş renginde yüzeysel renk değişikliği çocuklarda bildirilmiştir. Renk değişikliği iyi bir ağızhijyeni ile önlenebilir ve genellikle dişlerin fırçalanması ile giderilebilmektedir.
9 / 16
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Üçlü (triple) terapi alan hastalar:
klaritromisin ve lansoprazol ile kombinasyon tedavisi esnasında; bu kombinasyona özgü bir yan etki bildirilmemiştir. En sık bildirilen yan etkiler;diyare (%7) ve baş ağrısı (%6) ve tat bozukluklarıdır (%5).
İkili (dual) terapi alan hastalar:
amoksisilin ve lansoprazol ile kombinasyon tedavisi esnasında; günde 3 kez amoksisilin ve 3 kez lansoprazol ile dual terapi yapılan hastalarda en sık bildirilenyan etkiler; diyare (%8) ve baş ağrısıdır (7).
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesineolanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu TürkiyeFarmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir
Doz aşımının belirti ve bulguları
Gastrointestinal sistem semptomları (bulantı, kusma ve diyare gibi) ve sıvı-elektrolit dengesizlikleri belirgin olabilir.
Az sayıda hastada oligürik böbrek yetmezliği ile sonlanan interstisyel nefrit ve kristalüri bildirilmiştir. İlacın kesilmesi ile geriye dönmüştür.
Konvülziyonlar, yüksek doz kullananlarda ve böbrek fonksiyonları zayıflamış olan hastalarda gözlenebilir (bkz. bölüm 4.4 ve 4.8).
İntoksikasyon tedavisi
Doz aşımı durumunda, semptomatik ve destekleyici tedavi yapılmalıdır. Kısa bir süre içinde fark edilirse ve herhangi bir kontrendikasyon mevcut değil ise hasta kusturulabilir veya midesiyıkanabilir.
Gastrointestinal semptomlar sıvı-elektrolit dengesine dikkat edilerek semptomatik olarak tedavi edilebilir.
Amoksisilin hemodiyaliz ile uzaklaştırılabilir.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER5.1. Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Beta laktam antibiyotikler, geniş spektrumlu penisilinler ATC kodu: J01CA04
Etki Mekanizması
Amoksisilin, bakteri hücre duvarının önemli bir yapısal parçası olan bakteriyel peptidoglikanın biyosentez yolağında yer alan bir veya birden çok enzimi (PBP, penisilin bağlayan proteinler)inhibe eden yarı sentetik bir penisilindir (beta laktam antibiyotik). Peptidoglikan sentezinhibisyonu genellikle hücre lizisi ve ölümle sonuçlanan hücre duvarının zayıflamasına nedenolur.
10 / 16
Amoksisilin dirençli bakteriler tarafından üretilen beta-laktamazlar tarafından parçalanmaya duyarlı olduğundan tek başına kullanıldığında etki spektrumu beta-laktamaz üretenorganizmaları içermez.
Farmakodinamik/Farmakokinetik ilişkisi
Amoksisilin etkililiğinin en önemli belirleyicisi minimum inhibitör konsantrasyon (MİK) üzerinde geçirilen süredir (T>MİK).
Direnç mekanizmaları
Amoksisiline karşı en önemli direnç mekanizmaları şunlardır;
• Bakteriyel beta laktamazlar tarafından inaktivasyon
• Antibiyotiğin hedefine olan affinitesinin azalmasına neden olan PBP değişimi
Bakterinin geçirmezliği ya da efluks pompa mekanizması özellikle Gram negatif bakterilerde bakteriyel dirence neden olabilir veya direnci arttırabilir.
Sınır değerleri
Avrupa Antibiyotik Duyarlılık Testleri Komitesi'nin (EUCAST) amoksisilin için MİK sınır değerleri (breakpoints) şöyledir (5. versiyon);
Organizma
|
MİK sınır değerleri (mg/L)
|
|
Duyarlı (S) <
|
Dirençli (R) >
|
Enterobacteriaceae
|
81
|
8
|
Staphylococcustürleri.
|
Not 2
|
Not 2
|
Enterococcustürleri.3
|
4
|
8
|
A, B, C ve G grubu streptokok
|
Not4
|
Not 4
|
Streptococcus pneumoniae
|
Not5
|
Not 5
|
Viridans grubu steprotokok
|
0,5
|
2
|
Haemophilus influenzae
|
26
|
26
|
Moraxella catarrhalis
|
Not7
|
Not 7
|
Neisseria meningitidis
|
0,125
|
1
|
Clostridium difficile8 hariç Gram pozitif anaeroblar
|
4
|
8
|
Gram negatif anaeroblar8
|
0.5
|
2
|
Helicobacter pylori
|
0,1259
|
0,1259
|
Pasteurella multocida
|
1
|
1
|
Türlerden bağımsızların sınır değerleri10
|
2
|
8
|
1 Vahşi tipte EnterobacteriaceaeE. coliP. mirabilisizolatlarını orta derecede duyarlı olarak sınıflamayı tercih eder. Böyle birdurumda MİK sınır değeri S < 0,5 mg/L kullanılmalıdır.
2 Stafilokokların çoğu amoksisiline karşı dayanıklı olan penisilinaz üretir. Birkaç istisnadışında metisiline dirençli izolatlar tüm beta laktam ajanlara karşı dirençlidir.
3 Amoksisiline karşı duyarlılık ampisilinden yola çıkılarak bulunabilir.
4 A, B, C ve G grubu streptokokların penisilinlere duyarlılığı benzilpenisilin duyarlılığındanyola çıkılarak bulunmuştur.
|
11 / 16
5
Meningitidis
izolatları dışındakiler için sınır değerdir. Ampisiline karşı orta dereceli duyarlıolarak sınıflandırılan izolatlarda oral yoldan amoksisilin kullanımından kaçınılmalıdır.Duyarlılık, ampisilinin MİK değerlerinden yola çıkılarak bulunmuştur.
6 Sınır değerler intravenöz uygulamalara dayanmaktadır. Beta laktamaz pozitif izolatlardirençli kabul edilmelidir.
7 Beta laktamaz üretenler dirençli kabul edilmelidir.
8 Amoksisiline karşı duyarlılık benzilpenisilinden yola çıkılarak bulunabilir.
9 Sınır değerler, vahşi tipte izolatları düşük duyarlılıktaki tiplerden ayırt etmeye yarayanepidemiyolojik cut-off değerlerine dayanmaktadır (ECOFFs, epidemiological cut-off values)
10 Türlerle ilişkili olmayan sınır değerleri en az günde 0,5 g x 3 veya 4 dozluk (1,5 - 2 g/gün)uygulamaya dayalıdır.
Direnç prevalansı coğrafi olarak ve bazı türlerde zamanla değişebilmektedir. Özellikle şiddetli enfeksiyonların tedavisi sırasında yerel direnç bilgisi gerekmektedir. Ajanın yararlılığının enazından bazı enfeksiyon tipleri için şüpheli olduğu yerel direnç prevalansları durumunda uzmangörüşüne başvurulmalıdır.
Mikroorganizmaların amoksisiline karşıin vitroduyarlılığı
Yaygın Olarak Duyarlı Türler
Gram-pozitif aeroblar:
•
Enterococcus faecalis
•
Beta-hemolitik streptokoklar (Grup A, B, C ve G)
•
Listeria monocytogenes
Kazanılmış Direncin Sorun Olabileceği Türler
Gram-negatif aeroblar:
•
Escherichia coli
• Haemophilus influenzae
• Helicobacter pylori
• Proteus mirabilis
• Salmonella typhi
• Salmonella paratyphi
• Pasteurella multocida
Gram-pozitif aeroblar:
• Koagülaz negatif
staphylococcus
• Staphylococcus aureus
£
•
Streptococcus pneumoniae
•
Viridans grubu streptokok
Gram-pozitif anaeroblar:
• Clostridium
türleri
Gram-negatif anaeroblar:
• Fusobacterium
türleri
Diğer:
• Borrelia burgdorferi
Doğal olarak dirençli organizmalar
^
Gram-pozitif aeroblar:
12 / 16
•
Enterococcus faecium
f
Gram-negatif aeroblar:
•
Acinetobacter
türleri
•
Enterobacter
türleri
•
Klebsiella
türleri
•
Pseudomonas
türleri
Gram-negatif anaeroblar:
•
Bacteroides(Bacteroides fragilis
'in birçok türü dirençlidir).
Diğerleri:
•
Chlamydia
türleri
•
Mycoplasma
türleri
•
Legionella
türleri
f Kazanılmış direnç mekanizması yokluğunda doğal olarak orta derecede duyarlıdır.
£ Penisilinaz ürettiği için
S. aureus5.2. Farmakokinetik özelliklerGenel özellikler
Emilim:
Amoksisilin fizyolojik pH'da sulu çözeltide tamamen dissosiye olur. Oral uygulama sonrasında hızla ve iyi absorbe olur. Oral uygulama ile amoksisilin yaklaşık %70 emilir. Plazma dorukkonsantrasyonuna ulaşma süresi (Tmaks) yaklaşık bir saattir.
Sağlıklı gönüllü grubuna, aç karnına, günde üç defa 250 mg amoksisilin uygulanan çalışmanın farmakokinetik sonuçları aşağıda verilmiştir.
Cmaks
|
Tmaks *
|
EAA (0-24sa)
|
T /
|
(mikrog/mL)
|
(sa)
|
(mikrog.sa/mL)
|
(sa)
|
3,3 ± 1,12
|
1,5 (1-2)
|
26,7 ± 4,56
|
1,36 ± 0,56
|
*Ortanca (dağılım aralığı)
|
250 ila 3000 mg aralığında biyoyararlanım doz ile doğrusaldır (Cmaks ve EAA üzerinden ölçülmüştür). Emilim eşzamanlı yiyecek alımından etkilenmemektedir.
Amoksisilin eliminasyonu için hemodiyaliz kullanılabilir.
Dağılım:
Toplam plazma amoksisilinin %18 kadarı proteine bağlıdır, görünürdeki dağılım hacmi 0,3-0,4 L/kg dolayındadır.
İntravenöz uygulamadan sonra, safra kesesinde, abdominal dokularda, deri, yağ ve kas dokularında, sinoviyal ve peritoneal sıvıda, safra ve iltihap içerisinde amoksisilin tespitedilmiştir. Amoksisilinin beyin omurilik sıvısına dağılımı yeterli değildir.
Hayvan çalışmalarında, ilaçtan kaynaklanan materyallerle önemli doku tutulumuna ilişkin kanıt yoktur. Penisilinlerin çoğu gibi amoksisilin de anne sütünde saptanabilir (bkz. bölüm 4.6).Amoksisilinin plasentayı geçtiği gösterilmiştir (bkz. bölüm 4.6).
13 / 16
Biyotransformasyon:
Amoksisilin kısmen idrarla, başlangıç dozunun yaklaşık %10-25'i oranında inaktif penisiloik asit şeklinde atılır.
Eliminasyon:
Amoksisilinin başlıca eliminasyon yolu böbreklerdir.
Amoksisilinin ortalama eliminasyon yarılanma ömrü yaklaşık bir saattir ve ortalama total klerensi sağlıklı kişilerde yaklaşık 25 L/saattir. Tek doz 250 mg ya da 500 mg amoksisilinuygulanmasından sonraki ilk 6 saatte amoksisilinin yaklaşık %60-70'i değişikliğe uğramadanidrarla atılır. Çeşitli çalışmalarda, 24 saatlik bir dönemde amoksisilinin idrarla atılım miktarının%50-85 arasında olduğu bulunmuştur.
Probenesid ile eşzamanlı uygulama amoksisilin atılımını geciktirir (bkz. bölüm 4.5).
Doğrusallık/doğrusal olmayan durum:
Amoksisilin dozunun ikiye katlanması, yaklaşık olarak serum düzeylerinde de iki kat artış meydana getirir.
Hastalardaki karakteristik özellikler
Böbrek yetmezliği:
Böbrek işlevinin azalmasıyla doğru orantılı olarak amoksisilinin toplam serum klerensi de azalır (bkz. 4.2 ve 4.4).
Karaciğer yetmezliği:
Karaciğer yetmezliği bulunan hastalarda doz dikkatle belirlenmeli ve karaciğer işlevleri düzenli aralıklarla izlenmelidir.
Yaş:
Amoksisilinin eliminasyon yarılanma ömrü 3 aylıktan 2 yaşına kadar olan çocuklarda ve daha büyük çocuklarda ve erişkinlerde aynıdır. Böbrek eliminasyon süreçlerinin henüz olgunlaşmamışolması sebebi ile, çok küçük çocuklarda (preterm yenidoğanlar da dahil olmak üzere)yaşamlarının ilk haftasında günde iki kez uygulamadan daha sık uygulama yapılmamalıdır. Yaşlıhastalarda böbrek işlevlerinde azalma olasılığı daha fazla olduğundan, doz seçiminde dikkatliolunmalıdır ve böbrek işlevinin izlenmesi yararlı olabilir.
Cinsiyet:
Sağlıklı erkek ve kadınlara oral yoldan amoksisilin uygulanmasından sonra cinsiyetin amoksisilin farmakokinetikleri üzerinde önemli bir etkisi görülmemiştir.
5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri
Klinik dışı veriler, insanlarda güvenlilik farmakolojisi, tekrarlanan doz toksisitesi, genotoksisite, üreme ve gelişim toksisitesine dayanan özel bir tehlike olmadığını göstermektedir.
Amoksisilin ile karsinojenisite çalışmaları yapılmamıştır.
14 / 16
6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER6.1. Yardımcı maddelerin listesi
Frambuaz esansı Sodyum sakkarin dihidratKarmeloz sodyum
Eritrosin boya (kırmız böceği kaynaklı)
Disodyum EDTA Disodyum fosfat dihidratSodyum dihidrojen fosfat dihidratSukroz (Pudra şekeri)
Kolloidal anhidr silika
6.2. Geçimsizlikler
Preparatın farmasötik açıdan herhangi bir geçimsizliği yoktur.
6.3. Raf ömrü
48 ay
6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler
25oC'nin altındaki oda sıcaklığında saklanmalıdır.
Süspansiyon hazırlandıktan sonra 25oC'nin altındaki oda sıcaklığında 7 gün, buzdolabında (2oC-8oC'de) 14 gün saklanabilir.
Her kullanımdan sonra şişenin kapağını iyice kapatınız.
6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği
Kutuda polietilen kapak ile kapatılmış, 80 mL işaretli amber renkli Tip III cam şişede, 2,5-5 mL işaretli ölçek ve kullanma talimatı ile birlikte sunulmaktadır
6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği'ne uygun olarak imha edilmelidir.
7. RUHSAT SAHİBİ
BİLİM İLAÇ SAN. ve TİC. AŞ.
Kaptanpaşa Mah. Zincirlikuyu Cad. No:184 34440 Beyoğlu-İSTANBULTel: +90 (212) 365 15 00Faks: +90 (212) 276 29 19
8. RUHSAT NUMARASI
148/65
15 / 16
9. RUHSAT TARİHİ/RUHSAT YENİLEME TARİHİ
İlk ruhsat tarihi: 19.07.1989 Ruhsat yenileme tarihi: 16.07.2004
10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ
16 / 16