KISA ÜRÜN BİLGİSİ
1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
RELVAR ELLIPTA 100/25 mikrogram kullanıma hazır inhalasyon tozu
2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİMEtkin madde:
Her bir tekli inhalasyon:
100 mikrogram (cihazdan salınan doz: 92 mcg)
25 mikrogram (40 mikrogram vilanterol trifenatata eşdeğerdir, cihazdan salınan vilanterol dozu: 22 mcg)
Flutikazon Furoat................
Vilanterol (trifenatat olarak)
Yardımcı madde:
Her bir doz yaklaşık olarak 25 mg laktoz (monohidrat olarak) içerir (inek sütünden elde edilir).
Yardımcı maddeler için 6.1'e bakınız.
3. FARMASOTİK FORM
Kullanıma hazır inhalasyon tozu.
Soluk mavi renkli bir inhaler kapa ve dahili bir doz sayacı olan açık gri inhaler. ELLIPTA İnhaler, her biri beyaz bir toz içeren 30 veya 14 dozluk iki adet blister şerit içermektedir.Blister şeritlerden biri her dozda 100 mikrogram flutikazon furoat, diğeri her dozda 25mikrogram vilanterol içerir.
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1. Terapötik endikasyonlar
Astım semptomlarının düzeltilmesi ve kontrol altına alınması amacıyla kullanılır. Astım hastalının basamaklı tedavisinde 3. basamaktan itibaren verilir. Orta ve ar KOAHolgularında semptomları ve atak sıklını azaltır.
4.2. Pozoloji ve uygulama şekliPozoloji/uygulama sıklı ve süresi:
Astım
Yetişkinler ve 12 yaş ve üzeri adolesanlar
Önerilen doz,
günde bir defa RELVAR ELLIPTA 100/25 mikrogram inhalasyonu veya
günde bir defa RELVAR ELLIPTA 200/25 mikrogram inhalasyonudur.
Bir uzun etkili beta2-agonist ile kombinasyon halinde düşük ila orta doz bir inhale kortikosteroid dozuna ihtiyaç duyan 12 yaş ve üzeri adolesanlar ve yetişkinler için 100/25mikrogramlık RELVAR ELLIPTA başlanç dozu düşünülmelidir. RELVAR ELLIPTA100/25 mikrogram dozlarında hastaların yeterli düzeyde kontrol edilmemesi durumunda, doz,astım kontrolünde ek bir iyileşme sağlayabilecek olan 200/25 mikrogram düzeyineçıkarılabilir.
Hastalar genellikle, RELVAR ELLIPTA inhalasyonundan sonra 15 dakika içinde akciğer fonksiyonunda bir iyileşme yaşamaktadır. Bununla birlikte, hastaya, astım semptomlarınınkontrolünü sürdürmek için düzenli günlük kullanımın gerekli olduğu ve semptomların
,ksyb,olfflgsıidufiiwu»dabi)sQts^<iysLdsvam edilm.BiiAergktiğii söylenmelftdir.
Belge Do
gov.tr/saglik-titck-ebys
1
Dozlar arasındaki dönemde semptomlar görülürse, anında rahatlama sağlamak için inhale bir kısa etkili beta2-agonist alınmalıdır.
Uyguladıkları flutikazon furoat/vilanterol dozunun optimal düzeyde kalmasını ve yalnızca hekim önerisi ile değiştirilmesini sağlamak için hastalar hekimleri tarafından düzenli olaraktekrar değerlendirilmelidir. Doz, etkin semptom kontrolü sağlayan en düşük dozaayarlanmalıdır.
Bir uzun etkili beta2-agonist ile kombinasyon halinde daha yüksek bir inhale kortikosteroid dozuna ihtiyaç duyan 12 yaş ve üzeri adolesanlar ve yetişkin astım hastaları için 200/25mikrogram RELVAR ELLIPTA dozu düşünülmelidir.
Astımlı hastalara, hastalıklarının şiddetine göre uygun flutikazon furoat dozunu ihtiva eden RELVAR ELLIPTA dozu verilmelidir. Hekimler, astım hastalarında, günde bir kez 100mikrogram flutikazon furoat'ın, günde iki kez alınan 250 mikrogram flutikazon propiyonata;günde bir kez alınan 200 mikrogram flutikazon furoatın ise günde iki kez alınan 500mikrogram flutikazon propiyonata yaklaşık olarak eşdeğer olduğu konusundabilgilendirilmelidir.
KOAH
18 yaş ve üzeri yetişkinler
Önerilen doz günde bir defa RELVAR ELLIPTA 100/25 mikrogram inhalasyonudur.
Hastalar genellikle, RELVAR ELLIPTA inhalasyonundan sonra 16-17 dakika içinde akciğer fonksiyonunda bir iyileşme yaşamaktadır.
Uygulama şekli:
RELVAR ELLIPTA, yalnızca inhalasyon içindir.
RELVAR ELLIPTA, her gün aynı saatte uygulanmalıdır.
İnhalasyonun ardından hasta yutmadan suyla ağzını çalkalamalıdır.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek yetmezliği:
Bu popülasyonda herhangi bir doz ayarlaması gerekmemektedir (bkz. Bölüm 5.2).
Karaciğer yetmezliği:
Hafif, orta ve şiddetli düzeyde karaciğer yetmezliği bulunan hastalarda gerçekleştirilen çalışmalar, sistemik flutikazon furoat maruziyetinde bir artış olduğunu göstermiştir (C
maks
veEAA) (bkz. Bölüm 5.2).
Karaciğer yetmezliği bulunan hastalarda dozun ayarlanması konusunda dikkatli olunmalıdır. Karaciğer yetmezliği görülen hastalarda kortikosteroidlerle ilgili sistemik yan etki riski dahafazla olabilir.
Orta veya şiddetli karaciğer yetmezliği bulunan hastalarda maksimum doz 100/25 mikrogram olmalıdır (bkz. Bölüm 4.4).
Pediyatrik popülasyon:
Astım
2
RELVAR ELLIPTA'nın 12 yaşın altındaki çocuklarda güvenliliği ve etkililiği henüz kanıtlanmamıştır.
KOAH
KOAH endikasyonunda, 18 yaş altı popülasyonda RELVAR ELLIPTA kullanımı geçerli değildir.
Geriyatrik popülasyon:
Bu popülasyonda herhangi bir doz ayarlaması gerekmemektedir (bkz. Bölüm 5.2).
4.3. Kontrendikasyonlar
RELVAR ELLIPTA,
• şiddetli süt proteini alerjisi bulunan ya da
• ilacın etkin maddelerine ya da Bölüm 6.1'de listelenen yardımcı maddelerin herhangi birinekarşı bilinen bir aşırı hassasiyeti olan hastalarda
kontrendikedir.
4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Alevlenmeler
RELVAR ELLIPTA, akut astım semptomlarının giderilmesi için ya da kısa etkili bir bronkodilatör gerektiren KOAH'ta görülen bir akut alevlenmenin tedavisindekullanılmamalıdır. Semptomları rahatlatmak için artan kısa etkili bronkodilatör kullanımı,kontrolün bozulduğunu göstermektedir ve hastalar bir hekim tarafından muayene edilmelidir.
Tedaviye son verilmesinin ardından semptomlar yeniden görülebileceğinden, hastalar hekim gözetimi olmadan astım ya da KOAH'ta RELVAR ELLIPTA tedavisini bırakmamalıdır.
RELVAR ELLIPTA tedavisi sırasında astımla ilgili yan etkiler ya da alevlenmeler görülebilir. Astım semptomlarının RELVAR ELLIPTA tedavisinin başlamasının ardından kontrol altınaalınamaması ya da kötüleşmesi durumunda, hastalara tedaviye devam etmeleri ancak birhekime danışmaları söylenmelidir.
Paradoksal bronkospazm
Diğer inhalasyon tedavilerinde de olduğu gibi, dozlam sonrasında hırıltıda görülen ani bir artış ile paradoksal bronkospazm oluşabilir. Bu durum, derhal kısa etkili bir inhalebronkodilatör ile tedavi edilmelidir. RELVAR ELLIPTA tedavisi derhal kesilmeli, hastamuayene edilmeli ve gerekirse alternatif bir tedavi uygulanmalıdır.
Kardiyovasküler etkiler
RELVAR ELLIPTA dahil sempatomimetik ilaçlar ile birlikte supraventriküler taşikardi ve ekstrasistoller gibi kardiyak aritmileri içeren kardiyovasküler etkiler görülebilir.Kardiyovasküler hastalık geçmişi ya da yüksek kardiyovasküler hastalık riski olan hastalar ileyapılan bir plasebo kontrollü çalışmada, flutikazon furoat/vilanterol kullanan hastalardaplasebo kullanan hastalara kıyasla kardiyovasküler ve ciddi kardiyovasküler etkilerde veyakardiyovasküler ölüm riskinde herhangi bir artış görülmemiştir (bkz. Bölüm 5.1). AncakRELVAR ELLIPTA, şiddetli kardiyovasküler hastalık veya kalp ritim anomalileri,tirotoksikoz, düzeltilmemiş hipokalemi veya düşük serum potasyum meyili görülen hastalardadikkatli şekilde kullanılmalıdır.
elge
Belge Do
£W56aklUM0Fy
3
Orta ile ciddi hepatik yetmezliği olan hastalar için, 100/25 mikrogram dozu kullanılmalıdır ve hastalar, sistemik kortikosteroid ile ilişkili istenmeyen etkiler için izlenmelidirler (bkz. Bölüm4.2 ve 5.2).
Sistemik kortikosteroid etkileri
Uzun süreler için reçete edilmiş yüksek dozlar başta olmak üzere, tüm inhale kortikosteroidler ile sistemik etkiler görülebilir. Bu etkilerin, oral kortikosteroidlere kıyasla görülme olasılıdaha düşüktür. Olası sistemik etkiler, Cushing sendromu, Cushingoid özellikler, adrenalsüpresyonu, kemik mineral yoğunluğunda azalma, çocuklarda ve adolesanlarda büyümegeriliği, katarakt ve glokom ve daha seyrek olarak psikomotor hiperaktivite, uykubozuklukları, anksiyete, depresyon ya da agresyonu (özellikle çocuklarda) içeren psikolojikya da davranışsal etkilerdir.
Kortikosteroid içeren tüm ilaçlarla olduğu gibi RELVAR ELLIPTA, pulmoner tüberküloz ya da kronik ya da tedavi edilmemiş enfeksiyonlar görülen hastalarda dikkatli şekildekullanılmalıdır.
Görme bozuklukları
Sistemik ve topikal kortikosteroid kullanımında görme bozuklukları rapor edilebilir. Bir hastada bulanık görüş veya diğer görme bozukluğu şikayetleri varsa hasta, sistemik ve topikalkortikosteroid kullanımı sonrası bildirilen katarakt, glokom veya santral seröz korioretinopati(CSCR) gibi olası nedenlerin değerlendirilmesi için oftalmoloji uzmanına yönlendirilmelidir.
Hiperglisemi
Diabetes mellitus öyküsü olan hastalarda kan glukoz düzeylerinde artış bildirilmiştir. Diabetes mellitus hikayesi olan hastalara reçete edilirken bu durum göz önünde bulundurulmalıdır.
KOAH hastalarında pnömoni
Kortikosteroid içeren inhale ilaçları alan KOAH hastalarında, hastaneye yatış gerektiren pnömoni dâhil pnömoni insidansında artış gözlemlenmiştir. Artan steroid dozu ile pnömoniriskinde artış kanıtları bulunmaktadır, ancak bu durum çalışmaların tamamında kesin olarakgösterilmemiştir.
Kortikosteroid içeren inhale ilaçlarının pnömoni riskinin büyüklüğü konusunda sınıf içi farklılık için kesin klinik kanıt bulunmamaktadır.
Hekimler, KOAH hastalarında olası pnomöni gelişimine karşı, enfeksiyonların klinik özellikleri ile KOAH semptomlarının alevlenme durumunun karışması ihtimali dolayısıyladikkatli olmalıdırlar.
KOAH hastalarındaki pnömoni risk faktörleri arasında; sigara içimi, ileri yaş, düşük vücut kitle indeksi ve şiddetli KOAH bulunmaktadır.
Astım hastalarında pnömoni
Astım hastalarında görülen pnömoni insidansı yüksek dozda yayndır. RELVAR ELLIPTA 200/25 mikrogram uygulanan astım hastaları, RELVAR ELLIPTA 100/25 mikrogram ya daplasebo uygulanan hastalara kıyasla artan bir pnömoni riskine sahip olabilir. Herhangi bir riskfaktörü tanımlanmamıştır.
B^Yardm mad&te
r
4
Bu tıbbi ürün laktoz içermektedir. Galaktoz intoleransı, Lapp laktaz eksikliği veya glukoz-galaktoz malabsorpsiyonu gibi nadir genetik hastalı olan hastalarda kullanılmamalıdır.
4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
İnhale dozlamın ardından elde edilen düşük plazma konsantrasyonlarından dolayı klinik dozlarda RELVAR ELLIPTA'ya bağlı klinik olarak anlamlı ilaç etkileşimlerinin olasıolmadı düşünülmektedir.
Beta-blokerlerle etkileşim
Beta-adrenerjik blokerler, beta2-adrenerjik agonistlerin etkisini zayıflatabilir ya da antagonize edebilir. Kullanımları için güçlü nedenler bulunmadıkça, selektif olmayan ve selektif betaadrenerjik blokerlerin eşzamanlı olarak kullanılmasından kaçınılmalıdır.
CYP3A4 inhibitörleri ile etkileşim
Flutikazon furoat ve vilanterol, CYP3A4 enziminin aracılık ettiği karaciğerdeki kapsamlı ilk geçiş metabolizması ile hızlı şekilde vücuttan uzaklaştırılmaktadır.
Sistemik flutikazon furoat ve vilanterol maruziyeti, advers reaksiyon potansiyelinde bir artışa yol açacak şekilde yükselebileceğinden, güçlü CYP3A4 inhibitörleri (örn. ketokonazol,ritonavir, kobisistat içeren ürünler) ile birlikte uygularken dikkatli olunmalıdır. Tedavidenbeklenen fayda, sistemik kortikosteroid yan etki riskinden fazla olmadıkça birliktekullanılmamalıdır; birlikte kullanım durumunda hasta sistemik kortikosteroid yan etkileriaçısından takip edilmelidir.
Bir CYP3A4 ilaç etkileşimi çalışması, flutikazon furoat/ vilanterol kombinasyonu (200/25 mikrogram) ve güçlü CYP3A4 inhibitörü ketokonazol (400 mg) ile sağlıklı gönüllülerdegerçekleştirilmiştir. Birlikte uygulama, ortalama flutikazon furoat EAA(0-24) ve Cmaks'ısırasıyla %36 ve %33 oranında arttırmıştır. Flutikazon furoat maruziyetindeki artış, 0-24.saatteki arlıklı ortalama serum kortizolünde %27 azalma ile ilişkilendirilmiştir. Birlikteuygulama, ortalama vilanterol EAA (0-t) ve Cmaks'ı sırasıyla %65 ve %22 oranında arttırmıştır.Vilanterol maruziyetindeki artış; kalp atış hızı, kan potasyumu veya QTcF aralı üzerindekibeta2 agonist ile ilgili sistemik etkilerde herhangi bir artış ile ilişkilendirilmemiştir.
P-glikoprotein inhibitörleri ile etkileşim
Flutikazon furoat ve vilanterol, P-glikoprotein substratlarıdır (P-gp). Vilanterol ve güçlü P-gp ve orta düzeyde CYP3A4 inhibitörü verapamilin birlikte uygulandı, sağlıklı gönüllülerdegerçekleştirilen bir klinik farmakoloji çalışması, vilanterolün farmakokinetiği üzerindeherhangi anlamlı bir etki göstermemiştir. Spesifik bir P-gp inhibitörü ve flutikazon furoat ileklinik farmakoloji çalışmaları gerçekleştirilmemiştir.
Sempatomimetik ilaçlar
Diğer sempatomimetik ilaçlar ile eş zamanlı kullanım (tek başına veya kombinasyon terapisinin bir bölümü olarak) RELVAR ELLIPTA'nın istenmeyen etki potansiyeliniartırabilir. RELVAR ELLIPTA, diğer uzun etkili beta2 adrenerjik agonistlerle veya uzun etkilibeta2 adrenerjik agonistleri içeren ilaçlarla birlikte kullanılmamalıdır.
Pediyatrik popülasyon
Etkileşim çalışmaları yalnızca yetişkinlerde yapılmıştır.
4.6. Gebelik ve laktasyon Bu belge' güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.
Belge Do
5
Genel tavsiye
Gebelik kategorisi: C
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlarda ve doğum kontrolü (kontrasepsiyon) uygulayanlarda kullanımına ilişkin herhangi bir veri yoktur.
Gebelik dönemi
Hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalar üreme toksisitesinin bulunduğunu göstermiştir (bkz. Bölüm 5.3). İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir. Flutikazon furoat/vilanterol'üngebe kadınlarda kullanımına ilişkin sınırlı veri mevcuttur. RELVAR ELLIPTA gerekliolmadıkça gebelik döneminde kullanılmamalıdır. RELVAR ELLIPTA'nın gebe kadınlarauygulanması, ancak anneye yönelik beklenen yararı fetüse yönelik potansiyel riskten dahafazla olduğunda düşünülmelidir.
Laktasyon dönemi
Flutikazon furoat ya da vilanterol ya da metabolitlerinin insan sütüne geçişine ilişkin yeterli bilgi mevcut değildir. Bununla birlikte, diğer kortikosteroidler ve beta2-agonistleri insansütünde tespit edilmiştir (bkz. Bölüm 5.3). Emzirme çandaki yeni doğanlara/bebeklereyönelik risk göz ardı edilemez.
Emzirmenin bebeğe ve tedavinin anneye yararı dikkate alınarak emzirmenin kesilmesi ya da RELVAR ELLIPTA tedavisinin kesilmesi konusunda bir karara varılmalıdır.
Üreme yeteneği/Fertilite
İnsanlarda fertiliteye ilişkin veriler mevcut değildir. Hayvan çalışmaları RELVAR ELLIPTA'nın fertilite üzerinde herhangi bir etki oluşturmadını göstermiştir (bkz. Bölüm5.3).
4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
RELVAR ELLIPTA'nın araç ve makine kullanma yeteneği üzerinde etkisi yoktur ya da önemsizdir.
4.8. İstenmeyen etkiler
Güvenlilik profilinin özeti
Kapsamlı astım ve KOAH klinik çalışmalarından elde edilen veriler, RELVAR ELLIPTA ile ilgili yan etkilerin sıklını belirlemek amacıyla kullanılmıştır. Astım klinik gelişimprogramında, yan etkilerin entegre bir değerlendirmesinde toplam 7.034 hasta yer almıştır.KOAH klinik gelişim programında, yan etkilerin entegre bir değerlendirmesinde toplam 6.237hasta yer almıştır.
Flutikazon furoat ve vilanterol ile en yayn rapor edilen advers etkiler baş ağrısı ve nazofarenjit olmuştur. Pnömoni ve kırık haricinde, güvenlilik profili astım ve KOAHhastalarında benzer bulunmuştur. Klinik çalışmalar sırasında, pnömoni ve kırık vakalarıKOAH hastalarında daha sık şekilde gözlenmiştir.
Aşada istenmeyen etkiler MedDRA vücut organ sistem sınıflandırması ve sıklığa göre liste halinde sunulmaktadır. İstenmeyen etkilerin sınıflandırılması için aşadaki sınıflandırmaölçeği kullanılmıştır:
6
Çok yayn (>1/10); yayn (>1/100 ila <1/10); yayn olmayan (>1/1.000 ila <1/100); seyrek (>1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketletahmin edilemiyor).
Her sıklık derecesi grubunda yan etkiler azalan ciddiyet sırasına göre sunulmaktadır.
Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar
Yayn: Pnömoni* (KOAH'lı hastalarda), üst solunum yolu enfeksiyonu, bronşit,
grip, azda ve boğazda kandidiyazis
Başıklık sistemi hastalıkları
Seyrek: Anaflaksi, anjiyoödem, kaşıntı, ürtiker dahil hipersensitivite reaksiyonları
Metabolizma ve beslenme hastalıkları
Yayn olmayan: Hiperglisemi
Psikiyatrik hastalıklar
Seyrek: Anksiyete
Sinir sistemi hastalıkları
Çok yayn: Baş ağrısı
Seyrek: Tremor
Göz hastalıkları
Yayn olmayan: Bulanık görme (bkz. Bölüm 4.4)
Kardiyak hastalıklar
Yayn olmayan: Ekstrasistoller
Seyrek: Palpitasyonlar, taşikardi
Solunum, göğüs hastalıkları ve mediastinal hastalıklar
Çok yayn: Nazofarenjit
Yayn: Orofaringeal ağrı, sinüzit, faranjit, rinit, öksürük, disfoni
Seyrek: Paradoksal bronkospazm
Gastrointestinal hastalıklar
Yayn: Karın ağrısı
Kas-iskelet bozuklukları, bağ doku ve kemik hastalıkları
Yayn: Artralji, sırt ağrısı,kırıklar**, kas spazmları
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar
Yayn: Pireksi
*, **Aşadaki “İşaretlenmiş yan etkilerin açıklamaları” başlına bakınız.
İşaretlenmiş yan etkilerin açıklamaları *Pnömoni (bkz. Bölüm 4.4)
Bir önceki yılda alevlenme öyküsü olan orta ila ciddi KOAH hastalarında (n=3255, bronkodilatör-sonrası ortalama FEVı ölçümü beklenenin %45'i, standart sapma (SD) %13)
|
Belge D | |
7
|
pnömoni olay sayısı 200/25 mikrogram flutikazon furoat/vilanterol'de 97,9, 100/25 mikrogram flutikazon furoat/vilanterol'de 85,7 ve 25 mikrogram vilanterol'de 42,3 olmuştur.
1.000 hasta yılında şiddetli pnömoni için bu olay sayıları sırasıyla 33,6, 35,5 ve 7,6 olmuştur.
1.000 hasta yılında ciddi pnömoni olay sayısı 200/25 mikrogram flutikazonfuroat/vilanterol'de 35,1, 100/25 mikrogram flutikazon furoat/vilanterol'de 42,9 ve 25mikrogram vilanterol'de 12,1 olmuştur. Son olarak, maruziyet-ayarlı fatal pnömoni vakaları200/25 mikrogram flutikazon furoat/vilanterol'de 8,8, 100/25 mikrogram flutikazonfuroat/vilanterol'de 1,5 ve 25 mikrogram vilanterol'de 0 olmuştur.
Kardiyovasküler hastalık öyküsü veya artmış kardiyovasküler hastalık riski olan orta şiddette KOAH (bronkodilatör-sonrası ortalama FEVı ölçümü beklenenin %60'ı, standart sapma (SD)%6) hastalarında yürütülen plasebo-kontrollü bir çalışmada (SUMMIT), flutikazonfuroat/vilanterol (FF/VI), flutikazon furoat (FF), vilanterol (VI) ve plasebo ile pnömoniinsidansı (sırasıyla): advers etkiler (%6, %5, %4, %5); ciddi advers etkiler (%3, %4, %3, %3);pnömoni nedenli olduğuna karar verilen tedavi sırasında ölümler (%0,3, %0,2, %0,1, %0,2)olmuş; ayarlanmış maruziyet oranları (1.000 tedavi yılında, sırasıyla): advers etkiler (39,5,42,4, 27,7, 38,4); ciddi advers etkiler (22,4, 25,1, 16,4, 22,2); pnömoni nedenli olduğuna kararverilen tedavi sırasında ölümler (1,8, 1,5, 0,9, 1,4) olmuştur.
Astım hastalına ilişkin 11 çalışmanın bütünleşik analizinde (7.034 hasta), 1.000 hasta yılında pnömoni insidansı 200/25 mikrogram flutikazon furoat/vilanterol'de 18,4, 100/25mikrogram flutikazon furoat/vilanterol'de 9,6 ve plasebo grubunda 8,0 olmuştur.
**Kırıklar
İki adet tekrarlı 12 aylık çalışmada, toplam 3.255 KOAH hastasında genel kemik kırıkları insidansı tüm tedavi gruplarında düşük bulunmuştur ve vilanterol 25 mikrogram grubuna(<%1) kıyasla tüm RELVAR ELLIPTA gruplarında daha yüksek bir insidans görülmüştür(%2). Vilanterol 25 mikrogram grubuna kıyasla RELVAR ELLIPTA gruplarında daha fazlakırık görülmesine rağmen, tipik olarak kortikosteroid kullanımı ile ilgili kırıklar (örn. omuriliksıkışması/torakolomber vertebral kırıklar, kalça ve asetabular kırıkları) RELVAR ELLIPTAve vilanterol tedavi gruplarının <%1'inde görülmüştür.
SUMMIT çalışması için, FF/VI, FF, VI ve plasebo ile tüm kırık olaylarının insidansı her iki kolda da %2 olmuştur; genellikle inhale kortikosteroid ile ilişkilendirilen kırıklar her iki koldada %1'den az olmuştur. Tüm kırık olayları için maruziyet-ayarlı oranlar (1.000 hasta yılında)sırasıyla 13,6, 12,8, 13,2 ve 11,5 olmuştur; genellikle inhale kortikosteroid ile ilişkilendirilenkırıklar için sırasıyla 3,4, 3,9, 2,4 ve 2,1'dir.
Astım hastalına ilişkin 11 çalışmanın bütünleşik analizinde (7.034 hasta), kırık insidansı %1'den az olmuştur ve genellikle travmayla ilişkilendirilmiştir.
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar / risk dengesinin sürekli olarak izlenmesineolanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu TürkiyeFarmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir.
; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99)
8
4.9. Doz aşımı ve tedavisi
Semptom ve belirtiler
RELVAR ELLIPTA doz aşımı, ilacın içeriğindeki her bir bileşenin etkilerinden kaynaklanan ve diğer beta2-agonistlerinin doz aşımı ile birlikte görülen ve bilinen inhale kortikosteroidsınıf etkileri ile benzer olan belirti ve semptomlar oluşturabilir (bkz. Bölüm 4.4).
Tedavi
RELVAR ELLIPTA doz aşımı için herhangi bir spesifik tedavi mevcut değildir. Doz aşımı görülmesi halinde, gerektiği şekilde uygun izleme önlemleri ile destekleyici tedaviuygulanmalıdır.
Kardiyoselektif beta-blokaj yalnızca, klinik olarak anlamlı ve destekleyici önlemlere yanıt vermeyen belirgin vilanterol doz aşımı etkilerinde kullanılmalıdır. Kardiyoselektif beta-blokeedici ilaçlar, bronkospazm öyküsü bulunan hastalarda dikkatli şekilde kullanılmalıdır.
Ayrıca ulusal zehir merkezlerinin önerilerine uygun olarak veya klinik koşulların gerektirdiği şekilde ek tedavi uygulanmalıdır.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER5.1. Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Obstrüktif hava yolu hastalıkları için ilaçlar, antikolinerjikler hariç kortikosteroid veya diğer ilaçlarla birlikte adrenerjikler
ATC kodu: R03AK10
Etki mekanizması:
Flutikazon furoat ve vilanterol, iki ilaç sınıfını temsil etmektedir (sentetik bir kortikosteroid ve selektif, uzun etkili bir beta2-reseptör agonisti).
Farmakodinamik etkiler:
Flutikazon furoat
Flutikazon furoat, potent anti-enflamatuar etkiye sahip bir sentetik, triflorlu kortikosteroiddir. Flutikazon furoat'ın astım ve KOAH semptomları üzerindeki etkisine dair kesin mekanizmabilinmemektedir. Kortikosteroidlerin, çoklu hücre tipleri (örn. eozinofiller, makrofajlar,lenfositler) ve mediatörler (örn. enflamasyonda görülen sitokinler ve kemokinler) üzerindeçok çeşitli etkilere sahip oldukları görülmüştür.
Vilanterol trifenatat
Vilanterol trifenatat, bir selektif uzun etkili beta2-adrenerjik agonisttir (LABA).
Vilanterol trifenatat dahil olmak üzere beta2-adrenoseptör agonisti etkin maddelerin farmakolojik etkileri, en azından kısmen de olsa adenozin trifosfatın (ATP) siklik-3', 5'-adenozin monofosfata (siklik AMP) dönüşmesini katalize eden enzim olan intrasellüleradenilat siklazın stimülasyonu ile ilişkilendirilebilir. Artan siklik AMP düzeyleri bronşiyaldüz kasın gevşemesine ve özellikle mast hücreler olmak üzere hücrelerden ani aşırı duyarlılıkmediatörlerinin salıverilmesinin inhibe edilmesine neden olmaktadır.
Kortikosteroidler ve LABA'lar arasında moleküler etkileşimler gerçekleşmektedir. Bunun sonucunda steroidler, reseptör sayısında ve hassasiyetinde artışla sonuçlanacak şekilde beta2-
ör„j?ai»kak')sen^tfflf|te#wvl,tABA"lar,,^idİ?Ifiı.iak1tivsıysslj^ip.^!uJiofc,ortik?id
rese
Belge Do
9
reseptörünü hazırlamakta ve hücre nükleer translokasyonunu arttırmaktadır. Bu sinerjistik etkileşimler artmış anti-enflamatuar aktivite ile sonuçlanmaktadır. Bu aktivite, astım veKOAH'ın patofizyolojisi ile ilgili çeşitli enflamatuar hücrelerde
in vitroin vivo
olarakgösterilmiştir. KOAH hastalarından alınan periferik mononükleer kan hücrelerinde, klinikdozlarda elde edilen konsantrasyonlarda tek başına flutikazon furoatla karşılaştırıldındaflutikazon furoat/vilanterol kombinasyonunda daha fazla anti-enflamatuar etki görülmüştür.LABA bileşiğinin artmış anti-enflamatuvar etkisi diğer inhale kortikosteroid/LABA(İKS/LABA) kombinasyonlarında görülene benzerdir.
Klinik etkililik ve güvenlilik:
Astım
Farklı sürelere sahip üç adet faz III randomize, çift kör çalışmada (HZA106827, HZA106829 ve HZA106837), dirençli astım görülen yetişkin ve adolesanlarda RELVAR ELLIPTA'nıngüvenliliği ve etkililiği değerlendirilmiştir. Tüm hastalar, 1. vizit öncesinde en az 12 haftaboyunca LABA ile ya da LABA olmadan bir IKS (inhale kortikosteroid) kullanmaktaydı.
HZA106837 çalışmasında, tüm hastalar 1. vizitten bir yıl önce oral kortikosteroidlerle tedavi gerektiren en az bir alevlenme yaşamıştır.
HZA106827 çalışması 12 hafta sürmüştür ve bu çalışmada, tümü günde bir kez uygulanmak üzere plaseboya kıyasla [n=203], RELVAR ELLIPTA 100/25 mikrogram [n=201] ve FF(flutikazon furoat) 100 mikrogram [n=205] dozlarının etkililiği değerlendirilmiştir.
HZA106829 çalışması 24 hafta sürmüş ve bu çalışmada, günde iki kez uygulanan 500 mikrogram flutikazon propiyonata (FP) [n=195] kıyasla her ikisi de günde bir kez uygulananRELVAR ELLIPTA 200/25 mikrogram [n=197] ve FF 200 mikrogram [n=194] tedavilerininetkililiği değerlendirilmiştir.
HZA106827/HZA106829 çalışmasında ko-primer etkililik sonlanım noktaları, tüm gönüllülerde başlanca kıyasla tedavi periyodunun sonunda klinik vizit en düşük(bronkodilatör öncesi ve doz öncesi) FEVfde meydana gelen değişiklik ve tedaviperiyodunun sonunda bir gönüllü alt grubunda dozdan sonraki 0-24 saatlik periyottahesaplanan arlıklı ortalama seri FEV1 idi. Tedavi sırasında kurtarma ilacı kullanılmayan 24saatlik periyotların yüzdesinde başlanca kıyasla görülen değişiklik, güçlendirilmiş birsekonder sonlanım noktası idi. Bu çalışmalarda görülen primer ve önemli sekonder sonlanımnoktalarına yönelik sonuçlar Tablo 1'de açıklanmaktadır.
Tablo 1 - HZA106827 ve HZA106829 çalışmalarındaki primer ve önemli sekondersonlanım noktalarının sonuçları_ |
Çalışma No |
HZA |
106829 |
HZA106827 |
FF/VI Tedavi Dozu*
|
Günde bir kez
|
Günde bir kez
|
Günde bir kez
|
Günde bir kez 100/25
|
(mikrogram)
|
200/25 FF/VI'e
|
200/25 FF/VI'e
|
100/25 FF/VI'e
|
FF/VI'e
|
|
karşılık
|
karşılık
|
karşılık
|
karşılık
|
|
Günde bir kez FF
|
Günde iki kez FP
|
Günde bir kez FF
|
Günde bir kez
|
|
200
|
500
|
100
|
plasebo
|
Dip FEV1'de Başlanca Kıyasla Görülen Değişiklik Son Gözlemin İleriye Taşınması (LOCF)
|
Tedavi farkı
|
193mL
|
210mL
|
36mL
|
172mL
|
P değeri
|
p<0,001
|
p<0,001
|
p=0,405
|
p<0,001
|
(% 95 CI)
|
(108, 277)
|
(127, 294)
|
(-48, 120)
|
(87, 258)
|
Doz sonrası 0-24 saatte Ölçülen Arlıklı Ortalama Seri FEV1 |
|
|
10
Tedavi farkı P değeri(% 95 CI)
|
136mL p=0,048(1, 270)
|
206mL p=0,003(73, 339)
|
116mL
p=0,06
(-5, 236)
|
302mL
p<0,001
(178, 426)
|
Kurtarma İlacı Kullanılmayan 24 saatlik periyotların yüzdesinde başlanca kıyasla görülen değişiklik
|
Tedavi farkı P değeri(% 95 CI)
|
11,7%
p<0,001
(4,9, 18,4)
|
6,3% p=0,067(-0,4, 13,1)
|
10,6%
p<0,001
(4,3, 16,8)
|
19,3%
p<0,001
(13,0, 25,6)
|
Semptomsuz 24 saatlik periyotların yüzdesinde başlanca kıyasla görülen değişiklik
|
Tedavi farkı P değeri(% 95 CI)
|
8,4%
p=0,010
(2,0, 14,8)
|
4,9% p=0,137(-1,6, 11,3
|
12,1% p<0,001(6,2, 18,1)
|
18,0%
p<0,001
(12,0, 23,9)
|
Sabah Pik Ekspiratuvar Akışta Başlanca Kıyasla Görülen Değişiklik
|
Tedavi farkı P değeri(% 95 CI)
|
33,5L/dak
p<0,001
(22,3, 41,7)
|
32,9L/ dak
p<0,001
24,8, 41,1)
|
14,6L/ dak
p<0,001
(7,9, 21,3)
|
33,3L/ dak
p<0,001
(26,5, 40,0)
|
Akşam Pik Ekspiratuvar Akı
|
?ta Başlanca Kıyasla Görülen Değişiklik
|
Tedavi farkı P değeri(% 95 CI)
|
30,7L/dak
p<0,001
(22,5, 38,9)
|
26,2L/ dak
p<0,001
(18,0, 34,3)
|
12,3L/ dak
p<0,001
(5,8, 18,8)
|
28,2L/ dak
p<0,001
(21,7, 34,8)
|
|
*FF/VI = flutikazon furoat/vilanterol
|
HZA106837, değişken tedavi sürelerine sahipti (hastaların çoğunun en az 52 hafta boyunca tedavi gördüğü minimum 24 haftadan maksimum 76 haftaya kadar). HZA106837çalışmasında, hastalar her ikisi de günde bir kez uygulanan RELVAR ELLIPTA 100/25mikrogram [n=1.009] ya da FF 100 mikrogram [n=1.010] dozlarını almak için randomizeedilmiştir. HZA106837 çalışmasında, primer sonlanım noktası ilk şiddetli astımalevlenmesinin görüldüğü zamandır. Şiddetli astım alevlenmesi, en az 3 gün boyunca sistemikkortikosteroidlerin kullanılmasını ya da hastanın hastaneye yatırılmasını gerektiren ya dasistemik kortikosteroidlerin kullanılmasını gerektiren astımdan ötürü hastanın acilekaldırılmasını gerektiren astım hastalının bozulması olarak tanımlanmıştır. Trough FEVı'debaşlanca kıyasla ayarlanmış ortalama değişiklik de sekonder sonlanım noktası olarakdeğerlendirilmiştir.
HZA106837 çalışmasında, RELVAR ELLIPTA 100/25 mikrogram uygulanan hastalarda şiddetli bir astım alevlenmesi görülme riski, tek başına FF 100 mikrogram uygulamasınakıyasla %20 azalmıştır (risk oranı 0,795, p=0,036 %95 CI (0,642, 0,985)). Her hasta başınayılda şiddetli astım alevlenmesi oranı, FF 100 grubunda 0,19 (her 5 yılda yaklaşık 1) veRELVAR ELLIPTA 100/25 mikrogram grubunda 0,14 idi (her 7 yılda yaklaşık 1). FF 100grubuna kıyasla RELVAR ELLIPTA 100/25 mikrogram için alevlenme oranı 0,755 idi (%95CI 0,603, 0,945). Bu oran, FF 100'e kıyasla RELVAR ELLIPTA 100/25 mikrogramuygulanan hastalar için şiddetli astım alevlenmesi oranında %25 azalma olduğunugöstermektedir (p=0,014). RELVAR ELLIPTA'nın 24 saatlik bronkodilatör etkisi, herhangibir etkinlik kaybı olmaksızın bir yıllık tedavi periyodu boyunca korunmuştur (taşiflaksigözlenmeden). RELVAR ELLIPTA 100/25 mikrogram dozu sürekli olarak, FF 100mikrograma kıyasla 12., 36. ve 52. haftada ve sonlanım noktasında trough FEV1'de 83 mL -95 mL arasında bir değer göstermiştir (p<0,001 %95 CI 52, sonlanım noktasında 126mL).RELVAR ELLIPTA 100/25 grubunda hastaların %44'ü tedavi sonunda iyi kontrol edilirken(ACQ7 <0,75) bu oran FF 100 mikrogram grubunda hastaların %36'sı idi (p<0,001 %95 CI1,23, 1,82).
11
Çalışmaların Salmeterol/Flutikazon propiyonat kombinasyonları ile karşılaştırılması
24 haftalık bir çalışmada (HZA113091), akşamları günde bir kez RELVAR ELLIPTA 100/25mikrogram ve günde iki kez salmeterol/FP 50/250 mikrogram uygulanan kontrol altındaolmayan dirençli astımlı yetişkin ve adolesan hastalarda, başlanca kıyasla akciğerfonksiyonunda iyileşme görülmüştür. Arlıklı ortalama 0-24 saatlik FEVı değerindebaşlanca kıyasla oluşan 341 mL (RELVAR ELLIPTA) ve 377 mL'lik (salmeterol/FP)ayarlanmış ortalama tedavi artışları, her iki tedavi için de 24 saat boyunca akciğerfonksiyonunda genel bir iyileşme olduğunu göstermiştir. Gruplar arasındaki -37 mL'likayarlanmış ortalama tedavi farkı istatistiksel olarak anlamlı değildi (p=0,162). Flutikazonfuroat/vilanterol grubundaki trough FEVı gönüllüleri için başlanca göre 281 mL'lik LSortalama değişikliği ve salmeterol/FP grubundaki gönüllülerde 300 mL'lik değişiklik (-19mL'lik ayarlanmış ortalama farkı (%95 CI: -0,073, 0,034)) istatistiksel olarak anlamlı değildir(p=0,485).
Günde bir kere flutikazon furoat/vilanterol 100/25 ile günde iki kere salmeterol/FP 50/250'nin (dip FEVı -10 mL'lik bir sınır kullanılarak) benzer etkililiğini göstermek için, günde iki kereaçık etiketli salmeterol/FP 50/250 ile 4 haftalık tedavi sonrasında astımları iyi şekilde kontrolaltına alınmış erişkin ve ergenlerde (N=1504) randomize, çift kör, paralel gruplu, 24 haftalıkbir çalışma (201378) yürütülmüştür. Günde bir kere flutikazon furoat/vilanterole randomizeedilen gönüllülerde akciğer fonksiyonu, günde iki kere salmeterol/flutikazon propiyonatarandomize edilenlerle karşılaştırılabilir olmuştur [dip FEVı'de fark +19 mL'dir (%95 GA:-11, 49)].
Astım alevlenmeleri üzerindeki etkilerini uygun şekilde karşılaştırmak için Salmeterol/FP ile veya diğer IKS/LABA kombinasyonları ile karşılaştırmalı çalışmalar yapılmamıştır.
Flutikazon furoat monoterapisi
24 haftalık randomize, çift kör plasebo kontrollü çalışmada (FFA112059), dirençli astım görülen yetişkin ve adolesan hastalarda plaseboya kıyasla [n=115] günde bir kez uygulananFF 100 mikrogram [n=114] ve günde iki kez uygulanan FP 250 mikrogramın [n=114]güvenliliği ve etkililiği değerlendirilmiştir. Tüm hastaların, vizit 1'den önce (tarama viziti) enaz 4 hafta süreyle stabil dozda bir IKS kullanmış olması gerekmiştir ve vizit 1'in 4 haftasındaLABA kullanımına izin verilmemiştir.
Primer etkililik sonlanım noktası, tedavi periyodu sonunda klinik vizitte trough (bronkodilatör ve doz öncesi) FEVı'de başlanca kıyasla meydana gelen değişikliktir. 24 haftalık tedavisırasında kurtarma ilacı kullanılmayan 24 saatlik periyotların yüzdesinde başlanca kıyaslagörülen değişiklik güçlü bir sekonder sonlanım noktası idi. 24 haftalık zaman noktasında, FFve FP, plaseboya kıyasla sırasıyla trough FEVı'i 146 mL (%95 CI 36, 257mL, p=0,009) ve145 mL (%95 CI 33, 257mL, p=0,011) arttırmıştır. FF ve FP, plaseboya kıyasla sırasıyla 24saatlik kurtarma ilacı kullanılmayan periyotların yüzdesini %4,8 (%95 CI 6,9, 22,7, p<0,001)ve %17,9 (%95 CI 10,0, 25,7, p<0,001) oranında artırmıştır.
Alerjen değerlendirme çalışması
Belge Do
İnhale alerjene gösterilen erken ve geç astım yanıtı üzerindeki RELVAR ELLIPTA ı00/25 mikrogramın bronkoprotektif etkileri, hafif şiddette astım hastalarında tekrarlı doz, plasebokontrollü dört kollu çapraz geçişli bir çalışmada (HZA113126) değerlendirilmiştir. Hastalar,21 gün boyunca günde bir kez RELVAR ELLIPTA 100/25 mikrogram, FF 100 mikrogram,VI (vilanterol ) 25 mikrogram ya da plasebo uygulanması ve ardından nihai dozdan 1 saatile bir değerlendirme yapılması için randomize edilmiştir. Çalışmaya dahil
ı2
edilen alerjenler, ev tozu akarı, kedi döküntüsü ya da huş ağacı polenidir; yapılan seçim her bir tarama testine dayandırılmıştır. Seri FEVı ölçümleri, salin inhalasyonunun ardından(başlanç) alınan pre-alerjen değerlendirme değerleri ile benzerdi. Genel olarak, erken astımyanıtı üzerindeki en büyük etkiler, tek başına FF 100 mikrogram ya da vilanterol 25mikrograma kıyasla RELVAR ELLIPTA 100/25 mikrogram dozlarında görülmüştür.RELVAR ELLIPTA (100/25 mikrogram) ve FF 100 mikrogram, tek başına vilanterol ilekıyaslandında geç astım yanıtını neredeyse ortadan kaldırmıştır. RELVAR ELLIPTA100/25 mcg, metakolin değerlendirmesi ile 22. günde değerlendirildiği üzere, monoterapilerekıyasla alerjen kaynaklı bronşiyal hiper-reaktivite karşısında anlamlı olarak daha fazlakoruma sağlamıştır.
Bronkoprotektif ve HPA ekseni etkileri çalışması
Flutikazon propiyonat (FP) veya budesonide (BUD) karşı flutikazon furoatın (FF) bronkoprotektif ve HPA ekseni etkileri bir artan tekrarlı doz, plasebo kontrollü, çaprazçalışmada (203162) solunum yolu aşırı duyarlılı ve öngörülen FEV1 >65% ile karakterizeolan astımı bulunan 54 yetişkin üzerinde değerlendirilmiştir. Hastalar; FF'nin (25, 100, 200,400, 800 mikrogram/gün), FP'nin (50, 200, 500, 1.000, 2.000 mikrogram/gün), BUD'nin(100, 400, 800, 1.600, 3.200 mikrogram/gün) veya plasebonun 5 yedi günlük doz eskalasyonaşamalarından bir veya iki tedavi periyoduna randomize edilmiştir. Her doz eskalasyonaşamasından sonra, adenozin-5'-monofosfat (AMP) etkisine (FEV1 [AMP PC20]'de >%20düşüşe yol açan uyarıcı konsantrasyon) solunum yolu aşırı duyarlılı ile bronş koruması ve24 saatlik arlıklı ortalama plazma kortizolü değerlendirilmiştir.
Astım için onaylı terapötik doz aralı boyunca, AMP PC20 (mg/mL) ve kortizol supresyon (%) değerleri şöyle olmuştur: FF (100 ila 200 mikrogram/gün) için 81 ila 116 mg/mL ve %7ila %14, FP (200 ila 2.000 mikrogram/gün) için 20 ila 76 mg/mL ve %7 ila %50 ve BUD (400ila 1.600 mikrogram/gün) için 24 ila 54 mg/mL ve %13 ila %44.
Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalı
KOAH klinik gelişim programında, klinik teşhisi KOAH olan hastalarda gerçekleştirilen bir adet 12 haftalık (HZC113107), iki adet 6 aylık (HZC112206, HZC112207), iki adet bir yıllıkrandomize kontrollü çalışma (HZC102970, HZC102871) ve bir adet uzun süreli çalışma(SUMMIT) yer almıştır. Bu çalışmalar, akciğer fonksiyonu, dispne ve orta ila şiddetlialevlenmelerin ölçülmesini içermiştir.
Altı aylık çalışmalar
HZC112206 ve HZC112207, kombinasyon tedavisinin tek başına vilanterol ve FF ve plasebo ile karşılaştırıldı 24 haftalık randomize, çift kör, plasebo kontrollü paralel grupçalışmalarıdır. HZC112206 çalışmasında, tümü günde bir kez uygulanan FF (100 mikrogram[n=206]), vilanterol (25 mikrogram [n=205]) ve plaseboya (n = 207) kıyasla, RELVARELLIPTA 50/25 mikrogram [n=206] ve RELVAR ELLIPTA 100/25 mikrogramın [n=206])etkililiği değerlendirilmiştir. HZC112207 çalışmasında, tümü günde bir kez uygulanan FF(100 mikrogram [n=204]), 200 mikrogram [n=203]) ve vilanterol (25 mikrogram [n=203]) veplaseboya (n = 205) kıyasla, RELVAR ELLIPTA 100/25 mikrogram [n=204] ve RELVARELLIPTA 200/25 mikrogramın [n=205]) etkililiği değerlendirilmiştir.
Tüm hastalarda, en az 10 paket/yıl sigara içme öyküsü bulunması; salbutamol sonrası FEV1/FVC oranının <0,70 olması; salbutamol sonrası FEV1 oranının beklenen değerin %70'iya da daha düşük olması ya da taramada Değiştirilmiş Medikal Araştırma Konseyi (mMRC)
0-4) olması gerekmiştir. Taramada, HZC112206 ve HZCU2207
^)3NKZ W56ak 1 UMÖFy Belge Takıp Adresi :nttps://www.turkıye.gov.tr/saglık-tıtck-ebys
dispne skorunun >2
:iyililÜQ3NB
13
çalışmalarında, ortalama bronkodilatör öncesi FEVı değeri beklenenin sırasıyla %42,6 ve 43,6'sı ve ortalama reversibilite %15,9 ve %12,0 idi. Her iki çalışmadaki ko-primer sonlanımnoktaları, 168. günde dozdan 0-4 saat sonra arlıklı ortalama FEVı değeri ve 169. günde dozöncesi trough FEVı değerinde başlanca kıyasla görülen değişiklik idi.
Her iki çalışmanın entegre bir analizinde, RELVAR ELLIPTA 100/25 mikrogram, akciğer fonksiyonunda klinik olarak anlamlı iyileşmeler göstermiştir. 169. günde RELVAR ELLIPTA100/25 mikrogram ve vilanterol, plaseboya kıyasla sırasıyla, ayarlanan ortalama trough FEVıdeğerini 129mL (%95 CI:91, 167mL, p<0,001) ve 83 mL (%95 CI:46, 121mL, p<0,001)arttırmıştır. RELVAR ELLIPTA 100/25 mikrogram, vilanterol ile kıyaslandında (%95 CI:8,83mL, p= 0,017), trough FEV1 değerini 46 mL arttırmıştır. 168. günde RELVAR ELLIPTA100/25 mikrogram ve vilanterol, plaseboya kıyasla sırasıyla, ayarlanmış arlıklı ortalamaFEV1 değerini 0-4 saatte 193mL (%95 CI:156, 230mL, p<0,001) ve 145 mL (%95 CI:108,181mL, p<0,001) arttırmıştır. RELVAR ELLIPTA 100/25, tek başına FF ile kıyaslandındaayarlanan ortalama arlıklı FEV1 değerini 0-4 saatte 148 ml arttırmıştır (%95 CI:112,184mL, p< 0,001).
12 aylık çalışmalar
HZC102970 ve HZC102871 çalışmaları, tümü günde bir kez uygulanan 200/25 mikrogram RELVAR ELLIPTA, 100/25 mikrogram RELVAR ELLIPTA, 50/25 mikrogram RELVARELLIPTA ile 25 mikrogram vilanterol'ün, en az 10 paket/yıl sigara içme geçmişi olan vesalbutamol sonrası FEV1/FVC oranı < %70 ve salbutamol sonrası FEV1 değeri beklenendeğerin < %70'i olan ve vizit 1 öncesindeki 12 ay içerisinde antibiyotik ve/veya azdankortikosteroid kullanımı veya hastanede yatma gerektiren > 1 belgelendirilmiş KOAHalevlenmesi geçmişi olan KOAH'lı hastalardaki orta şiddetli/şiddetli alevlenmelerin yıllıkoranı üzerindeki etkisini karşılaştıran, 52 haftalık, randomize, çift kör, paralel grupçalışmalarıdır. Primer sonlanım noktası, orta şiddetli ve şiddetli alevlenmelerin yıllık oranıidi. Orta şiddetli/şiddetli alevlenmeler, antibiyotik ve/veya azdan kortikosteroid ile tedaviveya hastanede yatışı gerektiren kötüleşme semptomları olarak tanımlanmıştır. Her ikiçalışmada da, KOAH farmakoterapisini standart hale getirmek için ve 52 hafta süreylekörleşmiş çalışma ilacına randomizasyon öncesinde hastalı stabil hale getirmek amacıylatüm hastaların günde iki kez açık etiketli salmeterol/FP 50/250 aldı 4 haftalık bir hazırlıkperiyodu olmuştur. Hazırlık periyodu öncesinde, hastalar kısa etkili bronkodilatörler dışında,daha önceki KOAH ilaçlarını kullanmayı bırakmışlardır. Tedavi süresince, inhale edilen uzunetkili bronkodilatörlerin(beta2-agonist ve antikolinerjik), ipratropium/salbutamol
kombinasyon ürünlerinin, oral beta2-agonistlerinin ve teofilin preparatlarının eşzamanlı kullanımına izin verilmemiştir. KOAH alevlenmelerinin akut tedavisi için oralkortikosteroidlere ve antibiyotiklere belirli kullanım kılavuzları dahilinde izin verilmiştir.Çalışmalar süresince hastalar salbutamol'u, gerektiği zamanlarda kullanmışlardır.
Her iki çalışmanın sonuçları da günde bir kez 100/25 mikrogram RELVAR ELLIPTA ile tedavinin vilanterol'e kıyasla daha düşük bir orta şiddetli/şiddetli KOAH alevlenmesi oranı ilesonuçlandını ortaya koymuştur.
14
Tablo 2: 12 aylı
k tedavi sonrasındaki alevlenme oranlarının analizi |
Sonlanım Noktası
|
HZC102970 |
HZC102871 |
HZC102970
entes |
ve HZC102871 re edilmiş |
Vilanterol
(n=409)
|
FF/VI 100/25 (n=403)
|
Vilanterol
(n=409)
|
FF/VI 100/25 (n=403)
|
Vilanterol
(n=818)
|
FF/VI 100/25 (n=806)
|
Orta şiddetli ve şiddetli alevlenmeler |
Ayarlanmış ortalama yıllıkoran
|
1,14
|
0,90
|
1,05
|
0,70
|
1,11 |
0,81
|
VI'e karşılık oran 95% CIp-değeri% azalma(95% CI)
|
|
0,79
(0,64, 0,97) 0,02421
(3, 36)
|
|
0,66
(0,54, 0,81) <0,00134
(19,46)
|
|
0,73
(0,63, 0,84) <0,00127
(16, 37)
|
Sayı/yıl vs Vilanterol net farkı(%95 CI)
|
|
0,24
(0,03, 0,41)
|
|
0,36
(0,20, 0,48)
|
|
0,30
(0,18, 0,41)
|
İlk alevlenmeye kadar geçen süre:Risk oranı(95% CI)
% risk azaltma
p-değeri
|
|
0,80
(0,66, 0,99) 20
0,036
|
|
0,72
(0,59, 0,89) 28
0,002
|
|
0,76
(0,66, 0,88) 24
p<0,001
|
|
HZC102970 ve HZC102871'nin 52. haftadaki birleştirilmiş analizinde, 100/25 mikrogram RELVAR ELLIPTA'nın 25 mikrogram vilanterol ile karşılaştırmasında, ayarlanmış ortalamatrough FEVı değerinde bir iyileşme görülmüştür (42 mL %95 CI: 19, 64 mL, p<0,001).RELVAR ELLIPTA'nın 24 saatlik bronkodilatör etkisi ilk dozdan itibaren, etkililikteherhangi bir kayıp olduğuna dair bir kanıt olmaksızın (taşifilaksi olmaksızın) bir yıllık tedaviperiyodu boyunca korunmuştur.
Tüm sonuçlar değerlendirildiğinde, iki çalışmanın birleşiminde, tarama sırasında 2009 (%62) hastada kardiyovasküler öykü/risk faktörü bulunmuştur. Kardiyovasküler öykü/risk faktörüinsidansı tedavi grupları arasında benzer idi ve kardiyovasküler öykü/risk faktörü altgrubundaki hastaların birçoğunda hipertansiyon (%46) bulunmakta olup, bunuhiperkolesterolemi (%29) ve diabetes mellitus (%12) takip etmiştir. Bu alt grupta, tümpopülasyona kıyasla orta şiddetli ve şiddetli alevlenmelerin azaltılmasında benzer etkilergözlenmiştir. Kardiyovasküler öyküsü/risk faktörü bulunan hastalarda, 100/25 mikrogramRELVAR ELLIPTA, vilanterol'e kıyasla, anlamlı olarak daha düşük bir orta şiddetli/şiddetliyıllık KOAH alevlenmesi oranı ile sonuçlanmıştır (ayarlanmış ortalama yıllık oranlar sırasıyla0,83 ve 1,18 idi, %30 azalma (%95 CI 16, %42, p<0,001). Bu alt grupta da 52. haftada 100/25mikrogram RELVAR ELLIPTA ile 25 mikrogram vilanterol'ün karşılaştırmasında,ayarlanmış ortalama trough FEV1 değerinde iyileşmeler görülmüştür (44 mL %95 CI: 15,73mL, (p=0,003).
1 yıldan uzun süreli çalışmalar
SUMMIT, 16,485 hastada, plasebo ile karşılaştırıldında flutikazon furoat/vilanterol 100/25 mikrogram'ın sağkalım üzerindeki etkisini değerlendiren çok-merkezli, randomize, çift-körbir çalışmadır. Primer sonlanım noktası tüm nedenlere bağlı mortalite ve sekonder sonlanımnoktası kardiyovasküler olaylar bileşimidir (tedavi sırasında kardiyovasküler ölüm, miyokardinfarktüsü, inme, stabil olmayan anjin veya geçici iskemik atak).
15
Randomizasyon öncesi, hastaların başlançtan önce kullanmakta oldukları KOAH ilaçlarını (uzun etkili bronkodilatörlerle birlikte inhale kortikosteroidler (%28), tek başına uzun etkilibronkodilatörler (%11) ve tek başına inhale kortikosteroidler (%4)) bırakmaları gerekmiştir.Sonrasında hastalar flutikazon furoat/vilanterol 100/25 mikrogram, flutikazon furoat 100mikrogram, vilanterol 25 mikrogram veya plasebo alacak şekilde randomize edilmiş veortlama 1,7 yıl tedavi görmüştür (standart sapma = 0,9 yıl).
Hastaların orta şiddette KOAH'ı (bronkodilatör-sonrası ortalama FEVı ölçümü %60, standart sapma %6) ve karviyovasküler hastalık öyküsü veya artmış kardiyovasküler hastalık riskivardı. Çalışmanın 12 ay öncesinde, hastaların %61'i KOAH alevlenmesi bildirmemiş ve%39'u 1 veya daha fazla orta şiddette/ciddi KOAH alevlenmesi bildirmişti.
Tüm nedenlere bağlı mortalite: flutikazon furoat/vilanterol, %6,0; plasebo, %6,7; flutikazon furoat, %6,1; vilanterol, %6,4. 100 hasta/yılda (%/yıl) maruziyet-ayarlı tüm nedenlere bağlımortalite; flutikazon furoat/vilanterol'de %3,1/yıl, plaseboda %3,5/yıl, flutikazon furoatta%3,2/yıl ve vilanterolde %3,4/yıl olarak bulunmuştur. Flutikazon furoat/vilanterol ilemortalite riski, plasebo ile (HR 0,88; %95 GA: 0,74 ila 1,04; p=0,137), flutikazon furoat ile(HR 0,96; %95 GA: 0,81 ila 1,15; p=0,681) veya vilanterol ile (HR 0,91; %95 GA: 0,77 ila1,09; p=0,229) karşılaştırıldında anlamlı derecede farklı bulunmamıştır.
Flutikazon furoat/vilanterol ile kardiyovasküler olay riski, plasebo ile (HR 0,93; %95 GA: 0,75 ila 1,14), flutikazon furoat ile (HR 1,03; %95 GA: 0,83 ila 1,28) veya vilanterol ile (HR0,94; %95 GA: 0,76 ila 1,16) karşılaştırıldında anlamlı derecede farklı bulunmamıştır.
Çalışmaların salmeterol/flutikazon propiyonat kombinasyonları ile karşılaştırılması
KOAH hastalarında yapılan 12 haftalık bir çalışmada (HZC113107), hem günde bir kezsabahları verilen 100/25 mikrogram RELVAR ELLIPTA hem de günde iki kez verilensalmeterol/FP 50/500 mikrogram, akciğer fonksiyonunda iyileşmelere işaret etmiştir. 130 mL(RELVAR ELLIPTA) ve 108 mL (salmeterol/FP)'nin FEVFinin 0-24. saatlerdeki arlıklıortalamasında başlanca göre ayarlanmış ortalama tedavi artışları 24 saatte her iki tedavi içinde akciğer fonksiyonunda genel iyileşme sağlamıştır. Gruplar arasındaki 22 mL'likayarlanmış ortalama tedavi farkı (%95 CI: -18, 63mL) istatistiksel olarak anlamlı değildi(p=0,282). 85. günde trough FEVFde başlanca göre ayarlanmış ortalama değişiklikflutikazon furoat/vilanterol grubunda 111 mLve salmeterol/FP grubunda 88 mL olmuştur;tedavi grupları arasındaki 23 mL'lik fark (%95 CI: +20, 66) klinik olarak anlamlı veyaistatistiksel olarak önemli değildir (p=0,294).
KOAH alevlenmeleri üzerindeki etkilerini uygun şekilde karşılaştırmak için Salmeterol/FP ile veya diğer yerleşik bronkodilatörler ile karşılaştırmalı çalışmalar yapılmamıştır.
Pediyatrik popülasyon
Avrupa İlaç Kurumu, KOAH'ta, RELVAR ELLIPTA ürünü ile yapılan çalışmalardaki bulguların, pediyatrik popülasyonun tüm alt gruplarında sunulması zorunluluğundan feragatetmiştir (pediyatrik kullanıma ilişkin bilgiler için bkz. Bölüm 4.2).
Avrupa İlaç Kurumu, astımda, RELVAR ELLIPTA ürünü ile yapılan çalışmalardaki bulguların, pediyatrik popülasyonun bir veya daha fazla alt grubunda sunulmasızorunluluğunu ertelemiştir (pediyatrik kullanıma ilişkin bilgiler için bkz. Bölüm 4.2).
5.2. Farmakokinetik özellikler
16
Genel özellikler
Emilim:
İnhalasyon yoluyla flutikazon furoat/ vilanterol olarak uygulandında, RELVAR ELLIPTA'nın mutlak biyoyararlanımı ortalama olarak sırasıyla %15,2 ve %27,3 idi. Hemflutikazon furoatın hem de vilanterol'ün oral biyoyararlanımı düşük olup, ortalama olaraksırasıyla %1,26 ve <%2 idi. Oral biyoyararlanımının düşük olması nedeniyle, inhale edilerekuygulanmasını takiben flutikazon furoat ve vilanterol için sistemik maruziyet, primer olarakakciğere giden dozun inhale edilen kısmının emilimi yoluyla olmaktadır.
Dalım:
İntravenöz dozun ardından, hem flutikazon furoat hem de vilanterol yayn şekilde datılırlar ve kararlı durumdaki ortalama dalım hacimleri sırasıyla 661 L ve 165 L'dir.
Hem flutikazon furoat'ın hem de vilanterol'ün kırmızı kan hücreleri ile düşük bir ilişkisi bulunmaktadır. Flutikazon furoat ve vilanterol'ün insan plazmasındaki in vitro plazmaproteinlerine bağlanması yüksek olup ortalama olarak sırasıyla >%99,6 ve %93,9 idi. Böbrekya da karaciğer bozukluğu olan hastalarda in vitro plazma protein bağlama derecesindeherhangi bir azalma olmamıştır.
Flutikazon furoat ve vilanterol, P-glikoprotein (P-gp) için substratlardır, ancak, flutikazon furoat/vilanterol'ün P-gp inhibitörleri ile eşzamanlı uygulanmasının, flutikazon furoat veyavilanterol'ün sistemik maruziyetini değiştirmesinin olası olmadı düşünülmektedir, çünküher ikisi de iyi emilen moleküllerdir.
Biyotranformasyon:
İn vitro
verilere dayanarak, hem flutikazon furoat hem de vilanterol'ün ana metabolizma yollarına daha çok CYP3A4 aracılık etmektedir.
Flutikazon furoat en çok, S-florometil karbotiyoat grubunun, kortikosteroid aktivitesi anlamlı olarak düşük olan metabolitlere hidrolizi ile metabolize edilmektedir. Vilanterol, en çokanlamlı olarak düşük p1- ve p2-agonist aktivitesi olan bir dizi metabolite O-dealkilasyon ilemetabolize olur.
Eliminasyon:
Oral uygulamayı takiben, flutikazon furoat insanlarda metabolizma yoluyla elimine edilmiş olup neredeyse tamamı feçes yoluyla atılırken; radyoaktif olarak işaretlenmiş dozun %1'indenazı idrarla atılmıştır.
Oral yolla gerçekleştirilen radyoaktif işaretli bir insan çalışmasında, oral uygulamayı takiben, vilanterol başlıca metabolizma yoluyla eliminasyonu takiben radyoaktif dozun sırasıylayaklaşık %70 ve %30'u idrar ve feçeste metabolitler şeklinde atılmıştır. Flutikazonfuroat/vilanterol'ün inhale edilerek uygulanmasını takiben vilanterol'ün görünen plazmaeliminasyon yarı ömrü ortalama olarak 2,5 saat idi. Vilanterol 25 mikrogram tekrar dozlarınıninhalasyon yoluyla uygulanması ile belirlenen vilanterol birikmesi için etkin yarı ömür,astımlı kişilerde 16 saat ve KOAH'lı kişilerde 21,3 saattir.
Hastalardaki karekteristik özellikler
Çocuklar:
Adolesanlarda (12 yaş ve üstü), herhangi bir doz değişikliği önerilmemektedir.
17
RELVAR ELLIPTA'nın farmakokinetiği, 12 yaşın altındaki hastalarda çalışılmamıştır. RELVAR ELLIPTA'nın 12 yaşın altındaki çocuklarda güvenliliği ve etkililiği henüzkanıtlanmamıştır.
Yaşlılar:
Yaşın, flutikazon furoat ve vilanterol'ün farmakokinetiği üzerindeki etkileri, KOAH ve astım ile ilgili faz III çalışmalarda belirlenmiştir.
Yaşın (12-84), astımlı hastalarda flutikazon furoat ve vilanterol'ün farmakokinetiğini etkilediğine dair herhangi bir kanıt bulunmamıştır.
Yaşın KOAH'lı hastalarda flutikazon furoat ve vilanterol'ün farmakokinetiğini etkilediğine dair herhangi bir kanıt bulunmamıştır, ancak incelenmiş olan 41 ila 84 yaş aralındavilanterol'ün EAA(0-24) değerinde artış (%37) görülmüştür. Düşük vücut arlına sahip (35kg) yaşlı bir hastada (84 yaşında), vilanterol EAA(0-24)'ün popülasyon tahmininden (KOAH'lı60 yaşındaki 70 kg'lık hasta) %35 daha yüksek olduğu öngörülmektedir, Cmaks'ta isedeğişiklik olmamıştır. Bu farkların klinik olarak anlamlı olması olası değildir. Astımlıhastalarda ve KOAH'lı hastalarda herhangi bir doz değişikliği önerilmemektedir.
Böbrek yetmezliği:
RELVAR ELLIPTA'nın bir klinik farmakoloji çalışması, şiddetli böbrek yetmezliğinin (kreatinin klirensi <30mL/dak) sağlıklı gönüllülere kıyasla, flutikazon furoat veya vilanterol'eanlamlı olarak daha fazla maruziyete veya daha belirgin kortikosteroid veya beta2-agonistsistemik etkilerine yol açmadını göstermiştir.
Böbrek yetmezliği olan hastalar için doz ayarlaması gerekmemektedir.
Hemodiyalizin etkileri çalışılmamıştır.
Karaciğer Yetmezliği:
Karaciğer yetmezliği olan hastalarda (Child-Pugh A, B veya C), sağlıklı gönüllülere kıyasla, flutikazon furoat/vilanterol'ün 7 günlük tekrarlı dozunun ardından, flutikazon furoatınsistemik maruziyetinde bir artış olmuştur (EAA(0-24) ile ölçüldüğü üzere üç katına kadar). Ortaşiddetli karaciğer yetmezliği olan hastalardaki (Child-Pugh B) flutikazon furoat sistemikmaruziyetindeki artış (flutikazon furoat/vilanterol 200/25 mikrogram), sağlıklı gönüllülerekıyasla, serum kortizolünde ortalama %34'lük bir düşüş ile ilişkilendirilmiştir. Orta veşiddetli karaciğer yetmezliği (Child-Pugh B ceya C) hastalarında doza göre normalleştirilmişflutikazon furoat sistemik maruziyeti benzer olmuştur.
Flutikazon furoat/vilanterol'ün 7 günlük tekrarlı dozunun ardından; hafif, orta şiddetli veya şiddetli karaciğer yetmezliği olan gönüllülerin (Child-Pugh A, B veya C), vilanterol'esistemik maruziyetinde anlamlı bir artış olmamıştır (Cmaks ve EAA).
Hafif veya orta şiddetli karaciğer yetmezliği (vilanterol, 25 mikrogram) veya şiddetli karaciğer yetmezliği (vilanterol, 12,5 mikrogram) olan gönüllülerde, flutikazonfuroat/vilanterol kombinasyonunun, beta-adrenerjik sistemik etkiler üzerinde (kalp atış hızıveya serum potasyumu) sağlıklı gönüllülere kıyasla klinik olarak anlamlı etkileri olmamıştır.
Belge Do
18
Diğer Özel Popülasyonlar:
Astımlı gönüllülerde, Doğu Asyalı, Japon ve Güney Doğu Asyalı hastalar (gönüllülerin %12-13'ü) için flutikazon furoat EAA(0-24), diğer ırk gruplarına kıyasla %33 ila %53 oranında daha yüksek olmuştur. Ancak, bu popülasyondaki daha yüksek sistemik maruziyetin, idrarda 24saatlik kortizol atılımı üzerinde daha büyük bir etki ile ilişkilendirildiğine dair herhangi birkanıt bulunmamıştır. Ortalama olarak, Asya kökenli gönüllüler için diğer ırk gruplarınakıyasla, vilanterol Cmaks'ın %220 ila %287 oranında daha yüksek olduğu ve EAA(0-24)'ünbenzer olduğu öngörülmektedir. Ancak, bu daha yüksek vilanterol Cmaks'ın, kalp atış hızıüzerinde klinik olarak anlamlı etkilere yol açtına dair herhangi bir kanıt bulunmamıştır.
KOAH'lı gönüllülerde, Doğu Asyalı, Japon ve Güney Doğu Asyalı hastalar (gönüllülerin %13-14'ü) için flutikazon furoat EAA(0-24), beyaz ırktan gönüllülere kıyasla %23 ila %30oranında daha yüksek olmuştur. Ancak, bu popülasyondaki daha yüksek sistemik maruziyetin,idrarda 24 saatlik kortizol atılımı üzerinde daha büyük bir etki ile ilişkilendirildiğine dairherhangi bir kanıt bulunmamıştır. KOAH'lı gönüllülerde, ırk faktörünün vilanterol'ünfarmakokinetik parametre tahminleri üzerinde herhangi bir etkisi olmamıştır.
Cinsiyet, Vücut Arlı ve VKİ:
1.213 astımlı hastaya (712 kadın) ve 1.225 KOAH'lı hastaya (392 kadın) ait faz III verilerinin popülasyon farmakokinetik analizine dayanarak; cinsiyet, vücut arlı veya VKİ (vücutkütle indeksi)'nin flutikazon furoat'ın farmakokinetiğini etkilediğine dair herhangi bir kanıtbulunmamıştır.
856 astımlı hasta (500 kadın) ve 1091 KOAH'lı hasta (340 kadın) için yapılan popülasyon farmakokinetiği analizine dayanarak; cinsiyet, vücut arlı veya VKİ'nin vilanterol'ünfarmakokinetiğini etkilediğine dair herhangi bir kanıt bulunmamıştır.
Cinsiyet, vücut arlı veya VKİ'ye bağlı olarak herhangi bir doz ayarlaması gerekmemektedir.
5.3 Klinik öncesi güvenlilik verileri
Klinik dışı çalışmalarda flutikazon furoat ya da vilanterol ile görülen farmakolojik ve toksikolojik etkiler, tipik olarak glukokortikosteroidler ya da beta2-agonistleri ileilişkilendirilen etkilerdir. Vilanterol ile kombinasyon halinde flutikazon furoat uygulaması,herhangi bir anlamlı yeni toksisiteye yol açmamıştır.
Genotoksi site/karsinojenisite
Flutikazon furoat
Flutikazon furoat, standart çalışmalarda genotoksik değildi. EAA'ya göre önerilen maksimum insan dozundakine benzer maruziyet düzeylerinde sıçanlarda ya da farelerde gerçekleştirilenyaşam boyu inhalasyon çalışmalarında da karsinojenik değildir.
Vilanterol trifenatat
Genetik toksisite çalışmaları, vilanterol'ün insanlar için genotoksik bir risk oluşturmadını göstermektedir. Diğer beta2 agonistlerine yönelik bulgularla tutarlı olarak, yaşam boyuinhalasyon çalışmalarında vilanterol, dişi sıçan ve fare üreme yolunda ve sıçan hipofizbezinde proliferatif etkilere yol açmıştır. EAA'ya göre, önerilen maksimum insandozundakinin sırasıyla 1,2 ya da 30 katı maruziyet düzeylerinde sıçanlarda ya da farelerdegörülen tümör insidansında herhangi bir artış olmamıştır.
19
Üreme Toksikolojisi
Flutikazon furoat
Vilanterol ile kombinasyon halinde sıçanlarda gerçekleştirilen flutikazon furoat inhalasyon uygulamasının ardından görülen etkiler, tek başına flutikazon furoat uygulaması ile görülenetkilerle benzerdir.
Flutikazon furoat, sıçanlarda ya da tavşanlarda teratojenik değildi fakat sıçanlarda gelişimi geciktirmiş ve maternal olarak toksik dozlarda tavşanlarda aborsiyona neden olmuştur. EAA'agöre, önerilen maksimum insan dozundakinin yaklaşık 3 katı maruziyet düzeylerindesıçanlarda gelişim üzerinde herhangi bir etki oluşmamıştır.
Vilanterol trifenatat
Vilanterol, sıçanlarda teratojenik değildir. Tavşanlarda gerçekleştirilen inhalasyon çalışmalarında, vilanterol, diğer beta2 agonistleri ile birlikte görülenlere benzer etkilere yolaçmıştır (yarık damak, açık göz kapa, sternebral füzyon ve ekstremite fleksürleri/malrotasyon). Subkütan olarak uygulandında, EAA'ya göre önerilen maksimum insandozundakinin 84 katı maruziyet düzeylerinde herhangi bir etki oluşmamıştır.
Flutikazon furoat ya da vilanterol, sıçanlarda fertilite ya da pre- ve post-natal gelişim üzerinde herhangi bir istenmeyen etki oluşturmamıştır.
6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER6.1. Yardımcı maddelerin listesi
Laktoz monohidrat (inek sütünden elde edilir)
Magnezyum Stearat
6.2. Geçimsizlikler
Bilinen bir geçimsizliği bulunmamaktadır.
6.3. Raf ömrü
24 ay
Alüminyum kutu açıldıktan sonraki raf ömrü: 6 hafta.
6.4. Saklamaya yönelik özel uyarılar
25°C'nin altındaki oda sıcaklında ve nemden koruyarak saklayınız.
İnhaleri nemden korumak için kapalı alüminyum kutu içinde muhafaza ediniz ve ancak ilk kez kullanmaya başlayacanız zaman alüminyum kutuyu açıp inhalerinizi içinden çıkarınız.
Alüminyum kutu açıldıktan sonra inhaler en fazla 6 hafta kullanılabilir. Alüminyum kutuyu açtıktan sonra kutuyu ve kapa atınız.
6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği
Plastik ELLIPTA inhaler, nem çekici paket içeren bir alüminyum kutu içerisinde ambalajlanmış olan, açık gri renkli bir gövde, soluk mavi renkli bir inhaler kapa ve bir dozsayacından oluşur. Alüminyum kutu, sıyırılarak açılan bir folyo kapak ile kapatılmıştır.İnhalerde, 14 veya 30 dozluk kullanıma hazır blisterden oluşan, her biri beyaz bir toz içereniki adet alüminyum folyo şerit bulunmaktadır.
Ticari takdim ş
Belge Do Kodu: 1ZW3İü>i4,fl°zvsya6i0ldsis>veya 3 A^drnSss&ambabji4,fl°zvsya6i0ldsis>veya 3 A^drnSss&ambabj
20
Tüm ticari takdim şekilleri satışa sunulmayabilir.
6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeği”ne uygun olarak imha edilmelidir.
Kullanma Talimatı
RELVAR ELLIPTA ilk kez kullanılmaya başlanıldında düzgün çalıştının kontrol edilmesi ve özel bir yöntemle kullanıma hazırlanması gerekmemektedir. Sadece aşadaki talimatlarauyulmalıdır.
RELVAR ELLIPTA ambalajı aşadaki içeriklerden oluşur:
İnhaler, nemi azaltmak için nem çekici bir paket içeren alüminyum kutuda paketlenmiştir. Alüminyum kutunun kapa açıldıktan sonra nem çekici paket atılmalıdır. Nem çekici paketaçılmamalı, yutulmamalı veya teneffüs edilmemelidir. Dozu almaya hazır olana kadaralüminyum kutunun kapa açılmamalıdır.
İnhaler alüminyum kutudan çıkarıldında, “kapalı” pozisyonda olacaktır. İnhalerin son kullanma tarihi etiketindeki boşluğa yazılmalıdır. İnhalerin son kullanma tarihi alüminyumkutunun açılmasından sonra 6 haftadır. Son kullanma tarihinden sonra inhalerkullanılmamalıdır. Alüminyum kutu açıldıktan sonra kutu ve kapak atılabilir.
İnhaleri kullanmaya başlamadan önce aşadaki talimatları okuyunuz.• Eğer ilaç inhale edilmeden, inhaler kapa açılıp kapatılırsa, bir doz harcanmış olur.
Harcanan doz inhalerin içerisinde güvenle tutulur fakat artık kullanılamaz. Bir inhalasyonda yanlışlıkla ilave ilaç veya çift doz almak mümkün değildir.
21
Doz sayacı
İnhaler kapa
İnhaler kapa her açıldında, ilaçtanbir doz hazırlanır
• Bu sayaç, inhaler içinde kaç doz ilaçkaldını gösterir.
•İnhaler kullanılmaya başlanmadanönce, tam olarak 30 dozu gösterir.
• İnhaler kapa her açıldında
1
dozeksilir.
•10 dozdan az kaldında,
doz sayacınınyarısı kırmızı olarak görünür.
•Son dozu kullandıktan sonra, dozsayacının yarısı kırmızı olarak görünürve 0 sayısını gösterir.
İnhaler artık boştur.
• Eğer bundan sonra inhaler kapa açılırsa,doz sayacı yarı kırmızıdan tamamenkırmızıya dönecektir.
Kullanım basamakları1) Dozun hazırlanması
• Doz alınmaya hazır olana kadar inhalerkapa açılmamalıdır. İnhalersallanmamalıdır.
• “Klik” sesi duyulana kadar inhalerkapa tamamen aşa doğru kaydırılır.
• Artık ilaç inhale edilmeye hazırdır.
• Bunu teyit etmek için doz sayacından
1
doz azalır.
•Eğer “klik” sesi duyulduğunda dozsayacı bir birim eksilmezse, inhaler dozuvermeyecektir.
•İnhaler hiçbir zaman sallanmamalıdır.
22
2) İlacın inhale edilmesi
• İnhaler azdan uzakta tutulurken mümkünolduğunca derin bir nefes verilir. İnhaleriniçine doğru nefes verilmemelidir.
• Azlık dudakların arasına yerleştirilerekdudaklar azlın çevresine sıkıcakapatılır.
Hava çıkış deliği parmaklarlaengellenmemelidir.
• Uzun, devamlı ve derin bir nefes alınır. Bunefes tutulabildiği kadar tutulmalıdır (en az3-4 saniye).
• İnhaler azdan uzaklaştırılır.
• Yavaş ve hafif bir nefes verilir.
• İnhaler doğru kullanılıyor olunsa dahiilacın tadı alınmayabilir veyahissedilmeyebilir.
3) İnhalerin kapatılması
• Azlık temizlenmek istenirse, inhaler kapanıkapatmadan önce kuru bir kat mendil kullanılır.
• İnhaler kapa gidebildiği kadar yukarı doğru, azlıkapayacak şekilde, kaydırılır.
• İnhaler kullanıldıktan sonra ağzın su ile çalkalanması vetükürülmesi gerekir.
Bu, yan etki olarak az ya da boğazda yara gelişme ihtimalini
azaltacaktır.
7. RUHSAT SAHİBİ
GlaxoSmithKline İlaçları San. ve Tic. A.Ş.
Büyükdere Cad. No.173, 1. Levent Plaza B Blok 34394 1. Levent/İstanbulTel No. : 0212 - 339 44 00Fax No.: 0212 - 339 45 00
8. RUHSAT NUMARASI
2014-751
9. İLK RUHSAT TARİHİ/RUHSAT YENİLEME TARİHİ
İlk ruhsat tarihi: 25/09/2014 Ruhsat yenileme tarihi: 07/02/2021
10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ
23