Alfabetik İlaç RehberiDetaylı İlaç AraYeni Listelenilen İlaçlarEn Çok Aranan İlaçlarPazarda Bulunamayan İlaçlar

Baclorex 10 Mg/5 Ml Intratekal İnfüzyonluk Çözelti Kısa Ürün Bilgisi

KISA ÜRÜN BİLGİSİ

1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI

BACLOREX 10mg/5mL intratekal infüzyonluk çözelti Steril

2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİMEtkin madde:

Her 5 ml'lik flakon;

Baklofen..............................10 mg

Yardımcı madde(ler):

Sodyum klorür.......................45 mg

Yardımcı maddeler için 6.1'e bakınız.

3. FARMASÖTİK FORM

İntratekal infüzyonluk çözelti Berrak, renksiz çözelti.

4. KLİNİK ÖZELLİKLER

4.1. Terapötik endikasyonlar

BACLOREX, oral baklofen veya diğer oral antispastik ajanların etkili oral dozları uygulandığında yanıt vermeyen ve/veya etkili dozlarda kabul edilemez yan etkiler yaşayanspinal veya serebral orijinli (yaralanma, multipl skleroz serebral palsi ile ilişkili) şiddetlikronik spastisitesi olan hastalarda endikedir.

Kafa travmasından kaynaklanan spastisitesi olan hastalarda, spastisite semptomlarının stabilize olması için BACLOREX tedavisinin en az bir sene geciktirilmesi önerilir.BACLOREX ablatif nöroşirürji prosedürlerine bir alternatif olarak düşünülebilir.

Pediyatrik popülasyon

BACLOREX, oral olarak uygulanan antispastiklere yanıt vermeyen (oral baklofenin dahil olduğu) ve/veya etkili oral dozlar ile kabul edilemez yan etki yaşayan, serebral orijinli veyaspinal orijinli (yaralanma, multipl skleroz veya diğer spinal kord hastalıkları ile ilişkili) ağırkronik spastisitesi olan, 4 yaşından büyük 18 yaşından küçük hastalarda endikedir.

1

4.2. Pozoloji ve uygulama şekliPozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:

BACLOREX'in implante ilaç salım sistemiyle intratekal uygulaması sadece yeterli bilgi ve deneyime sahip doktorlar tarafından yapılmalıdır. İmplantasyon, programlama ve/veyaimplante edilebilen pompaların tekrar doldurulması için spesifik talimatlar pompa üreticileritarafından verilmektedir ve bu talimatlara kesinlikle uyulmalıdır.

Baklofen 0,05 mg/ml, tek bolus test dozlarında (spinal kateter veya lomber ponksiyon yoluyla) uygulama için ve BACLOREX 10 mg/20 ml ve 10 mg/5 ml intratekal boşluğasürekli baklofen uygulaması için uygun olan implante edilebilir pompalarda (AB sertifikalıpompalar) kronik kullanım için tasarlanmıştır. Optimum doz programının belirlenmesi içinher hastanın intratekal bolus doz ile başlangıç tarama fazından geçirilmesi ve bunu takiben,idame tedavisinden önce, çok dikkatli tek doz titrasyonunun yapılması gerekir.

BACLOREX tedavisinin uygulanması sırasında solunum fonksiyonu takip edilmelidir ve uygun resüsitasyon ekipmanları bulunmalıdır. İmplante edilmiş bir salım sistemi vasıtasıylaintratekal uygulama yalnızca gerekli bilgi ve deneyimi olan doktorlar tarafından yapılmalıdır.İmplante pompanın kullanımı için özel talimatlar pompa üreticilerinden temin edilmelidir.Ürün ile ve içeriğindeki bakteri tutucu filtre ile uyumlu olduğu bilinen malzemeden yapılanpompalar kullanılmalıdır.

Yetişkin tarama fazı

Kronik infüzyonun başlatılmasından önce hastanın, bir kateter veya lomber ponksiyon yoluyla uygulanan intratekal bolus doza tepkisi değerlendirilmelidir. 1 ml'de 50 mikrogram baklofeniçeren düşük konsantrasyonlu ürünler bu amaç için uygundur. Hastalar tarama öncesindeenfeksiyonsuz olmalıdır, çünkü sistemik enfeksiyonun varlığı yanıtın doğrudeğerlendirilmesini engelleyebilir.

Yetişkinlerde olağan başlangıç test dozu, yaklaşık 4 ila 8 saatlik bir süreçte yanıt alana kadar en az 24 saatlik zaman aralıklarıyla 25 mikrogramlık kademeli artışlarla, 25 veya 50mikrogramdır. Her doz yavaşça verilmelidir (en az bir dakika boyunca). Hastanın tedaviyeyanıt verdiğinin düşünülmesi için hasta kas tonusunda ve/veya sıklığında ve/veya kasspazmlarının şiddetinde belirgin bir azalma olmalıdır.

2

Hastalar arasında intratekal baklofene duyarlılık konusunda büyük bir değişkenlik vardır. Yetişkinlerde 25 mikrogramın tek bir test dozundan sonra şiddetli doz aşımı belirtileri (koma)gözlenmiştir. İlk test dozu verilirken, resüsitatif ekipmanın hazırda bekletilmesi tavsiye edilir.

100 mikrogram test dozuna cevap vermeyen hastalara daha fazla doz verilmemesi veya sürekli intratekal infüzyonun düşünülmemesi gerekir.

Özellikle kardiyopulmoner hastalığı ve solunum kas güçsüzlüğü olan veya daha yüksek solunum depresyonu riski altında olan, benzodiazepin grubu ilaçlar ya da opiyatlarla tedavigören hastalarda, solunum ve kalp fonksiyonlarının izlenmesi bu faz sırasında çok önemlidir.

Doz-titrasyon fazı

BACLOREX'e hastanın yanıt verdiği saptandıktan sonra, intratekal infüzyon uygulanabilir. BACLOREX çoğu zaman göğüs duvarı veya abdominal duvar dokularına implante edileninfüzyon pompası kullanılarak uygulanmaktadır. Perioperatif faz sırasında, riskleri en azaindirmek için pompaların implantasyonu sadece deneyimli merkezlerde yapılmalıdır.Enfeksiyon varlığı, cerrahi komplikasyon riskini artırabilir ve doz ayarlama girişimlerinizorlaştırabilir.

Günlük toplam başlangıç infüzyon dozu, tarama fazında anlamlı ölçüde etki veren bolus dozun iki katı olarak belirlenir ve 24 saatlik sürede uygulanır.

Ancak tarama aşamasında uzun süreli etki görülürse (12 saatten fazla süren), başlangıç dozu tarama aşamasındaki doz ile benzer olmalıdır ve 24 saatlik bir sürede uygulanmalıdır. İlk 24saatlik süre içinde doz artışı olmamalıdır.

İlk 24 saatten sonra istenen etkiyi elde etmek için doz yavaş yavaş ayarlanır. Eğer programlanabilir pompa kullanılıyorsa, doz 24 saatte sadece bir kere artırılmalıdır,programlanabilir olmayan çoklu doz rezervuar pompalarında ise doz ayarlamaları arasında 48saat aralıklar olması tavsiye edilir. Her iki durumda da doz aşımını önlemek için artışlaraşağıdaki gibi sınırlanmalıdır:

- Spinal orijinli spastisitesi olan hastalar: Önceki günlük dozun %10-30'u

- Serebral orijinli spastisitesi olan hastalar: Önceki günlük dozun %5-15'i

Eğer doz belirgin klinik etkisi olmadan önemli ölçüde artırılmış ise pompa fonksiyonu ve kateter açıklığı araştırılmalıdır.

Günlük 1000 mikrogramdan fazla dozun uygulandığı klinik deneyler sınırlıdır.

3

Hastalar, tarama ve bunu hemen takip eden pompa implantasyonu süresince, uygun ekipman ve çalışanların olduğu bir ortamda yakından gözlenmelidir. Resüsitatif ekipman, hayatı tehditeden istenmeyen etkiler durumunda derhal hazır olmalıdır.

Yetişkin idame tedavisi

Klinik açıdan, olabildiğince normal kas tonusunu sürdürmek ve spazm sıklığını ve şiddetini tolere edilemeyen yan etkilere neden olmadan en aza indirmek hedeflenmektedir. Yeterli biryanıt sağlayan en düşük doz kullanılmalıdır. Bazı spastisitelerin kalması, hasta tarafından“paralizi” hissini engellemesi için tercih edilir. Ayrıca, kas tonusunun bir derece varlığı venadir spazmlar dolaşım fonksiyonunu desteklemeye yardımcı olabilir ve muhtemel derin ventrombozu oluşumunu önleyebilir.

Spinal orijinli spastisitesi olan hastalarda uzun süreli, sürekli infüzyon idame tedavisinde intratekal baklofen dozu günlük 12-2003 mikrogram arasındadır, çoğu hastada yeterli yanıtgünlük 300-800 mikrogram doz ile sağlanmaktadır.

Serebral orijinli spastisitesi olan hastalarda idame doz, 12 ay boyunca günde ortalama 276 mikrogram ve 24 ay boyunca günde ortalama 307 mikrogram olmak üzere olmak üzeregünlük 22-1400 mikrogram aralığında tespit edilmiştir.

Uygulama spesifikasyonları

Mililitrede 500 mikrogram içeren 20 ml'lik ve mililitrede 2 mg (2000 mikrogram) içeren 5 ml'lik BACLOREX flakonları infüzyon pompası ile kullanılmak üzere geliştirilmiştir.Seçilecek konsantrasyon, doz ihtiyacına ve pompa haznesi boyutuna bağlıdır. Daha konsantrebir çözelti kullanımı yüksek doz ihtiyacı olan hastalarda sık sık yeniden doldurma ihtiyacınıortadan kaldırır.

Uygulama şekli

BACLOREX, çoğunlukla implantasyondan hemen sonra sürekli infüzyon olarak uygulanır. Hasta, günlük doz ve fonksiyonel açıdan stabil olduğunda ve şayet pompa da uygunsa,spastisite üzerinde optimum kontrol sağlamak için, günün farklı zamanlarında daha karmaşıkbir uygulama metoduna geçilebilir. Örneğin, geceleri spazmları artan hastalar saatlik infüzyonhızında %20 artışa ihtiyaç duyabilir. Bu değiştirilmiş infüzyon hızı, istenilen klinik etkininbaşlamasından 2 saat öncesinde programlanmalıdır.

4

Çoğu hasta kronik tedavi sırasında, azalmış yanıt veya hastalığın ilerlemesi nedeniyle, sürekli optimum cevap için kademeli doz artışına ihtiyaç duymaktadır. Spinal kaynaklı spastisitesiolan hastalarda yeterli semptom kontrolünü sürdürmek için günlük doz kademeli olarak %10-30 artırılabilir. Serebral kaynaklı spastisitelerde doz artışı %20 (%5-20 aralığında) ile sınırlıolmalıdır. Her iki durumda da eğer hastada yan etkiler görülüyorsa günlük doz %10-20azaltılabilir.

Eğer önemli bir doz artışı aniden gerekli olursa, bu kateter komplikasyonunun (bükülme veya yerinden oynama vb.) veya pompa arızasının göstergesidir.

Aşırı güçsüzlüğü önlemek amacıyla, hastanın işlevlerini sürdürmesini sağlamak için spastisite gerektiği durumlarda BACLOREX dozu dikkatle ayarlanmalıdır.

Uzun süreli tedavi sırasında hastaların yaklaşık %5'i, tolerans veya ilaç salınımında bozukluk nedeniyle artan dozlara dirençli hale gelir (Bkz. Bölüm 4.4 Özel kullanım uyarıları veönlemleri). Bu tolerans 2-4 haftalık periyotlarla BACLOREX dozunun kademeli olarakazaltılması ve spastisite tedavisi için alternatif metotların uygulanması ile tedavi edilebilir(örneğin; intratekal, koruyucu içermeyen morfin sülfat). BACLOREX başlangıç sürekliinfüzyon dozunda devam ettirilmelidir. BACLOREX'ten morfine ya da morfindenBACLOREX'e geçerken dikkatli olunmalıdır (Bkz. Bölüm 4.5 Diğer tıbbi ürünler ileetkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri).

Tedavinin sonlandırılması

Aşırı doz ile ilişkili acil durumlar dışında, BACLOREX ile tedavi her zaman kademeli olarak doz azaltılarak yavaş yavaş kesilmelidir. BACLOREX aniden kesilmemelidir (Bkz. Bölüm4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri).

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

Böbrek yetmezliği:

Baklofen tedavisi alan böbrek yetmezliği olan hastalarda çalışma yapılmamıştır. Baklofen başlıca böbrekler tarafından değişmeden vücuttan atıldığından (Bkz. Bölüm 5.2Farmakokinetik özellikler), böbrek yetmezliği olan hastalarda özel bir bakım sağlanmalı vedikkatle kullanılmalıdır (Bkz. Bölüm 4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri).

5

Karaciğer yetmezliği:

İntratekal baklofen ile tedavi gören karaciğer yetmezliği olan hastalarda çalışma yapılmamıştır. Baklofenin intratekal uygulamasından sonra doz ayarlaması tavsiye edilmezçünkü karaciğer baklofen metabolizmasında önemli bir rol oynamaz. Bu yüzden, karaciğeryetmezliğinin ilaç sistemik maruziyetine etkisi beklenmemektedir (Bkz. Bölüm 5.2Farmakokinetik özellikler).

Pediyatrik popülasyon

Tarama fazı:

4 ila 18 yaş arası hastalar için intratekal başlangıç test dozu, çocuğun yaşına ve ölçülerine bağlı olarak günlük 25-50 mikrogram olmalıdır. Buna yanıt vermeyen hastalara her 24 saattebir günlük 25 mikrogramlık doz artırımı yapılabilir. Maksimum tarama dozu pediyatrikhastalarda günlük 100 mikrogramı geçmemelidir.

İdame tedavisi:

Serebral veya spinal kaynaklı spastisitesi olan 4-18 yaş aralığındaki çocuklarda, BACLOREX'in uzun süreli sürekli intratekal infüzyonu için başlangıç idame dozu günlük 25200 mikrogram aralığındadır (medyan doz: 100 mikrogram/gün). Toplam günlük doztedavinin ilk yılında artış eğilimi gösterir, bu nedenle idame dozu bireysel klinik cevaba göreayarlanmalıdır. Günlük 1.000 mikrogram dozunu geçen dozlarda sınırlı deneyimlermevcuttur.

BACLOREX'in güvenliliği ve etkililiği, şiddetli spinal veya serebral kaynaklı spastisitesi olan 4 yaşından daha küçük çocukların tedavisi için belirlenmemiştir (Bkz. Bölüm 4.4 Özelkullanım uyarıları ve önlemleri).

Geriyatrik popülasyon:

Klinik denemeler sırasında, 65 yaşın üstündeki bazı hastalar genç hastalara kıyasla artan risk olmadan intratekal baklofen ile tedavi edilmiştir. Dozlar bireysel olarak titre edildiği için buyaşa özgün sorun beklenmemektedir.

4.3. Kontrendikasyonlar

- Baklofene ya da yardımcı maddelerden (Bkz. Bölüm 6.1 Yardımcı maddelerin listesi) herhangi birine karşı bilinen aşırı duyarlılığı olanlarda

6

- İlacın intratekal yol dışında herhangi bir yolla uygulanması kontrendikedir.

4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

İntratekal baklofen tedavisi faydalıdır ancak tehlikelidir. Dikkatli preoperatif değerlendirme zorunludur.

Hasta bu tedavi yönteminin riskleri ile ilgili bilgilendirilmeli ve fiziksel/psikolojik olarak pompa ile yaşamaya uyum sağlayabilmelidir. Sorumlu doktorlar ve hasta bakımından sorumluherkes pompa ve yerleştirme yeri ile ilgili evde alınacak önlemlerin yanı sıra doz aşımıbelirtileri ve bu tür durumda yerine getirilecek girişimler hakkında açıkça bilgilendirilmelidir.

İmplante edilmiş kateterin ucundaki inflamatuvar kitle


İmplante kateterin ucunda; felç dahil olmak üzere ciddi nörolojik bozukluk ile sonuçlanabilen inflamatuvar kitle oluşumları raporlanmıştır. Bu bildirimler, baklofen intratekal ürünü ileraporlanmış olmasına rağmen kontrast MRG (Manyetik Rezonans Görüntüleme) veyahistopatoloji ile doğrulanmamıştır. İnflamatuar kitle ile ilişkili en sık görülen belirtilerşunlardır:

1. Terapötik cevap azalması (kötüleşen spastisite, daha önce kontrol edilen spastisitenin geridönmesi, yoksunluk belirtileri, artan doza yetersiz yanıt, sık ve büyük doz artışları),

2. Ağrı,

3. Nörolojik eksiklik/bozukluk. Klinisyenler, intraspinal tedavi sırasında yeni herhangi birnörolojik işaret veya belirti için hastaları dikkatle izlemelidir.

Klinisyenler; inflamatuvar kitle için özellikle opioid içeren farmasötik ilaçlar ya da karışımları kullanan hastalarda, prodromal işaret ve belirtileri tanımlamak amacıyla hastalarının tıbbiihtiyaçlarına en uygun spesifik izlemeye göre medikal değerlendirmelerini yapmalıdır.İnflamatuvar kitleyi düşündüren yeni nörolojik işaret veya belirtileri olan hastalarda; çoğuinflamatuvar kitle semptomlarının, hastalıklarından ötürü ciddi spastisitesi olan hastalarıngeçirdiği semptomlardan çok farklı olmaması nedeniyle nöroşirürji konsültasyonudüşünülmelidir. Bazı durumlarda inflamatuvar kitle tanısının doğrulanması veya bertarafedilmesi için görüntüleme yapılması uygun olabilmektedir.

Pompa implantasyonu


Pompanın implantasyonu öncesi hastalarda enfeksiyon olmamalıdır çünkü enfeksiyon cerrahi komplikasyonların risklerini artırabilir. Ayrıca sistemik bir enfeksiyon da dozu ayarlamak içinolan girişimleri güçleştirebilir. Lokal enfeksiyon veya kateterin yanlış yerleştirilmesi; ilaç

7

salımının kesilmesine ve buna bağlı olarak yoksunluk belirtilerinin ortaya çıkmasına neden olabilir.

Rezervuarın tekrar doldurulması


Pompa rezervuarının tekrar dolumu, pompa üreticisi tarafından verilen talimatlara göre eğitilmiş ve kaliteli personel tarafından yapılmalıdır. Rezervuarın boşalması, spastisiteninnüksetmesine veya intratekal baklofenin potansiyel olarak hayatı tehdit edici yoksunluksemptomlarına sebep olabileceğinden her bir yeniden doldurma aralığının dikkatli bir şekildehesaplanması gerekmektedir (Bkz. Bölüm 4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri-Tedavininkesilmesi)

Yeniden dolum esnasında kateter içeriğinin intratekal boşluğa iletimini engellemek için dikkatli olunmalıdır

.

Mikrobiyal kontaminasyon ve enfeksiyondan kaçınmak için sıkı aseptik koşullar gereklidir. İntratekal katetere doğrudan erişim sağlayan enjeksiyon portu ile donatılmış pompadoldurulurken son derece dikkatli olunmalıdır, çünkü erişim portu yoluyla katetere doğrudanenjeksiyon, hayatı tehdit eden aşırı doza neden olabilir.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

Anormal beyin omurilik sıvısı (BOS) akımı olan hastalarda ilacın sirkülasyonu nedeniyle antispastik aktivite yetersiz olabilir.

Psikotik bozukluk, şizofreni, konfüzyonel durum veya Parkinson hastalığı olan hastalarda, baklofenin oral uygulamasından sonra bu tür durumlar şiddetlenebilir. Bu koşullarda olanhastalara dikkatli tedavi uygulanmalı ve tedavi sırasında sıkı gözleme tabi tutulmalıdır.

BACLOREX ile tedavide, intihar için risk faktörleri olan hastalar yakın gözetim altında olmalıdır. Hastalar (ve hastaların bakıcıları), klinik kötüleşme, intihar teşebbüsü veyadüşüncesi veya davranışta olağandışı değişiklikler olup olmadığını izleme ve bu semptomlarvarsa derhal tıbbi yardım alma ihtiyacı konusunda uyarılmalıdır (Bkz. Bölüm 4.8 İstenmeyenetkiler-Psikiyatrik hastalıklar)

Epilepsisi olan hastalara dikkatle verilmelidir, çünkü terapötik dozda bu ilaca devam eden hastaların yanı sıra intratekal baklofenin aşırı dozu veya kesilmesi sırasında bazen nöbetlerrapor edilmiştir.

8

Otonomik disrefleksi öyküsü olan hastalarda BACLOREX dikkatle kullanılmalıdır. Nosiseptif uyaranların varlığı veya BACLOREX'in ani kesilmesi, otonomik disrefleksi epizoduna zeminhazırlayabilir.

Serebrovasküler veya solunum yetmezliği olan hastalarda, BACLOREX dikkatli kullanılmalıdır.

İntratekal uygulamayı takiben ürünün sistemik biyoyararlanımı, oral yolla uygulamadaki biyoyararlanıma göre oldukça düşük olduğu için, BACLOREX'in altta yatan, merkezi sinirsistemi dışı hastalıklar üzerinde herhangi bir etkisi olması beklenmez. Oral baklofentedavisinden sonra elde edilen gözlemler, peptik ülser hikayesi ve önceden var olan sfinkterhipertonisi olan hastalarda uygulamanın dikkatli yapılması gerektiğini göstermektedir.

Böbrek yetmezliği:

Böbrek yetmezliği olan hastalarda baklofenin oral uygulamasından sonra ciddi nörolojik sonuçlar bildirilmiştir. Bu nedenle böbrek yetmezliği olan hastalarda baklofen uygulamasıdikkatli yapılmalıdır.

Oral baklofen kullanılırken, nadir durumlarda, SGOT, alkalin fosfataz ve kan glukoz seviyelerinin yükselmesi kaydedilmiştir.

Pediyatrik popülasyon:

Kafa travması nedeniyle spastisitesi olan hastalar için, spastisite belirtileri stabil olana kadar, uzun süreli BACLOREX tedavisine devam edilmemesi önerilir (ör. yaralanma sonrası en azbir yıl).

Kronik infüzyon için implante edilebilir pompanın yerleştirilebilmesi için çocukların yeterli vücut ağırlığına sahip olması gerekir. Pediyatrik popülasyonda intratekal baklofen kullanımı,sadece gerekli bilgiye ve deneyime sahip olan uzmanlar tarafından yazılmalıdır. 4 yaşınaltındaki çocuklarda baklofen kullanımının güvenliliği ve etkililiği konusunda oldukça sınırlıklinik veriler mevcuttur.

Tedavinin kesilmesi (kateter veya cihaz arızası ile ilişkili olanlar dahil)

Spastisitenin artması, pruritus, parastezi ve hipotansiyon ile ortaya çıkan herhangi bir nedenden dolayı intratekal baklofenin aniden kesilmesi; ör. zihin karışıklığı ve kas rijiditesiolmak üzere hızlı kontrol edilemeyen spazmlı hiperaktif durum, hipertermi ve nöroleptik

9

malign sendromu (NMS) ile uyumlu semptomlar dahil olmak üzere sekeller ile sonuçlanmıştır. Nadir durumlarda bu, nöbetler/status epileptikus, rabdomiyoliz, koagülopati,çoklu organ yetmezliği ve ölüm şeklinde gelişmektedir. İntratekal baklofen ile tedavi görentüm hastalar, potansiyel olarak yoksunluk riski altındadır.

İntratekal baklofen yoksunluğu ile ilişkili bazı klinik bulguların özellikleri; otonomik disrefleksi, enfeksiyon (sepsis), malign hipertermi, nöroleptik malign sendromu (NMS) veyahipermetabolik durum veya ileri rabdomiyoliz ile ilişkili diğer koşullar ile benzerlikgösterebilmektedir.

Hastalar ve hastalara bakan kişiler, dolum kontrolü için bir zaman çizelgesinin tutulmasının önemi konusunda bilgilendirilmelidir ve özellikle yoksunluk sendromunun erken aşamasındaortaya çıkanlar olmak üzere, baklofen yoksunluğunun belirtilerine ve semptomları hakkındaeğitilmelidir (ör. priapizm).

Çoğu durumda, yoksunluk belirtileri, baklofen tedavisinin kesilmesini takiben saatler içerisinde ya da bir kaç gün içinde ortaya çıkmaktadır. İntratekal baklofen tedavisinin anikesilmesinin yaygın nedenleri arasında kateterin fonksiyonsuzlaşması (özellikle kopması),pompa rezervuarındaki düşük hacim, pompa pil ömrünün sona ermesi ve cihaz arızası yeralmaktadır. Ölüm de dahil olmak üzere yoksunluk semptomlarına yol açan, ilaç salımınındeğişmesiyle sonuçlanan cihaz arızası bildirilmiştir.

İntratekal baklofenin ani kesilmesinin önlenmesi için infüzyon sisteminin programlanması ve izlenmesi, dolumun planlaması ve prosedürü ve pompa alarmına dikkat edilmelidir. İntratekalBACLOREX'in salımının kesilmesine ilişkin önerilen tedavi, tedavi kesilmeden önceki aynıveya yakın dozda BACLOREX'in yeniden yüklenmesidir. Ancak, intratekal olarakverilmesinin gecikmesi durumunda, oral veya enteral baklofen ya da oral, enteral veyaintravenöz benzodiazepinler gibi, GABA-erjik agonist ilaçlarla tedavi, potansiyel olarakölümcül sekelleri önleyebilmektedir. Tek başına oral veya enteral BACLOREXuygulamasının; intratekal baklofen yoksunluğunun gelişmesini önleyeceğinegüvenilmemelidir.

Skolyoz

Baklofen ile tedavi edilen hastalarda skolyozun başlaması veya önceden var olan skolyozun kötüleşmesi rapor edilmiştir. Bu nedenle BACLOREX tedavisi sırasında skolyoz belirtileriizlenmelidir.

10

Bu tıbbi ürün her bir flakonda 1 mmol (23 mg)'dan daha az sodyum ihtiva eder; yani aslında “sodyum içermez”.

4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

Baklofenin diğer intratekal ajanlarla birlikte verilmesi önerilmemektedir.

Tercihen intratekal baklofen infüzyonu başlamadan önce, bütün oral antispazmodik ilaçların birlikte kullanımı azaltılmalı ya da kesilmelidir. Ancak intratekal baklofen ile gerçekleştirilenkronik tedavi sırasında, birlikte kullanılan antispazmodik ilacın aniden kesilmesi veyaazaltılması durumundan kaçınılmalıdır.

İntratekal uygulama sonrası düşük baklofen sistemik maruziyetinin farmakolojik etkileşim potansiyelini düşürdüğü ileri sürülmesine rağmen, belirli ilaç-ilaç etkileşimleriniöngörebilmek için sistemik ilaçlarla kombine baklofenin kullanımına ilişkin çok az deneyimmevcuttur (Bkz. Bölüm 5.2 Farmakokinetik özellikler). Oral baklofen ile deneyimlergöstermiştir ki:

• MSS'yi etkileyen alkol ve diğer bileşikler: MSS üzerinde rol oynayan ilaçların veyaalkolün BACLOREX ile birlikte alınması sedasyonda artmaya neden olabilir (analjezikler,nöroleptikler, barbitüratlar, benzodiazepinler, anksiyolitikler).

• Trisiklik antideprasanlar:Trisiklik antideprasanlar ile eş zamanlı tedavi,

BACLOREX'in etkisini artırabilmekte ve kas hipotonisine neden olabilmektedir.

• Antihipertansifler:BACLOREX ile anti-hipertansiflerin birlikte kullanımı, kan

basıncında düşüşe neden olabileceğinden, antihipertansifin dozunun azaltılması gerekli olabilmektedir.

• Levodopa: Oral baklofen ve levodopa/dopa- dekarboksilaz (DDC) inhibitörünün eşzamanlı kullanımı, halüsinasyon, konfüzyonel durum, baş ağrısı ve mide bulantısı gibiadvers olayların artışı ile sonuçlanmıştır. Ayrıca Parkinson belirtilerinin kötüleştiği raporedilmiştir. Bu nedenle, levodopa/DDC inhibitör tedavisi alan hastalarda intratekal baklofenuygulamasına dikkat edilmelidir.

Morfin:

Morfin ve intratekal baklofenin birlikte kullanımı bir hastada hipotansiyona sebep olmuştur. Birlikte uygulama sırasında solunum güçlüğü veya diğer merkezi sinir semptomlarıpotansiyeli göz önünde bulundurulmalıdır.

11

Anestezikler:

İntratekal baklofen ve genel anestezik ilaçların (fentanil, propofol gibi) eş zamanlı kullanımı kardiyak bozukluk ve nöbetleri arttırabilir. İntratekal baklofen alan hastalarda anestezik ilaçuygulamasına dikkat edilmelidir.

4.6. Gebelik ve laktasyonGenel tavsiye

Gebelik kategorisi: C

Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)

Programlanabilir baklofen pompası yerleştirilmeden önce ve intratekal baklofen pompaları implante edilmiş kadınlarda gebelik ve peripartum dönem boyunca uygun hazırlık veyönetimi sağlamak için prekonsepsiyonel danışmanlık önerilir.

Gebelik dönemi

BACLOREX'in hamile kadınlarda kullanımına ilişkin sınırlı veri bulunmaktadır.

Baklofenin yüksek oral dozlarında üreme toksisitesi gözlenmiştir (Bkz. Bölüm 5.3 Klinik öncesi güvenlilik verileri). BACLOREX'in intratekal uygulamasından sonra maternalplazmada küçük miktarlarda baklofen saptanabilir (Bkz. Bölüm 5.2 Farmakokinetiközellikler). Hayvanlarda yapılan çalışmalar, baklofenin plasenta bariyerini geçebileceğinigöstermektedir. Bu nedenle, beklenen yarar fetüse yönelik potansiyel riskten daha fazlaolmadıkça, BACLOREX hamilelik sırasında kullanılmamalıdır.

Laktasyon dönemi

Terapötik dozlarda oral baklofen alan annelerde baklofen anne sütüne geçer, ancak bu miktar çok az olduğundan bebeğin istenmeyen bir etki yaşaması beklenmez.

BACLOREX'in intratekal uygulamasından sonra maternal plazmada küçük miktarlarda baklofen saptanabilir (Bkz. Bölüm 5.2 Farmakokinetik özellikler). Bu nedenle, BACLOREXtedavisi alan annenin sütünde baklofen bulunması beklenmez ve özel bir öneride bulunulmaz.

Üreme yeteneği/Fertilite

Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, intratekal baklofenin klinik olarak ilgili koşullar altında fertilite üzerinde olumsuz bir etkisi olmasının muhtemel olmadığını göstermiştir (bkz.Bölüm 5.3 Klinik öncesi güvenlilik verileri).

12

4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

İntratekal baklofen alan bazı hastalarda, uyku hali ve sedasyon gibi merkezi sinir sistemi üzerinde (MSS) depresan etkiler kaydedilmiştir ve bu nedenle hastalar dikkatli olmalarıkonusunda uyarılmalıdır. Diğer listelenen advers etkiler, ataksi, halüsinasyon, görmedebulanıklık, diplopi ve yoksunluk semptomlarıdır. Araç veya makine kullanımı tehlikeliolabilir.

4.8. İstenmeyen etkiler

Aşağıdaki gibi listelenen advers reaksiyonların bazıları spinal kaynaklı spastisitesi olan hastalarda rapor edilmiştir, ancak serabral kaynaklı spasisitesi olan hastalarda da ortayaçıkabilir. Advers reaksiyonların her iki popülasyondaki sıklıkları aşağıda belirtilmiştir.

Advers reaksiyonlar (Tablo 1) MedDRA'daki sistem organ sınıflarına ve sıklıklarına göre listelenmiştir. Sıklık sıralamaları aşağıdaki kriterlere göre yapılmıştır:

Çok yaygın (>1/10), yaygın (>1/100 ila <1/10), yaygın olmayan (>1/1.000 ila <1/100), seyrek (>1/10.000 ila <1/1.000), çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketletahmin edilemiyor).

Tablo 1. Advers ilaç reaksiyonları

Metabolizma ve beslenme hastalıkları

Yaygın olmayan

Dehidrasyon

Psikiyatrik hastalıklar

Yaygın

Depresyon, ajitasyon, anksiyete.

Yaygın olmayan

İntihar düşüncesi, intihar teşebbüsü, paranoya, halüsinasyon, öforik mod

Bilinmiyor

Disfori

Sinir sistemi hastalıkları

Çok yaygın

Somnolans

Yaygın

Konfüzyonel durum, konvülziyon, dizartri, baş ağrısı, parestezi, uykusuzluk, sedasyon, baş dönmesi/sersemlik, oryantasyon bozukluğu,letarji

Yaygın olmayan

Ataksi, unutkanlık, nistagmus

Konvülsiyon ve baş ağrısı, serebral kökenli spastisite olan hastalarda spinal kaynaklı spastisitesi olan hastalara göre daha sık ortaya çıkmaktadır.

Göz hastalıkları

Yaygın

Bulanık görme, diplopi, akommodasyon bozukluğu

13

Kardiyak hastalıklar

Yaygın olmayan

Bradikardi

Vasküler hastalık

ar

Yaygın

Hipotansiyon

Yaygın olmayan

Derin ven trombozu, hipertansiyon, cilt kızarması, solukluk

Solunum, göğüs hastalıkları ve mediastinal hastalıklar

Yaygın

Pnömoni, dispne, solunum depresyonu

Bilinmiyor

Solunum hızında azalma (bradipne)

Gastrointestinal hastalıklar

Yaygın

Bulantı/kusma, kabızlık, diyare, ağız kuruluğu, iştahsızlık, salivasyon artışı

Yaygın olmayan

İleus, hipoguzi, disfaji

Bulantı ve kusma, serebral kökenli spastisitesi olan hastalarda spinal kaynaklı spastisitesi olan
hastalara göre daha sık ortaya çıkmaktadır.

Deri ve deri altı doku hastalıkları

Yaygın

Ürtiker/prurit, yüz üzerinde ve/veya periferik ödem

Yaygın olmayan

Alopesi, hiperhidroz (aşırı terleme)

Kas-iskelet, bağ doku ve kemik hastalıkları

Çok yaygın

Hipotoni

Yaygın

Hipertoni

Bilinmiyor

Skolyoz (Bkz. Bölüm 4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri)

Böbrek ve idrar yolu hastalıkları

Yaygın

Üriner inkontinans, idrar retansiyonu.

Üriner retansiyon serebral kökenli spastisitesi olan hastalarda spinal kaynaklı spastisitesi olan
hastalara göre daha sık ortaya çıkmaktadır.

Üreme sistemi ve meme hastalıkları

Yaygın

Cinsel işlev bozuklukları (İntratekal baklofen ereksiyon ve ejekülasyonu olumsuz etkileyebilir. Bu etki baklofenin kesilmesi ile giderilir.)

Bilinmiyor

Erektil disfonksiyon

Genel ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar

Yaygın

Asteni, pireksi, ağrı, üşüme

Yaygın olmayan

Hipotermi

14

İlaç uygulama sistemindeki bir probleme bağlı olarak yaşamı tehdit eden yoksunluk semptomları (Bkz. Bölüm 4.4 Özel kullanım uyarıları veönlemleri-Tedavinin kesilmesi).


Seyrek

Salım sistemi ile ilgili advers olaylar

Salım sistemi ile ilgili advers olaylar (kateterin ucundaki inflamatuvar kitle, kateterin yerinden çıkması ile ilişkili olası komplikasyonlar, cep enfeksiyonu, menenjit, cihazın yanlışuygulaması nedeniyle oluşan aşırı doz) rapor edilmiştir. Ölüm de dahil olmak üzereyoksunluk semptomlarına yol açan, ilaç salımının değişmesiyle sonuçlanan cihaz arızasıbildirilmiştir.

Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması


Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesineolanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu TürkiyeFarmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr; e-posta: [email protected]; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 28 35 99).

4.9. Doz aşımı ve tedavisi

Doz aşımı belirti ve semptomları için her zaman özel bir önem gösterilmelidir, ancak ilk “tarama” ve “doz titrasyonu” aşamasında ve aynı zamanda tedavinin kesilmesinden sonrabaklofen tekrar kullanıldığında özellikle önemlidir. Doz aşımı belirtileri aniden veya gizlice(genellikle) ortaya çıkabilir.

Aşırı dozun belirtileri: Aşırı müsküler hipotoni, sersemlik, denge kaybı, baş dönmesi, somnolans, nöbet, bilinç kaybı, hipotermi, salivasyon, bulantı ve kusma.

Solunum depresyonu, apne ve koma gibi belirtiler ciddi doz aşımından kaynaklanmaktadır. Nöbetler dozun arttırılması ya da daha sıklıkla doz aşımı tedavisi sırasında oluşabilir. Ciddidoz aşımı kateter içeriğinin yanlış dağılımı, pompa programlama hataları, aşırı hızlı doz artışıya da oral baklofen ile eş zamanlı tedavi nedenleri ile oluşabilir. Olası pompa bozukluğu daaraştırılmalıdır.

15

Tedavi

İntratekal baklofenin doz aşımı tedavisi için bilinen spesifik bir antidot yoktur. Pompa üreticileri tarafından sağlanan her türlü talimat takip edilmeli ve genel olarak aşağıdakiaşamalar gerçekleştirilmelidir:

• Programlanabilir sürekli infüzyon pompası kullanıldığı zaman baklofenin iletimi haznedekalan ilaç çözeltisinin uzaklaştırılması ile durdurulmalıdır.

• Eğer cerrahi müdahale olmadan durdurulabiliyorsa intratekal katater en kısa süredepompadan ayrılmalıdır ve infüzyon sıvısının bir miktar BOS (beyin omurilik sıvısı) ilebirlikte geri akışına izin verilmelidir (30-40 mL'ye kadar önerilir).

• Eğer gerekirse solunum depresyonu olan hastalar entübe edilmeli ve gerektiğinde sunisolunum uygulanmalıdır. Kardiyovasküler fonksiyonlar desteklenmeli ve konvülziyondurumunda, İ.V. diazepam dikkatli bir şekilde uygulanmalıdır.

• Kan basıncı, nabız, vücut ısısı, kalp ritmi ve solunum hızı izlenmelidir.

5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER

5.1. Farmakodinamik özellikler

Farmakoterapötik grup: Kas-iskelet sistemi, kas gevşeticiler, santral etkili kas gevşeticiler, diğer santral etkili ilaçlarATC kodu: M03BX01

Baklofen GABA

B

reseptörlerini uyararak spinal kortta monosinaptik ve polisnaptik refleks iletimini bastırır. Baklofen, bir nörotransmitter inhibitörü olan gama-aminobütirik asidinkimyasal bir analoğudur (GABA).

Nöromusküler iletim baklofenden etkilenmez. Baklofen antinosiseptif bir etki göstermektedir. İskelet kaslarının spazmı ile seyreden nörolojik hastalıklarda, baklofenin klinik özellikleri,refleks kası kasılmalarının üzerinde yararlı bir etkinin yanı sıra ağrılı spazmları, otomatizmive klonusu belirgin derecede hafifletme formunda da belli olmaktadır.

BACLOREX, hastanın hareket kabiliyetini artırır ve yardım almadan hareketlerini yönetmesini daha kolay hale getirir ve fizyoterapiyi kolaylaştırır.

Elde edilen önemli yararlar; ambulasyonda iyileşme, dekübitüs ülserlerinin önlenmesi ve iyileşmesi, ağrılı kas spazmlarının giderilmesi ile daha iyi bir uyku düzeninin sağlanmasıdır.Ayrıca hastalarda mesane ve sfinkter fonksiyonunda düzelme gözlenmiştir ve kateterizasyonkolaylaştırılmıştır. Bunlar hastanın yaşam kalitesini artıran etkilerdir. Baklofen; sedasyon,

16

somnolans (uyku hali), solunum ve kardiyovasküler depresyonuna neden olan genel bir MSS depresanı özelliği göstermektedir.

Baklofen intratekal boşluğa doğrudan uygulandığında, oral uygulanan dozun 100 katı daha az miktarda kullanılarak spastisite için etkili bir tedaviye olanak sağlar.

İntratekal bolus

Etki başlangıcı genellikle tek bir intratekal dozun uygulanmasından sonra yarım saat ile bir saat arasındadır. Pik spazmolitik etki doz uygulamasından sonra yaklaşık 4 saat sonra ortayaçıkar, etki 4 ila 8 saat sürmektedir. Başlangıç, pik yanıt ve etki süresi; doza, semptomlarınşiddetine ve uygulanan ilacın yöntem ve hızına bağlı olarak hastalar arasında farklılıklargösterebilmektedir.

Sürekli infüzyon

Baklofenin antispastik etkisi sürekli infüzyon başladıktan 6-8 saat sonra başlar ve maksimum seviyesine 24-48 saat içinde ulaşır.

5.2. Farmakokinetik özelliklerGenel özellikler

BOS'un yavaş sirkülasyonu ve lomber BOS ve sisternal BOS arasında baklofen konsantrasyonlarındaki gradyanlar nedeniyle, bu sıvıda gözlemlenmiş olan farmakokinetikparametreler, aşağıda belirtildiği üzere, hastalar arasında ve aynı hastada yüksek değişkenlikgöstermektedir.

Emilim:


Baklofenin spinal subaraknoid boşluğuna doğrudan infüzyonu ile emilim prosesi atlanmış olur ve omuriliğin dorsal boynuzundaki reseptör bölgelerine temas etmesine olanak sağlar.

Dağılım:


Tek intratekal bolus enjeksiyon/kısa süreli infüzyondan sonra beyin omurilik sıvısı içerisinde mevcut seviyelerden hesaplanan dağılım hacmi 22 ile 157 ml arasındadır. Sürekli intratekalinfüzyonlar şeklinde verildiğinde 50 ila 1200 mikrogramlık günlük dozlar, lomber beyinomurilik sıvısında 130 - 1240 ng/ml'lik baklofen kararlı durum konsantrasyonlarına nedenolmaktadır. BOS'da ölçülen yarılanma zamanına göre, baklofenin kararlı durumkonsantrasyonuna 1-2 gün içinde ulaşılır. Baklofenin yavaş bir şekilde sadece kan-beyin

17

bariyerini geçtiğini doğrulayacak şekilde intratekal infüzyon sırasında plazma konsantrasyonu 5 ng/ml'yi geçmez.

Eliminasyon:


Baklofenin 50 ila 136 mikrogram tek intratekal bolus enjeksiyonu/kısa süreli infüzyonu uygulamasından sonra beyin omurilik sıvısında eliminasyon yarı ömrü 1 ila 5 saattir. Beyinomurilik sıvısında kararlı hale ulaştıktan sonra baklofenin eliminasyon yarı ömrübelirlenmemiştir.

Hem tek bolus enjeksiyonu hem de implante edilebilir pompa sistemi kullanılarak kronik lomber subaraknoid infüzyonu sonrası ortalama BOS klerensi yaklaşık 30 mL/saat'tir.

Sürekli intratekal infüzyonu sırasında kararlı durum koşullarında, baklofen konsantrasyon gradyanı lomber beyin omurilik sıvısı (BOS) ve sisternal beyin omurilik sıvısı (BOS) arasında1,8:1 ve 8,7:1 (ortalama: 4:1) aralığında oluşturulur. Bu, ilacın beyin merkezlerinin üzerindekietkisinden dolayı daha az merkezi sinir sistemi advers etkisi ile üst ekstremiteleri çok fazlaetkilemeden alt ekstremitelerin spastisitesinin etkili bir şekilde tedavi edilebilmesinden dolayıklinik açıdan önem taşımaktadır.

Hastalardaki karakteristik özellikler

Böbrek yetmezliği:


Böbrek yetmezliği olan hastalarda baklofen uygulamasından sonra farmakokinetik veri bulunmamaktadır. Baklofen, büyük ölçüde değişmeden böbrek yoluyla elimine edildiği için,böbrek yetmezliği olan hastalarda değişmeyen ilacın birikimi göz ardı edilemez.

Karaciğer yetmezliği:


Karaciğer yetmezliği olan hastalarda baklofen uygulanmasından sonra farmakokinetik veri bulunmamaktadır. Buna rağmen, baklofenin dispozisyonu üzerinde karaciğerin önemli birrolü olmadığından baklofenin farmakokinetiğinin karaciğer yetmezliği olan hastalarda klinikolarak önemli bir seviyede değişmesi olası değildir.

Geriyatrik popülasyon:


Baklofen uygulanmasından sonra yaşlı hastalarda farmakokinetik veriler mevcut değildir. Oral formülasyonun tek bir dozu uygulandığı zaman, veriler, yaşlı hastalarda yavaşeliminasyon olduğunu, fakat genç yetişkinler ile kıyaslandığında baklofen için sistemikmaruziyetin benzer olduğunu bildirmektedir. Ayrıca bu sonuçların çoklu doz tedavisine

18

ekstrapolasyonu genç yetişkin ve yaşlı hastalar arasında önemli farmakokinetik farklılıklar olmadığını göstermektedir.

Pediyatrik popülasyon:


Pediyatrik hastalarda ilgili plazma konsantrasyonları 10 ng/mL ya da 10 ng/mL'nin altındadır.

5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri

Lokal tolerans


İki türde (sıçan, köpek) sürdürülen intratekal baklofen ile subakut ve subkronik çalışmaların histolojik incelemesinde lokal iritasyon ya da inflamasyon belirtileri saptanmamıştır. Hayvanmodellerinde yapılan preklinik çalışmalar, inflamatuvar kitle oluşumunun doğrudan yüksekdoz ve/veya intratekal opioidin yüksek konsantrasyonu ile ilgili olduğu ve inflamatuvarkitlenin tek bir ajan olarak intratekal baklofenle ile oluşmadığını göstermektedir.

Mutajenite ve karsinojenite


Baklofen, bakteriler, memeli hücreleri, mayalar ve Çin hamsterlarında yapılan testlerde mutajenik ve genotoksik potensiyeller için negatiftir. Baklofenin mutajenik potansiyeli ileilgili kanıt yoktur.

2 yıllık bir sıçan çalışması (oral uygulama) baklofenin karsinojenik olmadığını göstermektedir. Bu çalışma; yumurtalık kistlerinin görülme sıklığında doza bağlı bir artışın vegenişlemiş ve/veya kanamalı adrenal bezlerin görülme sıklığında daha az belirgin artışınmeydana geldiğini göstermiştir.

Tekrarlanan doz toksisitesi


Baklofenin tekrarlanan intratekal uygulaması sıçan ve köpeklerdeki çalışmalarda inflamatuvar kitlenin gelişimi ile ilgili değildir. Spinal kort ve bitişik doku için değişimler ve irkilme ya daspinal kortun inflamatuvar belirtileri her iki tür içinde not edilmemiştir.

Her iki türde de spinal kortta ve bitişik dokuda herhangi bir değişiklik ve spinal kortta ve çevre dokularda herhangi bir tahriş veya inflamatuvar belirtileri not edilmemiştir.

Üreme toksisitesi


İntretakal baklofenin sıçan ve tavşanlardaki oral çalışmaları baz alınarak üreme ya da doğumdan önce ya da doğum sonrası gelişim üzerinde advers etkilere sahip olması pekmümkün değildir. Baklofen fare, sıçan ve tavşanlarda en az 125 kat maksimum intratekaldeki

19

(mg/kg doz) dozda teratojenik değildir. Oral olarak verilen baklofen mg/kg doz olarak ifade edilen maksimum intratekal dozun yaklaşık 500 katı verilen sıçanların fetüsündeomfalosellerin insidans artışı gözlenmiştir. Bu anormallik fareler ya da tavşanlardagözlenmemiştir. Oral olarak verilen baklofenin sıçan ve tavşanlarda matenal toksisiteye desebep olduğu dozlarda gecikmeli fetal büyümeye (kemiklerin ossifikasyonu) neden olduğugözlenmiştir. Baklofen, sıçan fetüsünde yüksek intraperitonal dozda vertebral arkıngenişlemesine sebep olmaktadır.

6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER6.1. Yardımcı maddelerin listesi

Sodyum klorür Enjeksiyonluk su

6.2. Geçimsizlikler

Alternatif baklofen konsantrasyonları gerekirse, baklofen enjeksiyon için steril koruyucu içermeyen sodyum klorür ile aseptik koşullar altında seyreltilebilir. Baklofen infüzyon ya daenjeksiyon için diğer çözeltiler ile karıştırılmamalıdır (dekstrozun baklofen ile kimyasalreaksiyonlar nedeniyle geçimsiz olduğu bildirilmiştir).

İnfüzyon pompasının bileşenleri (rezervuarda baklofenin kimyasal stabilitesini içeren) ve inline bakteriyel su tutucu filtre ile BACLOREX'in geçimliliği, kullanılmadan önce pompaüreticisiyle teyit edilmelidir.

6.3. Raf ömrü

24 ay

6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler

Isıdan koruyarak 30°C altındaki oda sıcaklığında saklanmalıdır.

Her bir flakon tek kullanımlıktır. Kullanılmayan çözelti atılmalıdır.

6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği

5 ml kapasiteli, 5 ml çözelti içeren 1 adet, renksiz, tip I cam flakonda kullanıma sunulmaktadır.

20

6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler

Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller 'Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği' ve 'Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği'ne uygun olarak imha edilmelidir.

7. RUHSAT SAHİBİ

VEM İLAÇ San. ve Tic. AŞ Maslak Mahallesi AOS 55. Sokak42 Maslak A Blok Sit. No: 2/134Sarıyer/İSTANBUL

8. RUHSAT NUMARASI

2018/368

9. İLK RUHSAT TARİHİ/RUHSAT YENİLEME TARİHİ

İlk ruhsat tarihi: 09.07.2018 Ruhsat yenileme tarihi:

10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ

21

İlaç Bilgileri

Baclorex 10 Mg/5 Ml Intratekal İnfüzyonluk Çözelti

Etken Maddesi: Baklofen

Pdf olarak göster

Google Reklamları

İlgili İlaçlar

  • Baclorex 10 Mg 5 Ml 1 Flakon
  • Ana Sayfa | Hakkımızda | İlaçlar | İlaç Ara | İlaç Firmaları | Gizlilik | Bize Ulaşın

    Telif Hakkı 2008-2024 © İlaç Prospektüsü. Tüm Hakları Saklıdır.
    Uyarı: Sitemizde yayınladığımız ilaç bilgileri ile doktora danışmadan kesinlikle ilaç kullanmayınız!
    Aksi halde doğabilecek sağlık sorunlarından ilacprospektusu.com sorumlu tutulamaz.