Alfabetik İlaç RehberiDetaylı İlaç AraYeni Listelenilen İlaçlarEn Çok Aranan İlaçlarPazarda Bulunamayan İlaçlar

Nplate 500 Mcg Enjeksiyonluk Çözelti Hazırlamak İçin Toz Kısa Ürün Bilgisi

KISA ÜRÜN BİLGİLERİ

^Bu ilaç ek izlemeye tabidir. Bu üçgen yeni güvenlilik bilgisinin hızlı olarak belirlenmesini sağlayacaktır. Sağlık mesleği mensuplarının şüpheli advers reaksiyonları TÜFAM'abildirmeleri beklenmektedir. Bakınız Bölüm 4.8 Advers reaksiyonlar nasıl raporlanır?

1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜN ADI

NPLATE 500 mcg enjeksiyonluk çözelti hazırlamak için toz Steril

2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİMEtkin madde:

Her bir flakon 500 mcg romiplostim içerir. Sulandırma sonrasında, 1 mL'lik uygulanabilir çözelti hacmi 500 mcg romiplostim içerir (500 mcg/mL). 500 mcg romiplostiminuygulanabilmesini sağlamak için her bir flakona ilave dolum eklenmiştir.

NPLATE,

Escherischia coli 'de (E. coli)

rekombinant DNA teknolojisi ile üretilir.

Yardımcı madde(ler):

Yardımcı maddelerin tam listesi için Bölüm 6.1'e bakınız.

3. FARMASÖTİK FORM

Enjeksiyonluk çözelti için toz içeren flakon.

NPLATE, subkutan enjeksiyon için steril, koruyucu içermeyen, beyaz renkli, liyofilize katı tozdur.

NPLATE 500 mcg enjeksiyonluk çözelti hazırlamak için toz 1,20 mL steril enjeksiyonluk su ile sulandırılır.

Sulandırma ile berrak, renksiz, izo-ozmotik romiplostim çözeltisi elde edilir.

4. KLİNİK ÖZELLİKLER

4.1 Terapötik endikasyonlar

NPLATE, erişkin ve 1 yaş üzeri pediyatrik hastalarda kortikosteroid, intravenöz immünoglobülin veya splenektomi tedavilerinden yeterli yanıt alınamayan ya da bu tedavilerinuygulanmasına engel durumu bulunan ve tedavi endikasyonu mevcut olan kronik immüntrombositopeni (ITP) olgularında kullanımı endikedir.

Kullanım kısıtlamaları mevcuttur: MDS ilişkili trombositopeni varlığında, kronik ITP dışındaki trombositopeni olgularında kullanımı endike değildir.

1

4.2 Pozoloji ve uygulama şekli

Tedavi, hematolojik hastalıkların tedavisinde deneyimli bir sağlık mesleği mensubunun gözetimi altında uygulanmalıdır.

Pozoloji/ Uygulama sıklığı ve süresi:

NPLATE, haftada bir kez subkutan enjeksiyon şeklinde uygulanmalıdır.

Başlangıç dozu:


NPLATE'in başlangıç dozu, gerçek vücut ağırlığı baz alınarak 1 mcg/kg'dir.

Doz hesaplama:


Uygulanacak romiplostim hacmi vücut ağırlığına, gereken doza ve ürünün konsantrasyonuna göre hesaplanır.

Tablo 1. Uygulanacak NPLATE bireysel hasta dozu ve hacmini hesaplama kılavuzu

Bireysel hasta dozu (mcg)

Bireysel hasta dozu (mcg) = Vücut ağırlığı (kg) * doz (mcg/kg)

Başlangıç dozunun hesaplanmasında her zaman, tedavi başlangıcında vücut ağırlığı ne

ise o ağırlık kullanılmalıdır.

• Yetişkinlerde, daha sonraki doz ayarlamaları sadece trombosit sayısındakideğişimlere bağlı olarak yapılır.

• Pediyatrik hastalarda, daha sonraki doz ayarlamaları, trombosit sayısındakideğişimler ve

vücut ağırlığındaki değişimlere

bağlı olarak yapılır. Vücutağırlığının yeniden değerlendirmesinin her 12 haftada bir yapılması önerilir.

Bireysel hasta dozu > 23 mcgise

Liyofilize ürünü Bölüm 6.6'da belirtildiği gibi sulandırınız. Ulaşılan konsantrasyon 500 mcg/mL'dir.

Uygulanacak hacim (mL) = Bireysel hasta dozu (mcg) / 500 mcg/mL (Hacim en yakın 100 mL'ye yuvarlanır.)

Bireysel hasta dozu < 23 mcgise

Tam uygulama hacminin sağlanabilmesi için seyreltme yapılması gerekir. Liyofilize ürünü Bölüm 6.6'da belirtildiği gibi sulandırınız ve ardından Bölüm 6.6'da belirtildiğigibi seyreltiniz. Ulaşılan konsantrasyon 125 mcg/mL'dir.

Uygulanacak hacim (mL) = Bireysel hasta dozu (mcg) / 125 mcg/mL (Hacim en yakın 100 mL'ye yuvarlanır.)

Örnek

10 kg ağırlığında bir hastaya 1 mcg/kg romiplostim.

Bireysel hasta dozu (mcg) = 10 kg * 1 mcg/kg = 10 mcg

Bireysel hasta dozu < 23 mcg olduğundan, tam uygulama hacminin sağlanabilmesi için seyreltme yapılması gerekir. Liyofilize ürünü Bölüm 6.6'da belirtildiği gibi sulandırınızve ardından Bölüm 6.6'da belirtildiği gibi seyreltiniz. Ulaşılan konsantrasyon125 mcg/mL'dir.

Uygulanacak hacim (mL) = 10 mcg / 125 mcg/mL = 0,08 mL

Doz ayarlamaları:


Dozun hesaplanmasında hastanın tedavinin başlangıcında ölçülen gerçek vücut ağırlığı kullanılmalıdır. Haftada bir uygulanan romiplostim dozu, hastanın trombosit sayısı

2

> 50 x 109/L seviyesine ulaşana kadar 1 mcg/kg'lik kademeli artışlarla yükseltilmelidir. Stabilbir trombosit sayısı elde edilene kadar haftada bir trombosit sayımı yapılarakdeğerlendirilmelidir (stabil trombosit sayısı, doz ayarlaması olmaksızın en az 4 hafta

> 50 x 109/L trombosit seviyesinin korunmasıdır) Bunun ardından trombosit sayıları her aydeğerlendirilmelidir ve trombosit sayılarının önerilen aralık içinde tutulması için doz ayarlamatablosuna (Tablo 2) göre uygun doz ayarlaması yapılmalıdır. Doz ayarlaması ve takip içinaşağıda bulunan Tablo 2'ye bakın. Haftada bir defa 10 mcg/kg olarak uygulanabilenmaksimum doz aşılmamalıdır.

Tablo 2. Trombosit sayısına bağlı olarak doz ayarlama kılavuzu

Trombosit sayısı (x 109/L)

Aksiyon

<50

Doz haftalık 1 mcg/kg'lik artışlarla yükseltilir.

>150 2 ardışık hafta süresince

Doz haftalık 1 mcg/kg'lik düşürülerek azaltılır.

>250

Uygulamayın, trombosit sayısını her hafta değerlendirilmeye devam edin. Trombosit sayısı < 150 x 109/L seviyesine düştükten sonra, dozu her hafta1 mcg/kg düşürmek kaydıyla haftada bir yeniden uygulamaya başlayın.

Trombosit yanıtının bireyler arasında değişkenlik göstermesi nedeniyle, bazı hastalarda dozun azaltılmasının veya tedavinin kesilmesinin ardından trombosit sayısı ani şekilde 50 x 109/L'ninaltına düşebilir. Bu vakalarda klinik açıdan uygun olduğu takdirde, doz azaltımı (200 x 109/L)ve tıbbi karara göre tedaviye ara verilmesi (400 x 109/L) için trombosit sayımlarında dahayüksek kesme seviyeleri düşünülebilir.

Önerilen doz aralığında NPLATE'e yanıt kaybı veya trombosit yanıtının sürdürülememesi durumunda neden olan faktörler konusunda bir araştırma yapılmalıdır (bkz. Bölüm 4.4,NPLATE'e yanıt kaybı).

Tedavinin sonlandırılması:


10 mcg/kg'lik en yüksek haftalık dozda uygulanan 4 haftalık romiplostim tedavisinin ardından trombosit sayısı klinik açıdan önemli derecede kanamanın önlenmesine yetecek düzeyeçıkmazsa NPLATE tedavisi kesilmelidir.

Hastalar periyodik olarak klinik açıdan değerlendirmeli ve tedaviye devam edilmesi kararı tedaviyi uygulayan hekim tarafından her bir hastaya özel olmak üzere verilmelidir vesplenektomi uygulanmamış hastalarda yapılan değerlendirmeler splenektomi sonuçlarınareferansla yapılan değerlendirmeyi de içermelidir. Tedavinin kesilmesiyle birliktetrombositopeninin yeniden ortaya çıkması muhtemeldir (bkz. Bölüm 4.4).

Uygulama şekli:

NPLATE subkutan yolla uygulanır.

Tozun sulandırılmasının ardından, enjeksiyonluk NPLATE çözeltisi subkutan yolla uygulanır. Enjeksiyon hacmi çok küçük olabilir. NPLATE'in hazırlanması sırasında dozun hesaplanmasıve doğru enjeksiyonluk steril su hacmi ile sulandırma yapmak konusunda dikkatli olunmalıdır.Hesaplanan bireysel hasta dozu 23 mcg'den düşük olduğu takdirde doğru dozun

3

uygulanabilmesi için koruyucu içermeyen, steril, 9 mg/mL (%0,9) sodyum klorür ile seyreltme yapılması gereklidir (bkz. Bölüm 6.6). Flakondan subkutan enjeksiyon için uygun hacimdeNPLATE çekildiğinden emin olunması için özel dikkat gösterilmelidir - 0,01 mL'lik bölmeleriolan bir enjektör kullanılmalıdır.

Pediyatrik hastalarda NPLATE'in hasta tarafından uygulanmasına izin verilmemektedir. Uygulamadan önce, sulandırma ile ilgili talimatlar için Bölüm 6.6'ya bakınız.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:Karaciğer yetmezliği:

Orta ila ciddi karaciğer bozukluğu olan (Child-Pugh skoru > 7) hastalarda, beklenen yarar trombopoietin (TPO) agonistleri ile tedavi edilen karaciğer yetmezliği ile ilişkilitrombositopenisi olan hastalarda portal ven trombozunun tanımlanmış riskine göre ağırbasmadıkça NPLATE kullanılmamalıdır (bkz. Bölüm 4.4).

NPLATE kullanımı gerekli görüldüyse, tromboembolik komplikasyonların riskini en aza indirmek için trombosit sayısı yakından izlenmelidir.

Böbrek yetmezliği:

Bu hasta popülasyonu için yapılandırılarak gerçekleştirilen bir klinik çalışma yoktur. NPLATE bu popülasyonlarda dikkatli şekilde kullanılmalıdır.

Pediyatrik popülasyon:

NPLATE'in 1 yaşın altındaki çocuklarda güvenlilik ve etkililiği kanıtlanmamıştır.

Geriyatrik popülasyon:

<65 ve >65 yaşındaki hastalar arasında güvenlilik ve etkililikte genel farklar gözlenmemiştir (bkz. Bölüm 5.1). Bu verilere göre yaşlı hastalarda doz rejiminde bir ayarlamaya gerekolmamasına rağmen, klinik çalışmalara az sayıda yaşlı hasta dahil edildiği gözönündebulundurularak dikkatli olunması önerilmektedir.

4.3 Kontrendikasyonlar

NPLATE romiplostime, herhangi bir yardımcı maddeye (bkz. Bölüm 6.1) veya

E.colf4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

Tedavinin sonlandırılmasından sonra yeniden trombositopeni ve kanama oluşumu

NPLATE'in kesilmesi ile birlikte yeniden trombositopeni meydana gelebilir. Antikoagülanveya anti-trombosit ajan varlığında NPLATE'in kesilmesi ile kanama riski artar. Hastalartrombosit sayısında azalma açısından yakından izlenmeli ve NPLATE'in kesilmesinden sonrakanamayı engellemek için tıbbi olarak yönetilmelidir. NPLATE ile tedavi kesilirse, günceltedavi kılavuzlarına göre ITP tedavisinin yeniden başlatılması önerilmektedir. Ek tıbbiuygulamalar antikoagülan ve/veya antitrombosit tedavisinin sonlandırılması,antikoagülasyonun tersine çevrilmesi veya trombosit desteğini içerebilir.

4

Kemik iliğinde retikülin artışı


Kemik iliği retikülin artışının kemik iliğindeki megakaryositlerin sayısında artışa ve akabinde sitokin salınımına yol açan TPO reseptör stilümasyonunun bir sonucu olduğu düşünülmektedir.Retikülin artışı periferik kan hücrelerindeki morfolojik değişiklikler ile ortaya konabilir vekemik iliği biyopsisi ile tespit edilebilir. Bu yüzden, NPLATE ile tedaviye başlamadan önceve tedavi sırasında periferik kan yayması ve tam kan sayımı (TKS) ile hücresel morfolojikanormallikler için incelemeler önerilmektedir. NPLATE klinik çalışmalarında gözlenenretikülin artışlarına ilişkin bilgi için Bölüm 4.8'e bakınız.

Eğer hastada etkililik kaybı veya anormal periferik kan yayması gözlendiyse, NPLATE tedavisi sonlandırılmalı, fiziksel muayene yapılmalı ve retikülin için uygun boyama ile kemikiliği biyopsisi dikkate alınmalıdır. Eğer uygunsa, daha önceki kemik iliği biyopsisi ilekarşılaştırma yapılmalıdır. Eğer hastalarda etkililik korunur ve anormal periferik kan yaymasıgözlenirse, doktor, kemik iliği biyopsisinin değerlendirilmesi dahil, uygun klinik kararları takipetmeli ve NPLATE'in risk-yarar karşılaştırması yapılarak alternatif ITP tedavi seçenekleriyeniden değerlendirilmelidir.

Trombotik/tromboembolik komplikasyonlar


Normal aralığın üzerindeki trombosit sayısı, trombotik/tromboembolik komplikasyonlar için risk teşkil eder. Klinik çalışmalarda gözlenen trombotik / tromboembolik olay insidanslarıNPLATE ile %6, plasebo ile %3,6 olmuştur. Tromboembolizm için bilinen risk faktörleri olanhastalarda NPLATE kullanılırken dikkatli olunmalıdır. Bunlar ileri yaş, uzun süreliimmobilizasyon, malignite, kontraseptif ve hormon replasman tedavisi, cerrahi/travma, obeziteve sigara kullanımı, kalıtımsal (örneğin, Faktör V Leiden) veya edinilmiş (örneğin, ATIIIeksikliği, antifosfolipid sendromu) risk faktörleri olabilir ancak sadece bunlarla sınırlı değildir.

Kronik karaciğer hastalığı olup NPLATE alan hastalarda portal ven trombozunun da aralarında olduğu tromboembolik olaylar (TEE'ler) bildirilmiştir. NPLATE bu popülasyonlarda dikkatlişekilde kullanılmalıdır. Doz ayarlama kuralları takip edilmelidir (bkz. Bölüm 4.2).

Mevcut Miyelodisplastik Sendromun (MDS) ilerlemesi


NPLATE için pozitif bir yarar/risk oranı yalnızca kronik ITP ile ilişkili trombositopeni için ortaya konmuştur (bkz. Bölüm 4.1) ve NPLATE, trombositopeni ile ilişkili diğer klinikdurumlarda kullanılmamalıdır.

Yetişkinlerde ve yaşlılarda ITP tanısı trombositopeni ortaya çıkaran diğer klinik durumların dışlanmasıyla doğrulanmış olmalıdır, özellikle de MDS tanısı dışlanmalıdır. Normaldesistemik semptomlar veya periferik blast hücresi artışı gibi anormal belirtiler gözlenenhastalarda, özellikle de 60 yaş üstü olanlarda, hastalığın ve tedavinin seyri sırasında kemik iliğiaspirasyonu ve biyopsisi yapılmalıdır.

Yetişkin MDS'li hastalarda NPLATE ile yapılan klinik çalışmalarda blast hücresi sayılarında geçici artış görülen vakalar gözlenmiştir ve MDS hastalığının ilerleyerek AML'ye dönüştüğüvakalar bildirilmiştir. MDS'li hastalar üzerinde gerçekleştirilen randomize plasebo kontrollübir çalışmada NPLATE tedavisi, romiplostim alan hastalarda hastalığın AML'ye progresyonsergilediği vakaların sayısal olarak daha yüksek olması ve dolaşımdaki blastlarda %10'unüzerinde artış olması nedeniyle erken şekilde durdurulmuştur. MDS hastalığının AML'yeprogresyonunun gözlendiği vakalar arasında başlangıçta MDS RAEB-1 olarak sınıflandırılanhastaların, daha düşük riskli MDS'ye kıyasla AML'ye progresyon olasılığının daha yüksekolduğu gözlenmiştir.

5

NPLATE, klinik çalışmalar dışında, MDS'den kaynaklanan veya ITP dışı başka herhangi bir trombositopeni sebebinden kaynaklanan trombositopeninin tedavisinde kullanılmamalıdır.

NPLATE'e yanıt kaybı


Önerilen doz aralığında NPLATE'e yanıt kaybı veya NPLATE ile trombosit yanıtını korumada başarısız olunması durumunda immünojenesite veya artan kemik iliği retikülini gibi nedenselfaktörler araştırılmalıdır (bkz. Bölüm 4.8 ve 4.4).

İlaç tedavisi hataları


NPLATE alan hastalarda doz aşımı veya düşük dozlama gibi ilaç tedavisi hataları rapor edilmiştir, doz hesaplama ve doz ayarlama kuralları takip edilmelidir. Bazı pediyatrikhastalarda doğru doz uygulaması, sulandırma sonrasında ilave bir seyreltme adımı gerektirirve bu da ilaç uygulama hatalarına ilişkin riski arttırmaktadır (bkz. Bölüm 4.2).

Doz aşımı trombotik/tromboembolik komplikasyonlarla ilişkili trombosit sayısındaki aşırı artışa sebep olabilir. Eğer trombosit sayısında aşırı artış olursa, NPLATE kullanımısonlandırılmalı ve trombosit sayısı takip edilmelidir. Dozlama ve uygulama önerilerine uygunolarak NPLATE ile tedaviye yeniden başlanılmalıdır. Düşük dozlama, beklenenden daha düşüktrombosit sayısına ve potansiyel bir kanamaya sebep olabilir. NPLATE alan hastalardatrombosit sayısı takip edilmelidir (bkz. Bölüm 4.2, 4.4 ve 4.9).

NPLATE'in alyuvarlar ve akyuvarlar üzerindeki etkisi


ITP hastalarında ve klinik olmayan toksikoloji çalışmalarında (sıçanlar ve maymunlar), akyuvar (artış) ve alyuvar (düşüş) parametrelerinde değişiklik gözlenmiştir. Splenektomidurumundan bağımsız olarak, hastalarda eşzamanlı anemi ve lökositoz (4 haftalık pencerede)görülebilir fakat daha önce splenektomi geçirmiş hastalarda daha sık görülmüştür. NPLATEile tedavi edilen hastalarda bu parametrelerin izlenmesi düşünülmelidir.

Biyoteknolojik ürünlerin takip edilebilirliğinin sağlanması için uygulanan ürünün ticari ismi ve seri numarası mutlaka hasta dosyasına kaydedilmelidir.

4.5 Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

Herhangi bir etkileşim çalışması gerçekleştirilmemiştir. NPLATE'in eşzamanlı uygulanan tıbbi ürünlerle plazma proteinlerine bağlanma kaynaklı potansiyel etkileşimleri halenbilinmemektedir.

Klinik çalışmalarda ITP tedavisinde NPLATE ile kombinasyon halinde kullanılan tıbbi ürünler kortikosteroidler, danazol ve/veya azatiyoprin, intravenöz immunoglobulin (IVIG) ve anti-Dimmünoglobulini içerir. ITP tedavisi için NPLATE'in diğer tıbbi ürünler ile kombine kullanımısırasında trombosit sayısının önerilen aralığın dışına çıkmasını engellemek için trombositsayısı takibi yapılmalıdır (bkz. Bölüm 4.2).

NPLATE ile kombinasyon halinde verildiğinde danazol, azatiyoprin ve kortikosteroidlerin kullanımı azaltılabilir veya kesilebilir (bkz. Bölüm 5.1). Trombosit sayılarının önerilen aralığınaltına düşmesinin önüne geçilmesi için diğer ITP tedavileri kesilirken veya dozları azaltılırkentrombosit sayıları takip edilmelidir (bkz. Bölüm 4.2).

6

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler

Veri bulunmamaktadır.

4.6 Gebelik ve laktasyonGenel tavsiye

Gebelik kategorisi: C

Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)

NPLATE'in çocuk doğurma potansiyeline sahip olup doğum kontrol yöntemi uygulamayan kadınlarda kullanılması önerilmemektedir.

Gebelik dönemi

Gebe kadınlarda romiplostim kullanımı ile ilgili veri kısıtlıdır veya hiç mevcut değildir.

Hayvanlar üzerinde gerçekleştirilen çalışmalar romiplostimin plasentadan geçtiğini ve fetal trombosit sayılarını yükselttiğini göstermiştir. Aynı zamanda hayvanlar üzerinde yapılançalışmalarda implantasyon sonrası kayıp ve peri-natal yavru mortalitesinde hafif bir artış ortayaçıkmıştır (bkz. Bölüm 5.3).

NPLATE gebelik sırasında önerilmemektedir.

Laktasyon dönemi

Romiplostimin/metabolitlerinin insan sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir. Yenidoğanlarda/bebeklerde risk ortaya çıkma olasılığı dışlanamaz. Emzirmenin çocukaçısından faydası ve tedavinin anne açısından faydası göz önünde bulundurularak emzirmenindurdurulması veya romiplostim tedavisinin durdurulması/tedaviden kaçınılması konusunda birkarara varılmalıdır.

Üreme yeteneği/Fertilite

Fertilite hakkında veri mevcut değildir.

4.7 Araç ve makine kullanımı yeteneği üzerindeki etkiler

NPLATE, motorlu taşıt ve makine kullanımı becerisi üzerinde orta düzeyli bir etkiye sahiptir. Klinik çalışmalarda bazı hastalar hafif ila orta şiddetli geçici baş dönmesi nöbetleri yaşamıştır.

4.8 İstenmeyen etkiler

Güvenlik profilinin özeti


4 kontrollü ve 5 kontrolsüz klinik çalışmada romiplostim tedavisi alan tüm yetişkin ITP hastalarının analizine dayanarak, romiplostim tedavisindeki hastalar için tüm adversreaksiyonların genel görülme sıklığı %91,5 olmuştur (248/271). Bu çalışma popülasyonundaromiplostime maruz kalınan ortalama süre 50 haftadır.

NPLATE tedavisi süresince oluşabilecek en ciddi advers reaksiyonlar şunları içermektedir: tedavinin sonlandırılmasından sonra yeniden trombositopeni ve kanama oluşumu, kemik iliğiretikülin artışı, trombotik/tromboembolik komplikasyonlar, ilaç tedavisi hataları ve mevcut

7

MDS'nin AML'ye ilerlemesi. Gözlenen en yaygın advers reaksiyonlar arasında aşırı duyarlılık reaksiyonları (döküntü, ürtiker ve anjioödem dahil) ve baş ağrısı bulunur.

Advers reaksiyonların tablo haline getirilmiş listesi


Sıklıklar şu şekilde tanımlanmıştır: çok yaygın (> 1/10), yaygın (> 1/100 ila < 1/10), yaygın olmayan (> 1/1.000 ila <1/100), seyrek (> 1/10.000 ila <1/1.000), çok seyrek (<1/10.000) vebilinmiyor (mevcut verilerden hareketle tahmin edilemiyor). Her bir MedDRA sistem organsınıfı ve sıklık gruplaması içinde, istenmeyen etkiler azalan insidans sırası ile sunulmuştur.

MedDRA sistem organ sınıfı

Çok yaygın

Yaygın

Yaygın olmayan

Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar

Üst solunum yolu
enfeksiyonu
Rinit***
Gastroenterit
Farenjit***
Konjontivit***
Kulak enfeksiyonu*** Sinüzit***
İnfluenza
Lokalize enfeksiyon Nazofarenjit

İyi huylu ve kötü huylu neoplazmalar (kist vepolipler de dahil olmaküzere)



Multipl myelom Miyelofibrozis

Kan ve lenfatik sistem hastalıkları


Kemik iliği bozukluğu*Trombositopeni*Anemi
Aplastik anemi
Kemik iliği yetmezliği
Lökositoz
Splenomegali
Trombositemi
Trombosit sayısında
artış
Anormal trombosit sayısı

Bağışıklık sistemi hastalıkları

Aşırı duyarlılık* *
Anjiyoödem

Metabolizma ve beslenme hastalıkları



Alkol intoleransı Anoreksiİştah azalmasıDehidratasyonGut

Psikiyatrik hastalıklar


İnsomni
Depresyon Anormal rüyalar

Sinir sistemi hastalıkları

Baş ağrısı
Baş dönmesi
Migren
Parestezi
Klonus
Disguzi
Hipoestezi
Hipoguzi
Periferik nöropati
Transvers sinüs
trombozu

8

MedDRA sistem organ sınıfı

Çok yaygın

Yaygm

Yaygın olmayan

Göz hastalıkları



Konjonktival hemoraji
Akomodasyon
bozukluğu
Körlük
Göz bozukluğu Göz kaşıntısıArtmış lakrimasyonPapilödem
Görme rahatsızlıkları

Kulak ve iç kulak hastalıkları



Vertigo

Kardiyak hastalıklar


Çarpıntı
Miyokard infarktüsü Kalp atım hızı artışı

Vasküler hastalıklar


Kızarma
Derin ven trombozu HipotansiyonPeriferik emboliPeriferik iskemiFlebit
Yüzeysel tromboflebit
Tromboz
Eritromelalji

Solunum, göğüs bozuklukları vemediastinal hastalıklar

Orofarengeal ağrı***

Pulmoner emboli*
Öksürük
Rinore
Boğaz kuruluğu Dispne
Burun tıkanıklığı Ağrılı solunum

Gastrointestinal

hastalıklar

Karnın üst bölgesinde ağrı***

Bulantı DiyareKarın ağrısıKabızlıkDispepsi

Kusma
Rektal hemoraji Nefes kokusuDisfaji
Gastroözofageal reflü hastalığıHematokezyaAğız içi kanamaMide rahatsızlığıStomatit
Dişte renk değişikliği

Hepatobiliyer

hastalıklar



Portal ven trombozu Transaminazlarda artış

9

MedDRA sistem organ sınıfı

Çok yaygın

Yaygm

Yaygın olmayan

Deri ve deri altı doku hastalıkları


Kaşıntı
Ekimoz
Döküntü
Alopesi
Fotosensitivite
reaksiyonu
Akne
Kontakt dermatit Deride kurulukEgzamaEritem
Eksfoliyatif döküntü Anormal tüylenmePrurigoPurpura
Papüler döküntü Kaşıntılı döküntüDeri nodülüAnormal deri kokusuÜrtiker

Kas-iskelet ve bağ dokusu hastalıkları


Artralji MiyaljiKas spazmlarıEkstremitede ağrıSırt ağrısıKemik ağrısı
Kas gerginliği Kas güçsüzlüğüOmuz ağrısıKas seğirmesi

Böbrek ve idrar yolu hastalıkları



İdrarda protein

Üreme sistemi ve meme hastalıkları



Vajinal kanama

Genel hastalıklar ve uygulama

bölgesindeki durumlar


Yorgunluk
Periferik ödem
İnfluenza benzeri
hastalık
Ağrı
Asteni
Pireksi
Titreme
Enjeksiyon yeri reaksiyonuPeriferik şişlik***
Enjeksiyon yeri
kanaması
Göğüs ağrısı
İritabilite
Halsizlik
Yüz ödemi
Sıcak hissetme
Gergin hissetme

Araştırmalar



Kan basıncı artışı Kanda laktatdehidrojenaz artışıVücut sıcaklığındaartış
Kilo kaybı Kilo artışı

Y aralanma ve zehirlenme


Kontüzyon

*Bkz. Bölüm 4.4.

**Aşın duyarlılık reaksiyonlarına döküntü, ürtiker ve anjiyoödem olguları dahildir. *** Pediyatrik çalışmalarda gözlenen ilave advers reaksiyonlar.

10

Seçilmiş advers reaksiyonların tanımı


Ek olarak aşağıda listelenen reaksiyonların NPLATE tedavisiyle ilişkili olduğu düşünülmektedir.

Kanama vakaları


Tüm yetişkin ITP klinik programı kapsamında, kanama vakaları ile trombosit sayısı arasında ters orantılı bir ilişki gözlenmiştir. Klinik açıdan anlamlı (3. derece ve üstü) tüm kanamavakaları trombosit sayısı <30 x109/L iken görülmüştür. 2. derece üstü tüm kanama vakalarıtrombosit sayısı < 50 x 109/L iken görülmüştür. NPLATE ve plasebo ile tedavi uygulananhastalar arasında kanama olaylarının genel insidansı açısından istatistiksel olarak anlamlı farkgözlenmemiştir.

Yetişkinler üzerinde gerçekleştirilen plasebo kontrollü iki çalışmada, 9 hastada ciddi şiddette kanama vakası raporlanmıştır (5 [%6,0] romiplostim, 4 [%9,8] plasebo); Olasılık Oranı[romiplostim/plasebo] = 0,59; %95 CI = (0,15; 2,31)). 2 veya daha yüksek derecede kanamavakaları romiplostim ile tedavi edilen hastaların %15'inde, plasebo ile tedavi edilen hastaların%34'ünderaporedilmiştir(OlasılıkOranı;

[romiplostim/plasebo] = 0,35; %95 CI = (0,14; 0,85).

Faz 3 pediyatri çalışmasında ortalama birleşik kanama episodu sayısı (SS) (bkz. Bölüm 5.1) romiplostim kolunda 1,9 (4,2), plasebo kolunda ise 4,0 (6,9) olmuştur.

Trombositoz


4 kontrollü ve kontrol grubuna yer verilmeyen 5 klinik çalışmada romiplostim tedavisi alan tüm yetişkin ITP hastalarının analizinde, 3 trombositoz vakası bildirilmiştir, n=271. Bu

3 vakadan herhangi birinde trombosit sayısının yükselmesi ile ilişkili bir klinik sekelbildirilmemiştir.

Pediyatrik hastalarda trombositoz, yaygın olmayan sıklıkta (>1/1.000 ila <1/100) 1 vakada görülmüştür ( %0,4). 3. derece ve üstü veya ciddi trombositoz görülme sıklığı 1'dir. (%0,4).

Tedavinin sonlandırılmasından sonra trombositopeni


4 kontrollü ve kontrol grubuna yer verilmeyen 5 klinik çalışmada, romiplostim tedavisi alantüm yetişkin ITP hastalarının analizine dayanarak, tedavinin sonlandırılmasından sonra4 trombositopeni vakası bildirilmiştir, n=271 (bkz. Bölüm 4.4).

Mevcut Miyelodisplastik Sendromun İlerlemesi (MDS)


Yetişkin romiplostim alan MDS'li hastalar üzerinde gerçekleştirilen randomize plasebo kontrollü bir çalışmada plaseboya kıyasla romiplostim alan hastalarda MDS hastalığınınAML'ye progresyon sergilediği vakaların sayısal olarak daha yüksek ve blast hücrelerindegeçici artışlar olması nedeniyle erken şekilde durdurulmuştur. MDS hastalığının AML'yeprogresyon sergilediğinin gözlendiği vakalar arasında başlangıçta MDS RAEB-1sınıflandırmasına sahip olan hastaların AML'ye progresyon olasılığının daha yüksek olduğugözlenmiştir (bkz. Bölüm 4.4). Genel sağkalım plasebo ile benzer saptanmıştır.

Kemik iliğinde retikülin artışı


Yetişkinlerde yapılan klinik çalışmalarda, 271 hastanın 4'ünde romiplostim tedavisi, kemik iliğinde retikülin birikmesi nedeniyle sonlandırılmıştır. Ek olarak 6 hastada, kemik iliğibiyopsisinde retikülin gözlenmiştir. (bkz. Bölüm 4.4).

11

Çalışma sırasında yapılmış değerlendirilebilir bir kemik iliği biyopsisi olan hastalarda yapılan bir pediyatrik klinik çalışmada (bkz. Bölüm 5.1), 27 hastanın 5'inde (%18,5) romiplostimmaruziyetinden sonra 1. yılda (kohort 1) ve 36 hastanın 17'sinde (%47,2) romiplostimmaruziyetinden sonra 2. yılda (kohort 2) retikülin artışı ortaya çıkmıştır. Bununla birlikte hiçbirhasta, başlangıçta veya tedavi sırasında altta yatan ITP tanısı ile uyumlu olmayan herhangi birkemik iliği anormalliği sergilememiştir.

İmmünojenisite


Yetişkin ITP hastalarıyla yapılan klinik çalışmalarda romiplostime ve TPO'ya karşı gelişen antikorlar incelenmiştir. Hastaların, sırasıyla %5,7 (60/1.046) ve %3,2'sinde (33/1.046)romiplostim ve TPO'yu bağlayıcı antikor gelişimi pozitif iken, sadece 4 hastada romiplostimüzerinde nötralizan etki gösteren antikor pozitif saptanmıştır, fakat bu antikorlar endojen TPOile çapraz reaksiyona girmemiştir. Bu 4 hastanın 2'sinde, hastanın son zaman noktasındaromiplostim için nötrleştirici antikor testiyle negatif sonuç alınmış (geçici pozitif), 2 hastanınise son zaman noktasında da pozitif olduğu kaydedilmiştir (persistan antikorlar). Romiplostimeve TPO'ya karşı önceden var olan antikor insidansı sırasıyla %3,3 (35/1.046) ve%3,0 (31/1.046)'tür.

Pediyatrik çalışmalarda herhangi bir andaki romiplostimi bağlayıcı antikor insidansı %9,6 (27/282) olmuştur. Başlangıçta 27 hastanın 2'sinde önceden var olan bağlayıcı, nötralizeedici olmayan romiplostim antikorları tespit edilmiştir. Ek olarak %2,8'inde (8/282)romiplostime karşı nötralize edici antikorlar gelişmiştir. Hastaların toplam %3,9'unda (11/282)romiplostim tedavisi sırasında herhangi bir zamanda TPO'yu bağlayıcı antikorlar ortayaçıkmıştır. Bu 11 hastanın 2'sinde TPO'ya karşı önceden beri mevcut olan nötralize ediciolmayan bağlayıcı antikor tespit edilmiştir. TPO'ya nötrleştirici antikorlar için başlangıçtanegatif sonuç alınan bir gönüllüde (%0,35), çalışma sırasında başlangıç sonrası zayıf pozitifbir sonuç alınmıştır (anti-romiplostim antikorlarının sürekli negatif olduğu kaydedilmiştir).Gönüllünün TPO'ya nötrleştirici antikorlar için geçici bir antikor yanıtı verdiği, çalışmadöneminde test yapılan son zaman noktasında gönüllünün sonucunun negatif olduğugörülmüştür.

Pazarlama sonrası kayıt çalışmasına, 19 onaylanmış pediyatrik hasta dahil edilmiştir. Tedavi sonrası romiplostimi bağlayıcı antikor insidansı %16 (3/19) olmuştur. Bunların %5,3'ü (1/19)romiplostimi nötralize edici antikor açısından pozitiftir. TPO'ya karşı antikor tespitedilmemiştir. Bu çalışmaya 184 onaylanmış yetişkin hasta dahil edilmiştir. Bu hasta grubu için,tedavi sonrası romiplostimi bağlayıcı antikor insidansı %3,8 (7/184)'dir ve bunların%0,5'i (1/184) romiplostimi nötralize edici antikor görülmesi açısından pozitiftir. Yetişkinhastaların toplam %2,2 sinde (4/184) TPO'yu bağlayan ve nötralize edici olmayan antikorgelişmiştir.

Tüm terapötik proteinlerde olduğu gibi, immünojenisite potansiyeli mevcuttur. Eğer nötrleştirici antikor oluşumundan şüphelenilirse, antikor testi yapılabilir.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:Pediyatrik popülasyon:

Kontrollü 2 ve kontrollü olmayan 3 klinik çalışmada, ITP tanısı konulmuş olan 282 pediyatrik vakaya romiplostim tedavisi uygulanmıştır. Mediyan tedaviye maruziyet süresi 65,4 haftaolmuştur. Genel olarak güvenlilik profili yetişkinlerde görülene benzer şekildedir.

12

Pediyatrik advers reaksiyonlar, hasta insidansının romiplostim kolunda plasebo kolundan en az %5 daha yüksek ve hasta insidansının romiplostimle tedavi edilen hastalıklarda en az%5 olduğu pediyatrik ITP randomize güvenlilik çalışmalarının sonuçlarından (kontrollü2 klinik çalışma) ve yine pediyatrik ITP güvenlilik çalışmalarının sonuçlarının her birinden(2 kontrollü ve 3 kontrollü olmayan klinik çalışma) elde edilmiştir.

1 yaş ve üzerindeki pediyatrik ITP hastalarında görülen en yaygın advers reaksiyonlar üst solunum yolu enfeksiyonu, rinit, öksürük, orofarengeal ağrı, üst abdominal ağrı, diyare,döküntü, ateş, kontüzyon (çok yaygın olarak bildirilmiştir (> 1/10)) ve farenjit, konjuktivit,kulak enfeksiyonu, gastroenterit, sinüzit, purpura, ürtiker ve periferik ödem (yaygın olarakbildirilmiştir (> 1/100 ila < 1/10))'dir.

Orofarengeal ağrı, üst abdominal ağrı, rinit, farenjit, konjuktivit, kulak enfeksiyonu, sinüzit ve periferik ödem yetişkin çalışmalarındakilere kıyasla pediyatrik çalışmalarda ek olarak görülenadvers reaksiyonlardır.

Yetişinlerde görülen advers reaksiyonların bazıları, pediyatrik hastalarda daha sık bildirilmiştir. Öksürük, diyare, döküntü, ateş ve kontüzyon gibi advers reaksiyonlar pediyatrikhastalarda çok yaygın (> 1/10), purpura ve ürtiker ise pediyatrik hastalarda yaygın(> 1/100 ila < 1/10) olarak bildirilmiştir.

Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması


Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesineolanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu TürkiyeFarmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir

(www.titck.gov.tr;[email protected] Doz aşımı ve tedavisi

Tek doz 1.000 mcg/kg uygulanan sıçanlarda veya tekrarlanan 500 mcg/kg romiplostim uygulamalarının ardından maymunlarda (10 mcg/kg'lik maksimum klinik dozun sırasıyla100 veya 50 katı) hiçbir advers etki gözlenmemiştir.

Doz aşımı durumunda, trombosit sayısında fazla bir artış gözlenebilir ve bu durum trombotik/tromboembolik komplikasyonlara yol açabilir. Eğer trombosit sayısında fazla birartış gözlenirse, NPLATE ile tedavi durdurulmalı ve trombosit sayısı takip edilmelidir.Dozlama ve uygulama önerilerine uygun olarak NPLATE ile tedaviye yeniden başlanılmalıdır(bkz. Bölüm 4.2 ve 4.4)

5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER5.1 Farmakodinamik özellikler

Farmakoterapötik grup: Antihemorajikler, diğer sistemik hemostatikler ATC kodu: B02BX04

13

Etki mekanizması


NPLATE, trombosit üretimini artırmak için TPO reseptörü yoluyla (cMpl olarak da bilinir) hücre içi transkripsiyonel mekanizmalara sinyal gönderen ve aktive eden bir Fc-peptit füzyonproteinidir (peptikor). Peptikor molekülü bir insan immünoglobulini IgG1 Fc alanından oluşurve her bir tek zincirli alt birim, 2 TPO reseptör bağlayıcı alana sahip olan bir peptit zincirine Cucundan kovalent bağ ile bağlıdır.

NPLATE, endojen TPO ile herhangi bir aminoasit dizisi homolojisine sahip değildir. Klinik öncesi ve klinik çalışmalarda hiçbir anti-romiplostim antikor endojen TPO ile çaprazreaksiyona girmemiştir.

Klinik etkililik ve güvenlilik


Romiplostimin güvenliliği ve etkililiği 3 yıla varan sürekli tedavi süresince değerlendirilmiştir. Klinik çalışmalarda uygulanan romiplostim tedavisi trombosit sayısında doza bağlı artışlar ilesonuçlanmıştır. Trombosit sayısı üzerinde maksimum etkiye erişilene kadar geçen süreyaklaşık 10-14 gündür ve dozdan bağımsızdır. ITP'li hastalarda 1 ila 10 mcg/kg'lik tek birsubkutan romiplostim dozunun ardından pik trombosit sayısının 2 ila 3 haftalık bir periyoddabaşlangıçtaki trombosit sayısından 1,3 ila 14,9 kat daha fazla olduğu ve yanıtın hastalararasında değişkenlik sergilediği görülmüştür. 1 veya 3 mcg/kg'lik 6 haftalık romiplostim dozualmış olan ITP'li hastaların çoğunda trombosit sayılarının 50 ila 450 x 109/L aralığında olduğugörülmüştür. ITP klinik çalışmalarında romiplostim alan 271 hastanın 55'i (%20) 65 yaş veüzeri ve 27'si (%10) 75 yaş ve üzeri idi. Plasebo kontrollü çalışmalarda yaşlı hastalarla dahagenç hastalar arasında güvenlilik veya etkililik açısından genel bir fark gözlenmemiştir.

Plasebo kontrollü pivot çalışmalarda elde edilen sonuçlar


Romiplostimin güvenlilik ve etkililiği, çalışmaya katılmadan önce en az bir tedavi tamamlanmış ve bu ITP hastaları spektrumunun temsilcisi olan, yetişkin, ITP hastalarında ikiplacebo-kontrollü, çift kör çalışmada incelenmiştir.

Çalışma 1 (20030212) splenektomi yapılmamış olan ve daha önceki tedavilere yeterli yanıt vermemiş veya önceki tedavileri tolare edememiş hastaları incelemiştir. Hastalar çalışmayakatıldıkları anda yaklaşık 2 yıldır ITP tanısı almıştır. Hastalar, çalışmaya katılmadan öncemedyan 3 (1 ila 7 aralığında) ITP tedavisi görmüştür. Daha önceki tedaviler kortikosteroidler(tüm hastaların %90'ı), immunoglobulinler (%76), rituksimab (%29), sitotoksik tedaviler(%21), danazol (%11) ve azatiyoprindir (%5). Hastaların çalışmaya başlandığındaki medyantrombosit sayısı 19 x 109/L'dir.

Çalışma 2 (20030105) splenektomi yapılmış ve trombositopenisi devam eden hastaları incelemiştir. Hastalara çalışmaya katıldıkları anda yaklaşık 8 yıldır ITP teşhisi almıştır.Splenektomiye ek olarak, hastalar çalışmaya katılmadan önce medyan 6 (3 ila 10 aralığında)ITP tedavisi görmüştür. Daha önceki tedaviler kortikosteroidler (tüm hastaların %98'i),immunoglobulinler (%97), rituksimab (%71), danazol (%37), sitotoksik tedaviler (%68) veazatiyoprindir (%24). Hastaların çalışmaya başladığındaki medyan trombosit sayısı14 x 109/L'dir.

Her iki çalışma da benzer biçimde dizayn edilmiştir. Hastalar (> 18 yaş) 2:1 oranında, başlangıç dozu 1 mcg/kg romiplostim veya placebo alacak şekilde randomize edilmiştir.Hastalara 24 hafta boyunca, haftada bir kez olmak üzere tek subkutan enjeksiyonuygulanmıştır. Dozlar trombosit sayıları korunacak şekilde (50 ila 200 x 109/L) ayarlanmıştır.Her iki çalışmada da etkililik, sürekli trombosit yanıtına ulaşan hasta oranındaki artış ile tespit

14

edilmiştir. Mediyan ortalama haftalık doz, splenektomi uygulanmış hastalar için 3 mcg/kg, splenektomi uygulanmamış hastalar içinse 2 mcg/kg olmuştur.

Her iki çalışmada da romiplostim alan hastaların anlamlı düzeyde daha yüksek bir oranı plasebo alan hastalara kıyasla sürdürülebilen bir trombosit yanıtına ulaşmıştır. Plasebokontrollü çalışmalarda romiplostim, 6 aylık tedavi periyodunda çalışmanın ilk 4 haftasınınardından hastaların %50 ila %70'inde trombosit sayılarını > 50 x 109/L'de idame ettirmiştir.Plasebo grubunda hastaların %0 ila %7'si 6 aylık tedavi sırasında bir trombosit yanıtı eldeedebilmiştir. Kilit etkililik sonlanma noktalarının bir özeti aşağıda sunulmaktadır.

Plasebo kontrollü çalışmalardan elde edilen kilit etkililik sonuçlarının özeti



Çalışma 1

splenektomi yapılmamış hastalar

Çalışma 2

splenektomi yapılmış hastalar

Kombine çalışma 1 & 2

Romiplostim (n = 41)

Plasebo (n = 21)

Romiplostim (n = 42)

Plasebo (n = 21)

Romiplostim (n = 83)

Plasebo (n = 42)

Sürekli trombosityanıtı olanhasta sayısı(%)a

25 (%61)

1 (%5)

16 (%38)

0 (%0)

41 (%50)

1 (%2)

(% 95 CI)

(%45; %76)

(%0; %24)

(%24; %54)

(%0; %16

_)_

(%38; %61)

(%0; %13)

p-değeri

< 0,0001

0,0013

< 0,0001

Genel trombosityanıtı olanhasta sayısı(%)b

36 (%88)

3 (%14)

33 (%79)

0 (%0)

69 (%83)

3 (%7)

(% 95 CI)

(%74; %96)

(%3; %36)

(%63; %90)

(%0; %16

_)_

(%73; %91)

(%2; %20)

p-değeri

< 0,0001

< 0,0001

< 0,0001

Trombosit yanıtlıortalamahafta sayısıc

15

1

12

0

14

1

(SS)

3,5

7,5

7,9

0,5

7,8

2,5

p-değeri

< 0,0001

< 0,0001

< 0,0001

Kurtarıcı tedavisigerekenhasta sayısı(%)d

8 (%20)

13 (%62)

11 (%26)

12 (%57)

19 (%23)

25 (%60)

(% 95 CI)

(%9; %35)

(%38; %82 )

(%14;%42)

(%34; %7 8)

(%14; %33)
(%43; %74)

p-değeri

0,0010

0,0175

< 0,0001

15


Çalışma 1

splenektomi yapılmamış hastalar

Çalışma 2

splenektomi yapılmış hastalar

Kombine çalışma 1 & 2

Romiplostim (n = 41)

Plasebo (n = 21)

Romiplostim (n = 42)

Plasebo (n = 21)

Romiplostim Plasebo (n = 83) (n = 42)

Sabit doz ile süreklitrombosityanıtı olanhasta sayısı(%)e

21 (%51)

0 (%0)

13 (%31)

0 (%0)

34 (%41)

0 (%0)

(% 95 CI)

(%35; %67)

(%0; %16)

(%18; %47)

(%0; %16

_)_

(%30; %52)

(%0; %8)

p-değeri

0,0001

0,0046

< 0,0001

a Sürekli trombosit yanıtı, tedavi sürecinin herhangi bir zamanında kurtarıcı tedavi olmaksızın çalışmanın 18-25 haftaları aralığında 6 veya daha fazla kere haftalık trombosit sayısının > 50 x 109/L olması şeklinde olaraktanımlanmıştır.

b Genel trombosit yanıtı, sürekli veya geçici trombosit yanıtlarına ulaşmak olarak tanımlanmıştır. Geçici trombosit yanıtı, çalışmanın 2-25 haftaları aralığında sürekli trombosit yanıtı olmadan, 4 veya daha fazla kere haftalıktrombosit sayısının > 50 x 109/L olması olarak tanımlanmıştır. Hastanın, kurtarıcı ilaç tedavisinden sonra 8 haftaiçinde haftalık bir yanıtı olmayabilir.

c Trombosit yanıtlı hafta sayısı, çalışmanın 2-25 haftaları aralığında trombosit sayısının > 50 x 109/L olduğu hafta sayısı olarak tanımlanmıştır. Hastanın, kurtarıcı ilaç tedavisinden sonra 8 hafta içinde haftalık bir yanıtıolmayabilir.

d Kurtarıcı tedaviler trombosit sayısını yükseltmek için uygulanan herhangi bir tedavi olarak tanımlanmıştır. Kurtarıcı ilaç tedavisine ihtiyaç duyan hastalar sürekli trombosit yanıtı için değerlendirilmemiştir. Çalışmasırasında izin verilen kurtarıcı tedaviler IVIG, trombosit transfüzyonları, anti-D immünoglobulin vekortikosteroidlerdir.

e Sabit doz, tedavinin son 8 haftasında ± 1 mcg/kg aralığında korunan doz olarak tanımlanmıştır.

Splenektomi uygulanmamış olan hastalarda standart tedaviye (SOC) kıyasla olan çalışma sonuçları


Çalışma S3 (20060131), romiplostim veya standart tıbbi tedavi (SOC) niteliğindeki yaklaşımın uygulandığı ve yetişkinler üzerinde gerçekleştirilmiş olan açık etiketli, randomize, 52 haftalıkbir çalışmadır. Bu çalışmada trombosit sayıları < 50 x 109/L olan ve splenektomiuygulanmamış olan ITP'li hastalar değerlendirilmiştir. 3 mcg/kg şeklinde bir dozla başlanarakve trombosit sayılarını 50 ile 200 x 109/L arasında korumak üzere çalışma boyunca1-10 mcg/kg aralığında ayarlama yapılarak 157 hastaya subkutan (SC) enjeksiyonla haftada birromiplostim uygulanmıştır, 77 hasta standart kurumsal protokole göre tedavi edilmiş veyaterapötik kılavuzlara uygun şekilde standart tedaviler almıştır.

Splenektomiye ilişkin genelhasta insidansı oranı romiplostim grubunda %8,9

(157 hastanın 14'ü) standart tedavi (SOC) grubunda ise %36,4 (77 hastanın 28'i) olarak belirlenmiştir ve olasılık oranı (romiplostim ile SOC karşılaştırması) 0,17 (%95 CI: 0,08; 0,35)olarak hesaplanmıştır.

Tedavi başarısızlığına ilişkin genel hasta sayısı esaslı insidans oranı romiplostim grubunda %11,5 (157 hastanın 18'i) SOC grubunda ise %29,9 (77 hastanın 23'ü) olarak belirlenmiştir veolasılık oranı (romiplostim ile SOC karşılaştırması) 0,31 (%95 CI: 0,15; 0,61) olarakhesaplanmıştır.

Romiplostim grubuna randomize edilmiş olan 157 hastanın üçü romiplostim almamıştır. Romiplostim alan 154 gönüllü için medyan toplam romiplostim maruziyeti 52 haftadır ve

16

verilen aralık 2 ila 53 haftadır. En sık kullanılan haftalık doz 3-5 mcg/kg'dır (sırasıyla 25.-75. yüzdelik dilim; medyan 3 mcg/kg).

Standart tedavi (SOC) grubuna randomize edilmiş olan 77 hastanın ikisi herhangi bir standart tedavi (SOC) almamıştır. En az bir doz SOC almış olan 75 hastanın toplam mediyan standarttedavi (SOC) maruziyeti 51 hafta olmuştur ve 0,4 ile 52 hafta arasında değişmiştir.

Kabul edilen eşzamanlı ITP medikal tedavilerin azaltılması


Yetişkinler üzerinde gerçekleştirilen her iki plasebo kontrollü, çift kör çalışmada da, hali hazırda sabit dozlama programında ITP medikal tedavi alan hastaların bu medikal tedavilereçalışma süresince devam etmesine izin verilmiştir (kortikosteroidler, danazol ve/veyaazatiyoprin). Çalışmanın başlangıcında 21 splenektomi yapılmamış ve 18 splenektomiyapılmış hasta çalışma sırasında ITP medikal tedavisi (öncelikle kortikosteroid) almıştır.Romiplostim alan tüm splenektomi yapılmış hastalar (%100), plasebo alan hastaya (%17)kıyasla tedavinin sonunda aldığı dozu %25'ten fazla azaltabilmiş veya eşzamanlı ITP medikaltedavilerine son vermiştir. Romiplostim alan splenektomi yapılmamış hastaların %73'ü,plasebo alan hastaya (%50) kıyasla çalışmanın sonunda aldığı dozu %25'ten fazla azaltabilmişveya eşzamanlı ITP medikal tedavilerine son vermiştir (bkz. Bölüm 4.5).

Kanama vakaları


Tüm yetişkin ITP klinik programı kapsamında, kanama vakaları ile trombosit sayısı arasında ters orantılı bir ilişki gözlenmiştir. Klinik açıdan anlamlı (3. derece ve üstü) tüm kanamavakaları trombosit sayısı <30 *109/L iken görülmüştür. 2. derece üstü tüm kanama vakalarıtrombosit sayısı < 50 x 109/L iken görülmüştür. NPLATE ve plasebo ile tedavi uygulananhastalar arasında kanama olaylarının genel insidansı açısından istatistiksel olarak anlamlı farkgözlenmemiştir.

Yetişkinler üzerinde gerçekleştirilen plasebo kontrollü iki çalışmada, 9 hastada ciddi şiddette kanama vakası raporlanmıştır (5 [%6,0] romiplostim, 4 [%9,8] plasebo); Olasılık Oranı[romiplostim/plasebo] = 0,59; %95 CI = (0,15; 2,31)). 2 veya daha yüksek derecede kanamavakaları romiplostim ile tedavi edilen hastaların %15'inde, plasebo ile tedavi edilen hastaların%34'ünderaporedilmiştir(OlasılıkOranı;

[romiplostim/plasebo] = 0,35; %95 CI = (0,14; 0,85)).

Pediyatrik hastalar:


Romiplostimin güvenlilik ve etkililiği plasebo kontrollü çift-kör iki çalışmada incelenmiştir. Çalışma 4 (20080279) 24 haftalık romiplostim tedavisini içeren bir Faz 3 çalışması; Çalışma 5(20060195) ise 12 haftalık romiplostim tedavisini içeren bir Faz 1 / 2 çalışmasıdır (4 haftalıkfarmakokinetik inceleme süresince alınan, tedaviye yanıt veren uygun hastalarda, 16 haftayakadar).

Her iki çalışmaya da splenektomi durumundan bağımsız olarak, trombositopenisi olan (iki çalışmada da ortalama 2 trombosit sayısı < 30 x 109/L iken sayımlardan hiçbirinin> 35 x 109/L olmadığı) ITP tanısı konulan pediyatrik hastalar ( > 1 yaş ila < 18 yaş) alınmıştır.

Çalışma 4'te 62 hasta 2:1 oranında, romiplostim (n = 42) veya placebo (n = 20) alacak şekilde randomize edilmişler ve 3 yaş kohortundan birine ayrılmışlardır. Romiplostimin 1 mcg/kg olanbaşlangıç dozu ve dozlar, trombosit sayısı korunacak (50 ila 200 x 109/L) şekildeayarlanmıştır. En sık kullanılan haftalık doz 3-10 mcg/kg ve çalışmada izin verilen en yüksekdoz ise 10mcg/kg olmuştur. Hastalara 24 hafta boyunca, haftada bir kez olmak üzere tek

17

subkutan enjeksiyon uygulanmıştır. Bu 62 hasta içinde 48 hastanın ITP süresi > 12 ay olmuştur (32 hasta romiplostim almıştır, 16 hasta ise plasebo almıştır).

Primer sonlanım noktası, tedavinin 18 ila 25. haftaları arasında, en az 6 kere haftalık trombosit sayısı > 50 x 109/L ye ulaşması şeklinde tanımlanan sürekli yanıt sıklığının tespiti olmuştur.Genel olarak, plasebo koluna kıyasla romiplostim kolundaki hastaların anlamlı oranda dahabüyük kısmı primer sonlanım noktasına ulaşmıştır (p=0,0018). Romiplostim kolundaki toplam22 hastada (%52) sürekli trombosit yanıtı oluşurken, plasebo kolunda ise 2 hastada (%10)sürekli yanıt görülmüştür: > 1 ila < 6 yaş %38 e karşı %25; > 6 ila <12 yaş %56 ya karşı %11;> 12 ila < 18 yaş %56 karşı 0.

ITP süresinin > 12 ay olduğu hasta alt grubunda aynı zamanda sürdürülebilen yanıt insidansının da romiplostim kolunda plasebo koluna kıyasla anlamlı düzeyde daha yüksekolduğu görülmüştür (p=0,0022). Romiplostim kolunda toplam 17 hasta (%53,1), plasebokolunda ise 1 hasta (%6,3) sürdürülebilen trombosit yanıtına ulaşmıştır. : > 1 ila < 6 yaş%28,6'ya karşılık %25; > 6 ila <12 yaş %63,6'ya karşılık %0; > 12 ila < 18 yaş %57,1'ekarşılık %0.

Birleşik kanama epizodu, klinik olarak anlamlı kanama vakaları veya tedavinin 2. ila 25. haftası arasındaki döneminde, klinik olarak anlamlı kanamayı önlemek için kurtarıcıilaç kullanımı olarak tanımlanmıştır. Klinik olarak anlamlı kanama tanımı, Advers Olaylar içinTemel Terminoloji Kriterleri versiyon 3.0 (CTCAE) uyarınca 2. derece ve üstü kanamadurumu olarak tanımlanmıştır. Birleşik kanama epizodlarının ortalama (SS) sayısı romiplostimkolunda 1,9 (4,2), plasebo kolunda ise 4,0 (6,9) olmuştur ve mediyan (Q1, Q3) kanama olayısayısının romiplostim kolunda 0 (0; 2), plasebo kolunda ise 0,5 (0; 4,5) olduğu belirlenmiştir.ITP süresi >12 ay olan hastalardan oluşan alt grupta birleşik kanama episodlarının ortalama(SS) sayısı romiplostim kolunda 2,1 (4,7), plasebo kolunda ise 4,2 (7,5) olmuştur ve mediyan(Q1, Q3) kanama olayı sayısının romiplostim kolunda 0 (0,2), plasebo kolunda ise 0 (0,4)olduğu belirlenmiştir. Kurtarma ilacı kullanımı insidansına yönelik istatistiksel testler anlamlıdeğerler ortaya koymadığından, birleşik kanama episodu sayısı sonlanma noktasına yönelikherhangi bir istatistiksel test gerçekleştirilmemiştir.

Çalışma 5'te 22 hasta 3:1 oranında, romiplostim (n = 17) veya plasebo (n = 5) alacak şekilde randomize edilmişlerdir. Doz her 2 haftada bir 2 mcg/kg lık artışlarla yükseltilmiştir ve hedeftrombosit sayısı > 50 x 109/L dir. Romiplostim tedavisi plasebo ile karşılaştırıldığında,istatistiksel olarak anlamlı oranda daha yüksek sıklıkta trombosit yanıtına ulaşılmıştır.(p=0,0008). Bu 22 hastadan 17'sinde ITP süresi > 12 aydır (14 hasta romiplostim, 3 hastaplasebo almıştır). Romiplostim tedavisi plasebo ile karşılaştırıldığında, istatistiksel olarakanlamlı oranda daha yüksek sıklıkta trombosit yanıtına ulaşılmıştır (p=0,0147).

Daha önce gerçekleştirilmiş bir romiplostim çalışmasını (çalışma S4 dahil) tamamlamış olan pediyatrik hastaların, ITP'li trombositopenik pediyatrik hastalarda uzun süreli romiplostimdozu uygulamasının güvenliliğinin ve etkililiğinin değerlendirildiği açık etiketli bir uzatmaçalışması olan çalışma S6 (20090340)'ya katılmasına izin verilmiştir.

Bu çalışmaya, çalışma S4'ü tamamlamış olan 54 hastanın (%82) de aralarında olduğu toplam 66 hasta alınmıştır. Bu hastalardan 65'i (%98,5) en az bir doz romiplostim almıştır. Mediyan(Q1, Q3) tedavi süresi 135,0 hafta (95,0 hafta, 184,0 hafta) olarak hesaplanmıştır. Mediyan(Q1, Q3) ortalama haftalık doz 4,82 mcg/kg (1,88 mcg/kg, 8,79 mcg/kg) olarak hesaplanmıştır.Tedavi periyodu sırasında hastalar tarafından en sık şekilde alınan doza ilişkin mediyan

18

(Q1,Q3) değer 5,0 mcg/kg (1,0 mcg/kg, 10,0 mcg/kg) olmuştur. Çalışmaya alınan bu 66 hastanın 63'ünde ITP süresinin > 12 ay olduğu belirlenmiştir. Bu 63 hastanın tümü en az1 doz romiplostim almıştır. Mediyan (Q1, Q3) tedavi süresi 138,0 hafta (91,1 hafta,

186.0 hafta) olarak hesaplanmıştır. Mediyan (Q1, Q3) ortalama haftalık doz 4,82 mcg/kg(1,88 mcg/kg, 8,79 mcg/kg) olarak hesaplanmıştır. Tedavi periyodu sırasında hastalartarafından en sık şekilde alınan doza ilişkin mediyan (Q1,Q3) değer 5,0 mcg/kg (1,0 mcg/kg,

10.0 mcg/kg) olmuştur.

Çalışmada trombosit yanıtına ilişkin genel hasta insidansı (kurtarma ilacı kullanılmadan, 1 veya daha fazla trombosit sayımı > 50 x 109/L) %93,8 (n = 61) olarak hesaplanmıştır ve yaşgrupları arasında benzerlik sergilemiştir. Tüm hastalarda trombosit yanıtı gözlenen mediyan(Q1, Q3) ay sayısı 30,0 ay (13,0 ay; 43,0 ay) ve çalışmada kalınan mediyan (Q1, Q3) süre

34.0 ay (24,0 ay; 46,0 ay) olmuştur. Tüm hastalarda trombosit yanıtı gözlenen ayların mediyan(Q1, Q3) yüzdesi %93,33 (%67,57; %100,00) olarak hesaplanmıştır ve yaş grupları arasındabenzerlik sergilemiştir.

ITP süresinin > 12 ay olduğu hasta alt grubunda trombosit yanıtı açısından gözlenen genel hasta insidansı %93,7 (n = 59) olarak belirlenmiştir ve yaş grupları arasında benzerliksergilemiştir. Tüm hastalarda trombosit yanıtı gözlenen mediyan (Q1, Q3) ay sayısı 30,0 ay(13,0 ay; 43,0 ay) ve çalışmada kalınan mediyan (Q1, Q3) süre 35,0 ay (23,0 ay; 47,0 ay)olmuştur. Tüm hastalarda trombosit yanıtı gözlenen ayların mediyan (Q1, Q3) yüzdesi %93,33(%67,57; %100,00) olarak hesaplanmıştır ve yaş grupları arasında benzerlik sergilemiştir.

Kurtarma ilacı kullanmış olan 23 hasta (%35,4) ve başlangıçta eşzamanlı ITP ilacı kullanan 5 hasta (%7,7) dahil toplam 31 hasta (%47,7), çalışma sırasında eşzamanlı ITP tedavisigörmüştür. Eşzamanlı ITP ilacı kullanımına ilişkin hasta prevalansı, çalışmanın seyri sırasındaazalma yönünde bir eğilim ortaya koymuştur: %30,8'den (1. haftadan 12. haftaya) < %20,0'a(13. haftadan 240. haftaya) ve ardından 240. haftadan çalışmanın sonuna kadar %0.

ITP süresi >12 ay olan hasta alt grubunda 29 hasta (%46,0) çalışma sırasında eşzamanlı ITP tedavisi kullanmıştır ve kurtarma ilacı kullanan 21 hasta (%33,3) ile başlangıçta eşzamanlı ITPilacı kullanan 5 hasta (%7,9) bunlara dahildir. Eşzamanlı ITP ilacı kullanımına ilişkin hastaprevalansı, çalışmanın seyri sırasında azalma yönünde bir eğilim ortaya koymuştur: %31,7'den(1. haftadan 12. haftaya) < %20,0'a (13. haftadan 240. haftaya) ve ardından 240. haftadançalışmanın sonuna kadar %0.

Kurtarma ilacı kullanımına ilişkin hasta prevalansı, çalışmanın seyri sırasında azalma yönünde bir eğilim ortaya koymuştur: %24,6'dan (1. haftadan 12. haftaya) < %13,0'a (13. haftadan216. haftaya) ve ardından 216. haftadan sonra çalışmanın sonuna kadar %0. ITP süresi >12 ayolan hastalardan oluşan alt grupta kurtarma ilacı kullanımına ilişkin hasta prevalansında,çalışmanın seyri sırasında benzer bir azalma gözlenmiştir: %25,4'ten (1. haftadan 12. haftaya)< %13,1'e (13. haftadan 216. haftaya) ve ardından 216. haftadan sonra çalışmanın sonunakadar %0.

S7 Çalışması (20101221), en az 6 aydır ITP tanısı bulunan ve önceden en az 1 ITP tedavisi (romiplostim hariç) almış olan veya diğer ITP tedavileri için uygun olmayan 203 pediyatrikhastayla yürütülen bir faz 3, uzun dönem, tek tedavi kollu, açık etiketli, çok merkezliçalışmadır. Romiplostim, haftada bir kez subkutan enjeksiyon olarak 1 mcg/kg dozundanbaşlanarak, platelet sayısında 50 x 109/L ila 200 x 109/L hedef aralığına ulaşmak için haftalıkartışlarla maksimum doz 10 mcg/kg olacak şekilde uygulanmıştır. Hastaların medyan yaşının

19

10 (aralık: 1 ila 17 yaş) ve medyan tedavi süresinin 155,9 hafta (aralık: 8,0 ila 163,0) olduğu kaydedilmiştir.

Romiplostime başlandıktan sonraki 6 ay içinde, son 4 haftada kurtarıcı ilaç kullanılmaksızın platelet yanıtının (platelet sayısı > 50 x 109/L) devam ettiği zamanın ortalama (SS) ve medyanyüzde oranları sırasıyla %50,57 (37,01) ve %50,0 olmuştur. Toplamda altmış gönüllü (%29,6)kurtarıcı ilaçlar kullanmıştır. Kurtarıcı ilaçlara (kortikosteroidler, platelet transfüzyonları,IVIG, azatiyoprin, anti-D immünoglobulin ve danazol) izin verilmiştir.

S7 Çalışmasında ayrıca romiplostim tedavisi alan pediyatrik ITP hastalarında anormalliklerin yanı sıra retikülin ve kolajen oluşumu için kemik iliği de değerlendirilmiştir. Retikülin vekolajen değerlendirmeleri için modifiye Bauermeister derecelendirme ölçeği kullanılırken,kemik iliği anormalliklerinin kanıtlanması için sitogenetik ve floresan in situ hibridizasyon(FISH) kullanılmıştır. Çalışmaya alınma sırasındaki kohort atamasına dayalı olarak,hastalar 1. yılda (1. kohort) veya 2. yılda (2. kohort) kemik iliği retikülin ve kolajen açısındançalışmanın başlangıcındaki kemik iliğiyle karşılaştırma yapılarak değerlendirilmiştir. Bu

2 kohorta alınan toplam 79 hasta arasından, 1. kohorttaki 30 hastanın 27'sinin (%90) ve2. kohorttaki 49 hastanın 36'sının (%73,5) çalışma döneminde değerlendirilebilir kemik iliğibiyopsisi olduğu kaydedilmiştir. Birinci kohorttaki hastaların %18,5'inde (27 hastada 5) ve2. kohorttaki hastaların %47,2'sinde (36 hastada 17) retikülin liflerinin oluşumunda artışbildirilmiştir. Bu iki kohorttaki hastaların hiçbirinde altta yatan ITP tanısıyla uyumsuz kolajenfibrözü veya kemik iliği anormalliği gelişmemiştir.

5.2 Farmakokinetik özelliklerGenel özellikler

Romiplostimin farmakokinetiği muhtemelen, trombositler ve megakaryositler gibi trombopoietik serinin diğer hücrelerinin üzerindeki TPO reseptörlerinin aracı olduğu birhedef-aracılı düzenlemeyle ilişkilidir.

Emilim:


3 ila 15 mcg/kg subkutan romiplostim uygulaması sonrasında, ITP hastalarında maksimumserum romiplostim düzeyleri 7-50 saat (medyan 14 saat) sonra elde edilmiştir. Serumkonsantrasyonları hastalar arasında farklılık göstermiş ve uygulanan dozla ilişkilibulunmamıştır. Serum romiplostim düzeyleri trombosit sayıları ile ters ilişkili görünmektedir.

Dağılım:


Romiplostimin intravenöz uygulamasını takiben romiplostimin dağılım hacmi sağlıklı gönüllülerde 0,3, 1,0 ve 10 mcg/kg'lık intravenöz dozlar için sırasıyla122, 78,8 ve 48,2 mL/kg şeklinde doğrusal olmayan bir şekilde azalmıştır. Dağılım hacmininbu doğrusal olmayan azalışı, uygulanan yüksek dozlarda doygunluğa ulaşabilen romiplostiminhedef (megakaryosit ve trombosit) aracılı bağlanması ile uyumludur.

Biyotransformasyon:


İnsanlarda romiplostimin biyotransformasyonu hakkında bilgi bulunmamaktadır.

20

Eliminasyon:


ITP hastalarında romiplostimin atılım yarı ömrü 1 ila 34 gün (medyan, 3,5 gün) aralığında yer almıştır.

Serum romiplostimin atılımı kısmen trombositlerdeki TPO reseptörlerine bağımlıdır. Verilen bir dozun sonucu olarak, trombosit sayıları yüksek olan hastalar düşük serum konsantrasyonlarıile ilişkilendirilmektedir ve bunun tam tersi de geçerlidir. Diğer bir ITP klinik çalışmasında,haftada bir uygulanan 6 romiplostim dozundan (3 mcg/kg) sonra serum konsantrasyonlarındabirikme gözlenmemiştir.

Doğrusallık/doğrusal olmayan durum:


Romiplostimin farmakokinetiği uygulanan doza ve hastaların trombosit sayılarına bağlı olarak doğrusal değildir (bkz. Bölüm 5.2 Dağılım).

Hastalardaki karakteristik özellikler

Romiplostimin böbrek ve karaciğer bozukluğu olan hastalardaki farmakokinetiği araştırılmamıştır. Romiplostimin farmakokinetiği yaş, ağırlık ve cinsiyetten klinik olarakanlamlı ölçüde etkilenmez.

5.3 Klinik öncesi güvenlilik verileri

Sıçanlarda 4 haftaya ve maymunlarda 6 aya kadar çoklu doz romiplostim toksisitesi çalışmaları yürütülmüştür. Genel olarak, bu çalışmalar sırasında gözlenen etkiler romiplostimintrombopoietik aktivitesi ile ilişkilidir ve çalışma süresinden bağımsız olarak benzerdir.Enjeksiyon yeri reaksiyonları da romiplostim uygulaması ile ilişkilidir. Test edilen tümdozlarda, sıçanların kemik iliğinde miyelofibroz gözlenmiştir. Bu çalışmalarda, 4 haftalıktedavi sonrası iyileşme süresinde hayvanlarda miyelofibroz gözlenmemiştir, bu da tersinirliğigöstermektedir.

Sıçan ve maymunlar üzerinde gerçekleştirilen 1 aylık toksikoloji çalışmalarında eritrosit sayısı, hematokrit ve hemoglobinde hafif bir düşüş gözlenmiştir. Aynı zamanda, nötrofillere,lenfositlere, monositlere ve eozinofillere ilişkin periferik kan sayımlarında hafif bir artışgözlenmiş olduğundan, lökosit üretimi üzerinde de uyarıcı bir etki ortaya çıkmıştır.Romiplostim uygulamasının haftada üç defadan haftada bire düşürüldüğü daha uzun sürelikronik maymun çalışmasında 6 ay süresince romiplostim uygulandığında eritroid ve lökositsoyları üzerinde herhangi bir etki ortaya çıkmamıştır. Ek olarak faz 3 pivot çalışmalardaromiplostim, plasebo uygulanan gönüllülere kıyasla, alyuvar ve akyuvar soylarınıetkilememiştir.

Nötralize edici antikorlar oluşması nedeniyle, romiplostimin sıçanlardaki farmakodinamik etkilerinin uzun süreli uygulama ile birlikte genellikle azaldığı görülmüştür. Toksikokinetikçalışmalar, ölçülen konsantrasyonlarda antikorların herhangi bir etkileşimini ortayakoymamıştır. Hayvan çalışmalarında yüksek dozlar test edilmiş olmakla birlikte, laboratuvarhayvanları ile insanlar arasında romiplostimin farmakodinamik etkisi konusundaki hassasiyetaçısından söz konusu olan farklılıklar ve nötralize edici antikorların etkilerindeki farklılıklarnedeniyle güvenlik marjları güvenilir bir şekilde hesaplanamamaktadır.

21

Karsinojenez:


Romiplostimin karsinojenez potansiyeli incelenmemiştir. Dolayısıyla, romiplostimin insanlardaki potansiyel karsinojenitesine ilişkin risk konusunda halen bilgi yoktur.

Üreme toksikolojisi:


Tüm gelişim çalışmalarında romiplostimin etkisini inhibe etmiş olabilecek nötralize edici antikorlar oluşmuştur. Fareler ve sıçanlar üzerinde gerçekleştirilen embriyo-fetal gelişimçalışmalarında annenin vücut ağırlığında düşüşler yalnızca farelerde tespit edilmiştir. Farelerdeimplantasyon sonrası kayıplarda artış olduğu yönünde kanıt gözlenmiştir. Sıçanlar üzerindegerçekleştirilen bir prenatal ve postnatal gelişim çalışmasında gebelik süresinde uzama veperinatal yavru mortalitesi insidansında hafif bir artış tespit edilmiştir. Romiplostiminsıçanlarda plasenta bariyerini aştığı bilinmektedir ve bu madde anneden gelişmekte olan fetüsegeçerek fetal trombosit üretimini uyarabilir. Romiplostimin sıçanların fertilitesi üzerindegözlemlenen herhangi bir etkisi bulunmamaktadır.

6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER6.1 Yardımcı maddelerin listesi

L-histidin, sükroz, mannitol (E421), polisorbat-20, hidroklorik asit (pH ayarlaması için).

6.2 Geçimsizlikler

Bu ürün Bölüm 6.6'da belirtilen ürünler dışında diğer ürünlerle karıştırılmamalıdır.

6.3 Raf ömrü

60 ay.

Sulandırdıktan sonra: Kullanım sırasındaki kimyasal ve fiziksel stabilite, ürün ışıktan korunarak ve orijinal flakonu içinde saklandığında, 25°C'de 24 saat süresince ve 2°C - 8°C'de24 saat süresince ortaya konmuştur.

Mikrobiyolojik açıdan bakıldığında, tıbbi ürün hemen kullanılmalıdır. Hemen kullanılmadığı takdirde, kullanım sırasındaki saklama süreleri ve kullanım öncesindeki koşullar kullanıcınınsorumluluğu altındadır ve ışıktan korunduğu taktirde normalde 25°C'de 24 saatten veyabuzdolabında (2°C - 8°C'de) 24 saatten uzun olmamalıdır.

Seyreltildikten sonra kullanım sırasındaki kimyasal ve fiziksel stabilite, seyreltilmiş ürün tek kullanımlık bir enjektör içinde tutulduğunda 25°C'de 4 saat veya seyreltilmiş ürün orijinalflakonu içinde tutulduğunda buzdolabında (2°C - 8°C) 4 saat süresince ortaya konmuştur.

Mikrobiyolojik açıdan bakıldığında, seyreltilmiş tıbbi ürün hemen kullanılmalıdır. Hemen kullanılmadığı takdirde, kullanım sırasındaki saklama süreleri ve kullanım öncesindekikoşullar kullanıcının sorumluluğundadır ve ışıktan korunduğu taktirde normalde tekkullanımlık enjektörler içinde 25°C'de 4 saatten veya buzdolabında (2°C - 8°C'de) orijinalflakonları içinde 4 saatten uzun olmamalıdır.

22

6.4 Saklamaya yönelik özel tedbirler

2°C-8°C arasında buzdolabında saklayınız.

En fazla 24 saatlik bir periyod için geçici olarak buzdolabından oda sıcaklığına (25°C'ye kadar) çıkarılabilir.

Dondurmayınız.

Işıktan korumak için orijinal ambalajında saklayınız.

6.5 Ambalajın niteliği ve içeriği

NPLATE, tıpa, seal ve flip-off kapaklı tek dozluk flakonlarda sunulur.

6.6 Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemlerSulandırma

NPLATE steril fakat koruyucusuz bir tıbbi üründür ve yalnızca tek kullanımlıktır. NPLATE, iyi aseptik uygulamaya uygun şekilde sulandırılmalıdır.

500 mcg tek kullanımlık flakon 1,2 mL steril enjeksiyonluk su ile sulandırılarak 500 mcg/mL'lik konsantrasyon sağlanır. 500 mcg romiplostim uygulanabilmesini sağlamakiçin her bir flakona ilave dolum eklenmiştir (bkz. Tablo 3).

Tablo 3. Flakon İçeriği

NPLATE Tek

Kullanımlık

Flakon

Romiplostimin Toplam Flakonİçeriği


Enjeksiyonluk Steril Su Hacmi


Uygulanabilir Ürün ve Hacmi

Son

Konsantrasyon

250 mcg
375 mcg
+
0,72 mL

0,5 mL 250 mcg

içinde
500 mcg/mL
500 mcg
625 mcg
+
1,2 mL

1 mL

500 mcg

içinde
500 mcg/mL

Tıbbi ürünü sulandırırken sadece steril su kullanılmalıdır. Tıbbi ürünü sulandırırken sodyum klorür çözeltileri veya bakteriyostatik su kullanılmamalıdır.

Flakonun içine enjeksiyonluk su enjekte edilmelidir. Sulandırma sırasında, flakonun içeriği yavaşça döndürülebilir ve alt üst edilebilir.

Flakon çalkalanmamalı ve kuvvetli şekildesallanmamalıdır.

Genellikle NPLATE'in çözünmesi 2 dakikadan kısa sürer. Sulandırılmışçözelti partiküllü maddeler ve renk değişimi açısından görsel olarak incelenmelidir.Sulandırılmış çözelti berrak ve renksiz olmalıdır ve partiküllü madde ve/veya renk değişimigözlendiği takdirde uygulanmamalıdır.

Ürünün sulandırıldıktan sonraki saklama koşulu için Bölüm 6.3'e bakınız.

Kullanılmamış olan ürünler yada atık materyaller 'Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği' ve 'Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmelikleri'ne uygun olarak imha edilmelidir.

23

Seyreltme (Hesaplanan bireysel hasta dozu 23 mcg'den düşük olduğu takdirde gereklidir)

Romiplostimin steril enjeksiyonluk su ile ilk sulandırma işlemi sonrasında tüm flakon boyutlarında 500 mcg/mL lik konsantrasyona ulaşır. Hesaplanan bireysel hasta dozu23 mcg'den düşük olduğu takdirde (bkz. Bölüm 4.2), tam dozun sağlanabilmesi için

koruyucuiçermeyen, steril %0,9'luk sodyum klorür

ile 125 mcg/mL'ye ek bir seyreltme gerekir. (bkz.Tablo 4).

Tablo 4. Seyreltme Kılavuzu

NPLATE Tek Kullanımlık Flakon

Sulandırma flakonuna eklenecek olan koruyucusuz, steril, 9 mg/mL (%0,9)enjeksiyonluk sodyum klorür çözeltisi hacmi

Seyreltme sonrası konsantrasyon

250 mcg

2,25 mL

125 mcg/mL

500 mcg

3,75 mL

125 mcg/mL

Seyreltme için yalnızca, koruyucu içermeyen, steril %0,9'luk sodyum klorür kullanılmalıdır. %5 Dekstroz veya enjeksiyonluk steril su seyreltme için kullanılmamalıdır. Diğer seyrelticilerile ilgili deneyim bulunmamaktadır.

Sulandırılmış tıbbi ürünün sulandırma sonrası saklama koşulu için Bölüm 6.3'e bakınız.

7. RUHSAT SAHİBİ

Amgen İlaç Tic. Ltd. Şti.

İş Kuleleri, Levent Mah., Meltem Sok.

No: 10 Kule: 2, Kat: 25,

4. Levent, Beşiktaş, İstanbul

8. RUHSAT NUMARASI

2022/381

9. İLK RUHSAT TARİHİ/RUHSAT YENİLEME TARİHİ

İlk ruhsat tarihi: 06.07.2022 Ruhsat yenileme tarihi:

10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ

24

İlaç Bilgileri

Nplate 500 Mcg Enjeksiyonluk Çözelti Hazırlamak İçin Toz

Etken Maddesi: Romiplostim

Pdf olarak göster

Google Reklamları

Ana Sayfa | Hakkımızda | İlaçlar | İlaç Ara | İlaç Firmaları | Gizlilik | Bize Ulaşın

Telif Hakkı 2008-2024 © İlaç Prospektüsü. Tüm Hakları Saklıdır.
Uyarı: Sitemizde yayınladığımız ilaç bilgileri ile doktora danışmadan kesinlikle ilaç kullanmayınız!
Aksi halde doğabilecek sağlık sorunlarından ilacprospektusu.com sorumlu tutulamaz.