Alfabetik İlaç RehberiDetaylı İlaç AraYeni Listelenilen İlaçlarEn Çok Aranan İlaçlarPazarda Bulunamayan İlaçlar

Tgixel 50 Mg I.v. İnfüzyonluk Çözelti Kısa Ürün Bilgisi

KISA ÜRÜN BİLGİSİ

1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI

TGİXEL 50 mg I.V. infüzyonluk çözelti hazırlamada kullanılacak konsantre için toz Steril

2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM

Her bir flakon;

Etkin madde:

Tigesiklin.................................50 mg

Önerilen şekilde rekonstitüye edildiğinde ml başına 10 mg tigesiklin elde edilir.

Yardımcı maddeler:

Sodyum hidroksit.............k.m. (pH ayarlamak için)

Yardımcı maddeler için 6.1'e bakınız.

3. FARMASÖTİK FORM

İnfüzyonluk çözelti için liyofilize toz içeren flakon

Sulandırma öncesi: Sarı-Turuncu liyofilize kütle

Sulandırma sonrası: Partikül içermeyen çözelti. Çözelti sarı-turuncu renkten daha koyu renkte olmamalıdır.

4. KLİNİK ÖZELLİKLER

4.1 Terapötik endikasyonlar

TGİXEL, yalnızca diğer alternatiflerinin uygun olmadığının bilindiği ya da şüphelenildiği durumlarda kullanılmalıdır.

TGİXEL yetişkinlerde aşağıda belirtilen enfeksiyonların tedavisinde endikedir:

- Metisiline dirençli

Staphylococcus aureus

(MRSA) da dahil komplike deri ve deri yapısıenfeksiyonları (kDYDE)

- Komplike intraabdominal enfeksiyonlar (kİAE)

- Bakteriyeminin eşlik ettiği vakalar dahil

Streptococcus pneumoniaeHaemophilus influenzaLegionellapneumophila'

nın neden olduğu toplum kökenli bakteriyel pnömoni.

TGİXEL diyabetik ayak enfeksiyonu tedavisinde endike değildir (bkz. bölüm 5.2).

Tigesiklinin diyabetik ayak enfeksiyonu tedavisinde non-inferior olduğunu göstermek için yapılan klinik çalışma başarısız olmuştur.

1 / 26

4.2 Pozoloji ve uygulama şekliPozoloji/ uygulama sıklığı ve süresi:

Intravenöz yol ile uygulanır; 100 mg başlangıç dozundan sonra 12 saatte bir 50 mg şeklinde kullanılır. Komplike deri ve deri yapısı enfeksiyonları ve komplike intraabdominalenfeksiyonların tedavisinde önerilen tedavi süresi 5-14 gündür. Toplum kökenli bakteriyelpnömoni için önerilen tedavi süresi 7-14 gündür. Tedavinin süresi, enfeksiyonun şiddeti vebulunduğu vücut bölgesi ile hastanın klinik ve bakteriyolojik seyrine göre belirlenmelidir.

Uygulama şekli:

TGİXEL intravenöz infüzyon yoluyla uygulanır. İnfüzyon süresi yaklaşık 30-60 dakika arasında olmalıdır.

Uygulama öncesi TGİXEL'in sulandırılması ve seyreltilmesi ile ilgili talimatlar için (bkz. bölüm 6.6).

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

Böbrek Yetmezliği:

Böbrek yetmezliği olan veya hemodiyaliz uygulanmakta olan hastalarda herhangi bir doz ayarlaması gerekmez (bkz. bölüm 5.2).

Karaciğer Yetmezliği:

Hafif ve orta derecede karaciğer yetmezliği olanlarda herhangi bir doz ayarlaması gerekmez (Child Pugh A ve Child Pugh B). İleri derecede karaciğer yetmezliği olanlarda (Child PughC), TGİXEL dozu, 100 mg'lık başlangıç dozundan sonra her 12 saatte bir 25 mg'adüşürülmelidir. İleri derecede karaciğer yetmezliği olan hastalar, dikkatli bir şekilde tedaviedilmeli ve tedavi yanıtı monitörize edilmelidir (bkz. bölüm 4.4 ve 5.2).

Pediyatrik popülasyon:

TGİXEL dişlerde oluşabilecek renk değişikliklerinden dolayı 8 yaşından küçük çocuklarda kullanılmamalıdır. 18 yaşından küçük çocuklarda ise TGİXEL'in güvenlilik ve etkililiğibelirlenmemiş olduğundan bu yaş grubunda kullanımı önerilmemektedir.

Geriyatrik popülasyon:

Yaşlı hastalarda doz ayarlaması yapılmasına gerek yoktur (bkz. bölüm 5.2).

4.3 Kontrendikasyonlar

TGİXEL tigesikline veya ilaç içindeki herhangi bir bileşene karşı aşırı hassasiyeti olduğu bilinen hastalarda kontrendikedir.

Tetrasiklin sınıfı antibiyotiklere karşı aşırı hassasiyeti olan hastaların tigesikline karşı da aşırı hassasiyeti olabilir.

2 / 26

4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

Faz 3 ve 4 klinik çalışmalarda karşılaştırma ajanına göre tigesiklin tedavisi gören hastalarda tüm nedenleri kapsayan mortalite oranlarında artış gözlenmiştir. %0,6(%95CI, 0,1: 1,2) mortalite risk farkı nedeni belirlenememiştir. TGİXEL yalnızcadiğer alternatiflerinin uygun olmadığının bilindiği ya da şüphelenildiği durumlardakullanılmalıdır.


Karşılaştırma ajanı içeren 13 adet Faz 3 ve Faz 4 klinik çalışmanın dahil edildiği toplu analizde, tigesiklin alan hastaların %4'ünde (150/3.788) ve karşılaştırma ajanını alan hastaların %3'ünde(110/3.646) ölüm gerçekleşmiştir.Bu çalışmaların toplu analizinde, çalışma ağırlığına bağlırastgele etki modeline göre, tigesiklin ve karşılaştırma ajanı tedavisi gören hastalar arasındadüzeltilmiş tüm ölüm sebeplerine bağlı risk farkı %0,6 (%95CI, 0,1; 1,2) olmuştur. Onaylıendikasyonlar için yapılan tüm çalışmalardaki (pazarlama sonrası çalışmalar da dahil) mortaliteanalizi tigesiklin ve karşılaştırma ajanı arasında sırasıyla %2,5 (66/2.640) ve %1,8 (48/2.628)düzeltilmiş mortalite oranı göstermiştir. Çalışma ağırlığı ile düzenlenmiş mortalite içinayarlanmış risk farkı %0,6 (%95CI 0, 1,2)'dir.

Bu artışın nedeni belirlenememiştir. Ölüm genellikle kötüleşen enfeksiyonun, enfeksiyon komplikasyonlarının veya altta yatan komorbiditenin sonucudur. TGİXEL yalnızca diğeralternatiflerinin uygun olmadığının bilindiği ya da şüphelenildiği durumlarda kullanılmalıdır.

Tigesiklin dahil hemen hemen tüm antibakteriyel ajanlar ile tedavide anaflaktikreaksiyonlar rapor edilmiştir ve hayati tehlike yaratabilir.

Hemen hemen tüm antibakteriyel ajanlarla, hafif tablolardan yaşamı tehdit edecek dereceye varabilen şiddetli psödomembranöz kolit vakaları bildirilmiştir. Bu nedenle herhangi birantibiyotik tedavisi sırasında veya sonrasında diyare yakınması ile gelen hastalarda bu tablonundüşünülmesi önemlidir (bkz. bölüm 4.8).

Kanıtlanmış veya şiddetle şüphelenilen bir bakteriyel enfeksiyon yokluğunda TGİXEL kullanımının hastaya fayda sağlama olasılığı düşüktür ve ilaca dirençli bakteri gelişme riskiniartırır.

Komplike intraabdominal enfeksiyonu olan hastalarda yapılan klinik çalışmalarda ameliyat yaralarının iyileşmemesi durumu süperenfeksiyon ile ilişkilendirilmiştir. İyileşmeyen yaradurumunun var olduğu hastalar süperenfeksiyonun belirlenmesi açısından izlenmelidir.Süperenfeksiyon gelişen hastalar, özellikle nozokomiyal pnömoni, kötü sonuçlar ile ilişkiligörünmektedir. Hastalar süperenfeksiyon gelişme riskine karşı yakınen takip edilmelidir.TGİXEL tedavisi başlangıcından sonra komplike deri ve deri yapısı enfeksiyonları veya

3 / 26

komplike intraabdominal enfeksiyonlar dışındaki bir enfeksiyon odağı belirlenirse var olan spesifik enfeksiyon tipinin tedavisinde etkili olduğu gösterilmiş alternatif bir antibakteriyeltedaviye başlanması değerlendirilmelidir.

Tigesiklin kullanımı, mantarlar dahil duyarlı olmayan organizmaların aşırı çoğalmasına neden olabilir. Tedavi sırasında hastalar dikkatle izlenmelidir (bkz. bölüm 4.8).

Ölüm ile sonuçlanan karaciğer yetmezliği vakalarının da dahil olduğu kolestatik karaciğer hasarı vakaları tigesiklin tedavisi alan hastalarda rapor edilmiştir. Tigesiklin ile tedavi edilen hastalardaaltta yatan durum veya çoklu ilaç kullanımından dolayı karaciğer yetmezliği görülebilir.

Kolestazın tigesiklin farmakokinetiğine etkisi tam olarak saptanmamıştır. Toplam tigesiklin atılımının yaklaşık %50'si safra yoluyla olmaktadır. Bu yüzden kolestazı olan hastalar yakındanizlenmelidir.

Glisilsiklin sınıfı antibiyotikler, yapısal olarak tetrasiklin sınıfı antibiyotiklere benzerler. Tigesiklin tetrasiklin grubu antibiyotiklere benzer bir yan etki profili gösterebilir. Bu yan etkiler;fotosensivite, psödotümör serebri, pankreatit ve anti-anabolik etkiler (yükselmiş BUN, azotemi,asidoz ve hiperfosfatemi) olabilir.

Tigesiklin tedavisi ile ilişkili olarak ölümcül vakalar dahil akut pankreatit (sıklık: yaygın olmayan) görülmüştür (bkz. bölüm 4.8). Tigesiklin almakta olan hastalarda akut pankreatitidüşündüren klinik belirtiler, bulgular veya laboratuvar anormallikleri geliştiğinde akutpankreatit tanısı düşünülmelidir. Rapor edilen olguların çoğu, en az bir haftalık tedaviden sonragelişmiştir. Pankreatit için bilinen risk faktörleri taşımayan hastalarla ilgili olgular raporedilmiştir. Hastalar, tigesiklin tedavisinin kesilmesinden sonra genellikle düzelmektedir.Pankreatit geliştiği düşünülen hastalarda tigesiklin tedavisinin kesilmesi düşünülmelidir.

Tigesiklin hem protrombin süresini (PT) hem de aktive parsiyel tromboplastin süresini (aPTT) uzatabilir. Ayrıca tigesiklin kullanımı ile hipofibrinojenemi bildirilmiştir. Bu nedenle, PT gibikan pıhtılaşma parametreleri veya kan fibrinojeni dahil olmak üzere diğer uygun antikoagülasyontesti, tigesiklin ile tedaviye başlamadan önce ve tedavi sırasında düzenli olarak izlenmelidir. Ağırhastalarda ve antikoagülan kullanan hastalarda özellikle dikkat edilmesi önerilir (bkz. bölüm 4.5).

Altta yatan ciddi bir hastalığı olan kişilerde enfeksiyon tedavisinde tigesiklin kullanım deneyimleri sınırldır.

Komplike deri ve deri altı doku enfeksiyonlarındaki klinik çalışmalarda tigesiklin ile tedavi edilen hastalarda en sık görülen enfeksiyonlar selülit (%58,6) ve onu takiben majör absedir(%24,9). Klinik araştırmalara, immün sistemi baskılayan dekübit ülseri enfeksiyonu gibialtta yatan ciddi hastalığı olanlar veya 14 günden uzun bir süre tedaviye ihtiyacı olan bir

4 / 26

enfeksiyonu (örneğin nekrotizan fasiit) olan hastalar dahil edilmemiştir. Diyabet (%25,8), periferik vasküler hastalık (%10,4), intravenöz ilaç bağımlılığı (%4) ve HIV pozitif enfeksiyon(%1,2) gibi komorbid faktörü olan çok az hasta dahil edilmiştir. Ayrıca eşzamanlıbakteriyemisi olan hastaların (%3,4) tedavisinde sınırlı deneyim vardır. Bu yüzden bu türhastaları tedavi ederken dikkatli olunması tavsiye edilir. Diyabetik ayak enfeksiyonu alan birhasta grubunda yapılan çalışma sonuçlarında tigesiklin karşılaştırılan ilaca göre daha az etkililikgöstermiştir. Bu yüzden tigesiklinin bu hastalarda kullanımı önerilmez.

Komplike intraabdominal enfeksiyonlardaki klinik çalışmalarda tigesiklin ile tedavi edilen hastalarda en sık görülen enfeksiyonlar komplike apandisit (%50,3) ve onu takiben daha azraporlanan komplike kolesistit (%9,6), barsak perforasyonu (%9,6) intra abdominal abse(%8,7), ve gastrik ve duodenal ülser (%8,3), peritonit (%6,2), komplike divertikülittir (%6). Buhastaların %77,8'inde cerrahi olarak ortaya çıkan peritonit mevcuttur. Altta yatan ciddi birhastalığı olan (APACHE II skoru >15 (%3,3)) veya cerrahi olarak ortaya çıkan çoklu intraabdominal abseler (%11,4) gibi) bağışıklık sistemini baskılanmış sınırlı sayıda hasta vardır. Eşzamanlı bakteriyemi (%5,6) hastalarında tedavide sınırlı deneyim mevcuttur. Bu yüzden buhastaların tedavisi sırasında dikkatli olunmalıdır.

Sıçanlarda yapılan tigesiklin çalışmalarının sonuçlarında, kemikte renk değişmesi gözlemlenmiştir. TGİXEL, insanlarda diş gelişimi sırasında uygulandığında dişlerde kalıcı renkdeğişimi ile ilişkili olabilir. TGIXEL'in diş gelişimi sırasında (gebeliğin son yarısı, bebeklik veçocukluktan 8 yaşına kadar) kullanılması dişlerde kalıcı renk değişikliğine (sarı-gri-kahverengi)neden olabilir. Bu advers reaksiyon, tetrasiklinlerin uzun süreli kullanımı sırasında dahayaygındır, ancak tekrarlanan kısa süreli kullanımının ardından gözlenmiştir. Mine hipoplazisi derapor edilmiştir. TGİXEL gebeliğin ikinci veya üçüncü trimesterinde kullanılırsa, hastaya fetüseyönelik potansiyel risk konusunda bilgi veriniz.

Klinik olarak belirgin barsak perforasyonundan sonra komplike intraabdominal enfeksiyonu olan hastalarda tigesiklin monoterapisinden kaçınılmalıdır. Faz III komplike intraabdominalenfeksiyon çalışmalarında (n=1.642), barsak perforasyonu ve sepsis/septik şok gelişen 6 hastatigesiklin ile ve 2 hasta imipenem/cilastatin ile tedavi edilmiştir. Tigesiklin uygulanan 6 hastanınAPACHE II skorları (ortalama=13), imipenem/cilastatin uygulanan diğer 2 hastaya (APACHE IIdeğeri=4 ve 6) göre daha yüksektir. Her iki tedavi grubu arasındaki temel APACHE IIskorlarının farklılığı ve hasta sayısının azlığından dolayı, bu sonucun tedavi ile ilişkisikanıtlanamaz.

Toplam bilirubin konsantrasyonu, protrombin zamanı ve transaminaz artışı tigesiklin ile tedavi edilen hastalarda görülmüştür. Tigesiklin tedavisi alan hastalarda önemli karaciğer yetmezliğive fonksiyon bozukluğu olan izole olgular bildirilmiştir. Bu hastalardan bazılarında birdenfazla eş zamanlı ilaç kullanımı mevcuttur. Tigesiklin tedavisi sırasında anormal karaciğerfonksiyon testleri gelişen hastalar karaciğer fonksiyonlarının daha kötüleşmesi ihtimaline karşı

5 / 26

izlenmeli ve tigesiklin tedavisine devam etmenin riskleri ve yararları değerlendirilmelidir. İlacın kesilmesinden sonra karaciğer yetmezliği ortaya çıkabilir.

Hastane kökenli pnömonisi (ventilatör ilişkili pnömoni dahil) olan hastalar ile yapılmış bir çalışma tigesiklinin etkililik ve güvenliliği açısından başarısız olmuştur. Bu çalışmada,hastalar tigesiklin (başlangıçta 100 mg, daha sonra her 12 saatte bir 50 mg) veya karşılaştırmailacı uygulanacak şekilde randomize edilmiştir. Ayrıca, hastaların belirlenen ek tedavilerialmasına izin verilmiştir. Ventilatör ilişkili pnömoni hastalarından oluşan ve tigesiklin verilenalt grupta, karşılaştırma ilacı ile kıyaslandığında, daha düşük tedavi oranları (klinik olarakdeğerlendirilebilir popülasyon için %70,1'e karşı %47,9) ve daha yüksek mortalite (15/122[%12,3]e karşı 25/131 [%19,1]) gözlenmiştir.

Ventilatör ilişkili pnömoni tanısı ve bu zeminde gelişen bakteriyemisi olan hastalardan tigesiklin tedavisi görenlerde karşılaştırma ajanı ile tedavi görenlere oranla daha yüksek mortalitegörülmüştür (9/18 [%50]'ye karşı 1/13 [%7,7]).

Clostridium difficileC.diffıcile

'nin çoğalmasına neden olur.

C.difficile,C.difficile

'nin hipertoksin üreten türleri morbidite ve mortalitede artışa neden olur çünkü bu enfeksiyonlarantimikrobiyal tedaviye refrakter olabilir ve kolektomi gerekebilir. Psödomembranöz kolit,antibiyotik kullanan tüm diyare hastalarında dikkate alınmalıdır. Bu durumun antibakteriyelajanların verilişinden 2 ay sonra ortaya çıktığı rapor edildiği için medikal hikayeye dikkatedilmelidir.

Psödomembranöz kolitten şüpheleniliyorsa veya tespit edilmişse

C.difficile'yeC.difficile'ye

yönelik antibiyotik tedavisi ve cerrahi değerlendirme başlatılmalıdır.

Klinik açıdan belirgin barsak perforasyonu veya kaçınılmaz sepsis ya da septik şok tablosuna sekonder komplike karın-içi enfeksiyonları olan ciddi derecede hastalara, tigesiklin tedavisiuygulanması durumunda, kombine antibakteriyel tedavi verilmesinin gerekliliği düşünülmelidir.

8 yaş ve üstü pediyatrik hastalarda enfeksiyonların tedavisi için tigesiklinin kullanımıyla ilgili klinik deneyim çok sınırlıdır (bkz. bölüm 4.8 ve 5.1). Bu nedenle çocuklarda kullanım, alternatifantibakteriyel tedavinin bulunmadığı klinik durumlarla sınırlandırılmalıdır.

Bulantı ve kusma, çocuklarda ve ergenlerde çok yaygın görülen yan etkilerdir (bkz. bölüm 4.8).

6 / 26

Olası dehidrasyona dikkat edilmelidir. Pediyatrik hastalarda tigesiklin tercihen 60 dakikalık bir infüzyon süresi boyunca uygulanmalıdır.

Karın ağrısı, yetişkinlerde olduğu gibi çocuklarda da yaygın olarak bildirilmektedir. Karın ağrısı, pankreatitin göstergesi olabilir. Pankreatit gelişirse, tigesiklin ile tedavi kesilmelidir.

Tigesiklin ile tedaviye başlamadan önce ve tedavi sırasında düzenli olarak karaciğer fonksiyon testleri, pıhtılaşma parametreleri, hematoloji parametreleri, amilaz ve lipaz izlenmelidir.

8 yaşın altındaki çocuklarda; güvenlilik ve etkililik verilerinin olmaması ve tigesiklinin dişlerde kalıcı olarak renk değişikliğine neden olabilmesi nedeniyle, bu yaş grubunda TGİXELkullanılmamalıdır (bkz. bölüm 4.2 ve 4.8).

18 yaşından küçük çocuklarda ise TGİXEL'in güvenlilik ve etkililiği belirlenmemiş olduğundan bu yaş grubunda kullanımı önerilmemektedir.

Bu tıbbi ürün her flakonda 1 mmol (23 mg)'dan daha az sodyum ihtiva eder, yani aslında “sodyum içermez”. Sodyuma bağlı herhangi bir olumsuz etki beklenmez.

4.5 Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

Çalışmalar sadece yetişkinlerde yapılmıştır.

Bir ilaç etkileşim çalışmasında tigesiklin (100 mg'ın ardından her 12 saatte bir 50 mg) ve digoksin (0,5 mg'ın ardından 24 saatte bir 0,25 mg) sağlıklı gönüllülere uygulanmıştır.Tigesiklin, digoksinin Cmaks'ında hafif (%13) düşüşe yol açmış fakat EAA (Eğri altında kalanalan) ya da klirensini etkilememiştir. Cmaks'daki bu ufak değişiklik, EKG intervalölçümlerindeki değişiklikler ile degösterildiği üzere,digoksinin kararlı-durum

farmakodinamiğini değiştirmemiştir. Tigesiklinin önerilen dozu yetişkin sağlıklı gönüllülere uygulandığında digoksinin klirensini (0,5 mg'ı takiben günlük 0,25 mg) veya emilimhızı/kapsamını etkilemez. Ayrıca, digoksin de tigesiklinin farmakokinetik profili üzerindeherhangi bir etkiye yol açmamıştır. Bu nedenle, tigesiklinin digoksin ile birlikte kullanıldığıdurumlarda herhangi bir doz ayarlamasına gerek yoktur.

Sağlıklı gönüllülere tigesiklin (100mg ve ardından her 12 saatte bir 50 mg) ile varfarinin (25 mg tek doz) birlikte uygulanması ile R-varfarin ve S-varfarin klirenslerinde, sırasıyla, %40 ve %23azalma, Cmaks değerinde sırasıyla %38 ve %43 artma ve EAA'de ise, sırasıyla, %68 ve %29artış meydana gelmiştir. Bu etkileşim mekanizması henüz aydınlatılmamıştır.

Tigesiklin, varfarinin INR (International normalized ratio, PT) üzerine etkilerini önemli düzeyde değiştirmemiştir. Ayrıca varfarin, tigesiklinin farmakokinetik profilini değiştirmemiştir.

7 / 26

Tigesiklinin varfarin ile birlikte uygulandığı hallerde, protrombin zamanı ya da uygun olan bir başka antikoagülasyon testi ile monitorizasyon yapılması uygun olur. Varfarin tigesiklinfarmakokinetik profilini etkilememiştir.

İnsan karaciğer mikrozomları ile yapılan

in vitro

çalışmalarda, sitokrom P450 (CYP) izoformlarından 1A2, 2C8, 2C9, 2C19, 2D6 ve 3A4 aracılığıyla gerçekleşen metabolizmalarıntigesiklin ile inhibe edilmediği gösterilmiştir. Bu nedenle TGİXEL'in, bu enzimlerle metabolizeolan diğer ilaçların metabolizmalarını değiştirmesi beklenmez.

Ayrıca, tigesiklin kapsamlı olarak metabolize olmadığı için, bu izoformları inhibe eden ya da uyaran ilaçların tigesiklinin klirensini etkilemeleri de beklenmemektedir. In vitro ortamdatigesiklin CYP450 enziminin ne kompetitif inhibitörü ne de geri dönüşümsüz inhibitörüdür.

In vitro çalışmalarda tigesiklin ile diğer sık kullanılan antibiyotik sınıfları arasında antagonizma gözlenmemiştir.

Antibiyotiklerin oral kontraseptiflerle birlikte kullanımı, oral kontraseptif etkililiğini azaltabilir.

Takrolimus veya siklosporin gibi tigesiklin ve kalsinörin inhibitörlerinin birlikte kullanılması, kalsinörin inhibitörlerinin serum çukur konsantrasyonlarında bir artışa yol açabilir. Bu nedenle,ilaç toksisitesini önlemek için tigesiklin tedavisi sırasında kalsinörin inhibitörünün serumkonsantrasyonları izlenmelidir.

Bir in vitro çalışmaya göre tigesiklin bir P-gp substratıdır. P-gp inhibitörleri (örn. ketakonazol veya siklosporin) veya P-gp indükleyicileri (örn. rifampisin) ile birlikte kullanılması tigesiklininfarmakokinetiğini etkileyebilir.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

Özel popülasyonlara ilişkin herhangi bir etkileşim çalışması yapılmamıştır.

Pediyatrik popülasyon:

Pediyatrik popülasyona ilişkin herhangi bir etkileşim çalışması yapılmamıştır.

4.6 Gebelik ve Laktasyon Genel tavsiye

Gebelik Kategorisi: D

Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar / Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)

Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar uygun ve etkili bir doğum kontrol yöntemi kullanmalıdır.

Antibiyotiklerin oral kontraseptiflerle birlikte kullanımı, oral kontraseptif etkinliğini azaltabilir.

8 / 26

Gebelik dönemi

Gebelerde tigesiklin kullanımına dair hiçbir veri yoktur ya da sınırlı miktarda veri vardır. Hayvan deneylerinin sonuçları, tigesiklinin üreme toksisitesine sebep olduğunu göstermiştir (bkz. bölüm5.3). İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir. Yüksek kalsiyum döngüsü iledokulardaki zenginleşmeye ve kalsiyum şelat kompekslerinin oluşumuna bağlı olarak tetrasiklinsınıfı antibiyotiklerde bilindiği gibi tigesiklin hamileliğin ikinci yarısında uterus içinde maruzkalan fetüslerde ve 8 yaşından küçük çocuklarda kullanıldığında kalıcı diş hasarı (renkdeğişimi ve mine bozukluğu) ve fetüste osifikasyon prosesinde gecikmeye sebep olabilir (bkz.bölüm 4.4). TGİXEL gebelikte, klinik durum tigesiklin ile tedavi gerektirmedikçekullanılmamalıdır.

Tigesiklin, doğum öncesi ve sırasında kullanılmak üzere araştırılmamıştır. TGİXEL gerekli olmadıkça gebelik döneminde kullanılmamalıdır.

Laktasyon dönemi

Tigesiklin veya metabolitlerinin insan sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir. Hayvanlarda mevcut farmakodinamik/toksikolojik veriler tigesiklin

/metabolitlerin süte geçtiğini göstermiştir (bkz. bölüm 5.3). Bu risk yenidoğanlar/bebekler için göz ardı edilemez. Emzirmenin kesilmesi veya çocuğun emzirilmesinin yararı ve kadınıntedavisinin yararı dikkate alınarak tigesiklin tedavisinden vazgeçilmesine karar verilmelidir.

Üreme yeteneği/ Fertilite:

EAA (eğri altında kalan alan) baz alınarak insandaki günlük dozun 4,7 katı dozda tigesiklin uygulanması ile sıçanlarda çiftleşme ve fertilite üzerinde bir etki gözlemlenmemiştir. Dişisıçanlarda aynı dozlar tigesiklin uygulanmasının ardından yumurtalık veya estrus siklusundaetkin madde ile ilişkili etkiler gözlemlenmemiştir. İnsanlarda fertilite üzerine yeterli bilgibulunmamaktadır.

4.7 Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

TGİXEL baş dönmesini de içeren sersemlik haline yol açabilir ve bu nedenle araç veya makina kullanma yeteneğini bozabilir.

4.8 İstenmeyen etkiler

Faz III ve IV klinik çalışmalarda tigesiklin ile tedavi edilen toplam komplike deri ve deri yapısı enfeksiyonları ve komplike intraabdominal enfeksiyonlar hasta sayısı 2.393'tür.

Klinik çalışmalarda ilaç ile alakalı acil tedavi gerektiren en sık bildirilen yan etkiler geri dönüşümlü bulantı (%21) ve kusmadır (%13). Genellikle bu yan etkiler erken dönem (tedavinin1-2 günü) görülür ve genellikle hafif veya orta şiddettedir.

Tigesiklin ile bildirilen yan etkiler klinik çalışmaları ve pazarlama sonrası deneyimleri içermekte

9 / 26

olup aşağıda listelenmiştir.

İstenmeyen etkiler aşağıdaki kategorilere göre listelenmiştir:

Çok yaygın (> 1/10); yaygın (> 1/100 ila <1/10); yaygın olmayan ( > 1/1.000 ila <1/100); seyrek (> 1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000); bilinmiyor: eldeki verilerden hareketletahmin edilemiyor.

Tigesiklin ile elde edilen pazarlama sonrası deneyimler spontan raporlardan elde edilmiş olup sıklıkları tahmin edilememektedir. Bu yüzden bilinmiyor olarak sınıflandırılmışlardır.

Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar:

Yaygın: Pnömoni, abse, enfeksiyonlar, sepsis/septik şok

Kan ve lenfatik sistem hastalıkları:

Yaygın: Aktive parsiyel tromboplastin zamanında uzama (aPTT), protrombin zamanında uzama (PT)

Yaygın olmayan: Trombositopeni, enternasyonal normalize oranda (INR) artma Seyrek: Hipofibrinojenemi*

Bağışıklık sistemi hastalıkları:

Bilinmiyor: Anaflaktik/anaflaktoid reaksiyonlar* (bkz. bölüm 4.3 ve 4.4)

Metabolizma ve beslenme hastalıkları:

Yaygın: Hipoglisemi, hipoproteinemi

Sinir sistemi hastalıkları:

Yaygın: Baş dönmesini de içeren sersemlik hali

Vasküler hastalıklar:

Yaygın: Flebit

Yaygın olmayan: Tromboflebit

Gastrointestinal hastalıklar:

Çok yaygın: Bulantı, kusma, diyare Yaygın: Karın ağrısı, anoreksi, dispepsiYaygın olmayan: Akut pankreatit

Hepato-biliyer hastalıklar:

Yaygın: Serum aspartat aminotransferaz (AST) yüksekliği, serum alanin aminotransferaz (ALT) yüksekliği, hiperbilirubinemi.

Yaygın olmayan: Sarılık, karaciğer hasarı (çoğunlukla kolestatik)

10 / 26

Bilinmiyor: Karaciğer yetmezliği * (bkz. bölüm 4.4 )

Deri ve derialtı dokusu hastalıkları:

Yaygın: Kaşıntı, döküntü

Bilinmiyor: Steven - Johnson sendromu dahil ciddi deri reaksiyonları*

Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar:

Yaygın: Baş ağrısı, anormal doku iyileşmesi, enjeksiyon bölgesi reaksiyonları Yaygın olmayan: Enjeksiyon bölgesinde inflamasyon, ağrı, ödem ve flebit.

Araştırmalar:Yaygın: Serumda amilaz yükselmesi, kan üre azotunda yükselme (BUN). *Pazarlama sonrası yaşanan advers reaksiyonlar

Antibiyotik sınıf etkileri

:

Hafif düzeyden yaşamı tehdit edici boyutlara kadar değişik düzeylerde psödomembranöz kolit. (bkz. bölüm 4.4)

Mantarlar dahil duyarlı olmayan organizmalarda çoğalma (bkz. bölüm 4.4).

Tetrasiklin sınıf etkileri

:

Glisilsiklin sınıfı antibiyotikler, yapısal olarak tetrasiklin sınıfı antibiyotiklere benzemektedir. Tetrasiklin sınıfına özgü advers reaksiyonlar arasında fotosensitivite, psödotümör serebri,pankreatit ve anti anabolik etki (kan üre azotunda (BUN) yükselme, azotemi, asidoz,hiperfosfatemi) bulunmaktadır(bkz. bölüm 4.4).

Tigesiklin, diş gelişimi sırasında kullanıldığında dişlerde kalıcı renk değişikliğine neden olabilir (bkz. bölüm 4.4).

Faz 3 ve 4 komplike deri ve deri yapısı enfeksiyonları ve komplike intraabdominal enfeksiyonların klinik çalışmalarında, enfeksiyonla ilgili ciddi advers etkiler, tigesiklin iletedavi gören hastalarda karşılaştırma ajanına göre daha sık rapor edilmiştir (%7,1'e karşılık%5,3). Sepsis/septik şok açısından karşılaştırma ajanı (%1,1) ile tigesiklin (%2,2)karşılaştırıldığında belirgin bir fark gözlenmiştir.

AST ve ALT anormallikleri tigesiklin ile tedavi edilen hastalarda tedaviden sonra, karşılaştırıldığı ilacı kullanan hastalarda ise tedavi sırasında, daha sık görülmüştür.

Karşılaştırma ilacı kullanılan 13 adet faz 3 ve faz 4 çalışmalarının toplu analizinde, tigesiklin alan hastaların %2,4'ünde (54/2.216) ve karşılaştırma ilaçları alan hastaların%1,7'sinde (37/2.206) ölüm bildirilmiştir.

Bu çalışmaların birleştirilmiş analizinde karşılaştırma ilacı alan hastalar ile tigesiklin alan

11 / 26

hastalar arasında tüm ölüm sebeplerinin risk farkı %0,9 (%95 CI 0,1, 1,8) olarak bulunmuştur.

Bu çalışmaların toplu analizinde, çalışma ağırlığına bağlı rastgele etki modeline göre, tigesiklin ve karşılaştırma ajanı tedavisi gören hastalar arasında tüm ölüm sebeplerine bağlı düzeltilmişrisk farkı %0,6 (%95 CI, 0,1, 1,2) olmuştur.

Tigesiklin ile karşılaştırma ajanı arasında enfeksiyon tipine göre önemli bir farklılık gözlenmemiştir. Konu ile ilgili olarak dengeli sonuçların elde edilmeme nedenitanımlanamamıştır. Genel olarak ölümler, altta yatan komorbidite veya enfeksiyonunkötüleşmesi ya da komplikasyonları sonucu meydana gelmiştir.

Tigesiklin tedavisi sırasında en sık bildirilen acil tedavi gerektiren advers reaksiyonlar bulantı % 26 (%17'si hafif, % 8'i orta şiddette, %1'i şiddetli) ve kusma % 18 (%11'i hafif, % 6'sı ortaşiddette, % 1'i şiddetli) olmuştur. Bulantı ve kusma genellikle tedavinin başlangıcında ( 1.-2.günlerde) ortaya çıkmıştır.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler Pediyatrik popülasyon

Çoklu doz farmakokinetik (PK) çalışmasında çok limitli güvenlik verisi elde edilmiştir. Bu çalışmada tigesiklin ile yeni veya beklenmedik bir güvenlilik profili gözlenmemiştir.

Tigesiklinin güvenliliği, açık etiketli, artan tek doz PK çalışmasında, enfeksiyonlardan yakın zamanda iyileşen 8 ila 16 yaşları arasındaki 25 çocukta araştırılmıştır. Bu 25 gönüllüdetigesiklinin advers reaksiyon profili genellikle yetişkinlerdekiyle tutarlı olmuştur.

Tigesiklinin güvenliği ayrıca kDYDE (n = 15), kİAE (n = 24) veya toplum kökenli pnömonisi (n = 19) olan 8 ila 11 yaşları arasındaki 58 çocukta açık etiketli, artan çok dozlu PK çalışmasındaaraştırılmıştır. Bu 58 gönüllüde tigesiklinin advers reaksiyon profili, çocuklarda yetişkinlere göredaha sık görülen bulantı (%48,3), kusma (%46,6) ve serumda yüksek lipaz (%6,9) dışında,genellikle yetişkinlerdekiyle tutarlı olmuştur.

Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması


Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar / risk dengesinin sürekli olarak izlenmesineolanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu TürkiyeFarmakovijilans Merkezi'ne (TÜFAM) bildirmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr; e-posta:[email protected]; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99)

4.9 Doz aşımı ve tedavisi

Doz aşımı durumunda uygulanacak tedavi ile ilgili spesifik bir bilgi yoktur. Tigesiklinin sağlıklı gönüllülerde tek doz olarak 300 mg (60 dakika içinde, intravenöz) şeklinde

12 / 26

uygulanması, bulantı ve kusmanın artmasına yol açmıştır. Tigesiklinin hemodiyaliz ile anlamlı miktarda atılımı mümkün değildir.

5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER5.1 Farmakodinamik Özellikler

Farmakoterapötik grup: Sistemik kullanılan antibakteriyel ilaçlar, Tetrasiklinler ATC kodu: J01AA12

Etki mekanizması:

Tigesiklin, bakterilerde ribozomların 30S altünitesine bağlanarak amino- acyl tRNA moleküllerinin ribozomun A bölgesine girmesini bloke eder ve protein translasyonunuinhibe eder. Bu, uzayan peptid zincirine aminoasit moleküllerinin girişini engeller.. Buna ekolarak tigesiklin, ribozomal korunma ve efluks gibi iki önemli tetrasiklin direnç mekanizmasınakarşı gelme özelliğine sahiptir. Bu nedenle tigesiklinin, geniş bir bakteriyel patojen spektrumunakarşı

in vitroin vivoEnterobacteriaceae'larda

tigesiklinile minosikline dirençli suşlar arasında efluks pompasına bağlı çoklu ilaç direnci (MDR)gösterilmiştir.

Tigesiklin ile diğer birçok antibiyotik arasında hedef bazlı çapraz direnç gözlemlenmemiştir.

In vitro

çalışmalarda, tigesiklin ile sık kullanılan diğer antibiyotikler arasında herhangi birantagonist etkiye rastlanılmamıştır.

Tigesiklin

ProteeaePseudomonas aeruginosaProteeae(Proteus spp., Providencia spp.,Morganella spp.) Enterobacteriaceae'ınAcinetobacter baumannii'de

duyarlılığın azalması AdeABC efluks pompasının fazla ekspresyonuna bağlanmaktadır.

Tigesiklin genellikle bakteriostatik olarak değerlendirilmektedir. Minimum inhibitör konsantrasyonun (MİK) 4 katı konsantrasyonda tigesiklin ile

EnterococcusStaphylococcus aureus ve Escherichia colfyeNeisseriagonorrhea'ya

karşı tigesiklin ile kısmi bakterisidal etki ve 3-log azalmagözlemlenmiştir.

Tigesiklin ayrıca,

S. pneumoniae, H.influenzaeL.pneumophila

gibi yaygın solunum yolu suşlarına karşı bakterisidal etki göstermiştir.

Mümkün olduğu takdirde, klinik mikrobiyoloji laboratuvarı, yerel hastaneler ve uygulama alanlarında kullanılan antimikrobiyal ilaçlara ait kümülatif

in vitro

duyarlılık test sonuçlarını,nozokomiyal ve toplum kökenli patojenlerin duyarlılık profilini tanımlayan periyodik raporlarıhekimlere sunmalıdır. Bu raporlar, hekimlerin en etkili antimikrobiyal ilacı seçmelerinde

13 / 26

yardımcı olacaktır.

Avrupa Komitesi Antimikrobiyal Duyarlılık Testi (EUCAST) tarafından yayınlanan minimum inhibe edici konsantrasyon (MİK) eşik değerleri aşağıdaki gibidir.

Staphylococcus spp.

S < 0,5 mg/L ve R > 0,5 mg/L

S. pneumoniaeStreptococcus spp.

S < 0,25 mg/L ve R > 0,5 mg/L

Enterococcus spp.

S < 0,25 mg/L ve R > 0,5 mg/L

Enterobacteriaceae

S < 1(A) mg/L ve R > 2 mg/L

(A)Tigesiklin

Proteus, Providencia, ve Morganella spp.

karşı azalmış in vitro aktiviteye sahiptir.

Anaerobik bakteriler için polimikrobiyal intra abdominal enfeksiyonlarda klinik olarak etkililik kanıtları olmakla birlikte MİK değerleri, farmakokinetik/farmakodinamik PK/PD verileri veklinik çıktılar arasında bir korelasyon yoktur. Bu yüzden duyarlılık eşik değeri verilmemiştir.Bilinmelidir ki

BacteroidesClostridium

cins organizmalar için MİK dağılımı geniş olup 2mg/L tigesiklini aşan değerleri içerebilir.

Tigesiklinin enterokoklara karşı klinik etkililiği olduğuna dair sınırlı kanıt bulunmaktadır. Bunun yanında klinik çalışmalarda polimikrobiyal intra abdominal enfeksiyonların tigesiklin tedavisineyanıt verdiği gösterilmiştir.

Duyarlılık:

Edinilmiş direnç prevalansı coğrafik bölgelere göre ve belirli türler için zamana göre değişkenlik gösterebilir; bu nedenle, özellikle şiddetli enfeksiyonların tedavisinde dirençle ilgililokal bilgi bulunması çok önemlidir. Aşağıda yer alan bilgiler, mikroorganizmaların tigesiklineduyarlı olup olmayacağını belirlemeye yönelik tahmini bir kılavuz niteliğindedir:

Patojen

Gram pozitif aeroblar:

Enterococcus türleri f Staphylococcus aureus*


Staphylococcus epidermidis Staphylococcus haemolyticusStreptococcus agalactiae

*

Streptococcus anginosus*S. anginosus, S. intermedius ve S. constellatusStreptococcus pyogenes*


Viridans grup streptococci


14 / 26

Gram negatif aeroblar

Citrobacter freundii1 2


Citrobacter koseri Escherichia coli

2

Klebsiella oxytoca2


Anaerob bakterilerClostridium perfringemfPeptostreptococcus spp. fPrevotella

spp.

Kazanılmış direncin problem olabileceği türler Gram negatif aeroblar

Acinetobacter baumannii Burkholderia cepaciaEnterobacter aerogenesEnterobacter cloacae

2

Klebsiella pneumoniae

2

Morganella morganii Proteus spp.


Providencia spp.


Serratia marcescens Stenotrophomonas maltophilia


Aeroblar

Bacteroides fragilis groupfKalıtsal olarak dirençli organizmalar

Klinik iyileşme son dozun uygulanmasından 10 ve 21 gün sonra değerlendirildi.

Modifiye tedavi etme amaçlı (mITT) popülasyon sonuçlarındaki klinik cevabın özeti aşağıdaki tabloda gösterilmiştir.

Klinik tedavi / mITT popülasyonu




0,75 mg/kg
1 mg/kg
1,25 mg/kg
Endikasyon
n/N(%)
n/N(%)
n/N(%)
kİAE
6/6 (100)
3/6 (50)
10/12 (83,3)
kDYDE
3/4 (75)
5/7 (71,4)
2/4 (50)
Genel
9/10 (90)
8/13 (62)
12/16 (75)

Bu çalışmada birlikte kullanılan başka antibiyotikler de olduğu için, gösterilen etkinlilik verileri dikkatli incelenmelidir. Ayrıca, az hasta sayısı da dikkate alınmalıdır.

Direnç

Avrupa'da yapılan gözlem çalışmalarında tigesikline duyarlı olduğu belirlenen suşlarda direnç seyrek olarak görülmüştür. Tigesiklin ile diğer antibiyotikler arasında herhangi bir çaprazdirenç gelişimi olmamıştır. Tigesiklin, tetrasiklin için iki önemli direnç mekanizması olanribozomal korunma ve efluksa karşı gelme özelliğine sahiptir.

In vitroKlinik etkililik ve güvenlilik

Komplike Deri ve Deri Yapısı Enfeksiyonları:


Tigesiklinin, yetişkinlerde komplike deri ve deri yapısı enfeksiyonlarının tedavisindeki (kDYDE) etkinliği iki randomize, çift-kör, aktif kontrollü, çokuluslu ve çok merkezli(çalışma 300 ve 305) çalışmada değerlendirilmiştir. Bu çalışmalarda 5-14 gün arasında uygulantigesiklin (100mg başlangıç dozu takiben her 12 saatte bir 50 mg I.V.), vankomisin (12 saatte bir1 gr I.V.)/aztreonam (12 saatte bir 2 gr I.V.) ile karşılaştırılmıştır. Bu çalışmalara, yaraenfeksiyonları ve selülit ( >10 cm, cerrahi girişim/drenaj gerektiren veya altta yatan komplikehastalığı olan), major abseler, enfekte ülserler ve yanık gibi komplike derin yumuşak dokuenfeksiyonu olan hastalar alınmıştır. Etkililik için primer son nokta, iyileşmenin değerlendirildiğivizitte (TOC -Test of Cure), klinik açıdan değerlendirilebilir grup (CE-Clinically Evaluable)ile klinik modifiye tedaviye niyet grubundaki (c- mITT: clinical modified intent-to-treat)hastalardaki klinik yanıt oranıdır.

(bknz; Tablo 1)

Mikrobiyolojik olarak değerlendirilebilinenhastalarda TOC'daki klinik iyileşme oranı aşağıdaki tabloda verilmiştir.

16 / 26

Tablo 1: Komplike Deri ve Deri Yapısı Enfeksiyonlarında 5-14 günlük Tedavi Sonucunda Klinik Yanıt Oranları


Tigesiklin a n/N(%)

Vankomisin/ Aztreonamb n/N (%)

Çalışma 300



CE

165/199 (82,9)

163/198 (82,3)

c-mITT

209/277 (75,5)

200/260 (76,9)

Çalışma 305



CE

200/223 (89,7)

201/213 (94,4)

c-mITT

220/261 (84,3)

225/259 (86,9)

a başlangıçta 100 mg, daha sonra her 12 saatte bir 50 mg b Vankomisin(her 12 saatte bir 1 g I.V.) /Aztreonam (her 12 saatte bir 2 g I.V.)

Tigesiklin, diyabetik ayak enfeksiyonlu hastalarda ertapenem ile karşılaştırmalı yapılan çalışmada eşdeğerlik kriterini karşılamamıştır.

Komplike İntraabdominal Enfeksiyonlar:


Tigesiklinin yetişkinlerde komplike intraabdominal enfeksiyonların (kIAE) tedavisindeki etkililiği, iki randomize, çift-kör, aktif kontrollü, çokuluslu ve çok merkezli çalışmada(çalışma 301 ve 306) değerlendirilmiştir. Bu çalışmalarda 5-14 gün süreyle uygulanantigesiklin (100 mg'lık başlangıç dozunu takiben her 12 saatte bir 50 mg I.V.)imipenem/silastatin (her 6 saatte bir 500 mg I.V.) ile karşılaştırılmıştır. Bu çalışmalaraapandisit, kolesistit, divertikülit, gastrik/duodenal perforasyon, intraabdominal abse, barsakperforasyonu ve peritonit gibi komplike tanılı hastalar dahil edilmiştir. Primer etkinlik sonnoktası, iyileşme değerlendirmesi vizitinde (TOC) mikrobiyolojik açıdan değerlendirilebilirpopülasyon (ME) ile mikrobiyolojik modifiye tedaviye niyet populasyonundaki (m- mITT)klinik yanıttır (bkz., Tablo 2). Mikrobiyolojik olarak değerlendirilebilinen hastalarda TOK'dakiklinik iyileşme oranı aşağıdaki tabloda verilmiştir.

Tablo 2: Komplike İntraabdominal Enfeksiyonlarda 5-14 gün Süreli Tedaviyi Değerlendiren İki Pivotal Çalışmadaki Klinik İyileşme Oranları


Tigesiklin a n/N ( % )

İmipenem /Silastatinb n/N (%)

Çalışma 301

ME

199/247 (80,6)

210/255 (82,4)

m-mITT

227/309 (73,5)

244/312 (78,2)

Çalışma 306

ME

242/265 (91,3)

232/258 (89,9)

m-mITT

279/322 (86,6)

270/319 (84,6)

17 / 26

a Başlangıçtaki 100 mg dozdan sonra her 12 saatte bir 50 mg b İmipenem/Silastatin (her 6 saatte bir 500 mg)

Toplum Kökenli Bakteriyel Pnömoni


Tigesiklin, erişkinlerde yapılan randomize, çift-kör, aktif-kontrollü, çok uluslu, çok merkezli iki çalışmada toplum kökenli bakteriyel pnömoninin tedavisi açısından değerlendirilmiştir (çalışma308 ve 313). Bu çalışmalarda tigesiklin (100 mg intravenöz başlangıç dozunun ardından her 12saatte bir 50 mg), levofloksasin (her 12 veya 24 saatte bir 500 mg intravenöz) ilekarşılaştırılmıştır. Bir çalışmada (çalışma 308), en az 3 günlük intravenöz tedaviden sonra heriki tedavi kolunda oral levofloksasin'e (günde 500 mg) geçişe izin verilmiştir. Tedavinintoplam süresi 7- 14 gündür. Çalışmalara, hospitalizasyon ve intravenöz tedavi gerekentoplumdan edinilmiş bakteriyel pnömoni hastaları dahil edilmiştir. Primer etkinlik son noktası,klinik açıdan değerlendirilebilir (CE) ve klinik açıdan modifiye tedavi ilacını en az bir kez alanhastaların (c-mITT) ko-primer popülasyonlarında, iyileşmenin değerlendirildiği vizitteki (Testof Cure-TOC) klinik yanıttır (bkz., Tablo 2). Mikrobiyolojik açıdan değerlendirilebilirhastalarda, patojene göre TOC'da görülen klinik iyileşme oranları Tablo 3'de sunulmaktadır.

Tablo 3: Toplum Kökenli Bakteriyel Pnömoni'de Yapılan İki Çalışmada Toplam 7-14 Gün Süreli

Tedaviden Sonra Klinik İyileşme Oranları

Tigesiklin a n/N(%)

Levofloksasinb n/N(%)

%95 CIc

Çalışma 308d




CE

125/138(90,6)

136/156(87,2)

(-4,4, 11,2)

c-mITT

149/191(78)

158/203(77,8)

(-8,5, 8,9)

Çalışma 313




CE

128/144(88,9)

116/136(85,3)

(-5, 12,2)

c-mITT

170/203(83,7)

163/200(81,5)

(-5,6, 10,1)

a Başlangıçta 100 mg, ardından her 12 saatte bir 50 mg b Levofloksasin (her 12 veya 24 saatte bir 500 mg intravenöz)c Tedaviler arası farklılık için %95 güvenlik aralığı

d En az 3 günlük intravenöz tedaviden sonra, çalışma 308'deki her iki tedavi kolunda oral levofloksasin'e (günde 500 mg) geçiş izni verilmiştir.

Tigesiklinin etkinliğini daha iyi değerlendirmek için, mortalite riski yüksek olan ve geçmişinde antibiyotik tedavisi alan toplum kökenli bakteriyel pnömoni hastalarında bir post-hoc analizgerçekleştirilmiştir. Yüksek risk grubu, her iki çalışmada, aşağıdakilerden herhangi biriningörüldüğü toplum kökenli bakteriyel pnömoni hastalarını içermektedir:

• Yaş > 50

18 / 26

• PSI skoru > 3

Streptococcus pneumoniae

pnömonisi

Bu analizin sonuçları Tablo 4'de gösterilmektedir. Yüksek risk grubunda en sık rastlanan risk faktörü > 50 yaş'tır.

Tablo 4: Toplum Kökenli Bakteriyel Pnömoni Hastalarında Klinik İyileşme Oranlarının Mortalite

Riski Bazında Post-hoc Analizia

Tigesiklin

n/N(%)

Levofloksasin n/N(%)

%95 CIb

Çalışma 308c CE
Yüksek risk Var
93/103(90,3)

84/102(82,4)

(-2,3, 18,2)

Yok c-MittYüksek risk
32/35(91,4)

52/54(96,3)

(-20,8, 7,1)

Var
111/142(78,2)

100/134(74,6)

(-6,9, 14)

Yok
Çalışma 313 CE
38/49(77,6)

58/69(84,1)

(-22,8, 8,7)

Yüksek risk Var
95/107(88,8)

68/85(80)

(-2,2, 20,3)

Yok c-mITTYüksek risk
33/37(89,2)

48/51(94,1)

(-21,1, 8,6)

Var
112/134(83,6)

93/120(77,5)

(-4,2, 16,4)

Yok
58/69(84,1)

70/80(87,5)

(-16,2, 8,8)

a Ölüm riski yüksek olan hastalar, aşağıdakilerden herhangi birine uyanları kapsamaktadır:

yaş>50,

PSI skoru > 3, veya

Streptococcuspneumoniae'ye

bağlı bakteriyemi b Tedaviler arası farklılık için %95 güvenlik aralığı

c En az 3 günlük intravenöz tedaviden sonra, çalışma 308'deki her iki tedavi kolunda oral levofloksasin'e (günde 500 mg) geçiş izni verilmiştir.

5.2 Farmakokinetik Özellikler

Genel Özellikler

Emilim:


Tigesiklin intravenöz yolla uygulanır, dolayısıyla biyoyararlanımı 0/o100'dür.

Dağılım:


Klinik çalışmalarda gözlemlenen konsantrasyonlarda (0,1-1 mcg/mL) tigesiklinin

in vitro%

71-% 89 arasındadır. Hayvan ve insanlar üzerindeyapılan çalışmalar tigesiklinin dokulara hızlı bir şekilde dağıldığını ortaya koymuştur.

19 / 26

14

C-tigesiklinin tek doz veya çoklu dozlar halinde verildiği sıçanlarda, radyoaktivitenin birçok dokuya iyi bir şekilde dağıldığı, en fazla tutulum olan bölgelerin ise kemik, kemik iliği, tükürükbezleri, tiroid bezi, dalak ve böbrekler olduğu görülmüştür. İnsanlarda tigesiklinin kararlı durumdağılım hacmi ortalama 500-700 l (7-9 L/kg )'dır ve bu değerler, tigesiklinin insanlardaplazma dışında dokulara yaygın bir şekilde dağıldığının bir ifadesidir.

Tigesiklinin kan-beyin bariyerini geçebildiğine dair veri bulunmamaktadır.

100 mg başlangıç dozu takiben her 12 saatte bir 50 mg tigesiklin verilen bir klinik farmakoloji çalışmasında 30 dakika infüzyon için kararlı durum serum tigesiklin Cmaks değeri 866±233ng/ml 60 dakika infüzyon için kararlı durum serum tigesiklin Cmaks değeri ise 634±97 ng/mL'dir.Kararlı durum EAA0-12saat değeri 2.349±850 ng.s/mL'dir. Sağlıklı deneklerde tigesiklininspesifik dokular veya vücut sıvılarındaki kararlı durum farmakokinetik profili, iki ayrı çalışmadaincelenmiştir. Bir bronkoalveolar lavaj çalışmasında, alveolar hücrelerde tigesiklinin eğrialtında kalan konsantrasyonu (EAA0-12 s) 134 mcg.s/mL bulunmuştur ve bu değer, buhastalardaki serum EAA0-12 s 'in 78 katıdır.

Aynı çalışmada epitel doku sıvısındaki EAA0-12 s (2,28 mcg.s/mL) ise serum EAA0-12 s'den %32 daha fazla bulunmuştur. Bir deri blister çalışmasında, blister sıvısında EAA0-12 s (1,61mcg.s/mL) değerinin bu deneklerdeki serum EAA0-12 s değerlerinin yaklaşık %26 altında olduğusaptanmıştır.

Bir tek-doz çalışmasında doku ekstraksiyonu için elektif cerrahi ya da medikal prosedürler uygulanacak hastalara bu işlem öncesinde 100 mg i.v. tigesiklin verilmiştir. Uygulamadan 4 saatsonra şu dokulardaki konsantrasyon ölçümü yapılmıştır: safra kesesi, akciğer, kolon, sinoviyalsıvı ve kemik. Tigesiklin, seruma oranla safra kesesi (38 kat,6 hasta), akciğer (3,7 kat 5 hasta)ve kolon (2,3 kat 6 hasta)' da daha yüksek konsantrasyonlara ulaşmıştır. Bu dokularda,tigesiklinin çoklu dozlarından sonraki konsantrasyonları ile ilgili çalışma yapılmamıştır.

Biyotransformasyon:


Ortalama olarak, tigesiklinin %20'sinden azının atılımdan önce metabolize olduğu tahmin edilmektedir. Sağlıklı erkek gönüllülerde, 14C-tigesiklin uygulamasının ardından idrar ve feçestesaptanan başlıca 14C işaretli materyal, tigesiklin olmuştur fakat, her biri verilen dozun en fazla%10'u kadar miktarlarda olmak üzere , bir glukronid (N-asetil metaboliti) metaboliti ve tigesiklinepimeri de bulunmuştur.

İnsan karaciğer mikrozomları ile yapılan

in vitro

çalışmalarda, sitokrom P450 (CYP) izoformlarından 1A2, 2C8, 2C9, 2C19, 2D6 ve 3A4 aracılığıyla gerçekleşen metabolizmalarıntigesiklin ile kompetitif inhibisyon ile inhibe edilmediği gösterilmiştir. Ayrıca tigesiklinCYP2C9, CYP2C19, CYP2D6 ve CYP3A inhibisyonunda NADPH'e bağımlılık göstermemişolup bu durum CYP enzimlerinin mekanizma bazlı inhibisyonunun olmadığı hakkında fikir

20 / 26

vermiştir.

Eliminasyon:


14

C-tigesiklin uygulamasının ardından idrar ve feçeste total radyoaktivitenin saptanması, verilen dozun %59'unun safra/feçes, %33'ünün ise idrarla atıldığını göstermektedir. Genel olaraktigesiklinin primer atılım yolu ve şekli, değişmemiş tigesiklin halinde safra yolu ile atılımdır.Değişmemiş haldeki tigesiklinin glukuronidasyonu ve idrarla atılımı sekonder yollardır.Tigesiklinin toplam klirensi intravenöz infüzyon sonrası 24L/s'dir. Renal klirens toplamklirensin %13'üdür. Tigesiklin bireyler arası çeşitliliğin yüksek olmasına rağmen 42 saatlik çokludozdan sonra serumdan ortalama terminal yarılanma ömrü ile polieksponansiyel eliminasyongösterir.

P-gp'yı aşırı üreten hücre hattının kullanıldığı bir in vitro çalışmaya göre tigesiklin bir P-gp substratıdır. P-gp aracılı taşımanın tigesiklinin in vivo eğilimine potansiyel katkısıbilinmemektedir. P-gp inhibitörleri (örn. ketakonazol veya siklosporin) veya P-gp indükleyicileri(örn. rifampisin) ile birlikte kullanılması tigesiklinin farmakokinetiğini etkileyebilir.

Doğrusallık/Doğrusal olmayan durum:


TGİXEL doğrusal farmakokinetik özellik gösterir.

Hastalardaki karakteristik özellikler

Karaciğer Yetmezliği:


Hafif karaciğer bozukluğu olan hastalarda tigesiklinin tek-doz farmakokinetiğinin değişmediği gözlemlenmiştir. Buna karşılık orta düzeyde karaciğer bozukluğu olanlarda (Child Pugh B),tigesiklinin yarılanma ömrü %23 uzamış ve sistemik klirensi de %25 azalmıştır.

Ayrıca, ileri derecede karaciğer bozukluğu olanlarda (Child Pugh C), tigesiklinin yarılanma ömrü %43 uzamış, klirensi ise %55 azalmıştır (bkz. bölüm 4.2).

Böbrek Yetmezliği:


Böbrek yetmezliği olan hastalarda tigesiklinin tek doz farmakokinetiğinin değişmediği gözlemlenmiştir (kreatin klirensi < 30 mL/dak, n=6). İleri derecede böbrek yetmezliğinde EAA,normal böbrek fonksiyonları olanlara oranla %30 artmıştır.

Geriyatrik popülasyon:


Sağlıklı yaşlı vakalar ile genç vakalar arasında farmakokinetik özellikler açısından önemli bir değişiklik gözlemlenmemiştir.

Pediyatrik popülasyon:


8- 18 yaş aralığındaki hastalarda tigesiklinin farmakokinetik özellikleri belirlenmemiştir. Tigesiklin farmakokinetiği 2 çalışmada araştırılmıştır. Birinci çalışma 30 dakika boyunca

21 / 26

intravenöz olarak tek doz tigesiklin alan (0,5, 1 veya 2 mg/kg doz sınırlaması olmadan) 8-16 yaş arası (n=24) kapsamaktadır. İkinci çalışma ise 30 dakika boyunca her 12 saatte birintravenöz olarak çoklu doz tigesiklin alan (0,75, 1 veya 1,25 mg/kg, maksimum 50 mg dozakadar) 8-11 yaş arası (n=47) kapsamaktadır. Gözlemlenen farmakokinetik parametreler aşağıdaverilmiştir.

Çocuklarda 1 mg/kg'a normalize edilen doz ortalama ± SD tigesiklin Cmaks ve E

E

AA
Yaş (yıl)
N
Cmaks (ng/mL)
EAA (ng.s/mL)*
Tek Doz



8-11
8
3.881 ± 6.637
4.034 ± 2.874
12-16
16
8.508 ± 11.433
7.026 ± 4.088
Çoklu doz



8-11
42
1.911 ± 3.032
2.404 ± 1.000
* tek doz EAA0-* , çoklu doz EAA0-12s

Önerilen 100 mg yükleme dozu ve her 12 saatte bir 50 mg sonrası hedef EAA0-12s yaklaşık 2.500 ng.s/mL'dir.

Her iki çalışmanın popülasyon PK analizinde, 8 yaş ve üstü yaştaki çocuklarda vücut ağırlığı tigesiklin klirensinin bir kovaryantı olarak tanımlandı.

8 ile 12< yaş arası çocuklarda her 12 saatte bir 1,2 mg/kg tigesiklin (maksimum doz; her 12 saatte 50 mg) ve 12 ile 18 yaş arası adölesanlarda her 12 saatte 50 mg tigeksiklin uygulanması,onaylanmış doz rejimi ile tedavi edilen erişkinlerdeki gözlemlenenlerle, karşılaştırılabilirmaruziyete neden olacaktır.

Bu çalışmalarda, birçok çocukta erişkin hastalardan daha yüksek Cmaks değerleri gözlemlendi. Sonuç olarak, çocuklar ve ergenlerde tigesiklinin infüzyon hızına dikkat edilmelidir.

Cinsiyet:


Erkek ve kadınlar arasında tigesiklinin klirensi açısından klinik olarak anlamlı bir farklılık görülmemiştir. EAA değerinin kadınlarda erkeklere oranla %20 daha fazla olması tahminedilmiştir.

Irk:


Tigesiklinin klirensinde ırka bağlı bir değişiklik gözlemlenmemiştir.

Kilo:


Vücut ağırlığı > 125 kg olan kişilerin de dahil olduğu farklı kilolu hastalarda klirens, ağırlık-normalize klirens ve EAA değerleri kayda değer farklı değildir. Vücut ağırlığı > 125 kg olan kişilerde EAA %24 daha azdı. Vücut ağırlığı > 140 kg ve üzeri olan hastalar için veri

22 / 26

bulunmamaktadır.

5.3 Klinik öncesi güvenlilik verileri

Sıçanlarda ve köpeklerde yapılan çoklu doz toksisite çalışmalarında sıçan ve köpeklerdeki EAA değerleri baz alınarak insandaki günlük dozların sırasıyla 8 ve 10 katı dozlardaki tigesiklinuygulamaları ile kemik iliğinde hiposellülerite ve renal ve gastrointestinal yan etkiler ile birliktelenfoid tükenmesi/lenf bezleri, dalak ve timus atrofisi, eritrosit, retikülosit, lökosit vetrombosit sayısında azalma gözlemlenmiştir. Bu değişimlerin iki hafta doz uygulamasısonrasında geri dönüşümlü olduğu gösterilmiştir.

Kemiğin renk değiştirmesi sıçanlarda gözlenmiş olup iki hafta doz uygulaması sonrasında geri dönüşümlü değildir.

Hayvan çalışmaları sonuçlarına göre tigesiklin plasentayı geçerek fetal dokularda bulunmuştur. Üreme toksisite çalışmalarında tigesiklin ile sıçan ve tavşanlarda fetal ağırlıkta azalma(ossifikasyonda gecikme ile ilgilidir) ve tavşanlarda fetal kayıp gözlenmiştir. Tigesiklin sıçanveya tavşanlarda teratojenik değildir. Sıçanlarda EAA değeri baz alınarak insandaki günlükdozun 4,7 katı dozlardaki tigesiklin uygulamaları çiftleşmeyi veya fertiliteyi etkilememiştir.

14

Tigesiklin tavşan ve sıçanlarda teratojenik değildir. Preklinik güvenlilik çalışmalarında C-işaretli tigesiklinin plasentadan geçtiği ve fetal dokularda (fetal kemik yapısı da dahil) tespit edildiği kanıtlanmıştır. Tigesiklinin sıçan ve tavşanlardaki EAA baz alınarak insan günlükdozunun sırasıyla 5 katı ve 1 katı (12 ve 4 mg/kg/günde 28 mcg.saat/mL ve 6 mcg.saat/mL)uygulaması ile sıçan ve tavşanlarda fetal vücut ağırlığında hafif azalma ve minör iskeletanormallikleri (kemik oluşumunda gecikme ile birlikte) insidansında artış gözlenmiştir. İnsandozuna eşit dozda uygulandığında maternatoksik dozda tavşanlarda fetal kayıp insidansında artışgörülmüştür.

14

C-işaretlenmiş tigesiklin kullanılan hayvan çalışmaları tigesiklinin emziren sıçanlarda süte geçtiğini göstermiştir. Tigesiklinin kısıtlı oral biyoyararlanımı ile uyumlu olarak tigesiklininmaternal süte geçmesi sonucu emzirilen yavrularda tigesikline çok az veya herhangi bir sistemikmaruziyet gözlenmemiştir.

Karsinojenisite


Tigesiklinin karsinojenik potansiyelini saptamaya yönelik, yaşamboyu uzun süreli hayvan çalışmaları gerçekleştirilmemiştir.

Mutajenisite


Çin hamster yumurtalık hücresi (CHO)

in vitroin vitro

ileri mutasyon değerlendirmesi (HGRPT locus), fare lenfoma hücrelerinde

23 / 26

in vitroin vivo

mikronukleus değerlendirmelerinin de dahil olduğu bir seri testte mutajenik ve klastojenik potansiyel gözlenmemiştir.

Hayvan çalışmalarında tigesiklinin bolus I.V. uygulaması ile birlikte bir histamin yanıtı ortaya çıktığı görülmüştür. Bu etkiler, sırasıyla sıçan ve köpeklerde, insandaki günlük dozların 14 ve 3katı dozlarda kullanımı ile ortaya çıkmıştır.

Tigesiklin uygulamasının ardından sıçanlarda herhangi bir fotosensitivite bulgusuna rastlanmamıştır.

6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER6.1 Yardımcı maddelerin listesi

Trehaloz dihidrat Hidroklorik asitSodyum hidroksit

6.2 Geçimsizlikler

Aşağıda belirtilen ilaçlar, TGİXEL ile aynı setten eşzamanlı olarak verilmemelidir: Amfoterisin B, amfoterisin B likit kompleks, diazepam, esomeprazol, omeprazol.

Uygun intravenöz çözeltileri şunlardır: enjeksiyon için 9mg/ml (%0,9) sodyum klorür çözeltisi (USP) enjeksiyon için 50 mg/ml (%5) dekstroz çözeltisi (USP) ve Laktatlı Ringerenjeksiyonu (USP). TGİXEL %0,9 sodyum klorür (USP) veya %5'lik dekstroz çözeltisi (USP)ile birlikte uygulandığında aşağıda belirtilen ilaç ya da çözeltiler ile aynı setten verilebilir:Amikasin, dobutamin, dopamin HCl, gentamisin, haloperidol, Laktatlı Ringer çözeltisi, lidokainHCl, metoklopramid, morfin, norepinefrin, piperasilin/tazobaktam (EDTA formülasyonu)potasyum HCl, propofol, ranitidin HCl, teofilin, tobramisin.

6.3 Raf ömrü

24 ay

6.4 Saklamaya yönelik özel tedbirler

25 °C altındaki oda sıcaklığında saklayınız.

Tigesiklin bir kez sulandırılıp IV torbasında yada uygun bir IV konteynerında (örneğin cam şişe) seyreltildikten sonra hemen kullanılmalıdır. Rekonstitüye edilmiş çözelti sarı-turuncu rengindeolmalıdır; bu renk oluşmamışsa çözelti kullanılmayıp atılmalıdır.

Rekonstitüye edildiğinde, tigesiklin oda sıcaklığında (25°C) 24 saate kadar (flakonda 6 saate kadar, IV torbasında geri kalan 18 saat boyunca) saklanabilir.

Alternatif olarak 9 mg/ml (%0,9)'luk enjeksiyon için sodyum klorür çözeltisi veya 50 mg/ml (%5)'lik enjeksiyon için dekstroz çözeltisi ile karıştırılan tigesiklin rekonstitüye edilen çözeltinin

24 / 26

I.V. torbasına ivedilikle aktarılmasını takiben buzdolabında 2°C-8°C arasında 48 saat süreyle saklanabilir.

Kullanılmayan çözelti atılmalıdır.

6.5 Ambalajın niteliği ve içeriği

Gri butil kauçuk çentikli tıpa ve turuncu renkli aluminyum flip-off kapak ile kapatılmış 6 ml, şeffaf, renksiz Tip I cam flakon içerisinde ambalajlanmıştır. Flakonlar karton kutular içerisinepaketlenir. Bir kutu içerisinde 10 adet flakon, kullanma talimatı ile birlikte sunulmaktadır.

6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler

Toz 5,3 ml, 9 mg/ml (% 0,9)' luk enjeksiyon için sodyum klorür çözeltisi veya 50mg/ml (% 5)'lik enjeksiyon için dekstroz çözeltisi veya Laktatlı Ringer enjeksiyonu (USP) ile karıştırılarak,10 mg/ml konsantrasyonunda tigesiklin elde edilir. Flakon, ilacın tamamen erimesini sağlamakamacıyla hafifçe döndürülmelidir. Daha sonra, derhal hazırlanmış çözeltiden flakon içerisinden 5ml çekilir ve infüzyon için 100 ml I.V. torbasına aktarılır. 100 mg' lık doz için, 2 flakon ilaçhazırlanarak 100 ml I.V. torbasına aktarılmalıdır. (Not: Flakonda %6'lık bir fazlalıkbulunmaktadır, bu nedenle hazırlanan çözeltinin 5 ml' si 50 mg ilaca eşdeğerdir).

Hazırlanançözelti sarı - turuncu renkte olmalıdır, değilse çözelti kullanılmayıp atılmalıdır.

Parenteralürünler, uygulama öncesinde renk değişikliği (örn. yeşil veya siyah) ve partikül açısındanmutlaka incelenmelidir. Rekonstitüye edildiğinde oda sıcaklığında 24 saate kadar (flakonda 6saate kadar, I.V. torbasında geri kalan 18 saat boyunca) saklanabilir. Alternatif olarak 9mg/ml (%0,9)' luk enjeksiyon için sodyum klorür çözeltisi veya 50mg/ml (%5)' likenjeksiyon için dekstroz çözeltisi ile karıştırılan tigesiklin rekonstitüye edilen çözeltinin I.V.torbasına ivedilikle aktarılmasını takiben buzdolabında 2°C -8°C arasında 48 saat süreylesaklanabilir.

TGİXEL tek başına ayrı bir I.V. hattan veya ortak I.V. hat üzerinden uygulanmalıdır. Aynı I.V. hattın peşpeşe birkaç ilaç infüzyonu için kullanıldığı durumlarda, TGİXEL uygulamasından önceve sonra damar hattı 9 mg/ml (%0,9)' luk enjeksiyon için sodyum klorür çözeltisi veya 5mg/ml (%5)' lik enjeksiyon için dekstroz çözeltisi ile temizlenmelidir. Tigesiklin ile uyumlubir infüzyon çözeltisi kullanılmalı ve aynı damar hattından uygulanan ilaç (ilaçların) tigesiklinile geçimli olmasına dikkat edilmelidir. (bkz. bölüm 6.2)

Tigesiklin orta-ciddi bakteriyel enfeksiyonların empirik tedavisi için intravenöz kullanılan geniş spektrumlu bir antibiyotiktir. Doğrudan doğruya çevreye risk vermez. Ürünün ana kullanıcılarıhastaneler ve klinikler olacaktır. Ürün flakon içinde sunulacaktır. Her flakon etiket değerinden%6 fazlalıkla 53 mg tigesiklin liyofilize toz içerecektir. Üründe başka eksipiyan yoktur.

Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği“ ve “Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği” ne uygun olarak imha edilmelidir.

25 / 26

7. RUHSAT SAHİBİ

Deva Holding A.Ş.

Halkalı Merkez Mah. Basın Ekspres Cad.

34303 No:1 Küçükçekmece/İstanbul Tel:0212 692 92 92

Faks: 0212 697 00 24 E-mail:

[email protected]


8. RUHSAT NUMARASI

2022/414

9. İLK RUHSAT TARİHİ/RUHSAT YENİLEME TARİHİ

Ruhsat tarihi: 31.07.2022 Ruhsat yenileme tarihi:

10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ

26 / 26
1

Gram negatif aeroblar

Pseudomoas aeruginosa


2

Klinik çalışmalarda gösterilen aktivitenin tatmin edici olduğu şeklinde değerlendirilen türleri belirtmektedir.

|Bölüm 5.1'e bakınız, eşik değerleri yukarıdadır.

Kardiyak Elektrofizyoloji

Randomize, plasebo ve aktif, kontrollü dört kollu çapraz QTc çalışmasında 46 sağlıklı gönüllüde, tigesiklinin 50 mg veya 200 mg'lık tek bir intravenöz dozunun QTc aralığı üzerinde anlamlı etkisigözlenmemiştir.

Pediyatrik popülasyon

Açık-etiketli, artan çoklu doz çalışmasında, 8 ila 11 yaşları arasında kİAE veya kDYDE'li 39 çocuğa tigesiklin (0,75, 1 veya 1,25 mg/kg) uygulandı. En fazla 14 ardışık gün olmak üzere, 4.günde veya sonrasında oral antibiyotiğe geçme seçeneği ile tüm hastalar en az 3 ardışık günboyunca IV tigesiklin aldılar.

15 / 26

İlaç Bilgileri

Tgixel 50 Mg I.v. İnfüzyonluk Çözelti

Etken Maddesi: Tigesiklin

Pdf olarak göster

Google Reklamları

Ana Sayfa | Hakkımızda | İlaçlar | İlaç Ara | İlaç Firmaları | Gizlilik | Bize Ulaşın

Telif Hakkı 2008-2024 © İlaç Prospektüsü. Tüm Hakları Saklıdır.
Uyarı: Sitemizde yayınladığımız ilaç bilgileri ile doktora danışmadan kesinlikle ilaç kullanmayınız!
Aksi halde doğabilecek sağlık sorunlarından ilacprospektusu.com sorumlu tutulamaz.