KISA ÜRÜN BİLGİSİ
• 12 yaş altındaki çocuklarda kullanımı kontrendikedir.
• 18 yaş altındaki çocuklarda; tonsil ve/veya adenoid cerrahisi sonrasında ağrının tedavisiamacı ile kullanımı kontrendikedir.
• 12-18 yaş arası çocuklarda; aşırı kilolu olanlar, obez olanlar, obstrüktif uyku apnesi olanlar, kronik akciğer sorunu olan çocuklarda; istenmeyen etki riski daha yüksekolduğu için kullanılmamalıdır.
• Anne sütü alan bebeklerde uykusuzluk, huzursuzluk, emzirme güçlüğü ve solunum sorunlarına neden olabilme riski nedeni ile emzirme döneminde kullanılmamalı veyaalternatif olarak tramadol tedavisi sırasında emzirmeye son verilmelidir.
1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
CONTRAMAL 50 mg kapsül
2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM
Etkin madde:
Bir kapsül 50 mg tramadol hidroklorür içerir.
Yardımcı maddeler:
Yardımcı maddeler için 6.1'e bakınız.
3. FARMASÖTİK FORM
Kapsül.
Gövdesi açık sarı kapağı yeşil renkli sert jelatin kapsül.
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1. Terapötik endikasyonlar
Orta veya şiddetli ağrıların tedavisinde endikedir.
4.2. Pozoloji ve uygulama şekli
Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:
Doz ayarlaması, ağrının şiddetine ve hastanın verdiği
bireysel yanıta göre yapılmalıdır. Genel olarak ağrıyı giderecek en düşük doz seçilmelidir.
J J o jr13U belge, güvenli elektronik imza ne imzalanmıştır.yy belge, güvenli elektronik imza ne imzalanmıştır.yy
Belge Do
1
Doz ağrının şiddetine, hastanın hassasiyetine göre ayarlanmalıdır. Özel klinik durumlar dışında (tümör ağrısı ve şiddetli postoperatif ağrı) tramadolün günlük dozu 400 mg'ı (8kapsül) aşmamalıdır.
Yetişkinlerde ve 12 yaşın üzerindeki gençlerde:
Akut ağrı:
100 mg başlangıç dozu genellikle gereklidir. 4-6 saatte bir 50-100 mg dozlarıyla devam edilir ve tedavinin süresi klinik ihtiyaca göre ayarlanmalıdır (Bkz. Bölüm 5.1).
Kronik durumlarla ilişkili ağrı:Uygulama süresi:
CONTRAMAL hiçbir durumda mutlak gerektiğinden daha uzun süre kullanılmamalıdır. Hastalığın kökenine ve şiddetine göre, uzun süreli CONTRAMAL tedavisine ihtiyaç varsadüzenli ve dikkatli değerlendirmeler yapılmalı (gerekirse, tedavi içinde aralar verilmelidir) vetedaviye ne kadar süre devam edileceğine karar verilmelidir.
Uygulama şekli:
CONTRAMAL kapsüller daima bütün olarak, bölmeden ve çiğnemeden, yeterli miktarda sıvı ile aç karnına veya yemeklerden sonra alınabilir.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek /Karaciğer yetmezliği:
Böbrek ve/veya karaciğer yetmezliği olan hastalarda tramadolün eliminasyonu gecikir. Bu hastalarda hekim hastanın ihtiyaçlarına göre dozaralığının uzatılmasını düşünebilir.
Pediyatrik popülasyon:
12 yaş altındaki çocuklarda kullanımı kontrendikedir.
Geriyatrik popülasyon:4.3. Kontrendikasyonlar
CONTRAMAL aşağıdaki durumlarda kontrendikedir.
* ° Bu belge, güvenli eleKtronıR imza ile imzalanmıştır.
2
- Etkin maddeye veya içindeki bileşenlerden herhangi birine aşırı duyarlılığı olanlarda,
- Alkol, hipnotikler, analjezikler, opioidler veya psikotropik madde içeren ilaçlarla oluşanakut intoksikasyonlarda,
- MAO inhibitörü alan veya son 14 gün içinde MAO inhibitörü almış olan hastalarda (Bkz.Bölüm 4.5),
- Tedavi ile kontrol edilemeyen epilepsi hastalarında,
- Uyuşturucu yoksunluk tedavisi amacıyla,
- 12 yaş altındaki çocuklarda kullanımı kontrendikedir.
- 18 yaş altındaki çocuklarda; tonsil ve/veya adenoid cerrahisi sonrasında ağrının tedavisiamacı ile kullanımı kontrendikedir.
4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
- CONTRAMAL opioid bağımlısı olan hastalarda, kafa yaralanması olan hastalarda, şokta,bilinç düzeyini azaltan nedeni belirsiz olgularda, solunum merkezi veya fonksiyonubozukluğunda ve kafa içi basıncın arttığı durumlarda dikkatli kullanılmalıdır.
- Opioidlere duyarlı hastalarda dikkatli kullanılmalıdır.
- CONTRAMAL ile benzodiazepinler veya benzeri maddeler gibi sedatif tıbbi ürünlerinbirlikte kullanımı sedasyon, solunum depresyonu, koma ve ölümle sonuçlanabilir. Buriskler nedeniyle, bu sedatif ilaçlarla birlikte reçeteleme alternatif tedavi seçeneklerininmümkün olmadığı hastalar için saklanmalıdır. Sedatif ilaçlarla birlikte CONTRAMALreçetelenmesine karar verilirse, etkili en düşük CONTRAMAL dozu kullanılmalı ve eşzamanlı tedavinin süresi mümkün olduğunca kısa olmalıdır.
- Hastalar solunum depresyonu ve sedasyon belirti ve bulguları açısından yakındanizlenmelidir. Bu açıdan hastaların ve bakıcılarının bu semptomlardan haberdar olmalarıiçin mutlaka bilgilendirilmesi önerilmektedir (Bkz. Bölüm 4.5).
- Tedavi edilen hastada solunum depresyonu varsa veya aynı zamanda merkezi sinirsistemini baskılayan ilaçlar kullanılıyorsa (Bkz. Bölüm 4.5) veya önerilen doz belirginşekilde aşılmışsa (Bkz. Bölüm 4.9), bu durumlarda solunum depresyonu oluşabileceğindentedavi dikkatli uygulanmalıdır.
- Önerilen dozlarda CONTRAMAL kullanan hastalarda konvülsiyonlar bildirilmiştir. Dozönerilen günlük maksimum dozu (400 mg) aşarsa risk artabilir. Ek olarak CONTRAMAL,nöbet eşiğini düşüren başka ilaçlar kullanan hastalarda nöbet riskini artırır (Bkz. Bölüm4.5). Epilepsi hastalarında veya nöbetlere yatkınlığı olan hastalarda CONTRAMAL
Belge Do
3
- Uyku ile ilişkili solunum bozuklukları
Opioidler, santral uyku apnesi ve uykuyla ilişkili hipoksemi dahil olmak üzere uyku ile ilgili solunum bozukluklarına neden olabilir. Opioid kullanımı, doza bağlı bir şekildesantral uyku apnesi riskini artırır. Santral uyku apnesi ile başvuran hastalarda toplamopioid dozunun azaltılması düşünülmelidir.
- Serotonin sendromu
Diğer serotonerjik ajanlarla kombinasyon halinde tramadol veya tek başına tramadol alan hastalarda potansiyel olarak yaşamı tehdit eden bir durum olan serotonin sendromubildirilmiştir (Bkz. Bölüm 4.5, 4.8 ve 4.9). Diğer serotonerjik ajanlarla eş zamanlı tedaviklinik olarak garanti ediliyorsa, özellikle tedavinin başlangıcında ve doz artırımlarındahastanın dikkatli bir şekilde gözlenmesi tavsiye edilir.
Serotonin sendromunun semptomları arasında mental durum değişikliği, otonomik instabilite, nöromüsküler anormallikler ve/veya gastrointestinal semptomlar yer alabilir.
Aşağıdakilerden biri gözlendiğinde serotonin sendromu olasıdır:
Spontan klonus
Ajitasyon veya terleme ile indüklenebilir veya oküler klonus Tremor ve hiperrefleksi
Hipertoni ve vücut ısısı > 38 °C ve indüklenebilir veya oküler klonus
Serotonin sendromundan şüpheleniliyorsa, semptomların şiddetine bağlı olarak dozun azaltılması veya tedavinin kesilmesi düşünülmelidir. Serotonerjik ilaçların kesilmesigenellikle hızlı bir iyileşme sağlar.
İlaç bağımlılığı, toleransı ve kötüye kullanım potansiyeli
Özellikle uzun süreli kullanımdan sonra tolerans, psikolojik ve fiziksel bağımlılık gelişebilir.
Bir hastanın artık tramadol ile tedavi edilmesi gerekmediğinde, yoksunluk semptomlarını önlemek için dozun kademeli olarak azaltılması tavsiye edilebilir.
Anne sütü alan bebeklerde uykusuzluk, huzursuzluk, emzirme güçlüğü ve solunum sorunlarına neden olabilme riski nedeni ile emzirme döneminde kullanılmamalı veyaalternatif olarak tramadol tedavisi sırasında emzirmeye son verilmelidir.
Tüm hastalar için, bu ilacın uzun süreli kullanımı, terapötik dozlarda bile ilaç bağımlılığına
Belge Do
4
(alkol kötüye kullanımı dahil) veya akıl sağlığı bozukluğu (örneğin majör depresyon) olan kişilerde riskler artar. Opioid kötüye kullanımı riski taşıyan hastalar için reçete yazarken ekdestek ve izleme gerekli olabilir.
Reçetesiz satılan ilaçlar da dahil olmak üzere eş zamanlı ilaçları ve geçmişteki ve mevcut tıbbi ve psikiyatrik durumları belgelemek için kapsamlı bir hasta öyküsü alınmalıdır.Hastalar, kronik kullanımda tedavinin daha az etkili olduğunu görebilir ve başlangıçtadeneyimledikleri ile aynı düzeyde ağrı kontrolü elde etmek için dozu artırma ihtiyacınıifade edebilirler. Hastalar ayrıca tedavilerini ek ağrı kesicilerle tamamlayabilirler. Bunlar,hastanın tolerans geliştirdiğinin işaretleri olabilir.
Tolerans geliştirmenin riskleri hastaya açıklanmalıdır.
Aşırı veya yanlış kullanım aşırı doz ve/veya ölümle sonuçlanabilir. Hastaların sadece kendilerine verilen ilaçları reçete ettikleri dozda kullanmaları ve bu ilacı başka kimseyevermemeleri önemlidir.
Hastalar kötüye kullanım, yanlış kullanım veya bağımlılık belirtileri açısından yakından izlenmelidir. Analjezik tedaviye yönelik klinik ihtiyaç düzenli olarak gözdengeçirilmelidir.
İlaç yoksunluğu sendromu
Herhangi bir opioid ile tedaviye başlamadan önce, tramadol tedavisini sonlandırmak için bir geri çekme stratejisi oluşturmak için hastalarla görüşme yapılmalıdır.
Tedavinin aniden kesilmesi veya dozun azaltılması nedeniyle ilaç yoksunluk sendromu ortaya çıkabilir. Bir hasta artık terapiye ihtiyaç duymadığında, yoksunluk semptomlarını enaza indirmek için dozun kademeli olarak azaltılması tavsiye edilir. Yüksek bir dozunazaltılması haftalar veya aylar alabilir.
Opioid ilaç yoksunluğu sendromu, aşağıdakilerden bazıları veya tümü ile karakterize edilir: huzursuzluk, gözyaşı, burun akıntısı, esneme, terleme, titreme, kas ağrısı, midriyazisve çarpıntı. Sinirlilik, ajitasyon, anksiyete, hiperkinezi, titreme, halsizlik, uykusuzluk,iştahsızlık, karın krampları, bulantı, kusma, ishal, kan basıncında artış, solunum hızındaveya kalp hızında artış gibi başka semptomlar da gelişebilir.
Kadınlar hamilelik sırasında bu ilacı alırsa, yeni doğan bebeklerinin neonatal yoksunluk sendromu yaşama riski vardır.
- CONTRAMAL opioid bağımlı hastalarda yerine koyma tedavisi için uygun değildir. Bir opioid agonisti olduğu halde CONTRAMAL morfin yoksunluk semptomlarını
5
12-18 yaş arası çocuklarda; aşırı kilolu olanlar, obez olanlar, obtrüktif uyku apnesi olanlar, kronik akciğer sorunu olan çocuklarda; istenmeyen etki riski daha yüksek olduğu içinkullanılmamalıdır.
-
Hiperaljezi
- Uzun süreli opioid tedavisi gören hastada artan ağrı varsa hiperaljezi teşhisi konulabilir.
- Bu, hastalığın ilerlemesiyle ilgili ağrıdan veya opioid toleransının gelişmesindenkaynaklanan şiddetli ağrıdan niteliksel ve anatomik olarak farklı olabilir. Hiperaljezi ileilişkili ağrı, önceden var olan ağrıdan daha yaygın ve kalite olarak daha az tanımlanmışolma eğilimindedir. Hiperaljezi semptomları, opioid dozunun azaltılmasıyla düzelebilir.
-
CYP2D6 Metabolizması
Tramadol CYP2D6 karaciğer enzimi tarafından metabolizma edilir. Hastada bir yetersizlik varsa veya bu enzim tamamen eksikse, yeterli bir analjezik etki elde edilemeyebilir.Tahminler, Kafkas popülasyonunun %7'sine kadarının bu eksikliğe sahip olabileceğinigöstermektedir. Bununla birlikte, eğer hasta ultra hızlı bir şekilde metabolize eden bir kişiise, yaygın olarak reçete edilen dozlarla bile <yan etki> olarak opioid toksisitesiningelişme riski vardır.
Opioid toksisitesinin genel semptomlar arasında kafa karışıklığı, uyuklama, yüzeysel solunum, küçülmüş göz bebekleri, bulantı, kusma, kabızlık ve iştahsızlık sayılabilir.Şiddetli solunum depresyonu semptomları içerebilir. Farklı popülasyonlarda ultra hızlımetabolize eden kişilerdeki prevalans tahminleri aşağıda özetlenmiştir:
%Prevelans
%29
%3,4 ila %6,5 %1,2 ila %2%3,6 ila %6,5%6%1,9
%1 ila %2
Popülasyon
Afrikalı/Etiyopyalı
Afro-Amerikan
Asyalı
Kafkas
Yunan
Macar
Kuzey Avrupalı
- Çocuklarda ameliyat sonrası kullanım
Yayımlanmış literatürde, obstrüktif uyku apnesi için tonsillektomi ve/veya adenoidektomi
sonrası çocuklarda ameliyat sonrası verilen tramadolün nadir, ancak yaşamı tehdit eden
6
advers olaylara yol açtığına dair raporlar bulunmaktadır. Tramadol ameliyat sonrası ağrının giderilmesi için çocuklara uygulandığında son derece dikkatli olunmalı veberaberinde solunum depresyonu dahil opioid toksisitesi semptomları için yakın izlemeyapılmalıdır.
- Solunum fonksiyon bozukluğu olan çocuklar
Tramadol, nöromüsküler rahatsızlıklar, şiddetli kalp veya solunum rahatsızlıkları, üst solunum veya akciğer enfeksiyonları, çoklu travma veya kapsamlı cerrahi prosedürlerdahil olmak üzere solunum fonksiyonunun tehlikeye girebileceği çocuklarda kullanılmasıönerilmez. Bu faktörler opioid toksisitesinin semptomlarını kötüleştirebilir.
- Adrenal yetmezlik
Opioid analjezikler bazen izleme ve glukokortikoid replasman tedavisi gerektiren geri dönüşümlü adrenal yetmezliğe neden olabilir. Akut veya kronik adrenal yetmezliğinsemptomları örn. şiddetli karın ağrısı, bulantı ve kusma, düşük tansiyon, aşırı yorgunluk,iştah azalması ve kilo kaybı.
4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
CONTRAMAL, MAO inhibitörleri ile kombine edilmemelidir (Bkz. Bölüm 4.3). Bir opioid olan petidin kullanımından önceki 14 gün içinde MAO inhibitörleri ile tedavi edilenhastalarda, santral sinir sistemi, solunum ve kardiyovasküler fonksiyon üzerinde yaşamı tehditeden etkileşimler gözlenmiştir. CONTRAMAL tedavisi sırasında MAO inhibitörleri ile aynıetkileşimler dışlanamaz.
CONTRAMAL'in alkol dahil santral sinir sistemini deprese edici diğer tıbbi ürünlerle bir arada kullanımı SSS etkilerini potansiyalize edebilir (Bkz. Bölüm 4.8).
Opioidlerin benzodiazepinler veya ilgili maddeler gibi sedatif tıbbi ürünlerle birlikte kullanımı, ilave SSS depresan etkisi nedeniyle sedasyon, solunum depresyonu, koma ve ölümriskini artırır. CONTRAMAL dozu ve birlikte kullanım süresi sınırlandırılmalıdır (Bkz.Bölüm 4.4).
Farmakokinetik çalışmaların sonuçları, CONTRAMAL ile birlikte veya öncesinde simetidin (enzim inhibitörü) uygulanmasının klinik anlamı olan etkileşimlere yol açmasının zorolduğunu göstermiştir. Birlikte veya öncesinde karbamazepin (enzim indükleyici) verilişi,analjezik etkiyi azaltabilir ve etki süresini kısaltabilir.
7
Tramadol konvülsiyonlar oluşturabilir ve selektif serotonin geri-alım inhibitörleri (SSRİ), serotonin norepinefrin geri-alım inhibitörleri (SNRİ), trisiklik antidepresanlar, antipsikotiklerve nöbet eşiğinidüşürücüdiğer tıbbi ürünler (örn. bupropion, mirtazapin,
tetrahidrokanabinol)'in konvülsiyonlara neden olma potansiyelini artırır.
CONTRAMAL'in, tedavide selektif serotonin geri-alım inhibitörleri (SSRİ) serotonin norepinefrin geri-alım inhibitörleri (SNRİ) gibi serotonerjik ilaçlarla, MAO inhibitörleri (Bkz.Bölüm 4.3), trisiklik antidepresanlar ve mirtazapin ile kombine edilerek kullanımındaserotonin sendromuna neden olabilir (Bkz. Bölüm 4.4 ve 4.8).
Bazı hastalarda artmış INR ile majör kanama ve ekimozlar bildirildiğinden, tramadol ve kumarin türevleri (örneğin varfarin) birlikte uygulanırken dikkatli olunmalıdır.
CYP3A4'ü inhibe ettiği bilinen ketokonazol ve eritromisin gibi diğer aktif maddeler, tramadolün metabolizmasını (N-demetilasyon) ve muhtemelen aktif O-demetilli metabolitininmetabolizmasını inhibe edebilirler. Bu tip etkileşimlerin klinik önemi araştırılmamıştır (Bkz.Bölüm 4.8).
Sınırlı sayıda çalışmada, antiemetik
534.6. Gebelik ve laktasyonGenel tavsiye
Gebelik kategorisi C'dir.
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Tramadolün kadınlardaki güvenliliği kanıtlanmadığından CONTRAMAL Kapsül korunma yöntemi uygulamayan kadınlarda dikkatle kullanılmalıdır. CONTRAMAL Kapsül kullanankadınlar uygun bir doğum kontrolü yöntemi uygulamalıdır.
Gebelik dönemi
Tramadol ile yapılan hayvan çalışmalarında çok yüksek dozlarda yeni doğanlarda organ gelişiminde, kemik büyümesinde ve mortalite hızında etkiler gözlenmiştir. Tramadolplasentayı geçer. İnsanda gebelikte tramadolün güvenliliği ile ilgili çok az bilgibulunmaktadır. Bu yüzden CONTRAMAL kapsül gebe kadınlarda kullanılmamalıdır.
Hamilelik sırasında düzenli kullanım, fetüste ilaç bağımlılığına neden olarak yenidoğanda
yoksunluk semptomlarına neden olabilir.
8
Gebe bir kadında uzun süre opioid kullanımı gerekiyorsa, hastaya yenidoğan opioid yoksunluk sendromu riski konusunda bilgi verilmeli ve uygun tedavinin sağlandığından eminolunmalıdır.
Doğumdan önce veya doğum sırasında verilen Tramadol uterus kasılmalarını etkilemez. Doğum eylemi sırasında uygulama yenidoğanda solunumu baskılayabilir ve çocuk için birpanzehir hazır bulundurulmalıdır.
Laktasyon dönemi
Tramadol anne sütüne geçebileceğinden ve bebekte solunum depresyonuna neden olabileceğinden emziren kadınlara uygulanması önerilmez. Tramadolün maternal dozununyaklaşık
%Üreme yeteneği / Fertilite
Pazarlama sonrası gözlemlerdeki veriler tramadolün üreme yeteneği üzerine etkisinin bulunmadığını göstermektedir. Hayvan çalışmaları tramadolün fertilite üzerine etkisinigöstermemiştir.
4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
CONTRAMAL uyku haline ve baş dönmesine neden olabilir ve bu şekilde sürücülerin veya makine kullanıcıların reaksiyonlarını bozabilir. CONTRAMAL kullanırken araba ve makinekullanılmamalıdır. Bu durum diğer psikotropik maddelerle özelikle alkolle beraber kullanımdurumunda ortaya çıkar.
4.8. İstenmeyen etkiler
Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1.000 ila <1/100); seyrek (>1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketletahmin edilemiyor).
9
CONTRAMAL kullanımı ile en yaygın bildirilen advers reaksiyonlar bulantı ve baş dönmesidir, her ikisi de hastaların %10'undan fazlasında oluşur.
Bağışıklık sistemi hastalıkları
Seyrek: Alerjik reaksiyonlar (örneğin dispne, bronkospazm, hırıltı, anjiyonörotik ödem) ve anafilaksi.
Metabolizma ve beslenme hastalıkları
Seyrek: İştah değişiklikleri Bilinmiyor: Hipoglisemi
Psikiyatrik hastalıkları
Seyrek: Halüsinasyonlar, konfüzyonel durum, uyku bozuklukları, deliryum, anksiyete ve kabus görme. Psişik advers reaksiyonlar tramadol alınışını takiben, kişiden kişiye değişenşiddette ve özellikte, kişiliğe ve tedavi süresine bağlı olarak oluşabilir. Bunlar mizaçdeğişiklikleri (genellikle öfori, bazen disfori), aktivitede değişiklikler (genellikle baskılanma,bazen artma), kognitif ve sensoriyel kapasitede değişikliklerdir (örneğin karar vermedavranışı, algılama bozuklukları).
Bilinmiyor: İlaç bağımlılığı (Bkz. Bölüm 4.4)
Sinir sistemi hastalıkları
Çok yaygın: Baş dönmesi (sersemlik hali).
Yaygın: Baş ağrısı, uyku hali
Seyrek: Konuşma bozuklukları, epileptiform konvülsiyonlar, parestezi, tremor, istem dışı kas kasılmaları, anormal koordinasyon, senkop.
Bilinmiyor: Serotonin sendromu
Konvülsiyonlar, başlıca yüksek tramadol dozlarından sonra veya nöbet eşiğini düşürebilen tıbbi ürünlerle birlikte kullanıldığında oluşmuştur (Bkz. Bölüm 4.4 ve 4.5).
Göz hastalıkları
Seyrek: Miyozis, midriyazis, bulanık görme
Kardiyak hastalıklar
Yaygın olmayan: Kardiyovasküler regülasyon (çarpıntı, taşikardi). Bu advers reaksiyonlar özellikle intravenöz verilişte ve fiziksel stresli hastalarda oluşabilir.
10
Vasküler hastalıklar
Yaygın olmayan: Kardiyovasküler regülasyon (postural hipotansiyon veya kardiyovasküler kollaps). Bu advers reaksiyonlar özellikle intravenöz verilişte ve fiziksel stresli hastalardaoluşabilir.
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar
Seyrek: Solunum baskılanması, dispne
Önerilen dozlar belirgin şekilde aşılırsa ve diğer santral depresan maddeler birlikte alınırsa (Bkz. Bölüm 4.5) solunum depresyonu oluşabilir.
Astımda kötüleşme bildirilmiştir, ancak nedensel bir ilişki saptanamamıştır.
Bilinmiyor: Hıçkırık
Gastrointestinal hastalıklar
Çok yaygın: Bulantı
Yaygın: Kusma, kabızlık, ağız kuruluğu
Yaygın olmayan: Öğürme; gastrointestinal rahatsızlık (midede baskı hissi, şişkinlik), diyare
Hepato-bilier hastalıklar
Birkaç izole vakada, tramadol tedavisi ile zamansal bağlantılı olarak, karaciğer enzim değerlerinde artış bildirilmiştir.
Deri ve deri altı doku hastalıkları
Yaygın: Hiperhidrozis
Yaygın olmayan: Deri reaksiyonları (örneğin kaşıntı, döküntü, ürtiker)
Kas-iskelet bozukluklar, bağ doku ve kemik hastalıkları
Seyrek: Motor güçsüzlük
Böbrek ve idrar yolu hastalıkları
Seyrek: İşeme bozuklukları (disüri ve üriner retansiyon)
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar
Yaygın: Yorgunluk
Yaygın olmayan: İlaç yoksunluğu sendromu
Araştırmalar:
Seyrek: Kan basıncında artış
11
Opioid yoksunluğu sırasında oluşanlara benzer yoksunluk reaksiyonu belirtileri oluşabilir. Bu belirtiler: ajitasyon, anksiyete, sinirlilik, uyku bozuklukları, hiperkinezi, tremor ve gastroin-testinal belirtiler. Tramadolün kesilmesi ile çok seyrek rastlanan diğer semptomlar: panikatakları, şiddetli anksiyete, halüsinasyonlar, paresteziler, tinnitus ve alışılmadık santral sinirsistemi belirtileri (örneğin konfüzyon, delüzyonlar, depersonalizasyon, gerçeklikten kopuş,paranoya).
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar / risk dengesinin sürekli olarak izlenmesineolanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu TürkiyeFarmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir.
Hastalar, yüksek dozun belirti ve semptomları hakkında bilgilendirilmeli ve aile ve arkadaşlarının da bu belirtilerden haberdar olmalarını sağlamalı ve ortaya çıkarsa derhal tıbbiyardım almalıdır.
Semptomlar
Prensipte, tramadol ile zehirlenme belirtilerinin, diğer santral etkili analjeziklerin (opioidler) etkilerine benzemesi beklenir. Bunlar özellikle miyozis, kusma, kardiyovasküler kollaps,komaya dek değişen bilinç bozuklukları, konvülsiyonlar ve solunumun durmasına kadar varansolunum depresyonudur.
Serotonin sendromu da bildirilmiştir.
Tedavi
Genel acil müdahale ilkeleri uygulanır. Solunum yolu açık tutulur (aspirasyon), semptomlara göre solunum ve dolaşımın sürdürülmesi sağlanır. Solunum depresyonu için antidotnaloksondur. Hayvan deneylerinde naloksonun konvülsiyonlar üzerine etkisi yoktur. Buvakalarda intravenöz diazepam verilmelidir.
Oral yoldan intoksikasyon durumunda, aktif kömür ve gastrik lavaj uygulaması ile yapılan gastrik dekontaminasyon, tramadolün yutulmasından sonraki 2 saat içinde yapılmalıdır.Yüksek dozlar veya yavaş-salımlı formülasyon zehirlenmelerinde söz konusu ise daha geç deuygulanabilir. Daha sonraki bir zaman noktasında gastrointestinal dekontaminasyon, istisnai
12
olarak büyük miktarlarda veya uzun süreli salınımlı formülasyonlarla zehirlenme durumunda faydalı olabilir.
Tramadol serumdan hemodiyaliz veya hemofiltrasyon ile minimal derecede elimine edilir. Bu yüzden CONTRAMAL ile akut zehirlenmelerin hemodiyaliz veya hemofiltrasyon ile tekbaşına tedavisi, detoksifikasyon için uygun değildir.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER
5.1. Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Diğer opioidler ATC kodu: N02AX02
Tramadol santral olarak etki gösteren bir opioid analjeziktir. p, 5 ve
K
opioid reseptörler üzerinde selektif olmayan saf bir agonisttir; p reseptörlere afinitesi daha yüksektir. Analjeziketkisine katkıda bulunan diğer mekanizmalar, nöronal noradrenalin geri-alınımınıninhibisyonu ve serotonin salımının artırılmasıdır.
Tramadol antitusif bir etkiye de sahiptir. Morfinin aksine, tramadolun analjezik dozları geniş bir aralıkta solunumu deprese edici etki oluşturmaz. Gastrointestinal motilite de az etkilenir.Kardiyovasküler sistem üzerindeki etkiler hafif olma eğilimindedir. Tramadolün potensinin,morfininkinin 1/10 (onda biri) ile 1/6 (altıda biri) arasında olduğu bildirilmektedir.
Pediyatrik popülasyon
Tramadolün enteral ve parenteral uygulamasının etkileri yenidoğandan 17 yaşına kadar 2000'in üzeri pediyatrik hastanın katıldığı klinik çalışmalarda araştırılmıştır. Bu çalışmalardaincelenen analjezi endikasyonları; postoperatif ağrı (özellikle abdominal), diş çekimi sonrasıgözlenen ağrı, kırık, yanık ve trauma sonucu ve 7 gün analjezik tedaviye gereksinim duyulandiğer ağrılı durumlardı.
2 mg/kg tek dozda veya 8 mg/kg/gün dozuna kadar (400 mg/gün dozuna kadar) multipl dozlarda tramadolün etkinliği plasebodan daha yüksek ve parasetamol, nalbufin, petidin veyadüşük doz morfinden daha fazla veya eşit düzeydeydi. Tramadol'ün güvenlilik profilierişkinler ve 1 yaş üzeri pediyatrik hastalarda benzerdi.
13
5.2. Farmakokinetik ÖzelliklerGenel özellikler:
Emilim:
Oral verilişten sonra tramadolün %90'ından fazlası emilir. Ortalama mutlak biyoyararlanımı, birlikte alınan yemeklerden bağımsız olarak yaklaşık %70'dir. Emilen ve metabolize olmayanmevcut tramadol arasındaki bu farklılığın muhtemel nedeni ilk-geçiş etkisidir. Oral uygulamasonrası ilk geçiş etkisi maksimum %30'dur.
Genç sağlıklı gönüllülere kapsül veya tablet olarak 100 mg tramadolün tek bir oral doz uygulamasını takiben, plazma konsantrasyonları, ortalama C
maksmaks
1.6- 2 saat içinde yaklaşık 15 - 45 dakika içinde saptanabilir olmuştur.
Dağılım:
Tramadol yüksek bir doku afinitesine sahiptir (V
d,p
=203±40 L). Plazma proteinlerine yaklaşık %20 oranında bağlanır.
Tramadol kan-beyin engelini ve plasenta engelini aşar. Sütte çok küçük miktarlarda etkin madde ve O-desmetil türevi bulunur (uygulanan dozun sırasıyla %0,1 ve %0,02'si).
Biyotransformasyon:
İnsanlarda tramadol başlıca N- ve O-demetilasyon ve O-demetilli ürünlerin glukuronik asitle konjugasyonu yoluyla metabolize edilir. Sadece O-desmetiltramadol farmakolojik yöndenaktiftir. Diğer metabolitler arasında bireyler arası belirgin niceliksel farklılıklar vardır.Şimdiye dek, idrarda 11 metaboliti bulunmuştur. Hayvan deneyleri O-desmetiltramadolün anabileşikten 2-4 kez daha güçlü olduğunu göstermiştir. Yarılanma ömrü t
1/2,p
(6 sağlıklı gönüllü)7,9 saattir (aralık 5,4-9,6 saat) ve yaklaşık olarak tramadolünki kadardır.
Tramadolün biyotransformasyonunda rol oynayan CYP3A4 ve CYP2D6 izoenzimlerinin bir veya her iki tipinin inhibisyonu, tramadol veya aktif metabolitinin plazma konsantrasyonunuetkileyebilir.
Eliminasyon:
Eliminasyon yarılanma ömrü t
1/2,p
veriliş yolundan bağımsız olarak, yaklaşık 6 saattir. 75 yaşın üstündeki hastalarda yaklaşık 1.4 katı uzayabilir.
14
Tramadol ve metabolitleri hemen hemen tamamen böbrekler yoluyla atılırlar. Kümülatif üriner atılım, verilen dozun toplam radyoaktivitesinin %90'ıdır. Karaciğer ve böbrekfonksiyon yetmezliğinde yarılanma ömrü hafif uzayabilir. Karaciğer sirozu olan hastalarda,eliminasyon yarılanma ömrü 13,3±4,9 saat (tramadol) ve 18,5±9,4 saat (O-desmetiltramadol),bir uç vakada sırasıyla 22,3 saat ve 36 saat olarak gösterilmiştir. Böbrek yetmezliği olanhastalarda (kreatinin klerensi < 5ml/dk) değerler 11±3,2 saat ve 16,9±3 saat, bir uç vakadasırasıyla 19,5 saat ve 43,2 saattir.
Tramadol terapötik doz aralığında doğrusal bir farmakokinetik profile sahiptir.
Serum konsantrasyonları ile analjezik etki arasındaki ilişki doza bağımlıdır, ancak bazı vakalarda belirgin şekilde değişir. Genellikle 100-300 mg/mL'lik bir serum konsantrasyonuetkilidir.
Pediyatrik popülasyon
Tramadol ve O-desmetiltramadol'ün 1-16 yaş hastalarda tek veya multipl oral doz farmakokinetik verileri, doz vücut ağırlığına uygun verildiğinde erişkinlerle genelliklebenzerdi fakat 8 yaş ve altı çocuklarda kişiler arası daha yüksek değişkenlik göstermektedir.
Tramadol ve O-desmetiltramadol'ün 1 yaşın altındaki çocuklarda farmakokinetik verileri araştırılmıştır fakat tam olarak tanımlanmamıştır. Bu yaş grubunu dahil eden çalışmalardanalınan bilgi, CYP2D6 yolu ile O-desmetiltramadol oluşma hızının bebeklerde sürekli arttığınıve erişkinlerin CYP2D6 aktivite düzeyine 1 yaşında ulaşıldığını göstermektedir. Ayrıca, 1yaşın altındaki çocuklarda tam gelişmemiş glukuronidasyon sistemi ve renal fonksiyon, O-desmetiltramadolün yavaş eliminasyonuna ve birikmesine neden olabilir.
5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri
Tramadolün sıçanlarda ve köpeklerde 6-26 hafta süreyle oral ve parenteral, köpeklerde 12 ay oral tekrarlanarak verilişinde, hematolojik, klinik kimyasal ve histolojik incelemeler, maddeile ilgili herhangi bir değişikliğe ilişkin bir kanıt göstermedi. Santral sinir sistemi belirtileriyalnızca terapötik aralığın belirgin olarak üstündeki yüksek dozlardan sonra oluştu: yerindeduramama, salivasyon, konvülsiyonlar ve kilo almada azalma. Sıçanlar ve köpekler sırasıyla20 mg/kg ve 10 mg/kg oral dozlarını, köpekler 20 mg/kg rektal dozlarını herhangi birreaksiyon oluşmaksızın tolere ettiler.
15
Sıçanlarda 50 mg/kg/gün dozunun üzerindeki tramadol dozları annede toksik etkilere neden oldu ve yenidoğan mortalitesini artırdı. Yavrularda ossifikasyon bozuklukları, vajina ve gözaçılmasında gecikme şeklinde gelişme geriliği oluştu. Erkek fertilitesi etkilenmedi.Daha yüksek dozlardan sonra (50 mg/kg/gün'den fazla) dişilerde düşük gebelik oranıgörülmüştür. Tavşanlarda 125 mg/kg dozun üzerinde annede toksik etkiler ve yavrularındaiskelet anormallikleri vardı.
Bazı
in-vitroIn-vivo
çalışmalar bu tip etkiler göstermedi. Şu ana dek elde edilen bilgilere göre, tramadol non-mutajenik olaraksınıflandırılabilir.
Tramadol hidroklorürün tümör oluşturma potansiyeli üzerine çalışmalar sıçanlarda ve farelerde gerçekleştirilmiştir. Sıçanlardaki çalışmalar, tümör insidansında madde ile ilişkiliherhangi bir artışa ilişkin bir kanıt göstermemiştir. Farelerdeki çalışmalarda, erkeklerdekaraciğer hücre adenom insidansında bir artış (15 mg/kg üzeri dozlarda doz bağımlı anlamlıolmayan artış) ve dişilerde tüm doz gruplarında pulmoner tümörlerde bir artış (anlamlı, ancakdoz-bağımlı değil) vardı.
6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER6.1. Yardımcı maddelerin listesi
Kapsül içeriği:
Mikrokristalin selüloz Sodyum nişasta glikolatKolloidal anhidr silikaMagnezyum stearatKapsül kılıfı:
Jelatin (sığır jelatini)
Titanyum dioksit Sarı demir oksitİndigo karmin
6.2. Geçimsizlikler
Bildirilmemiştir.
6.3. Raf ömrü
Bu belge
Belge Do
16
6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler
25°C altındaki oda sıcaklığında saklayınız.
6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği
10 ve 20 kapsül içeren PVC/ Alüminyum blister ambalaj.
6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj Atıkları Kontrolü Yönetmeliği”ne uygun olarak imha edilmelidir.
7. RUHSAT SAHİBİ
GRUNENTHAL GmbH/Almanya lisansı ile Abdi İbrahim İlaç San. ve Tic. A.Ş.
Reşitpaşa Mah. Eski Büyükdere Cad. No:4 34467 Maslak /Sarıyer/İstanbulTel : 0212 366 84 00Faks: 0212 276 20 20
8. RUHSAT NUMARASI
181 / 14
9. İLK RUHSAT TARİHİ / RUHSAT YENİLEME TARİHİ
İlk ruhsat tarihi: 15.01.1997 Ruhsat yenileme tarihi :
10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ
17