KISA ÜRÜN BİLGİSİ
1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
APACLOT 5 mg film kaplı tablet
2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM
Etkin madde
:
Apiksaban........................................................5 mg
Yardımcı maddeler
:
Susuz laktoz (inek sütü kaynaklı)...................100,5 mg
Laktoz monohidrat (sığır sütü kaynaklı)........3,2 mg
Yardımcı maddeler için bölüm 6.1'e bakınız.
3. FARMASÖTİK FORM
Film kaplı tablet
Pembe renkli, oval, bikonveks film kaplı tablet
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1. Terapötik endikasyonlar
Geçirilmiş inme veya geçici iskemik atak (GİA), 75 ve üzeri yaş, hipertansiyon, diyabet, semptomatik kalp yetmezliği (NYHA Sınıf II ve üzeri) gibi bir veya daha fazla risk faktörübulunan nonvalvüler atriyal fibrilasyonlu (NVAF) yetişkin hastalarda inme ve sistemikembolizmin önlenmesi.
Yetişkinlerde derin ven trombozu (DVT) ve pulmoner embolinin (PE) tedavisi ve tekrarlayan DVT ve PE'nin önlenmesi (hemodinamik olarak stabil olmayan PE hastaları için bkz. bölüm4.4).
4.2. Pozoloji ve uygulama şekliPozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:
Nonvalvüler atriyal fibrilasyonlu (NVAF) hastalarda inme ve sistemik embolizmin önlenmesi
Tavsiye edilen APACLOT dozu günde iki kez oral yolla alınan 5 mg'dır.
Doz azaltılması:
Atriyal fibrilasyonu olan hastalarda; >80 yaş, <60 kg vücut ağırlığı veya >1,5 mg/dL serum kreatinin (133 mikromol/L) kriterlerinden en az ikisi bulunanlar için tavsiye edilenAPACLOT dozu günde iki kez 2,5 mg'dır. Tedaviye uzun dönem devam edilmelidir.
DVT tedavisi, PE tedavisi ve tekrarlayan DVT ve PE'nin önlenmesi (VTE tedavisi)
APACLOT'un akut DVT tedavisi ve PE tedavisi için önerilen dozu ilk 7 gün oral olarakgünde iki kez 10 mg ve takiben oral olarak günde iki kez 5 mg'dır. Medikal kılavuzlara göre;kısa tedavi süresi (en az 3 ay) geçici risk faktörleri (örn. yakın zamanda geçirilmiş operasyon,
Bir beıge
1 / 30
DVT ile PE'nin tekrarının önlenmesinde önerilen doz günde 2 kere 2,5 mg apiksabandır. DVT ile PE'nin tekrarının önlenmesi endikasyonunda, aşağıdaki tabloda belirtildiği gibigünde iki kez 5 mg APACLOT ya da başka bir antikoagülan ile yapılan 6 aylık DVT ve PEtedavisi sonrasında, günde iki kez 2,5 mg APACLOT başlanmalıdır (ayrıca bkz. bölüm 5.1).
Tablo 1: VTE tedavisi için doz önerisi
|
|
Doz şeması
|
Maksimum günlük doz
|
DVT veya PE tedavisi
|
İlk 7 gün günde iki kez 10 mg
|
20 mg
|
Takiben günde iki kez 5 mg
|
10 mg
|
DVT veya PE için 6 aylık tedavinin tamamlanmasınıtakiben tekrarlayan DVTve/veya PE'nin önlenmesi
|
Günde iki kez 2,5 mg
|
5 mg
|
|
Toplam tedavi süresi, tedavi yararının kanama riskine göre dikkatle değerlendirilmesinden sonra bireyselleştirilmelidir (bkz. bölüm 4.4).
Uygulama şekli:
Oral kullanım içindir.
APACLOT yemeklerle birlikte veya tek başına su ile alınmalıdır.
Tabletleri bütün olarak yutamayan hastalar için APACLOT tabletler ezilip suda veya su içinde %5'lik glukoz çözeltisinde (G5W) veya elma suyu içinde süspansiyon halinegetirildikten veya elma püresi ile karıştırıldıktan hemen sonra içilebilir (bkz bölüm 5.2).Alternatif olarak, APACLOT tabletler ezilip 60 mL su veya G5W içinde süspansiyon halinegetirildikten hemen sonra nazogastrik bir tüp aracılığı ile verilebilir (bkz. bölüm 5.2). EzilmişAPACLOT tabletler su, G5W, elma suyu ve elma püresi içinde 4 saate kadar stabildir.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek yetmezliği:
Hafif veya orta böbrek yetmezliği olan hastalarda aşağıdaki öneriler geçerlidir:
- DVT tedavisi, PE tedavisi, tekrarlayan DVT ve PE önlenmesi için doz ayarlamasıgerekli değildir (bkz. bölüm 5.2).
- >80 yaş veya vücut ağırlığı <60 kg olan ve nonvalvüler atriyal fibrilasyonlu (NVAF)ve serum kreatinin >1,5 mg/dL (133 mikromol/L) olan hastalarda inme ve sistemikembolizmi önlemek için, bir doz azaltma gereklidir ve yukarıda açıklanmıştır. Eğerdoz azaltımı için diğer kriterler (yaş, vücut ağırlığı) yok ise, doz ayarlaması gereklideğildir (bkz. bölüm 5.2).
Şiddetli böbrek yetmezliği (kreatmm kHremi 1.5-29 mL/dk) °lan hastalarda aşağıdaki öneriler
2 / 30
- DVT tedavisi, PE tedavisi, tekrarlayan DVT ve PE önlenmesi için APACLOT dikkatlikullanılmalıdır;
- Nonvalvüler atriyal fibrilasyonlu (NVAF) hastalarda inme ve sistemik embolininönlenmesi için hastalar APACLOT'un günde iki kez 2,5 mg'lık düşük dozunualmalıdır.
Kreatinin klirensi <15 mL/dk olan veya diyalize giren hastalarda klinik deneyim olmadığından, bu hastalarda apiksaban tavsiye edilmemektedir (bkz. bölüm 4.4 ve 5.2).
Karaciğer yetmezliği:
APACLOT, koagülopati ve klinik önem taşıyan kanama riski ile ilişkili karaciğer hastalığı olan hastalarda kontrendikedir (bkz. bölüm 4.3).
APACLOT'un ciddi karaciğer yetmezliği olan hastalarda kullanımı önerilmemektedir (bkz. bölüm 4.4 ve 5.2).
Hafif veya orta karaciğer yetmezliği (Child-Pugh A veya B) olan hastalarda APACLOT dikkatle kullanılmalıdır. Hafif veya orta karaciğer yetmezliği olan hastalarda dozunayarlanması gerekli değildir (bkz. bölüm 4.4 ve 5.2).
Artmış karaciğer enzimleri alanin aminotranferaz (ALT)/ aspartat aminotransferaz (AST) > 2 x NÜS veya total bilirubin > 1,5 x NÜS olan hastalar, klinik çalışmalara dahil edilmemiştir.Bu nedenle apiksaban bu popülasyonda dikkatli kullanılmalıdır (bkz. bölüm 4.4 ve 5.2).Apiksaban başlanmadan önce, karaciğer fonksiyon testleri yapılmalıdır.
Pediyatrik popülasyon:
Apiksabanın güvenlilik ve etkililiği 18 yaş altı çocuklarda ve adolesanlarda belirlenmemiştir. Bu konuya ilişkin veri bulunmamaktadır.
Geriyatrik popülasyon:
VTE tedavisi: Doz ayarlaması gerekli değildir (bkz. bölüm 4.4 ve 5.2).
NVAF: Doz azaltılması kriterlerinin bulunmadığı durumlarda doz ayarlaması gerekli değildir (bkz. bölüm 4.2 doz azaltılması).
Katater ablasyonu geçirecek hastalar
Katater ablasyonu geçirecek hastalar APACLOT kullanmaya devam edebilirler (bkz. bölüm
4.3, 4.4 ve 4.5)
Kardiyoversiyon uygulanacak hastalar
Kardiyoversiyon gereken NVAF hastalarında apiksaban başlanabilir veya devam edilebilir. Antikoagülanlar ile daha önce tedavi almamış hastalar için, kardiyoversiyondan öncegörüntüleme yöntemi (örneğin transözofageal ekokardiyografi (TEE) veya bilgisayarlıtomografi taraması (CT)) kullanılarak sol atriyal trombüsün dışlanması, belirlenmiş tıbbi
3 / 30
Apiksaban ile tedaviye başlayacak hastalar için yeterli antikoagülasyonu sağlamak amacıyla kardiyoversiyondan önce en az 2,5 gün boyunca günde iki kez (toplamda 5 ardışık doz) 5 mgapiksaban verilmelidir. (bkz. bölüm 5.1). Hastanın doz azaltma kriterlerini (bkz.
dozunazaltılması ve böbrek yetmezliği)
karşılaması durumunda en az 2,5 gün boyunca günde iki kez(toplamda 5 ardışık doz) 2,5 mg'a düşürülmelidir.
Kardiyoversiyon 5 doz apiksaban uygulanmasından önce gerekli ise, önce 10 mg'lık yükleme dozu verilmeli ve günde iki kez 5 mg ile devam edilmelidir. Eğer hastalarda doz azaltmakriterleri karşılanıyorsa günde iki kez 5 mg'lık bir yükleme dozunu günde iki kez 2,5 mgtakip etmelidir (bkz. yukarıdaki Yaş, vücut ağırlığı ve/veya serum kreatinin için dozunazaltılması ve Böbrek yetmezliği bölümleri). Yükleme dozunun uygulanmasıkardiyoversiyondan en az 2 saat önce olmalıdır (bkz. bölüm 5.1).
Kardiyoversiyona girecek tüm hastalar için kardiyoversiyondan önce hastanın reçete edilen şekilde apiksaban aldığı teyit edilmelidir. Kardiyoversiyon yapılacak hastalarda, antikoagülantedaviye başlanması ve tedavinin süresi hakkındaki kararlar kılavuzlardaki önerilere göreverilmedir.
NVAF, akut koroner sendrom (AKS) ve/veya perkütan koroner girişim (PKG) hastalarında
AKS'li ve /veya hemostaz sağlandıktan sonra PKG geçirecek hastalarda, apiksabanın NVAF hastalarının tedavisinde önerilen dozları ile antiplatelet ajanların kombine kullanımıkonusunda sınırlı deneyim mevcuttur (bkz. bölüm 4.4, 5.1).
Vücut ağırlığı
VTE tedavisi: Doz ayarlaması gerekli değildir (bkz. bölüm 4.4 ve 5.2).
NVAF: Doz azaltılması kriterlerinin bulunmadığı durumlarda doz ayarlaması gerekli değildir (bkz. bölüm 4.2 başındaki dozun azaltılması).
Cinsiyet
Doz ayarlaması gerekli değildir (bkz. bölüm 5.2).
Diğer ilaçlardan APACLOT'a geçiş
Parenteral antikoagülan tedavisinden APACLOT tedavisine geçiş (veya tam tersi), bir sonraki planlanmış dozlamada yapılabilir (bkz. bölüm 4.5). Bu ajanlar eşzamanlı uygulanmamalıdır.
K vitamini antagonisti (VKA) tedavisinden APACLOT'a geçiş
Hastaları K vitamini antagonisti (VKA) tedavisinden APACLOT'a geçirirken, varfarin veya diğer VKA tedavisi sonlandırılmalı ve uluslararası normalize oran (INR) <2 olduğundaAPACLOT tedavisine başlanmalıdır.
APACLOT'tan VKA tedavisine geçiş
Hastaları APACLOT'tan VKA tedavisine geçirirken, VKA tedavisini başlattıktan sonra en az
Belge Ddingün KbayuncaaAPACLOT; ıuygutemasına ödevameediimelidir.nı&PACLOT'gtStıgüflikteyunca
4 / 30
VKA tedavisiyle eş zamanlı uyguladıktan sonra APACLOT'un sonraki planlanan dozunu uygulamadan önce INR ölçülmeli ve INR >2 olana kadar APACLOT ve VKA tedavisini eşzamanlı uygulamaya devam edilmelidir.
Atlanan doz
Eğer bir doz atlanırsa, hasta APACLOT'u hemen almalı ve sonrasında önceden olduğu gibi günde iki kez almaya devam etmelidir.
4.3. Kontrendikasyonlar
• Etkin bileşen veya bölüm 6.1'de listelenen yardımcı maddelerden herhangi birine karşıaşırı duyarlılık.
• Klinik olarak anlamlı aktif kanama.
• Koagülopati ve klinik olarak önem taşıyan kanama riski ile ilişkili karaciğer hastalığı (bkz.bölüm 5.2).
• Mevcut veya yakın dönemde oluşmuş gastrointestinal ülser, yüksek kanama riski olanmalign neoplazm, yakın dönemde gelişen beyin yaralanması veya spinal yaralanma, yakındönemde geçirilmiş beyin, spinal veya oftalmik cerrahi, yakın dönemde geçirilmişintrakraniyal hemoraji, bilinen veya şüphelenilen özofajiyal varis, arteriyovenözmalformasyon, vasküler anevrizma veya majör intraspinal veya intraserebral vasküleranomaliler gibi lezyon veya belirgin majör kanama riski olan durumlar.
• Fraksiyone olmamış heparin, düşük molekül ağırlıklı heparinler (enoksaparin, dalteparin,vb.), heparin türevleri (fondaparinuks, vb.), oral antikoagülanlar (varfarin, rivaroksaban,dabigatran, vb.) gibi diğer herhangi bir antikoagülan ile birlikte kullanım (bu tedavilerdenAPACLOT'a veya APACLOT'tan bu tedavilere geçiş durumları (bkz. bölüm 4.2),fraksiyone olmamış heparinin, gerekli dozlarda bir merkezi venöz veya arteriyel kateterinidamesini sağlamak için verildiği durumlar veya fraksiyone olmamış heparinin atriyalfibrilasyon için katater ablasyonu sırasında verilmesi dışında (bkz. bölüm 4.4 ve 4.5)).
4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Kanama riski
Diğer antikoagülanlar ile olduğu gibi, APACLOT kullanan hastalar da kanama belirtileri açısından dikkatle izlenmelidir. Aktif kanama riski barındıran rahatsızlıkları olan hastalardaAPACLOT'un dikkatle kullanılması tavsiye edilir. Şiddetli kanama görülürse APACLOTkullanımı durdurulmalıdır (bkz. bölüm 4.8 ve 4.9).
APACLOT ile tedavi maruziyetinin rutin izlenmesi gerekmese de; kalibre edilmiş kantitatif bir anti-Faktör Xa miktar tayini, APACLOT maruziyeti bilgisinin faydalı olabileceği, dozaşımı veya acil cerrahi gibi klinik kararların verilmesi gibi istisnai durumlarda yararlı olabilir(bkz. bölüm 5.1).
Apiksabanın anti-faktör Xa aktivitesini tersine çeviren bir ajan mevcuttur.
5 / 30
Hemostazı etkileyen diğer tıbbi ürünler ile etkileşim
Artmış kanama riski nedeniyle, herhangi bir başka antikoagülan ile birlikte kullanım kontrendikedir (bkz. bölüm 4.3).
APACLOT'un antitrombosit ajanlarla eş zamanlı kullanımı kanama riskini arttırır (bkz. bölüm 4.5).
Hastalara, selektif serotonin gerialım inhibitörleri (SSRIs), serotonin norepinefrin geri alım inhibitörleri (SNRI) veya asetil salisilik asiti de içeren non-steroidal anti-inflamatuvar ilaçlar(NSAİİ) eş zamanlı uygulandığında dikkatli olunmalıdır.
Cerrahi bir işlemin ardından, diğer trombosit agregasyon inhibitörlerinin APACLOT ile eş zamanlı uygulanması tavsiye edilmez (bkz. bölüm 4.5).
Atriyal fibrilasyonu olan ve mono veya dual antitrombosit tedavisi gereken hastalarda, bu tedavi apiksaban ile birleştirilmeden önce potansiyel yararlar, potansiyel risklere karşı dikkatlişekilde değerlendirilmelidir.
Atriyal fibrilasyonu olan hastalara ilişkin bir klinik çalışmada; ASA'nın eş zamanlı kullanımı, apiksaban ile majör kanama riskini yılda %1,8'den yılda %3,4'e arttırmıştır ve varfarin ilekanama riskini yılda %2,7'den yılda %4,6'ya arttırmıştır. Bu klinik çalışmada, eş zamanlı dualantitrombosit tedavisinin kullanımı kısıtlı olmuştur (%2,1) (bkz. bölüm 5.1).
AKS'si olan ve / veya PKG uygulanan, bir P2Y12 inhibitörü (ASA ile birlikte veya hariç) ve bir oral antikoagülan ile (apiksaban veya VKA) tedavi süreci planlanmış atriyal fibrilasyonhastaları 6 ay boyunca bir klinik çalışmaya dahil edilmiştir. ASA'nın birlikte kullanılması,ISTH (Uluslararası Tromboz ve Hemostaz Derneği) majör veya CRNM (klinik olarak anlamlınon-majör) kanama riskini apiksaban ile tedavi edilen hastalarda yıllık %16,4'den %33,1'eyükseltmiştir (bkz bölüm 5.1).
ASA veya ASA ile klopidogrel kombinasyonu alan, birden fazla kardiyak ve kardiyak olmayan komorbidite ile karakterize yüksek riskli post akut koroner sendromlu olup atriyalfibrilasyonu olmayan hastalara ilişkin bir klinik çalışmada, plaseboya (yılda %2,04) kıyaslaapiksaban (yılda %5,13) için ISTH majör kanama riskinde anlamlı bir artış bildirilmiştir.
Akut iskemik inme tedavisinde trombolitik ajanların kullanımı
Apiksaban uygulanan hastalarda akut iskemik inmenin tedavisi için trombolitik ajanların kullanımı ile ilgili deneyim oldukça sınırlıdır (bkz. bölüm 4.5).
Prostetik kalp kapağı bulunan hastalar
Atriyal fibrasyonu olsun ya da olmasın, prostetik kalp kapağı bulunan hastalarda apiksabanın güvenlilik ve etkililiği çalışılmamıştır. Bu nedenle bu grup için apiksaban kullanımı tavsiyeedilmez.
6 / 30
Antifosfolipid sendromu
Tromboz öyküsü olan ve antifosfolipid sendromu (APS) tanısı almış hastalarda apiksabanın da dahil olduğu Non-Vitamin K Oral Antikoagülan (NOAK) ajanlar iletedavi önerilmez.Özellikle üçlü pozitif (lupus antikoagülan, antikardiyolipin antikorları ve anti-beta 2glikoprotein I antikorları için) olan hastalarda NOAK tedavisi, K vitamini antagonisti iletedaviye kıyasla rekürren trombotik olaylarda artış ile ilişkilendirilebilir.
Cerrahi ve invaziv prosedürler
APACLOT, orta veya yüksek kanama riski bulunan elektif cerrahiden veya invaziv prosedürlerden en az 48 saat önce sonlandırılmalıdır. Bu prosedürler, klinik olarak anlamlıkanama olasılığının göz ardı edilemediği veya kanama riskinin kabul edilemez olduğugirişimleri içerir.
APACLOT, düşük kanama riski bulunan elektif cerrahiden veya invaziv prosedürlerden en az 24 saat önce sonlandırılmalıdır. Bu prosedürler, söz konusu herhangi bir kanamanın minimumdüzeyde olmasının, kritik bölgede olmamasının veya kolaylıkla kontrol altına alınmasınınbeklendiği girişimleri içerir.
Cerrahi veya invaziv prosedürler ertelenemiyorsa, kanama riskindeki artış dikkate alınarak uygun tedbirler alınmalıdır. Kanama riski, girişimin aciliyetine karşı değerlendirilmelidir.
İnvaziv veya cerrahi müdahale sonrası, klinik durumun uygun olduğu ve uygun hemeostazın sağlanabildiği en yakın zamanda APACLOT'a tekrar başlanmalıdır (kardiyoversiyon için bkz.bölüm 4.2).
Atrial fibrilasyon için katater ablasyonu geçirecek hastalarda APACLOT tedavisinin kesilmesi gerekmez (bkz. bölüm 4.2, 4.3, ve 4.5).
Geçici olarak sonlandırma
Aktif kanama, elektif cerrahi veya invaziv prosedürler için APACLOT dahil antikoagülanların sonlandırılması, hastalarda yüksek tromboz riski oluşturur. Tedaviye ara verilmesindenkaçınılmalıdır ve herhangi bir nedenle APACLOT ile antikoagülasyonun geçici olaraksonlandırılması gerekiyorsa, mümkün olan en kısa sürede tedavi tekrar başlatılmalıdır.
Hemodinamik olarak stabil olmayan PE hastaları veya tromboliz veya pulmoner embolektomi gereken hastalar
Hemodinamik olarak stabil olmayan veya tromboliz veya pulmoner embolektomi uygulanabilecek PE'li hastalarda apiksabanın güvenliliği ve etkililiği bilinmediğindenfraksiyone olmamış heparine alternatif olarak apiksaban önerilmemektedir.
Aktif kanserli hastalar
Aktif kanseri olan hastalar hem VTE hemde kanama olayları açısından yüksek risk altında olabilirler. APACLOT'un, kanser hastalarında DVT veya PE tedavisinde kullanılması
13u belge
7 / 30
düşünüldüğünde, elde edilecek yararlar risklere karşı dikkatli bir şekilde değerlendirilmelidir (bkz. bölüm 4.3).
Böbrek yetmezliği olan hastalar
Şiddetli böbrek yetmezliği (kreatinin klirensi 15-29 mL/dk) olan hastalardaki sınırlı klinik veriler, bu hasta popülasyonunda apiksabanın plazma konsantrasyonunun arttığınıgöstermektedir. Bu durum kanama riskinde artışa yol açabilir.
Şiddetli böbrek yetmezliği (kreatinin klirensi 15-29 mL/dk) olan hastalarda DVT tedavisi, PE tedavisi, tekrarlayan DVT ve PE önlenmesi için APACLOT dikkatli kullanılmalıdır (bkz.bölüm 4.2 ve 5.2)
Nonvalvüler atriyal fibrilasyonlu (NVAF) hastalarda inme ve sistemik embolinin önlenmesinde, şiddetli böbrek yetmezliği (kreatinin klirensi 15-29 mL/dk) olan hastalarda veserum kreatinin düzeyi >1,5 mg/dL (133 mikromol/L) olan ve beraberinde yaş >80 olmasıveya vücut ağırlığı <60 kg olan hastalarda APACLOT günde iki kez 2,5 mg'lık düşük dozadüşürülmelidir (bkz. bölüm 4.2).
Kreatinin klirensi <15 mL/dk olan ve diyalize giren hastalarda klinik deneyim olmadığından, apiksaban bu hastalarda tavsiye edilmemektedir (bkz. bölüm 4.2 ve 5.2).
Yaşlı hastalar
Yaş artışı hemoraji riskini arttırabilir (bkz. bölüm 5.2).
Ayrıca, yaşlı hastalarda potansiyel yüksek kanama riski nedeniyle, APACLOT ve asetilsalisilik asit (ASA) eş zamanlı uygulanırken dikkatli olunmalıdır.
Vücut ağırlığı
Düşük vücut ağırlığı (< 60 kg) hemoraji riskini arttırabilir (bkz. bölüm 5.2).
Karaciğer yetmezliği olan hastalar
Koagülopati ve klinik önem taşıyan kanama riski ile ilişkili karaciğer hastalığı olanlarda APACLOT kontrendikedir (bkz. bölüm 4.3).
APACLOT şiddetli karaciğer yetmezliği olan hastalarda tavsiye edilmemektedir (bkz. bölüm 5.2).
APACLOT, hafif veya orta karaciğer yetmezliği (Child Pugh A veya B) olan hastalarda dikkatle kullanılmalıdır (bkz. bölüm 4.2 ve 5.2).
Artmış karaciğer enzimleri (ALT/AST > 2 x NÜS) veya total bilirubin > 1,5 x NÜS olan hastalar, klinik çalışmalara dahil edilmemiştir. Bu nedenle apiksaban bu popülasyondadikkatli kullanılmalıdır (bkz. bölüm 5.2). Apiksaban başlanmadan önce, karaciğer fonksiyon
8 / 30
Sitokrom P450 3A4 (CYP3A4) ve P-glikoprotein (P-gp) inhibitörleri ile etkileşim
Azol-antimikotikleri (ör.ketokonazol, itrakonazol, vorikonazol ve posakonazol) ve HIVproteaz inhibitörleri (ör. ritonavir) gibi hem CYP3A4 hem de P-gp'nin güçlü inhibitörleri olanilaçlarla sistemik tedavi alan hastalarda apiksaban kullanımı önerilmemektedir. Bu tıbbiürünler apiksaban maruziyetini 2 kat arttırabilir (bkz. bölüm 4.5). Ek faktörlermevcudiyetinde (ör. şiddetli böbrek yetmezliği) bu oran daha da fazla artabilir.
CYP3A4 ve P-gp indükleyicileri ile etkileşim
Apiksabanın, hem CYP3A4 hem de P-gp'nin güçlü indükleyicileri (ör. rifampisin, fenitoin, karbamazepin, fenobarbital veya St. John's Wort (Hypericum perforatum)) ile eş zamanlıkullanımı apiksaban maruziyetinde yaklaşık %50 oranında azalmaya neden olabilir. Atriyalfibrilasyonu olan hastalarda yapılan bir klinik çalışmada; apiksabanın tek başına kullanımı ilekarşılaştırıldığında, hem CYP3A4 hem de P-gp'nin güçlü indükleyicileri ile apiksabanınbirlikte uygulanması sonucunda azalmış etkililik ve daha yüksek kanama riski gözlenmiştir.
CYP3A4 ve P-gp'nin güçlü indükleyicileri ile eşzamanlı sistemik tedavi alan hastalarda aşağıdaki öneriler geçerlidir (bkz. bölüm 4.5):
- Nonvalvüler atriyal fibrilasyonlu (NVAF) hastalarda inme ve sistemik embolininönlenmesi ve tekrarlayan DVT ve PE önlenmesi için APACLOT dikkatlikullanılmalıdır;
- DVT tedavisi ve PE tedavisi için etkililik değişebileceğinden APACLOTkullanılmamalıdır.
Laboratuvar parametreleri
Beklendiği gibi pıhtılaşma testleri [ör. protrombin zamanı (PT), INR ve aktive parsiyel tromboplastin zamanı (aPTT)] apiksabanın etki mekanizması tarafından etkilenir. Beklenenterapötik dozda bu pıhtılaşma testlerinde görülen değişimler az olmakla birlikte yüksekderecede değişkenlik göstermektedir (bkz. bölüm 5.1).
Yardımcı maddeler hakkında bilgi
APACLOT laktoz içermektedir. Nadir kalıtımsal galaktoz intoleransı, Lapp laktaz yetmezliği ya da glikoz-galaktoz malabsorpsiyon problemi olan hastaların bu ilacı kullanmamalarıgerekir.
4.5. Diğer tıbbi ürünlerle etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
CYP3A4 ve P-gp inhibitörleri
Hem CYP3A4 hem de P-gp'nin güçlü bir inhibitörü olan ketokonazol (günde bir kez 400 mg) ile apiksabanın birlikte kullanımı, ortalama apiksaban Eğri Altında Kalan Alan (EAA)'ında 2kat artış ve ortalama apiksaban Cmaks değerinde 1,6 kat artışa neden olmuştur.Azol-antimikotikleri (ör. ketokonazol, itrakonazol, vorikonazol ve posakonazol) ve HIVproteaz inhibitörleri (ör. ritonavir) gibi hem CYP3A4 hem de P-gp'nin güçlü inhibitörleri olanilaçlarla sistemik tedavi alan hastalarda apiksaban kullanımı önerilmemektedir (bkz. bölüm4.4).
' /* Bu belge
Belge Do
9 / 30
Hem CYP3A4, hem de P-gp'nin güçlü inhibitörleri olarak kabul edilmeyen aktif maddelerin (ör. amiodaron, klaritromisin, diltiazem, flukonazol, naproksen, kinidin, verapamil) apiksabanplazma konsantrasyonlarını daha az yükseltmeleri beklenir. Hem CYP3A4 hem de P-gp'ningüçlü inhibitörleri olmayan ajanlar ile birlikte uygulandığında apiksaban için doz ayarlamasıgerekli değildir. Örneğin, orta derece CYP3A4 ve zayıf P-gp inhibitörü olarak görülmekteolan diltiazem (günde bir kez 360 mg), ortalama apiksaban EAA değerinde 1,4 kat veortalama Cmaks değerinde 1,3 kat artışa neden olmuştur. P-gp'nin inhibitörü olup CYP3A4'üinhibe etmeyen naproksen (500 mg, tek doz), ortalama apiksaban EAA ve Cmaks değerlerindesırasıyla 1,5 kat ve 1,6 kat artışa neden olmuştur. P-gp'nin inhibitörü ve CYP3A4'ün güçlü birinhibitörü olan klaritromisin (500 mg, günde iki kez), ortalama apiksaban EAA ve Cmaksdeğerlerinde sırasıyla 1,6 kat ve 1,3 kat artışa neden olmuştur.
CYP3A4 ve P-gp indükleyicileri
Hem CYP3A4 hem de P-gp'nin güçlü bir indükleyicisi olan rifampisin ile apiksabanın birlikte kullanımı, ortalama apiksaban EAA ve Cmaks değerlerinde sırasıyla %54 ve %42 oranındaazalmaya neden olmuştur. Apiksabanın diğer kuvvetli CYP3A4 ve P-gp indükleyicileri (ör.fenitoin, karbamazepin, fenobarbital veya St. John's Wort) ile eş zamanlı kullanımı daapiksabanın plazma konsantrasyonlarını düşürebilir. Bu ajanlarla eş zamanlı tedavi süresinceapiksaban dozunun ayarlanması gerekli değildir, ancak hem CYP3A4 hem de P-gp'ninkuvvetli indükleyicileri ile eş zamanlı sistemik tedavi alan hastalarda; elektif kalça veya dizreplasmanı operasyonunda VTE önlenmesi, nonvalvüler atriyal fibrilasyonlu (NVAF)hastalarda inme ve sistemik embolinin önlenmesi ve tekrarlayan DVT ve PE önlenmesi içinapiksaban dikkatle kullanılmalıdır. Hem CYP3A4 hem de P-gp'nin kuvvetli indükleyicileri ileeş zamanlı sistemik tedavi alan hastalarda etkililik değişebileceğinden DVT ve PE tedavisiiçin apiksaban önerilmemektedir (bkz. bölüm 4.4).
Antikoagülanlar, trombosit agregasyon inhibitörleri, SSRI/SNRI'lar ve NSAİİ'ler
Açık bir santral venöz veya arteriyel kateteri korumak için gerekli dozlarda fraksiyoneolmayan heparin (UFH) verildiğinde veya atriyal fibrilasyon için kateter ablasyonu sırasındaUFH verildiği durumlar gibi antikoagülan tedaviye geçiş yapılması gereken haller dışındaartmış kanama riskine bağlı olarak, başka herhangi bir antikoagülan ile birlikte tedavikontrendikedir (bkz. bölüm 4.3).
Enoksaparinin (40 mg tek doz) apiksaban (5 mg tek doz) ile kombine uygulamasından sonra, anti-Faktör Xa aktivitesi üzerinde aditif bir etki görülmüştür.
Apiksaban günde bir defa 325 mg ASA ile birlikte kullanıldığında farmakokinetik veya farmakodinamik bir etkileşim görülmemiştir.
Apiksaban olmaksızın uygulanan antitrombosit ajanlara kıyasla, Faz I çalışmalarında klopidogrel (75 mg günde bir kez) veya günde bir kez klopidogrel 75 mg ve ASA 162 mgkombinasyonu veya prasugrel (60 mg'lık dozu takip eden günde 1 kez 10 mg) ile uygulananapiksaban ile kanama zamanında önemli bir artış veya trombosit agregasyonunda daha fazla
10 / 30
inhibisyon görülmemiştir. Pıhtılaşma testlerindeki (PT, INR ve aPTT) artışlar, tek başına apiksabanın etkileriyle tutarlı olmuştur.
P-gp'nin bir inhibitörü olan naproksen (500 mg), ortalama apiksaban EAA ve Cmaks değerlerinde sırasıyla 1,5 kat ve 1,6 kat artışa neden olmuştur. Pıhtılaşma testlerindeapiksaban için benzer artışlar görülmüştür. Naproksenin, araşidonik asit tarafından indüklenentrombosit agregasyonu üzerinde bir etkisi görülmemiştir ve apiksaban ile naproksenin eşzamanlı uygulamasını takiben kanama zamanında klinik olarak anlamlı bir uzama tespitedilmemiştir.
Bu bulgulara rağmen, antitrombosit ajanlar apiksaban ile birlikte verildiğinde daha belirgin farmakodinamik cevap veren kişiler olabilir. SSRI/SNRI'lar, NSAİİ'ler, ASA'lar ve/veyaP2Y12 inhibitörleri ile eş zamanlı tedavide apiksaban dikkatli kullanılmalıdır, çünkü bu tıbbiürünler tipik olarak kanama riskini artırırlar (bkz. bölüm 4.4).
Diğer trombosit agregasyon inhibitör ajanları (GPIIb/IIIa reseptör antagonistleri, dipiridamol, dekstran veya sülfinpirazon gibi) veya trombolitik ajanlar ile birlikte kullanımı konusundasınırlı deneyim mevcuttur. Bu ajanların kanama riskini arttırdığından apiksaban ile birliktekullanımı önerilmemektedir (bkz. bölüm 4.4).
Diğer eş zamanlı tedaviler
Apiksaban, atenolol veya famotidin ile birlikte kullanıldığında, klinik önem taşıyan farmakokinetik veya farmakodinamik etkileşimler görülmemiştir. 10 mg apiksabanın 100 mgatenolol ile birlikte kullanımının apiksaban farmakokinetiği üzerinde klinik olarak anlamlı biretkisi olmamıştır. İki ilacın birlikte uygulanmasını takiben, ortalama apiksaban EAA ve Cmaksdeğerleri tek başına uygulamaya kıyasla sırasıyla %15 ve %18 azalmıştır. 10 mg apiksaban 40mg famotidin ile kullanımının apiksaban EAA veya Cmaks değerleri üzerinde bir etkisi yoktur.
Apiksabanın diğer ilaçlar üzerindeki etkileri
İn vitro
apiksaban çalışmalarında CYP1A2, CYP2A6, CYP2B6, CYP2C8, CYP2C9, CYP2D6 veya CYP3A4 (IC50 > 45 ^M) aktivitesi üzerinde inhibe edici bir etki görülmemişve hastalarda görülen plazma konsantrasyonlarının pik plazma konsantrasyonundan anlamlıölçüde fazla olduğu durumlarda CYP2C19 (IC50 > 20 ^M) aktivitesi üzerinde zayıf inhibeedici etki tespit edilmiştir. Apiksaban, 20 ^M'ye kadar olan konsantrasyonlarda CYP1A2,CYP2B6, CYP3A4/5'i indüklememiştir. Bu nedenle, apiksabanın bu enzimler tarafındanmetabolize edilen ilaçların metabolik klirensini etkilemesi beklenmez. Apiksaban belirgin birP-gp inhibitörü değildir.
Sağlıklı gönüllülerde yapılan çalışmalarda, aşağıda açıklandığı gibi apiksaban digoksin, naproksen veya atenololün farmakokinetiğini anlamlı şekilde değiştirmemiştir.
Digoksin: Apiksaban (günde bir kez 20 mg) ile bir P-gp substratı olan digoksinin (günde bir kez 0,25 mg) birlikte kullanımı digoksin EAA veya Cmaks değerlerini etkilememiştir. Yaniapiksaban P-gp aracılı substrat taşınmasını etkilememektedir.
Bu belge
Belge Do
11 / 30
Naproksen: Tek doz apiksaban (10 mg) ile yaygın olarak kullanılan bir NSAİİ olan naproksenin (500 mg) tek doz olarak birlikte kullanımının naproksen EAA veya Cmaksdeğerleri üzerinde bir etkisi yoktur.
Atenolol: Apiksaban (10 mg) ile yaygın kullanılan bir beta-blokör olan atenololün (100 mg) birlikte kullanımı atenolol farmakokinetiğini etkilememiştir.
Aktif kömür
Aktif kömür uygulaması apiksaban maruziyetini azaltır (bkz. bölüm 4.9).
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler Pediyatrik popülasyon:
Etkileşim çalışmaları sadece yetişkinlerde yapılmıştır.
4.6. Gebelik ve laktasyonGenel tavsiye
Gebelik kategorisi: B
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınların, apiksaban tedavisi süresince etkili bir doğum kontrol yöntemi kullanmaları tavsiye edilir.
Gebelik dönemi
Önlem olarak apiksabanın gebelik sırasında kullanımından kaçınılması tercih edilir. Apiksabanın gebelikte kullanımına ilişkin veri yoktur..
Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, üreme toksisitesi ile ilgili olarak doğrudan veya dolaylı zararlı etkiler olduğunu göstermemektedir (bkz. bölüm 5.3).
Laktasyon dönemi
Apiksabanın veya metabolitlerinin insan sütüyle atılıp atılmadığı bilinmemektedir. Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, apiksabanın sütle atıldığını göstermektedir (bkz bölüm 5.3).Emzirme dönemindeki çocuklarda risk göz ardı edilemez.
Emzirmenin durdurulup durdurulmayacağına veya apiksaban ile tedavinin kesilmesine ya da hiç başlanmamasına karar verilmelidir. Bu karar verilirken emzirmenin çocuk açısından yararıve tedavinin anne için gerekliliği konuları göz önünde bulundurulmalıdır.
Üreme yeteneği / Fertilite:
Apiksaban uygulanan hayvanlarda yapılan çalışmalar fertilite üzerinde bir etki göstermemiştir (bkz. bölüm 5.3).
4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
APACLOT'un araç veya makine kullanımı üzerine herhangi bir etkisi yoktur veya önemsiz
düzeydedir.
12 / 30
4.8. İstenmeyen etkiler
Güvenlilik profilinin özeti
Apiksabanın güvenliliği, 15.000'den fazla hastayı içeren 4 Faz III çalışmasında araştırılmıştır: NVAF çalışmalarında 11.000'den fazla hasta ve VTE tedavisi çalışmalarında 4.000'den fazlahasta; ortalama total maruziyet sırasıyla 1,7 yıl ve 221 gündür (bkz. bölüm 5.1).
Yaygın olarak görülen yan etkiler hemoraji, kontüzyon, epistaksis ve hematom olmuştur. Yan etki profili aşağıda endikasyon bazında verilmiştir.
NVAF çalışmalarında, apiksaban ile görülen kanamayla ilişkili advers reaksiyonların genel insidansı, apiksabana karşı varfarin çalışmasında %24,3 ve apiksabana karşı asetil salisilik asitçalışmasında %9,6 olmuştur.
Apiksabana karşı varfarin çalışmasında, apiksaban ile ISTH majör gastrointestinal kanamaların (üst GİS, alt GİS ve rektal kanama dahil) insidansı yılda %0,76 olmuştur.Apiksaban ile ISTH majör intraoküler kanama insidansı yılda %0,18 olmuştur.
VTE tedavisi çalışmalarında, apiksaban ile görülen kanama ile bağlantılı yan etkilerin genel insidansı, apiksabana karşı enoksaparin/varfarin çalışmasında %15,6 ve apiksabana karşıplasebo çalışmasında %13,3 olmuştur (bkz. bölüm 5.1).
Yan etkilerin listesi
Sistem organ sınıfı başlıkları altında ve aşağıdaki sıklıklara göre sıralanan yan etkiler:
Çok yaygın (> 1/10); yaygın (> 1/100 ila < 1/10); yaygın olmayan (> 1/1000 ila < 1/100); seyrek (> 1/10.000 ila < 1/1.000); çok seyrek (< 1/10.000); bilinmiyor (eldeki verilerdenhareketle tahmin edilemiyor).
Tablo 2: Yan etki tablosu
|
Sistem organ sınıfı |
Bir veya daha fazla risk faktörü bulunan NVAF'lıyetişkin hastalarda inmeve sistemik embolizminönlenmesi |
DVT ve PE tedavisi, ve tekrarlayan DVT vePE'nin önlenmesi (VTEtedavisi) |
Kan ve lenf sistemi hastalıkları
|
Anemi
|
Yaygın
|
Yaygın
|
Trombositopeni
|
Yaygın Olmayan
|
Yaygın
|
Bağışıklık sistemi hastalıkları
|
Aşırı duyarlılık, alerjik ödem ve anafilaksi
|
Yaygın Olmayan
|
Yaygın Olmayan
|
Kaşıntı
|
Yaygın Olmayan
|
Yaygın Olmayan*
|
Anjiyoödem
|
Bilinmiyor
|
Bilinmiyor
|
Sinir sistemi hastalıkları
|
Beyin hemorajisf
|
Yaygın Olmayan
|
Seyrek
|
Göz hastalıkları
|
|
|
13 / 30
Gözde kanama (konjunktival hemoraji dahil)
|
Yaygın
|
Yaygın Olmayan
|
Vasküler hastalıklar
|
Hemoraji, hematom
|
Yaygın
|
Yaygın
|
Hipotansiyon (prosedürel hipotansiyon dahil)
|
Yaygın
|
Yaygın Olmayan
|
İntra-abdominal hemoraji
|
Yaygın Olmayan
|
Bilinmiyor
|
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar
|
Epistaksis
|
Yaygın
|
Yaygın
|
Hemoptizi
|
Yaygın Olmayan
|
Yaygın Olmayan
|
Solunum yolu hemorajisi
|
Seyrek
|
Seyrek
|
Gastrointestinal hastalıklar
|
Bulantı
|
Yaygın
|
Yaygın
|
Gastrointestinal hemoraji
|
Yaygın
|
Yaygın
|
Hemoroidal hemoraji
|
Yaygın Olmayan
|
Yaygın Olmayan
|
Ağız hemorajisi
|
Yaygın Olmayan
|
Yaygın
|
Hematokezya
|
Yaygın Olmayan
|
Yaygın Olmayan
|
Rektal hemoraji, dişeti kanaması (jinjival kanama)
|
Yaygın
|
Yaygın
|
Retroperitoneal hemoraji
|
Seyrek
|
Bilinmiyor
|
Hepato-biliyer hastalıklar
|
Anormal karaciğer fonksiyon testleri, aspartat aminotransferazda artış, kanalkalin fosfatazında artış, kanbilirubin düzeyinde artış
|
Yaygın Olmayan
|
Yaygın Olmayan
|
Gamma-glutamiltransferazda artış
|
Yaygın
|
Yaygın
|
Alanin aminotransferazda artış
|
Yaygın Olmayan
|
Yaygın
|
Deri ve deri altı doku hastalıkları
|
Deri döküntüsü
|
Yaygın Olmayan
|
Yaygın
|
Alopesi
|
Yaygın olmayan
|
Yaygın olmayan
|
Eritem multiforme
|
Çok seyrek
|
Bilinmiyor
|
Kutanöz vaskülit
|
Bilinmiyor
|
Bilinmiyor
|
Kas-iskelet hastalıkları, bağ doku ve kemik hastalıkları
|
Kas hemorajisi
|
Seyrek
|
Yaygın Olmayan
|
Böbrek ve idrar yolu hastalıkları
|
Hematüri
|
Yaygın
|
Yaygın
|
Üreme sistemi ve meme hastalıkları
|
Anormal vajinal hemoraji, ürogenital hemoraji
|
Yaygın Olmayan
|
Yaygın
|
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar
|
Uygulama bölgesinde kanama
|
Yaygın Olmayan
|
Yaygın Olmayan
|
Araştırmalar
|
Gizli kan pozitif
|
Yaygın Olmayan
|
Yaygın Olmayan
|
Yaralanma ve zehirlenme
Cerrahi ve tıbbi prosedürler
|
|
|
14 / 30
Kontüzyon
|
Yaygın
|
Yaygın
|
Prosedür sonrası hemoraji (prosedür sonrası hematom,yara kanaması,damar giriş bölgesi hematomu vekateter bölgesi hematomu dahil), yarasızıntısı, kesi bölgesi kanaması (kesibölgesi hematomu dahil), operatifkanama
|
Yaygın Olmayan
|
Yaygın Olmayan
|
Travmatik hemoraji
|
Yaygın Olmayan
|
Yaygın Olmayan
|
|
*CV185057 çalışmasında (uzun dönem VTE koruması) genel kaşıntı ortaya çıkmamıştır. t “Beyin kanaması” terimi tüm intrakraniyal ve intraspinal hemorajileri (yani hemorajik inmeveya putamen, serebral intraventriküler veya subdural hemorajiler) kapsar.
|
Diğer antikoagülanlar ile olduğu gibi, APACLOT herhangi bir doku veya organdan kaynaklanan artmış gizli veya aşırı kanama riski ile ilişkili olabilir ve bunlar post-hemorajikanemiye neden olabilmektedir. Belirtiler, semptomlar ve ciddiyet kanama yeri ve derecesiveya kapsamına göre değişkenlik gösterir (bkz. bölüm 4.4 ve 5.1).
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar / risk dengesinin sürekli olarak izlenmesineolanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu TürkiyeFarmakovijilans Merkezi (TUFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr; e-posta: [email protected]; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99) .
4.9. Doz aşımı ve tedavisi
APACLOT doz aşımı daha yüksek kanama riskine neden olabilir. Hemorajik komplikasyonlar görüldüğünde tedavi kesilmeli ve kanamanın kaynağı incelenmelidir.Cerrahi hemostaz, tazedonmuş plazma transfüzyonu veya faktör Xa inhibitörleri için tersine çevirme ajanıuygulaması gibi uygun bir tedaviye başlanması düşünülmelidir.
Kontrollü klinik çalışmalarda, 3 ila 7 gün arasında 50 mg'a kadar olan dozlarda (7 gün süresince günde iki kez (bid) 25 mg veya 3 gün süresince günde bir kez (od) 50 mg) oralyolla kullanılan apiksabanın sağlıklı gönüllülerde klinik olarak anlamlı advers reaksiyonlargörülmemiştir.
Sağlıklı gönüllülerde 20 mg apiksaban kullanımından 2 ve 6 saat sonra aktif kömür uygulaması, ortalama apiksaban EAA değerini sırasıyla %50 ve %27 azaltmıştır ve Cmaksüzerinde etki göstermemiştir. Apiksaban tek başına uygulandığında 13,4 saat olan ortalamayarılanma ömrü, apiksabandan 2 ve 6 saat sonra aktif kömür uygulanması ardından sırasıyla5,3 saate ve 4,9 saate düşmüştür. Bu nedenle, apiksaban doz aşımının veya yanlışlıklakullanımının tedavisinde aktif kömür uygulanması yararlı olabilir.
15 / 30
Hayatı tehdit edici veya kontrol altına alınamayan kanamadan dolayı, antikoagülasyonu tersine çevirme gerekliliği olduğu durumlar için faktör Xa inhibitörlerinin etkisini tersineçeviren bir ajan mevcuttur (bkz. bölüm 4.4). Ayrıca protrombin kompleks konsantratları(PCC) veya rekombinant faktör VIIa uygulanması da düşünülebilir. Sağlıklı gönüllülerde 4-faktörlü bir PCC'nin 30 dakikalık infüzyonunun sonunda, trombin üretim tayinindekideğişikliklerle gösterilen apiksabanın farmakodinamik etkilerinin tersine döndüğügörülmüştür ve infüzyonun başlamasından sonra 4 saat içinde başlangıç değerlerineulaşılmıştır. Ancak apiksaban alan kişilerde 4-faktörlü PCC ürünleri kullanımının kanamayıgeri çevirebileceğine dair klinik deneyim bulunmamaktadır. Henüz apiksaban alan hastalardarekombinant faktör VIIa kullanımı ile ilgili bir deneyim bulunmamaktadır. Kanamanındüzelme derecesine göre faktör VIIa ile tekrar doz ayarlaması ve titrasyon düşünülebilir.
Lokal şartlara bağlı olarak majör kanama durumunda bir hematoloğa danışılması düşünülebilir.
Son evre böbrek hastalığı olan hastalarda, oral yoldan tek doz apiksaban 5 mg uygulandığında hemodiyaliz apiksabanın EAA'ını %14 oranında düşürmüştür. Bu nedenle, hemodiyalizinapiksaban doz aşımı tedavisinde etkili olması beklenmez.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER
5.1. Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Antitrombotik ajanlar, Direkt faktör Xa inhibitörleri ATC kodu: B01AF02
Etki mekanizması
Apiksaban kuvvetli, oral, reverzibl, direkt ve yüksek seçiciliğe sahip bir faktör Xa aktif bölge inhibitörüdür. Antitrombotik aktivite için antitrombin III'e ihtiyaç duymaz. Apiksaban serbestve pıhtıya bağlı faktör Xa'yı ve protrombinaz aktivitesini inhibe eder. Apiksabanın trombositagregasyonu üzerinde doğrudan bir etkisi yoktur ancak trombin aracılığıyla trombositagregasyonunu dolaylı yoldan inhibe eder. Faktör Xa'yı inhibe ederek, apiksaban trombinüretimini ve trombus gelişimini engeller. Hayvan modellerinde apiksabanın kullanıldığı kliniköncesi çalışmalarda, hemostazı koruyan dozlarda arteryel ve venöz trombozların engellendiğigösterilmiştir.
Farmakodinamik etkiler
Apiksabanın farmakodinamik etkileri etki mekanizmasının (FXa inhibisyonu) bir yansımasıdır. FXa inhibisyonunun bir sonucu olarak, apiksaban protrombin zamanı (PT), INRve aktive parsiyel tromboplastin zamanı (aPTT) gibi pıhtılaşma testlerinin süresini uzatır.Beklenen terapötik dozlarda bu pıhtılaşma testlerinde görülen değişimler az olur ve büyükoranda değişkenlik gösterir. Apiksabanın farmakodinamik etkilerini değerlendirmek için butestlerin kullanılması önerilmez. Trombin üretimi tayininde apiksaban, insan plazmasındatrombin üretiminin bir ölçütü olan endojen trombin potansiyelini azaltmıştır.
16 / 30
Apiksaban, birden fazla ticari anti-Faktör Xa kitinde Faktör Xa enzim aktivitesinde azalmayla kanıtlandığı gibi, anti-Faktör Xa aktivitesi gösterir ancak bulgular, kitler arasında farklılıkgösterir. Klinik çalışmalardan elde edilen veriler sadece Rotachrom Heparin kromojenik testiiçin mevcuttur ve sonuçlar aşağıda verilmiştir. Anti-Faktör Xa aktivitesi apiksaban plazmakonsantrasyonları ile yakın doğrusal ilişki göstererek, apiksaban pik plazmakonsantrasyonlarında maksimum değerlere ulaşır. Apiksaban konsantrasyonu ve anti-FaktörXa aktivitesi arasındaki ilişki geniş bir apiksaban doz aralığında doğrusaldır.
Aşağıdaki tablo beklenen kararlı durum maruziyetini ve anti-FXa aktivitesini göstermektedir. İnme veya sistemik embolizmin önlenmesi için apiksaban alan NVAF hastalarında sonuçlartepe/çukur seviyelerinde 1,7 kattan daha az bir dalgalanma olduğunu göstermektedir. DVT vePE tedavisi veya tekrarlayan DVT ve PE önlenmesi için apiksaban alan hastalarda sonuçlartepe/çukur seviyelerinde 2,2 kattan daha az bir dalgalanma göstermiştir.
Tablo 3: Beklenen apiksaban kararlı durum maruziyeti ve anti-Faktör Xa aktivitesi
|
|
Apiksaban Cmaks (ng/mL)
|
Apiksaban Cmin (ng/mL)
|
Apiksaban anti-Faktör XaaktivitesiMaks (IU/mL)
|
Apiksaban anti-Faktör XaaktivitesiMin (IU/mL)
|
|
Medyan [5., 95. persentil ]
|
İnme veya sistemik embolizmin önlenmesi: NVAF
|
Günde iki kez
2,5 mg *
|
123 [69- 221]
|
79 [34- 162]
|
1,8 [1- 3,3]
|
1,2 [0,51- 2,4]
|
Günde iki kez 5 mg
|
171[91-321]
|
103 [41- 230]
|
2,6 [1,4- 4,8]
|
1,5 [0,61- 3,4]
|
DVT tedavisi, PE tedavisi ve tekrar
|
ayan DVT ve PE önlenmesi (VTE tedavisi)
|
Günde iki kez 2,5 mg
|
67 [30- 153]
|
32 [11- 90]
|
1 [0,46- 2,5]
|
0,49 [0,17- 1,4]
|
Günde iki kez 5 mg
|
132 [59- 302]
|
63 [22- 177]
|
2,1 [0,91- 5,2]
|
1 [0,33- 2,9]
|
Günde iki kez 10 mg
|
251 [111- 572]
|
120 [41- 335]
|
4,2 [1,8- 10,8]
|
1,9 [0,64- 5,8]
|
|
*ARISTOTLE çalışmasında doz ayarlanmış popülasyon 3 doz azaltma kriterinin 2'sine dayanmaktaydı.
|
Apiksaban ile tedavi maruziyetin rutin izlenmesini gerektirmese de; apiksaban maruziyetinin bilinmesinin doz aşımı ve acil cerrahi gibi klinik kararların verilmesine yardım edebileceğiistisnai durumlarda kalibre edilmiş kantitatif bir anti-FXa miktar tayini faydalı olabilir.
Klinik etkililik ve güvenlilik
Nonvalvüler atriyal fibrilasyonlu (NVAF) hastalarda inme ve sistemik embolinin önlenmesi
Klinik programda (ARISTOTLE: apiksabana karşı varfarin, AVERROES: apiksabana karşıASA), 11.927 hasta apiksabana randomize edilmek üzere, toplam 23.799 hasta randomize
Belge Do
17 / 30
edilmiştir. Bu program, nonvalvüler atriyal fibrilasyon (NVAF) olan ve aşağıdaki risk faktörlerinden bir veya daha fazlası bulunan hastalarda inmenin ve sistemik embolizminönlenmesinde apiksabanın etkililiğini ve güvenliliğini göstermek üzere tasarlanmıştır:
• geçirilmiş inme veya geçici iskemik atak (GİA)
• yaşın >75 olması
• hipertansiyon
• diabetes mellitus
• semptomatik kalp yetmezliği (NYHA Sınıf >11)
ARISTOTLE çalışması
ARISTOTLE çalışmasında toplam 18.201 hasta günde iki kez 5 mg apiksaban (veya belli hastalarda günde iki kez 2,5 mg [%4,7], bkz. bölüm 4.2) veya varfarin (hedef INR aralığı 2-3)ile çift kör olarak randomize edilmiş, hastalara ortalama 20 ay boyunca çalışma ilacıuygulanmıştır. Ortalama yaş 69,1, ortalama CHADS2 skoru 2,1 olmuştur, hastaların%18,9'unda geçirilmiş inme veya (GİA) vardır.
Çalışmada apiksaban, inmenin (hemorajik veya iskemik) ve sistemik embolizmin önlenmesi şeklindeki birincil sonlanım noktalarında varfarine kıyasla istatistiksel anlamlı üstünlük eldeetmiştir (bkz. tablo 4).
Tablo 4: ARISTOTLE çalışmasında atriyal fibrilasyon olan hastalarda etkililik sonuçları
|
|
Apiksaban N=9,120n (%/yıl) |
Varfarin N=9,081n (%/yıl) |
Tehlike oranı (%95 GA) |
P-değeri |
İnme veya sistemik embolizm
|
212 (1,27)
|
265 (1,6)
|
0,79 (0,66- 0,95)
|
0,0114
|
İnme
|
|
|
|
|
İskemik veya belirlenmemiş
|
162 (0,97)
|
175 (1,05)
|
0,92 (0,74- 1,13)
|
|
Hemorajik
|
40 (0,24)
|
78 (0,47)
|
0,51 (0,35, 0,75)
|
|
Sistemik embolizm
|
15 (0,09)
|
17 (0,1)
|
0,87 (0,44, 1,75)
|
|
|
Varfarine randomize edilen hastalar için terapötik aralıktaki sürenin (TTR) medyan yüzdesi (INR 2-3) %66 olmuştur.
|
Apiksaban, merkezi TTR'nin farklı düzeylerinde inme ve sistemik embolizm açısından varfarine kıyasla bir azalma göstermiştir; merkeze göre TTR'nin en yüksek H'lük bölümündeiçinde varfarine karşı apiksaban için tehlike oranı 0,73 (%95 GA, 0,38, 1,4) olmuştur.
Çalışmada ikincil sonlanım noktaları olan majör kanama ve tüm nedenlere bağlı ölüm, toplam Tip I hatayı kontrol etmek için önceden belirlenmiş bir hiyerarşik test etme stratejisiyle testedilmiştir. Hem majör kanama hem de tüm nedenlere bağlı ölümün kilit sekonder sonlanımnoktalarında istatistiksel olarak belirgin üstünlüğe ulaşılmıştır (bkz. tablo 5). INR'nin
18 / 30
terapötik aralıkta daha iyi tutulduğu durumlarda, apiksabanın varfarine göre tüm nedenlere bağlı ölüm ile ilişkili faydasında göreceli azalma görülür.
Tablo 5: ARISTOTLE çalışmasında atriyal fibrilasyon olan hastalarda sekonder sonlanım noktaları
|
|
Apiksaban N=9,088n (%/yıl) |
Varfarin N=9,052n (%/yıl) |
Tehlike Oranı (%95 GA) |
P-değeri |
Kanama sonuçları
|
Majör*
|
327 (2,13)
|
462 (3,09)
|
0,69 (0,6- 0,8)
|
< 0,0001
|
Fatal
|
10 (0,06)
|
37 (0,24)
|
|
|
İntrakraniyal
|
52 (0,33)
|
122 (0,8)
|
|
|
Majör + CRNMt
|
613 (4,07)
|
877 (6,01)
|
0,68 (0,61- 0,75)
|
< 0,0001
|
Tümü
|
2356 (18,1)
|
3060 (25,8)
|
0,71 (0,68- 0.75)
|
< 0,0001
|
Diğer sonlanım noktaları
|
|
|
|
|
Tüm nedenlere bağlı ölüm
|
603 (3,52)
|
669 (3,94)
|
0,89 (0,8- 1)
|
0,0465
|
Miyokard
infarktüsüt
|
90 (0,53)
|
102 (0,61)
|
0,88 (0,66- 1,17)
|
|
|
* ISTH kriterleriyle tanımlanan majör kanama. t Klinik olarak belirgin, majör olmayan
|
ARISTOTLE çalışmasında, advers reaksiyonlar nedeniyle genel çalışmayı bırakma oranları apiksaban için %1,8 ve varfarin için %2,6 olmuştur.
CHADS
2
skoru, yaş, vücut ağırlığı, cinsiyet, renal fonksiyon durumu, geçirilmiş inme veya GİA ve diyabet dahil önceden belirlenmiş alt gruplar için etkililik bulguları, çalışmadaincelenen genel popülasyona ilişkin birincil etkililik bulgularıyla tutarlı olmuştur.
ISTH majör gastrointestinal kanamaların (üst GİS, alt GİS ve rektal kanama) insidansı apiksaban ile %0,76/yıl ve varfarin ile %0,86/yıl olmuştur.
CHADS
2
skoru, yaş, vücut ağırlığı, cinsiyet, renal fonksiyon durumu, geçmiş inme veya GİA ve diyabet dahil önceden belirlenmiş alt gruplar için majör kanama bulguları, çalışmadaincelenen genel popülasyona ilişkin sonuçlarla tutarlı olmuştur.
AVERROES çalışması
AVERROES çalışmasında, araştırıcılar tarafından VKA için uygun olmadığı düşünülen toplam 5.598 hasta günde iki kez apiksaban 5 mg (veya belli hastalarda günde iki kez 2,5 mg[%6,4], bkz. bölüm 4.2) veya ASA tedavisine randomize edilmiştir. ASA, araştırmacınınkararına göre günde bir kez 81 mg (%64), 162 mg (%26,9), 243 mg (%2,1) veya 324 mg(%6,6) dozda verilmiştir. Hastalara ortalama 14 ay boyunca çalışma etkin maddesi
19 / 30
uygulanmıştır.Ortalama yaş 69,9, ortalama CHADS
2
skoru 2 olmuştur ve hastaların %13,6'sında geçirilmiş inme veya GİA vardır.
AVERROES çalışmasında VKA tedavisine uygun olmama açısından yaygın nedenler; istenen aralıklarda INR'lerin elde edilememesi/olası olmaması (%42,6), hastaların VKA tedavisinireddetmeleri (%37,4), CHADS
2
skorunun 1 olması ve hekimin VKA tedavisini önermemesi(%21,3), hastanın VKA uygulama talimatına bağlı kalacağına güvenilmemesi (%15) ve acildoz değişimi durumunda hastaya ulaşılmasında güçlük olması/güçlük olmasının beklenmesini(%11,7) içermiştir.
Uygun bir güvenlilik profiliyle birlikte, inmenin ve sistemik embolizmin azaldığına dair açık kanıt elde edilmesi nedeniyle AVERROES, bağımsız veri izleme kurulunun önerisi üzerineerken sonlandırılmıştır.
AVERROES çalışmasında, advers reaksiyonlar nedeniyle genel çalışmayı bırakma oranları apiksaban için %1,5 ve ASA için %1,3 olmuştur.
Çalışmada apiksaban, inmenin (hemorajik, iskemik veya belirlenmemiş) veya sistemik embolizmin önlenmesi şeklindeki birincil sonlanım noktalarında ASA'ya kıyasla istatistikselanlamlı üstünlük elde etmiştir (bkz. tablo 6).
Tablo 6: AVERROES çalışmasında atriyal fibrilasyon olan hastalarda önemli etkililik sonuçları
|
|
Apiksaban N=2,807n (%/yıl) |
ASA N=2,791n (%/yıl) |
Tehlike Oranı (%95 GA) |
P-değeri |
İnme veya sistemik embolizm*
|
51 (1,62)
|
113 (3,63)
|
0,45 (0,32- 0,62)
|
< 0,0001
|
İnme
|
|
|
|
|
İskemik veya belirlenmemiş
|
43 (1,37)
|
97 (3,11)
|
0,44 (0,31- 0,63)
|
|
Hemorajik
|
6 (0,19)
|
9 (0,28)
|
0,67 (0,24- 1,88)
|
|
Sistemik embolizm
|
2 (0,06)
|
13 (0,41)
|
0,15 (0,03- 0,68)
|
|
İnme, sistemik embolizm, MI veya vasküler ölüm* t
|
132 (4,21)
|
197 (6,35)
|
0,66 (0,53- 0,83)
|
0,003
|
Miyokard infarktüsü
|
24 (0,76)
|
28 (0,89)
|
0,86 (0,5- 1,48)
|
|
Vasküler Ölüm
|
84 (2,65)
|
96 (3,03)
|
0,87 (0,65- 1,17)
|
|
Tüm nedenlere bağlı ölümt
|
111 (3,51)
|
140 (4,42)
|
0,79 (0,62- 1,02)
|
0,068
|
|
* Çalışmadaki genel tip I hatanın kontrolü için tasarlanmış sıralı test stratejisiyle test edilmiştir.
t İkincil sonlanım noktası.
Apiksaban ve ASA arasında majör kanama insidansında istatistiksel anlamlı fark bulunmamıştır (bkz. tablo 7).
20 / 30
Tablo 7: AVERROES çalışmasında atriyal fibrilasyon olan hastalarda kanama olayları
|
|
Apiksaban N=2,798n (%/yıl) |
ASA N=2,780n (%/yıl) |
Tehlike Oranı (%95 GA) |
P-değeri |
Majör
|
45 (1,41)
|
29 (0,92)
|
1,54 (0,96- 2,45)
|
0,0716
|
Fatal, n
|
5 (0,16)
|
5 (0,16)
|
|
|
İntrakraniyal, n
|
11 (0,34)
|
11 (0,35)
|
|
|
Maj ör + CRNMt
|
140 (4,46)
|
101 (3,24)
|
1,38 (1,07- 1,78)
|
0,0144
|
Tümü
|
325 (10,85)
|
250 (8,32)
|
1,3 (1,10- 1,53)
|
0,0017
|
|
*ISTH kriterleriyle tanımlanan majör kanama. t Klinik olarak anlamlı, non-majör
|
AKS'li ve/veya PKG geçiren NVAF hastaları
Açık etiketli, randomize, kontrollü 2'ye 2 faktoriyel olarak dizayn edilmiş olan AUGUSTUS çalışmasına, AKS'li (%43) ve/veya PKG geçirmiş 4614 NVAF hastası alınmıştır. Tümhastalar lokal tedavi standardına göre bir P2Y12 inhibitörü (klopidogrel %90,3) almışlardır.
Hastalar AKS ve/veya PKG sonrası 14 güne kadar ya günde 2 kere 5 mg apiksabana (doz azaltılması kriterlerinden 2 veya daha fazlasını karşılıyor ise günde 2 kere 2,5 mg; toplamda%10 düşük doz aldı) ya da VKA'ya ve ASA'ya (günde 2 kere 81 mg) ya da plaseboyarandomize edilmişlerdir. Ortalama yaş 69,9'dur. Randomize edilen hastaların %94'ününCHA2DS2-VASc skoru >2 ve %47'sinin HAS-BLED skoru>3'dür. VKA'ya randomizeedilmiş hastaların terapötik alanda kalma süresi s (TTR) (INR 2-3) %56'dır (%32'si TTRaltında %12'si TTR üstündedir).
AUGUSTUS çalışmasının primer objektifi güvenliliği değerlendirmektir. Primer sonlanım noktası ISTH majör veya CRNM kanamadır. Apiksaban ile VKA karşılaştırmasında 6. aydaprimer güvenlilik sonlanım noktası olan ISTH majör veya CRNM kanama, apiksaban kolundave VKA kolunda sırasıyla 241 (%10,5) ve 332 (%14,7) hastada görülmüştür (HR = 0,69, %95GA: 0,58, 0,82; non-inferiorite için 2 taraflı p <0,0001 ve süperiorite için p <0,0001). VKAiçin TTR'nin alt grupları kullanılarak yapılan ilave analizler en yüksek kanama oranının,TTR'nin en düşük çeyreği ile ilişkili olduğunu göstermiştir. Kanama oranı, apiksaban ve enyüksek TTR çeyreği arasında benzerlik göstermiştir.
ASA ile plasebo karşılaştırmasında 6. ayda primer güvenlilik sonlanım noktası olan ISTH majör veya CRNM kanama, ASA kolu ve plasebo kolunda sırasıyla 367 (%16,1) ve 204(%9,0) hastada görülmüştür (HR = 1,88, %95 GA: 1,58, 2,23; 2 taraflı p <0,0001).
Özellikle apiksaban ile tedavi gören hastalarda, majör veya CRNM kanama ASA kolunda ve plasebo kolunda sırasıyla 157 (%13,7) ve84 (%7,4) hastada görülmüştür. VKA ile tedavigören hastalarda, majör veya CRNM kanama ASA kolunda ve plasebo kolunda sırasıyla 208(%18,5) ve122 (%10,8) hastada görülmüştür.
21 / 30
Diğer tedavi etkileri çalışmanın sekonder objektifi olarak kompozit sonlanım noktaları ile değerlendirilmiştir.
Apiksaban ile VKA karşılaştırmasında ölüm veya tekrar hospitalizasyonun kompozit sonlanım noktası, APACLOT ve VKA kolunda sırasıyla 541 (%23,5) ve 632 (%27,4) hastadagörülmüştür. Ölüm veya iskemik olay (inme, miyokard enfarktüsü, stent trombozu veya acilrevaskülarizasyon) kompozit sonlanım noktası, APACLOT ve VKA kolunda sırasıyla 170(%7,4) ve 182 (%7,9) hastada görülmüştür.
ASA ile plasebo karşılaştırmasında ölüm veya tekrar hospitalizasyonun kompozit sonlanım noktası, ASA ve plasebo kolunda sırasıyla 604 (%26,2) ve 569 (%24,7) hastada görülmüştür.Ölüm veya iskemik olay (inme, miyokard enfarktüsü, stent trombozu veya acilrevaskülarizasyon) kompozit sonlanım noktası, ASA ve plasebo kolunda sırasıyla 163 (%7,1)ve 189 (%8,2) hastada görülmüştür.
Kardiyoversiyon uygulanacak hastalar
Açık etiketli, çok merkezli EMANATE çalışması daha önce oral antikoagülan kullanmamış ya da 48 saatten az bir süre tedavi görmüş ve NVAF için kardiyoversiyon uygulanmasıplanlanan 1.500 hastayı içermektedir. Kardiyovasküler olayların önlenmesi için hastalar,apiksaban ya da heparin ve/veya VKA içim 1:1 randomize edilmiştir. Daha öncekardiyoversiyon yapılması gerekli ise elektriksel ve/veya farmakolojik kardiyoversiyonuygulaması en az 5 doz günde 2 kere 5 mg (veya seçilen hastalarda günde iki kez 2,5 mg(bkz. bölüm 4.2)) apiksaban sonrası veya 10 mg'lık yükleme dozundan (veya seçilenhastalarda 5 mg'lık yükleme dozundan (bkz. bölüm 4.2)) en az 2 saat sonragerçekleştirilmiştir. Apiksaban grubunda 342 hasta yükleme dozu (331 hasta 10 mg ve 11hasta 5 mg doz) almıştır.
Apiksaban grubunda (n=753) hiç inme gözlenmezken (%0); heparin ve/veya VKA grubunda (%74,8; n=747; RR 0,00,% 95 GA 0,00; 0,64) ise inme 6 (%0,8) hastada görülmüştür. Tümnedenlere bağlı ölüm, apiksaban gurubunda 2 (%0,27) ve heparin ve/veya VKA grubunda 1(%0,13) hastada görülmüştür. Hiçbir sistemik embolizm olayı bildirilmemiştir.
Major kanama ve CRNM kanama apiksaban grubunda sırasıyla 3 (%0,41) ve 11 (%1,5) hastada görülürken heparin ve/veya VKA grubunda 6 (%0,83) ve 13 (%1,8) hastadagörülmüştür.
Bu deneysel çalışma, kardiyoversiyon uygulanmasında apiksaban ve heparin ve/veya VKA tedavi grupları arasında karşılaştırılabilir etkililik ve güvenlilik göstermiştir.
DVT tedavisi, PE tedavisi ve tekrarlayan DVTve PE'nin önlenmesi (VTE tedavisi)
Klinik program (AMPLIFY: enoksaparin / varfarine karşı apiksaban, AMPLIFY-EXT: plaseboya karşı apiksaban), apiksabanın DVT ve/veya PE tedavisi (AMPLIFY), ve VTEve/veya PE için 6-12 aylık antikoagülan tedavisini takiben tekrarlayan DVT ve/veya PE'nin
Belge DoıııiM
liğitniaggösfcermek
22 / 30
üzere dizayn edilmiştir. Her iki çalışma da semptomatik proksimal DVT veya semptomatik PE'si olan hastalarda randomize, paralel grup, çift-kör, çok uluslu çalışmalardı. Tüm kilitgüvenlilik ve etkililik sonlanım noktaları bağımsız körlenmiş bir komite tarafındandeğerlendirilmiştir.
AMPLIFY çalışması
AMPLIFY çalışmasında toplam 5.395 hasta; 7 günlük günde iki kez 10 mg oral apiksabanı takiben 6 ay boyunca günde iki kez 5 mg oral apiksaban tedavisine veya en az 5 gün boyuncagünde iki kez subkutan 1 mg/kg enoksaparin (INR> 2 olana kadar) ve 6 ay boyunca oralvarfarin (hedef INR aralığı 2-3) tedavisine randomize edilmiştir.
Ortalama yaş 56,9'dur ve hastaların %89,8'inde provoke edilmemiş VTE olayları mevcuttur.
Varfarine randomize edilen hastalar için terapötik aralıktaki (INR 2-3) ortalama zaman yüzdesi 60,9'dur. Apiksaban, tekrarlayan semptomatik VTE veya VTE-ilişkili ölümde,değişik merkez TTR seviyelerinde azalma göstermiştir; merkezdeki en yüksek çeyrekteenoksaparin/varfarine kıyasla apiksabanın relatif riski 0,79'dur (%95 GA, 0,39, 1,61).
Çalışmada, apiksabanın tekrarlayan semptomatik VTE (ölümcül olmayan DVT veya ölümcül olmayan PE) veya VTE-ilişkili ölüm kombine primer sonlanım noktasında etkisininenoksaparin/varfarine göre non-inferior olduğu gösterilmiştir (bkz tablo 8).
Tablo 8: AMPLIFY çalışmasının etkililik sonuçları
|
|
Apiksaban N=2,609n (%)
|
Enoksaparin / VarfarinN=2,635n (%)
|
Rölatif risk (%95 GA)
|
VTE veya VTE-ilişkili ölüm
|
59 (2,3)
|
71 (2,7)
|
0,84 (0,60- 1,18)*
|
DVT
|
20 (0,7)
|
33 (1,2)
|
|
PE
|
27 (1)
|
23 (0,9)
|
|
VTE-ilişkili ölüm
|
12 (0,4)
|
15 (0,6)
|
|
VTE veya tüm nedenlere bağlı ölüm
|
84(3,2)
|
104 (4)
|
0,82 (0,61- 1,08)
|
VTE veya KV-ilişkili ölüm
|
61 (2,3)
|
77 (2,9)
|
0,8 (0,57- 1,11)
|
VTE, VTE-ilişkili ölüm veya majör kanama
|
73 (2,8)
|
118 (4,5)
|
0,62 (0,47- 0,83)
|
|
* Enoksaparin /varfarine kıyasla non-inferior (P<0,0001)
|
Apiksabanın VTE başlangıç tedavisindeki etkililiği, PE [Rölatif risk 0,9; %95 GA (0,5, 1,6)] veya DVT [Rölatif risk 0,8; %95 GA (0,5, 1,3)] tedavisi hastaları arasında tutarlıydı. Etkililikyaş, cinsiyet, vücut-kütle indeksi (BMI), böbrek fonksiyonu, indeks PE büyüklüğü, DVTtrombozunun yeri, ve geçmişte parenteral heparin kullanan alt gruplarda genelde tutarlıydı.
23 / 30
Primer güvenlilik sonlanım noktası majör kanamaydı. Çalışmada, primer güvenlilik sonlanım noktasında apikasaban, enoksaparin/varfarine göre istatistiksel olarak üstündür [Rölatif risk0,31; %95 GA (0,17, 0,55), p değeri <0,0001] (bkz. tablo 9).
Tablo 9: AMPLIFY çalışmasındaki kanama sonuçları
|
|
Apiksaban N=2,676n (%)
|
Enoksaparin / Varfarin N=2,689n (%)
|
Rölatif risk (%95 GA)
|
Majör
|
15 (0,6)
|
49 (1,8)
|
0,31 (0,17- 0,55)
|
Maj ör + CRNM
|
115 (4,3)
|
261 (9,7)
|
0,44 (0,36- 0,55)
|
Minör
|
313 (11,7)
|
505 (18,8)
|
0,62 (0,54- 0,7)
|
Tümü
|
402 (15)
|
676 (25,1)
|
0,59 (0,53- 0,66)
|
|
Herhangi bir anatomik bölgede majör kanama ve CRNM kanama enoksaparin/varfarin ile karşılaştırıldığında apiksaban grubunda genel olarak daha düşüktür. ISTH majörgastrointestinal kanama apiksaban ile tedavi edilen hastaların 6 (%0,2)'sında veenoksaparin/varfarin ile tedavi edilen hastaların 17 (%0,6)'sinde gözlenmiştir.
AMPLIFY-EXT çalışması
AMPLIFY-EXT çalışmasında toplam 2.482 hasta; 6 ila 12 aylık başlangıç antikoagülan tedavisini tamamladıktan sonra 12 ay boyunca günde iki kez 2,5 mg oral apiksaban, günde ikikez 5 mg oral apiksaban veya plasebo gruplarına randomize edilmiştir. Bunlardan 836 hasta(%33,7) AMPLIFY-EXT çalışmasına alınmadan önce AMPLIFY çalışmasına katılmıştır.Ortalama yaş 56,7'dir ve hastaların %91,7'sinde provoke edilmemiş VTE olayları mevcuttur.
Çalışmada apiksabanın her iki dozu da semptomatik, tekrarlayan VTE veya tüm nedenlere bağlı ölüm primer sonlanım noktalarında plaseboya göre istatistiksel olarak üstünbulunmuştur (bkz. tablo 10).
Tablo 10: AMPLIFY-EXT çalışmasındaki etkililik sonuçları
Apiksaban
Apiksaban
Plasebo
Rölatif risk
Apiksaban 2,5 mg vs. plasebo
Apiksaban 5 mg vs. plasebo
(N=829)
5 mg (N=813)
n (%)
Tekrarlayan VTE veyatüm
nedenlere bağlı ölüm
19 (2,3)
14 (1,7)
77 (9,3)
7 (0,9)
53 (6,4)
DVT
6 (0,7)
**
PE
4 (0,5)
13 (1,6)
11 (1,3)
6 (0,7)
;ronik imza ile imz4l -Belge
] 5u belge, güvenli elekti 6akl Uak lUZmxXZ 1 AxZmxXZW 5 6Z W
24 / 30
bağlı ölüm
|
|
|
|
|
|
Tekrarlayan VTE veyaVTE-ilişkiliölüm
|
14 (1,7)
|
14 (1,7)
|
73 (8,8)
|
0,19
(0,11- 0,33)
|
0,2
(0,11- 0,34)
|
Tekrarlayan VTE veyaKV-ilişkiliölüm
|
14 (1,7)
|
14 (1,7)
|
76 (9,2)
|
0,18
(0,1- 0,32)
|
0,19
(0,11- 0,33)
|
Ölümcül
olmayan
DVT***
|
6 (0,7)
|
8 (1)
|
53 (6,4)
|
0,11
(0,05- 0,26)
|
0,15
(0,07- 0,32)
|
Ölümcül
olmayan
PE***
|
8 (1)
|
4 (0,5)
|
15 (1,8)
|
0,51
(0,22- 1,21)
|
0,27
(0,09- 0,8)
|
VTE-ilişkili
ölüm
|
2 (0,2)
|
3 (0,4)
|
7 (0,8)
|
0,28
(0,06- 1,37)
|
0,45
(0,12- 1,71)
|
|
* p değeri < 0,0001
|
** kompozit sonlanım noktasına etki eden birden fazla olay olan hastalarda, sadece ilk olay raporlanmıştır (örn. eğer bir kişi hem bir DVT hem de sonrasında bir PE geliştirdiyse sadeceDVT raporlanmıştır).
*** Bireysel hastalar birden fazla olay deneyimlemiş olabilir ve her iki sınıflandırmada da gösterilebilir.
Bir VTE'nin tekrarlamasının önlenmesi için apiksabanın etkililiği; yaş, cinsiyet, vücut kütle indeksi (BMI), ve renal fonksiyonu içeren alt grupları içinde korunmuştur.
Primer güvenlilik sonlanım noktası tedavi süresince majör kanamadır. Çalışmada her iki apiksaban dozu için majör kanama insidansı istatistiksel olarak plasebodan farklı olmamıştır.Günde iki kez apiksaban 2,5 mg ve plasebo tedavi grupları arasında majör + CRNM, minör vetüm kanama insidansında istatistiksel olarak belirgin bir fark olmamıştır (bkz. tablo 11).
Tablo 11: AMPLIFY-EXT çalışmasındaki kanama sonuçları
Apiksaban
Apiksaban
Plasebo
Rölatif risk
Apiksaban 5 mg vs.plasebo
5 mg (N=811)
Apiksaban 2,5 mg vs.plasebo
(N=826)
n (%)
2 (0,2)
4 (0,5)
1 (0,1)
Majör
1,62
(0,96,-2,73)
. tr/'s aglık-tıtck- ebys
1,20
(0,69- 2,1)
:https: YYYYYY.turkıye.
27 (3,2) 35 (4,3)
Bu bölge, güvenli elektronik
22 (2,7)
imza ile imzalanmıştır. Belge Takip Adresi
Belge Do
gov.
25 / 30
Minör
|
75 (8,9)
|
98 (12,1)
|
58 (7)
|
1,26
(0,91-1,75)
|
1,7
(1,25- 2,31)
|
Tümü
|
94 (11,2)
|
121 (14,9)
|
74 (9)
|
1,24
(0,93- 1,65)
|
1,65
(1,26- 2,16)
|
ISTH majör gastrointestinal kanama, günde iki kez 5 mg dozda apiksaban ile tedavi edilen 1 hastada (%0,1) gözlenmiş, günde iki kez 2,5 mg dozda tedavi edilen hiçbir hastadagözlenmemiş ve plasebo ile tedavi edilen 1 hastada (%0,1) gözlenmiştir.
5.2. Farmakokinetik özelliklerGenel özellikler:
Emilim:
10 mg'a kadar dozlarda apiksabanın mutlak yararlanımı yaklaşık %50'dir. Apiksaban hızla emilerek maksimum konsantrasyonuna (Cmaks) tablet alımını takip eden 3 ila 4 saat içindeulaşır. Besinler ile birlikte alınması 10 mg dozunda apiksaban EAA veya Cmaks değerlerinietkilemez. Apiksaban besinler ile birlikte veya tek başına alınabilir.
Apiksaban 10 mg'a kadar oral dozlarda, maruziyet üzerinde doz orantısal artış ile lineer farmakokinetik özellik gösterir. Apiksaban, > 25 mg dozlarda dissolüsyon ile sınırlı emilimile azalmış biyoyararlanım gösterir. Birey içi ve bireyler arası sırasıyla ~ % 20 ve ~ % 30varyasyon katsayısı (CV) ile de gösterildiği gibi apiksabanın maruziyet parametreleri düşükila orta derece değişkenlik gösterir.
10 mg apiksabanın; 30 mL su içinde 2 adet 5 mg ezilmiş tablet süspansiyonu halinde oral yoldan uygulanmasını takiben gözlenen maruziyet, 2 adet bütün 5 mg tabletin oral alımısonrası gözlenen maruziyet ile karşılaştırılabilirdir. 10 mg apiksabanın; 30 g elma püresi ile 2adet 5 mg ezilmiş tablet halinde oral yoldan uygulanmasını takiben gözlenen Cmaks ve EAA; 2adet bütün 5 mg tablet alımı ile karşılaştırıldığında sırasıyla %21 ve %16 daha düşükbulunmuştur. Maruziyetteki azalma klinik açıdan belirgin değildir.
60 mL G5W içinde süspansiyon haline getirilen bir adet ezilmiş 5 mg apiksaban tabletin nazogastrik bir tüp aracılığı ile uygulanmasını takiben gözlenen maruziyet, oral tek doz 5 mgapiksaban tablet alan sağlıklı gönüllülerin dahil olduğu diğer klinik çalışmalarda gözlenenlerebenzerdir.
Apiksabanın tahmin edilebilen, doz orantısal farmakokinetik profiline dayanarak; yapılan çalışmalardan elde edilen biyoyararlanım sonuçları apiksabanın düşük dozları için degeçerlidir.
Dağılım:
İnsanlarda plazma proteinlerine bağlanması yaklaşık %87 oranındadır. Dağılım hacmi (Vss) yaklaşık 21 litredir.
Belge Do
26 / 30
Biyotransformasyon:
3-oksopiperidinil fonksiyonel grubunun O-demetilasyonu ve hidroksilasyonu majör biyotransformasyon bölgeleridir. Apiksaban büyük oranda CYP3A4/5 tarafından metabolizeedilir ve CYP1A2, 2C8, 2C9, 2C19, ve 2J2 de küçük oranda katkıda bulunur. Değişmemişapiksaban insan plazmasında bulunan majör etkin madde ile ilişkili bileşendir ve dolaşımdaaktif metabolitler görülmez.
Eliminasyon:
Apiksabanın birçok eliminasyon yolu vardır. İnsanlara uygulanan apiksaban dozunun yaklaşık %25'i metabolitler olarak, çoğunluğu feçes ile atılır. Apiksabanın renal atılımı toplamklirensin yaklaşık %27'sinden sorumludur. Biliyer ve doğrudan intestinal atılımdan ilavekatkı sırasıyla klinik ve klinik dışı çalışmalarda izlenmiştir. Apiksaban taşıma proteinleri, P-gp ve meme kanseri direnç proteini (BSRP) için sübstrattır.
Apiksabanın toplam klirensi 3,3 L/sa olup yarılanma ömrü yaklaşık 12 saattir.
Doğrusallık/Doğrusal olmayan durum:
Apiksaban farmakokinetiği doğrusaldır ve 10 mg'a kadar olan oral dozlarda maruziyet ile orantısal artış gösterir. Apiksaban, > 25 mg dozlarında, çözünme ile sınırlı emilim ilebiyoyararlanımda azalma gösterir.
Hastalardaki karakteristik özellikler
Böbrek yetmezliği
:
Bozulmuş renal fonksiyonun apiksaban pik konsantrasyonu üzerinde bir etkisi görülmemiştir. Ölçülen kreatinin klirensi ile değerlendirildiği üzere, apiksaban maruziyetinde renalfonksiyonda azalma ile ilişkili bir artış görülmüştür. Hafif (kreatinin klirensi 51 - 80 mL/dk),orta (kreatinin klirensi 30 - 50 mL/dk) ve ağır (kreatinin klirensi 15 - 29 mL/dk) böbrekyetmezliği olan hastalarda, apiksaban plazma konsantrasyonları (EAA) normal kreatininklirensi olan kişilere kıyasla sırasıyla % 16, 29 ve 44 oranında artmıştır. Böbrek yetmezliğininapiksaban plazma konsantrasyonu ve anti-Faktör Xa aktivitesi arasındaki ilişki üzerindebelirgin bir etkisi yoktur.
Son evre böbrek hastalığı (SEBH) olan hastalarda, hemodiyalizden hemen sonra tek doz 5 mg apiksaban uygulandığında, renal fonksiyonu normal olan kişilere kıyasla apiksabanın EAA'ı%36 artmıştır. Tek doz 5 mg apiksaban uygulamasından 2 saat sonra başlatılan hemodiyaliz,bu SEBH olan hastalarda apiksaban diyaliz klirensi 18 mL/dk olacak şekilde apiksabanEAA'ını %14 düşürmüştür. Bu nedenle, hemodiyalizin apiksaban doz aşımı tedavisinde etkiliolması beklenmez.
Karaciğer yetmezliği:
Hafif karaciğer yetmezliği olan 8 hasta Child -Pugh A skor 5 (n = 6) ve skor 6 (n = 2), ve orta karaciğer yetmezliği olan 8 hastanın Child-Pugh B skor 7 (n = 6) ve skor 8 (n = 2) 16 sağlıklıgönüllü ile karşılaştırıldığı bir çalışmada, apiksaban 5 mg tek dozunun farmakokinetik ve
Belge Dtfarmaködinamiğkıkaraciğerzyetmezld^f 6olan deneMerd©z£arkki:gö«üim@mâ]§kkgoAn>ti-fakt©£bXa
27 / 30
aktivitesi ve INR'de görülen değişimler, hafif - orta derece karaciğer yetmezliği olanlar ile sağlıklı gönüllüler arasında benzerdir.
Geriyatrik popülasyon:
Yaşlı hastalarda (65 yaş üzeri) görülen plazma konsantrasyonları genç hastalardakinden yüksek olup ortalama EAA değeri yaklaşık
%
32 daha fazladır ve Cmaks'da herhangi birdeğişiklik yoktur.
Cinsiyet:
Apiksaban maruziyeti erkeklere kıyasla kadınlarda yaklaşık % 18 daha fazladır.
Etnik köken ve ırk:
Faz 1 çalışmalar arasında karşılaştırılan sonuçlarda, beyaz, Asyalı ve siyah ırktan gönüllüler arasında apiksaban farmakokinetiği bakımından belirgin bir fark görülmemiştir. Elektif kalçaveya diz replasmanı ameliyatı ardından apiksaban alan hastaları içeren bir popülasyon bazlıfarmakokinetik analizin sonuçları da faz 1 çalışmalar ile tutarlıdır.
Vücut ağırlığı:
Vücut ağırlığı 65 ila 85 kg arasında olan hastalardaki apiksaban maruziyetine kıyasla, >120 kg vücut ağırlığı yaklaşık % 30 oranında daha az maruziyet ve <50 kg vücut ağırlığı yaklaşık% 30 oranında daha fazla maruziyet ile ilişkilidir.
Farmakokinetik/farmakodinamik ilişki
Apiksaban plazma konsantrasyonu ve birçok farmakodinamik sonlanım noktası (anti-Faktör Xa aktivitesi, INR, PT, aPTT) arasındaki farmakokinetik/farmakodinamik (PK/PD) ilişki,geniş bir aralıkta bulunan dozların (0,5 mg - 50 mg) uygulanmasını takiben incelenmiştir.Apiksaban konsantrasyonu ve anti-Faktör Xa aktivitesi arasındaki ilişki doğrusal bir model iletanımlanmıştır. Hastalarda gözlenen PK/PD ilişkisi, sağlıklı gönüllülerde gösterilen iletutarlıdır.
5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri
Güvenlilik farmakolojisi, tekrarlanan doz toksisitesi, genotoksisite, karsinojenik potansiyel, fertilite ve embriyo-fötal gelişim ve jüvenil toksisite üzerinde yapılan konvansiyonelçalışmalardan edinilen klinik öncesi veriler insanlar için özel bir tehlike olduğunugöstermemektedir.
Tekrarlanan doz toksisite çalışmalarında gözlenen majör etkiler apiksabanın kan koagülasyon parametreleri üzerine farmakodinamik etkileri ile ilişkilidir. Toksisite çalışmalarında, kanamaeğiliminde ya az artış olmuş ya da hiç olmamıştır. Ancak, bu durum insanlarlakarşılaştırıldığında klinik olmayan türlerin daha düşük bir duyarlılıkta olmasına bağlıolabileceğinden, bu sonuç insanlara uyarlanırken dikkatli olunmalıdır.
Sıçan sütünde muhtemelen aktif transport ile taşınmasından, süt-maternal plazma oranı (Cmaks
28 / 30
6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER6.1. Yardımcı maddelerin listesi
Mikrokristalin selüloz
Susuz laktoz (inek sütü kaynaklı)
Kroskarmelloz sodyum Sodyum lauril sülfatMagnezyum stearat
Film kaplama:
Aquarius Prime LS Pink BAT310178 şu bileşenleri içermektedir:
Hipromelloz
Laktoz monohidrat (sığır sütü kaynaklı)
Titanyum dioksit Triasetin
Demir oksit kırmızı
6.2. Geçimsizlikler
Geçerli değildir.
6.3. Raf ömrü
24 ay
6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler
30°C altındaki oda sıcaklığında saklanmalıdır.
6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği
APACLOT 5 mg Film Kaplı Tablet ürünümüze ait primer ambalaj malzemesi olarak şeffaf PVC/PVdC-Alüminyum Folyo kullanılmaktadır. Blisterler karton kutular içerisindepaketlenir. Bir karton kutu içerisinde 56 adet film kaplı tablet ve kullanma talimatı birliktesunulmaktadır.
6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller, “Tıbbi Atıkların Kontrolü yönetmeliği” ve “Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliklerine uygun olarak imha edilmelidir.
7. RUHSAT SAHİBİ
Deva Holding A.Ş.
Halkalı Merkez Mah. Basın Ekspres Cad. No:1 34303
Küçükçekmece/İSTANBUL
Tel: 0212 692 92 92
Faks: 0212 697 00 24
E-mail: [email protected]
29 / 30
8. RUHSAT NUMARASI
2022/98
9. İLK RUHSAT TARİHİ / RUHSAT YENİLEME TARİHİ
İlk ruhsat tarihi: 03.03.2022 Ruhsat yenileme tarihi:
10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ
30 / 30