KISA ÜRÜN BİLGİSİ
1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
RANEKS 10 mg enterik tablet
2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM
Her bir enterik tablette;
Etkin madde:
Rabeprazol sodyum 10 mg (9,42 mg rabeprazole eşdeğer)
Yardımcı maddeler:
Diğer yardımcı maddeler için 6.1.'e bakınız.
3. FARMASÖTİK FORM
Enterik tablet
Yuvarlak, bikonveks, sarı renkli, enterik kaplı tablet.
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1 Terapötik endikasyonlar
RANEKS tablet, aşağıdaki hastalıkların tedavisinde endikedir:
• Aktif duodenal ülser
• Aktif benign mide ülseri
• Semptomatik erozif ya da ülseratif gastro-özofajiyal reflü hastalığı (GÖRH)
• Gastro-özofajiyal reflü hastalığının uzun dönemli tedavisi (GÖRH idame)
• Orta derecede ile çok şiddetli gastro-özofajiyal reflü hastalığının semptomatik tedavisi(semptomatik GÖRH)
• Zollinger-Ellison Sendromu
RANEKS tablet ayrıca, uygun antibakteriyel terapötik tedavi rejimleriyle kombinasyon halinde, peptik ülser hastalarında
Helicobacter pylori
eradikasyonu için de endikedir (bkz.Bölüm 4.2).
4.2 Pozoloji ve uygulama şekli
Pozoloji, Uygulama sıklığı ve süresiErişkinler/yaşlılar:
Aktif Duodenal Ülser ve Aktif Benign Gastrik Ülser:
Hem aktif duodenal ülser hem de aktif benign gastrik ülserde önerilen oral doz, günde bir kez sabahları alınmak üzere 20 mg'dır.
1/13
Aktif duodenal ülseri olan hastaların çoğu, dört hafta içinde iyileşirler. Bununla birlikte az sayıda hastada iyileşmenin sağlanması için ikinci bir dört haftalık tedavi gerekebilir. Aktifbenign gastrik ülseri olan hastaların çoğu altı haftada iyileşirler. Bununla birlikte, yine az sayıdahastada iyileşmenin sağlanması için ikinci bir altı haftalık tedaviye ihtiyaç duyulabilir.
Erozif ya da Ülseratif Gastro-Özofajiyal Reflü Hastalığı (GÖRH):
Bu hastalıkta önerilen oral doz, dört ile sekiz hafta boyunca günde bir kez 20 mg'dır.
Gastro-Özofajiyal Reflü Hastalığının Uzun Dönemli Tedavisi (GÖRH idame):
Uzun dönemli tedavide, hastanın yanıtına göre günde bir adet 10 mg veya 20 mg idame dozu kullanılabilir.
Orta Derecede ile Çok Şiddetli Gastro-Özofajiyal Reflü Hastalığının Semptomatik Tedavisi (semptomatik GÖRH):
Özofajiti olmayan hastalarda günde bir defa 10 mg. Eğer dört haftasonunda semptom kontrolü sağlanamazsa, hastanın yeniden muayenesi ve değerlendirilmesigerekir. Semptomlar giderildikten sonraki dönemde, ihtiyaç hissedildiğinde günde tek doz 10mg kullanılarak semptom kontrolü sağlanabilir.
Zollinger-Ellison Sendromu:
Erişkinler için önerilen başlangıç dozu, günde bir kez 60 mg'dır. Doz, hastaların bireysel ihtiyaçlarına göre 120 mg/güne kadar arttırılabilir. 100 mg/güne kadardozlar, günlük tek doz şeklinde verilebilir. 120 mg/günlük dozlar, günde iki kez 60 mg şeklinde,bölünmüş dozlar olarak uygulanabilir.
Tedaviye, klinik açıdan endike olduğu sürece devam edilmelidir.
H. Pylori Eradikasyonu: H. pylori
enfeksiyonu olan hastalarda eradikasyon tedavisi uygulanmalıdır. Aşağıdaki kombinasyonun yedi gün süreyle kullanılması tavsiye edilmektedir:Günde iki kez RANEKS 20 mg + günde iki kez 500 mg klaritromisin ve günde iki kez 1 gamoksisilin.
Uygulama şekli
Günde tek doz tedavi gerektiren endikasyonlar için RANEKS tablet sabahları, herhangi bir şey yemeden önce alınmalıdır. Ne gün içindeki alınma zamanının ne de besinlerin rabeprazolsodyum aktivitesi üzerinde herhangi bir etkisinin varlığı gösterilmemiş olmakla birlikte, burejim tedaviye uyumu kolaylaştıracaktır.
Hastalar, RANEKS tabletlerin çiğnenmeden ya da kırılmadan bir bütün halinde yutulması gerektiği konusunda uyarılmalıdırlar.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek/Karaciğer yetmezliği:
Böbrek ya da karaciğer bozukluğu olan hastalarda herhangi bir doz ayarlaması gerekmemektedir. Şiddetli karaciğer bozukluğu olan hastalarda RANEKS kullanımı için bkz.Bölüm 4.4.
2/13
Pediyatrik popülasyon:
Bu yaş grubunda kullanımına ilişkin deneyim bulunmadığı için, RANEKS'in çocuklarda kullanılması önerilmemektedir.
Geriyatrik popülasyon:
Yaşlı hastalarda herhangi bir doz ayarlaması gerekmemektedir.
4.3 Kontrendikasyonlar
RANEKS, rabeprazol sodyum, ya da formülasyondaki yardımcı maddelerden herhangi birine karşı aşırı duyarlılığı bilinen hastalarda kontrendikedir. RANEKS, gebelik ve emzirmedöneminde kontrendikedir.
4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Rabeprazol sodyum tedavisine semptomatik yanıt alınması, gastrik ya da özofajiyal malignitenin olmadığını göstermez. Bu nedenle RANEKS tedavisine başlamadan önce,malignite ihtimali göz ardı edilmemelidir.
Uzun süre tedavi gören hastalar (özellikle 1 yıldan uzun süre ile) düzenli olarak kontrol edilmelidirler.
Sübstitüe benzimidazoller veya diğer proton pompası inhibitörleri ile çapraz hipersensitivite reaksiyonları riski göz önünde bulundurulmalıdır.
Hastalar RANEKS tabletleri çiğnemeden ve kırmadan bütün olarak yutmaları konusunda uyarılmalıdır.
Çocuklarda, RANEKS kullanımına dair deneyim mevcut olmadığından, kullanımı uygun değildir.
Pazarlama sonrası raporlarda kan diskrazileri mevcuttur (trombositopeni ve nötropeni). Alternatif bir etiyoloji tanımlanamayan birçok olguda, vakalar ciddi değildir ve rabeprazolünkesilmesiyle çözülmüştür.
Klinik araştırmalarda hepatik enzim anomalileri görülmüştür ve pazarlama izninden bu yana bildirilmiştir. Alternatif bir etiyoloji tanımlanamayan birçok olguda, vakalar ciddi değildir verabeprazolün kesilmesiyle çözülmüştür.
Hafif ya da orta derecede karaciğer bozukluğu olan hastalarda yapılan bir çalışmada, yaş ve cinsiyet olarak uyumlu kontrollere göre, ilaca bağlı önemli güvenlilik sorunları ilekarşılaşılmamıştır. Ancak şiddetli karaciğer disfonksiyonu olan hastaların tedavisindeRANEKS kullanımına ilişkin klinik veri bulunmaması nedeniyle, bu tür hastalarda RANEKStedavisi ilk kez başlatıldığında, doktorların dikkatli olmaları önerilir.
3/13
RANEKS'in atazanavir ile birlikte kullanımı tavsiye edilmez (bkz. Bölüm 4.5).
RANEKS dahil, proton pompası inhibitörleri ile tedavi,
Salmonella, CampylobacterClostridium difficile
gibi gastrointestinal enfeksiyon riskini arttırabilir (bkz. Bölüm 5.1).
Yayınlanmış çeşitli gözlemsel çalışmalar, proton pompası inhibitörü (PPI) tedavisinin, kalça, el bileği ya da omurgada osteoporoza bağlı kırık riskinde bir artışla ilişkili olabileceğinidüşündürmektedir. Çoklu günlük dozlar ve uzun süreli PPI tedavisi (bir yıl ya da daha fazla)şeklinde tanımlanan yüksek doz alan hastalarda kırık riski artmıştır. Hastalar, tedavi edildikleridurum için uygun olan en düşük dozda ve en kısa süreli PPI tedavisini almalıdırlar.
PPI'larla en az 3 ay süreyle tedavi edilen hastalarda ve çoğu olguda da bir yıl tedaviden sonra nadiren semptomatik ve asemptomatik hipomagnezemi bildirilmiştir. Ciddi advers olaylartetani, aritmiler ve nöbetleri içermektedir. Çoğu hastada hipomagnezemi tedavisi magnezyumreplasmanını ve PPI tedavisinin kesilmesini gerektirmektedir. Uzun süre tedavi alması beklenenya da PPI'ları digoksin gibi ilaçlar ya da hipomagnezemiye neden olabilecek ilaçlarla (örn.diüretikler) birlikte alan hastalar için, sağlık mesleği mensupları PPI tedavisine başlamadanönce ve daha sonra periyodik olarak magnezyum düzeylerini takip edebilirler.
Rabeprozol ile Metotreksatın Birlikte Kullanımı:
Literatürde, PPI'ların metotreksat (öncelikle yüksek dozda; bkz. metotreksat kısa ürün bilgisi) ile birlikte kullanımının metotreksatın ve/veya metobolitinin serum seviyelerini yükseltebildiğive sürelerini uzatabildiği ve bu durumun muhtemelen metotreksat toksisitesine yol açtığı önesürülmektedir. Yüksek doz metotreksat uygulamasında, bazı hastalarda PPI'ın geçici bir süregeri çekilmesi düşünülebilir.
B12 vitamini emilimi üzerine etkileri:
Tüm asit baskılayıcı ilaçlarda olduğu gibi, rabeprazol sodyum, mide özsuyunda asit azlığına veya eksikliğine bağlı olarak vitamin B12 (siyanokobalamin) emilimini azaltabilir. Bu durumuzun süreli tedavide, depolarında eksiklik olan hastalarda veya B12 emilimi düşük olma riskibulunan hastalarda ilişkili klinik belirtiler görüldüğünde göz önünde bulundurulmalıdır.
Subakut kütanöz lupus eritematozus (SCLE):
Proton pompası inhibitörleri çok seyrek olarak subakut kütanöz lupus eritematozus vakaları ile ilişkilendirilmiştir. Özellikle derinin güneşe maruz kalan alanlarında olmak üzere lezyonlarınortaya çıkması ve artraljinin eşlik etmesi durumlarında hasta acilen tıbbi yardım almalıdır vesağlık mesleği mensubu RANEKS tedavisinin kesilmesini değerlendirmelidir. Daha önce birproton pompası inhibitörü tedavisi sonrası subakut kütanöz lupus eritematozus gelişmiş olması,aynı durumun diğer proton pompa inhibitörleri ile de görülme riskini arttırır.
Nöroendokrin tümörler için yapılan incelemelerle etkileşimleri:
Gastrik asit düzeyindeki ilaç kaynaklı azalmalara sekonder olarak serum kromogranin A (CgA) düzeyleri artmaktadır. Artmış CgA düzeyi nöroendokrin tümörler için yapılan tanıincelemelerinde yanlış pozitif sonuçlara yol açabilir. Bu karışıklığı önlemek için, CgAdüzeyleri ölçülmeden en az 5 gün önce RANEKS tedavisi bırakılmalıdır (bkz. Bölüm 5.1). Eğer
4/13
başlangıçtaki CgA ve gastrin düzeyleri referans aralığa geri dönmediyse, PPI tedavisine ara verildikten 14 gün sonra ölçümler tekrar edilmelidir. Eğer seri testler yapılıyorsa (örn.monitorizasyon için), testler arasındaki referans aralıkları değişebileceği için testler aynılaboratuvarda yapılmalıdır.
4.5 Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Rabeprazol sodyum, mide asidi salgısında derin ve uzun süreli bir inhibisyon oluşturur. Absorbsiyonları pH'ya bağımlı olan bileşiklerle bir etkileşme oluşabilir. Özellikle rabeprazolsodyumun ketokonazol veya itrakonazol ile birlikte uygulanması, antifungal plazmaseviyelerinde önemli derecede azalma ile sonuçlanır. Bu nedenle, ketokonazol veya itrakonazolRANEKS ile birlikte alındığında, doz ayarlaması gerekip gerekmediğinin kontrolü için hastanınizlenmesi gerekli olabilir.
Klinik çalışmalarda, rabeprazol sodyum ile eşzamanlı olarak antasitler kullanılmıştır. Özel bir ilaç-ilaç etkileşimi çalışmasında, likid antasitler ile herhangi bir etkileşim görülmemiştir.
Sağlıklı gönüllülere atazanavir 300 mg/ritonavir 100 mg ile omeprazol (günlük 40 mg) veya atazanavir 400 mg ile lansoprazolün (günlük 60 mg) birlikte uygulanması atazanavirmaruziyetinde ciddi bir azalmayla sonuçlanmıştır. Atazanavir absorpsiyonu pH ile bağlantılıdır.Bir çalışma yapılmamış olmasına rağmen, diğer proton pompa inhibitörleri ile de benzersonuçlar beklenmektedir. Bu nedenle, rabeprazolün de dahil olduğu PPI'lar atazanavir ilebirlikte kullanılmamalıdır (bkz. Bölüm 4.4).
Metotreksat:
Vaka raporları, yayınlanmış popülasyon farmakokinetik çalışmaları ve retrospektif analizler, PPI'ların ve metotreksatın (öncelikle yüksek dozda; bkz. metotreksat kısa ürün bilgisi) birlikteuygulanmasının metotreksatın ve/veya metoboliti olan hidroksimetotreksatın serumseviyelerini yükseltebildiği ve sürelerini uzatabildiğini göstermektedir. Ancak, metotreksatınPPI'lar ile resmi bir ilaç etkileşimi çalışması yürütülmemiştir.
4.6 Gebelik ve laktasyon
Genel tavsiye
Gebelik kategorisi: B
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (kontrasepsiyon):
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar, tedavi süresince tıbben etkili olduğu kabul edilen doğum kontrol yöntemleri kullanmalıdır.
Gebelik:
Rabeprazolün gebe kadınlarda güvenliliğine ilişkin veri bulunmamaktadır. Sıçanlarda ve tavşanlarda yürütülen üreme çalışmaları, sıçanlarda düşük düzeyde feto-plasental geçiş olmaklabirlikte, rabeprazol sodyum nedeniyle fetusta zararlı etkiler olduğunu göstermemektedir.RANEKS gebelik süresince kontrendikedir.
5/13
Laktasyon dönemi:
Rabeprazol sodyumun insan sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir. Emzirme dönemindeki kadınlarda çalışma yapılmamıştır. Ancak sıçanlarda, rabeprazol sodyum meme sekresyonu ileatılır. Bu nedenle emzirme sırasında RANEKS kullanılmamalıdır.
Üreme yeteneği (fertilite):
Sıçanlarda ve tavşanlarda yürütülen üreme çalışmaları, rabeprazol sodyum nedeniyle fertilitede bozulma olduğunu göstermemektedir.
4.7 Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Farmakodinamik özellikleri ve advers etki profili temelinde RANEKS'in araba kullanma performansında bozulmaya yol açması ya da makine kullanma becerisini azaltmasıbeklenmemektedir. Bununla birlikte somnolans nedeniyle dikkati canlı tutma yetisinde azalmagörülürse, araba ve kompleks makinaları kullanmaktan kaçınılması önerilir.
4.8 İstenmeyen etkiler
Kontrollü klinik çalışmalarda en sık rastlanan advers etkiler baş ağrısı, diyare, karın ağrısı, asteni, flatülans, döküntü ve ağız kuruluğu olmuştur. Klinik çalışmalarda gözlenen adversolayların çoğunluğu hafif ya da orta şiddette ve geçici olmuştur.
Aşağıdaki advers olaylar, klinik araştırmalarda ve pazarlama sonrası deneyim sırasında bildirilmiştir. Sıklık dereceleri şu şekilde tanımlanmıştır;
Çok yaygın (>1/10), yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1.000 ila <1/100); seyrek (>1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden tahminedilemiyor).
Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar
Yaygın: Enfeksiyon
Kan ve lenf sistemi hastalıkları
Seyrek: Nötropeni, lökopeni, trombositopeni, lökositoz
Bağışıklık sistemi hastalıkları
Seyrek: Aşırı duyarlılık1,2
Metabolizma ve beslenme hastalıkları
Seyrek: Anoreksi
Bilinmiyor: Hiponatremi, hipomagnezemi4
Psikiyatrik hastalıklar
Yaygın: İnsomnia
6/13
Yaygın olmayan: Sinirlilik Seyrek: DepresyonBilinmiyor: Konfüzyon
Sinir sistemi hastalıkları
Yaygın: Baş ağrısı, baş dönmesi Yaygın olmayan: Somnolans
Göz hastalıkları
Seyrek: Görme bozukluğu
Vasküler hastalıklar
Bilinmiyor: Periferal ödem
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediyastinal hastalıklar
Yaygın: Öksürük, farenjit, rinit Yaygın olmayan: Bronşit, sinüzit
Gastrointestinal hastalıklar
Yaygın: Diyare, kusma, bulantı, karın ağrısı, konstipasyon, flatülans, fundik bez polipleri (benign)
Yaygın olmayan: Dispepsi, ağız kuruluğu, geğirme Seyrek: Gastrit, stomatit, tat duyusu bozukluklarıBilinmiyor: Mikroskopik kolit
Hepatobiliyer hastalıklar
Seyrek: Hepatit, sarılık, hepatik ensefalopati3
Deri ve derialtı dokusu hastalıkları
Yaygın olmayan: Döküntü, eritem2 Seyrek: Kaşıntı, terleme, büllöz reaksiyonlar2
Çok seyrek: Eritema multiforme, toksik epidermal nekroliz (TEN), Stevens-Johnson sendromu (SJS)
Bilinmiyor: Subakut kütanöz lupus eritematozus (SCLE)4
Kas-iskelet, bağ dokusu ve kemik hastalıkları
Yaygın: Spesifik olmayan ağrı, sırt ağrısı
Yaygın olmayan: Miyalji, bacakta kramplar, artralji, kalça, bilek, omurga kırılması4
Böbrek ve idrar yolu hastalıkları
Yaygın olmayan: Üriner kanal enfeksiyonu Seyrek: İnterstisyel nefrit
Üreme sistem ve meme hastalıkları
Bilinmiyor: Jinekomasti
7/13
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar
Yaygın: Asteni, grip benzeri hastalık
Yaygın olmayan: Göğüs ağrısı, titremeler, yüksek ateş
Araştırmalar
Yaygın olmayan: Karaciğer enzimlerinde artış3 Seyrek: Kilo artışı
1 Yüzde şişlik, hipotansiyon ve dispne dahil
2 Eritem, büllöz reaksiyonlar ve aşırı duyarlılık reaksiyonları, genellikle tedavininkesilmesinden sonra ortadan kalkmıştır.
3 Altta yatan siroz hastalığı olan kişilerde ender olarak hepatik ensefalopati bildirimleriyapılmıştır. Ciddi karaciğer bozukluğu olan hastaların tedavisinde, RANEKS ilk kezbaşlanacaksa, hekimin dikkatli olması önerilir (bkz. Bölüm 4.4).
4 Bkz. Bölüm 4.4-Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesineolanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu TürkiyeFarmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir
Günümüze kadar, bilinçli veya kazaen aşırı doz alımı deneyimi kısıtlıdır. Belirlenen maksimum ilaç maruziyeti, günde iki kez 60 mg'ı veya günde bir kez 160 mg'ı geçmemiştir. Görülenetkiler genellikle minimal düzeyde ve bilinen advers olay profilinin temsilcisi niteliğindedir vetıbbi müdahale yapılmaksızın geri dönüşümlü olmuştur. Spesifik bir antidotu bilinmemektedir.Rabeprazol sodyum proteinlere yoğun şekilde bağlanır ve bu nedenle diyalize edilemez.Herhangi bir doz aşımı durumunda olduğu gibi, tedavi semptomatik olmalı ve geneldestekleyici önlemler kullanılmalıdır.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER5.1 Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Beslenme kanal ve metabolizması, peptik ülser ve gastroözofajiyal reflü hastalığı (GÖRH) için kullanılan proton pompası inhibitörleriATC kodu: A02BC04
Etki Mekanizması:
Rabeprazol sodyum, antikolinerjik ya da H2 histamin antagonisti özellikler göstermeyen, ancak H
+/K
+-ATPaz enziminin (asit ya da proton pompası) spesifik inhibisyonuyoluyla mide asidi salgısını baskılayan, salgı azaltıcı bileşikler sınıfından sübstitüe
8/13
benzimidazollere ait bir moleküldür. Etkisi doza bağımlı olup hem bazal, hem de stimulus tipinden bağımsız olarak uyarılmış asit sekresyonunun inhibisyonuna yol açar. Hayvançalışmalarında, uygulama sonrasında rabeprazol sodyumun hem plazma hem de midemukozasından hızla kaybolduğu gösterilmiştir. Rabeprazol zayıf bir baz olarak, alınan herhangibir dozdan sonra hızla absorbe olur ve paryetal hücrelerin asidik ortamında konsantre olur.Rabeprazol, proton alma yoluyla aktif sülfonamid formuna dönüşür ve daha sonra protonpompasında bulunan sisteinler ile reaksiyona girer.
Salgı Azaltıcı Aktivite:
Oral yoldan 20 mg dozunda rabeprazol sodyum uygulamasından sonra salgı azaltıcı etki bir saat içinde başlar, maksimum etkiye iki ilâ dört saat içinde ulaşılır.Rabeprazol sodyumun ilk dozundan 23 saat sonra bazal ve besin uyarılı asit salgısınıninhibisyonu sırasıyla %69 ve %82'dir ve inhibisyon süresi 48 saate kadar uzar. Rabeprazolsodyumun asit salgısı üzerindeki inhibitör etkisi, tekrarlanan günlük dozlar sonucunda hafifçeartar ve üç gün sonrasında kararlı inhibisyon durumuna ulaşır. İlaca son verildiğinde salgıaktivitesi 2-3 gün içerisinde normale döner.
Rabeprazol gibi, proton pompası inhibitörleri dahil, herhangi bir sebepten dolayı azalan gastrik asidite, gastrointestinal sistemde normal olarak var olan bakterilerin sayısında artışa neden olur.Proton pompası inhibitörleri ile tedavi,
Salmonella, CampylobacterClostridium difficile
enfeksiyonu gibi gastrointestinal enfeksiyonların riskini arttırabilir.
Serum Gastrin Üzerindeki Etkiler:
Klinik çalışmalarda hastalar, günde bir kez 10 ya da 20 mg rabeprazol sodyum ile 43 aya kadar varan süreler ile tedavi edildiler. Serum gastrin düzeyleriilk 2 ila 8 hafta süresince, asit sekresyonu üzerindeki inhibitör etkilerin bir yansıması olarakyükseldi ve tedavinin devamı süresince stabil kaldı. Gastrin değerleri, genellikle tedavininbırakılmasından 1 ya da 2 hafta içinde, tedavi öncesi düzeylere döndü.
Sekiz haftaya kadar sürelerle rabeprazol sodyum ve karşılaştırma ajanı uygulanan 500'den fazla hastadan alınan antrum ve fundusa ait mide biyopsisi örneklerinde, ECL hücre histolojisi,gastrit derecesi, atrofik gastrik insidansı, intestinal metaplazi ya da
H. pylori
enfeksiyonudağılımında hiçbir değişiklik gözlenmedi. Otuz altı aylık sürekli tedavi altında izlenen 250'yiaşkın hastada, başlangıç döneminde var olan bulgularda hiçbir önemli değişikliğerastlanmamıştır.
Diğer Etkiler:
Günümüze kadar rabeprazol sodyumun MS S, kardiyovasküler ve solunum sistemleri üzerinde sistemik bir etkisi gözlenmemiştir. İki hafta süreyle 20 mg'lık oral dozlarhalinde uygulanan rabeprazol sodyumun tiroid fonksiyonları, karbonhidrat metabolizması, yada kanda dolaşan paratiroid hormon, kortizol, östrojen, testosteron, prolaktin, kolesistokinin,sekretin, glukagon, folikül uyarıcı hormon (FSH), luteinizan hormon (LH), renin, aldosteron yada somatotrop hormon düzeyleri üzerinde hiçbir etkisi bulunamamıştır.
Sağlıklı kişiler üzerinde yürütülen çalışmalarda rabeprazol sodyumun amoksisilin ile klinik yönden anlamlı etkileşim yapmadığı gösterilmiştir. Rabeprazol, üst gastrointestinal
H. Pylori
enfeksiyonunun eradikasyonu amacıyla amoksisilin veya klaritromisin ile birlikteuygulandığında, bu ilaçların plazma konsantrasyonlarını olumsuz yönde etkilememektedir.
9/13
Sekresyon engelleyici ilaçlar ile tedavi süresince serum gastrin düzeyi azalmış asit sekresyonuna karşılık artar. Ayrıca, azalmış gastrik asidite nedeniyle CgA düzeyi artar. ArtmışCgA düzeyi nöroendokrin tümörler için yapılan tanı incelemeleriyle karışabilir.
Güncel yayınlanmış bulgular, CgA düzeyleri ölçülmeden 5 gün ila 2 hafta öncesinden proton pompa inhibitörlerinin bırakılmasını desteklemektedir. Böylece yanlış pozitif sonuçlara nedenolabilen artmış CgA düzeyleri referans aralığa geri dönecektir.
5.2 Farmakokinetik özellikler
Emilim:
RANEKS, rabeprazol sodyumun enterik kaplı (gastro-rezistan) tablet formülasyonudur. Enterik kaplı tablet formu, rabeprazolün aside dayanıksız olması nedeniyle gereklidir. Rabeprazolünabsorpsiyonu da bu nedenle ancak tablet mideyi terk ettikten sonra başlar. Absorpsiyon hızlıdır;rabeprazolün pik plazma düzeyleri 20 mg'lık bir dozdan yaklaşık 3,5 saat sonra oluşur.Rabeprazolün pik plazma konsantrasyonları (Cmaks) ve EAA, 10 mg ile 40 mg'lık doz aralığındalineerdir. Oral 20 mg'lık bir dozun (intravenöz uygulamaya kıyasla) mutlak biyoyararlanımı,büyük oranda pre-sistemik metabolizma nedeniyle %52 civarındadır. Ayrıca, tekrarlananuygulamalar ile biyoyararlanımı artmamaktadır. Sağlıklı kişilerde plazma yarı-ömrü, yaklaşıkbir saattir (sınırlar 0,7-1,5 saat). Total vücut klerensinin 283±98 mL/dak olduğu hesaplanmıştır.Besinler ile klinik açıdan önemli bir etkileşimi yoktur. Ne besinler, ne de gün boyu uygulamazamanı, rabeprazol sodyumun emilimini etkilemez.
Dağılım:
Rabeprazol insanlarda plazma proteinlerine yaklaşık %97 oranında bağlı halde bulunur.
Biyotransformasyon:
Rabeprazol sodyum, proton pompa inhibitörleri (PPI) sınıfının diğer üyeleri gibi karaciğerde sitokrom P450 (CYP450) sistemi aracılığı ile metabolize edilir. İnsan karaciğermikrozomlarında yapılan
in vitroIn vitroin vivo
durumun göstergesi olmamasına rağmen bubulgular rabeprazol ile siklosporin arasında bir etkileşme beklenmediğini göstermektedir.İnsanlarda tiyoeter (M1) ve karboksilik asit (M6), plazmadaki esas metabolitlerdir. Daha düşükdüzeylerde gözlenen minör metabolitleri ise sülfon (M2), demetiltiyoeter (M4) ve merkaptürikasit konjugatıdır (M5). Yalnızca demetil (M3) metabolitinin küçük bir salgı azaltıcı etkisivardır, ancak bu metabolit plazmada bulunmaz.
Eliminasyon:
14C işaretli, 20 mg'lık tek doz oral rabeprazol sodyum uygulamasından sonra, idrar ile değişmeden atılan ilaca rastlanmamıştır. Uygulanan dozun yaklaşık %90'ı idrarda başlıca ikimetabolit halinde bulunmuştur, merkaptürik asit konjugatı (M5) ve karboksilik asit (M6);ayrıca iki bilinmeyen metaboliti de bulunmaktadır. Geriye kalan miktar ise feçeste saptanmıştır.
10/13
Hastalardaki karakteristik özellikler
Cinsiyet:
Vücut kütlesi ve boy uzunluğuna göre uyarlama yapıldığında, 20 mg'lık tek doz rabeprazol sonrası farmakokinetik parametrelerde, cinsiyetler arasında önemli farklılıklarbulunmamıştır.
Böbrek fonksiyon bozukluğu:
İdame hemodiyaliz uygulaması gerektiren stabil, son-evre böbrek yetmezliği olan hastalarda (kreatinin klerensi <5 mL/dak/1.73 m
2), rabeprazolün atılımı,sağlıklı gönüllülerdekine çok benzemektedir. Bu hastalardaki EAA ve Cmaks, sağlıklıgönüllülerde karşılık gelen parametrelerden %35 daha düşük bulunmuştur. Rabeprazolünortalama yarı ömrü, sağlıklı gönüllülerde 0,82 saat, hemodiyaliz esnasında 0,95 saat vehemodiyaliz sonrasında 3,6 saat bulunmuştur. İdame hemodiyaliz uygulaması gereken böbrekhastalarında ilacın klerensi, sağlıklı gönüllülerdeki değerin yaklaşık iki katı bulunmuştur.
Karaciğer fonksiyon bozukluğu:
Hafif ve orta derecede kronik karaciğer bozukluğu olan hastalara tek doz 20 mg rabeprazol verilmesinden sonra, EAA iki katına çıkmış ve rabeprazolyarı ömründe, sağlıklı gönüllülerdekine kıyasla 2-3 kat artış gözlenmiştir. Ancak 7 gün süre ilegünde 20 mg uygulamasından sonra EAA yalnızca 1,5 kat ve Cmaks yalnızca 1,2 kat artmışbulunmuştur. Karaciğer bozukluğu olan hastalarda rabeprazol yarı ömrü 12,3 saat, sağlıklıgönüllülerde 2,1 saat bulunmuştur. Her iki gruptaki farmakodinamik yanıt (mide pH'sınınkontrolü) klinik olarak kıyaslanabilir durumdadır.
Yaşlılar:
Rabeprazolün eliminasyonu, yaşlılarda bir miktar azalmış bulunmuştur. Yedi gün boyunca günde 20 mg rabeprazol uygulamasından sonra genç sağlıklı gönüllülerdeki değerlereoranla, EAA yaklaşık iki katına çıkmış, Cmaks %60 oranında ve t'A yaklaşık %30 artmıştır.Ancak rabeprazol birikimini gösteren herhangi bir bulgu yoktur.
CYP2C19 polimorfızmi:5.3 Klinik öncesi güvenlilik verileri
Klinik olmayan etkiler sadece insanlardaki maksimum maruziyet düzeyini yeterince aşan veya maruziyet düzeylerinde gözlenmiştir; bu sebeple insanlar için emniyete yönelik kaygılar,hayvan verilerine dayalı olarak ihmal edilebilir düzeydedir.
Mutajenisite çalışmaları çelişkili sonuçlar vermiştir. Fare lenfoma hücre dizisindeki deneyler pozitiftir, fakat
in vivoin vivoin vitro
DNA onarım testleri negatiftir.Karsinojenisite çalışmaları insanlar için özel tehlike göstermemiştir.
11/13
6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER6.1 Yardımcı maddelerin listesi
Mannitol (E421)
Magnezyum oksit Hidroksipropil selülozSodyum nişasta glikolatMagnezyum stearatHidroksipropil metil selülozPropilen glikolTalk
Eudragit L 100/55 Titanyum dioksitSarı demir oksitPolietilen glikolTrietil sitrat
6.2 Geçimsizlikler
Bilinen herhangi bir geçimsizliği bulunmamaktadır.
6.3 Raf ömrü
24 ay
6.4 Saklamaya yönelik özel tedbirler
25°C'nin altındaki oda sıcaklığında saklanmalıdır.
6.5 Ambalajın niteliği ve içeriği
Karton kutuda, 28 tablet içeren Al/Al folyo blister ambalajlarda, kullanma talimatı ile birlikte sunulmaktadır.
6.6 Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Özel bir gereklilik yoktur.
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği”ne uygun olarak imha edilmelidir.
12/13
7. RUHSAT SAHİBİ
BİLİM İLAÇ SAN. ve TİC. AŞ.
Kaptanpaşa Mah. Zincirlikuyu Cad. No: 184 34440 Beyoğlu-İSTANBULTel: +90 (212) 365 15 00Faks: +90 (212) 276 29 19
8. RUHSAT NUMARASI
2017/290
9. RUHSAT TARİHİ/RUHSAT YENİLEME TARİHİ
İlk ruhsat tarihi: 19.04.2017 Ruhsat yenileme tarihi:
10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ
13/13