KISA ÜRÜN BİLGİSİ1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI:
DARZOX SR 1,5 mg Uzatılmış Salımlı Tablet.
2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİMEtkin madde:
1,5 mg İndapamid
Yardımcı maddeler:
76,50 mg Laktoz monohidrat (inek sütü kaynaklı)
Yardımcı maddeler için bkz 6.1.
3. FARMASÖTİK FORM
Beyaz renkli, yuvarlak çentikli film tablettir.
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1 Terapötik endikasyonlar
DARZOX SR, yetişkinlerde esansiyel hipertansiyon tedavisinde endikedir.
4.2 Pozoloji ve uygulama şekliPozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:
Tercihen sabah olmak üzere günde bir tablet.
Tablet bir bardak su ile bütün olarak çiğnenmeden yutulmalıdır.
Yüksek dozlar, indapamid'in antihipertansif etkisini artırmaz ancak salüretik etkilerde artış görülür.
Uygulama şekli:
Oral yoldan alınır.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek yetmezliği
Ciddi böbrek yetmezliği olan hastalarda (kreatinin klirensi 30ml/dak altında ise) tedavi kontrendikedir. Tiyazid ve benzeri diüretikler sadece renal fonksiyonların normal olduğu veyaminimal düzeyde bozulduğu durumlarda tamamen etkilidir. (bkz. Bölüm 4.3 ve 4.4)
1/15
Karaciğer yetmezliği
Ciddi karaciğer yetmezliği olan hastalarda tedavi kontrendikedir. (bkz. Bölüm 4.3 ve 4.4)
Pediyatrik popülasyon:
DARZOX SR'ın etkililiği ve güvenliliği çocuklar ve ergenlik çağındaki gençlerde araştırılmamıştır. Veri bulunmamaktadır.
Geriyatrik popülasyon:
Yaşlı hastalarda plazma kreatinin yaş, kilo ve cinsiyete göre ayarlanmalıdır. Eğer böbrek fonksiyonları normal veya çok az derecede bozuk ise yaşlı hastalar DARZOX SR ile tedaviedilebilir. (bkz. Bölüm 4.4)
4.3 Kontrendikasyonlar
- Ürünün içerdiği etkin maddeye, bölüm 6.1'de listelenen yardımcı maddelere veya sülfonamidtürevi ilaçlara aşırı duyarlılık,
- Ciddi böbrek yetmezliği,
- Ciddi karaciğer yetmezliği veya hepatik ensefalopati,
- Hipokalemi.
4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Özel uyarılar:
Hepatik bozukluklar:
Karaciğer fonksiyonu bozuk olduğu zaman, tiyazid ve bu gruptan diüretikler hepatik komaya ilerleyebilen hepatik ensefalopati'ye (özellikle elektrolit dengesizliği durumlarında) sebebiyetverebilirler. Bu gibi durumlarda, diüretik tatbiki derhal kesilmelidir.
Fotosensitivite:
Tiyazid ve tiyazid benzeri diüretiklerle fotosensitivite reaksiyonları bildirilmiştir (bkz bölüm 4.8). Tedavi sırasında fotosensitivite reaksiyonu oluşursa tedavinin durdurulması tavsiye edilir.Eğer diüretik tedavisi tekrar başlatılacaksa güneşe veya suni UVA ışınlarına maruz kalanbölgeler korunmalıdır.
Önlemler:
Su ve elektrolit dengesi:
- Plazma sodyum:
2/15
Tedaviye başlamadan önce ve daha sonra belirli aralıklarla ölçülmelidir. Kanda sodyum seviyesindeki düşüş asemptomatik olabilir ve bundan ötürü özellikle yaşlı, sirozlu hastalardadaha sık muntazam kontrol gerektirmektedir. (Bkz: Bölüm 4.8 ve 4.9). Herhangi bir diüretiktedavisi bazen çok ciddi sonuçlara sebebiyet veren hiponatremiye neden olabilir.Hipovoleminin eşlik ettiği hiponatremi dehidrasyon veya ortostatik hipotansiyondan sorumluolabilir. Eş zamanlı klorür iyonu kaybı sekonder kompensatuar metabolik alkaloza nedenolabilir: bu etkinin insidansı ve derecesi hafiftir.
- Plazma potasyum:
Hipokalemiye bağlı olan potasyum kaybı tiyazid ve benzeri olan diüretiklerin en büyük riskidir. Hipokalemi kas hastalıklarına neden olabilir. Çoğunlukla şiddetli hipokalemi kapsamındarabdomiyoliz vakaları bildirilmiştir. Hipokaleminin başlama riski (<3.4 mmol/l) belli yüksekrisk popülasyonunda önlenmelidir; (yaşlı, kötü beslenmiş veya çoklu ilaç tedavisi gören ödemlive assiti olan sirozlu hastalar, koroner arter hastalığı ve kalp yetmezliği olan hastalarda). Budurumda, hipokalemi dijitalis preparatların kardiyak toksisitesini ve aritmi riskini arttırır.
Uzun QT aralığı olan hastalar, kaynağı ister konjenital, ister iyatrojenik olsun, risk altındadırlar. Hipokalemi, bradikardide de olduğu gibi, ciddi aritmilerin oluşumu, özellikle fatal bir durumolabilen “torsades de pointes”i ortaya çıkaran bir faktör olabilir.
Yukarıda belirtilen her durumda da daha sık plazma potasyum ölçümü gerekir. Plazma potasyumun ilk ölçümü tedavinin başlangıcını takip eden ilk hafta içinde olmalıdır. Hipokalemisaptandığında düzeltilmelidir. Düşük serum magnezyum konsantrasyonu ile ilişkili olarakbulunan hipokalemi, serum magnezyumu düzeltilmedikçe tedaviye dirençli olabilir.
- Plazma magnezyum:
Tiyazidler ve indapamid dahil tiyazid benzeri olan diüretiklerin, magnezyumun idrarla atılımını artırdığı ve bunun da hipomagnezemi ile sonuçlanabileceği gösterilmiştir (bkz.bölüm 4.5 ve 4.8).
- Plazma kalsiyum:
Tiyazid ve benzeri diüretikler, üriner sistemden kalsiyum atılımının azalmasına sebebiyet verebilir ve kandaki kalsiyum değerlerinde az ve geçici artış görülebilir. Daha öncedenbelirlenememiş hiperparatiroidizme bağlı aşikar hiperkalsemi olabilir.
3/15
Tedavi, paratiroid fonksiyonunun araştırılmasından önce sona erdirilmelidir.
Kan glukozu:
Diyabetiklerde ve özellikle de hipokalemi varlığında buna bağlı olarak hipokalemi olduğunda, kanda glukoz seviyesinin ölçümü önemlidir.
Ürik asit:
Hiperürisemik hastalarda gut ataklarına eğilim artabilir.
Böbrek fonksiyonları ve diüretikler:
Tiyazid ve benzeri diüretikler sadece renal fonksiyonların normal olduğu veya minimal düzeyde bozulduğu durumlarda tamamen etkilidir. (Plazma kreatinin seviyesinin erişkinlerde25 mg/L veya 220 gmol/L altında olduğu durumlarda). Yaşlılarda, plazma kreatinin, yaşa,kiloya ve cinsiyete bağlı olarak ayarlanmalıdır.
Tedavinin başlangıcında, su ve sodyum kaybına bağlı sekonder olarak gelişen hipovolemi, glomerüler filtrasyonda azalmaya yol açabilir. Bu da plazma kreatinin ve üre düzeylerindeartışa neden olabilir. Bu geçici fonksiyonel renal yetersizlik, normal renal fonksiyonu olankişiler için söz konusu olamaz fakat daha önceden renal yetmezliği olan kişilerde durumubozabilir.
Koroid efüzyonu, akut miyopi ve sekonder açı kapanması glokomu:
Sülfonamid veya sülfonamid türevi ilaçlar, görme alanı defekti, geçici miyopi ve akut açı kapanması glokomu ile birlikte koroid efüzyonu ile sonuçlanan idyosenkratik bir reaksiyonanedenolabilir. Semptomlar, akut başlangıçlı görme keskinliğinde azalma veya oküler ağrıyıiçerir vetipik olarak ilaca başlanmasından saatler ila haftalar sonra ortaya çıkar. Tedaviedilmeyen akut açıkapanması glokomu kalıcı görme kaybına neden olabilir. Birincil tedavi, ilaçalımını mümkünolduğunca hızlı bir şekilde kesmektir. Göz içi basıncı kontrolsüz kalırsa, aciltıbbi veya cerrahitedavilerin düşünülmesi gerekebilir. Akut açı kapanması glokomu gelişimiiçin risk faktörlerisülfonamid veya penisilin alerjisi öyküsünü içerebilir.
Sporcularda:
Bu ilacın aktif maddesi antidoping testleri sırasında pozitif reaksiyon verebilir. Sporcularda dikkatli olunması gerekir.
4/15
Laktoz intoleransı:
Bu ilaç, 76,50 mg laktoz içermektedir. Nadir kalıtımsal galaktoz intoleransı, Lapp laktaz yetmezliği veya glukoz-galaktoz malabsorpsiyon problemi olan hastalar, bu ilacıkullanmamalıdır.
4.5 Diğer tıbbi ürünlerle etkileşim ve diğer etkileşim şekilleri
Önerilmeyen kombinasyonlar:
Lityum:
Tuzsuz diyette olduğu gibi, doz aşımı belirtileri göstererek kanda lityum konsantrasyonu artar (lityumun idrarla atılımı azalır). Buna rağmen, diüretik kullanımı tavsiye ediliyorsa, kandalityum düzeyi ölçülmeli ve doz buna göre ayarlanmalıdır.
Kullanımında önlem alınması gereken kombinasyonlar:
Torsades de Pointes'e neden olan ilaçlar: - aşağıdakilerle sınırlı olmamak üzere:
• Sınıf Ia antiaritmikler (örn. kinidin, hidrokinidin, disopiramid)
• Sınıf III antiaritmikler (örn. amiodaron, sotalol, dofetilid, ibutilid, bretilyum)
• Bazı antipsikotikler:
- Fenotiazinler (örn. klorpromazin, sayamemazin, levomepromazin, tioridazin,trifluoperazin),
- Benzamidler (örn. amisülprid, sülpirid, sültoprid, tiaprid),
- Butirofenonlar (örn. droperidol, haloperidol),
- Diğer antipsikotikler (örn. pimozid)
-Diğer maddeler: örn. bepridil, sisaprid, difemanil, eritromisin IV, halofantrin, mizolastin, pentamidin, sparfloksasin, moksifloksasin, vinkamin IV, metadon, astemizol, terfenadin
Ventriküler aritmi riskinin artması, özellikle torsades de pointes (hipokalemi bir risk faktörüdür).
Kombinasyona başlamadan önce hipokalemi gerekirse izlenip düzeltilmelidir. Klinik bulgular, plazma elektrolitleri ve EKG izlenmelidir.
Hipokalemi durumunda, torsades de pointes dezavantajını taşımayan maddeler kullanılmalıdır.
NSAİİ'ler (sistemik), selektif C0X-2 inhibitörleri ve yüksek doz asetilsalisilik asit (>3g/gün): Indapamidin antihipertansif etkisinin olası azalışı.
5/15
Dehidrate olan hastalarda (azalmış glomerüler filtrasyon) akut renal yetmezlik riski görülür. Hasta hidrate edilir ve tedavinin başında renal fonksiyon kontrol edilir.
Anjiotensin dönüştürücü enzim (ADE) inhibitörleri:
Daha önceden tuz (sodyum) eksikliği olan (özellikle renal arter stenozlu) hastalarda, anjiyotensin dönüştürücü enzim inhibitörleri ile tedavi başlandığında, ani hipotansiyon veyaakut renal yetersizlik riski olur.
Hipertansiyonda,
daha önceki diüretik tedavisi sodyum eksikliğine sebep olmuş ise; - ya ADE inhibitörü ile tedaviye başlamadan 3 gün önce diüretik kesilir ve gerekirse potasyum tutucuözelliği olmayan diüretik'e tekrar başlanır,
- ya da ADE inhibitörü başlangıçta küçük dozda verilir ve sonra yavaş yavaş arttırılır.
Konjestif kalp yetmezliğinde,
mümkünse potasyum tutucu özelliği olmayan diüretiğin dozundaazaltma yapılarak, çok düşük dozda ADE inhibitörü ile başlanmalıdır.
Bütün durumlarda,
ADE inhibitörü ile tedavinin ilk haftalarında renal fonksiyon (plazma kreatinin) izlenmelidir.
Hipokalemiye neden olan diğer hipokalemik maddeler: amfoterisin B (IV), gluko ve mineralakortikoidler (sistemik), tetrakosaktid, stimülan laksatifler:
Hipokalemi riski artar (aditif etki).
Dijitalis tedavisi ile birlikte uygulandığında kanda potasyum ölçümü, gerekli ise düzeltilmesi özellikle akılda tutulmalıdır. Non-stimülan laksatifler kullanılmalıdır.
Baklofen:
Antihipertansif etkiyi arttırır.
Hasta hidrate edilmelidir. Tedavi başlangıcında renal fonksiyon izlenmelidir.
Dijitalis preperatları:
Hipokalemi ve/veya hipomagnezemi, dijitallerin toksik etkilerini göstermesine zemin hazırlar. Kanda potasyum, magnezyum ölçümü ve EKG gerekir. Gerekirse tedavi tekrar gözden geçirilir.
Kullanımı sırasında özel dikkat gerektiren kombinasyonlar:
6/15
Allopurinol:
Allopurinolün indapamidle birlikte kullanımı hipersensitivite reaksiyonlarının insidansını artırabilir.
Dikkate alınması gereken kombinasyonlar:
Potasyum tutucu diüretikler (amilorid, spironolakton, triamteren)
Bazı hastalarda bu tür rasyonel kombinasyonların kullanılması faydalı olsa da hipokalemi ve hiperkalemi (özellikle kısmi böbrek yetmezliği veya diyabeti olan hastalarda) halaoluşabilmektedir. Plazma potasyumu ve EKG izlenerek, gerekirse tedavi tekrar gözdengeçirilmelidir.
Metformin:
Muhtemelen diüretiklerle özellikle de kıvrım diüretikleri ile ilişkili fonksiyonel böbrek yetmezliğinin neden olduğu metformine bağlı artmış laktik asidoz riski bulunmaktadır.
Plazma kreatinin seviyesi erkeklerde 15 mg/L (135 mikromol/L) ve kadınlarda 12 mg/L (110 mikromol/L) geçtiği zaman metformin kullanılmamalıdır.
İyot içeren kontrast madde:
Diüretiklerden dolayı oluşan dehidratasyonda, özellikle de yüksek dozda iyot içeren kontrast madde kullanıldığı zamanlarda akut renal yetmezlik riski artar.
İyotlu bileşiğin tatbikinden önce rehidratasyon önerilir.
İmipramin benzeri antidepresanlar, nöroleptikler:
Antihipertansif etki ve artmış ortostatik hipotansiyon (ilave etki) riskini arttırırlar.
Kalsiyum (tuzları):
Üriner kalsiyum eliminasyonundaki azalmadan dolayı hiperkalsemi riski Siklosporin, takrolimus:
Su/sodyum eksikliği bulunmasa dahi, dolaşımdaki siklosparin düzeylerinde herhangi bir değişiklik olmadan plazma kreatinin düzeylerinde artma riskiKortikosteroidler, tetrakosaktid (sistemik yoldan):
Antihipertansif etkide azalma (kortikosteroidere bağlı su/sodyum tutulumlu)
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Veri yoktur.
7/15
Pediyatrik popülasyon:
Veri yoktur.
4.6 Gebelik ve laktasyonGenel tavsiye
Gebelik kategorisi: C
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar / doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Veri bulunmamaktadır.
Gebelik dönemi
Gebe kadınlarda indapamid kullanımı ile ilgili veri yoktur veya sınırlı sayıda veri (300 gebelik vakasından az) bulunmaktadır. Gebeliğin üçüncü trimesterinde uzun süreli tiazide maruzkalınırsa, maternal plazma hacmi ve uteroplasental kan akışında azalma ve buna bağlı olarakfeto-plasental iskemi ve gelişmede gecikmeye neden olabilir.
Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar üretme toksisitesi üzerinde doğrudan ya da zararlı etkiler olduğunu göstermemektedir (bkz. Bölüm 5.3).
Tedbir olarak, hamilelik boyunca indapamid kullanımından kaçınılması tercih edilir.
Laktasyon dönemi
İndapamid/metabolitlerin anne sütüne salgılandığı konusunda yeterli bilgi mevcut değildir. Sülfonamid türevli ilaçlara karşı aşırı duyarlılık ve hipokalemi görülebilir.Yenidoğanlarda/bebeklerde risk göz ardı edilemez.
İndapamid, emzirme döneminde süt oluşumunu azaltan hatta baskılayan tiazid diüretikleri ile oldukça benzerdir.
İndapamid emzirme dönemi boyunca kullanılmamalıdır.
Üreme yeteneği / Fertilite
Dişi ve erkek sıçanlar üzerinde yapılan üreme toksisite çalışmaları fertilite üzerinde herhangi bir etki göstermemiştir (Bkz Bölüm 5.3). İnsan fertilitesi üzerinde herhangi bir etkibeklenmemektedir.
8/15
4.7 Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
DARZOX SR'ın dikkat üzerine bir etkisi yoktur, fakat bazı hastalarda, özellikle tedavinin başlangıcında veya diğer bir antihipertansif ile kombine kullanımda, kan basıncının düşmesinebağlı olarak bireysel tepkiler görülebilir. Sonuç olarak araç ve makine kullanma yeteneğizayıflayabilir.
4.8 İstenmeyen etkiler
Güvenlilik profilinin özeti
En yaygın rapor edilen advers reaksiyonlar hipokalemi, alerjiye yatkınlığı olan kişilerde başlıca dermatolojik hipersensitivite reaksiyonları, astmatik reaksiyonlar ve makulopapulardöküntülerdir.
Advers reaksiyonların tablolaştırılmış özeti
İndapamid tedavisi süresince gözlenmiş olan aşağıdaki advers olaylar belirtilen skala doğrultusunda sıralanmıştır: çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100, <1/10); yaygın olmayan(>1/1.000, <1/100); seyrek (>1/10.000, <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldekiverilerden hareketle tahmin edilemiyor).
MedDRA
Sistem Organ Sınıfı |
İstenmeyen etkiler |
Sıklık |
Kan ve lenf sistemi hastalıkları |
Agranülositoz
|
Çok seyrek
|
Aplastik anemi
|
Çok seyrek
|
Hemolitik anemi
|
Çok seyrek
|
Lökopeni
|
Çok seyrek
|
Trombositopeni
|
Çok seyrek
|
Hiperkalsemi
|
Çok seyrek
|
Metabolizma ve
beslenme
hastalıkları |
Hipokalemi (bkz bölüm 4.4)
|
Yaygın
|
Hiponatremi (bkz bölüm 4.4)
|
Yaygın olmayan
|
Hipokloremi
|
Seyrek
|
Hipomagnezimi
|
Seyrek
|
Sinir sistemi hastalıkları |
Vertigo
|
Seyrek
|
Yorgunluk
|
Seyrek
|
Baş ağrısı
|
Seyrek
|
Parestezi
|
Seyrek
|
Senkop
|
Bilinmiyor
|
|
9/15
|
|
Miyopi
|
Bilinmiyor
|
|
Bulanık görme
|
Bilinmiyor
|
Göz hastalıkları |
Görme bozuklukları
|
Bilinmiyor
|
|
Akut açı kapanması glokomu
|
Bilinmiyor
|
|
Koroid efüzyonu
|
Bilinmiyor
|
Kardiyak |
Aritmi
|
Çok seyrek
|
hastalıklar |
Torsade de pointes (potansiyel olarak ölümcül) (bkz bölüm 4.4 ve 4.5)
|
Bilinmiyor
|
Vasküler
hastalıklar |
Hipotansiyon
|
Çok seyrek
|
Gastrointestinal
hastalıklar |
Bulantı
|
seyrek
|
Kusma
|
Yaygın olmayan
|
|
Kabızlık
|
Seyrek
|
|
Ağız kuruluğu
|
Seyrek
|
|
Pankreatit
|
Çok seyrek
|
Hepato-bilier
hastalıklar |
Anormal karaciğer fonksiyonu
|
Çok seyrek
|
Karaciğer yetmezliğine bağlı hepatik ensefalopati başlangıcı olasılığı (bkz bölüm 4.3ve 4.4)
|
Bilinmiyor
|
|
Hepatit
|
Bilinmiyor
|
Deri ve deri altı dokusu hastalıkları |
Hipersensitivite reaksiyonları
|
Yaygın
|
Makulopapular döküntüler
|
Yaygın
|
|
Purpura
|
Yaygın olmayan
|
|
Angioödem
|
Çok seyrek
|
|
Ürtiker
|
Çok seyrek
|
|
Toksik epidermik nekroliz
|
Çok seyrek
|
|
Stevens-Johnson Sendromu
|
Çok seyrek
|
|
Önceden var olan akut yaygın lupus eritematözün olası kötüleşmesi
|
Bilinmiyor
|
|
Fotosensitivite reaktsiyonları (bkz bölüm 4.4)
|
Bilinmiyor
|
Böbrek ve idrar yolu hastalıkları |
Renal yetmezlik
|
Çok seyrek
|
Kas-iskelet ve bağ dokusuhastalıkları |
Kas spazmları
|
Bilinmiyor
|
Kas güçsüzlüğü
|
Bilinmiyor
|
|
Miyalji
|
Bilinmiyor
|
|
Rabdomiyoliz
|
Bilinmiyor
|
|
10/15
|
Üreme sistemi ve memehastalıkları |
Erektil disfonksiyon
|
Yaygın
olmayan
|
Araştırmalar |
Elektrokardiyogramda QT uzaması (bkz. Bölüm 4.4 ve 4.5)
|
Bilinmiyor
|
Kanda glukoz artışı (bkz. Bölüm 4.4)
|
Bilinmiyor
|
Kanda ürik asit artışı (bkz. Bölüm 4.4)
|
Bilinmiyor
|
Karaciğer enzim seviyelerinde yükselme
|
Bilinmiyor
|
|
Seçilmiş advers reaksiyonların tanımı
|
1,5 mg ve 2,5 mg indapamidi karşılaştıran faz II ve III çalışmaları sırasında, plazma potasyumanalizi, indapamidin doza bağlı bir etkisini göstermiştir:
- İndapamid 1,5 mg: 4 ila 6 haftalık tedaviden sonra plazma potasyumu hastaların %10'unda<3,4 mmol/L ve hastaların %4'ünde < 3,2 mmol/L görülmüştür. 12 haftalık tedaviden sonraplazma potasyumundaki ortalama düşüş 0,23 mmol/L olmuştur.
- İndapamid 2,5 mg: 4 ila 6 haftalık tedaviden sonra plazma potasyumu hastaların %25'inde<3,4mmol/L ve hastaların %10'unda < 3,2 mmol/L görülmüştür. 12 haftalık tedaviden sonraplazma potasyumundaki ortalama düşüş 0,41 mmol/L olmuştur.
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar / risk dengesinin sürekli olarak izlenmesineolanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu TürkiyeFarmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr; e- posta:[email protected]; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99).
4.9 Doz aşımı ve tedavisi
Semptomlar
40 mg' a kadar, yani terapötik dozun 27 katına kadar indapamidin herhangi bir toksisitesi olduğu saptanmamıştır.
Akut zehirlenme belirtileri özellikle su ve elektrolit bozuklukları (hiponatremi ve hipokalemi) şeklindedir. Klinik olarak bulantı, kusma, hipotansiyon, kramplar, baş dönmesi, sersemlik,konfüzyonel durumlar, poliüri ya da anüri düzeyine varabilen oligüri (hipovolemi) görülebilir.
11/15
Tedavi
Alınan ilk önlemler gastrik lavaj ve/veya aktif kömür uygulamasıyla alınan madde(ler)in hızla elimine edilmesi ve ardından uzmanlaşmış bir merkezde sıvı ve elektrolit dengesinin normaledöndürülmesidir.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER5.1 Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Diüretikler/Sülfonamidler (Yalın)
ATC kodu: C03BA11 Etki mekanizması
Indapamid farmakolojik olarak tiyazid diüretiklerle ilişkili, indol halkalı bir sülfonamid türevidir. Indapamid korteksteki dilüsyonu sağlayan segmentte sodyum reabsorpsiyonunuinhibe ederek etki gösterir. İdrarda sodyum ve klorür atılımını ve bir ölçüye kadar potasyum vemagnezyum atılımını arttırarak idrar çıkışını arttırır ve bu sayede antihipertansif etki gösterir.Farmakodinamik etkiler
Monoterapide kullanılan faz II ve III çalışmaları antihipertansif etkisinin 24 saat sürdüğünü göstermektedir. Bu etkiler diüretik özelliklerinin zayıf olduğu dozlarda belirgindir.İndapamidin antihipertansif etkinliği, arteryel kompliyansta gelişme, arteriyoler ve totalperiferal rezistansta düşüş ile ilişkilidir.
Indapamid sol ventrikül hipertrofisini azaltır.
Belirli bir dozun ötesinde, istenmeyen reaksiyonlar artmaya devam ederken, tiyazid ve benzeri diüretiklerin terapötik etkisi bir platoya ulaşır. Tedavi etkisiz olduğunda, doz arttırılmayaçalışılmamalıdır.
Ayrıca hipertansif hastalarda kısa, orta ve uzun dönemde indapamidin:
- Lipid metabolizmasını, yani trigliseridleri, LDL kolesterolü ve HDL kolesterolü etkilemediği,
- Diyabetik hipertansif hastalarda bile karbonhidrat metabolizmasını etkilemediğigösterilmiştir.
5.2 Farmakokinetik özelliklerGenel özellikler:
DARZOX SR sürekli salınım sağlayan matriks sisteminden oluşup, etken madde indapamidin sürekli salınımını sağlamaktadır.
12/15
Emilim:
Salınan indapamid fraksiyonu hızla ve tamamen gastrointestinal sindirim sistemi ile absorbe edilir.
Gıda alımı absorbsiyon hızını çok az artırır fakat, ilacın absorbe edilen miktarı üzerinde etkisi yoktur.
Tepe serum konsantrasyonlarına ulaşmak için gerekli olan süre bir dozdan sonra 12 saattir, tekrarlanan uygulamalar, 2 doz arası serum düzeylerindeki değişiklikleri azaltır. Bireyseldeğişkenlik görülebilir.
Dağılım:
Plazma proteinlerine bağlanma %79'dur.
Plazma yarılanma ömrü 14 ile 24 saat arasındadır (ortalama 18 saat).
Sabit duruma 7 gün sonra ulaşır.
Tekrarlanan uygulamalar birikime neden olmaz.
Biyotransformasyon ve eliminasyon:
Eliminasyon başlıca idrar (dozun % 70'i) ve feçes (%22) ile inaktif metabolitler halindedir.
Doğrusallık/Doğrusal olmayan durum:
Veri mevcut değildir.
Hastalardaki karakteristik özellikler:
Böbrek yetmezliği:
Böbrek yetmezliği olan hastalarda farmakokinetik parametreler değişmemiştir.
5.3 Klinik öncesi güvenlilik verileri
İndapamid ile ilgili mutajenite ve karsinojenite testleri negatiftir.
İndapamidin diüretik etkisi, farklı hayvan türlerinde, oral yoldan, en yüksek dozda (terapötik dozun 40-8000 katı) uygulandığında artmaktadır. İntravanöz ve intraperitonel uygulananindapamidin, akut toksisite çalışmalarının ana semptomları, indapamidin farmakolojikaktivitesi ile ilgilidir. (Bradipne ve periferal vazodilatasyon).
Reprodüktif toksisite çalışmaları embriyotoksisite ve teratojenisite göstermemiştir.
Dişi ve erkek sıçanlarda fertilite azalmamıştır.
6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER6.1 Yardımcı maddelerin listesi
Laktoz Monohidrat (inek sütü kaynaklı)
Hidroksipropil metilselüloz
13/15
Povidon
Kolloidal silikon dioksit Magnezyum stearatOpadry II 85F18422 Beyaz
- Polivinil alkol
- Titanyum dioksit (E171)
- Makrogol
- Talk
6.2 Geçimsizlikler
Geçerli değildir.
6.3 Raf ömrü
48 ay
6.4 Saklamaya yönelik özel tedbirler
25°C'nin altında oda sıcaklığında ve nemden korunarak saklayınız. Bu ilaç, özel saklama koşulları gerektirmemektedir.
6.5 Ambalajin niteliği ve içeriği
Karton kutular içinde 30 ve 90 tablet şeffaf PVC/Alü blister
6.6 Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhasi ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmelikleri”'ne uygun olarak imha edilmelidir.
7. RUHSAT SAHİBİ
World Medicine İlaç San. ve Tic. A.Ş.
Bağcılar / İstanbul
8. RUHSAT NUMARASI
2018/504
14/15
9. İLK RUHSAT TARİHİ / RUHSAT YENİLEME TARİHİ
İlk ruhsatlandırma tarihi: 20.09.2018 Son yenileme tarihi:
10. KÜB'ün YENİLENME TARİHİ
15/15