KISA ÜRÜN BİLGİSİ1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
PARSETAN 10 mg/mL IV İnfüzyonluk Çözelti2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİMEtkin madde:
Parasetamol 10 mg/ml
Yardımcı madde(ler):
Disodyum Fosfat Dihidrat 0.13 mg
Yardımcı maddeler için bölüm 6.1'e bakınız.
3. FARMASÖTİK FORM
İnfüzyon çözeltisi
Berrak, renksiz veya hafif sarı çözelti
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1 Terapötik endikasyonlar
PARSETAN, ağrının ya da hiperterminin tedavisi için intravenöz yolun klinik olarak gerekli görüldüğü acil durumlarda ve/veya diğer uygulama yollarının mümkün olmadığı durumlarda(özellikle cerrahi girişimden sonra, orta şiddette ağrının ve ateşin kısa süreli tedavisinde)endikedir.
4.2 Pozoloji ve uygulama şekliPozoloji:
Hasta ağızdan ilaç alabilecek duruma gelir gelmez uygun bir oral analjezik ilaca geçilmesi tavsiye edilir.
Tek doz veya tekrarlayan dozlar şeklinde akut ağrı veya ateş için kullanılabilir.
Uygulama sıklığı ve süresi:
Parasetamol çözeltisi 15 dakikalık intravenöz infüzyon olarak uygulanır.
Doz, hasta kilosuna göre ayarlanır.
Doz ayarıyla ilgili öneriler aşağıdaki tabloda
1/17
sunulmaktadır.
|
Hasta kilosu |
Her bir
uygulama
dozu |
Her bir uygulamahacmi |
Maksimum uygulanabilecek doz(kilonun üst sınırınagöre) |
Maksimum günlük doz** |
< 10 kg* |
7,5 mg/kg
|
0,75
ml/kg
|
7,5 ml
|
30 mg/kg |
>10 kg ve < 33kg |
15 mg/kg
|
1,5 ml/kg
|
49,5 ml
|
60 mg/kg maksimum 2 g |
>33 kg ve < 50kg |
15 mg/kg
|
1,5 ml/kg
|
75 ml
|
60 mg/kg maksimum 3 g |
> 50 kg ve hepatotoksisiteriski varsa |
1 g
|
100 ml
|
100 ml
|
3 g
|
> 50 kg ve hepatotoksisiteiçin risk yok |
1 g
|
100 ml
|
100 ml
|
4 g
|
|
*Yeni doğan dönemi kullanımı ile ilgili çok kısıtlı bilgi mevcuttur, doz kesin olarak değerlendirilmiş değildir. 32 haftanın altında prematüre bebeklerde kullanılması önerilmez.
|
Kreatinin klirensi 30 ml ve altında olan hastalarda günlük doz azaltılmalı ve dozun uygulama aralıkları açılmalıdır.
6 saatte bir 10-15 mg/kg/doz (30 kg üstü çocuklarda bir defada maksimum 500 mg), günlük maksimum doz 60 mg/kg (30 kg üstü çocuklarda günlük maksimum 2 gram) olarak önerilir.
**Dozlar arasında uygulanabilecek en kısa süre 4 saat olmalıdır. Renal yetmezliği olan hastalarda bu süre 6 saatten kısa olmamalıdır. 24 saatte 4 dozdan daha fazla uygulanamaz.
Şiddetli Böbrek Yetmezliği: Şiddetli böbrek yetmezliği olan hastalara (kreatinin klirensi < 30 ml/dk) parasetamol verilirken, her uygulama arasındaki bekleme süresi minimum 6 saateyükseltilmelidir (Bkz. Bölüm 5.2).
Hepatosellüler bozukluk, kronik alkolizm, kronik malnütrisyon (düşük hepatik glutatyon rezervi), dehidratasyon bulunan erişkinlerde:
Maksimum günlük doz 3 g (Bkz. Bölüm 4.4).
100 ml (1000 mg) ilaç torbası doz hatasına (aşırı doz verilmesine) neden olabileceği için bütün halinde 50 kg' ın altındaki hastalarda kullanılmamalıdır.
60 ml'ye kadar olan pediyatrik dozlar bir şırınga ile 15 dk'lık bir sürede uygulanır.
2/17
Uygulama şekli:
Parasetamol çözeltisi 15 dakikalık intravenöz infüzyon olarak uygulanır.
PARSETAN reçetelenirken ve uygulanırken miligram (mg) ve mililitrenin (ml) karıştırılmasından dolayı oluşabilecek ve ölüm/doz aşımı ile sonuçlanabilecek hatalara karşıdikkatli olunmalıdır. Uygun dozun iletilmesi ve dağılmasının sağlandığında dikkatedilmelidir. İlaç reçetelenirken miligram cinsinden ve hacim cinsinden toplam dozun her ikiside göz önünde bulundurulmalıdır.
Yeni doğanlar ve infantlarda (< 10 kg) dozaj yanlışlarını önlemek ve miligram (mg) ile mililitreyi (ml) birbirine karıştırmamak için, uygulanacak olan hacmin mililitre (ml) cinsindenbelirlenmesi önerilir. Uygulanan PARSETAN hacmi (10 mg/mL) bu ağırlık grubunda asladoz başına 7,5 ml' yi aşmamalıdır. Yenidoğanlarda ve infantlarda (5- 10 kg) çok düşükhacimler gerekecektir.
Çocuğun vücut ağırlığına ve istenen hacme göre uygun dozu ölçmek için 5 ml'lik ya da 10 ml' lik bir şırınga kullanılmalıdır.
10 kg ve altında olan hastalarda doz aşımına neden olacağından, infüzyon için ürün tüm olarak sete bağlanmamalıdır. Verilecek olan volüm enjektöre alınarak
%
0,9 sodyum klorürveya % 5'lik glikoz çözeltisi ile bire dokuz sulandırılarak (1 birim PARSETAN 9 birimsulandırıcı), en az 15 dakika olacak şekilde infüze edilmelidir.
Polipropilen torbada sunulan her infüzyonluk çözeltide olduğu gibi, özellikle infüzyonun sonunda yakın takip önerilir. Perfüzyonun sonunda yakın takip gerekliliği özellikle santralvenöz yol infüzyonu yapılıyorsa hava embolisini önlemek açısından önemlidir.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek yetmezliği:
Ciddi böbrek yetmezliği olan hastalarda (kreatinin klirensi < 30 ml/dak) her uygulamanın en az 6 saatlik ara ile yapılması önerilir (Bkz. Bölüm 5.2).
Karaciğer yetmezliği:
Kronik veya aktif karaciğer hastalığı olan hastalarda, özellikle hepatosellüler yetmezliği, kronik malnütrisyonu (düşük karaciğer glutatyon rezervi) ve dehidratasyonu olanlarda 3 g/gündoz aşılmamalıdır (Bkz. Bölüm 5.2 ).
Pediyatrik popülasyon:
PARSETAN 100 ml' lik torba ambalajında yetişkinler, ergenler ve 33 kg'dan daha fazla
3/17
vücut ağırlığına sahip çocukların kullanımı için uygundur.
Yeni doğan dönemi kullanımı ile ilgili çok kısıtlı bilgi mevcuttur, doz kesin olarak belirlenmiş değildir. 32 haftanın altında prematüre bebeklerde kullanılması önerilmez.
Yeni doğanlar ve infantlarda (<10 kg) dozaj yanlışlarını önlemek ve miligram (mg) ile mililitreyi (ml) birbirine karıştırmamak için, uygulanacak olan hacmin mililitre cinsindenbelirlenmesi önerilir. Uygulanan PARSETAN hacmi (10 mg/ml) bu ağırlık grubunda asla dozbasına 7,5 ml'yi aşmamalıdır. Yeni doğanlarda ve infantlarda (<10 kg) çok düşük hacimlergerekecektir.
Çocuğun vücut ağırlığına ve istenen hacme göre uygun dozu ölçmek için 5 ml'lik ya da 10 ml'lik bir şırınga kullanılmalıdır.
Geriyatrik popülasyon:
Yaşlı hastalarda doz ayarlanması gerekmez (Bkz. Bölüm 5.2).
Alkol:4.3 Kontrendikasyonlar
PARSETAN aşağıdaki durumlarda kontrendikedir:
• Parasetamol, proparasetamol hidroklorür (parasetamolün önilacı) veya diğer bileşenlerinekarşı alerjisi olanlarda,
• Ciddi karaciğer yetmezliği veya aktif karaciğer hastalığı durumunda,
4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleriTedavi Hatası Riski:
Miligram (mg) ve mililitrenin (ml) karıştırılması sonucu meydana gelebilecek ve ilacın kazaen yüksek dozda uygulanması ve ölüme neden olabilen dozaj hatalarına karşı dikkatliolunmalıdır.
Oral uygulama mümkün olur olmaz hemen uygun bir oral analjezik tedavi uygulanması önerilir.
Doz aşımı riskini ortadan kaldırmak için, uygulanan diğer ilaçların parasetamol içerip içermedikleri kontrol edilmelidir.
Önerilenden daha yüksek dozların ciddi karaciğer hasarına yol açma riski vardır. Karaciğer
4/17
hasarının klinik belirti ve bulguları ilk olarak genellikle 2 gün sonra olmak üzere en fazla genellikle 4-6 gün sonra ortaya çıkar. Antidot tedavisi en kısa zamanda başlatılmalıdır (Bkz;Bölüm 4.9).
Parasetamolü ilk kullananlarda veya daha önce kullanım hikayesi olanlarda, kullanımın ilk dozunda veya tekrarlayan dozlarında deride kızarıklık, döküntü veya bir deri reaksiyonuoluşabilmektedir. Bu durumda doktor ile irtibata geçilerek ilacın kullanımının bırakılması vealternatif bir tedaviye geçilmesi gerekmektedir. Parasetamol ile deri reaksiyonu gözlenen kişibir daha bu ilacı veya parasetamol içeren başka bir ilacı kullanmamalıdır. Bu durum, ciddi veölümle sonuçlanabilen Stevens Johnson Sendromu (SJS), toksik epiderm al nekroliz (TEN) veakut generalize ekzantematöz püstüloz (AGEP) dahil cilt reaksiyonlarına nedenolabilmektedir.
Parasetamol aşağıdaki durumlarda dikkatli kullanılmalıdır:
• Karaciğer yetmezliği,
• Ciddi böbrek yetmezliği (kreatinin klirensi < 30 ml/dak) (Bkz. bölüm 4.2 ve Bölüm 5.2),
• Glukoz 6 Fosfat Dehidrogenaz (G6PD) eksikliği (hemolitik anemiye neden olabilir),
• Kronik alkolizm, aşırı alkol tüketimi (her gün 3 kadeh veya daha fazla alkollü içki),
• Anoreksi, bulimia veya kaşeksi, kronik malnütrisyon (hepatik glutatiyon rezervlerinindüşük olması),
• Dehidrasyon, hipovolemi.
Anemisi olanlar, akciğer hastalarında, karaciğer ve böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalarda doktor kontrolü altında dikkatli kullanılmalıdır.
Akut yüksek dozda ciddi karaciğer toksisitesine neden olur.
Erişkinlerde kronik günlük dozlarda karaciğer hasarına neden olabilir.
Alkolik karaciğer hastalarında dikkatli kullanılmalıdır.
Alkol alan kişilerde hepatotoksisite riski nedeniyle günlük alınan parasetamol dozunun 2 gramı aşmaması gerekir.
Bu tıbbi ürün her 100 ml'sinde 1 mmol (23 mg)' dan daha az sodyum içerir; yani esasında “sodyum içermez”.
4.5 Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
PARSETAN diğer ilaçlar ile birlikte uygulandığında istenmeyen etkilerin oluşma riskini arttırabilir.
Fenitoin ile eşzamanlı uygulanması parasetamolün etkililiğini azaltabilir ve hepatotoksisite
5/17
riskini arttırabilir. Fenitoin tedavisi alan hastalarda yüksek dozlarda ve/veya kronik parasetamol uygulamasından kaçınılmalıdır. Hastalar hepatotoksiste açısından takipedilmelidir.
Probenesid, glukuronik asit ile konjugasyonunu inhibe ederek parasetamolün klerensini yaklaşık 2 katı azaltır. Probenesid ile birlikte tedavide parasetamol dozunun azaltılmasıdüşünülmelidir.
Salisilamid parasetamolün eliminasyon yarı ömrünü uzatabilir. Kısa süreli kullanımda parasetamol ve salisilatların kombine dozunun tek başına önerilen parasetamol veya salisilatdozunu aşmaması önerilir. Diflunisal, parasetamolün plazma konsantrasyonunu %50 artırarakparasetamole bağlı hepatotoksisite riskini artırabilir.
Enzim indükleyen maddelerin birlikte alımında dikkatli olunmalıdır. Bu maddeler arasında barbitüratlar, izoniazid, antikoagülanlar, zidovudin, amoksisilin+klavulanik asit ve etanolsayılabilir ancak bunlarla sınırlı değildir.
Fenitoin, barbitüratlar, karbamazepin gibi antikonvülsanlar, parasetamolün hepatotoksik metabolitlere dönüşümünün artması nedeniyle parasetamole bağlı karaciğer toksisitesiniarttırabilir. Antikonvülsan kullanımı sırasında önerilen dozların üzerinde parasetamol alanhastalarda parasetamole bağlı hepatik toksisite riski artar.
Aşırı alkol tüketiminin parasetamole bağlı hepatotoksisite riskini arttırdığına dair veriler olduğundan, kronik alkolikler parasetamolün düzenli ve aşırı kullanımı veya kronik alkoltüketiminden sakınmaları konusunda uyarılmalıdırlar.
Parasetamolün uzun süre yüksek dozda antikoagülanlarla (kumarin veya indandion türevi) birlikte kullanılması, büyük ihtimalle prokoagülan faktörlerin hepatik sentezinin azalmasınabağlı olarak antikoagülan etkiyi arttırabilir. Uzun süreli, yüksek dozda parasetamol tedavisibaşlatıldığında veya sona erdirildiğinde protrombin zamanının artışı izlenirse antikoagülandoz ayarlaması gerekli olabilir. Bu durum nadiren kullanımda veya 2 g/gün' ün altındakikronik kullanılan dozlar için geçerli değildir.
Etkileşiminin mekanizması tam olarak bilinmemekle birlikte, izoniyazidin parasetamol ile birlikte kullanımı hepatotoksisite riskinin artmasına neden olabilir.
Antikoagülanlar: Parasetamol enjeksiyonunun (günde 4 g, en az 4 gün) oral antikoagülanlar ile birlikte kullanılması INR değerlerinde sapmalara neden olabilir. Bu nedenle, ilacın birliktekullanıldığı süre boyunca ve Parasetamol enjeksiyonu ile tedavi tamamlandıktan 1 haftasonrasına kadar INR değerleri yakından izlenmelidir.
6/17
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler
Özel popülasyonlarda etkileşim çalışması henüz yapılmamıştır.
Pediyatrik popülasyon
Pediyatrik popülasyonlarda etkileşim çalışması henüz yapılmamıştır.
4.6 Gebelik ve laktasyonGenel tavsiye
Gebelik kategorisi: B
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Parasetamolün çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlarda kullanımına yönelik yeterli veri mevcut değildir.
Gebelik dönemi
Parasetamol intravenöz kullanım için, gebeliklerde maruz kalmaya ilişkin klinik veri mevcut değildir.
Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar gebelik /embriyonal/fetal gelişim/doğum ya da doğum sonrası gelişim ile ilgili olarak doğrudan ya da dolaylı zararlı etkiler olduğunugöstermemektedir.
Gebe kadınlara verilirken tedbirli olunmalıdır.
PARSETAN'in gebelik sırasında, sadece yararının muhtemel risklere karşı yüksek olduğu durumlarda kullanılması tavsiye edilir.
Gebelik durumunda önerilen pozoloji ve süreye kesinlikle uyulmalıdır.
Doz aşımına maruz kalınan gebeliklerle ilgili ileriye yönelik veriler malformasyon riskinde bir artış göstermemektedir.
Laktasyon dönemi
Oral uygulamadan sonra, parasetamol az miktarda anne sütü ile atılmaktadır (süte geçmektedir). Emzirilen bebekler üzerinde herhangi bir istenmeyen etki bildirilmemiştir.Emziren kadınlarda PARSETAN kullanılırken dikkatli olunmalıdır.
Üreme yeteneği / Fertilite
Hayvanlarda parasetamolün intravenöz formu ile üreme çalışmaları yapılmamıştır. Parasetamolün fertilite üzerine herhangi bir etkisi olup olmadığını gösteren yeterli verimevcut değildir.
7/17
4.7 Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
PARSETAN'ın araç veya makine kullanma yeteneğini etkileyip etkilemediği bilinmemektedir. Ancak, bazı kişilerde bulantı veya kusmaya neden olabilir (Bkz. Bölüm4.8). Bu nedenle hastalar uyarılmalıdır.
4.8 İstenmeyen etkilerKlinik deneyim
Parasetamol ile yapılan klinik çalışmalarda bildirilen advers etkiler seyrek veya çok seyrek olarak görülmüştür:
Sıklıklar şu şekilde tanımlanır:
Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1,000 ila <1/100); seyrek (>1/10,000 ila <1/1,000); çok seyrek (<1/10,000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketletahmin edilemiyor)
Kan ve lenf sistemi hastalıkları
Çok seyrek: Trombositopeni, lökopeni, nötropeni
Kardiyak hastalıklar
Seyrek: Hipotansiyon
Hepato-bilier hastalıklar
Seyrek: Karaciğer transaminaz düzeylerinde artış
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar
Seyrek: Malezi
Çok seyrek: Aşırı duyarlılık reaksiyonu
Pazarlama sonrası deneyim
Aşağıda listelenen advers etkiler pazarlama sonrası deneyim sırasında bildirilmiştir; ancak görülme sıklıkları bilinmemektedir:
Kan ve lenf sistemi hastalıklarıBağışıklık sistemi hastalıkları
Bilinmiyor: Anafilaktik şok, anafilaksi, hipersensitivite reaksiyonu, anjiyonörotik (Quincke's) ödem
Kardiyak hastalıklar
Bilinmiyor: Taşikardi
8/17
Gastrointestinal hastalıklar
Bilinmiyor: Bulantı, kusma
Hepato-bilier hastalıkları
Bilinmiyor: Fulminan hepatit, hepatik nekroz, karaciğer yetmezliği, karaciğer enzimlerinde artış
Deri ve deri altı doku hastalıkları
Seyrek: Deri döküntüsü, kaşıntı, ürtiker, alerjik ödem ve anjiyoödem, akut generalize eksantematöz püstülozis, eritema multiform, Stevens-Johnson sendromu ve toksik epidermalnekroliz (fatal sonuçlar dahil).
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar
Bilinmiyor: Uygulama yeri reaksiyonu
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar / risk dengesinin sürekli olarak izlenmesineolanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu TürkiyeFarmakovijilans Merkezi (TÜFAM)' ne bildirmeleri gerekmektedir, (www.titck.gov.tr; e-posta; [email protected]; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99).
4.9 Doz aşımı ve tedavisi
Özellikle yaşlı hastalarda, genç çocuklarda, karaciğer hastalığı olanlarda, kronik alkolizm durumunda, kronik malnütrisyonu olan hastalarda ve enzim indüksiyonu yapan ilaç kullananhastalarda karaciğer hasarına neden olabilir. Bu durumlarda doz aşımı ölümcülolabilmektedir.
Yetişkinlerde tek doz 7,5 g veya daha fazla parasetamol alındığında ve çocuklarda tek dozda 140 mg/kg dozunda alındığında toksisite olasılığı vardır; koma ve ölüme gidebilen akut veyafulminan karaciğer yetmezliği, hepatosellüler yetersizlik, metabolik asidoz ve ensefalopati ilekarakterize komple ve geri-dönüşsüz hepatik nekroza neden olan hepatik sitoliz görülür.
Dahası, aşırı dozun zararı siroz olmayan alkolik karaciğer hastalığı olanlarda daha büyüktür. Karaciğer hücre hasarı ile birlikte parasetamol aşırı dozajında normal erişkinlerde 2 saatcivarında olan parasetamol yarı ömrü genellikle 4 saate veya daha uzun sürelere uzar. l4C-aminopirinden sonra 14CÜ
2
atılımında azalma bildirilmiştir. Bu; plazma parasetamolkonsantrasyonu veya yarı ömür, veya konvansiyonel karaciğer fonksiyon testi ölçümlerine
9/17
nazaran parasetamol aşırı dozajı ile karaciğer hücre hasarı arasında daha iyi ilişki kurar. Parasetamole bağlı fulminant karaciğer yetmezliğini takiben gelişen akut tübüler nekrozdandolayı böbrek yetmezliğioluşabilir. Bununla beraber, bunun insidansı başka nedenlerdendolayı fulminant karaciğer yetmezliği olan hastalarla karşılaştırıldığında bu grup hastalardadaha sık değildir. Nadiren, ilaç aldıktan 2-10 gün sonra, sadece minimal karaciğer toksisitesiile birlikte renal tübüler nekroz oluşabilir. Aşırı dozda parasetamol almış bir hastada kronikalkol alımının akut pankreatit gelişmesine katkıda bulunduğu bildirilmiştir. Akut aşırı dozailaveten, parasetamolün günlük aşırı miktarlarda alımından sonra karaciğer hasarı venefrotoksik etkiler bildirilmiştir.
Semptom ve belirtiler
Solgunluk, anoreksi, bulantı, kusma ve karın ağrısı parasetamol aşırı dozajının sık görülen erken semptomlarıdır (genelde ilk 24 saat içinde). Hepatik nekroz parasetamol aşırı dozajınındozla ilişkili komplikasyonudur. Hepatik enzimler (hepatik transaminaz seviyesi (AST, ALT),laktat dehidrojenaz ve bilirubin) yükselebilir ve protrombin süresi 12 ila 48 saat içinde uzar,fakat klinik semptomlar ilacın alımını takiben 1 ila 6 gün görülmeyebilir. Karaciğer hasarıklinik semptomları genellikle 2 gün içinde görülür ve 4-6 gün içinde maksimum seviyeyeulaşır.
Tedavi
Hasta acilen hastaneye götürülmelidir. Tedaviye başlamadan önce plazma parasetamol tayini için, doz aşımından sonra mümkün olduğu en kısa süre içinde bir tüp kan alınmalıdır. Hastayıgecikmiş hepatotoksisiteye karşı korumak için parasetamol aşırı dozajı hemen tedaviedilmelidir. Bunun için absorpsiyonu azaltmayı (gastrik lavaj veya aktif kömür) takibenintravenöz N-Asetilsistein (mümkünse 10 saatten önce) veya oral metionin vermek gerekir.Eğer hasta kusuyorsa veya aktif kömür ile hali hazırda tedavi edilmişse metioninkullanılmamalıdır. Doruk plazma parasetamol konsantrasyonları aşırı dozu takiben 4 saatekadar gecikebilir. Bu nedenle hepatotoksisite riskini belirlemek için plazma parasetamoldüzeyleri ilaç alımından en az 4 saat sonrasına kadar ölçülmelidir. Ek tedavi (ilave oralmetionin veya intravenöz N-asetilsistein) kan parasetamol içeriği ve ilaç alımından beri geçensüre ışığı altında değerlendirilmelidir. Parasetamol aşırı dozajı takiben gelişebilecek fulminantkaraciğer yetmezliği tedavisi uzmanlık gerektirebilir.
Semptomatik tedavi uygulanmalıdır.
Hepatik testler tedavinin başlangıcında yapılmalı ve her 24 saatte bir tekrar edilmelidir. Birçok vakada hepatik transaminaz seviyeleri 1 -2 hafta içinde normale döner. Çok ciddi
10/17
vakalarda karaciğer transplantı gerekebilir.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER5.1 Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Diğer analjezik ve antipiretikler
ATC kodu: N02BE01
Parasetamolün analjezik ve antipiretik özelliklerinin mekanizması kesin olarak bilinmemekle birlikte, etkisini santral ve periferik yolla gösterdiği düşünülür.
Parasetamol ağrı kesici etkisini uygulamayı takiben 5-10 dakika içinde gösterir. Doruk analjezik etkiye 1 saatte ulaşılır ve bu etki genellikle 4-6 saat sürer.
Parasetamol verilmesini takiben 30 dakika içinde ateşi düşürür ve antipiretik etkisi en az 6 saat sürer.
5.2 Farmakokinetik özelliklerGenel özellikler
Emilim
1 g parasetamol infüzyonunu takip eden parasetamol biyoyararlanımı, 2 g propasetamol infüzyonunu (1 g parasetamol içerir) takip eden biyoyararlanım ile benzerdir. 15 dakikalık 1 gparasetamol intravenöz infüzyonu sonucunda gözlenen doruk plazma konsantrasyonu(Cmaks) yaklaşık 30 mcg/ml' dir.
Dağılım
Parasetamolün dağılım hacmi yaklaşık 1 L/kg'dır ve plazma proteinlerine yaygın olarak bağlanmaz. 1 g parasetamol infüzyonunu takiben, infüzyonun 20. dakikasından itibarenserebrospinal sıvıda anlamlı parasetamol konsantrasyonları (yaklaşık 1,5 mcg/ml)gözlenmiştir.
Biyotransformasyon
Parasetamol, yetişkinlerde başlıca iki majör hepatik yolla karaciğerde metabolize olur: glukuronik asit konjügasyonu ve sülfürik asit konjügasyonu. İkinci yol terapötik dozlarınüzerindeki dozlarda hızla satüre olur. Küçük bir fraksiyonu (%4'ten az) sitokrom P450tarafından reaktif bir ara ürün olan N-asetil benzokinon imine metabolize olur. Bu ara ürünnormal kullanım şartlarında, azalan glutatiyon tarafından hızla detoksifiye edilir, sistein vemerkaptürik asit ile konjuge olduktan sonra idrarla atılır. Ancak şiddetli zehirlenmelerde butoksik metabolitin miktarı artar.
11/17
Eliminasyon
Parasetamol metabolitleri başlıca idrarla atılır. Uygulanan dozun %90'ı 24 saat içinde başlıca glukuronat (%60-80) ve sülfat (%20-30) konjugatları olarak atılır. %5'inden daha azıdeğişmeden elimine edilir.
Plazma eliminasyon yarı ömrü 2,7 saat ve toplam vücut klerensi 18 L/saat'tir.
Doğrusallık/doğrusal olmayan
Parasetamol farmakokinetiği, tek uygulamayı ve 24 saat içinde tekrarlanan uygulamaları takiben, 2 g'a kadar doğrusaldır.
Hastalardaki karakteristik özellikler Böbrek yetmezliği
Ciddi böbrek yetmezliği olan vakalarda (kreatinin klirensi < 10-30 ml/dak) parasetamolün eliminasyonu kısmen gecikir, eliminasyon yarı ömrü 2-5,3 saat olur.
Ciddi böbrek yetmezliği olanlarda glukuronat ve sülfat konjugatlarının eliminasyonu sağlıklı kişilerden 3 kat daha yavaş olur. Bu nedenle ciddi böbrek yetmezliği olan hastalarda(kreatinin klirensi < 30 ml/dak) uygulamaların en az 6 saat arayla yapılması önerilir( Bkz.Bölüm 4.2).
Karaciğer yetmezliği
Parasetamol karaciğer yetmezliği olan hastalarda çalışılmıştır. Bir çalışmada, kronik stabil karaciğer yetmezliği olan altı deneğe 5 gün süreyle günde 4 g parasetamol verilmiştir. Hergün üçüncü ve dördüncü 1 g dozun ortasında tayin edilen plazma parasetamolkonsantrasyonları, toksik seviyelerin oldukça altında olan, 4,5 mcg/ml ile 26,7 mcg/mlarasında değişmektedir. Belirgin parasetamol birikimi gözlenmemiştir ve hastaların klinikdurum veya laboratuar değerlerinde değişiklik gözlenmemiştir. Ortalama eliminasyonyarılanma ömrü sağlıklı deneklerde bildirilenden belirgin derecede farklı değildir ve 3,4saattir. Aynı çalışmada, kronik stabil karaciğer yetmezliği olan 20 ilave denek çift-periyotluçapraz bir çalışmaya randomize edilmişler ve 13 gün boyunca günde 4 g doz almışlardır. Birdenekte karaciğer fonksiyon testlerinde (LFTs) yükselme olmuştur ancak bu episoddüzeldikten sonra, birbirini izleyen iki uygulamada anormallik gözlenmemiştir. LFTs'deki buyükselmenin ilaçla ilgili olmadığı ve parasetamolün kronik stabil karaciğer yetmezliği olanhastalarda terapötik dozlarda kullanımının kontrendike olmadığı sonucuna varılmıştır.
Bazı klinik çalışmalar, alkolik siroz dahil kronik karaciğer yetmezliği olan hastalarda parasetamol metabolizasyonunun hafifçe bozulduğunu göstermiştir. Bu durum parasetamolplazma konsantrasyonlarındaki artış ve eliminasyon yarı ömründeki uzama ile gösterilmiştir.
12/17
Bu raporlarda, parasetamolün plazma yarı ömründeki artış karaciğerin sentetik kapasitesindeki azalma ile ilişkilidir. Sonuç olarak parasetamol karaciğer yetmezliği olanhastalarda dikkatli kullanılmalıdır ve CYP2E1 indüksiyonundan kaynaklanan özellikle alkoliksiroz gibi aktif hastalık varlığında kontrendikedir.
Pediyatrik popülasyon
Parasetamolün 0-1 yaş arası bebeklerde ve çocuklarda gözlenen farmakokinetik parametreleri, yetişkinlerde gözlenenlere benzer olmakla birlikte plazma yarı ömürleri yetişkinlerinkinden1,5 - 2 saat daha kısadır. Yenidoğanların plazma yarı ömrü 0-1 yaş arası bebeklerinkindenyaklaşık 3,5 saat daha uzundur.
Yenidoğanlarda, 0-1 yaş arası bebeklerde ve 10 yaşa kadar çocuklarda yetişkinlere göre daha az glukuronat ve daha çok sülfat konjugatı elimine ederler. Parasetamol ve metabolitlerinintoplam atılımı her yaşta aynıdır.
Geriyatrik popülasyon
Parasetamolün farmakokinetiği ve metabolizması yaşlı hastalarda değişmez. Bu hastalarda doz ayarlaması gerekli değildir.
5.3 Klinik öncesi güvenlilik verileri
Karsinojenez, mutajenez, fertilite yetersizliği
Parasetamolün rat ve farelerin diyetindeki etkisi 2 yıl süreyle 0, 600, 3000 ve 6000 ppm'de incelenmiştir. Parasetamol, erkek ratlarda olduğu gibi erkek ve dişi farelerde denonkarsinojenik bulunmuştur. Dişi ratlarda mononüklear hücre lösemisinin görülmesıklığında artışa bağlı olarak karsinojenik aktivite şüphesi kaydedilmiştir.
Parasetamolün genotoksisite ve karsinojenisitesi üzerine literatürlerin karşılaştırmalı bir derlemesinde parasetamolün genotoksik etkilerinin sadece önerilen aralığın üzerindekidozlarda ortaya çıktığını ve güçlü karaciğer ve kemik iliği toksisitesi ile sonuçlandığınıgöstermiştir. Parasetamolün terapötik dozlarında genotoksisite eşik değerine ulaşılmamıştır.
Hayvan toksisitesi
Klinik öncesi veriler insanlarda Kısa Ürün Bilgisi' nin diğer bölümlerinde yer alan bilgilerin dışında bir zararı göstermez. Parasetamol ile sıçanlarda ve tavşanlarda yapılan lokal toleransçalışmaları, iyi tolere edildiğini göstermiştir.
Kobaylarda gecikmiş kontakt aşırı duyarlılığın olmadığı gözlenmiştir.
13/17
6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER6.1 Yardımcı maddelerin listesi
Mannitol
Sistein hidroklorür monohidrat Disodyum fosfat dihidratSodyum hidroksitHidroklorik asitEnjeksiyonluk su
6.2 Geçimsizlikler
PARSETAN diğer ilaçlarla karıştırılmamalıdır (Bkz. Bölüm 4.5).
6.3 Raf ömrü
24 ay
Mikrobiyolojik açıdan, açma metodu mikrobiyal kontaminasyon riskini bertaraf etmediği sürece, ürün açıldıktan sonra derhal kullanılmalıdır. Eğer derhal kullanılmazsa, kullanmasırasındaki saklama sürelerinden ve şartlarından kullanıcı sorumludur.
%0,9 sodyum klorür ve %5 glukoz çözeltileri ile seyreltilmesinden sonra en geç bir saat içerisinde kullanılmalıdır.
PARSETAN için açılmış veya seyreltilmiş çözeltilerin kullanılabilirlik süresi, infüzyon süresi dahil, 1 saatten fazla değildir.
6.4 Saklamaya yönelik özel tedbirler
25 °C' nin altındaki oda sıcaklığında ve orijinal ambalajında saklayınız.
Buzdolabında saklamayınız, dondurmayınız.
Torbayı ambalajında saklayınız. Dış ambalaj açıldıktan sonra ürün hemen kullanılmalıdır.
6.5 Ambalajın niteliği ve içeriği
PARSETAN 10 mg/mL IV İnfüzyonluk Çözelti , PP torba, twist-off ve injection port'tan oluşan primer ambalajdan; alüminyum sekonder ambalajdan oluşmaktadır. 1 veya 12 torbalıkambalajlarda, setsiz formda satışa sunulmaktadır.
6.6 Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Uygulamadan önce, görsel olarak üründe partikül madde ve renk değişikliği kontrolü yapılmalıdır. Tek seferde kullanılmalıdır. Kullanılmayan çözelti atılmalıdır. Kullanılmamış
14/17
olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği'ne” uygun olarak imha edilmelidir.
Kullanma Talimatı
Kullanım öncesi çözelti kontrol edilmelidir.
Uygulama steril apirojen setlerle intravenöz yoldan yapılır.
Yalnızca berrak, partikülsüz ve ambalajbütünlüğü bozulmamışürünlerkullanılmalıdır.
Uygulama seti ürüne iliştirildikten sonra uygulamaya en kısa sürede başlanmalıdır.
Torbadaki artık havaya bağlı olarak meydana gelebilecek bir hava embolisini önlemek için, başka infüzyon sıvılarıyla seri bağlantı yapılmamalıdır.
Çözelti steril uygulama seti aracılığıyla aseptik teknik kullanılarak uygulanmalıdır. Sisteme hava girmemesi için uygulama setinden, kullanım öncesi sıvı geçirilmelidir. Ek ilaçlar,aseptik koşullarda enjeksiyon ucundan bir iğne yardımı ile infüzyon öncesi ve sırasındakatılabilir. Oluşan son ürünün izotonisitesi parenteral uygulama yapılmadan önce belirlenmişolmalıdır.
Hastaya uygulamadan önce eklenmiş ilacın çözeltiyle tümüyle karışmış olması gereklidir. Ek ilaç içeren çözeltiler, ilaç eklenmesinden hemen sonra kullanılmalıdır; daha sonra kullanılmaküzere saklanmamalıdır.
Çözeltiye ek ilaç katılması ya da yanlış uygulama tekniği, üründeki pirojen kontaminasyonuna bağlı ateş reaksiyonuna neden olabilir. Advers reaksiyon görülmesidurumunda infüzyona hemen son verilmelidir.
Kısmen kullanılmış çözeltiler saklanmamalıdır.
Kısmen kullanılmış torbalar yeniden hastaya uygulanan sistemlere bağlanmamalıdır.
Açmak için:
1. Dış ambalajın sağlamlığını ve sızıntı olup olmadığını kontrol ediniz; ambalaj hasargördüyse kullanmayınız.
2. Koruyucu dış ambalajı yırtarak açınız.
3. Koruyucu ambalaj içindeki çözeltinin berraklığını ve içinde yabancı maddeiçermediğini kontrol ediniz.
15/17
Uygulama hazırlıkları:
1. Torbayı asınız.
2. Uygulama ucundaki koruyucu kapağı çıkarınız.
3. Uygulama setinin spaykını, uygulama ucuna sıkıca batırınız.
4. Çözeltinin hastaya uygulanması için setin kullanım talimatına uyulmalıdır.
Ek ilaç ekleme:
Dikkat:
Tüm parenteral çözeltilerde olduğu gibi, ürüne eklenecek tüm maddeler ürünle geçimli olmalıdır. Ürüne ekleme yapılacaksa, hastaya uygulamadan önce son karışımındageçimlik kontrol edilmelidir.
Uygulama öncesi ilaç ekleme
1.
İlaç uygulama ucu dezenfekte edilir.
2. Eklenecek ilaç 19-22 gauge kalınlığındaki bir iğnesi olan enjektörle torba içine eklenir.
3. Çözelti ve içine eklenen ilaç iyice karıştırılır. Potasyum klorür gibi yoğun ilaçlarda torbanınuygulama çıkışına, yukarı pozisyondayken hafifçe vurularak karışması sağlanır.
Dikkat:
İçine ek ilaç uygulanmış torbalar saklanmamalıdır.
Uygulama sırasında ilaç ekleme
1. Setin klempi kapatılır.
2. İlaç uygulama ucu dezenfekte edilir.
3. Eklenecek ilaç 19-22 gauge kalınlığındaki bir iğnesi olan enjektörle ilaç uygulama ucundanuygulanır.
4. Çözelti askısından çıkarılır ve ters çevrilir.
5. Bu pozisyondayken torbanın uygulama çıkısı ve enjeksiyon girişine hafifçe vurularakçözelti ve ek ilacın karışması sağlanır.
6. Torbanın eski konumuna getirilerek klemp açılır ve uygulamaya devam edilir.
7. RUHSAT SAHİBİ
TURKTIPSAN SAĞLIK TURİZM EĞİTİM VE TİC AŞ.
AKYURT/ ANKARA
Tel: 0 312 844 15 08
e-posta: [email protected]
16/17
8. RUHSAT NUMARASI
2022/663
9. İLK RUHSAT TARİHİ/RUHSAT YENİLEME TARİHİ
İlk ruhsat tarihi:16.11.2022
10. KÜB' ÜN YENİLENME TARİHİ
17/17