• 12 yaş altındaki çocuklarda kullanımı kontrendikedir.
• 18 yaş altındaki çocuklarda; tonsil ve/veya adenoid cerrahisi sonrasında ağrınıntedavisi amacı ile kullanımı kontrendikedir.
• 12-18 yaş arası çocuklarda; aşırı kilolu olanlar, obez olanlar, obstrüktif uyku apnesiolanlar, kronik akciğer sorunu olan çocuklarda; istenmeyen etki riski daha yüksekolduğu için kullanılmamalıdır.
• Anne sütü alan bebeklerde uykusuzluk, huzursuzluk, emzirme güçlüğü ve solunumsorunlarına neden olabilme riski nedeni ile emzirme döneminde kullanılmamalı veyaalternatif olarak tramadol tedavisi sırasında emzirmeye son verilmelidir.
1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
ULTRAMEX® 100 mg/2 ml enjeksiyonluk çözelti
Steril2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİMEtkin madde:
2 ml'lik bir ampul'de
Tramadol hidroklorür 100 mg
Yardımcı maddeler:
Sodyum asetat 8,3 mg
Yardımcı maddeler için 6.1'e bakınız.
3. FARMASÖTİK FORM
Enjeksiyonluk çözelti Berrak, renksiz çözelti
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1. Terapötik endikasyonlar
Orta veya şiddetli ağrıların tedavisinde endikedir.
1
4.2. Pozoloji ve uygulama şekliPozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:
Doz ayarlaması, ağrının şiddetine ve hastanın verdiği bireysel yanıta göre yapılmalıdır. Genel olarak ağrıyı giderecek en düşük doz seçilmelidir. Doz ağrının şiddetine, hastanın hassasiyetinegöre ayarlanmalıdır. Özel klinik durumlar dışında (tümör ağrısı ve şiddetli postoperatif ağrı)tramadolün günlük dozu 400 mg'ı (4 ampul) aşmamalıdır.
Yetişkinlerde ve 12 yaşın üzerindeki gençlerde
:
Olağan doz 4-6 saatte bir 50 veya 100 mg'dır (bkz. Bölüm 5.1).
İntravenöz enjeksiyonlar 2-3 dakika içinde yavaş yavaş verilmelidir.
Ameliyat sonrası ağrı için, 100 mg'lık bir başlangıç bolusu uygulayın. İlk bolusu takip eden 60 dakika boyunca, başlangıç bolusu da dahil olmak üzere toplam 250 mg doza kadar, her 10-20dakikada bir 50 mg'lık ilave dozlar verilebilir. Müteakip dozlar, toplam günlük 400 mg dozakadar 50 mg - 100 mg 4-6 saatte bir olmalıdır.
Uygulama süresi:
ULTRAMEX® hiçbir durumda mutlak gerektiğinden daha uzun süre kullanılmamalıdır. Hastalığın kökenine ve şiddetine göre, uzun süreli ULTRAMEX® tedavisine ihtiyaç varsadüzenli ve dikkatli değerlendirmeler yapılmalı (gerekirse, tedavi içinde aralar verilmelidir) vetedaviye ne kadar süre devam edileceğine karar verilmelidir.
Uygulama şekli:
IV uygulama yavaş enjeksiyon veya seyreltilmiş olarak infüzyon yolu ile yapılır. Ampuller İM veya SC uygulamaya da uygundur.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek/Karaciğer yetmezliği:
Böbrek ve/veya karaciğer yetmezliği olan hastalarda tramadolün eliminasyonu gecikir. Bu hastalarda, hekim hastanın ihtiyaçlarına göre dozaralığının uzatılmasını düşünebilir.
2
Pediyatrik popülasyon:
12 yaş altındaki çocuklarda kullanımı kontrendikedir.
Geriyatrik popülasyon:4.3. Kontrendikasyonlar
ULTRAMEX® aşağıdaki durumlarda kontrendikedir.
- Etkin maddeye veya içindeki bileşenlerden herhangi birine aşırı duyarlılığı olanlarda,
- Alkol, hipnotikler, analjezikler, opioidler veya psikotropik madde içeren ilaçlarlaoluşan akut intoksikasyonlarda,
- MAO inhibitörü alan veya son 14 gün içinde MAO inhibitörü almış olan hastalarda (Bkz.Bölüm 4.5),
- Tedavi ile kontrol edilemeyen epilepsi hastalarında,
- Uyuşturucu yoksunluk tedavisi amacıyla
- 12 yaş altındaki çocuklarda kullanımı kontrendikedir.
- 18 yaş altındaki çocuklarda; tonsil ve/veya adenoid cerrahisi sonrasında ağrının tedavisiamacı ile kullanımı kontrendikedir
4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
- ULTRAMEX® opioid bağımlısı olan hastalarda, kafa yaralanması olan hastalarda, şokta,bilinç düzeyini azaltan nedeni belirsiz olgularda, solunum merkezi veya fonksiyonubozukluğunda ve kafa içi basıncın arttığı durumlarda dikkatli kullanılmalıdır.
- Opioidlere duyarlı hastalarda dikkatli kullanılmalıdır.
- ULTRAMEX® ile benzodiazepinler veya benzeri maddeler gibi sedatif tıbbi ürünlerinbirlikte kullanımı sedasyon, solunum depresyonu, koma ve ölümle sonuçlanabilir. Bu risklernedeniyle, bu sedatif ilaçlarla birlikte reçeteleme alternatif tedavi seçeneklerinin mümkünolmadığı hastalar için saklanmalıdır. Sedatif ilaçlarla birlikte ULTRAMEX® reçetelenmesinekarar verilirse, etkili en düşük ULTRAMEX® dozu kullanılmalı ve eş zamanlı tedavinin süresimümkün olduğunca kısa olmalıdır.
3
- Hastalar solunum depresyonu ve sedasyon belirti ve bulguları açısından yakındanizlenmelidir. Bu açıdan hastaların ve bakıcılarının bu semptomlardan haberdar olmaları içinmutlaka bilgilendirilmesi önerilmektedir (Bkz. Bölüm 4.5).
- Tedavi edilen hastada solunum depresyonu varsa veya aynı zamanda merkezi sinir sisteminibaskılayan ilaçlar kullanılıyorsa (Bkz. Bölüm 4.5) veya önerilen doz belirgin şekilde aşılmışsa(Bkz. Bölüm 4.9), bu durumlarda solunum depresyonu oluşabileceğinden tedavi dikkatliuygulanmalıdır.
- Önerilen dozlarda ULTRAMEX® kullanan hastalarda konvülsiyonlar bildirilmiştir.Doz önerilen günlük maksimum dozu (400 mg) aşarsa risk artabilir. Ek olarakULTRAMEX®, nöbet eşiğini düşüren başka ilaçlar kullanan hastalarda nöbet riskiniartırır (Bkz. Bölüm 4.5). Epilepsi hastalarında veya nöbetlere yatkınlığı olan hastalardaULTRAMEX® yalnızca mutlaka gerekliyse kullanılmalıdır.
- Uyku ile ilişkili solunum bozuklukları
Opioidler, santral uyku apnesi ve uykuyla ilişkili hipoksemi dahil olmak üzere uyku ile ilgili solunum bozukluklarına neden olabilir. Opioid kullanımı, doza bağlı bir şekilde santral uykuapnesi riskini artırır. Santral uyku apnesi ile başvuran hastalarda toplam opioid dozununazaltılması düşünülmelidir.
- Serotonin sendromu
Diğer serotonerjik ajanlarla kombinasyon halinde tramadol veya tek başına tramadol alan hastalarda potansiyel olarak yaşamı tehdit eden bir durum olan serotonin sendromubildirilmiştir (Bkz. Bölüm 4.5, 4.8 ve 4.9). Diğer serotonerjik ajanlarla eş zamanlı tedavi klinikolarak garanti ediliyorsa, özellikle tedavinin başlangıcında ve doz artırımlarında hastanındikkatli bir şekilde gözlenmesi tavsiye edilir.
Serotonin sendromunun semptomları arasında mental durum değişikliği, otonomik instabilite, nöromüsküler anormallikler ve/veya gastrointestinal semptomlar yer alabilir.
Aşağıdakilerden biri gözlendiğinde serotonin sendromu olasıdır:
Spontan klonus
Ajitasyon veya terleme ile indüklenebilir veya oküler klonus Tremor ve hiperrefleksi
Hipertoni ve vücut ısısı > 38 °C ve indüklenebilir veya oküler klonus
4
Serotonin sendromundan şüphelemliyorsa, semptomların şiddetine bağlı olarak dozun azaltılması veya tedavinin kesilmesi düşünülmelidir. Serotonerjik ilaçların kesilmesi genelliklehızlı bir iyileşme sağlar.
İlaç bağımlılığı, toleransı ve kötüye kullanım potansiyeli
Özellikle uzun süreli kullanımdan sonra tolerans, psikolojik ve fiziksel bağımlılık gelişebilir. Bir hastanın artık tramadol ile tedavi edilmesi gerekmediğinde, yoksunluk semptomlarınıönlemek için dozun kademeli olarak azaltılması tavsiye edilebilir.
Anne sütü alan bebeklerde uykusuzluk, huzursuzluk, emzirme güçlüğü ve solunum sorunlarına neden olabilme riski nedeni ile emzirme döneminde kullanılmamalı veya alternatif olaraktramadol tedavisi sırasında emzirmeye son verilmelidir.
Tüm hastalar için, bu ilacın uzun süreli kullanımı, terapötik dozlarda bile ilaç bağımlılığına (bağımlılığa) yol açabilir. Şu anda veya geçmişte madde kötüye kullanımı bozukluğu (alkolkötüye kullanımı dahil) veya akıl sağlığı bozukluğu (örneğin majör depresyon) olan kişilerderiskler artar. Opioid kötüye kullanımı riski taşıyan hastalar için reçete yazarken ek destek veizleme gerekli olabilir.
Reçetesiz satılan ilaçlar da dahil olmak üzere eş zamanlı ilaçları ve geçmişteki ve mevcut tıbbi ve psikiyatrik durumları belgelemek için kapsamlı bir hasta öyküsü alınmalıdır.
Hastalar, kronik kullanımda tedavinin daha az etkili olduğunu görebilir ve başlangıçta deneyimledikleri ile aynı düzeyde ağrı kontrolü elde etmek için dozu artırma ihtiyacını ifadeedebilirler. Hastalar ayrıca tedavilerini ek ağrı kesicilerle tamamlayabilirler. Bunlar, hastanıntolerans geliştirdiğinin işaretleri olabilir.
Tolerans geliştirmenin riskleri hastaya açıklanmalıdır.
Aşırı veya yanlış kullanım aşırı doz ve/veya ölümle sonuçlanabilir. Hastaların sadece kendilerine verilen ilaçları reçete ettikleri dozda kullanmaları ve bu ilacı başka kimseyevermemeleri önemlidir.
Hastalar kötüye kullanım, yanlış kullanım veya bağımlılık belirtileri açısından yakından izlenmelidir. Analjezik tedaviye yönelik klinik ihtiyaç düzenli olarak gözden geçirilmelidir.
İlaç yoksunluğu sendromu
Herhangi bir opioid ile tedaviye başlamadan önce, tramadol tedavisini sonlandırmak için bir geri çekme stratejisi oluşturmak için hastalarla görüşme yapılmalıdır.
5
Tedavinin aniden kesilmesi veya dozun azaltılması nedeniyle ilaç yoksunluk sendromu ortaya çıkabilir. Bir hasta artık terapiye ihtiyaç duymadığında, yoksunluk semptomlarını en azaindirmek için dozun kademeli olarak azaltılması tavsiye edilir. Yüksek bir dozun azaltılmasıhaftalar veya aylar alabilir.
Opioid ilaç yoksunluğu sendromu, aşağıdakilerden bazıları veya tümü ile karakterize edilir: huzursuzluk, gözyaşı, burun akıntısı, esneme, terleme, titreme, kas ağrısı, midriyazis veçarpıntı. Sinirlilik, ajitasyon, anksiyete, hiperkinezi, titreme, halsizlik, uykusuzluk, iştahsızlık,karın krampları, bulantı, kusma, ishal, kan basıncında artış, solunum hızında veya kalp hızındaartış gibi başka semptomlar da gelişebilir.
Kadınlar hamilelik sırasında bu ilacı alırsa, yeni doğan bebeklerinin neonatal yoksunluk sendromu yaşama riski vardır.
- ULTRAMEX® opioid bağımlı hastalarda yerine koyma tedavisi için uygun değildir. Biropioid agonisti olduğu halde ULTRAMEX® morfin yoksunluk semptomlarını baskılayamaz.
- 12-18 yaş arası çocuklarda; aşırı kilolu olanlar, obez olanlar, obtrüktif uyku apnesi olanlar,kronik akciğer sorunu olan çocuklarda; istenmeyen etki riski daha yüksek olduğu içinkullanılmamalıdır.
-
Hiperaljezi
- Uzun süreli opioid tedavisi gören hastada artan ağrı varsa hiperaljezi teşhisi konulabilir.
- Bu, hastalığın ilerlemesiyle ilgili ağrıdan veya opioid toleransının gelişmesindenkaynaklanan şiddetli ağrıdan niteliksel ve anatomik olarak farklı olabilir. Hiperaljezi ile ilişkiliağrı, önceden var olan ağrıdan daha yaygın ve kalite olarak daha az tanımlanmış olmaeğilimindedir. Hiperaljezi semptomları, opioid dozunun azaltılmasıyla düzelebilir.
-
CYP2D6 Metabolizması
Tramadol CYP2D6 karaciğer enzimi tarafından metabolizma edilir. Hastada bir yetersizlik varsa veya bu enzim tamamen eksikse, yeterli bir analjezik etki elde edilemeyebilir. Tahminler,Kafkas popülasyonunun %7'sine kadarının bu eksikliğe sahip olabileceğini göstermektedir.Bununla birlikte, eğer hasta ultra hızlı bir şekilde metabolize eden bir kişi ise, yaygın olarakreçete edilen dozlarla bile <yan etki> olarak opioid toksisitesinin gelişme riski vardır. Opioidtoksisitesinin genel semptomlar arasında kafa karışıklığı, uyuklama, yüzeysel solunum,küçülmüş göz bebekleri, bulantı, kusma, kabızlık ve iştahsızlık sayılabilir. Şiddetli solunumdepresyonu semptomları içerebilir. Farklı popülasyonlarda ultra hızlı metabolize edenkişilerdeki prevalans tahminleri aşağıda özetlenmiştir:
6
Popülasyon
Afrikalı/EtiyopyalıAfro-Amerikan
%Prevelans
% 29
% 3,4 ila %6,5 % 1,2 ila %2% 3,6 ila 6,5% 6,0% 1,9
% 1 ila % 2
Asyalı
Kafkas
Yunan
Macar
Kuzey Avrupalı
- Çocuklarda ameliyat sonrası kullanım
Yayımlanmış literatürde, obstrüktif uyku apnesi için tonsillektomi ve/veya adenoidektomi sonrası çocuklarda ameliyat sonrası verilen tramadolün nadir, ancak yaşamı tehdit eden adversolaylara yol açtığına dair raporlar bulunmaktadır. Tramadol ameliyat sonrası ağrınıngiderilmesi için çocuklara uygulandığında son derece dikkatli olunmalı ve beraberinde solunumdepresyonu dahil opioid toksisitesi semptomları için yakın izleme yapılmalıdır.
- Solunum fonksiyon bozukluğu olan çocuklar
Tramadol, nöromüsküler rahatsızlıklar, şiddetli kalp veya solunum rahatsızlıkları, üst solunum veya akciğer enfeksiyonları, çoklu travma veya kapsamlı cerrahi prosedürler dahil olmak üzeresolunum fonksiyonunun tehlikeye girebileceği çocuklarda kullanılması önerilmez. Bu faktörleropioid toksisitesinin semptomlarını kötüleştirebilir.
- Adrenal yetmezlik
Opioid analjezikler bazen izleme ve glukokortikoid replasman tedavisi gerektiren geri dönüşümlü adrenal yetmezliğe neden olabilir. Akut veya kronik adrenal yetmezliğinsemptomları örn. şiddetli karın ağrısı, bulantı ve kusma, düşük tansiyon, aşırı yorgunluk, iştahazalması ve kilo kaybı. ULTRAMEX® her dozunda 23 mg'dan daha az sodyum içerir; yaniesasında "sodyum içermez".
4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
ULTRAMEX®, MAO inhibitörleri ile kombine edilmemelidir (bölüm 4.3'e bakınız). Bir opioid olan petidin kullanımından önceki 14 gün içinde MAO inhibitörleri ile tedavi edilen hastalarda,santral sinir sistemi, solunum ve kardiyovasküler fonksiyon üzerinde yaşamı tehdit edenetkileşimler gözlenmiştir. ULTRAMEX® tedavisi sırasında MAO inhibitörleri ile aynı
7
etkileşimler dışlanamaz.
ULTRAMEX®'in alkol dahil santral sinir sistemini deprese edici diğer tıbbi ürünlerle bir arada kullanımı SSS etkilerini potansiyalize edebilir (bölüm 4.8'e bakınız).
Opioidlerin benzodiazepinler veya ilgili maddeler gibi sedatif tıbbi ürünlerle birlikte kullanımı, ilave SSS depresan etkisi nedeniyle sedasyon, solunum depresyonu, koma ve ölüm riskiniartırır. ULTRAMEX® dozu ve birlikte kullanım süresi sınırlandırılmalıdır (Bkz. Bölüm 4.4).
Farmakokinetik çalışmaların sonuçları, ULTRAMEX® ile birlikte veya öncesinde simetidin (enzim inhibitörü) uygulanmasının klinik anlamı olan etkileşimlere yol açmasının zor olduğunugöstermiştir. Birlikte veya öncesinde karbamazepin (enzim indükleyici) verilişi, analjezik etkiyiazaltabilir ve etki süresini kısaltabilir.
Tramadol konvülsiyonlar oluşturabilir ve selektif serotonin geri-alım inhibitörleri (SSRİ), serotonin norepinefrin geri-alım inhibitörleri (SNRİ), trisiklik_antidepresanlar, antipsikotiklerve nöbet eşiğini düşürücü diğer tıbbi ürünler (örn. bupropion, mirtazapin,tetrahidrokanabinol)'in konvülsiyonlara neden olma potansiyelini artırır.
ULTRAMEX®'in, tedavide selektif serotonin geri-alım inhibitörleri (SSRI) serotonin norepinefrin geri-alım inhibitörleri (SNRİ) gibi serotonerjik ilaçlarla, MAO inhibitörleri (Bkz.Bölüm 4.3), trisiklik antidepresanlar ve mirtazapin ile kombine edilerek kullanımında serotoninsendromuna neden olabilir (Bkz. Bölüm 4.4 ve 4.8)..
Bazı hastalarda artmış INR ile majör kanama ve ekimozlar bildirildiğinden, tramadol ve kumarin türevleri (örneğin varfarin) birlikte uygulanırken dikkatli olunmalıdır.
CYP3A4'ü inhibe ettiği bilinen ketokonazol ve eritromisin gibi diğer aktif maddeler, tramadolün metabolizmasını (N-demetilasyon) ve muhtemelen aktif O-demetilli metabolitininmetabolizmasını inhibe edebilirler. Bu tip etkileşimlerin klinik önemi araştırılmamıştır (bölüm4.8'e bakınız).
Sınırlı sayıda çalışmada, antiemetik 5-HT
3
antagonisti ondansetronun pre- veya postoperatif uygulanışı, postoperatif ağrısı olan hastalarda tramadol gereksinimini artırmıştır.
8
4.6. Gebelik ve laktasyonGenel tavsiye
Gebelik kategorisi: C
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Tramadolün kadınlardaki güvenliliği kanıtlanmadığından Ultramex® 100 mg/2 ml
Enjeksiyonluk Çözelti korunma yöntemi uygulamayan kadınlarda dikkatle kullanılmalıdır. Ultramex® 100 mg/2 ml Enjeksiyonluk Çözelti kullanan kadınlar uygun bir doğum kontrolüyöntemi uygulamalıdır.
Gebelik dönemi
Tramadol ile yapılan hayvan çalışmalarında çok yüksek dozlarda yeni doğanlarda organ gelişiminde, kemik büyümesinde ve mortalite hızında etkiler gözlenmiştir. Tramadol plasentayıgeçer. İnsanda gebelikte tramadolün güvenliliği ile ilgili çok az bilgi bulunmaktadır. Bu yüzdenULTRAMEX® gebe kadınlarda kullanılmamalıdır.
Hamilelik sırasında düzenli kullanım, fetüste ilaç bağımlılığına neden olarak yenidoğanda yoksunluk semptomlarına neden olabilir.
Gebe bir kadında uzun süre opioid kullanımı gerekiyorsa, hastaya yenidoğan opioid yoksunluk sendromu riski konusunda bilgi verilmeli ve uygun tedavinin sağlandığından emin olunmalıdır.Doğumdan önce veya doğum sırasında verilen tramadol uterus kasılmalarını etkilemez. Doğumeylemi sırasında uygulama yenidoğanda solunumu baskılayabilir ve çocuk için bir panzehirhazır bulundurulmalıdır.
Laktasyon dönemi
Tramadol anne sütüne geçebileceğinden ve bebekte solunum depresyonuna neden olabileceğinden emziren kadınlara uygulanması önerilmez. Tramadolün maternal dozununyaklaşık
%
0.1'i anne sütüne geçer. Erken post-partum dönemde, 400 mg'a kadar günlükmaternal oral dozaj için, bu anne sütü ile beslenen bebeklerin anne ağırlığı ile ayarlanan dozajın% 3'üne karşılık gelen ortalama bir miktarda tramadole karşılık gelir. Bu nedenle tramadolemzirme döneminde kullanılmamalı veya alternatif olarak tramadol tedavisi sırasındaemzirmeye son verilmelidir. Anne sütü alan bebeklerde uykusuzluk, huzursuzluk, emzirme
9
güçlüğü ve solunum sorunlarına neden olabilme riski mevcuttur.
Üreme yeteneği/Fertilite
Pazarlama sonrası gözlemlerdeki veriler tramadolün üreme yeteneği üzerine etkisinin bulunmadığını göstermektedir. Hayvan çalışmaları tramadolün fertilite üzerine etkisinigöstermemiştir.
4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
ULTRAMEX® uyku haline ve baş dönmesine neden olabilir ve bu şekilde sürücülerin veya makine kullanıcıların reaksiyonlarını bozabilir. ULTRAMEX® kullanırken araba ve makinekullanılmamalıdır. Bu durum diğer psikotropik maddelerle özelikle alkolle beraber kullanımdurumunda ortaya çıkar.
4.8. İstenmeyen etkiler
Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1.000 ila <1/100); seyrek (>1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketletahmin edilemiyor).
ULTRAMEX® kullanımı ile en yaygın bildirilen advers reaksiyonlar bulantı ve baş dönmesidir, her ikisi de hastaların %10'undan fazlasında oluşur.
Bağışıklık sistemi hastalıkları
Seyrek: Alerjik reaksiyonlar (örneğin dispne, bronkospazm, hırıltı, anjiyonörotik ödem) ve anafilaksi.
Metabolizma ve beslenme hastalıkları
Seyrek: İştah değişiklikleri Bilinmiyor: Hipoglisemi
Psikiyatrik hastalıkları
Seyrek: Halüsinasyonlar, konfüzyonel durum, uyku bozuklukları, deliryum, anksiyete ve kabus görme.
10
Psişik advers reaksiyonlar tramadol alınışını takiben, kişiden kişiye değişen şiddette ve özellikte kişiliğe ve tedavi süresine bağlı olarak oluşabilir. Bunlar mizaç değişiklikleri(genellikle öfori, bazen disfori), aktivitede değişiklikler (genellikle baskılanma, bazen artma),kognitif ve sensoriyel kapasitede değişikliklerdir (örneğin karar verme davranışı, algılamabozuklukları).
Bilinmiyor: İlaç bağımlılığı (Bkz. bölüm 4.4)
Sinir sistemi hastalıkları
Çok yaygın : Baş dönmesi (sersemlik hali).
Yaygın : Baş ağrısı, uyku hali.
Seyrek : Konuşma bozuklukları, epileptiform konvülsiyonlar, parestezi, tremor, istem dışı kas kasılmaları, anormal koordinasyon, senkop.
Bilinmiyor: Serotonin sendromu
Konvülsiyonlar, başlıca yüksek tramadol dozlarından sonra veya nöbet eşiğini düşürebilen tıbbi ürünlerle birlikte kullanıldığında oluşmuştur (bölüm 4.4 ve 4.5'e bakınız).
Göz hastalıkları
Seyrek: Miyozis, midriyazis, bulanık görme
Kardiyak hastalıklar
Yaygın olmayan : Kardiyovasküler regülasyon (çarpıntı, taşikardi). Bu advers reaksiyonlar özellikle intravenöz verilişte ve fiziksel stresli hastalarda oluşabilir.
Seyrek : Bradikardi
Vasküler hastalıklar
Yaygın olmayan: Kardiyovasküler regülasyon (postural hipotansiyon veya kardiyovasküler kollaps). Bu advers reaksiyonlar özellikle intravenöz verilişte ve fiziksel stresli hastalardaoluşabilir.
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar
Seyrek: Solunum baskılanması, dispne
Önerilen dozlar belirgin şekilde aşılırsa ve diğer santral depresan maddeler birlikte alınırsa
11
(Bkz. Bölüm 4.5) solunum depresyonu oluşabilir.
Astımda kötüleşme bildirilmiştir, ancak nedensel bir ilişki saptanamamıştır.
Bilinmiyor: Hıçkırık
Gastrointestinal hastalıklar
Çok yaygın: Bulantı
Yaygın: Kusma, kabızlık, ağız kuruluğu
Yaygın olmayan: Öğürme; gastrointestinal rahatsızlık (midede baskı hissi, şişkinlik), diyare
Hepato-bilier hastalıklar
Birkaç izole vakada, tramadol tedavisi ile zamansal bağlantılı olarak, karaciğer enzim değerlerinde artış bildirilmiştir.
Deri ve deri altı doku hastalıkları
Yaygın: Hiperhidrozis
Yaygın olmayan: Deri reaksiyonları (örneğin kaşıntı, döküntü, ürtiker)
Kas-iskelet bozukluklar, bağ doku ve kemik hastalıkları
Seyrek: Motor güçsüzlük
Böbrek ve idrar yolu hastalıkları
Seyrek: İşeme bozuklukları (disüri ve üriner retansiyon)
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar
Yaygın: Yorgunluk
Yaygın olmayan: İlaç yoksunluğu sendromu
Araştırmalar:
Seyrek : Kan basıncında artış
Opioid yoksunluğu sırasında oluşanlara benzer yoksunluk reaksiyonu belirtileri oluşabilir. Bu belirtiler: ajitasyon, anksiyete, sinirlilik, uyku bozuklukları, hiperkinezi, tremor vegastrointestinal belirtiler. Tramadolün kesilmesi ile çok seyrek rastlanan diğer semptomlar:
12
panik atakları, şiddetli anksiyete, halüsinasyonlar, paresteziler, tinnitus ve alışılmadık santral sinir sistemi belirtileri (örneğin konfüzyon, delüzyonlar, depersonalizasyon, gerçekliktenkopuş, paranoya).
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesineolanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu TürkiyeFarmakovijilans Merkezi (TÜFAM)' ne bildirmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr; e-posta:[email protected]; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35
99).4.9. Doz aşımı ve tedavisi
Hastalar, yüksek dozun belirti ve semptomları hakkında bilgilendirilmeli ve aile ve arkadaşlarının da bu belirtilerden haberdar olmalarını sağlamalı ve ortaya çıkarsa derhal tıbbiyardım almalıdır.
Semptomlar
Prensipte, tramadol ile zehirlenme belirtilerinin, diğer santral etkili analjeziklerin (opioidler) etkilerine benzemesi beklenir. Bunlar özellikle miyozis, kusma, kardiyovasküler kollaps,komaya dek değişen bilinç bozuklukları, konvülsiyonlar ve solunumun durmasına kadar varansolunum depresyonudur.
Serotonin sendromu da bildirilmiştir.
Tedavi
Genel acil müdahale ilkeleri uygulanır. Solunum yolu açık tutulur (aspirasyon!), semptomlara göre solunum ve dolaşımın sürdürülmesi sağlanır. Solunum depresyonu için antidotnaloksondur. Hayvan deneylerinde naloksonun konvülsiyonlar üzerine etkisi yoktur. Buvakalarda intravenöz diazepam verilmelidir.
Oral yoldan intoksikasyon durumunda, aktif kömür ve gastrik lavaj uygulaması ile yapılan gastrik dekontaminasyon, tramadolün yutulmasından sonraki 2 saat içinde yapılmalıdır. Yüksek
13
dozlar veya yavaş-salımlı formülasyon zehirlenmelerinde söz konusu ise daha geç de uygulanabilir. Daha sonraki bir zaman noktasında gastrointestinal dekontaminasyon, istisnaiolarak büyük miktarlarda veya uzun süreli salınımlı formülasyonlarla zehirlenme durumundafaydalı olabilir.
Tramadol serumdan hemodiyaliz veya hemofiltrasyon ile minimal derecede elimine edilir. Bu yüzden ULTRAMEX® ile akut zehirlenmelerin hemodiyaliz veya hemofiltrasyon ile tek başınatedavisi, detoksifikasyon için uygun değildir.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER5.1. Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Diğer opioidler ATC kodu: N02AX02
Tramadol santral olarak etki gösteren bir opioid analjeziktir. ^, 5 ve k opioid reseptörler üzerinde selektif olmayan saf bir agonisttir; |i reseptörlere afinitesi daha yüksektir. Analjeziketkisine katkıda bulunan diğer mekanizmalar, nöronal noradrenalin geri-alınımının inhibisyonuve serotonin salımının artırılmasıdır.
Tramadol antitusif bir etkiye de sahiptir. Morfinin aksine, tramadolün analjezik dozları geniş bir aralıkta solunumu deprese edici etki oluşturmaz. Gastrointestinal motilite de az etkilenir.Kardiyovasküler sistem üzerindeki etkiler hafif olma eğilimindedir. Tramadolün potensinin,morfininkinin 1/10 (onda biri) ile 1/6 (altıda biri) arasında olduğu bildirilmektedir.
Pediyatrik popülasyon
Tramadolün enteral ve parenteral uygulamasının etkileri yenidoğandan 17 yaşına kadar 2000'in üzeri pediyatrik hastanın katıldığı klinik çalışmalarda araştırılmıştır. Bu çalışmalarda incelenenanaljezi endikasyonları; postoperatif ağrı (özellikle abdominal), diş çekimi sonrası gözlenenağrı, kırık, yanık ve trauma sonucu ve 7 gün analjezik tedaviye gereksinim duyulan diğer ağrılıdurumlardı.
14
2 mg/kg tek dozda veya 8 mg/kg/gün dozuna kadar (400 mg/gün dozuna kadar) multipl dozlarda tramadolün etkinliği plasebodan daha yüksek ve parasetamol, nalbufin, petidin veyadüşük doz morfinden daha fazla veya eşit düzeydeydi. Tramadol'ün güvenlilik profili erişkinlerve 1 yaş üzeri pediyatrik hastalarda benzerdi.
5.2. Farmakokinetik özelliklerGenel özellikler
Emilim:
İntramusküler uygulamadan sonra tramadol hızlıca ve tamamen emilir: 45 dakika sonra ortalama pik serum konsantrasyonuna (C
max
) erişilir ve biyoyararlanım yaklaşık %100'dür.Oral verilişten sonra tramadolün %90'ından fazlası emilir. Ortalama mutlak biyoyararlanımı,birlikte alınan yemeklerden bağımsız olarak yaklaşık %70'dir. Emilen ve metabolize olmayanmevcut tramadol arasındaki bu farklılığın muhtemel nedeni ilk-geçiş etkisidir. Oral uygulamasonrası ilk geçiş etkisi maksimum %30'dur.
Sıvı formdaki tramadol oral uygulama sonrası maksimum plazma konsantrasyonuna 1,2 saat sonra erişmekte olup Cmaks=309±90 ng/mL idi. Aynı dozdaki tramadol katı formda uygulamasonrası maksimum plazma konsantrasyonuna 2 saat sonra erişmekte olup Cmaks=280±49ng/mL idi.
Dağılım:
Tramadol yüksek bir doku afinitesine sahiptir (V
d,p
=203±40 L). Plazma proteinlerine yaklaşık %20 oranında bağlanır.
Tramadol kan-beyin engelini ve plasenta engelini aşar. Sütte çok küçük miktarlarda etkin madde ve O-desmetil türevi bulunur (uygulanan dozun sırasıyla %0.1 ve %0.02'si).
Biyotransformasyon:
İnsanlarda tramadol başlıca N- ve O-demetilasyon ve O-demetilli ürünlerin glukuronik asitle konjugasyonu yoluyla metabolize edilir. Sadece O-desmetiltramadol farmakolojik yöndenaktiftir. Diğer metabolitler arasında bireyler arası belirgin niceliksel farklılıklar vardır. Şimdiyedek, idrarda 11 metaboliti bulunmuştur. Hayvan deneyleri O-desmetiltramadolün ana bileşikten2-4 kez daha güçlü olduğunu göstermiştir. Yarılanma ömrü t!/2,p (6 sağlıklı gönüllü) 7.9 saattir
15
(aralık 5.4-9.6 saat) ve yaklaşık olarak tramadolünki kadardır.
Tramadolün biyotransformasyonunda rol oynayan CYP3A4 ve CYP2D6 izoenzimlerinin bir veya her iki tipinin inhibisyonu, tramadol veya aktif metabolitinin plazma konsantrasyonunuetkileyebilir.
Eliminasyon:
Eliminasyon yarılanma ömrü tj/2,p veriliş yolundan bağımsız olarak, yaklaşık 6 saattir. 75 yaşın üstündeki hastalarda yaklaşık 1.4 katı uzayabilir.
Tramadol ve metabolitleri hemen hemen tamamen böbrekler yoluyla atılırlar. Kümülatif üriner atılım, verilen dozun toplam radyoaktivitesinin %90'ıdır. Karaciğer ve böbrek fonksiyonyetmezliğinde yarılanma ömrü hafif uzayabilir. Karaciğer sirozu olan hastalarda, eliminasyonyarılanma ömrü 13.3±4.9 saat (tramadol) ve 18.5±9.4 saat (O-desmetiltramadol), bir uç vakadasırasıyla 22.3 saat ve 36 saat olarak gösterilmiştir. Böbrek yetmezliği olan hastalarda (kreatininklerensi < 5ml/dk) değerler 11±3.2 saat ve 16.9±3 saat, bir uç vakada sırasıyla 19.5 saat ve 43.2saattir.
Tramadol terapötik doz aralığında doğrusal bir farmakokinetik profile sahiptir.
Serum konsantrasyonları ile analjezik etki arasındaki ilişki doza bağımlıdır, ancak bazı vakalarda belirgin şekilde değişir. Genellikle 100-300 mg/mL'lik bir serum konsantrasyonuetkilidir.
Pediyatrik popülasyon
Tramadol ve O-desmetiltramadol'ün 1-16 yaş hastalarda tek veya multipl oral doz farmakokinetik verileri, doz vücut ağırlığına uygun verildiğinde erişkinlerle genellikle benzerdifakat 8 yaş ve altı çocuklarda kişiler arası daha yüksek değişkenlik göstermektedir.
Tramadol ve O-desmetiltramadol'ün 1 yaşın altındaki çocuklarda farmakokinetik verileri araştırılmıştır fakat tam olarak tanımlanmamıştır. Bu yaş grubunu dahil eden çalışmalardanalınan bilgi, CYP2D6 yolu ile O-desmetiltramadol oluşma hızının bebeklerde sürekli arttığınıve erişkinlerin CYP2D6 aktivite düzeyine 1 yaşında ulaşıldığını göstermektedir. Ayrıca, 1 yaşınaltındaki çocuklarda tam gelişmemiş glukuronidasyon sistemi ve renal fonksiyon,Odesmetiltramadolün yavaş eliminasyonuna ve birikmesine neden olabilir.
16
5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri
Tramadolün sıçanlarda ve köpeklerde 6-26 hafta süreyle oral ve parenteral, köpeklerde 12 ay oral tekrarlanarak verilişinde, hematolojik, klinik kimyasal ve histolojik incelemeler, madde ileilgili herhangi bir değişikliğe ilişkin bir kanıt göstermedi. Santral sinir sistemi belirtileriyalnızca terapötik aralığın belirgin olarak üstündeki yüksek dozlardan sonra oluştu: yerindeduramama, salivasyon, konvülsiyonlar ve kilo almada azalma. Sıçanlar ve köpekler sırasıyla 20mg/kg ve 10 mg/kg oral dozlarını, köpekler 20 mg/kg rektal dozlarını herhangi bir reaksiyonoluşmaksızın tolere ettiler.
Sıçanlarda 50 mg/kg/gün dozunun üzerindeki tramadol dozları annede toksik etkilere neden oldu ve yenidoğan mortalitesini artırdı. Yavrularda ossifikasyon bozuklukları, vajina ve gözaçılmasında gecikme şeklinde gelişme geriliği oluştu. Erkek fertilitesi etkilenmedi. Dahayüksek dozlardan sonra (50 mg/kg/gün'den fazla) dişilerde düşük gebelik oranı görülmüştür.Tavşanlarda 125 mg/kg dozun üzerinde annede toksik etkiler ve yavrularında iskeletanormallikleri vardı.
Bazı
in-vitroIn-vivo
çalışmalar bu tip etkiler göstermedi. Şu ana dek elde edilen bilgilere göre, tramadol non-mutajenik olaraksınıflandırılabilir.
Tramadol hidroklorürün tümör oluşturma potansiyeli üzerine çalışmalar sıçanlarda ve farelerde gerçekleştirilmiştir. Sıçanlardaki çalışmalar, tümör insidansında madde ile ilişkili herhangi birartışa ilişkin bir kanıt göstermemiştir. Farelerdeki çalışmalarda, erkeklerde karaciğer hücreadenom insidansında bir artış (15 mg/kg üzeri dozlarda doz bağımlı anlamlı olmayan artış) vedişilerde tüm doz gruplarında pulmoner tümörlerde bir artış (anlamlı, ancak doz-bağımlı değil)vardı.
6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER6.1. Yardımcı maddelerin listesi
Sodyum Asetat Enjeksiyonluk Su
17
6.2. Geçimsizlikler
Diklofenak, indometasin, fenilbutazon, diazepam, flunitrazepam, midazolam, gliseriltrinitrat enjeksiyonluk çözeltileri ile geçimsizdir.
6.3. Raf ömrü
60 ay
6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler
25°C'nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız.
6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği
Kutuda, şeffaf plastik muhafazada 2 ml'lik renksiz cam otopul ampullerde 5 adet olarak piyasaya sunulmaktadır.
6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj Atıkları Kontrolü Yönetmeliği”ne uygun olarak imha edilmelidir.
7. RUHSAT SAHİBİ
ADEKA İlaç Sanayi ve Ticaret A.Ş.
55020 - İlkadım/SAMSUN
8. RUHSAT NUMARASI
203/97
9. İLK RUHSAT TARİHİ / RUHSAT YENİLEME TARİHİ
İlk ruhsat tarihi: 01.03.2004 Ruhsat yenileme tarihi: 01.10.2010
10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ
18