KISA URUN BILGISI1. BEŞERI TIBBI URUNUN ADI
ESOPRO® 40 mg kapsül
2. KALITATIF VE KANTİTATIF BILEŞIMEtkin madde:
Her bir kapsül 40 mg esomeprazol magnezyuma eşdeğer 43.506 mg esomeprazol magnezyum dihidrat içerir.
Yardımcı maddeler:
Şeker kürecikleri (sukroz ve mısır nişastası) Ponceau 4R (E124)
Yardımcı maddeler için Bölüm 6.1'e bakınız.
3. FARMASÖTIK FORM
Kapsül
Beyazımsı açık sarı pelletler içeren mor renkli, '2' numara sert jelatin kapsüldür.
4. KLİNIK ÖZELLIKLER
4.1. Terapötik endikasyonlarGastro-özofajiyal reflü hastalığında (GÖRH)
- Eroziv reflü özofajit'in tedavisinde
- Nükslerin önlenmesi için, iyileşmiş reflü özofajit'in uzun süreli idame tedavisinde
- Gastro-özofajiyal reflü hastalığının semptomatik tedavisinde
Helicobacter pylori
eradikasyonunda ve
-
Helicobacter pylori
ile ilişkili duodenum ülserlerinin tedavisinde
-
Helicobacter pyloriSürekli NSAİl (non-steroidal anti-inflamatuvar ilaçlar) tedavisi gereken hastalarda
- NSAİİ kullanımı ile ilişkili gastrik ülserlerin tedavisinde
- Risk altındaki hastalarda NSAİİ kullanımı ile ilişkili gastrik ve duodenal ülserlerinönlenmesinde
ESOPRO® , infüzyonluk çözelti ile tedavi sonrasında gastrik veya duodenal ülserlerde hemostazın kısa süreli sürdürülmesi ve tekrar kanamanın önlenmesinde,Zollinger Ellison Sendromu'nun tedavisinde endikedir.4.2. Pozoloji ve uygulama şekliPozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:12 yaş ve üzerindeki adolesanlar:Gastro-özofajiyal reflü hastalığı (GÖRH)
-Eroziv reflü özofajit 'in tedavisinde:
Dört hafta süreyle günde bir defa 40 mg. İlk kürde tam iyileşme sağlanamayan ya da inatçı semptomları olan hastalarda 4 haftalık ek bir tedavi uygulanır.
-Nükslerin önlenmesi için iyileşmiş reflü özofajit 'in uzun süreli idame tedavisinde:
Günde bir defa 20 mg.
-
Gastro-özofajiyal reflü hastalığının (GÖRH) semptomatik tedavisinde:
Özofajiti olmayan hastalarda günde bir defa 20 mg.
Dört hafta sonunda semptomlarda yeterli denetim sağlanamayan hastalarda ileri tetkiklerin yapılması önerilir. Semptomlar ortadan kalktıktan sonra, günde bir defa 20 mg alınaraksemptom kontrolü sağlanabilir. Yetişkinlerde ihtiyaç halinde, günde 20 mg'lık dozkullanılabilir. Gastrik ve duedonal ülser gelişme riski olan NSAİİ ile tedavi edilen hastalarda,semptom kontrolü için ihtiyaç halinde kullanım önerilmez.
Yetişkinler
Uygun bir antibiyotik kombinasyonu ile birlikte
Helicobacter pylori
eradikasyonunda ve
-
Helicobacter pylori
ile ilişkili duedonum ülserlerinin tedavisinde
-
Helicobacter pylori
ile ilişkili peptik ülserlerde nükslerin önlenmesinde
Her biri günde iki defa olmak üzere 7 gün süreyle; 20 mg ESOPRO® , 1 gram amoksisilin ve 500 mg klaritromisin.
Sürekli NSAİİ tedavisi gereken hastalarda
NSAİİ kullanımına bağlı gastrik ülserlerin tedavisinde: 4-8 hafta boyunca günde bir defa 20
mg. ..
Risk altındaki hastalarda NSAİİ kullanımına bağlı gastrik ve duodenal ülserlerin önlenmesinde: Günde bir defa 20 mg.
İnfüzyonluk çözelti ile tedavi sonrasında gastrik veya duodenal ülserlerde hemostazın sürdürülmesi ve tekrar kanamanın önlenmesinde
4 hafta boyunca günde bir kez 40 mg oral yolla tedavi periyodundan önce, asit baskılanması tedavisi için esomeprazol 80 mg infüzyon 30 dakika için bolus infüzyon şeklinde uygulanmalıve ardından 3 gün (72 saat) boyunca 8 mg/saat devamlı intravenöz infüzyon uygulanmalıdır.
Zollinger Ellison Sendromu tedavisinde
Önerilen başlangıç dozu günde iki defa 40 mg'dır. Daha sonra doz hastaya göre ayarlanmalıdır ve tedaviye klinik olarak endike olduğu sürece devam edilir. Mevcut klinik verileredayanılarak, hastaların çoğu günde 80-160 mg esomeprazol ile kontrol altına alınabilir. Günde80 mg'ın üzerindeki dozlarda doz, günde iki kez olmak üzere bölünerek verilmelidir.
Uygulama şekli:
Sadece ağızdan kullanım içindir.
ESOPRO® bir bardak su ile oral yolla alınmalıdır. Kapsüller çiğnenmeden ya da emilmeden su ile yutulmalıdır.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:Böbrek yetmezliği:
Böbrek yetmezliği olan hastalarda doz ayarlaması gerekmez. Ağır böbrek yetmezliği olan hastalarla ilgili yeterli deneyim olmadığından, böyle hastalar tedavi edilirken dikkatliolunmalıdır (Bkz. Bölüm 5.2).
Karaciğer yetmezliği:
Hafif ve orta derecede karaciğer yetmezliği olan hastalarda doz ayarlaması gerekmez. Ağır karaciğer yetmezliği olan hastalarda, 20 mg'lık doz aşılmamalıdır (Bkz. Bölüm 5.2).
Pediyatrik popülasyon:
12 yaşın altındaki çocuklar:
12 yaşın altındaki çocuklarda kullanımı ile ilgili veri olmadığından, ESOPRO® 12 yaşın altındaki çocuklarda kullanılmamalıdır.
Geriyatrik popülasyon:
Yaşlı hastalarda doz ayarlaması gerekmez.
4.3. Kontrendikasyonlar
Esomeprazole, benzimidazol türevlerine ya da formüldeki herhangi bir maddeye aşırı duyarlılığı olanlarda kullanılmamalıdır.
Esomeprazol, atazanavir ve nelfinavir gibi ilaçlarla birlikte kullanılmamalıdır. (Bkz. Bölüm 4.5).
4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Herhangi bir endişe verici semptomda (örn. belirgin, istenmeyen kilo kaybı, tekrarlayan kusma, disfaji, hematemez ya da melena) ve kuşkulanılan ya da tanısı konmuş mide ülserivakalarında kötü huylu olma olasılığı bertaraf edilmiş olmalıdır. ESOPRO® tedavisi,semptomları hafifleterek tanıyı geciktirebilir.
Uzun süreli kullanım
Uzun süre tedavi edilen hastalar (özellikle bir yıldan fazla) düzenli kontrol altında tutulmalıdır.
İhtiyaç halinde kullanım
İhtiyaç halinde esomeprazol alan hastalar, semptomlarının özelliklerinde değişiklik olursa hekimlerine başvurmalıdırlar.
Helicobacter pylorieradikasyonu
Helicobacter pylori
eradikasyonunda esomeprazol tedavisi önerildiğinde, üçlü tedavideki her bir bileşiğin diğer ilaçlarla etkileşmesi dikkate alınmalıdır. Klaritromisin, CYP3A4'ün güçlübir inhibitörüdür. Bu nedenle sisaprid gibi CYP3A4 ile metabolize olan diğer ilaçları da üçlütedavi ile birlikte kullanan hastalarda, klaritromisinin kontrendikasyonları ve etkileşmeleri gözönünde bulundurulmalıdır.
Gastrointestinal enfeksiyonlar
Proton pompası inhibitörleri ile tedavi, Salmonella ve Camphylobacter gibi gastrointestinal enfeksiyon riskinde az da olsa bir artışa neden olabilir (Bkz. Bölüm 5.1).
B12 vitamininin emilimi
Tüm asit baskılayıcı ilaçlarda olduğu gibi, esomeprazol, mide özsuyunda asit azlığına veya eksikliğine bağlı olarak vitamin B12 (siyanokobalamin) emilimini azaltabilir. Bu durum uzunsüreli tedavide, depolarında eksiklik olan hastalarda veya B12 emilimi düşük olma riskibulunan hastalarda göz önünde bulundurulmalıdır.
Hipomagnezemi
PPI'larla en az 3 ay süreyle tedavi edilen hastalarda ve çoğu olguda da bir yıl tedaviden sonra nadiren semptomatik ve asemptomatik hipomagnezemi bildirilmiştir. Ciddi advers olaylartetani, aritmiler ve nöbetleri içermektedir. Çoğu hastada hipomagnezemi tedavisi magnezyumreplasmanını ve PPI tedavisinin kesilmesini gerektirmektedir. Uzun süre tedavi almasıbeklenen ya da PPI'ları digoksin gibi ilaçlar ya da hipomagnezemiye neden olabilecekilaçlarla (örn. diüretikler) birlikte alan hastalar için, sağlık mesleği mensupları PPI tedavisinebaşlamadan önce ve daha sonra periyodik olarak magnezyum düzeylerini takip edebilirler.
Kemik kırılması riski
Özellikle yüksek dozlarda ve uzun süreli olarak (>1 yıl) kullanılan proton pompası inhibitörleri, özellikle yaşlılarda veya diğer bilinen risk faktörlerinin varlığında, kalça, bilek veomurga kırığı riskini biraz yükseltebilir. Gözlemsel çalışmalar, proton pompası inhibitörleriningenel kemik kırılması riskini %10-40 kadar arttırabileceğini düşündürmektedir. Bu artışın birkısmı diğer risk faktörlerine bağlı olabilir. Osteoporoz riski bulunan hastalar, güncel klinikkılavuzlara göre tedavi almalıdır ve uygun düzeyde D vitamini ve kalsiyum almalıdırlar.
Subakut kütanöz lupus eritematozus
Proton pompa inhibitörleri çok seyrek olarak subakut kütanöz lupus eritematozus vakaları ile ilişkilendirilmiştir. Özellikle derinin güneşe maruz kalan alanlarında olmak üzere lezyonlarınortaya çıkması ve artraljinin eşlik etmesi durumlarında hasta acilen tıbbi yardım almalı vesağlık mesleği mensubu ESOPRO® tedavisinin kesilmesini değerlendirmelidir. Daha önce birproton pompa inhibitörü tedavisi sonrası subakut kütanöz lupus eritematozus gelişmiş olması,aynı durumun diğer proton pompa inhibitörleri ile de görülme riskini arttırır.
Diğer tıbbi ürünler ile kombinasyonlar
Esomeprazolün atazanavir ile eşzamanlı kullanımı önerilmemektedir (Bkz. Bölüm 4.5). Atazanavir ile proton pompası inhibitörünün birlikte kullanılmasının zorunlu olduğudurumlarda, dozun 400 mg atazanavire 100 mg ritonavir ile yükseltilmesi ve 20 mgesomeprazolün üzerine çıkılmaması, bununla birlikte yakın klinik izleme önerilmektedir.
Esomeprazol bir CYP2C19 inhibitörüdür. Esomeprazol ile tedaviye başlarken veya son verirken, CYP2C19 ile metabolize olan ilaçlar ile etkileşim göz önüne alınmalıdır. Klopidogrelile esomeprazol arasında etkileşim görülmüştür (Bkz. Bölüm 4.5). Bu etkileşimin klinik açıdan
önemi bilinmemektedir. Önlem olarak, esomeprazol ile klopidogrelin birlikte kullanımından kaçınılmalıdır.
Ciddi kutanöz advers reaksiyonlar (SCAR'lar)
Esomeprazol tedavisi ile ilişkili olarak, eritema multiforme (EM), Stevens-Johnson sendromu (SJS), toksik epidermal nekroliz (TEN) gibi ciddi kutanöz advers reaksiyonlar (SCAR'lar) vehayatı tehdit edebilecek eozinofili ve sistemik semptomlarla birlikte ilaç reaksiyonu (DRESS)bildirilmiştir.
Hastalar şiddetli cilt reaksiyonu EM/SJS/TEN/DRESS'in belirti ve semptomları konusunda bilgilendirilmeli ve belirleyici herhangi bir belirti v
eya semptom gözlemlendiğinde derhal doktorlarından tıbbi yardım almalıdır.
Şiddetli cilt reaksiyonlarının belirti ve semptomları ortaya çıkar çıkmaz esomeprazol tedavisine derhal son verilmeli ve gerektiğinde ek tıbbi bakım/yakın izleme sağlanmalıdır.EM/SJS/TEN/DRESS'li hastalarda tekrar yükleme yapılmamalıdır.
Laboratuvar testlerine olan etkisi
Kromogranin A (CgA) düzeyindeki artışlar nöroendokrin tümörler için yapılan tanı incelemelerinde yanlış sonuçlara yol açabilir. Bunu önlemek amacıyla, CgA ölçümlerindenönce esomeprazol tedavisine geçici olarak, en az 5 gün süreyle ara verilmelidir (Bkz. Bölüm5.1). Eğer ilk ölçüm sonrasında, CgA ve gastrik düzeyleri referans aralığa dönmediyse,ölçümler PPI tedavisinin durdurulmasından 14 gün sonra tekrar edilmelidir.
İhtiyaç halinde esomeprazol reçete edilirken, esomeprazolün plazma konsantrasyonlarındaki dalgalanma nedeniyle, diğer ilaçlarla etkileşim göz önünde bulundurulmalıdır (Bkz. Bölüm4.5).
Kapsül sukroz içerdiğinden nadir kalıtımsal fruktoz intoleransı, glukoz-galaktoz malabsorbsiyon veya sukraz-izomaltaz yetmezliği problemi olan hastaların bu ilacıkullanmamaları gerekir.
Bu tıbbi ürün ponceau 4R ihtiva eder. Alerjik reaksiyonlara sebep olabilir.
4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Esomeprazolün diğer ilaçların farmakokinetiğine etkisi:
Proteaz inhibitörleri
Omeprazolün bazı proteaz inhibitörleri ile etkileştiği bildirilmiştir. Bildirilen bu etkileşmelerin klinik açıdan önemi ve ardında yatan mekanizmalar her zaman bilinmemektedir. Omeprazol iletedavi sırasında artan mide pH'ı antiretroviral ilaçların emilimini etkileyebilir. Diğer bir olasıetkileşim mekanizması CYP 2C19 aracılığıyladır. Atazanavir ve nelfinavir gibi bazıantiretroviral ilaçlar için omeprazol ile birlikte kullanıldıklarında azalmış serum seviyeleribildirilmiştir ve eşzamanlı olarak kullanılmamaları tavsiye edilmektedir. Sağlıklı gönüllülerdeomeprazolün (günde 40 mg) atazanavir 300 mg/ritonavir 100 mg ile birlikte kullanılması,atazanavir maruziyetinde önemli derecede azalma ile sonuçlanmıştır (EAA, Cmaks ve Cmindeğerlerinde yaklaşık %75 azalma). Atazanavir dozunu 400 mg'a yükseltmek omeprazolünatazanavir maruziyeti üzerindeki etkisini telafi etmemiştir. Sağlıklı gönüllülerde omeprazolün(günde 20 mg) atazanavir 400 mg/ritonavir 100 mg ile birlikte kullanılması, 20 mg omeprazolverilmeden atazanavir 300 mg/ritonavir 100 mg günlük dozda kullanılmasına kıyaslaatazanavir maruziyetinde yaklaşık %30'luk bir azalma ile sonuçlanmıştır. Omeprazolün (günde40 mg) nelfinavir ile birlikte kullanılması, nelfinavir ortalama EAA, Cmaks ve Cmin değerlerini%36-39 azaltmıştır ve farmakolojik olarak aktif metabolit olan M8 için ortalama EAA, Cmaksve Cmin değerleri %75-92 azalmıştır. Omeprazol ile esomeprazolün benzer farmakokinetiketkileri ve farmakodinamik özelliklerinden dolayı, esomeprazol ile atazanavir ve nelfinavir gibiantiretroviral ilaçların birlikte kullanılması kontrendikedir.
Sakinavir için (ritonavir ile birlikte), omeprazol (günde 40 mg) ile birlikte kullanıldığında artmış serum seviyeleri (%80-100) bildirilmiştir. Günlük 20 mg omeprazol tedavisinindarunavir (ritonavir eşliğinde) ve amprenavir (ritonavir eşliğinde) maruziyeti üzerinde etkisiyoktur. Günde bir kez 20 mg esomeprazol tedavisinin amprenavir (ritonavir ile birlikte veyaritonavir olmaksızın) maruziyeti üzerinde etkisi olmamıştır. Günde bir kez 40 mg omeprazoltedavisinin lopinavir (ritonavir ile birlikte) maruziyeti üzerinde etkisi olmamıştır.
Metotreksat
Proton pompası inhibitörleri ile birlikte kullanıldığında, bazı hastalarda, metotreksat seviyelerinin arttığı gözlenmiştir. Yüksek dozda metotreksat verildiğinde, esomeprazolüngeçici süreli olarak kullanımının durdurulması düşünülebilir.
Takrolimus
Esomeprazol ile eşzamanlı uygulanmasının takrolimus serum düzeylerini arttırdığı bildirilmiştir. Takrolimus konsantrasyonları ve böbrek fonksiyonları (kreatinin klirensi) dahayakından takip edilmelidir ve gerektiğinde, takrolimus dozu ayarlanmalıdır.
pH'ya bağımlı absorpsiyona sahip ilaçlar
Esomeprazol ve diğer PPI'ların mide asiditesini baskılamasına bağlı olarak, emilim mekanizması mide pH'ına bağlı ilaçların emilimi artabilir ya da azalabilir. Mide içi asidiniazaltan diğer ilaçlarla olduğu gibi, esomeprazol ile tedavi sırasında da, ketokonazol,itrakonazol ve erlotinib emilimi azalırken digoksin gibi ilaçların emilimi artabilir. Omeprazol(günlük 20 mg) ve digoksin ile birlikte tedavi sağlıklı kişilerde digoksinin biyoyararlanımını%10 artırır (10 kişiden ikisinde %30'a kadar artırmıştır). Seyrek olarak digoksin toksisitesibildirilmiştir. Ancak, yaşlı hastalara yüksek dozlarda esomeprazol verirken dikkatliolunmalıdır. Bu durumda, digoksinin terapötik ilaç izlemesi arttırılmalıdır.
CYP2C19 ile metabolize olan ilaçlar
Esomeprazol, başlıca metabolize edici enzimi olan CYP2C19 enzimini inhibe eder. Bu nedenle, esomeprazol, diazepam, sitalopram, imipramin, klomipramin, fenitoin, vb. CYP2C19ile metabolize olan ilaçlarla kombine edildiğinde, bu ilaçların plazma konsantrasyonlarıartabilir ve dozun düşürülmesi gerekebilir. Bu durum, özellikle esomeprazol ihtiyaç halindekullanım için reçete edilirken göz önünde bulundurulmalıdır.
Diazepam
Bir CYP2C19 substratı olan diazepam ile 30 mg esomeprazol birlikte alındıklarında, diazepam klerensinde %45 azalmaya neden olmuştur.
Fenitoin
Epileptik hastalarda, fenitoin ve 40 mg esomeprazol birlikte alındığında fenitoinin çukur plazma düzeylerinde %13 artışa neden olmuştur. Esomeprazol ile tedaviye başlanırken veyason verilirken, fenitoinin plazma konsantrasyonlarının izlenmesi önerilmektedir.
Vorikonazol
ve EAAt
Omeprazol (günde bir kez 40 mg), vorikonazol (CYP2C19 substratı) için Cn değerlerini sırasıyla %15 ve %41 oranında arttırmıştır.
Silostazol
Hem omeprazol hem de esomeprazol CY^2C19 inhibitörleri olarak davranmaktadır. Omeprazolün, 40 mg dozda sağlıklı gönüllülere verildiği bir çapraz kollu çalışmada,silositazolün Cmaks ve EAA seviyelerini sırasıyla %18 ve %26 ve aktif metabolitlerindenbirinin Cmaks ve EAA seviyelerini sırasıyla %29 ve %69 arttırmıştır.
Sisaprid
Sağlıklı gönüllülerde, sisaprid ile 40 mg esomeprazol birlikte verildiğinde, sisapridin EAA-Eğri Altındaki Alanı %32 artmış ve yarılanma zamanında (tı/2) %31 kadar uzama gözlenmiş olsa da, sisapridin doruk plazma düzeylerinde belirgin bir artış görülmemiştir. Sisaprid tekbaşına verildiğinde QTc aralığında gözlenen hafif uzamanın esomeprazol ile birlikteverildiğinde artmadığı görülmüştür (Bkz. Bölüm 4.4).
Varfarin
Varfarin kullanan hastalara, eşzamanlı olarak 40 mg esomeprazol verilen bir klinik çalışmada, koagülasyon zamanlarının kabul edilen sınırlar içerisinde olduğu görülmüştür. Ancakpazarlama sonrası araştırmalarda, varfarin ve esomeprazol birlikte kullanıldığında klinikaçıdan anlamlı INR (International Normalised Ratio) artışlarının olduğu az sayıda vakabildirilmiştir. Varfarin veya diğer kümarin türevlerini kullanan hastalar birlikte esomeprazolkullanmaya başladığında ve esomeprazol tedavisi kesildiğinde varfarin plazmakonsantrasyonlarının izlenmesi önerilmektedir.
Klopidogrel
Sağlıklı gönüllülerle yapılan çalışmalarda klopidogrel (300 mg yükleme dozu/75 mg idame dozu) ile esomeprazol (oral yolla günde 40 mg) arasında farmakokinetik/farmakodinamiketkileşim görülmüştür. Bunun sonucunda, klopidogrel aktif metabolitine maruziyet ortalama%40 azalmış ve platelet agregasyonu ortalama %14 azalmış bir maksimum inhibisyon (ADPdahil) ile sonuçlanmıştır.
Klopidogrel, 20 mg esomeprazol + 81 mg asetil salisilikasit (ASA) sabit doz kombinasyonu ile birlikte verildiğinde, sağlıklı gönüllülerde klopidogrelin tek başına kullanılmasına oranlaklopidogrel aktif metabolitine yaklaşık %40 daha düşük maruziyet olmuştur. Ancak,klopidogrel ve klopidogrel + kombinasyon (esomeprazol + ASA) ürün gruplarında, bu kişilerinplatelet inhibisyonunun (ADP indüklenmiş) maksimum seviyeleri aynıdır.
Esomeprazolün önemli kardiyovasküler olaylar açısından PK/PD etkileşiminin klinik sonuçlarıyla ilgili olarak hem gözlemsel hem de klinik çalışmalardan alınan veriler tutarsızdır.Önlem olarak, klopidogrel ile birlikte kullanımından kaçınılmalıdır.
Araştırmalarda klinik olarak belirgin etkileşimi tespit edilmeyen ilaçlar Amoksisilin ve kinidin
Esomeprazolün amoksisilin ya da kinidinin farmakokinetiği üzerinde klinik olarak belirgin bir etkisi olmadığı gösterilmiştir.
Naproksen veya rofekoksib
Esomeprazol ile naproksen ya da rofekoksibin birlikte kullanımının değerlendirildiği kısa
süreli çalışmalarda klinik etki ile bağlantılı bir farmakokinetik etkileşme belirlenmemiştir. Diğer ilaçların esomeprazolün farmakokinetiği üzerine etkisi:
CYP2C19 ve/veya CYP3A4'ü inhibe eden ilaçlar
Esomeprazol CYP2C19 ve CYP3A4 ile metabolize olur. Esomeprazol ve bir CYP3A4 inhibitörü olan klaritromisin (500 mg b.i.d), birlikte kullanıldığında, esomeprazolün EAA'ı ikikat artmıştır. Esomeprazol ve CYP2C19 ve CYP3A4'ün kombine bir inhibitörünün birliktekullanılması, esomeprazolün etkisinin iki kattan fazla artmasına neden olabilir. CYP2C19 veCYP3A4 inhibitörü olan vorikonazol, omeprazolün EAAt değerini %280 oranında arttırmıştır.Bununla birlikte, esomeprazolün dozunun ayarlanması her iki durumda da gerekmemiştir.Ancak, ağır karaciğer yetmezliği olan hastalarda veya uzun süreli tedavi endikeyse dozayarlaması düşünülmelidir.
CYP2C19 ve/veya CYP3A4'ü indükleyen ilaçlar
CYP2C19 veya CYP3A4 veya her ikisini indüklediği bilinen ilaçlar (rifampisin ve St John's wort gibi), esomeprazolün metabolizmasını artırarak esomeprazol serum düzeylerininazalmasına neden olabilir.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Pediyatrik popülasyon:
Etkileşim çalışmaları sadece yetişkinlerde yapılmıştır.
4.6. Gebelik ve laktasyonGenel tavsiye
Gebelik kategorisi: B
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Kontraseptifler ile bir etkileşme beklenmemektedir.
Gebelik dönemi
Esomeprazol için, gebeliklerde maruz kalmaya ilişkin klinik veri sınırlıdır.
Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik / embriyonal / fetal gelişim / doğum ya da doğum sonrası gelişim ile ilgili olarak doğrudan ya da dolaylı zararlı etkiler olduğunugöstermemektedir (Bkz. Bölüm 5.3).
Gebe kadınlara verilirken tedbirli olunmalıdır.
Esomeprazolün gebelikte kullanımı ile ilgili klinik veriler sınırlıdır. Rasemik karışım omeprazol ile yapılan geniş kapsamlı epidemiyolojik çalışmalarda, maruziyet gerçekleşen çoksayıda gebelikte, malformasyon ya da fetotoksik etki görülmemiştir. Esomeprazol ile yapılanhayvan çalışmalarında embriyo/fetüs gelişiminde doğrudan ya da dolaylı zararlı bir etkibelirtilmemiştir. Rasemik karışım ile yapılan hayvan çalışmaları, gebelik, doğum sırasında yada doğum sonrası gelişim üzerinde zararlı etkiler göstermemiştir. Mutlaka gerekiyorsa gebekadınlara bu ilacı verirken dikkatli olunmalıdır.
Gebe kadınlarda elde edilen orta miktarda veriler (gebelikte kullanıma ilişkin 300-1000 adet sonuç), esomeprazol ile ilişkili malformasyon veya fetal/neonatal toksisite göstermemektedir.
Hayvanlarla yapılan çalışmalar üreme toksisitesi açısından doğrudan veya dolaylı zararlı etkiler göstermemiştir (Bkz. Bölüm 5.3).
Laktasyon dönemi
Esomeprazolün yeni Bu nedenle emzirme
Esomeprazolün anne sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir. doğanlar/bebekler üzerindeki etkilerine ilişkin bilgiler yetersizdir.dönemlerinde esomeprazol kullanılmamalıdır.
Üreme yeteneği/Fertilite
ile yapılan hayvan çalışmaları fertilite
Oral yolla uygulanan rasemik karışım omeprazol yönünden herhangi bir etkiye işaret etmemektedir.
4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Esomeprazol, araç ve makine kullanımı üzerinde küçük bir etkiye sahiptir. Sersemlik (yaygın olmayan) ve bulanık görme (seyrek) gibi advers reaksiyonlar bildirilmiştir (Bkz. Bölüm 4.8).Etkilenen hastalar, araç veya makine kullanmamalıdır.
4.8. İstenmeyen etkiler
Güvenlilik profilinin özeti
Klinik çalışmalarda (ve ayrıca pazarlama sonrası kullanımda) en yaygın olarak bildirilen yan etkiler; baş ağrısı, abdominal ağrı, diyare ve bulantı olmuştur. Buna ek olarak, farklıformülasyonlar, tedavi endikasyonları, yaş grupları ve hasta popülasyonları için güvenlilikprofili benzerdir. Doza bağlı advers reaksiyon tespit edilmemiştir.
Esomeprazol ile yapılan klinik araştırmalarda ve pazarlama sonrası çalışmalarda aşağıdaki advers ilaç reaksiyonlarının görülebildiği bildirilmiştir. Ancak, hiçbiri doz ile bağlantılıbulunmamıştır. İstenmeyen etkiler görülme sıklığına göre sınıflandırılmıştır.
Yaygın (> 1/100, <1/10); yaygın olmayan (> 1/1.000, <1/100); seyrek (> 1/10.000, <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
Kan ve lenf sistemi hastalıkları
Seyrek: Lökopeni, trombositopeni Çok seyrek: Agranülositoz, pansitopeni
Bağışıklık sistemi hastalıkları
Seyrek: Hipersensitivite reaksiyonları örn. ateş, anjiyoödem, anafilaktik reaksiyon/şok
Metabolizma ve beslenme hastalıkları
Yaygın olmayan: Periferal ödem Seyrek: Hiponatremi
Bilinmiyor: Hipomagnezemi (Bkz. Bölüm 4.4); şiddetli hipomagnezemi hipokalsemi ile ilişkilendirilebilir. Hipomagnezemi hipokalemi ile de ilişkilendirilebilir.
Psikiyatrik hastalıklar
Yaygın olmayan: Uykusuzluk Seyrek: Ajitasyon, konfüzyon, depresyonÇok seyrek: Agresyon, halüsinasyonlar
Sinir sistemi hastalıkları
Yaygın: Baş ağrısı
Yaygın olmayan: Baş dönmesi, parestezi, uykuya eğilim Seyrek: Tat alma bozukluğu
Göz hastalıkları
Seyrek: Bulanık görme
Kulak ve iç kulak hastalıkları
Yaygın olmayan: Vertigo
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıkları
Seyrek: Bronkospazm
Gastrointestinal hastalıklar
Yaygın: Abdominal ağrı, konstipasyon, diyare, şişkinlik, kusma/bulantı, fundik bez polipleri (benign)
Yaygın olmayan: Ağız kuruluğu
Seyrek: Stomatit, gastrointestinal kandidiyazis
Bilinmiyor: Mikroskobik kolit
Hepatobiliyer hastalıklar
Yaygın olmayan: Karaciğer enzimlerinde yükselme Seyrek: İkterli ya da iktersiz hepatit
Çok seyrek: Karaciğer yetmezliği, daha önce karaciğer hastalığı olanlarda ensefalopati
Deri ve deri altı doku hastalıkları
Yaygın olmayan: Dermatit, prurit, döküntü, ürtiker Seyrek: Alopesi, fotosensitivite
Çok seyrek: Eritema multiforme, Stevens-Johnson sendromu, toksik epidermal nekroliz (TEN), eozinofili ve sistemik semptomlarla birlikte ilaç reaksiyonu (DRESS)
Bilinmiyor: Subakut kütanöz lupus eritematozus (Bkz. Bölüm 4.4)
Kas, iskelet sistemi, bağ dokusu ve kemik hastalıkları
Yaygın olmayan: Kalça, el bileği, omurga kırığı (Bkz. Bölüm 4.4)
Seyrek: Artralji, miyalji Çok seyrek: Adale güçsüzlüğü
Böbrek ve idrar yolu hastalıkları
Çok seyrek: İnterstisyel nefrit, bazı hastalarda aynı anda böbrek yetmezliği de bildirilmiştir.
Üreme sistemi ve meme hastalıkları
Çok seyrek: Jinekomasti
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar
Seyrek: Keyifsizlik, terlemenin artması
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar / risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine
olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir.
Bugüne kadar doz aşımı ile ilgili deneyimler çok sınırlıdır. 280 mg doz ile görülen semptomlar; gastrointestinal semptomlar ve güçsüzlüktür. 80 mg'lık tek doz esomeprazol ile doz aşımıvakası görülmemiştir. Belli bir antidot bilinmemektedir. Esomeprazol plazma proteinlerineyüksek derecede bağlandığından diyalizle vücuttan uzaklaştırılamaz. Her doz aşımında olduğugibi, tedavi semptomatik olmalıdır ve genel destekleyici önlemler kullanılmalıdır.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER5.1. Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Asitle ilgili bozukluklara yönelik ilaçlar, proton pompası inhibitörleri ATC kodu: A02BC05
Esomeprazol, omeprazolün S-izomeridir ve mide asit sekresyonunu hedeflenmiş özgün bir etki mekanizmasıyla azaltır. Esomeprazol, pariyetal hücrelerdeki asit pompasının spesifik birinhibitörüdür. Omeprazolün, hem R hem de S izomerleri benzer farmakodinamik aktivitegösterir.
Etki mekanizması
Esomeprazol, zayıf bir bazdır, pariyetal hücre sekretuvar kanaliküllerinin yüksek asitli ortamında aktif formuna çevrilir ve H+ K+ - ATPaz enzimini (asit pompası) inhibe eder veböylece gerek bazal ve gerekse uyarılmış asit sekresyonu inhibe edilir.
Farmakodinamik etkiler
Esomeprazol 20 mg ve 40 mg oral yoldan alındıktan sonraki bir saat içinde etkisini gösterir. Günde bir defa 20 mg esomeprazol 5 gün süreyle alındığında, pentagastrin ile uyarılan enyüksek asit salgılanma düzeyi ortalamasında, 5. günde ilaç alındıktan 6-7 saat sonra %90azalma sağlanır.
Esomeprazol, semptomatik gastro-özofajiyal reflü hastalığı (GÖRH) olanlarda beş gün boyunca 20 mg ve 40 mg dozlarda alındığında, 24 saatte sırasıyla ortalama 13 ve 17 saat süreile mide içi pH'ının 4'ün üstünde kalmasını sağlar. En az 8, 12 ve 16 saat süre ile mide içi pH'ı4'ün üzerinde kalan hastaların oranı, esomeprazol 20 mg için sırasıyla %76, %54 ve %24 veesomeprazol 40 mg için sırasıyla %97, %92 ve %56'dır.
Plazma konsantrasyonu için değişken parametre olarak EAA kullanıldığında asit sekresyonu inhibisyonu ile ilaca maruz kalma arasında bir ilişki olduğu gösterilmiştir.
Reflü özofajiti olan hastaların iyileşme oranı, esomeprazol 40 mg ile dört hafta sonunda %78, sekiz hafta sonunda % 93'dür.
Günde iki defa 20 mg esomeprazol ve uygun antibiyotiklerle bir haftalık tedavi, hastaların yaklaşık %90'ında
H. pylori
eradikasyonunda başarı sağlamıştır. Bir haftalık bir eradikasyontedavisinden sonra komplike olmayan duodenal ülserlerde semptomların giderilmesi ve ülseriniyileşmesi için asit salgılanmasını azaltan ilaçlarla monoterapiye gereksinim duyulmaz.
Randomize, çift kör, plasebo kontrollü bir klinik çalışmada, peptik ülser kanaması endoskopik olarak doğrulanmış ve Forrest Ia, Ib, IIa veya IIb (sırasıyla %9, %43, %38 ve %10) olarakkarakterize edilmiş hastalar, esomeprazol infüzyonluk çözelti (n=375) veya plasebo (n=389)almak üzere randomize edilmişlerdir. Endoskopik hemostaz sonrasında hastalar 72 saat süreyleya 30 dakikalık intravenöz infüzyon yoluyla 80 mg esomeprazol ve ardından sürekli infüzyonyoluyla saat başına 8 mg esomeprazol ya da plasebo almışlardır. İlk 72 saatlik süreninardından, hastaların hepsine 27 gün boyunca asit baskılaması için oral yolla açık etiketli 40 mgesomeprazol verilmiştir. 3 gün içerisinde tekrar kanama görülme oranı, esomeprazol ile tedaviedilen grupta %5,9, buna karşın plasebo grubunda %10,3 olmuştur. Tedaviden 30 gün sonra,esomeprazol ile tedavi edilen grupta tekrar kanama görülme oranı %7,7 iken bu oran plaseboile tedavi edilen grupta %13,6 olmuştur.
Asit sekresyonunu inhibe eden ilaçlarla tedavi sırasında, asit sekresyonunun azalmasına bağlı olarak, serum gastrin düzeyi yükselir. Aynı zamanda azalan gastrik asiditeden dolayı CgAartar. Artan CgA düzeyi, nöroendokrin tümörler için araştırmalarda yanlış sonuçlara yolaçabilir. Mevcut yayınlanmış çalışmalarda, proton pompası inhibitörlerinin CgAölçümlerinden 5 gün veya 2 hafta önce durdurulması önerilmektedir. Bunun amacı, PPItedavisi sırasında yapay bir şekilde artmış olabilecek olan CgA düzeylerinin referans aralığageri dönmesine olanak sağlamaktır.
Esomeprazol ile uzun süreli tedavide, muhtemelen serum gastrin düzeylerindeki artışa bağlı olarak çocuklarda ve yetişkinlerde enterokromafin-benzeri hücrelerde (Enterochromaffın-likecells, ECL) artış görülmüştür. Söz konusu bulguların klinik olarak anlamlı olmadığıdüşünülmektedir.
Asit salgılanmasını baskılayan uzun süreli tedaviler sırasında gastrik glandüler kistlerin görülme sıklığında bir miktar artış bildirilmiştir. Bu değişiklikler asit sekresyonununinhibisyonunun fizyolojik bir sonucu ortaya çıkan selim ve geri dönüşlü değişikliklerdir.
Proton pompası inhibitörleri dâhil, herhangi bir sebepten dolayı azalan gastrik asidite, gastrointestinal sistemde normal olarak var olan bakterilerin sayısında artışa neden olur.Proton pompası inhibitörleri ile tedavi,
Salmonella ve CampylobacterClostridium difficile
gibi gastrointestinal enfeksiyonların riskini azda olsa arttırabilir.
Klinik etkililik
Aktik komperatör olarak ranitidin kullanılan iki çalışmada, COX-2 selektif olanlar da dâhil olmak üzere NSAİİ kullanan hastalarda, gastrik ülserlerin tedavisinde esomeprazolranitidinden daha etkili bulunmuştur.
Aktif komperatör olarak plasebo kullanılan iki çalışmada, COX-2 selektif olanlar da dâhil olmak üzere NSAİİ kullanan hastalarda (60 yaşından büyük ve/veya ülser hikayesi olanlarda),gastrik ve duodenal ülserlerin önlenmesinde esomeprazol, plasebodan daha etkili bulunmuştur.
Pediyatrik popülasyon
Uzun süreli PPI tedavisi gören pediyatrik (<1 ile 17 yaş) GÖRH hastalarının yer aldığı bir çalışmada, çocukların %61'i klinik anlamlılığı bilinmeyen minör derecede ECL hücrehiperplazisi geliştirmiş olup, atrofik gastrit veya karsinoid tümör gelişimi olmamıştır.
Genel özellikler
Emilim:
Esomeprazol aside dayanıksızdır ve bu nedenle ağız yolundan enterik kaplı granüller halinde alınır.
İn vi'vo
olarak R-izomer'e dönüşümü ihmal edilebilir düzeydedir. Esomeprazolünemilimi hızlıdır. Oral yoldan alındıktan sonra zirve plazma konsantrasyonuna yaklaşık 1-2 saatsonra ulaşılır.
40 mg esomeprazolün tek doz olarak verilmesinden sonra mutlak biyoyararlanımı % 64 olup, günde tek doz olarak düzenli kullanıldığında biyoyararlanımı % 89'a yükselir. Bu değerler 20mg için sırasıyla % 50 ve % 68'dir. Yiyecekler esomeprazolün emilimini geciktirir ve azaltır.Ancak bu durum esomeprazolün mide asidine olan etkisini anlamlı düzeyde değiştirmez.
Dağılım:
Sağlıklı insanlarda, kararlı durumda, görünür dağılım hacmi yaklaşık 0,22 l /kg' dır. Esomeprazol plazma proteinlerine % 97 oranında bağlanır.
Biyotransformasyon:
Esomeprazol sitokrom P450 sistemi (CYP) ile tamamen metabolize olur. Esomeprazolün metabolizmasının büyük bir bölümü polimorfik CYP2C19'a bağlıdır ve CYP2C19esomeprazolün, hidroksi ve desmetil metabolitlerinin oluşumundan sorumludur.Esomeprazolün metabolizmasının geri kalanı başka bir spesifik izoform olan CYP3A4'ebağlıdır ve CYP3A4 plazmadaki temel metabolit olan esomeprazol sülfon oluşumundansorumludur.
Eliminasyon:
Aşağıdaki parametreler CYP2C19 enziminin etkin olduğu kişilerdeki (hızlı metabolizörler) farmakokinetiği yansıtmaktadır.
Total plazma klerensi tek dozdan sonra 17 L/saat ve tekrarlanan dozlardan sonra 9 L/saattir. Plazma yarılanma süresi günde tek dozluk tekrarlanan dozlardan sonra 1,3 saattir.Esomeprazol doz aralarında tamamen plazmadan uzaklaştırılır ve günde tek dozuygulamasında birikim eğilimi göstermez.
Esomeprazolün önemli metabolitlerinin mide asidi sekresyonuna etkileri yoktur. Oral olarak alınan esomeprazol dozunun metabolitleri, %80 idrarla, geri kalanı feçesle atılır. Ana ilacın%1'den azı idrarda bulunur.
Doğrusallık/Doğrusal olmayan durum:
Esomeprazolün farmakokinetiği 40 mg günde iki defaya kadar olan dozlarda çalışılmıştır. EAA, tekrarlanan esomeprazol uygulaması ile artmaktadır. Bu artış doza bağlıdır vetekrarlanan uygulama sonrasında EAA artışı doz ile orantılı olandan daha fazladır. Bu zamanave doza bağımlılık muhtemelen CYP2C19 enziminin esomeprazol ve / veya sülfon metabolititarafından inhibisyonuna bağlı olarak ilk geçiş metabolizması ve sistemik klirenste bir azalmaolmasına bağlıdır.
Özel hasta grupları:
Yavaş metabolizörler
İnsan nüfusunun yaklaşık %2,9±1,5 kadarında CYP2C19 enzimi fonksiyonel değildir ve bunlara "yavaş metabolizörler" denir. Bu tür kişilerde esomeprazol, muhtemelen temel olarakCYP3A4 ile katalize edilir. Bu kişilerde günde tek doz 40 mg esomeprazol tekrarlayandozlarda EAA, fonksiyonel CYP2C19 enzimine sahip olanlardan (hızlı metabolizörler) %100daha yüksektir. Ortalama zirve plazma konsantrasyonları % 60 kadar artmıştır. Bu bulgularınesomeprazolün dozajına etkisi yoktur.
Cinsiyet
Tek dozluk 40 mg esomeprazol verilmesinden sonra EAA kadınlarda erkeklerden yaklaşık %30 daha yüksektir. Tekrarlanan tek dozluk kullanımdan sonra cinsiyetler arasında farkgörülmemiştir. Bu bulguların esomeprazolün dozajına etkisi yoktur.
Karaciğer yetmezliği
Hafif ve orta derecede karaciğer yetmezliği olan hastalarda esomeprazolün metabolizması bozulabilir. Şiddetli karaciğer yetmezliği olan hastalarda metabolizma hızı azalır veesomeprazolün EAA'sı iki kat artar. Bu nedenle ağır karaciğer yetmezliği olan hastalardagünde 20 mg doz aşılmamalıdır. Günde tek doz kullanım sırasında esomeprazol vemetabolitlerinin birikim eğilimi görülmez.
Böbrek yetmezliği
Böbrek yetmezliği olan hastalarla ilgili çalışma yoktur. Böbreklerin, esomeprazolün kendisinden değil, metabolitlerinin atılımından sorumlu olmasından dolayı böbrek yetmezliğiolan hastalarda esomeprazol metabolizmasının değişmesi beklenmez.
Geriyatrik popülasyon
Esomeprazolün metabolizması yaşlılarda anlamlı bir değişiklik göstermez (71-80 yaş).
Pediyatrik popülasyon:
12-18 yaş arasındaki adolesanlar:
12-18 yaş arasındaki hastalarda, tekrarlanan 20 mg ve 40 mg dozlarını takiben, toplam maruz kalma (EAA) ve maksimum plazma ilaç konsantrasyonuna ulaşma zamanı (tmaks), her ikiesomeprazol dozunda yetişkinlerden elde edilen değerlerle benzerdir.
5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri
Klinik öncesi çalışmalar, güvenlilik farmakolojisi, tekrarlanan doz toksisitesi, genotoksisite, karsinojenik potansiyel ve üreme toksisitesi gibi konvansiyonel çalışmalara dayanarak, insanlariçin belirgin herhangi bir tehlike bildirmemektedir. Klinik çalışmalarda görülmeyen ancakhayvanlarda klinik maruziyet düzeylerine yakın ilaca maruziyet düzeylerinde görülen ve klinikkullanım açısından anlamlı olma olasılığı olan yan etkiler şu şekilde olmuştur:Rasemik
karışım ile sıçanlarda yapılan karsinojenisite çalışmalarında, mide ECL-hücre hiperplazisi ve karsinoidler görülmüştür. Sıçanlarda görülen bu gastrik etkiler, gastrik asit oluşumununazalmasına bağlı olan devamlı ve belirgin hipergastrinemi sonucu ortaya çıkmıştır ve sıçanlarıngastrik asit sekresyonu inhibitörleri ile uzun süreli tedavisinden sonra görülmektedir.
6. FARMASOTIK ÖZELLİKLER6.1. Yardımcı maddelerin listesi
Şeker kürecikleri (sukroz ve mısır nişastası)
Hipromelloz 2910 MegluminPoloksamer 188MetanolMetilen klorürSodyum lauril sülfatİzopropanol
Metakrilik asit kopolimer Trietil sitratGliseril monostearatTalk
Sodyum hidroksit Saf su
Jelatin (sığır jelatini)
Eritrosin
Ponceau 4R (E124)
Patent blue V Titanyum dioksit
6.2. Geçimsizlikler
Geçerli değildir.
6.3. Raf ömrü
24 ay
6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler
25°C'nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız.
Orijinal ambalajında saklayınız.
6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği
Kutuda, 14 ve 28 kapsül içeren PP kapaklı HDPE şişede.
6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller "Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği" ve " Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği'ne uygun olarak imha edilmelidir.
7. RUHSAT SAHİBİ
Abdi İbrahim İlaç Sanayi ve Ticaret A.Ş.
Reşitpaşa Mahallesi, Eski Büyükdere Cad. No:4 34467 Maslak/Sarıyer/İSTANBUL
8. RUHSAT NUMARASI2014/737
9. ILK RUHSAT TARTHT/RUHSAT YENILEME TARIHI
İlk ruhsat tarihi:25.09.2014 Ruhsat yenileme tarihi:
10. KÜB'ÜN YENILENME TARIHI