Alfabetik İlaç RehberiDetaylı İlaç AraYeni Listelenilen İlaçlarEn Çok Aranan İlaçlarPazarda Bulunamayan İlaçlar

Lenom 25 Mg Sert Kapsül Kısa Ürün Bilgisi

KISA ÜRÜN BILGISI

¡ Bu ilaç ek izlemeye tabidir. Bu üçgen yeni güvenlilik bilgisinin hızlı olarak belirlenmesini sağlayacaktır. Sağlık mesleği mensuplarının şüpheli advers reaksiyonları TÜFAM'abildirmeleri beklenmektedir. Bakınız Bölüm 4.8 Advers reaksiyonlar nasıl raporlanır.

1. BEŞERI TIBBI ÜRÜNÜN ADI

LENOM 25 mg sert kapsül Sitotoksik

2. KALITATIF VE KANTİTATIF BILEŞIM

Etkin madde:

Her bir sert kapsül 25 mg lenalidomid içerir.

Yardımcı maddeler:

250 mg 30 mg

Laktoz anhidrus (inek sütü kaynaklı)

Kroskarmeloz Sodyum

Yardımcı maddeler için Bölüm 6.1'e bakınız.

3. FARMASÖTIK FORM

Sert kapsül

Beyaz renkli "boyut 0" sert jelatin kapsül

4. KLİNİK ÖZELLIKLER

4.1. Terapötik endikasyonlar

Multipl Miyelom (MM)


Yeni Tanı Almış Multipl Miyelom

LENOM, otolog kök hücre transplantasyonu uygulanmış olan ve lenalidomid kullanımına kontrendikasyon bulunmayan yeni tanı multipl miyelom hastaların 10 mg/gün dozunda ve 2yıl süreyle idame tedavisinde endikedir.

LENOM, bortezomib ve deksametazon ile kombinasyon halinde kök hücre transplanstasyonuna uygun olmayan, daha önceden tedavi olmamış multipl miyelomluyetişkin hastaların tedavisinde endikedir (bkz. Bölüm 4.2).

LENOM, 65 yaş üzeri olup, kök hücre transplantasyonuna uygun olmayan; multipl miyelom hastalarının ilk seri tedavisinde, deksametazon ile kombine şekilde kullanımı endikedir.

Önceden En Az Bir Tedavi Almış Multipl Miyelom

LENOM, deksametazonla kombine olarak aşağıdaki durumların tedavisinde endikedir:

1. Daha önce en az bir antimiyelom kemoterapi rejimi ile (tek başına steroid içerentedavi rejimleri hariç) yeterli doz ve sürede (> 2 kür) tedavi edilmiş dirençli veya nüksmultipl miyelom

2. Kök hücre nakli sonrası dirençli veya nüks eden multipl miyelom.

Miyelodisplastik Sendrom (MDS)


LENOM, tek başına veya başka sitogenetik anomalilerle birlikte 5q delesyonu saptanan IPSS'ye göre düşük veya orta-1 riskli, transfüzyona bağımlı anemisi bulunan miyelodisplastiksendromlu hastaların tedavisinde endikedir.

Mantle Hücreli Lenfoma (MHL)


LENOM, daha önceden bortezomib veya bortezomib içeren kombinasyonlarla tedavisi başarısız olan nüks veya dirençli mantle hücreli lenfoma hastalarının tedavisinde endikedir.

4.2. Pozoloji ve uygulama şekli Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:

LENOM tedavisi, anti-kanser tedavilerinin uygulamasında deneyimli bir hekim tarafından yönetilmelidir (bakınız bölüm 4.4).

Aşağıda tanımlanan tüm endikasyonlar için:

• Doz, klinik ve laboratuvar bulgularına göre değiştirilir (bakınız bölüm 4.4),

• Tedavi sırasında ve tedaviye tekrar başlandığında, LENOM ile ilişkili olduğu düşünülen 3.veya 4. derece trombositopeni, nötropeni veya 3. veya 4. derece diğer toksisiteyiyönetmek için doz ayarlamaları önerilmektedir,

• Nötropeni durumunda, hastanın tedavisinde büyüme faktörlerinin kullanımını göz önündebulundurulmalıdır,

• Eğer unutulan dozdan sonra 12 saatten az bir süre geçmişse, hasta dozu alabilir. Eğer birdozun alınması normal zamanından 12 saatten fazla gecikmişse, hasta bu dozu almamalı;fakat bir sonraki dozu ertesi gün normal zamanında almalıdır.

Multipl Miyelom


Yeni Tanı Almış Multipl Miyelom

Otolog kök hücre transplantasyonuna (OKHT) uygun olmayan hastalarda hastalıkprogresyonuna kadar deksametazon ile LENOM kombinasyonu


Eğer Mutlak Nötrofil Sayısı (MNS) < 1,0 x 109/L, ve/veya trombosit sayısı < 50 x 109/L ise LENOM tedavisine başlanmamalıdır.

Önerilen doz


• LENOM için önerilen başlangıç dozu, deksametazon ile kombinasyon halinde tekrarlanangünlük siklusların 1 ila 21. günlerinde, günde bir defa, oral yolla uygulanan 25 mg'dır.Önerilen düşük doz deksametazon, tekrarlanan 28 günlük siklusların 1, 8, 15 ve 22.günlerinde, günde bir defa oral yolla uygulanan 40 mg'dır. Hastalar, hastalık progresyonunaveya intoleransa kadar lenalidomid ve deksametazon tedavisine devam edebilirler.

Doz azaltma basamakları:



LENOMa
Deksamtezona
Başlangıç dozu
25 mg
40 mg
Doz düzeyi -1
20 mg
20 mg
Doz düzeyi -2
15 mg
12 mg
Doz düzeyi -3
10 mg
8 mg
Doz düzeyi -4
5 mg
4 mg
Doz düzeyi -5
Gün aşırı 5 mg
Geçerli değil
aDoz azaltma her iki ürün için bağımsız olarak yapılabilir

Trombositopeni

Trombositler
Önerilen Tedavi Şekli
<25 x 109/L'ye ilk düştüğünde
Tedavi siklusunun geri kalanı için lenalidomid dozajı durdurulura
>50 x 109/L'ye döner ise
LENOM tedavisine günde bir defa bir sonraki daha düşük doz düzeyinden tekrar başlanır (Doz düzeyi -1, -2, -3, -4 veya -5). Doz düzeyi -5'in altında dozalınmaz.

a Doz sınırlayıcı toksisite (DST) bir döngünün >15. gününde ortaya çıkarsa, lenalidomid dozajı, mevcut 28 günlük döngünün en azından geri kalanı için kesintiye uğrayacaktır.

Mutlak Nötrofil Sayısı (MNS)-nötropeni


MNS
Önerilen Tedavi Şekli a
<0,5 x 109/L'ye ilk düştüğünde
LENOM tedavisine ara verilir.
>1,0 x 109/L'ye döner ise ve nötropeni gözlemlenen tek toksisite olduğunda
LENOM tedavisine günde bir defa ilk başlangıç dozundan tekrar başlanır.
>0,5 x 109/L'ye döner ise ve diğer toksisitelerin gözlenmesi halinde
LENOM tedavisine günde bir defa bir sonraki daha düşük doz düzeyinden tekrar başlanır (Doz düzeyi -1).Doz düzeyi -5 'in altında doz alınmaz.
Takip eden <0,5 x 109/L altına her bir düşüşte
LENOM tedavisine ara verilir.
>0,5 x 109/L'ye döner ise
LENOM tedavisinde günde bir defa bir sonraki daha düşük doz düzeyinden tekrar başlanır (Doz düzeyi -2, -3, -4 veya -5). Doz düzeyi -5'in altında doz alınmaz.

aEğer herhangi bir doz düzeyinde nötropeni tek toksisite ise hekimin kararına göre granülosit koloni stimülan faktör (G-CSF) eklenir ve LENOM doz düzeyi korunur.

Hematolojik toksisite için LENOM dozu, kemik iliği fonksiyonunda iyileşmeyi takiben (en az 2 ardışık kür boyunca hematolojik toksisitenin olmadığı: yeni kürün başlangıcında MNS >1,5x 109/L ve trombosit sayısı > 100 x 109/L) bir sonraki daha yüksek doz düzeyinde (başlangıçdozuna kadar) yeniden başlatılabilir.

Kök hücre nakline uygun olmayan hastalarda LENOM'un bortezomib ve deksametazon ile kombine kullanımı ve hastalık progresyonuna kadar deksametazon ile LENOMkombinasyonu


Başlangıç tedavisi: LENOM'un bortezomib ve deksametazon ile kombine kullanımı


Eğer Mutlak Nötrofil Sayısı (MNS) < 1,0 x 109/L ve/veya trombosit sayısı < 50 x 109/L ise

LENOM, bortezomib ve deksametazon kombinasyonu başlatılmamalıdır.

Önerilen başlangıç dozu, bortezomib ve deksametazon ile kombinasyon halinde, her 21 günlük siklusun 1 ve 14. günler arası günde bir defa ağızdan 25 mg LENOM'dur. Bortezomib(1,3 mg/m2) her 21 günün 1, 4, 8, ve 11. günlerinde hafta iki kere olmak üzere subkutanolarak uygulanır. LENOM ile kombinasyon halinde uygulanan tıbbi ürünlerin dozu, kullanımsüresi ve doz ayarlamaları ile ilgili ilave bilgi için Bölüm 5.1 ve ilgili tıbbi ürünlerin KısaÜrün Bilgileri'ne bakınız.

Sekiz 21 günlük tedavi siklusu (24 haftalık ilk tedavi) önerilir.

Tedavinin Devamı: LENOM'un deksametazon ile hastalık progresyonuna kadar kombinasyon halinde kullanımı.


LENOM dozu, deksametazon ile kombinasyon halinde tekrarlanan 28 günlük siklusların 1 ila 21. günlerinde, günde bir defa, oral yolla uygulanan 25 mg'dır. Tedavi hastalıkprogresyonuna ya da kabul edilemez toksisiteye kadar devam etmelidir.

Doz azaltma basamakları



LENOMa
Başlangıç dozu
25 mg
Doz düzeyi -1
20 mg
Doz düzeyi -2
15 mg
Doz düzeyi -3
10 mg
Doz düzeyi -4
5 mg
Doz düzeyi -5
Gün aşırı 5 mg
aDoz azaltma bütün ilaçlar için bağımsız olarak yapılabilir

Trombositopeni


Trombositler
Önerilen Tedavi Şekli

9
<30 x 10 /L'ye düştüğünde

LENOM tedavisine ara verilir.

9
>350 x 10 /L'ye döner ise

LENOM'a günde bir kez Doz düzeyi -1 'den tekrar başlanır
Takip eden 30 x 109/L altına her bir düşüşte
LENOM tedavisine ara verilir

9
>350 x 10 /L'ye döner ise

LENOM tedavisine günde bir defa bir sonraki daha düşük doz düzeyinden tekrar başlanır.

MNS

Önerilen Tedavi Şekli a

9

<0,5 x 10 /L'ye düştüğünde

LENOM tedavisine ara verilir.

9
>1,0 x 10 /L'ye döner ise ve nötropeni gözlemlenen tek toksisite olduğunda

LENOM tedavisine günde bir defa ilk başlangıç dozundan tekrar başlanır.
> 0,5 x 109/L'ye döner ise ve nötropeni dışında doza bağlı hematolojik toksisitelerin gözlenmesi halinde
LENOM tedavisine günde bir defa Doz düzeyi -1 'den tekrar başlanır.
Takip eden < 0,5 x 109/L altına her bir düşüşte
LENOM tedavisine ara verilir
> 0,5 x 109/L'ye döner ise
LENOM tedavisine günde bir defa bir sonraki daha düşük doz düzeyinden tekrar başlanır.

a Eğer herhangi bir doz düzeyinde nötropeni tek toksisite ise hekimin kararına göre granülosit koloni stimülan faktör (G-CSF) eklenir ve LENOM doz düzeyi korunur.

Otolog kök hücre transplantasyonu (OKHT) geçiren hastalarda LENOM idamesi

LENOM ile idame, progresyon bulgusu olmayan hastalarda OKHT sonrasında yeterlihematolojik iyileşme sonrasında başlatılmalıdır. Eğer Mutlak Nötrofil Sayısı (MNS) < 1,0 x109/L ve/veya trombosit sayısı < 75 x 109/L ise LENOM başlatılmamalıdır.

Önerilen doz


LENOM için önerilen başlangıç dozu, hastalık progresyonuna veya intoleransa kadar sürekli olarak günde bir kez oral yolla uygulanan 10 mg'dır (tekrarlanan 28 günlük siklusların 1 ila28. günlerinde).

Doz azaltma basamakları:



Başlangıç dozu (10 mg)
Doz düzeyi-1
5 mg
Doz düzeyi-2
5 mg (28 günde bir 1 ile 21. günşler)
Doz düzeyi-3
Geçerli değil

5 mg'ın altında doz alınmaz (28 günde bir 1-21. günler)

Trombositopeni


Trombositler
Önerilen Tedavi Şekli

9
<30 x 10 /L'ye düştüğünde

LENOM tedavisine ara verilir.

9
>30 x 10 /L'ye döner ise

LENOM'a günde bir kez Doz düzeyi -1 'den tekrar başlanır
Takip eden 30 x 109/L altına her bir düşüşte
LENOM tedavisine ara verilir.

9
>30 x 10 /L'ye döner ise

LENOM tedavisine günde bir defa bir sonraki daha düşük doz düzeyinden tekrar başlanır.

Mutlak Nötrofil Sayısı (MNS)-nötropeni


MNS

Önerilen Tedavi Şekli a

9
<0,5 x 10 /L'ye düştüğünde

LENOM tedavisine ara verilir.

9
>0,5 x 10 /L'ye döner ise

LENOM tedavisine günde bir kez Doz düzeyi-1 'den tekrar başlanır.
Takip eden < 0,5 x 109/L altına her bir düşüşte
LENOM tedavisine ara verilir
> 0,5 x 109/L'ye döner ise
LENOM tedavisine günde bir defa bir sonraki daha düşük doz düzeyinden tekrar başlanır.

a Eğer herhangi bir doz düzeyinde nötropeni tek toksisite ise hekimin kararına göre granülosit koloni stimülan faktör (G-CSF) eklenir ve LENOM doz düzeyi korunur.

Önceden En Az Bir Tedavi Almış Multipl Miyelom


Eğer MNS < 1,0 x 109/L ve/veya trombosit sayısı < 75 x 109/L veya plazma hücreleri tarafından kemik iliği infiltrasyonuna bağlı olarak, trombosit sayısı < 30 x 109/L ise LENOMtedavisine başlanmamalıdır.

Önerilen doz


LENOM için önerilen başlangıç dozu, tekrarlanan 28 günlük siklusların 1 ila 21. günlerinde, günde bir defa, oral yolla uygulanan 25 mg'dır. Önerilen deksametazon dozu, tedavinin ilk 4siklusu için 28 günlük her bir siklusun 1 - ila 4, 9- ila 12, 17- ila 20. günlerinde günde bir defaoral yolla uygulanan 40 mg ve ardından her 28 günde bir 1 ila 4. günlerinde, günde bir defa,oral yolla uygulanan 40 mg'dır.

İlacı reçete eden doktor, hastanın koşullarını ve hastalık durumunu göz önünde bulundurarak, deksametazonun hangi dozunun kullanılacağını dikkatli bir şekilde değerlendirmelidir.

Doz azaltma basamakları:


Başlangıç doz düzeyi
25 mg
Doz düzeyi-1
15 mg
Doz düzeyi-2
10 mg
Doz düzeyi-3
5 mg

Trombositopeni


Trombositler
Önerilen Tedavi Şekli

9
<30 x 10 /L'ye ilk düştüğünde

LENOM tedavisine ara verilir.

9

LENOM tedavisine bir sonraki daha düşük doz
>30 x 10 /L'ye döner ise
düzeyinden tekrar başlanır (Doz düzeyi-1)
Takip eden <30 x 109/L altına her bir düşüşte
LENOM tedavisine ara verilir.
>30 x 109/L'ye döner ise
LENOM tedavisine günde bir defa bir sonraki daha düşük doz düzeyinden tekrar başlanır (Doz düzeyi -2veya -3). Günde 5 mg'ın altında doz alınmaz.

Mutlak Nötrofil Sayısı (MNS) -nötrofiller


MNS
Önerilen Tedavi Şeklia
<0,5 x 109/L'ye ilk düştüğünde
LENOM tedavisine ara verilir.
>0,5 x 109/L'ye döner ise ve nötropeni gözlemlenen tek
LENOM tedavisine günde bir defa başlangıç
toksisite olduğunda
dozundan tekrar başlanır.
>0,5 x 109/L'ye döner ise ve nötropeni dışındaki doza
LENOM tedavisine günde bir defa Doz düzeyi -
bağlı diğer hematolojik toksisitelerin gözlenmesi halinde
1 'den tekrar başlanır.
Takip eden <0,5 x 109/L altına her bir düşüşte
LENOM tedavisine ara verilir.
>0,5 x 109/L'ye döner ise
LENOM tedavisine günde bir defa bir sonraki daha

düşük doz düzeyinden tekrar başlanır (Doz düzeyi -

1, -2 veya -3).

Günde 5 mg'ın altında doz alınmaz.

aEğer herhangi bir doz düzeyinde nötropeni tek toksisite ise hekimin kararına göre granülosit koloni stimülan faktör (G-CSF) eklenir ve LENOM doz düzeyi korunur.

Miyelodisplastik Sendrom


Mutlak nötrofil sayısı < 0,5 x 109/L ve/veya trombosit sayısı < 25 x 109/L ise LENOM tedavisine başlanmamalıdır.

Önerilen doz


LENOM'un önerilen başlangıç dozu, tekrarlanan 28 günlük sikluslar 1 ila 21. günlerinde, günde bir defa, oral yolla uygulanan 10 mg'dır.

Doz azaltma basamakları:


Başlangıç Dozu
Her 28 günlük siklusun 1 ila 21. günlerinde; günde 1 defa 10 mg
Doz düzeyi -1
Her 28 günlük siklusun 1 ila 28. günlerinde; günde 1 defa 5 mg
Doz düzeyi -2
Her 28 günlük siklusun 1 ila 28. günlerinde; gün aşırı 5 mg
Doz düzeyi -3
Her 28 günlük siklusun 1 ila 28. günlerinde; haftada iki defa 5 mg

Trombositopeni


Trombositler

Önerilen Tedavi Şekli

9

<25 x 10 /L'ye düşer ise

LENOM tedavisine ara verilir.

> 7 gün boyunca en az 2 ölçümde
> 25 x 109/L - < 50 x 109/L'ye döner ise ya da herhangibir zamanda trombosit sayısı tekrar

> 50 x 109/L'ye yükselir ise

Bir sonraki düşük doz düzeyinde LENOM tekrar başlanır (Doz düzeyi -1, -2 veya -3).

Mutlak Nötrofil Sayısı (MNS)-nötropeni


MSN
Önerilen Tedavi Şekli
< 0,5 x 109/L'ye düşer ise
LENOM tedavisine ara verilir.
> 0,5 x 109/L'ye döner ise
Bir sonraki düşük doz düzeyinde LENOM tekrar başlanır (Dozdüzeyi-1, -2 veya -3).

LENOM'un bırakılması


Tedaviye başlandıktan sonraki 4 ay içinde, transfüzyon gereksiniminde en az %50'lik bir azalma ile gösterilen minör eritroid yanıt alınmazsa ya da transfüzyon uygulanmayanhastalarda, hemoglobinde 1 g/dL artış olmazsa LENOM tedavisi bırakılmalıdır.

Mantle Hücreli LenfomaÖnerilen doz


LENOM için önerilen başlangıç dozu, tekrarlanan 28 günlük siklusların 1 ila 21. günlerinde günde bir defa oral yolla uygulanan 25 mg'dır.

Doz azaltma basamakları:


Başlangıç Dozu
Her 28 günlük siklusun 1 ila 21. günlerinde; günde 1 defa 25 mg
Doz düzeyi -1
Her 28 günlük siklusun 1 ila 21. günlerinde; günde 1 defa 20 mg
Doz düzeyi -2
Her 28 günlük siklusun 1 ila 21. günlerinde; günde 1 defa 15 mg
Doz düzeyi -3
Her 28 günlük siklusun 1 ila 21. günlerinde; günde 1 defa 10 mg
Doz düzeyi -4
Her 28 günlük siklusun 1 ila 21. günlerinde; günde 1 defa 5 mg
Doz düzeyi -5
Her 28 günlük siklusun 1 ila 21. günlerinde; gün aşırı 5 mg

Trombositopeni


Trombositler
Önerilen Tedavi Şekli

9
<50 x 10 /L'ye düştüğünde

LENOM tedavisine ara verilir ve en az her 7 günde bir TKS takibi yapılır.

9
>60 x 10 /L'ye döner ise

Bir sonraki düşük doz düzeyinde LENOM tedavisine tekrar başlanır (Doz düzeyi -1).

9
50 x 10 /L'nin altına her bir ardışık düşüşte

LENOM tedavisine ara verilir ve en az her 7 günde bir TKS takibi yapılır.

9

Bir sonraki düşük doz düzeyinde LENOM tedavisine
>60 x 10 /L'ye döner ise
tekrar başlanır (Doz düzeyi-2, -3, -4, -5). Doz düzeyi -5'in altına düşürülemez.

Mutlak Nötrofil Sayısı (MNS)-nötropeni


MSN
Önerilen Tedavi Şekli

9

En az 7 gün boyunca <1 x 10 /L'ye düştüğünde VEYA

9
>38.5°C'lik ateş ile ilişkili olarak <1x10 /L'ye düştüğünde VEYA

9
<0.5 x 10 /L'ye düştüğünde

LENOM tedavisine ara verilir ve en az her 7 günde bir TKS takibi yapılır.

9
>1 x 10 /L'ye döndüğünde

Bir sonraki düşük doz düzeyinde LENOM tedavisine tekrar başlanır (Doz düzeyi -1).

9
En az 7 gün boyunca 1 x 10 /L'nin altına her bir ardışık düşüşte veya >38.5°C'lik ateş ile ilişkili olarak

99

<1x10 /L'ye düştüğünde veya <0.5x10 /L'ye düştüğünde

9
>1 x 10 /L'ye döndüğünde

LENOM tedavisine ara verilir.

Bir sonraki düşük doz düzeyinde LENOM tedavisine tekrar başlanır (Doz düzeyi -2, -3, -4, -5). Doz düzeyi -5'in altına düşürülemez.

Mantle hücreli lenfoma (MCL) veya foliküler lenfoma (FL)


Tümör lizis sendromu (TLS)


Tüm hastalar TLS profilaksisi (allopurinol, rasburikaz veya kurumsal kılavuzlara göre eşdeğeri) almalı ve ilk siklusun ilk haftasında veya klinik olarak endike ise daha uzun bir süreboyunca iyice hidrate edilmelidir (oral olarak). TLS'yi izlemek için, hastalara ilk döngüsırasında ve klinik olarak belirtildiği gibi haftalık olarak bir kimya paneli çizilmelidir.

Lenalidomide, laboratuvar TLS'si veya 1. derece klinik TLS'si olan hastalarda veya doktorun kararına bağlı olarak, dozu bir seviye azaltın ve lenalidomide devam edin (dozu muhafazaedin). Elektrolit anormallikleri düzeltilene kadar, şiddetli intravenöz hidrasyon sağlanmalı veyerel bakım standardına göre uygun tıbbi tedavi sağlanmalıdır. Hiperürisemiyi azaltmak içinrasburikaz tedavisi gerekebilir. Hastanın hastaneye kaldırılması hekimin kararına bağlıolacaktır.

2. ila 4. Derece klinik TLS'si olan hastalarda lenalidomide ara verin ve haftalık veya klinik olarak belirtildiği gibi bir kimya paneli alın. Elektrolit anormallikleri düzeltilene kadar,şiddetli intravenöz hidrasyon sağlanmalı ve yerel bakım standardına göre uygun tıbbi tedavisağlanmalıdır. Rasburikaz tedavisi ve hastaneye yatış hekimin kararına bağlı olacaktır. TLS 0.Derece'ye geri döndüğünde, lenalidomidi doktorun takdirine göre bir sonraki daha düşükdozda yeniden başlatılır (bkz. Bölüm 4.4)

Tümör alevlenme reaksiyonu


Hekimin kararına bağlı olarak, ara verme veya değişiklik olmaksızın, 1. derece ya da 2. derece tümör alevlenme reaksiyonunun (TAR) olduğu hastalarda LENOM tedavisine devamedilebilir. Hekimin kararına bağlı olarak, steroidal olmayan antienflamatuvar ilaçlar(NSAII'ler), sınırlı süreli kortikosteroidler ve / veya narkotik analjeziklerle tedaviuygulanabilir. Üçüncü veya 4. derece TAR'li hastalarda, TAR <1. dereceye dönene kadarLENOM ile tedavi durdurulur ve NSAID'ler, kortikosteroidler ve / veya narkotikanaljeziklerle tedavi başlanır. TAR, 1. Dereceye gerilediğinde, lenalidomid tedavisinedöngünün geri kalanı için aynı doz seviyesinde yeniden başlanır. Hastalar, 1. ve 2. DereceTAR'ye yönelik olarak kılavuzlara uygun şekilde semptomların kontrol altına alınması içintedavi edilebilirler (bakınız bölüm 4.4).

Tüm endikasyonlar


LENOM ile ilişkili olduğu düşünülen 3. veya 4. Derece diğer toksisitelerde tedavi durdurulur ve hekimin kararına göre toksisite 2. veya daha düşük dereceye döndüğünde bir sonraki dahadüşük doz düzeyinde tedavi yeniden başlatılır.

2. veya 3. Derece deri döküntüsü geliştiğinde LENOM tedavisine ara verilmesi veya tedavinin kesilmesi düşünülmelidir. Anjiyoödem, anafilaktik tepki, 4. Derece döküntü, eksfoliyatif veyabüllöz döküntü durumunda veya Stevens-Johnson sendromu (SJS), toksik epidermal nekroliz(TEN) ya da Eozinofili ve Sistemik Semptomlar ile Seyreden İlaç Reaksiyonları (DRESS)şüphesi olduğunda LENOM tedavisi durdurulmalı ve bu reaksiyonların düzelmesininardından tekrar başlatılmamalıdır.

Uygulama şekli:

LENOM kapsül, her günün yaklaşık aynı saatinde oral yolla alınmalıdır. Kapsüller açılmamalı, kırılmamalı ya da çiğnenmemelidir.

Kapsüller bir bütün halinde, tercihen suyla birlikte, gıda ile birlikte veya yalnız başına yutulmalıdır.

Blisterden çıkarmak için kapsülün yalnızca bir ucuna bastırmanız önerilmektedir; bu şekilde kapsül deformasyonu ya da kırılma riski azalacaktır.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

Böbrek yetmezliği:

LENOM esas olarak böbreklerden değişmeden atılır; daha yüksek derecedeki böbrek yetmezliği olan hastalar bozulmuş tedavi toleransına sahip olabilirler (bakınız bölüm 4.4). Bunedenle, bu hasta grubunda doz seçimine dikkat edilmelidir ve böbrek fonksiyonlarının takipedilmesi önerilmektedir.

Hafif böbrek yetmezlikli multiplmiyelomu ve miyelodisplastik sendromu veya mantle hücreli lenfoması veya foliküler lenfoması olan hastalarda doz ayarlaması gerekli değildir. Aşağıdayer alan doz ayarlamaları orta veya ağır derecede böbrek bozukluğu (KI

KRKR

< 30 mL/dakika, diyaliz gerektiren) ile faz 3 klinikdeneyimler mevcut değildir.

Multipl Miyelom


Böbrek fonksiyonu (K^^^^)

Doz ayarlaması

Orta derecede böbrek bozukluğunda (30 < K^^< 50 mL/dakika)

Günde bir defa 10 mg*

Ağır derecede böbrek bozukluğunda ( < 30 mL/dakika, diyaliz gerektirmeyen)

Gün aşırı 15 mg

Son Evre Böbrek Hastalığı (ESRD)

(K^^ < 30 mL/dakika, diyaliz gerektiren)

Günde bir defa 5 mg. Diyaliz günlerinde doz, diyalizden sonra uygulanmalıdır.

* Eğer hasta tedaviye cevap vermiyorsa ve tedaviyi tolere ediyorsa, 2 siklus sonra doz günde bir defa 15 mg'a yükseltilebilir.

Mi-yelodisplastik Sendrom


Böbrek fonksiyonu (KIKR)

Doz ayarlaması

Orta derecede böbrek bozukluğunda (30 < K1

KR

< 50 mL/dakika)
Başlangıç dozu
Günde bir defa 5 mg
Doz düzeyi -1*
Gün aşırı 5 mg
Doz düzeyi -2*
Haftada iki defa 5 mg

Ağır derecede böbrek bozukluğunda (KI

KR

< 30 mL/dakika, diyaliz gerektirmeyen)
Başlangıç dozu
Gün aşırı 5 mg
Doz düzeyi -1*
Haftada iki defa 5 mg
Doz düzeyi -2*
Haftada bir defa 5 mg
Son Evre Böbrek Hastalığı (ESRD)
(KI

KR

< 30 mL/dakika, diyaliz gerektiren) Diyaliz günlerinde doz, diyalizden sonra uygulanmalıdır.
Başlangıç dozu
Gün aşırı 5 mg
Doz düzeyi -1*
Haftada iki defa 5 mg
Doz düzeyi -2*
Haftada bir defa 5 mg

* Yukarıda tanımlandığı üzere LENOM ile ilişkili olduğu düşünülen 3. veya 4. derece nötropeni veya trombositopeni veya 3. veya 4. derece diğer toksisiteyi yönetmek için tedavi sırasında ve tedaviye yenidenbaşlanması için önerilen doz azaltma basamaklar

Böbrek fonksiyonu (Cockcroft-Gault)

Doz ayarlaması

(tekrarlanan 28 günlük siklusların 1 ila 21. günlerinde)

Orta derecede böbrek bozukluğunda (30 < K^^ < 50 mL/dakika)

Günde bir defa 10 mg *

Ağır derecede böbrek bozukluğunda K^^< 30 mL/dakika (diyaliz gerektirmeyen)

Gün aşırı 15 mg

Son Evre Böbrek Hastalığı

K^^ < 30 mL/dakika (diyaliz gerektiren)

Günde bir defa 5 mg. Diyaliz günlerinde doz, diyalizden sonra uygulanmalıdır.

* Eğer hasta tedaviye cevap vermiyorsa ve tedaviyi tolere ediyorsa, 2 siklus sonra doz günde bir defa 15 mg'a yükseltilebilir.

Böbrek bozukluğu olan hastalarda, LENOM tedavisine başlandıktan sonraki LENOM doz modifikasyonları, yukarıda açıklandığı şekilde hastanın tedaviye olan toleransını temel alarakyapılmalıdır.

Karaciğer yetmezliği:

LENOM karaciğer fonksiyon bozukluğu olan hastalarda çalışılmamıştır ve herhangi bir özel doz önerisi yoktur.

Pediyatrik popülasyon:

LENOM güvenlilik kaygıları nedeniyle 18 yaşın altındaki çocuk ve ergenlerde kullanılmamalıdır (bakınız bölüm 5.1).

Geriyatrik popülasyon:

Yaşlı hastalarda böbrek fonksiyonlarında azalma olasılığı olduğu için doz seçimine dikkat edilmelidir. Böbrek fonksiyonu izlenmelidir.

Multipl Miyelom


LENOM klinik çalışmalarda 91 yaşına kadar olan multipl miyelomlu hastalarda kullanılmıştır (bkz Bölüm 5.1).

Yeni Tanı Almış Multipl Miyelom


Tedavi planlanmadan önce 75 yaş ve üzeri yeni multipl miyelom tanısı konmuş hastalar dikkatle değerlendirilmelidir (bkz. Bölüm 4.4).

75 yaş üzeri hastalar için, deksametazon başlangıç dozu, tekrarlanan 28 günlük siklusların 1, 8, 15 ve 22. günlerinde, günde bir defa oral yolla uygulanan 20 mg'dır.

Lenalidomid alan 75 yaş ve üstü yeni tanı almış multipl miyelomlu hastalarda, tedavinin kesilmesine yol açan ciddi advers reaksiyonlar daha yüksek bir insidansı vardır.

Lenalidomid kombine tedavi, yeni teşhis edilen multipl miyelom hastalarında genç nüfusa kıyasla 75 yaşından büyük hastalarda daha az tolere edilir. İntolerans (3 veya 4. derece yan

etkiler ve ciddi yan etkiler) nedeniyle 75 yaşından küçük hastalara oranla bu hastalarda tedavi kesilmesi daha yüksek orandadır.

Önceden En Az Bir Tedavi Almış MultiplMi;yelom


65 yaş veya üzeri multipl miyelom hastalarının oranı, lenalidomid/deksametazon ve plasebo/deksametazon grupları arasında anlamlı olarak farklı değildir. Bu hastalarla daha gençhastalar arasında güvenlilik ve etkililikte genel bir farklılık gözlenmemektedir; bununlabirlikte yaşlı kişilerin daha yatkın olduğu göz ardı edilmemelidir.

Mi^yelodisplastik Sendrom


Lenalidomid klinik çalışmalarda 95 yaşına kadar olan miyelodisplastik sendromlu hastalarda kullanılmıştır (bkz Bölüm 5.1).

Lenalidomid-ile tedavi edilen miyelodisplastik sendrom hastalarında, 65 yaş üzeri hastalar ile daha genç hastalar arasında güvenlilik ve etkililikte genel bir farklılık gözlenmemiştir.

Mantle Hücreli Lenfoma


Lenalidomid klinik çalışmalarda 88 yaşına kadar olan mantle hücreli lenfomalı hastalarda kullanılmıştır (bkz Bölüm 5.1).

Lenalidomid ile tedavi edilen mantle hücreli lenfoma hastaları için, 65 yaş altındaki hastalar ile karşılaştırıldığında, 65 yaş ve üstü hastalarda güvenlilik ve etkililik açısından genel birfarklılık gözlenmemiştir.

4.3 Kontrendikasyonlar

• Etkin maddeye veya yardımcı maddelerden herhangi birine karşı aşırı duyarlılık,

• Gebe kadınlar,

• Gebelik Önleme Programı'nın tüm koşullarına uyulmayan durumlarda, çocuk doğurmapotansiyeli olan kadınlar (bakınız bölüm 4.4 ve 4.6).

4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

Lenalidomid diğer tıbbi ürünlerle kombinasyon halinde verildiğinde, tedaviye başlamadan önce ilgili KÜB'ne bakılmalıdır.

Talidomid ile çapraz alerjiye yol açabilir.

Gebelik uyarısı

LENOM yapısal olarak talidomide benzerdir. Talidomid, insanlarda teratojenik etkisi olduğu bilinen ve yaşamı tehdit edici ciddi doğumsal kusurlara neden olan etkin bir maddedir.

LENOM maymunların, talidomid kullanımında tanımlananlara benzer malformasyonları indüklemiştir (bakınız bölüm 4.6 ve 5.3). Eğer gebelik sırasında alınırsa, LENOM'uninsanlarda teratojenik bir etki göstermesi beklenir.

Çocuk doğurma potansiyeli olmadığını gösteren güvenilir kanıtlara sahip hastaların dışındaki tüm hastalarda, Gebelik Önleme Programı koşullarına mutlaka tam olarak uyulmalıdır.

Çocuk doğurma potansiyeli olmayan kadınlar için kriterler:


Aşağıdaki kriterlerden en az biri bulunmadıkça, erkek hastanın eşinin ya da kadın hastanın çocuk doğurma potansiyelinin olduğu düşünülür:

• Yaş > 50 ve doğal olarak > 11 yıl amenore durumunda (Kanser tedavisini takip edenveya laktasyon sürecindeki amenore, çocuk doğurma potansiyelini dışlamaz.),

• Uzman bir jinekolog tarafından onaylanan prematüre over yetmezliği,

• Geçirilmiş bilateral salpingo-ooferektomi veya histerektomi,

• XY genotipi, Turner sendromu, uterus agenezisi.

Danışmanlık


Çocuk doğurma potansiyeli olan kadınlar için aşağıdakilerin tümü sağlanmadıkça LENOM kullanımı kontrendikedir:

• Doğmamış çocuk için beklenen teratojenik riski anlaması,

• Tedaviye başlamadan en az 4 hafta önce, tüm tedavi boyunca ve tedavininsonlanmasından en az 4 hafta sonrasına kadar, etkili bir doğum kontrol yöntemininkesintisiz olarak uygulanması gerektiğini anlaması,

• Çocuk doğurma potansiyeli bulunan bir kadın amenore olsa bile, etkili doğumkontrolü konusundaki tüm önerileri izlemelidir,

• Etkili doğum kontrol yöntemlerine uyabilme kapasitesinde olması,

• Gebeliğin potansiyel sonuçlarını ve gebelik riski bulunuyorsa hemen doktorunadanışmasının gerekliliği konusunda bilgi verilmesi ve bunu anlaması,

• Negatif bir gebelik testini takiben, kadın hastaya LENOM teslim edilir edilmezhastanın tedaviye başlaması gerektiğini anlaması,

• Teyit edilmiş tubal sterilizasyon haricinde, en az her 4 haftada bir gebelik testiyapılması gereğini anlaması ve kabul etmesi,

• LENOM kullanımı ile ilgili tehlikeleri ve gerekli önlemleri anladığını belirtmesi.

Lenalidomid alan erkek hastalar için farmakokinetik veriler, tedavi sırasında lenalidomidin insan semeninde aşırı derecede düşük düzeylerde bulunduğunu ve sağlıklı gönüllülerde, ilaçkesildikten 3 gün sonra insan semeninde tespit edilemediğini göstermiştir (bakınız bölüm 5.2).Önlem olarak ve böbrek yetmezliği gibi uzamış eliminasyon zamanına sahip özelpopülasyonlar dikkate alınarak, LENOM alan tüm erkek hastalar aşağıdaki koşullarısağlamalıdır:

• LENOM kullandığı süre içinde ya da LENOM kullanmayı bıraktıktan kısa bir süresonra eğer eşi gebe kalırsa, derhal tedaviden sorumlu hekime haber vermesigerektiğini ve eşi için, değerlendirme ve tavsiye amacıyla teratoloji konusunda uzmanya da deneyimli bir hekime başvurması gerektiğini anlamalıdır.

İlacı reçete eden doktor, çocuk doğurma potansiyeli olan kadınlar için şunları sağlamalıdır:

• Hastanın Gebelik Önleme Programı'nın koşullarını yeterli derecede anlamakapasitesine sahip olduğundan ve bu koşullara uygun davranacağından emin olması,

• Hastanın önceden bahsedilen bu koşulları onaylamış olması.

Doğum Kontrolü


Çocuk doğurma potansiyeli olan kadınlar tedavinin en az 4 hafta öncesinden başlayarak, tedavi sırasında, LENOM tedavisinden en az 4 hafta sonrasına kadar ve doza ara verildiğindebile; hasta cinsel ilişkiden bütünüyle ve sürekli olarak uzak duracağını her ay taahhütetmedikçe, etkili bir doğum kontrol yöntemlerinden birini kullanmalıdır. Etkili bir yöntembelirlenmediyse, hasta etkili bir korunmanın başlatılması için uygun şekilde eğitim almış birsağlık profesyoneline yönlendirilmelidir.

Aşağıdakiler uygun doğum kontrol yöntemlerine örnek olarak değerlendirilebilir:

• İmplant,

• Levonorgestrel salan rahim içi araçlar (RİA),

• Medroksiprogesteron asetat depo,

• Tubal sterilizasyon,

• Sadece vazektomi edilmiş erkek partner ile cinsel ilişki; vazektomi iki negatif semenanaliziyle doğrulanmalıdır,

• Sadece progesteron içeren ovülasyon inhibitörü haplar (örneğin, desogestrel).

LENOM ve deksametazon alan multipl miyelomlu hastalarda ve daha düşük düzeyde olmak üzere LENOM monoterapisi alan multipl miyelomlu, miyelodisplastik sendromlu ve mantlehücreli lenfomalı hastalarda artan venöz tromboembolizm riski nedeniyle, kombine oralkontraseptif haplar önerilmemektedir (bakınız bölüm 4.5). Eğer hasta kombine bir oralkontraseptif kullanıyorsa, yukarıda listelenen etkili yöntemlerden birine geçmelidir. Venöztromboembolizm riski kombine oral kontrasepsiyonun kesilmesi sonrası 4-6 hafta boyuncasürer. Deksametazon ile birlikte kullanılması kontraseptif steroidlerin etkililiğini azaltabilir(bakınız bölüm 4.5).

İmplantlar ve levonorgestrel salan rahim içi sistemler, düzensiz vajinal kanama ve yerleştirme anında artmış enfeksiyon riski ile ilişkilidir. Özellikle nötropenili hastalarda profilaktikantibiyotiklerin kullanılması düşünülmelidir.

Bakır salan rahim içi araçlar, yerleştirme sırasında olası enfeksiyon riski ve nötropeni veya trombositopenili hastaları tehlikeye sokabilecek menstrüel kan kaybı nedeniyle genellikleönerilmez.

Gebelik testi


Yerel uygulamaya göre, çocuk doğurma potansiyeli olan kadınlar için minimum 25 mlU/mL hassasiyetli tıbbi olarak denetlenmiş gebelik testleri aşağıda belirtildiği şekildeuygulanmalıdır. Bu gereklilik, bütünüyle ve sürekli olarak cinsel ilişkiden uzak duracağınıtaahhüt eden çocuk doğurma potansiyelindeki kadınları da kapsar. İdeal olarak gebelik testi,reçetenin yazılması ve ilacın verilmesi aynı gün içinde olmalıdır. Çocuk doğurmapotansiyelinde olan kadınlara LENOM temin edilmesi, reçete tarihinden itibaren 7 gün içindegerçekleşmelidir.

Tedaviye başlanmadan önce


Tıbbi olarak doğrulanmış gebelik testi, LENOM reçetelendiği konsültasyon sırasında uygulanmalı veya en az 4 hafta boyunca etkili bir korunma yöntemi kullanan hastanın reçeteyiyazacak doktoru ziyaret etmesinden önceki 3 gün içinde uygulanmalıdır. Bu test, hastaLENOM ile tedaviye başladığında gebelik olmadığını göstermelidir.

İzleme ve tedavinin sona ermesi


Onaylanmış tubal sterilizasyon durumu hariç, tıbbi olarak doğrulanmış gebelik testi, tedavinin sona ermesinden sonraki en az 4 hafta dahil en az her 4 haftada bir tekrarlanmalıdır. Bugebelik testleri ilacın reçetelendiği gün veya reçeteyi yazacak doktoru ziyaretten önceki 3 güniçinde uygulanmış olmalıdır.

Ek önlemler


Hastalar, bu ilacı başka bir kişiye kesinlikle vermemeleri gerektiği ve kullanılmayan kapsüllerin tedavi sonunda güvenli olarak imha edilmesi için eczacılara teslim edilmesigerektiği konusunda bilgilendirilmelidir.

Hastalar tedavi boyunca ya da LENOM'un kesilmesinden en az 7 gün sonrasına kadar kan bağışı yapmamalıdır.

Sağlık çalışanları ve bakıcılar, blister veya kapsülü tutarken tek kullanımlık eldivenler giymelidir. Hamile olan veya hamile olabileceğinden şüphelenen kadınlar, blister veyakapsülü ellememelidir (bkz. Bölüm 6.6).

Eğitim malzemeleri, reçeteleme ve dağıtıma kısıtlamaları


LENOM'un fetal maruziyetini önlemede hastalara yardımcı olmak amacıyla, ruhsat sahibi, LENOM'un beklenen teratojenisitesi konusundaki uyarıları vurgulamak, tedaviyebaşlanmadan önce doğum kontrolü konusunda tavsiye sağlamak ve gebelik testinin gerekliliğikonusunda rehberlik sağlamak için sağlık profesyonellerine eğitim malzemesi teminedecektir. İlacı reçete eden kişi beklenen teratojenik risk hakkında ve Gebelik ÖnlemeProgramı'nda belirtilen sıkı gebelik önleme tedbirleri hakkında erkek ve kadın hastalarıbilgilendirmelidir ve hastalara uygun hasta eğitim broşürü, hasta kartı ve/veya ülkedeuygulanan hasta kartı sistemine göre eşdeğer bir materyal sağlamalıdır. Her bir Ulusal SağlıkOtoritesi ile işbirliği içerisinde ulusal kontrollü dağıtım sistemi uygulamaya koyulmuştur. Bukontrollü dağıtım sistemi, reçete edilme ve/veya dağıtım için hasta kartı ve/veya eşdeğer birmateryalin kullanımım içermektedir. Tercihen gebelik testi ve reçete yazma ile ilaç dağıtımişlemleri aynı gün olmalıdır. Lenalidomidin çocuk doğurma potansiyeli olan bir kadınadağıtımı, reçetenin yazılmasını takip eden 7 gün içinde ve tıbbi gözetim altında yapılannegatif sonuç veren bir gebelik testini takiben olmalıdır. Çocuk doğurma potansiyeli olankadınlar için onaylanmış endikasyonların dozaj rejimlerine göre (bkz. bölüm 4.2) reçetelermaksimum 4 hafta tedavi ve diğer tüm hastalar için reçeteler maksimum 12 haftalık tedavisüresinde olabilir.

Diğer özel uyarılar ve kullanım tedbirleriMiyokard infarktüsü


Miyokard infarktüsü, özellikle bilinen risk faktörlerine sahip olan ve deksametazon ile kombinasyon halinde lenalidomid alan hastalarda ilk 12 ay içinde bildirilmiştir. Bilinen riskfaktörleri olan hastalar önceden geçirilmiş tromboz hali de dahil edilerek - daha yüksek riskliolabilirler ve tüm değiştirilebilir risk faktörlerinin (örn. sigara kullanımı, hipertansiyon vehiperlipidemi) minimum düzeye indirilmesi için önlemler alınmalıdır.

Venöz ve arteriyel tromboembolik olaylar


Multipl miyelomlu hastalarda, lenalidomidin deksametazon ile kombinasyonu, artmış venöz tromboemboli (ağırlıklı olarak derin ven trombozu ve pulmoner emboli) riski ile ilişkilidir.Venöz tromboemboli riski lenanilomidin prednisolon ve melfelan ile kombinasyonunda dahaaz görülür.

Multip miyelom, miyelodisplastik sendrom ve mantle hücreli lenfoma hastalarında, LENOM monoterapisi ile tedavi, LENOM ile kombinasyon tedavisi ile tedavi olan multipl miyelomhastalarına göre daha düşük venöz tromboembolizm (başlıca derin ven trombozu ve pulmonerembolizm) riski ile ilişkilendirilmişti; (bakınız bölüm 4.5 ve 4.8).

Multipl miyelomlu hastalarda, lenalidomidin deksametazon ile kombinasyonu, artmış arteriyel tromboembolizm (ağırlıklı olarak Miyokard enfarktüsü ve serebrovasküler olay) riskiile ilişkilidir ve lenanilomidin prednisolon ve melfalan ile kombinasyonunda daha az görülür.LENOM kombinasyon tedavisi ile tedavi edilenlere kıyasla LENOM monoterapisi ile tedaviedilen multipl miyelom hastalarında arteriyel tromboemboli riski daha düşüktür.

Sonuç olarak, tromboembolizm için bilinen risk faktörleri olan hastalar - önceden geçirilmiş tromboz hali de dahil edilerek - yakından izlenmelidir. Değiştirilebilecek tüm risk faktörlerinien aza indirmek üzere gereken yapılmalıdır (örn. sigara kullanımı, hipertansiyon vehiperlipidemi). Eşzamanlı eritropoetik ilaç kullanımı veya geçirilmiş trombobembolik olayöyküsü de bu hastalarda trombotik riski artırabilir. Bu nedenle, eritropoetik ilaçlar veyahormon replasman tedavisi gibi tromboz riskini artırabilen diğer ilaçlar, deksametazon ilebirlikte LENOM kullanan multipl miyelom hastalarında dikkatle kullanılmalıdır. 12 g/dLüzerindeki hemoglobin konsantrasyonu eritropoetik ilaçların bırakılmasına neden olmalıdır.

Doktorlara ve hastalara tromboembolizm belirtileri ve semptomları açısından dikkatli olmaları tavsiye edilmelidir. Hastalara, nefes darlığı, göğüs ağrısı, kol veya bacakta şişlik gibisemptomların gelişmesi durumunda tıbbi yardım almaları söylenmelidir. Özellikle ilavetrombotik risk faktörlerine sahip hastalarda profilaktik antitrombotik ilaçlar önerilmelidir.Bireylerin hastalıklarının altında yatan faktörler dikkatlice değerlendirildikten sonraantitrombotik profilaktik önlem kararı verilmelidir.

Hasta tromboembolik olay yaşarsa, tedavi bırakılmalı ve standart antikoagülasyon tedavisi başlatılmalıdır. Hastanın durumu antikogülasyon tedavisi ile stabil hale geldiğinde vetromboembolik olay komplikasyonları kontrol altına alındığında, LENOM tedavisi risk yarardeğerlendirmesine bağlı olarak orijinal dozda tekrar başlatılabilir. Hasta, LENOM tedavisisırasında antikoagülasyon tedavisine devam etmelidir.

Pulmoner hipertansiyon


Lenalidomid ile tedavi edilen hastalarda bazıları ölümcül olan pulmoner hipertansiyon vakaları bildirilmiştir. Lenalidomid tedavisine başlamadan önce ve tedavi sırasında hastalaraltta yatan kardiyopulmoner hastalığın belirti ve semptomları açısından değerlendirilmelidir.

Nötropeni ve trombositopeni


LENOM'un en büyük doz kısıtlayıcı toksisitesi nötropeni ve trombositopenidir. LENOM tedavisinin başlangıcında, ilk 8 hafta boyunca her hafta ve ardından ayda bir kez sitopenileriizlemek amacıyla diferansiyel sayımı ile lökosit sayımı, trombosit sayımı, hemoglobin vehematokrit dahil tam kan sayımı yapılmalıdır. Mantle hücreli lenfoma hastalarında, takipprogramı 3. ve 4. sikluslarda her 2 haftada bir ve ardından her siklusun başlangıcındaolmalıdır. Foliküler lenfomada, izleme şeması 1. siklusun ilk 3 haftası (28 gün) için haftalıkolarak, 2 ile 4. kürler arasında 2 haftada bir ve daha sonra her döngünün başlangıcındaolmalıdır. Dozda kesilme ve / veya dozda azaltma gerekebilir (bakınız bölüm 4.2).

Nötropeni durumunda hekim tedavide büyüme faktörlerinin kullanılmasını düşünmelidir. Hastalara febril nöbetlerini derhal bildirmeleri tavsiye edilmelidir.

Hastalara ve hekimlere, özellikle kanamaya neden olabilen ilaçların eşzamanlı kullanıldığı hastalarda (bakınız bölüm 4.8 Hemorajik hastalıklar) peteşi ve epistaksis dahil, kanamabelirtileri ve semptomları açısından dikkatli olmaları tavsiye edilmektedir.

LENOM'un diğer miyelosüpresif ilaçlarla birlikte uygulanmasında dikkatli olunmalıdır.

Yeni tanı almış multipl miyelom: Otolog kök hücre transplantasyonu (OKHT) geçiren hastalarda Lenalidomid idamesi


CALGB 100104'ten elde edilen advers reaksiyonlar, yüksek doz melfalan ve OKHT (YDM/OKHT) sonrası bildirilen advers olayların yanı sıra idame tedavisi periyodundakiolayları da içermektedir. İkinci bir analiz, idame tedavisi başladıktan sonra ortaya çıkanolayları tanımlamıştır. IFM 2005-02'deki advers reaksiyonlar sadece idame tedavisiperiyodundaki olaylardır.

Genel olarak OKHT geçirmiş yeni tanı almış multipl miyelom hastalarında, lenalidomid idamesinin değerlendirildiği 2 çalışmada (sırasıyla; CALGB 100104'te %32,1 karşısında%26,7 [idame tedavisinden sonra %16,1 karşısında %1,8] ve IFM 2005-02'de %16,4karşısında %0,7) lenalidomid idame kollarında, plasebo idame kolları ile karşılaştırıldığında,4. derece nötropeni daha yüksek bir sıklıkla gözlenmiştir. Tedaviden kaynaklanan velenalidomidin kesilmesine neden olan nötropeni advers olayları sırasıyla CALGB 100104'tehastaların %2,2'sinde ve IFM 2005- 02'de hastaların %2,4'ünde bildirilmiştir. Dördüncüderece febril (ateşli) nötropeni her iki çalışmada da lenalidomid idame kolları ile plaseboidame kolları arasında benzer sıklıklarda bildirilmiştir (%0,4 karşısında %0,5 [idame tedavisibaşladıktan sonra CALGB 100104'te %0,4 karşısında %0,5] ve IFM 2005-02'de %0,3karşısında %0). Hastalara, ateşli epizodu derhal bildirmeleri söylenmelidir; tedaviye aravermek ve/veya dozu azaltmak gerekli olabilir (bakınız bölüm 4.2).

Otolog kök hücre transplantasyonu geçirmiş olan yeni tanı almış multipl miyelom hastalarında lenalidomid idamesini değerlendiren çalışmalarda lenalidomid idame kollarında,plasebo idame kolları ile karşılaştırıldığında, 3. veya 4. derece trombositopeni daha yüksek birsıklıkla gözlenmiştir (CALGB 100104'te %37,5 karşısında %30,3 [idame tedavisi başladıktansonra %17,9 karşısında %4,1] ve IFM 2005-02'de %13,0 karşısında %2,9). Hastalara vehekimlere peteşi (küçük kırmızı cilt kanamaları) ve epistaksis (burun kanamaları) özelliklekanamaya neden olabilen ilaçların eşzamanlı kullanıldığı durumlar dahil, kanama belirtileri vesemptomları açısından dikkatli olmaları tavsiye edilmektedir (bakınız bölüm 4.8 Hemorajikhastalıklar).

Yeni tanı almış multipl miyelom: Kök hücre transplantasyonuna (OKHT) uygun olmayan hastalarda bortezomib, deksametazon ile lenalidomid kombinasyonu


Dördüncü derece nötropeni, SWOG S0777 çalışmasında lenalidomidin bortezomib ve deksametazon ile kombinasyonu (RVd) kolunda Rd karşılaştırma koluna göre daha düşüksıklıkta görülmüştür (% 2,7'ye karşı % 5,9). Dördüncü derece febril nötropeni RVd ve Rdkolda benzer sıklıkta rapor edilmiştir (%0,0'a karşı % 0,4). Hastalara febril epizodları derhalbildirmeleri tavsiye edilmelidir; bir tedavi kesintisi ve/veya doz azaltımı gerekebilir (bkz.Bölüm 4.2).

Üçüncü veya 4. derece trombositopeni, RVd koluna kıyasla ve Rd karşılaştırma koluna göre daha yüksek sıklıkta gözlenmiştir (sırasıyla %17,2'e karşı % 9,4).

Yeni tanı almış multipl miyelom: Otolog kök hücre transplantasyonuna (OKHT) uygun olmayan hastalarda düşük dozda deksametazon ile lenalidomid kombinasyonu

Dördüncü derece nötropeni, karşılaştırma koluna kıyasla düşük doz deksametazonlakombinasyon halinde lenalidomid uygulanan kollarda daha düşük sıklıkta gözlenmiştir(Melfalan/prednizolon/talidomid kolunda %15'e karşı Rd'de [sürekli tedavi] ve Rd18'de [dörthaftalık 18 siklüs tedavi boyunca] %8,5, bakınız bölüm 4.8). Dördüncü derece nötropenik ateşepizotlarının karşılaştırma koluyla uyumlu bulunmuştur (Melfalan/prednizolon/talidomidkolunda %0,7'ye karşı Rd ve Rd18 lenalidomid/deksametazon tedavisi uygulanan hastalarda%0,6, bakınız bölüm 4.8).

Üçüncü veya 4. derece trombositopeni, karşılaştırma koluna kıyasla Rd ve Rd18 kollarında daha düşük sıklıkta gözlenmiştir (sırasıyla %11,1'e karşı %8,1).

Yeni tanı almış multipl miyelom: Otolog Kök hücre transplantasyona (OKTH) uygun olmayan hastalarda melphalan ve prednizon ile lenalidomid kombinasyonu


Yeni tanı konmuş multipl miyelom hastalarında yapılan klinik çalışmalarda lenalidomidin melfalan ve prednizon ile kombinasyonu, lenalidomid içermeyen tedavi şemalarına göre dahayüksek 4. derece nötropeni insidansı ile ilişkili bulunmuştur [Melfalan (M), prednizon (P) velenalidomid (R) kombinasyonunu (MPR), lenalidomid (R) monoterapisinin takip ettiği(MPR+R) ve melfalan, prednizon, lenalidomid kombinasyonunu (MPR) plasebonun (p) takipettiği (MPR+p) lenalidomid içeren tedavi şemalarında (MPR+R ve MPR+p) 4. derecenötropeni insidansı %34.1 iken melfalan, prednizon ve plasebo (MPp) kombinasyonunuplasebonun takip ettiği (MPp+p) tedavi şemasını alan hastalarda %7.8 olarak gerçekleşmiştir;bkz. Bölüm 4.8]. 4. derece febril nötropeni atakları seyrek olarak gözlenmiştir (MPp+p iletedavi edilen hastalarda %0.0'a kıyasla MPR+R/MPR+p ile tedavi edilen hastalarda %1,7;bkz. Bölüm 4.8).

Lenalidomid in melfalan ve prednizon ile multipl miyelom hastalarında kombinasyonu, daha yüksek 3. derece ve 4. derece trombositopeni insidansı ile ilişkilidir (MPp+p ile tedavi edilenhastalarda %13.7 ile karşılaştırıldığında MPR+R/MPR+p ile tedavi edilen hastalarda %40,4;bkz. Bölüm 4.8).

Multipl miyelom: önceden en az bir tedavi almış hastalar


Deksametazon ile lenalidomid kombinasyonu, önceden en az bir tedavi almış multipl miyelom hastalarında daha yüksek 4. derece nötropeni insidansıyla ilişkilidir(plasebo/deksametazon ile tedavi edilen hastalardaki %0,6'ya kıyaslalenalidomid/deksametazon ile tedavi edilen hastalarda %5,1; bakınız bölüm 4.8). 4. derecefebril (ateşli) nötropeni atakları seyrek olarak gözlemlenmiştir (plasebo/deksametazon iletedavi edilen hastalardaki %0,0'a kıyasla lenalidomid/deksametazon ile tedavi edilenhastalarda %0,6; bakınız bölüm 4.8).

Multipl miyelom hastalarında deksametazon ile lenalidomid kombinasyonu daha yüksek 3. derece ve 4. derece trombositopeni insidansıyla ilişkilidir (plasebo/deksametazon ile tedaviedilen hastalardaki sırasıyla %2,3 ve %0,0'a kıyasla lenalidomid/deksametazon ile tedaviedilen hastalarda sırasıyla %9,9 ve %1,4; bakınız bölüm 4.8).

Miyelodisplastik sendrom


Lenalidomid tedavisi miyelodisplastik sendrom hastalarında, plasebo uygulanan hastalar ile karşılaştırıldığında daha yüksek oranda 3. ve 4. derece nötropeni ve trombositopeniinsidansıyla ilişkilidir (bakınız bölüm 4.8). 2(bakınız bölüm 4.8).

Foliküler lenfoma


Folliküler lenfoma hastalarında lenalidomidin rituksimab ile kombinasyonu, plasebo / rituksimab kolundaki hastalar ile karşılaştırıldığında daha yüksek bir oranda 3. veya 4. Derecenötropeni insidansı ile ilişkilidir. Febril nötropeni ve 3. veya 4. Derece trombositopeni,lenalidomid / rituksimab kolunda daha yaygın olarak gözlenmiştir (bkz. bölüm 4.8).

Tiroid bozuklukları


Hipotiroidizm ve hipertiroidizm olguları bildirilmiştir. Tedaviye başlamadan önce tiroid fonksiyonunu etkileyen eşlik eden koşulların optimal kontrolü önerilir. Başlangıçta vedevamlı olarak tiroid fonksiyonunun izlemi önerilir.

Periferik nöropati


LENOM yapısal olarak, ağır periferik nöropatiyi indüklediği bilinen talidomide benzerdir.

Yeni tanı almış multipl miyelomun tedavisinde lenalidomidin deksametazon ya da melfalan ve prednizolon ile kombine tedavisi ya da lenalidomid monoterapisi ya da uzun sürelilenalidomid kullanımına bağlı olarak periferal nöropatide herhangi bir artış olmamıştır.

Multipl miyelom hastalarında lenalidomidin intravenöz bortezomib ve deksametazon ile kombinasyonu, daha yüksek bir periferik nöropati sıklığı ile ilişkilidir. Bortezomib subkutanolarak uygulandığında sıklığı daha düşüktür. Ek bilgi için bölüm 4.8 ve bortezomib KÜB'nebakınız.

Tümör alevlenme reaksiyonu ve tümör lizis sendromu


LENOM anti-neoplastik aktiviteye sahip olduğu için, tümör lizis sendromunun (TLS) komplikasyonları meydana gelebilir. Ölümcül vakalar da dahil olmak üzere, TLS ve tümöralevlenme reaksiyonu (TAR) vakaları

bildirilmiştirFoliküler lenfoma


TAR için dikkatli bir takip ve değerlendirme önerilmektedir. Tümör alevlenmesi hastalık ilerlemesini taklit edebilir. 1 ve 2. Derece TAR gelişmiş hastalar, TAR semptomlarına yönelikolarak kortikosteroidler, NSAİİ'ler ve / veya narkotik analjeziklerle tedavi edilmiştir. TARiçin terapötik önlemler alma kararı, her bir hastanın dikkatli klinik değerlendirmesinden sonraverilmelidir (bkz. bölüm 4.2 ve 4.8).

TLS için dikkatli bir takip ve değerlendirme önerilmektedir. Hastalar, klinik olarak belirtildiği gibi ilk siklus sırasında veya daha uzun süre boyunca haftalık kimya panellerine ek olarak iyihidrate edilmeli ve TLS profilaksisi almalıdır (bkz. bölüm 4.2 ve 4.8).

Tümör yükü

Mantle hücreli lenfoma


Alternatif tedavi seçenekleri mevcutsa, yüksek tümör yükü bulunan hastaların tedavisi için lenalidomid önerilmemektedir.

Erken ölüm


MHL-002 çalışmasında erken (20 hafta içinde) ölümlerde genel olarak belirgin bir artış meydana gelmiştir. Başlangıçta yüksek tümör yükü bulunan hastalar, erken ölüm açısındandaha yüksek bir risk altındadır; lenalidomid kolunda 16/81 (%20) erken ölüm ve kontrolkolunda 2/28 (%7) erken ölüm meydana gelmiştir. 52 haftalık dönemde elde edilen rakamlarsırasıyla 32/81 (%40) ve 6/28'dir (%21) (bakınız bölüm 5.1).

Advers olaylar


MHL-002 çalışmasında 1. tedavi siklusu esnasında, lenalidomid kolunda yüksek tümör yükü bulunan 11/81 (%14) hasta tedaviden çekilirken, bu sayı kontrol kolunda 1/28'dir (%4).Lenalidomid kolunda 1. tedavi siklusu esnasında yüksek tümör yükü bulunan hastalarıntedaviden ayrılmasının temel nedeni advers olaylardır, 7/11 (%64).

Dolayısıyla yüksek tümör yükü bulunan hastalar, TAR belirtileri dahil olmak üzere advers reaksiyonlar açısından yakından takip edilmelidir (bakınız Bölüm 4.8). TAR için dozayarlamalarıyla ilgili olarak bölüm 4.2'ye bakınız. Yüksek tümör yükü, çapı >5 cm olan en azbir lezyon ya da >3 cm olan 3 lezyon olarak tanımlanmıştır.

Alerjik reaksiyonlar ve şiddetli deri reaksiyonları


Lenalidomid ile tedavi edilen hastalarda anjiyoödem, anafilaktik reaksiyon ve Stevens Johnson (SJS), toksik epidermal nekroliz (TEN) ve DRESS gibi ciddi deri reaksiyonlarınıiçeren alerjik reaksiyon vakaları bildirilmiştir (bakınız bölüm 4.8). Hastalar reçete eden doktortarafından bu reaksiyonların işaret ve semptomları hakkında bilgilendirilmeli ve eğer busemptomlar gelişirese derhal tıbbi yardım almaları hastalara anlatılmalıdır. Anjiyoödem,anafilaktik reaksiyon, eksfolyatif veya büllöz döküntü durumunda veya SJS, TEN ya daDRESS şüphesi olduğunda lenalidomid kullanımı bırakılmalı ve bu reaksiyonlarındüzelmesinin ardından tekrar başlatılmamalıdır. Şiddete bağlı olarak deri reaksiyonlarınındiğer formları için lenalidomid tedavisine ara verilmesi veya tedavinin bırakılmasıdüşünülmelidir. Daha önce talidomid ile tedavi edilirken alerjik reaksiyon gösteren hastalar,literatürde lenalidomid ve talidomid arasında olası bir çapraz reaksiyon bildirilmişolduğundan yakından takip edilmelidir.

Talidomid tedavisi ile ilişkili şiddetli döküntü öyküsü olan hastalar lenalidomid kullanmamalıdır.

İkinci Primer Maligniteler


Daha önce tedavi görmüş lenalidomid/deksametazon alan miyelomlu hastalarda yürütülen klinik çalışmalarda ikinci primer malignitelerde kontrollere kıyasla (100 hasta/yılı başına1,38) bir artış (100 hasta/yılı başına 3,98) gözlenmiştir. İnvaziv olmayan ikinci primermaligniteler bazal hücreli veya skuamöz hücreli deri kanserlerinden oluşmaktadır. İnvazivikinci primer malignitelerin çoğu solid tümör malignitelerdir.

Nakile elverişli olmayan yeni tanı almış multipl miyelom hastalarında yapılan klinik çalışmalarda, progresyona kadar, melfalan ve prednizon (100 hasta/yılı başına 1,75) ilekombinasyon halinde lenalidomid kullanan hastalarda hematolojik ikinci primer malignite(Akut Miyeloid Lösemi, MDS vakaları) insidans oranında prednizon ile kombinasyon halindemelfalana (100 hasta/yılı başına 0,36) kıyasla 4,9 katlık bir artış gözlenmiştir.

Prednizon ile kombinasyon halinde melfalan (yılda - her 100 kişide 0.74) alan hastalar ile karşılaştırıldığında, melfalan ve prednizon (yılda- her 100 kişide 1.57) ile kombinasyonhalinde lenalidomid (9 siklus) alan hastalarda katı tümör SPM hastalığı görülüş oranında 2.12kat artış gözlenmiştir.

Progresyona kadar veya 18 ay boyunca deksametazon ile kombinasyon halinde lenalidomid kullanan hastalarda hematolojik ikinci primer malignite insidans oranı (100 hasta/yılı başına0,16) melfalan ve prednizon ile kombinasyon halinde talidomide (100 hasta/yılı başına 0,79)kıyasla artmamıştır.

Progresyona kadar veya 18 ay boyunca deksametazon ile kombinasyon halinde lenalidomid kullanan hastalarda (100 hasta/yılı başına 1,58) solid tümör ikinci primer malignite insidansoranında melfalan ve prednizon ile kombinasyon halinde talidomide (100 hasta/yılı başına1,19) kıyasla 1,3 kat artış gözlenmiştir.

Bortezomib ve deksametazon ile birlikte lenalidomid alan yeni tanı konmuş multipl miyelom hastalarında hematolojik ikinci primer malignite insidans oranı 100 kişi başına 0.00 - 0.16 vesolid tümör ikinci primer malignite insidans oranı 100 kişi başına 0.21 - 1.04'tür.

Lenalidomid ile ilişkili sekonder primer malignitelerin riskinde artış, kök hücre nakli sonrasında yeni tanı almış multipl miyelom bağlamında da önem taşımaktadır. Bu risk henüztam anlamıyla karakterize edilmemiş olmakla birlikte, bu bağlamda lenalidomid düşünülürkenve kullanılırken bu durum akılda bulundurulmalıdır.

En göze çarpanları AML, MDS ve B hücresi maligniteleri (Hodgkin lenfoması dahil) olmak üzere hematolojik malignitelerin oranı, lenalidomid kolları için 100 hasta/yılı başına 1,31,plasebo kolları için ise 100 hasta/yılı başına 0,58 (otolog kök hücre tedavisi [OKHT]sonrasında lenalidomide maruz kalan hastalarda 100 hasta/yılı başına 1,02 ve OKHTsonrasında lenalidomide maruz kalmayan hastalarda 100 hasta/yılı başına 0,60) şeklindeolmuştur. Solid tümör ikinci primer malignitelerin insidansı lenalidomid kolları için 100hasta/yılı başına 1,36 ve plasebo kolları için 100 hasta/yılı başına 1,05 bulunmuştur (OKHTsonrasında lenalidomide maruz kalan hastalar için 100 hasta/yılı başına 1,26 ve OKHTsonrasında lenalidomide maruz kalmayan hastalar için 100 hasta/yılı başına 0,60).

Lenalidomid ile tedaviye başlanmadan önce ikinci primer malignite ortaya çıkma riski dikkate alınmalıdır. Hekimler tedavi öncesinde ve sırasında, standart kanser taramaları kullanarak,hastaları ikinci primer malignite ortaya çıkışı açısından dikkatle değerlendirmeli ve tedaviyiendike olduğu şekilde başlatmalıdırlar.

Düşük ve orta-1 riskli MDS'de akut miyeloid lösemiye progresyon


•Karyotip


Kompleks sitogenetik dahil başlangıç değişkenleri, transfüzyona gereksinimi olan ve del(5q) anomalisi bulunan hastalarda AML'ye progresyon ile ilişkilendirilmektedir. Düşük ve orta-1riskli miyelodisplastik sendromlu hastalarda lenalidomid ile gerçekleştirilen iki klinikçalışmanın birleştirilmiş analizlerinde, kompleks sitogenetiğe sahip hastalarda 2 yıllık tahminiAML'ye progresyon kümülatif riski en yüksek olmuştur (%38,6). İzole del(5q) anormalliğiolan hastalarda tahmini 2 yıllık AML'ye progresyon oranı, del(5q) ve ek bir sitogenetikanomalisi bulunan hastalardaki %17,3'e kıyasla %13,8 olmuştur.

Bunun sonucu olarak MDS, del(5q) ve kompleks sitogenetik ile ilişkili olduğunda, lenalidomidin yarar/risk oranı bilinmemektedir.

• TP53 durumu


TP53 mutasyonu, daha düşük riskli MDS del5q hastalarının %20 ile %25'inde bulunmaktadır ve AML'ye daha yüksek progresyon riski ile ilişkilendirilmektedir. Düşük ve orta-1 risklimiyelodisplastik sendrom hastalarında gerçekleştirilen bir klinik lenalidomidin çalışmasının(MDS-004) post-hoc analizinde tahmini 2 yıllık AML'ye progresyon oranı, IHC-p53 pozitif(TP53 mutasyon durumu için alternatif olarak p53 proteinin immünohistokimyasaldeğerlendirmesi kullanılarak güçlü nükleer boyamanın %1'i kesim düzeyi) hastalarda %27,5ve IHC-p53 negatif hastalarda %3,6 bulunmuştur (p=0.0038) (bakınız bölüm 4.8)

Mantle hücreli lenfomada diğer malignitelere progresyon


Mantle hücreli lenfomada; AML, B-hücre maligniteleri ve melanom dışı deri kanseri (MDDK) tanımlanmış risklerdir.

Foliküler lenfomada ikinci birincil maligniteler


Foliküler lenfoma hastalarını içeren relaps / refrakter bir iNHL çalışmasında, plasebo / rituksimab koluna kıyasla lenalidomid / rituksimab kolunda ikinci primer malignitelerriskinde artış gözlenmemiştir. Hematolojik AML ikinci primer maligniteler, lenalidomid /rituksimab kolunda 100 kişi-yılı başına 0.29'da meydana gelirken, plasebo / rituksimab alanhastalarda 100 kişi-yılı başına 0.29 olarak görülmüştür. Lenalidomid / rituksimab kolundahematolojik artı katı tümör ikinci primer malignitelerin (melanom dışı deri kanserleri hariç)insidans oranı, medyan takiple plasebo / rituksimab alan hastalarda 100 kişi-yılı başına1.17'ye kıyasla, 100 kişi-yılı başına 0.87 idi. 30,59 aya kadar (0,6 ile 50,9 ay arasında).

Melanom dışı deri kanserleri, tanımlanmış risklerdir ve deri veya bazal hücreli karsinomların skuamöz hücreli karsinomlarını içerir.

Hekimler, ikinci primer malignitelerin gelişimi için hastaları izlemelidir. Lenalidomid tedavisi düşünüldüğünde hem lenalidomidin potansiyel faydası hem de ikinci primer malignite riskigöz önünde bulundurulmalıdır.

Karaciğer Bozuklukları


Kombinasyon tedavisinde lenalidomid ile tedavi edilen hastalarda ölümcül vakaları da içeren hepatik yetmezlik bildirilmiştir: akut hepatik yetmezlik, toksik hepatit, sitolitik hepatit,kolestatik hepatit ve karma sitolitik/kolestatik hepatit bildirilmiştir. İlaçla indüklenen şiddetlihepatotoksisitenin mekanizması halen bilinmemekle birlikte, bazı vakalarda önceden mevcutviral karaciğer hastalığı, başlangıç karaciğer enzim düzeylerinde yükseklik ve antibiyotiklerletedavi muhtemel risk faktörleri olabilir.

Anormal karaciğer fonksiyon testleri yaygın olarak bildirilmiştir ve genellikle asemptomatik olup, doz uygulamasına ara verilmesi ile geri dönüşümlüdür. Parametreler başlangıçdeğerlerine döndüğünde, daha düşük bir dozla tedavi düşünülebilir.

Lenalidomid, böbrekler ile elime olmaktadır. Hematolojik yan etkileri ve hepatotoksisite riskinin artmasına neden olabilecek plazma düzeylerini engellemek amacıyla böbrekyetmezliği olan hastalarda dozun ayarlanması önemlidir. Karaciğer fonksiyonlarının özellikleeşzamanlı viral karaciğer enfeksiyonu ya da öyküsü olan hastalarda ya da lenalidomid,karaciğer fonksiyon bozukluğu ile ilişkili olduğu bilinen ilaçlarla kombine edildiğinde, takipedilmesi önerilmektedir.

Nötropeninin eşlik ettiği veya etmediği enfeksiyon


Multipl miyelom hastaları pnömoni de dahil olmak üzere enfeksiyonlar geliştirmeye yatkındır. Transplantasyona uygun olmayan yeni tanı almış multipl miyelom hastalarındakullanılan lenalidomidin deksametazon ile kombinasyonunda MPT (Melfalan, Prednizolon,Talidomid)'ye göre ve OKHT geçirmiş yeni tanı almış multipl miyelom hastalarındalenalidomid idamesinde plaseboya göre daha yüksek bir enfeksiyon oranı gözlenmiştir.Nötropeni bağlamında derece > 3 enfeksiyonlar hastaların üçte birinden daha azında meydanagelmiştir. Enfeksiyonlar için bilinen risk faktörleri bulunan hastalar yakından izlenmelidir.Tüm hastalara enfeksiyonun ilk belirtisinde (örn. öksürük, ateş vb.) derhal tıbbi yardımalmaları söylenmelidir, böylelikle enfeksiyonun şiddetini azaltmak için erken tedaviye olanaksağlanır.

Viral Reaktivasyon


Lenalidomid kullanan hastalarda ciddi herpes zoster veya hepatit B virüsü (HBV) reaktivasyonu dahil viral reaktivasyon vakaları bildirilmiştir.

Bazı viral reaktivasyon vakalarının ölümcül sonuçları bulunmaktadır.

Bazı herpes zoster reaktivasyon vakaları, lenalidomid tedavisinin geçici olarak durdurulmasını veya kalıcı olarak kesilmesini gerektirecek şekilde uygun antiviral tedaviihtiyacı duyulan yaygın herpes zoster, menenjit herpes zoster veya oftalmik herpes zoster ilesonuçlanmıştır.

Lenalidomid kullanan ve önceden hepatit B virüsü (HBV) ile enfekte olmuş hastalarda nadiren hepatit B reaktivasyonu bildirilmiştir. Bu vakalardan bazıları lenalidomidinkesilmesine neden olan ve uygun antiviral tedavi gerektiren akut karaciğer yetmezliğineilerlemiştir. Lenalidomid ile tedaviye başlanmadan önce hepatit B virüs durumu tespitedilmelidir. HBV enfeksiyonu test sonucu pozitif çıkan hastalar için hepatit B tedavisindeuzmanlığı olan bir hekime danışılması önerilmektedir. Anti-HBc pozitif fakat HBsAg negatifolan hastalar da dahil olmak üzere önceden HBV ile enfekte olmuş hastalarda LENOMkullanılırken dikkatli olunmalıdır. Bu hastalar tedavi süresince aktif HBV enfeksiyonununbelirti ve bulguları açısından yakından izlenmelidir.

Progresif multifokal lökoensefalopati


Ölümcül vakalar da dahil olmak üzere progresif multifokal lökoensefalopati (PML) vakaları lenalidomid ile bildirilmiştir. PML, lenalidomid ile tedaviye başladıktan birkaç ay ila birkaçyıl sonra bildirilmiştir. Vakalar genellikle eşlik eden deksametazon veya diğerimmünosupresif kemoterapi ile önceden tedavi edilen hastalarda bildirilmiştir. Doktorlardüzenli aralıklarla hastaları izlemek ve yeni veya kötüleşen nörolojik belirtiler, bilişsel veyadavranışsal belirtileri veya bulguları olan hastalarda ayırıcı tanıda PML'yi dikkatealmalıdıdırlar. Hastaların, eşlerini veya bakıcılarını tedavi hakkında bilgilendirmeleri tavsiyeedilmelidir, çünkü hastanın farkında olmadığı belirtileri fark edebilirler.

PML'nin değerlendirilmesi, nörolojik muayene, beyin manyetik rezonans görüntülemesi ve beyin omurilik sıvısı analizine polimeraz zincir reaksiyonu (PCR) ile JC virüs (JCV) DNAanalizi veya bir beyin biyopsisinde JCV testine dayanmalıdır. Negatif bir JCV PCR, PML'Yİdışlamaz. Alternatif tanı koyulamaması durumunda ek takip ve değerlendirme gerektirebilir.

PML şüphesi varsa, PML dışlanana kadar sonraki dozlar verilmemelidir. PML doğrulanırsa, lenalidomid kalıcı olarak kesilmelidir.

Yeni tanı almış multipl miyelom hastaları


Yetmiş beş yaş üstü hastalarda, ISS evre III, ECOG PS >2 veya KL

KRKR

<60 mL/dak değerleri dikkatealınarak, lenalidomid kombinasyonlarını tolere etme kapasiteleri açısından dikkatledeğerlendirilmelidir (bakınız bölüm 4.2 ve 4.8).

Katarakt


Lenalidomidi deksametazon ile kombinasyon halinde kullanan yeni tanı almış multipl miyelom hastalarında, özellikle uzun süre kullanımda, katarakt daha yüksek sıklıktabildirilmiştir. Görme kabiliyetinin düzenli izlenmesi önerilmektedir.

Kullanılmamış kapsüller

Hastalara, bu tıbbi ürünü kesinlikle başka bir kişiye vermemeleri ve varsa, kullanılmamış kapsülleri tedavi sonunda eczacılarına iade etmeleri söylenmelidir.

Laktoz intoleransı

LENOM kapsüller laktoz anhidr ihtiva eder. Nadir kalıtımsal galaktoz intoleransı, Lapp laktoz yetmezliği ya da glukoz-galaktoz malabsorpsiyon problemi olan hastaların bu ilacıkullanmamaları gerekir.

LENOM kapsüller kroskarmeloz sodyum ihtiva eder. Bu durum kontrollü sodyum diyetinde olan hastalar için göz önünde bulundurulmalıdır.

4.5 Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

Eritropoetik ilaçlar veya hormon replasman tedavisi gibi tromboz riskini artırabilen diğer ilaçlar, deksametazon ile birlikte LENOM almakta olan multipl miyelom hastalarında dikkatlekullanılmalıdır (bakınız bölüm 4.4 ve 4.8).

Oral kontraseptifler


Oral kontraseptiflerle hiçbir etkileşim çalışması yapılmamıştır. LENOM bir enzim indükleyicisi değildir. İnsan hepatositleriyle yapılan bir

in vitro

çalışmada lenalidomid, testedilen çeşitli konsantrasyonlarda CYP1A2, CYP2B6, CYP2C9, CYP2C19 ve CYP3A4/5'iindüklememiştir. Bu nedenle, lenalidomidin tek başına uygulandığı durumlarda, hormonalkontraseptifler dahil olmak üzere tıbbi ürünlerin etkililiğinde azalmaya yol açan indüksiyonbeklenmemektedir. Bununla birlikte, deksametazonun zayıf ila orta derecede CYP3A4indükleyicisi olduğu bilinmektedir ve ayrıca taşıyıcıların yanı sıra diğer enzimleri deetkilemesi olasıdır. Tedavi süresince oral kontraseptiflerin etkililiği azalabilir. Gebeliğiönlemek için etkili önlemler alınmalıdır (bakınız bölüm 4.4 ve 4.6).

Varfarin


Birden fazla 10 mg dozda lenalidomidin tek doz (25 mg) varfarin ile birlikte uygulanmasının toplam lenalidomidin veya R- ve S- varfarinin farmakokinetiği üzerine herhangi bir etkisiolmamıştır. Bununla birlikte, klinik kullanım sırasında (deksametazon ile birlikte tedavi) biretkileşim bulunup bulunmadığı bilinmemektedir. Deksametazon zayıf ila orta derecede enzimindükleyicisidir ve varfarin üzerine etkisi bilinmemektedir. Tedavi sırasında varfarinkonsantrasyonunun yakın takibi önerilmektedir.

Digoksin


Günde bir kez lenalidomid 10 mg ile birlikte uygulanması, digoksinin (0,5 mg, tek doz) plazma konsantrasyonunu % 90 GA (güven aralığı) ile % 14 artırmıştır; [% 0,52 - % 28,2]).Etkinin klinik kullanımda (daha yüksek lenalidomid dozları ve deksametazon ile birliktetedavi) farklı olup olmayacağı bilinmemektedir. Bu nedenle, LENOM tedavisi sırasındadigoksin konsantrasyonlarının izlenmesi tavsiye edilmektedir.

Statinler


Statinler LENOM ile uygulandığında aditif olabilecek, artmış bir rabdomiyoliz riski söz konusudur. Tedavinin ilk haftalarında artırılmış klinik ve laboratuvar takip gerekmektedir.

Deksametazon


Tek ya da çoklu deksametazon dozunun (günde bir kez 40 mg) eşzamanlı uygulanmasının, lenalidomidin (günde bir kez 25 mg) çoklu doz farmakokinetiği üzerinde klinik açıdananlamlı bir etkisi olmamıştır.

P-glikoprotein (P-gp) inhibitörleri ile etkileşimler


LENOM,

in vitro4.6 Gebelik ve laktasyonGenel tavsiye

Gebelik kategorisi X'tir.

Teratojenik etkisi nedeniyle, hasatanın çocuk doğurma potansiyeline sahip olmadığını gösteren güvenilir bir kanıt bulunmuyorsa, lenalidomid Gebelik Önleme Programı (bakınızbölüm 4.4) kapsamında reçete edilmelidir.

Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)

Çocuk doğurma potansiyelindeki kadınlar tedavinin 4 hafta öncesinden başlayarak, tedavi süresince ve tedavinin ardından 4 haftaya kadar etkili doğum kontrol yöntemi uygulamakzorundadır. Eğer LENOM ile tedavi gören kadınlarda gebelik oluşursa, tedavi durdurulmalıve hasta değerlendirme ve öneriler için teratoloji konusunda tecrübeli veya uzman bir doktorayönlendirilmelidir.

Eğer, LENOM alan bir erkek hastanın eşinde gebelik oluşursa, kadın partner değerlendirme ve öneriler için teratoloji konusunda tecrübeli veya uzman bir doktora yönlendirilmelidir.

LENOM ile tedavi sırasında insan semeninde aşırı derecede düşük düzeylerde bulunmaktadır ve sağlıklı gönüllülerde ilaç kesildikten 3 gün sonra insan semeninde tespit edilememektedir(bakınız bölüm 5.2). Önlem olarak ve böbrek bozukluğu gibi eliminasyon süresinin uzunolduğu özel popülasyonlar göz önünde bulundurularak, LENOM alan tüm erkek hastalar,eşlerinin gebe ya da çocuk doğurma potansiyelinin olması ve herhangi bir doğum kontrolyöntemi kullanmaması durumunda tedavi süresince, tedaviye ara verilmesi sırasında ve tedavikesildikten sonra 1 hafta boyunca prezervatif kullanmalıdır.

Gebelik dönemi

Lenalidomidin gebelik döneminde uygulandığı takdirde ciddi doğum kusurlarına yol açtığından şüphenilmektedir.

LENOM gebelik döneminde kontrendikedir (bakınız bölüm 4.3).

LENOM yapısal olarak talidomide benzerdir. Talidomid insanlarda teratojenik olduğu bilinen ve yaşamı tehdit eden ciddi doğum kusurlarına neden olan bir etkin maddedir.

Lenalidomid talidomid kullanımında tanımlananlara benzer maymunlarda malformasyonları indüklemiştir (bakınız bölüm 5.3). Bu nedenle, LENOM'un teratojenik etki göstermesibeklenir ve LENOM gebelik sırasında kontrendikedir (bakınız bölüm 4.3).

Laktasyon dönemi

LENOM'un anne sütüyle atılıp atılmadığı bilinmemektedir. Bu nedenle lenalidomid tedavisi sırasında emzirmeye ara verilmelidir.

Üreme Yeteneği/Fertilite

500 mg/kg'a (vücut yüzey alanına göre 25 mg ve 10 mg insan dozlarının sırasıyla yaklaşık 200 ila 500 katı) kadar olan lenalidomid dozları ile sıçanlarda yapılan bir fertilite çalışmasıfertilite ve parenteral toksisite üzerinde herhangi bir advers etkiye neden olmamıştır.

4.7 Araç ve makine kullanımı üzerinde etkiler

LENOM'un araç ve makine kullanım yeteneği üzerine hafif ya da orta derecede etkisi bulunmaktadır. LENOM kullanımında yorgunluk, sersemlik, uyku hali, baş dönmesi, vertigove bulanık görme bildirilmiştir. Bu nedenle, araç ve makine kullanırken dikkat edilmesiönerilir.

4.8 İstenmeyen etkiler

Güvenlilik profili özeti

Yeni tanı konmuş multipl miyelom: OKHT geçirmiş lenalidomid idamesi ile tedavi edilen hastalar


CALGB 100104'ten elde edilen advers reaksiyonların tespiti için konservatif bir yaklaşım uygulanmıştır. Tablo 1'de listelenen advers reaksiyonlar, HDM/OKHT sonrasında bildirilenolayların yanı sıra idame tedavisi periyodundaki olayları da içermektedir. İdame tedavisibaşladıktan sonra meydana gelen olayları tanımlayan ikinci bir analiz, Tablo 1'de tarif edilensıklıkların, idame tedavisi sırasında gerçekte gözlenenden aslında daha yüksek olabileceğinidüşündürmektedir. IFM 2005-02'deki advers reaksiyonlar sadece idame tedavisiperiyodundandır.

Plaseboya kıyasla lenalidomid ile daha sık gözlenen ciddi advers reaksiyonlar (>%5) şunlardır:

• Pnömoni (%10,6; kombine dönem) IFM 2005-02'den

• Akciğer enfeksiyonu (%9,4 [idame tedavisi başladıktan sonra %9,4]) CALGB 100104'ten

IFM 2005-02 çalışmasında plaseboya kıyasla lenalidomid idamesi ile daha sık gözlenen advers reaksiyonlar nötropeni (%60,8), bronşit (%47,4), ishal (%38,9), nazofarenjit (%34,8),kas spazmları (%33,4), lökopeni (%31,7), asteni (%29,7), öksürük (%27,3), trombositopeni(%23,5), gastroenterit (%22,5) ve pireksi (%20,5) olmuştur.

CALGB 100104 çalışmasında plaseboya kıyasla lenalidomid idamesi ile daha sık gözlenen advers reaksiyonlar nötropeni (%79,0 [idame tedavisi başladıktan sonra %71,9]),trombositopeni (%72,3 [%61,6]), ishal (%54,5 [%46,4]), döküntü (%31,7 [%25,0]), üstsolunum yolu enfeksiyonu (%26,8 [%26,8]), yorgunluk (%22,8 [%17,9]), lökopeni (%22,8[%18,8]) ve anemi (%21,0 [%13,8]) olmuştur.

Bortezomib ve deksametazonun lenalidomid ile kombinasyonu ile tedavi edilen, kök hücre nakline uygun olmayan yeni tanı almış multipl miyelom hastalarında


SWOG S0777 çalışmasında, lenalidomid -deksametazon kombinasyonuna göre lenalidomid-bortezomib-deksametazon kombinasyonunda daha sık görülen ciddi advers reaksiyon (>5%):

• Hipotansiyon (% 6,5), akciğer enfeksiyonu (%5,7), dehidrasyon (% 5,0)

Lenalidomid-deksametazon kombinasyonuna göre lenalidomid-bortezomib-deksametazon kombinasyonunda daha sık görülen ciddi advers reaksiyonlar: Yorgunluk (73,7%), periferiknöropati (71,8%), trombositopeni (57,6%), kabızlık (56,1%), hipokalsemi (50,0%).

Düşük doz deksametazon ve lenalidomid kombinasyonu ile tedavi edilen, OKHT uygun olmayan yeni tanı almış multipl miyelom hastalarında


Melfalan, prednizon ve talidomid (MPT) ile karşılaştırıldığında düşük doz deksametazon (Rd ve Rd18) ile kombinasyon halinde lenalidomid ile daha sık görülen ciddi advers reaksiyonlar(>5%):

• Pnömoni (%9,8)

• Böbrek yetmezliği (akut dahil)(% 6,3)

Rd veya Rd18 ile MPT'den daha sık görülen istenmeyen etkiler: ishal (%45,5), yorgunluk (%32,8), sırt ağrısı (%32,0), asteni (%28,2), uykusuzluk (%27,6), döküntü (%24,3), iştahazalması (%23,1), öksürük (%22,7), pireksi (%21,4) ve kas spazmları (%20,5)

Yeni tanı konmuş multipl miyelom: Melfalan ve prednizon ile kombinasyon halinde lenalidomid ile tedavi edilen transplant için uygun olmayan hastalar


Melphalan, prednizon ve lenalidomidin ardından lenalidomid idamesi (MPR+R) veya melfalan, prednizon ve lenalidomidin ardından plasebo (MPR+p) ile melfalan, prednizon veplasebo ve ardından plasebo (MPp+p) ile daha sık (> %5) gözlenen ciddi advers reaksiyonlarşunlardır:

• Febril (ateşli) nötropeni (%6.0)

• Anemi (%5.3)

MPR+R veya MPR+p ile MPp+p'den daha sık gözlenen advers reaksiyonlar şunlardır: nötropeni (%83,3), anemi (%70,7), trombositopeni (%70,0), lökopeni (%38,8), kabızlık(%34,0), ishal (%33,3), döküntü (%28,9), ateş (%27,0), periferik ödem (%25.0), öksürük(%24.0), iştah azalması (%23.7) ve asteni (%22.0).

Önceden en az bir tedavi almış multipl Miyelom


İki adet faz 3 plasebo-kontrollü çalışmada, multipl miyelomlu 353 hastaya lenalidomid/deksametazon kombinasyonu ve 351 hastaya plasebo/deksametazonkombinasyonu uygulanmıştır.

Plasebo/deksametazon kombinasyonununa göre lenalidomid/deksametazon kombinasyonunda daha sık gözlenen en şiddetli advers reaksiyonlar şunlardır:

• Venöz tromboembolizm (derin ven trombozu, pulmoner emboli) (bakınız bölüm 4.4),

• 4. derece nötropeni (bakınız bölüm 4.4).

Birleştirilen multipl miyelom klinik çalışmalarında (MM-009 ve MM-010) plasebo ve deksametazona kıyasla lenalidomid ve deksametazon ile daha sık gözlenen adversreaksiyonlar, yorgunluk (%43,9), nötropeni (%42,2), kabızlık (%40,5), diyare (%38,5), kaskrampı (%33,4), anemi (%31,4), trombositopeni (%21,5) ve deri döküntüsüdür (%21,2).

Mi^yelodisplastik sendrom


Miyelodisplastik sendrom hastalarında lenalidomidin genel güvenlilik profili, bir faz 2 çalışma ve bir faz 3 çalışmada yer alan toplam 286 hastadan elde edilen verileredayanmaktadır (bakınız bölüm 5.1). Faz 2 çalışmasında yer alan 148 hastanın tamamınalenalidomid tedavisi uygulanmıştır. Faz 3 çalışmasında, çalışmanın çift kör fazı sırasında 69hastaya 5 mg lenalidomid, 69 hastaya 10 mg lenalidomid ve 67 hastaya plasebouygulanmıştır.

Advers olayların birçoğu, lenalidomid ile tedavinin ilk 16 haftası boyunca oluşma eğilimi göstermiştir.

Ciddi advers reaksiyonlar şunlardır:

• Venöz tromboembolizm (derin ven trombozu, pulmoner embolizm) (bakınız bölüm 4.4)

• 3. veya 4. derece nötropeni, febril nötropeni ve 3. veya 4. derece trombositopeni (bakınızbölüm 4.4).

Faz 3 çalışmasında kontrol koluna kıyasla lenalidomid gruplarında en sık gözlenen advers reaksiyonlar, nötropeni (%76,8), trombositopeni (%46,4), diyare (%34,8), kabızlık (%19,6),bulantı (%19,6), pruritus (%25,4), döküntü (%18,1), yorgunluk (%18,1) ve kas spazmlarıydı(%16,7).

Mantle hücreli lenfoma


Mantle hücreli lenfoma hastalarında lenolidomidin genel güvenlilik profili, randomize, kontrollü bir faz 2 çalışma olan MHL-002'deki 254 hastadan elde edilen verileredayanmaktadır (bakınız bölüm 5.1). Buna ek olarak, destekleyici çalışma MHL-001'den eldeedilen advers reaksiyonlar da Tablo 3'e dahil edilmiştir.

MHL-002 çalışmasında kontrol kolu ile karşılaştırıldığında lenalidomid kolunda daha sık gözlenen (en az %2 farklılık) ciddi advers reaksiyonlar aşağıdakilerdir:

• Nötropeni (%3,6)

• Pulmoner embolizm (%3,6)

• Diyare (%3,6)

MHL-002 çalışmasında kontrol kolu ile karşılaştırıldığında lenalidomid kolunda daha sık meydana gelmiş en sık gözlenen advers reaksiyonlar; nötropeni (%50,9), anemi (%28,7),diyare (%22,8), yorgunluk (%21,0), konstipasyon (%17,4), pireksi (%16,8) ve deridöküntüsüdür (alerjik dermatit dahil) (%16,2).

MHL-002 çalışmasında erken (20 hafta içinde) ölümlerde genel olarak belirgin bir artış meydana gelmiştir. Başlangıçta yüksek tümör yükü bulunan hastalar, erken ölüm açısındandaha yüksek bir risk altındadır; lenalidomid kolunda 16/81 (%20) erken ölüm ve kontrolkolunda 2/28 (%7) erken ölüm meydana gelmiştir. 52 haftalık dönemde elde edilen rakamlarsırasıyla 32/81 (%40) ve 6/28'dir (%21) (bakınız bölüm 5.1).

Tedavinin birinci siklusu sırasında, lenalidomid kolunda yüksek tümör yükü bulunan 11/81 (%14) hasta tedaviden çekilirken bu sayı kontrol grubunda 1/28'dir (%4). Lenalidomidkolunda tedavi siklusu 1 sırasında yüksek tümör yükü bulunan hastaların tedavidenayrılmasının temel nedeni advers olaylardır, 7/11 (%64). Yüksek tümör yükü, çapı >5 cm olanen az bir lezyon ya da >3 cm olan 3 lezyon olarak tanımlanmıştır.

Foliküler lenfoma

Önceden tedavi edilmiş foliküler lenfoma hastalarında rituksimab ile kombinasyon halinde lenalidomidin genel güvenlilik profili, randomize, kontrollü bir faz 3 çalışma olan NHL-007'deki 294 hastadan elde edilen verilere dayanmaktadır. Buna ek olarak, destekleyiciçalışma NHL-008'den elde edilen advers reaksiyonlar da Tablo 5'e dahil edilmiştir.

NHL-007 çalışmasında plasebo / rituksimab kolu ile karşılaştırıldığında lenalidomid/ rituksimab kolunda daha sık gözlenen (en az %1 farklılık) ciddi advers reaksiyonlaraşağıdakilerdir:

• Febril nötropeni (%2,7)

• Pulmoner embolizm (%2,7)

• Pnömoni (%2,7)

NHL-007 çalışmasında, lenalidomid / rituksimab kolunda plasebo / rituksimab koluna (kollar arasında en az %2 daha yüksek sıklıkta) kıyasla daha sık gözlenen advers reaksiyonlarnötropeni (%58,2), ishal (%30,8), lökopeni idi. (%28,8), kabızlık (%21,9), öksürük (%21,9)ve yorgunluk (%21,9).

İstenmeyen reaksiyonların tablolaştırılmış listesi


Lenalidomid ile tedavi edilen hastalarda gözlenen advers reaksiyonlar sistem, organ sınıfı ve sıklığa göre listelenmektedir. Advers reaksiyonlar her bir sıklık gruplaması içinde, azalanciddiyet sırasıyla sunulmaktadır. Sıklıklar şu şekilde tanımlanmaktadır: Çok yaygın (>1/10);yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1.000 ila <1/100); seyrek (>1/10.000 ila<1/1.000); çok seyrek (izole raporlar dahil <1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden yolaçıkarak tahmin edilemiyor).

Advers reaksiyonlar aşağıdaki tabloda, ana klinik çalışmaların herhangi birinde gözlenen en yüksek sıklığa göre ilgili kategori altına dahil edilmiştir.

Multipl miyelomda lenalidomid monoterapisi için tablolaştırılmış özet

Aşağıda verilen tablo, OKHT geçirmiş lenalidomid idame tedavisi alan hastalarla yürütülenyeni tanı almış multipl miyelom çalışmaları sırasında toplanan verilerden çıkarılmıştır.Veriler, pivot multipl miyelom çalışmalarında plasebo kolları karşısında hastalıkprogresyonuna kadar devam eden lenalidomid içeren kollardaki daha uzun tedavi süresi içindüzeltilmemiştir (bakınız bölüm 5.1).

Tablo 1: Lenalidomid idame tedavisi ile tedavi edilen multipl miyelomlu hastalarda yürütülen klinik çalışmalarda bildirilen advers reaksiyonlar

Sistem Organ Sınıfı/ Tercih Edilen Terim

Tüm Advers Reaksiyonlar/ Sıklık

Derece 3-4 Advers Reaksiyonlar/Sıklık

Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar

Çok yaygın

Pnömoniler ?, a, üst solunum yolu enfeksiyonu, nötropenikenfeksiyon, bronşiti,influenza^, gastroenterit^,sinüzit, nazofarenjit, rinit

Yaygın

Enfeksiyon^, idrar yolu enfeksiyonu?,*, alt solunumsistemi enfeksiyonu, akciğerenfeksiyonu^

Çok yaygın

Pnömoniler?, a nötropenik enfeksiyon

Yaygın

Sepsis?, b, bakteremi, akciğer enfeksiyonu^, alt solunumyolu enfeksiyonu bakteriyel,bronşit^, influenza^,gastroenterit^, herpes zoster^,enfeksiyon^

İyi huylu ve kötü huylu neoplazmalar (Kist vepolipler dahil olmak üzere)

Yaygın

Miyelodisplastik sendrom


Sistem Organ Sınıfı/ Tercih Edilen Terim

Tüm Advers Reaksiyonlar/ Sıklık

Derece 3-4 Advers Reaksiyonlar/Sıklık

Kan ve lenf sistemi hastalıkları

Çok yaygın

Nötropeni'^, febril nötropeni'^, trombositopeni'^,anemi, lökopeniO, lenfopeni

Çok yaygın

Nötropeni,?, febril nötropeni ,

trombositopeniA,?, anemi, lökopeni^, lenfopeni

Yaygın

Pansitopeni^

Metabolizma ve beslenme hastalıkları

Çok yaygın

Hipokalemi

Yaygın

Hipokalemi, dehidratasyon

Sinir sistemi hastalıkları

Çok yaygın

Parestezi

Yaygın

Periferik nöropatic ?

Yaygın

Baş ağrısı

Vasküler hastalıklar

Yaygın

Pulmoner embolizm^*

Yaygın

Derin ven trombozuA^,d

Solunum, göğüs bozuklukları ve medistinalhastalıklar

Çok yaygın

Öksürük

Yaygın

Dispne^, rinore

Yaygın

Dispne^

Gastrointestinal hastalıklar

Çok yaygın

İshal, kabızlık, abdominal ağrı, bulantı

Yaygın

Kusma, üst abdominal ağrı

Yaygın

İshal, kusma, bulantı

Hepato-bilier hastalıklar

Çok yaygın

Anormal karaciğer fonksiyon testleri

Yaygın

Anormal karaciğer fonksiyon testleri

Deri ve deri altı doku hastalıkları

Çok yaygın

Döküntü, deri kuruluğu

Yaygın

Döküntü, kaşıntı

Kas-iskelet, bağ doku ve kemik hastalıkları

Çok yaygın

Kas spazmları

Yaygın

Miyalji, kas-iskelet ağrısı


Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkinhastalıklar

Çok yaygın

Yorgunluk, asteni, pireksi

Yaygın

Yorgunluk, asteni

? Klinik çalışmalardaki OKHT geçirmiş yeni tanı almış multipl miyelom hastalarında ciddi olarak bildirilen advers reaksiyonlar

* Sadece ciddi advers ilaç reaksiyonları için geçerlidir ^ Bakınız Bölüm 4.8 Seçili advers reaksiyonların tanımı.

a “Pnömoniler” kombine advers olay ifadesi şu tercih edilen terimleri kapsar: Bronkopnömoni, Lobar pnömoni, Pneumocystis jiroveci pnömonisi, Pnömoni, Pnömoni klebsiella, Pnömoni legionella, Pnömoni mikoplazmal,Pnömoni pnömokokkal, Pnömoni streptokokkal, Pnömoni viral, Akciğer hastalığı, Pnömonitb “Sepsis” kombine advers olay ifadesi şu tercih edilen terimleri kapsar: Bakteriyel sepsis, Pnömokokkal sepsis,Septik şok, Stafilokokkal sepsis

c “Periferik nöropati” kombine advers olay ifadesi şu tercih edilen terimleri kapsar: Nöropati periferik,

Periferik sensöriyal nöropati, Polinöropati

d “Derin ven trombozu” kombine advers olay ifadesi şu tercih edilen terimleri kapsar: Derin ven trombozu, Tromboz, Venöz tromboz

Multipl Mi;yelom kombinasyon tedavisi için tablolaştırılmış özet


Aşağıdaki tablo kombinasyon tedavisi ile multipl miyelom çalışmaları sırasında toplanan verilerden elde edilmiştir. Veriler, kol içeren lenalidomiddeki tedavinin daha uzun süresinegöre ayarlanmamış, hastalık ilerlemesi, çoklu miyelom çalışmalarında karşılaştırıcı kollarakarşı devam edene kadar devam etmiştir (bkz. Bölüm 5.1).

Tablo 2: Bortezomib ve deksametazon veya deksametazon veya melfalan ve prednizon ile kombinasyon halinde lenalidomid ile tedavi edilen multipl miyelomlu hastalardaklinik çalışmalarda bildirilen tüm advers reaksiyonlar

Sistem Organ Sınıfı/ Tercih Edilen Terim

Tüm Advers Reaksiyonlar/ Sıklık

Derece 3-4 Advers Reaksiyonlar/Sıklık

Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar

Çok yaygın:

Pnömoni^^^, üst solunum yolu enfeksiyonu^, bakteriyel, viralve mantar enfeksiyonları(oportunistik enfeksiyonlardahil) ?, nazofarenjit, farenjitbronşitü, rinit

Yaygın:

Sepsisü,üü, akciğer enfeksiyonuüü, idrar yoluenfeksiyonuüü, sinüzitü

Yaygın:

Pnömoniü,üü, bakteriyel, viral ve mantar enfeksiyonları(oportunistik enfeksiyonlardahil) ?, selülitü, sepsisü,üü,akciğer
enfeksiyonuüü,bronşitü, solunum yolu enfeksiyonuüü,idrar yolu enfeksiyonuüü,enfeksiyöz enterekolit

İyi huylu ve kötü huylu neoplazmalar (Kist vepolipler dahil olmak üzere)

Yaygın olmayan:
Bazal hücreli karsinoma^^ skuamöz deri kanseri^^*

Yaygın:

Akut miyeloid lösemiü, miyelodisplastik sendromü,skuamöz deri kanseri,?,**

Yaygın olmayan:

T-hücre tipi akut lösemiü, Bazal hücreli karsinoma,tümör lizis sendrom

Kan ve lenf sistemi hastalıkları

Çok yaygın:

Nötropeni^,ü,üü,

Çok yaygın:

Nötropeni^,ü,üü,


trompositopen^' , anemr, hemorajik hastalık , lökopeni,lenfopeni

Yaygın:

Febril nötropeni, pansitopeni^,

Yaygın olmayan:

Hemoliz, otoimmün hemolitik anemi, hemolitik anemi

trompositopeni , anemi , lökopeni, lenfopeni

Yaygın:

Febril nötropeni,?, pansitopeni^, hemolitik anemi

Yaygın olmayan:

Hiperkoagülasyon,
Koagülopati

Bağışıklık sistemi

Yaygın olmayan:


hastalıkları

Aşırı duyarlılık^

Endokrin hastalıkları

Yaygın:

Hipotiroidizm


Metabolizma ve beslenme

Çok yaygın:

Yaygın:

hastalıkları

Hipokalemi^'^^, hiperglisemi^,
Hipokalemi^^^, hiperglisemi,

hipoglisemi, hipokalsemi^,
hipokalsemi^, diyabet^

hiponatremi^, dehidratasyon^,
hipofosfatemi, hiponatremi^,

İştah azalması^^, kilo kaybı
hiperürikemi, gut, dehidratasyon^, iştah

Yaygın:

hipomagnezemi, hiperürisemi, hiperkalsemi+,
azalması^^, kilo kaybı

Psikiyatrik hastalıklar

Çok yaygın:

Yaygın:


Depresyon, uykusuzluk,

Yaygın olmayan:

Libido kaybı
Depresyon, uykusuzluk

Sinir sistemi hastalıkları

Çok yaygın:

Çok yaygın:


Periferik nöropatiler^^, parestezi, baş dönmesi^^,
Periferik nöropatiler^^

tremor, tat alma duyusunun

Yaygın:


bozulması, baş ağrısı

Yaygın:

Ataksi, denge
Serebrovasküler olaylar^, baş dönmesi, senkop^^, nevralji

bozukluğu, senkop^^, nevralji,

Yaygın olmayan:


distezi
İntrakranial hemoraji , geçici iskemik atak, serebral iskemi

Göz hastalıkları

Çok yaygın:

Yaygın:


Katarakt, bulanık görme,
Katarakt

Yaygın:

Yaygın olmayan:


Azalmış görme keskinliği
Körlük

Kulak ve iç kulak hastalıkları

Yaygın:

Sağırlık (Hipoaküs Dahil), kulak çınlaması

Kardiyak hastalıklar

Yaygın:

Yaygın:


Atriyal fibrilasyon^'^^,
Miyokard infarktüsü (akut

bradikardi
dahil) ,^, atriyal fibrilasyon?,??, konjestif

Yaygın olmayan:

kardiyak yetmezlik,^,

Aritmi, QT uzaması, atriyal
taşikardi, kardiyak

çarpıntı, ventriküler
yetmezlik?,?? , miyokardiyal

ekstrasistoller
iskemi,^

Vasküler hastalıklar

Çok yaygın:

Çok yaygın:

Venöz

Venöz tromboembolik olaylar ,
tromboembolik olaylar ,

başlıca derin ven trombozu ve
başlıca derin ven trombozu

pulmoner embolizm^^^^
ve pulmoner embolizm,?,??

hipotansiyon^^,

Yaygın:

Vaskülit, hipotansiyon^^,


Yaygın:
hipertansiyon

Hipertansiyon, ekimoz^

Yaygın olmayan:

İskemi, periferik iskemi, intrakraniyalvenöz sinüs trombozu

Solunum, göğüs

Çok yaygın:

Yaygın:

bozuklukları ve medistinal

Dispne?,??, Epistaksis, öksürük
Solunum sıkıntısı^, dispne?,??,

hastalıklar

Yaygın:

Dispne

Pleuritik ağrı^^, hipoksi^^

Gastrointestinal hastalıklar

Çok yaygın:

Yaygın:


Diyare?,??, konstipasyon^,
Gastrointestinal hemoraji,?,??,

abdominal ağrı^^,kusma^^,
ince bağırsak

bulantı, , dispepsi, ağız
tıkanıklığı^^,diyare^^,

kuruluğu, stomatit

Yaygın:

Gastrointestinal hemoraji (rektal hemoraji, hemoroidalhemoraji, peptik ülser hemorajive dişeti kanaması dahil),disfaji

Yaygın olmayan:

Kolit, çekum iltihabı

konstipasyon^, karın ağrısı^^, kusma^^, bulantı, kusma^^

Hepatobiliyer hastalıklar

Çok yaygın:

Yaygın:

Kolestaz^,

Alanin aminotransferazda artış,
hepatotoksisite, hepatoselüler

aspartat aminotransferazda artış

Yaygın:

Hepatoselüler yaralanma^^, anormal karaciğer fonksiyontestleri^^, hiperbilirubinemi

Yaygın olmayan:

Karaciğer yetmezliği^

yaralanma00, Alanin aminotransferazda artış,anormal karaciğer fonksiyon

testleri0,

Yaygın olmayan:

Karaciğer yetmezliği^

Deri ve derialtı doku hastalıkları

Çok yaygın:

Deri döküntüleri^^, piruritus

Yaygın:

Deri döküntüleri00


Yaygın:

Ürtiker, hiperhidroz, deri kuruluğu, deridehiperpigmentasyon, egzama,eritem

Yaygın olmayan:

Eozinofili ve sistemik semptomları olan ilaç
döküntüsü00,

Yaygın olmayan:

Eozinofili ve sistemik semptomları olan ilaçdöküntüsü^^, ciltte renkdeğişikliği, fotosensitivitereaksiyonu

Kas-iskelet, bağ doku ve kemik hastalıkları

Çok yaygın:

Kas güçsüzlüğü^^, kas spazmları, kemik ağrısı^, kas-iskelet ve bağ dokusu ağrısı verahatsızlığı(sırt ağrısı dahil?,??),ekstremitede ağrı, miyalji,artralji^

Yaygın:

Eklem şişmesi,

Yaygın:

Kas güçsüzlüğü00, kemik ağrısı0, kas- iskelet ve bağdokusu ağrısı ve rahatsızlığı

(sırt ağrısı dahil0,00),

Yaygın olmayan:

Eklem şişmesi

Böbrek ve idrar yolu hastalıkları

Çok yaygın:

Böbrek yetmezliği (akut dahil)

0,00

Yaygın:

Hamatüri, İdrar retansiyonu, İdrar kaçırma

Yaygın olmayan:

Renal tübüler nekroz


Yaygın olmayan:

Edinilen Fanconi sendromu

Üreme sistemi ve meme hastalıkları

Yaygın:

Erektil disfonksiyon


Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkinhastalıklar

Çok yaygın:

Yorgunluk^'^^, ödem (periferik ödem dahil), Pireksi^'^^, asteni,influenza benzeri hastalıksendromları hastalık sendromu(pireksi dahil, öksürük, miyalji,kas-iskelet ağrısı, baş ağrısı vetitizlik)

Çok yaygın:

Yorgunluk?,??

Yaygın:

Periferik ödem, pireksi?,??, asteni

Yaygın:

Göğüs ağ^sı?,??, letarji


Araştırmalar

Çok yaygın:

Kanda alkalen fosfataz artışı



Yaygın:

C-reaktif protein artışı


Yaralanma, zehirlenme ve prosedüre aitkomplikasyonlar

Yaygın:

Düşme, kontüzyon


?? Klinik çalışmalarda bortezomib ve deksametazon ile kombinasyon halinde lenalidomid ile tedavi edilen yeni tanı almış multipl miyelomlu hastalarda ciddi olarak bildirilen ADVERS REAKSİYONLAR^ Bakınız Bölüm 4.8-Seçilmiş yan etkilerin tanımı
? Deksametazon ile kombinasyon halinde lenalidomid ile tedavi edilen multipl miyelomlu hastalarda veya melfalan ve prednizon ile klinik çalışmalarda ciddi olarak bildirilen ADVERS REAKSİYONLAR+Yalnızca ciddi advers ilaç reaksiyonları için geçerlidir.
* Skuamöz cilt kanseri, kontrol çalışmasına göre lenalidomid/deksametazonlu daha önce tedavi edilen miyelom hastalarında klinik çalışmalarda bildirilmiştir.
** Kontrollere göre lenalidomid / deksametazonlu yeni teşhis edilen miyelom hastalarında skuamöz hücreli cilt karsinomu klinik çalışmada bildirilmiştir

Monoterapi özet tablo


Aşağıdaki talolar miyelodisplatik sendrom ve mantle hücreli lenfoma için monoterapi ile yapılan ana çalışmalar sırasında toplanan verilerden hazırlanmıştır.

Tablo 3: Lenalidomid ile tedavi edilen miyelodisplastik sendrom hastalarında yapılan klinik çalışmalarda bildirilen advers reaksiyonlar#

Sistem Organ Sınıfı/ Tercih Edilen Terim

Tüm Advers Reaksiyonlar/Sıklık

Derece 3-4 Advers Reaksiyonlar/Sıklık

Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar

Çok yaygın:

Bakteriyel, viral ve mantar enfeksiyonları (oportunistikenfeksiyonlar dahil) ?

Çok yaygın:

Pnömoni^

Yaygın:

Bakteriyel, viral ve mantar



enfeksiyonları (oportunistik enfeksiyonlar dahil) ?, bronşit

Kan ve lenf sistemi hastalıkları

Çok yaygın:

Trompositopeni'^' nötropeni'^, lökopeni

Çok yaygın:

Trompositopeni^,?, nötropeni,?, lökopeni

Yaygın:

Febril nötropeni,?

Endokrin hastalıkları

Çok yaygın:

Hipotiroidizm


Metabolizma ve beslenme hastalıkları

Çok yaygın:

İştah azalması

Yaygın:

Aşırı demir yükü, kilo azalması

Yaygın:

Hiperglisemi^, iştah azalması

Psikiyatrik hastalıklar


Yaygın:

Duygu durum değişikliği^'^

Sinir sistemi hastalıkları

Çok yaygın:

Baş dönmesi, baş ağrısı

Yaygın:

Parestezi

Kardiyak hastalıklar


Yaygın:

Akut miyokard infarktüsü ,?, atriyal fibrilasyon^, kardiyakyetmezlik^

Vasküler hastalıklar

Yaygın:

Hipertansiyon, hematom

Yaygın:

Venöz tromboembolik olaylar, başlıca derin ven trombozu vepulmoner embolizm,?

Solunum, göğüs bozuklukları vemedistinal hastalıklar

Çok yaygın:

Epistaksis^


Gastrointestinal

hastalıklar

Çok yaygın:

Diyare^, abdominal ağrı (üst dahil), bulantı, kusma,konstipasyon

Yaygın:

Ağız kuruluğu, dispepsi

Yaygın:

Diyare^, bulantı, diş ağrısı

Hepato-bilier hastalıklar

Yaygın:

Anormal karaciğer laboratuvar testleri

Yaygın:

Anormal karaciğer laboratuvar testleri

Deri ve deri altı doku

Çok yaygın:

Yaygın:

hastalıkları

Deri döküntüleri, deri kuruluğu, pruritus
Deri döküntüleri, pruritus

Kas-iskelet, bağ doku ve kemik hastalıkları

Çok yaygın:

Kas spazmları, kas-iskelet ağrısı (sırt ağrısı^ veekstremitelerde ağrı dahil),artralji, miyalji

Yaygın:

Sırt ağrısı^

Böbrek ve idrar hastalıkları


Yaygın:

Böbrek yetmezliği^

Genel bozukluklar ve uygulama bölgesineilişkin hastalıklar

Çok yaygın:

Yorgunluk, periferik ödem, influenza benzeri hastalıksendromları (pireksi,öksürük, faranjit, miyalji,kas-iskelet ağrısı, baş ağrısıdahil)

Yaygın:

Pireksi

Yaralanma, zehirlenme ve prosedüre aitkomplikasyonlar


Yaygın:

Düşme

Bakınız Bölüm 4.8 Seçili advers reaksiyonların tanımı.

? Miyelodisplastik sendrom klinik çalışmalarında ciddi olarak bildirilen advers olaylar.

~ Duygu durum değişikliği miyelodisplastik sendrom faz 3 çalışmasında, yaygın ciddi advers olay olarak bildirilmiştir; 3. veya 4. derece advers olay olarak bildirilmemiştir.

Kısa Ürün Bilgisi (KÜB)'ne dahil edilmede uygulanan algoritma: Faz 3 çalışma algoritmasının kapsadığı tüm advers reaksiyonlar KÜB'e dahil edilmektedir. Bu advers reaksiyonlar için faz 2 çalışma algoritmasınınkapsadığı advers reaksiyonların sıklığı ile ilgili ilave bir kontrol yapılmıştır. Faz 2 çalışmasında görülen adversreaksiyonların sıklığı, faz 3 çalışmasında görülenlerden daha yüksek olmuş ise, advers olay faz 2 çalışmasındagörüldüğü sıklıkta KÜB'e dahil edilmiştir.

• Miyelodisplastik sendrom için uygulanan algoritma:

• Miyelodisplastik sendrom faz 3 çalışması (çift kör güvenlilik popülasyonu; en az 2 gönüllüde ortaya çıkanbaşlangıç doz rejimine göre lenalidomid 5/10 mg ve plasebo arasında farklılık)

o

Lenalidomid alan gönüllülerin >%5'inde tedaviyle ortaya çıkan tüm advers olaylar ve lenalidomid ve plasebo arasında oransal olarak en az %2 farklılık

oo

Lenalidomid alan gönüllülerin %1'inde tedaviyle ortaya çıkan tüm ciddi advers olaylar ve lenalidomidve plasebo arasında oransal olarak en az %1 farklılık

• Miyelodisplastik sendrom faz 2 çalışması

oo

Lenalidomid ile tedavi edilen gönüllülerin %1'inde tedaviyle ortaya çıkan tüm 3. veya 4. derece adversolaylar

o

Lenalidomid ile tedavi edilen gönüllülerin %1 'inde tedaviyle ortaya çıkan tüm ciddi advers olaylar

Tablo 4: Lenalidomid ile tedavi edilen mantle hücreli lenfoma hastalarında yapılan klinik çalışmalarda bildirilen advers reaksiyonlar

Sistem Organ Sınıfı/ Tercih Edilen Terim

Tüm Advers Reaksiyonlar/Sıklık

Derece 3-4 Advers Reaksiyonlar/Sıklık

Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar

Çok yaygın:

Bakteriyel, viral ve mantar enfeksiyonları (oportunistikenfeksiyonlar dahil) ?,nazofarenjit, pnömoni

Yaygın:

Sinüzit

Yaygın:

Bakteriyel, viral ve mantar enfeksiyonları (oportunistikenfeksiyonlar dahil) ?,pnömoni^

İyi huylu ve kötü huylu neoplazmalar (Kist vepolipler dahil olmaküzere)

Yaygın:

Tümör alevlenme reaksiyonu

Yaygın:

Tümör alevlenme reaksiyonu, skuamöz deri kanseri ^^, bazalhücreli karsinoma^^

Kan ve lenf sistemi hastalıkları

Çok yaygın:

Trompositopeni , nötropeni'^, lökopeni,anemi^

Yaygın:

Febril nötropeni'^

Çok yaygın:

Trompositopeni , nötropeni ^^, anemi^

Yaygın:

Febril nötropeni^^, lökopeni^

Metabolizma ve beslenme hastalıkları

Çok yaygın:

İştah azalması, kilo azalması, hipokalemi

Yaygın:

Dehidratasyon^

Yaygın:

Dehidratasyon^, hipnatremi, hipokalsemi

Psikiyatrik hastalıklar

Yaygın:

Insomnia


Sinir sistemi hastalıkları

Yaygın:

Tat alma duyusunun bozulması, baş ağrısı,periferik nöropati

Yaygın:

Periferik duysal nöropati, letarji

Kulak ve iç kulak hastalıkları

Yaygın:

Vertigo


Kardiyak hastalıklar


Yaygın:

Miyokard infarktüsü,? (akut dahil), kardiyak yetmezlik

Vasküler hastalıklar

Yaygın:

Hiportansiyon^

Yaygın:

Derin ven trombozu^, pulmoner embolizm,?,hipotansiyon^

Solunum, göğüs bozuklukları vemediastinal hastalıklar

Çok yaygın:

Dispne^

Yaygın:

Dispne

Gastrointestinal

hastalıklar

Çok yaygın:

Diyare^, bulantı^, kusma^, konstipasyon

Yaygın:

Diyare^, karın ağrısı^, konstipasyon

Yaygın:

Karın ağrtst^

Deri ve deri altı doku hastalıkları

Çok yaygın:

Deri döküntüleri (alerjik dermatit dahil), pruritus

Yaygın:

Deri döküntüleri


Yaygın:

Gece terlemesi, cilt kuruluğu

Kas-iskelet bozuklukları, bağ doku ve kemikhastalıkları

Çok yaygın:

Kas spazmı, sırt ağrısı

Yaygın:

Artralji, ektremitelerde ağrı, kas güçşüzlüğü^

Yaygın:

Sırt ağrısı, kas güçşüzlüğü^, artralji, ektremitelerde ağrı

Böbrek ve idrar hastalıkları


Yaygın:

Böbrek yetmezliği^

Genel bozukluklar ve uygulama bölgesineilişkin hastalıklar

Çok yaygın:

Yorgunluk, asteni^, periferik ödem, influenzabenzeri hastalıksendromları (pireksi^,öksürük dahil)

Çok yaygın:

Ateşü, asteni^, yorgunluk


Yaygın:

Soğuk algınlığı nöbeti


Seçilmiş advers reaksiyonların açıklaması için bölüm 4.8'e bakınız.

? Mantle hücreli lenfoma ile ilgili klinik çalışmalarda ciddi olarak bildirilen advers olaylar Mantle hücreli

lenfoma için uygulanan algoritma:

• Mantle hücreli lenfoma kontrollü faz 2 çalışması

ooo

Lenalidomid kolundaki gönüllülerin >%1'inde tedaviyle ortaya çıkan tüm ciddi advers olaylar velenalidomid ve kontrol kolu arasında oransal olarak en az %1 farklılık

• Mantle hücreli lenfoma tek kol faz 2 çalışması

o

Gönüllülerin >%5'inde tedaviyle ortaya çıkan tüm advers olaylar

oo

2 veya daha fazla gönüllüde bildirilen, tedaviyle ortaya çıkan tüm ciddi advers olaylar

FL'de kombinasyon tedavisinin tablolaştırılmış listesi


Aşağıdaki tablo, foliküler lenfomalı hastalar için lenalidomid ile rituksimab kombinasyonunun kullanıldığı ana çalışmalar (NHL-007 ve NHL-008) sırasında toplananverilerden elde edilmiştir.

Tablo 5: Rituksimab ile kombinasyon halinde lenalidomid ile tedavi edilen foliküler lenfoma hastalarında yapılan klinik çalışmalarda bildirilen advers reaksiyonlar

Sistem Organ Sınıfı/ Tercih Edilen Terim

Tüm Advers Reaksiyonlar/Sıklık

Derece 3-4 Advers Reaksiyonlar/Sıklık

Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar

Çok yaygın:

Üst solunum yolu enfeksiyonu

Yaygın:

Pnömoni^,İnfluenza, Bronşit, Sinüzit,İdrar yolu enfeksiyonu

Yaygın:

Pnömoni^ ,Sepsis^, Akciğer enfeksiyonu, Bronşit,Gastroenterit, Sinüzit, İdraryolu enfeksiyonu, Selülit^

İyi huylu ve kötü huylu neoplazmalar (Kist vepolipler dahil olmaküzere)

Çok yaygın:

Tümör alevlenmesi ^

Yaygın:

Ciltte Skuamöz Hücreli Karsinom?, ^ +

Yaygın:

Bazal hücreli karsinoma,?

Kan ve lenf sistemi hastalıkları

Çok yaygın:

Nötropeni ,^ , Anaemi^, Trombositopeni 'Lökopeni**
Lenfopeni

Çok yaygın:

Nötropeni,?

Yaygın:

Anemi^, Trombositopeni , Febril nötropeni^, Pansitopeni,Lökopeni**, Lenfopeni***

Metabolizma ve beslenme hastalıkları

Çok yaygın:

İştah azalması, hipokalemi

Yaygın:

Hipofosfatemi,Dehidrasyon

Yaygın:

Dehidratasyon, Hiperkalsemi^, Hipokalemi, Hipofosfatemi,Hiperürisemi

Psikiyatrik hastalıklar

Yaygın:

Depresyon, Insomnia


Sinir sistemi hastalıkları

Çok yaygın:

Baş ağrısı, Baş dönmesi

Yaygın:

Periferik duyusal nöropati, Disguzi

Yaygın:

Senkop

Kardiyak hastalıklar

Yaygın olmayan

Aritmi^


Vasküler hastalıklar

Yaygın:

Hipotansiyon

Yaygın:

Pulmoner embolizm,?, hipotansiyon

Solunum, göğüs bozuklukları vemediastinal hastalıklar

Çok yaygın:

Dispne^ , Öksürük

Yaygın:

Orofarengeal ağrı, Disfoni

Yaygın:

Dispne^

Gastrointestinal

hastalıklar

Çok yaygın:

Karın ağrısı^, İshal, Kabızlık, Mide bulantısı,Kusma, Dispepsi

Yaygın:

Üst karın ağrısı, Stomatit, Ağız kuruluğu

Yaygın:

Karın ağrısı^, İshal, Kabızlık, Stomatit

Deri ve deri altı doku hastalıkları

Çok yaygın:

Döküntü*, Kaşıntı

Yaygın:

Kuru cilt, Gece terlemeleri, Eritem

Yaygın:

Döküntü*, Kaşıntı

Kas-iskelet bozuklukları, bağ doku ve kemikhastalıkları

Çok yaygın:

Kas spazmı, sırt ağrısı, Artralji

Yaygın:

Ekstremitede ağrı, Kas zayıflığı, Kas-iskelet ağrısı,Miyalji, Boyun ağrısı

Yaygın:

Kas güçşüzlüğü, Boyun ağrısı

Böbrek ve idrar hastalıkları


Yaygın:

Akut böbrek hasarı^

Genel bozukluklar ve uygulama bölgesineilişkin hastalıklar

Çok yaygın:

Pireksi, Yorgunluk, Asteni, Periferik ödem

Yaygın:

Halsizlik, Üşüme

Yaygın:

Yorgunluk, Asteni

İncelemeler

Çok yaygın:

Alanin aminotransferaz artması

Yaygın:

Kilo azalması, Kan Bilirubin artması

^Seçilmiş advers reaksiyonların açıklaması için bölüm 4.8'e bakınız.
Foliküler lenfoma için uygulanan algoritma:
Kontrollü - 3. Aşama denemesi:

o NHL-007 ADR'ler - Kontrol koluna kıyasla lenalidomid / rituksimab kolunda deneklerin >% 5.0'ı ve Len kolunda en az% 2.0 daha yüksek frekans (%) olan tüm tedaviyle ortaya çıkan AE'ler - (Güvenlilikpopülasyonu)

o NHL-007 Gr 3/4 ADR'ler - Lenalidomid / rituksimab kolunda deneklerin en az% 1,0'ı ve kontrol koluna kıyasla lenalidomid kolunda en az% 1,0 daha yüksek sıklığa sahip tüm Derece 3 veya Derece 4 tedaviyleortaya çıkan AE'ler - (güvenlilik popülasyonu)

o NHL-007 Ciddi ADR'ler - Lenalidomid / rituksimab kolunda deneklerin en az% 1.0'ı ve kontrol koluna kıyasla lenalidomid / rituksimab kolunda en az% 1.0 daha yüksek sıklığa sahip tüm ciddi tedaviyle ortayaçıkan AE'ler - (güvenlilik popülasyonu)
FL tek kollu - faz 3 denemesi:

o NHL-008 ADR'ler - Deneklerin% 5.0'ı ile tedaviyle ortaya çıkan tüm advers olaylar o NHL-008 Gr 3/4 ADR'ler - Tüm Derece 3/4 tedaviyle ortaya çıkan advers olaylar, deneklerin >% 1.0'ındarapor edilmiştir

o NHL-008 Ciddi ADR'ler - Tedaviyle ortaya çıkan tüm ciddi advers olaylar, deneklerin >% 1.0'ında rapor edilmiştir

? Foliküler lenfoma klinik çalışmalarında ciddi olarak bildirilen advers olaylar + Yalnızca ciddi advers ilaç reaksiyonları için geçerlidir* Döküntü, döküntü PT'si ve makülo-papüler döküntüyü içerir** Lökopeni, PT lökopeni içerir ve beyaz kan hücresi sayısında azalma*** Lenfopeni, PT lenfopeni içerir ve lenfosit sayısında azalma

Pazarlama sonrası advers reaksiyonların tablolaştırılmış listesi


Pivotal klinik çalışmalarda tanımlanan yukarıdaki advers reaksiyonlara ek olarak, aşağıdaki tablo pazarlama sonrası verilerden toplanarak oluşturulmuştur.

pazarlama sonrası kullanımdaTablo 6: Lenalidomid ile tedavi edilen hastalarda bildirilen advers reaksiyonlar

Sistem Organ Sınıfı/ Tercih Edilen Terim

Tüm Advers Reaksiyonlar/Sıklık

Derece 3-4 Advers Reaksiyonlar/Sıklık

Enfeksiyonlar ve enfastasyonlar

Bilinmiyor:

Herpes zoster ve hepatit B virüs reaktivasyonu dahilviral enfeksiyonlar

Bilinmiyor:

Herpes zoster ve hepatit B virüs reaktivasyonu dahil viralenfeksiyonlar

İyi huylu ve kötü huylu neoplazmalar (Kist vepolipler dahil olmaküzere)


Seyrek:

Tümör lizis sendrom

Kan ve lenf sistemi hastalıkları

Bilinmiyor:

Kazanılmış hemofili


Bağışıklık sistemi hastalıkları

Seyrek:

Anafilaktik reaksiyon^

Bilinmiyor:

Katı organ nakli reddi

Seyrek:

Anafilaktik reaksiyon^

Endokrin hastalıkları

Yaygın:

Hipertiroidizm


Solunum, göğüs bozuklukları vemedistinal hastalıklar

Yaygın olmayan:

Pulmoner hipertansiyon

Seyrek:

Pulmoner hipertansiyon

Bilinmiyor:

İnterstitisyel pnömoni

Gastrointestinal

hastalıklar


Bilinmiyor:

Pankreatit, gastrointestinal perforasyon (divertiküler, inceve kalın bağırsakperforasyonları dahil) ^

Hepato-bilier hastalıklar

Bilinmiyor:

Akut karaciğer yetmezliği , toksik hepatit, sitolitikhepatit, kolestatik hepatit,karma sitolitik/kolestatikhepatit^

Bilinmiyor:

Akut karaciğer yetmezliği , toksik hepatit^

Deri ve deri altı doku hastalıkları


Yaygın olmayan:

Anjiyoödem



Seyrek:

Stevens-Johnson sendromu , toksik epidermal nekroliz^


Bilinmiyor:

Lökositoklastik vaskülit Eozinofili ve sistemiksemptomlarla ilaç reaksiyonu^
^ Seçilmiş advers reaksiyonların açıklaması için bölüm 4.8'e bakınız.

Seçili advers reaksiyonların tanımıTeratojenisite


Lenalidomid yapısal olarak talidomide benzerdir. Talidomid, insanlarda teratojenik etkisi olduğu bilinen ve yaşamı tehdit edici ciddi doğum kusurlarına neden olan bir etkin maddedir.Maymunlarda lenalidomid, talidomid kullanımında tanımlananlara benzer malformasyonlarıindüklemiştir (bakınız bölüm 4.6 ve 5.3). Eğer gebelik sırasında alınırsa, lenalidomidininsanlarda teratojenik bir etki göstermesi beklenir.

Nötropeni ve trombositopeni


Yeni tanı almış multipl miyelom: OKHTgeçirmiş lenalidomid idame tedavisi gören hastalar

Otolog kök hücre transplantasyonunu takiben lenalidomid idamesi plasebo idamesi ilekarşılaştırıldığında daha yüksek sıklıkta 4. Derece nötropeni ile ilişkilidir (sırasıyla CALGB100104'te %32,1 karşısında %26,7 [idame tedavisi başladıktan sonra %16,1'e %1,8] ve IFM

2005-02'de %16,4'e %0,7). Tedaviden kaynaklanan ve lenalidomidin kesilmesine neden olan nötropeni advers olayları sırasıyla CALGB 100104'te hastaların %2.2'sinde ve IFM 2005-02'de hastaların %2,4'ünde bildirilmiştir. Dördüncü derece febril (ateşli) nötropeni her ikiçalışmada da lenalidomid idame kolları ile plasebo idame kolları arasında benzer sıklıklardabildirilmiştir (sırasıyla CALGB 100104'te %0,4 karşısında %0,5 [idame tedavisi başladıktansonra %0,4'e %0,5] ve IFM 2005-02'de %0,3'e %0).

Otolog kök hücre transplantasyonunu takiben lenalidomid idamesi plasebo idamesi ile karşılaştırıldığında daha yüksek sıklıkta 3. veya 4. derece trombositopeni ile ilişkilidir(CALGB 100104'te %37,5'e %30,3 [idame tedavisi başladıktan sonra %17,9'a %4,1] ve IFM2005-02'de %13,0'a %2,9).

Yeni tanı almış multipl miyelom: Kök hücre transplantasyonuna uygun olmayan hastalarda bortezomib ve deksametazon ile lenalidomid kombinasyonu


Dördüncü derece nötropeni, SWOG S0777 çalışmasında lenalidomidin bortezomib ve deksametazon ile kombinasyonu (RVd) kolunda Rd karşılaştırma koluna göre daha düşüksıklıkta görülmüştür (% 2,7'ye karşı % 5,9). Dördüncü derece febril nötropeni RVd ve Rdkolda benzer sıklıkta rapor edilmiştir (%0,0'a karşı % 0,4).

Üçüncü veya 4. derece trombositopeni, RVd koluna kıyasla ve Rd karşılaştırma koluna göre daha yüksek sıklıkta gözlenmiştir (sırasıyla %17,2'e karşı % 9,4).

Yeni tanı almış multipl miyelom: transplantasyona uygun olmayan düşük doz deksametazon ile kombinasyon halinde lenalidomid ile tedavi edilen hastalar


Dördüncü derece nötropeni, SWOG S0777 çalışmasında lenalidomidin bortezomib ve deksametazon ile kombinasyonu (RVd) kolunda Rd karşılaştırma koluna göre daha düşüksıklıkta görülmüştür (% 2,7'ye karşı % 5,9). Dördüncü derece febril nötropeni RVd ve Rdkolda benzer sıklıkta rapor edilmiştir (%0,0'a karşı % 0,4).

Üçüncü veya 4. Derece trombositopeni, RVd koluna kıyasla Rd karşılaştırma koluna göre daha yüksek sıklıkta gözlenmiştir (sırasıyla %17,2'e karşı % 9,4).

Yeni tanı almış multipl miyelom: transplantasyona uygun olmayan düşük doz deksametazon ile kombinasyon halinde lenalidomid ile tedavi edilen hastalar


Dördüncü derece nötropeni, karşılaştırma koluna kıyasla düşük doz deksametazonla kombinasyon halinde lenalidomid uygulanan kollarda daha düşük düzeyde gözlenmiştir(Melfalan/prednizolon/talidomid kolunda %15'e karşı Rd'de [sürekli tedavi] ve Rd18'de [dörthaftalık 18 siklüs tedavi boyunca] %8,5). Dördüncü derece nötropenik ateş seyrek olarakgörülmüştür (Melfalan/prednizolon/talidomid kolunda %0,7'ye karşı Rd ve Rd18lenalidomid/deksametazon tedavisi uygulanan hastalarda %0,6).

Üçüncü veya 4. Derece trombositopeni, karşılaştırma koluna kıyasla Rd ve Rd18 kollarında daha düşük sıklıkta gözlenmiştir (sırasıyla MPT kolunda %11'e karşı Rd ve Rd18 kollarında%8,1).

Yeni tanı almış mltipl miyelom: transplantasyona uygun olmayan düşük doz melfalan ve prednizon ile kombinasyon halinde lenalidomid ile tedavi edilen hastalar

Yeni tanı almış multipl miyelom hastalarında lenalidomidin melfalan ve prednizon ilekombinasyonu, MPp+p'ye (%7.8) kıyasla daha yüksek 4. Derece nötropeni sıklığı(MPR+R/MPR+p'de %34,1) ile ilişkilidir. 4. Derece febril nötropeni görülme sıklığı dahayüksekti (MPp+p'de %0.0'a kıyasla MPr+R/MPR+p'de %1.7).

Lenalidomidin yeni tanı konmuş multipl miyelom hastalarında melfalan ve prednizon ile kombinasyonu, MPp+p'ye (%13.7) kıyasla daha yüksek 3. Derece ve 4. Derecetrombositopeni (MPR+R/MPR+p'de %40,4) ile ilişkilidir.

Önceden en az bir tedavi almış multipl miyelom hastaları


Deksametazon ile lenalidomid kombinasyonu, multipl miyelom hastalarında daha yüksek 4. derece nötropeni insidansıyla ilişkilidir (plasebo/deksametazon ile tedavi edilen hastalardaki%0,6'ya kıyasla lenalidomid/deksametazon ile tedavi edilen hastalarda %5,1). 4. Derece febril(ateşli) nötropeni atakları seyrek olarak gözlemlenmiştir (plasebo/deksametazon ile tedaviedilen hastalardaki %0,0'a kıyasla lenalidomid/deksametazon ile tedavi edilen hastalarda%0,6).

Multipl miyelom hastalarında deksametazon ile lenalidomid kombinasyonu daha yüksek 3. Derece ve 4. Derece trombositopeni insidansıyla ilişkilidir (plasebo/deksametazon ile tedaviedilen hastalardaki sırasıyla %2,3 ve %0,0'a kıyasla lenalidomid/deksametazon ile tedaviedilen hastalarda sırasıyla %9,9 ve %1,4).

Miyelodisplastik sendrom hastaları


Lenalidomid miyelodisplastik sendrom hastalarında, daha yüksek 3. veya 4. Derece nötropeni insidansı ile ilişkilidir (faz 3 çalışmasında plasebo alan hastalardaki %14,9'a kıyaslalenalidomid ile tedavi edilen hastalarda %74,6). 3. veya 4. derece febril nötropeni ataklarıplasebo alan hastalardaki %0,0'a kıyasla lenalidomid ile tedavi edilen hastaların %2,2'sindegözlenmiştir. Lenalidomid daha yüksek 3. veya 4. derece trombositopeni insidansı ileilişkilidir (faz 3 çalışmasında plasebo alan hastalardaki %1,5'e kıyasla lenalidomid ile tedaviedilen hastalarda %37).

Mantle hücreli lenfoma hastaları


Mantle hücreli lenfoma hastalarında, lenalidomid daha yüksek 3. veya 4. Derece nötropeni insidansıyla ilişkilidir (faz 2 çalışmasında kontrol kolundaki hastaların %33,7'siylekarşılaştırıldığında lenalidomid ile tedavi edilen hastaların %43,7'sinde). Üçüncü veya 4.derece febril nötropeni atakları, kontrol kolundaki hastaların %2,4'ünde gözlenirken,lenalidomid ile tedavi edilen hastaların %6'sında gözlenmiştir.

Foliküler lenfoma hastaları


Lenalidomidin foliküler lenfomada rituksimab ile kombinasyonu, daha yüksek bir derece 3. veya 4. Derece nötropeni oranıyla ilişkilidir (lenalidomid / rituksimab ile tedavi edilenhastalarda % 50,7'siyle karşılaştırıldığında plasebo / rituksimab ile tedavi edilen hastaların %12,2'sinde). Tüm 3. veya 4. Derece nötropeni, dozun kesilmesi, azaltılması ve / veya büyümefaktörleriyle destekleyici bakım yoluyla geri dönüşümlüdür. Ek olarak, febril nötropeni seyrekolarak gözlenmiştir (lenalidomid / rituksimab ile tedavi edilen hastalarda% 2,7, plasebo /rituksimab ile tedavi edilen hastalarda% 0,7).

Lenalidomid, rituksimab ile kombinasyon halinde daha yüksek bir 3 veya 4. Derece trombositopeni insidansı ile ilişkilidir (lenalidomid / rituksimab ile tedavi edilen hastaların%1,4'ü ile karşılaştırıldığında plasebo / rituksimab hastaların % 0'ında).

Venöz tromboembolizm


Multipl miyelomlu hastalarda deksametazon ile lenalidomid kullanımı artmış derin ven trombozu ve pulmoner embolizm riskiyle ilişkilidir, bu risk melphalan ve prednisolon ilelenalidomid kombinasyonu ile tedavi edilen multipl miyelomlu hastalarda veya lenolinomidmonoterapisi ile tedavi edilen multipl miyelom, miyelodisplastik sendrom ve mantle hücrelenfomalı hastalarda daha düşük düzeydedir (bakınız bölüm 4.5). Eritropoetik ilaçlarıneşzamanlı uygulanması veya geçirilmiş derin ven trombozu öyküsü de bu hastalardakitrombotik riski artırabilir.

Miyokard infarktüsü


Özellikle bilinen risk faktörlerine sahip lenalidomid kullanan hastalarda miyokard infarktüsü bildirilmiştir.

Hemorajik hastalıklar


Hemorajik hastalıklar birkaç sistem organ sınıfı altında listelenmiştir: Kan ve lenf sistemi hastalıkları; sinir sistemi hastalıkları (intrakraniyal kanama); solunum, göğüs bozuklukları vemediastinal hastalıklar (epistaksis); gastrointestinal hastalıklar (diş eti kanaması, hemoroidkanaması, rektal kanama); böbrek ve idrar hastalıkları (hematüri); yaralanma, zehirlenme veprosedür ile ilgili komplikasyonlar (kontüzyon) ve vasküler hastalıklar (ekimoz).

Alerjik reaksiyonlar ve şiddetli deri reaksiyonları


Lenalidomid kullanımı ile anjiyoödem, anafilaktik reaksiyon ve Stevens-Johnson sendromu, toksik epidermal nekroliz ve DRESS gibi ciddi deri reaksiyonları dahil alerjik reaksiyonvakaları bildirilmiştir. Literatürde lenalidomid ve talidomid arasında olası bir çaprazreaksiyon bildirilmiştir.

Talidomid tedavisi ile ilişkili şiddetli döküntü öyküsü olan hastalar lenalidomid kullanmamalıdır (bakınız bölüm 4.4).

İkincil Primer Maligniteler


Klinik araştırmalarda, Lenalidomid/Deksametazon ile daha önce tedavi görmüş miyelom hastalarında kontroller ile karşılaştırıldığında başlıca bazal hücreli veya skuamöz hücreli derikanserlerini içermektedir.

Akut miyeloid lösemi


Multipl miyelom


Yeni teşhis edilmiş multipl miyelom klinik çalışmalarında, melfalan ile kombinasyon halinde lenalidomid tedavisi alan hastalarda veya yüksek doz melfalan ve OKHT'den hemen sonraAML vakaları gözlenmiştir (bakınız bölüm 4.4). Bu artış, melfalan ve prednizon ile talidomidkombinasyonuna kıyasla yeni tanı almış multipl miyelom klinik çalışmalarında düşük dozdeksametazon ile lenalidomid kombinasyonu alan hastalarda gözlenmemiştir.

Miyelodisplastik sendromlar


Transfüzyona gereksinimi olan ve del(5q) anomalisi bulunan hastalarda, kompleks sitogenetik ve TP53 mutasyonu dahil başlangıç değişkenleri AML'ye progresyon ileilişkilendirilmektedir (bakınız bölüm 4.4). İzole del(5q) anomalisi olan hastalarda tahmini 2yıllık AML'ye progresyon oranı, del(5q) ve ek bir sitogenetik anomalisi olan hastalarda%17,3'e ve kompleks karyotipi olan hastalarda %38,6'ya kıyasla %13,8 olmuştur.

Miyelodisplastik sendromlularda bir lenalidomid çalışmasının post-hoc analizinde tahmini 2 yıllık AML'ye progresyon oranı IHC-p53 pozitif hastalarda %27,5 ve IHC-p53 negatifhastalarda %3,6 olmuştur (p=0,0038). IHC-p53 pozitif hastalarda, yanıt vermeyen hastalara(%34,8) kıyasla transfüzyona gereksinimi olmayan (TI) yanıt elde eden hastalar arasında(%11,1) daha düşük bir AML'ye progresyon oranı gözlenmiştir.

Karaciğer bozuklukları


Aşağıda yer alan pazarlama sonrası advers reaksiyonlar bildirilmiştir (sıklık bilinmiyor):

Akut karaciğer yetmezliği ve kolestaz (her iki bozukluk da potansiyel olarak ölümcüldür), toksik hepatit, sitolitik hepatit, karma sitolitik/kolestatik hepatit.

Rabdomiyoliz


Bir kısmı statin ile birlikte, lenalidomid verildiğinde meydana gelen, nadir rabdomiyoliz vakaları gözlenmiştir.

Tiroid bozuklukları


Hipotiroidizm ve hipertiroidizm olguları bildirilmiştir (bakınız bölüm 4.4 Tiroid bozuklukları).

Tümör alevlenme reaksiyonu ve tümör lizis sendromu


MHL-002 çalışmasında lenalidomid ile tedavi edilen hastaların yaklaşık %10'unda TAR gözlenmişken, bu oran kontrol kolunda %0'dır. Olayların büyük bir çoğunluğu 1. siklustaortaya çıkmış olup, tümü tedavi ile ilişkili olarak değerlendirilmiştir ve bildirimlerin büyükkısmı 1. ya da 2. Derecedir. Tanıda MlPI'sı yüksek olan ya da başlangıçta kitlesel hastalığı(en uzun çapı >7 cm olan en az bir lezyon) olan hastalar TAR riski altında olabilirler. MHL-002 çalışmasında iki tedavi kolunun her birinde, birer hastada TLS bildirilmiştir. DestekleyiciMHL-001 çalışmasında gönüllülerin yaklaşık %10'unda TAR görülmüştür; tüm bildirimler 1.Derece veya 2. Derece şiddetindedir ve tümü de tedavi ile ilişkili olarak değerlendirilmiştir.Olayların büyük kısmı 1. siklusta meydana gelmiştir. MHL-001 çalışmasında TLSbildirilmemiştir (bakınız bölüm 4.4).

NHL-007 çalışmasında, TFR, lenalidomid / rituksimab kolundaki hastaların 19 / 146'sında (% 13.0), plasebo / rituksimab kolundaki 1/148(%0.7) hastada bildirilmiştir.

Lenalidomide/rituximab kolunda bildirilen tdr'lerin çoğu (19'da 18) tedavinin ilk iki döngüsünde meydana geldi. Lenalidomide/rituximab kolundaki bir FL hastasıplasebo/rituximab kolunda hasta olmamasına karşı Grade 3 TFR olayı yaşadı. Çalışma NHL-008, 7/177 (%4.0) TFR deneyimli FL hastalarının; (3 rapor Grade 1 ve 4 raporları Grade 2şiddeti idi); 1 rapor ciddi kabul edildi. NHL-007 çalışmasında, TLS lenalidomid / rituksimabkolunda 2 FL hastasında (% 1,4) meydana geldi ve plasebo / rituksimab kolunda hiç FLhastası yoktu; hiçbir hastada Derece 3 veya 4 olay yoktu. NHL-008 çalışmasında 1 FLhastasında (% 0.6) TLS meydana geldi. Bu tek olay, ciddi bir Derece 3 advers reaksiyonolarak tanımlandı. NHL-007 çalışması için hiçbir hasta TFR veya TLS nedeniyle lenalidomid/ rituksimab tedavisini kesmemiştir.

Gastrointestinal bozukluklar


Lenalidomid ile tedavi sırasında gastrointestinal perforasyonlar bildirilmiştir. Gastrointestinal perforasyonlar septik komplikasyonlara yol açabilir ve ölümcül sonuçlarla ilişkili olabilir.

Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması


Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesineolanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu TürkiyeFarmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr;e-posta: [email protected]; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99).

4.9 Doz aşımı ve tedavisi

Her ne kadar doz aralığı çalışmalarında bazı hastalar 150 mg'a kadar doza ve tekli doz çalışmalarında, bazı hastalar 400 mg doza maruz kalmışlarsa da, hastalarda lenalidomid dozaşımının tedavisi konusunda herhangi bir özel deneyim bulunmamaktadır. Bu çalışmalardakidoz kısıtlayıcı toksisite esas olarak hematolojiktir. Aşırı doz durumunda, destekleyicitedaviler önerilir.

5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER5.1 Farmakodinamik özellikler

Farmakoterapötik grup: Diğer immünosupresanlar ATC kodu: L04AX04.

Etki mekanizması:

Lenalidomid, deoksiribonükleik asit (DNA) hasar bağlayıcı protein 1(DDB1), cullin 4 (CUL4) ve cullins 1 (Roc1) düzenleyicisini içeren bir cullin halkası E3 ubiquitin ligaz enzimkompleksinin bir bileşeni olan cereblon'a doğrudan bağlanır. Hematopoietik hücrelerde,sereblona lenalidomid bağlanması substrat proteinleri Aiolos ve Ikaros'u, lenfoidtranskripsiyon faktörlerini toplayarak bunların her yerde bulunmasına ve ardından doğrudansitotoksik ve immünomodülatör etkilere neden olan degradasyona yol açar.

Spesifik olarak, lenalidomid belirli tümör hücrelerinin proliferasyonunu inhibe eder ve apoptozunu arttırır (MM plazma tümör hücreleri ve kromozom 5 delesyonları bulunanlardahil), T hücresi ve Natural Killer (NK) hücresinin düzenlediği bağışıklığı güçlendirir ve T veNK T hücrelerinin sayısını artırır. MDS (del 5q)'da lenalidomidin, 5q delesyonu olanhücrelerin apoptozunu artırarak anormal klonu seçici olarak inhibe ettiği gösterilmiştir.

Lenalidomid ve rituksimab kombinasyonu, ADCC'yi arttırır ve foliküler lenfoma hücrelerinde tümör apoptozunu yönlendirir.

Lenalidomid etki mekanizması ayrıca anti-anjiyojenik ve pro-eritropoietik özellikler gibi ek aktiviteleri içerir. Lenalidomid, endotel hücrelerinin göçünü ve adezyonunu, mikrodamarlarınoluşumunu engelleyerek anjiyogenezi inhibe eder, CD34+ hematopoetik kök hücreleriaracılığıyla fetal hemoglobin üretimini artırır ve monositler aracılığıyla pro-inflamatuarsitokinlerin (örneğin, TNF-a ve IL-6) üretimini inhibe eder.

Klinik etkililiği ve güvenliliği

Lenalidomidin etkinliği ve güvenliği, yeni teşhis edilen multipl miyelomda altı faz 3 çalışmasında, relaps refrakter multipl miyelomda iki faz 3 çalışmasında, miyelodisplastiksendromda bir faz 3 çalışmasında ve bir faz 2 çalışmasında ve aşağıda açıklandığı gibi mantlehücreli lenfomada bir faz 2 çalışmasında değerlendirilmiştir.

Yeni teşhis edilen multipl miyelom


Otolog kök hücre transplantasyonu geçirmiş hastalarda lenalidomid idamesi

Lenalidomid idamesinin etkililiği ve güvenliliği iki faz 3, çok merkezli, randomize, çift kör,iki kollu, paralel gruplu, plasebo kontrollü çalışmada değerlendirilmiştir: CALGB 100104 veIFM 2005-02.

CALGB 100104


Tedavi gerektiren aktif multipl miyelomu olan ve başlangıç tedavisi sonrasında progresyonu olmayan 18 ve 70 yaş arası hastalar çalışmaya dahil edilmiştir.

Hastalar OKHT'ten sonraki 90-100 gün içinde lenalidomid veya plasebo idamesi almak üzere 1:1 randomize edilmiştir. İdame dozu, tekrarlanan 28 günlük siklusların 1 ila 28. günlerindegünde bir defa 10 mg'dır (doz sınırlayıcı toksisite olmaması durumunda doz 3 ay sonra gündebir defa 15 mg'a kadar yükseltilmiştir) ve hastalık progresyonuna kadar tedaviye devamedilmiştir.

Çalışmadaki birincil sonlanım noktası, randomizasyondan hangisi daha önce gerçekleşirse progresyon tarihine kadar progresyonsuz sağkalım (PFS) veya ölümdür; çalışma genelsağkalım sonlanım noktasını karşılaştırmak için dizayn edilmemiştir. Toplamda 460 hastarandomize edilmiştir: 231 hasta lenalidomid ve 229 hasta plasebo. Demografik özellikler vehastalıkla ilişkili karakteristikler iki kol arasında dengeli dağılmıştır.

Önceden planlanan ara PFS analizi için eşik aşıldıktan sonrasında, veri izleme komitesinin önerileri üzerine çalışmanın körlüğü kaldırılmıştır. Körleme kaldırıldıktan sonra plasebokolundaki hastaların hastalık progresyonundan önce lenalidomid almak üzere çapraz geçişyapmalarına izin verilmiştir.

Önceden planlanmış olan bir ara analiz sonrasında, körlemenin kaldırıldığı zamanda 17 Aralık 2009 veri kesim tarihinin kullanıldığı PFS sonuçları (15,5 aylık takip sonrası) hastalıkprogresyonu ve ölüm riskinde lenalidomid lehine %62'lik bir azalma göstermiştir (Tehlikeoranı = 0,38; %95 GA 0,27; 0,54; p <0,001). Medyan genel PFS, lenalidomid kolunda 33,9 ay(%95 GA tahmin edilemez, tahmin edilemez), plasebo kolunda ise 19,0 ay (%95 GA16,2;25,6) olarak bulunmuştur.

PFS yararı hem tam yanıtlı hasta alt grubunda hem de bir tam yanıta ulaşmayan hasta alt grubunda gözlenmiştir.

1 Şubat 2016 veri kesim tarihli çalışma sonuçları Tablo 7'da sunulmaktadır.

TabloGenel etkililik verilerinin özeti


Lenalidomid (N=231)

Plasebo (N=229)

Araştırmacının değerlendirdiği PFS



Medyan a PFS süresi, ay (%95 GA)b

56,9

(41,9; 71,7)

29,4

(20,7; 35,5)
HR [%95 GA]c; p değeri

0,61

(0,48; 0,76); <0,001

PFS2e



Medyana PFS2 süresi, ay (%95 GA)b

80,2

(63,3; 101,8)

52,8

(41,3; 64,0)
HR [%95 GA]c; p değeri

0,61

(0,48;0,78); <0,001

Genel sağkalım


Medyana OS süresi, ay (%95 GA)b

111,0

(101,8, tahmin edilemez)

84,2

(71,0, 102,7)
8 yıllık sağkalım oranı, % (SE)

60,9 (3,78)

44,6 (3,98)

HR [%95 GA]c; p değeri d

0,61

(0,46; 0,81); <0,001

Takip


Medyan f (min, maks), ay: sağ kalan tüm hastalar

81,9

(0,0; 119,8)

81,0

(4,1; 119,5)
GA = güven aralığı; HR = tehlike oranı; maks = maksimum; min = minimum; NE = tahmin edilemez; OS = genel sağkalım; PFS = progresyonsuz sağkalım;a Medyan değer Kaplan-Meier tahminine dayalıdır.b Medyan %95 güven aralığı.
cCox orantısal tehlike modeline dayalı olarak, gösterilen tedavi kolları ile ilişkili tehlike fonskiyonlarını karşılaştırmaya dayalı.
d p-değeri gösterilen tedavi kollan arasındaki Kaplan-Meier eğrisi farklılıklarının katmanlandınlmamış log-sıralama testine dayandırılmıştır
e Açıklayıcı sonlanım noktası (PFS2). Çalışma körlüğü kaldırıldığında PD'den önce çapraz geçiş yapan plasebo kolundaki hastaların aldığı lenalidomid ikinci basamak tedavi olarak değerlendirilmemiştir.f Sağ kalan tüm hastalar için OKHT sonrasında medyan takip.

Veri kesme noktaları:

17 Aralık 2009 ve 1 Şubat 2016

IFM 2005-02


Tanı zamanda <65 yaşında olan, OKHT geçirmiş ve hematolojik düzelme zamanında en az stabil hastalık yanıtına ulaşan hastalar çalışmaya dahil edilmiştir. Hastalar 2 kür lenalidomidkonsolidasyonu (25 mg/gün, 28 günlük siklusların 1 ila 21. günlerinde) sonrasında,lenalidomid veya plasebo idamesi almak üzere 1:1 randomize edilmiştir (tekrarlanan 28günlük siklusların 1 ila 28. günlerinde günde bir defa 10 mg, doz sınırlayıcı toksisiteolmaması durumunda doz 3 ay sonra günde bir defa 15 mg'a kadar yükseltilmiştir). Tedavininhastalık progresyonuna kadar sürdürülmesi planlanmıştır.

Birincil sonlanım noktası, randomizasyondan hangisi daha önce gerçekleşirse progresyon tarihine kadar progresyonsuz sağkalım (PFS) veya ölümdür; çalışma genel sağkalım sonlanımnoktasını karşılaştırmak için dizayn edilmemiştir. Toplamda 614 hasta randomize edilmiştir:307 hasta lenalidomid ve 307 hasta plasebo.

Önceden planlanan ara PFS analizi için eşik aşıldıktan sonra veri izleme komitesinin önerileri üzerine çalışmanın körlüğü kaldırılmıştır. Körleme kaldırıldıktan sonra, plasebo almakta olanhastalar hastalık progresyonundan önce lenalidomid tedavisine çapraz geçiş yapmamışlardır.İkinci primer malignitelerde bir dengesizlik gözlemlendikten sonra lenalidomid kolu proaktifbir güvenlilik tedbiri olarak sonlandırılmıştır (bakınız Bölüm 4.4).

Önceden planlanmış olan bir ara analiz sonrasında körlemenin kaldırıldığı zamanda 7 Temmuz 2010 veri kesim tarihli PFS sonuçları (31,4 aylık takip sonrasında) hastalıkprogresyonu ve ölüm riskinde lenalidomid lehine %48'lik bir azalma göstermiştir (Tehlikeoranı = 0,52; %95 GA 0,41; 0,66; p <0,001). Medyan genel PFS lenalidomid kolunda 40,1 ay(%95 GA 35,7; 42,4), plasebo kolunda ise 22,8 aydır (%95 GA 20,7; 27,4).

PFS yararı tam yanıtlı hasta alt grubunda, tam yanıta ulaşmayan hasta alt grubuna göre daha az olmuştur.

1 Şubat 2016 veri kesim tarihli güncellenmiş PFS sonuçları (96,7 aylık takip sonrasında), PFS avantajının devam ettiğini göstermektedir: Tehlike oranı = 0,57 (%95 GA 0,47; 0,68; p <0,001). Medyan genel PFS, lenalidomid kolunda 44,4 ay (39,6; 52,0) iken plasebo kolunda23,8 aydır (%95 GA 21,2; 27,3). PFS2 için gözlenen tehlike oranı plaseboya göre lenalidomidiçin 0,80'dir (%95 GA 0,66; 0,98; p = 0,026). Medyan genel PFS2, lenalidomid kolunda 69,9ay (%95 GA 58,1; 80,0) iken plasebo kolunda 58,4 aydır (%95 GA 51,1; 65,0). Genelsağkalım için gözlenen tehlike oranı, plaseboya göre lenalidomid için 0,90'dur (%95 GA0,72; 1,13; p = 0,355). Medyan genel sağkalım lenalidomid kolunda 105,9 ay (%95 GA 88,8,tahmin edilemez), plasebo kolunda ise 88,1 aydır (%95 GA 80,7; 108,4).

Kök hücre transplantasyonuna uygun olmayan yeni tanı almış multipl miyelom hastalarında lenalidomid, bortezomib ve deksametazon kombinasyonu


SWOG S0777 çalışmasında, daha önce hiç multipl miyelom tedavisi almamış ve kök hücre tedavisine uygun olmayan ya da yakın zamanda kök hücre tedavisi olmayı planlamayanhastalarda başlangıç tedavisi olarak bortezomibin, lenalidomid ve deksametazonkombinasyonuna eklenmesi ve sonrasında progresyon gelişene kadar lenalidomiddeksematazon kombinasyonu kullanabilmesi değerlendirildi.

Lenalidomid, bortezomib ve deksametazon (RVd) kolunda olan hastalar, en fazla sekiz 21 günlük tedavi siklusunda (24 haftalık), 21 günde bir tekrarlanan tedavinin 1 ve 14. günleriarasında ağızdan günde 25 mg lenalidomid, 1, 4, 8, ve 11. günlerinde 1,3 mg/m2 intravenözbortezomib ve 1, 2, 4, 5, 8, 9,11 ve 12. günde ağızdan 20 mg deksametazon aldılar.Lenalidomid ve deksametazon (Rd) kolunda olan hastalar, en fazla altı 28-günlük tedavisiklusunda (24 haftalık), her 28 günlük siklusun 1 ve 21. günler arası günde bir defa ağızdan25 mg lenalidomid ve 1, 8, 15 ve 22. günlerinde ağızdan 40 mg deksametazon aldılar. Her ikikolda yer alan hastalar, tekrarlanan 21 günlük siklusun 1 ve 21. günler arası günde bir defaağızdan 25 mg lenalidomid ve 1, 8, 15 ve 22. günlerinde ağızdan 40 mg deksametazon alarakRd koluna devam ettiler. Tedavi progresyon gelişene kadar devam ettirildi.

Birincil etkililik sonlanım noktası olan progresyonsuz sağkalımdır (PFS). Toplamda 523 hasta çalışmaya katıldı, bunlardan 263 hasta RVd koluna, 260 hasta Rd koluna randomize edildi.Hastaların demografik özellikleri ve hastalığa bağlı temel özellikleri kollar arasında iyidengelendi.

Veri kesim tarihi olan 5 Kasım 2015'te (50,6 aylık takip) IRAC tarafından araştırılan primer analizde PFS sonuçları RVd lehine hastalık progresyonu veya ölümde %24 azalmagösterilmiştir (HR = 0,76; % 95 GA 0,61; 0,94; p = 0,010). Medyan genel PFS, RVd kolunda42,5 ay (%95 GA 34,0; 54,8), Rd kolunda 29,9 aydır (% 95 GA 25,6; 38,2). Kök hücre nakliiçin uygunluk ne olursa olsun fayda gözlenmiştir.

Çalışmanın sonuçları, 01 Aralık 2016'da, hayatta kalan tüm denekler için medyan takip süresinin 69,0 ay olduğu bir kesim kullanılarak Tablo 8'de sunulmuştur. Kök hücre naklineuygunluktan bağımsız olarak fayda RVd lehineydi.

Tablo 8. Etkililik Sonuçlarının Genel Özeti


Başlangıç tedavisi


RVd

(3-haftalık siklus x 8) (N = 263)

Rd

(4-haftalık siklus6) (N = 260)

PFS- IRAC değerlendirmesi (ay)



Medyan a PFS süresi, ay (%95 GA)b

41,7

(33,1; 51,5)

29,7

(24,2; 37,8)
HR [%95 GA]c; p değeri

0,76

(0,62; 0,94); 0,010

Genel sağkalım (Ay)


Medyana GS zamanı, ay (%95 GA)b

89,1

(76,1; NE)

67,2

(58,4; 90,8)
HR [%95 GA]c; p değeri d

0,72

(0,56; 0,94)
0,013

Yanıtf - n (%)


Genel Yanıt: CR, VGPR, or PR

199 (75,7)

170 (65,4)

> VGPR

153 (58,2)

83 (31,9)

Takip (ay)


Medyan f (min, maks), ay: bütün hastalar

61,6 (0,2; 99,4)

59,4 (0,4; 99,1)

HR = tehlike oranı; maks = maksimum; min = minimum; NE = tahmin edilemez; OS = genel sağkalım; PFS = progresyonsuz sağkalım;
a Medyan değer Kaplan-Meier tahminine dayalıdır. b Medyan zamanı, iki yüzlü % 95 GA
c Cox orantısal tehlike modeline dayalı olarak, gösterilen tedavi kolları ile ilişkili tehlike fonskiyonlarını karşılaştırmaya dayalı (RVd:Rd).d p-değeri log-sıralama testine dayandırılmıştır.e Medyan takip randomizasyon tarihinden itibaren hesaplanmıştır.
Veri kesim tarihi = 1 Aralık 2016.

01 Mayıs 2018 (Hayatta kalan denekler için 84,2 aylık medyan takibi) tarihli veri kesimi kullanılarak güncellenmiş genel sağkalım sonuçları, RVd kolunu destekleyen bir genelsağkalım avantajı göstermeye devam etmektedir: HR=0,73 (%95 GA 0,57;0394; p=0,014).RVd kolunda 7 yıl sonra canlı kalan deneklerin oranı %54,7, Rd kolunda %44,7'dir.

Otolog kök hücre transplantasyonuna (OKHT) uygun olmayan yeni tanı almış multipl miyelom hastalarında lenalidomid deksametazon kombinasyonu


Lenalidomidin güvenliliği ve etkililiği, en az 65 yaşında veya daha büyük olan veya 65 yaşından küçükse stem için aday olmayan hastalarda yapılan faz 3, çok merkezli, randomize,açık etiketli, 3 kollu (MM-020) bir çalışmada değerlendirilmiştir. Kök hücre nakli olmayıreddettikleri için hücre nakli veya maliyet veya başka bir nedenle hastaya kök hücre nakliyapılamamaktadır. Çalışma (MM-020), maksimum on iki 42 günlük döngü için melfalan,prednizon ve talidomide (MPT) 2 farklı süre yani, progresif hastalığa [Rd kolu] kadar veya onsekiz 28 günlük döngüye [72 hafta, Rd18 kolu] kadar) boyunca verilen lenalidomid vedeksametazon (Rd) ile karşılaştırıldı. Hastalar 3 tedavi kolundan birine randomize edildi(1:1:1). Hastalar, yaşa (<75'e karşı >75 yaş), evreye (ISS evre I ve Il'ye karşılık evre III) veülkeye göre katmanlandırılarak randomize edilmiştir.

Sürekli Rd ve Rd18 kolundaki hastalar, lenalidomid 25 mg'ı 28 günlük siklusların 1-21. günlerinde günde bir defa almıştır. Deksametazon 40 mg dozda, her 28 günlük siklusun 1, 8,15 ve 22. günlerinde günde bir defa verilmiştir. >75 yaşındaki hastalar için deksametazonunbaşlangıç dozu, günde bir defa 20 mg'dır ve tekrarlayan 28 günlük siklusların 1, 8, 15 ve 22.günlerinde verilmiştir. Sürekli Rd ve Rd 18 kollarında başlangıç dozu ve tedavi rejimleri yaşave böbrek fonksiyonlarına göre ayarlanmıştır (Bkz. Bölüm 4.2). >75 yaşındaki hastalar içindeksametazonun başlangıç dozu, günde bir defa 20 mg'dır ve tekrarlayan 28 günlüksiklusların 1, 8, 15 ve 22. günlerinde verilmiştir. Çalışma sırasında tüm hastalara profilaktik

antikoagülasyon (düşük moleküler ağırlıklı heparin, varfarin, heparin, düşük doz aspirin) verilmiştir.

Çalışmadaki birincil etkililik son noktası, progresyonsuz sağkalımdır (PFS). Toplam 1623 hasta çalışmaya alınmış, 535 hasta Rd'ye, 541 hasta Rd18'e ve 547 hasta MPT'ye randomizeedilmiştir. Hastaların demografik özellikleri ve hastalıkla ilgili temel özellikleri, her 3 koldada iyi dengelenmiştir. Genel olarak, hastalarda ileri evre hastalığı mevcuttur: toplam çalışmapopülasyonunun %41'inde ISS evre III, %9'unda ciddi böbrek yetmezliği bulunmaktadır(kreatinin klirensi [CLcr] < 30 mL/dk). Ortanca yaş 3 çalışma kolunda 73'tür.

Hayatta kalan tüm hastalar için medyan takip süresinin 45,5 ay olduğu 3 Mart 2014 tarihli bir çalışma kullanılarak PFS, PFS2 ve OS'nin güncellenmiş bir analizinde, çalışmanın sonuçlarıTablo 9'da sunulmuştur:

Tablo 9: Etkililik Sonuçlarının Genel Özeti


Rd

(N = 535)

Rd18 (N = 541)

MPT (N = 547)

PFS Araştırmacı değerlendirmesi (ay)




Medyana PFS süresi, ay (95% GA)b

26,0 (20,7; 29,7)

21,0 (19,7; 22,4)

21,9 (19,8; 23,9)

HR [95% GA]c; p-değerid




Rd'ye karşı MPT

0,69 (0,59; 0,80); <0,001

Rd'ye karşı Rd18

0,71 (0,61; 0,83); <0,001

Rd18'ye karşı MPT

0,99 (0,86; 1,14); 0,866

PFS2e (ay)




Medyana PFS2 zamanı, ay (95% GA)b
42,9 (38,1; 47,4)

40,0 (36,2; 44,2)

35,0 (30,4; 37,8)

HR [95% GA]c; p-değerid



Rd'ye karşı MPT

0,74 (0,63; 0,86); <0,001

Rd'ye karşı Rd18

0,92 (0,78; 1,08); 0,316

Rd18'ye karşı MPT

0,80 (0,69; 0,93); 0,004

Genel sağkalım (Ay)




Medyana GS süresi, ay (95% GA)b

58,9 (56,0;NE)

56,7 (50,1 ; NE)

48,5 (44,2 ; 52,0)

HR [95% CI]c; p-değerid




Rd'ye karşı MPT

0,75 (0,62 ; 0,90); 0,002

Rd'ye karşı Rd18

0,91 (0,75; 1,09); 0,305

Rd18'ye karşı MPT

0,83 (0,69; 0,99); 0,034

Takip (Ay)




Medyanf (min, maks): bütün hastalar

40,8 (0,0; 65,9)

40,1 (0,4; 65,7)

38,7 (0,0; 64,2)

Miyelom cevabın (%)




CR

81 (15,1)

77 (14,2)

51 (9,3)

VGPR

152 (28,4)

154 (28,5)

103 (18,8)

PR

169 (31,6)

166 (30,7)

187 (34,2)

Genel yanıt: CR, VGPR, or PR

402 (75,1)

397 (73,4)

341 (62,3)

Yanıt Süresi (ay)h




Medyana (95% GA)b
35,0 (27,9 ; 43,4)
22,1 (20,3 ; 24,0)

22,3 (20,2 ; 24,9)

CR = tam yanıt; d = düşük doz deksametazon; GA; Güven aralığı; HR = tehlike oranı; IRAC = Bağımsız Yanıt Karar Verme Komitesi; M = melfalan; NE= tahmin edilemez; OS = genel sağkalım; P = prednizon; PFS =progresyonsuz sağkalım; PR = kısmi yanıt; R = lenalidomide; sürekli Rd = hastalık progresyonunundokümantasyonuna kadar uygulanan Rd; Rd18 = < 18 siklus uygulanan Rd; T= talidomide; VGPR = çok iyikısmi yanıt;

a Medyan, Kaplan-Meier tahminine dayalıdır. b Medyan, %95 GA

c Cox orantısal tehlike modeline dayalı olarak, gösterilen tedavi kolları ile ilişkili tehlike fonskiyonlarını karşılaştırmaya dayalı.

d p-değeri gösterilen tedavi kolları arasındaki Kaplan-Meier eğrisi farklılıklarının katmanlandırılmamış log-sıralama testine dayandırılmıştır e Çalışmanın sonlanım noktası (PFS2)

Medyan sensör için ayar yapmadan tek değişkenli istatistiktir g Çalışmanın tedavi aşamasında karar verilen yanıtın en iyi değerlendirilmesi (her yanıt kategorisinin tanımlarıiçin Veri kesim tarihi= 24 Mayıs 2013).h Veri kesim tarihi= 24 Mayıs 2013

Destekleyici Yeni Tanı Konmuş Multipl Mi^yelom Çalışmaları


Yeni tanı konmuş multipl miyelomlu 445 hastada açık etiketli, randomize, çok merkezli bir faz 3 çalışması (ECOG E4A03) yürütülmüştür; 222 hasta lenalidomid /düşük dozdeksametazon koluna randomize edilmiş ve 223 hasta lenalidomid /standart dozdeksametazon koluna randomize edilmiştir. Lenalidomid /standart dozu deksametazon kolunarandomize edilen hastalar, ilk dört siklus için günde 25 mg lenalidomid, 28 günde bir 1 ila 21.günlerde artı 1 ila 4., 9 ila 12. ve 17 ila 20. günlerde günde 40 mg deksametazon almıştır.Lenalidomid /düşük dozlu deksametazon koluna randomize edilen hastalara günde 25 mglenalidomid 1 ila 21. günler arasında 28 günde bir artı düşük doz deksametazon verilmiştir -Her 28 günde bir, 1, 8, 15 ve 22. günlerde günde 40 mg. Lenalidomid /düşük dozdeksametazon grubunda, lenalidomid /standart doz deksametazon kolundaki 65 hastaya(%29.3) kıyasla 20 hastaya (%9.1) en az bir doz ara verildi. Bir hoc-sonrası analizde, medyantakip süresi 72.3 hafta olan yeni tanı konmuş multipl miyelom hasta popülasyonunda,lenalidomid /düşük doz deksametazon kolunda %6.8 (15/220), lenalidomid /standart dozdeksametazon kolunda %19.3 (43/223) daha düşük ölüm oranı gözlenmiştir.

Bununla birlikte, daha uzun bir takip ile, lenalidomid /düşük doz deksametazon lehine genel sağkalım farkı azalma eğilimindedir.

Önceden En Az Bir Tedavi Almış Multipl Miyelom


Lenalidomidin etkililiği ve güvenliliği, önceden tedavi görmüş multipl miyelomlu hastalarda tek başına deksametazona karşı lenalidomid artı deksametazon ile yapılan iki tane faz 3 çokmerkezli, randomize, çift-kör, plasebo-kontrollü, paralel-gruplu kontrollü çalışmada (MM-009ve MM-010) değerlendirilmiştir. Lenalidomid/deksametazon alan MM-009 ve MM-010çalışmalarındaki 353 hastanın %45,6'sı 65 yaş veya üzerindedir. MM 009 ve MM-010çalışmalarında değerlendirilen 704 hastanın %44,6'sı 65 yaş ve üzeridir.

Her iki çalışmada, lenalidomid/deksametazon (len/deks) grubundaki hastalar, her bir 28 günlük siklusun 1 ila 21'inci günleri arasında ağızdan günde bir kez 25 mg lenalidomid ve 22ila 28'inci günleri arasında günde bir kez karşılık gelen plasebo kapsül almıştır.Plasebo/deksametazon (plasebo/deks) grubundaki hastalar her bir 28 günlük siklusun 1 ila28'inci günleri arasında 1 plasebo kapsül almıştır. Her iki tedavi grubundaki hastalar, ilk 4tedavi siklusu boyunca her bir 28 günlük siklusun 1 ila 4, 9 ila 12 ve 17 ila 20'inci günleriarasında ağızdan günde bir kez 40 mg deksametazon aldı. İlk 4 tedavi siklusundan sonra herbir 28 günlük siklusun 1 ila 4'üncü günleri arasındaki deksametazon dozu ağızdan günlük 40mg'a azaltılmıştır. Her iki çalışmada, tedavi hastalık progresyonuna kadar devam etmişti. Heriki çalışmada, klinik ve laboratuar bulgularına dayanarak doz ayarlamalarına izin verilmişti.

Her iki çalışmadaki birincil etkililik sonlanım noktası, progresyona kadar geçen süreydi (TTP). MM-009 çalışmasında, len/deks grubunda 177 hasta ve plasebo/deks grubunda 176hasta değerlendirilmiştir. MM-010 çalışmasında len/deks grubunda 176 ve plasebo/deksgrubunda 175 hasta değerlendirilmiştir.

Her iki çalışmada, lenalidomid/deksametazon ve plasebo/deksametazon grupları arasındaki başlangıç demografik özellikleri ve hastalığa bağlı karakteristikler kıyaslanabilir durumdadır.Her iki hasta popülasyonu, kıyaslanabilir erkek kadın oranı ile birlikte medyan 63 yaşındaydı.ECOG performans durumu, önceki tedavilerin sayısında ve tipinde olduğu gibi, her iki gruparasında kıyaslanabilir durumdadır.

Her iki çalışmanın önceden planlanan ara analizleri, TTP (medyan 98,0 haftalık takip süresi) için len/deks tek başına deksametazona göre istatistiksel olarak anlamlı şekilde üstün(p<0,00001) olduğunu göstermiştir. Len/deks kolundaki tam yanıt ve genel yanıt oranları daher iki çalışmada plasebo/deks kolundakinden anlamlı şekilde daha yüksektir. Bu analizlerinsonuçları plasebo/deks grubundaki hastaların takip eden dönemde len/deks kombinasyonu iletedavi almasına olanak sağlamak amacıyla, her iki çalışmada da körlemenin kaldırılmasınayol açmıştır.

Medyan 130,7 haftalık takip süresi ile uzatılmış bir takip etkililik analizi yürütülmüştür. Tablo 10'da, MM-009 ve MM-010 çalışmalarından birleştirilen takip etkililik sonuçlarıözetlenmektedir.

Havuzlanan bu uzatılmış takip analizlerinde, medyan TTP, plasebo/deksametazon ile tedavi gören hastalarda (n=351) 20,1 hafta (%95 CI: 17,7, 20,3) iken lenalidomid/deksametazonlatedavi gören hastalarda (n=353) 60,1 haftaydı (%95 CI: 44,3, 73,1). Medyan progresyonsuzsağkalım plasebo/ deksametazonla tedavi gören hastalarda 20,0 hafta (%95 CI: 16,1, 20,1)iken lenalidomid/deksametazonla tedavi gören hastalarda 48,1 haftaydı (%95 CI: 36,4, 62,1).Medyan tedavi süresi lenalidomid/deksametazon için 44,0 hafta (min: 0,1, maks: 254,9) veplasebo/deksametazon için 23,1 haftadır (min: 0,3, maks: 238,1). Lenalidomid/deksametazonkolunda tam yanıt (CR), kısmi yanıt (PR) ve genel yanıt (CR+PR) oranları, her iki çalışmadadeksametazon/plasebo koluna göre anlamlı olarak daha yüksek kalmıştır. Havuzda toplanmışçalışmaların uzatılmış takip analizinde medyan genel sağkalım, lenalidomid/deksametazon iletedavi edilen hastalarda 164,3 haftaya (%95 CI: 145,1 192,6) karşın plasebo/deksametazon iletedavi edilen hastalarda 136,4 hafta (%95 CI: 113,1, 161,7). Plasebo/deksametazon ile tedaviiçin randomize edilmiş olan 351 hastanın 170'i hastalık progresyonundan sonra ya daçalışmaların körlüğü kırıldıktan sonra lenalidomid almış olmalarına karşın, genel sağkalımtoplu analizi, lenalidomid/deksametazon tedavisinde plasebo/deksametazon tedavisine göreistatistiksel olarak anlamlı bir sağkalım avantajının bulunduğunu göstermiştir (risk oranı =0,833, %95 CI = [0,687, 1,009], p=0,045).

Tablo 10 : Uzatılmış takibin bitiş tarihi itibariyle Etkililik Analiz Sonuçlarının Özeti -MM- 009 ve MM-010 Havuzlanmış Çalışmalarının Birleştirilmiş Verilerinin Analizi (bitiş tarihleri sırasıyla 23 Temmuz 2008 ve 2 Mart 2008)

Sonlanım Noktası

len/deks

(N=353)

plasebo/deks

(N=351)


Olaya Kadar Geçen Süre



Risk oranı

[% 95 GA*], p- değeria

Progresyona kadar geçen süre Medyan [%95 GA],hafta

60,1 [44,3; 73,1]

20,1

[17,7; 20,3]

0,350 [0,287; 0,426],

p < 0,001

Progresyonsuz sağkalım Medyan [%95 GA], hafta

48,1 [36,4; 62,1]

20,0

[16,1; 20,1]

0,393 [0,326; 0,473]

p < 0,001

Genel sağkalım Medyan [%95 GA], hafta1 yıllık genel sağkalımoranı

164,3

[145,1;192,6], % 82

136,4

[113,1;161,7] % 75

0,833[0,687;1,009] p = 0,045

Yanıt Oranı



Odds Oranı [% 95 GA*], p-değerib

Genel yanıt [n,%] Tam yanıt [n,%]

212 (60,1) 58 (16,4)

75 (21,4)

11 (3,1)

5,53 [3,97; 7,71],

p < 0,001

6,08 [3,13; 11,80],

p < 0,001

a Tedavi gören gruplar arasındaki sağkalım eğrilerini karşılaştıran iki-yönlü log-sıra testi b İki-yönlü devamlılığı- düzeltilmiş ki-kare testi*GA= Güven Aralığı

Mi^yelodisplastik sendrom


Lenalidomidin etkililiği ve güvenliği, diğer sitogenetik anomalilerle birlikte ya da diğer ek bir anomali olmaksızın, 5q delesyon sitogenetik anomalisi ile ilişkili düşük veya orta-1 risklimiyelodisplastik sendromu nedeniyle transfüzyon bağımlı anemisi olan hastalardaki iki anaçalışmada değerlendirilmiştir: lenalidomidin iki oral dozunun (10 mg ve 5 mg) plasebo ilekarşılaştırıldığı çok merkezli, randomize, çift kör, plasebo kontrollü, 3 kollu bir faz 3çalışması (MDS-004) ve lenalidomidin (10 mg) değerlendirildiği çok merkezli, tek kollu, açıketiketli bir faz 2 çalışması (MDS-003).

Aşağıda sunulan sonuçlar MDS-003 ve MDS-004'te incelenen bir tedavi amaçlı popülasyonunu yansıtmaktadır; izole del(5q) alt popülasyonunun sonuçları da ayrı olarakgösterilmektedir.

Birincil etkililik analizi MDS-004 çalışmasında (205 hasta lenalidomid 10 mg, 5 mg ya da plasebo kullanımına eşit şekilde randomize edilmiştir) 10 mg veya 5 mg lenalidomiduygulanan hastalardaki transfüzyona gereksinimi olmama şeklinde belirlenen yanıtoranlarının plasebo ile karşılaştırması ile yapılmıştır (çift kör faz; 16 ila 52 hafta, açık etiketlitoplam 156 haftaya kadar). 16 hafta sonra en az bir minör eritroid yanıt bulgusunungörülmediği hastalarda tedavi bırakılmış, en az bir minör eritroid yanıt bulgusu elde edilenhastalar eritroid relapsa, hastalık progresyonuna ve kabul edilemez toksisiteye kadar tedaviyedevam edebilmiştir. Başlangıçta plasebo alan ya da 5 mg lenalidomid aldığı halde 16 haftalıktedavi sonrası en az bir minör eritroid yanıt elde edilemeyen hastaların plasebodan 5 mglenalidomide geçmelerine ya da lenalidomid tedavisine daha yüksek bir dozda devametmelerine (dozun 5 mg'dan 10 mg'a artırılmasına) izin verilmiştir.

Birincil etkililik analizi MDS-003 çalışmasında (148 hasta 10 mg dozunda lenalidomid almıştır), düşük ya da orta-1 riskli miyelodisplastik sendromları olan gönüllülerdehematopoetik iyileşmenin sağlanmasında lenalidomid tedavisinin etkililiğinindeğerlendirilmesi ile yapılmıştır.

Tablo 11: Etkililik sonuçlarının özeti - MDS-004 (çift kör faz) ve MDS-003 tedavi amaçlı popülasyon çalışmaları

Sonlanım noktası

MDS-004 N = 205

MDS-003 N = 148

10 mg!

N = 69

5 mgtt N = 69

Plasebo* N = 67

10 mg N = 148

Transfüzyona gereksinimi olmama (>182 gün)#

38 (%55,1)

24 (%34,8)

4 (%6,0)

86 (%58,1)

Transfüzyona gereksinimi olmama (>56 gün)#

42 (%60,9)

33 (%47,8)

5 (%7,5)

97 (%65,5)

Transfüzyona gereksinimi olmaması için geçen medyansüre (hafta)

4.6

4.1

0.3

4.1

Medyan transfüzyona gereksinimi olmama süresi(hafta)

NR”

NR

NR

114.4

Hgb'de medyan artış, g/dL

6,4

5,3

2,6

5,6

t 28 günlük siklusların 21 gününde lenalidomid 10 mg ile tedavi edilen gönüllüler 28 günlük siklusların 28 gününde lenalidomid 5 mg ile tedavi edilen gönüllüler

* Plasebo alan hastaların çoğu, açık etiketli faza girmeden önceki 16 haftalık tedavi sonrasında etkililiğinolmaması nedeniyle çift kör tedaviyi bırakmıştır.

# Hgb'de >1 g/dL artışla ilişkilidir.

“ Ulaşılamamıştır (yani medyana ulaşılmamıştır)

MDS-004'te, plasebo grubu ile karşılaştırıldığında, lenalidomid 10 mg alan miyelodisplastik sendromlu hastaların anlamlı oranda daha büyük bir bölümü birincil sonlanım noktası olantransfüzyona gereksinimi olmama (>182 gün) noktasına ulaşmıştır (%55,1'e karşı %6,0).İzole del(5q) sitogenetik anomalisi olup lenalidomid 10 mg ile tedavi edilen 47 hastanın 27'si(%57,4) kırmızı kan hücresi transfüzyona gereksinimi olmama durumuna ulaşmıştır.

Lenalidomid 10 mg kolunda, hastaların transfüzyona gereksinimi olmaması için geçen medyan süre 4,6 haftadır. Tedavi kollarının herhangi birisinde ortanca transfüzyonagereksinimi olmama süresine ulaşılmamıştır; fakat bu süre lenalidomid ile tedavi edilengönüllülerde 2 yılı geçebilir. 10 mg lenalidomid kolunda başlangıca göre hemoglobindeki(Hgb) medyan artış 6,4 g/dL'dir.

Çalışmanın ilave sonlanım noktaları arasında sitogenetik yanıt (sitogenetik yanıtlar 10 mg kolunda majör ve minör gönüllülerin sırasıyla %30,0 ve %24,0'ünde gözlenmiştir), SağlığaBağlı Yaşam Kalitesinin (HRQoL) değerlendirilmesi ve akut miyeloid lösemiye progresyonyer almıştır. İlave sonlanım noktalarının tüm sonuçları birincil sonlanım noktası bulguları iletutarlıdır ve plasebo ile karşılaştırıldığında lenalidomid tedavisi lehinedir.

MDS-003'te, lenalidomid 10 mg alan miyelodisplastik sendromlu hastaların büyük bir bölümü (%58,1) transfüzyona gereksinimi olmama (>182 gün) noktasına ulaşmıştır.Hastaların transfüzyona gereksinimi olmaması için geçen medyan süre 4,1 haftadır. Medyantransfüzyona gereksinimi olmama süresi 114,4 haftadır. Hemoglobindeki (Hgb) medyan artış5,6 g/dL'dır. Majör ve minör sitogenetik yanıtlar gönüllülerin sırasıyla %40,9 ve %30,7'sindegözlenmiştir.

MDS-003 ve MDS-004'e alınan hastaların büyük bir kısmı (sırasıyla %72,9 ve %52,7) önceden eritropoez uyarıcı ajanlar almıştır.

Mantle hücreli lenfoma


MHL-001 çalışması, bortezomib veya bir bortezomib içeren rejime dirençli olan ya da bu tedaviler sonrasında nüks eden MHL'si olan hastalarda lenalidomidin güvenlilik ve etkililiğideğerlendirilmesi için tekli ajan lenalidomide ilişkin faz 2, çok merkezli, tek kollu, açıketiketli bir çalışma yürütülmüştür. Kreatinin klerensi >60 mL/dak olan hastalara her 28 gündebir 21 gün boyunca günde bir defa 25 mg'lık bir dozda lenalidomid verilmiştir. Kreatininklerensi >30 mL/dak ve <60 mL/dak olan hastalara her 28 günde bir 21 gün boyunca gündebir defa 10 mg'lık dozda lenalidomid verilmiştir. Tedavi, hastalığın ilerlemesine, kabuledilemez toksisiteye ya da olurun geri çekilmesine kadar sürdürülmüştür.

Çalışma BT taraması ile ölçülebilir hastalık varlığında biyopsi kanıtlı MHL'si olan en az 18 yaşındaki hastaları içermiştir. Hastaların daha önce tek başına veya kombinasyon halindeantrasiklin veya mitoksantron, siklofosfamid, rituksimab ve bortezomib ile tedavi görmüşolması gerekmektedir. Hastalarda, belgelenmiş dirençli hastalık (Bortezomib veya bortezomibiçeren bir rejim ile tedavi sırasında kısmi yanıt (KY) ya da daha iyi bir yanıt görülmemesiolarak tanımlanır) veya nüks eden hastalık (Bortezomib veya bir bortezomib içeren rejim iletedaviden sonraki bir yıl içinde ilerleme olarak tanımlanır) görülmelidir. Kaydedilen tümhastaların mutlak nötrofil sayıları (MNS) >1,5 x 109/L, trombosit sayıları >60 x 109/L,belgelenmiş karaciğer tutulumlu lenfoma olmadıkça serum SGOT/AST veya SGPT/ALTdeğeri <3 x normalin üst sınırı (NÜS), Gilbert sendromu veya belgelenmiş karaciğertutulumlu lenfoma haricinde serum total bilirubin değeri <1,5 x NÜS ve hesaplanmış kreatininklerensi (Cockroft-Gault formülü) >30 mL/dak olmalıdır.

Medyan yaş 67 (43-83) olup, %81'i erkek ve %96'sı Beyaz ırk mensubudur. Çalışmaya katılan hastaların Aşağıdaki tabloda (Tablo 11) MHL-001 çalışmasında hastalıkla ilişkilibaşlangıç özellikleri ve önceki anti-lenfoma tedavisi özetlenmektedir.

Tablo 12: MHL Çalışmasında Hastalıkla İlişkili Başlangıç Özellikleri ve Önceki Anti-Lenfoma Tedavisi

Başlangıç Hastalık Özellikleri ve Önceki Anti-

Toplam Hasta

Lenfoma Tedavisi

(N= 134)

ECOG Performans Durumu n (%)

0

43 (32)

1

73 (54)

2

17 (13)

3

1 (<1)

İleri MHL Basamağı, n (%)

III

27 (20)

IV

97 (72)

Yüksek veya Orta MIPI Skorub, n (%)

90 (67)

c

Yüksek Tümör Yükü , n (%)

77 (57)

Bulky Hastalık^, n (%)

44 (33)

Ekstranodal Hastalık

101 (75)

Önceki Sistemik Anti-Lenfoma Tedavi Sayısı, n (%) Medyan (aralık)

4 (2, 10)

1

0 (0)

2

29 (22)

3

34 (25)

>4

71 (53)

Daha Önce Aşağıdakileri İçeren Rejimleri Kullanan Gönüllü Sayısı, n (%)


Antrasiklin/mitoksantron

133 (99)

Siklofosfamid

133 (99)

Rituksimab

134 (100)

Bortezomib

134 (100)

Önceki Bortezomibe Dirençli

81 (60)

Önceki Son Tedaviye Dirençli

74 (55)

Önceki Otolog Kemik İliği veya Kök Hücre

39 (29)

Transplantı, n (%)


ECOG = Doğu Kooperatif Onkoloji Grubu
b

MIPI = MHL Uluslararası Prognostik indeks

c

Yüksek tümör yükü <5 cm çapında en az bir lezyon veya >3 cm çapında 3 lezyon olarak tanımlanır

d

Bulky hastalık en uzun çapı >7 cm olan en az bir lezyon olarak tanımlanır.

MHL-001 çalışmasındaki etkililik sonlanım noktaları genel yanıt oranı ve yanıt süresidir. Yanıt bağımsız inceleme komitesi tarafından Uluslararası Lenfoma Yanıt KriterleriSeminerinin modifiye versiyonuna (Cheson, 1999) göre radyografik taramalarınincelenmesine göre belirlenmektedir. Yanıt süresi ilk yanıttan (en az kısmi yanıt) belgelenmişhastalık ilerlemesine kadar geçen süre olarak tanımlanır. MHL popülasyonu için etkililikbulguları, en az bir çalışma ilacı dozu alan tüm değerlendirilebilir hastalardan elde edilmişolup, Tablo 13'de sunulmaktadır. Yanıta kadar geçen medyan süre 2.2 aydır (aralık 1.8 ile 13ay).

Tablo 13: MHL-001 Çalışmasındaki Yanıt Sonuçları

Yanıt Analizleri (N= 133)

N ( % )

%95 GA*

Genel Yanıt Oranı (Tam Yanıt (TY) +TYu+KY)

34 (26)

(18,4, 33,9)

Tam Yanıt (TY + TYu)

9 (7)

(3,1, 12,5)

TY

1 (1)


TYu

8 (6)


Kısmi Yanıt (KY)

25 (19)


Yanıt Süresi (ay)

Medyan

%95

GA*

Genel Yanıt Süresi (TY + TYu + KY) (N=134)

16,6

(7,7, 26,7)

*GA= Güven Aralığı

Pediyatrik Popülasyon


Avrupa ilaç Ajansı (EMA), olgun B hücreli neoplazm koşulları için pediyatrik popülasyonun tüm alt kümeleri için geçerli olan lenalidomid için ürüne özel bir feragat vermiştir. (Pediyatrikkullanım hakkında bilgi için Bölüm 4.2'ye bakınız).

5.2 Farmakokinetik özelliklerGenel özellikler

Lenalidomidin bir asimetrik karbon atomu vardır ve bu nedenle optikçe aktif S(-) ve R(+) formlar gösterir. Lenalidomid rasemik bir karışım olarak üretilir. Lenalidomid genellikleorganik çözücülerde daha fazla çözünür fakat en fazla çözünürlüğü 0,1 N HCl tamponuiçerisinde gösterir.

Emilim:


Sağlıklı gönüllülerde, açlık koşulları altında ağızdan uygulamayı takiben maksimum plazma konsantrasyonuna dozdan sonra 0,5 ve 2 saat arasında ulaşacak şekilde lenalidomid hızlaemilir. Hastalarda, sağlıklı gönüllülerde olduğu gibi, maksimum konsantrasyon (Cmaks) vekonsantrasyon- zaman eğrisinin altındaki alan (EAA) dozun artmasıyla orantısal olarak artar.Çoklu dozlar belirgin tıbbi ürün birikmesine neden olmaz. Plazmada, lenalidomidin S ve Renantiomerlerinin göreceli açığa çıkması sırasıyla yaklaşık %56 ve %44'dür.

Sağlıklı gönüllülerde, yağdan zengin ve yüksek kalorili öğünle eşzamanlı uygulanması emilim derecesini azaltarak, konsantrasyon zaman eğrisinin altındaki alanda (EAA) yaklaşık %20oranında bir azalmaya ve plazmadaki Cmaks'ta %50 oranında bir azalmaya neden olur. Ancak,lenalidomid için etkililik ve güvenliliğin belirlendiği öncü multipl miyelom vemiyelodisplastik sendrom kayıt çalışmalarında tıbbi ürün besin alımından bağımsız olarakuygulanmıştır. Bu nedenle, lenalidomid yemeklerle birlikte veya yemeklerden ayrı alınabilir.

Popülasyon farmakokinetiği analizleri, lenalidomidin oral emilim oranının MM, MDS ve MHL hastalarında benzer olduğunu göstermektedir.

Dağılım:


In vitro

(14C)-lenalidomidin plazma proteinlerine bağlanması düşüktür, plazma proteinlerine ortalama bağlanma oranı multipl miyelom hastalarında ve sağlıklı gönüllülerde sırasıyla %23ve %29'dur.

Lenalidomid günde 25 mg uygulandıktan sonra insan semeninde bulunmaktadır (dozun < % 0,01'i) ve sağlıklı gönüllülerde tıbbi ürün kesildikten 3 gün sonra semende tespitedilememektedir (bakınız bölüm 4.4).

Metabolizma:


İnsan

in vitroIn vitro

çalışmalar,lenalidomidin CYP1A2, CYP2C9, CYP2C19, CYP2D6, CYP2E1, CYP3A ya da UGT1A1üzerinde inhibitör bir etkisi olmadığını göstermektedir. Bu nedenle, lenalidomidin, buenzimlerin substratları ile eşzamanlı olarak uygulandığında klinik açıdan anlamlı tıbbi ürünetkileşimlerine yol açması olası değildir.

In vitro

çalışmalar lenalidomidin, insan meme kanseri direnç proteini (BCRP), çoklu ilaç direnç proteini (MRP) taşıyıcıları MRP1, MRP2 ya da MRP3, organik anyon taşıyıcıları(OAT) OAT1 ve OAT3, organik anyon taşıyıcı polipeptit 1B1 (OATP1B1), organik katyontaşıyıcılar (OCT) OCT1 ve OCT2, çoklu ilaç ve toksin ekstrüzyon proteini (MATE) MATE1ve organik katyon taşıyıcıları yeni (OCTN) OCTN1 ve OCTN2'nin bir substratı olmadığınıgöstermektedir.

In vitro

çalışmalar, lenalidomidin, insan safra tuzu dışarı atım pompası (BSEP), BCRP, MRP2, OAT1, OAT3, OATP1B1, OATP1B3 ve OCT2 üzerinde herhangi bir etkisininolmadığını göstermektedir.

Eliminasyon:


Lenalidomidin çoğunluğu idrarla atılır. Böbrek fonksiyonu normal gönüllülerde böbrek atılımının toplam klerense katkısı %90 iken, lenalidomidin %4'ü feçesle atılır.

Lenalidomid az metabolize edilir ve dozun %82'si idrarla değişmeden atılır. Hidroksi-lenalidomid ve N-asetil-lenalidomid itrah edilen dozun sırasıyla %4,59'unu ve %1,83'ünü temsil eder. Lenalidomidin böbrek klerensi glomerüler filtrasyon hızını aşar ve bu nedenle enazından belli bir derecede aktif olarak atılır.

5 ila 25 mg/gün dozlarda, plazmadaki yarılanma ömrü sağlıklı gönüllülerde yaklaşık 3 saat ve multipl miyelom, miyelodisplastik sendrom veya MHL hastalarında ise 3 saat ila 5 saatarasında değişmektedir.

Hastalardaki karakteristik özellikler

Geriyatrik popülasyon:


Lenalidomid farmakokinetiğini değerlendirmek için yaşlılara özgü klinik çalışmalar yapılmamıştır. Popülasyon farmakokinetiği analizleri, 39 ila 85 yaşları arasındaki hastalarıkapsamaktadır ve yaşın lenalidomid klerensini (plazmada maruziyet) etkilemediğinigöstermektedir. Yaşlılarda böbrek fonksiyonunda azalma daha olası olduğundan, dozseçiminde dikkatli olunmalıdır ve tedbir amaçlı böbrek fonksiyonu takip edilmelidir.

Böbrek yetmezliği:


Lenalidomid farmakokinetiği, malign olmayan durumlar nedeniyle böbrek yetmezliği olan hastalarda çalışılmıştır. Bu çalışmada böbrek fonksiyonunu sınıflandırmak için iki yöntemkullanılmıştır: 24 saatlik sürede ölçülen üriner kreatinin klerensi ve Cockcroft-Gault formülüile hesaplanan kreatinin klerensi. Sonuçlar böbrek fonksiyonu azaldıkça (< 50 mL/dakika)toplam lenalidomid klerensinin orantılı olarak azaldığını ve EAA'da artış görüldüğünügöstermiştir. Normal böbrek fonksiyonuna sahip hastalar ile hafif böbrek yetmezliği olanhastaların birleştirildiği grup ile karşılaştırıldığında orta dereceli böbrek yetmezliği, şiddetliböbrek yetmezliği ve son dönem böbrek hastalığı olan gönüllülerde EAA değeri sırasıyla 2,5,4 ve 5 kat artmıştır. Lenalidomid yarılanma ömrü, kreatinin klerensi > 50 mL/dakika olangönüllülerde yaklaşık olarak 3,5 saat iken böbrek fonksiyonu < 50 mL/dakikaya azalmışgönüllülerde 9 saatin üzerine çıkmıştır. Buna karşılık böbrek bozukluğu, lenalidomidin oralemilimini değiştirmemiştir. Cmaks böbrek bozukluğu olan hastalar ve sağlıklı gönüllülerarasında benzerdir. Vücuttaki tıbbi ürünün yaklaşık %30'u 4 saatlik tek bir diyaliz seansısırasında uzaklaştırılmıştır. Böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalarda önerilen dozayarlaması bölüm 4.2'de tanımlıdır.

Karaciğer yetmezliği:


Popülasyon farmakokinetiği analizleri, hafif karaciğer yetmezliği (N=16, toplam bilirubin >1 ila <1,5 x ULN (Normal değerin üst sınırı) ya da AST > ULN) olan hastaları dakapsamaktadır ve hafif karaciğer yetmezliğinin lenalidomid klerensini (plazmada maruziyet)etkilemediğini göstermektedir. Orta ila şiddetli karaciğer yetmezliği olan hastalar için verimevcut değildir.

Diğer intrinsik faktörler:


Popülasyon farmakokinetiği analizleri, vücut ağırlığı (33-135 kg)'nın, cinsiyetin, ırkın ya da hematolojik malignite tipinin (MM, MDS ya da MHL), yetişkin hastalarda lenalidomidklerensi üzerinde klinik açıdan anlamlı bir etkisinin olmadığını göstermektedir.

Doğrusal/Doğrusal olmayan durum:


Lenalidomid farmakokinetiği, nüks ya da tedaviye cevap vermeyen multipl miyelomlu hastalarda 2 Faz I/II çalışma ile karakterize edilmiştir. Farmakokinetiğin belirlenmesi için 1.ve 28. günler arasında gerçekleştirilen dozlamadan sonraki 24 saatlik süre boyunca seri kanörnekleri alınmıştır. Her iki çalışmadan alınan sonuçlar da, lenalidomidin oralabsorpsiyonunun hızlı olduğunu, Cmaks değerine de hem 1. günde hem de 28. gündekidozlamadan ortalama olarak 1-2 saat sonra ulaşıldığını göstermiştir. Multipl miyelomhastalarında lenalidomid farmakokinetiği doğrusal bir profil sergilemekte, EAA ve Cmaks dailk dozda (1. gün) ve çoklu dozlar sonrasında (28. gün) doz aralığına orantısal bir şekilde artışgöstermiştir.

5.3 Klinik öncesi güvenlilik verileri

0,5 ile en yüksek 4 mg/kg/gün dozlarda lenalidomid uygulanan maymunlarda bir embriyofetal gelişim çalışması yürütülmüştür. Bu çalışmada elde edilen bulgular, lenalidomidin, gebeliksırasında etkin maddenin uygulandığı dişi maymunların yavrularında non-patent anüs ve üstve alt ekstremitelerde malformasyonlar (ekstremitelerde kıvrıklık, kısalık, oluşum bozukluğu,rotasyon kusuru ve/veya bir kısmının eksik olması, oligo ve/veya polidaktili) dahil olmaküzere dış malformasyonlara neden olduğunu göstermektedir.

Tek fetüste çeşitli viseral etkiler de (renk değişimi, farklı organlarda kırmızı odaklar, atrio-ventriküler kapakçık üzerinde küçük renksiz kitle, küçük safra kesesi, malforme diyafram) gözlenmiştir

Lenalidomidin akut toksisite potansiyeli bulunmaktadır. Kemirgenlerde oral uygulama sonrasında minimum letal dozlar > 2000 mg/kg/gündür. 26 haftaya varan sürelerle sıçanlara75, 150 ve 300 mg/kg/gün tekrarlayan şekilde oral uygulama, en belirgin olarak dişilerdeolmak üzere, her 3 dozda böbrek pelvisi mineralizasyonunda tedavi ile ilişkili geri dönüşümlübir artış meydana getirmiştir. Hiç advers etki görülmeyen seviyenin (No Observed AdversEffect Level- NOAEL) 75 mg/kg/günden daha düşük olduğu ve EAA maruziyetine dayanarakinsan günlük dozundan yaklaşık 25 kat daha fazla olduğu değerlendirilmiştir. 20 haftaya varansüreyle maymunlara 4 ve 6 mg/kg/gün tekrarlayan şekilde oral uygulama, mortalite ve önemlitoksisite (belirgin kilo kaybı, alyuvar, akyuvar ve trombosit sayılarında azalma, çoklu organkanaması, gastrointestinal sistem inflamasyonu, lenfoid ve kemik iliği atrofisi) meydanagetirmiştir. 1 yıla varan süreyle maymunlara 1 ve 2 mg/kg/gün tekrarlayan şekilde oraluygulama, kemik iliği sellülaritesinde geri dönüşlü değişiklikler, miyeloid: eritroid hücreoranında çok az bir azalma ve timik atrofi ile sonuçlanmıştır. EAA karşılaştırmasınadayanarak yaklaşık olarak aynı insan dozuna karşılık gelen 1 mg/kg/gün dozunda akyuvarhücre sayımında hafif baskılanma görülmüştür.

In vitroin vi^vo

(rat mikronükleusu) mutajenite çalışmaları, ne gen ne dekromozom seviyesinde ilaca bağlı herhangi bir etkinin bulunmadığını ortaya koymuştur.Lenalidomid ile karsinojenite çalışmaları gerçekleştirilmemiştir.

Gelişimsel toksisite çalışmaları daha önce tavşanlarda yürütülmüştür. Bu çalışmalarda, tavşanlara oral yolla 3, 10 ve 20 mg/kg/gün dozlar uygulanmıştır. 10 ve 20 mg/kg/gün dozdadoza bağlı olarak akciğer ara lobunun bulunmadığı, 20 mg/kg/gün dozda ise böbreklerinkonumunun değişmiş olduğu saptanmıştır. Bunlar maternotoksik düzeylerde gözlenmiş olsada direkt bir etkiye dayandırılabilir. 10 ve 20 mg/kg/gün dozda, fetüslerde yumuşak doku veiskelet varyasyonları da gözlenmiştir.

6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER6.1 Yardımcı maddelerin listesi

Laktoz anhidrus (inek sütü kaynaklı)

Kroskarmelloz sodyum Mikrokristalin selülozMagnezyum stearat

Beyaz renkli “boyut 0” sert jelatin kapsül içeriği:

Titanyum dioksit (E171)

Jelatin (sığır kaynaklı)

6.2 Geçimsizlikler

Yeterli veri yoktur.

6.3 Raf ömrü

24 ay

6.4 Saklamaya yönelik özel tedbirler

25° C'nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız.

6.5 Ambalajın niteliği ve içeriği

PVC Aclar-Alu blister içeren karton kutular 21 kapsül içermektedir.

6.6 Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler

Kapsüller açılmamalı ya da ezilmemelidir. Eğer lenalidomid tozun deri temas ederse deri

derhal sabun ve suyla iyice yıkanmalıdır. Eğer lenalidomid mukoz membranlara temas ederse bol su ile iyice yıkanmalıdır.

Sağlık çalışanları ve bakıcılar, blister veya kapsülü tutarken tek kullanımlık eldivenler giymelidir. Daha sonra, cildin maruz kalmasını önlemek için eldivenler dikkatlice çıkarılmalı,sızdırmaz bir plastik polietilen poşete yerleştirilmeli ve yerel gerekliliklere uygun olarakatılmalıdır. Eller daha sonra su ve sabunla iyice yıkanmalıdır. Hamile olan veya hamileolabileceğinden şüphelenen kadınlar, blister veya kapsülü ellememelidir (bkz. Bölüm 4.4).

Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmelik”lerine uygun olarak imha edilmelidir.

7. RUHSAT SAHİBİ

World Medicine İlaç San ve Tic. A.Ş.

Bağcılar / İstanbul

8. RUHSAT NUMARASI(LARI)

2022/716

9. İLK RUHSAT TARİHİ/RUHSAT YENİLEME TARİHİ

08.12.2022

10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ

1

Gebe veya çocuk doğurma potansiyeli olan bir kadınla cinsel ilişkiye girmesidurumunda beklenen teratojenik riski anlamalı,

• Tedavi sırasında ve dozlara ara verildikten ve/veya tedavi kesildikten sonra en az 7gün süreyle gebe bir kadınla veya etkili bir doğum yöntemi kullanmayan çocukdoğurma potansiyeli olan bir kadınla cinsel ilişkiye girmesi durumunda prezervatifkullanması (erkek vazektomi geçirmiş olsa dahi) gerektiğini anlamalı,
2

Mantle hücreli lenfoma


MHL hastalarında lenalidomid tedavisi, kontrol kolundaki hastalar ile karşılaştırıldığında daha yüksek oranda 3. ve 4. derece nötropeni ve trombositopeni insidansıyla ilişkilidir
3

Mantle hücreli lenfoma


TAR için dikkatli bir takip ve değerlendirme önerilmektedir. Tanıda mantle hücreli lenfoma Uluslararası Prognostik İndeks'i (MIPI) yüksek olan ya da başlangıçta kitlesel hastalığı (enuzun çapı >7 cm olan en az bir lezyon) olan hastalar TAR riski altında olabilirler. Tümöralevlenme reaksiyonu hastalık ilerlemesini taklit edebilir. MHL-001 çalışmasında 1. derece ve2. derece TAR gelişmiş hastalar, TAR semptomlarına yönelik olarak kortikosteroidler,nonsteroidal antienflamatuar ilaçlar (NSAİİ'ler) ve/veya narkotik analjezikler ile tedaviedilmiştir. TAR için terapötik önlem alma kararı, her bir hastada dikkatli bir klinikdeğerlendirme yapıldıktan sonra alınmalıdır (bakınız bölüm 4.2).

İlaç Bilgileri

Lenom 25 Mg Sert Kapsül

Etken Maddesi: Lenalidomid

Pdf olarak göster

Kullanma talimatı ve kısa ürün bilgileri

  • Lenom 25 Mg Sert Kapsül - KUB
  • Lenom 25 Mg Sert Kapsül - KT
  • Google Reklamları

    Ana Sayfa | Hakkımızda | İlaçlar | İlaç Ara | İlaç Firmaları | Gizlilik | Bize Ulaşın

    Telif Hakkı 2008-2024 © İlaç Prospektüsü. Tüm Hakları Saklıdır.
    Uyarı: Sitemizde yayınladığımız ilaç bilgileri ile doktora danışmadan kesinlikle ilaç kullanmayınız!
    Aksi halde doğabilecek sağlık sorunlarından ilacprospektusu.com sorumlu tutulamaz.