KISA URUN BILGISI
12 yaş altındaki çocuklarda kullanımı kontrendikedir.
• 18 yaş altındaki çocuklarda; tonsil ve/veya adenoid cerrahisi sonrasında ağrının tedavisiamacı ile kullanımı kontrendikedir.
• 12-18 yaş arası çocuklarda; aşırı kilolu olanlar, obez olanlar, obstrüktif uyku apnesiolanlar, kronik akciğer sorunu olan çocuklarda; istenmeyen etki riski daha yüksek olduğuiçin kullanılmamalıdır.
• Anne sütü alan bebeklerde uykusuzluk, huzursuzluk, emzirme güçlüğü ve solunumsorunlarına neden olabilme riski nedeni ile emzirme döneminde kullanılmamalı veyaalternatif olarak tramadol tedavisi sırasında emzirmeye son verilmelidir.
1. BEŞERI TIBBI URUNUN ADI
ZALDİAR 37,5 mg/325 mg film tablet
2. KALITATIF VE KANTİTATIF BILEŞIM
Etkin madde:
Her bir film tablet, 37,5 mg tramadol hidroklorür ve 325 mg parasetamol içerir.
Yardımcı maddeler:
Yardımcı maddeler için 6.1'e bakınız.
3. FARMASÖTIK FORM
Film tablet.
Bir tarafında üretici logosu “^”, diğer tarafta “T5” logosu olan, açık sarı renkte film kaplı tablet.
4. KLINIK ÖZELLIKLER
4.1. Terapötik endikasyonlar
ZALDİAR tablet, orta veya şiddetli derecedeki ağrıların semptomatik tedavisinde kullanılır. ZALDİAR, orta-şiddetli ağrı için tramadol ve parasetamol kombinasyonuna ihtiyaç olduğudüşünülen hastalara kısıtlanmalıdır.
4.2. Pozoloji ve uygulama şekliPozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:
ZALDİAR, orta-şiddetli ağrı için tramadol ve parasetamol kombinasyonuna ihtiyaç olduğu düşünülen hastalara kısıtlanmalıdır.
Dozaj ağrının şiddetine ve hastanın duyarlılığına göre ayarlanmalıdır.
Yetişkinlerde ve 12 yaş üzeri gençlerde:
Başlangıç dozu olarak günde iki tablet ZA^DİAR kullanılması önerilir. Gerek duyuldukça, günde 8 tableti (300 mg tramadol ve 2600 mgparasetamole eşdeğer) geçmemek üzere ilave doz alınabilir.
Dozlar arasındaki ara en az 6 saat olmalıdır.
ZALDİAR analjezik etki sağlayabilecek en düşük dozda seçilmeli ve hiçbir şekilde gerektiğinden daha uzun süre kullanılmamalıdır. Hastalığın doğası ve ciddiyeti gereğiZALDİAR'ın tekrar kullanılması ya da uzun süreli tedavisinin gerekli olması halinde hastanındikkatli ve düzenli olarak izlenmesi gerekmektedir (Gerektiğinde tedaviye ara verilir), tedaviyedevam etmenin gerekip gerekmediği değerlendirilir.
Alkol alan kişilerde hepatotoksisite riski nedeniyle günlük alınan parasetamol dozunun 2000 mg'ı aşmaması gerekir.
Uygulama şekli:
Ağızdan alınır.
Tabletler bütün olarak yeterli miktarda suyla birlikte yutulmalıdır. Tabletler kırılmamalı ya da çiğnenmemelidir.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek yetmezliği/diyaliz
: Böbrek yetmezliği olan hastalarda tramadolün eliminasyonu gecikir. Bu hastalarda dozaj aralıklarının uzatılması hastanın gereksinimlerine göre dikkatledüşünülmelidir.
Karaciğer yetmezliği
: Karaciğer yetmezliği olan hastalarda tramadol eliminasyonu gecikir. Karaciğer yetmezliği bulunan hastalarda doz aralıkları hastanın gereksinimine göre dikkatliceayarlanmalıdır (Bkz. Bölüm 4.4). İçeriğindeki parasetamol nedeniyle şiddetli karaciğeryetmezliği olan hastalarda ZALDİAR kullanılmamalıdır (Bkz. Bölüm 4.3).
Pediyatrik popülasyon
: 12 yaş altı çocuklarda ZALDİAR kullanımı kontrendikedir.
Geriyatrik popülasyon:
Klinik olarak belirgin karaciğer veya böbrek yetmezliği olmayan, 75
yaşın altındaki hastalarda herhangi bir doz ayarlamasına gerek yoktur. 75 yaşın üzerindeki yaşlı
hastalarda eliminasyon uzayabilir. Bu yüzden, gerekli olduğu durumlarda hastanın
gereksinimlerine göre doz aralığı uzatılır.
4.3. Kontrendikasyonlar
- Tramadol, parasetamol veya ZALDİAR'ın bileşimindeki maddelerden herhangi birine karşıaşırı duyarlılığı olan kişilerde,
- Alkol, uyuşturucu ilaçlar, merkezi etkili analjezikler, opioidler veya psikotropik ilaçlarınakut zehirlenmelerinde ve onlarla birlikte kullanımında,
- Halen monoamin oksidaz inhibitörleri (MAO) kullanan veya söz konusu tedaviyi son ikihafta içinde bırakmış olan hastalarda,
- Şiddetli karaciğer yetmezliğinde,
- Tedavi ile kontrol edilemeyen epilepside kullanılmamalıdır.
- 12 yaş altında kontrendikedir.
- 18 yaş altındaki çocuklarda; tonsil ve/veya adenoid cerrahisi sonrasında ağrının tedavisiamacı ile kullanımı kontrendikedir.
4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
- Yetişkinlerde ve 12 yaş ve üzeri kişilerde kullanılabilen ZALDİAR'ın maksimum dozu olangünlük 8 tablet aşılmamalıdır. Doz aşımının istenmeyen etkilerinin önlenebilmesi için,hastaların önerilen dozun üzerine çıkmamaları ve doktor tavsiyesi olmadan parasetamolveya tramadol içeren diğer ürünleri eş zamanlı kullanmaları önerilmemektedir.
- Ciddi böbrek yetmezliği (kreatinin klerensi <10 ml/dk) olan hastalarda ZALDİARkullanımı önerilmez (Bkz. Bölüm 4.3).
- Ciddi karaciğer yetmezliği olan hastalarda ZALDİAR kullanılmamalıdır (Bkz. Bölüm 4.3).Sirotik olmayan karaciğer hastalığı bulunan kişilerde parasetamol doz aşımı tehlikesi dahabüyüktür. Orta şiddetteki yetmezliklerde doz aralığı dikkatlice ayarlanmalıdır.
- Alkolik karaciğer hastalarında dikkatli kullanılmalıdır.
- Alkol alan kişilerde hepatotoksisite riski nedeniyle günlük alınan parasetamol dozunun2000 mg'ı aşmaması gerekir.
- Ciddi solunum yetmezliği olanlarda ZALDİAR önerilmemelidir.
- Tramadol, opioid bağımlısı hastalarda opioid yerine kullanılmaya uygun değildir. Her nekadar bir opioid agonisti olsa da tramadol morfin yoksunluğu semptomlarını baskılayamaz.
- Nöbet geçmişi, nöbetlere yatkınlığı olan veya nöbet eşiğini düşüren (özellikle seçiciserotonin geri alım inhibitörleri, trisiklik antidepresanlar, antipsikotikler, merkezi etkilianaljezikler) ilaç kullanan veya lokal anestezi uygulanmış hastalarda tramadol kullanımı ilekonvülziyonlar bildirilmiştir. Tedavi ile kontrol altında tutulan epilepsi hastaları ya danöbetlere yatkın hastalar, yalnızca kesin gerekli görülen durumlarda ZALDİAR ile tedaviedilmelidir. Tramadol kullanan hastalarda önerilen tedavi dozlarında konvülziyongörülebilir. Önerilen dozun üzerinde kullanılan dozlarda riskin artabileceğiunutulmamalıdır.
- Opioid agonistleri-antagonistleri (nalbufin, buprenorfin, pentazosin) ile kombine kullanımönerilmemektedir (bkz. Bölüm 4.5)
- Anemisi olanlar, akciğer hastaları, karaciğer ve böbrek fonksiyon bozukluğu olanhastalarda doktor kontrolü altında dikkatli kullanılmalıdır.
- Akut yüksek dozda ciddi karaciğer toksisitesine neden olur.
- Erişkinlerde kronik günlük dozlarda karaciğer hasarına neden olabilir.
- Gilbert sendromu olan hastaların parasetamol kullanması, sarılık gibi klinik belirtilere vedaha belirgin hiperbilirubinemiye neden olabilir.
- Parasetamolü ilk kullananlarda veya daha önce kullanım hikayesi olanlarda kullanımın ilkdozunda veya tekrarlayan dozlarında deride kızarıklık, döküntü veya bir deri reaksiyonuoluşabilmektedir. Bu durumda doktor ile irtibata geçilerek ilacın kullanımının bırakılmasıve alternatif bir tedaviye geçilmesi gerekmektedir. Parasetamol ile deri reaksiyonu gözlenenkişi bir daha bu ilacı veya parasetamol içeren başka bir ilacı kullanmamalıdır. Bu durumciddi ve ölümle sonuçlanabilen Steven Johnson sendromu (SJS), toksik epidermal nekroliz(TEN) ve akut jeneralize ekzantamatöz püstüloz (AGEP) gibi ciddi deri reaksiyonlarınaneden olabilmektedir.
- Glukoz 6 fosfat dehidrogenaz eksikliği olanlarda dikkatli kullanılmalıdır. Seyrek olarakhemoliz vakaları görülebilir.
- Yüksek dozlarda uzun süreli kullanılan parasetamol böbrek hasarına yol açabilir.
- 12-18 yaş arası çocuklarda; aşırı kilolu olanlar, obez olanlar, obtrüktif uyku apnesi olanlar,kronik akciğer sorunu olan çocuklarda; istenmeyen etki riski daha yüksek olduğu içinkullanılmamalıdır.
Uyku ile ilişkili solunum bozuklukları
Opioidler, merkezi uyku apnesi (CSA) ve uykuyla ilişkili hipoksemi dahil olmak üzere uyku
ile ilgili solunum bozukluklarına neden olabilir. Opioid kullanımı, doza bağlı bir şekilde CSA
riskini artırır. CSA ile başvuran hastalarda toplam opioid dozunu azaltması düşünülmelidir.
Serotonin sendromu
Diğer serotonerjik ajanlarla kombinasyon halinde tramadol veya tek başına tramadol alan hastalarda potansiyel olarak yaşamı tehdit eden bir durum olan serotonin sendromubildirilmiştir (bkz. bölüm 4.5, 4.8 ve 4.9).
Diğer serotonerjik ajanlarla eşzamanlı tedavi klinik olarak garanti ediliyorsa, özellikle tedavinin başlangıcında ve doz artışlarında hastanın dikkatli bir şekilde gözlemlenmesi gerekir.
Serotonin sendromunun semptomları arasında mental durum değişiklikleri, otonomik instabilite, nöromüsküler anormallikler ve/veya gastrointestinal semptomlar yer alabilir.Serotonin sendromundan şüpheleniliyorsa, semptomların şiddetine bağlı olarak dozunazaltılması veya tedavinin kesilmesi düşünülmelidir. Serotonerjik ilaçların kesilmesi genelliklehızlı bir iyileşme sağlar.
-
CYP2D6 Metabolizması
Tramadol CYP2D6 karaciğer enzimi tarafından metabolizma edilir. Hastada bir yetersizlik varsa veya bu enzim tamamen eksikse, yeterli bir analjezik etki elde edilemeyebilir.Tahminler, Kafkas popülasyonunun %7'sine kadarının bu eksikliğe sahip olabileceğinigöstermektedir. Bununla birlikte, eğer hasta ultra hızlı bir şekilde metabolize eden bir kişiise, yaygın olarak reçete edilen dozlarla bile <yan etki> olarak opioid toksisitesinin gelişmeriski vardır.
Opioid toksisitesinin genel semptomlar arasında kafa karışıklığı, uyuklama, yüzeysel solunum, küçülmüş göz bebekleri, bulantı, kusma, kabızlık ve iştahsızlık sayılabilir.Şiddetli solunum depresyonu semptomları içerebilir. Farklı popülasyonlarda ultra hızlımetabolize eden kişilerdeki prevalans tahminleri aşağıda özetlenmiştir:
%Prevelans
%29
%3,4 ila %6,5 %1,2 ila %2%3,6 ila %6,5%6,0%1,9
%1 ila %2
Popülasyon
Afrikalı/Etiyopyalı
Afro-Amerikan
Asyalı
Kafkas
Yunan
Macar
Kuzey Avrupalı
Çocuklarda ameliyat sonrası kullanım
Yayımlanmış literatürde, obstrüktif uyku apnesi için tonsillektomi ve/veya adenoidektomi sonrası çocuklarda ameliyat sonrası verilen tramadolün nadir, ancak yaşamı tehdit eden adversolaylara yol açtığına dair raporlar bulunmaktadır. Tramadol ameliyat sonrası ağrınıngiderilmesi için çocuklara uygulandığında son derece dikkatli olunmalı ve beraberinde solunumdepresyonu dahil opioid toksisitesi semptomları için yakinen izlenmelidir.
Solunum fonksiyon bozukluğu olan çocuklar
Tramadol, nöromüsküler rahatsızlıklar, şiddetli kalp veya solunum rahatsızlıkları, üst solunum veya akciğer enfeksiyonları, çoklu travma veya kapsamlı cerrahi prosedürler dahil olmak üzeresolunum fonksiyonunun tehlikeye girebileceği çocuklarda kullanılması önerilmez. Bu faktörleropioid toksisitesinin semptomlarını kötüleştirebilir.
Adrenal yetmezlik
Opioid analjezikler bazen izleme ve glukokortikoid replasman tedavisi gerektiren tersinir adrenal yetmezliğe neden olabilir. Akut veya kronik adrenal yetmezliğin semptomları örn.şiddetli karın ağrısı, bulantı ve kusma, düşük tansiyon, aşırı yorgunluk, iştah azalması ve kilokaybı.
Kullanım uyarıları
Benzodiazepinler veya ilgili ilaçlar gibi yatıştırıcı ilaçların eşzamanlı kullanımından kaynaklanan risk
Tramadol hidroklorür/Parasetamol ve benzodiazepinler gibi yatıştırıcı ilaçların veya ilgili ilaçların birlikte kullanımı sedasyon, solunum depresyonu, koma ve ölüme neden olabilir. Buriskler nedeniyle, alternatif tedavi seçeneklerinin mümkün olmadığı hastalar için bu yatıştırıcıilaçlarla birlikte reçete yazılmalıdır. Sedatif ilaçlarla birlikte Tramadol hidroklorür/Parasetamolverilmesine karar verilirse, etkili en düşük doz kullanılmalı ve eşzamanlı tedavinin süresimümkün olduğunca kısa olmalıdır. Hastalar solunum depresyonu ve sedasyon belirti vebulguları açısından yakından izlenmelidir.
Bu bağlamda, hastaların ve tıbbi görevlilerin bu semptomların farkında olmaları konusunda bilgilendirilmesi şiddetle tavsiye edilir (bkz. bölüm 4.5).
Terapötik dozlarda ve özellikle uzun süreli kullanımdan sonra tolerans, zihinsel ve fiziksel bağımlılık gelişebilir. Analjezik tedavisine yönelik klinik ihtiyaç düzenli olarak gözdengeçirilmelidir (bkz. bölüm 4.2). Opioid bağımlı hastalarda ve ilacı kötüye kullanım veya ilaçbağımlılığı öyküsü olan hastalarda tedavi yalnızca kısa süreli ve tıbbi gözetim altındauygulanmalıdır. Tramadol hidroklorür/Parasetamol, kafa travması olan hastalarda, konvülsifbozukluğa eğilimli hastalarda, safra yolları bozukluklarında, şok durumunda, bilinmeyennedenlerle bilinç değişikliği durumunda, solunum merkezini veya solunum merkezini etkileyensorunları olan hastalarda veya intrakraniyal basıncı artmış hastalarda dikkatli kullanılmalıdır.Parasetamol doz aşımı bazı hastalarda hepatik toksisiteye neden olabilir. Opiyatın kesilmesisırasında meydana gelenlere benzer yoksunluk reaksiyonu semptomları, terapötik dozlarda vekısa süreli tedavi için bile ortaya çıkabilir (bkz. bölüm 4.8). Hasta artık ZALDİAR tedavisineihtiyaç duymadığında, özellikle uzun tedavi dönemlerinden sonra, yoksunluk semptomlarınıönlemek için dozun kademeli olarak azaltılması önerilebilir. Nadiren, bağımlılık ve kötüyekullanım vakaları bildirilmiştir (bkz. bölüm 4.8).
- Bir çalışmada, genel anestezi sırasında enfluran ve nitröz oksit ile tramadol kullanımınınintraoperatif hatırlamayı arttırdığı bildirilmiştir. Daha fazla bilgi elde edilene kadar, hafifanestezi düzlemleri sırasında tramadol kullanımından kaçınılmalıdır.
- Anne sütü alan bebeklerde uykusuzluk, huzursuzluk, emzirme güçlüğü ve solunumsorunlarına neden olabilme riski nedeni ile emzirme döneminde kullanılmamalı veyaalternatif olarak tramadol tedavisi sırasında emzirmeye son verilmelidir.
Sepsis gibi glutatyon eksikliği olan hastalarda, parasetamol kullanımı metabolik asidoz riskini arttırabilir.
Ciddi bir enfeksiyonunuz varsa bu metabolik asidoz riskini arttırabilir.
Metabolik asidoz belirtileri şunlardır:
• Derin, hızlı ve zorlanarak nefes alıp vermek
• Mide bulantısı ve kusma
• İştahsızlık
4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Birlikte kullanımı kontrendike olan ilaçlar:
•
Seçiçi Olmayan MAO İnhibitörleri
Serotonerjik sendrom riski: diyare, taşikardi, hiperhidrozis, titreme, zihin karışıklığı ve hatta koma.
•
Seçici-A MAO İnhibitörleri
Seçici olmayan MAO inhibitörlerinden ekstrapolasyon
Serotonerjik sendrom riski: diyare, taşikardi, hiperhidrozis, titreme, zihin karışıklığı ve hatta koma.
•
Seçici-B MA O İnhibitörleri
Serotonerjik bir sendromu çağrıştıran merkezi eksitasyon semptomları: diyare, taşikardi, hiperhidrozis, titreme, zihin karışıklığı ve hatta koma.
Hasta daha önce MAO inhibitörleri ile tedavi olmuşsa, tramadol tedavisine başlamadan önce aradan en az iki hafta geçmesi gerekir.
Birlikte kullanımı önerilmeyen ilaçlar:
•
Alkol
Alkol, opioid analjeziklerin sedatif etkilerini arttırmaktadır.
Dikkat üzerine etkisi araç ve makine kullanımını tehlikeli yapabilir. Bu sebepten ZALDİAR alkol ile birlikte alınmamalıdır.
•
Karbamazepin ve diğer enzim indükleyicileri
Karbamazepin ve diğer enzim indükleyici ilaçlarla birlikte kullanıldığında, tramadolün azalan plazma konsantrasyonuna bağlı olarak, etkisinde ve etki süresinde kısalma olabilir. Bundandolayı birlikte kullanımı önerilmemektedir.
•
Opioid agonistleri-antagonistleri (buprenorfin, nalbufin, pentazosin)
Kesilme sendromu riski ile birlikte reseptördeki kompetitif blokaj etkisinden dolayı analjezik etkide azalma meydana gelir.
Birlikte kullanımı dikkat gerektiren ilaçlar:
•
Tramadol konvülsiyonlar oluşturabilir ve selektif serotonin geri-alım inhibitörleri (SSRİ),serotonin norepinefrin geri-alım inhibitörleri (SNRİ), trisiklik antidepresanlar, antipsikotiklerve nöbet eşiğini düşürücü diğer tıbbi ürünler (örn. bupropion, mirtazapin,tetrahidrokanabinol)'in konvülsiyonlara neden olma potansiyelini artırır.
•
Serotoninerjik İlaçlar
Tramadol'ün selektif serotonin geri alım inhibitörleri (SSRİ), serotonin-noradrenalin geri alım inhibitörleri (SNRİ), MAO inhibitörleri, trisiklik antidepresanlar ve mirtazapin vb. ilaçlarla eşzamanlı kullanımı serotonin toksisitesine neden olabilir. Bu sebeple dikkatli kullanımönerilmektedir (bkz. bölüm 4.4 ve 4.8).
Serotoninerjik ilacın kesilmesi, genellikle hızlı bir düzelme sağlar. Tedavi semptomların tipine ve şiddetine göre değişir.
•
Opioid türevleri
Diğer opioid türevleri (antitussif ilaçlar ve yerine koyma tedavileri dahil) benzodiazepinler ve barbitüratlar doz aşımında ölümcül olabilecek solunum baskılanması riskini artırır.
•
Diğer opioid türevleri (antitussif ilaçlar ve ikame tedavileri dahil)
Diğer merkezi sinir sistemi depresanları, diğer opioid türevleri (öksürük ilaçları ve yardımcı tedaviler dahil), diğer anksiyolitikler, hipnotikler, yatıştırıcı antidepresanlar, yatıştırıcıantihistaminikler, nöroleptikler, merkezi etkili antihipertansif ilaçlar, talidomid ve baklofen gibidiğer merkezi sinir sistemi depresanları.
•
Benzodiazepinler veya ilgili maddeler gibi yatıştırıcı tıbbi ürünler
Opioidlerin benzodiazepinler veya ilgili ilaçlar gibi yatıştırıcı ilaçlarla birlikte kullanımı, ilave MSS depresan etkileri nedeniyle sedasyon, solunum depresyonu, koma ve ölüm riskini artırır.Eşzamanlı kullanımın dozu ve süresi sınırlı olmalıdır (bkz. bölüm 4.4).
Tıbbi açıdan uygun olduğunda, ZALDİAR ve varfarin türü ilaçların aynı anda kullanıldığı durumlarda, artan INR raporlarına bağlı olarak protrombin zamanının periyodikdeğerlendirmesi yapılmalıdır.
• Bazı klinik çalışmalarda antiemetik
53
antagonisti ondansetron'un pre- ve postoperatifdönemde uygulanmasının postoperatif ağrı için gereken tramadol miktarının artmasına yolaçabileceği gösterilmiştir.
Bazı hipnotikler ve antiepileptik ilaçlar (glutetimid, fenobarbital, fenitoin, karbamazepin, vb.) veya rifampisin gibi karaciğerde hepatik mikrozomal enzim indüksiyonuna sebep olan ilaçlarıntek başına kullanıldığında zararsız olan parasetamol dozlarıyla eşzamanlı kullanımı karaciğerhasarına yol açabilir. Aşırı alkol tüketimi halinde, terapötik dozlarda bile parasetamol alınmasıda karaciğer hasarına neden olabilir.
Metoklopramid gibi mide boşalmasını hızlandıran ilaçlar parasetamolün daha hızlı emilmesine ve dolayısıyla parasetamolün etkisinin daha hızlı başlamasına neden olabilir.
Parasetamol emilim hızı metoklopramid ya da domperidon ile artabilir ve kolestiramin ile azalabilir.
St. John's Wort (Hypericum perforatum -sarı kantaron) parasetamolün kan düzeylerini azaltabilir.
Parasetamol ve azidotimidin (AZT - zidovudin) eşzamanlı kullanılması nötropeni eğilimini arttırır. Bu nedenle tıbbi tavsiye olmadıkça parasetamol AZT ile birlikte alınmamalıdır.
Parasetamolün kloramfenikol ile kombinasyon halinde kullanılması, kloramfenikolün yarılanma ömrünü uzatabilir ve dolayısıyla bu ilacın toksisite riskini arttırabilir.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler
Veri bulunmamaktadır.
4.6.Gebelik ve laktasyon Genel tavsiye
Gebelik kategorisi C'dir.
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Gebe kalmayı planlayan kadınlarda kullanılmamasına dair herhangi bir bilgi yoktur.
Gebelik dönemi
Bu ilaç, tramadol dahil aktif bileşenlerin sabit bir kombinasyonu olduğundan, hamilelik sırasında kullanılmamalıdır.
Parasetamol:
Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar üreme toksisitesi hakkında bir sonuca varmak için yetersizdir. Gebe kadınlara ilişkin büyük miktarda veri ne malformatif ne de feto/neonataltoksisite göstermemektedir. Rahim içinde parasetamole maruz kalan çocuklarda nörogelişimüzerine yapılan epidemiyolojik çalışmalar, kesin olmayan sonuçlar göstermektedir.
Tramadol:
Gebelik sırasında kullanımının güvenliliği hakkındaki verilerin yetersizliği sebebiyle gebelerde tramadol kullanılmamalıdır. Doğum öncesi ve sırasındaki tramadol uygulaması uteruskasılması üzerine etki etmez. Yenidoğanlarda klinik olarak anlamlı olmayan solunum hızıdeğişikliklerine neden olabilir. Gebelik sırasında uzun dönem kullanımı yenidoğanda çekilmesendromuna yol açabilir.
ZALDİAR'ın gebelik döneminde kullanılması önerilmemektedir.
Laktasyon dönemi
ZALDİAR tramadol içeren bir kombinasyon olduğundan emzirme döneminde kullanılmamalıdır.
Parasetamol:
Parasetamol klinik olarak anlamlı olmayan miktarda anne sütüne geçer. Herhangi bir istenmeyen etki görülmemesine rağmen emzirme döneminde sadece hekim tavsiyesiylekullanılmalıdır.
Tramadol:
Tramadolün maternal dozunun yaklaşık %0,1'i anne sütüne geçer. Erken post-partum dönemde, 400 mg'a kadar günlük maternal oral dozaj için, bu anne sütü ile beslenen bebeklerin anneağırlığı ile ayarlanan dozajın %3'üne karşılık gelen ortalama bir miktarda tramadole karşılıkgelir. Bu nedenle tramadol emzirme döneminde kullanılmamalı veya alternatif olarak tramadoltedavisi sırasında emzirmeye son verilmelidir. Anne sütü alan bebeklerde uykusuzluk,huzursuzluk, emzirme güçlüğü ve solunum sorunlarına neden olabilme riski mevcuttur.
Üreme yeteneği /Fertilite
Pazarlama sonrası gözlemler tramadolün üreme yeteneği üzerinde etkisi bulunmadığını düşündürmektedir. Hayvan çalışmaları tramadolün fertilite üzerine etkisi olmadığınıgöstermiştir. Tramadol ve parasetamol'ün fertilite üzerine çalışması bulunmamaktadır.
4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Tramadolun alkol ve diğer merkezi sinir sistemi depresanları ile birlikte kullanıldığında daha da baskın şekilde ortaya çıkan uyuşukluk ve baş dönmesine neden olabileceği göz önünealınmalıdır. Bu durumda hasta araba kullanmaması, dikkat gerektiren tehlike işler yapmamasıya da makine başında çalışmaması konusunda uyarılmalıdır.
4.8. İstenmeyen etkiler
Parasetamol/tramadol hidroklorür kombinasyonu ile yapılan klinik çalışmalar sırasında en sık bildirilen istenmeyen etkiler hastaların %10'undan fazla görülen bulantı, baş dönmesi ve uykuhalidir.
İlaca bağlı olduğu kabul edilen advers reaksiyonlar aşağıda listelenmiştir:
Sıklıklar şu şekilde tanımlanır: çok yaygın (> 1/10); yaygın (> 1/100 ila < 1/10); yaygın olmayan (> 1/1.000 ila < 1/100); seyrek (> 1/10.000 ila < 1/1.000); çok seyrek (< 1/10.000),bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
Metabolizma ve beslenme hastalıkları
Bilinmiyor: Hipoglisemi
Psikiyatrik hastalıklar
Yaygın: Zihin bulanıklığı, ruh halinde değişiklikler (kaygı, sinirlilik, öforik ruh hali), uyku bozuklukları
Yaygın olmayan: Depresyon, halüsinasyonlar, kabuslar Seyrek: İlaç bağımlılığı, deliryum
Pazarlama sonrası gözetimSinir sistemi hastalıkları
Çok yaygın: Uyku hali, sersemlik hali Yaygın: Baş ağrısı, titreme
Yaygın olmayan: İstem dışı kasılmalar, parestezi, amnezi Seyrek: Ataksi, konvülsiyon, senkop, konuşma bozukluğu
Göz hastalıkları
Seyrek: Bulanık görme, miyozis, midriyazis
Kulak ve iç kulak hastalıkları
Yaygın olmayan: Tinnitus
Kardiyak hastalıklar
Yaygın olmayan: Palpitasyon, taşikardi, aritmi
Vasküler hastalıklar
Yaygın olmayan: Hipertansiyon, ani ateş basması (özellikle menopoz döneminde)
Solunum, göğüs hastalıkları ve mediastinal hastalıklar
Yaygın olmayan: Nefes darlığı
Gastrointestinal hastalıklar
Çok yaygın: Bulantı
Yaygın: Kusma, kabızlık, ağız kuruluğu, ishal, karın ağrısı, dispepsi, hazımsızlık, gaz Yaygın olmayan: Disfaji, melana
Deri ve deri altı doku hastalıkları
Yaygın: Hiperhidroz, kaşıntı
Yaygın olmayan: Deri reaksiyonları (deri döküntüsü, ürtiker)
Böbrek ve idrar yolu hastalıkları
Yaygın olmayan: Albüminüri, işeme bozukluğu (dizüri ve üriner retansiyon)
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar
Yaygın olmayan: Ürperme, göğüs ağrısı
Araştırmalar
Yaygın olmayan: Hepatik transaminaz düzeylerinde artış
Klinik çalışmalarda gözlenmemesine rağmen, tramadol ya da parasetamol kullanımı ile ilişkili olduğu bilinen istenmeyen etkiler aşağıdaki gibidir.
ParasetamolKan ve lenfatik sistemi hastalıkları
Trombositopeni ve agranülositoz dahil olmak üzere kan diskrazileri bildirilmiştir, ancak bunlar parasetamol ile mutlaka nedensel olarak ilişkili değildir.
Varfarin benzeri bileşiklerle birlikte uygulandığında parasetamolün hipoprotrombinemi üretebileceğini öne süren birkaç rapor vardır. Diğer çalışmalarda protrombin zamanıdeğişmemiştir.
Deri ve deri altı doku hastalıkları
Seyrek: Deri döküntüsü, kaşıntı, ürtiker, alerjik ödem ve anjiyoödem, akut generalize eksantematöz püstülozis, eritema multiform, Stevens-Johnson sendromu ve toksik epidermalnekroliz (fatal sonuçlar dahil). Bu belirti ilacın kesilmesiyle kaybolur.
Parasetamolün yan etkileri nadirdir ancak deri döküntüsü dahil aşırı duyarlılık oluşabilir.
Çok seyrek olarak ciddi cilt reaksiyonları bildirilmiştir.
TramadolKan ve lenfatik sistemi hastalıkları
Tramadolün pazarlama sonrası gözlenmesi, protrombin zamanlarında yükselme de dahil olmak üzere, varfarin etkisinde nadir değişiklikler ortaya çıkarmıştır.
Kardiyak hastalıklar
Postural hipotansiyon, bradikardi, çökme (tramadol).
Psikiyatrik hastalıklar
İlacın dozuna ve kişiye göre değişen tramadol uygulamasını takiben psişik yan etkiler ortaya çıkabilir. Bunlar, ruh halinde değişiklikler (genellikle keyifli nadiren keyifsiz olma durumu),aktivite durumunda değişiklik (genellikle hareketsizlik nadiren çok hareketlilik durumu),bilişsel ve duyusal kapasitede değişiklik (karar verme yeteneğinde azalma) içerir.
Sinir sistemi bozuklukları
Bilinmiyor: Serotonin sendromu
Seyrek: İştahda değişiklik, motor güçsüzlük ve solunum depresyonu
Solunum, göğüs hastalıkları ve mediastinal hastalıklar
Seyrek: Solunum sistemi ile ilişkili alerjik reaksiyonlar (dispne, bronkospazm, hırıltı, anjiyonörotik ödem) ve anafilaksiBilinmiyor: Hıçkırık
Nedensel bir ilişki kurulmamasına rağmen astımın kötüleştiği bildirilmiştir.
Tedavi dozlarında ve kısa dönemli tedavide bile, opiat kesilmesi sırasında gözlenenlere benzer kesilme reaksiyonu semptomları (ajitasyon, anksiyete, sinirlilik, uykusuzluk, hiperkinezi,tremor ve gastrointestinal semptomlar) gelişebilir. Tramadolün ani kesilmesinde ortayaçıkabilecek çok seyrek görülen semptomlar ise; panik atak, şiddetli anksiyete, halüsinasyon,parestezi, kulak çınlaması ve sıradışı MSS belirtileridir.
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonların raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesineolanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu TürkiyeFarmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr;e-posta:[email protected]; tel:0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99).
4.9.Doz aşımı ve tedavisi
ZALDİAR etkin bileşenlerden oluşan sabit dozlu bir kombinasyondur.
Doz aşımı halinde tramadol ya da parasetamol veya her ikisine ait zehirlenme belirtileri görülebilir.
Parasetamol doz aşımı semptomları
Parasetamole bağlı doz aşımı semptomları özellikle küçük çocuklarda çok önem taşımaktadır. İlk 24 saat içerisinde görülen parasetamol doz aşımı semptomları benizde solma, mide bulantısı,kusma, anoreksi ve karın ağrısıdır. Sindirimden sonra 12 ile 48 saat arasında karaciğer hasarıgörülebilir. Glukoz metabolizmasında anormallikler ve metabolik asidoz oluşabilir. Ciddizehirlenmelerde, hepatik bozukluklar, ensefalopati, koma ve hatta ölüme kadar gidebilir.Hastada ciddi karaciğer hasarı olmasa bile akut tübüler nekroz ile seyreden akut böbrekbozukluğu gelişebilir. Kalp ritm bozuklukları ve pankreatit bildirilmiştir.
7,5-10 g ya da daha fazla parasetamol alan yetişkinlerde karaciğer hasarı görülmesi mümkündür. Toksik metabolitin aşırı miktarda alınması halinde bunun geri dönülme şekildekaraciğer dokusuna bağlanacağı bilinmektedir (normal dozda parasetamol alındığında yeterlimiktarda glutatyon ile birlikte detoksifiye edilebilir).
Tramadol doz aşımı semptomları
Tramadola bağlı doz aşımı semptomları olarak diğer merkezi etkili analjeziklerin (opioidler) neden olduğu zehirlenmelere ait semptomlar beklenmektedir. Bunlar arasında miyozis, kusma,kardiyovasküler kollaps, komaya kadar giden bilinç bozukluğu durumları ve solunumundurmasına kadar giden solunum baskılanması sayılabilir.
Serotonin sendromu da bildirilmiştir.
Acil durum tedavisi:
- Hasta derhal uzman bir birime sevk edilip solunum ve dolaşım fonksiyonları kontrol altınaalınmalıdır.
- Doz aşımından sonra mümkün olan en kısa sürede, hepatik testlerin gerçekleştirilebilmesive parasetamol ile tramadol plazma konsantrasyonunun ölçülebilmesi için kan örneğialınmalıdır.
- Bu testler her 24 saatte bir tekrar edilir. Genel olarak hepatik enzimlerde (AST; ALT) artışgözlemlenir ve bu artış bir ya da iki haftada normale döner.
- Hasta bilinçli iken kusması sağlanarak ya da mide lavajı ile midesi boşaltılır.
- Hava yolunun açık kalmasını sağlamak ya da kardiyovasküler fonksiyonların düzeninisağlamak gibi yardımcı önlemler de alınmalıdır; solunum bozukluğunun düzeltilebilmesiiçin nalokson kullanılmalıdır. Nöbetler diazepam ile kontrol altına alınabilir.
-
Tramadol serumdan hemodiyaliz ya da hemofiltrasyon ile çok az elimine edilebilir. Bu nedenle ZALDİAR akut zehirlenme tedavisinde, detoksifikasyon amacıyla tek başınahemodiyaliz ya da hemofiltrasyon uygun değildir.
Parasetamol doz aşımı tedavisinde hızlı bir tedavi gereklidir. Belirgin erken semptomlar olmasa bile hastalar hızlı medikal gözlem için acilen hastaneye götürülmeli ve önceki 4 saatte, erişkinve ergenler 7,5 gram veya üzeri; çocuklar 150 mg/kg veya üzeri parasetamol almış ise, gastriklavaj yapılmalıdır. Karaciğer hasar gelişimi riskini değerlendirmek amacıyla doz aşımından 4saat sonra kanda parasetamol konsantrasyonları ölçülmelidir (parasetamol doz aşımınomogramından faydalanarak). Doz aşımı sonrası 48 saate kadar yararlı etkileri olabilecek oralmetionin veya intravenöz N-asetilsistein (NAC) eklenmesi gerekebilir. İntravenöz NAC, dozaşımını takiben 8 saat içinde başlanması durumunda en faydalıdır. Yine de doz aşımını takiben8 saatten uzun süre geçtiği durumda bile NAC verilmeli ve tam tedavi dozunda devamedilmelidir. Şiddetli doz aşımından şüphelenilmesi durumunda NAC tedavisi hızlı bir şekildebaşlanmalıdır. Genel destekleyici önlemler mevcut olmalıdır. Alındığı bildirilen parasetamolmiktarından bağımsız olarak parasetamol antidotu NAC hemen, mümkünse doz aşımını takibenilk 8 saat içinde oral veya intravenöz uygulanmalıdır.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER
5.1. Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Analjezikler, diğer opioidler ATC kodu: N02AJ13
Tramadol, merkezi etkili bir opioid analjeziktir. Opioiderjik ^ reseptörlerine (OP3) ilgisi daha fazla olmakla birlikte, 5 (OPı) ve
K(OP2) reseptörlerinin de selektif olmayan saf bir agonistidir.Analjezik etkisine katkıda bulunan diğer mekanizmalar nöronal noradrenalin geri-alımınınengellenmesi ve serotonin salımının artırılmasıdır. Tramadol antitussif etkiye sahiptir.Morfinden farklı olarak tramadolün analjezik etkili dozlarında solunum baskılayıcı etkisibulunmamaktadır. Benzer biçimde mide-barsak motilitesi de değişmez. Kardiyovasküler etkilergenellikle hafiftir. Tramadolün gücünün, morfinin 1/10-1/6'sı kadar olduğu düşünülmektedir.
Parasetamolün analjezik özelliklerinin kesin mekanizması bilinmemektedir ve merkezi ve periferik etkileri içerebilir.
ZALDİAR, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ağrı merdiveninde II. basamakta konumlandırılmış olup bu öneriye uygun kullanılmalıdır.
5.2. Farmakokinetik özelliklerGenel özellikler
Tramadol rasemik şekilde alınır. Tramadolün [+] ve [-] şekilleri ile M1 metaboliti kanda tespit edilmiştir. Her ne kadar tramadol alımından sonra hızla emilse de emilimi parasetamole kıyasladaha yavaştır ve yarılanma ömrü daha uzundur.
Tek ve tekrarlanan dozlarda ZALDİAR verilmiş olan sağlıklı gönüllüler üzerinde yapılan farmakokinetik çalışmalar sırasında, aktif maddelerin tek başına kullanıldığı zamankiparametreleri ile karşılaştırıldığında her bir aktif maddenin kinetik parametrelerinde belirginklinik değişiklik gözlemlenmemiştir.
Tek doz tramadol/parasetamol (37,5 mg/325 mg) uygulaması sonrasında (+)-tramadol/(-)-tramadol ve parasetamol 64,3/55,5 ng/ml ve 4,2 mikrogram/ml'lik zirve plazma konsantrasyonlarına 1,8. ve 0,9 saatlerde ulaşılmıştır. Ortalama eliminasyon yarı ömürleri tı
/2
5.1/4,7 saat [(+)-tramadol/(-)-tramadol] ve 2,5 saattir (parasetamol)dir.
Tramadol hidroklorür/Parasetamol'ün tek ve tekrarlı oral uygulamasından sonra sağlıklı gönüllülerde yapılan farmakokinetik çalışmalar sırasında, tek başına kullanılan aktifbileşenlerin parametrelerine kıyasla her bir aktif bileşenin kinetik parametrelerinde klinikolarak anlamlı bir değişiklik gözlemlenmemiştir.
Emilim:
Rasemik tramadol, oral uygulamadan sonra hızla ve neredeyse tamamen emilir. Tek 100 mg'lık bir dozun ortalama mutlak biyoyararlanımı yaklaşık %75'tir. Tekrarlanan uygulamalardansonra biyoyararlanımı artar ve yaklaşık %90'a kadar ulaşır.
Tramadol hidroklorür/Parasetamol uygulamasından sonra, parasetamolün oral emilimi hızlıdır ve neredeyse tamamlanır ve esas olarak ince bağırsakta gerçekleşir. Parasetamolün dorukplazma konsantrasyonlarına bir saat içinde ulaşılır ve tramadolün birlikte uygulanmasıyladeğişmez.
ZALDİAR'ın yiyeceklerle birlikte alınmasının plazma doruk konsantrasyonu ve tramadolün veya parasetamol emilim oranı uzaması üzerine belirgin bir etkisi bulunmamaktadır veZALDİAR yemek saatlerinden bağımsız olarak alınabilir.
Dağılım:
Tramadolün doku afinitesi yüksektir. (Vd,p = 203 ± 40 l) ve plazma proteinine bağlanma yaklaşık %20'dir.
Parasetamol vücut sıvılarına eşit dağılır. Tahmini dağılım hacmi 0,95 L/kgdır. Parasetamolün plazma proteinlerine bağlanma oranı düşüktür. Parasetamolün oldukça az bir bölümü (yaklaşık%20) plazma proteinlerine bağlanır.
Biyotransformasyon:
Tramadol oral yolla alındıktan sonra yaygın bir şekilde metabolize olur. Dozun yaklaşık %30'u değişmeden, %60'ı da metabolit şeklinde idrarla atılır.
Majör metabolik yollar karaciğerde N- ve O-demetilasyon ve glukuronidasyon veya sülfatasyondur.
Tramadol O-demetilasyonla metabolit M1'e (CYP2D6 enzimi ile katalize edilir) ve N-demetilasyon ile metabolit M2'ye metabolize olur (CYP3A4 enzimi ile katalize edilir). M1 daha sonra N- demetilasyonla ve glukuronik asit konjügasyonu ile metabolize olur. M1'inplazma eliminasyon yarılanma ömrü 7 saattir. M1 metaboliti analjezik özelliklere sahiptir veana ilaçtan çok daha etkilidir. M1 plazma konsantrasyonları tramadolden birkaç kat dahadüşüktür ve klinik etkisi artan dozlarda değişiklik göstermez.
Parasetamol iki majör hepatik yolla, başlıca karaciğerde metabolize edilir: glükuronidasyon ve sülfatlaşma. İkinci yol terapötik dozların üzerindeki dozlarda hızlıca doymuş olabilir. Normalkullanım koşulları altında küçük bir fraksiyon (%4'ten az) sitokrom P 450 ile, azaltılmışglütasyon ile hızla detoksifiye edilen ve sistein ve merkapturik asit konjugasyondan sonraidrarla atılan aktif bir ara maddeye (N-asetil benzokuinonimin) metabolize edilir. Ancak, aşırıdoz aşımı sırasında bu metabolitin miktarı arttırılır.
Eliminasyon:
Tramadol ve metabolitleri böbrekler yoluyla atılırlar. Parasetamolün yarılanma ömrü yetişkinlerde yaklaşık 2 ila 3 saattir. Çocuklarda kısa, yenidoğanda ve sirotik hastalarda birazdaha uzundur. Parasetamol esasen doza bağımlı glukuro ve sülfo-konjugat türevleri oluşumuylaelimine edilir. Parasetamolün %9'undan daha az bir kısmı değişmeden idrarla birlikte atılır.Böbrek yetmezliğinde her iki bileşenin yarılanma ömrü uzamaktadır.
Doğrusallık / Doğrusal olmayan durum
Pozolojiye uyulduğunda doğrusal farmakokinetik gösterir.
5.3 Klinik öncesi güvenlilik verileri
Karsinojenik ya da mutajenik etkileri veya doğurganlık üzerindeki etkilerini değerlendirmek üzere sabit doz kombinasyonu (tramadol ve parasetamol) ile preklinik çalışmagerçekleştirilmemiştir.
Oral tramadol/parasetamol kombinasyonu verilen farelerde ilacın neden olduğu öne sürülebilecek teratojenik bir etkiye rastlanmamıştır.
Tramadol/parasetamol kombinasyonunun, farelerde materno-toksik dozda (50/434 mg/kg tramadol/parasetamol) embriyotoksik ve fötotoksik olduğu kanıtlanmıştır; bu doz insanlardakimaksimum terapötik dozun 8.3 katıdır. Bu dozda teratojenik etki gözlenmemiştir. Embriyo vefetüs üzerindeki toksisite sonuçları fetüs ağırlığında azalma ve kaburga sayısında artış ilekendini gösterir. Daha az ciddi materno-toksik etkiye (10/87 ve 25/217 mg/kgtramadol/parasetamol) neden olan daha düşük dozlar embriyo ve fetüs üzerinde toksik etkigöstermez.
Standart mutajenite testlerinin sonuçları insanlarda tramadol için potansiyel genotoksik risk bulunmadığını göstermektedir.
Karsinojenisite testlerinin sonuçları insanlarda tramadol için herhangi bir risk bulunduğunu göstermemektedir.
Çok yüksek dozlarda tramadol verilen hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalarda, organ gelişimi, kemikleşme ve doğum öncesi ölümler gibi materno-toksiteye bağlı olan etkiler görülmüştür.Doğurganlık performansı ve döl gelişimi üzerinde etki görülmemiştir. Tramadol plasentadangeçer. Erkek farelerde 50 mg/kg ve dişi farelerde 75 mg/kg'a kadar olan tramadol dozlarınınalımından sonra doğurganlık üzerinde herhangi bir etkiye rastlanmamıştır.
Geniş kapsamlı araştırmalarda tedavi dozlarındaki parasetamolün neden olduğu genotoksik risk bulunduğuna dair bir bulguya rastlanmamıştır.
Fareler ve sıçanlar üzerindeki uzun süreli çalışmalar parasetamolün hepatotoksik olmayan dozajlarında buna bağlı tümör oluşumu riski bulunmadığını göstermektedir.
Hayvanlar üzerindeki çalışmalar ve insanlar üzerindeki geniş kapsamlı deneyimler sonucunda bugüne dek üreme toksitesine ait herhangi bir bulguya rastlanmamıştır.
6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER6.1. Yardımcı maddelerin listesi
Tablet özü:
Toz selüloz Pre-jelatinize nişastaSodyum nişasta glikolatMısır nişastasıMagnezyum stearat
Film kaplama:
Opadry sarı YS-1-6382
- Hipromelloz
- Titan dioksit (E171)
- Makrogol 400
- Sarı demir oksit (E172)
- Polisorbat 80
- Karnauba mumu
6.2. Geçimsizlikler
Geçerli değildir.
6.3. Raf ömrü
Kağıt/PET/aluminyum-PVC blister pakette 36 ay.
6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler
Bu ürün herhangi özel bir saklama koşulu gerektirmemektedir.
Çocukların göremeyeceği, erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklanmalıdır.
6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği
10 ve 20 film tabletlik blister ambalajlarda kullanma talimatı ile birlikte
6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj Atıkları Kontrolü Yönetmeliği”ne uygun olarak imha edilmelidir.
7. RUHSAT SAHİBİ
Abdi İbrahim İlaç San. ve Tic. A.Ş.
Reşitpaşa Mah. Eski Büyükdere Cad. No:4 34467 Maslak / Sarıyer / İstanbulTel: (0212) 366 84 00Faks: (0212) 276 20 20
8. RUHSAT NUMARASI
124/24
9. İLK RUHSAT TARİHİ / RUHSAT YENİLEME TARİHİ
İlk ruhsat tarihi: 27.03.2008 Ruhsat yenileme tarihi: 12.09.2011
10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ