KISA URUN BILGISI1. BEŞERI TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
LORİXAM 8 mg IM / IV enjeksiyonluk çözelti hazırlamak için liyofilize toz ve çözücü Steril
2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİMEtkin madde:
Her bir flakon 8 mg lornoksikam içerir.
2 ml çözücü ile rekonstitüe edildiğinde, çözeltinin her ml'si 4 mg lornoksikam içerir.
Çözücü ampul:
Her bir çözücü ampul 2 ml enjeksiyonluk su içerir.
Yardımcı maddeler:
Mannitol (E421) 100.00 mg/flakon
Disodyum edetat 0.20 mg/flakon
Yardımcı maddeler için 6.1' e bakınız.
3. FARMASÖTİK FORM
Enjeksiyonluk çözelti hazırlamak için liyofilize toz ve çözücü.
Toz: Sarı renkli liyofilize toz
Çözücü: Berrak sarı çözelti, pratik olarak partikülsüz
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1. Terapötik endikasyonlar
Osteoartrit, romatoid artrit ve ankilozan spondilit belirti ve bulgularının tedavisi ile akut gut artriti, akut kas iskelet sistemi ağrıları ve dismenore tedavisinde endikedir.
4.2. Pozoloji ve uygulama şekliPozoloji /Uygulama sıklığı ve süresi:
Bu özel uygulanan form sadece, ağrının giderilmesinde hızlı bir başlangıca ihtiyaç duyulduğunda veya oral uygulama veya suppozituvar ile uygulama mümkün olmadığında, kullanılmalıdır.Genellikle başlangıç tedavisi bir tek enjeksiyondur.
Ağrı tedavisinde
Önerilen doz, intravenöz veya intramusküler olarak 8 mg'dır.
Günlük doz 16 mg'ı aşmamalıdır. Bazı hastalar ilk 24 saat süresince ilave 8 mg daha verilmesine gereksinim duyabilirler.
Uygulama şekli:
LORİXAM 8 mg IM / IV enjeksiyon için liyofilize toz içeren flakon İ.V. ve İ.M yolla kullanılabilir. İntravenöz uygulamada enjeksiyon süresi en az 15 saniye, intramüsküleruygulamada ise en az 5 saniye olmalıdır. Çözelti hazırlandıktan sonra iğne değiştirilmelidir. İ.M.yolla kullanımda, derin bir intramüsküler enjeksiyon için yeterince uzun bir iğne kullanılmalıdır.
Uygulamadan önce ürünün kullanılmasına ilişkin daha ayrıntılı talimatlar için bkz. bölüm 6.1.
Bu tıbbi ürün sadece tek kullanım içindir.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek yetmezliği:
Hafif ila orta böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalar için doz azaltılması düşünülmelidir (Bkz. bölüm 4.4).
Karaciğer yetmezliği
Orta derece karaciğer fonksiyon bozukluğu olan hastalar için doz azaltılması düşünülmelidir (Bkz. bölüm 4.4).
Pediyatrik popülasyon:
Güvenlilik ve etkinliğine ilişkin yetersiz veri olduğundan 18 yaş altındaki çocuklarda ve ergenlerde lornoksikamın kullanımı önerilmemektedir.
Geriyatrik popülasyon:
Geriyatrik (65 yaş üstü) hastalarda renal ve hepatik fonksiyonlar normal olduğu sürece doz ayarlanması gerekli değildir; fakat lornoksikam dikkatli bir şekilde uygulanmalıdır. Yaşlılarböbrekteki kan akışının idamesi için böbrek prostaglandinlerine bağlıdır ve gastrointestinal adversetkiler bu grupta daha az tolere edilmektedir (ayrıca bkz. 4.4). İstenmeyen etkiler en düşük etkilidoz ve en kısa süreli tedavi ile en aza indirilebilir.
4.3. Kontrendikasyonlar
LORİXAM aşağıdaki durumlarda kontrendikedir;
¦ Lornoksikama veya bu tıbbi ürünün içeriğindeki bileşenlerinden herhangi birine karşı aşırıduyarlılık durumunda
¦ Trombositopeni
¦ Aspirin veya diğer NSAİİ'lerin alımı sonucunda astım, ürtiker veya alerjik tipte reaksiyongörülen hastalara kullanılmamalıdır. Bu tür hastalarda NSAİİ'lere bağlı şiddetli, nadiren ölümcülolan, anafilaksi benzeri reaksiyonlar bildirilmiştir. (Bakınız, bölüm 4.4 Özel kullanım uyarıları veönlemleri)
¦ Ağır kalp yetmezliğinde
¦ Gastrointestinal kanama, serebrovasküler kanama veya diğer kanama bozuklukları
¦ Geçmiş NSAİİ tedavisiyle ilişkili gastrointestinal kanama veya perforasyon öyküsü
¦ Aktif veya tekrarlayan peptik ülser/hemoraji öyküsü (birbirinden farklı iki veya daha fazlakanıtlanmış ülser atağı veya kanama)
¦ Ağır karaciğer fonksiyon bozukluğunda
¦ Ağır böbrek fonksiyon bozukluğunda (serum kreatinin > 700 ^mol/l)
¦ Gebeliğin üçüncü trimestrinde (bkz. bölüm 4.6)
¦ LORİXAM, koroner arter by-pass greft (KABG) cerrahisinde, peri-operatif ağrı tedavisinde kontrendikedir. (Bkz: Bölüm 4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri)
4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Kardiyovasküler risk:
-NSAİİ'ler ölümcül olabilecek kardiyovasküler trombotik olaylar, miyokard infarktüsü ve inme riskinde artışa neden olabilir. Bu risk, kullanım süresine bağlı olarak artabilir. Kardiyovaskülerhastalığı olan veya kardiyovasküler hastalık risk faktörlerini taşıyan hastalarda risk daha yüksekolabilir (Bkz. Uyarılar).
-LORİXAM koroner arter by-pass graft (KABG) cerrahisi perioperatif ağrı tedavisinde kontrendikedir (Bkz. Uyarılar).
Gastrointestinal (GI) risk:
NSAİİ'ler kanama, ülserasyon, mide veya bağırsak perforasyonu gibi ölümcül olabilecek ciddi GI advers etkilere yol açarlar. Bu advers olaylar herhangi bir zamanda, önceden uyarıcı bir semptomvererek veya vermeksizin ortaya çıkabilirler. Yaşlı hastalar ciddi GI etkiler bakımından dahayüksek risk taşımaktadırlar (Bkz. Uyarılar).
Aşağıdaki bozukluklar için, lornoksikam ancak dikkatli bir risk-yarar değerlendirmesinden sonra uygulanmalıdır:
Uyarılar
Lornoksikamın selektif siklooksijenaz-2 inhibitörleri gibi NSAİ ilaçlarla birlikte kullanımından kaçınılmalıdır.
Kardiyovasküler trombotik olaylar:
Çok sayıda selektif ve non-selektif COX-2 inhibitörü ile yapılan, 3 yıla varan klinik çalışmalarda ölümcül olabilen, ciddi kardiyovasküler (KV) trombotik olay, miyokard infarktüsü ve inmeriskinde artma olduğu görülmüştür. Selektif veya non-selektif COX-2 inhibitörü tüm NSAİİ'lerbenzer risk taşıyabilir. Kardiyovasküler hastalığı olduğu veya kardiyovasküler hastalık riskitaşıdığı bilinen hastalar daha yüksek risk altında olabilir. NSAİİ tedavisi gören hastalarda adverskardiyovasküler olay görülme riski olasılığını azaltmak için en düşük etkili doz, mümkün olan enkısa süreyle kullanılmalıdır. Önceden görülmüş bir kardiyovasküler semptom olmasa bile hekimve hasta bu tür olayların gelişmesine karşı tetikte olmalıdır. Hasta, ciddi kardiyovasküler olaylarınsemptomları ve/veya belirtileri ve bunların görülmesi halinde yapması gerekenler konusundaönceden bilgilendirilmelidir.
Eş zamanlı olarak aspirin kullanımmın, NSAİİ kullanımına bağlı artmış ciddi kardiyovasküler trombotik olay riskini azalttığı yönünde tutarlı bir kanıt bulunmamaktadır. NSAİİ'lerin aspirinleeş zamanlı olarak kullanımı ciddi Gİ olay görülme riskini arttırmaktadır.
Lornoksikam için böyle bir riski dışarıda bırakabilecek yeterli veri bulunmamaktadır.
Kontrolsüz hipertansiyon, konjestif kalp yetmezliği, kanıtlanmış iskemik kalp hastalığı, periferik arter hastalığı ve/veya serebrovasküler hastalığı olan hastalar ancak dikkatli değerlendirmedensonra lornoksikam ile tedavi edilmelidir.
Kardiyovasküler hastalık için risk faktörleri (örneğin; hipertansiyon, hiperlipidemi, diabetes mellitus, sigara içme) olan hastaların uzun süreli tedavisine başlamadan önce de benzerdeğerlendirme yapılmalıdır.
KABG ameliyatını takip eden ilk 10-14 günlük dönemde ağrı tedavisi için verilen bir selektid COX-2 NSAİİ ile gerçekleştirilen iki geniş, kontrollü klinik çalışmada miyokard infarktüsü veinme insidansında artış görülmüştür (Bkz. Bölüm 4.3. Kontrendikasyonlar).
Hipertansiyon:
Diğer tüm NSAİİ'lerde olduğu gibi, lornoksikam da hipertansiyon oluşumuna veya daha önceden mevcut olan hipertansiyonun kötüleşmesine neden olur ve bu iki durum da kardiyovasküler olayriskinin artmasına neden olabilir. Tiyazid grubu diüretikler ya da loop diüretikler ile tedavi edilenhastaların NSAİİ'leri kullanırlarken diüretik tedaviye yanıtları azalabilir. Lornoksikam da dahil,NSAİİ'ler hipertansiyonlu hastalarda dikkatli kullanılmalıdır. Lornoksikam tedavisi başlangıcındave tedavi seyri boyunca kan basıncı (KB) yakından izlenmelidir.
Konjestif kalp yetmezliği ve ödem:
Lornoksikam dahil N SAİİ'ler ile tedavi edilen bazı hastalarda sıvı retansiyonu (tutulumu) ve ödem gözlenmiştir. Bu nedenle lornoksikam sıvı retansiyonu veya kalp yetmezliği olan hastalardadikkatle kullanılmalıdır.
Gastrointestinal (Gİ) etkiler-ülserasyon, kanama veya perforasyon riski:
Lornoksikam dahil NSAİİ'ler mide, ince barsak ve kalın barsakta inflamasyon, kanama, ülserasyon veya proferasyon gibi ölümcül olabilen ciddi Gİ advers etkilere neden olabilir. Buciddi advers etkiler NSAİİ'ler ile tedavi edilen hastalarda uyarıcı bir belirti olan veya belirtiolmayan, tedavi sırasından herhangi bir zamanda yaşanabilir. Bir NSAİİ ile tedavi sırasında ciddibir Gİ advers olay gelişen her beş hastadan yalnızca biri semptomatiktir. NSAİİ'ler nedeniyle üstGİ ülser, majör kanama veya proferasyonların, 3 ila 6 ay süreyle tedavi edilen hastaların yaklaşık%1'inde, bir yıl tedavi gören hastaların ise yaklaşık %2-4'ünde meydana geldiği görülmektedir.Uzun süreli tedavi sırasında bu eğilimlerin devam etmesi, hastanın tedavisinin herhangi birsafhasında ciddi bir Gİ olay gelişme olasılığını arttırmaktadır. Bununla birlikte, kısa süreli tedavidahi risksiz değildir.
Komplike hemoraji beya perforasyon öyküsü olup; yaşlı olan hastalarda artan NSAİİ dozları ile Gİ kanama ülserasyon, perforasyon riski yükselir. Bu hastalarda mevcut olan en düşük dozdatedaviye başlamak gerekir (Bkz. Bölüm 4.3 Kontrendikasyonlar).
NSAİİ'ler, önceden ülser hastalığı veya Gİ kanama hikayesine sahip hastalara (Bkz. Bölüm 4.3. Konrendikasyonlar) ve yaşlılara reçetelenirken son derece dikkatli olunmalıdır. Yapılançalışmalar, N SAİİ kullanan, önceden peptik ülser ve/veya Gİ kanama hikayesine sahip hastalarda,bu risk faktörlerine sahip olmayan hastalara kıyasla Gİ kanama gelişme riskinin 10 kat fazlaolduğunu göstermiştir. NSAİİ'ler ile tedavi edilen hastalarda Gİ kanama riskini arttırabilecekdiğer faktörler; oral kortikosteroidlerle tedavi, antikoagülanlarla tedavi, NSAİİ'ler ile tedavininuzaması, sigara kullanımı, alkol kullanımı, ilerlemiş yaş ve genel sağlık durumunun kötüolmasıdır. Ölümcül Gİ olaylar hakkındaki spontan raporların çoğu yaşlı ve zayıf bünyelihastalarda bildirilmiştir; bu nedenle bu popülasyonda tedavi uygulanırken özellikle dikkatli olmakgerekmektedir.
Advers bir Gİ olayın potansiyel riskini en aza indirmek için, hastalar mümkün olan en kısa süreyle ve en düşük etkili NSAİİ dozu ile tedavi edilmelidir. Hastalar ve hekimler NSAİİ tedavisisırasında Gİ ülserasyon ve kanama belirti ve semptomları açısından dikkatli olmalıdırlar ve eğerciddi Gİ olaylardan şüphelenirse hemen ek bir değerlendirme yapılmalı ve ek bir tedaviyebaşlanmalıdır. Eğer ciddi advers olay ortadan kalkmazsa, NSAİİ tedavisi durdurulmalıdır. Yüksekrisk grubundaki hastalarda, NSAİİ'leri içermeyen alternatif tedaviler planlanmalıdır.
Bu hastalarda ve düşük doz asetilsalisik asit veya gastrointestinal riski arttıran diğer etken maddeleri birlikte kullanması gereken hastalarda, koruyucu ajanlarla kombinasyon tedavisi (ör:misoprostol veya proton pompa inhibitörleri) düşünülmelidir (Bkz. Bölüm 4.5 Diğer tıbbi ürünlerile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri). Düzenli aralıklarla klinik gözlem tavsiye edilir.
Gastrointestinal toksisite öyküsü olan hastalar (özellikle de yaşlılar) özellikle tedavinin ilk evrelerinde tüm olağandışı abdominal semptomları (gastrointestinal kanama) bildirmelidir. Ülsergelişimi veya kanama riskini arttırabilecek tıbbi ürünleri, örneğin: oral kortikosteroidler, varfaringibi antikoagülanlar, selektif serotonin-geri alınım inhibitörleri ya da asetilsalisilik asit gibiantitrombosit ajanlar, birlikte kullanan hastalarda dikkatli olunması tavsiye edilmelidir (Bölüm4.5 İlaç Etkileşimleri ve Diğer Etkileşimler).
Lornoksikam tedavisi uygulanan hastalarda gastrointestinal hastalık (ülseratif kolit, Crohn hastalığı) öyküsü olan hastalara dikkatle verilmelidir (Bkz. Bölüm 4.8. İstenmeyen Etkiler).
Yaşlı hastalarda NSAİİ'lerle ilişkili advers reaksiyonların (özellikle ölümle sonuçlanabilen gastrointestinal kanama ve perforasyon) sıklığı artmaktadır (Bkz. Bölüm 4.3.Kontrendikasyonlar)
Lornoksikam tedavisi uygulanan hastalarda gastrointestinal kanama ya da ülser meydana geldiğinde tedavi kesilmelidir.
Renal etkiler:
Uzun süreli NSAİİ kullanımı renal papiller nekroz ve diğer renal hasarlara yol açmaktadır. Ayrıca, renal prostaglandinler renal perfüzyonun idamesinde kompanse edici bir rol oynadığı için,hastalarda renal toksisiste de görülmüştür. Renal kan akışının devamı için renal prostagladinlerebağlı olduğundan hafif (serum kreatinin 150-300 ^mol/l) ve orta şiddetli (serum kreatinin 300-700^mol/l) renal bozukluğu olan hastalarda lornoksikam tedavisi dikkatli bir şekilde uygulanmalıdır.Bu durumdaki hastalara NSAİİ uygulanması prostaglandin sentezinde ve ikincil olarak da renalkan akışında doza bağlı bir azalmaya sebep olabilmekte, bu da renal dekompansasyonuhızlandırabilmektedir. Böyle bir reaksiyonun gözlenme riskinin çok yüksek olduğu hastalarböbrek fonksiyonlarında bozulma, kalp yetmezliği, karaciğer disfonksiyonu olanlar, diüretik veanjiyotensin dönüştürücü enzim (ADE) inhibitörü kullananlar ve yaşlılardır. Böbrek bozukluğunaneden olduğu bilinen veya şüphelenilen ilaçlarla birlikte diüretiklerin alınması durumundakardiyak bozukluğu olan hastalarda ve büyük ameliyatlar geçiren hastalarda renal fonksiyonlarizlenmelidir. Eğer tedavi boyunca renal fonksiyonlar kötüleşirse lornoksikam tedavisidurdurulmalıdır. NSAİİ tedavisinin durdurulmasının ardından genellikle tedavi öncesi durumageri dönülmektedir.
NSAİ ilaçlar ve takrolimus ile eşzamanlı tedavi, böbrekte prostasiklin sentezinde azalmadan dolayı nefrotoksisite riskini arttırabilir. Bu nedenle, kombinasyon tedavisi almakta olan hastalardaböbrek fonksiyonu yakından izlenmelidir.
İlerlemiş böbrek hastalıkları:
Lornoksikamın ilerlemiş böbrek hastalığı olan hastalarda kullanımına ilişkin kontrollü çalışmalardan elde edilmiş bir bulgu bulunmamaktadır. Bu nedenle, ilerlemiş böbrek hastalığıolan hastalarda lornoksikam tedavisi önerilmemektedir. Eğer lornoksikam tedavisininbaşlatılması gerekiyorsa, hastanın renal fonksiyonlarının yakından takip edilmesi önerilir.
Anafilaktoid reaksiyonlar:
Diğer NSAİİ'ler ile olduğu gibi lornoksikam ile de, ilaca daha önceden maruz kalıp kalmadığı bilinmeyen bazı hastalarda, anafilaktoid reaksiyonlar görülebilir. LORİXAM, aspirin triadı(Astımlılarda görülen analjezik intolerans veya asetilsalisilik asit intoleransına (ASAİ) "Aspirintriadı" denilmektedir.) olan hastalara verilmemelidir. Bu semptom kompleksi, tipik olarak, nazalpolipli ve polipsiz riniti olan veya aspirin ya da NSAİİ kullanmalarının ardından şiddetli veölümcül olabilen bronkospazm görülen astımlı hastalarda ortaya çıkmaktadır. (Bkz. Bölüm 4.3. veBölüm 4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri - Önceden varolan astım). Anafilaktoid reaksiyongörüldüğünde acil servise başvurulmalıdır.
Deri reaksiyonları:
Lornoksikam da dahil olmak üzere NSAİİ'lerin kullanımıyla ilişkili olarak çok nadir eksfolyatif dermatit, Stevens-Johnson sendromu (SJS) ve toksik epidermal nekrolizi (TEN)de içeren vebazıları ölümcül olan ciddi deri reaksiyonları bildirilmiştir (Bkz. bölüm 4.8). Bu ciddi olaylarherhangi bir uyarı olmaksızın oluşabilir. Hastalar ciddi deri reaksiyonlarının işaret ve semptomlarıkonusunda önceden bilgilendirilmelidirler ve deri kızarıklığı ya da herhangi bir aşırı duyarlılıkbelirtisi ilk kez meydana geldiğinde LORİXAM kullanımı durdurulmalıdır.
Hamilelik:
Gebeliğin üçüncü trimesterinde diğer NSAİİ'ler gibi lornoksikam da kullanılmamalıdır; çünkü duktus arteriozusun (anne karnında açık olup doğumu takiben kapanması gereken, kalpten çıkaniki büyük atardamar [aort ve pulmoner arter] arasındaki açıklık) erken kapanmasına nedenolabilir.
Uzun süreli (3 aydan uzun) tedavi:
Hematoloji (hemoglobin), böbrek fonksiyonları (kreatinin) ve karaciğer enzimlerine ilişkin düzenli laboratuvar değerlendirmelerinin yapılması tavsiye edilmektedir.
65 yaşın üzerindeki yaşlı hastalar:
Böbrek ve karaciğer fonksiyonunun izlenmesi tavsiye edilmektedir. Yaşlı postoperatif hastalarda dikkatli olunması tavsiye edilmektedir.
İstenmeyen etkiler, belirtileri kontrol altına almak için gerekli olan en düşük dozun en kısa süreyle kullanılmasıyla, minimuma indirilebilir. (Bkz.bölüm 4.2 ve aşağıdaki Gastrointestinal vekardiyovasküler riskler bölümü).
Spinal veya epidural anestezi uygulamasında heparin ve NSAİ ilaç ile birlikte kullanımı spinal/epidural hematom riskini artırır (bkz. Bölüm 4.5).
NSAİ ilaçların bronkospazmı yoğunlaştırdığı bildirildiğinden, bronşiyal astım rahatsızlığı olan veya geçmiş öyküsü olan bu hastalara uygulanırken dikkatli olunmalıdır.
Sistemik lupus eritematozus'lu (SLE) ve karma konnektif doku bozukluğu olan hastalarda aseptik menenjit riski yüksek olabilir.
İstisnai olarak, ciddi kütanöz ve yumuşak doku enfeksiyonu komplikasyonlarının kaynağında suçiçeği (varisella) olabilir. Bu zamana kadar, NSAİ ilaçların bu enfeksiyonları kötüleştirmedekirolü dışlanamaz. Bu nedenle suçiçeği (varisella) durumunda lornoksikam kullanımındankaçınılması tavsiye edilebilir.
ÖnlemlerGenel:
Lornoksikamın kortikosteroid yerine geçmesi veya kortikosteroid eksikliğini tedavi etmesi beklenmemelidir. Kortikosteroidlerin aniden durdurulması, hastalığın alevlenmesine sebepolabilir. Uzun süreli kortikosteroid tedavisi görmekte olan hastalar, kortikosteroid tedavisinindurdurulmasına karar verilmesi halinde, tedavilerini yavaş ve kademeli olarak azaltmalıdır.
Portoperatif yaşlı hastalarda uyarı gerektirmektedir. 65 yaşın üzerindeki hasytalarda renal ve hepatik fonksiyonların izlenmesi tavsiye edilir.
LORİXAM'm içeriğindeki lornoksikamın [ateş ve] enflamasyonu azaltmadaki farmakolojik aktivitesi, infeksiyöz olmadığı düşünülen ağrılı durumların komplikasyonlarının saptanmasındakullanılan tanısal belirtilerin yararlanabilirliğini azaltabilir.
Lornoksikam kullanımı, siklooksijenaz/prostaglandin sentezini inhibe ettiği bilinen herhangi bir ilaç gibi, fertiliteyi bozabilir ve gebe kalmaya çalışan kadınlarda önerilmemektedir. Gebekalma güçlüğü olan ya da infertilite tetkikleri yapılan kadınlarda lornoksikamın kesilmesidüşünülmelidir.
Hepatik etkiler:
Lornoksikam da dahil olmak üzere NSAİİ alan hastaların %15 kadarında bir veya daha fazla karaciğer testinde üst sınıra kadar yükselmeler meydana gelebilir. Bu laboratuar anomalileriilerleyebilir, değişmeden kalabilir veya tedaviye devam edildiğinde kendiliğinden geçebilir.NSAİİ'ler ile gerçekleştirilen klinik çalışmalarda hastaların yaklaşık &1'inde ALT ve ASTaktivitelerinde ciddi artışlar (normal düzeyin üst limitinin üç katı veya daha fazla) bildirilmiştir.Ayrıca, seyrek olarak, sarılık ve ölümcül fulminan hepatit, karaciğer nekrocu ve karaciğeryetmezliği gibi, bazıları ölümle sonuçlanmış şiddetli hepatik reaksiyon vakaları da bildirilmiştir.
Düzenli aralıklarla yapılan klinik gözlem ve laboratuar değerlendirmelerinde, günlük 12-16 mg dozlarla tedaviden sonra hepatik yetmezliği olan hastalarda lornoksikam birikimi (EAA'da artış)oluşabileceği göz önüne alınmalıdır. Bunun dışında, hepatik yetmezliğinin sağlıklı olgularakıyasla lornoksikamın farmakokinetik parametreleri etkileyebileceği görülmemiştir.
Anormal karaciğer fonksiyon testleri sebat eder veya kötüleşirse, karaciğer hastalığına uygun klinik belirtiler veya semptomlar gelişirse veya diğer belirtiler (örneğin eozinofili, deridöküntüleri vb.) görülürse LORİXAM ile tedavi durdurulmalı ve uygun tetkikler istenmelidir.
Hematolojik etkiler:
Lornoksikam da dahil olmak üzere N SAİİ alan hastalarda bazen anemi görülür. Bunun nedeni sıvı retansiyonu, gizli veya bariz Gİ kan kaybı veya eritropoez üzerindeki tam olarak tanımlanamayanbir etki olabilir. Lornoksikam da dahil olmak üzere NSAİİ'ler ile uzun süreli tedavi gören hastalar,herhangi bir anemi belirti veya semptomu göstermeseler bile hemoglobin, APTT (AktiviteParsiyel Tromboplastin Zamanı) ve hematokrit seviyelerini düzenli olarak kontrol ettirmelidirler.
NSAİİ'lerin bazı hastalarda trombosit agregasyonunu inhibe eden kanama süresini uzattıkları gösterilmiştir. Aspirinin tersine, bunların trombosit fonksiyonu üzerine etkileri kantitatif açıdandaha az, daha kısa süreli ve geri dönüşümlüdür. Önceden koagülasyon bozukluğu olan ya daantikoagülan kullanan ve trombosit fonksiyon değişikliklerinden dolayı istenmeyen etkileringörülmesi muhtemel hastalar LORİXAM kullanımı sırasında dikkatle izlenmelidir.
Spinal veya epidural anestezi şartlarında N SAİİ'ler ve heparin ile eş zamanlı tedavi spinal/epidural hematom riskini arttırır (Bkz Bölüm 4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşimşekilleri).
Lornoksikam, trombosit agregasyonunu azaltır ve kanama suresini uzatır ve bu nedenle kanama eğiliminde artış olan hastalara uygulandığında dikkatli olunmalıdır.
Önceden var olan astım:
Astımlı hastalarda aspirine duyarlı astım söz konusu olabilir. Aspirine duyarlı olan astımlı hastalarda aspirin kullanımı, ölümle sonuçlanabilen şiddetli bronkospazmla ilişkilendirilmiştir.Aspirin duyarlılığı olan bu hastalarda aspirin ile diğer NSAİİ'ler arasında bronkospazm da dahilolmak üzere çapraz reaksiyon bildirildiğinden, aspirin duyarlılığının bu formunun söz konusuolduğu hastalara LORİXAM verilmemeli ve önceden astımı olan hastalarda dikkatlikullanılmalıdır.
Laboratuvar testleri:
LORİXAM ile uzun tedavi sırasında (3 aydan fazla), bir ihtiyat tedbiri olarak, karaciğer enzimlerinin, hematoloji (hemoglobin), renal fonksiyonların (kreatinin) düzenli olarak izlenmesigerekir. Ciddi Gİ sistem ülserasyonları ve kanama, uyarıcı semptomlar olmadan ortayaçıkabildiğinden, hekimler Gİ kanamanın belirti ya da semptomları açısından hastalarıizlemelidirler. Uzun süreli NSAİİ tedavisi gören hastaların tam kan sayımı ve biyokimya profilleriperiyodik olarak kontrol edilmelidir. Eğer karaciğer ya da renal rahatsızlıkla uyumlu klinik belirtive semptomlar gelişirse ya da sistemik belirtiler (ör. eozinofili, döküntü, vb.) ortaya çıkarsa ya dakaraciğer fonksiyon testleri anormal çıkarsa ya da kötüleşirse LORİXAM tedavisidurdurulmalıdır.
Çoğu NSAİİ ilaçlarda olduğu gibi, zaman zaman serum transaminaz aktivitesinde artış, serum bilirubin ya da diğer karaciğer fonksiyon parametrelerinde artışın yanı sıra, serum kreatinin ve kanüre azotu düzeylerinde artışlar ve diğer laboratuvar normallikleri bildirilmiştir. Bu tip herhangi biranormalliğin anlamlı olması ya da devam etmesi durumunda, lornoksikam uygulamasıdurdurulmalı ve uygun tetkikler istenmelidir.
Bu tıbbi ürün her dozunda bir 1 mmol (23 mg)'dan daha az sodyum ihtiva eder; yani esasında "sodyum içermez".
Bu tıbbi ürün hem her dozunda 10 gramdan az mannitol içerdiği hem de oral yoldan kullanılmadığı için laksatif etkiye yol açmaz.
4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleriACE-İnhibitörleri
NSAİİ'lerinin ACE inhibitörlerinin antihipertansif etkinliğini azaltabildikleri bildirilmiştir. NSAİİ ile birlikte ADE-inhibitörleri alan hastalarda bu etkileşime dikkat edilmelidir.
Aspirin
LORİXAM, aspirin ile beraber uygulandığında, proteine bağlanması azalır, ancak serbest LORİXAM'ın klerensi değişmez. Bu etkileşimin klinik önemi bilinmemektedir; ancak, diğerNSAİİ'ler gibi aspirin ile lornoksikam'ın birlikte kullanımı, advers olay potansiyeli artışınedeniyle tavsiye edilmemektedir.
Furosemid
Pazarlama sonrası çalışmalarda olduğu gibi, klinik çalışmalarda LORİXAM bazı hastalarda furosemid ve tiyazidlerin natriüretik etkisini azaltabildiği gösterilmiştir. Bu yanıt, böbrekprostaglandin sentezinin inhibisyonu ile ilişkilendirilmiştir. NSAİİ'ler ile beraber tedavide,diüretik etkinin sağlanmasının yanında, hastalar böbrek yetmezliği bulgularına karşı yakındantakip edilmelidirler (bakınız bölüm 4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri).
Lityum
NSAİ ilaçlar lityumun renal klerensini inhibe eder, dolayısıyla lityumun serum konsantrasyonu toksisite sınırlarının üzerine çıkabilir. Bu nedenle, özellikle tedavinin başlangıcı, ayarlanması vekesilmesi sırasında serum lityum düzeylerinin izlenmesi gerekir.
Metotreksat
Metotreksatın serum konsantrasyonunda artış görülür. Toksisitede artışla sonuçlanabilir. Birlikte tedavinin kullanılması gerektiğinde, dikkatli izleme yapılmalıdır.
Varfarin
Varfarin ve NSAİİ'lerin Gİ kanama üzerindeki etkileri sinerjistiktir. Bundan dolayı bu ilaçları beraber kullananların, ayrı ayrı kullananlara göre ciddi Gİ kanama riski daha fazladır.
Simetidin
Lornoksikamın plazma konsantrasyonlarında artış görülür (Lornoksikam ile ranitidin ya da lornoksikam ile antasitler arasında hiçbir etkileşim gösterilmemiştir).
Antikoagülanlar
NSAİİ'ler varfarin gibi antikoagülanların etkilerini arttırabilir (Bkz. bölüm 4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri) Dikkatli INR izlemesi gerekir.
Fenprokumon
Fenprokumon tedavisinin etkisinde azalma görülür.
Heparin
NSAİİ'ler spinal veya epidural anestezi şartlarında heparinle eş zamanlı olarak verildiğinde spinal veya epidural hematom riskini arttırır. (bkz. Bölüm 4.4)
Diüretikler
Loop diüretikleri ve tiazid diüretikleri ve potasyum tutucu diüretiklerin diüretik ve antihipertansif etkisinde azalma görülür.
Adrenerjik beta blokörleri
Antihipertansif etkinlikte azalma görülür.
Anjiyotensin II reseptör blokörleri
Antihipertansif etkinlikte azalma görülür.
Digoksin
Digoksinin renal klerensinde azalma görülür.
Kortikosteroidler
Gastrointestinal ülser gelişimi ve kanama riskinde artış görülür (Bkz. bölüm 4.4).
Kinolon antibiyotikler
Nöbet riskinde artış görülür.
Antitrombosit ajanlar
Gastrointestinal kanama riskinde artış görülür (Bkz. bölüm 4.4).
Diğer NSAİİ'ler
Gastrointestinal kanama riskinde artış görülür.
Selektif serotonin gerialım inhibitörleri (SSRI'lar):
Gastrointestinal kanama riskinde artış görülür (Bkz. bölüm 4.4).
Siklosporin
Siklosporinin serum konsantrasyonunda artış görülür. Renal prostaglandin aracılı etkiler yoluyla siklosporinin nefrotoksisitesi artabilir. Kombinasyon tedavisi sırasında böbrek fonksiyonuizlenmelidir.
Sulfonilüreler
(Glibenklamid gibi) Hipoglisemi riskinde artış görülür.
Bilinen CYP2C9 izoenzim indükleyicileri ve inhibitörleri:
Lornoksikam (sitokrom P450 2C9 (CYP2C9 izoenzim'e) bağımlı olan diğer NSAİİ'ler gibi) bilinen CYP2C9 izoenzim indükleyicileri ve inhibitörleri ile etkileşim göstermektedir (bkz bölüm5.2).
Takrolimus
Böbrekte prostasiklin sentezinde azalmadan dolayı nefrotoksisite riski artar.
Kombinasyon tedavisi sırasında böbrek fonksiyonu izlenmelidir. (bkz. Bölüm 4.4)
Pemetreksed
NSAİİ'ler renal ve gastrointestinal toksisitede artış ve miyelosupresyon ile sonuçlanabilecek pemetreksed renal klerensini azaltabilir.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler Pediyatrik popülasyon:
Pediyatrik hastalarda güvenlilik ve etkinliği belirlenmemiştir.
Geriyatrik popülasyon:
Tüm NSAİİ'lerde olduğu gibi yaşlılarda (65 ve üzeri hastalarda) dikkatli kullanılmalıdır.
4.6. Gebelik ve laktasyonGenel tavsiye
Gebelik kategorisi: 1. ve 2. trimesterde C; 3. trimesterde D'dir.
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar /Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Kontrasepsiyon ile ilgili veri bulunmamaktadır.
Gebelik dönemi
Lornoksikamın gebelik ve/veya fetus/yeni doğan üzerinde zararlı farmakolojik etkileri bulunmaktadır.
LORİXAM gerekli olmadıkça gebeliğin birinci ve ikinci trimestirinde kullanılmamalıdır.
Lornoksikam gebeliğin üçüncü trimesterinde kontrendikedir ve maruz kalmış gebeliklere ilişkin hiçbir klinik veri bulunmadığından gebeliğin birinci ve ikinci trimesterinde kullanılmamalıdır.
Gebe kadınlarda lornoksikam kullanımına ilişkin yeterli veri mevcut değildir. Hayvanlarda yapılan çalışmalar üreme toksisitesinin olduğunu göstermiştir. (bkz. Bölüm 5.3)
Prostaglandin sentez inhibisyonu, gebeliği ve/veya embriyo/fetal gelişimi olumsuz etkileyebilir. Epidemiyolojik çalışmalardan elde edilen veriler, gebeliğin erken döneminde prostaglandinsentez inhibitörü kullanımından sonra düşük riskinde ve kardiyak malformasyon riskinde artışaişaret etmektedir. Bu riskin, tedavi dozu ve süresi ile birlikte arttığı düşünülmektedir. Hayvanlaraprostaglandin sentez inhibitörü verilmesi, implantasyon öncesi ve sonrası kayıp ve embriyo-fetalletalitede artışa neden olduğu gösterilmiştir. Gebeliğin birinci ve ikinci trimesterinde açıkçagerekli olmadıkça prostaglandin sentez inhibitörleri verilmemelidir.
Gebeliğin üçüncü trimesteri sırasında uygulanan prostaglandin sentezi inhibitörleri fötusu kardiyopulmoner toksisiteye (duktus arteriosusun vaktinden önce kapanması ve pulmonerhipertansiyon) ve böbrek fonksiyon bozukluğuna maruz bırakabilir, bu da böbrek yetmezliğine vedolayısıyla amniyon sıvısı miktarında bir azalmaya yol açabilir. Gebeliğin sonunda, prostaglandinsentez inhibitörleri anneyi ve fötusu kanama suresinde artışa ve uterus kontraksiyonlarınıninhibisyonuna maruz bırakabilir, bu da doğumu geciktirebilir ya da uzatabilir. Bu nedenle,gebeliğin üçüncü trimesteri sırasında lornoksikam kullanımı kontrendikedir (bkz. bölüm 4.3).
NSAİİ'lerle sıçanlar üzerinde yürütülen çalışmalarda, prostaglandin sentezini inhibe ettiği bilinen diğer ilaçlarda olduğu gibi, distosi, doğumda gecikme ve hayatta kalan yavru oranında düşmemeydana gelmiştir. LORİXAM'm gebe kadınlardaki gebelik sonu ve doğum üzerindeki etkileribilinmemektedir.
Laktasyon dönemi
Lornoksikamın insan sütüyle atılıp atılmadığına dair veri yoktur. Lornoksikam nispeten yüksek konsantrasyonlarda emziren sıçanların sütüne geçmiştir. Bu nedenle lornoksikam emzirenkadınlarda kullanılmamalıdır.
Üreme yeteneği / Fertilite
Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar sıçanlarda fertilitenin bozulduğunu (ovülasyon ve implantasyon üzerindeki etkiler) göstermiştir.
4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Lornoksikam tedavisiyle baş dönmesi ve/veya uyuklama gözlenen hastalar araç veya makine kullanmaktan kaçınmalıdır.
4.8. İstenmeyen etkiler
NSAİİ'lerle en sık gözlenen advers olaylar gastrointestinal niteliktedir. Peptik ülserler, özellikle yaşlılarda bazen ölümle sonuçlanabilen perforasyon veya gastrointestinal kanama görülebilir(Bkz. bölüm 4.4).
NSAİİ'lerin uygulanmasını takiben bulantı, kusma, diyare, gaz (flatulans), şişkinlik, konstipasyon, dispepsi, abdominal ağrı, melena, hematemez, ülseratif stomatit, Crohn hastalığı vekolitin şiddetlenmesi bildirilmiştir (Bkz. bölüm 4.4). Daha seyrek olarak, gastrit gözlenmiştir.
Lornoksikam ile tedavi edilen hastaların yaklaşık %20'sinin advers reaksiyonlar yaşaması beklenebilir. Lornoksikamın en sık görülen advers etkileri bulantı, dispepsi, hazımsızlık,abdominal ağrı, kusma ve diyareyi içerir. Mevcut çalışmalarda bu semptomlar genelliklehastaların %10'undan daha azında görülmüştür.
NSAİİ tedavisiyle bağıntılı olarak ödem, hipertansiyon ve kalp yetmezliği bildirilmiştir.
Klinik çalışma ve epidemiyolojik veriler, bazı NSAİİ'lerin kullammınm (özellikle de yüksek dozlarda ve uzun süreli tedavide) arteriyel trombotik olayların (örneğin; miyokard enfarktüsüveya inme) riskinde bir artışla bağlantılı olabileceğini düşündürmektedir (Bkz. bölüm 4.4).
İstisnai olarak, suçiçeği (varisella) sırasında ciddi kütanöz ve yumuşak doku enfeksiyonu komplikasyonlarının oluşumu görülür.
Klinik faz II, III ve IV çalışmalarda tedavi edilen 6t,417 hastanın % 0,05'den fazlasında genellikle görülen istenmeyen etkiler aşağıda sıralanmaktadır.
Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1,000 ila <1/100); seyrek (>1/10,000 ila <1/1,000); çok seyrek (<1/10,000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahminedilemiyor).
Enfeksiyon ve enfestasyonlar
Seyrek: Farenjit
Kan ve lenf sistemi hastalıkları
Seyrek: Anemi, trombositopeni, lökopeni, koagülasyon kusurları
Çok seyrek: Ekimoz, nötropeni, agranülositoz, aplastik anemi, hemolitik anemi, eozinofili, saf lökosit aplazisi, pansitopeni
Bağışıklık sistemi hastalıkları
Seyrek: Aşırı duyarlılık, anafilaktoid reaksiyon ve anafilaksi
Metabolizma ve beslenme hastalıkları
Yaygın olmayan: Anoreksi, kilo değişiklikleri
Psikiyatrik hastalıklar
Yaygın olmayan: Uykusuzluk ve depresyon Seyrek: Konfüzyon, sinirlilik, ajitasyon
Sinir sistemi hastalıkları
Yaygın: Hafif ve geçici baş ağrısı, baş dönmesi
Seyrek: Somnolans, parestezi, disgezi, titreme, migren
Çok seyrek: SLE'li hastalarda aseptik menenjit ve karışık bağ doku hastalığı
Göz hastalıkları
Yaygın olmayan: Konjonktivit Seyrek: Görme bozuklukları
Kulak ve iç kulak hastalıkları
Yaygın olmayan: Kulak çınlaması, vertigo
Kardiyak hastalıklar
Yaygın olmayan: Palpitasyon, taşikardi, ödem, kalp yetmezliği
Vasküler hastalıklar
Yaygın olmayan: Flushing, ödem
Seyrek: Hipertansiyon, sıcak basması, hemoraj, hematom
Solunum, göğüs hastalıkları ve mediastinal hastalıklar
Yaygın olmayan: Rinit
Çok seyrek: Öksürük, dispne, bronkospazm
Gastrointestinal hastalıklar
Yaygın: Bulantı, abdominal ağrı, dispepsi, diyare, kusma
Yaygın olmayan: Konstipasyon, flatulans, erüktasyon, ağız kuruluğu, gastrik ülser, gastrit, üst abdominal ağrı, duodenal ülser, ağız ülserasyonu
Seyrek: Melena, hematemez, stomatit, aftlı stomatit, gastroözofajeal reflü, özofajit, disfaji, glossit, perfore peptik ülser, gastrointestinal hemoraj
Hepatobiliyer hastalıklar
Yaygın olmayan: Karaciğer fonksiyon testleri, SGPT (ALT) ya da SGOT (AST)'de artış
Çok seyrek: Karaciğer yetmezliği, hepatit, sarılık ve kolestaz gibi vakara neden olabilen hepatotoksisite
Deri ve deri altı doku hastalıkları
Yaygın olmayan: Döküntü, prurit, hiperhidroz, eritematöz döküntü, anjiyoödem ve ürtiker, alopesi
Seyrek: Dermatit, ekzema, purpura
Çok seyrek: Ödem, bullöz reaksiyonlar (örn: eritem multiforme), Stevens-Johnson sendromu, toksik epidermal nekroliz
Kas-iskelet bozuklukları, bağ doku ve kemik hastalıkları
Yaygın olmayan: Artralji
Seyrek: Kemik ağrısı, kas spazmları, miyalji
Böbrek ve idrar yolu hastalıkları
Seyrek: Nokturi, miktürisyon bozuklukları, kan üre azot ve kreatinin düzeylerinde artış.
Çok seyrek: Böbrekteki kan akışının idamesi için renal prostaglandinlerine bağlı olan böbrek hastalarında lornoksikam akut böbrek yetmezliğine yol açabilir.
Ayrıca, lornoksikam gibi NSAİİ'ler nefrit ve nefrotik sendrom gibi çeşitli şekillerde nefrotoksisiteye yol açabilir.
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar
Yaygın olmayan: Malez, yüz ödemi Seyrek: Asteni.
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar / risk dengesinin sürekli olarak izlenmesineolanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu TürkiyeFarmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir. (www.titck.gov.tr; e- posta:[email protected]; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99)
4.9 Doz aşımı ve tedavisi
Şu an için doz aşımının sonuçlarının tanımlanmasına ya da doz aşımı konusunda spesifik önerilerde bulunmasına olanak sağlayacak bir doz aşımı deneyimi bulunmamaktadır. Ancak,lornoksikam ile doz aşımından sonra bulantı, kusma serebral semptomlar (sersemlik, görmebozuklukları) gibi semptomların görülmesi beklenebilir. Muhtemel ciddi semptomlar koma vekramplara kadar ilerleyebilen ataksi, karaciğer ve böbrek hasarları ve bir ihtimal koagülasyonbozukluklarıdır.
Gerçek veya şüphe edilen bir doz aşımı durumunda ilaç derhal kesilmelidir. Lornoksikamın yarı ömrü kısa olduğu için hızla atılır. Lornoksikam diyalizle vücuttan uzaklaştırılamaz. Şu ana kadarspesifik bir antidotu bilinmemektedir. Gastrointestinal rahatsızlıklar prostaglandin analoğu veyaranitidin ile tedavi edilebilir.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER5.1. Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Antiinflamatuvarlar ve Antiromatik Ürünler ATC Kodu: M01AC05
Lornoksikam, analjezik özellikleri olan nonsteroid antiinflamatuvar bir ilaçtır ve oksikamlar sınıfına aittir. Lornoksikamın etki mekanizması esas olarak prostaglandin sentezinin inhibisyonu(siklooksijenaz enziminin inhibisyonu) ile ilişkili olup, periferik nosiseptörlerinduyarsızlaştırılmasına ve sonuç olarak inflamasyonun inhibisyonuna yol açmaktadır.Nosisepsiyon üzerinde, antiinflamatuvar etkilerden bağımsız olduğu düşünülen merkezi bir etkide ileri sürülmüştür.
Lornoksikamın yaşamsal bulgular (örneğin; vücut sıcaklığı, solunum hızı, kalp hızı, kan basıncı, EKG, spirometri) üzerinde hiçbir etkisi yoktur.
Lornoksikamın analjezik özellikleri ilacın geliştirilmesi sırasında çeşitli klinik çalışmalarda başarıyla gösterilmiştir.
Prostaglandin (PG) sentezinin inhibisyonuyla ilişkili bir lokal gastrointestinal irritasyon ve sistemik ülserojenik etkiden dolayı, gastrointestinal sekeller, diğer NSAİİ'lerle görüldüğü gibilornoksikam ile tedaviden sonra yaygın görülen istenmeyen etkilerdir.
5.2. Farmakokinetik özelliklerGenel özellikler:
Emilim:
Enjeksiyon için 8 mg Lornoksikam toz intavenöz (İ.V.) aynı zamanda intramusküler (İ.M.) uygulama için tasarlanmıştır. İ.M. enjeksiyondan sonra, maksimum plazma konsantrasyonlarınayaklaşık olarak 0.4 saat sonra ulaşılır. Mutlak biyoyararlanım (AUC üzerinden hesaplanan) İ.M.uygulamadan sonra %97'dir.
Dağılım:
Lornoksikam plazmada değişmemiş halde ve lornoksikamın hidroksillenmiş metaboliti olarak bulunur. Lornoksikamın plazma proteinine bağlanma oranı %99'dur ve konsantrasyon düzeyinebağlı değildir.
Biyotransformasyon:
Lornoksikam, karaciğerde geniş biçimde ve öncelikli olarak hidroksilasyon yoluyla inaktif 5-hidroksilornoksikama metabolize olmaktadır. Lornoksikamın bu biyotransformasyonunda CYP2C9 rol oynamaktadır. Genetik polimorfizm nedeniyle bu enzim için yavaş ve normal ölçüdemetabolize ediciler mevcuttur. Yavaş metabolize edicilerde lornoksikam plazma düzeylerindekayda değer bir artışa neden olabilmektedir. Hidroksillenmiş metabolit herhangi bir farmakolojiketkinlik sergilememektedir. Lornoksikam tam olarak metabolize olmakta ve yaklaşık üçte ikisikaraciğer, üçte biri ise böbrekler yoluyla inaktif bir madde olarak elimine olmaktadır.
Hayvan modellerinde test edildiğinde, lornoksikamın karaciğer enzimlerini artırdığı görülmemiştir. Klinik çalışma verilerinde, tavsiye edilen dozaja uygun olarak uygulandığında,tekrarlanarak verilen lornoksikamın biriktiğine dair bir kanıt bulunmamaktadır. Bu bulgu, biryıllık çalışmalardan elde edilen ilaç takip verileriyle de desteklenmiştir.
Eliminasyon:
Esas bileşiğin ortalama eliminasyon yarı ömrü 3 ila 4 saattir. Oral yolla verildikten sonra yaklaşık %50'si dışkıyla, %42'si ise başlıca 5-hidroksilomoksikam olarak böbrekler yoluyla atılmaktadır.Günde bir veya iki defa uygulanan parenteral dozun ardından 5- hidroksilornoksikamıneliminasyon yarı ömrü yaklaşık 9 saattir.
65 yaşının üzerindeki yaşlı hastalarda klirens %30-40 oranında azalmaktadır. Klirens azalması dışında, lornoksikamın yaşlı hastalardaki kinetik profilinde anlamlı bir değişiklik olmamaktadır.
12 ve 16 mg günlük dozla 7 gün tedavi sonunda birikme gözlenen kronik karaciğer hastalığı olan hastalar dışında, böbrek veya karaciğer yetmezliği olan hastalarda lornoksikamın kinetikprofilinde anlamlı bir değişiklik olmamaktadır.
5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri
Konvansiyonel çalışmalara dayanan klinik dışı veriler, güvenlilik farmakolojisi, tekrarlı doz toksisitesi, genotoksisite ve karsinojenik potansiyele ilişkin bir tehlike açığa çıkarmaz.
Lornoksikam tek ve tekrarlı doz toksisite çalışmalarında çeşitli hayvan türlerinde renal toksisiteye ve gastrointestinal ülserasyona neden olmuştur.
Hayvanlardaki prostaglandin sentez inhibitörlerinin uygulanmasının implantasyon öncesi ve sonrası kayıp ve emriyo-fetal letalitede artışa yol açtığı gösterilmiştir. Ayrıca, organogenezdöneminde prostaglandin sentez inhibitörü verilen hayvanlarda kardiyovasküler ve çeşitlimalformasyonlardaki insidans artışı bildirilmiştir.
Sıçanlarda lornoksikam fertilitede azalmaya neden olmuş (ovülasyon ve implantasyon üzerinde etkiler) ve gebelik ve doğumu etkilemiştir. Tavşan ve sıçanlarda lornoksikam, siklooksijenazinhibisyonu nedeniyle duktus arteriosusun prematüre kapanmasına neden olmuştur.
6. FARMASOTIK ÖZELLİKLER6.1. Yardımcı maddelerin listesi
Toz:
Mannitol TrometamolDisodyum edetat
Çözücü ampul:
Enjeksiyonluk su
6.2. Geçimsizlikler
Bu tıbbi ürün bölüm 6.6 da belirtilenler dışında diğer tıbbi ürünler ile karıştmlmamalıdır.
6.3. Raf ömrü
24 ay
%0.9 sodyum klorür, % 5 dekstroz ve Ringer çözeltileri ile seyreltildiğinde 2-8°C'de ve 25°C'de
24 saat geçimlidir. Enjeksiyonluk su ile seyreltildiğinde 25°C'de 24 saat stabildir.
Mikrobiyolojik açıdan bu tıbbi ürün hemen kullanılmalıdır. Hemen kullanılmadığında kullanmadan önceki saklama koşulları ve süresi kullanıcının sorumluluğundadır.
6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler
25 °C'nin altındaki oda sıcaklığında ve ambalajında (dış kutu içinde) saklayınız.
Sulandırılmış tıbbi ürünün saklama koşulları için (bkz. Bölüm 6.3).
Çocukların göremeyeceği ve erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız.
6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği
1 adet enjektabl toz flakon ve 1 adet 2 ml enjeksiyonluk su içeren ampul veya 3 adet enjektabl tozflakon ve 3 adet 2 ml enjeksiyonluk su içeren ampul içeren ambalajlarda.
13 mm bromobutil gri tek çentikli tıpa ve 13 mm şeffaf flip-off kapaklı, 4 ml'lik amber renkli (Tip I) cam flakon içerisindedir.
2 ml enjeksiyonluk su, şeffaf cam ampul içerisindedir.
6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller "Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği" ve "Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği"ne uygun olarak imha edilmelidir.
Enjeksiyonluk çözelti ambalajında bulunan flakon içindeki toz ile ampul içindeki enjeksiyonluk su karışımı ile kullanımdan hemen önce hazırlanmalıdır. Ürünün enjeksiyonluk su ileçözündürülmesi için 2 dakikaya kadar çalkalanması gerekebilir. Sulandırılan çözeltinin görünüşüsarı berrak bir sıvı şeklindedir. Eğer bu tıbbi üründe bozulma belirtileri görülürse uygun şeklideimha edilmelidir.
Lornoksikam %0.9 NaCl, %5 dekstroz (glikoz) ve Ringer solüsyonu ile 2-8°C ve 25°C'de 24 saat geçimlidir.
7RUHSAT SAHİBİ
World Medicine İlaç San. ve Tic. A.Ş.
Bağcılar / İstanbul
8. RUHSAT NUMARASI
2022/808
9. İLK RUHSAT TARİHİ/RUHSAT YENİLEME TARİHİ
İlk ruhsat tarihi: 27.12.2022 Ruhsat yenileme tarihi:
10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ