Alfabetik İlaç RehberiDetaylı İlaç AraYeni Listelenilen İlaçlarEn Çok Aranan İlaçlarPazarda Bulunamayan İlaçlar

Lansoprol 15 Mg Enterik Kaplı Mikropellet Kapsül Kısa Ürün Bilgisi

KISA ÜRÜN BILGISI1. BEŞERI TIBBİ ÜRÜNÜN ADI

LANSOPROL 15 mg enterik kaplı mikropellet kapsül

2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM

Etkin madde:

Lansoprazol

15 mg

Yardımcı madde(ler):

Şeker 54,87 mg

Yardımcı maddeler için 6.1'e bakınız.

3. FARMASÖTİK FORM

Enterik Kaplı Mikropellet kapsül

Açık oranj opak / açık oranj opak No:2 sert jelatin kapsüller içerisinde beyaz, bejimsi-beyaz renkli küresel mikropelletler.

4. KLİNİK ÖZELLİKLER4.1. Terapötik endikasyonlar

- Duodenal ülser ve gastrik ülser,

- Reflü özofajit tedavisi ve profilaksisi,

-

Helicobacter pylori (H. pylori)"ninH. pylori

eradikasyonu,

- Sürekli NSAİ ilaç tedavisi gereken hastalardaki NSAİ ilaç ile ilişkili duodenal ve benigngastrik ülser tedavisi ve profilaksisi,

- Semptomatik gastroözofageal reflü hastalığı,

- Eroziv özofajit tedavisi,

- Zollinger-Ellison sendromunun da dahil olduğu patolojik hipersekresyon durumları.

4.2. Pozoloji ve uygulama şekliPozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:

Doktor tarafından başka şekilde önerilmediği takdirde lansoprazolün mutad dozları aşağıdadır:

Duodenal ülser:

Önerilen oral doz 2 hafta süreyle günde 1 kez 30 mg'dır. Bu süre içinde tam olarak iyileşemeyen hastalarda tedavi süresi aynı dozda 2 hafta daha uzatılır.

Gastrik ülser:

Önerilen oral doz 4 haftaya kadar günde 1 kez 30 mg'dır. Ülser genelde 4 hafta içinde iyileşir, ancak bu süre içinde tam olarak iyileşemeyen hastalarda tedavi süresi aynıdozda 4 hafta daha uzatılır.

Reflü özofajit:

Tavsiye edilen doz 4 hafta süreyle günde bir defa 30 mg'dır. Bu süre içinde tam olarak iyileşmeyen hastalarda, tedavi süresi aynı dozda 4 hafta daha uzatılır.

Reflü özofajitin profilaksisi:

Önerilen doz günde bir defa 15 mg'dır. Gerekli hallerde doz günde bir defa 30 mg'a çıkartılabilir.

Helicobacter pylorieradikasyonu:

Kombinasyon tedavisinde bakteriyel dirence, tedavi süresine (genellikle 7 gün fakat bazen 14 güne çıkabilir) ve uygun antibakteriyel ajanınseçimine dikkat edilmelidir.

Aşağıdaki antibakteriyel ajanlarla birlikte kombine olarak tavsiye edilen lansoprazol dozu 7 gün boyunca günde 2 kez 30 mg:

Klaritromisin 250-500 mg günde iki kez + amoksisilin 1 g günde 2 kez Klaritromisin 250 mg günde iki kez + metronidazol 400-500 mg günde 2 kez

Klaritromisin; lansoprazol, amoksisilin veya metronidazol ile kombine edildiğinde

H. pylori eradikasyonu

%90 oranına çıkmıştır. Altı aylık başarılı bir eradikasyon tedavisinden sonra,tekrar enfeksiyon riski düşüktür; dolayısıyla nüks etmesi beklenmez.

Sürekli NSAİ (Non steroidal antiinflamatuar) ilaç tedavisi gereken hastalardaki NSAİ ilaç ile ilişkili duodenal ve benign gastrik ülser tedavisi:Uzun süreli NSAİ ilaç tedavisi gereken risk altındaki hastalardaki (>65 yaş ya da gastrik veya duodenal ülser geçmişi) NSAİ ilaç ile ilişkili gastrik ve duodenal ülser profilaksisi:

Önerilen doz günde bir defa 15 mg'dır. Eğer tedavi etkisini göstermezse günde bir defa 30 mg'lık doz kullanılmalıdır.

Semptomatik gastroözofajeal reflü hastalığı:Zollinger-Ellison sendromunun da dahil olduğu patolojik hipersekresyon durumları:

Önerilen başlangıç dozu günde 1 defa 60 mg'dır. Doz hastanın ihtiyacına göre belirlenmeli ve tedavi gerekli olduğu sürece devam ettirilmelidir. 180 mg'a kadar günlük dozlarkullanılmıştır. Eğer gerekli doz günde 120 mg'dan daha yüksek ise, ikiye bölünmüş dozlarşeklinde verilmelidir.

Uygulama şekli:

İstenen etki için LANSOPROL mikropellet kapsülleri günde bir defa sabahları aç karnına alınmalıdır (Sabah ve akşam olmak üzere günde iki kez alındığı

Helicobacter pylori

eradikasyonunun tedavisi hariçtir.).

Lansoprazol yemekten en az 30 dakika önce alınmalıdır (bkz. Bölüm 5.2). Kapsüller sıvı ile bir bütün olarak yutulmalıdır.

Hastalar kapsüllerin açılmaması, çiğnenmemesi veya ezilmemesi konusunda uyarılmalıdır.

Kapsül yutma zorluğu olan hastalarda ve çocuklarda çalışmalar ve klinik uygulamalara göre kapsüller aşağıdaki gibi kullanılabilir:

• Kapsül açılır. Mikropelletler az bir miktar su, elma/domates suyu ile karıştırılırveya yumuşak bir gıda (örn.; yoğurt, elma püresi) üzerine serpilerek yutulur.

• Kapsül açılır. Nazogastrik tüple uygulama için mikropelletler 40 mL elma suyuile karıştırılır (bkz. Bölüm 5.2.).

Süspansiyon veya karışım hazırlandıktan sonra ilaç hemen uygulanmalıdır.

Mikropelletler çiğnenmemeli ve ezilmemelidir. Diğer içecek ve sıvılarda kullanım, klinik olarak çalışılmadığı için tavsiye edilmez.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler Böbrek yetmezliği:

Böbrek yetmezliği olan hastalarda doz ayarlanması gerekmez.

Karaciğer yetmezliği:

Orta veya ciddi karaciğer yetmezliği olan hastalar düzenli gözlem altında tutulmalıdır ve günlük doz yarıya indirilmelidir (bkz. Bölüm 4.4. ve 5.2.).

Pediyatrik popülasyon:1-11 yaş pediyatrik hastalarda:

<30 kg olan pediyatrik hastalarda, semptomatik gastroözofajeal reflü hastalığı ve eroziv özofajitin kısa süreli tedavilerinde tavsiye edilen doz, 12 haftaya kadar süreyle günde bir defa15 mg'dır.

30 kg'ın üstündeki pediyatrik hastalarda tavsiye edilen doz, 12 haftaya kadar süreyle günde bir defa 30 mg'dır.

12-17 yaş arası hastalarda:

Gastroözofajeal reflü hastalığında tavsiye edilen doz 8 haftaya kadar günde 1 kez 15 mg'dır. Eroziv özofajitte tavsiye edilen doz 8 haftaya kadar günde bir kez 30 mg'dır.

Geriyatrik popülasyon:

Yaşlılarda klerensin azalması nedeniyle bireysel ihtiyaçlara göre doz ayarlaması gerekebilir. Klinik zorunluluk yoksa günlük 30 mg dozun aşılmaması gerekir.

4.3. Kontrendikasyonlar

LANSOPROL, lansoprazole ve içerdiği diğer maddelere karşı duyarlılığı olan hastalarda kontrendikedir.

Lansoprazol atazanavir ile birlikte alınmamalıdır (bkz. Bölüm 4.5.).

Lansoprazol dahil olmak üzere proton pompası inhibitörleri, rilpivirin içeren ilaçlarla kontrendikedir.

4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

Klinik çalışmalarda, 1-11 yaş pediyatrik hastalara 12 haftadan fazla lansoprazol uygulanmamıştır. Lansoprazolün önerilen süreden daha uzun süre kullanıldığında güvenli veetkili olup olmadığı bilinmemektedir. Pediyatrik hastalarda önerilen doz ve kullanım süresiaşılmamalıdır.

Lansoprazol tedavisi gastrik malignite belirtilerini maskeleyebilir. Bu nedenle hastalar tedaviye başlamadan önce gastrik malignite olasılığı açısından değerlendirilmelidir.

Lansoprazol orta ve ciddi karaciğer yetmezliğinde dikkatli kullanılmalıdır (bkz. Bölüm 4.2. ve 5.2.).

Akut tubulointerstisyel nefrit:

Akut tubulointerstisyel nefrit (TIN) PPI alan hastalarda gözlenmiştir ve PPI tedavisi sırasında herhangi bir noktada ortaya çıkabilir. Hastalar, semptomatik hipersensitivitereaksiyonlarından renal fonksiyon azalmasının spesifik olmayan semptomlarına (örn., kırıklık,bulantı, anoreksi) kadar değişen belirti ve semptomlarla başvurabilirler. Bildirilen vakaserilerinde, bazı hastalara biyopside ve böbrek dışı belirtilerin (örneğin ateş, döküntü veyaartralji) yokluğunda teşhis konmuştur. Lansoprazol kesilmeli ve akut TIN şüphesi olan hastalardeğerlendirilmelidir.

Siyanokobalamin (B12 Vitamini) eksikliği:

Herhangi bir asit baskılayıcı ilaçla uzun bir süre boyunca (örneğin üç yıldan daha uzun) günlük tedavi, hipo veya aklorhidrinin neden olduğu siyanokobalaminin (Vitamin B12)malabsorpsiyonuna yol açabilir. Literatürde asit baskılayıcı tedavi ile ortaya çıkansiyanokobalamin eksikliğine ilişkin nadir raporlar bildirilmiştir. Lansoprazol ile tedavi edilenhastalarda siyanokobalamin eksikliği ile uyumlu klinik semptomlar gözlenirse bu teşhisdüşünülmelidir. Zollinger-Ellison sendromu ve uzun süreli tedavi gerektiren diğer patolojikhipersekretuar durumları olan hastalarda, uzun süreli tedavide azalmış vücut depoları veyavitamin B12 absorpsiyonunu azaltan risk faktörleri olan kişilerde (yaşlılar gibi) veya ilgiliklinik semptomlar gözlenirse siyanokobalamin eksikliği düşünülmelidir.

Metotreksat ile etkileşim:

Literatür, proton pompası inhibitörlerinin metotreksat ile (öncelikle yüksek dozda) eşzamanlı kullanımının metotreksat ve/veya metabolitinin serum düzeylerini yükseltebileceğini veuzatabileceğini, muhtemelen metotreksat toksisitelerine yol açabileceğini belirtmektedir.Yüksek doz metotreksat uygulamasında, bazı hastalarda proton pompası inhibitörünün geçiciolarak kesilmesi düşünülebilir.

Fundik bez polipleri:

Proton pompası inhibitörünün kullanımı, özellikle bir yıldan sonra, uzun süreli kullanımla artan fundik bez polipleri riskinde artış ile ilişkilidir. Fundik bez polipleri gelişen protonpompası inhibitörü kullanıcılarının çoğu asemptomatik olmuştur ve fundik bez polipleritesadüfen endoskopide tanımlanmıştır. Tedavi edilen duruma uygun en kısa süreli protonpompası inhibitörü tedavisi kullanılmalıdır.

Bir yaşından küçük pediyatrik hastalarda kalp kapağı kalınlaşması riski:

Lansoprazol, bir yaşından küçük pediyatrik hastalarda onaylanmamıştır. Lansoprazol ile genç sıçanlarda yapılan klinik olmayan çalışmalar, kalp kapağı kalınlaşmasına ait advers biretkinin olduğunu göstermiştir. Kalp kapağı hasarı riskinin, bir yaş ve üzerindeki hastalarlailgili olduğu belirtilmemiştir.

Lansoprazol, tüm proton pompası inhibitörleri (PPI'ler) gibi, gastrointestinal sistemde normalde bulunan bakteri sayısını artırabilir. Bu durum,

Salmonella, CampylobacterClostridium difficile

gibi bakterilerin neden olduğugastrointestinal enfeksiyon riskini artırabilir.

Gastro-duodenal ülser şikayeti olan hastalarda, etiyolojik bir faktör olarak

H. pylori

enfeksiyonu olasılığı göz önünde bulundurulmalıdır.

Lansoprazol,

H. pylori

eradikasyonunun tedavisi için antibiyotiklerle kombine olarak kullanılıyorsa, ayrıca bu antibiyotiklerin de ürün bilgileri takip edilmelidir.

Bir yıldan daha uzun süredir idame tedavisi alan hastalar için sınırlı güvenlik verileri olduğundan bu hastaların tedavileri düzenli olarak incelenmeli ve kapsamlı bir risk/yarardeğerlendirmesi yapılmalıdır.

Lansoprazol kullanan hastalarda çok nadir kolit vakalarına rastlanmıştır. Bu yüzden, şiddetli ve/veya sürekli diyare vakalarında tedavinin sonlandırılması göz önünde bulundurulmalıdır.

H. p-^lo^i

enfeksiyonunun eradikasyonu için tedavi edilen hastalar dışında, diyare devam ederse, kollajen demetinin kalınlaşması veya kalın bağırsak submukozasında görüleninflamatuvar hücrelerin infiltrasyonu ile mikroskobik kolit olasılığı nedeniyle lansoprazoluygulaması kesilmelidir. Vakaların çoğunda, mikroskobik kolit semptomları, lansoprazolünkesilmesiyle düzelir.

Atazanavir ve nelfinavir gibi absorpsiyonları asidik intragastrik pH'a bağlı olan HIV proteaz inhibitörleri ile lansoprazolün birlikte uygulanması, biyoyararlanımlarındaki önemli azalmanedeniyle önerilmez (bkz. Bölüm 4.5). Lansoprazolün HIV proteaz inhibitörleri ile birlikteuygulanması kaçınılmazsa, yakın klinik izleme önerilir.

Peptik ülser tedavisinde, sürekli NSAİ ilaç tedavisi alma ihtiyacı olan yüksek riskli hastalarda (örn.; geçmiş gastrointestinal kanama, perforasyon veya ülser, ilerlemiş yaş, üst GI adversetkileri ihtimalini artırdığı bilinen ilaçlarla [örn.; kortikosteroidler veya antikoagülanlar]birlikte kullanım, ciddi bir eşzamanlı hastalık faktörü varlığı veya önerilen NSAİ ilacınmaksimum dozlarının uzun süreli kullanımı) kontrollü olunmalıdır.

Kemik kırığı

Yayınlanmış çeşitli gözlemsel çalışmalar, proton pompası inhibitörü (PPI) tedavisinin, kalça, el bileği ya da omurgada osteoporoza bağlı kırık riskinde bir artışla ilişkili olabileceğinidüşündürmektedir. Proton pompası inhibitörleri, özellikle yüksek dozlarda ve uzun süreli(>1 yıl) kullanıldıklarında, ağırlıklı olarak yaşlılarda veya diğer bilinen risk faktörlerininvarlığında kalça, bilek ve omurga kırığı riskini orta derecede artırabilir. Hastalar, tedaviedildikleri durum için uygun olan en düşük dozda ve en kısa süreli PPI tedavisini almalıdırlar.Gözlemsel çalışmalar, proton pompası inhibitörlerinin genel kırık riskini %10-40 oranındaartırabileceğini belirtmektedir. Bu artışın bir kısmı diğer risk faktörlerine bağlı olabilir.Osteoporoz riski taşıyan hastalar mevcut klinik kılavuzlara göre bakım almalı ve yeterli Dvitamini ve kalsiyum almalıdırlar.

Hipomagnezemi

PPI'larla en az 3 ay süreyle tedavi edilen hastalarda ve çoğu olguda da bir yıl tedaviden sonra nadiren semptomatik ve asemptomatik hipomagnezemi bildirilmiştir. Yorgunluk, tetani,deliryum, konvülsiyonlar, baş dönmesi ve ventriküler aritmi gibi ciddi hipomagnezemibelirtileri ortaya çıkabilir, ancak bunlar sinsice başlayabilir ve gözden kaçabilir. Çoğu hastadahipomagnezemi tedavisi magnezyum replasmanını ve PPI tedavisinin kesilmesinigerektirmektedir. Uzun süre tedavi alması beklenen ya da PPI'ları digoksin gibi ilaçlar ya dahipomagnezemiye neden olabilecek ilaçlarla (örn. diüretikler) birlikte alan hastalar için, sağlıkmesleği mensupları PPI tedavisine başlamadan önce ve daha sonra periyodik olarakmagnezyum düzeylerini takip edebilirler.

Nöroendokrin tümörler için yapılan incelemelerle etkileşimler

Gastrik asit düzeyindeki ilaç kaynaklı azalmalara sekonder olarak serum kromogranin A (CgA) düzeyleri artmaktadır. Artmış CgA düzeyi nöroendokrin tümörler için yapılan tanıincelemelerinde yanlış pozitif sonuçlara yol açabilir. Eğer seri testler yapılıyorsa (örn.monitörizasyon için), testler arasındaki referans aralıkları değişebileceği için testler aynılaboratuarda yapılmalıdır.

Artan Kromogranin A (CgA) düzeyi, nöroendokrin tümörler için yapılan araştırmaları etkileyebilir. Bu etkileşimi önlemek için, lansoprazol tedavisi CgA ölçümlerinden en az5gün önce durdurulmalıdır. İlk ölçümden sonra CgA ve gastrin düzeyleri referans aralığadönmediyse, proton pompa inhibitörü tedavisinin kesilmesinden 14 gün sonra ölçümlertekrarlanmalıdır.

Subakut kutanöz lupus eritematozus

Proton pompa inhibitörleri çok seyrek olarak subakut kutanöz lupus eritematozus vakaları ile ilişkilendirilmiştir. Özellikle derinin güneşe maruz kalan alanlarında olmak üzere lezyonlarınortaya çıkması ve artraljinin eşlik etmesi durumlarında hasta acilen tıbbi yardım almalı vesağlık mesleği mensubu LANSOPROL tedavisinin kesilmesini değerlendirmelidir. Daha öncebir proton pompa inhibitörü tedavisi sonrası subakut kutanöz lupus eritematozus gelişmişolması, aynı durumun diğer proton pompa inhibitörleri ile de görülme riskini arttırır.

Bu ilaç şeker içerir. Nadir kalıtımsal fruktoz intoleransı, glukoz-galaktoz malabsorpsiyonu veya sukraz-izomaltaz yetmezliği problemi olan hastaların bu ilacı kullanmamaları gerekir.

4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

Lansoprazolün diğer ilaçlar üzerindeki etkileri

Absorpsiyonu pH'a bağımlı olan ilaçlar

Lansoprazol, mide pH'ının biyoyararlanım için kritik olduğu durumlarda ilaçların absorpsiyonunu engelleyebilir.

HIV proteaz inhibitörleri/Antiretroviral İlaçlar

Atazanavir ve nelfinavir gibi absorpsiyonları asidik intragastrik pH'ya bağlı olan HIV proteazinhibitörleri ile lansoprazolün birlikte uygulanması, biyoyararlanımlarındaki önemliazalma nedeniyle önerilmez (bkz. Bölüm 4.4). Bir çalışma, sağlıklı gönüllülere 400 mgatazanavir ile lansoprazolün (günde bir kez 60 mg) birlikte uygulanmasının, atazanavirmaruziyetinde önemli bir azalmaya yol açtığını göstermiştir (EAA ve Cmaks'ta yaklaşık %90azalma).

Lansoprazol ile birlikte kullanıldığında bazı antiretroviral ilaçlara (örn., rilpivirin, atazanavir ve nelfinavir) maruziyetin azalması, antiviral etkiyi azaltabilir ve ilaç direnci gelişimini teşvikedebilir.

Lansoprazol ile birlikte kullanıldığında diğer antiretroviral ilaçlara (örneğin sakinavir) artan maruziyet, antiretroviral ilaçların toksisitesini artırabilir.

Lansoprazol ile klinik olarak anlamlı etkileşimlere yol açmayan başka antiretroviral ilaçlar da vardır.

Ketokonazol ve itrakonazol: Ketokonazol ve itrakonazolün gastrointestinal kanaldan absorpsiyonu mide asidi varlığında artar. Lansoprazol kullanımı ketokonazol ve itrakonazolün

Mikofenolat mofetil (MMF): Sağlıklı gönüllülerde ve MMF alan organ nakli hastalarında PPI'lerin birlikte uygulanmasının, muhtemelen artan gastrik pH'da MMF çözünürlüğündekiazalmaya bağlı olarak aktif metabolit olan mikofenolik asit (MPA) maruziyetini azalttığıbildirilmiştir. Lansoprazol ve MMF alan organ nakli hastalarında azalmış MPA maruziyetininorgan reddi üzerindeki klinik önemi belirlenmemiştir. MMF alan organ nakli hastalarındalansoprazol dikkatli kullanılmalıdır.

Digoksin: Lansoprazol ve digoksinin birlikte kullanımı digoksin plazma seviyelerinde artışa yol açabilir. Bu sebeple lansoprazol ile tedaviye başlanırken ve sonlandırılırken digoksinplazma seviyeleri takip edilmeli ve gerektiğinde digoksin dozu ayarlanmalıdır.

P450 enzimleri ile metabolize olan ilaçlar

Lansoprazol CYP3A4 ile metabolize olan ilaçların plazma konsantrasyonlarını artırabilir. Lansoprazolün bu enzim tarafından metabolize edilen ve dar bir terapötik alanı olan ilaçlarlabirlikte kullanımında dikkatli olunmalıdır.

Varfarin: PPI ve varfarin'i birlikte alan hastalarda INR ve protrombin zamanının arttığına dair raporlar vardır. INR ve protrombin zamanındaki artışlar anormal kanamaya ve hatta ölümeneden olabilir. Lansoprazol ve varfarin ile birlikte tedavi edilen hastaların, INR ve protrombinzamanındaki artış açısından izlenmesi gerekebilir.

Teofilin: Lansoprazol teofilinin plazma konsantrasyonunu azaltarak o dozda beklenen klinik etkisini düşürebilir. İki ilacın birlikte kullanımında dikkatli olunmalıdır.

Takrolimus: Lansoprazol ile birlikte kullanımı takrolimusun (bir CYP3A ve P-gp substratı) plazma konsantrasyonlarını artırır. Lansoprazol maruziyeti takrolimusun ortalamamaruziyetini %81'e kadar artırır. Lansoprazol ile birlikte tedavi başlatılırken veyasonlandırılırken takrolimusun plazma konsantrasyonlarının takip edilmesi önerilir.

P-glikoprotein ile taşınan ilaçlar

Lansoprazolün

in vitro

taşıyıcı protein P-glikoprotein'i (P-gp) engellediği gözlenmiştir. Bunun klinik uygunluğu bilinmemektedir.

Klaritromisin ve amoksisilin ile kombine terapi: Klaritromisinin diğer ilaçlarla birlikte uygulanması, potansiyel olarak ölümcül aritmiler dahil olmak üzere ciddi adversreaksiyonlara yol açabilir ve kontrendikedir. Amoksisilin ayrıca ilaç etkileşimlerine sahiptir.

Nöroendokrin tümör araştırmaları ile etkileşimler: CgA seviyeleri, gastrik asiditede PPI'nın neden olduğu düşüşlere sekonder olarak yükselir. Artan CgA seviyesi, nöroendokrin tümörleriçin tanısal araştırmalarda yanlış pozitif sonuçlara neden olabilir.

Diğer ilaçların lansoprazol üzerindeki etkileri


CYP2C19 veya CYP3A4 inhibitörleri

Güçlü inhibitörlerle birlikte kullanıldığında lansoprazol maruziyetinin artması beklenir.

Fluvoksamin: Lansoprazolün CYP2C19 inhibitörü fluvoksamin ile birlikte kullanımı sırasında doz azaltılması göz önünde bulundurulmalıdır. Lansoprazolün plazma konsantrasyonları 4

CYP2C19 ve CYP3A4'ü indükleyen ilaçlar

Rifampisin ve St John's wort

(Hypericum perforatum)

gibi CYP2C19 veya CYP3A4'ü etkileyen enzim indükleyicileri lansoprazolün serum konsantrasyonlarını belirgin şekildeazaltabilir.

Diğerleri

Metotreksat: Yüksek dozda metotreksat ile eşzamanlı kullanım, metotreksat ve/veya metabolitinin serum düzeylerini yükseltebilir ve uzatabilir, bu durum muhtemelenmetotreksattoksisitelerine yol açabilir.

Sükralfat/Antasitler: Sükralfat/Antasitler lansoprazolün biyoyararlanımını azaltabilir. Bu

yüzden lansoprazol, bu ilaçların kullanımından en az 1 saat sonra alınmalıdır.

Lansoprazolün NSAİ ilaçlar ile etkileşimini gösteren önemli klinik bir çalışma yoktur.

Sekretin stimülasyon testi ile etkileşim: Sekretin stimülasyon testine yanıt olarak gastrin sekresyonundaki hiper-yanıt, yanlış bir şekilde gastrinoma düşündürür. Gastrin düzeylerininbaşlangıç değerlerine dönmesini sağlamak için değerlendirmeden en az 28 gün öncelansoprazol tedavisi geçici olarak durdurulmalıdır.

THC için yanlış pozitif idrar testleri: PPI alan hastalarda tetrahidrokanabinol (THC) için yanlış pozitif idrar tarama testleri bildirilmiştir. Pozitif sonuçları doğrulamak için alternatif birdoğrulama yöntemi düşünülmelidir.

4.6. Gebelik ve laktasyonGenel tavsiye:

Gebelik kategorisi: B

Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)

Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlarda etkin doğum kontrolü uygulanmasına gerek yoktur.

Gebelik dönemi

Lansoprazol için, gebeliklerde maruz kalmaya ilişkin klinik veri mevcut değildir.

Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik / embriyonal / fetal gelişim / doğum ya da doğum sonrası gelişim ile ilgili olarak doğrudan ya da dolaylı zararlı etkiler olduğunugöstermemektedir.

Bu sebeple gebelik döneminde lansoprazol kullanımı önerilmemektedir.

Laktasyon dönemi

Lansoprazol ve metabolitlerinin deney hayvanlarında anne sütüne geçtiği saptanmıştır ancak insan sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir. Birçok ilacın anne sütüne geçtiğibilindiğinden, anne sütü alan bebeklerde ciddi yan etkiye yol açma potansiyeli ve hayvançalışmalarında karsinojenite potansiyeline sahip olduğu saptandığından, ilacın anne için önemide düşünülerek; emzirmenin durdurulup durdurulmayacağına ya da LANSOPROL tedavisinindurdurulup durdurulmayacağına/tedaviden kaçınılıp kaçınılmayacağına ilişkin kararverilmelidir.

Üreme yeteneği/Fertilite

Lansoprazolün fertilite üzerindeki etkisine ilişkin hiçbir insan verisi mevcut değildir. Lansoprazolün, 150 mg/kg/gün oral dozlarda (vücut yüzey alanına göre önerilen insandozunun 40 katı) uygulandığı dişi ve erkek sıçanlarda fertilite ve üreme performansı üzerinebir etkisi görülmemiştir.

Hamile sıçanlara maksimum 150 mg/kg/gün (vücut yüzey alanına göre önerilen insan dozunun 40 katı) ve hamile tavşanlara 30 mg/kg/gün (vücut yüzey alanına göre önerilen insandozunun 16 katı) oral dozlarda uygulandığı teratojenite çalışmalarında fertilitenin bozulmasıveya fetus hasarını gösteren herhangi bir veri saptanmamıştır.

4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

Baş dönmesi, vertigo, görme bozuklukları ve somnolans gibi advers etkiler görülebilir (bkz. Bölüm 4.8.). Bu koşullar altında reaksiyon kabiliyeti azalabilir.

4.8. İstenmeyen etkiler

Klinik çalışmalarda lansoprazol ile ilgili en sık bildirilen yan etkiler ve ilaçla ilişkisi daha belirgin olan istenmeyen reaksiyonlar aşağıda vücut sistemlerine göre sıklık derecesine görelistelenmiştir.

Her bir sistem organ sınıfı içinde advers etkiler, aşağıdaki tanımlamalara uygun olarak sınıflandırılmıştır: Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1.000ila <1/100); seyrek (>1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldekiverilerden hareketle tahmin edilemiyor).


Yaygın

Yaygın

olmayan

Seyrek

Çok seyrek

Bilinmiyor

Kan ve lenf

sistemi

hastalıkları


Trombositopeni,
eozinofili,
lökopeni
Anemi

Agranülositoz,

Pansitopeni


Bağışıklık

sistemi

hastalıkları



anjioödem
anafilaktik şok

Metabolizma ve beslenmehastalıkları





Hipomagnezemi (bkz. Bölüm4.4.)
hipokalsemi,
hipokalemi

Psikiyatrik

hastalıklar


Depresyon
İnsomnia,
halüsinasyon,
konfüzyon

görsel

halüsinasyonlar

Sinir sistemi hastalıkları

Baş ağrısı, baş
dönmesi

Huzursuzluk,
vertigo,
parestezi,
somnolans,
tremor


Göz hastalıkları



Görme

bozuklukları



Gastrointestinal

hastalıklar

Bulantı,
diyare,
karın ağrısı,
konstipasyon,
kusma,
flatulans,
ağız veya
boğaz
kuruması
Fundik bez
Polipleri
(benign)

Glossit,
özofagus
kandidiyazis,
pankreatit,
tat alma
bozuklukları
Kolit, stomatit

Hepato-bilier

hastalıklar

Karaciğer
enzim
seviyelerinde
artış

Hepatit,

sarılık



Deri ve deri altı doku

hastalıkları

Ürtiker,
kaşıntı,
döküntü

Peteşi,
purpura, saç
kaybı,
eritema
multiforme,
fotoduyarlılık
Stevens-
Johnson
sendromu,
toksik
epidermal
nekroliz

Subakut kutanöz lupus

eritematozus (bkz. Bölüm4.4)

Kas-iskelet bozuklukları,bağ doku vekemikhastalıkları


Artralji, miyalji, kalça,el bileği ya daomurgadakırık (bkz.Bölüm 4.4.)



Böbrek ve idrar yolu hastalıkları



İnterstisyel

nefrit



Üreme sistemi ve göğüshastalıkları



Jinekomasti


Genel

bozukluklar ve uygulamabölgesine ilişkinhastalıkları

Yorgunluk
Ödem
Ateş,
hiperhidroz,
anoreksi,
impotans


Araştırmalar




Kolesterol ve trigliseridseviyelerindeartış,
hiponatremi

Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması


Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarmm raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesineolanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu TürkiyeFarmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr; e-posta: [email protected]; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99).

4.9. Doz aşımı ve tedavisi

Lansoprazol doz aşımının insanlar üzerindeki etkileri (akut toksisite düşük olmasına rağmen) bilinmemektedir, bu nedenle tedavisine yönelik talimatlar verilememektedir. Ancak,çalışmalarda lansoprazol oral yolla 180 mg'a kadar ve intravenöz yolla 90 mg'a kadarkullanılmış ve herhangi belirgin bir istenmeyen etki görülmemiştir.

Lansoprazolün doz aşımında olası semptomlar için Bölüm 4.8.'e bakınız.

Raporlanan bir doz aşımı vakasında 600 mg lansoprazol alan bir hasta hiçbir advers etki göstermemiştir. Sıçanlarda 5000 mg/kg [Vücut yüzey alanına (BSA) göre 30 mg insandozunun yaklaşık 1300 katı] ve farelerde 5000 mg/kg'a (BSA'ya göre 30 mg insan dozununyaklaşık 675,7 katı) kadar uygulanan oral lansoprazol dozları sonucunda hiçbir ölüm vakasınaveya klinik bir işarete rastlanmamıştır.

Doz aşımından şüphelenilen durumlarda hasta gözetim altında tutulmalıdır. Lansoprazol hemodiyaliz ile dolaşımdan uzaklaştırılmaz. Gerekli hallerde, mide yıkama, aktif kömür vesemptomatik tedavi önerilmektedir.

5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER5.1. Farmakodinamik özellikler

Farmakoterapötik grup: Proton pompası inhibitörleri ATC kodu: A02BC03

Lansoprazol, bir gastrik proton pompası inhibitörüdür. Mide pariyetal hücrelerinin H+/K+ -ATPaz enziminin aktivasyonunu inhibe ederek gastrik asit oluşumunun son basamağını engeller. İnhibisyon doza bağlı ve geri dönüşlüdür, hem bazal hem de uyarılmış gastrik asitsekresyonunu etkiler. Lansoprazol pariyetal hücrelerde konsantre halde bulunur ve asidikortamlarında aktif hale gelir. Bunun üzerine enzim aktivitesinin inhibisyonuna neden olanH+/K+ - ATPaz enziminin sülfidril grubu ile reaksiyona girer.

Gastrik asit sekresyonu üzerine etkisi:

Lansoprazol selektif bir pariyetal hücre proton pompası inhibitörüdür. Lansoprazolün tek oral dozu pentagastrin-uyarılmış mide asidi sekresyonunu %80'e yakın inhibe eder. Yedi günsüreyle tekrarlanan günlük uygulamadan sonra gastrik asit sekresyonunda yaklaşık %90inhibisyon oluşturur. Mide asidinin bazal sekresyonu üzerinde karşılıklı bir etkisi vardır. 30mg tek doz bazal sekresyonu %70'e kadar indirir ve hastanın semptomları ilk dozdan itibarendüzenli olarak rahatlar. Sekiz günlük tekrarlayan uygulama sonucunda azalma yaklaşık%85'tir. Semptomların hızlı rahatlaması günlük tek kapsül (30 mg) ile elde edilir ve duodenalülserli hastaların çoğu 2 hafta içinde, gastrik ülser ve reflü özofajiti olan hastaların çoğu 4hafta içinde iyileşir. Lansoprazol gastrik asiditeyi azaltarak uygun antibiyotiğin

H. pylorf ye

karşı etkin olabileceği ortamı oluşturur.

Lansoprazol dahil, herhangi bir sebepten dolayı azalan gastrik asidite gastrointestinal sistemde

normal olarak var olan bakterilerin sayısında artışa neden olur. Proton pompası inhibitörleri ile tedavi

SalmonellaCamphylobacterClostridium difficile

gibi gastrointestinal enfeksiyonların riskini az da olsa arttırabilir.

Antisekretuar tıbbi ürünlerle tedavi sırasında, azalan asit sekresyonuna yanıt olarak serum gastrin artar. Ayrıca mide asiditesinin azalması nedeniyle CgA artar. Artan CgA seviyesi,nöroendokrin tümörler için yapılan araştırmaları etkileyebilir.

Mevcut yayınlanmış kanıtlar, proton pompası inhibitörlerinin CgA ölçümlerinden 5 gün ila 2 hafta önce kesilmesi gerektiğini göstermektedir. Bu durum, PPI tedavisini takiben sahte birşekilde yükselebilecek CgA seviyelerinin referans aralığa dönmesine izin vermek içindir.

5.2. Farmakokinetik özellikler

Genel özellikler

Emilim:


Lansoprazol, aside dayanıksız bir kimyasal yapıya sahip olması nedeniyle midede kimyasal değişime uğramasının önlenmesi ve sistemik biyoyararlanımının artırılması amacıylabağırsaktan emilimini sağlayan enterik kaplı formülasyon şeklinde uygulanır.

Enterik-kaplı formülasyon şeklinde oral yoldan uygulanan lansoprazolün absorpsiyonu hızlıdır ve maksimum serum konsantrasyonuna yaklaşık 1,7 saatte ulaşılır. Lansoprazoltekrarlayan dozlarda uygulandığında vücutta birikmez ve farmakokinetik özellikleri değişmez.Lansoprazol hızlıca emilir, oral uygulamadan 1,7 saat sonra Cmaks değerlerine ulaşılır vebiyoyararlanımı %80'dir. Midede besin maddelerinin bulunması halinde lansoprazolünabsorpsiyonu azalır. Lansoprazol yemekten 30 dakika sonra verilirse, hem Cmaks hem deEAA, açlık durumuna kıyasla yaklaşık %50 - 70 oranında azalır. Sağlıklı kişilerde ortalamaplazma yarı ömrü 1,5 (±1,0) saattir.

Dağılım:


Lansoprazol %97 oranında proteine bağlanır. plazma proteinlerine bağlanma oranı değişmez.


0,05-5,0 mcg/mL konsantrasyon aralığında

Biyotransformasyon:


Lansoprazol yüksek oranda karaciğerde metabolize olur; plazmada ölçülebilir miktarlarda iki metaboliti (hidroksillenmiş sülfinil ve sülfon) saptanmıştır. Bu metabolitlerin antisekretuaraktivitesi yoktur veya çok düşüktür. Lansoprazolün metabolizması esas olarak CYP2C19enzimi tarafından katalize edilir CYP3A4 enzimi de metabolizmaya katkıda bulunur.

Lansoprazolün pariyetal hücre kanalcıklarında H+/K+ ATPaz yolu ile asit üretimini engelleyen iki aktif metabolite dönüştüğü düşünülmekle birlikte, bu metabolitler kanda gösterilememiştir.Bu metabolitler sistemik dolaşımda bulunmaz.

Eliminasyon:


Lansoprazolün eliminasyon yarı-ömrü onun gastrik asit sekresyonunu ne kadar süre inhibe ettiğini yansıtmamaktadır. Plazma eliminasyon yarı-ömrü 2 saatten kısa iken, asit inhibitöretkisi 24 saatten uzun sürer. Yaşlılarda eliminasyon yarı-ömrü 2-3 saattir.

Lansoprazolün oral yoldan tek doz uygulanmasının ardından, idrarda değişmemiş ilaç saptanmamıştır. Bir çalışmada; 14C'ün oral yoldan tek doz uygulanmasının ardından,uygulanan radyasyonun yaklaşık 1/3'ü idrarda, 2/3'ü feçeste saptanmıştır. Bu durum
lansoprazolün metabolitlerinin anlamlı olarak safra ile atıldığını göstermektedir.

Doğrusallık/Doğrusal olmayan durum:


15-60 mg aralığında oral yoldan tek doz uygulanması ile elde edilen maksimum serum konsantrasyonları (Cmaks) ve eğri altında kalan (EAA) değerleri uygulanan doz ileorantılıdır.

Hastalardaki karakteristik özellikler

Böbrek yetmezliği


Şiddetli renal yetmezliği olan hastalarda, 60 mg lansoprazolün uygulanmasının ardından plazma proteinlerine bağlanma oranı %1-1,5 oranında azalmaktadır. Böbrek yetmezliğiolanlarda eliminasyon yarı ömrü kısalmış, toplam EAA (serbest ve proteinlere bağlı) değeriazalmıştır. Ancak plazmadaki serbest lansoprazolün EAA değeri böbrek yetmezliği derecesiile ilişkili değildir, Cmaks ve Tmaks değerleri sağlıklı insanlardakine benzerdir. Böbrekyetmezliği olan hastalarda doz ayarlaması gerekli değildir.

Karaciğer yetmezliği


Değişik derecelerde karaciğer yetmezliği olan hastalarda ortalama plazma yarılanma ömrü 1,5 saatten 3,2-7,2 saate kadar uzamıştır. Karaciğer yetmezliği olan hastaların kararlı durumdakiortalama EAA değerleri %500'e kadar yükselmiştir. Ağır hepatik yetmezliği olan hastalardalansoprazolün dozu azaltılmalıdır.

Geriyatrik popülasyon


Yaşlı hastalarda lansoprazolün klerensi azalır ve eliminasyon yarı ömrü %50-100 oranında artar. Yaşlı hastalarda ortalama yarı ömrü 1,9-2,9 saat olduğundan, tekrarlayan dozlardagünde 1 kez uygulanması ile akümüle olmadığı saptanmıştır. Yaşlılarda doruk plazmadüzeyleri değişmez.

Pediyatrik popülasyon


Yaşları 1-17 arasında olan çocuklarda 30 kg'ın altında olanlar için 15 mg ve üzerinde olanlar için 30 mg dozla yapılan farmakokinetik değerlendirme yetişkinlerdekine benzerbulunmuştur. Lansoprazolün 2-3 aylıktan 1 yaşa kadar olan çocuklarda 17 mg/m2 vücut yüzeyalanı veya 1 mg/kg dozda yapılan araştırmada da maruziyete yetişkinlerdekine benzerdir. 2-3aylıktan daha küçük infantlarda, 1,0 mg/kg ve 0,5 mg/kg tek doz ile yetişkinlere kıyaslalansoprazole daha yüksek maruziyet görülmüştür.

CYP2C19'u zayıf metabolize edenler


CYP2C19 genetik polimorfizm konusudur, popülasyonun %2-6'sında bulunur ve zayıf metabolizörler olarak adlandırılır. Mutant bir CYP2C19 allelinin homozigotudur ve bunedenle CYP2C19 enziminin fonksiyonu yetersizdir. Lansoprazol maruziyeti, zayıfmetabolizörlerde güçlü metabolizörlerdekinin birkaç katından fazladır.

5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri

Geleneksel güvenlilik farmakolojisi, tekrar doz toksisitesi, üreme toksisitesi ve genotoksisite çalışmalarına dayanan klinik öncesi veriler insanlar üzerine zararlı etkileri olmadığınıgöstermiştir.

Sıçanlarda yapılan iki karsinojenite çalışmasında lansoprazol, doza bağlı gastrik ECL hücre hiperplazisi ve asit sekresyonunun inhibisyonuna bağlı olarak hipergastrinemi ile ilişkili ECLhücre karsinoidleri üretmiştir. Ayrıca Leydig hücre hiperplazisi ve benign Leydig hücretümörleri ile intestinal metaplazi gözlenmiştir. On sekiz aylık uygulamadan sonra retinalatrofi oluşmuştur. Bu durum maymun, köpek ve farelerde görülmemiştir.

Fare karsinojenite çalışmalarında, karaciğer tümörleri ve rete testis adenomunun yanısıra dozabağlı gastrik ECL hücre hiperplazisi gelişmiştir.

Bu bulguların klinik olarak ilişkisi bilinmemektedir.

Yavru hayvan çalışmaları:


Yavru sıçanlarda lansoprazol, doğum sonrası 7. günden (yeni doğan insanlara eşdeğer yaş) doğum sonrası 62. güne (insanlarda yaklaşık 14 yıla eşdeğer yaş) kadar uygulanmıştır.

Yavru sıçanlarda yapılan çalışmalar (8 haftalık çalışma, 6 haftalık toksikokinetik doz titrasyonu çalışması, gelişimsel duyarlılık çalışması) kalp kapağı kalınlaşması insidansınınarttığını göstermiştir. 4 haftalık ilaçsız bir iyileşme döneminden sonra bulgular tersinedönmüştür. Doğum sonrası 21. günden (insanlarda yaklaşık 2 yıla eşdeğer yaş) daha gençyavru sıçanlar, kalp kapağı kalınlaşmasının gelişimine daha duyarlı olmuştur. Beklenen insanmaruziyetine ilişkin güvenlik marjı, gözlenmeyen etki düzeyinde (NOEL) (8 haftalık çalışma,6 haftalık toksikokinetik doz titrasyon çalışması) veya gözlenen en düşük etki düzeyinde(LOEL) (gelişimsel duyarlılık çalışması) EAA'ya dayalı olarak juvenil çalışmalardakimaruziyetin 3 ila 6 katı aralığındadır.

Bu çalışmalar erkek üreme dokusundaki (testis ve epididimis) değişiklikleri de göstermiştir. Ayrıca, erkek veya dişi sıçanlarda büyüme geriliği kaydedilmiştir. Ancak bu durum, yalnızcaerkeklerde gecikmiş femoral büyüme plakası kalınlığına yol açmıştır.

Bu bulguların pediyatrik hastalarla ilişkisi bilinmemektedir.

6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER6.1. Yardımcı maddelerin listesi

Kapsül içeriği


Şeker kürecikleri (Nötr mikropellet (size 26))

Mannitol (E421)

Sodyum nişasta glikolat (Explotab)

Magnezyum karbonat PVP K 30Kristal şekerPoloxamer 407

Hidroksipropil metil selüloz (Pharmacoat 603)

Eudragit L 30 D 55 Talk

Trietil sitrat (Citroflex)

Simetikon

Açık oranj opak - açık oranj opak sert jelatin kapsül no:2

Titanyum dioksitKırmızı demir oksitSarı demir oksit

Jelatin (sığır kaynaklı)

6.2. Geçimsizlikler

Bilinen herhangi bir geçimsizliği bulunmamaktadır.

6.3. Raf ömrü

36 ay.

6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler

25°C altında oda sıcaklığında, ışıktan koruyarak ambalajında saklayınız.

6.5. Ambalaj niteliği ve içeriği

28 kapsül içeren PVC/TE/PVDC blister ambalajlarda, karton kutuda.

6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler

Herhangi bir kullanılmamış ürün ya da atık materyal “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği" ve “Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmelikleri”ne uygun olarak imha edilmelidir.

7. RUHSAT SAHİBİ

NOBEL İLAÇ SANAYİİ VE TİCARET AŞ.

Saray Mah. Dr.Adnan Büyükdeniz Cad. No: 14 34768 Ümraniye / İSTANBULTel:( 216 ) 633 60 00Fax:( 216 ) 633 60 01

8. RUHSAT NUMARASI

202/63

9. İLK RUHSAT TARİHİ /RUHSAT YENİLEME TARİHİ

İlk ruhsat tarihi: 16.05.2003 Ruhsat yenileme tarihi: 20.01.2014

10. KÜB' ÜN YENİLENME TARİHİ

İlaç Bilgileri

Lansoprol 15 Mg Enterik Kaplı Mikropellet Kapsül

Etken Maddesi: Lansoprazol

Pdf olarak göster

Google Reklamları

İlgili İlaçlar

  • Lansoprol 15 Mg 28 Kapsül
  • Ana Sayfa | Hakkımızda | İlaçlar | İlaç Ara | İlaç Firmaları | Gizlilik | Bize Ulaşın

    Telif Hakkı 2008-2024 © İlaç Prospektüsü. Tüm Hakları Saklıdır.
    Uyarı: Sitemizde yayınladığımız ilaç bilgileri ile doktora danışmadan kesinlikle ilaç kullanmayınız!
    Aksi halde doğabilecek sağlık sorunlarından ilacprospektusu.com sorumlu tutulamaz.