Şiddetli anksiyete belirtilerinin kısa süreli giderilmesi için kullanılır.
Anksiyete bozukluğunda etkinliğini gösteren plasebo kontrollü çift kör çalışmaların süresi 4 ayla sınırlıdır. Doktor her hasta özelinde ilacın yararlılığını düzenli olarak kontrol etmelidir.
4.2.Pozoloji ve uygulama şekliPozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:
Yeşil reçete ile satılır.
Tedavi mümkün olduğunca kısa sürmelidir. Hastanın en fazla 4 haftalık tedavi sonrasında yeniden değerlendirilmesi ve özellikle de hastanın semptomları ortadan kalkmışsa sürdürülentedavi gereksiniminin belirlenmesi önerilmektedir. Toplam tedavi süresi, azaltma süreci dedahil olmak üzere 8-12 haftayı geçmemelidir.
Bazı vakalarda maksimum tedavi süresini aşan bir uzatma gerekebilir; bu durumda uzatma, hastanın durumu özel olarak yeniden değerlendirilmeden yapılmamalıdır. Tümbenzodiazepinlerle olduğu gibi, hekimler uzun süreli kullanımın bazı hastalarda bağımlılığayol açabileceğinin farkında olmalıdır.
Belirtilerin şiddetine ve hastanın yanıtına göre her hasta için en uygun XANAX dozu saptanmalıdır. Aşağıdaki tablodaki dozlar, birçok hastanın gereksinimini karşılayacaktır.
Semptomları kontrol edecek en düşük doz kullanılmalıdır. 4 haftadan daha uzun olmayan aralıklarda doz tekrar değerlendirilmelidir. Daha yüksek dozların gerektiği hastalarda,istenmeyen etkilerden kaçınmak için doz arttırımları dikkatle yapılmalıdır. Daha yüksekdozlar gerektiği zaman, akşam dozu günlük dozlardan önce artırılmalıdır. Genel olarak, dahaönce psikotropik ilaçla tedavi edilmiş veya kronik alkol bağımlılığı hikayesi olan hastalarakıyasla daha önce psikotropik ilaç almamış hastalar için daha düşük dozlar gerekecektir.
Genel bir kural olarak, daha önce psikotrop ilaç tedavisi uygulanmamış hastalar, daha önceden minör trankilizan, antidepresan ya da hipnotik tedavisi uygulananlardan biraz daha düşükdozlara ihtiyaç duyar. Yaşlılarda ya da debil hastalarda aşırı sedasyon ya da ataksi gelişmesiniönlemek amacıyla, en düşük etkili dozu kullanma genel ilkesine uyulmalıdır.
|
Normal başlangıç dozu (yan etki görülürse dozazaltılmalıdır)
|
Normal doz sınırları
(yan etki görülürse doz azaltılmalıdır)
|
Anksiyete
|
Günde 3 defa 0,25-0,5 mg
|
Bölünmüş dozlar halinde günde 0,5-3 mg
|
Geriyatrik hastalar ya da debilizanhastalık varlığında
|
Günde 2-3 defa 0,25 mg
|
Bölünmüş dozlar halinde günde 0,5-0,75 mg; gerekirse ve tolere edilirse doztedricen arttırılır.
|
Tedavinin kesilmesi
Tedavi kesilirken hasta yakından takip edilerek doz kademeli olarak azaltılmalıdır. Günlük alprazolam dozunun her üç günde bir 0,5 mg'dan fazla azaltılmaması önerilir. Bazı hastalardadozun daha da yavaş azaltılması gerekebilir. Doz ve tedavi süresi ile bağımlılık riski artabilir,bu nedenle mümkün olan en düşük etkili doz ve süre kullanılmalı ve tedaviye devam etmeihtiyacı sıklıkla yeniden değerlendirilmelidir (bkz. bölüm 4.4).
Yan etkilerin ortaya çıkması halinde doz azaltılmalıdır. Tedavinin düzenli aralıklarla gözden geçirilmesi ve kullanımın mümkün olan en kısa sürede kesilmesi tavsiye edilir. Daha uzunsüreli tedavinin gerekli olması halinde, bağımlılık riskinin en aza indirilmesi için aralıklıtedavi düşünülebilir.
Uygulama şekli:
Ağızdan alınır. Tabletler parçalanmadan ve çiğnenmeden bir bardak su ile yutulmalıdır.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:Böbrek/karaciğer yetmezliği:
Benzodiazepinler şiddetli karaciğer yetmezliği olan hastaların tedavisinde kullanılmaz. Böbrek veya karaciğer fonksiyonu bozukluğu olan hastaların tedavisinde dikkatli olunmasıönerilmektedir.
Pediyatrik popülasyon:
18 yaşından küçük çocuklarda XANAX'ın etkililiği ve güvenliliği kanıtlanmamıştır. Çocuklarda kullanımı tavsiye edilmez.
Geriyatrik popülasyon:
Yaşlı hastalarda ilacın klerensinde azalma ve diğer benzodiazepinlerle olduğu gibi ilaca duyarlılıkta artma vardır. Yaşlı hastalarda veya zayıf düşürücü hastalık varlığında: Gerekliolması ve tolere edilmesi halinde kademeli olarak artırılmak üzere günde iki veya üç kez 0,25mg kullanılır.
4.3.
Kontrendikasyonlar
XANAX aşağıdaki durumlarda kontrendikedir:
Benzodiazepinlere, alprazolama veya Bölüm 6.1'de listelenmiş yardımcı maddelerin
herhangi birine karşı aşırı duyarlılık
Miyastenia gravis
Şiddetli solunum yetmezliği
Uyku apnesi sendromu
Şiddetli karaciğer yetmezliği
4.4.
Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Böbrek ve karaciğer yetmezliği
Böbrek fonksiyon bozukluğu ya da hafif ile orta dereceli karaciğer yetmezliği olan hastaların tedavisinde dikkatli olunmalıdır.
Depresyon/anksiyete
Benzodiazepin ve benzeri ajanlar, depresyonla ilişkili anksiyete veya majör depresyonu olan hastalarda intihar riskini arttırabileceği için tek başına kullanılmamalıdır (bu tür hastalardaintihara yol açabilir). Depresyon bulguları ve semptomları veya intihar eğilimi olanhastalarda, alprazolam dikkatli bir şekilde kullanılmalıdır ve reçete boyutusınırlandırılmalıdır.
Pediyatrik popülasyon
Alprazolamın güvenliliği ve etkililiği 18 yaşın altındaki çocuk ve ergenlerde belirlenmemiştir. Bu nedenle bu grup hastalarda alprazolam kullanımı önerilmez.
Geriyatrik popülasyon
Benzodiazepinler ve bu grupla ilgili ürünler sedasyon ve/veya kas-iskelet zayıflığına sebep olabileceği için düşme riskini arttırması nedeniyle yaşlılarda dikkatle kullanılmalıdır.
Yaşlı ve/veya debil hastalarda, ataksi veya aşırı sedasyonu önlemek amacıyla en düşük etkin dozun kullanımı prensibi takip edilmelidir (bkz. Bölüm 4.2). Ayrıca solunum baskılanmasıriskine bağlı olarak, kronik solunum yetmezliği olan hastalarda düşük doz kullanılması tavsiyeedilir.
Benzodiazepinler alkol veya ilaç suistimali hikayesi olan hastalarda son derece dikkatli biçimde kullanılmalıdır.
Eş zamanlı opioid kullanımı riski
Alprazolam ve opioidlerin birlikte kullanımı sedasyon, solunum depresyonu, koma ve ölümle sonuçlanabilir. Bu risklerden ötürü, benzodiazepinler veya alprazolam gibi sedatif ilaçların,opioidler ile reçete edilmesi alternatif tedavi seçeneklerinin mümkün olmadığı hastalar içingeçerli olmalıdır.
Alprazolamı opioidlerle eşzamanlı olarak reçete etmek için bir karar verilirse, en düşük etkili doz kullanılmalı ve tedavi süresi mümkün olduğunca kısa olmalıdır (bkz. Bölüm 4.2).
Hastalar solunum depresyonu ve sedasyonunun bulguları ve semptomları açısından yakından takip edilmelidir. Hastalar ve hasta yakınları bu belirtilerin farkında olmak içinbilgilendirilmelidir (bkz. Bölüm 4.5).
Bağımlılık
Benzodiazepinlerin kullanımı, bu ürünlere fiziksel ve ruhsal bağımlılığın gelişmesine yol açabilir. Bağımlılık riski tedavi dozu ve süresiyle artar; alkol ve ilaç suistimali hikayesi olanhastalar için risk daha yüksektir. Farmakolojik bağımlılık terapötik dozlarda ve/veya kişiselrisk faktörü olmayan hastalarda ortaya çıkabilir. Anksiyolitik veya hipnotik endikasyonabakılmaksızın birkaç benzodiazepin ve türevinin kombine kullanımı ile artmış birfarmakolojik bağımlılık riski vardır. Suistimal vakaları da bildirilmiştir. Alprazolam farklıyönlendirmeye tabi olabilir. Alprazolam, opioidler, diğer benzodiazepinler ve alkol dahilolmak üzere diğer merkezi sinir sistemi (MSS) depresanları ile kötüye kullanıldığında aşırıdoza bağlı ölüm raporları olmuştur. Alprazolam reçete edilirken veya verilirken bu riskler gözönünde bulundurulmalıdır. Bu riskleri azaltmak için en küçük uygun miktar kullanılmalı vehastalara kullanılmayan ilacın uygun şekilde saklanması ve atılması konusunda bilgiverilmelidir (bkz. Bölüm 4.2, 4.8 ve 4.9).
Yoksunluk semptomları
Fiziksel bağımlılık geliştikten sonra alprazolam dahil, benzodiazepin dozunun hızla düşürülmesi ya da aniden kesilmesi durumunda, yoksunluk semptomları ortaya çıkabilir. Bubelirtiler, hafif disfori ve uykusuzluktan başlayarak, abdominal kramplar ve kas krampları,baş ağrısı, kas ağrısı, şiddetli anksiyete, gerginlik, huzursuzluk, zihin karışıklığı, irritabilite,kusma, terleme, tremor ve konvülsiyonların dahil olduğu majör bir sendroma kadardeğişebilir. Şiddetli vakalarda şu semptomlar görülebilir: Derealizasyon, depersonalizasyon,hiperakuzi, ekstremitelerde uyuşma ve karıncalanma, ışığa, gürültüye veya fiziksel temasaaşırı duyarlılık, halüsinasyonlar veya epileptik nöbetler (bkz. Bölüm 4.2 ve 4.8).
Alprazolam tedavisinin kesilmesi sırasında, kullanım dozu tıbbi uygulamalara uygun olarak yavaşça azaltılmalıdır. Alprazolamın günlük dozunun her üç günde bir 0,5 mg'dan fazlaazaltılmaması önerilmektedir. Bazı hastalarda daha yavaş doz azaltma gerekebilir.
Rebound uykusuzluk ve anksiyete: Benzodiazepinle tedaviye yol açan semptomların tedavinin kesilmesi sırasında daha şiddetli biçimde nüks etmesiyle oluşan geçici bir sendrom.Duygu durum değişiklikleri, anksiyete veya uyku bozuklukları ve huzursuzluk dahil başkareaksiyonlar da bu duruma eşlik edebilir. Tedavinin ani olarak kesilmesinden sonra yoksunlukfenomeni/rebound fenomeni riski daha fazla olduğu için, dozun üç günde bir 0,5 mg'ıgeçmeyecek şekilde kademeli olarak azaltılması önerilmektedir. Bazı hastalarda daha dayavaş bir doz azaltımı gerekebilir.
Tedavi süresi
Endikasyona bağlı olarak tedavi süresi mümkün olduğunca kısa tutulmalıdır (bkz. Bölüm 4.2), fakat azaltma süreci de dahil olmak üzere sekiz ila on iki haftayı geçmemelidir. Durumunyeniden değerlendirmesi yapılmadan bu dönemi aşan bir uzatma yapılmamalıdır.
Tedavi başlatıldığında süresinin sınırlı olacağı konusunda hastayı bilgilendirmek ve dozun nasıl azaltılacağını tam olarak açıklamak faydalı olabilir. Ayrıca, hastanın rebound fenomeniolasılığının farkında olması çok önemlidir; böylece ilacın kesilmesi sırasında bu türsemptomların oluşması halinde anksiyete en aza indirilecektir.
Etki süresi kısa olan benzodiazepinler söz konusu olduğunda, özellikle de doz yüksekken yoksunluk fenomeninin doz aralığı dahilinde oluşabileceğine dair işaretler vardır. Etki süresiuzun olan benzodiazepinler kullanılırken, etki süresi kısa olan bir benzodiazepine geçişteyoksunluk semptomları ortaya çıkabileceği için geçiş hakkında uyarı yapılması önemlidir.
Amnezi
Benzodiazepinler anterograd amneziyi indükleyebilir. Bu durum çoğunlukla ürünün yutulmasından birkaç saat sonra ortaya çıkmaktadır, bu nedenle riskin azaltılması için hastalar7-8 saat kesintisiz olarak uyuyabileceklerinden emin olmalıdır (bkz. Bölüm 4.8).
Psikiyatrik ve 'paradoksal' reaksiyonlar
Huzursuzluk, ajitasyon, irritabilite, agresiflik, delüzyon, aşırı öfke, kabuslar, halüsinasyonlar, psikozlar, uygunsuz davranış ve diğer istenmeyen davranışsal etkiler gibi reaksiyonlarınbenzodiazepin kullanımında ortaya çıktığı bilinmektedir. Bu durumda ilaç kullanımıkesilmelidir. Bu reaksiyonların çocuklarda ve yaşlılarda görülmesi daha muhtemeldir.
Tolerans
Birkaç haftalık kullanımdan sonra benzodiazepinlerin hipnotik etkilerinde kayıp olabilir. Depresyonda alprazolam kullanan hastalarda, hipomani ve mani vakaları bildirilmiştir.Benzodiazepinler psikotik hastalıkların birinci basamak tedavisi için önerilmemektedir.
Etki bilgisi bilinen yardımcı maddeler
Bu tıbbi ürün laktoz ihtiva eder. Nadir kalıtımsal galaktoz intoleransı, Lapp laktoz yetmezliği ya da glukoz-galaktoz malabsorpsiyon problemi olan hastaların bu ilacı kullanmamalarıgerekir.
Bu tıbbi ürün, her tablette 0,11 mg sodyum benzoat içerir.
Bu ilaç, tablet başına 1 mmol'den (23 mg) daha az sodyum içerir, yani esasında "sodyum içermez".
4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Opioidler:
Benzodiazepinler veya alprazolam gibi sedatif ilaçların opioidler ile birlikte kullanımı, aditif MSS baskılayıcı etkisi nedeniyle sedasyon, solunum depresyonu, koma ve ölüm riskini artırır.
Eşzamanlı kullanımın dozu ve süresi sımrlandmlmalıdır (bkz. Bölüm 4.4). Alkol ile eşzamanlı alım tavsiye edilmez. MSS'yi baskılayan ilaçlarla kombinasyonunda dikkatli olunmalıdır.Antipsikotikler (nöroleptikler), hipnotikler, anksiyolitikler/sedatifler, antidepresan ajanlar,narkotik analjezikler, antiepileptik ilaçlar, anestezikler ve sedatif antihistaminikler ile birliktekullanıldığında MSS'yi baskılayıcı etkisi artabilir. Narkotik analjeziklerle kullanımı psişikbağımlılığın artmasına neden olabilecek öfori etkisini arttırabilir.
Farmakokinetik etkileşimler, alprazolam metabolizmasına müdahale eden ilaçlarla birlikte uygulandığında ortaya çıkabilir.
CYP3A inhibitörleri:
Bazı karaciğer enzimlerini (özellikle sitokrom P450 3A4) inhibe eden bileşikler, alprazolamın konsantrasyonunu yükseltebilir ve etkisini güçlendirebilir. Alprazolam ile yapılan klinikçalışmalar,
in vitro
araştırmalar ve alprazolama benzer şekilde metabolize edilen ilaçlarlayapılan klinik çalışmalar, farklı derecelerde etkileşimin olabileceğini ve alprazolamın bazıilaçlarla etkileşebileceğini göstermektedir. Etkileşimin derecesi ve eldeki bilgilerin türünegöre aşağıdaki öneriler yapılabilir:
- Alprazolamın ketokonazol, itrakonazol ya da diğer azol grubu antifungal ilaçlarlakullanılması önerilmez.
- Nefazodon veya fluvoksaminin birlikte uygulanması alprazolamın eğri altı alanını(EAA) yaklaşık 2 kat artırır. Nefazodon, fluvoksamin ve simetidin ile birliktekullanılacağında dikkatli olunmalı ve dozun azaltılması düşünülmelidir.
- Fluoksetin, propoksifen, oral kontraseptifler, sertralin, diltiazem ya da eritromisin,klaritromisin ve troleandomisin gibi makrolid grubu antibiyotiklerle kullanılacağındadikkatli olunması önerilir.
CYP3A4 indükleyicileri:
Alprazolam CYP3A4 tarafından metabolize edildiği için, bu enzimin indükleyicileri alprazolamın metabolizma hızını artırabilir. HIV proteaz inhibitörleri (örn; ritonavir) vealprazolamı içeren etkileşimler karmaşık ve zamana bağlıdır. Kısa süreli, düşük dozlardaritonavir, alprazolam klirensinin büyük ölçüde bozulmasıyla sonuçlanarak eliminasyon yarıömrünü uzatmış ve klinik etkileri artırmıştır; ancak ritonavire maruziyetin artması sonucuCYP3A indüksiyonu bu inhibisyonu dengelemiştir. Bu etkileşim nedeniyle dozunayarlanması veya alprazolamın kesilmesi gerekecektir.
Digoksin:
Alprazolam kullanımı ile özellikle yaşlı hastalarda (>65 yaş) digoksin konsantrasyonunda artış bildirilmiştir. Bu nedenle, alprazolam ve digoksin alan hastalar, digoksinin toksisitebulgu ve belirtileri açısından izlenmelidir.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgilerPediyatrik popülasyon:
Veri mevcut değil.
4.6.Gebelik ve laktasyon Genel tavsiye
Gebelik kategorisi: D
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (kontrasepsiyon)
XANAX çocuk doğurma potansiyeli olan bir kadına reçete edildiyse, hasta gebe kalmayı planladığında veya gebe olduğundan şüphelendiğinde ürünün kesilmesi konusunda doktorunabaşvurması için uyarılmalıdır.
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlarda uygun bir doğum kontrol yöntemi kullanılması uygundur.
Oral kontraseptifler, CYP3A enzimini inhibe ettikleri için alprazolamın konsantrasyonunu arttırabilir ve etkisini güçlendirebilir. Bu sebeple doğum kontrol yöntemi olarak oralkontraseptifler tercih edildiğinde dikkatli olunması önerilir.
Gebelik dönemi
Alprazolamın gebelik ve/veya fetüs/yeni doğan üzerinde zararlı farmakolojik etkileri bulunmaktadır.
XANAX gerekli olmadıkça gebelik döneminde kullanılmamalıdır.
Benzodiazepin tedavisinden sonra teratojenisite ve doğum sonrası gelişim ve davranış ile ilgili veriler tutarsızdır. Kohort çalışmalarından elde edilen çok miktardaki veriye dayanarak ilktrimesterdeki benzodiazepin maruziyeti major malformasyon riskinde artışlailişkilendirilmemiştir. Ancak; bazı erken dönem vaka kontrollü epidemiyolojik çalışmalardayarık damak riskinde iki kat artış gözlenmiştir.
Gebeliğin ikinci ve/veya üçüncü trimesterinde yüksek dozlarda benzodiazepin tedavisi sonucu fetüsun aktif hareketlerinde azalma ve kalp ritminde değişkenlik meydana gelmiştir.
Tıbbi nedenlerden dolayı gebeliğin son fazında en düşük dozlarda olsa bile tedavi uygulanmak zorunda kalınırsa, aksiyel hipotoni gibi gevşek bebek sendromu, düşük kilo alımına yolaçabilen emme problemleri görülebilir. Bu belirtiler geri dönüşlüdür ancak ilacın yarılanmaömrüne bağlı olarak 1 ila 3 hafta arasında sürebilir. Yüksek dozlarda yenidoğanda solunumbaskılanması veya apne ve hipotermi görülebilir. Ayrıca gevşek bebek sendromu görülmesebile doğumdan sonra yenidoğan birkaç gün hipereksitabilite, ajitasyon ve tremor gibiyoksunluk semptomları gözlenebilir. Doğumdan sonra yoksunluk semptomlarının görülmesietkin maddenin yarı ömrüne bağlıdır.
Alprazolam tedavisi klinik açıdan gerekli olmadıkça gebelik esnasında kullanılmamalıdır. Eğer gebelik sırasında alprazolam kullanıldıysa ya da tedavi esnasında gebe kalınırsa; fetüsüzerindeki potansiyel riskleri konusunda hasta bilgilendirilmelidir.
Eğer gebeliğin son fazında alprazolam tedavisi gerekli ise yüksek dozlarda kullanımından kaçınılmalı ve yoksunluk sendromu ve/veya gevşek bebek sendromu açısından yenidoğangözlenmelidir.
Laktasyon dönemi
Alprazolam anne sütünde XANAX'm terapötik dozları emziren kadınlara uygulandığı takdirde memedeki çocuk üzerinde etkiye neden olabilecek ölçüde atılmaktadır (sütegeçmektedir). Bununla birlikte, emziren annelere alprazolam verilmemelidir.
Üreme yeteneği/Fertilite
Fertilite için 5.3'e bakınız.
4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Sedasyon, amnezi, konsantrasyon bozukluğu ve kas fonksiyonu bozukluğu araç veya makine kullanma kabiliyetini olumsuz yönde etkileyebilir. Uyku yetersizliği durumunda, dikkatazalması olasılığı artabilir (bkz. Bölüm 4.5).
Alkol bu etkileri kuvvetlendirebilir (bkz. Bölüm 4.5).
Hastalar XANAX alırken motorlu araç kullanma veya diğer tehlikeli aktiviteleri gerçekleştirme konusunda uyarılmalıdır.
Bu ilaç bilişsel fonksiyonları ve hastaların güvenli bir şekilde araç kullanma kabiliyetlerini bozabilir. Bu ilaç reçetelendiği zaman, hastalar aşağıdaki şekilde uyarılmalıdır:
- Bu ilaç araç kullanma kabiliyetinizi etkileyebilir.
- İlacın sizi nasıl etkilediğini bilmediğiniz sürece araç kullanmayınız.
4.8. İstenmeyen etkiler
Advers olaylar, eğer görülürse, çoğunlukla tedavinin ilk zamanlarında görülür ve genellikle tedaviye devam edilmesiyle veya dozun azaltılmasıyla ortadan kalkar.
Advers reaksiyonlar sistem organ sınıfı sıklığına göre aşağıda verilmektedir:
Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1.000 ila <1/100); seyrek (>1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000); bilinmiyor (eldeki verilerden hareketletahmin edilemiyor).
Kontrollü klinik çalışmalara katılan hastalarda alprazolam tedavisi ile oluşmuş istenmeyen etkiler aşağıda listelenmiştir.
MedDRA Sistem Organ Sınıfı |
Sıklık |
Advers Reaksiyon |
Endokrin hastalıkları
|
Bilinmiyor
|
Hiperprolaktinemi *
|
Metabolizma ve beslenme hastalıkları
|
Yaygın
|
İştah azalması
|
Psikiyatrik hastalıklar
|
Çok yaygın
|
Depresyon
|
Yaygın
|
Konfüzyonel durum, dezoryantasyon, libido azalması,anksiyete, insomnia, sinirlilik,libido artması*
|
Yaygın olmayan
|
Mani* (bkz. Bölüm 4.4), halüsinasyon*, öfke*, ajitasyon*,ilaç bağımlılığı
|
Bilinmiyor
|
Hipomani*, agresyon*, düşmanca davranışlar*, anormal
|
|
|
düşünceler*, psikomotor hiperaktivite*, ilaç suistimali*
|
Sinir sistemi hastalıkları
|
Çok yaygın
|
Sedasyon, somnolans, ataksi, hafıza bozukluğu, dizartri,sersemlik, baş ağrısı
|
Yaygın
|
Denge bozukluğu, koordinasyon bozukluğu, dikkat bozukluğu,hipersomni, letarji, tremor
|
Yaygın olmayan
|
Amnezi
|
Bilinmiyor
|
Otonom sinir sistemi dengesizliği*, distoni*
|
Göz hastalıkları
|
Yaygın
|
Bulanık görme
|
Gastrointestinal hastalıklar
|
Çok yaygın
|
Konstipasyon, ağız kuruluğu
|
Yaygın
|
Bulantı
|
Bilinmiyor
|
Gastrointestinal bozukluklar*
|
Hepatobilier hastalıklar
|
Bilinmiyor
|
Hepatit*, karaciğer fonksiyon bozukluğu*, sarılık*
|
Deri ve deri altı doku hastalıkları
|
Yaygın
|
Dermatit*
|
Bilinmiyor
|
Anjioödem*, ışığa aşırı duyarlılık reaksiyonları*
|
Kas-iskelet sistemi bozuklukları, bağ doku vekemik hastalıkları
|
Yaygın olmayan
|
Kaslarda güçsüzlük
|
Böbrek ve idrar yolu hastalıkları
|
Yaygın olmayan
|
İnkontinans*
|
Bilinmiyor
|
İdrar retansiyonu*
|
Üreme sistemi ve meme hastalıkları
|
Yaygın
|
Cinsel disfonksiyon*
|
Yaygın olmayan
|
Adet düzensizliği*
|
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkinhastalıklar
|
Çok yaygın
|
Yorgunluk, irritabilite
|
Yaygın olmayan
|
İlaç yoksunluğu sendromu*
|
Bilinmiyor
|
Periferik ödem*
|
Laboratuvar bulguları
|
Yaygın
|
Kilo alma, kilo verme
|
Bilinmiyor
|
İntraoküler basınç artışı*
|
|
*Pazarlama sonrası deneyimler
|
Alprazolam da dahil olmak üzere benzodiazepinlerin aniden kesilmesi veya dozunun hızlı azaltılması sonucu yoksunluk semptomları reaksiyonları görülmüştür. Bunlar hafif disfori veuykusuzluktan karın ve kas krampları, kusma, terleme, titreme ve kasılmaları içerebilen önemlibir sendroma kadar değişebilir. Ek olarak, alprazolam tedavisinin hızla azaltılması veya anidenkesilmesi üzerine yoksunluk nöbetleri meydana gelmiştir.
Amnezi
Terapötik dozlarda anterograd amnezi oluşabilir. Bu risk yüksek dozlarda daha fazladır. Amnezik etkiye bağlı uygunsuz davranışlar görülebilir (bkz. Bölüm 4.4).
Depresyon
Mevcut depresyon, benzodiazepin kullanımı ile ortaya çıkabilir.
Psikiyatrik ve paradoksal reaksiyonlar
Benzodiazepin ve benzodiazepin benzeri ilaçların kullanımı sırasında, huzursuzluk, ajitasyon, sinirlilik, agresiflik, delüzyon, aşırı sinirlenme, kabus görme, halüsinasyon, psikoz, uygunsuzdavranışlar ve diğer davranışsal yan etkiler gözlenebilir. Bu etkiler, XANAX kullanımı ilebirlikte ciddi seyredebilir. Belirtilerin daha çok çocuk ve yaşlı hastalarda görülmesi beklenir.
İstenmeyen davranışsal etkilerle ilgili spontan vaka raporlarının çoğunda hastalar, eş zamanlı olarak merkezi sinir sistemi üzerine etkili başka bir ilaç kullanmakta ve/veya hastaların alttayatan bir psikiyatrik durumu bulunmaktadır. Borderline kişilik bozukluğu olan hastalar ileşiddet ya da agresif davranış veya alkol veya madde kötüye kullanım hikayesi bulunan hastalarbu gibi etkiler açısından risk altında olabilir. Alprazolam ile tedavinin kesilmesinin ardından,post-travmatik stres bozukluğu olan hastalarda, sinirlilik, düşmanca davranış ve intrusifdüşünceler bildirilmiştir.
Kötüye kullanım, bağımlılık ve yoksunluk
Terapötik dozlarda kullanılsa bile fiziksel bağımlılık gelişebilir. Tedavinin sonlandırılması yoksunlukveya rebound fenomeni ile sonuçlanabilir (bkz. Bölüm 4.4). Psişik bağımlılıkgelişebilir. Benzodiazepinler için ilaç suistimali bildirilmiştir.
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar / risk dengesinin sürekli olarak izlenmesineolanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu TürkiyeFarmakovijilans Merkezi'ne (TÜFAM) bildirmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr; e-posta:[email protected]; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99).
4.9. Doz aşımı ve tedavisi
Diğer benzodiazepinlerle olduğu gibi, diğer MSS baskılayıcılarla (alkol dahil) kombine edilmediği sürece doz aşımı yaşamı tehdit edici nitelik taşımamaktadır. Herhangi bir tıbbiürünle doz aşımının yönetiminde, birden çok ajanın alınmış olabileceği unutulmamalıdır.
Bir tıbbi ürünle doz aşımından sonra hastanın bilinci yerindeyse kusma indüklenebilir (1 saat içinde) veya hasta bilincini kaybetmişse hava yolu korunarak gastrik lavaj yapılabilir. Mideninboşaltılması bir fayda sağlamıyorsa absorpsiyonu azaltmak için aktif kömür verilmelidir.Yoğun bakımda solunum fonksiyonlarına ve kardiyovasküler fonksiyonlara özel dikkatgösterilmelidir.
Doz aşımı semptomları farmakolojik aktivitenin uzantılarıdır ve genellikle konuşmada güçlük, motor koordinasyon eksikliği ve uyku halinden komaya kadar değişen düzeylerde MSSbaskılanmasıyla ortaya çıkar. Hafif vakalarda görülen semptomlar uyku hali, zihin bulanıklığıve letarjiyi kapsamaktadır, daha ciddi vakalarda ise semptomlar ataksi, hipotoni, hipotansiyon,solunum depresyonu, nadiren koma ve çok nadiren ölümü kapsayabilir.
Flumazenil antidot olarak faydalı olabilir.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER5.1. Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Sinir Sistemi, Psikoleptikler, Anksiyolitikler, Benzodiazepin türevleri
ATC kodu: N05BA12
Diğer benzodiazepinler gibi alprazolam da beyindeki benzodiazepin bağlanma bölgesi için yüksek afiniteye sahiptir. MSS'de presinaptik ve postsinaptik inhibisyona aracılık eden gamaaminobütirik asidin inhibe edici nörotransmitter etkisini kolaylaştırır.
5.2. Farmakokinetik özelliklerGenel özellikler
Emilim:
Alprazolam kolaylıkla absorbe edilir. Oral yoldan uygulandıktan sonra, plazmadaki en yüksek alprazolam konsantrasyonlarına 1-2 saat içinde ulaşılır.
Dağılım:
Alprazolam,
in vitroBiyotransformasyon:
Alprazolam temel olarak oksidasyonla metabolize edilir. Belli başlı metabolitleri, alfa-hidroksi-alprazolam ve alprazolam türevi olan bir benzofenondur. Bu metabolitlerin plazma düzeyleri çok düşüktür. Alfa-hidroksi-alprazolamın biyolojik aktivitesi, alprazolamınaktivitesinin yaklaşık yarısı kadardır.
Eliminasyon:
Alprazolamın ortalama yarılanma ömrü 12-15 saattir. Metabolitlerinin yarılanma süreleri, alprazolamın yarılanma süresi ile aynıdır. Benzofenon metaboliti inaktiftir. Alprazolam vemetabolitleri, temel olarak idrarla atılır.
Doğrusallık/Doğrusal olmayan durum:
Veri mevcut değil.
Hastalardaki karakteristik özellikler
Yaşlılar:
Tekrarlayan dozlar birikmeye neden olur. Bu durum yaşlı hastalarda dikkate alınmalıdır.
Böbrek yetmezliği/ karaciğer yetmezliği:
Tekrarlayan dozlar birikmeye neden olur. Bu durum böbrek ve karaciğer yetmezliği olan hastalarda dikkate alınmalıdır.
5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri
Mutajenez ve Kanserojenez
Genotoksisite ve karsinojenik potansiyel ile ilgili konvansiyonel çalışmalara dayanan klinik dışı verilere göre insanlarda hiçbir özel risk gözlenmemiştir.
Oküler Etkiler
Sıçanlara 2 yıl boyunca oral yolla alprazolam uygulandığında, kataraktların (dişiler) ve korneal vaskülarizasyonun (erkekler) sayısında dozla ilişkili bir artış eğilimi gözlenmiştir. Bulezyonlar, 11 aylık tedaviden sonrasına kadar ortaya çıkmamıştır.
Fertilite
Üreme toksisitesi çalışmalarında, sıçan ve tavşanlarda çok yüksek dozlarda alprazolam kullanımı ile gelişim geriliği, fetal ölüm ve iskelet malformasyonu vakalarında artışgözlenmiştir. Fertilite çalışmalarında, çiftleşme öncesi erkek sıçanların yüksek dozlarda ilaçile tedavisi, dişiyi gebe bırakma oranında azalma ile sonuçlanmıştır.
Anestezik ve yatıştırıcı ilaçların etkisi
Klinik olmayan araştırmalar, bloke edici anestezik ve sedasyon ilaçlarının uygulanmasının N-metil-D-aspartat (NMDA) reseptörleri ve/veya güçlendirici gama-aminobütirik asit (GABA) aktivitesi, beyindeki nöronal hücre ölümünü artırabildiği ve beyin gelişiminin zirvede olduğudöneminde uygulandığında yavru hayvanların bilişsel ve davranışsal durumlarında uzunvadeli eksikliklere neden olduğu gösterilmiştir. Klinik olmayan örnekler arasındakikarşılaştırmalara dayanarak, beynin bu etkilere karşı savunmasızlık penceresinin, gebeliğinüçüncü trimesterinde ve yaşamın ilk yılı boyunca insandaki maruziyeti ile ilişkili olduğunainanılmaktadır, ancak bu dönem yaklaşık 3 yaşa kadar uzayabilir. Alprazolam ile bu etkihakkında sınırlı bilgi varken, etki mekanizması GABA aktivitesinin güçlendirilmesiniiçerdiğinden, benzer bir etki meydana gelebilir. Bu klinik olmayan bulguların insankullanımıyla ilgisi bilinmemektedir.
6.
6.1FARMASÖTİK ÖZELLİKLERYardımcı maddelerin listesi
Laktoz (sığır kaynaklı)
Mikrokristalin selüloz
Kolloidal silikon dioksit (Kolloidal anhidrus silika) Mısır nişastası
Dokusat sodyum (%85) + Sodyum benzoat (%15) Eritrosin sodyum aluminyum lakF.D.C. Blue No:2 aluminyum lakMagnezyum stearat
6.2. Geçimsizlikler
6.3.
Yeterli veri yoktur.
Raf ömrü
24 ay.
6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler
30°C'nin altındaki oda sıcaklığında saklanmalıdır.
6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği
PVC (0,25 mm)/Aluminyum (0,02 mm) blister ambalajda 20, 30,50 ve 100 tablet.
6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği”ne uygun olarak imha edilmelidir.
7. RUHSAT SAHİBİ
Pfizer İlaçları Ltd. Şti.
34347 Ortaköy-İSTANBUL Tel: 0 212 326 71 00Faks: 0 212 326 71 50RUHSAT NUMARASI 214/82
9.
ILK RUHSAT TARTHT/RUHSAT YENILEME TARIHI
İlk ruhsat tarihi: 17.03.2008 Ruhsat yenileme tarihi: 05.07.2011
10. KÜB'ÜN YENILENME TARIHI