KISA URUN BILGISI BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
XANAX® 0.5 mg tablet
2.
3.
KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM
Etkin madde:
Alprazolam
Yardımcı maddeler:
Laktoz (sığır kaynaklı)
0,5 mg
96 mg
Bu tıbbi ürün, her tablette 0,11 mg sodyum benzoat içerir.
Yardımcı maddeler için 6.1'e bakınız.
FARMASÖTİK FORM
Bölünebilir tablet.
Eliptik, tam oval, pembe renkli, bir yüzü düz ve çentikli, diğer yüzü “Upjohn 55” yazılı tablet.
Çentiğin amacı yalnızca yutmak için tabletin kırılmasını kolaylaştırmaktır, tabletin eşit dozlara bölünmesi için değildir.
KLİNİK ÖZELLİKLER
Terapötik endikasyonlar
Anksiyete bozuklukları
Şiddetli anksiyete belirtilerinin kısa süreli giderilmesi için kullanılır.
Anksiyete bozukluğunda etkinliğini gösteren plasebo kontrollü çift kör çalışmaların süresi 4 ayla sınırlıdır. Doktor her hasta özelinde ilacın yararlılığını düzenli olarakkontrol etmelidir.
4.2. Pozoloji ve uygulama şekli
Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:
Yeşil reçete ile satılır.
Tedavi mümkün olduğunca kısa sürmelidir. Hastanın en fazla 4 haftalık tedavi sonrasında yeniden değerlendirilmesi ve özellikle de hastanın semptomları ortadankalkmışsa sürdürülen tedavi gereksiniminin belirlenmesi önerilmektedir. Toplam tedavisüresi, azaltma süreci de dahil olmak üzere 8-12 haftayı geçmemelidir.
Bazı vakalarda maksimum tedavi süresini aşan bir uzatma gerekebilir; bu durumda uzatma, hastanın durumu özel olarak yeniden değerlendirilmeden yapılmamalıdır. Tümbenzodiazepinlerle olduğu gibi, hekimler uzun süreli kullanımın bazı hastalardabağımlılığa yol açabileceğinin farkında olmalıdır.
Belirtilerin şiddetine ve hastanın yanıtına göre her hasta için en uygun XANAX dozu saptanmalıdır. Aşağıdaki tablodaki dozlar, birçok hastanın gereksiniminikarşılayacaktır. Semptomları kontrol edecek en düşük doz kullanılmalıdır. 4 haftadandaha uzun olmayan aralıklarda doz tekrar değerlendirilmelidir. Daha yüksek dozlarıngerektiği hastalarda, istenmeyen etkilerden kaçınmak için doz arttırımları dikkatleyapılmalıdır. Daha yüksek dozlar gerektiği zaman, akşam dozu günlük dozlardan önceartırılmalıdır. Genel olarak, daha önce psikotropik ilaçla tedavi edilmiş veya kronikalkol bağımlılığı hikayesi olan hastalara kıyasla daha önce psikotropik ilaç almamışhastalar için daha düşük dozlar gerekecektir.
Genel bir kural olarak, daha önce psikotrop ilaç tedavisi uygulanmamış hastalar, daha önceden minör trankilizan, antidepresan ya da hipnotik tedavisi uygulananlardan birazdaha düşük dozlara ihtiyaç duyar. Yaşlılarda ya da debil hastalarda aşırı sedasyon ya daataksi gelişmesini önlemek amacıyla, en düşük etkili dozu kullanma genel ilkesineuyulmalıdır.
|
Normal başlangıç dozu (yan etki görülürse dozazaltılmalıdır)
|
Normal doz sınırları (yan etki görülürse dozazaltılmalıdır)
|
Anksiyete
|
Günde 3 defa 0,25-0,5 mg
|
Bölünmüş dozlar halinde günde 0,5-3 mg
|
Geriyatrik hastalar ya da debilizanhastalık varlığında
|
Günde 2-3 defa 0,25 mg
|
Bölünmüş dozlar halinde günde 0,5-0,75 mg; gerekirse ve tolereedilirse doz tedricen arttırılır.
|
Tedavinin kesilmesi
Tedavi kesilirken hasta yakından takip edilerek doz kademeli olarak azaltılmalıdır. Günlük alprazolam dozunun her üç günde bir 0,5 mg'dan fazla azaltılmaması önerilir.Bazı hastalarda dozun daha da yavaş azaltılması gerekebilir. Doz ve tedavi süresi ilebağımlılık riski artabilir, bu nedenle mümkün olan en düşük etkili doz ve sürekullanılmalı ve tedaviye devam etme ihtiyacı sıklıkla yeniden değerlendirilmelidir (bkz.bölüm 4.4).
Yan etkilerin ortaya çıkması halinde doz azaltılmalıdır. Tedavinin düzenli aralıklarla gözden geçirilmesi ve kullanımın mümkün olan en kısa sürede kesilmesi tavsiye edilir.Daha uzun süreli tedavinin gerekli olması halinde, bağımlılık riskinin en aza indirilmesiiçin aralıklı tedavi düşünülebilir.
Uygulama şekli:
Ağızdan alınır. Tabletler parçalanmadan ve çiğnenmeden bir bardak su ile yutulmalıdır.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:Böbrek/karaciğer yetmezliği:
Benzodiazepinler şiddetli karaciğer yetmezliği olan hastaların tedavisinde kullanılmaz. Böbrek veya karaciğer fonksiyonu bozukluğu olan hastaların tedavisinde dikkatliolunması önerilmektedir.
Pediyatrik popülasyon:
18 yaşından küçük çocuklarda XANAX'm etkililiği ve güvenliliği kanıtlanmamıştır. Çocuklarda kullanımı tavsiye edilmez.
Geriyatrik popülasyon:
Yaşlı hastalarda ilacın klerensinde azalma ve diğer benzodiazepinlerle olduğu gibi ilaca duyarlılıkta artma vardır. Yaşlı hastalarda veya zayıf düşürücü hastalık varlığında:Gerekli olması ve tolere edilmesi halinde kademeli olarak artırılmak üzere günde ikiveya üç kez 0,25 mg kullanılır.
4.3. Kontrendikasyonlar
XANAX aşağıdaki durumlarda kontrendikedir:
• Benzodiazepinlere, alprazolama veya Bölüm 6.1'de listelenmiş yardımcımaddelerin herhangi birine karşı aşırı duyarlılık
• Miyastenia gravis
• Şiddetli solunum yetmezliği
• Uyku apnesi sendromu
• Şiddetli karaciğer yetmezliği
4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Böbrek ve karaciğer yetmezliği
Böbrek fonksiyon bozukluğu ya da hafif ile orta dereceli karaciğer yetmezliği olan hastaların tedavisinde dikkatli olunmalıdır.
Depresyon/anksiyete
Benzodiazepin ve benzeri ajanlar, depresyonla ilişkili anksiyete veya majör depresyonu olan hastalarda intihar riskini arttırabileceği için tek başına kullanılmamalıdır (bu türhastalarda intihara yol açabilir). Depresyon bulguları ve semptomları veya intihareğilimi olan hastalarda, alprazolam dikkatli bir şekilde kullanılmalıdır ve reçete boyutusınırlandırılmalıdır.
Pediyatrik popülasyon
Alprazolamın güvenliliği ve etkililiği 18 yaşın altındaki çocuk ve ergenlerde belirlenmemiştir. Bu nedenle bu grup hastalarda alprazolam kullanımı önerilmez.
Geriyatrik popülasyon
Benzodiazepinler ve bu grupla ilgili ürünler sedasyon ve/veya kas-iskelet zayıflığına sebep olabileceği için düşme riskini arttırması nedeniyle yaşlılarda dikkatlekullanılmalıdır.
Yaşlı ve/veya debil hastalarda, ataksi veya aşırı sedasyonu önlemek amacıyla en düşük etkin dozun kullanımı prensibi takip edilmelidir (bkz. Bölüm 4.2). Ayrıca solunumbaskılanması riskine bağlı olarak, kronik solunum yetmezliği olan hastalarda düşük dozkullanılması tavsiye edilir.
Benzodiazepinler alkol veya ilaç suistimali hikayesi olan hastalarda son derece dikkatli biçimde kullanılmalıdır.
Eş zamanlı opioid kullanımı riski
Alprazolam ve opioidlerin birlikte kullanımı sedasyon, solunum depresyonu, koma ve ölümle sonuçlanabilir. Bu risklerden ötürü, benzodiazepinler veya alprazolam gibisedatif ilaçların, opioidler ile reçete edilmesi alternatif tedavi seçeneklerinin mümkünolmadığı hastalar için geçerli olmalıdır.
Alprazolamı opioidlerle eşzamanlı olarak reçete etmek için bir karar verilirse, en düşük etkili doz kullanılmalı ve tedavi süresi mümkün olduğunca kısa olmalıdır (bkz. Bölüm4.2).
Hastalar solunum depresyonu ve sedasyonunun bulguları ve semptomları açısından yakından takip edilmelidir. Hastalar ve hasta yakınları bu belirtilerin farkında olmakiçin bilgilendirilmelidir (bkz. Bölüm 4.5).
Bağımlılık
Benzodiazepinlerin kullanımı, bu ürünlere fiziksel ve ruhsal bağımlılığın gelişmesine yol açabilir. Bağımlılık riski tedavi dozu ve süresiyle artar; alkol ve ilaç suistimalihikayesi olan hastalar için risk daha yüksektir. Farmakolojik bağımlılık terapötikdozlarda ve/veya kişisel risk faktörü olmayan hastalarda ortaya çıkabilir. Anksiyolitikveya hipnotik endikasyona bakılmaksızın birkaç benzodiazepin ve türevinin kombinekullanımı ile artmış bir farmakolojik bağımlılık riski vardır. Suistimal vakaları dabildirilmiştir. Alprazolam farklı yönlendirmeye tabi olabilir. Alprazolam, opioidler,diğer benzodiazepinler ve alkol dahil olmak üzere diğer merkezi sinir sistemi (MSS)depresanları ile kötüye kullanıldığında aşırı doza bağlı ölüm raporları olmuştur.Alprazolam reçete edilirken veya verilirken bu riskler göz önünde bulundurulmalıdır.Bu riskleri azaltmak için en küçük uygun miktar kullanılmalı ve hastalara kullanılmayanilacın uygun şekilde saklanması ve atılması konusunda bilgi verilmelidir (bkz. Bölüm4.2, 4.8 ve 4.9).
Yoksunluk semptomları
Fiziksel bağımlılık geliştikten sonra alprazolam dahil, benzodiazepin dozunun hızla düşürülmesi ya da aniden kesilmesi durumunda, yoksunluk semptomları ortayaçıkabilir. Bu belirtiler, hafif disfori ve uykusuzluktan başlayarak, abdominal kramplarve kas krampları, baş ağrısı, kas ağrısı, şiddetli anksiyete, gerginlik, huzursuzluk, zihinkarışıklığı, irritabilite, kusma, terleme, tremor ve konvülsiyonların dahil olduğu majörbir sendroma kadar değişebilir. Şiddetli vakalarda şu semptomlar görülebilir:Derealizasyon, depersonalizasyon, hiperakuzi, ekstremitelerde uyuşma vekarıncalanma, ışığa, gürültüye veya fiziksel temasa aşırı duyarlılık, halüsinasyonlarveya epileptik nöbetler (bkz. Bölüm 4.2 ve 4.8).
Alprazolam tedavisinin kesilmesi sırasında, kullanım dozu tıbbi uygulamalara uygun olarak yavaşça azaltılmalıdır. Alprazolamın günlük dozunun her üç günde bir 0,5mg'dan fazla azaltılmaması önerilmektedir. Bazı hastalarda daha yavaş doz azaltmagerekebilir.
Rebound uykusuzluk ve anksiyete: Benzodiazepinle tedaviye yol açan semptomların tedavinin kesilmesi sırasında daha şiddetli biçimde nüks etmesiyle oluşan geçici birsendrom. Duygu durum değişiklikleri, anksiyete veya uyku bozuklukları ve huzursuzlukdahil başka reaksiyonlar da bu duruma eşlik edebilir. Tedavinin ani olarakkesilmesinden sonra yoksunluk fenomeni/rebound fenomeni riski daha fazla olduğuiçin, dozun üç günde bir 0,5 mg'ı geçmeyecek şekilde kademeli olarak azaltılmasıönerilmektedir. Bazı hastalarda daha da yavaş bir doz azaltımı gerekebilir.
Tedavi süresi
Endikasyona bağlı olarak tedavi süresi mümkün olduğunca kısa tutulmalıdır (bkz. Bölüm 4.2), fakat azaltma süreci de dahil olmak üzere sekiz ila on iki haftayıgeçmemelidir. Durumun yeniden değerlendirmesi yapılmadan bu dönemi aşan biruzatma yapılmamalıdır.
Tedavi başlatıldığında süresinin sınırlı olacağı konusunda hastayı bilgilendirmek ve dozun nasıl azaltılacağını tam olarak açıklamak faydalı olabilir. Ayrıca, hastanınrebound fenomeni olasılığının farkında olması çok önemlidir; böylece ilacın kesilmesisırasında bu tür semptomların oluşması halinde anksiyete en aza indirilecektir.
Etki süresi kısa olan benzodiazepinler söz konusu olduğunda, özellikle de doz yüksekken yoksunluk fenomeninin doz aralığı dahilinde oluşabileceğine dair işaretlervardır. Etki süresi uzun olan benzodiazepinler kullanılırken, etki süresi kısa olan birbenzodiazepine geçişte yoksunluk semptomları ortaya çıkabileceği için geçiş hakkındauyarı yapılması önemlidir.
Amnezi
Benzodiazepinler anterograd amneziyi indükleyebilir. Bu durum çoğunlukla ürünün yutulmasından birkaç saat sonra ortaya çıkmaktadır, bu nedenle riskin azaltılması içinhastalar 7-8 saat kesintisiz olarak uyuyabileceklerinden emin olmalıdır (bkz. Bölüm4.8).
Psikiyatrik ve 'paradoksal' reaksiyonlar
Huzursuzluk, ajitasyon, irritabilite, agresiflik, delüzyon, aşırı öfke, kabuslar, halüsinasyonlar, psikozlar, uygunsuz davranış ve diğer istenmeyen davranışsal etkilergibi reaksiyonların benzodiazepin kullanımında ortaya çıktığı bilinmektedir. Budurumda ilaç kullanımı kesilmelidir. Bu reaksiyonların çocuklarda ve yaşlılardagörülmesi daha muhtemeldir.
Tolerans
Birkaç haftalık kullanımdan sonra benzodiazepinlerin hipnotik etkilerinde kayıp olabilir.
Depresyonda alprazolam kullanan hastalarda, hipomani ve mani vakaları bildirilmiştir. Benzodiazepinler psikotik hastalıkların birinci basamak tedavisi için önerilmemektedir.
Etki bilgisi bilinen yardımcı maddeler
Bu tıbbi ürün laktoz ihtiva eder. Nadir kalıtımsal galaktoz intoleransı, Lapp laktoz yetmezliği ya da glukoz-galaktoz malabsorpsiyon problemi olan hastaların bu ilacıkullanmamaları gerekir.
Bu tıbbi ürün, her tablette 0,11 mg sodyum benzoat içerir.
Bu ilaç, tablet başına 1 mmol'den (23 mg) daha az sodyum içerir, yani esasında "sodyum içermez".
4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Opioidler:
Benzodiazepinler veya alprazolam gibi sedatif ilaçların opioidler ile birlikte kullanımı, aditif MSS baskılayıcı etkisi nedeniyle sedasyon, solunum depresyonu, koma ve ölümriskini artırır. Eşzamanlı kullanımın dozu ve süresi sınırlandırılmalıdır (bkz. Bölüm 4.4).Alkol ile eşzamanlı alım tavsiye edilmez. MSS'yi baskılayan ilaçlarlakombinasyonunda dikkatli olunmalıdır.
Antipsikotikler (nöroleptikler), hipnotikler, anksiyolitikler/sedatifler, antidepresan ajanlar, narkotik analjezikler, antiepileptik ilaçlar, anestezikler ve sedatifantihistaminikler ile birlikte kullanıldığında MSS'yi baskılayıcı etkisi artabilir. Narkotikanaljeziklerle kullanımı psişik bağımlılığın artmasına neden olabilecek öfori etkisiniarttırabilir.
Farmakokinetik etkileşimler, alprazolam metabolizmasına müdahale eden ilaçlarla birlikte uygulandığında ortaya çıkabilir.
CYP3A inhibitörleri:
Bazı karaciğer enzimlerini (özellikle sitokrom P450 3A4) inhibe eden bileşikler, alprazolamın konsantrasyonunu yükseltebilir ve etkisini güçlendirebilir. Alprazolam ileyapılan klinik çalışmalar,
in vitro
araştırmalar ve alprazolama benzer şekilde metabolizeedilen ilaçlarla yapılan klinik çalışmalar, farklı derecelerde etkileşimin olabileceğini vealprazolamın bazı ilaçlarla etkileşebileceğini göstermektedir. Etkileşimin derecesi veeldeki bilgilerin türüne göre aşağıdaki öneriler yapılabilir:
- Alprazolamın ketokonazol, itrakonazol ya da diğer azol grubu antifungalilaçlarla kullanılması önerilmez.
- Nefazodon veya fluvoksaminin birlikte uygulanması alprazolamın eğri altıalanını (EAA) yaklaşık 2 kat artırır. Nefazodon, fluvoksamin ve simetidin ilebirlikte kullanılacağında dikkatli olunmalı ve dozun azaltılması düşünülmelidir.
- Fluoksetin, propoksifen, oral kontraseptifler, sertralin, diltiazem ya da eritromisin, klaritromisin ve troleandomisin gibi makrolid grubu antibiyotiklerlekullanılacağında dikkatli olunması önerilir.
CYP3A4 indükleyicileri:
Alprazolam CYP3A4 tarafından metabolize edildiği için, bu enzimin indükleyicileri alprazolamın metabolizma hızını artırabilir. HIV proteaz inhibitörleri (örn; ritonavir) vealprazolamı içeren etkileşimler karmaşık ve zamana bağlıdır. Kısa süreli, düşükdozlarda ritonavir, alprazolam klirensinin büyük ölçüde bozulmasıyla sonuçlanarakeliminasyon yarı ömrünü uzatmış ve klinik etkileri artırmıştır; ancak ritonaviremaruziyetin artması sonucu CYP3A indüksiyonu bu inhibisyonu dengelemiştir. Buetkileşim nedeniyle dozun ayarlanması veya alprazolamın kesilmesi gerekecektir.
Digoksin:
Alprazolam kullanımı ile özellikle yaşlı hastalarda (>65 yaş) digoksin konsantrasyonunda artış bildirilmiştir. Bu nedenle, alprazolam ve digoksin alan hastalar,digoksinin toksisite bulgu ve belirtileri açısından izlenmelidir.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgilerPediyatrik popülasyon:
Veri mevcut değil.
4.6. Gebelik ve laktasyonGenel tavsiye
Gebelik kategorisi: D
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (kontrasepsiyon)
XANAX çocuk doğurma potansiyeli olan bir kadına reçete edildiyse, hasta gebe kalmayı planladığında veya gebe olduğundan şüphelendiğinde ürünün kesilmesikonusunda doktoruna başvurması için uyarılmalıdır.
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlarda uygun bir doğum kontrol yöntemi kullanılması uygundur.
Oral kontraseptifler, CYP3A enzimini inhibe ettikleri için alprazolamın
konsantrasyonunu arttırabilir ve etkisini güçlendirebilir. Bu sebeple doğum kontrol yöntemi olarak oral kontraseptifler tercih edildiğinde dikkatli olunması önerilir.
Gebelik dönemi
Alprazolamın gebelik ve/veya fetüs/yeni doğan üzerinde zararlı farmakolojik etkileri bulunmaktadır.
XANAX gerekli olmadıkça gebelik döneminde kullanılmamalıdır.
Benzodiazepin tedavisinden sonra teratojenisite ve doğum sonrası gelişim ve davranış ile ilgili veriler tutarsızdır. Kohort çalışmalarından elde edilen çok miktardaki veriyedayanarak ilk trimesterdeki benzodiazepin maruziyeti major malformasyon riskindeartışla ilişkilendirilmemiştir. Ancak; bazı erken dönem vaka kontrollü epidemiyolojikçalışmalarda yarık damak riskinde iki kat artış gözlenmiştir.
Gebeliğin ikinci ve/veya üçüncü trimesterinde yüksek dozlarda benzodiazepin tedavisi sonucu fetüsun aktif hareketlerinde azalma ve kalp ritminde değişkenlik meydanagelmiştir.
Tıbbi nedenlerden dolayı gebeliğin son fazında en düşük dozlarda olsa bile tedavi uygulanmak zorunda kalınırsa, aksiyel hipotoni gibi gevşek bebek sendromu, düşük kiloalımına yol açabilen emme problemleri görülebilir. Bu belirtiler geri dönüşlüdür ancakilacın yarılanma ömrüne bağlı olarak 1 ila 3 hafta arasında sürebilir. Yüksek dozlardayenidoğanda solunum baskılanması veya apne ve hipotermi görülebilir. Ayrıca gevşekbebek sendromu görülmese bile doğumdan sonra yenidoğan birkaç günhipereksitabilite, ajitasyon ve tremor gibi yoksunluk semptomları gözlenebilir.Doğumdan sonra yoksunluk semptomlarının görülmesi etkin maddenin yarı ömrünebağlıdır.
Alprazolam tedavisi klinik açıdan gerekli olmadıkça gebelik esnasında kullanılmamalıdır. Eğer gebelik sırasında alprazolam kullanıldıysa ya da tedaviesnasında gebe kalınırsa; fetüs üzerindeki potansiyel riskleri konusunda hastabilgilendirilmelidir.
Eğer gebeliğin son fazında alprazolam tedavisi gerekli ise yüksek dozlarda kullanımından kaçınılmalı ve yoksunluk sendromu ve/veya gevşek bebek sendromuaçısından yeni doğan gözlenmelidir.
Laktasyon dönemi
Alprazolam anne sütünde XANAX'ın terapötik dozları emziren kadınlara uygulandığı takdirde memedeki çocuk üzerinde etkiye neden olabilecek ölçüde atılmaktadır (sütegeçmektedir). Bununla birlikte, emziren annelere alprazolam verilmemelidir.
Üreme yeteneği/Fertilite
Fertilite için 5.3'e bakınız
4.7.Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Sedasyon, amnezi, konsantrasyon bozukluğu ve kas fonksiyonu bozukluğu araç veya makine kullanma kabiliyetini olumsuz yönde etkileyebilir. Uyku yetersizliğidurumunda, dikkat azalması olasılığı artabilir (bkz. Bölüm 4.5).
Alkol bu etkileri kuvvetlendirebilir (bkz. Bölüm 4.5).
Hastalar XANAX alırken motorlu araç kullanma veya diğer tehlikeli aktiviteleri gerçekleştirme konusunda uyarılmalıdır.
Bu ilaç bilişsel fonksiyonları ve hastaların güvenli bir şekilde araç kullanma kabiliyetlerini bozabilir. Bu ilaç reçetelendiği zaman, hastalar aşağıdaki şekildeuyarılmalıdır:
- Bu ilaç araç kullanma kabiliyetinizi etkileyebilir.
- İlacın sizi nasıl etkilediğini bilmediğiniz sürece araç kullanmayınız.
4.8. İstenmeyen etkiler
Advers olaylar, eğer görülürse, çoğunlukla tedavinin ilk zamanlarında görülür ve genellikle tedaviye devam edilmesiyle veya dozun azaltılmasıyla ortadan kalkar.
Advers reaksiyonlar sistem organ sınıfı sıklığına göre aşağıda verilmektedir:
Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1.000 ila <1/100); seyrek (>1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000); bilinmiyor (eldeki verilerdenhareketle tahmin edilemiyor).
Kontrollü klinik çalışmalara katılan hastalarda alprazolam tedavisi ile oluşmuş istenmeyen etkiler aşağıda listelenmiştir.
MedDRA Sistem Organ Sınıfı |
Sıklık |
Advers Reaksiyon |
Endokrin hastalıkları
|
Bilinmiyor
|
Hiperprolaktinemi *
|
Metabolizma ve beslenme hastalıkları
|
Yaygın
|
İştah azalması
|
Psikiyatrik hastalıklar
|
Çok yaygın
|
Depresyon
|
Yaygın
|
Konfüzyonel durum, dezoryantasyon, libidoazalması, anksiyete, insomnia,sinirlilik, libido artması*
|
Yaygın olmayan
|
Mani* (bkz. Bölüm 4.4), halüsinasyon*, öfke*,ajitasyon* , ilaç bağımlılığı
|
Bilinmiyor
|
Hipomani*, agresyon*, düşmanca davranışlar*, anormaldüşünceler*, psikomotorhiperaktivite*, ilaç suistimali*
|
Sinir sistemi hastalıkları
|
Çok yaygın
|
Sedasyon, somnolans, ataksi, hafıza bozukluğu, dizartri,sersemlik, baş ağrısı
|
Yaygın
|
Denge bozukluğu, koordinasyon bozukluğu, dikkat bozukluğu,hipersomni, letarji, tremor
|
Yaygın olmayan
|
Amnezi
|
Bilinmiyor
|
Otonom sinir sistemi dengesizliği*, distoni*
|
Göz hastalıkları
|
Yaygın
|
Bulanık görme
|
Gastrointestinal hastalıklar
|
Çok yaygın
|
Konstipasyon, ağız kuruluğu
|
Yaygın
|
Bulantı
|
Bilinmiyor
|
Gastrointestinal bozukluklar*
|
Hepatobilier hastalıklar
|
Bilinmiyor
|
Hepatit*, karaciğer fonksiyon bozukluğu*, sarılık*
|
Deri ve deri altı doku hastalıkları
|
Yaygın
|
Dermatit*
|
Bilinmiyor
|
Anjioödem*, ışığa aşırı duyarlılık reaksiyonları*
|
Kas-iskelet sistemi bozuklukları, bağ doku vekemik hastalıkları
|
Yaygın olmayan
|
Kaslarda güçsüzlük
|
Böbrek ve idrar yolu hastalıkları
|
Yaygın olmayan
|
İnkontinans*
|
Bilinmiyor
|
İdrar retansiyonu*
|
Üreme sistemi ve meme hastalıkları
|
Yaygın
|
Cinsel disfonksiyon*
|
Yaygın olmayan
|
Adet düzensizliği*
|
|
Çok yaygın
|
Yorgunluk, irritabilite
|
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkinhastalıklar
|
Yaygın olmayan
|
İlaç yoksunluğu sendromu*
|
Bilinmiyor
|
Periferik ödem*
|
Laboratuvar bulguları
|
Yaygın
|
Kilo alma, kilo verme
|
Bilinmiyor
|
İntraoküler basınç artışı*
|
|
*Pazarlama sonrası deneyimler
|
Alprazolam da dahil olmak üzere benzodiazepinlerin aniden kesilmesi veya dozunun hızlı azaltılması sonucu yoksunluk semptomları görülmüştür. Bunlar hafif disfori veuykusuzluktan, karın ve kas krampları, kusma, terleme, titreme ve kasılmaları içerebilenbüyük bir sendroma kadar sıralanabilir. Ek olarak, alprazolam tedavisinin hızlaazaltılması veya aniden kesilmesi üzerine yoksunluk nöbetleri meydana gelmiştir.
Amnezi
Terapötik dozlarda anterograd amnezi oluşabilir. Bu risk yüksek dozlarda daha fazladır. Amnezik etkiye bağlı uygunsuz davranışlar görülebilir (bkz. Bölüm 4.4).
Depresyon
Mevcut depresyon, benzodiazepin kullanımı ile ortaya çıkabilir.
Psikiyatrik ve paradoksal reaksiyonlar
Benzodiazepin ve benzodiazepin benzeri ilaçların kullanımı sırasında, huzursuzluk, ajitasyon, sinirlilik, agresiflik, delüzyon, aşırı sinirlenme, kabus görme, halüsinasyon,psikoz, uygunsuz davranışlar ve diğer davranışsal yan etkiler gözlenebilir. Bu etkiler,XANAX kullanımı ile birlikte ciddi seyredebilir. Belirtilerin daha çok çocuk ve yaşlıhastalarda görülmesi beklenir.
İstenmeyen davranışsal etkilerle ilgili spontan vaka raporlarının çoğunda hastalar, eş zamanlı olarak merkezi sinir sistemi üzerine etkili başka bir ilaç kullanmakta ve/veyahastaların altta yatan bir psikiyatrik durumu bulunmaktadır. Borderline kişilik bozukluğuolan hastalar ile şiddet ya da agresif davranış veya alkol veya madde kötüye kullanımhikayesi bulunan hastalar bu gibi etkiler açısından risk altında olabilir. Alprazolam iletedavinin kesilmesinin ardından, post-travmatik stres bozukluğu olan hastalarda,sinirlilik, düşmanca davranış ve intrusif düşünceler bildirilmiştir.
Kötüye kullanım, bağımlılık ve yoksunluk
Terapötik dozlarda kullanılsa bile fiziksel bağımlılık gelişebilir. Tedavinin sonlandırılması yoksunluk veya rebound fenomeni ile sonuçlanabilir (bkz. Bölüm 4.4).Psişik bağımlılık gelişebilir. Benzodiazepinler için ilaç suistimali bildirilmiştir.
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar / risk dengesinin sürekli olarakizlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli adversreaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi'ne (TÜFAM) bildirmeleri gerekmektedir(www.titck.gov.tr; e-posta: [email protected]; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 3599).
4.9. Doz aşımı ve tedavisi
Diğer benzodiazepinlerle olduğu gibi, diğer MSS baskılayıcılarla (alkol dahil) kombine edilmediği sürece doz aşımı yaşamı tehdit edici nitelik taşımamaktadır. Herhangi bir tıbbiürünle doz aşımının yönetiminde, birden çok ajanın alınmış olabileceği unutulmamalıdır.
Bir tıbbi ürünle doz aşımından sonra hastanın bilinci yerindeyse kusma indüklenebilir (1 saat içinde) veya hasta bilincini kaybetmişse hava yolu korunarak gastrik lavaj yapılabilir.Midenin boşaltılması bir fayda sağlamıyorsa absorpsiyonu azaltmak için aktif kömürverilmelidir.
Yoğun bakımda solunum fonksiyonlarına ve kardiyovasküler fonksiyonlara özel dikkat gösterilmelidir.
Doz aşımı semptomları farmakolojik aktivitenin uzantılarıdır ve genellikle konuşmada güçlük, motor koordinasyon eksikliği ve uyku halinden komaya kadar değişen düzeylerdeMSS baskılanmasıyla ortaya çıkar. Hafif vakalarda görülen semptomlar uyku hali, zihinbulanıklığı ve letarjiyi kapsamaktadır, daha ciddi vakalarda ise semptomlar ataksi,hipotoni, hipotansiyon, solunum depresyonu, nadiren koma ve çok nadiren ölümükapsayabilir.
Flumazenil antidot olarak faydalı olabilir.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER5.1. Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Sinir Sistemi, Psikoleptikler, Anksiyolitikler, Benzodiazepin türevleri
ATC kodu: N05BA12
Diğer benzodiazepinler gibi alprazolam da beyindeki benzodiazepin bağlanma bölgesi için yüksek afiniteye sahiptir. MSS'de presinaptik ve postsinaptik inhibisyona aracılıkeden gama aminobütirik asidin inhibe edici nörotransmitter etkisini kolaylaştırır.
5.2. Farmakokinetik özelliklerGenel özellikler
Emilim:
Alprazolam kolaylıkla absorbe edilir. Oral yoldan uygulandıktan sonra, plazmadaki en yüksek alprazolam konsantrasyonlarına 1-2 saat içinde ulaşılır.
Dağılım:
Alprazolam,
in vitroBiyotransformasyon:
Alprazolam temel olarak oksidasyonla metabolize edilir. Belli başlı metabolitleri, alfa-hidroksi-alprazolam ve alprazolam türevi olan bir benzofenondur. Bu metabolitlerin plazma düzeyleri çok düşüktür. Alfa-hidroksi-alprazolamın biyolojik aktivitesi,alprazolamın aktivitesinin yaklaşık yarısı kadardır.
Eliminasyon:
Alprazolamın ortalama yarılanma ömrü 12-15 saattir. Metabolitlerinin yarılanma süreleri, alprazolamın yarılanma süresi ile aynıdır. Benzofenon metaboliti inaktiftir.Alprazolam ve metabolitleri, temel olarak idrarla atılır.
Doğrusallık/Doğrusal olmayan durum:
Veri mevcut değil.
Hastalardaki karakteristik özellikler
Yaşlılar:
Tekrarlayan dozlar birikmeye neden olur. Bu durum yaşlı hastalarda dikkate alınmalıdır.
Böbrek yetmezliği/ karaciğer yetmezliği:
Tekrarlayan dozlar birikmeye neden olur. Bu durum böbrek ve karaciğer yetmezliği olan hastalarda dikkate alınmalıdır.
5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri
Mutajenez ve Kanserojenez
Genotoksisite ve karsinojenik potansiyel ile ilgili konvansiyonel çalışmalara dayanan klinik dışı verilere göre insanlarda hiçbir özel risk gözlenmemiştir.
Oküler Etkiler
Sıçanlara 2 yıl boyunca oral yolla alprazolam uygulandığında, kataraktların (dişiler) ve korneal vaskülarizasyonun (erkekler) sayısında dozla ilişkili bir artış eğilimigözlenmiştir. Bu lezyonlar, 11 aylık tedaviden sonrasına kadar ortaya çıkmamıştır.
Fertilite
Üreme toksisitesi çalışmalarında, sıçan ve tavşanlarda çok yüksek dozlarda alprazolam kullanımı ile gelişim geriliği, fetal ölüm ve iskelet malformasyonu vakalarında artışgözlenmiştir. Fertilite çalışmalarında, çiftleşme öncesi erkek sıçanların yüksek dozlardailaç ile tedavisi, dişiyi gebe bırakma oranında azalma ile sonuçlanmıştır.
Anestezik ve yatıştırıcı ilaçların etkisi
Klinik olmayan araştırmalar, bloke edici anestezik ve sedasyon ilaçlarının uygulanmasının N-metil-D-aspartat (NMDA) reseptörleri ve/veya güçlendirici gama-aminobütirik asit (GABA) aktivitesi, beyindeki nöronal hücre ölümünü artırabildiği vebeyin gelişiminin zirvede olduğu döneminde uygulandığında yavru hayvanların bilişselve davranışsal durumlarında uzun vadeli eksikliklere neden olduğu gösterilmiştir.Klinik olmayan örnekler arasındaki karşılaştırmalara dayanarak, beynin bu etkilerekarşı savunmasızlık penceresinin, gebeliğin üçüncü trimesterinde ve yaşamın ilk yılıboyunca insandaki maruziyeti ile ilişkili olduğuna inanılmaktadır, ancak bu dönemyaklaşık 3 yaşa kadar uzayabilir. Alprazolam ile bu etki hakkında sınırlı bilgi varken,etki mekanizması GABA aktivitesinin güçlendirilmesini içerdiğinden, benzer bir etkimeydana gelebilir. Bu klinik olmayan bulguların insan kullanımıyla ilgisibilinmemektedir.
6. FARMASOTIK ÖZELLİKLER6.1 Yardımcı maddelerin listesi
Laktoz (sığır kaynaklı) Mikrokristalin selüloz
Kolloidal silikon dioksit (Kolloidal anhidrus silika)
Mısır nişastası
Dokusat sodyum (%85) + Sodyum benzoat (%15)
Eritrosin sodyum aluminyum lak Magnezyum stearat
6.2. Geçimsizlikler
Yeterli veri yoktur.
6.3. Raf ömrü
24 ay.
6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler
30°C'nin altındaki oda sıcaklığında saklanmalıdır.
6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği
PVC (0,25 mm) /Aluminyum (0,02 mm) blister ambalajda 30 tablet.
6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği”ne uygun olarak imhaedilmelidir.
7. RUHSAT SAHİBİ
Pfizer İlaçları Ltd. Şti.
34347 Ortaköy-İSTANBUL Tel: 0 212 326 71 00Faks: 0 212 326 71 50
8. RUHSAT NUMARASI
214/79
9. İLK RUHSAT TARİHİ/RUHSAT YENİLEME TARİHİ
İlk ruhsat tarihi: 17.03.2008 Ruhsat yenileme tarihi: 05.07.2011
10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ