Alfabetik İlaç RehberiDetaylı İlaç AraYeni Listelenilen İlaçlarEn Çok Aranan İlaçlarPazarda Bulunamayan İlaçlar

Rostalept 1 Mg/ml Oral Çözelti Kısa Ürün Bilgisi

KISA URUN BILGISI

1. BEŞERI TIBBİ ÜRÜNÜN ADI

ROSTALEPT 1 mg/ml oral çözelti

2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM

Etkin madde:

Her 1 ml oral çözeltide,

Risperidon 1 mg

Yardımcı madde(ler):

Sorbitol çözeltisi 846 mg

Sodyum hidroksit y.m.

Yardımcı maddeler için 6.1.'e bakınız.

3. FARMASÖTİK FORM

Oral çözelti.

Şeffaf renksiz çözelti.

4. KLİNİK ÖZELLİKLER

4.1. Terapötik endikasyonlar

ROSTALEPT, pozitif (halüsinasyon, delüzyon, düşünce bozuklukları, saldırganlık, şüphecilik) ve/veya negatif (künt afekt, emosyonel ve sosyal çekingenlik ve konuşma yetersizliği)semptomların belirgin olduğu, erken dönem psikozlar, akut şizofrenik alevlenmeler, kronikşizofreni ve diğer psikotik durumlar dahil şizofreni hastalarının tedavisinde endikedir.ROSTALEPT şizofreni ile ilgili afektif semptomları (depresyon, suçluluk duygusu, anksiyete)da hafifletir. ROSTALEPT, ilk tedaviye cevap verdiği gözlenen yetişkin hastalarda, idametedavisi sırasında klinik iyileşmenin devamı açısından da etkilidir.

ROSTALEPT, bipolar bozukluğun manik epizodunun tedavisinde endikedir. Bu epizodlar; duygu durumu yükselmesi veya aşırı hassaslaşması, kendini aşırı beğenme, uykuya duyulanihtiyacın azalması, konuşmada zorlanma, düşüncelerin yarışması, şaşkınlık, agresif ve yıkıcıdavranışlar da dahil olmak üzere muhakeme güçlüğü gibi semptomlarla karakterizedir.

ROSTALEPT, agresif veya diğer yıkıcı davranışların ön planda olduğu davranış ve diğer yıkıcı davranış bozukluklarının tedavisinde endikedir. ROSTALEPT ayrıca ilk tedaviye cevap verdiğigö zlenen çocuk ve adolesanlarda idame tedavisi sırasında klinik iyileşmenin devamı açısındanda etkilidir.

ROSTALEPT, çocuklarda ve ergenlerde otistik bozukluğa bağlı huzursuzluk (agresif belirtiler, kendine zarar verme, öfke nöbetleri, ani duygu durum değişiklikleri) tedavisinde endikedir.

4.2. Pozoloji ve uygulama şekliPozoloji / uygulama sıklığı ve süresi:Şizofreni

Yetişkinler:

ROSTALEPT, günde bir ya da iki kez verilebilir.

Hastalar günde 2 mg ROSTALEPT ile başlamalıdır. Doz, ikinci gün 4 mg'a yükseltilebilir. Üçüncü günden sonra doz sabit kalabilir ya da gerektiğinde bireyselleştirilebilir. Çoğu hastaiçin optimal doz 4-6 mg/gün'dür. Bazı hastalarda, daha yavaş bir titrasyon fazı ve daha düşükbaşlangıç ve idame dozları uygun olabilir.

Günde 10 mg'ın üzerindeki dozların düşük dozlara göre daha etkili olduğu gösterilmemiştir ve bu dozlar ekstrapiramidal semptomlara neden olabilir. Günde 16 mg' ın üzerindeki dozlarıngüvenilirliği araştırılmadığından, bu dozun üzerinde kullanılmamalıdır.

İlave sedasyon gerektiğinde, ROSTALEPT ile tedaviye bir benzodiazepin eklenebilir.

Yaşlılar:

Günde iki kez 0,5 mg ile başlanması önerilir. Bu doz günlük iki kez 0,5 mg'lık artışlarla günde iki kez 1-2 mg'a bireysel olarak ayarlanabilir.

Adolesanlar:

18 yaş altındaki çocuklarda şizofreni tedavisinde veri yetersizliğinden dolayı risperidon kullanılması önerilmez.

İdame Tedavisi

Bir şizofreni hastasının ROSTALEPT tedavisine ne kadar devam etmesi gerektiği bilinmemekle birlikte, günde 2 mg ila 8 mg ROSTALEPT'in relapsı geciktirmedeki etkililiği,kontrollü bir çalışmada en az 4 hafta süreyle klinik olarak stabil kalıp daha sonra 1 ila 2 yılsüreyle takip edilen yetişkin hastalarda gösterilmiştir. Akut olarak yanıt veren hem yetişkin hemde adolesan hastaların, genellikle etkili dozlarını akut dönemin sonuna kadar sürdürmelerigerekmektedir. İdame tedavisinin gerekli olup olmadığı konusunda, hastaların belirli aralıklarlayeniden değerlendirmeleri gerekmektedir.

Daha Önce Tedaviyi Bırakan Hastalarda Tedavinin Yeniden Başlatılması

Tedavinin yeniden başlatılmasına ilişkin spesifik veri bulunmamakla birlikte, ROSTALEPT

tedavisine ara verildikten sonra ilk titrasyon planına uyulması önerilir.

Diğer Antipsikotik İlaçlardan Geçiş Yapma

Şizofreni hastalarının diğer antipsikotik ilaçlardan ROSTALEPT'e geçiş yapmaları veya bu hastaların ROSTALEPT ile eşzamanlı olarak başka antipsikotiklerle tedavi edilmelerine ilişkinsistematik olarak toplanmış spesifik veri bulunmamaktadır.

Bipolar mani

Yetişkinler:

ROSTALEPT, 2 mg veya 3 mg ile başlanarak günde tek doz olarak verilmelidir. Endike olduğunda doz düzenlemeleri 24 saatten az sürede gerçekleştirilmemelidir ve doz artırımlarıgünde 1 mg olmalıdır. Etkinlik günde 1-6 mg arasında esnek dozlarda gösterilmiştir. 6 mgrisperidonu aşan günlük dozlar manik atağı olan hastalarda araştırılmamıştır.

Bütün semptomatik tedavilerde olduğu gibi devam eden ROSTALEPT kullanımı sürekli olarak değerlendirilmeli ve uygunluğu kanıtlanmalıdır.

Yaşlılar:

Günde iki kez 0,5 mg ile başlanması önerilir. Bu doz günlük iki kez 0,5 mg'lık artışlarla günde iki kez 1-2 mg'a bireysel olarak ayarlanabilir. Yaşlılarda klinik deneyim sınırlı olduğu için,dikkatli kullanılmalıdır.

Çocuklar ve adolesanlar:

18 yaş altındaki çocuklarda bipolar mani tedavisinde veri yetersizliği nedeniyle risperidon kullanılması önerilmez.

İdame Tedavisi

Akut bir manik epizotun ROSTALEPT ile tedavisi sırasında iyileşme gösteren hastaların daha uzun dönemli yönetimi konusunda klinisyenlere yol gösterecek kontrollü çalışmalardan eldeedilmiş kanıtlar mevcut değildir. Manide, hem ilk yanıtın sürdürülmesi hem de yeni manikepizotların önlenmesi için farmakolojik tedavinin akut yanıttan sonra da devam etmesi görüşühakim olmakla birlikte, risperidonun bu tür uzun dönemli tedavilerde (yani 3 haftadan dahafazla süren) kullanımını destekleyen sistematik olarak elde edilmiş veri bulunmamaktadır.Uzun süreli olarak ROSTALEPT kullanmayı seçen doktorların, her bir hasta için ilacın uzundönemli risk ve faydalarını belirli aralıklarla yeniden değerlendirmeleri gerekmektedir.

Davranış ve diğer yıkıcı davranış bozuklukları

5-18 yaş arası çocuklar ve adolesanlar:

50 kg veya üzerinde olan hastalar:


Başlangıç dozu olarak günde bir defa 0,5 mg önerilir. Bu doz gerektiğinde, en fazla gün aşırı olmak kaydıyla 0,5 mg'lık dozlarla arttırılabilir. Birçok hasta için optimum doz günde bir defa1 mg'dır. Yine de bazı hastalarda günde bir defa 0,5 mg ile, bazılarında ise günde bir defa 1,5mg ile en iyi sonuç alınabilir.

50 kg'ın altında olan hastalar:


Başlangıç dozu olarak günde bir defa 0,25 mg önerilir. Bu doz gerektiğinde, en fazla gün aşırı olmak kaydıyla 0,25 mg'lık dozlarla arttırılabilir. Birçok hasta için optimum doz günde bir defa0,5 mg'dır. Yine de bazı hastalarda günde bir defa 0,25 mg ile, bazılarında ise günde bir defa0,75 mg ile en iyi sonuç alınabilir.

Tüm semptomatik tedavilerde olduğu gibi, ROSTALEPT'in sürekli kullanımı tedavi süresince değerlendirilmeli ve doğrulanmalıdır.

5 yaşın altındaki çocuklarda (bu hastalığa ilişkin) kullanımına dair yeterli deneyim yoktur.

Otizm

Çocuklar ve adolesanlar:

ROSTALEPT'in dozajı, hastanın ihtiyaç ve cevabına (ilacı tolere etmesine) göre kişiselleştirilmelidir.

Dozlamaya, 20 kg'ın altındaki hastalar için günde 0,25 mg, 20 kg ve üstündeki hastalar için ise günde 0,5 mg ile başlanmalıdır.

4. günde doz; 20 kg'ın altındaki hastalar için 0,25 mg, 20 kg ve üstündeki hastalar için de 0,5 mg artırılabilir.

Bu doz devam ettirilmeli ve cevap yaklaşık olarak 14. günde değerlendirilmelidir. Sadece yeterli klinik cevap veremeyen hastalarda, ilave doz artırımı düşünülebilir. 20 kg'ın altındakihastalar için 0,25 mg ve 20 kg ve üstündeki hastalar için 0,5 mg doz artırımları, 2 hafta ve dahauzun aralık larla yapılmalıdır.

Klinik çalışmalarda, çalışılan en yüksek doz, 20 kg'ın altındaki hastalarda günlük 1,5 mg'ı, 20 kg ve üstündeki hastalarda günlük 2,5 mg'ı ve 45 kg üstündeki hastalarda günlük 3,5 mg'ıaşmamıştır. 15 kg'dan düşük ağırlığa sahip çocuklarda kullanılacak dozlara ilişkin herhangi birveri bulunmamaktadır.

Otistik bozukluğu olan pediyatrik hastalarda ROSTALEPT dozları

(toplam mg/gün)

Ağırlık

Kategorileri

Günler

1-3

Günler

4-14+

Doz artışının gerektiği durumlardaki doz artırımı

Doz aralığı

<20 kg

0,25 mg

0,5 mg

>2 hafta aralarla +0,25 mg

0,5 mg-1,5 mg

>20 kg

0,5 mg

1,0 mg

>2 hafta aralarla +0,5 mg

1,0 mg-2,5 mg *

* 45 kg'dan ağır vakalar daha yüksek doza gereksinim duyabilir; çalışılan en yüksek doz 3,5 mg/gündür.

ROSTALEPT, günde bir kere veya günde iki kere uygulanabilir.

Somnolansı olan hastalar, yatmadan önce günde bir ya da iki kez kullanımda fayda görebilirler. Yeterli klinik cevaba ulaşıldığında ve devam ettirildiğinde, etkililik ve güvenliliğin optimaldengesine ulaşmak için yavaş yavaş dozun azaltılması düşünülebilir.

5 yaşın altındaki çocuklarda kullanımına dair yeterli deneyim yoktur.Uygulama şekli:

Oral yoldan çay ve alkol haricinde bir içeceğe karıştırılarak kullanılır. Besinler ROSTALEPT'in absorbsiyonunu etkilemez.

Diğer antipsikotiklerden geçiş:

Tıbbi olarak uygun olduğu durumlarda, ROSTALEPT tedavisi başladığında daha önceki

tedavinin yavaş yavaş kesilmesi önerilir. Ayrıca, tıbbi olarak uygun olduğunda, depoantipsikotiklerden geçiş için bir sonraki planlanan enjeksiyon yerine, ROSTALEPT tedavisinebaşlanabilir. Halen devam etmekte olan antiparkinson ilaçlarla tedaviye devam edilipedilmeyeceği periyodik olarak tekrar değerlendirilmelidir.

Tedavi bırakılacaksa ilacın yavaş yavaş kesilmesi önerilir. Antipsikotik ilaçların yüksek dozlarının aniden kesilmesinden sonra çok nadir olarak bulantı, kusma, terleme ve insomnia dadahil olmak üzere akut ilaç kesilme semptomları bildirilmiştir. Psikotik semptomlartekrarlayabilir ve istem dışı hareket bozukluklarının ortaya çıktığı (akatizi, distoni ve diskinezigibi) bildirilmiştir.

Şekil 1. Şişe çocuk emniyetli kapaklıdır, şu şekilde açılmalıdır: Saat yelkovanınıntersi yönünde çevirirken plastik vidalıkapağı bastırınız ve çıkarınız.

Şekil 2. Pipeti şişeye üstten sokunuz. Alt halkayı tutarken, üst halkayı ihtiyacınızolan mililitre ve miligram çizgisine

getiriniz.

Şekil 3. Alt halkayı tutarak tüm pipeti şişeden çıkartınız. Üst halkayı aşağıdoğru kaydırarak, pipeti çay dışında,alkollü olmayan bir içeceğe boşaltınız.Şişeyi kapatınız ve pipeti suyla yıkayınız.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

Böbrek/Karaciğer yetmezliği:

Böbrek bozukluğu olan hastaların normal renal işleve sahip yetişkinlere göre ilacın aktif antipsikotik fraksiyonunu elimine etme yetenekleri azalmıştır.

Bozulmuş karaciğer fonksiyonu olan hastalarda risperidonun serbest fraksiyonunun plazma konsantrasyonlarında artışlar görülür.

Endikasyona bağlı olmaksızın başlangıç ve takip eden dozlar yarıya düşürülmeli ve böbrek ve karaciğer bozukluğu olan hastalarda doz titrasyonu daha yavaş olmalıdır.

Bu grup hastalarda ROSTALEPT dikkatle kullanılmalıdır.

Pediyatrik popülasyon:

Pediyatrik popülasyon ile ilgili bilgiler yukarıda “Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi” başlığı altında verilmiştir.

Geriyatrik popülasyon:

Geriyatrik popülasyon ile ilgili bilgiler yukarıda “Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi” başlığı altında verilmiştir.

4.3. Kontrendikasyonlar

Risperidon veya yardımcı maddelerden herhangi birine karşı aşırı duyarlılığı olduğu bilinen hastalarda kontrendikedir. Risperidon ve paliperidon ile tedavi edilen hastalarda anafilaktikreaksiyonlar ve anjiyoödem dahil olmak üzere hipersensitivite reaksiyonları bildirilmiştir.Paliperidon risperidonun bir metabolitidir.

4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemler

Demanslı yaşlı hastalar Genel Mortalite

Konvansiyonel ve diğer yeni nesil (atipik) antipsikotik ilaçlarda olduğu gibi, bu ilaç da demansı olan yaşlı hastaların psikozlarında kullanıldığında serebrovasküler olaylar,enfeksiyon, kalp yetmezliği ile ani ölüm v.b. nedenlerle ölüm riskinde artışa neden olmaolasılığı taşımaktadır.


Risperidon dahil atipik antipsikotik ilaçların incelendiği 17 kontrollü çalışmaya ilişkin meta-analizde, plaseboya kıyasla atipik antipsikotik ilaçlarla tedavi gören demanslı yaşlı hastalarda

mortalitenin daha yüksek olduğu belirlenmiştir. Bu hasta grubunda risperidon ile yapılan plasebo kontrollü çalışmalarda, plasebo uygulanan hastalardaki %3,1 oranına kıyasla risperidonuygulanan hastalarda mortalite insidansı %4,0'dır. Olasılık oranı (%95 gerçek güven aralığı)1,21 (0,7; 2,1)'dir. Ölen hastaların ortalama yaşı 86'dır (yaş aralığı 67-100). İki geniş gözlemselçalışmanın verileri, konvansiyonel antipsikotiklerle tedavi edilen demanslı yaşlı kişilerde de,tedavi görmeyenlere kıyasla, ölüm riskinde küçük bir artış olduğunu göstermiştir. Mevcutveriler, riskin gerçek boyutunun tam bir şekilde tahmin edilmesi için yetersizdir ve risk artışınınnedeni bilinmemektedir. Gözlemsel çalışmalardaki mortalite artışı bulgularının hangi orandaantipsikotik ilaca veya hastaların sahip oldukları bazı özelliklere bağlanabileceği açık değildir.

Furosemidle Birlikte Kullanım

Risperidon ile yapılan plasebo kontrollü çalışmalarda demansı olan yaşlı hastalarda, tek başına risperidon (%3,1; ortalama yaş 84, yaş aralığı 70-96) ya da tek başına furosemid (%4,1;ortalama yaş 80, yaş aralığı 67-90) ile tedavi edilen hastalarla kıyaslandığında,furosemid+risperidon (%7,3; ortalama yaş 89, yaş aralığı 75-97) ile tedavi edilen hastalardadaha yüksek mortalite insidansı gözlenmiştir. Furosemid+risperidon ile tedavi edilen hastalardamortalitedeki artış dört klinik çalışmanın iki tanesinde gözlenmiştir. Risperidonun diğerdiüretiklerle birlikte uygulanması (esas olarak düşük dozda kullanılan tiyazid diüretikleri)benzer bulgular ile ilişkili değildir.

Bu bulguyu açıklayacak bir patofizyolojik mekanizma tanımlanamamış ve ölüme sebebiyette tutarlı bir neden gözlenmemiştir. Ancak, kullanım kararından önce dikkat edilmeli ve bukombinasyonun veya diğer güçlü diüretiklerle birlikte uygulamanın risk ve yararlarıdeğerlendirilmelidir. Risperidon ile birlikte diğer diüretiklerin kullanımında hastalarda artanmortalite insidansına rastlanmamıştır. Tedaviden bağımsız olarak dehidratasyon mortalite içingenel bir risk faktörüdür ve demansı olan yaşlı hastalarda dikkatle dehidratasyondankaçınılmalıdır.

Serebrovasküler Advers Olaylar

Demanslı popülasyonda, bazı atipik antipsikotiklerle yapılan randomize plasebo kontrollü klinik çalışmalarda serebrovasküler advers olay riskinde yaklaşık 3 kat artış görülmüştür.Çoğunlukla demanslı yaşlı hastalarda (>65 yaşında) risperidon ile altı plasebo kontrollüçalışmadan toplanan veriler, serebrovasküler advers olayların (ciddi ve ciddi olmayan, birlikte)risperidon ile tedavi edilen hastaların %3,3'ünde (33/1009) ve plasebo ile tedavi edilenhastaların % 1,2'sinde (8/712) meydana geldiğini göstermiştir. İhtimal oranı (%95 tam güvenaralığı) 2,96'dır (1,34, 7,5). Bu artan riske yönelik mekanizma bilinmemektedir. Diğerantipsikotikler ve diğer hasta popülasyonlarında artan risk göz ardı edilemez. ROSTALEPTinme için risk faktörü taşıyan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır.

Serebrovasküler advers olay riski, Alzheimer demansına kıyasla karma veya vasküler tip demans hastalarında anlamlı ölçüde yüksektir. Bu nedenle, Alzheimer'dan başka demanstiplerine sahip hastalar da risperidon ile tedavi edilmemelidir.

Doktorlara, her bir hastada bireysel inme riski öngörülerini de göz önünde bulundurarak, demanslı yaşlı hastalarda ROSTALEPT kullanımının riskleri ve faydalarını değerlendirmeleriönerilir. Hastalar/bakıcılar yüzde, kollarda ya da bacaklarda beklenmedik halsizlik veyauyuşukluk ve konuşma veya görme bozuklukları gibi olası serebrovasküler advers olaybelirtileri ve semptomlarını hemen bildirme konusunda uyarılmalıdır. Risperidonun kesilmesidahil tüm tedavi seçenekleri gecikmeden değerlendirilmelidir.

ROSTALEPT, orta ila ciddi Alzheimer demans hastalarının sürekli agresyonu için ve kendilerine veya başkalarına zarar verme olasılığı olduğunda, sınırlı etkililiği olan veya hiçbiretkililiği bulunmayan, farmakolojik olmayan yaklaşımlarda yalnızca kısa süreli olarakkullanılmalıdır.

Hastalar düzenli olarak ve tedavilerinin sürdürülmeleri açısından yeniden değerlendirilmelidir. Ortostatik Hipotansiyon

Risperidonun alfa-bloke edici aktivitesi nedeniyle, özellikle tedavinin başlangıç doz-titrasyonu döneminde (ortostatik) hipotansiyon görülebilir. Risperidon ve antihipertansiftedavinin birlikte kullanımı ile, pazarlama sonrası klinik açıdan önemli hipotansiyongözlenmiştir. ROSTALEPT kardiyovasküler hastalığı (örneğin kalp yetmezliği, miyokardinfarktüsü, ileti anomalileri, dehidratasyon, hipovolemi veya serebrovasküler hastalık) olduğubilinen hastalarda dikkatle kullanılmalı ve doz yavaş yavaş, önerildiği gibi arttırılmalıdır (bkz.Bölüm 4.2.). Hipotansiyon görüldüğünde doz azaltılmalıdır.

Lökopeni, Nötropeni ve Agranülositoz

ROSTALEPT dahil olmak üzere, antipsikotik ajanlarla lökopeni, nötropeni ve agranülositoz olayları bildirilmiştir. Pazarlama sonrası izlemde agranülositoz çok nadiren (<1/10.000 hasta)bildirilmiştir.

Klinik olarak anlamlı düzeyde düşük beyaz kan hücresi (WBC) sayımı veya ilaçla tetiklenmiş lökopeni/nötropeni öyküsüne sahip hastalar tedavinin ilk birkaç ayı boyunca izlenmeli ve ortadabaşka nedensel faktörler yokken WBC'de klinik olarak anlamlı bir düşüşe yönelik ilk belirtideROSTALEPT kullanımına son verilmesi düşünülmelidir.

Klinik olarak anlamlı nötropenisi olan hastalar ateş veya diğer enfeksiyon semptomları veya belirtileri açısından dikkatle izlenmeli ve bu tür semptomlar veya belirtilerin ortaya çıkmasıhalinde derhal tedavi edilmelidir. Şiddetli nötropenisi olan hastalar (mutlak nötrofil sayımı<1 x 109/Lt) ROSTALEPT kullanımına son vermeli ve iyileşene kadar WBC düzeylerini takipettirmelidir.

Tardif Diskinezi/Ekstrapiramidal Semptomlar (TD/EPS)

Dopamin reseptörlerinde antagonistik etkiler gösteren ilaçlar, özellikle dil ve/veya yüzde istemsiz ritmik hareketler ile karakterize tardif diskinezi gelişimi ile ilgili bulunmuştur.Ekstrapiramidal semptomların görülmesinin tardif diskinezi gelişiminde bir risk faktörü olduğubildirilmiştir.

Tardif diskinezi işaret ve semptomları görülürse tüm antipsikotik ilaçların kesilmesi göz önünde tutulmalıdır.

Psikostimulanlarla (örn., metilfenidat) risperidonu birlikte kullanan hastalarda, ilaçlardan birini veya her ikisini ayarlarken ekstrapiramidal semptomlar ortaya çıkabileceği için dikkatliolunmalıdır. Stimulan tedavisinin kademeli olarak kesilmesi önerilir (bkz. Bölüm 4.5).

Nöroleptik Malign Sendrom (NMS)

Antipsikotiklerin kullanımı sırasında hipertermi, kas rijiditesi, otonom instabilite, bilinç bulanıklığı ve yüksek serum kreatinin fosfokinaz düzeyleri ile kendini gösteren nöroleptikmalign sendromu oluştuğu bildirilmiştir. Miyoglobinüri (rabdomiyoliz) ve akut böbrekyetmezliği ilave işaretler olabilir. Bu durumda ROSTALEPT dahil olmak üzere tümantipsikotikler kesilmelidir.

Parkinson Hastalığı ve Lewy Cisimlerinin bulunduğu Demans

Parkinson Hastalığı veya Lewy Cisimcikli Demansı (LCD) olan hastalara ROSTALEPT dahil antipsikotikler reçete edilirken, hekimler risk/yarar değerlendirmesi yapmalıdır, Parkinsonhastalığı risperidon ile kötüleşebilir. Her iki grupta da antipsikotik ilaçlara duyarlılıkartabileceği gibi Nöroleptik Malign Sendrom riski de artabilir. Bu hastalar klinik araştırmalarındışında tutulmuşlardır. Bu artan duyarlılığın semptomları arasında, ekstrapiramidalsemptomlara ek olarak, konfüzyon, küntleşme ve sık düşmelerin olduğu postural instabilitebulunabilir.

Hiperglisemi ve Diabetes Mellitus

ROSTALEPT tedavisi sırasında hiperglisemi, diabetes mellitus ve önceden var olan diyabetin kötüleşmesi bildirilmiştir.

Bazı durumlarda vücut ağırlığında bir ön artış rapor edilmiştir. Bu yatkınlaştırıcı bir faktör olabilir. Ketoasidoz ile ilişki çok nadir olarak ve diabetik koma ile ilişki^ nadir olarak raporedilmiştir. Uygun klinik izlem, kullanılan antipsikotik kılavuz kurallarına uygun olarak tavsiyeedilebilir. ROSTALEPT dahil olmak üzere herhangi bir atipik antipsikotik ile tedavi edilenhastalarda hiperglisemi semptomları (örneğin polidipsi, poliüri, iştah ve halsizlik gibi)izlenmelidir ve diyabet hastaları glukoz kontrolünün kötüleşmesi açısından düzenli olarakizlenmelidir.

Kilo Alımı

Anlamlı kilo alımı bildirilmiştir. ROSTALEPT kullanıldığında kilo alımının izlenmesi önerilir. Hiperprolaktinemi

Hiperprolaktinemi, ROSTALEPT tedavisinde görülen yaygın bir yan etkidir. Prolaktin ilişkili yan etki belirtilerin (örneğin; jinekomasti, menstrual düzensizlikler, anovülasyon, fertilitebozuklukları, libido kaybı, erektil disfonksiyon ve galaktore) görüldüğü hastalarda prolaktinplazma seviyelerinin değerlendirilmesi tavsiye edilmektedir.

Doku kültürü çalışmaları insan meme tümörlerinde hücre büyümesinin prolaktin tarafından stimule edilebileceğini belirtmektedir. Klinik ve epidemiyolojik çalışmalarda antipsikotikkullanımı ile ilişkisi açık bir şekilde gösterilememiş olsa da, ilgili tıbbi öyküsü olan hastalardadikkatli olunması önerilmektedir. ROSTALEPT, daha önceden hiperprolaktinemisi ve olası birprolaktine bağlı tümörü olan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır.

QT uzaması

QT uzaması, pazarlama sonrası çok nadir rapor edilmiştir. QT aralığını uzattığı bilinen ilaçlarla birlikte kullanıldığında diğer antipsikotiklerde olduğu gibi, bilinen kardiyovasküler hastalığı,ailede QT uzaması öyküsü, bradikardi veya elektrolit bozukluğu olan hastalarda (hipokalemi,hipomagnezemi), aritmojenik etki riskini artırabildiği için risperidon verildiğinde dikkatliolunmalıdır. ROSTALEPT'in de dahil olduğu antipsikotikler, uzamış QT Sendromu / Torsadesde Pointes'e neden olabileceği için, tanısı konmuş veya şüpheli konjenital uzamış QT sendromuveya Torsades de Pointes hastalarında ROSTALEPT kullanılmamalıdır.

Nöbetler

ROSTALEPT, nöbet eşiğini potansiyel olarak düşüren durumlarda veya nöbet hikayesi olan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır.

Priapizm

Alfa-adrenerjik blokör özelliğinden dolayı ROSTALEPT ile tedavi sırasında priapizm görülebilir.

Vücut Sıcaklığının Regülasyonu

Vücudun vücut sıcaklığını düşürme yeteneğinin bozulması antipsikotik ilaçlarla ilişkilendirilmiştir. Ağır egzersiz, aşırı sıcağa maruz kalma, eş zamanlı antikolinerjik tedavigörme veya dehidratasyona uğrama gibi vücut ısısının artmasına katkıda bulunabilecek tablolargeçirebilecek hastalara ROSTALEPT reçete edilirken, uygun bakım önlemleri alınmalıdır.

Antiemetik etki

Risperidon ile yapılan klinik öncesi çalışmalarda antiemetik etki gözlenmiştir. Bu etki, eğer insanlarda oluşursa, bağırsak tıkanması, Reye sendromu ve beyin tümörü gibi durumları veyabelli ilaçların aşırı doz bulgu ve semptomlarını maskeleyebilir.

Böbrek ve karaciğer yetmezliği

Normal böbrek fonksiyonu olan erişkinlere göre böbrek yetmezliği olan hastalar aktif antipsikotik fraksiyonunu daha az elimine etme yeteneğine sahiptir. Karaciğer yetmezliği olanhastaların plazma konsantrasyonunda risperidonun serbest fraksiyonu artış gösterir (bkz.Bölüm 4.2.).

Venöz tromboembolik olay

Antipsikotik ilaçlarla venöz tromboembolik olaylar (VTE) bildirilmiştir. Antipsikotik ilaç tedavisi gören hastalarda çoğunlukla kazanılmış VTE risk faktörleri bulunduğu için, VTE içintüm olası risk faktörleri, ROSTALEPT ile tedaviden önce ve sonra tanımlanmalı ve koruyucuönlemler alınmalıdır.

Intraoperatif Floppy Iris Sendrom

Katarakt ameliyatı sırasında, ROSTALEPT dahil alfa 1a adrenerjik antagonist etki gösteren ilaçları kullanan hastalarda Intraoperatif Floppy Iris Sendromu (IFIS) gözlenmiştir. IFISameliyat sırasında ve sonrasında göz komplikasyonları riskini artırabilir. Ameliyat öncesindehastanın alfa 1a adrenerjik antagonist ilaçları geçmişte kullanmış veya halen kullanmaktaolduğu göz cerrahına mutlaka iletilmelidir.

Katarakt ameliyatı öncesinde, alfa 1 bloker tedavisinin kesilmesinin potansiyel faydası kanıtlanmamıştır ve antipsikotik tedavinin kesilmesinin oluşturabileceği risk göz önündebulundurulmalıdır.

Uyku apnesi sendromu

Risperidon kullanan hastalarda uyku apnesi sendromu rapor edilmiştir. Eş zamanlı olarak santral sinir sistemi depresanı kullanan hastalar ile uyku apnesi öyküsü olan ya da uyku apnesiriski taşıyan (örn; aşırı kilolu/obezler veya erkekler) hastalarda Risperidon kullanılırkendikkatli olunmalıdır.

Çocuklar ve adolesanlar

Davranış bozukluğu olan bir çocuğa veya adolesana risperidon reçete edilmeden önce, bu hastalar ağrı veya uygunsuz çevresel talepler gibi agresif davranışa yol açabilecek fiziksel vesosyal nedenler açısından tam olarak değerlendirilmelidir.

Öğrenme yeteneğindeki olası sonuçları nedeniyle risperidonun sedatif etkisi bu popülasyonda yakından izlenmelidir. Risperidonun uygulanmasında zamanla yapılan bir değişiklik, çocukveya adolesanların dikkat kabiliyeti üzerindeki sedasyon etkisini geliştirebilir.

Risperidon vücut ağırlığında ve vücut kitle indeksindeki ortalama artışlar ile ilişkili bulunmuştur. Tedaviden önce temel ağırlık ölçümü ve düzenli kilo izlenmesi tavsiye edilir.Açık etiketli uzun süreli uzatma çalışmalarında boy değişiklikleri beklenen yaşa uygun normlariçinde kalmıştır. Uzun süreli risperidon tedavisinin cinsel olgunlaşma ve boy üzerine etkileriyeterince araştırılmamıştır.

Çocuk ve adolesanlardaki gelişme ve cinsel olgunlaşmada uzun süreli hiperprolaktineminin olası etkisi nedeniyle boy, kilo, cinsel olgunluk, menstrüel işlevin izlenmesi ve diğer olasıprolaktinle ilgili etkileri içeren endokronolojik durumun düzenli klinik değerlendirmesi gözönünde bulundurulmalıdır.

Pazarlama sonrası gözlemsel bir çalışmanın sonuçları, risperidona maruz kalan 8-16 yaş arası deneklerin boylarının diğer atipik antipsikotik ilaç tedavisi alanlardan ortalama olarak yaklaşık3 ila 4,8 cm daha uzun olduklarını göstermektedir. Bu çalışma, risperidona maruz kalmanınfinal yetişkin boyu üzerinde herhangi bir etkisinin olup olmadığı, ya da kemik büyümesi üzerinerisperidonun doğrudan etkisinin olup olmadığı, ya da kemik büyümesi üzerine altta yatanhastalığın etkisinin olup olmadığını, ya da doğrusal büyüme artışı ile sonuçlanan altta yatan birhastalığın iyi kontrolünün bir sonucu olup olmadığını belirlemek için yeterli değildir.

Risperidon ile tedavi sırasında, ekstrapiramidal semptomlar ve diğer hareket bozuklukları açısından da düzenli muayene yapılmalıdır.

Çocuk ve adolesanlarda spesifik pozoloji önerileri için Bölüm 4.2.'ye bakınız.

ROSTALEPT, sorbitol içermektedir. Nadir kalıtımsal früktoz intolerans problemi olan hastaların bu ilacı kullanmamaları gerekir.

4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

Farmakodinamik etkileşimler QT aralığını uzattığı bilinen ilaçlar:

Diğer antipsikotiklerde olduğu gibi, antiaritmikler (örn. kinidin, dizopiramid, prokainamid, propafenon, amiodaron, sotalol), trisiklik antidepresan (örn. amitiriptilin), tetrasiklikantidepresanlar (örn. maprotilin), bazı antihistaminikler, diğer antipsikotikler, bazı antimalaryalilaçlar (örn. kinidin ve meflokin) gibi QT aralığını uzattığı bilinen ilaçlar ile birlikte risperidonreçete edilirken dikkatli olunmalıdır. Aynı şekilde elektrolit dengesizliği (hipokalemi,hipomagnezemi) ve bradikardiye yol açabilen ya da risperidonun hepatik metabolizmasınıinhibe edenler, ilaçlarla birlikte reçete edilirken dikkatli olunmalıdır. Bu liste belirleyicidir vedetaylandırılmamıştır.

Merkezi sinir sistemini etkileyen ilaçlar ve alkol:

Risperidon, alkol, opiatlar, antihistaminikler ve benzodiazepinleri de içeren diğer merkezi sinir sistemini etkileyen maddelerle kombinasyon halinde kullanılırken sedasyonun artabileceğiriskine karşı dikkatli olunmalıdır.

Levodopa ve dopamin agonistleri:

ROSTALEPT, levodopa ve diğer dopamin agonistlerinin etkilerini antagonize edebilir. Eğer bu kombinasyon özellikle Parkinson hastalığının son aşamasında gerekli görülürse, her tedavininen düşük etkili dozu reçete edilmelidir.

Hipotansif etkili ilaçlar:

Pazarlama sonrasında risperidon ve antihipertansif tedavinin eşzamanlı kullanılması ile klinik olarak belirgin hipotansiyon gözlenmiştir.

Psikostimulan İlaçlar

Psikostimulanların (örn., metilfenidat) risperidon ile birlikte kullanılması, tedavilerden birinin veya ikisinin birden değiştirilmesi halinde ekstrapiramidal semptomlara neden olabilir (bkz.Bölüm 4.4).

Paliperidon

Paliperidon, risperidonun aktif metaboliti olduğundan ve ikisinin kombinasyonu aditif aktif antipsikotik fraksiyon maruziyetine neden olabileceğinden oral ROSTALEPT'ın paliperidonile eş zamanlı kullanımı önerilmez.

Farmakokinetik etkileşimler

Yiyecekler ROSTALEPT'in emilimini etkilemez.

Risperidon büyük oranda CYP2D6 aracılığıyla, daha düşük oranla da CYP3A4 aracılığıyla metabolize olur. Risperidon ve aktif metaboliti olan 9-hidroksirisperidon, P-glikoprotein (P-gp)substratlarıdır. CYP2D6 aktivitesini değiştiren veya CYP3A4 ve/veya P-gp aktivitesini güçlüindükleyen veya inhibe eden maddeler, risperidon aktif antipsikotik fraksiyonunfarmakokinetiğini etkileyebilirler.

Güçlü CYP2D6 İnhibitörleri

ROSTALEPT'in güçlü CYP2D6 inhibitörleri ile birlikte uygulanması risperidon plazma seviyesini yükseltebilir, ancak ilacın aktif antipsikotik fraksiyonunun plazma seviyesini dahaaz yükseltir. Güçlü CYP2D6 inhibitörlerinin yüksek dozları, risperidonun aktif antipsikotikfraksiyonunun konsantrasyonunu yükseltebilir (örn. paroksetin, aşağı bakınız). Kinidin gibidiğer CYP2D6 inhibitörlerinin de risperidonun plazma konsantrasyonlarını benzer bir yollaetkilemesi beklenmektedir. Özellikle yüksek dozlarda olmak üzere paroksetin, kinidin veyabaşka bir güçlü CYP2D6 inhibitörü ile birlikte başlatıldığında veya kesildiğinde ROSTALEPTdozu doktorunuz tarafından tekrar değerlendirilmelidir.

CYP3A4 ve/veya P-gp İnhibitörleri

ROSTALEPT'in güçlü CYP3A4 ve/veya P-gp inhibitörleri ile birlikte uygulanması risperidonun aktif antipsikotik fraksiyonunun plazma konsantrasyonunu yükseltebilir.Itrakonazol veya diğer CYP3A4 ve/veya P-gp inhibitörleri tedaviye eklendiğinde veyakesildiğinde ROSTALEPT dozu doktorunuz tarafından tekrar değerlendirilmelidir.

CYP3A4 ve/veya P-gp İndükleyiciler

ROSTALEPT'in güçlü CYP3A4 ve/veya P-gp indükleyicileri ile birlikte uygulanması risperidonun aktif antipsikotik fraksiyonunun plazma konsantrasyonunu düşürebilir.Karbamazepin veya diğer güçlü CYP3A4 ve/veya P-gp indükleyiciler tedaviye eklendiğindeveya kesildiğinde ROSTALEPT dozu doktorunuz tarafından tekrar değerlendirilmelidir.CYP3A4 indükleyiciler etkilerini zamana bağlı bir şekilde gösterir ve başlama sonrasımaksimum etki seviyelerine ulaşmaları en az 2 hafta alabilir. Kesildiklerinde de CYP3A4indüksiyonunun azalması en az 2 hafta alabilir.

Proteine Yüksek Oranda Bağlı İlaçlar

ROSTALEPT proteinlere yüksek oranda bağlı ilaçlarla birlikte kullanıldığında her iki ilacın plazma proteinlerinden klinikle ilişkili olarak yer değiştirmesi söz konusu değildir.

İlaçlar ile birlikte kullanılırken, metabolizma yoluna veya muhtemel dozaj ayarlama ihtiyacına

ilişkin bilgiler için ilgili etikete bakılmalıdır.

Örnekler

Risperidon ile potansiyel olarak etkileşen ya da etkileşme göstermemiş ilaçlarla ilgili örnekler

aşağıda listelenmiştir:

Diğer ilaçların risperidonun farmakokinetiği üzerine etkisi

Antibakteriyeller:

• Orta dereceli bir CYP3A4 inhibitörü ve P-gp inhibitörü olan eritromisin, risperidon veaktif antipsikotik fraksiyonunun farmakokinetiğini değiştirmez.

• Güçlü CYP3A4 indükleyici ve P-gp indükleyici olan rifampisin, aktif antipisikotikfraksiyonun plazma konsantrasyonunu düşürür.

Antikolinesterazlar:

• Her ikisi de CYP2D6 ve CYP3A4 substratı olan donepezil ve galantamin, risperidon veaktif antipsikotik fraksiyonunun farmakokinetiğini üzerine klinik olarak anlamlı bir etkigöstermemektedir.

Antiepileptikler:

• Güçlü CYP3A4 indükleyici ve P-gp indükleyici olan karbamazepin, risperidonun aktifantipsikotik fraksiyonunun plazma konsantrasyonunu düşürür. Fenitoin vefenobarbitaller gibi hem P-glikoproteini hem de CYP3A4 hepatik enzimleriniindükleyen ilaçlarla da benzer etkiler görülebilir.

• Topiramat, risperidonun biyoyararlanımını ılımlı şekilde düşürmüş olup, aktifantipsikotik fraksiyonun biyoyararlanımını düşürmemiştir. Bu nedenle bu etkileşiminklinik açıdan anlamlı olması muhtemel değildir.

Antifungallar:

• Günde 200 mg dozunda olmak üzere güçlü bir CYP3A4 inhibitörü ve P-gp inhibitörüolan itrakonazol, 2 ila 8 mg/gün risperidon dozlarında aktif antipsikotik fraksiyonunplazma konsantrasyonlarını yaklaşık %70 oranında artırmıştır.

• Güçlü bir CYP3A4 inhibitörü ve P-gp inhibitörü olan ketokonazol, günde 200 mg
Antipsikotikler:

• Fenotiyazinler, risperidonun plazma konsantrasyonlarını arttırabilirler ancak aktifantipsikotik fraksiyonun konsantrasyonunu etkilemezler.

Antiviraller:

• Proteaz inhibitörleri: Resmi bir çalışma bulunmamakla birlikte ritonavir güçlü birCYP3A4 inhibitörü ve zayıf CYP2D6 inhibitörü olduğu için, ritonavir ve ritonavirarttırılmış proteaz inhibitörleri risperidonun aktif antipsikotik fraksiyonununkonsantrasyonlarını potansiyel olarak arttırırlar.

Beta blokörler:

• Bazı beta blokörler, risperidonun plazma konsantrasyonlarını arttırabilirler ancak aktifantipsikotik fraksiyonun konsantrasyonunu etkilemezler.

Kalsiyum kanal blokörleri:

• Orta dereceli bir CYP 3A4 inhibitörü ve bir P-gp inhibitörü olan verapamil,risperidonun ve aktif antipsikotik fraksiyonunun plazma konsantrasyonlarını arttırır.

Gastrointestinal ilaçlar:

• H2-reseptör antagonistleri: Her ikisi de CYP2D6 ve CYP3A4'ün zayıf inhibitörleri olansimetidin ve ranitidin, risperidonun ve daha az bir oranla da aktif antipsikotikfraksiyonun biyoyararlanımını arttırırlar.

SSRI ve Trisiklik antidepresanlar:

• Güçlü bir CYP2D6 inhibitörü olan fluoksetin, aktif antipsikotik fraksiyonunu daha azolmak üzere, risperidonun plazma konsantrasyonlarını arttırır.

• Güçlü bir CYP2D6 inhibitörü olan paroksetin, günde 20 mg'a kadar olan dozlarda aktifantipsikotik fraksiyonunu daha az olmak üzere, risperidonun plazmakonsantrasyonlarını artırır.

• Bununla birlikte, paroksetin daha yüksek dozlarında risperidon aktif antipsikotik

• Trisiklik antideprasanlar, risperidonun plazma konsantrasyonunu yükseltebilir ancakaktif antipsikotik fraksiyonun plazma konsantrasyonlarını etkilemez. Amitriptilin,risperidonun veya aktif antipsikotik fraksiyonun farmakokinetiğini etkilemez.

• Zayıf bir CYP2D6 inhibitörü olan sertralin ve zayıf bir CYP3A4 inhibitörü olanfluvoksamin, günde 100 mg'a kadar olan dozlarda, risperidon etkin antipsikotikfraksiyonunun konsantrasyonlarında klinik olarak anlamlı değişikliklerleilişkilendirilmemiştir. Ancak sertralin veya fluvoksaminin günde 100 mg'dan yüksekolan dozları, risperidon etkin antipsikotik fraksiyonunun konsantrasyonlarınıartırabilir.

Risperidonun diğer ilaçların farmakokinetikleri üzerine etkileri
Antiepileptikler:

• Risperidon, valproat veya topiramat farmakokinetiği üzerinde klinik olarak anlamlı biretki göstermemektedir.

Antipsikotikler:

• Bir CYP2D6 ve CYP3A4 substratı olan Aripiprazol: Risperidon tabletler veyainjeksiyonlar, ariprazol ve aktif metaboliti dehidroariprazol farmakokinetiğinietkilememiştir.

Digital glikozitler:

• Risperidon, digoksin farmakokinetiği üzerine klinik olarak anlamlı bir etki göstermemektedir.

Lityum:

• Risperidon, lityum farmakokinetiği üzerine klinik olarak anlamlı bir etki göstermemektedir.

Risperidonun Furosemit ile birlikte kullanımı

• Eşzamanlı olarak furosemid alan demanslı yaşlı hastalarda mortalitenin artışı ile ilgiliolarak bölüm 4.4'e bakınız.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler Pediyatrik popülasyon:

Etkileşim çalışmaları sadece yetişkinlerde yapılmıştır. Bu çalışmaların sonuçlarının pediyatrik hastalar ile ilişkisi bilinmemektedir.

Çocuklarda ve adolesanlarda ROSTALEPT ile psikostimülanların (örneğin metilfenidat) kombine kullanımı, ROSTALEPT'in farmakokinetiğini ve etkinliğini değiştirmemiştir.

Geriyatrik popülasyon:

Birlikte furosemid kullanan demanslı yaşlı hastalarda artan mortalite ile ilgili olarak bölüm 4.4'e bakınız.

4.6. Gebelik ve laktasyonGenel tavsiye

Gebelik kategorisi: C

Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar / Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)

Risperidon'un çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlarda kontrasepsiyon gerekliliğine işaret edecek yeterli bilgi mevcut değildir.

Gebelik dönemi

Hayvan çalışmalarında risperidonun teratojenik etkisine rastlanmamış; fakat diğer üreme toksisitesi tipleri görülmüştür (bkz. Bölüm 5.3.). İnsanlara yönelik potansiyel riskbilinmemektedir. Gebeliğin üçüncü trimesterinde antipsikotik ilaçlara (ROSTALEPT dahil)maruz kalan yeni doğanlar, doğumu takiben şiddeti değişebilen, anormal kas hareketleri(ekstrapiramidal işaretler/ekstrapiramidal semptomlar) ve/veya ilaç kesilme semptomlarıaçısından risk altındadırlar. Bu semptomlar, ajitasyon, hipertoni, hipotoni, tremor, somnolans,respiratuar distres veya beslenme bozukluklarını içermektedir. Yeni doğanlar dikkatliceizlenmelidir. ROSTALEPT kesinlikle gerekli olmadıkça gebelik sırasında kullanılmamalıdır.Gebelik sırasında tedavinin bırakılması gerekiyorsa, bu aniden yapılmamalıdır.

Laktasyon dönemi

Hayvan çalışmalarında, risperidon ve 9-hidroksi-risperidon süt ile atılmaktadır (süte

geçmektedir). Risperidon ve 9-hidroksi-risperidonun az miktarlarda anne sütüne de geçtiği kanıtlanmıştır. Emzirilen bebeklerdeki advers reaksiyonlar ile ilgili herhangi bir veri mevcutdeğildir. Bu nedenle emzirmenin çocuk açısından faydası, çocuğun karşılaşacağı potansiyelrisklere karşı değerlendirilmelidir.

Üreme yeteneği / Fertilite

Dopamin D2 reseptörlerini antagonize eden diğer ilaçlarda olduğu gibi, ROSTALEPT prolaktin düzeyini yükseltir. Hiperprolaktinemi, hipotalamik GnRH'ı baskılayabilir ve pitüitergonadotropin salgısının azalmasına yol açabilir. Bu durum daha sonra, hem kadın hem de erkekhastalarda, gonadal steroidogenezi bozarak, reprodüktif fonksiyonu inhibe edebilir.

Klinik dışı çalışmalarda konuya ilişkin etkiler gözlenmemiştir.

4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

Risperidon, sinir sistemi ve görme duyusuna ilişkin potansiyel etkileri nedeniyle araç ve makine kullanma becerileri üzerinde minör ya da orta derecede etki gösterir (bkz. Bölüm 4.8.). Bunedenle hastaların, bireysel duyarlılıkları anlaşılıncaya kadar, araç ve makine kullanmamalarıönerilir.

4.8. İstenmeyen etkiler

En sık bildirilen advers ilaç reaksiyonları (>%10 sıklıkta): Parkinsonizm, sedasyon/ somnolans, baş ağrısı ve insomnia'dır.

Aşağıda verilen tüm advers ilaç reaksiyonları klinik çalışmalarda bildirilmiştir. Şu terimler ve sıklık dereceleri kullanılmıştır:

Çok yaygın (>1/10), yaygın (>1/100 ila <1/10), yaygın olmayan (>1/1000 ila <1/100), seyrek (>1/10000 ila <1/1000), çok seyrek (<1/10000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahminedilemiyor).

Sistem Organ Sınıfı

Advers İlaç Reaksiyonları

Sıklık

Çok yaygın

Yaygın

Yaygın olmayan

Seyrek

Çok Seyrek

Bilinmiyor

Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar


Pnömoni, bronşit, üst solunum yoluenfeksiyonu,sinüzit, idrar yoluenfeksiyonu, grip,kulak enfeksiyonu,
Solunum sistemi enfeksiyonu, sistit, gözenfeksiyonu, tonsillit,onikomikoz, selülitlokalize enfeksiyon, viralenfeksiyon,
Enfeksiyon




influenza
acarodermatitis



Kan ve lenf
sistemi
hastalıkları


Nötropeni, beyaz kan hücresi sayısında azalma,trombositopeni, anemi,hematokrit azalması,eozinofil sayısında artma
Agranülositoz*


Bağışıklık
sistemi
hastalıkları


Hipersensitivite

Anafilaktik

reaksiyon*



Endokrin

hastalıkları


Hiperprolaktinemia

Uygunsuz
antidiüretik
hormon
salgılama,
idrarda glukoz
bulunması


Metabolizma ve
beslenme
hastalıkları

Kilo alımı, iştah artışı, iştahazalması
Diyabetes mellitusb, hiperglisemi, polidipsi,kilo kaybı, anoreksi, kankolesterol düzeyindeyükselme
Su
intoksikasyonu*,
hipoglisemi,
hiperinsülinemi*
kan trigliserit
düzeyinde
yükselme

Diyabetik

ketoasidoz


Psikiyatrik

hastalıklar

İnsomnia d
Uyku bozuklukları ajitasyon,depresyon,anksiyete
Mani, kabus, konfüz^onal durum,libido azalması, sinirlilik
Katatoni, uyurgezerlik,uyku ilişkiliyeme problemi,künt afekt,anorgazmi,


Sinir sistemi hastalıkları
Baş ağrısı, parkinsonizmd,somnolans/sedasyon

Akatizid, distonid, diskinezid, tremor,sersemlik

Tardif diskinezi, serebral iskemi, uyaranlara yanıtvermeme, bilinç kaybı,depresif bilinç durumu,konvülsiyond, senkop,psikomotor hiperaktivite,denge bozukluğu,anormal koordinasyon,postural sersemlik, dikkatbozukluğu, disartri,disguzi, hipoestezi,parestezi
Nöroleptik malign sendrom,serebrovaskülerolay, diyabetikkoma, baştatitreme


Göz hastalıkları

Bulanık görme, konjunktivit
Fotofobi, göz kuruluğu, göz yaşarmasında artma,oküler hiperemi
Glokom, göz hareket
bozukluğu, göz devirme,göz kapağıkenarındakabuklanma,floppy irissendromu(intraoperatif)*


Kulak ve iç kulak hastalıkları


Vertigo, kulak çınlaması, kulak ağrısı



Kardiyak

hastalıklar


Taşikardi
Atriyal fibrilasyon, atrioventriküler blok,
Sinüs aritmi





iletim bozukluğu, elektrokardiyogramda QTuzaması, bradikardi,normal olmayanelektrokardiyogram,palpitasyonlar



Vasküler

hastalıklar


Hipertansiyon
Hipotansiyon, ortostatik hipotansiyon, kızarma
Akciğer embolisi, venöztromboz


Solunum, göğüs hastalıkları vemediastinalbozukluklan

Dispne,
faringolaringeal ağrı, öksürük,burun kanaması,burun tıkanıklığı
Aspirasyon, pnömonisi, pulmoner konjesyon,solunum sistemitıkanıklığı, raller, hırıltılısolunum, disfoni,solunum bozukluğu
Uyku apnesi
sendromu,
hiperventilasyon


Gastrointestinal

hastalıklar


Abdominal ağrı, kusma, abdominalrahatsızlık, diyare,bulantı,
konstipasyon, diş ağrısı, dispepsi,ağız kuruluğu
Fekal (gaita) kaçırma, fekalom gastroenterit,disfaji, midede veyabarsakta gaz birikimi
Pankreatit, bağırsaktıkanıklığı,dudak iltihabı(şilit), şişmiş dil
İleus

Deri ve deri altı doku hastalıkları

Döküntü, eritem
Ürtiker, kaşıntı, alopesi, hiperkeratoz, egzama,kuru cilt, deride renkdeğişikliği, akneseboreik-dermatit, ciltrahatsızlığı, cilt lezyonu
İlaç döküntüsü, kepek
Anjiyoödem
Stevens-
Johnson
sendromu /
toksik
epidermal
nekrolizP
Kas-iskelet bozukluklan, bağdoku ve kemikhastalıkları

Kas spazmları, kas-iskelet ağrısı, sırt ağrısı, artralji
Kan kreatin fosfokinaz düzeyinde artış, duruşano rmalliği, eklemsertliği, eklem şişliği, kaszayıflığı, boyun ağrısı
Rabdomiyoliz


Böbrek ve idrar hastalıkları

İdrar tutamama
Pollaküri, idrar retansiyonu, dizüri



Gebelik, pueperiyumdurumları veperinataldurumlar



Neonatal ilaç
yoksunluk
sendromuc


Üreme sistemi ve
meme
hastalıkları


Erektil disfonksiyon, boşalma bozukluğu,amenore, menstrüelbozu^ukd, jinekomasti,galaktore, seksüeldisfonksiyon, memeağrısı, meme rahatsızlığı,vajinal akıntı
Priapizm',
gecikmiş
menstrüasyon,
meme
dolgunluğu,
meme akıntısı,
meme büyümesi


Genel
bozukluklar ve uygulamabölgesine ilişkinhastalıklar

Ödemd, yüksek ateş, göğüs ağrısı,asteni, yorgunluk,ağrı
Yüzde ödem, titreme, vücut sıcaklığında artış,anormal yürüme, susama,göğüste rahatsızlık hissi,rahatsızlık, keyifsizlik,anormal hissetme
Hipotermi, vücut
sıcaklığında
azalma, periferik
soğukluk, ilaç
yoksunluk
sendromu,
endürasyonc


Hepato-bilier

hastalıklar



Transaminaz artışı, gama-glutamiltransferaz artışı, hepatik enzim artışı
Sarılık


Yaralanma, zehirlenme veenjeksiyonsırasındakomplikasyonlar

Düşme
Enjeksiyon sırasında ağrı



a Hiperprolaktinemi bazı olgularda jinekomasti, menstrüel bozukluklar, amenore, anovülasyon, galaktore, fertilite bozuklukları, libido kaybı ve erektil disfonksiyona yol açabilir.b Plasebo kontrollü araştırmalarda, diabetes mellitus risperidon tedavisindeki hastalarda %0,18oranında, plasebo grubunda ise %0,11 oranında bildirilmiştir. Tüm klinik araştırmalardakigenel insidansı, risperidon tedavisindeki tüm hastalarda %0,43 olmuştur.c Risperidon klinik çalışmalarında gözlenmemiş, ama risperidon ile pazarlama sonrası dönemdegözlenmiştir.

d Ekstrapiramidal bozukluk ortaya çıkabilir: Parkinsonizm (tükrük salgısında artış, kas-iskelet katılığı, parkinsonizm, ağızda sulanma, dişli çark belirtisi, bradikinezi, hipokinezi, maske yüz,kaslarda gerginlik, akinezi, ense sertliği, kaslarda sertlik, parkinsoniyen adım, anormal glabellarefleksi, parkinsoniyen dinlenme tremoru), akatizi (akatizi, huzursuzluk, hiperkinezi vehuzursuz bacak sendromu), tremor, diskinezi (diskinezi, kaslarda seğirme, koreatetozis, atetozisve miyoklonus), distoni. Distoni şunları kapsamaktadır; distoni, hipertoni, tortikollis, istemsizkas kasılmaları, kas kasılması, blefarospazm, okulogirasyon, dilde paralizi, fasyal spazm,laringospazm, miyotoni, opistotonus, orofaringeal spazm, plörototonus, dilde spazm ve trismus.Mutlaka ekstrapiramidal orijine sahip olması gerekmeyen, daha geniş bir semptomspektrumunun verildiğine dikkat edilmelidir. İnsomnia şunları içerir; uykuyu başlatma,sürdürme güçlüğü. Grand-mal konvülsiyonu içeren konvülsiyon Menstrüel bozukluk şunlarıiçerir; düzensiz menstrüasyon, oligomenore. Ödem şunları içerir; yaygın ödem, periferik ödem,gode bırakan ödem.

Paliperidon formülasyonlarıyla kaydedilen istenmeyen etkiler

Paliperidon, risperidonun aktif metabolitidir. Bu nedenle, bu bileşenlerin advers reaksiyon profilleri (hem oral hem de enjektabıl formülasyonlar dahil) birbirleri için geçerlidir.Yukarıdaki advers reaksiyonlara ek olarak, paliperidon ürünleriyle aşağıdaki advers reaksiyonkaydedilmiştir ve ROSTALEPT ile de ortaya çıkması beklenebilir:

Kardiyak bozukluklar: Postüral ortostatik taşikardi sendromu.

Sınıf etkileri

Diğer antipsikotiklerde olduğu gibi, risperidon ile pazarlama sonrası dönemde çok ender olarak QT uzaması olguları bildirilmiştir. QT aralığını uzatan antipsikotikler ile bildirilen sınıflailişkili diğer kardiyak etkiler arasında ventriküler aritmi, ventriküler fibrilasyon, ventrikülertaşikardi, ani ölüm, kardiyak arrest ve Torsades de Pointes bulunmaktadır.

Venöz tromboembolizm

Antipsikotik ilaçlarla venöz tromboembolizm olguları (pulmoner embolizm dahil) ve derin ven trombozu olguları bildirilmiştir (sıklık bilinmemektedir).

Kilo alma

Vücut ağırlığının >%7'si oranında kilo alma kriterini karşılayan risperidon ve plasebo ile tedavi edilen yetişkin şizofreni hastalarının oranları, 6 ila 8 haftalık bir havuzda plasebo kontrollüçalışmalarda karşılaştırılmıştır ve plaseboya (%9) nazaran risperidon (%18) ile kilo almainsidansının istatistiksel olarak anlamlı ölçüde daha fazla olduğu görülmüştür. Akut manihastası yetişkinlerde plasebo kontrollü 3 haftalık havuzda, son noktada kiloda >%7 oranındaartış insidansı risperidon oral süspansiyon (%2,5) ve plasebo (%2,4) gruplarında karşılaştırılmışve aktif kontrol grubunda (%3,5) biraz daha yüksek olduğu görülmüştür.

Davranış ve diğer rahatsız edici davranış bozuklukları olan çocuk ve adolesan popülasyonunda yapılan uzun süreli çalışmalarda, kilo, 12 aylık tedaviden sonra ortalama7,3 kg artmıştır. 5-12 yaş arasındaki normal çocuklarda beklenen kilo alma oranı yılda 3 ila5 kg'dır. 12-16 yaşındaki hastalarda, erkekler yılda yaklaşık 5 kg alırken bu durum kızlardayılda 3 ila 5 kg'da kalmıştır.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler

Yetişkin hastalara oranla demanslı yaşlı hastalarda veya pediatrik hastalarda daha yüksek insidansın rapor edildiği advers ilaç reaksiyonları (AİR) aşağıda açıklanmaktadır:

Demans hastalığına sahip yaşlılarda

Demanslı yaşlı hastalarda yapılan klinik çalışmalarda geçici iskemik atak ve serebrovasküler olay sırasıyla %1,4 ve %1,5 sıklığa sahip AİR'ler olarak bildirilmiştir. Ayrıca, aşağıdakiAİR'lerin demanslı yaşlı hastalarda >%5 sıklığında olduğu ve diğer yetişkin popülasyondagörülen sıklığın en az iki katı olduğu bildirilmiştir: idrar yolu enfeksiyonu, periferal ödem,letarji ve öksürük.

Pediyatrik hastalar

Genel olarak çocuklarda gözlenen advers reaksiyon tiplerinin yetişkinlerde gözlenen ile benzer olması beklenir. Aşağıdaki AİR'lerin, pediyatrik hastalarda (5 ila 17 yaş) >%5 sıklığındaolduğu ve yetişkinlerde yapılan klinik çalışmalarda görülen sıklığın en az iki katı olduğubildirilmiştir: uyku basması/sedasyon, halsizlik, baş ağrısı, iştah artışı, kusma, üst solunumyolları enfeksiyonu, burun tıkanıklığı, karın ağrısı, baş dönmesi, öksürük, ateş, titreme, ishal veenürezis.

Çocuklarda, cinsel gelişim ve boy üzerinde risperidonun uzun süreli etkileri yeterince araştırılmamıştır (bkz. Bölüm 4.4.).

Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması


Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesineolanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu TürkiyeFarmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr;e-posta:

[email protected];4.9. Doz aşımı ve tedavisi

Semptomlar

Genellikle, bildirilen işaret ve semptomlar ilacın bilinen farmakolojik etkilerinin artması şeklindedir. Doz aşımı semptomları, uyuşukluk ile sedasyon, taşikardi ile hipotansiyon veekstrapiramidal semptomlardır. Doz aşımı halinde QT-uzaması ve konvülsiyonlar bildirilmiştir.Oral risperidon ve paroksetinin birlikte kullanımındaki doz aşımı ile ilişkili olarak Torsades dePointes bildirilmiştir.

Akut doz aşımı durumlarında birden fazla ilaç ihtimali düşünülmelidir.

Tedavi

Solunum yolu açılmalı ve açık tutulmalı, yeterli oksijenasyon ve ventilasyon sağlanmalıdır. Gastrik lavaj (hastanın bilinci kapalı ise, entübasyondan sonra), aktif kömür ve birlikte birlaksatif uygulanması ilaç alındıktan sonra bir saatten az bir zaman dilimi içinde düşünülmelidir.Kardiyovasküler izleme hemen başlatılmalı ve sürekli elektrokardiyografik izleme ilemuhtemel aritmiler takip edilmelidir.

ROSTALEPT'e özgü bir antidot yoktur. Bu yüzden uygun destekleyici önlemler alınmalıdır. Hipotansiyon ve dolaşım kolapsı intravenöz sıvı ve/veya sempatomimetik ajanlar gibi uygunönlemlerle tedavi edilmelidir. Şiddetli ekstrapiramidal semptomlarda antikolinerjik tedaviuygulanmalıdır. Hasta durumu düzelinceye kadar yakın tıbbi gözlem altında tutulmalı veizlenmelidir.

5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER

5.1. Farmakodinamik özellikler

Farmakoterapötik grup: Diğer antipsikotikler ATCkodu: N05AX08

Etki mekanizması:

Risperidon, kendine özgü özellikleri olan selektif bir monoaminerjik antagonisttir. Serotoninerjik

52222

reseptörü antagonisti olarak, şizofrenideki pozitif semptomları düzelttiğikabul edilirken, klasik nöroleptiklere kıyasla motor aktivitede depresyona ve katalepsioluşumuna daha az neden olur. Dengeli bir santral serotonin ve dopamin antagonizması,ekstrapiramidal yan etkileri azaltabilir ve tedavinin etkinliğini şizofreninin negatif ve afektifsemptomlarına yayabilir.

Farmakodinamik etkiler Klinik etkililikŞizofreni

Risperidonun kısa dönem şizofreni tedavisindeki etkililiği, şizofreni için DSM-IV kriterlerine uyan 2500'den fazla hastanın katıldığı, 4 ile 8 hafta süreli dört çalışmada belirlenmiştir. Gündeiki kez uygulanan risperidon dozunun 10 mg/gün'e kadar titre edildiği 6 haftalık, plasebokontrollü bir araştırmada, Kısa Psikiyatrik Derecelendirme Ölçeği (BPRS) toplam skorunda,risperidon plasebodan üstün bulunmuştur. Dört sabit risperidon dozu kullanılan (günde iki kezuygulama ile 2, 6, 10 ve 16 mg/gün), 8 haftalık, plasebo kontrollü bir araştırmada dörtrisperidon grubunun hepsi de, Pozitif ve Negatif Sendrom Ölçeği (PANSS) toplam skorundaplasebodan üstün bulunmuştur. Beş sabit risperidon dozu (günde iki kez uygulama ile 1, 4, 8,12 ve 16 mg/gün) ile yürütülen 8 haftalık bir doz kıyaslama çalışmasında, 4, 8 ve 16 mg/günrisperidon doz grupları PANSS toplam skorunda 1 mg risperidon doz grubundan üstünbulunmuştur. İki sabit risperidon dozunun kullanıldığı (günde bir kez uygulama ile 4 ve 8mg/gün) 4 hafta süreli, plasebo kontrollü bir doz kıyaslama çalışmasında, her iki risperidon dozgrubu, toplam PANSS skoru ve bir yanıt ölçümünü de (PANSS toplam skorunda >%20 azalma)kapsayan çeşitli PANSS ölçümlerinde plasebodan üstün bulunmuştur. Daha uzun süreli biraraştırmada, ağırlıklı olarak şizofreni için DSM-IV kriterlerini karşılayan ve bir antipsikotikilaç ile en az 4 hafta süreyle klinik olarak stabil kalmış, ayakta tedavi gören yetişkin hastalar, 2ile 8 mg/gün risperidon ya da haloperidole randomize edildi ve 1 ile 2 yıl boyunca nüks içingözlem yapıldı. Risperidon almakta olan hastalarda bu süre içinde nüks zamanı, haloperidolalmakta olanlara kıyasla, anlamlı ölçüde daha uzun oldu.

Bipolar bozuklukta manik epizotlar

Bipolar I bozukluğa bağlı manik epizotların akut tedavisinde risperidon monoterapisinin etkililiği üç çift-kör, plasebo kontrollü monoterapi çalışmasında, DSM-IV kriterleri temelindebipolar I bozukluğu olan yaklaşık 820 hasta üzerinde ortaya konulmuştur. Bu üç çalışmada,

1 ile 6 mg/gün dozunda risperidonun (başlangıç dozu iki çalışmada 3 mg ve bir çalışmada

2 mg), önceden tanımlanmış birincil sonlanım noktasında [Young Mani Derecelendirme Ölçeği(YMRS) toplam skorunda 3. haftada başlangıç dönemine göre değişim], plasebodan anlamlıölçüde üstün olduğu gösterilmiştir. İkincil etkililik sonuçlanımları da, genel olarak birincilsonuçlanım ile uyumlu olmuştur. Toplam YMRS skorunda başlangıç döneminden

3 haftalık sonlanım noktasına kadar >%50 azalma gösteren hastaların yüzdesi, risperidon içinplasebodan anlamlı olarak daha yüksekti. Bu üç çalışmanın bir tanesinde, bir haloperidol koluve 9 haftalık bir çift-kör idame dönemi de bulunmaktaydı. Etkililik, 9 haftalık idame tedavisidönemi boyunca kalıcı oldu. Toplam YMRS skorunda başlangıca göre olan değişim, sürekli birdüzelme gösterdi ve 12. haftada risperidon ve haloperidol arasında benzer nitelikteydi.

Akut mani tedavisinde duygudurum stabilize edici ajanlara eklenen risperidonun etkililiği, bipolar I bozukluk için DSM-IV kriterlerine uyan yaklaşık 300 hastanın yer aldığı 3 haftalıkçift-kör iki çalışmanın birinde gösterildi. Bu 3 haftalık çalışmalardan birinde, lityum ya davalproat üzerine eklenen, 2 mg/gün ile başlanan 1 ile 6 mg/gün dozlarındaki risperidon, öncedentanımlanmış birincil sonlanım noktasında (YMRS toplam skorunda 3. haftada başlangıçdönemine göre değişim), tek başına lityum ya da valproata kıyasla üstündü. İkinci bir 3 haftalıkçalışmada, lityum, valproat veya karbamazepin ile kombinasyon şeklinde,2 mg/gün ile başlanan 1 ile 6 mg/gün dozlarındaki risperidon, YMRS toplam skorununazaltılmasında tek başına lityum, valproat veya karbamazepinden üstün bulunmadı. Buçalışmadaki başarısızlık için olası bir açıklama, risperidon ve 9-hidroksi-risperidon klerensininkarbamazepin tarafından indüklenmesi, böylelikle risperidon ve9-hidroksi-risperidonun subterapötik düzeylere inmesiyle sonuçlanmasıdır. Yapılan birpost-hoc analizde karbamazepin grubu analiz dışında tutulduğunda, lityum ya da valproat ilekombine edilen risperidon, YMRS toplam skorunun azaltılmasında tek başına lityum veyavalproattan üstün bulunmuştur.

Demansta Devam Eden Saldırganlık

Risperidonun, saldırganlık, ajitasyon, psikoz, aktivite gibi davranışsal bozukluklar ve afektif bozukluklar içeren Davranışsal ve Psikolojik Demans Semptomları (BPSD) tedavisindekietkililiği, çift-kör, plasebo kontrollü üç çalışma kapsamında, orta dereceli ile şiddetli demansıolan 1150 yaşlı hasta üzerinde ortaya konulmuştur. Çalışmalardan biri, 0,5, 1 ve 2 mg/gün'lüksabit risperidon dozlarını içermekteydi. İki esnek doz çalışmasında, sırasıyla 0,5 ile 4 mg/günve 0,5 ile 2 mg/gün aralıklarındaki risperidon doz grupları kullanılmıştı. Risperidon yaşlıdemans hastalarında saldırganlığın tedavisinde, istatistiksel olarak anlamlı ve klinik olarakönemli bir etkililik, ve ajitasyon ve psikozun tedavisinde biraz daha az kalıcı nitelikte etkililikgösterdi [Alzheimer Hastalığında Davranışsal Patoloji Derecelendirme Ölçeği(BEHAVE-AD) ve Cohen-Mansfield Ajitasyon Envanteri (CMAI) yoluyla ölçüldüğü şekilde].Risperidonun tedavi etkisi, Mini-Mental Durum Muayenesi (MMSE) skorundan (ve bununsonucu olarak demans şiddetinden); risperidonun sedatif özelliklerinden, psikoz bulunupbulunmamasından ve demans tipinden (Alzheimer demansı, vasküler ya da mikst demans)bağımsızdı (aynı zamanda bkz. Bölüm 4.4.).

Pediyatrik popülasyon Tavır/davranış bozukluğu

Yıkıcı davranışların kısa dönem tedavisinde risperidonun etkililiği, çift-kör, plasebo kontrollü iki çalışmada, DSM-IV temelinde yıkıcı davranış bozuklukları (DBD) ve sınırda entelektüelişlev veya hafif ile orta dereceli mental retardasyon/öğrenme bozukluğu tanısı almış, 5 ile12 yaşlarında yaklaşık 240 hasta üzerinde ortaya konulmuştur. Bu iki çalışmada risperidon 0,02ile 0,06 mg/kg/gün, önceden tanımlanmış birincil sonlanım noktası olan,Nisonger-Çocuk Davranışları Derecelendirme Formu (N-CBRF)'nun Tavır/Davranış Sorunlarıalt-ölçeğinde 6. haftada başlangıç dönemine göre değişim üzerinde plasebodan anlamlı ölçüde

üstün bulunmuştur.

5.2. Farmakokinetik özelliklerGenel Özellikler

Risperidon farmakolojik aktivitesi risperidona benzeyen 9-hidroksi-risperidona metabolize olur.

Emilim

:

Oral uygulamadan sonra risperidon tam olarak absorbe edilir ve en yüksek plazma düzeyine 12 saat içinde ulaşılır. Risperidonun oral mutlak biyoyararlanımı %70 (CV= %25)'tir. Risperidonun oral relatif biyoyararlanımı tablet için çözeltiye kıyasla %94 (CV= %10)'tür.Risperidonun absorpsiyonu besinlerden etkilenmez, bu nedenle risperidon besinlerle birlikte yada ayrı olarak alınabilir. Risperidon kararlı durum plazma konsantrasyonuna hastaların çoğunda1 günde ulaşır. 9-hidroksi-risperidon kararlı durum plazma konsantrasyonuna uygulamanın 4-5'inci günlerinde ulaşır.

Dağılım

:

Risperidon hızla dağılır. Dağılım hacmi yaklaşık 1-2 l/kg'dır. Risperidon plazmada albümin ve alfaı-asit glikoproteine bağlanır. Risperidonun proteinlere bağlanma oranı %90,9-hidroksi-risperidonun ise %77'dir.

Biyotransformasyon

:

Risperidon, CYP2D6 aracılığı ile farmakolojik aktivitesi risperidona benzeyen 9-hidroksi-risperidona metabolize olur. Risperidon ve 9-hidroksi-risperidon birlikte aktifantipsikotik fraksiyonu oluşturur. CYP 2D6 genetik polimorfizm göstermektedir. YaygınCYP2D6 metabolize ediciler risperidonu hızla 9-hidroksi-risperidona dönüştürürken, zayıfCYP 2D6 metabolize edicilerde bu dönüşüm çok daha yavaş gerçekleşir. Yaygın metabolizeediciler, zayıf CYP 2D6 metabolize edicilere kıyasla daha düşük risperidon ve daha yüksek 9-hidroksi-risperidonkonsantrasyonlarına sahip olmakla birlikte, risperidon ve

9-hidroksi-risperidon kombinasyonunun (yani, aktif antipsikotik fraksiyon) farmakokinetiği, tek ve çoklu dozlardan sonra, yaygın ve zayıf CYP 2D6 metabolize edicilerde benzerniteliktedir.

Risperidonun başka bir metabolik yolağı N-dealkilasyondur. İnsan karaciğer mikrozomlarıyla yapılan

in vitro

çalışmalarda, klinikteki kullanım konsantrasyonlarındaki risperidonun,sitokrom P450 izoenzimleriyle (CYP 1A2, CYP 2A6, CYP 2C8/9/10, CYP 2D6, CYP 2E1,CYP 3A4 ve CYP 3A5) metabolize edilen ilaçların metabolizmalarını önemli ölçüde inhibeetmediği gösterilmiştir.

Eliminasyon

:

Uygulamadan bir hafta sonra, dozun %70'i idrar ve %14'ü feçes ile itrah edilir, idrarla itrah edilen dozun %35-45'ini risperidon ve 9-hidroksi-risperidon oluşturur. Geri kalan kısım inaktifmetabolitlerdir. Psikotik hastalarda oral yoldan kullanılan risperidonun eliminasyon yarılanmaömrü yaklaşık 3 saattir. 9-hidroksi-risperidon ve aktif antipsikotik fraksiyonun eliminasyonyarılanma ömrü 24 saattir.

Doğrusallık/Doğrusal olmayan durum

:

Risperidonun plazma konsantrasyonları, terapotik doz aralığında dozla orantılıdır.

Hastalardaki karakteristik özellikler

Yaşlılarda

: Tek-doz oral risperidonun farmakokinetik çalışmasında, yaşlılarda ortalama olarak %43 daha yüksek aktif antipsikotik fraksiyon plazma konsantrasyonlarında artış ve, %38 dahauzun bir yarı ömür ve aktif antipsikotik fraksiyonun klerensinde yaşlılarda %30 azalmagörülmüştür.

Pediyatrik hastalarda

: Risperidon, 9-hidroksi-risperidon ve aktif antipsikotik fraksiyonun çocuklardaki farmakokinetiği, yetişkinlerdeki ile benzerdir.

Böbrek yetmezliğinde

: Orta derecede böbrek yetmezliği olan yetişkinlerde aktif fraksiyonun klerensi, sağlıklı genç yetişkinlerinkinin %48'idir. Aktif fraksiyonun yarılanma ömrü gençyetişkinlerde 16,7 sa, orta derecede böbrek yetmezliği olanlarda 24,9 sa (ya da gençyetişkinlerden yaklaşık 1,5 kat daha uzun) ve şiddetli böbrek yetmezliği olanlarda 28,8 sa (gençyetişkinle rden 1,7 kat daha uzun)' dir.

Karaciğer yetmezliğinde

: Risperidonun plazma düzeyleri karaciğer yetmezliği olan hastalarda normal bulunmuştur, ancak risperidonun plazma ortalama serbest fraksiyonu yaklaşık %37,1artmıştır. Bu verilere göre orta ve şiddetli karaciğer yetmezliği olan yetişkinlerde, risperidon verisperidonun aktif fraksiyonunun oral klerensi ve eliminasyon yarı ömrü genç sağlıklıyetişkinlerden anlamlı derecede farklı değildir.

Cinsiyet ırk ve sigara alışkanlığı


Bir popülasyon farmakokinetik analizinde, cinsiyet, ırk ya da sigara alışkanlığının risperidon ya da aktif antipsikotik fraksiyonun farmakokinetikleri üzerinde belirgin etki göstermedikleribelirlenmiştir.

5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri

Seksüel olarak immatüre sıçan ve köpeklerde dozlamanın başlatıldığı (sub) kronik toksisite çalışmalarında, erkek ve dişi genital yolu ile meme bezlerinde doza bağlı etkiler gözlenmiştir.Bu etkiler, risperidonun dopamin D

2

reseptörünü bloke etmesi sonucu oluşan yüksek serumprolaktin seviyelerine bağlıdır.

Aynı zamanda doku kültürü çalışmaları insan meme tümörlerindeki hücre büyümesinin prolaktin ile uyarılabileceğini düşündürmektedir. Risperidon sıçan ve tavşanda teratojenikbulunmamıştır. Risperidon ile yapılan sıçan üreme çalışmalarında, ebeveynlerin çiftleşmedavranışında ve dölün doğum ağırlığı ve sağkalımı üzerinde advers etkiler görülmüştür.Sıçanlarda risperidona rahim içi maruziyet yetişkinlikte kognitif yetmezlik ileilişkilendirilmiştir. Gebe hayvanlara uygulandığında diğer dopamin antagonistleri dölünöğrenme ve motor gelişimi üzerinde negatif etkilere neden olmuştur. Juvenil sıçanlarla yapılanbir toksisite çalışmasında artmış yavru mortalitesi ve fiziksel gelişimde bir gecikmegözlenmiştir. Juvenil köpeklerle yapılan 40 haftalık bir çalışmada seksüel olgunlaşmagecikmiştir. Adolesanlarda EAA bazında maksimum insan dozunun 3,6 katı bir dozda(1,5 mg/gün) uzun kemik büyümesi etkilenmemiştir; etkiler adolesanlarda EAA bazındamaksimum insan dozunun 15 katı bir dozda gözlenmiştir.

Bir dizi testte risperidonun genotoksik olmadığı bulunmuştur. Sıçanlarda ve farelerde risperidona ilişkin oral karsinojenisite çalışmalarında hipofiz bezi adenomaları (fare), endokrinpankreas adenomları (sıçan) ve meme bezi adenomlarında (her iki tür) artışlar görülmüştür. Butümörler uzamış dopamin D

2In vitroin vivo

hayvan modelleri yüksek dozlardaki risperidonun hastalarda teorik olarak

artmış Torsades de Pointes riski ile ilişkilendirilmiş QT aralığı uzamasına neden olabileceğini göstermektedir.6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER6.1. Yardımcı maddelerin listesi

Benzoik asit Tartarik asitSorbitol çözeltisiSodyum hidroksitSaf su6.2. Geçimsizlikler

Çay ile geçimsizlik görülür.6.3. Raf ömrü

24 ay.

İlk kez açıldıktan sonraki raf ömrü: 3 ay6.4. Saklamaya yönelik özel uyarılar

25°C'nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız. Dondurmayınız. Işık ve nemden korumak amacıyla orijinal ambalajında saklayınız.6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği

Çocuk emniyetli plastik kapak ile kapatılmış 100 ml'lik amber renkli cam şişede, 3 ml dereceli pipet ve kullanma talimatı ile birlikte karton kutuda ambalajlanır.6.6. Beşeri Tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler

Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj Atıkları Kontrolü Yönetmelik”lerine uygun olarak imha edilmelidir.7. RUHSAT SAHİBİ

World Medicine İlaç San. ve Tic. A.Ş.

Bağcılar / İSTANBUL

8. RUHSAT NUMARASI

2019/292

9. İLK RUHSAT TARİHİ / RUHSAT YENİLEME TARİHİ

İlk ruhsat tarihi : 12.06.2019

Ruhsat yenileme tarihi :

10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ

İlaç Bilgileri

Rostalept 1 Mg/ml Oral Çözelti

Etken Maddesi: Risperidon

Pdf olarak göster

Google Reklamları

Ana Sayfa | Hakkımızda | İlaçlar | İlaç Ara | İlaç Firmaları | Gizlilik | Bize Ulaşın

Telif Hakkı 2008-2024 © İlaç Prospektüsü. Tüm Hakları Saklıdır.
Uyarı: Sitemizde yayınladığımız ilaç bilgileri ile doktora danışmadan kesinlikle ilaç kullanmayınız!
Aksi halde doğabilecek sağlık sorunlarından ilacprospektusu.com sorumlu tutulamaz.