KISA ÜRÜN BILGISI1. BEŞERI TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
RULİD® 300 mg film tablet
2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİMEtkin madde
Roksitromisin 300 mg
Yardımcı madde(ler):
Yardımcı maddeler için bölüm 6.1'e bakınız.
3. FARMASÖTİK FORM
Film tablet
Bir yüzü “164” ve “J” kazılı, diğer yüzü : Roussel logolu 11 mm çapında, beyaz silindirik film tablet
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1 Terapötik endikasyonlar
RULİD, yetişkinlerde duyarlı olan veya duyarlı olması muhtemel mikroorganizmaların neden olduğu özellikle aşağıdaki hafif ile orta derece şiddetteki enfeksiyonların tedavisindekullanılır.
-Üst solunum yolu enfeksiyonları: Akut farenjit, tonsilit, sinüzit
-Alt solunum yolu enfeksiyonları: Akut bronşit ve kronik bronşitin akut alevlenmeleri,
toplumdan edinilmiş pnömoni
-Deri ve yumuşak doku enfeksiyonları
-Gonokoksik olmayan üretrit
Organizmanın duyarlılığı ve dolayısıyla tedavinin uygunluğunu belirlemek için, gerektiğinde, uygun kültür ve duyarlılık testleri yapılmalıdır. Test sonuçları belli olmadan önceroksitromisin tedavisine başlanabilir. Sonuçlar belli olduğunda uygun tedavi ile devamedilmelidir.
4.2 Pozoloji ve uygulama şekliPozoloji/ uygulama sıklığı ve süresi:
Hekimin başka bir önerisi yoksa yetişkinlerde günlük doz, günde bir kez alınan 1 film tablet olmak üzere toplam 300 mg'dır.
RULİD 300 mg film tablet, şiddetli karaciğer yetersizliği olan hastalarda kontrendikedir.
Olağan tedavi süresi endikasyona ve klinik yanıta bağlı olarak 5 ila 10 gündür. Streptokokal boğaz enfeksiyonları en az 10 günlük tedavi gerektirir. Gonokoksik olmayan genitalenfeksiyonu olan hastaların küçük bir kısmında tam tedavi için 20 günlük tedavi gerekebilir.
Uygulama şekli:
Sadece ağızdan kullanım içindir.
RULİD, öğünlerden en az 15 dakika önce veya aç karna (örn. yemeklerden 3 saat sonra) ve çiğnenmeden, bütün olarak yeterli miktarda sıvı ile alınmalıdır.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek yetmezliği:
Böbrek bozukluğu olan hastalarda, 12 saat ara ile günde 2 kez 150 mg tablet veya günde bir kez 300 mg tablet şeklinde kullanılabilir.
Hepsinde olmamakla birlikte, şiddetli böbrek yetmezliği olan bazı hastalarda, orta derecede bir doz aşımına yol açabilir; şiddetli böbrek yetmezliği olan hastalara RULİD reçete edilirkendikkatli olunmalıdır.
Karaciğer yetmezliği:
Şiddetli karaciğer yetmezliği olan hastalarda RULİD 300 mg film tablet kontrendikedir (bkz. 4.3). Bu hastalarda günde tek doz 150 mg olarak doz ayarlaması yapılmalıdır.
Pediyatrik popülasyon:
RULİD 300 mg film tablet pediyatrik kullanım için endike değildir. Pediyatrik popülasyonda kullanım için 150 mg'lık dozu mevcuttur.
Geriyatrik popülasyon:
Yaşlı hastalarda günde 2 kez 150 mg olarak veya günde bir kez 300 mg tablet olarak kullanılabilir.
4.3 Kontrendikasyonlar
• Eritromisin dahil makrolidlere veya yardımcı maddelerden herhangi birine aşırıduyarlılık bulunanlarda
• Şiddetli karaciğer yetmezliği bulunan hastalarda (bkz. Bölüm 4.4)
• Vazokonstriktör ergot alkaloidleri ile birlikte (bkz. Bölüm 4.5) kullanılmamalıdır.
4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Makrolid antibiyotikler ile birlikte vazokonstriktör ergot alkaloidleri kullanıldığı zaman ciddi vazokonstriksiyon (“ergotizm”) ile ekstremitelerde nekroz ihtimalinin söz konusuolduğu bildirilmiştir. RULİD bu tür ilaçlarla birlikte kullanılmamalıdır.
Şiddetli büllöz reaksiyonlar
Roksitromisin ile Stevens-Johnson sendromu veya toksik epidermal nekrolizi de içeren şiddetli büllöz deri reaksiyonu olguları bildirilmiştir (bkz. Bölüm 4.8). SJS veya TEN belirtiya da semptomları (örn. sıklıkla büller veya mukozal lezyonlarla birlikte görülen ilerleyicideri döküntüsü) mevcut olması halinde, RULİD tedavisi sonlandırılmalıdır.
Karaciğer veya böbrek yetmezliği olan hastalarda roksitromisinin güvenliliği gösterilmemiştir. Karaciğer veya böbrek yetmezliği olan hastalarda roksitromisinuygulanacaksa dikkatli olunmalıdır. Şiddetli karaciğer yetmezliği olan hastalarda (sarılıkve/veya asit ile birlikte hepatik siroz gibi) kullanılması halinde doz yarıya indirilmelidir.
Roksitromisin ve metabolitlerinin böbrek yoluyla itrahı düşük orandadır. Böbrek yetmezliğinde doz değiştirilmeden uygulanır.
Roksitromisin dahil antibiyotiklerin uzun süreli veya tekrarlı kullanımı dirençli organizmaların süperenfeksiyona neden olması ile sonuçlanabilir. Süperenfeksiyondurumunda, roksitromisin tedavisi kesilmeli ve uygun tedavi başlatılmalıdır.
Endike olduğu durumlarda, antibiyotik tedavisi ile birlikte insizyon, drenaj veya diğer uygun cerrahi prosedürler uygulanmalıdır.
Roksitromisinin, eritromisin gibi, kardiyak aksiyon potansiyeli süresinde doza bağımlı olarak uzamaya neden olduğu
in vitro
olarak gösterilmiştir. Bu tip bir etki sadece supraterapötikkonsantrasyonlarda görülmüştür. Bu nedenle, önerilen dozlar aşılmamalıdır.
Belli koşullarda, roksitromisini de içeren makrolidler QT aralığını uzatma potansiyeline sahiptir. Bu nedenle roksitromisin, konjenital QT aralığı uzaması, devam eden proaritmikdurumları (örneğin, düzeltilmemiş hipopotasemi veya hipomagnezemi, klinik açıdan anlamlıbradikardi) olan hastalarda ve Sınıf IA ve III antiaritmik ajanlar ve astemizol, sisaprid veyapimozid gibi ilaçlar almakta olan hastalarda kullanılmamalıdır (bkz. Bölüm 4.5).
Diğer makrolidlerde olduğu gibi, roksitromisinin myastenia gravisi şiddetlendirme potansiyeli olabilir.
Clostridium difficile
ile bağlantılı hastalıklar
Roksitromisin tedavisi sırasında veya bu tedaviden sonra görülen diyarenin, özellikle şiddetli, persistan ve/veya kanlı olması durumunda psödomembranöz kolit semptomu olabilmektedir(bkz. Bölüm 4.8). Eğer psödomembranöz kolitten şüphelenilirse, roksitromisin tedavisiderhal sonlandırılmalıdır.
Birçok antibiyotik ile antibiyotik ilişkili psödomembranöz kolit raporlanmıştır.
Clostridium difficileClostridiumdifficile'ye
karşı etkili bir oral antibiyotik ajan ile uygun tedavi düşünülmelidir.
Gerektiğinde, sıvı, elektrolit ve protein replasman tedavisi verilmelidir. Opiatlar ve difenoksilat ile kombine atropin gibi peristaltizmi geciktirecek ilaçlar durumu uzatabilirve/veya kötüleştirebilir ve kullanılmamalıdır.
Çocuklarda Kullanım
Genç hayvan çalışmalarında, yüksek oral dozlarda roksitromisin, kemik büyüme plakası anormallikleri ile ilişkilendirilmiştir. Bununla birlikte, hayvanlarda terapötik dozu uygulanançocuklarda ölçülen bağlanmamış konsantrasyondan 10 ila 15 kat daha yüksek olanbağlanmamış plazma roksitromisin konsantrasyonu ile sonuçlanan dozlarda anormalliklergörülmemiştir. Güvenlilik sınırlarının korunması, temel olarak roksitromisinin plazma alfa-1-asit glikoproteinine yüksek afinitede bağlamasına bağlıdır ve bu bağlanmanın kapsamınıazaltan herhangi bir durumdan etkilenecektir. Onaylanmış pediatrik dozaj rejiminin (en fazla10 gün boyunca 5 ila 8 mg/kg/gün) kesinlikle uyulması önerilir.
Roksitromisin ile tedavi edilen çocuklarda nötropeni gözlenmiştir. 402 çocuğun yer aldığı klinik çalışmada katılımcıların %31,6'sı roksitromisin tedavisinin sonunda normal aralığın alt
smmmn altında (3500/mm3) nötrofil sayısına sahipti. Bunların %4'ü 1500/ mm3'den ve %1,2'si 1000/mm3'ten daha az nötrofil sayısına sahiptir. Bunun ilacın bir etkisi olup olmadığıveya nötrofil sayısında normal bir dalgalanmayı mı yoksa çocuklarda enfeksiyona bir yanıtımı yansıttığı bilinmemektedir.
4.5 Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Roksitromisin eritromisine göre sitokrom P450 için daha düşük afiniteye ve dolayısıyla daha az etkileşime sahiptir. Ancak, disopramid gibi alfa-1-asit glikoproteine bağlanan ilaçlarlaetkileşimler gözlemlenebilir.
Roksitromisinin östrojenler ve progestojenler gibi oral kontraseptifler, prednizolon, karbamazepin, ranitidin veya antiasitler ile etkileşimi görülmemiştir.
Ergot Alkaloidleri
Özellikle ergotamin ve dihidroergotamin olmak üzere makrolidlerin vazokonstriktif ergot alkaloidleri ile eşzamanlı tedavisinden sonra olası periferik nekroz ile birlikte ergotizmreaksiyonları bildirilmiştir. Roksitromisin ile klinik etkileşim göz ardı edilemeyeceğinden,ergot alkaloidleri alan hastalara roksitromisinin uygulanması kontrendikedir. Bu alkaloidlerletedavi olup olmadığı roksitromisin reçetelenmeden önce her zaman kontrol edilmelidir.
Terfenadin
Bazı makrolidantibiyotikler (örn. eritromisin) serum terfenadin seviyelerini artırabilir. Bu durum QT intervalinde uzama, Torsades de Pointes ve diğer ventriküler aritmiler dahilşiddetli kardiyovasküler advers etkilere neden olabilir. Eritromisine göre sitokrom P450 içindaha düşük afiniteye sahip roksitromisinle bu tip bir reaksiyon gösterilmemiştir. Bununlabirlikte, sistematik bir etkileşim çalışması bulunmaması sebebiyle, roksitromisin veterfenadinin birlikte kullanımı önerilmez.
Astemizol, sisaprid, pimozid
Astemizol, sisaprid ya da pimozid gibi hepatik CYP3A izoenzimiyle metabolize edilen diğer ilaçlar, makrolid antibakteriyeller de dahil olmak üzere bu izoenzimin önemli inhibitörleriyleetkileşebilmekte ve serum seviyelerindeki artış yüzünden, QT intervalinin uzaması ve/veyakardiyak aritmi (tipik olarak Torsades de Pointes) gibi yan etkilere neden olabilmektedir.Roksitromisinin, CYP3A4 ile kompleks oluşturma kapasitesi olmamasına yada çok sınırlıdüzeyde olmasına ve dolayısıyla bu izozimle proses edilen diğer ilaçların metabolizmasınaetki etmemesine rağmen, roksitromisinin astemizol, sisaprid, pimozid ile potansiyel kliniketkileşimi yoktur denilemez ya da kesin bir şekilde göz ardı edilemez. Bu nedenle,roksitromisinin bu tür ilaçlarla birlikte kullanılması önerilmez (bkz. Bölüm 4.4).
Antiaritmik ajanlar
Roksitromisin, diğer makrolidlerde olduğu gibi, Sınıf IA ve III antiaritmik ajanlar ile tedavi edilen hastalarda dikkatli kullanılmalıdır (bkz. Bölüm 4.4).
K Vitamini Antagonistleri
Gönüllülerde yapılan çalışmalarda varfarin ile etkileşim gözlenmemişse de, roksitromisin varfarin ile etkileştiği gözükmektedir. Roksitromisin ile eş zamanlı olarak varfarin veyailişkili K vitamini antagonisti fenprokumon ile tedavi edilen hastalarda, protrombinzamanında (International Normalized Ratio; INR) artış ve devamında ağır kanama epizodlarıgörülmüştür.
Disopiramid
İn vitroin vivo
şartlarda serbest disopiramidin serum düzeylerininartmasıyla sonuçlanabilir. Bu nedenle, EKG ve mümkünse disopiramid serum seviyeleriizlenmelidir.
Digoksin ve diğer kardiyak glikozidler:
Sağlıklı gönüllülerle yapılan bir çalışma, roksitromisinin digoksin absorpsiyonunu artırabildiğini göstermiştir. Diğer makrolidlerle de yaygın olarak görülen bu etki, çok seyrekolarak kardiyak glikozid toksisitesiyle sonuçlanabilir. Bu durum bulantı, kusma, diyare, başağrısı ya da sersemlik hissi ile kendini gösterebilir; kardiyak glikozid toksisitesi, kalp iletive/veya ritm bozukluklarına yol açabilir. Bu sebeple, roksitromisin ve digoksinle ya da başkabir kardiyak glikozidle tedavi edilen hastalarda, EKG ve mümkünse kardiyak glikozid serumseviyeleri izlenmelidir; bu işlem, kardiyak glikozid aşırı dozunu düşündüren semptomlarortaya çıkarsa, zorunlu hale gelir.
Midazolam
Diğer makrolidlerle olduğu gibi, midazolam konsantrasyon-zaman eğrisi altındaki alan ve midazolam yarılanma ömrü artabilir ve bu nedenle, roksitromisinle tedavi edilen hastalardamidazolamın etkileri güçlenebilir ve uzayabilir. Roksitromisin ve triazolam arasındakietkileşim konusunda kesin bir yargı oluşturacak kanıt yoktur.
Teofilin
Roksitromisin ile birlikte kullanıldığında teofilin plazma konsantrasyonlarında hafif bir yükselme olduğu normal deneklerde yapılan bir çalışmada gösterilmiştir. Dozda bir değişiklikgenellikle gerekli olmamakla birlikte, tedavinin başlangıcında yüksek teofilin düzeyi olanhastalar izlenmelidir.
Siklosporin
Siklosporin A plazma konsantrasyonlarında hafif bir yükselme olduğu gözlenmiştir. Bu durum genellikle dozun değiştirilmesini gerektirmez.
CYPC3A
Roksitromisin zayıf bir CYP3A inhibitörüdür. Roksitromisinin ağırlıklı olarak CYP3A metabolizması ile temizlenen ilaçlara maruziyeti üzerindeki etkisinin 2 kat veya daha azolması beklenmektedir. Roksitromisin, CYP3A ile metabolize edilen bir ilaçla (rifabutin vebromokriptin gibi) eşzamanlı olarak kullanıldığında dikkatli davranılmalıdır.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler
Özel popülasyonlara ilişkin bilgi bulunmamaktadır.
Pediyatrik popülasyon:
Pediyatrik popülasyona ilişkin bilgi bulunmamaktadır.
4.6 Gebelik ve laktasyonGenel tavsiye
Gebelik kategorisi: C
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Hekim çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlara ve doğum kontrolü (kontrasepsiyon) uygulayanlara ilacı reçetelerken risk/fayda dengesi açısından değerlendirmelidir.
Gebelik dönemi
Sıçanlarda, farelerde ve tavşanlarda sırasıyla 100, 400 ve 135 mg/kg/gün dozlarında yapılan üreme çalışmaları, gelişimsel anormalliklere dair kanıt gösterilmemiştir. Sıçanlarda, 180mg/kg/gün üzerindeki dozlarda, embriyotoksisite ve maternotoksisite kanıtı vardır. İnsanfetüsü için roksitromisinin güvenliliği belirlenmemiştir.
Laktasyon dönemi
Roksitromisin düşük miktarlarda anne sütüne geçtiği için, bebeğe olası risk dikkate alınarak gerekirse ya tedavi kesilmeli ya da emzirmeye ara verilmelidir.
Üreme yeteneği /Fertilite
180 mg/kg/gün'e kadar oral dozlarda roksitromisin ile tedavi edilen sıçanların fertilitesi üzerinde hiçbir etki olmamıştır.
4.7 Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Motorlu araç kullanma veya dikkat gerektiren işlerin yapılması durumunda sersemlik hissi, görme bozukluğu ve bulanık görme olasılığı konusunda dikkatli olunmalıdır.
4.8 İstenmeyen etkiler
Advers ilaç reaksiyonları aşağıdaki sıklık derecesine göre belirtilmiştir:
Çok yaygın (> 1/10); yaygın (> 1/100 ila < 1/10); yaygın olmayan (> 1/1.000 ila < 1/100); seyrek (> 1/10.000 ila < 1/1.000); çok seyrek (< 1/10.000); bilinmiyor (eldeki verilerdenhareketle tahmin edilemiyor.)
Roksitromisin genellikle iyi tolere edilir. Klinik çalışmalarda, yan etkiler nedeniyle tedavinin kesilmesi, yetişkin hastaların sadece %1,2'sinde ve çocukların %1'inde meydana gelmiştir.Aşağıdaki yan etkiler veya muhtemelen roksitromisin ile ilişkili ciddi yan etkilerbildirilmiştir:
Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar:
Bilinmiyor: Süperenfeksiyon. Diğer antibiyotiklerle olduğu gibi, uzun süreli kullanım duyarlı olmayan organizmaların aşırı üremesiyle sonuçlanabilir. Hastanın durumunun düzenlibiçimde değerlendirmesi önemlidir. Tedavi sırasında süperenfeksiyon ortaya çıkarsa uygunönlemler alınmalıdır. Monilyazis.
Kan ve lenf sistemi hastalıkları:
Yaygın olmayan: Eozinofili
Bilinmiyor: Agranülositoz, nötropeni, trombositopeni
Bağışıklık sistemi hastalıkları:
Bilinmiyor: Anafilaktik şok, anafilaktik benzeri reaksiyonlar, glottik ödem, genel ödem
Psikiyatrik hastalıkları:
Bilinmiyor: Halüsinasyonlar, konfüzyon
Sinir sistemi hastalıkları:
Yaygın: Sersemlik hissi, baş ağrısı
Bilinmiyor: Parestezi, diğer makrolidlerde olduğu gibi tat almada bozukluk, agüzi, koku almada bozukluk, anosmi
Göz hastalıkları:
Bilinmiyor: Görme bozuklukları, bulanık görme.
Kulak ve iç kulak hastalıkları:
Bilinmiyor: Tinnitus, geçici sağırlık, hipoakuzi ve vertigo
Kardiyak hastalıkları:
Bilinmiyor: QT aralığı uzaması
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıkları:
Bilinmiyor: Bronkospazm, Astım
Gastrointestinal hastalıkları:
Yaygın: Bulantı, kusma, dispepsi (epigastrik ağrı), ishal
Bilinmiyor: Kanlı ishal, pankreatit semptomları (birçok hasta pankreatitin bilinen advers reaksiyon olduğu başka ilaçlar almışlardır), anoreksi, flatulans,
Clostridium difficile
koliti(psödomembranöz kolit) (bkz. Bölüm 4.4)
Klinik çalışmalarda, günde bir kez 300 mg doz rejimi ile gastrointestinal olayların insidansı, günde iki kez 150 mg ile karşılaştırıldığında daha yüksekti.
Hepato-bilier hastalıkları:
Bilinmiyor: Kolestatik hepatit veya akut hepatoselüler hasar (ara sıra sarılık ile birlikte)
Deri ve deri altı doku hastalıkları:
Yaygın: Döküntü
Yaygın olmayan: Eritema multiforme, ürtiker
Bilinmiyor: Kaşıntı, glottik ödem, genel ödem, eksfolyatif dermatit, akut jeneralize ekzantematöz püstüloz, anjiyoödem, purpura, Stevens-Johnson Sendromu (SJS) ve ToksikEpidermal Nekroliz (TEN) (bkz. Bölüm 4.4)
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıkları:
Bilinmiyor: Malez.
Araştırmalar:
Bilinmiyor: Karaciğer enzimlerinde orta derecede artış (AST, ALT ve/veya alkalin fosfataz), yaşlılarda (>65 yaş) meydana gelme olasılığı daha yüksektir.
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesineolanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu TürkiyeFarmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirilmesi gerekmektedir
Doz aşımında, mide yıkanmalı ve semptomatik tedavi uygulanmalıdır. Roksitromisinin özel bir antidotu yoktur.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER5.1 Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Makrolidler, linkozamidler ve streptograminler ATC Kodu: J01FA06
RULİD, makrolid grubu semisentetik antibakteriyel bir antibiyotik olup, bakteri hücresinde ribozomlara bağlanır ve protein sentezini inhibe ederek etkisini gösterir.
Tavsiye edilen terapötik dozlarda elde edilen plazma konsantrasyonlarında, roksitromisinin aşağıdaki mikroorganizmalara karşı
in vitro
ve klinik aktivitesi gösterilmiştir:
Streptococcus pneumoniae, Streptococcus pyogenes, Mycoplasma pneumoniae, M^^axella catarrhalis, Ureaplasma urealyticum,
Chlamydia spp.
Roksitromisinin,
in vitroHaemophilus influenzae, Staphylococcus aureus
(MRSAhariç).
Aşağıdaki mikroorganizma suşları dirençlidir:
Multirezistan
Staphylococcus aureus, Enterobacteriaceae, Pseudomonas spp., Acinetobacter spp.5.2 Farmakokinetik özelliklerGenel özellikler
Emilim:
Roksitromisin, oral uygulama sonrasında yaklaşık %50'lik bir mutlak biyoyararlanım ile emilir. Genç ve yaşlı yetişkin popülasyonlarında 150 mg ve 300 mg film kaplı tabletlerinuygulanması sonrasında, dozdan yaklaşık 1 ila 2 saat sonra pik plazma konsantrasyonlarınaulaşılmıştır.
Yiyecek alımı, emilimi azalttığından roksitromisin, yemekten en az 15 dakika önce ya da alternatif olarak aç karnına (yani bir öğünden 3 saati aşkın sonra) uygulanmalıdır.
Emilim doğrusal değildir; 150 mg ila 300 mg aralığındaki artan dozlarda pik plazma seviyeleri ve EAA, doza orantılı olarak artmaz.
Sağlıklı genç yetişkinlere tek bir oral doz roksitromisin 150 mg uygulandıktan sonra ortalama pik plazma konsantrasyonu, 6,6 mg/L ve EAA, 69 mg.sa/L olarak hesaplanmıştır. Günde ikikez 150 mg dozları takiben kararlı durumda, ortalama pik plazma konsantrasyonu, 9,3 mg/Lve EAA, 71 mg.sa/L olarak hesaplanmıştır.
Sağlıklı genç yetişkinlere tek bir oral doz roksitromisin 300 mg uygulandıktan sonra ortalama pik plazma konsantrasyonu, 9,7 mg/L ve EAA, 98 mg.sa/L olarak hesaplanmıştır. Günde birkez 300 mg dozları takiben kararlı durumda, ortalama pik plazma konsantrasyonu, 10,9 mg/Lve EAA, 77 mg.sa/L olarak hesaplanmıştır.
Dağılım:
Roksitromisin, plazma proteinlerine (esas olarak alfa-1-asit glikoproteini ve ayrıca albümin) %92-96 oranında, 4,2 mg/L'den az konsantrasyonlarda bağlanır. Bağlanma satüre edilebilirdir;normal alfa-1-asit glikoprotein plazma seviyeleri olan gönüllülerde bağlanma derecesi,roksitromisin plazma konsantrasyonları 4,2 mg/L'yi aştığında azalmaktadır. 8,4 mg/L'lik birplazma konsantrasyonunda ilacın yaklaşık %87'si proteine bağlanır.
Roksitromisin, polimorfonükleer lökositler ve makrofajlarda yüksek oranda konsantre olur; serumdakinin 30 katı seviyeler bildirilmiştir.
Biyotransformasyon:
Roksitromisin vücutta, yüksek olasılıkla karaciğerde sınırlı metabolizmaya uğrar. Majör metabolit, deskladinoz roksitromisindir. İki minör metabolit de belirlenmiştir. Roksitromisinplazma seviyeleri, tüm metabolitlerin yaklaşık iki katıdır; idrar ve dışkıda benzer bir orangörülmektedir.
Eliminasyon:
Roksitromisin ortalama yarılanma ömrü, genç yetişkinlerde yaklaşık 12 saattir.
Bir dozun yaklaşık %7'si idrarda atılır ve %13'ü akciğer yoluyla elimine olur. Emilimi olmayan fraksiyonu ve karaciğerle atılan küçük bir kısmı temsil eden fekal atılım, dozunyaklaşık %53'ünü oluşturur. Geriye kalan kısmın akıbeti bilinmemektedir.
Azalan plazma protein bağlanması (bkz. Dağılım), böbrekler yoluyla atılabilen, artan bağlanmamış roksitromisin seviyelerine yol açtığından roksitromisin plazma seviyeleri, 4,2mg/L üzerinde olduğunda renal klirens artar.
Doğrusallık/doğrusal olmayan durum:
Veri bulunmamaktadır.
Duyarlılık testleri:
Seyreltme veya difüzyon teknikleri - kantitatif (Minimum inhibitör konsantrasyon) veya kesme noktası, düzenli olarak güncellenen, tanınan ve standartlaştırılmış bir yöntem (örn.NCCLS) izlenerek kullanılmalıdır. Standartlaştırılmış duyarlılık testi prosedürleri,laboratuvar prosedürlerinin teknik yönlerini kontrol etmek için laboratuvar kontrolmikroorganizmalarının kullanılmasını gerektirir.
"Duyarlı" raporu, kandaki antimikrobiyal bileşik genellikle ulaşılabilen konsantrasyonlara ulaşırsa patojenin muhtemelen inhibe edileceğini gösterir. "Orta" raporu, sonucun şüpheliolarak değerlendirilmesi gerektiğini ve mikroorganizmanın alternatif, klinik olarak uygunilaçlara tam olarak duyarlı değilse, testin tekrarlanması gerektiğini belirtir. Bu kategori, ilacınfizyolojik olarak konsantre olduğu vücut bölgelerinde veya yüksek dozda ilacınkullanılabileceği durumlarda olası klinik uygulanabilirliği ifade eder. Bu kategori aynızamanda küçük kontrolsüz teknik faktörlerin yorumlamada büyük farklılıklara nedenolmasını önleyen bir tampon bölge sağlar. "Dirençli" raporu, kandaki antimikrobiyal bileşikgenellikle ulaşılabilen konsantrasyonlara ulaşırsa patojenin inhibe edilmesinin muhtemelolmadığını belirtir; diğer tedavi seçilmelidir.
Not: Direnç prevalansı seçilen türler için coğrafi olarak değişebilir ve özellikle şiddetli enfeksiyonları tedavi ederken dirence ilişkin yerel bilgi istenir.
15 mcg roksitromisin diski ile NCCLS duyarlılık testi yöntemini kullanarak,
Haemophilus influenzae
dışındaki duyarlı organizmalar 21 mm veya daha büyük inhibisyon bölgeleri üretir.10 ila 20 mm'lik bir bölge boyutu orta olarak kabul edilmelidir ve 9 mm veya daha az birbölge boyutu direnci gösterir. Roksitromisin için MİK değeri 1 mg/L'ye eşit veya dahadüşükse bir bakteri izolatı duyarlı olarak kabul edilebilir. MİK değeri 8 mg/L'den büyükseorganizmalar dirençli olarak kabul edilir.
Haemophilus influenzaeHastalardaki karakteristik özellikler
Pediyatrik popülasyon:
Çocuklara 12 saatte bir 2,5 mg/kg tekrar uygulama sonrasında kararlı durumdaki ortalama pik plazma konsantrasyonu, 9 mg/L ve EAA, 61 mg.sa/L olarak hesaplanmıştır.
Roksitromisin ortalama yarılanma ömrü, çocuklarda 20 saattir. Çocuklardaki belirgin olarak daha uzun yarılanma ömrü, aşırı akümülasyona yol açmaz: Cmin ve EAA değerleri, yetişkinlerve çocuklar için karşılaştırılabilirdir.
Geriyatrik popülasyon:
Yaşlı hastalarda tek bir 150 mg dozu takiben ortalama pik plazma konsantrasyonu 9,1 mg/L ve EAA, 148 mg.sa/L olarak hesaplanmıştır. Kararlı durumda günde iki kez 150 mg'lık birdozaj rejimi, 11,3 mg/L'lik bir ortalama pik plazma konsantrasyonu ve 83 mg.sa/L'lik birEAA sağlamıştır. Yaşlı hastalarda tek bir 300 mg dozu takiben ortalama pik plazmakonsantrasyonu 10,8 mg/L ve EAA, 197 mg.sa/L olarak hesaplanmıştır.
Yaşlı hastalarda ortalama yarılanma ömrü, yaklaşık 27 saattir.
Böbrek yetmezliği:
Yarılanma ömrü, böbrek yetmezliği olan yetişkinlerde 18 saate kadar uzar.
Karaciğer yetmezliği:
Yarılanma ömrü, karaciğer işlevi bozuk yetişkinlerde 25 saate ve böbrek yetmezliği olan yetişkinlerde 18 saate kadar uzar.
5.3 Klinik öncesi güvenlilik verileri
Roksitromisinin, eritromisin gibi, in vitro olarak kardiyak aksiyon potansiyeli süresinde konsantrasyona bağımlı bir uzama gösterdiği kanıtlanmıştır. Bu etki supraterapötikkonsantrasyonlarda kendini açıkça gösterir. Bu nedenle, insanlarda roksitromisin ile tedavisırasında elde edilen serum konsantrasyonlarında geçerli olması muhtemel değildir.
Akut toksisite: Roksitromisin hayvanlarda akut doz uygulamasını (farelerde yaklaşık 750 mg/kg p.o., sıçanlarda 1000-1700 mg/kg p.o. ve köpeklerde >2000 mg/kg p.o. LD50) takibençok az toksisite göstermiştir.
Kronik toksisite: Tekrarlanan dozları takiben, etkilenen organlar karaciğer ve pankreas olmuştur. Karaciğer üzerindeki toksik etkiler köpeklerde sıçanlara kıyasla daha belirginbulunmuş; köpeklerde 1 ay süreyle 180 mg/kg/gün ile 6 ay süreyle 100 mg/kg/gün dozdüzeylerinde ve sıçanlarda 400 mg/kg/gün ile 125 mg/kg/gün doz düzeylerinde görülmüştür.Bu dozlarda görülen etkiler de köpeklerde sıçanlara kıyasla daha belirgin olmuştur.Pankreatik etkiler sıçanlarda endokrin dokuda görülürken, köpeklerde daha çok ekzokrindokuda gözlenmiştir. Bunlar yüksek dozlarda ya da uzun süreli uygulamadan sonragörülmüştür. Sıçanlarda dişler üzerinde etkiler de gözlenmiştir.
Teratojenite: Özgün toksikoloji verileri ayrıca, roksitromisinin fare, sıçan ve tavşanlarda teratojenik olmadığını göstermiş ve herhangi bir mutajenik potansiyel bulgusu ortayakoymamıştır. Fare, sıçan ve tavşanlarda sırasıyla 100, 400 ve 135 mg/kg/gün dozlardakiüreme çalışmaları gelişimsel anormallik kanıtı göstermemiştir. Sıçanlarda 180 mg/kg/gündozlarda embriyotoksisite ve maternotoksisite kanıtları mevcuttur.
Karsinojenisite: Hayvanlarda yürütülen uzun süreli çalışmalar ile roksitromisinin karsinojenik potansiyeli değerlendirilmemiştir.
Mutajenisite: Roksitromisin gen mutasyonu ve kromozomal hasar için standart laboratuvar testlerinde mutajenik potansiyel göstermemiştir.
Fertilite: Oral olarak 180 mg/kg/gün'lük dozlara kadar roksitromisin ile tedavi edilen sıçanların fertilitesi üzerinde hiç etkisi olmamıştır.
Klinik kullanımda gözlenenden 30-60 kat daha yüksek serbest plazma konsantrasyonlarında, genç hayvanlarda büyüme plağı anormallikleri gözlenmiştir. Klinik kullanımda gözlenenden10-15 kat daha yüksek serbest plazma konsantrasyonlarında ise herhangi bir anormallikgözlenmemiştir.
6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER6.1. Yardımcı maddelerin listesi
Tablet kısmında:
Mısır nişastası Propil selüloz LHPCPluronik F68Povidon 30Magnezyum stearatTalk
Aerosil 200
Kaplama solüsyonu:
Metil hidroksipropil selüloz Dekstroz (susuz)
Propilen glikol 1,2 Titanyum dioksit
6.2. Geçimsizlikler
Bildirilmemiştir.
6.3. Raf ömrü
24 ay
6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler
30°C altındaki oda sıcaklığında ve ambalajında saklayınız.
6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği
RULİD, 7 film tabletlik blister içeren karton kutuda ambalajlanmıştır.
6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği”ne uygun olarak imha edilmelidir.
7. RUHSAT SAHİBİ
Sanofi Sağlık Ürünleri Ltd. Şti.
Şişli-İstanbul
8. RUHSAT NUMARASI
197/76
9. İLK RUHSAT TARİHİ/RUHSAT YENİLEME TARİHİ
İlk ruhsat tarihi: 10.08.2001 Ruhsat yenileme tarihi: 10.08.2006
10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ