Alfabetik İlaç RehberiDetaylı İlaç AraYeni Listelenilen İlaçlarEn Çok Aranan İlaçlarPazarda Bulunamayan İlaçlar

Uloxetic 80 Mg Tablet Kısa Ürün Bilgisi

KISA ÜRÜN BILGISI1. BEŞERI TIBBİ ÜRÜNÜN ADI

ULOXETİC 80 mg tablet

2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİMEtkin madde:

Her bir tablet;

80 mg telmisartan içerir.

Yardımcı maddeler:

Yardımcı maddeler için bölüm 6.1'e bakınız.

3. FARMASÖTİK FORM

Tablet.

Bir yüzünde “T80” baskılı, beyaz veya beyazımsı renkte oblong, bikonveks tablet ler.

4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1. Terapötik endikasyonlar

Hipertansiyon


Erişkinlerde esansiyel hipertansiyon tedavisi.

Kardiyovasküler olayların önlenmesi


Aşağıdaki hastalarda kardiyovasküler morbiditenin azaltılması:

i) Belirgin aterotrombotik kardiyovasküler hastalık (koroner kalp hastalığı, inme ya daperiferik arter hastalığı öyküsü) ya da,

ii) Belgelenmiş hedef organ hasarı olan tip 2 diabetes mellitus.

(Bkz. Bölüm 4.3, 4.4, 4.5 ve 5.1)

4.2. Pozoloji ve uygulama şekliPozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:

Esansiyel hipertansiyon tedavisi


Olağan etkili doz günde bir kez 40 mg'dır. Bazı hastalar günlük 20 mg doz ile yarar sağlayabilirler. Hedeflenen kan basmcmm elde edilemediği durumlarda, telmisartan dozumaksimum günde bir kez 80 mg'a artırılabilir.

Telmisartan alternatif olarak, telmisartan ile birlikte kullanıldığında kan basıncında ilave bir düşürücü etki yaptığı gösterilen hidroklorotiyazid gibi, tiyazid tipi diüretikler ile kombineolarak da kullanılabilir. Doz artırımı düşünüldüğünde, maksimum antihipertansif etkinintedavi başlangıcından genellikle dört-sekiz hafta sonra elde edildiği akılda tutulmalıdır (Bkz.Bölüm 5.1).

Kardiyovasküler olayların önlenmesi


Önerilen doz günde bir kez 80 mg'dır. 80 mg telmisartandan daha düşük dozların kardiyovasküler morbiditenin azaltılmasında etkili olup olmadığı bilinmemektedir.

Kardiyovasküler morbiditenin azaltılması için telmisartan tedavisi başlatılırken, kan basıncının yakından izlenmesi önerilmektedir; uygun olan durumlarda kan basıncı düşürücüilaç dozlarının ayarlanması gerekli olabilir.

(Bkz. Bölüm 4.3, 4.4, 4.5 ve 5.1)

Uygulama şekli:

ULOXETİC günde bir kez oral yolla uygulanır, tek başına ya da yiyeceklerle birlikte alınabilir. Bir miktar sıvı ile yutulmalıdır.

Bu ilacı kullanmadan önce alınacak önlemler:


ULOXETİC tabletler nem çekici özelliktedir. Bu nedenle nemden korumak üzere açılmamış blister ambalajlarında saklanmalı ve her bir tablet blisterinden, sadece kullanımından hemenönce çıkartılmalıdır (Bkz. Bölüm 6.6).

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler Böbrek yetmezliği:

Şiddetli böbrek yetmezliği olan veya hemodiyalize giren hastalarda deneyim sınırlıdır. Bu hastalarda başlangıç dozu olarak daha düşük bir doz (20 mg) önerilir (Bkz. Bölüm 4.4). Hafif-orta derecede böbrek yetmezliği olan hastalarda pozolojide ayarlama yapılması gerekmez.

Karaciğer yetmezliği:

ULOXETİC şiddetli karaciğer yetmezliği olan hastalarda kontrendikedir (Bkz. Bölüm 4.3). Hafif ile orta derecede karaciğer yetmezliği olan hastalarda günlük doz günde bir kez alınan40 mg'ı geçmemelidir (Bkz. Bölüm 4.4).

Pediyatrik popülasyon:

18 (On sekiz) yaşından küçük çocuklarda ve adolesanlarda telmisartan kullanımınm etkililik ve güvenliliği belirlenmemiştir. Mevcut veriler 5.1 ve 5.2 bölümünde açıklanmıştır. Ancakpozoloji ile ilgili bir öneri yapılamamaktadır.

Geriyatrik popülasyon:

Herhangi bir doz ayarlaması gerekli değildir.

4.3. Kontrendikasyonlar

• Etkin maddeye veya ilacın bileşimindeki maddelerden herhangi birine karşı aşırıduyarlılık (Bkz. Bölüm 6.1),

• Gebelik (Bkz. Bölüm 4.4 ve Bölüm 4.6),

• Biliyer obstrüktif hastalıklar,

• Şiddetli karaciğer yetmezliği,

ULOXETİC ile aliskiren içeren ilaçların birlikte kullanımı, diabetes mellitus veya böbrek yetmezliği olan hastalarda (GFR<60 mL/dak/1,73 m2) kontrendikedir (Bkz. Bölüm 4.5 ve5.1).

4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

Gebelik


Gebelik sırasında anjiyotensin II reseptör antagonistleri başlatılmamalıdır. Anjiyotensin II reseptör antagonisti tedavisine devam edilmesi zorunlu görülmedikçe, gebelik planlayanhastalarda, gebelikte kullanım için kanıtlanmış bir güvenlilik profiline sahip alternatif anti-hipertansif tedavi ajanlarına geçiş yapılmalıdır.

ifge, güvenli

Belge Do

imzalanmıştır.

Belge Takip Adresi:https://www.turkiye.gov.tr/saglik-titck-ebys

Gebelik tanısı konulduğunda, anjiyotensin II reseptör antagonistleriyle tedavi derhal durdurulmalı ve uygunsa alternatif bir tedavi başlatılmalıdır (Bkz. Bölüm 4.3 ve Bölüm 4.6).


Karaciğer yetmezliği


Telmisartan büyük oranda safra ile atılır. Bu nedenle, kolestazı, biliyer obstrüktif bozuklukları veya şiddetli karaciğer yetmezliği olan hastalara ULOXETİC verilmemelidir (Bkz. Bölüm4.3). Bu hastalarda telmisartan için hepatik klerensin azalmış olabileceği düşünülmelidir.ULOXETİC hafif-orta derecede karaciğer yetmezliği olan hastalarda kullanılacaksa özeldikkat gösterilmelidir.

Renovasküler hipertansiyon


Bilateral renal arter stenozlu veya tek işlevsel böbreğindeki arterde stenozu olan hastalar renin-anjiyotensin-aldosteron sistemini etkileyen ilaçlarla tedavi edildiğinde şiddetlihipotansiyon ve böbrek yetmezliği riski artar.

Renal yetmezlik ve renal transplantasyon


ULOXETİC böbrek fonksiyonları bozulmuş hastalarda kullanıldığında serum potasyum ve kreatinin düzeylerinin periyodik olarak izlenmesi önerilmektedir.

Yeni böbrek transplantasyonu yapılmış hastalarda telmisartan uygulaması ile ilgili deneyim bulunmamaktadır.

İntravasküler hipovolemi


Yoğun diüretik tedavi, diyetteki tuzun kısıtlanması, diyare veya kusma sonucunda hacim ve/veya raas kaybına uğramış hastalarda özellikle ilk dozdan sonra semptomatik hipotansiyongörülebilir. Bu gibi tablolar, özellikle hacim ve/veya sodyum kayıpları, ULOXETİCuygulamasından önce düzeltilmelidir.

Renin-anjiyotensin-aldosteron sisteminin (RAAS) ikili blokajı


ACE inhibitörleri, anjiyotensin II reseptör blokörleri ya da aliskirenin birlikte kullanılması durumunda, hipotansiyon, senkop, hiperkalemi riskinin arttığına ve böbrek fonksiyonlarınınazaldığına (akut böbrek yetmezliği dahil) dair kanıtlar bulunmaktadır. RAAS'ın dualblokajına yol açtığından, ACE inhibitörleri, anjiyotensin II reseptör blokörleri veya aliskireninbirlikte kullanılması önerilmez (Bkz. Bölüm 4.5 ve 5.1).

Eğer dual blokaj tedavisi mutlaka gerekli görülüyorsa, bu tedavi sadece bir uzmanın gözetimi altında yapılmalı ve renal fonksiyonlar, elektrolitler ve kan basıncı, sık aralıklarla ve yakından

izlenmelidir.

Diabetik nefropatisi olan hastalarda, ACE-inhibitörleri ve anjiyotensin II reseptör blokörleri birlikte kullanılmamalıdır.

Renin-anjiyotensin-aldosteron sisteminin stimüle olduğu diğer durumlar

Vasküler tonusu ve böbrek fonksiyonu başlıca renin-anjiyotensin-aldosteron sistemiaktivitesine dayanan hastalarda (örn., şiddetli konjestif kalp yetmezliği veya renal arterstenozu dahil altta yatan bir böbrek bozukluğu olan hastalar), telmisartan gibi bu sistemietkileyen ilaçlarla tedavi, akut hipotansiyon, hiperazotemi, oligüri veya nadiren akut renalyetmezlik ile ilişkilendirilmiştir (Bkz. Bölüm 4.8).

Primer aldosteronizm


Primer aldosteronizmi olan hastalar genellikle renin-anjiyotensin sisteminin inhibisyonu üzerinden etki gösteren antihipertansif ilaçlara cevap vermeyecektir. Bu nedenle telmisartankullanımı önerilmemektedir.

Aort ve mitral kapak stenozu, obstrüktif hipertrofik kardiyomiyopati


Diğer vazodilatörlerde olduğu gibi, aort ya da mitral kapak stenozu veya obstrüktif hipertrofik kardiyomiyopatisi olan hastalarda özel dikkat gereklidir.

İnsülin ya da antidiyabetiklerle tedavi edilen diyabetik hastalar


Bu hastalarda telmisartan tedavisi sırasında hipoglisemi ortaya çıkabilir. Bu nedenle, bu hastalarda kan glukoz düzeylerinin uygun bir yöntemle takibi yapılmalıdır. Gerektiğinde,insülinin veya antidiyabetiklerin dozunda ayarlama yapılması gerekli olabilir.

Hiperkalemi


Renin-anjiyotensin-aldosteron sistemini etkileyen ilaçların kullanımı hiperkalemiye neden olabilir.

Yaşlılarda, böbrek yetmezliği olan hastalarda, diyabet hastalarında, potasyum düzeylerini yükseltebilen diğer ilaçları birlikte kullanan kişilerde ve/veya araya giren başka olaylarıyaşayan hastalarda hiperkalemi ölümcül olabilir.

Renin-anjiyotensin-aldosteron sistemini etkileyen ilaçlarla birlikte kullanımı düşünmeden

önce yarar-zarar oranı değerlendirilmelidir.

Hiperkalemi için ana risk faktörleri şunlardır:

- Diabetes mellitus, böbrek yetmezliği, hastanın 70 yaşından daha büyük olması.

- Renin-anjiyotensin-aldosteron sistemini etkileyen bir ya da daha fazla ilaçla ve/veyapotasyum takviyeleri ile kombine tedaviler. Hiperkalemiyi tetikleyen ilaçlar veyaterapötik ilaç sınıfları şunlardır: Potasyum içeren tuz takviyeleri, potasyum tutucudiüretikler, ACE inhibitörleri, anjiyotensin II reseptör antagonistleri, non-steroidantienflamatuvar ilaçlar (selektif COX-2 inhibitörleri dahil NSAEİ'ler), heparin,immünsupresif ilaçlar (siklosporin veya takrolimus) ve trimetoprimdir.

- Araya giren olaylar, özellikle dehidratasyon, akut kardiyak dekompansasyon,metabolik asidoz, böbrek fonksiyonlarının kötüye gitmesi, böbreklerin durumununaniden kötüleşmesi (örneğin: Enfeksiyon hastalıkları), hücresel lizis (örneğin: Akutekstremite iskemisi, rabdomiyoliz, uzun süreli travma).

Risk altındaki hastalarda serum potasyum düzeylerinin yakından izlenmesi önerilir (Bkz. Bölüm 4.5).

Etnik farklılıklar


Anjiyotensin dönüştürücü enzim inhibitörleri ile gözlendiği gibi, telmisartan ve diğer anjiyotensin II reseptör antagonistleri, siyah ırkta diğer ırklara göre kan basıncınındüşürülmesinde daha az etkilidir. Bu durum, siyah ırktan hipertansiyonlu hastalarda, düşükrenin düzeyi prevalansının daha yüksek olmasından kaynaklanabilir.

Diğer


Herhangi bir antihipertansif ajan ile olduğu gibi, iskemik kardiyopatisi veya iskemik kardiyovasküler hastalığı olan hastalarda kan basıncının aşırı düşürülmesi miyokardenfarktüsü veya inme (felç) ile sonuçlanabilir.4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

Digoksin:

Telmisartan digoksin ile eş zamanlı kullanıldığında, digoksin pik plazma konsantrasyonunda (%49) ve çukur konsantrasyonunda (%20) medyan artışlar gözlenmiştir. Digoksindüzeylerinin terapötik sınırlar içinde kalmasını sağlamak üzere, telmisartan tedavisinebaşlarken, doz ayarlaması yaparken ve tedaviyi keserken digoksin düzeyleri izlenmelidir.

Renin-anjiyotensin-aldosteron sistemini etkileyen diğer ilaçlarla olduğu gibi, telmisartan hiperkalemiyi arttırabilir (Bkz. Bölüm 4.4). Risk, hiperkalemiyi arttıran diğer ilaçlarla(potasyum içeren tuz takviyeleri, potasyum tutucu diüretikler, ACE inhibitörleri, anjiyotensinII reseptör antagonistleri, nonsteroid antienflammatuvar ilaçlar (selektif COX-2 inhibitörleridahil NSAEİ'ler), heparin, immünsupresif ilaçlar (siklosporin veya takrolimus) vetrimetoprim) birlikte kullanım durumunda artar.

Hiperkaleminin ortaya çıkışı ilgili risk faktörlerine bağlıdır. Risk yukarıda sayılan tedavi kombinasyonlarında artar. Risk özellikle, potasyum tutucu diüretiklerle ve potasyum içerentuz takviyeleri ile kombinasyon tedavisi uygulandığında yüksektir. Örnek olarak, ACEinhibitörleri veya NSAEİ'ler ile kombinasyon tedavisinden kaynaklanan risk, uyarı veönlemlere sıkı sıkıya uyulması koşuluyla daha düşüktür.

Aşağıda belirtilen ilaçlarla eş zamanlı kullanım önerilmez


Potasyum tutucu diüretikler ve potasyum takviyeleri


Telmisartan gibi anjiyotensin II reseptör antagonistleri, diüretiklerle indüklenen potasyum kaybını azaltır. Spirinolakton, eplerenon, triamteren veya amilorid gibi potasyum tutucudiüretikler, potasyum takviyeleri veya potasyum içeren tuz takviyeleri, serum potasyumdüzeylerinde önemli artışlara neden olabilir. Tanısı konmuş hipokalemi nedeniyle eş zamanlıkullanım endike ise, bu kombinasyonlar dikkatle kullanılmalı ve serum potasyum düzeylerisık aralıklarla izlenmelidir.

Lityum


Lityum ile anjiyotensin dönüştürücü enzim inhibitörlerinin ve telmisartan dahil anjiyotensin II reseptör antagonistlerinin birlikte uygulanması sırasında, serum lityum konsantrasyonlarındageri dönüşümlü artışlar ve toksisite bildirilmiştir. Bu ilaçların birlikte kullanımları gerekligörülüyorsa, serum lityum düzeylerinin dikkatle izlenmesi önerilir.

Aşağıda belirtilen ilaçlarla eş zamanlı kullanım sırasında dikkat edilmelidir


Non-steroid antienflamatuar ilaçlar (NSAEİ'ler):


Non-steroid antienflamatuar ilaçlar (yani, antienflamatuar dozlarda asetilsalisilik asit, COX-2 inhibitörleri ve selektif olmayan NSAEİ'ler) ile tedavi, anjiyotensin II reseptörantagonistlerinin antihipertansif etkilerini azaltabilirler. Böbrek fonksiyonları bozulmuş bazı

Belge Dchastaiarda ı(örneğii;''detoMra:tezhastalarweya böbreftaf^ksiyonlaırFvboiukgoysşlBiiihastalar),

anjiyotensin II reseptör antagonistleri ve siklo-oksijenazı inhibe eden ajanların eş zamanlı kullanımı, genellikle geri dönüşümlü olan bir akut renal yetmezlik dahil renal fonksiyonlarındaha fazla bozulmasına yol açabilir. Bu nedenle, bu kombinasyonlar kullanılırken özellikleyaşlılarda dikkatli olunmalıdır. Hastalar yeterince hidrate edilmeli ve eş zamanlı tedavininbaşlanmasından hemen sonra ve izleyen aşamalarda böbrek fonksiyonları periyodik olarakizlenmelidir.

Yapılan bir çalışmada telmisartan ve ramiprilin eş zamanlı kullanılması, ramipril ve ramiprilatın EAA0-24 ve Cmaks değerlerinde 2,5 kata kadar varan artışlara yol açmıştır. Bugözlemin klinik önemi bilinmemektedir.

Diüretikler (tiyazid ya da loop diüretikleri)


Furosemid (loop diüretik) ve hidroklorotiyazid (tiyazid diüretik) gibi diüretikler in yüksek dozlarıyla ön tedavi, telmisartan tedavisine başlandığında, hacim kaybı ve hipotansiyon riskiile sonuçlanabilir.

Eş zamanlı kullanımları sırasında aşağıdaki bilgiler dikkate alınmalıdır


Diğer antihipertansif ajanlar


Telmisartanın kan basıncını düşürücü etkisi, diğer antipertansif ilaçların eş zamanlı kullanılması ile artabilir.

Aliskiren ile kullanım:

Klinik çalışma verileri, renin-anjiyotensin-aldosteron sisteminin (RAAS), ADE inhibitörleri, anjiyotensin II reseptör blokörleri ya da aliskirenin kombine kullanımı ile dual blokajının,tekli RAAS ajanının kullanımına kıyasla, daha yüksek sıklıkta hipotansiyon, hiperkalemi veböbrek fonksiyonlarında azalma (akut böbrek yetmezliği dahil) gibi advers olaylarla ilişkiliolduğunu göstermiştir (Bkz. Bölüm 4.3, 4.4 ve 5.1).

Farmakolojik özelliklerine bağlı olarak, şu ilaçların, telmisartan dahil bütün antihipertansiflerin hipotansif etkilerini güçlendirmesi beklenebilir; baklofen, amifostin.Ayrıca alkol, barbitüratlar, narkotikler ya da antidepresanlar da ortostatik hipotansiyonuarttırabilir.

Kortikosteroidler (sistemik uygulama)


Antihipertansif etkide azalma beklenmelidir.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler

Özel popülasyonlar üzerinde herhangi bir etkileşim çalışması yürütülmemiştir.

Pediyatrik popülasyon:

Pediyatrik popülasyonda kullanımı ile ilgili etkileşim çalışması yapılmamıştır.

4.6. Gebelik ve laktasyonGenel tavsiye

Gebelik kategorisi: D

Anjiyotensin II reseptör antagonistlerinin kullanımı, gebelikte kontrendikedir (Bkz. Bölüm 4.3 ve 4.4).

Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)

Anjiyotensin II reseptör antagonistleri ile tedaviye devam etmek mutlaka gerekmedikçe, gebe kalmayı planlayan hastalar gebelikte kullanımının güvenli olduğu bilinen alternatif birantihipertansif tedavisine geçirilmelidir.

Gebelik dönemi

Telmisartanın gebe kadınlarda kullanımı hakkında yeterli veri yoktur. Hayvan çalışmalarında üreme toksisitesi gösterilmiştir (Bkz. Bölüm 5.3).

ACE inhibitörlerinin birinci trimesterde kullanılmasıyla ortaya çıkan teratojenite risk ine ait epidemiyolojik kanıtlar kesin sonuca ulaşmamıştır. Bununla birlikte riskteki küçük bir artışdahi ihmal edilemez. Anjiyotensin II reseptör antagonistleriyle kontrollü epidemiyolojik veribulunmamakla birlikte, benzer riskler bu sınıf ilaçların tümü için söz konusu olabilir.Anjiyotensin II reseptör antagonistleri ile tedaviye devam etmek mutlaka gerekmedikçe, gebekalmayı planlayan hastalar gebelikte kullanımının güvenli olduğu bilinen alternatif birantihipertansif tedaviye geçirilmelidir.

Gebelik tanısı konmuş ise anjiyotensin II reseptör antagonistleriyle tedavi derhal durdurulmalı ve uygunsa alternatif bir tedavi başlatılmalıdır.

Gebeliğin ikinci ve üçüncü trimesterinde anjiyotensin II reseptör antagonistlerinin

kullanılmasının, insanlarda fetotoksisiteye (renal fonksiyonlarda azalma, oligohidramniyoz,

kafatası kemikleşmesinde gerilik) ve neonatal toksisiteye (renal yetmezlik, hipotansiyon, hiperkalemi) yol açtığı bilinmektedir (Bkz. Bölüm 5.3). Gebeliğin ikinci trimesterindenitibaren anjiyotensin II reseptör antagonistlerine maruz kalınması halinde, böbrekfonksiyonlarının ve kafatasının ultrasonografik kontrolü önerilir.

Anneleri anjiyotensin II reseptör antagonisti almış olan bebekler hipotansiyon açısından yakından izlenmelidir (Bkz. Bölüm 4.3 ve Bölüm 4.4).

Laktasyon dönemi

Emzirme sırasında telmisartan kullanımına ilişkin bilgi bulunmadığı için emzirme döneminde ULOXETİC kullanılması önerilmez. Emzirme döneminde, özellikle de yenidoğan ve preterminfantlar için, laktasyon dönemindeki güvenlilik profilinin daha iyi olduğu bilinen alternatifbir tedaviye geçilmelidir.

Üreme yeteneği/Fertilite

Klinik öncesi çalışmalarda, telmisartanın erkek ve dişi fertilitesi üzerinde herhangi bir etkisi gözlenmemiştir.

4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

ULOXETİC dahil antihipertansif ilaçlarla tedavi uygulanan hastalarda, taşıt aracı veya makine kullanılırken zaman zaman baş dönmesi ve sersemleme görülebileceği akıldatutulmalıdır.

4.8. İstenmeyen etkiler

Güvenlilik profili özeti


Ciddi advers ilaç reaksiyonları arasında, anaflaktik reaksiyon ve anjiyoödem seyrek olarak (>1/10.000 ilâ <1/1.000) ve akut böbrek yetmezliği bulunur.

Hipertansiyon tedavisi gören hastalar üzerindeki kontrollü klinik araştırmalarda te lmisartan ile bildirilen advers reaksiyonların bütünsel insidansı (%41,4), genellikle plasebo (%43,9) ilebenzer bulunmuştur. Advers reaksiyonların insidansı doza bağlı değildir ve hastalarıncinsiyeti, yaşı ya da ırkı ile herhangi bir bağıntı göstermez. Kardiyovasküler morbiditeninazaltılması için tedavi edilen hastalarda telmisartanın güvenlilik profili, hipertansif

hastalardan elde edilen verilerle tutarlı bulunmuştur. Takip Adresi:https://www.turkiye.gov.tr/saglik-titck-ebys

Aşağıda listelenen advers ilaç reaksiyonları, hipertansiyon için tedavi edilen hastalardaki kontrollü klinik araştırmalardan ve pazarlama sonrası raporlardan bir araya getirilmiştir.Listede aynı zamanda, kardiyovasküler morbiditenin azaltılması için altı yıla kadar sürelerletelmisartan ile tedavi edilen 21.642 hastayı kapsayan uzun dönemli üç klinik çalışmadabildirilen, ciddi advers etkiler ve tedavinin sonlandırılmasına yol açan advers etkiler dedikkate alınmıştır.

İstenmeyen etkilerin çizelgeli özeti


Aşağıdaki listede belirtilen istenmeyen etkilerin sıklık tanımları şu şekildedir:

Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1.000 ila <1/100); seyrek (>1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketletahmin edilemiyor).

Her sıklık grubunda advers etkiler ciddiyetteki azalmaya göre sıralanmıştır.

Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar

Yaygın olmayan: İdrar yolu enfeksiyonları (sistit dahil), üst solunum yolu enfeksiyonları (farenjit ve sinüzit dahil)

Seyrek: Sepsis (fatal sonuçlananlar dahil)1

Kan ve lenf sistemi hastalıkları

Yaygın olmayan: Anemi Seyrek: Eozinofili, trombositopeni

Bağışıklık sistemi hastalıkları

Seyrek: Anafilaktik reaksiyon, aşırı duyarlılık

Metabolizma ve beslenme hastalıkları

Yaygın olmayan: Hiperkalemi

Seyrek: Hipoglisemi (diyabetik hastalarda)

Psikiyatrik hastalıklar

Yaygın olmayan: Uykusuzluk, depresyon

Seyrek: Anksiyete

Sinir sistemi hastalıkları

Yaygın olmayan: Senkop Seyrek: Somnolans

Göz hastalıkları

Seyrek: Görmede bozukluk

Kulak ve iç kulak hastalıkları

Yaygın olmayan: Vertigo

Kardiyak hastalıklar

Yaygın olmayan: Bradikardi Seyrek: Taşikardi

Vasküler hastalıklar

Yaygın olmayan: Hipotansiyon2, ortostatik hipotansiyon

Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar

Yaygın olmayan: Dispne, öksürük Çok seyrek: İnterstisyel akciğer hastalığı4

Gastrointestinal hastalıklar

Yaygın olmayan: Abdominal ağrı, diyare, dispepsi, flatulans, kusma

Seyrek: Ağız kuruluğu, midede rahatsızlık hissi, tad alma duyusunda bozukluk (dysgeusia)

Hepato-biliyer hastalıklar

Seyrek: Anormal hepatik fonksiyon/karaciğer bozukluğu3

Deri ve deri altı dokusu hastalıkları

Yaygın olmayan: Pruritus, hiperhidrozis, döküntü

Seyrek: Anjiyoödem (fatal sonuçlanım dahil), egzama, eritem, ürtiker, ilaç erupsiyonu, toksik deri erupsiyonu

Kas-iskelet bozuklukları, bağ dokusu ve kemik hastalıkları

Yaygın olmayan: Sırt/bel ağrısı (örn. siyatik), kas spazmları, miyalji Seyrek: Artralji, ekstremite ağrısı, tendon ağrısı (tendinite benzer semptomlar)

Böbrek ve idrar yolu hastalıkları

Yaygın olmayan: Böbrek fonksiyon bozukluğu (akut böbrek yetmezliği dahil)

Genel bozukluklar ve uygulama yerine ilişkin hastalıklar

Yaygın olmayan: Göğüs ağrısı, asteni (halsizlik)

Seyrek: Grip benzeri hastalık

Araştırmalar

Yaygın olmayan: Kanda kreatinin artışı

Seyrek: Hemoglobinde azalma, kanda ürik asit artışı, hepatik enzimlerde yükselme, kanda kreatin fosfokinaz artışı

ı,2,3,4: Daha fazla açıklama için lütfen

"Seçilen advers etkilerle ilgili açıklamalar

" kısmına bakınız.

Seçilen advers etkilerle ilgili açıklamalar

Sepsis:

İkincil inmelerden efektif kaçınma için önleme rejimleri (PRoFESS) çalışmasında, telmisartan kullanımı ile sepsis insidansında, plaseboya göre artış gözlenmiştir. Bu durum tesadüfi olabilirveya henüz bilinmeyen bir mekanizmaya bağlı oluşabilir (Bkz. Bölüm 5.1).

Hipotansiyon:

Bu advers etki, kan basınçları kontrol altında olan ve kardiyovasküler morbiditenin azaltılması için standart bakıma ek olarak telmisartan ile tedavi edilen hastalarda "yaygın"olarak bildirilmiştir.

hepatik fonksiyonlarda

Hepatik fonksiyonlarda anormallik/karaciğer bozukluğu: Telmisartanla elde edilen pazarlama sonrası deneyimlerde,

anormallik/karaciğer bozukluğu çoğunlukla Japon hastalarda görülmüştür. Japon hastalarda

bu advers etkilerin görülme olasılığı daha yüksektir.


İnterstisyel akciğer hastalığı:

Pazarlama sonrası deneyimlerde telmisartan kullanan hastalarda interstisyel akciğer hastalığı vakaları bildirilmiş ve bu vakalar zamansal olarak telmisartan alımı ile ilişkili bulunmuştur.Bununla birlikte bir nedensellik ilişkisi belirlenmemiştir.

Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması


Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesineolanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu TürkiyeFarmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir (

www.titck.gov.tr4.9. Doz aşımı ve tedavisi

İnsanlarda doz aşımına ilişkin sınırlı veri bulunmaktadır.

Semptomlar:

Telmisartan doz aşımının en göze çarpan belirtileri hipotansiyon ve taşikardidir. Bradikardi, sersemleme, serum kreatininde artış ve akut renal yetmezlik de bildirilmiştir.

Tedavi:

Telmisartan hemodiyaliz ile uzaklaştırılamaz. Hasta yakından izlenmeli, tedavi semptomatik ve destekleyici olmalıdır. Müdahale, ilacın alınmasından itibaren geçen süreye vesemptomların şiddetine bağlıdır. Tavsiye edilen önlemler arasında kusturma ve/veya mideyıkanması bulunur. Aktif kömür kullanılması faydalı olabilir. Serum elektrolitleri ve kreatinindüzeyleri sık aralıklarla izlenmelidir. Eğer hipotansiyon oluşursa hasta supin pozisyondatutulmalı ve hızla tuz ve sıvı replasmanı yapılmalıdır.

5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER5.1. Farmakodinamik özellikler

Farmakoterapötik grup: Anjiyotensin II antagonistleri

ATC kodu: C09CA07

Etki mekanizması:


Telmisartan oral yoldan etkili ve spesifik bir anjiyotensin II reseptör (AT1 tipi) antagonistidir.

Belge DoATY

¦ tresepföp/alliktiipindeki

bağlanma bölgesinden çok yüksek bir afınite ile ayırır. Telmisartan ATı reseptöründe herhangi bir kısmi agonist etki göstermez. Telmisartan ATı reseptörüne selektif olarakbağlanmaktadır. Bu bağlanma uzun sürelidir.

Telmisartan AT2 ve özellikleri daha az bilinen başka AT reseptörleri dahil diğer reseptörlere karşı afinite göstermez. Bu reseptörlerin fonksiyonel rolleri ve bunların telmisartan nedeniyledüzeyi artan anjiyotensin II tarafından olası aşırı stimülasyonlarının etkileri bilinmemektedir.Telmisartan ile plazma aldosteron düzeyleri azalır. Telmisartan insan plazmasındaki reniniinhibe etmez veya iyon kanallarını bloke etmez. Telmisartan bradikinini de parçalayan enzi molan anjiyotensin dönüştürücü enzimi (kininaz II) inhibe etmez. Bu nedenle bradikinininaracılık ettiği istenmeyen etkileri şiddetlendirmesi beklenmez.

İnsanlarda 80 mg'lık telmisartan dozu, anjiyotensin II ile ortaya çıkan kan basıncı artışını hemen hemen tamamen inhibe eder. İnhibitör etki 24 saat boyunca devam eder ve 48 saatekadar halen daha ölçülebilir durumdadır.

Klinik etkililik ve süvenlilik:


Esansiyel hipertansiyonun tedavisi:

İlk telmisartan dozundan sonra antihipertansif aktivite basamaklı olarak 3 saat içinde belirgin hale gelir. Kan basıncındaki maksimum azalma, genellikle tedaviye başlandıktan 4 ilâ 8 haftasonra elde edilir ve uzun süreli tedavi boyunca kalıcı olur.

Antihipertansif etki, ilaç alındıktan sonraki 24 saat boyunca sabit olarak devam eder ve ambulatuar kan basıncı ölçümlerinde gösterildiği gibi, bir sonraki dozdan önceki 4 saati dekapsar. Bu özellik, plasebo kontrollü klinik çalışmalarda 40 ve 80 mg'lık telmisartandozlarından sonra çukur-doruk oranlarının sürekli olarak %80'in üzerinde görülmesiyledoğrulanmıştır.

Başlangıç dönemindeki sistolik kan basıncına geri dönülme süresi ile doz arasında açık bir ilişki eğilimi vardır. Bu konuda diyastolik kan basıncını ilgilendiren veriler tutarlı değildir.

Hipertansiyonu olan hastalarda telmisartan, nabız hızını etkilemeksizin hem sistolik hem de diyastolik kan basıncını düşürür. İlacın diüretik ve natriüretik etkilerinin hipotansif etkisine

Belge Do(

Belge DoONTARGET

rial/Tek Başına Telmisartan ve Ramipril Kombinasyonuyla Sürekli TedavideGlobal Sonlanım Noktası Araştırması) çalışması, telmisartan, ramipril ve telmisartan veramipril kombinasyonunun kardiyovasküler sonlanımlar üzerindeki etkilerini, kardiyovaskülerolaylar açısından risk altındaki bir popülasyonda, yani, 55 yaşında veya daha yaşlı, koronerarter hastalığı, inme, Trans İskemik Atak (TIA), periferal arter hastalığı veya uç organ hasarı(örn: Retinopati, sol ventriküler hipertrofi, makroalbüminüri veya mikroalbuminüri)bulunduğu kanıtlanmış, Tip 2 diyabeti olan 25.620 hastada karşılaştırmıştır.

Hastalar üç tedavi grubundan birine randomize edilmiştir; Telmisartan 80 mg (n=8.542), ramipril 10 mg (n=8.576), ya da telmisartan 80 mg ile ramipril 10 mg kombinasyonu(n=8.502). Bu gruplar ortalama olarak 4,5 yıl boyunca gözlenmiştir.

Telmisartan, kardiyovasküler ölüm, fatal olmayan miyokart enfarktüsü, fatal ol mayan inme veya konjestif kalp yetmezliği nedeniyle hastaneye yatma şeklindeki birincil birleşik sonlanımnoktasının azaltılması açısından ramipril ile benzer etki göstermiştir. Birincil sonlanım noktasıinsidansı telmisartan (%16,7) ve ramipril (%16,5) gruplarında benzer bulunmuştur.Telmisartan ile ramiprili kıyaslayan tehlike oranı 1,01 (%97,5 GA 0,93 - 1,1; p(üstünlükyok)=0,0019; 1,13 sınırında) bulunmuştur. Tüm nedenlere bağlı mortalite oranı, telmisartanve ramipril tedavisindeki hastalarda sırasıyla %11,6 ve %11,8 idi.

Önceden tanımlanmış ikincil sonlanım noktası olan kardiyovasküler ölüm, ölümle sonuçlanmayan miyokard enfarktüsü ve ölümle sonuçlanmayan inme açısından telmisartan,ramipril ile benzer etkilikte bulunmuştur [0,99 (%97,5 GA 0,9-1,08), p(üstünlükyok)=0,0004]. Bunlar, ramiprili plasebo ile kıyaslayan referans HOPE (The

HOPE

valuation Study/Kardiyak Sonuçlanımların Önlenmesini DeğerlendirmeÇalışması) çalışmasındaki primer sonlanım noktasıdır.

TRANSCEND çalışması, ACE inhibitörlerine toleransı olmayan hastaları randomize etmiştir. Bu grubun dahil edilme kriterleri, diğer açılardan, telmisartan 80 mg (n=2.954) veya plasebo(n=2.972) gruplarının yer aldığı ONT^RGET çalışmasındaki dahil edilme kriterlerinebenzerdir. Her iki ilaç da standart tedaviye ek olarak verilmiştir. Ortalama izleme süresi 4 yılve 8 aydır. Birincil birleşik sonlanım noktasının (kardiyovasküler ölüm, ölümlesonuçlanmayan miyokard enfarktüsü, ölümle sonuçlanmayan inme veya konjestif kalpyetmezliği nedeniyle hastaneye yatma) insidansında istatistiksel olarak anlamlı bir farkbulunmamıştır [telmisartan grubunda %15,7 ve plasebo grubunda %17, tehlike oranı 0,92(%95 GA 0,81-1,05, p=0,22)]. Önceden belirlenmiş ikincil kompozit sonlanım noktasıaçısından (kardiyovasküler ölüm, ölümle sonuçlanmayan miyokard enfarktüsü ve ölümlesonuçlanmayan inme) telmisartan plaseboya göre daha yararlı bulunmuştur [0,87 (%95 GA0,76-1, p=0,048)]. Kardiyovasküler mortalite üzerinde bir yararla ilgili kanıt yoktu r (tehlikeoranı 1,03, %95 GA 0,85-1,24).

Öksürük ve anjiyoödem, telmisartanla tedavi edilen hastalarda ramipril tedavisi görenlere kıyasla daha az sıklıkta bildirilmiştir. Hipotansiyon ise telmisartan ile daha sık bildirilmiştir.

Telmisartan ve ramiprilin kombine edilmesi, bu maddelerin tek başlarına kullanılmasına kıyasla ek bir yarar sağlamamıştır. Kardiyovasküler mortalite ve tüm nedenlere bağlımortalite kombinasyonla tedavide sayısal olarak daha yüksek bulunmuştur. Ek olarak,kombinasyon grubunda, hiperkalemi, renal yetmezlik, hipotansiyon ve senkop insidansıanlamlı derecede daha yüksek bulunmuştur. Bu nedenle, telmisartan ve ramiprilkombinasyonunun kullanımı bu hasta grubunda önerilmez.

"İkincil inmelerden efektif kaçınma için önleme rejimleri" (PRoFESS) çalışmasında 50 yaşında veya daha yaşlı, yakın zaman önce inme geçirmiş hastalarda, plasebo ile

Belge Do

%0,49 [RR 1,43 (%95 GA 1-2,06)]. Fatal sepsis vakalarının insidansı telmisartan alan hastalar için (%0,33) plaseboya göre artmıştır (%0,16) [RR 2,07 (%95 GA 1,14-3,76)].Telmisartan kullanımı ile ilişkili olarak gözlenen sepsis insidansındaki artış tesadüfi olabilirveya henüz bilinmeyen bir mekanizmaya bağlı olarak ortaya çıkabilir.

İki büyük randomize, kontrollü çalışmada (ONTARGET [

ONTARGET

rial] ve VA NEPHRON-D [The VeteransAffairs Nephropathy in Diabetes]) bir ACE inhibitörü ile anjiyotensin II reseptör blokörükombinasyonunun kullanımını incelemiştir.

ONTARGET çalışması, kardiyovasküler veya serebrovasküler hastalığı olan veya kanıtlanmış son-organ hasarı ile birlikte seyreden tip 2 diabetes mellitus hastalarında yürütülmüştür. Dahadetaylı bilgi için yukarıda yer alan “Kardiyovasküler olayların önlenmesi” kısmına bakınız.

VA NEPHRON-D çalışması, Tip 2 diabetes mellitus hastalığı olan ve diyabetik nefropatisi bulunan hastalarda yürütülmüştür. Bu çalışmalar, renal ve/veya kardiyovasküler sonlanımlarve mortalite ile ilgili anlamlı bir yarar göstermemiş, buna karşılık monoterapi ilekıyaslandığında, hiperkalemi, akut böbrek hasarı ve/veya hipotansiyon riskinde artmagözlenmiştir. Benzer farmakodinamik özellikleri göz önüne alındığında, bu sonuçlar diğerADE-inhibitörleri ve anjiyotensin II reseptör blokörleri için de anlamlıdır. Bu nedenle, ADE -inhibitörleri ve anjiyotensin II reseptör blokörleri diyabetik nefropatili hastalarda birliktekullanılmamalıdır.

ALTITUDE (Aliskiren Trial Type 2 Diabetes Using Cardiovascular and Renal Disease Endpoints/Aliskiren Çalışması, Kardiyovasküler ve Renal Hastalık Sonlanım NoktalarınınKullanıldığı Tip 2 Diyabet) çalışması, kronik böbrek hastalığı, kardiyovasküler hastalığı veyaher iki hastalığı birden olan tip 2 diabetes mellitus hastalarında, standart bir ADE-inhibitörüveya bir anjiyotensin II reseptör blokör tedavisine aliskiren eklenmesinin yararını test etmeküzere tasarlanmıştır. Advers sonuç riskindeki artış nedeniyle çalışma erken sonlandırılmıştır.Aliskiren grubunda, plasebo grubuna kıyasla, kardiyovasküler ölüm ve inme vakalarının herikisi de sayısal olarak daha sık görülmüş ve ilgilenilen advers olaylar ve ciddi advers olaylar(hiperkalemi, hipotansiyon ve renal disfonksiyon) aliskiren grubunda plasebo grubuna göredaha sık bildirilmiştir.

Pediyatrik popülasyon


Telmisartanın 18 yaşın altındaki çocuklarda ve adolesanlarda güvenliliği ve etkililiği belirlenmemiştir.

Telmisartanın kan basıncını düşürücü etkisi, 6 ila <18 yaş arasındaki, çoğunlukla fazla kilolu (vücut ağırlığı >20 kg ila <120 kg, ortalama 74,6 kg) 76 hipertansif hastada, 4 haftadan dahauzun bir tedavi süresi ile, 1 mg/kg (n=29 tedavi edilen) veya 2 mg/kg (n=31 tedavi edilen)dozda telmisartan tedavisi ile değerlendirilmiştir. Dahil etme kriter leri gereğince, sekonderhipertansiyon varlığı araştırılmamıştır. Araştırılan bazı hastalarda kullanılan dozlar, erişkinpopülasyonda hipertansiyon tedavisi için önerilen dozlardan daha yüksek olmuş veerişkinlerde test edilen 160 mg'a benzer günlük dozlara ulaşmıştır. Yaş grubu için yapılanuyarlamalardan sonra, ortalama sistolik kan basıncındaki başlangıç değerine göre ortaya çıkandeğişiklik (primer amaç) telmisartan 2 mg/kg grubunda -14,5 (1,7) mmHg, telmisartan 1mg/kg grubunda -9,7 (1,7) mmHg ve plasebo grubunda -6 (2,4) olmuştur. Uyarlanmışdiastolik kan basıncı değerlerinde başlangıç değerine göre görülen değişiklikler, sırasıyla -8,4(1,5) mmHg, -4,5 (1,6) mmHg ve -3,5 (2,1) mmHg olmuştur. Değişiklik doza bağımlıdır. 6 ila<18 yaşlarındaki hastaların katıldığı bu çalışmadan elde edilen güvenlilik verileri, genellikleerişkinlerde gözlenen verilere benzerdir. Çocuklarda ve adolesanlarda uzun süreli telmisartantedavisinin güvenliliği değerlendirilmemiştir.

Bu hasta popülasyonunda bildirilen eozinofillerde artış yetişkinlerde kaydedilmemiştir. Bu bulgunun klinikteki önemi ve ilişkisi bilinmemektedir. Bu klinik verilerle, telmisartanın,hipertansif pediyatrik popülasyondaki etkililiği ve güvenliliği ile ilgili bir sonuca ulaşmakmümkün değildir.

5.2. Farmakokinetik özelliklerGenel özellikler

Emilim:


Absorbe olan miktar değişmekle birlikte telmisartanın absorpsiyonu hızlıdır. Telmisartanın ortalama mutlak biyoyararlanımı %50 civarındadır.

Telmisartan yiyeceklerle birlikte alındığında, plazma konsantrasyon-zaman eğrisi altında kalan alandaki (EAA0-«) azalma yaklaşık %6 (40 mg doz) ile yaklaşık %19 (160 mg doz)

arasında değişir. İster aç karına ister yiyeceklerle birlikte alınsın, uygulamadan 3 saat sonra telmisartan plazma konsantrasyonları benzerdir.

Dağılım:


Telmisartan esas olarak albumin ve alfa-1 asit glikoprotein olmak üzere plazma proteinlerine yüksek oranda bağlanır (>%99,5). Kararlı durumda ortalama görünür dağılım hacmi (Vdss)yaklaşık 500 L'dir.

Biyotransformasyon:


Telmisartan, ana bileşiğin glukuronidine konjugasyonla metabolize olur. Konjugat için hiçbir farmakolojik aktivite gösterilmemiştir.

Eliminasyon:


Telmisartan terminal eliminasyon yarı ömrü >20 saat olan bieksponansiyel azalma farmakokinetiği ile karakterizedir. Maksimum plazma konsantrasyonu (Cmaks) ve daha düşükoranda olmak üzere plazma konsantrasyonu-zaman eğrisi altında kalan alan (EAA), doz ileorantısız olarak artar. Önerilen dozlarda alınan telmisartan ile klinik açıdan önemli birbirikmeyi gösteren veri bulunmamaktadır. Plazma konsantrasyonları kadınla rda erkeklerdendaha yüksektir. Ancak bu durumun etkililik üzerine bir etkisi yoktur.

Oral (ve intravenöz) uygulamadan sonra telmisartan, hemen hemen yalnız feçes yoluyla ve esas olarak değişmemiş bileşik halinde atılır. Kümülatif üriner atılımı, dozun %1'inden azdır.Total plazma klerensi (CLtot) (yaklaşık 1.000 mL/dk), hepatik kan akımı (yaklaşık 1,500mL/dk) ile karşılaştırıldığında yüksektir.

Doğrusallık/Dosrusal olmayan durum:


Eğri altında kalan alandaki (EAA) küçük azalmanın terapötik etkide bir azalmaya neden olması beklenmez.

Doz ve plazma düzeyleri arasında lineer bir ilişki yoktur. 40 mg'ın üzerindeki dozlarda Cmaks ve daha az oranda olmak üzere, EAA orantısız olarak artar.

Hastalardaki karakteristik özellikler

Bu belge

Belge D

oCi^giyet:^

- lZW56Q3NRZW56M0FyS3k0ZmxXRG83ZW56 Belge Takip Adresi:
https://www.turkiye.gov.tr/saglik-titck-ebys

Plazma konsantrasyonlarında cinsiyet farklılıkları gözlenmiştir. Kadınlarda erkeklere göre Cmaks ve EAA değerlerinde, yaklaşık olarak sırasıyla, 3 ve 2 kat daha yüksek değerler eldeedilmiştir.

Pediyatrik popülasyon:


4 haftadan uzun bir süre telmisartan 1 mg/kg veya 2 mg/kg alan, 6 ila <18 yaşlarındaki 57 hipertansif hastada, sekonder amaç olarak, telmisartanın 2 farklı dozunun farmakokinetiğideğerlendirilmiştir. Farmakokinetik amaçlar arasında, çocuklarda ve adolesanlardatelmisartanın kararlı durumunun tayini ve yaşa bağlı değişikliklerin araştırılması yer almıştır.Her ne kadar çalışma, 12 yaşın altındaki çocuklarda anlamlı bir farmakokinetik değerlendirmeyapabilmek için çok küçük ölçekli olsa da sonuçlar genellikle erişkinlerde elde edilenbulgularla tutarlıdır ve telmisartan farmakokinetiğinin, özellikle Cmax için doğrusalolmadığını doğrulamaktadır.

Yaşlılar:


Telmisartanın farmakokinetiği yaşlı ve 65 yaşından daha genç hastalarda farklı değildir.

Böbrek yetmezliği:


Hafıf-orta ve şiddetli böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalarda, plazma konsantrasyonlarının 2 katına çıktığı gözlenmiştir. Ancak diyaliz uygulanan böbrekyetmezliği hastalarında daha düşük plazma konsantrasyonları gözlenmiştir. Telmisartanböbrek yetmezliği olan hastalarda plazma proteinlerine yüksek oranda bağlanır ve diyaliz ileuzaklaştırılamaz. Böbrek bozukluğu olan hastalarda eliminasyon yarılanma ömrüdeğişmemektedir.

Karaciğer yetmezliği:


Karaciğer yetmezliği olan hastalarda yürütülen farmakokinetik çalışmalarda, mutlak biyoyararlanımda yaklaşık %100'e varan bir artış gösterilmiştir. Karaciğer yetmezliği olanhastalarda eliminasyon yarılanma ömrü değişmez.

5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri

Klinik öncesi güvenlilik çalışmalarında, normotansif hayvanlarda klinikteki terapötik aralık ile benzer bir ilaç maruziyeti sağlayan dozlar, kırmızı hücrelere ilişkin parametrelerde

Belge Do

üre azotu ve kreatininde yükselme), ve aynı zamanda serum potasyumunda artışa neden olmuştur. Köpeklerde renal tübüler dilatasyon ve atrofi gözlenmiştir. Sıçanlarda veköpeklerde, mide mukozasında yaralanma (erozyon, ülserler ya da enflamasyon) dakaydedilmiştir. Gerek anjiyotensin dönüştürücü enzim inhibitörleri gerekse anjiyotensin IIreseptör antagonistleri ile yürütülen klinik öncesi çalışmalardan bilinen bu farmakolojik yanetkiler, ağızdan serum fizyolojik desteğiyle önlenmiştir.

Her iki türde de, plazma renin aktivitesinde artış ve renal jukstaglomerüler hücrelerde hipertrofi/hiperplazi gözlenmiştir. ACE inhibitörlerinin ve öteki anjiyotensin II reseptörantagonistlerinin de gösterdiği bir sınıf etkisi olan bu değişiklikler, klinik anlamlılığa sahipgibi görünmemektedirler.

Teratojenik etkiye yönelik net bir veri gözlenmemiştir, ama telmisartanın toksik doz düzeylerinde, yavruların doğum sonrası gelişmeleri üzerinde daha düşük vücut ağırlığı ve gözaçılmasında gecikme gibi etkiler gözlenmiştir.

İn vitro6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER6.1. Yardımcı maddelerin listesi

Sodyum hidroksit Kollidon 30MegluminMannitol (E421)

Magnezyum stearat

6.2. Geçimsizlikler

Geçerli değil.

6.3. Raf ömrü

24 ay

6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler

25°C'nin altındaki oda sıcaklığında saklanmalıdır.

Rutubetten ve ısıdan korumak için orijinal ambalajında saklanmalıdır.

6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği

ULOXETİC 80 mg tablet, Alu/Alu-Alu blister içine ambalajlanır. Her karton kutu, bir kullanma talimatı ile birlikte 28 ve 84 tablet içerir.

6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler

Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği”ne uygun olarak imha edilmelidir.

7. RUHSAT SAHİBİ

World Medicine İlaç San. ve Tic. A.Ş.

Bağcılar/İstanbul

8. RUHSAT NUMARASI(LARI)

2023/107

9. İLK RUHSAT TARİHİ / RUHSAT YENİLEME TARİHİ

İlk ruhsatlandırma tarihi: 28.03.2023 Son yenileme tarihi:

10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ

İlaç Bilgileri

Uloxetic 80 Mg Tablet

Etken Maddesi: Telmisartan

Pdf olarak göster

Kullanma talimatı ve kısa ürün bilgileri

  • Uloxetic 80 Mg Tablet - KUB
  • Uloxetic 80 Mg Tablet - KT
  • Google Reklamları

    Ana Sayfa | Hakkımızda | İlaçlar | İlaç Ara | İlaç Firmaları | Gizlilik | Bize Ulaşın

    Telif Hakkı 2008-2024 © İlaç Prospektüsü. Tüm Hakları Saklıdır.
    Uyarı: Sitemizde yayınladığımız ilaç bilgileri ile doktora danışmadan kesinlikle ilaç kullanmayınız!
    Aksi halde doğabilecek sağlık sorunlarından ilacprospektusu.com sorumlu tutulamaz.