KISA URUN BILGISI1. BEŞERI TIBBI URUNUN ADI
DESYREL® 50 mg film tablet
2. KALITATIF VE KANTİTATIF BILEŞIMEtkin madde:
50 mg
Trazodon HCl
Yardımcı maddeler:
Laktoz monohidrat (inek sütü) 84.5 mg Gün batımı sarısı lak (E110)0.2 mg
Yardımcı maddeler için 6.1'e bakınız.
3. FARMASÖTIK FORM
Film tablet.
Turuncu-sarı renkli, bikonveks, bir yüzü çentikli film tabletler. Tabletler iki eşit parçaya bölünebilir.
4. KLINIK ÖZELLIKLER4.1. Terapötik endikasyonlar
Anksiyetenin eşlik ettiği veya etmediği depresif bozukluklar.
4.2. Pozoloji ve uygulama şekliPozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:
Bu ilacın kullanımı erişkinlerle sınırlandırılmıştır. Tabletler, hastalığın şiddetine, hastanın kilosu, yaşı ve genel durumuna bağlı olarak kademeli doz artışına olanak sağlamak üzereçentiklidir.
Erişkinlerde kullanımı: Başlangıç dozu, bölünmüş dozlar halinde yemeklerden sonra veya tek doz halinde akşam yatma vaktinden önce uygulanan 75-150 mg/gün'dür.
Doz, tek doz veya bölünmüş dozlar halinde uygulanmak üzere günde 300 mg'a kadar artırılabilir. Bölünmüş dozun büyük kısmı yatma vakti alınmalıdır.
Hastaneye yatırılan hastalarda doz, bölünmüş dozlar halinde günde 600 mg'a kadar artırılabilir.
Uygulama şekli:
Tedavi, akşam uygulaması ile başlamalı ve günlük dozlar zaman içinde artırılmalıdır. İlaç, en az bir aylık terapötik süreç boyunca alınmalıdır. Yan etkilerin azaltılması (rezorpsiyonunartması ve doruk plazma konsantrasyonunun azalması), DESYREL®'in yemekten sonraalınmasıyla sağlanabilir.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler Böbrek yetmezliği:
Genellikle dozaj ayarlaması gerekmemektedir, ancak ağır böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalara reçete edilirken dikkatli olunmalıdır. Ayrıca “
4.4. Özel kullanım uyarıları veönlemleri5.2. Farmakokinetik özellikler
” bölümlerine bakınız.
öu Deige, güvenil eleku'oniK imza ne ımzaranmışûr.
Karaciğer yetmezliği:
Trazodon karaciğerde kapsamlı metabolizmaya uğrar (“
5.2. Farmakokinetik özellikler4.4. Özel kullanımuyarıları ve önlemleri4.8. İstenmeyen etkiler
” bölümlerine bakınız). Bu nedenle,karaciğer fonksiyon bozukluğu olan hastalara reçete edilirken, özellikle de ağır karaciğerfonksiyon bozukluğu vakalarında dikkatli olunmalıdır. Karaciğer fonksiyonunun periyodikolarak izlenmesi düşünülebilir.
Pediyatrik popülasyon:
Güvenliliğe ilişkin veri bulunmaması nedeniyle, trazodonun 18 yaşından küçük çocuklarda kullanılması önerilmemektedir. Çocuklarda ve ergenlerde kontrendikedir. (bkz. Bölüm
4.3Kontrendikasyonlar
)
Geriyatrik popülasyon:
Çok yaşlı veya zayıf hastalarda önerilen başlangıç dozu, bölünmüş dozlar halinde veya tek doz halinde yatma vaktinde uygulanan 100 mg/gün'dür. Bu doz, tolerans ve etkinliğe bağlıolarak, “Erişkinlerde kullanımı” başlığı altında açıklandığı şekilde, gözetim altında aşamalıolarak artırılabilir. Bu hastalarda genel olarak bir seferde 100 mg'ın üzerindeki dozlarınkullanımından kaçınılmalıdır. Dozların günde 300 mg'ın üzerine çıkılması olası değildir.
4.3. Kontrendikasyonlar
• Trazodon veya bölüm 6.1'de listelenmiş yardımcı maddelerden herhangi birine karşıbilinen aşırı duyarlılık.
• Alkol intoksikasyonu ve hipnotiklerle intoksikasyon.
• Akut miyokard infarktüsü.
• Çocuklar ve ergenler.
4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Çocuklarda ve 18 yaşından küçük adolesanlarda kullanımı
DESYREL®, çocuklarda ve 18 yaşından küçük adolesanlarda kullanılmamalıdır. Antidepresanla tedavi edilen çocuklarda ve adolesanlarda yapılan klinik araştırmada intihardavranışı (intihar teşebbüsü veya intiharın planlanması) ve düşmanlık duygusu (esas itibarıylasaldırganlık, inatlaşma ve öfke) plaseboya oranla daha sık gözlenmiştir. Bunun dışında çocukve adolesanlarda büyüme, olgunlaşma, bilişsel ve davranışsal gelişme ile ilgili uzun süreligüvenlik verileri bulunmamaktadır.
İNTİHAR/INTİHAR DÜŞÜNCELERİ
Depresyon, intihar düşünceleri, kendine zarar verme ve intihar (intiharla ilişkili olaylar) riskinde artışla bağlantılıdır. Bu risk anlamlı remisyon meydana gelinceye kadar devam eder.Tedavinin ilk birkaç haftası veya daha uzun süre düzelme görülmeyebileceğinden, hastalar budüzelme meydana gelinceye kadar yakından izlenmelidir. Genel klinik deneyim, intiharriskinin iyileşmenin erken evrelerinde artabildiği yönündedir.
İntiharla ilişkili olaylar öyküsü olan hastalar ya da tedaviye başlanmadan önce anlamlı derecede intihar düşüncesi sergileyen hastaların intihar düşünceleri ya da intihar girişimleriaçısından daha büyük risk altında olduğu bilinmektedir ve bu hastalar tedavi sırasındadikkatle izlenmelidir. Psikiyatrik bozukluklarda antidepresan ilaçlarla yapılan plasebokontrollü klinik çalışmaların meta-analizi, 25 yaşın altındaki hastalarda intihar davranışıriskinin plaseboya kıyasla antidepresanlarla arttığını göstermiştir.
İlaç tedavisinin başlangıcı ve doz değişikliklerinde hastalar, özellikle de yüksek risk taşıyanlar yakından izlenmelidir. Hastalar (ve .hastaların hakıcrları), herhangi bir klinik kötüleşme,
öu Deige, ^venlı eieKironTk imza ile imzmanmışfir. ^''
Belge ıl)(iptihancdftvra«tşö:vaya Tdüşüffl©elS®8vsjd:avıanışta ®lağaa^şıddâğişikliklerraçıstndanıizliemenin
ve bu semptomlar görüldüğünde ivedilikle tıbbi tavsiye almanın gerekli olduğu konusunda uyarılmalıdır.
Özellikle tedavinin başlangıcında, potansiyel intihar girişimleri riskini minimum düzeye
indirmek için, her fırsatta yalnızca kısıtlı miktarlarda trazodon reçete edilmelidir.
_
Aşağıdaki hastalıkları olan hastalarda dikkatli doz uygulaması ve düzenli izleme yapılması önerilmektedir:
• Epilepsi (özellikle dozajda ani artış veya azalmalardan kaçınılmalıdır),
• Karaciğer veya böbrek fonksiyon bozukluğu (özellikle de şiddetliyse),
• Angina pektoris, ileti bozuklukları veya farklı derecelerde AV blokları, yakın zamandageçirilmiş miyokard infarktüsü gibi kalp hastalığı olan hastalar,
• Hipertiroidizm,
• Trazodonun sadece çok düşük düzeyde antikolinerjik etkisi bulunduğundan herhangi bir problem beklenmemekle birlikte prostat hipertrofisi gibi miktürisyon bozuklukları,
• Trazodonun çok düşük düzeyde antikolinerjik etkisi nedeniyle majör değişikliklerbeklenmemekle birlikte akut dar açılı glokom, yükselmiş intraoküler basınç,
Bir hastada sarılık görülmesi halinde trazodon tedavisi kesilmelidir. Hepatik metabolizma ve hepatotoksisite riski göz önüne alındığında, karaciğer fonksiyonlarının periyodik olarakizlenmesi önerilir (Bkz. Bölüm 4.8 ve 5.2).
Antikoagülan ve/veya antiplatelet ajanlarla birlikte trazodon gibi seratonerjik ajanlar alan hastalarda ve kanama eğilimi olduğu bilinen hastalarda dikkatli olunması önerilir.
Şizofreni veya diğer psikotik bozuklukları olan hastalarda antidepresanların uygulanması psikotik semptomlarda olası bir kötüleşmeyle sonuçlanabilir. Paranoid düşüncelerşiddetlenebilir. Trazodon ile tedavi sırasında, depresif bir faz manik-depresif psikozdan manikbir faza dönüşebilir. Bu durumda trazodon kesilmelidir.
Nöroleptikler ve diğer antidepresanlar (örneğin; trisiklik antidepresanlar, SSRİ'ler, SNRİ'ler, MAOİ'ler) ve triptanlar gibi serotonerjik olarak etki eden diğer maddelerin eşzamanlıkullanımı durumunda, serotonin sendromu/malign nöroleptik sendrom yönünden etkileşimlertanımlanmıştır. Nöroleptiklerle birlikte alındığında ölümle sonuçlanan malign nöroleptiksendromlar bildirilmiş olup, bu sendrom bilinen olası bir advers ilaç reaksiyonudur. Dahaayrıntılı bilgi için “
4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri4.8. İstenmeyen etkiler
” bölünlerine bakınız.
Agranülositoz klinik olarak kendini influenza benzeri semptomlar, boğaz ağrısı ve ateşle gösterebildiğinden, bu vakalarda hematolojik yönden değerlendirme önerilmektedir.
Trazodon alan hastalarda ortostatik hipotansiyon ve senkop dahil olmak üzere hipotansiyon görüldüğü bildirilmiştir. Trazodon ile eşzamanlı olarak antihipertansif tedavi uygulanmasıantihipertansif ilacın dozunun azaltılmasını gerektirebilir.
Yaşlı hastalar çoğu zaman antidepresanlara, özellikle de ortostatik hipotansiyon ve diğer antikolinerjik etkilere daha duyarlıdır.
Diğer psikotropikler veya antihipertansifler gibi eş zamanlı tedavi kullanımıyla veya bu reaksiyonları alevlendirebilecek komorbiditeler gibi risk faktörlerinin varlığında potansiyeladditif etkilere dikkat edilmelidir.
Hastalar (ve hasta bakıcıları) bu reaksiyonların potansiyel başlangıcı hakkında bilgilendirilmeli ve tedavinin başlangıcında ve doz artışlarından önce ve sonra bu tür etkileraçısından yakından izlenmelidir.
Trazodon ile özellikle uzun süreli tedaviyi takiben, bulantı, baş ağrısı ve halsizlikle karakterize olan yoksunluk semptomlarının meydana gelmesini minimum düzeye indirmekiçin dozajın kademeli olarak azaltılması önerilmektedir.
Trazodon hidroklorürün bağımlılık yaratan özellikleri olduğuna ilişkin hiçbir kanıt bulunmamaktadır.
Diğer antidepresan ilaçlarda olduğu gibi, trazodon ile çok nadir olarak QT aralığında uzama vakaları bildirilmiştir. QT aralığını uzattığı bilinen tıbbi ürünlerle birlikte trazodon reçeteedilirken dikkatli olunması tavsiye edilmektedir. Trazodon, QT aralığının uzamasıyla ilişkiliolanlar dahil, bilinen kardiyovasküler hastalığı olan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır.
Güçlü CYP3A4 inhibitörleri trazodon serum düzeylerinde artışlara yol açabilir. Daha ayrıntılı bilgi için “
4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
” bölümünebakınız.
Alfa-adrenolitik aktiviteye sahip diğer ilaçlarda olduğu gibi, trazodon çok nadir olarak priapizm ile ilişkili bulunmuştur. Bu, adrenalin veya metaraminol gibi bir alfa-adrenerjikajanın intrakavernöz enjeksiyonuyla tedavi edilebilir. Ancak, cerrahi girişim gerektirmiş ya dakalıcı cinsel fonksiyon bozukluğuna yol açmış trazodon kaynaklı priapizm raporlarıbulunmaktadır. Bu şüpheli advers reaksiyonun geliştiği hastalar trazodonu derhalbırakmalıdır.
İdrar testleri ile etkileşim
Bir trazodon metaboliti olan meta-Klorofenilpiperazin (m-CPP) ile yapısal olarak benzer bir ilaç olan 3,4-metilendioksimetamfetamin (MDMA, ecstasy) arasındaki çapraz reaksiyonnedeniyle, idrarda amfetamin sonucu immünoanaliz ilaç taramasının kullanılmasıylayanlışlıkla pozitif değer verebilir. Bu durumlarda, kütle spektrometrisine (MS) dayalıteknikler kullanılarak doğrulayıcı testler önerilir.
DESYREL'in içeriğinde bulunan bazı yardımcı maddeler hakkında önemli bilgiler
- Laktoz: DESYREL, laktoz içermektedir. Eğer daha önceden doktorunuz tarafından bazı şekerlere karşı intoleransınız olduğu söylenmişse, bu tıbbi ürünü almadan önce doktorunuzlatemasa geçiniz.
- Hint yağı: Mide rahatsızlığına ve ishale neden olabilir.
- Sodyum: Bu tıbbi ürün her tablette 1 mmol (23 mg)'den daha az sodyum içerir; yani esasında "sodyum içermez".
- Gün batımı sarısı (E110): alerjik reaksiyonlara neden olabilir.
4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Genel:
Antipsikotiklerin, hipnotiklerin, sedatiflerin, anksiyolitiklerin ve antihistaminik ilaçların
Bd8.D.
ıedi5ifs3k'lfsi!§i<
Oral kontraseptifler, fenitoin, karbamazepin ve barbitüratların hepatik etkileri nedeniyle antidepresanların metabolizması hızlanır. Antidepresanların metabolizması, simetidin ve diğerbazı antipsikotikler tarafından inhibe edilir.
Oral antikoagülan ve/veya antiplatelet ajanlar: Nadiren artmış kanama ile birlikte antikoagülan fonksiyonlarda (laboratuvar değerleri ve/veya klinik belirti ve semptomlar)değişiklik bildirilmiştir.
CYP3A4 inhibitörleri:
İlaç metabolizması ile ilgili
in vitroin vivo
çalışmalarda, günde 2 kez200 mg ritonavir dozunun trazodonun plazma düzeylerini iki kattan fazla artırarak bulantı,senkop ve hipotansiyona yol açtığı doğrulanmıştır.
Trazodonun güçlü bir CYP3A4 inhibitörü ile birlikte kullanılması durumunda, daha düşük bir trazodon dozu düşünülmelidir.
Ancak, trazodon ile güçlü CYP3A4 inhibitörlerinin birlikte uygulanmasından mümkün olduğunca kaçınılmalıdır.
Karbamazepin:
Karbamazepin ile birlikte uygulama trazodonun plazma konsantrasyonlarında azalmayla sonuçlanmaktadır. Günde 400 mg karbamazepin ile eşzamanlı kullanım, trazodon ve aktifmetaboliti m-klorofenilpiperazinin plazma konsantrasyonlarında sırasıyla %76 ve %60oranında azalmaya yol açmıştır. Trazodon dozajında bir artış gerekip gerekmediğini saptamaküzere hastalar yakından izlenmelidir.
Trisiklik antidepresanlar:
Etkileşim riskinden dolayı eşzamanlı uygulamadan kaçınılmalıdır. Serotonin sendromu ve kardiyovasküler yan etkilere çok dikkat edilmelidir.
Fluoksetin:
Trazodon bir CYP1A2/2D6 inhibitörü olan fluoksetin ile birlikte kullanıldığında yükselmiş trazodon plazma düzeyleri ve advers etkilere ilişkin nadir vakalar bildirilmiştir. Birfarmakokinetik etkileşimin altında yatan mekanizma tam olarak anlaşılmış değildir.Farmakodinamik etkileşim (serotonin sendromu) olasılığı dışlanamaz.
Monoamin oksidaz inhibitörleri (MAOİ):
MAOİ ile olası etkileşim zaman zaman bildirilmiştir. Bazı klinisyenler ikisini aynı zamanda verse de, trazodonun MAOİ ile eşzamanlı olarak ya da bu maddelerle tedavininsonlandırılmasından sonraki iki hafta içinde kullanılması önerilmemektedir. Trazodontedavisinin sonlandırılmasından sonraki bir hafta içinde MAOİ'lerinin uygulanması daönerilmemektedir.
Fenotiazinler:
Trazodonun klorpromazin, flufenazin, levomepromazin, perfenazin gibi fenotiazinler ile birlikte kullanılması durumunda şiddetli ortostatik hipotansiyon gözlenmiştir.
Anestezikler/kas gevşeticiler:
Trazodon hidroklorür kas gevşeticilerin ve uçucu anesteziklerin etkisini arttırabilir ve bu tip durumlarda dikkatli olunmalıdır.
Alkol:
Trazodon alkolün sedatif etkilerini şiddetlendirmektedir. Trazodon tedavisi sırasında alkolden kaçınılmalıdır.
Levodopa:
Antidepresanlar levodopanın metabolizmasını hızlandırabilir.
Diğer:
Trazodonun QT aralığını uzattığı bilinen ilaçlarla birlikte kullanımı torsade de pointes dahil olmak üzere ventriküler aritmi riskini arttırabilir. Bu ilaçlar trazodon ile birlikteuygulandığında dikkatli olunmalıdır.
Trazodon yalnızca çok zayıf bir noradrenalin geri alım inhibitörü olduğundan ve tiramine kan basıncı yanıtını değiştirmediğinden, guanetidin benzeri bileşiklerin hipotansif etkisiyleetkileşim olası değildir. Bununla birlikte, laboratuvar hayvanlarında yapılan çalışmalar,trazodonun klonidinin akut etkilerinin çoğunu inhibe edebileceğini düşündürmektedir. Diğerantihipertansif ilaç tipleri söz konusu olduğunda, hiçbir klinik etkileşim bildirilmemişse de,etkide güçlenme olasılığı dikkate alınmalıdır.
Trazodon
Hypericum perforatum
(St John's Wort) içeren preparatlarla birlikte uygulandığında istenmeyen etkiler daha sık olabilir.
Trazodon ve varfarini aynı zamanda alan hastalarda protrombin zamanında değişiklikler bildirilmiştir.
Trazodon ile eşzamanlı kullanım digoksin veya fenitoinin serum düzeylerinde artışla sonuçlanabilir. Bu hastalarda serum düzeylerinin izlenmesi düşünülmelidir.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Özel popülasyonlara ilişkin etkileşim çalışması yapılmamıştır.
Pediyatrik popülasyon:
Pediyatrik popülasyona ilişkin etkileşim çalışması yapılmamıştır.
4.6. Gebelik ve laktasyonGenel tavsiye
Gebelik kategorisi: C'dir.
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
DESYREL®'in çocuk doğurma potansiyeli olan kadınlarda kullanımına ilişkin bir öneri bulunmamaktadır.
Gebelik dönemi
Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik /ve-veya/ embriyonal/fetal gelişim /veveya/ doğum /ve-veya/ doğum sonrası gelişim üzerindeki etkiler bakımından yetersizdir (bkz. kısım5.3). İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.
DESYREL gerekli olm
iğruTama Kodu: 1 AV5603NRaklL
Belge Do
İG83SH
Trazodona maruz kalınan sınırlı sayıda (< 200) gebeliğe ilişkin veriler trazodonun gebelik üzerinde ya da fetus/yenidoğan çocuğun sağlığı üzerinde herhangi bir advers etkisinigöstermemektedir. Bugüne kadar, başka hiçbir ilgili epidemiyolojik veri alanı mevcutdeğildir. Hayvanlarda yapılan çalışmalar terapötik dozlarda gebelik, embriyonal/fetal gelişim,doğum veya postnatal gelişim ile ilgili olarak doğrudan veya dolaylı zararlı etkilere işaretetmemektedir (“
5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri
” bölümüne bakınız).
Gebe kadınlara reçete edilirken dikkatli olunmalıdır. Trazodon doğuma kadar kullanıldığında, yenidoğanlar yoksunluk semptomlarının ortaya çıkması açısından izlenmelidir.
Laktasyon dönemi
Sınırlı veriler, trazodonun insanlarda meme sütüne geçişinin düşük olduğunu göstermektedir, ancak aktif metabolitin düzeyleri bilinmemektedir. Yeterli veri bulunmadığından, emzirmeninsürdürülmesi/kesilmesi ya da trazodon ile tedavinin sürdürülmesi/kesilmesi konusundakikarar, emzirmenin çocuğa yararı ve trazodon tedavisinin anneye yararı dikkate alınarakverilmelidir.
Üreme yeteneği/Fertilite
Sıçanlarda 300 mg/kg/gün'e kadar varan dozlarda fertilite üzerinde herhangi bir etki gözlenmemiştir (“
5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Trazodon araç ve makine kullanma yeteneği üzerinde hafif veya orta dereceli etkiye sahiptir. Hastalar uyuşukluk hali, sedasyon, baş dönmesi, konfüzyonel durumlar veya bulanıkgörmeden etkilenmediklerine emin oluncaya kadar araç veya makine kullanmanın risklerinekarşı uyarılmalıdır.
4.8. İstenmeyen etkiler
Trazodon tedavisi sırasında veya tedavi kesildikten sonraki erken dönemde intihar düşüncesi ve intihar davranışları vakaları bildirilmiştir (“
4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
”bölümüne bakınız).
Bazıları tedavi edilmeyen depresyon vakalarında yaygın olarak bildirilen aşağıdaki semptomlar trazodon tedavisi alan hastalarda da kaydedilmiştir.
Sıklıklar şu şekilde tanımlanır:
Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1.000 ila <1/100); seyrek (>1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000); bilinmiyor (eldeki verilerden hareketletahmin edilemiyor).
Kan ve lenf sistemi hastalıkları
Bilinmiyor: Kan diskrazileri (agranülositoz, trombositopeni, eozinofili, lökopeni ve anemi dahil)
Bağışıklık sistemi hastalıkları
Bilinmiyor: Alerjik reaksiyonlar
Endokrin hastalıklar
Bilinmiyor: Uygunsuz antidiüretik hormon salgılanması sendromu
Metabolizma ve beslenme hastalıkları
Bilinmiyor: Hiponatremi1, kilo kaybı, anoreksi, iştah artışı
Psikiyatrik hastalıklar
Bilinmiyor: İntihar düşüncesi veya intihar davranışları2, konfüzyonel durum, insomnia, dezoryantasyon, mani, anksiyete, sinirlilik, ajitasyon (çok seyrek olarak deliryuma alevlenir),delüzyon, saldırgan reaksiyon, halüsinasyonlar, kabuslar, libidoda azalma, yoksunluksendromu
Sinir sistemi hastalıkları
Bilinmiyor: Serotonin sendromu, konvülsiyon, nöroleptik malign sendrom, baş dönmesi, vertigo, baş ağrısı, uyuşukluk hali3, huzursuzluk, azalmış uyanıklık, tremor, bulanık görme,hafıza bozukluğu, miyoklonus, ifade güçlüğü, parestezi, distoni, tat alma duyusundadeğişiklik
Kardiyak hastalıklar
Bilinmiyor: Kardiyak aritmiler4 (Torsade de Pointes, palpitasyonlar, prematüre ventriküler kontraksiyonlar, ventriküler ikili vurular, ventriküler taşikardi dahil), bradikardi, taşikardi,EKG anormallikleri (QT uzaması)2
Vasküler hastalıklar
Bilinmiyor: Ortostatik hipotansiyon, hipertansiyon, senkop
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar
Bilinmiyor: Nazal konjesyon, dispne
Gastrointestinal hastalıklar
Bilinmiyor: Bulantı, kusma, ağız kuruluğu, konstipasyon, diyare, dispepsi, mide ağrısı, gastroenterit, artmış salivasyon, paralitik ileus
Hepatobiliyer hastalıklar
Bilinmiyor: Karaciğer fonksiyon anormallikleri (sarılık ve hepatoselüler hasar dahil)5, intrahepatik kolestaz
Deri ve deri altı doku hastalıkları
Bilinmiyor: Deri döküntüsü, pruritus, hiperhidroz
Kas-iskelet bozuklukları, bağ doku ve kemik hastalıkları
Bilinmiyor: Ekstremitelerde ağrı, sırt ağrısı, miyalji, artralji
Böbrek ve idrar yolu hastalıkları
Bilinmiyor: Miktürisyon bozukluğu, idrar kaçırma, idrar yapamama (üriner retansiyon)
Üreme sistemi ve meme bozuklukları
Bilinmiyor: Priapizm6
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar
Bilinmiyor: Zayıflık, ödem, influenza-benzeri semptomlar, bitkinlik, göğüs ağrısı, ateş
Araştırmalar
Bilinmiyor: Yükselmiş karaciğer enzimleri
1 Semptomatik hastalarda sıvı ve elektrolit durumu izlenmelidir.
2 Ayrıca “
4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
” bölümüne bakınız.
3 Trazodon, tedavinin ilk günleri sırasında görülen, genellikle devam eden tedaviyle birlikte ortadan kalkan uyuşukluk haline neden olabilen sedatif özelliklere sahip bir antidepresandır.
4 Hayvanlarda yapılan çalışmalar, trazodonun trisiklik antidepresanlardan daha azkardiyotoksik olduğunu göstermiştir ve klinik çalışmalar bu ilacın insanlarda kardiyakaritmilere neden olma ihtimalinin daha düşük olabileceğini düşündürmektedir. Öncedenkardiyak hastalığı bulunan hastalarda yapılan klinik çalışmalar, trazodonun bupopülasyondaki bazı hastalarda aritmojenik olabileceğini göstermektedir.
5 Karaciğer fonksiyonu üzerinde bazen şiddetli olan advers etkiler nadiren bildirilmiştir. Butip etkilerin meydana gelmesi halinde, trazodon derhal kesilmelidir.
6 Ayrıca “
4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
” bölümüne bakınız.
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar / risk dengesinin sürekli olarak izlenmesineolanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu TürkiyeFarmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir
e-
posta:
Toksisite özellikleri:
En sık bildirilen doz aşımı reaksiyonları uyuşukluk hali, baş dönmesi, bulantı ve kusmayı içermektedir. Daha ciddi vakalarda koma, taşikardi, hipotansiyon,hipernatremi,
konvülsiyonlar ve solunum yetersizliği bildirilmiştir. Kardiyak özellikte olanlar bradikardi, QT uzaması ve torsade de pointes'i içerebilir. Semptomlar doz aşımından sonra 24 saat veyadaha uzun bir zaman içinde ortaya çıkabilir.
Diğer antidepresanlarla kombinasyon halindeki trazodonun doz aşımı serotonin sendromuna neden olabilir.
Tedavisi:
Trazodonun spesifik bir antidotu yoktur. Bir gramdan fazla trazodon almış erişkinlerde ya da 150 mg'dan fazla trazodon almış çocuklarda başvurudan sonra 1 saat içinde aktif kömüruygulaması düşünülmelidir. Alternatif olarak, erişkinlerde potansiyel olarak yaşamı tehditedici bir aşırı dozun alınmasını takiben 1 saat içinde gastrik lavaj düşünülebilir.
Hasta aşırı doz alınmasından sonra en az 6 saat (veya eğer sürekli salımlı bir preparat alınmışsa 12 saat) süreyle gözlenmelidir. Kan basıncı, nabız ve Glasgow Koma Ölçeği (GCS)izlenmelidir. Eğer GCS düşerse oksijen satürasyonu izlenmelidir. Semptomatik hastalardakardiyak izleme uygundur.
Tek kısa konvülsiyonlar tedavi gerektirmez. Sık veya uzayan konvülsiyonlar intravenöz diazepam (0,1-0,3 mg/kg vücut ağırlığı) ya da lorazepam (erişkinde 4 mg ve çocukta 0,05mg/kg) ile kontrol edilmelidir. Eğer bu önlemler nöbetleri kontrol etmezse, bir intravenözfenitoin infüzyonu yararlı olabilir. Oksijen verilmeli, asit-baz ve metabolik bozukluklargerektiği şekilde düzeltilmelidir.
Tedavi, hipotansiyon ve aşırı sedasyon durumunda semptomatik ve destekleyici olmalıdır. Şiddetli hipotansiyonun devam etmesi halinde inotropik ajanların (örneğin: dopamin veya
5. FARMAKOLOJIK ÖZELLIKLER5.1. Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grubu: Psikoanaleptik, antidepresan ATC kodu: N06AX05
Trazodon, anksiyete ve uyku bozukluklarının eşlik ettiği depresyon gibi depresif bozuklukların tedavisinde etkili olan ve kısa etki başlangıcıyla (yaklaşık bir hafta) karakterizebir triazolopiridin türevidir.
Trazodon, bir serotonin geri-alım inhibitörüdür; aktivasyonu çoğunlukla uykusuzluk, anksiyete, psikomotor ajitasyon ve cinsel fonksiyonda değişikliklerle ilişkili bulunan
52
reseptörlerinin bir antagonistidir.
Diğer psikotrop ilaçların tersine, trazodon, glokomda ve idrar bozukluklarında kontrendike değildir; ekstrapiramidal etkileri yoktur ve adrenerjik iletiyi kuvvetlendirmemektedir;trazodon, antikolinerjik etkinlikten yoksun olmasından dolayı, trisiklik antidepresanların kalpfonksiyonu üzerindeki tipik etkilerine sahip değildir.
5.2. Farmakokinetik özellikler
Emilim
Trazodon oral uygulamayı takiben gastrointestinal sistemden tamamen emilir.
Genç hastalarda 100 mg trazodon hemen salım sağlayan tabletin tek oral dozu uygulandıktan sonra, 1 saatte elde edilen bir tmax ile 1,2 ^g/ml'lik bir Cmax değerine ulaşılmaktadır. AUC
0
-^,
7,3 ^g/ml/saattir.
Yaşlı hastalarda 100 mg trazodon hemen salım sağlayan tabletin tek oral dozundan sonra, uygulamadan yaklaşık 1,5 saat sonra elde edilen bir tmax ile 1,6 ^g/ml'lik bir Cmax değerine veyaklaşık 17 ^g/ml/saat civarında bir AUC
0
-^ değerine ulaşılmaktadır. Tekrarlananuygulamalardan sonra tmax ve AUC değerleri, hemen hemen hiç değişmeden kalır ve Cmaxdeğeri yaklaşık 2 ^g/ml'dir.
Dağılım:
İn vitro koşullar altında, trazodon terapötik konsantrasyonlarda plazma proteinlerine %89 ila %95 oranında bağlanır.
Trazodon dağılımı, yaşları 18 ile 76 arasında değişen 43 sağlıklı deneğe 25 mg intravenöz ve 50 mg oral doz uygulamalarından sonra değerlendirilmiştir. Ortaya çıkan dağılım hacmi 0,9l/kg ile 1,5 l/kg arasındadır ve değerler genellikle yaşlılarda gençlerden daha yüksektir.
Biyotransformasyon
Trazodon, insan ve hayvanlarda benzer bir metabolik yol ile büyük ölçüde metabolize edilir.
Metabolizmanın ana ürünleri, özellikle safrada glukuronid konjugatı olarak bulunan ve ilaca bağlı toplam maruziyetin ağırlık bazında %3'ten azını ve molar bazda %5'ten azını oluşturanoksotriazolo-piridinpropiyonik asit ve 1 -m-klorofenilpiperazin dahil olmak üzerehidroksillenmiş türevler ve oksidasyon türevleridir.
İnsan karaciğer mikrozomlarında yapılan in vitro çalışmalar, trazodonun esas olarak sitokrom P450 3A4 (CYP3A4) tarafından metabolize edildiğini göstermektedir.
Eliminasyon:
Renal atılım, uygulanan dozun yaklaşık %70'ini oluşturan trazodon metabolitlerinin ana eliminasyon yoludur, geri kalan miktar ise feçes yoluyla atılır.
Trazodonun görünür eliminasyon yarı ömrü yaklaşık 9 saat (tok alındığında) ila 11 sa (aç alındığında).
Doğrusallık/Doğrusal olmayan durum:
Günde iki kez 50, 100 ve 150 mg'lık tekrarlanan oral uygulamalardan sonra, trazodon tüm doz aralıklarında lineer farmakokinetik göstermiştir.
5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri
Akut toksisite:50
dozu farelerde 610 mg/kg, sıçanlarda 486 mg/kg ve tavşanlarda 560 mg/kg'dır. Gözlenen etkiler sedasyon, salivasyon, palpebralpitoz ve klonik konvülsiyonlardan oluşmaktadır.
Tekrarlanan toksisite:
Sıçan, tavşan ve köpeklerde subkronik araştırmalar; sıçan, köpek ve maymunlarda kronik araştırmalar yapılmıştır. Uygulanan oral dozlar, sıçanlarda 15-450mg/kg/gün, tavşanlarda 15-100 mg/kg/gün, köpeklerde 3-100 mg/kg/gün ve maymunlarda 2080 mg/kg/gün arasında değişmiştir. Sıçanlar üzerinde yapılan araştırmalarda, tedavi düzendoplazmik retikulum ve hepatositlerin hipertrofisine neden olmuş ve hepatomegali ilesonuçlanmıştır. Bu etki detoksifikasyon mekanizmasının bir sonucudur ve patolojik bir olayolarak yorumlanamaz. Bunun yanı sıra, ölümle sonuçlanan dozlar da akut toksisitearaştırmalarında daha önceden gözlenmiş olan etkilere yol açmıştır. Geçerli NOEL (HiçAdvers Etki Gözlenmeyen Düzey) 30 mg/kg/gün olarak saptanmıştır. Yalnızca tavşanlarda 50mg/kg/gün gibi bir nispi NOEL ile MSS'yi baskılayıcı etkiler gözlenmiştir. Köpeklerde, akutintoksikasyonla daha önceden gözlenmiş olan semptomlar tekrarlanan uygulamalarlakötüleşmiş ve geçerli NOEL 10 mg/kg/gün olarak saptanmıştır. Maymunların köpeklerekıyasla daha dirençli olup, yalnızca farmakodinamik bozukluklar gösterdiği görülmüştür.NOEL, 20 mg/kg/gün olarak saptanmıştır.
Üreme toksisitesi:
Sıçanlarda 300 mg/kg/gün'e kadar varan dozlarda fertilite üzerinde herhangi bir etki gözlenmemiştir. Sıçanlardaki teratojenisite araştırmaları, yalnızca maternalorganizma için toksik olan dozlarda (300-450 mg/kg/gün) embriyoletal etkilerde bir artışolduğunu göstermiştir. Tavşanlarda yalnızca anneler için toksik olan dozlarda (150-450mg/kg/gün) embriyoletal etkiler ve nadir konjenital anomali olguları gözlenmiştir.Trazodonun plasentaya geçişine ilişkin sıçanlarda yapılan araştırmalarda, embriyo üzerindedoğrudan etkiler olmadığı doğrulanmıştır: Embriyo dokuları ve amniyotik sıvıda yalnızcaihmal edilebilir ilaç konsantrasyonları gözlenmiştir. Sıçanlardaki peri- ve post-natalaraştırmalar, 30 mg/kg/gün'ün üzerindeki dozlarda yalnızca yavruların vücut ağırlığı artışındabir azalma olduğunu göstermiştir.
Mutajenisite:In vitroin vivo
mutajenisite testleri (farelerde mikronükleus vesıçanlarda kromozom metafazı analizi) herhangi bir mutajenik etki göstermemiştir.
Karsinojenik potansiyel:
Fare ve sıçanlarda yapılan araştırmalar herhangi bir potansiyel tümör riskini ortaya koymamıştır.
Antijenlik:
Trazodonun antijenik aktivitesinin olmadığı gösterilmiştir.
Kardiyotoksisite:
Trazodonun kardiyovasküler etkileri sıçan, kobay, kedi ve köpeklerde araştırılmıştır. Hipotansif olmayan dozlarda EKG traselerinde herhangi bir değişikliğe nedenolmadığından, ilaç kardiyotoksisite riski hemen hemen hiç taşımamaktaydı.
Hormonal etkiler:
Dişi sıçanlara periton içi yolla uygulanan 20 mg/kg üzerindeki tek dozlar prolaktin düzeylerinde hafif bir artışa neden olmuştur. Bu etki, diyet içinde kronikuygulamalarla ortadan kalkmıştır.
İlaca bağımlık:6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER6.1 Yardımcı maddelerin listesi
Laktoz monohidrat (inek sütünden elde edilmiştir)
Kalsiyum fosfat dibazik
Mısır nişastası
Gün batımı sarısı lak (E110)
Polivinil pirolidon
Mikrokristalin selüloz
Sodyum karboksimetil nişasta
Magnezyum stearat
Etil selüloz
Hint yağı
Balık nefsi
Talk
6.2. Geçimsizlikler4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
”
bölümünde bahsedilen ilaçlar dışında yaygın olarak kullanılan ilaç veya diğer ilaçlarla geçimsizliği bulunmamaktadır.
6.3 Raf ömrü
48 aydır.
6.4 Saklamaya yönelik özel tedbirler
25°C'nin altındaki oda sıcaklığında ambalajında saklayınız.
6.5 Ambalajın niteliği ve içeriği
30 tabletlik blister ambalajlarda sunulur.
6.6 Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeligi”ne uygun olarak imha edilmelidir.
7. RUHSAT SAHİBİ
Angelini İlaç San. ve Tic. A.Ş. , Beşiktaş/İstanbul
8. RUHSAT NUMARASI(LARI)
142/6
9. İLK RUHSAT TARİHİ / RUHSAT YENİLEME TARİHİ
İlk ruhsat tarihi: 15.05.1987 Ruhsat yenileme tarihi: 07.07.2008
10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ