KISA URUN BILGISI
Bu ilaç ek izlemeye tabidir. Bu üçgen yeni güvenlilik bilgisinin hızlı olarak belirlenmesini sağlayacaktır. Sağlık mesleği mensuplarının şüpheli advers reaksiyonları TÜFAM'abildirmeleri beklenmektedir. Bakınız Bölüm 4.8 Advers reaksiyonlar nasıl raporlanır?
1. BEŞERI TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
ESBRIET 267 mg Sert Kapsül
2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİMEtkin madde:
Her bir kapsül 267 mg pirfenidon içerir.
Yardımcı madde(ler):
Kroskarmeloz sodyum....................26,5 mg
Yardımcı maddeler için Bölüm 6.1'e bakınız.
3. FARMASÖTİK FORM
Sert kapsül
Beyaz ile beyazımsı opak gövdeli ve kahverengi yazı ile "PFD 267 mg" baskılı beyaz ile beyazımsı opak kapaklı ve beyaz-soluk sarı toz içeren iki parçalı sert kapsüller.
4.
KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1. Terapötik endikasyonlar
ESBRIET, erişkinlerde hafif ve orta İdiyopatik Pulmoner Fibrozis (İPF)'in tedavisinde endikedir.
4.2. Pozoloji ve uygulama şekli
ESBRIET tedavisi, İPF'in tanı ve tedavisi konusunda deneyimli uzman doktorlar tarafından başlatılmalı ve denetlenmelidir.
Pozoloji:
Erişkinler
Tedaviye başlarken doz, önerilen günlük doz olan günde dokuz kapsüle 14 günlük bir sürede aşağıdaki gibi ayarlanmalıdır:
• 1-7. gün: günde 3 kez birer kapsül (801 mg/gün)
• 8-14. gün: günde 3 kez ikişer kapsül (1602 mg/gün)
15. gün ve sonrası: günde 3 kez üçer kapsül (2403 mg/gün)
İPF'li hastalarda ESBRIET'in önerilen günlük dozu yemeklerle beraber günde üç kez üçer adet 267 mg kapsül, toplamda 2403 mg/gündür.
Hiçbir hasta için 2403 mg/gün üzerindeki dozlar önerilmemektedir.
Uygulama sıklığı ve süresi:
ESBRIET tedavisini üst üste 14 veya daha fazla gün kaçıran hastalar, tavsiye edilen günlük doza ulaşana kadar başlangıç 2 haftalık doz ayarlama rejimini uygulayarak tedaviye yenidenbaşlamalıdır.
Ardışık olarak 14 günden az tedavi kesilmesinde doz ayarlaması olmadan önceki önerilen günlük dozda devam edilebilir.
Güvenli kullanım için doz ayarlamaları ve diğer hususlar
Gastrointestinal olaylar:
Gastrointestinal istenmeyen olaylar nedeniyle tedaviye karşı intolerans görülen hastalara ESBRIET'in yemek ile birlikte alınması gerektiğihatırlatılmalıdır. Eğer semptomlar devam ederse pirfenidon dozu yemek ile birlikte günde ikiveya üç kez bir veya iki adet 267 mg kapsüle düşürülebilir ve tolere edildiği kadarı ileönerilen günlük doza tekrar yükseltilebilir. Semptomların devam etmesi durumunda hastalarsemptomların ortadan kalkması için 1 ila 2 hafta süre ile tedaviye ara verebileceklerikonusunda bilgilendirilmelidir.
Fotosensitivite reaksiyonu veya döküntü:
Hafif ila orta fotosensitivite reaksiyonu veya döküntü yaşayan hastalara günlük bir güneş kremi kullanmaları ve güneş maruziyetiniönlemeleri tavsiye edilmelidir (bkz. Bölüm 4.4). ESBRIET'in dozu günde 3 kapsüle (gündeüç kez bir kapsül) azaltılabilir. Döküntü 7 gün sonunda da devam ediyorsa, ESBRIET'e 15gün ara verilip ardından doz yükseltilerek tavsiye edilen günlük doza tekrar çıkılır.
Şiddetli derecede fotosensitivite reaksiyonu veya döküntü yaşayan hastalar doza ara verebilecekleri ve tıbbi yardım alabilecekleri konusunda bilgilendirilmelidir (bkz. Bölüm 4.4).Döküntü ortadan kalktıktan sonra ESBRIET tedavisi tekrar başlatılabilir ve hekim kararınagöre önerilen günlük doza tekrar yükseltilebilir.
Karaciğer fonksiyonu:.Uygulama şekli:
ESBRIET oral kullanım içindir. Bulantı ve baş dönmesi olasılığını azaltmak için ESBRIET kapsüller gıda ile alınmalı ve su ile bütün olarak yutulmalıdır (bkz Bölüm 4.8 ve 5.2).
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:Böbrek yetmezliği:
Hafif böbrek yetmezliği olan hastalarda doz ayarlaması gerekmemektedir. ESBRIET orta dereceli böbrek yetmezliği olan (KrKl 30-50 mL/dak) hastalarda dikkatli kullanılmalıdır.ESBRIET tedavisi şiddetli böbrek yetmezliği olan (KrKl<30 mL/dak) veya diyaliz gerektirenterminal dönem böbrek hastalığı olan hastalarda kullanılmamalıdır (bkz. Bölüm 4.3 ve 5.2).
Karaciğer yetmezliği:
Hafif ila orta şiddetli karaciğer yetmezliği olan hastalarda doz ayarlaması gerekmemektedir (örn. Child-Pugh sınıfı A ve B). Bununla beraber, hafif ile orta şiddetli karaciğer yetmezliğiolan bazı bireylerde pirfenidon plazma seviyeleri artabildiğinden, bu popülasyonda ESBRIETdikkatli kullanılmalıdır. ESBRIET şiddetli karaciğer yetmezliği veya terminal dönemkaraciğer hastalığı olan hastalarda kullanılmamalıdır (bkz. Bölüm 4.3, 4.4 ve 5.2).
Pediyatrik popülasyon:
İPF endikasyonu için pediyatrik popülasyonda ESBRIET kullanımı ile ilgili bilgi bulunmamaktadır.
Geriyatrik popülasyon:
65 yaş ve üstü hastalarda doz ayarlaması gerekmemektedir (bkz. Bölüm 5.2).
4.3. Kontrendikasyonlar
• Etkin maddeye ya da Bölüm 6.1'deki yardımcı maddelerden herhangi birine karşı aşırıduyarlılığı bulunan kişilerde,
• Pirfenidon kullanımına bağlı anjiyoödem geçmişi olanlarda (bkz. Bölüm 4.4)
• Fluvoksamin ile eş zamanlı kullanımda (bkz. Bölüm 4.5),
• Şiddetli karaciğer yetmezliği veya terminal dönem karaciğer hastalığı olanlarda (bkz.Bölüm 4.2 ve 4.4),
• Şiddetli böbrek yetmezliği (KrKl<30 mL/dak) veya diyaliz gerektiren terminal dönemböbrek hastalığı olanlarda (bkz. Bölüm 4.2 ve 4.4) kontrendikedir.
4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Karaciğer fonksiyonu
ESBRIET tedavisi alan hastalarda yaygın olarak transaminaz seviyelerinde yükselme bildirilmiştir. ESBRIET tedavisine başlamadan önce, tedavinin ilk altı ayında ayda bir vesonrasında her üç ayda bir karaciğer fonksiyon testleri (ALT, AST ve bilirubin) yapılmalıdır(bkz. Bölüm 4.8).
Eğer hastada ESBRIET tedavisine başladıktan sonra ilaca bağlı karaciğer hasarının semptom ve işaretleri ve bilirubin seviyesinde artış olmadan normalin üst sınırının 3 katından fazla ila 5katından az aminotransferaz yüksekliği oluşursa, diğer nedenler dışlanmalı ve hasta yakındantakip edilmelidir. Karaciğer toksisitesi ile ilişkili diğer ilaçların kesilmesi düşünülmelidir.
Eğer klinik olarak uygunsa, ESBRIET dozu azaltılmalı veya kesilmelidir. Karaciğer fonksiyon testleri normal sınırlara geldiğinde ESBRIET tolere edilebiliyorsa, önerilen günlükdoza tekrar artırılabilir.
İlaç kaynaklı karaciğer hasarı
Yaygın olmayan bazı durumlarda AST ve ALT seviyelerindeki yükselmeler, eşlik eden bilirubin artışı ile ilişkilendirilmiştir. Pazarlama sonrasında, ölümle sonuçlanan izole vakalarda dahil olmak üzere ilaca bağlı şiddetli karaciğer hasarı raporlanmıştır (bkz. Bölüm 4.8)
Önerilen karaciğer fonksiyon testlerinin düzenli takibine ilave olarak, halsizlik, anoreksi, sağ üst abdominal bölgede rahatsızlık, koyu renkli idrar veya sarılık dahil karaciğer hasarını işaretedebilen semptomları bildiren hastalarda hızlı bir şekilde klinik değerlendirme ve karaciğerfonksiyon testlerinde ölçümleme yapılmalıdır.
Eğer hastada görülen aminotransferaz yüksekliği normalin üst sınırının 3 katından fazla ve 5 katından az ise ve bu duruma karaciğer hasarına işaret eden klinik semptomlar ve işaretlerveya hiperbilirubinemi eşlik ediyorsa, ESBRIET tedavisi kalıcı olarak sonlandırılmalı vetekrar başlatılmamalıdır.
Eğer hastada normalin üst sınırının 5 katı ve 5 katından fazla aminotransferaz yüksekliği görülürse, ESBRIET tedavisi kalıcı olarak sonlandırılmalı ve tekrar başlatılmamalıdır.
Karaciğer yetmezliği
Orta dereceli hepatik yetmezliği olan (örn. Child-Pugh sınıf B) vakalarda ESBRIET maruziyeti %60 oranında artmıştır. Önceden var olan hafif ile orta karaciğer yetmezliği olanhastalarda (örn. Child-Pugh sınıf A ve B), ESBRIET maruziyetinde artış potansiyeli gözönüne alındığında, ESBRIET dikkatli kullanılmalıdır. Özellikle bilinen bir CYP1A2inhibitörü eş zamanlı olarak kullanıyorsa, hastalar toksisite belirtileri açısından yakından takipedilmelidir (bkz. Bölüm 4.5 ve 5.2). ESBRIET'in şiddetli karaciğer yetmezliği olan hastalardakullanımı ile ilgili veri mevcut değildir ve şiddetli karaciğer yetmezliği olan hastalardaESBRIET kullanılmamalıdır (bkz. Bölüm 4.3).
Fotosensitivite reaksiyonu veya döküntü
ESBRIET tedavisi sırasında doğrudan güneş ışığına (ultraviyole lambalar dahil) maruziyetten kaçınılmalı veya en aza indirilmelidir. Hastalar, her gün güneş kremi kullanmaları, güneştenkoruyan kıyafetler giymeleri ve fotosensitiviteye yol açtığı bilinen diğer tıbbi ürünlerdenkaçınmaları gerektiği konusunda bilgilendirilmelidir. Hastalar fotosensitivite reaksiyonu veyadöküntü belirtilerini doktorlarına bildirmeleri konusunda uyarılmalıdır. Şiddetli fotosensitivitereaksiyonları yaygın değildir. Hafiften şiddetliye kadar fotosensitivite reaksiyonu veyadöküntü vakalarında doz ayarlaması veya geçici olarak tedaviye ara verilmesi gerekebilir(bkz. Bölüm 4.2).
Şiddetli deri reaksiyonları
Pazarlama sonrası ESBRIET tedavisi ile ilişkili olarak yaşamı tehdit edici veya ölümcül olabilen Stevens-Johnson sendromu (SJS) ve toksik epidermal nekroliz (TEN) bildirilmiştir.Bu reaksiyonları düşündüren belirti ve semptomlar ortaya çıkarsa, ESBRIET ile tedavi derhalkesilmelidir. Hastada ESBRIET kullanımı ile SJS veya TEN geliştiyse, ESBRIET tedavisiyeniden başlatılmamalı ve kalıcı olarak kesilmelidir.
Anjiyoödem/Anafilaksi
Pazarlama sonrasında ESBRIET kullanımına bağlı (bazıları ciddi olmak üzere), nefes almada güçlük veya hırıltılı solunum ile ilişkili yüzde, dudaklarda ve/veya dilde şişme gibianjiyoödem bulguları raporlanmıştır. Anafilaktik reaksiyonlar da ayrıca raporlanmıştır. Bunedenle ESBRIET kullanımı sırasında anjiyoödem veya şiddetli alerjik rekasiyon belirtileriveya semptomları gelişen hastaların hemen tedaviyi sonlandırması gerekir. Anjiyoödem veyaşiddetli alerjik reaksiyon gözlenen hastalar standart tedaviye göre tedavi edilmelidir.ESBRIET, geçmişinde ESBRIET kullanımına bağlı anjiyoödem veya hipersensitivite öyküsüolan hastalarda kullanılmamalıdır (bkz. Bölüm 4.3)
Baş dönmesi
ESBRIET alan hastalarda baş dönmesi bildirilmiştir. Bu nedenle, zihinsel uyanıklık veya koordinasyon gerektiren faaliyetlerle meşgul olmadan önce, hastaların bu ilaca nasıl tepkivereceklerini bilmeleri gerekmektedir (bkz. Bölüm 4.7). Klinik çalışmalarda, baş dönmesiyaşayan çoğu hastanın tek atağı olmuştur ve çoğu ataklar ortalama olarak 22 gündedüzelmiştir. Eğer baş dönmesi düzelmezse veya kötüleşirse doz ayarlaması veya ESBRIETtedavisinin kesilmesi gerekebilir.
Yorgunluk
ESBRIET kullanan hastalarda yorgunluk bildirilmiştir. Bu nedenle, zihinsel dikkat veya koordinasyon gerektiren faaliyetlerle meşgul olmadan önce, hastaların bu ilaca nasıl tepkivereceklerini bilmeleri gerekmektedir (bkz. Bölüm 4.7).
Kilo kaybı
ESBRIET ile tedavi edilen hastalarda kilo kaybı bildirilmiştir (bkz. Bölüm 4.8). Hekimler, hastanın kilosunu takip etmeli ve kilo kaybının klinik olarak önemli olduğu düşünülürse,gerekli durumlarda artmış kalori alımını teşvik etmelidir.
Hiponatremi
ESBRIET ile tedavi edilen hastalarda hiponatremi bildirilmiştir (bkz. Bölüm 4.8). Hiponatremi semptomları zor farkedildiğinden ve duruma eşlik eden morbiditelerlemaskelenebildiğinden, özellikle bulantı, baş ağrısı ve baş dönmesi gibi belirgin bulgular varsailgili laboratuvar parametrelerinin düzenli takibi yapılmalıdır.
Yardımcı maddeler
ESBRIET, 2403 mg'lık günlük dozunda (267 mg'lık 9 kapsül), 238,5 mg sodyum içermektedir. Bu durum, kontrollü sodyum (tuz) diyetinde olan hastalar için göz önündebulundurulmalıdır.
Pirfenidonun yaklaşık %70-80'i, CYP2C9, 2C19, 2D6 ve 2E1'i içeren diğer CYP izoenzimlerinin minör katkılarıyla, CYP1A2 tarafından metabolize edilmektedir.
Greyfurt suyu tüketimi CYP1A2 inhibisyonu ile ilişkilendirildiğinden, pirfenidon tedavisi sırasında tüketiminden kaçınılmalıdır.
Fluvoksamin ve CYP1A2 inhibitörleri
Bir Faz 1 çalışmasında, ESBRIET ve fluvoksaminin [diğer CYP izoenzimleri (CYP2C9, 2C19 ve 2D6) üzerinde inhibitör etkilere sahip CYP1A2'nin güçlü bir inhibitörü] birliktekullanılması, sigara içmeyen hastaların pirfenidon maruziyetinde 4-kat artışla sonuçlanmıştır.
Eş zamanlı fluvoksamin kullanan hastalarda ESBRIET kontrendikedir (bkz. Bölüm 4.3). ESBRIET tedavisine başlamadan önce fluvoksamin tedavisi kesilmeli ve ESBRIET tedavisisırasında pirfenidonun azalmış klerensi nedeniyle fluvoksamin kullanımından kaçınılmalıdır.ESBRIET tedavisi sırasında hem CYP1A2'nin hem de pirfenidon metabolizmasında yer alanbir veya daha fazla diğer CYP izoenzimi (örn. CYP2C9, 2C19 ve 2D6)'nin inhibitörü olandiğer tedavilerden kaçınılmalıdır.
In vitroin vivo
ekstrapolasyonlar, CYP1A2'nin güçlü ve seçici inhibitörlerinin (örn. enoksasin) pirfenidona maruziyeti yaklaşık 2 ila 4 kat arttırma potansiyeline sahip olduğunugöstermektedir. Eğer ESBRIET'in güçlü ve seçici bir CYP1A2 inhibitörü ile eşzamanlıkullanımı zorunluysa, pirfenidon dozu günde 801 mg'a (günde üç kez, birer kapsül)düşürülmelidir. Hastalar, ESBRIET tedavisiyle ilişkili advers reaksiyonların oluşmasıaçısından yakından takip edilmelidir. Gerekiyorsa ESBRIET tedavisi sonlandırılmalıdır (bkz.Bölüm 4.2 ve 4.4).
ESBRIET ve 750 mg siprofloksasinin (orta dereceli CYP1A2 inhibitörü) eşzamanlı uygulaması, pirfenidona maruziyeti %81 arttırmıştır. Günde iki kez 750 mg dozdasiprofloksasin kullanımı zorunluysa, pirfenidon dozu günde 1602 mg'a (günde üç kez, ikişerkapsül) düşürülmelidir. Siprofloksasin günde bir veya iki kez 250 mg veya 500 mg dozdakullanıldığında, ESBRIET dikkatli şekilde kullanılmalıdır.
CYP1A2'in diğer orta dereceli inhibitörleri (örn. amiodaron, propafenon) ile tedavi edilen hastalarda ESBRIET dikkatli kullanılmalıdır.
CYP1A2 inhibitörlerinin CYP2C9 (örn. amiodaron, flukonazol), 2C19 (örn. kloramfenikol) ve 2D6 (örn. fluoksetin, paroksetin) gibi pirfenidon metabolizmasında yer alan bir veya dahafazla diğer CYP izoenzimlerin güçlü inhibitörleriyle eş zamanlı kullanılması durumundaözellikle dikkatli olunmalıdır.
Sigara kullanımı ve CYP1A2 indükleyicileri
Bir Faz 1 etkileşim çalışmasında, sigara kullanımının (CYP1A2 indükleyicisi) ESBRIET farmakokinetiği üzerindeki etkisi değerlendirilmiştir. Sigara içenlerde pirfenidon maruziyeti,sigara içmeyenlerde gözlenenin %50'si olmuştur. Sigara kullanımı karaciğer enzim üretiminiindükleme ve dolayısıyla tıbbi ürünün klerensini artırma ve maruziyeti azaltma potansiyelinesahiptir. Sigara kullanımı ve bunun CYP1A2'yi indükleme potansiyeline dayalı olarak, sigara
kullanımı da dahil olmak üzere, ESBRIET tedavisi sırasında CYP1A2'nin güçlü indükleyicilerinin birlikte kullanımından kaçınılmalıdır. Hastalar, pirfenidon tedavisi öncesive sırasında, CYP1A2'nin güçlü indükleyicilerinin kullanımım kesme ve sigarayı bırakmakonusunda teşvik edilmelidir.
CYP1A2'nin orta derece indükleyicilerinin (örn. omeprazol) eş zamanlı kullanılması, teorik olarak pirfenidonun plazma seviyelerinin düşmesiyle sonuçlanabilir.
Hem CYP1A2'nin hem de pirfenidon metabolizmasında yer alan diğer CYP izoenzimlerinin güçlü indükleyicisi olarak etki gösteren tıbbi ürünlerin (örn. rifampisin) eş zamanlı kullanımıpirfenidonun plazma seviyelerinde anlamlı bir azalma ile sonuçlanabilir. Bu tıbbi ürünlerdenmümkün olduğunca kaçınılmalıdır.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler
Herhangi bir etkileşim çalışması yapılmamıştır.
Pediyatrik popülasyon:
Herhangi bir etkileşim çalışması yapılmamıştır.
4.6. Gebelik ve laktasyonGenel tavsiyeÇocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar / Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Çocuk doğurma potansiyeline sahip kadın hastalara tedavi sırasında etkili bir doğum kontrol yöntemi kullanmaları önerilmelidir.
Gebelik dönemi
ESBRIET'in gebe kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri mevcut değildir.
Hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalar üreme toksisitesinin bulunduğunu göstermiştir (bkz. kısım 5.3). İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.
Hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalarda, pirfenidon ve/veya metabolitlerinin plasentaya geçtiği ve amniyotik sıvıda birikme potansiyeli olduğu görülmüştür.
Yüksek dozlarda (>1.000 mg/kg/gün), sıçanlarda gestasyonda uzama ve fetal canlılıkta azalma görülmüştür (bkz. Bölüm 5.3).
Önlem olarak, gebelik sırasında ESBRIET kullanımından kaçınılmalıdır.
ESBRIET, gerekli olmadıkça gebelik döneminde kullanılmamalıdır.
Laktasyon dönemi
Pirfenidon veya metabolitlerinin anne sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir. Hayvanlardan elde edilen mevcut farmakokinetik veriler, anne sütünde birikme potansiyeli ile birliktepirfenidon ve/veya metabolitlerinin anne sütüne geçtiğini göstermiştir (bkz. Bölüm 5.3).Emzirme dönemindeki bebekler üzerindeki risk göz ardı edilmemelidir.
Emzirmenin ya da ESBRIET tedavisinin durdurulup durdurulmayacağına ilişkin karar verilirken, emzirmenin çocuk açısından faydası ve ESBRIET tedavisinin emziren anneaçısından faydası dikkate alınmalıdır.
Üreme yeteneği/Fertilite
Preklinik çalışmalarda fertilite üzerine herhangi bir advers etki saptanmamıştır (bkz. Bölüm 5.3).
4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
ESBRIET araç ve makine kullanımım orta derecede etkileyebilecek baş dönmesi ve yorgunluğa sebep olabilmektedir. Bu nedenle, bu semptomları gösteren hastalar araç veyamakine kullanırken dikkatli olmalıdır.
4.8. İstenmeyen etkiler
Güvenlilik profilinin özeti
Günlük 2403 mg dozunda ESBRIET ile klinik çalışma deneyimi sırasında, plasebo ile karşılaştırıldığında en yaygın bildirilen yan etkiler sırasıyla bulantı (%32,4'e karşı % 12,2),döküntü (%26,2'ye karşı %7,7), ishal (%18,8'e karşı %14,4), yorgunluk (%18,5'e karşı%10,4), dispepsi (%16,1'e karşı %5), iştah azalması (%20,7'e karşı %8), baş ağrısı (%10,1'ekarşı %7,7) ve fotosensitivite reaksiyonudur (%9,3'ye karşı %1,1).
Advers reaksiyonların tablo halinde listesi
ESBRIET'in güvenliliği 1650 gönüllü ve hastayı kapsayan klinik çalışmalarla değerlendirilmiştir. Açık çalışmalarda 170'ten fazla hasta, bazılarında 10 yıla kadar olmaküzere, 5 yılı aşkın bir süre boyunca incelenmiştir.
Tablo 1, üç toplu pivotal Faz 3 çalışmada günlük tavsiye edilen 2403 mg dozda ESBRIET alan 623 hastada >%2 sıklıkta bildirilen yan etkileri göstermektedir. Pazarlama sonrasıdeneyimlerde tespit edilen advers olaylar da Tablo 1'de listelenmiştir. Yan etkiler SistemOrgan Sınıfı (SOC) ve MedDRA sıklığına göre sıralanmış ve her sıklık gruplamasındaki [Çokyaygın (>1/10), Yaygın (>1/100 ila <1/10), Yaygın olmayan (>1/1.000 ila <1/100), Seyrek(>1/10.000 ila <1/1.000), Çok seyrek (<1/10.000), Bilinmiyor (eldeki veriler ile tahminedilemiyor)] yan etkiler azalan ciddiyet sırasına göre sunulmuştur.
Tablo 1: SOC ve MedDRA sıklığına göre advers reaksiyonlar
|
Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar |
Çok Yaygın:
|
Üst solunum yolu enfeksiyonu
|
Yaygın:
|
İdrar yolu enfeksiyonu
|
|
Kan ve lenf sistemi hastalıkları |
Yaygın Olmayan:
|
Agranülositoz1
|
Bağışıklık sistemi |
lastalıkları |
Yaygın Olmayan:
|
Anjiyoödem1
|
Bilinmiyor:
|
Anafilaksi1
|
Metabolizma ve beslenme hastalıkları |
Çok Yaygın:
|
Kilo kaybı; iştah azalması
|
Yaygın Olmayan:
|
Hiponatremi1
|
Psikiyatrik hastalıklar |
Çok Yaygın:
|
Uykusuzluk (insomnia)
|
Sinir sistemi hastalıkları |
Çok Yaygın: 1
|
3aş ağrısı; baş dönmesi
|
Yaygın:
|
Uyku hali; tat bozukluğu, letarji
|
Vasküler hastalıklar |
Yaygın:
|
Sıcak basması
|
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıkları |
Çok Yaygın:
|
Dispne; öksürük
|
Yaygın:
|
Balgamlı öksürük
|
Gastrointestinal hastalıklar |
Çok Yaygın:
|
Dispepsi; mide bulantısı; ishal; gastroözofajiyal reflü hastalığı; kusma; konstipasyon
|
Yaygın:
|
Karın şişliği; abdominal rahatsızlık; karın ağrısı; üst karın ağrısı; mide rahatsızlığı, gastrit; mide gazı
|
Hepato-bilier hastalıklar |
Yaygın:
|
ALT artışı; AST artışı; gama glutamil transferaz artışı
|
Yaygın Olmayan:
|
ALT ve AST artışlarıyla birlikte total serum bilirubin artışı1; ilaca bağlı karaciğer hasarı2
|
Deri ve deri altı doku hastalıkları |
Çok Yaygın:
|
Döküntü
|
Yaygın:
|
Fotosensitivite reaksiyonları; kaşıntı; eritem; kuru cilt; eritematöz döküntü; maküler döküntü; kaşıntılı döküntü
|
Bilinmiyor:
|
Stevens-Johnson sendromu (SJS)1; toksik epidermal nekroliz (TEN)1
|
Kas-iskelet bozuklukları, bağ doku ve kemik hastalıkları |
Çok Yaygın:
|
Artralji
|
Yaygın:
|
Miyalji
|
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar |
Çok Yaygın:
|
Yorgunluk
|
Yaygın:
|
Asteni; kardiyak olmayan göğüs ağrısı
|
Yaralanma, zehirlenme ve prosedürel komplikasyonlar |
Yaygın:
|
Güneş yanığı
|
Pivotal klinik araştırmalar sırasında, iştah azalması vakaları kolayca yönetilebilir olmuş ve genellikle önemli sekellerle ilişkili olmamıştır. İştah azalması vakaları, seyrek olarak önemlikilo kaybı ve gerekli tıbbi müdahale ile ilişkilendirilmiştir.
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesineolanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu TürkiyeFarmakovijilans Merkezi'ne (TÜFAM) bildirmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr; e-posta: [email protected]; tel: 0 800 314 00 08; faks:0 312 218 35 99).
4.9. Doz aşımı ve tedavisi
Doz aşımı ile sınırlı klinik deneyim mevcuttur. 4806 mg/gün doza kadar çoklu pirfenidon dozları 12 günlük doz artırma süresi boyunca sağlıklı erişkin gönüllülere günde üç kez altışaradet 267 mg kapsül halinde verilmiştir. Yan etkiler hafif, geçici ve pirfenidon için en sıkbildirilen advers reaksiyonlar ile tutarlıdır.
Şüpheli doz aşımı durumunda, hastanın klinik durumunun yakından izlenmesi ve vital bulguların takibi gibi destekleyici tıbbi bakım sağlanmalıdır.
5.
FARMAKOLOJIK ÖZELLIKLER5.1. Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: İmmünosupresanlar, diğer immünosupresanlar ATC kodu: L04AX05
Pirfenidonun etki mekanizması tam olarak belirlenememiştir. Ancak var olan veriler, pirfenidonun çeşitli
in vitro
sistemlerde ve pulmoner fibrozisin hayvan modellerinde(bleomisin ve transplant ile indüklenen fibrozis) hem antifibrotik hem anti-enflamatuvarözellikler ortaya koyduğunu göstermektedir.
İPF, tümör nekroz faktörü-alfa (TNF-a) ve interlökin-1-beta (IL-1P) gibi pro-enflamatuvar sitokinlerin sentezi ve salınımından etkilenen bir kronik fibrotik ve enflamatuvar akciğerhastalığıdır ve pirfenidonun çeşitli uyaranlara cevap olarak enflamatuvar hücrelerin birikiminiazalttığı gösterilmiştir.
Pirfenidon fibroblast proliferasyonunu, fibrozis ile ilişkili proteinlerin ve sitokinlerin üretimini ve transforme edici büyüme faktörü-beta (TGF-P) ve trombosit kökenli büyümefaktörü (PDGF) gibi sitokin büyüme faktörlerine yanıt olarak artan ekstrasellüler matriksbiyosentezi ve birikimini azaltmaktadır.
Klinik etkililik
ESBRIET'in klinik etkililiği İPF'li hastalarda, dört farklı çok merkezli, randomize, çift-kör, plasebo-kontrollü Faz 3 çalışmada incelenmiştir. Faz 3 çalışmalarının üçü (PIPF-004,PIPF-006 ve PIPF-016) çok ulusludur ve bir tanesi (SP3) Japonya'da gerçekleştirilmiştir.
PIPF-004 ve PIPF-006 çalışmaları, ESBRIET 2403 mg/gün ile plasebo tedavilerini karşılaştırmıştır. PIPF-004'de bir ara doz grubu (1197 mg/gün) bulunması gibi birkaç istisnadışında PIPF-004 ve PIPF-006 çalışmalarının tasarımı neredeyse aynıdır. Her iki çalışmadada, tedavi en az 72 hafta süreyle günde üç kez uygulanmıştır. Her iki çalışmada da birincilsonlanım noktası, 72. haftada başlangıca göre beklenen Zorlu Vital Kapasite yüzdesindeki(FVC) değişimdir.
PIPF-004 çalışmasında tedavinin 72. haftasında başlangıca göre beklenen FVC yüzdesindeki düşüş, plasebo alan hastalarla (N=174; p=0,001, rank ANCOVA) karşılaştırıldığındaESBRIET kullanan hastalarda (N=174) anlamlı ölçüde azalmıştır. ESBRIET tedavisibaşlangıca göre beklenen FVC yüzdesindeki düşüşü aynı zamanda 24. (p=0,014), 36.(p<0,001), 48. (p<0,001) ve 60. (p<0,001) haftalarda da anlamlı ölçüde azaltmıştır.Başlangıca göre 72. haftada beklenen FVC yüzdesindeki >%10'luk düşüş, (İPF mortaliteriskini gösteren bir eşik) ESBRIET kullanan hastaların %20'sinde, plasebo alan hastaların ise%35'inde görülmüştür (Tablo 2).
Tablo 2: PIPF-004 çalışmasında beklenen FVC yüzdesinde başlangıca göre 72. haftadaki değişimin kategorik değerlendirilmesi
|
Pirfenidon 2403 mg/gün(N = 174) |
Plasebo (N = 174) |
>% 10'luk düşüş veya ölüm veya akciğer nakli
|
35 (%20)
|
60 (%34)
|
%10'dan daha az düşüş
|
97 (%56)
|
90 (%52)
|
Düşüş yok (FVC değişikliği >%0)
|
42 (%24)
|
24 (%14)
|
Önceden belirlenmiş rank ANCOVA analizine göre altı dakikalık yürüme testinde (6MWT) yürünen mesafede başlangıca göre 72. haftadaki değişiklik bakımından plasebo alan hastalarile ESBRIET kullanan hastalar arasında fark olmamasına rağmen, bir
ad hoc
analizindeESBRIET kullanan hastaların %37'sinde 6MWT mesafesinde >50m'lik düşüş görülürken,plasebo alan hastaların %47'sinde >50m'lik düşüş görülmüştür.
PIPF-006 çalışmasında, ESBRIET tedavisi (N=171), plasebo (N=173; p=0,501) ile karşılaştırıldığında başlangıca göre 72. haftada beklenen FVC yüzdesindeki düşüşüazaltmamıştır. Buna karşın, ESBRIET tedavisi başlangıca göre 24. (p<0,001), 36. (p=0,011)ve 48. (p=0,005) haftalardaki beklenen FVC yüzdesindeki düşüşü azaltmıştır. 72. haftadaFVC'de >%10'luk düşüş ESBRIET kullanan hastaların %23'ünde, plasebo alan hastaların ise%27'sinde görülmüştür (Tablo 3).
Tablo 3: PIPF-006 çalışmasında beklenen FVC yüzdesinde başlangıca göre 72. haftadaki değişimin kategorik değerlendirilmesi
|
Pirfenidon 2403 mg/gün(N = 171) |
Plasebo (N = 173) |
>% 10'luk düşüş veya ölüm veya akciğer nakli
|
39 (%23)
|
46 (%27)
|
%10'dan daha az düşüş
|
88 (%52)
|
89 (%51)
|
Düşüş yok (FVC değişikliği >%0)
|
44 (%26)
|
38 (%22)
|
6MWT mesafesindeki başlangıca göre 72. haftadaki düşüş, plasebo ile karşılaştırıldığında, PIPF-006 çalışmasında anlamlı ölçüde azalmıştır (p<0,001, rank ANCOVA). Ek olarak, bir
ad hoc
analizde ESBRIET alan hastaların %33'ü, plasebo alanların ise %47'si 6MWTmesafesinde >50 m'lik düşüş göstermiştir.
PIPF-004 ve PIPF-006 çalışmalarındaki sağkalımın toplu bir analizinde, mortalite oranı ESBRIET 2403 mg/gün tedavisi ile %7,8 iken bu oran plasebo ile %9,8 olarak bulunmuştur.[HR 0,77 (%95 GA, 0,47-1,28)].
PIPF-016 çalışmasında, 2403 mg/gün ESBRIET tedavisi ile plasebo karşılaştırılmıştır. Tedavi, 52 hafta boyunca günde üç kez uygulanmıştır. Primer sonlanım noktası, başlangıcagöre 52. haftada beklenen FVC yüzdesindeki değişim olarak belirlenmiştir. Toplam 555hastada, medyan bazal beklenen FVC yüzdesi ve %DL
CO
sırasıyla %68 (aralık: %48-91) ve%42 (aralık: %27-170) olmuştur. Başlangıçta hastaların %2'sinde beklenen FVC yüzdesi%50'den düşük ve %21'inde beklenen DLco yüzdesi %35'ten düşük olmuştur.
PIPF-016 çalışmasında, başlangıca göre tedavinin 52. haftasında beklenen FVC yüzdesindeki düşüş, plasebo alan hastalara (N=277; p<0,000001, rank ANCOVA) kıyasla, ESBRIETkullanan hastalarda (N=278) anlamlı ölçüde azalmıştır.. ESBRIET tedavisi ayrıca başlangıcagöre 13. (p<0,000001), 26. (p<0,000001) ve 39. (p=0,000002) haftalarda beklenen FVCyüzdesindeki düşüşü anlamlı ölçüde azaltmıştır. 52. haftada, beklenen FVC yüzdesindebaşlangıca göre >%10 düşüş veya ölüm, ESBRIET alan hastaların %17'sinde ve plasebo alanhastaların %32'sinde görülmüştür (Tablo 4).
Tablo 4: PIPF-016 çalışmasında beklenen-FVC yüzdesinde başlangıça göre 52. haftadaki değişimin kategorik değerlendirilmesi
|
Pirfenidon 2403 mg/gün(N=278) |
Plasebo
(N=277) |
>%10'luk düşüş veya ölüm
|
46 (%17)
|
88 (%32)
|
%10'dan daha az düşüş
|
169 (%61)
|
162 (%58)
|
Düşüş yok (FVC değişikliği >%0)
|
63 (%23)
|
27 (%10)
|
PIPF-016 çalışmasında, başlangıca göre 52. haftada, 6MWT sırasında yürüme mesafesindeki düşüş, plasebo alan hastalara kıyasla, ESBRIET alan hastalarda anlamlı ölçüde azalmıştır(p=0,036, rank ANCOVA); ESBRIET kullanan hastaların %26'sı 6MWT mesafesinde >50m'lik düşüş gösterirken, plasebo alan hastalarda ise bu oran %36 olmuştur.
12. ayda yapılan PIPF-016, PIPF-004 ve PIPF-006 çalışmalarının önceden belirlenmiş toplu analizinde tüm nedenlere bağlı mortalite, plaseboya (%6,7, 624 hastanın 42'si) kıyasla,ESBRIET 2403 mg/gün grubunda (%3,5, 623 hastanın 22'si) anlamlı oranda daha düşükolmuştur ve bu durum ilk 12 ayda tüm nedenlere bağlı mortalite riskinde %48'lik bir azalmasağlamıştır (HR 0,52 [%95 GA, 0,31-0,87], p=0,0107, log-rank testi).
Japon hastalar üzerinde yapılan SP3 çalışması 1800 mg/gün pirfenidon tedavisi ile (vücut ağırlığı normalizasyonuna göre PIPF-004/006 çalışmalarında ABD ve Avrupapopülasyonundaki 2403 mg/gün ile benzerdir) plasebo kaşılaştırılmıştır (sırasıyla N=110,N=109). Pirfenidon tedavisi, plasebo ile karşılaştırıldığında, 52. haftada vital kapasitedeki(VC) ortalama düşüşü (primer sonlanım noktası) anlamlı ölçüde azaltmıştır (sırasıyla -0,09±0,02 l karşısında -0,16±0,02l, p=0,042)
Genel özellikler:
ESBRIET kapsüller gıdalarla birlikte kullanıldığında, kandaki konsantrasyonlarmm daha düşük olduğu görülmektedir. Bu nedenle, bulantı ve baş dönmesi insidansını azaltmakamacıyla, ESBRIET'in yemekler ile birlikte kullanılması önerilmektedir. Pirfenidon primerolarak serum albümini olmak üzere insan plazma proteinlerine bağlanmaktadır. Pirfenidonbüyük oranda CYP1A2 tarafından metabolize edilmektedir.
Emilim:
ESBRIET kapsüllerin gıdalarla birlikte kullanılması, açlık durumuyla karşılaştırıldığında, Cmaks değerinde belirgin bir düşüşe (%50 oranında) ve EAA (eğri altı alan) üzerinde daha azbir etkiye neden olmaktadır. 801 mg'lik tek bir dozun (50-66 yaşlarında) sağlıklı daha yaşlıyetişkin gönüllüler tarafından tok iken oral kullanımını takiben pirfenidonun emilim hızıazalmış ve tokluk durumundaki EAA değeri açlık durumundaki EAA değerinin yaklaşık %80-85'i kadar olmuştur. 801 mg'lik tablet 3 adet 267 mg'lik kapsülle karşılaştırıldığında açlıkdurumunda biyoeşdeğerlik gösterilmiştir. Tokluk durumunda, kapsüller ilekarşılaştırıldığında, 801 mg tablet EAA ölçümlerinden elde edilen sonuçlara görebiyoeşdeğerlik kritlerlerini karşılamış ve Cmaks (%108,26-125,60) için %90 güven aralığıstandart biyoeşdeğerlik limitinin üst sınırını biraz aşmıştır (90% GA: %80-125). Yemeğinpirfenidonun oral EAA'sı üzerindeki etkisi tablet ve kapsül formülasyonları arasında tutarlıolmuştur. Açlık durumu ile karşılaştırıldığında, iki formülasyonun da yemek ile birliktekullanılması pirfenidon Cmaks değerini azaltmıştır. Bu azalma, kapsül formülasyonunda %50oranında olurken tablet formülasyonunda daha azdır (%40). Tok bireylerde görülen adversolayların (bulantı ve baş dönmesi) insidansı tok olmayan bireylerde görülenden daha düşükolmuştur. Bu nedenle, bulantı ve baş dönmesi insidansını azaltmak amacıyla, ESBRIET'inyemekler ile birlikte kullanılması önerilmektedir.
Pirfenidonun mutlak biyoyararlanımı insanlarda belirlenmemiştir.
Dağılım:
Pirfenidon primer olarak serum albümini olmak üzere, insan plazma proteinlerine bağlanmaktadır. Toplam ortalama bağlanma klinik çalışmalarda gözlenen konsantrasyonlarda(1-100 mcg/mL) %50 ile %58 arasında değişmektedir. Dağılımın ortalama görünen oralkararlı durum hacmi yaklaşık 70 L'dir ve bu durum pirfenidonun dokulara dağılımın ortaderecede olduğunu işaret etmektedir.
Biyotransformasyon:
Pirfenidonun yaklaşık %70-80'i, CYP2C9, 2C19, 2D6 ve 2E1'i içeren diğer CYP izoenzimlerinin minör katkılarıyla, CYP1A2 tarafından metabolize edilmektedir.
In vitro
veriler, IPF hastalarında majör metabolitin (5 karboksi-pirfenidon) zirve plazmakonsantrasyonlarını aşan konsantrasyonlarda bazı farmakolojik olarak ilgili aktivitesinigöstermektedir. Bu, 5 karboksi-pirfenidona plazma maruziyetinin arttığı orta derecede böbrekyetmezliği olan hastalarda klinik olarak anlamlı olabilir.
Eliminasyon:
Pirfenidonun oral klerensi orta derecede doyurulabilir görünmektedir. Günde 3 kere 267 mg ile 1335 mg doz aralığında ESBRIET kullanan sağlıklı daha yaşlı yetişkinler üzerinde yapılançoklu dozlu doz belirleme çalışmasında, günde üç kere 801 mg'ın üzerinde verilen dozlardaortalama klerensin yaklaşık %25 oranında azaldığı görülmüştür. Sağlıklı yaşlı yetişkinlerde,tek doz pirfenidon verilmesini takiben, ortalama görünen terminal eliminasyon yarılanmaömrü yaklaşık 2,4 saat olmuştur. Oral olarak verilen pirfenidonun yaklaşık %80'i dozalımından itibaren 24 saat içinde idrarla atılmaktadır. Pirfenidonun çoğunluğu 5-karboksi-pirfenidon metaboliti olarak (bunun >%95'i geri alınır) ve %1'inden azı da değişmedenidrarla atılmaktadır.
Hastalardaki karakteristik özellikler
Karaciğer yetmezliği:
Pirfenidon ve 5-karboksi-pirfenidon metabolitinin farmakokinetiği orta şiddetli karaciğer yetmezliği (Child-Pugh sınıf B) olan vakalarla normal karaciğer fonksiyonu olan vakalardakarşılaştırılmıştır. Sonuçlar tek doz 801 mg pirfenidon (3x267 mg kapsül) uygulamasındansonra orta şiddetli karaciğer yetmezliği olan hastalarda pirfenidon maruziyetinin ortalama%60 oranında arttığını göstermektedir. Hafif ile orta şiddetli karaciğer yetmezliği olanhastalarda pirfenidon dikkatli kullanılmalıdır ve özellikle bilinen bir CYP1A2 inhibitörü eşzamanlı olarak alıyorlarsa hastalar toksisite bulguları yönünden yakından takip edilmelidir(bkz. Bölüm 4.2 ve 4.4). Şiddetli karaciğer yetmezliği veya terminal dönem karaciğerhastalığı olan bireylerde ESBRIET kontrendikedir (bkz. Bölüm 4.2 ve 4.3).
Böbrek yetmezliği:
Normal böbrek fonksiyonu olan kişiler ile orta şiddetli ve şiddetli böbrek yetmezliği olan kişiler karşılaştırıldığında pirfenidonun farmakokinetiğinde klinik açıdan anlamlı bir farkgörülmemiştir. Ana madde, ağırlıklı olarak, 5-karboksi-pirfenidona metabolize edilmektedir.5-karboksi-pirfenidonun ortalama (SD) EAA0-« değeri, orta şiddetli (p = 0,009) ve şiddetli (p<0,0001) böbrek yetmezliği gruplarında normal böbrek fonksiyonlu gruba göre anlamlıderecede yüksektir; sırasıyla 28,7 (4,99) mg • h / L ile karşılaştırıldığında 100 (26,3) mg • h /L ve 168 (67,4) mg • h / L.
Böbrek
yetmezliği
grubu |
İstatistikler |
EAAG-OT (MG^HR/L) |
Pirfenidon |
5-karboksi-pirfenidon |
Normal n = 6
|
Ortalama (SD) Medyan (25.-75.)
|
42,6 (17,9) 42 (33,1-55,6)
|
28,7 (4,99) 30,8 (24,1-32,1)
|
Hafif
n = 6
|
Ortalama (SD) Medyan (25.-75.)
|
59,1 (21,5) 51,6 (43,7-80,3)
|
a
49,3 (14,6) 43 (38,8-56,8)
|
Orta şiddetli
n = 6
|
Ortalama (SD) Medyan (25.-75.)
|
63,5 (19,5) 66,7 (47,7-76,7)
|
100 (26,3) 96,3 (75,2-123)
|
Şiddetli
n = 6
|
Ortalama (SD) Medyan (25.-75.)
|
46,7 (10,9) 49,4 (40,7-55,8)
|
c
168 (67,4) 150 (123-248)
|
|
EAA0-« = O.zamandan sonsuzluğa kadar konsantrasyon-zaman eğrisi altında kalan alan aNormale karşı p değeri = 1 (Bonferroni ile ikili karşılaştırma)bNormale karşı p değeri = 0,009 (Bonferroni ile ikili karşılaştırma)
|
^Normale karşı p değeri < 0,0001 (Bonferroni ile ikili karşılaştırma)
Orta şiddetli böbrek yetmezliği olan hastalarda 5-karboksi-pirfenidona olan maruziyet 3,5 kat veya daha fazla artmaktadır. Orta şiddetli böbrek yetmezliği olan hastalarda metabolitin klinikolarak anlamlı farmakodinamik aktivitesi göz ardı edilmemelidir. Pirfenidon kullanan ve hafifböbrek yetmezliği olan hastalarda doz ayarlaması gerekmemektedir. Pirfenidon orta şiddetliböbrek yetmezliği olan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır. Şiddetli böbrek yetmezliği(KrKl<30 mL/dak) veya diyaliz gerektiren terminal dönem böbrek hastalığı olan bireylerdepirfenidon kullanımı kontrendikedir (bkz. Bölüm 4.2 ve 4.3).
Sağlıklı veya böbrek yetmezliği olan bireyler üzerinde yapılan 4 çalışmanın ve İPF'li hastalar üzerinde yapılan bir çalışmanın popülasyon farmakokinetiği analizleri pirfenidonunfarmakokinetiği üzerinde yaş, cinsiyet veya vücut büyüklüğünün klinik olarak anlamlı biretkisi olmadığını göstermiştir.
5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri
Güvenlilik farmakolojisi, tekrarlayan doz toksisitesi, genotoksisite ve karsinojenik potansiyel çalışmalarına göre klinik dışı veriler insanlar için özel bir tehlike ortaya koymamaktadır.
Tekrarlayan doz toksisitesi çalışmalarında fare, sıçan ve köpeklerde karaciğer ağırlığında artış görülmüştür. Bu artışa sıklıkla karaciğer sentrilobüler hipertrofisi eşlik etmiştir. Tedavininkesilmesinden sonra reversibilite gözlenmiştir. Fare ve sıçanlarda yürütülen karsinojenisiteçalışmalarında karaciğer tümörlerinin insidansında artış görülmüştür. Bu hepatik bulgularESBRIET alan hastalarda görülmeyen bir etki olan hepatik mikrozomal enzimlerinindüksiyonu ile tutarlıdır. Bu bulguların insanlarla ilişkili olduğu kabul edilmemektedir.
İnsan dozu 2403 mg/gün'ün 37 katı olan 1500 mg/kg/gün verilen dişi sıçanlarda rahim tümörlerinde istatistiksel olarak anlamlı bir artış gözlenmiştir. Mekanistik çalışmalarınsonuçları, uterus tümör oluşumunun muhtemelen, insanlarda olmayan, sıçanlarda türe spesifikendokrin mekanizması ile ilgili kronik dopamin-aracılı seks hormon dengesizliğiyle bağlantılıolduğunu göstermektedir.
Üreme toksikoloji çalışmaları, sıçanlarda erkek ve dişi fertilitesi veya yavrunun doğum sonrası gelişmesinde herhangi olumsuz etki göstermemiştir ve sıçanlarda (1.000 mg/kg/gün)veya tavşanlarda (300 mg/kg/gün) hiçbir teratojenite bulgusu görülmemiştir. Hayvanlardapirfenidon ve/veya metabolitlerinin plasentadan geçişi pirfenidon ve/veya metabolitlerininamniyotik sıvıda birikim potansiyeli ile birlikte meydana gelmektedir. Yüksek dozlarda (>450mg/kg/gün) sıçanlarda östrus siklusunun uzaması ve yüksek insidansta düzensiz siklusgörülmüştür. Yüksek dozlarda (>1.000 mg/kg/gün) sıçanlarda gestasyon uzaması ve fetalcanlılıkta azalma izlenmiştir. Emziren sıçanlardaki çalışmalar pirfenidon ve/veyametabolitlerinin anne sütünde birikim potansiyeli ile birlikte pirfenidon ve/veyametabolitlerinin anne sütüne geçtiğini göstermektedir.
Standart bir dizi testte pirfenidon mutajenik veya genotoksik aktivite göstermemiştir ve UV ışınlarına maruz kalma çerçevesinde test edildiğinde mutajenik değildir. UV ışınlarına maruzkalma çerçevesinde test edildiğinde, Çin hamster akciğer hücrelerindeki bir fotoklastojenikdeneyde pirfenidon pozitif olduğu gözlenmiştir.
Pirfenidonun oral kullanımından sonra ve UVA/UVB maruziyet ile kobaylarda fototoksisite ve irritasyon tespit edilmiştir. Fototoksik lezyonların şiddeti güneş koruyucu uygulanarakminimize edilmiştir.
6.FARMASOTIK ÖZELLİKLER6.1. Yardımcı maddelerin listesi
Kapsül içeriği
Kroskarmelloz sodyumMikrokristalin selülozPovidon
Magnezyum stearat Saf su
Kapsül kabuğu:
Titanyum dioksit (E171)
Jelatin (sığır jelatini)
Baskı mürekkebi
Opacode kahverengi mürekkep içeriği:
Şellak (Lak böceğinin (Laccifer Lacca Kerr) lak salgı maddesinden elde edilmektedir)
n-butil alkol
İzopropil alkol
Siyah demir oksit (E172)
Kırmızı demir oksit (E172)
Sarı demir oksit (E172)
Propilen glikol Amonyum hidroksit
6.2. Geçimsizlikler
Geçerli değildir.
6.3. Raf ömrü
36 ay.
6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler
30°C altındaki oda sıcaklığında saklayınız.
6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği
270 kapsül içeren çocuk emniyetli kapaklı 250 ml beyaz emniyet belirteçli vidalı kapaklı yüksek yoğunluklu polietilen HDPE şişe
6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller ''Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği'' ve ''Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmelik''lerine uygun olarak imha edilmelidir.
7.RUHSAT SAHIBI
Roche Müstahzarları Sanayi Anonim Şirketi
Uniq İstanbul
Ayazağa Cad. No:4
D/101 Maslak 34396
Sarıyer/İstanbul
Tel: (0212) 366 90 00 Faks: (0 212) 285 22 00
8. RUHSAT NUMARASI(LARI)
2016/606
9.
ILK RUHSAT TARIHI / RUHSAT YENİLEME TARIHI
İlk ruhsat tarihi: 18.08.2016
Ruhsat yenileme tarihi: 31.08.2021
10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ
1
Pazarlama sonrası gözetim yoluyla belirlenmiştir
2
Ölümle sonuçlanan vakalar da dahil olmak üzere ilaca bağlı karaciğer hasarı vakalarıpazarlama sonrası gözetim yoluyla belirlenmiştir (bkz. Bölüm 4.3 ve 4.4).
Seçilmiş advers reaksiyonların tanımı
İştah azalması: