KISA URUN BILGISI
1. BEŞERI TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
SULTASİD Oral Süspansiyon
2. KALITATIF VE KANTİTATIF BILEŞIM
Etkin madde:
5 ml'de 250 mg sultamisilin içerir.
Yardımcı maddeler:
Dibazik sodyum fosfat susuz 0,015 g/ ml Monobazik sodyum fosfat 0,002 g/ mlSukroz0,6775 g/ ml
Yardımcı maddeler için 6.1'e bakınız.
3. FARMASÖTIK FORM
Oral süspansiyon
4. KLİNIK ÖZELLIKLER
4.1. Terapötik endikasyonlar
SULTASİD oral süspansiyon kullanımı aşağıdakiler ile sınırlandmlmalıdır:
¦ beta-laktamaz üretimi yoluyla ampisiline karşı dirençli hale gelmiş olan patojenlerinneden olduğu enfeksiyonlar,
¦ sorumlu olan patojenin beta-laktamaz üretimi yoluyla ampisiline karşı dirençli halegelmiş olduğundan şüphelenilen şiddetli enfeksiyonlar.
SULTASİD oral süspansiyon, IM/IV sulbaktam/ampisilin ile tedavisinden sonra oral antibiyotik tedavisine geçmesi gereken hastalarda da kullanılabilir.
4.2. Pozoloji ve uygulama şekli
Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:
Erişkinlerde:
Erişkinlerde (geriyatrik hastalar dahil) tavsiye edilen toplam günlük doz her 12 saatte bir alınan 375 - 750 mg'dır.
Hem erişkinlerde ve hem de çocuklarda tedavi, genellikle pireksi ve diğer enfeksiyon belirtilerinin kaybolmasından 48 saat sonraya kadar devam ettirilir. Tedavi normal olarak 5 -14 gün süreyle uygulanır fakat gerekirse tedavi süresi uzatılabilir.
Ateşli romatizmayı ve glomerulonefriti önlemek amacıyla A grubu beta-hemolitik streptokoklara bağlı enfeksiyonun tedavisine en az 10 gün süreyle devam edilmesi tavsiyeolunur.
Çocuklarda:
30 kg'ın altındaki çocuklar için önerilen günlük doz 2, 3 ya da 4 doza bölünmüş şekilde (her 12, 8 veya 6 saatte bir) 50 mg/kg/gündür. 30 kg ve üstündeki çocuklar için günlük önerilendoz erişkin dozu ile aynıdır (her 12 saatte 375-750 mg).
Uygulama şekli:
Oral yoldan uygulanır.
Hazırlanışı:
Ölçekteki (SULTASİD süspansiyon 100 ml formu için 49 ml, 70 ml formu için 34 ml ve 40 ml formu için 20 ml) işaretine kadar, kaynatılmış soğutulmuş su koyup şişe muhteviyatınailave ederek iyice çalkalayınız. Her kullanımdan önce şişeyi çalkalayınız. Sulandırılmış olarakSULTASİD süspansiyon buzdolabında saklanmalı, 14 gün içinde kullanılmayan kısımlaratılmalıdır.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:Böbrek yetmezliği:
Ciddi renal fonksiyon bozukluğu olan hastalarda (kreatinin klerensi < 30 ml/ dak.) sulbaktam ve ampisilinin eliminasyon kinetiği birbirine benzer şekilde etkilenmekte ve birinin diğerineplazma oranları değişmeden kalmaktadır. Böbrek yetmezliğinde doz aralığı, genel ampisilinuygulamasında olduğu gibi, uzatılır.
Pediyatrik popülasyon:
Çocuklarda SULTASİD dozu vücut ağırlığına ve enfeksiyonun şiddetine göre belirlenir (Bkz; Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi).
Geriyatrik popülasyon:
Yaşlı hastalarda böbrek fonksiyonları yeterli düzeyde ise dozaj ayarlaması erişkin dozu ile aynıdır.
4.3. Kontrendikasyonlar
Sultamisiline, diğer penisilinlere veya formülasyonda yer alan herhangi bir maddeye karşı aşırı duyarlılığı olanlarda kontrendikedir.
4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Sultamisilin dahil olmak üzere penisilin tedavisi yapılan hastalarda ciddi, hatta bazen fatal aşırı duyarlılık (ve anaflaktik) reaksiyonlar bildirilmiştir. Bu reaksiyonlar daha ziyadegeçmişinde penisilin ve/veya diğer allerjenlere aşırı duyarlılığı olan kişilerde meydana gelir.Penisiline karşı aşırı duyarlılık hikayesi olan kişiler sefalosporinlerle tedavi edildiğindeşiddetli reaksiyonlar meydana geldiği bildirilmiştir. Bir penisilin tedavisinden önce, geçmiştepenisilin, sefalosporin ve diğer allerjenlere duyarlılık reaksiyonları olup olmadığı dikkatlesoruşturulmalıdır. Eğer allerjik bir reaksiyon meydana gelirse, ilaç kesilmeli ve uygun tedavibaşlatılmalıdır.
Ciddi, anaflaktik reaksiyonlar adrenalin ile hemen acil tedavi gerektirir. Oksijen, intravenöz steroidler ve entübasyon dahil solunum yollarına müdahale gerekli olduğu şekildeuygulanmalıdır.
Örneğin toksik epidermal nekroliz (TEN), Stevens-Johnson Sendromu (SJS), eksfoliyatif dermatit ve eritema multiforme gibi şiddetli deri reaksiyonları ampisilin/sulbaktam ile tedavigören hastalarda bildirilmiştir. Şiddetli bir deri reaksiyonu yaşayan hastalar derhal doktorlarıile temas kurmalıdır. SULTASİD terapisi derhal kesilmeli ve uygun bir tedavi başlatılmalıdır.(Bkz. Bölüm 4.8).
Her antibiyotik preparatında olduğu gibi, mantarlar dahil duyarlı olmayan organizmaların aşırı üreme belirtileri için devamlı gözlem gereklidir. Superenfeksiyon olduğunda, ilaç kesilmelive/veya uygun tedavi uygulanmalıdır.
Clostridium difficileC.difficile'nin
çoğalmasını sağlar.
C.difficile,C.difficile'nin
hipertoksin üreten türleri morbidite ve mortalitede artışa neden olur. CDAD, antibiyotikkullanımını takiben diyare görülen tüm hastalarda dikkate alınmalıdır. CDAD'nınantibakteriyel ajanların verilişinden 2 ay sonra ortaya çıktığı rapor edildiği için medikalhikayeye dikkat edilmelidir.
Sarılık ile kolestatik hepatit de dahil farmasötikler tarafından indüklenen karaciğer hasarı ampisilin/sulbaktam kullanımı ile ilişkilendirilmiştir. Hastalar, karaciğer hastalığı belirtilerive semptomlarının gelişmesi halinde doktorlarına danışmaları konusunda bilgilendirilmelidir(Bkz. Bölüm 4.8).
Enfeksiyöz mononükleoz viral kaynaklı olduğundan, tedavide ampisilin kullanılmamalıdır. Ampisilin alan mononükleozlu hastaların büyük bir çoğunluğunda deri döküntüsü görülür.Uzun süreli tedavilerde, renal, hepatik ve hematopoietik sistemler dahil olmak üzere organsistem disfonksiyonu yönünden periodik kontroller önerilir.
Sulbaktam ve ampisilinin oral uygulamadan sonra başlıca itrah yolu idrar yoluyladır. Yeni doğanlarda renal fonksiyon tam oluşmadığı için, sultamisilin kullanılırken bu durum gözönünde tutulmalıdır.
SULTASİD 100 ml süspansiyon, 0,524 g sodyum; SULTASİD 70 ml süspansiyon, 0,367 g sodyum; SULTASİD 40 ml süspansiyon ise, 0,209 g sodyum içermektedir. Bu durum,kontrollü sodyum diyetinde olan hastalar için göz önünde bulundurulmalıdır.
SULTASİD 100 ml süspansiyon, 67,75 g sukroz; SULTASİD 70 ml süspansiyon, 47,43 g sukroz; SULTASİD 40 ml süspansiyon ise, 27,1 g sukroz içermektedir. Nadir kalıtımsalfrüktoz intoleransı, glikoz-galaktoz malabsorpsiyon veya sukraz-izomaltaz yetmezliğiproblemi olan hastaların bu ilacı kullanmamaları gerekir. Bu durum diabetes mellitushastalarında göz önünde bulundurulmalıdır.
4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Allopurinol:
Ampisilin ve allopurinolün birlikte kullanımı, hastalarda deri döküntüsü görülme sıklığını, yalnız ampisilin alan hastalara göre, önemli derecede artırır.
Antikoagülanlar:
Penisilinler, pıhtılaşma testleri ve trombosit agregasyonu üzerine etki edebilirler. Bu etkiler antikoagülanlar ile artabilir.
Bakteriostatik ilaçlar (kloramfenikol, eritromisin, sulfonamidler, tetrasiklinler):
Bakteriostatik ilaçlar penisilinlerin bakterisid etkisi ile etkileşebilirler; birlikte tedaviden kaçınmak en iyisidir.
Östrojen içeren Oral Kontraseptifler:
Ampisilin kullanan kadınlarda, oral kontraseptiflerin etkinliğinin azalmasına dair vakalar bildirilmiştir. Bunlar beklenmeyen gebelikle sonuçlanmıştır. Aradaki ilişki zayıf olmasınarağmen, ampisilin kullanımı sırasında hastalara alternatif veya ilave bir kontraseptif yöntemseçeneği sağlanmalıdır.
Metotreksat:
Penisilinlerle birlikte kullanım, metotreksat klerensinde azalma ve buna karşılık olarak metotreksat toksisitesinde artış ile sonuçlanmıştır. Hastalar yakından izlenmelidir. Kalsiyumfolinat dozunun artırılması veya daha uzun dönem boyunca uygulanması gerekebilir.
Non steroidal antiinflamatuvar İlaçlar (asetilsalisilik asit, indometazin ve fenilbutazon): Penisilinin yarılanma ömründeki artış ile gösterildiği gibi asetilsalisilik asit, indometazin vefenilbutazon penisilinlerin eliminasyonunu uzatabilir.
Probenesid:
Birlikte kullanıldığında, probenesid, ampisilin ve sulbaktamın renal tübüler sekresyonunu azaltır; bu etki serum konsantrasyonlarının artması ve uzaması, eliminasyon yarı ömrününuzaması ve toksisite riskinde artış ile sonuçlanır.
Laboratuvar Test Etkileşmeleri:
Benedict, Fehling reaktifleri ve ClinitestTM kullanılarak yapılan idrar analizlerinde yalancı pozitif glikozüri gözlenebilir. Ampisilinin hamile kadınlara verilmesini takiben, total konjugeöstriol, östriol - glukuronid, konjuge östron ve östradiol plazma konsantrasyonlarında geçicibir düşüş kaydedilmiştir. Bu etki aynı zamanda intramüsküler veya intravenöz yoldanuygulanan sulbaktam sodyum / ampisilin sodyum IM/IV ile de meydana gelebilir.
4.6. Gebelik ve laktasyonGenel tavsiye
Gebelik kategorisi: B
ÇOCUK DOĞURMA POTANSIYELI BULUNAN KADıNLAR / DOĞUM KONTROLÜ (KONTRASEPSIYON)
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlarda ve doğum kontrolü (kontrasepsiyon) uygulayanlarda ilacın kullanımı yönünden bir öneri bulunmamaktadır.
Gebelik dönemi
Sulbaktam ve ampisilin plasenta bariyerini aşar. Ancak, insan gebeliğinde kullanım açısından güvenlilik belirlenmemiştir. Gebelikte sulbaktam maruziyetine dair klinik veriler sınırlıolduğundan, önlem olarak gebelik esnasında SULTASİD kullanımından kaçınılması tercihedilmelidir. Bu yüzden, sultamisilin sadece potansiyel yarar, potansiyel riskten fazla isegebelik esnasında kullanılmalıdır.
Laktasyon dönemi
Anne sütünde düşük konsantrasyonlarda sulbaktam ve ampisilin bulunur. Emziren annelerin sultamisilin kullanımı; bebeklerinde, sensitizasyon, diyare, kandidiyaz ve cilt döküntüsünesebep olabilir. Bu yüzden SULTASİD'in emzirme sırasında kullanımı önerilmez.
Üreme yeteneği/Fertilite
Yapılan hayvan üreme çalışmalarında sultamisilin nedeniyle fertilite bozukluğu veya fetüste zarar olduğuna dair bir kanıt ortaya çıkmamıştır
4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Sultamisilin kullanımının ardından sersemlik hissi oluşabileceğinden dikkatli olunması tavsiye edilmektedir.
4.8. İstenmeyen etkiler
Aşağıdaki tabloda, yetişkinlerde sultamisilin ile yapılan çok dozlu terapötik çalışmalarda görülen tüm advers reaksiyonlar sistem organ sınıfı ve sıklığına göre listelenmiştir.
Çok yaygın (>1/10), yaygın (>1/100 ila <1/10), yaygın olmayan (>1/1.000 ila <1/100), seyrek (>1/10.000 ila <1/1.000), çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerdenhareketle tahmin edilemiyor) olarak tanımlanmaktadır.
Enfeksiyon ve enfestasyonlar
Yaygın : Kandidiyaz
Bilinmiyor : Psödomembranöz kolit, patojen direnci
Kan ve lenf sistemi hastalıkları
Bilinmiyor : Pansitopeni, pıhtılaşma zamanında artış, trombositopeni,
agranulasitoz, lökopeni, netropeni, hemolitik anemi, anemi, eozinofili, trombositopenikpurpura1Bağışıklık sistemi hastalıkları
Bilinmiyor :Anafilaktik şok dahil anafilaktoid reaksiyonlar,
anafilaktoid şok1 ve
anafilaktoidreaksiyonlar1,Metabolizma ve beslenme hastalıkları
Bilinmiyor : Anoreksi
Sinir sistemi hastalıkları
Yaygın : Baş ağrısı
Yaygın olmayan : Baş dönmesi Seyrek:
Nöbetler1
Bilinmiyor : Nörotoksisite, somnolans, sedasyon
Vasküler hastalıklar
Bilinmiyor : Alerjik vaskülit
Solunum, göğüs hastalıkları ve mediastinal hastalıklar
Bilinmiyor : Dispne
Gastrointestinal hastalıklar
Yaygın : Diyare, mide bulantısı, kusma, karın ağrısı
Yaygın olmayan : Melena,
stomatit1, glosit1
Seyrek: Enterokolit
Bilinmiyor : Hemorajik enterokolit, ağız kuruluğu, epigastralji, disguzi, mide gazı, hazımsızlık, dilin renginde değişiklikler
Hepato-bilier hastalıklar
Bilinmiyor :
Hiperbilirubinemi1,
sarılık, anormal karaciğer fonksiyonu (Bkz. Bölüm
4.4),
kolestatik hepatit1, kolestazisDeri ve derialtı doku hastalıkları
Yaygın : Döküntü, pruritis
Yaygın olmayan : Dermatit
Bilinmiyor : Deri reaksiyonları, ürtiker, eritem, anjiyoödem, toksik epidermal nekroliz (TEN), Stevens-Johnson sendromu (SJS), eritema multiforme (Bkz. Bölüm 4.4),
akutjeneralize eksantematözpustuloz1,Kas-iskelet ve bağ dokusu hastalıkları
Yaygın olmayan : Artralji
Böbrek ve idrar yolu hastalıkları
Seyrek :
Tubulointerstisyel nefrit1Genel hastalıklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar
Yaygın olmayan : Yorgunluk, rahatsızlık Bilinmiyor : Mukoza inflamasyonu
Araştırmalar
Bilinmiyor : Alanin aminotransferaz artışı, aspartat aminotransferaz artışı (Bkz. Bölüm
4.4),
trombosit agregasyonu değişiklikleri1
1
“italik”
olarak belirtilen yan etkiler, ampisilin ve/veya sulbaktam/ampisilin'in IM/IV uygulaması ile ilişkilidir.
Seçilmiş advers reaksiyonların tanımı:
* Pazarlama sonrası dönemde Kounis sendromu vakaları (miyokard enfarktüsü ile birlikte veya tek başına akut miyokard iskemi belirtileri ile ilişkili alerjik reaksiyon) bildirilmiştir.
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesineolanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu TürkiyeFarmakovijilans Merkezi (TUFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir
(www.titck.gov.tr; e- posta: [email protected]; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99)
4.9. DOZ AŞıMı VE TEDAVISI
Sulbaktam sodyum ve ampisilin sodyumun insanlarda akut toksisitesi üzerine sınırlı bilgi mevcuttur. İlacın aşırı doz kullanımı, temel olarak ilaç ile ilgili yan etkilerden daha yoğunveya bunların uzantısı olan belirtiler meydana getirebilir. ^- Laktam antibiyotiklerin BOS'dayüksek konsantrasyonda bulunmasının, nöbet dahil olmak üzere nörolojik etkilere yolaçabileceği gerçeği göz önünde tutulmalıdır. Nöbet görülmesi halinde diazepam ile sedasyonönerilmektedir. Hemodiyaliz sultamisilinin atılımını hızlandırabilir.
5. FARMAKOLOJIK ÖZELLIKLER5.1. Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Sistemik Kullanılan Antibakteriyeller
Beta-laktamaz inhibitörleri dahil penisilin kombinasyonu.
ATC kodu: J01CR04
Oral kullanım için sultamisilin, beta-laktamazların geri-dönüşümsüz bir inhibitörü olan sulbaktam ve beta-laktamaza-karşı-duyarlı bir antibiyotik olan ampisilinin kombinasyonu ileelde edilen bir çift ön-ilaçtır.
Etki mekanizması:
Sulbaktam sadece
Neisseriaceae, Acinetobacter calcoaceticus, BacteroidesMoraxella catarrhalisPseudomonas cepacia'ya
karşı belirgin antibakteriyel aktiviteye sahiptir.
Hücreden arındırılmış bakteriyel sistemlerle yapılan biokimyasal
in vitro
çalışmalarda sulbaktamın, penisiline dirençli organizmalarda oluşan çok önemli beta-laktamazlarıngeridönüşümsüz inhibitörü olduğu gösterilmiştir.
Sulbaktamın penisilinlerin dirençli organizmalar tarafından imhasını engelleme potansiyeli, penisiline-dirençli suşlar kullanılarak organizmanın tamamı üzerinde yapılan çalışmalardadoğrulanmıştır.
Sulbaktam penisilinlerle beraber verildiğinde bu suşlara karşı belirgin sinerjik etki göstermiştir.
Bu ürünün bakterisid bileşeni, benzilpenisilin gibi hücre duvarı mukopeptidinin biyosentezinin inhibisyonu yoluyla aktif çoğalma aşamasında duyarlı mikroorganizmalarakarşı etki gösteren, ampisilindir. SULTASİD ORAL SUSPANSIYON, aşağıdakiler dahilolmak üzere geniş bir sınıf gram-pozitif ve gram-negatif bakterilere etkilidir:
StaphylococcusaureusepidermidisStreptococcus pneumoniae, Streptococcus faecalisStreptococcusHaemophilus influenzaeparainfluenzaeMoraxella catarrhalis; Bacteroides fragilisEscherichia coli, Klebsiella türleri, Proteus türleriEnterobacterNeisseria gonorrhoeae, Neisseria meningitidis ve Morganella morganii..Pseudomonas, CitrobacterEnterobacter5.2. Farmakokinetik özelliklerGenel özellikler
Emilim:
Sulbaktam ve ampisilinin çifte bir esteri olan sultamisin; "çifte ön-ilaç" için standart bir örnektir. Aslında, absorbsiyon sırasında gastrointestinal mukozanın doku esterazı yoluylahızla hidrolize olur ve antibakteriyel sistemik etki için 1:1 molar oranda iki bileşeni (sulbaktamve ampisilin) sağlar.
Bir sultamisilin oral dozunun biyoyararlanımı, sulbaktam ve ampisilinin aynı miktardaki intravenöz dozunun % 80'idir.
Gıdalar ile eşzamanlı olarak alınması sultamisilinin sistemik biyoyararlanımını etkilemez.
Sultamisilin alınmasını müteakip ampisilin doruk serum seviyeleri, eşit dozdaki oral ampisilinin yaklaşık iki katıdır.
Dağılım:
SULTASİD oral tüm test edilen sıvılar ve salgılarda terapötik konsantrasyonlara ulaşmıştır. Beyin zarı iltihabı olan durumlar haricinde, serebrospinal sıvıya nüfuz etmesi nadirdir.
Eliminasyon:
Sulbaktam ve ampisilinin (sultamisilinin hidrolizinden türetilen) eliminasyon yarı ömürleri, sırayla yaklaşık 0,75 ve 1 saattir. Oral yoldan alınan bir sultamisilin dozunun büyük bölümü(%50 ila %75) idrarda sulbaktam ve ampisilin olarak atılır.
Doğrusallık / Doğrusal olmayan durum:
Yeterli veri bulunmamaktadır.
Hastalardaki karakteristik özellikler
Karaciğer/Böbrek yetmezliği:
Renal disfonksiyonlu hastalar ve yaşlılarda ilacın eliminasyon yarı ömrü uzar, renal fonksiyonu normal olan yaşlılarda doz ayarı erişkin dozu ile aynıdır.
5.3 Klinik öncesi güvenlilik verileri
Reversibl glikogenosis laboratuar hayvanlarında görülür, ancak bu olgu zaman ve doz bağımlıdır ve kısa süreli ampisilin/sulbaktam kombine tedavisi süresince terapötik dozlardave karşılık gelen plazma düzeylerinde insanlarda gelişmesi beklenmez.
Karsinojenik potansiyeli değerlendirmek için hayvanlarda uzun dönem çalışmalar yapılmamıştır. Sultamisilinin bireysel komponentleri (ampisilin/sulbaktam) mutajenisiteaçısından negatif sonuç vermiştir.
Fare ve sıçanlarda insan dozunu aşan dozlarda üreme çalışmaları yapılmış ve sultamisilin nedeniyle fertilite bozukluğu veya fetüste zarar olduğuna dair bir kanıt ortaya çıkmamıştır.Ancak gebe kadınlar üzerinde yeterli ve iyi kontrollü çalışmalar yapılmamıştır.
6. FARMASOTIK ÖZELLIKLER
6.1. Yardımcı maddelerin listesi
Şeker (sükroz)
Ksantan gum
Hidroksipropilmetil selüloz Sodyum karboksimetil selülozSitrik asit anhidratDibazik sodyum fosfat anhidratKiraz aroması
6.2. Geçimsizlikler
Geçerli değil.
6.3. Raf ömrü
24 ay
6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler
25°C'nin altındaki oda sıcaklığında saklanmalıdır.
6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği
Kutuda, sulandırıldıktan sonra her ölçekte (5 ml) 250 mg sultamisilin içeren 14 dozluk (70 ml) veya 8 dozluk (40 ml) şişelerde.
6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmelikleri”ne uygun olarak imha edilmelidir.
7. RUHSAT SAHİBİ
Toprak İlaç ve Kimyevi Mad. San. Ve Tic. A.Ş.
Hobyar Mah. Ankara Cad. Hoşağası İşhanı No: 31/516 Fatih/İstanbul
8. RUHSAT NUMARASI
172/39
9. İLK RUHSAT TARIHİ/RUHSAT YENİLEME TARIHI
İlk ruhsatlandırma tarihi: 11.01.1995 Son yenileme tarihi: 11.01.2005
10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ