KISA URUN BILGISI1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
CALCİMAX K 1000 mg/880 IU/65 mcg efervesan tablet
2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİMİEtkin madde:
Her bir efervesan tablet 1000 mg kalsiyuma eşdeğer 2500 mg kalsiyum karbonat, 880 IU vitamin D3 ve 65 mcg vitamin K1 içermektedir.
Yardımcı maddeler:
300 mg 55 mg20 mg303,311 mg
Sodyum hidrojen karbonat Sodyum siklamatSodyum sakkarinLaktoz monohidrat
Yardımcı maddeler için bölüm 6.1'e bakınız.
3. FARMASÖTİK FORMU
Efervesan Tablet.
Beyaz veya beyaza yakın renkte düz yüzeyli, yuvarlak efervesan tabletler şeklindedir.
4. KLINIK ÖZELLIKLER
4.1 Terapötik endikasyonlar
CALCİMAX K 1000 mg/880 IU/65 mcg Efervesan Tablet,
• Kalsiyum ve D vitamini gereksiniminde kullanılır.
• Osteoporoz, osteomalazi ve fibröz osteodistrofinin önlenmesi ve tedavisindeendikedir.
4.2 Pozoloji ve uygulama şekli Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:
Doktor tarafından başka şekilde tavsiye edilmediği takdirde, yetişkinlerde önerilen doz günde 1 efervesan tablettir.
Uygulama şekli:
Tabletler bir bardak (150 ml) suda eritilerek bekletilmeden içilir.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek yetmezliği:
Böbrek yetmezliği olan hastalarda kullanılmamalıdır.
Karaciğer yetmezliği:
Karaciğer yetmezliği olan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır.
Geriyatrik popülasyon:
Doktor tarafından başka şekilde tavsiye edilmediği takdirde günde 1 efervesan tablet önerilmektedir.
Pediyatrik popülasyon:
Vitamin K1'in çocuklarda kullanımmın güvenilir ve etkin olduğu kanıtlanmamıştır. Vitamin K1 ile birlikte yeni doğanlarda özellikle prematüre infantlarda hemodiyaliz, sarılık vehiperbilirubinemi rapor edilmiştir.
Farmasötik formu nedeniyle 4 yaş altı çocuklarda ve bebeklerde kullanımı önerilmemektedir.
9 yaş üzeri çocuklarda doktor tarafından başka şekilde tavsiye edilmediği takdirde günde 1 efervesan tablet önerilmektedir. 9 yaş altı çocuklarda kullanımı önerilmemektedir.
4.3. Kontrendikasyonlar
CALCİMAX K 1000 mg/880 IU/65 mcg Efervesan Tablet,
Tablet bileşimindeki herhangi bir maddeye karşı aşırı duyarlılık gösterenlerde, Hipervitaminoz DNefrolitiyazÜrolitiyazBöbrek yetmezliğiHiperkalsüriHiperkalsemiDehidratasyonGastrointestinal kanama
• Gastrointestinal tıkanma
• İleus
• Psödoparatiroidizm
• Konstipasyon
• Peptik ülser hastalığı
durumlarında kontrendikedir. Doktor tavsiyesi dışında yüksek doz vitamin D ile beraber kullanılmaz.
4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Oral yoldan kullanılan kalsiyum tuzları gastrointestinal sistemde tahrişe yol açabilir. Ayrıca seyrek olarak konstipasyona yol açabilir. Bu nedenle hastalar uyarılmalıdır.
Böbrek taşı ve hiperkalsiüri geçmişi olan hastalarda doktor kontrolü altında kullanılır. Kalsiyum karbonat emilim bozukluğu en fazla aklorhidri hastalarında görülmektedir; fakat buhastalarda hiperkalsemi ve hiperkalsiüri ancak uzun süreli tedavi sonrası gelişebilir.
Yüksek doz D vitamini ve kalsiyum tedavisi gören hastalarda düzenli olarak plazma kalsiyum seviyesini takip etmek amacıyla plazma protein seviyelerinin ölçülmesi gerekir. Böbrekdiyalizi gören hastalarda fosfat bağlayıcı olarak kullanıldığında serum fosfat ve kalsiyumseviyeleri düzenli olarak ölçülür. Dijital alan hastalar hiperkalsemiden korunmalıdır. Böbrektaşı hikayesi olanlarda veya kalsiüri hastalarında dikkatli olunmalıdır.
Vitamin K1'in başlangıç dozu 2,5-10 mg veya 25 mg'a kadar önerilebilir. Nadiren bazı durumlarda 50 mg gerekebilir. Vitamin K1 alımından hemen sonra koagülan etkisininbaşlaması beklenmemelidir. Vitamin K1 heparinin antikoagülan etkisini yok etmemektedir.K1 vitaminin tedavi dozu oldukça düşük tutulmalıdır ve protrombin zamanı düzenli olarakkontrol edilmelidir. Karaciğer hastalarında vitamin kullanımın başlangıcında tedaviye verilencevap yetersizse Vitamin K'nın tekrarlanan yüksek dozlarına izin verilmez. Vitamin K'yacevap vermede yetersiz olanlarda konjenital koagülasyon bozukluğu gelişebilir veya vitaminK'ya duyarlı olmayanlarda bu durum tedavi edilebilir.
CALCİMAX K 1000 mg/880 IU/65 mcg Efervesan Tablet önerilen dozlardan daha yüksek dozlarda, uzun süreli kullanılmamalıdır. Özellikle kronik renal yetmezliği olan hastalardamagnezyum içeren antiasitlerle birlikte kullanımı hipermagnezemiye yol açabilir.
Laktoz uyarısı:
Nadir kalıtımsal galaktoz intoleransı, Lapp laktoz yetmezliği ya da glukoz-galaktoz malabsorbsiyon problemi olan hastaların bu ilacı kullanmamaları gerekir.
Sodyum Uyarısı:
CALCİMAX K her bir efervesan tablette 90,67 mg (3,94 mmol) sodyum ihtiva eder. Bu durum, kontrollü sodyum diyetinde olan hastalar için göz önünde bulundurulmalıdır.
4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
CALCİMAX K 1000 mg/880 IU/65 mcg Efervesan Tablet ile diğer ilaçların kullanımı arasında prensip olarak en az 2 saatlik bir ara bırakılmalıdır.
Plazma konsantrasyonunu etkileyeceği için kalsiyum içeren diğer ilaçlar ve besinler ile birlikte kullanılmamalıdır.
Yüksek dozlarda kalsiyumun tiazid diüretikleri ile birlikte kullanımı hiperkalsemi ve süt alkali sendromu riskini artırabilir. Dijital kullanan hastalarda hiperkalsemi oluşturabileceği içinkullanılmamalıdır.
Kandaki kalsiyum konsantrasyonunun artışı ile kardiyak glikozidlere karşı duyarlılık dolayısıyla kalp ritmi bozuklukları riski artabilir. Bu hastalarda EKG, kan ve idrardakikalsiyum düzeyi takip edilmelidir.
Kalsiyum içeren preparatlar kalsiyum kanallarını doyurarak verapamil gibi kalsiyum kanal blokörlerinin etkinliğini azaltabilir.
Atenolol gibi beta blokerlerle kalsiyum içeren preparatların birlikte kullanılması beta blokerlerin kandaki seviyesini değiştirebilir.
Kalsiyum tuzları T4 emilimini azaltabilir, bu nedenle levotiroksin kullananlarda 2 saat ara ile kullanılmalıdır.
İçeriğindeki kolekalsiferol formundaki D vitamini kalsiyumun absorpsiyonunu artırdığı için dikkatli kullanılmalıdır.
Olestra, mineral yağlar, orlistat, kolestiramin ve kolestipol gibi safra asidi ayırıcıları kolekalsiferolün emilimini bozabilir.
Antikonvülsanlar, simetidin ve tiazidler kolekalsiferolün katabolizmasını artırabilir. Bu durumda ilave D vitamini desteği düşünülmelidir.
Vitamin D'nin, diğer D vitaminleri veya analogları ile birlikte kullanımı toksisite potansiyelini artırabilir.
Fenitoin ve barbitüratlar Vitamin D' nin etkisini azaltabilir.
Glukokortikoitlerle birlikte kullanımı Vitamin D' nin etkisini azaltabilir.
Vitamin Kl'in yüksek dozları kullanıldığında protrombin baskılayıcı antikoagülanlara karşı geçici direnç oluşabilir. Oral antikoagülanlar (kumarinlar) ve K vitamini birliktekullanıldığında antikoagülan etki antagonize olur. K vitamini kumarinlerin antikoagülanetkisini antagonize eder. Varfarin ve Vitamin K1 birlikte kullanıldığında çok önemli ilaçetkileşimleri görülebilir. K1 vitamini varfarinin farmakolojik olarak antagonistidir. K1vitamini, çoğunlukla varfarin doz aşımında enternasyonal normalize orandaki (INR) artışı geriçevirmek için uygulanır. K vitaminin eksojen uygulamaları ve gizli vitamin K kaynaklarıvarfarinin antikoagülan etkilerinin azalmasına ya da tersine dönmesine neden olabilir.Varfarin yanıtları genellikle K vitamini içeren ürünlerin kesilmesinden sonra geriye döner.CALCİMAX K 1000 mg/880 IU/65 mcg Efervesan Tablet ile birlikte kullanıldıklarında,tetrasiklinler, kinolonlar, bazı sefalosporinler, ketokonazol, demir, sodyum florür, estramustin,bifosfonatların emilimi ve etkinlikleri azalabilir, aluminyum ve bizmut tuzlarının emilimi vetoksisiteleri artabilir.
CALCİMAX K 1000 mg/880 IU/65 mcg Efervesan Tablet çinkonun emilimini azaltabilir. CALCİMAX K 1000 mg/880 IU/65 mcg Efervesan Tablet polistiren sülfonatın potasyumbağlama yeteneğini azaltabilir.
CALCİMAX K kullanımı sırasında alkolden kaçınılmalıdır.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Özel popülasyonlara ilişkin bir etkileşim çalışması yapılmamıştır.
Pediyatrik popülasyon:
Pediyatrik popülasyona ilişkin bir etkileşim çalışması yapılmamıştır.
4.6. Gebelik ve laktasyonGenel tavsiye
Gebelik kategorisi C'dir.
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınların etkin doğum kontrol (kontrasepsiyon) yöntemleri uygulaması önerilmektedir.
Gebelik dönemi
Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik ve/veya embriyonal/fetal gelişim ve/veya doğum ve/veya doğum sonrası gelişim üzerindeki etkiler bakımından yetersizdir. İnsanlarayönelik potansiyel risk bilinmemektedir.
Hamilelik sırasında kortikosteroid kullanan annelerin bebekleri hipoadrenalizm yönünden dikkatle gözlenmelidir.
Uzun süreli hiperkalsemi, bebekte beden ve zekanın gelişme geriliği, supravalvüler aort stenozu ve retinopatiye yol açabileceğinden, Vitamin D'nin aşırı doz alınmasındankaçınılmalıdır.
CALCİMAX K gerekli olmadıkça gebelik döneminde kullanılmamalıdır.
Laktasyon dönemi
Vitamin K1, kalsiyum ve D3 vitamini anne sütüne geçtiğinden, emziren annelerde dikkatli kullanılmalıdır.
Üreme yeteneği/Fertilite
Üreme yeteneği üzerinde etkisi bulunmamaktadır.
4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Araç ve makine kullanmaya karşı bilinen olumsuz bir etkisi yoktur.
4.8. İstenmeyen etkiler
Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1.000 ila <1/100); seyrek (>1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketletahmin edilemiyor).
Kalsiyum / Vitamin D3:Metabolizma ve beslenme hastalıkları:
Yaygın olmayan: Hiperkalsemi, hiperkalsüri ve hipofosfatemi
Gastrointestinal hastalıkları:
Seyrek: Kabızlık, flatülans, bulantı, karın ağrısı, ishal
Deri ve deri altı doku hastalıkları:
Seyrek: Kaşıntı, cilt döküntüsü, ürtiker
Ayrıca kalsiyum-vitamin D3 kullanan hastalarda nadiren de olsa baş ağrısı, süt alkali sendromu ya da aşırı kullanıma bağlı olarak böbrek taşı, iştahsızlık, rebound asit salımı,şişkinlik, laksatif etki, kusma, ağız kuruluğu, peptik ülser, geğirme, gastrik aşırı salgı, kemikağrısı, kas zafiyeti, uyku hali ve konfüzyon görülebilir. Yüksek doz alan hastalarda veyaböbrek diyalizi gören hastalarda alkaloz oluşabilir. Fosfat bağlayıcı olarak uzun sürekullanıldığında bazen doku kalsifikasyonu görülebilir. Gece idrara çıkmada artış, metalik tatgibi yan etkiler görülebilir.
Doz önerileri dikkatle uygulanırsa uzun süreli kullanımda hiçbir yan etki görülmez.
Vitamin K1 Kardiyak hastalıkları:
Seyrek: Hızlı ve/veya zayıf kalp atışı, hipotansiyon (geçici)
Sinir sistemi hastalıkları
Seyrek: Baş dönmesi
Deri ve deri altı doku hastalıkları:
Yaygın olmayan: Yüzde kızarma
Seyrek: Deride kızarıklık, siyanoz, terleme artışı
Gastrointestinal hastalıkları
Yaygın olmayan: Tat alma duyusunda değişiklik
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması:
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesineolanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu TürkiyeFarmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir.
Ağır veya uzun süreli doz aşımı, hipervitaminöz D veya hiperkalsemi ve bu hastalıkların yol açtığı patolojik değişimlere neden olabilir. Aşırı derece K1 vitamini alımına dair bilgi mevcutdeğildir, ancak farelerde letal doz yaklaşık olarak 24,18g/kg'dır.
Belirtiler:
Hafif hiperkalsemi asemptomatiktir. Plazma kalsiyum seviyesi > 12 mg/dL (> 3 mmol/L) kadar çıkınca duygusallıkta artış, konfüzyon, deliriyum, psikoz ve komagörülebilir. Şiddetli hiperkalsemi EKG'de kısalmış QTc aralığı ile belli olur ve kardiyakaritmide meydana gelebilir. 18 mg/dL'ye (4,5 mmol/L) kadar ulaşan hiperkalsemi şok, böbrekyetmezliği ve ölüme sebebiyet verebilir.
Tedavi:
Hafif ve asemptomatik hiperkalsemide ilacın bırakılması yeterlidir. Orta şiddetli ve şiddetli hiperkalsemik durumlarda i.v. izotonik ve furosemid, kortikosteroidler veya i.v. fosfatuygulanır. D vitamini hipervitaminözü, vitamin alımının kesilmesi ile düzelme gösterir.Hiperkalsemi inatçı ise prednizolon başlatılabilir. Kardiyak aritmiler, kardiyakmoniterizasyon eşliğinde ufak dozlarda potasyum verilerek tedavi edilebilir.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER
5.1. Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grubu: Vitamin, Mineral ve Diğer Nutrisyonel Ürünler
ATC Kodu: A12AX
Kalsiyum
Kalsiyum, insan vücudunda en fazla bulunan mineral olup; özellikle kemik büyüme ve gelişiminin görüldüğü çocukluk çağı ve ergenlik döneminde, diş, sinir, kas, kalp kasıfonksiyonlarında ve kan pıhtılaşmasının gelişiminde önemli rol oynamaktadır. 40 yaşınüzerindeki yetişkinlerde, osteoporoz gelişimine katkıda bulunabilecek olan negatif kalsiyumdengesinin önlenmesi için, yeterli kalsiyum desteği sağlanmalıdır.
Kalsiyum için tavsiye edilen günlük kullanım dozu yaş gruplarına göre değişmektedir. Yeni doğanlar hariç günlük maksimum kullanım dozu 2500 mg'dır. Yeni doğanlarda (0-12 ay)günde ortalama 250 mg kalsiyum ile günlük ihtiyaç karşılanabilir. 3 yaşından küçükçocuklarda günlük kalsiyum ihtiyacı 500 mg kullanılmasıyla karşılanabilir. 3 yaşından büyükçocuklarda, erişkinlerde, yaşlılarda, hamilelerde ve emzirenlerde günlük kalsiyum ihtiyacı1200 mg alınarak karşılanabilir. Literatürlerde kalsiyum için toksik doz bulunmamaktadır.Plazmada kalsiyum konsantrasyonu 8,5-10,4 mg/dL aralığındadır. Bu konsantrasyonun %45'ialbumin başta olmak üzere plazma proteinlerine bağlanır. %10'u ise sitrat ve fosfat gibianyonik tamponlarla kompleks oluşturur. Kalsiyum vücutta elektrolit dengesinin sağlanmasıve çeşitli düzenleyici mekanizmaların fonksiyonlarının işlevi için gerekli bir esansiyelmineraldir.
Vitamin D3
Kaynakları bakımından farklı, fakat yapı ve oluşumları yönünden birbirine benzeyen iki türlü D vitamini vardır. Bunlardan biri kalsiferoldür. (D2 vitamini) Bu madde bir ön-vitamin olanbitkisel kaynaklı ergosterol şeklinde besinler içinde alınır ve ciltte toplanır. Cildin ultraviyoleışınlara maruz kalması sonucu ergosterol, kalsiferole (ergokalsiferol) dönüşür. Bu maddekaraciğerde ve böbreklerde hidroksillenmek suretiyle etkin (hormon) şekli olan 1,25 (OH)2D2vitaminine çevrilir. D vitamininin ikinci türü olan kolekalsiferoldür (D3 vitamini). Bu maddedışarıdan alınmaz, vücutta sentezlenir. Bu nedenle gerçekte bir vitamin değil, bir hormonanalogunun prekürsörüdür. Kolekalsiferol, vücutta cildin stratum granulosum tabakasındasentez edilip depolanan ve 5a-kolestandan türeyen 7-dehidrokolesterolün, cildin güneş ışığıiçindeki ultraviyole ışınlarına maruz kalması sonucu oluşur. Kısmen, hayvansal kaynaklıbesinler içinde alınır. Karaciğer ve böbreklerde biyotransformasyona uğrayarak etkin şekliolan 1,25-dihidroksikolekalsiferole [1,25-(OH)2D3 vitaminine] dönüşür. İlaç endüstrisindeergosterolun ultraviyole ışınları ile irradyasyonu sonucu yapılır. Normal kişilerde kandolaşımında 1,25-(OH)2D3 (1,25-dihidroksikolekalsiferol) düzeyi 20-50 pg/ml kadardır; Dvitamininden oluşan esas kalsiyotropik hormon olarak kabul edilen bu madde bağırsaktankalsiyum absorbsiyonunu artırıcı etkisi bakımından 25-hidroksikolekalsiferol'dan gravimetrikolarak yaklaşık 100 kez daha güçlüdür; fakat daha fazla sentez edilen ve eliminasyonyarılanma ömrü daha uzun olan 25-hidroksikolekalsiferol kanda 1000 kez daha yüksekkonsantrasyonda bulunduğundan, bu metabolit D vitamini metabolitlerinin fizyolojik toplamkalsiyotropik etkinliğinde önemli bir paya sahiptir. Biyoanaliz için yapılan deneylerde,25-dihidroksikolekalsiferol verildiğinde kalsiyum metabolizması üzerindeki etkisinin iki saattebaşladığı ve yaklaşık sekiz saatte maksimuma ulaştığı tespit edilmiştir. 25-hidroksi türeviverildiğinde ise etki 6-8 saatten önce başlamaz ve maksimuma erişmesi için 1,5-2 güngeçmesi gerekir. D vitamininin iki temel görevinden biri vücutta kalsiyum ve fosfattutulmasını sağlayıp bunların kan düzeyini yükseltmek ve ikincisi de tutulan bu iki iyonunkandan kemik matrisine geçmesini sağlamaktır. Böylece kemik mineralizasyonu mümkünolur. Kalsiyum ve fosfor metabolizmasını düzenler; kalsiyum, fosfor ve magnezyumunrezorpsiyonunu ve kullanımını kolaylaştırır. Kemiklerin sitrik asit içeriğini artırır ve raşitizmiönler. Yine D3 vitamininin önemi kandaki fizyolojik kalsiyum seviyesinin sürdürülmesi,ossein ve normal osifikasyonu sağlamasında görülür. D3 vitamini olası patolojik bireksitabiliteye engel olur. Eksikliği halinde raşitizm, konvülsiyonlara eğilim, irritabilite,uykusuzluk, halsizlik ve adele kuvvetsizliği, iştahsızlık gibi belirtiler ortaya çıkar. Gelişmededuraklama, diş çıkarma zorlukları, kemik yumuşamaları, spontan kırıklar ve diş çürümeleri,çoğunlukla D3 vitamini eksikliğinden ileri gelebilmektedir. Bu vitamin, diğerleri arasındakalsiyum metabolizması ile yakından ilgili olması bakımından ayrı bir yere sahiptir.
K1 vitamini
K1 vitamini veya fitomenadion kimyasal olarak K1 vitamininden farkı olmayan sentetik bir bileşiktir. K vitamini bitkiler ve hayvanlarda bulunan ve bağırsaktaki bakteriler tarafından daüretilen bir maddedir; bununla birlikte, farklı kaynaklardan üretilen K vitaminleri birbirineözdeş değildir.
Normalde insanlarda ve hayvanlarda K1 vitaminin farmakodinamiği ile bilgiler eksiktir. Bununla birlikte hayvanlarda ve insanlarda K vitamini eksikliğinde, vitamin K' nınfarmakolojik etkisi normal fizyolojik görevi ile ilgilidir ve karaciğeri pıhtılaşma faktörlerinebağlı vitamin K biyosentezi için uyarır.
Vitamin K1 ve Vitamin K'nın görevleri aynıdır. K vitaminin asıl görevi inaktif prokoagülasyon faktörlerinin sentezini katalize etmektir. K vitamini eksikliği olmayanbireylerde K vitamini farmakolojik olarak etkinlik gösteremez. K vitamini, aktif protrombin(faktör II), prokonvertin (faktör Vıı), plazma tromboplastin komponenti (faktör IX) ve Stuartfaktörü (faktör X) sentezinde gerekli bir faktördür.
K vitamininin iskelet üzerindeki önemli fonksiyonu kofaktör olarak osteokalsin üretimine yardımcı olmaktır. Osteokalsin de kalsiyum moleküllerine bağlanarak kalsiyumun kemikiçinde tutulmasını sağlar.
Klinik galaktosemi, galaktoz metabolizmasının kalıtsal hastalığıdır. Yapılan bir çalışmada kalsiyum, vitamin K1 ve D3 takviyelerinin galaktozemili çocukların kemikleri üzerine etkisiaraştırılmıştır. 2 yıllık, randomize, çift kör, plasebo kontrollü klinik çalışmada klasikgalaktozemili 40 çocuk (yaşları 3- 17 arasında olan 13 erkek, 27 kız) günlük 750 mgkalsiyum, 1 mg K1 vitamini 10 mcg Vitamin D3 veya plasebo almışlardır. Plasebo tedavisialan çocuklarla karılaştırıldığında kalsiyum, vitamin K1 ve vitamin D3 tedavisi alançocukların karboksile osteokalsin konsantrasyonu (cOC) anlamlı olarak artmış (P<0,001) vedekarboksile osteokalsin (ucOC) konsantrasyonları anlamlı olarak azalmıştır (P=0,001).Bununla birlikte, plasebo grubu ile kıyaslandığında tedavi grubunda bel omurgasınınKMY'de (P= 0,001), ince doku yoğunluğu (LTM:P=0,016) ve yağ kütlesi (FM:P=0,0014)anlamlı olarak artmıştır. Tedavi grubunda karboksile osteokalsin konsantrasyonundakianlamlı artış ve dekarboksile olmamış osteokalsin konsantrasyonundaki azalış prepubertal degözlenmiştir (P<0,001 ve P=0,006 yalnızca prepubertal çocuklarda gözlenmiştir; sırasıylaP=0,004 ve P=0,042).Tedavi grubundaki bel omurgasının KMY'nin anlamlı artışı yalnızcaprepubertal çocuklarda gözlenmiştir (P=0,015). Kalsiyum, vitamin D3 ve vitamin K1 (750mg, 10 mcg ve 1 mg) kombine kullanımının galaktozemide KMY anormaliklerin tedavisinderol oynadığı belirtilmiştir.
Vitamin K1 (1 mg/gün) ve vitamin D (8 mcg/gün) takviyesinin yaşları 50 ve 60 arasında olan menopoz sonrası kadınlarda kemik kaybını geciktirdiğine dair gerçekleştirilen randomize, çiftkör, plasebo kontrollü çalışma yaşları 50 ile 60 arasında olan 181 sağlıklı menopoz sonrasıkadın ile yürütülmüştür. Çalışmanın sonucunda mineraller veya vitamin D ile birliktekullanıldığında Vitamin Kl'in menopoz sonrası femoral boyun bölgesinde kemik kaybınıanlamlı oranda azaltabileceği belirtilmiştir.
Yapılan bir çalışmada Vitamin D'nin veya vitamin D + kalsiyumun kırıklara karşı etkisi araştırılmıştır. Vitamin D'nin kalsiyum ile veya tek başına vitamin D kullanımı ile yedi büyükrandomize çalışma yaş ortalaması 69,9, yaş aralığı 47-107 olan toplamda 68517 katılımcıyla(%14.7 erkek) yürütülmüştür. Çalışmalar, randomize çalışmaları ve en az bir kolunda vitaminD3 alan, kırığı olan en az 1000 katılımcıyı içermiştir. Kalsiyum ile vitamin D kullanılançalışmalar kırık ve kalça kırığı riskinin düştüğü (risk oranı: 0,92, %95 GA: 0,86 ile 0,99,P=0,025) (bütün çalışmalar: 0,84, 0,70 ile 1,01, P= 0,07; 10 mcg Vitamin D ile birliktekalsiyum kullanılan çalışmalar: 0,74, 0,60 ile 0,91, P=0,005) gözlenmiştir. Vitamin D vekalsiyumun birlikte kullanımı yaş, cinsiyet ve önceki kırıklara bakılmaksızın kalça kırıklarınıve toplam kırıklarını ve olası omurga kırıklarını düşürmüştür.
5.2. Farmakokinetik özelliklerGenel özellikler
Emilim:
İyonize kalsiyumun emilimi barsak mukozası tarafından gerçekleştirilir. Uzun süreli ve yüksek dozlarda çözünmüş, iyonize kalsiyum alımıyla intestinal emilim artar. Asidik ortamkalsiyum çözünürlüğünün artmasına sebep olur. Normal erişkinlerde absorbe edilen ortalama360 mg kalsiyumun yarıdan biraz fazlası (190 mg), barsak salgı bezleri tarafından dışarısalındığından net absorbsiyon 170 mg kadardır. Bu miktar idrarla atılan miktara eşittir.
D2 ve D3 vitaminleri ince barsaktan absorbe edilirler; bu olay besinsel lipidlerin absorbsiyonu gibi safra asitlerinin varlığını gerektirir. D3 vitamini daha çabuk ve daha fazla absorbe edilir.Karaciğer ve safra hastalıklarında ve yağları sindirememe (steatore) durumunda buvitaminlerin absorbsiyonu azalır. Absorbe edilen D vitaminlerinin büyük kısmıkilomikronlara katılır ve lenf içinde kan dolaşımına geçer. 1,25(OH)2D3 (1,25-dihidroksikolekalsiferol) barsaktan yaklaşık %90 oranında absorbe edilir.
K1 vitamini, safra tuzlarının varlığında oral fitomenadion gastrointestinal kanaldan yeterli miktarda emilir.
Dağılım:
Kalsiyumun büyük bir bölümü (yaklaşık 1000 mg) kemiklere bağlanmış durumdadır. Emilen kalsiyum iyonlarının %99'u kemik ve dişlerde depolanır. Kemikler ana kalsiyum rezervuarınıteşkil ederler. Kemiklerle vücut sıvıları arasında devamlı kalsiyum alışverişi yapılır; kararlıdurumda günlük giriş ve çıkış birbirine eşittir. İyonize kalsiyum hamilelik süresindeplasentadan geçer ve emzirme döneminde anne sütüne karışır.
D vitaminleri ve aktif metabolitleri kanda özel bir a-globülin olan D vitamini bağlayan protein tarafından taşınırlar. Yarılanma ömürleri 3-4 hafta kadardır. Kanda en fazla bulunanfraksiyon karaciğerde oluşan 25-(OH) metabolitidir, bunun yarılanma ömrü 19 gün, 1,25-(0H)2 metabolitininki 3-5 gün kadardır. D vitaminleri oldukça lipofilik maddelerdir,karaciğerde ve yağ dokusunda birikirler; buradaki vitamin stoku rezervuar görevi yapar.Günlük vitamin alımındaki eksiklik veya yokluk; bu rezervuar sayesinde altı aya kadar telafiedilebilir.
K1 vitamini vücutta tüm dokulara dağılmaz. Vitamin Kl'in etkinliği 6-10 saatte ortaya çıkmaktadır.
Biyotransformasyon:
Kalsiyum çözünmeyen tuzlarına dönüştürülerek vücuttan atılır.
Kolekalsiferol iki basamaklı bir biyotransformasyona uğrayarak asıl etkin şekli olan 1,25-(0H)2D3'e (kalsitirol) çevrilir. İlk basamak 25-hidroksilasyon basamağıdır. Karaciğer hücrelerinde mikrozomal ve mitokondriyel yerleşim gösteren bir oksidaz tarafından 25-hidroksikolekalsiferole dönüştürülür. Bu metabolitin oluşumu sıkı kontrol altında değildir ve1,25-(0H)2D3sentezinde hız kısıtlayıcı basamağı teşkil etmez. Dolaşımda 25-
hidroksikolekalsiferol düzeyi, substrat düzeyine yani vücuda D vitamini girişine ve vücutta oluşumuna bağlıdır. Cildin fazla güneşe maruz kalması veya ağızdan fazla vitamin D alınmasısonucu 25-hidroksilli metabolit düzeyi artar. Fazla miktarda 25-hidroksikolekalsiferololuşursa, son ürün inhibisyonu sonucu bu dönüşüm frenlenir. Bu nedenle fazla D vitaminialındığında kolekalsiferol'un (ve kalsiferol) metabolize edilmesi yavaşladığından ciltte veplazmada birikir. D vitaminlerinin 25-hidroksi türevi D vitamini-bağlayan proteine en fazlaafinite gösteren türev olması nedeniyle, kanda en fazla bulunan metabolittir. Kandaeliminasyon yarılanma ömrü 19 gün kadardır. İkinci basamak, 1a-hidroksilasyon basamağıdırve böbreklerde proksimal tubuluslarda olur. Orada 25-hidroksikolekalsiferol, mitokondriyelbir sitokrom P450 enzimi olan 1a-hidroksilaz tarafından en etkin hormon şekli olan 1,25-dihidroksikolekalsiferole (1,25-(0H)2D3) dönüştürülür. İnsanda bu son metabolitinkonsantrasyonu, 25-OH metabolitinin yaklaşık binde biri kadardır. 1a-hidroksilaz böbrekdışında, plasenta, desidua (amniyon zarı), cilt ve granulomatoz dokuda ve makrofajlardabulunur. Bu dönüşüm etkin hormon sentezinde hız kısıtlayıcı basamağı oluşturur ve çeşitlidüzenleyici faktörler tarafından etkilenir. Bu enzim etkinliğinin ana düzenleyicisi PTH(Paratiroid hormon) ve enzimin substratı olan 1,25-(OH)2D3'tür. Adı geçen enzim, PTHtarafından eğer hipokalsemi varsa daima indüklenir; hiperkalsemi varsa bazen indüklenmeolmaz. Hipokalsemi 1,25-(OH)2D3 oluşumunu hem direkt etkisiyle hem de PTH (Paratiroidhormon) aracılığıyla artırır. 1,25-(OH)2D3 ise enzimi son ürün inhibisyonu olayı ile inhibeeder. Ayrıca, 1,25-(OH)2D3 paratiroid hücrelerinde kendine özgü reseptörleri aktive ederekPTH (Paratiroid hormon) salgılanmasını suprese eder ve böylece de kendi sentezini düzenler.Diğer bir düzenleyici faktör fosfattır. Hipofosfatemi, 1a-hidroksilazı indükler; hiperfosfatemiise inhibe eder. Adı geçen enzim, kalsitonin tarafından etkilenmez veya zayıf şekilde inhibeedilebilir.
Vitamin K1 karaciğerde yoğunlaşır fakat konsantrasyonu hızlıca azalır. Karaciğerde hızlı bir şekilde metabolize olmaktadır. Metabolize olmayan K vitamini safra veya idrardagörülebilmektedir.
Eliminasyon:
İyonize kalsiyumun %80'i dışkı ile kısmi olarak da idrarla atılır. Kalsiyumun büyük bir kısmı laktasyon sırasında süte karışır, ayrıca çok az bir miktarı ter ile atılmaktadır.
D vitaminleri ve metabolitleri, steroidler gibi karaciğerde hidroksillenmek ve konjügasyon suretiyle inaktive edilirler. Bu olayda karaciğerin mikrozomal karma fonksiyonlu oksidazları(sitokrom P450 enzim türleri) kısmen rol oynarlar. 1,25-(OH)2D3'ün yarılanma ömrü 3-5 günkadardır. Yağ dokusunda birikme eğilimi göstermez. Böbrekte 25-hidroksikolekalsiferol'edönüştürülür; bunun kalsiyotropik etkinliği düşüktür. Plazmadaki konsantrasyonu 1,25-(OH)2D3'ünkinin 100 katıdır. Diğer metabolitleri 25,26-(OH)2D2, 1,24,25-(OH)3D3, 1,25,26-(OH)3D3, 25-OH-15,23-laktondur. D vitamini metabolitlerinin büyük kısmı safra içindeatılırlar. 25-hidroksikolekalsiferol ve 1,25(OH)2D3 enterohepatik dolaşıma girerler. Fenitoinve fenobarbital gibi epilepsili hastalarda uzun süre kullanılan ilaçlar, bu enzimleri indükleyipD vitamini ile onun etkin metabolitlerinin inaktivasyonunu hızlandırdıkları için nisbi Dvitamini yetersizliği oluşturabilirler. Bu ilaçları alanlarda karaciğerde 25-(OH) Dvitaminlerinin oluşumu da azalır. Bir tüberküloz ilacı olan izoniazid ise D vitamininin aktifhidroksilli türevlerine dönüşmesini inhibe eder; bu nedenle izoniazid alanlara profilaktikdozda D vitamini verilmelidir.
Vitamin K renal ve safra yolu ile elimine edilir. Dışkıda yüksek miktarlarda vitamin K bulunması bağırsaktaki K vitamini üreten bakterilerden kaynaklanmaktadır.
Doğrusallık/doğrusal olmayan durum:
Kalsiyum emilimi, vitamin D miktarı ile doğru orantılı olarak artar.
Normal bireylerde, vitamin D çok yüksek dozlara kadar lineer bir emilim gösterir. Ancak endojen vitamin D miktarı, emilim bozuklukları, gıda alımı ve genetik durum vitamin Demilimini etkiler.
5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri
Kalsiyum karbonat ve vitamin D, özellikleri iyi bilinen ve yaygın kullanılan maddelerdir. Uzun süredir klinik çalışmalarda ve tedavilerde kullanılmaktadır. Toksisite, genellikle kronikdoz aşımında görülebilen hiperkalsemi sonucunda gelişir.
Vitamin K1'e ilişkin veri mevcut değildir.
6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER6.1. Yardımcı maddelerin listesi
Sitrik asit anhidr Sodyum hidrojen karbonatMalik asitPovidon K-25
Laktoz monohidrat (İnek sütü kaynaklı)
Polietilen glikol Sodyum siklamatSodyum sakkarinPortakal aroması
6.2. Geçimsizlikler
Bilinen herhangi bir geçimsizliği bulunmamaktadır.
6.3. Raf Ömrü
24 ay
6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler
25°C'nin altındaki oda sıcaklığında ve kuru yerde saklayınız.
Her kullanımdan sonra tüpün kapağını kapatmayı unutmayınız.
6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği
Plastik tüp silikajelli plastik kapak içerisinde 40 (2 x 20) efervesan tablet içeren ve karton kutuda kullanma talimatı ile beraber ambalajlanır.
6.6. Beseri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği”ne uygun olarak imha edilmelidir.
7. RUHSAT SAHİBİ
Nuvomed İlaç San. Tic. A.Ş.
Esenler / İSTANBUL
Tel : 0850 201 23 23
Faks : 0212 481 61 11
e-mail : [email protected]
8. RUHSAT NUMARASI
239/67
9. İLK RUHSAT TARİHİ/RUHSAT YENİLEME TARİHİ
İlk ruhsat tarihi: 25.01.2012 Ruhsat yenileme tarihi: 07.03.2018
10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ