KISA URUN BILGISI
1. BEŞERI TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
ALGOPAN 500 mg tablet
2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİMEtkin madde:
Metamizol sodyum 500mg
Yardımcı maddeler:
Laktoz (sığır sütü kaynaklı) 43 mg
Sodyum bikarbonat 5,00 mg
Yardımcı maddeler için 6.1'e bakınız.
3. FARMASÖTİK FORM
Tablet
Yuvarlak, hemen hemen beyaz her iki yüzü kırma çentikli tabletler.
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1 Terapötik endikasyonlar
- Yaralanma veya cerrahi sonrası akut şiddetli ağrı
- Kolik
- Tümör ağrısı
- Başka terapötik önlemlerin endike olmadığı diğer akut veya kronik şiddetli ağrı
- Diğer önlemlere yanıt vermeyen yüksek ateş
4.2 Pozoloji ve uygulama şekliPozoloji/uygulama sıklığı ve süresi
Doz ağrının veya ateşin şiddetine ve hastanın ALGOPAN'a reaksiyon hassasiyetine bağlıdır. Öncelikli olarak ağrıyı ve ateşi kontrol edebilecek en düşük etkili doz tercih edilmelidir.Yetişkinler ve 15 yaş veya üzerindeki adolesanlar (> 53 kg) tek doz olarak 1.000 mg'a kadarmetamizol alabilmekte olup doz, günde maksimum 4.000 mg olacak şekilde 6-8 saat araylagünde 4 defaya kadar alınabilir.
Oral kullanımı takiben 30 ila 60 dakikada belirgin bir etki beklenebilir.
Aşağıdaki tabloda yaşa ve ağırlığa göre tek doz ve günlük maksimum doz önerileri sunulmaktadır:
Vücut ağırlığı / Yaş |
Tek doz |
Maksimum günlük doz |
kg
|
yaş
|
tablet
|
mg
|
tablet
|
mg
|
> 53 kg
|
> 15 yaş
|
1-2
|
500-1.000
|
8
|
4.000
|
Uygulamanın süresi rahatsızlığın yapısına ve şiddetine bağlıdır. ALGOPAN ile uzun süreli tedavi sırasında, diferansiyel kan sayımı da dahil olmak üzere düzenli kan sayımlarıgerçekleştirilmelidir.
Uygulama şekli
Ağızdan alınır.
Tabletler bol sıvıyla (örn. bir bardak su) çiğnenmeden yutulmalıdır.
ALGOPAN'ın farklı farmasötik formları mevcuttur. Uygulama yolu seçimi, istenilen terapötik etkiye ve hastanın durumuna bağlıdır. Çoğu vakada tatmin edici bir etki elde etmek için oraluygulama yeterlidir. Hızlı analjezik etki gerektiğinde ya da oral veya rektal uygulamanın endikeolmadığı durumlarda intravenöz veya intramüsküler uygulama tavsiye edilir. Oral kullanımıtakiben 30 ila 60 dakikada ve parenteral uygulamayı takiben yaklaşık 30 dakikada belirgin biretki beklenebilir. Uygulama yolu tercih edilirken, ilacın parenteral uygulamasının anafilaktikveya anafilaktoid reaksiyonlarda risk artışı ile ilişkili olduğu dikkate alınmalıdır.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgilerBöbrek/Karaciğer yetmezliği:
Böbrek ya da karaciğer bozukluğu olan hastalarda, metamizolün eliminasyon hızı azaldığı için tekrarlanan yüksek dozlardan kaçınılmalıdır. Yalnızca, kısa süreli tedavi için dozun azaltılmasıgerekmez. Şiddetli böbrek ya da karaciğer yetmezliği olan hastalarda uzun dönemli tedavi ileilgili olarak kazanılmış yeterli deneyim mevcut değildir.
Pediyatrik popülasyon:
Bir tablette 500 mg'lık sabit miktarda metamizol bulunduğundan ALGOPAN film kaplı tabletin 15 yaşından küçük çocuklarda kullanılması önerilmez. Küçük çocuklarda kullanımı uygunbaşka farmasötik formları mevcuttur.
Geriyatrik popülasyon:
Metamizolün metabolik ürünlerinin eliminasyonunda gecikme olabileceğinden yaşlı hastalarda doz azaltılmalıdır.
Genel sağlık durumu bozuk olan ve kreatinin klirensi düşük olan hastalar:
Metamizolün metabolik ürünlerinin eliminasyonunda gecikme olabileceğinden genel sağlık durumu bozuk olan hastalarda ve kreatinin klerensi düşük hastalarda doz azaltılmalıdır.
4.3 Kontrendikasyonlar
• Metamizol ya da diğer pirazolonlara veya pirazolidinlere karşı alerji (aşırı duyarlılık), örn.bu maddelerden birine karşı önceden gelişen agranülositoz veya şiddetli cilt reaksiyonları(Bkz. Bölüm 4.4 ve Bölüm 4.8)
• ALGOPAN'ın bölüm 6.1'de listelenen yardımcı maddelerden herhangi birine karşı alerji
• Bozulmuş kemik iliği fonksiyonu (örn. sitostatik tedavi sonucu oluşan) ya da hematopoietiksistem hastalıkları
• Bilinen analjezik astım sendromu olan veya bilinen ürtiker-anjiyoödem analjezik intoleransıolan hastalar (salisilatlar, parasetamol veya diklofenak, ibuprofen, indometazin, naproksengibi diğer narkotik olmayan analjeziklere karşı bronkospazm ya da diğer anafilaktoidreaksiyonlar (örn. ürtiker, rinit, anjiyoödem) gelişen hastalar
• Akut intermitan hepatik porfiria (porfiria ataklarının indüksiyon riski)
• Konjenital glukoz -6- fosfat dehidrogenaz eksikliği (hemoliz riski)
• Gebeliğin üçüncü trimesteri (Bkz. Bölüm 4.6)
• Laktasyon (Bkz. Bölüm 4.6)
4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
ALGOPAN pirazolon türevi olan metamizol içerir ve nadir ancak yaşamı tehdit edici olabilen şok ve agranülositoz riski taşır (Bkz. Bölüm 4.8).
ALGOPAN'a karşı anafilaktoid reaksiyon gösteren hastalar, diğer narkotik olmayan analjeziklere karşı da aynı reaksiyonu gösterecek şekilde özellikle risk altındadırlar.
ALGOPAN'a karşı anafilaktik veya immünolojik kaynaklı reaksiyon gösteren hastalar (örneğin agranülositoz), diğer pirazolonlar ve pirazolidinlere karşı da aynı reaksiyonu gösterecek şekildeözellikle risk altındadırlar.
Diğer pirazolonlara, pirazolidinlere ve diğer narkotik olmayan analjeziklere anafilaktik veya başka bir immünolojik reaksiyon gösteren hastalarda, ALGOPAN'a de benzer şekilde reaksiyongösterme riski yüksektir.
Agranülositoz:
Nötropeni (< 1.500 nötrofil/mm3) söz konusu olduğunda, tedavi derhal kesilmeli ve tam kan sayımı acil olarak kontrol edilmeli ve normal değerlere dönünceye kadar izlenmelidir.
Tüm hastalara, aşağıdaki belirtilerden veya semptomlardan herhangi biri ortaya çıkarsa ilacı kesmeleri ve derhal doktorlarına danışmaları tavsiye edilmelidir: genel durumda beklenmedikbir bozulma (ateş, titreme, boğaz ağrısı, yutma güçlüğü gibi), kalıcı veya yeni ortaya çıkan ateşve özellikle ağız, burun ve boğaz bölgesinde veya genital veya anal bölgede ağrılı mukozadeğişikliklerinde ALGOPAN kullanımı derhal kesilmeli ve kan sayımı izlenmelidir(diferansiyel kan sayımı dahil). Laboratuvar testlerinin sonuçları beklenmeden tedavikesilmelidir (bkz. Bölüm 4.8).
Trombositopeni:
Deride ve mukoz membranlarda artan kanama eğilimi ve peteşi gibi trombositopeni belirtileri (bkz. bölüm 4.8) görülürse, ALGOPAN kullanımı derhal durdurulmalı ve kan sayımıizlenmelidir (diferansiyel kan sayımı dahil). Tedavi laboratuvar testlerinin sonuçlarınıbeklemeksizin durdurulmalıdır.
Pansitopeni:
Pansitopeni ortaya çıkması halinde tedavi hemen kesilmeli ve kan değerleri normale dönene kadar tam kan sayımı ile takip yapılmalıdır (bkz. Bölüm 4.8).
Bütün hastalar, metamizol kullanımı sırasında kan diskrazisinin göstergesi olabilecek belirti ve semptomların (örn. genel kırıklık, enfeksiyon, düşmeyen ateş, çürükler, kanama, solukluk)görülmesi halinde hemen doktora başvurmaları konusunda uyarılmalıdır.
Şiddetli deri reaksiyonları:
Metamizol kullanımı sırasında Stevens-Johnson Sendromu (SJS) ve Toksik Epidermal Nekroliz (TEN)), eozinofili ve sistemik semptomlarla ilaç etkileşimi (DRESS) dahil olmak üzere yaşamıtehdit eden veya ölümcül deri reaksiyonları bildirilmiştir. Belirti veya semptomların gelişmesihalinde metamizol tedavisi hemen kesilmeli ve bir daha hiçbir zaman yenidenuygulanmamalıdır (bkz.Bölüm 4.3). Hastalar belirti ve bulgular konusunda bilgilendirilmeli veözellikle tedavinin ilk haftalarında deri reaksiyonları yönünden sıkı takibe alınmalıdır.
Anafilaktik / anafilaktoid reaksiyonlar:
Uygulama yolu seçilirken parenteral uygulamanın anafilaktik/anafilaktoid reaksiyonlar açısından daha yüksek bir risk taşıdığı göz önüne alınmalıdır.
Özellikle aşağıdaki hastalar metamizole karşı olası şiddetli anafilaktoid reaksiyonlar açısından özel bir risk altındadırlar:
• Analjezik astım sendromu veya ürtiker-anjiyoödem tipte analjezik intoleransı olan hastalar(Bkz. Bölüm 4.3),
• Bronşiyal astımı olan hastalar; özellikle de aynı anda rinosinüzit ve nazal polipleri olanlar
• Kronik ürtikeri olan hastalar
• Boyalara (örn. tartrazin) veya koruyucu maddelere (örn. benzoatlar) karşı intoleransı olanhastalar
• Alkol intoleransı olan hastalar; yani, belli alkollü içeceklerin az bir miktarına dahi burunakıntısı, lakrimasyon ve belirgin yüz kızarıklığı gibi semptomlarla reaksiyon veren hastalar.
Alkol intoleransı önceden tanı konmamış analjezik astım sendromunun göstergesi olabilir (Bkz. Bölüm 4.3).
Anafilaktik şok esas olarak duyarlı hastalarda ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle, astımlı ya da atopik hastalarda metamizol kullanımı özel dikkat altında uygulanmalıdır.
ALGOPAN uygulanmadan önce hastalar dikkatlice sorgulanmalıdır. Anafilaktoid reaksiyonlar açısından özel risk altında olduğu saptanan hastalarda, ALGOPAN olası riskler ve beklenenyarar dikkatlice değerlendirildikten sonra uygulanmalıdır Bu koşullar altında ALGOPANkullanılacaksa sıkı bir tıbbi gözetim gerekir ve acil tedavi uygulaması için gerekli koşullar hazırolmalıdır.
İlaca bağlı karaciğer hasarı (DILI)
Metamizol ile tedavi edilen hastalarda, tedavinin başlangıcından birkaç gün ila birkaç ay sonra başlayan, ağırlıklı olarak hepatoselüler paternli akut hepatit vakaları bildirilmiştir. Belirti vesemptomlar, sıklıkla diğer ilaç aşırı duyarlılık reaksiyonları (örn. deri döküntüsü, kandiskrazileri, ateş ve eozinofili) bağlamında veya otoimmün hepatit özelliklerinin eşlik ettiğisarılık ile birlikte veya sarılık olmaksızın serum karaciğer enzimlerinde yükselmeyiiçermektedir. Çoğu hasta metamizol tedavisinin kesilmesiyle iyileşmiştir; bununla birlikte, bazıizole vakalarda, karaciğer transplantasyonu gerektiren akut karaciğer yetmezliğine gidişbildirilmiştir.
Metamizolün neden olduğu karaciğer hasarının mekanizması net olarak açıklanamamıştır, ancak veriler immüno-alerjik bir mekanizmaya işaret etmektedir.
Hastalar, karaciğer hasarını düşündüren semptomların ortaya çıkması durumunda doktorlarına başvurmaları konusunda bilgilendirilmelidir. Bu tür hastalarda metamizol kesilmeli vekaraciğer fonksiyonu değerlendirilmelidir.
Metamizol tedavisi sırasında karaciğer hasarının başka bir nedeninin belirlenmediği karaciğer hasarı epizodu olan hastalarda metamizol yeniden uygulanmamalıdır.
İzole hipotansif reaksiyonlar
Metamizol uygulaması hipotansif reaksiyonlara neden olabilir (bkz. bölüm 4.8). Bu reaksiyonlar muhtemelen doza bağımlıdır ve daha çok parenteral uygulamadan sonra ortayaçıkma eğilimindedir. Aşağıda belirtilen durumlarda da bu tür şiddetli hipotansifreaksiyonlarıngörülme riski artmaktadır:
• İntravenöz enjeksiyonun çok hızlı uygulanması (Bkz. Bölüm 4.2),
• Önceden mevcut hipotansiyonu olan; volüm kaybı veya dehidratasyonu olan hastalarla,dolaşım stabil olmadığı ya da başlangıç halinde dolaşım yetmezliği olan hastalar (örn.miyokard enfarktüsü veya çoklu yaralanması olan hastalar),
• Yüksek ateşi olan hastalar.
Bu tür hastalarda metamizol endikasyonu özel bir hassasiyetle belirlenmelidir; eğer bu koşullar altında ALGOPAN uygulanacaksa, sıkı bir medikal gözetim gerekir. Hipotansif reaksiyonriskini azaltmak için koruyucu önlemler (örn. dolaşım stabilizasyonu) gerekli olabilir.
Metamizol, şiddetli koroner kalp hastalığı ya da beyni besleyen kan damarları stenozları olan hastalar gibi, kan basıncınm düşürülmesinden muhakkak kaçınılması gereken hastalardayalnızca yakından hemodinamik izleme altında kullanılmalıdır.
ALGOPAN böbrek ya da karaciğer bozukluğu olan hastalarda, yalnızca ciddi bir fayda-risk analizi yapıldıktan sonra ve gerekli önleyici tedbirler alınarak kullanılmalıdır (Bkz. Bölüm 4.2).
Bu tıbbi ürün 1 tablet içerisinde 1,42 mmol (32,7 mg) sodyum içerir. Bu, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından bir yetişkin için önerilen günlük maksimum 2 g'lık sodyum alımının yaklaşık% 1,6'sına eşdeğerdir. Bu durum, kontrollü sodyum diyetinde olan hastalar için göz önündebulundurulmalıdır.
Nadir kalıtımsal galaktoz intoleransı, Lapp laktoz yetmezliği ya da glikoz galaktoz malabsorpsiyon problemi olan hastaların bu ilacı kullanmamaları gerekir.
4.5 Diğer tıbbi ürünler ile etkileşim ve diğer etkileşim şekilleri
Metabolize edici enzimlerin farmakokinetik indüksiyonu
Metamizol, CYP2B6 ve CYP3A4 dahil olmak üzere metabolize edici enzimleri indükleyebilir.
Metamizolün bupropion, efavirenz, metadon, valproat, siklosporin, takrolimus veya sertralin ile birlikte uygulanması, bu ilaçların plazma konsantrasyonlarında azalmaya ve klinik etkinliktepotansiyel bir azalmaya neden olabilir. Bu nedenle, metamizol eşzamanlı uygulandığındadikkatli olunması önerilir; klinik yanıt ve/veya ilaç seviyeleri uygun şekilde izlenmelidir.
ALGOPAN klorpromazinle birlikte kullanıldığında şiddetli hipotermi oluşabilir.
Metotreksata metamizol eklenmesi, özelikle yaşlı hastalarda metotreksatın hematotoksisitesini artırabilir. Bu nedenle bu kombinasyondan kaçınılmalıdır.
Metamizol eş zamanlı alındığında asetilsalisilik asidin (aspirin) trombosit agregasyonu üzerindeki etkisini azaltabilir, Bu nedenle bu kombinasyon kardiyoproteksiyon amacıyla düşükdoz aspirin kullanan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır.
Pirazolonlar ile oral antikoagülanlar, kaptopril, lityum ve triamteren arasında etkileşimler olabildiği ve kombine kullanımda antihipertansiflerin ve diüretiklerin etkinliğinin değişebildiğibilinmektedir. Metamizolün bu etkileşimlere ne düzeyde neden olduğu bilinmemektedir.
Laboratuvar testleriyle etkileşim
Metamizol kullanan hastalarda, Trinder/Trinder-benzeri reaksiyonların kullanıldığı laboratuvar testleri (örneğin kreatinin, trigliseritler, HDL kolesterol ve ürik asit serum seviyelerini ölçmekiçin yapılan testler) ile etkileşim bildirilmiştir.
4.6 Gebelik ve laktasyonGenel tavsiye
Gebelik kategorisi: 1. ve 2. trimesterde C, 3. Trimesterde X'dir.
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Çocuk doğurma potansiyeli olan kadınlar tedavi süresince etkili doğum kontrolü uygulamak zorundadırlar.
Gebelik dönemi
1. ve 2. trimester:
Metamizol'ün gebe kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri mevcut değildir. Hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalar üreme toksisitesinin bulunduğunu göstermiştir (bkz. Bölüm 5.3).İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.
ALGOPAN gerekli olmadıkça gebelik döneminde kullanılmamalıdır.
3. trimester:
Metamizol gebelik döneminde uygulandığı takdirde ciddi doğum kusurlarına yol açtığından şüphelenilmektedir. Metamizol gebelik döneminde kontrendikedir (bkz. Bölüm 4.3).
İlk trimesterde (n = 568) metamizole maruz kalan gebe kadınlara dair yayınlanan verilere göre, teratojenik veya embriyotoksik etkilere ilişkin bir kanıt saptanmamıştır. Seçili vakalarda, başkatedavi seçeneği olmadığında, birinci ve ikinci trimesterde tek doz metamizol kullanımı kabuledilebilir. Ancak genel olarak, birinci ve ikinci trimesterde metamizol kullanılması önerilmez.
Üçüncü trimesterde metamizol kullanımı fetotoksisite (böbrek yetmezliği ve duktus arteriozus konstriksiyonu) ile ilişkilidir ve bu nedenle metamizol kullanımı gebeliğin üçüncü trimesterindekontrendikedir (Bkz. Bölüm 4.3). Üçüncü trimesterde yanlışlıkla metamizol kullanılmasıdurumunda amniyotik sıvı ve duktus arteriozus ultrason ve ekokardiyografi ile kontroledilmelidir. Metamizol prostaglandin sentezinin sadece zayıf bir inhibitörü olmasına rağmen,fetal ve maternal trombosit agregasyonundaki azalmaya bağlı perinatal komplikasyon olasılığıgöz ardı edilemez.
Metamizol, plasenta bariyerini geçer. Hayvanlarda metamizol üreme toksisitesi göstermiş ancak teratojenite göstermemiştir (bkz. Bölüm 5.3).
Laktasyon dönemi
Metamizolün parçalanma ürünleri kayda değer miktarda anne sütüne geçer ve emzirilen bebek için risk göz ardı edilemez. Özellikle emzirme döneminde tekrarlı şekilde metamizolkullanımından kaçınılmalıdır. Tek bir metamizol uygulaması durumunda, annelerin dozdansonra 48 saat boyunca sütlerini sağmaları ve atmaları önerilir.
Üreme yeteneği/Fertilite
Hayvanlarda metamizol üreme toksisitesine neden olmaktadır.
4.7 Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Önerilen dozaj sınırları içinde konsantrasyon ve reaksiyon yeteneği üzerinde bilinen herhangi bir istenmeyen etki yoktur. Ancak yine de, tedbir amaçlı olarak en azından yüksek dozlarda,konsantrasyon ve reaksiyon yeteneğinin bozulabileceği göz önünde bulundurulmalı ve araç yada makine kullanımından ve diğer riskli aktivitelerden kaçınılmalıdır (özellikle de alkolkullanımı söz konusu ise).
4.8 İstenmeyen etkiler
Advers ilaç reaksiyonları aşağıdaki sıklık derecesine göre belirtilmiştir:
Çok yaygın (> 1/10); yaygın (> 1/100 ila < 1/10); yaygın olmayan (> 1/1.000 ila < 1/100); seyrek (> 1/10.000 ila < 1/1.000); çok seyrek (< 1/10.000); bilinmiyor (eldeki verilerden hareketletahmin edilemiyor)
Kan ve lenf sistemi hastalıkları
Seyrek: Lökopeni
Çok seyrek: Ölümle sonuçlanabilen agranülositoz, trombositopeni Bilinmiyor: Aplastik anemi, ölümle sonuçlanabilen pansitopeni
Bunlar, daha önce hiçbir komplikasyon olmaksızın birçok kez ALGOPAN kullanılmış olmasına rağmen yine de oluşabilir.
Bunlar nadir endikasyonlardır ve ALGOPAN bir haftadan daha uzun süre kullanıldığında agranülositoz riski artabilir.
Bu reaksiyon doza bağlı değildir ve tedavi sırasında herhangi bir zamanda oluşabilir. Agranülositozun tipik belirtileri yüksek ateş, titreme, boğaz ağrısı, yutkunma güçlüğü ve ağız,burun, boğaz ve genital veya anal bölgede inflamasyondur. Ancak, antibiyotik tedavisiuygulanan hastalarda agranülositozun tipik belirtileri minimal düzeyde olabilir. Lenf nodlarındaveya dalakta büyüme düşüktür ya da büyüme söz konusu değildir. Eritrosit sedimentasyon hızıçok artmıştır, granülositler belirgin derecede azalmış ya da tümüyle yok olmuştur. Her zamanolmamakla beraber genel olarak, hemoglobin, kırmızı hücreler ve trombosit değerleri normaldir(Bkz. Bölüm 4.4).
İyileşme için tedavinin derhal kesilmesi önemlidir. Dolayısıyla hastanın genel durumu beklenmedik biçimde kötüleşir, ateşi düşmez ya da yeniden yükselirse veya özellikle ağız,burun ve boğazda olmak üzere mukoz membranlarda ağrılı değişiklikler gözlemlenirse,diagnostik laboratuvar araştırma sonuçlarını beklemeksizin ALGOPAN tedavisinin,
derhal
kesilmesi kesin bir şekilde önerilmektedir.
Deri ve mukoz membranlarda kanamaya eğilim ve peteşi trompositopeninin tipik belirtilerindendir.
Pansitopeni durumunda, tedavi derhal durdurulmalı ve normal değerlere dönünceye kadar tam kan sayımı takibi yapılmalıdır (Bkz. Bölüm 4.4).
Bağışıklık sistemi hastalıkları
Seyrek: Anafilaktik/anafilaktoid reaksiyonlar*
Çok seyrek: Analjezik kaynaklı astım sendromu. Analjezik astım sendromu olan hastalarda, bu intolerans reaksiyonları tipik olarak astım atakları şeklinde görülür.
Bilinmiyor: Anafilaktik şok*
*Bu reaksiyonlar özellikle parenteral uygulama sonrasında oluşabilir, şiddetli ve yaşamı tehdit eder bir hal alabilir ve hatta bazen ölümle sonuçlanabilir. Bu reaksiyonlar ALGOPAN dahaönce defalarca hiçbir şikayete yol açmadan kullanılmış olsa bile ortaya çıkabilir.
Bu tür reaksiyonlar; metamizol uygulamasının hemen sonrasında ya da saatler sonra ortaya çıkabilir. Ancak buradaki olağan durum; uygulamadan sonraki ilk bir saat içinde reaksiyonunoluşmasıdır. Daha hafif reaksiyonlar tipik olarak kutanöz ve mukozal semptomlar (kaşınma,yanma, kızarma, ürtiker, kabartılar gibi), dispne ve daha az sıklıkla gastrointestinal şikayetlerhalinde ortaya çıkar. Bu hafif reaksiyonlar zamanla jeneralize ürtiker, şiddetli anjiyoödem (hattalarinksi de kapsayacak şekilde), şiddetli bronkospazm, kardiyak aritmiler, kan basıncında düşüş(bazen öncesinde kan basıncı artışıyla) ve dolaşım şoku ile şiddetli formlara ilerleyebilir.Dolayısıyla eğer cilt reaksiyonları gelişirse, ALGOPAN tedavisi
derhalKardiyak hastalıklar
Bilinmiyor: Kounis sendromu
Vasküler hastalıkları
Yaygın olmayan: Uygulama esnasında ya da uygulamadan sonra hipotansif reaksiyonlar (muhtemelen farmakolojik kaynaklı olan ve anafilaktik/anafilaktoid reaksiyonun diğerbelirtilerini içermeyen). Bu tipte bir reaksiyon kan basıncında ciddi olabilecek bir düşüşe nedenolabilir. Hızlı enjeksiyon bu gibi hipotansif reaksiyon oluşma riskini arttırır.
Yüksek ateş durumunda, aşırı duyarlılık reaksiyonunun herhangi bir başka belirtisi olmaksızın, kan basıncında doza bağlı olarak kritik bir düşüş de oluşabilir.
Gastrointestinal hastalıklar
Bilinmiyor: Gastrointestinal kanama vakaları bildirilmiştir.
Hepatobiliyer hastalıklar
Bilinmiyor: Akut hepatit, sarılık, karaciğer enzimlerinde yükselme dahil ilaca bağlı karaciğer hasarı (Bkz. Bölüm 4.4).
Deri ve deri altı dokusu hastalıkları
Yaygın olmayan: Sabit ilaç erüpsiyonları Seyrek: Döküntü (örn. makülo-papüler döküntü)
Çok seyrek: Stevens-Johnson sendromu ya da Toksik Epidermal Nekroliz (tedaviyi durdurunuz, Bkz. Bölüm 4.4)
Bilinmiyor: Eozinofili ve sistemik semptomlarla ilaç etkileşimi (DRESS)
Metamizol tedavisi ile ilişkili olarak Stevens-Johnson sendromu (SJS), toksik epidermal nekroliz (TEN) ve eozinofili ve sistemik semptomlarla ilaç etkileşimi (DRESS) dahil olmaküzere şiddetli kutanöz advers reaksiyonlar bildirilmiştir (Bkz. bölüm 4.4).
Böbrek ve idrar yolu hastalıkları
Çok seyrek: Böbrek fonksiyonunda akut kötüleşme, çok nadir olarak oligüri, anüri veya proteinüri, ve/veya akut böbrek yetmezliği gelişebilir, akut interstisyel nefrit
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar
Bazen idrarda kırmızı renklenme gözlenmiştir; bu, düşük konsantrasyonda bulunan zararsız bir metamizol metabolitine (rubazonik asit) bağlı olabilir.
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesineolanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu TürkiyeFarmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirilmesi gerekmektedir(www.titck.gov.tr[email protected];4.9 Doz aşımı ve tedavisi
Belirtiler:
Akut doz aşımı sonrası bulantı, kusma, abdominal ağrı, böbrek fonksiyon bozukluğu/akut böbrek yetmezliği (örn. interstisyel nefrite bağlı olarak) ve daha nadir olarak merkezi sinirsistemi semptomları (baş dönmesi, somnolans, koma, konvülziyonlar), kan basıncında düşüşveya bazen şok ve kardiyak aritmiler (taşikardi) bildirilmiştir. Çok yüksek dozlardan sonra,rubazonik asit atılımı sonucu idrar rengi kırmızıya dönebilir.
Tedavi:
Metamizolün bilinen spesifik bir antidotu yoktur. Eğer ilaç yeni alınmışsa, etkin maddelerin daha fazla sistemik emilimini sınırlamak amacıyla primer detoksifikasyona yönelik (örn. gastriklavaj) ya da emilimi azaltıcı (örn. aktif kömür) önlemler alınabilir. İlacın ana metaboliti (4-N-metil-amino-antipirin) diyaliz, hemofiltrasyon, hemoperfüzyon ya da plazma filtrasyonuyoluyla elimine edilebilir.
Zehirlenme tedavisi ve ciddi komplikasyonların önlenmesi, genel ve spesifik olarak yoğun medikal takip ve tedavi gerektirir.
Ciddi aşırı duyarlılık reaksiyonları (şok) oluşması durumda derhal alınması gereken tedbirler:
İlk belirtiler görüldüğünde (örn. ürtiker ve ciltte kızarma , huzursuzluk, baş ağrısı, terleme,bulantı gibi kutanöz reaksiyonlar), enjeksiyon durdurulmalıdır. Kanül damarda bırakılır veya
damar girişi açılır. Baş ve üst gövdeyi alçaltmak, solunum yolu sağlamak ve oksijen uygulamayı içeren genel acil durum tedbirlerine ilave olarak, sempatomimetikler, volüm değiştirme veyaglukokortikoidlerin kullanımı gerekli olabilir.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER5.1 Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grubu: Analjezikler, Diğer Analjezikler ve Antipiretikler, Pirazolonlar ATC Kodu: N02BB02
Metamizol analjezik, antipiretik ve antispazmodik özellikleri olan bir pirazolon türevidir.
Etki mekanizması tam olarak anlaşılamamıştır. Bazı araştırmaların sonuçları metamizol ve ana metabolitinin (4-N-metil-amino-antipirin) kombine bir santral ve periferik etki modeline sahipolabileceğini göstermektedir.
5.2 Farmakokinetik özelliklerGenel özellikler
Metamizol ve metabolitlerinin farmakokinetiği tam olarak araştırılmamıştır. Fakat aşağıdaki bilgiler verilebilir:
Emilim:
Oral uygulamadan sonra metamizol tamamen aktif metaboliti olan 4-N-metil-amino-antipirine (MAA) hidrolize olur. Metamizolün ana metaboliti MAA, karaciğerde oksidasyon,demetilasyon ve ardından asetilasyon ile daha fazla metabolize edilir. MAA'nın mutlakbiyoyararlanımı yaklaşık olarak %90'dır ve oral uygulama sonrası intravenöz uygulamayaoranla biraz daha yüksektir. Metamizol besinlerle birlikte alındığında MAA'nınfarmakokinetiği fark edilir bir değişikliğe uğramaz.
Dağılım:
Proteine bağlanma düzeyleri MAA için %58, AA için %48, FAA için %18 ve AAA için %14'dür. Bir intravenöz doz sonrası metamizolün plazma yarılanma ömrü yaklaşık 14dakikadır. Metamizol plasenta bariyerini geçer. Metabolitleri emziren annelerin sütüne geçer.
Biyotransformasyon:
Klinik etkiyi temel olarak MAA ve bir dereceye kadar da 4-amino-antipirin (AA) sağlar. AA'nın EAA değerleri MAA'nın EAA değerinin yaklaşık %25'ini oluşturur. 4-N-asetilamino-antipirin (AAA) ve 4-N-formil-amino-antipirin (FAA) gibi metabolitlerin klinik etkileri yokgibi görünmektedir. Tüm metabolitler için lineer olmayan bir farmakokinetik gözlenir. Bubulgunun klinik önemi hakkında bir yargıya varılabilmesi için daha fazla çalışmaya ihtiyaçvardır. Kısa dönemli tedavide metabolitlerin birikiminin fazla bir klinik anlamı yoktur.
Eliminasyon:
Radyoaktif işaretli intravenöz dozun yaklaşık %96'sı idrar, yaklaşık %6'sı ise feçes yoluyla atılır. Tek bir oral dozdan sonra metabolitlerin %85'i idrarla atılmış ve bunun %3±%1'i MAA,%6±%3'ü AA, %26±%8'i AAA ve %23±%4'ü FAA'dan oluşmuştur. 1 g'lık tek bir oralmetamizol dozundan sonra renal klerens MAA için 5 ml±2 ml/dk., AA için 38 ml±13 ml/dk.,AAA için 61 ml±8ml/dk., ve FAA için 49 ml±5 ml/dk olmuştur. Aynı dozdan sonraki plazmayarılanma ömürleri de MAA için 2,7±0,5 saat, AA için 3,7 +1,3 saat, AAA için 9,5±1,5 saat veFAA için 11,2±1,5 saat olmuştur.
Doğrusallık/doğrusal olmayan durum:
Tüm metabolitler için lineer olmayan bir farmakokinetik gözlenir. Bu bulgunun klinik önemi hakkında bir yargıya varılabilmesi için daha fazla çalışmaya ihtiyaç vardır.
Hastalardaki karakteristik özellikler
Geriyatrik popülasyon:
Yaşlı hastaların tedavisinde EAA 2-3 kat artar. Bu hastalarda yüksek dozlardan kaçınılmalıdır.
Karaciğer yetmezliği:
Karaciğer sirozu olan hastalarda, tek doz oral uygulama sonrasında, MAA ve FAA'nın yarılanma ömrü yaklaşık 3 kat artarken AA ve AAA'nın yarılanma ömürleri aynı dereceyeyükselmez Bu hastalarda yüksek dozlardan kaçınılmalıdır.
Pediyatrik populasyon:
Çocuklarda metabolitler yaşlı hastalara göre daha hızlı elimine olur.
Böbrek yetmezliği:
Böbrek fonksiyonu bozulmuş olan hastalara ait mevcut veriler bazı metabolitler için (AAA ve FAA) eliminasyonun azaldığını göstermektedir. Bu hastalarda yüksek dozlardan kaçınılmalıdır.
Biyoyararlanım:
1987'de 12 gönüllü ile gerçekleştirilen, film kaplı tabletlerin referans ürünle (2 dakikalık IV uygulama) karşılaştırıldığı bir biyoyararlanım araştırmasında, 4-MAA için aşağıdaki sonuçlargösterilmiştir:
|
Film kaplı tablet
|
i.v. uygulama
|
|
(1 g)
|
(1 g)
|
Doruk plazma konsantrasyonu (Cmax) [mg/l]
|
17,3 ± 7,54
|
56,5 ± 12,2
|
Doruk plazma konsantrasyonu süresi (tmax) [s]
|
1,42 ± 0,54
|
Enjeksiyon sonu
|
Konsantrasyon-zaman eğri altı alan (EAA) [mg s/l]
|
80,9 ± 34,1
|
71,2 ± 13,7
|
|
(Değerler ortalama ve standart sapma olarak gösterilmektedir)
|
Film kaplı tabletin 4-MAA plazma konsantrasyonu için EAA ile ölçülen mutlak biyoyararlanımı %93 olmuştur.
Şekil 3: Konsantrasyon-zaman grafiğinde ortalama plazma eğrilerinin referans ürünle karşılaştırılması
|
|
Kronik toksisite:
Farklı hayvan türlerinde subkronik ve kronik toksisite çalışmaları gerçekleştirilmiştir. Sıçanlarda 6 ay süreyle günlük 100-900 mg/kg vücut ağırlığı vücut ağırlığı dozunda metamizoluygulanmıştır. En yüksek dozda (900 mg/kg), 13. haftadan sonra retikülositlerde ve Heinzcisimciklerinde artış saptanmıştır.
Köpeklerde 6 ay süreyle günlük 30-600 mg/kg vücut ağırlığı dozlarında metamizol uygulanmıştır. Günde 300 mg/kg dozlarından itibaren, doza bağlı hemolitik anemi ve böbrekve karaciğer işlevlerinde bozulma gözlenmiştir.
In vitroin vivoKarsinojenite:
Sıçanlarda yapılan uzun süreli çalışmalarda karsinojenik potansiyeli gösteren bir bulguya rastlanmamıştır. Farelerde yapılan uzun süreli üç çalışmadan ikisinde, yüksek dozlardakaraciğer hücreli adenomlarda artış bildirilmiştir.
Üreme toksisitesi:
Sıçan ve tavşanlarda yapılan embriyotoksisite çalışmalarında teratojenik potansiyel gösterilmemiştir.
Tavşanlarda, maternal toksisite göstermeyen 100 mg/kg/gün dozunda letal etkiler bildirilmiştir. Sıçanlarda fatal embriyotoksik etkiler, maternal toksisite gözlenen doz aralığında ortayaçıkmıştır. Sıçanlarda 100 mg/kg/gün'ün üzerindeki dozlar, gestasyon süresinde uzama vedoğum sürecinde bozulmayla beraber, yavrularda mortalite artışına neden olmuştur.
Fertilite testlerinde, 250 mg/kg/gün'ün üzerindeki dozlarda döl veren jenerasyonun gebelik oranında hafif bir azalma gösterilmiştir. F1 jenerasyonun fertilitesi etkilenmemiştir.
Metamizol metabolitleri anne sütüne geçmektedir. Emzirenlerdeki etkilerine dair bir bilgi mevcut değildir.
6.
FARMASOTIK ÖZELLİKLER
6.1. Yardımcı maddelerin listesi
Mısır nişastası Talk
Laktoz (sığır sütü kaynaklı)
Sodyum bikarbonat Magnezyum stearat
6.2 Geçimsizlikler
Bildirilmemiştir.
6.3 Raf ömrü
24 ay
6.4 Saklamaya yönelik özel tedbirler
25°C altındaki oda sıcaklığında saklayınız.
6.5 Ambalajın niteliği ve içeriği
20 tabletlik PVC/Alu blister ambalajlarda
6.6 Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller 'Tıbbi atıkların kontrolü yönetmeliği' ve 'Ambalaj Atıklarının Kontrolü yönetmelikleri'ne uygun olarak imha edilmelidir.
7. RUHSAT SAHİBİ
Toprak İlaç ve Kimyevi Mad. San. Ve Tic. A.Ş.
Hobyar Mah. Ankara Cad. Hoşağası İşhanı No: 31/516 Fatih/İstanbul
8. RUHSAT NUMARASI
159/77
9. İLK RUHSAT TARİHİ/RUHSAT YENİLEME TARİHİ
İlk ruhsatlandırma tarihi: 16.03.1992 Son yenileme tarihi:
10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ