KISA ÜRÜN BILGISI
1. BEŞERI TIBBI ÜRÜNÜN ADI
BUSACAİN %0,5 enjeksiyonluk çözelti Steril
2. KALITATIF VE KANTİTATIF BILEŞIM
Etkin madde:
Bupivakain hidroklorür 5 mg/mL
Yardımcı maddeler:
8 mg/mL
Sodyum klorür
Çözeltinin pH'sı hidroklorik asit/sodyum hidroksit ile ayarlanır. (pH=4.0-6.5)
Yardımcı maddeler için 6.1'e bakınız.
3. FARMASÖTIK FORM
Enjeksiyonluk çözelti
4. KLİNIK ÖZELLIKLER
4.1. Terapötik endikasyonlar
BUSACAİN enjeksiyonluk çözelti uzun süreli anestezinin gerekli olduğu durumlarda uzmanlar tarafından periferik sinir bloğu ve merkezi nöral blok (kaudal veya epidural) ve perkütaninfiltrasyon yoluyla lokal anestezi oluşturmak için kullanılır. Duyusal sinir bloğu motorbloğundan daha belirgin olduğundan, BUSACAİN ağrıda rahatlama sağlanmasında, örneğindoğum sırasında, özellikle faydalıdır.
BUSACAİN aşağıdakiler için endikedir:
- Yetişkinlerde ve 12 yaş üzeri çocuklarda cerrahi anestezi.
- Yetişkinlerde, bebeklerde ve 1 yaş üzeri çocuklarda akut ağrı kontrolü.
Her bir endikasyon için uygun olan doz ve çözelti dozajı önerisi Bölüm 4.2'de sunulmaktadır.
4.2. Pozoloji ve uygulama şekliUygulama şekli:
Enjeksiyon şeklinde uygulanır. Gereken doz hesaplanırken klinik uzmanın deneyimi ve hastanın fiziksel durumunun bilinmesi önem taşır. Yeterli anestezi için gereken en düşük dozkullanılmalıdır. Başlangıç ve süre ile ilgili bireysel farklılıklar söz konusudur.
Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:
Erişkinler ve 12 yaş üzeri çocuklar
Aşağıdaki tablo ortalama bir erişkinde daha yaygın olarak kullanılan teknikler için bir dozlama rehberidir. Verilen rakamlar ihtiyaç duyulması beklenen ortalama dozu yansıtmaktadır.Spesifik blok tekniklerini etkileyen faktörler ve bireysel hasta gereksinimleri için standartkılavuz kitaplar referans alınmalıdır.
Uyarı: Sürekli infüzyon veya tekrarlı bolus uygulaması ile uzatılmış bloklar kullanıldığında, toksik plazma konsantrasyonuna ulaşma veya yerel sinir hasarı oluşturma riski göz önündebulundurulmalıdır.
Tablo 1: Erişkinler için doz önerileri |
|
Kons.
mg/mL |
Hacim
mL |
Doz
mg |
Başlangıç
dk. |
Etki süresisaat 7) |
CERRAHİ ANESTEZİ |
|
|
|
|
|
Lumbar Epidural Uygulama1/ |
|
|
|
|
|
Ameliyat
|
5,0
|
15 - 30
|
75 - 150
|
15 - 30
|
2 - 3
|
Lumbar Epidural Uygulama1/ |
|
|
|
|
|
Sezaryen
|
5,0
|
15 - 30
|
75 - 150
|
15 - 30
|
2 - 3
|
Torasik Epidural Uygulama1/ |
|
|
|
|
|
Ameliyat
|
2,5
|
5 - 15
|
12.5 -
37.5
|
10 - 15
|
1,5 - 2
|
|
5,0
|
5 - 10
|
25 - 50
|
10 - 15
|
2 - 3
|
Kaudal Epidural Blok1) |
|
|
|
|
|
|
2,5
|
20 - 30
|
50 - 75
|
20 - 30
|
1 - 2
|
|
5,0
|
20 - 30
|
100 - 150
|
15 - 30
|
2 - 3
|
Majör Sinir Bloğu2) |
|
|
|
|
|
(ör: brakiyal pleksus, femoral, siyatik)
|
5,0
|
10 - 35
|
50 - 175
|
15 - 30
|
4 - 8
|
Saha bloğu |
|
|
|
|
|
(ör: minör sinir blokları ve infiltrasyon)
|
2,5
|
< 60
|
< 150
|
1 - 3
|
3 - 4
|
|
5,0
|
< 30
|
< 150
|
1 - 10
|
3 - 8
|
AKUT AĞRI KONTROLÜ |
Kons.
mg/mL |
Hacim
mL |
Doz
mg |
Başlangıç
dk. |
Etki süresisaat 7) |
Lumbar Epidural |
|
|
|
|
|
|
Uygulama |
|
|
|
|
|
Aralıklı enjeksiyonlar 3)
(ör: operasyon sonrası ağrının giderilmesi)
|
2,5
|
6-15; minimumaralık 30dakika
|
15-37.5; minimumaralık30 dakika
|
2 - 5
|
1 - 2
|
Lumbar Epidural Uygulama |
|
|
|
|
|
Sürekli infüzyon 4)
|
1,25
|
10-
15/saat
|
12,5-
18,8/saat
|
-
|
-
|
|
2,5
|
5- 7,5/saat
|
12,5-
18,8/saat
|
-
|
-
|
Lumbar Epidural Uygulama |
|
|
|
|
|
Sürekli infüzyon, doğum sancısının giderilmesi4)
|
1,25
|
5- 10/saat
|
6,25-
12,5/saat
|
-
|
-
|
Torasik Epidural Uygulama |
|
|
|
|
|
Sürekli infüzyon 4)
|
1,25
|
5- 10/saat
|
6,3-
12,5/saat
|
-
|
-
|
İntraartiküler Blok6) |
|
|
|
|
|
(ör: tek infüzyonu takiben diz artroskopisi)
|
2,5
|
< 40
|
<1005)
|
5 - 10
|
Arınmadan sonra 2- 4saat
|
Saha Bloğu |
2,5 |
|
|
|
|
(ör: minör sinir blokları ve infiltrasyon)
|
2,5
|
< 60
|
< 150
|
1 - 3
|
3- 4
|
1) Doz, test dozunu içerir
2) Majör sinir bloğu için doz uygulama yerine ve hastanın durumuna göre ayarlanmalıdır.İnterskalen ve supraklaviküler brakiyal pleksus blokları, kullanılan lokal anestetikten bağımsızolarak, daha fazla sıklıkta ciddi advers olaylara sebep olabilir. Ayrıca bkz. Bölüm 4.4.
3) Toplam < 400 mg/24 saat
4) Bu çözelti çoğunlukla, ağrı kontrolü için uygun bir opioid ile kombinasyon halinde epiduraluygulamada kullanılır. Toplam < 400 mg/24 saat
5) Eğer hastada farklı tekniklerle ilave bupivakain kullanılırsa, genel toplam doz sınırı olan 150mg aşılmamalıdır.
6) Operasyon sonrası eklem içine sürekli infüzyon halinde lokal anestetik verilen hastalardakondroliz görüldüğüne dair pazarlama sonrası raporlar mevcuttur. BUSACAİN bu endikasyoniçin onaylı değildir (ayrıca bkz. bölüm 4.4).
7) Adrenalinsiz BUSACAİN
Genel olarak, cerrahi anestezi (ör. epidural uygulama) daha yüksek konsantrasyonlar ve dozların kullanımını gerektirir. Daha az şiddette bir blok gerektiğinde (ör. Doğum sancısınıngiderilmesinde), daha düşük bir konsantrasyonun kullanımı endikedir. Kullanılan ilaç hacmianestezinin yayılma derecesini etkileyecektir.
İntravasküler enjeksiyonu önlemek amacıyla, aspirasyon esas dozun uygulanmasından önce ve uygulanması sırasında tekrarlanmalıdır; yavaşça veya 25 - 50 mg/dakika hızında kademeliolarak artan dozlarda enjekte edilmelidir ve bu sırada hastanın yaşamsal fonksiyonları izlenereksözle iletişim sürdürülmelidir. Kazara yapılan bir intravasküler enjeksiyon geçici bir nabızyükselmesiyle ve bir intratekal enjeksiyon, omurilik bloğuna ilişkin belirtilerle anlaşılabilir.Toksik semptomlar meydana gelirse enjeksiyon derhal durdurulmalıdır. (Bkz. bölüm 4.8.1).Bugüne kadarki deneyimler, 24 saat boyunca uygulanan 400 mg'lık dozun erişkinlerde iyitolere edildiğini göstermektedir.
1 - 12 yaş aralığında bulunan pediyatrik popülasyon
Pediyatrik bölgesel anestezi prosedürleri, bu popülasyona ve tekniğe aşina olan kalifiye klinik uzmanlar tarafından gerçekleştirilmelidir.
Tabloda verilen dozlar pediyatride kullanım açısından kılavuz olarak ele alınmalıdır. Bireysel farklılıklar olabilir. Vücut ağırlığı fazla olan çocuklarda genellikle dozun kademeli olarakazaltılması ve ideal vücut ağırlığının baz alınması gerekmektedir. Spesifik blok tekniklerinietkileyen faktörler ve bireysel hasta gereksinimleri için standart kılavuz kitaplar referansalınmalıdır.
Yeterli analjezi için gereken en düşük doz kullanılmalıdır.
Tablo 2: 1 - 12 yaşındaki çocuklar için doz önerileri |
|
Kons.
mg/mL |
Hacim
mL/kg |
Doz
mg/kg |
Başlangıç
dk. |
Etki
süresi
saat |
AKUT AĞRI KONTROLÜ(Ameliyat döneminde ve sonrasında)
|
Kaudal Epidural Uygulama |
2,5
|
0,6 - 0,8
|
1,5 - 2
|
20 - 30
|
2 - 6
|
Lumbar Epidural Uygulama |
2,5
|
0,6 - 0,8
|
1,5 - 2
|
20 - 30
|
2 - 6
|
Torasik Epidural Uygulamaa |
2,5
|
0,6 - 0,8
|
1,5 - 2
|
20 - 30
|
2 - 6
|
Saha Bloğu(ör: minör sinir blokları ve infiltrasyon)
|
2,5
|
|
0,5 - 2,0
|
|
|
5,0
|
|
0,5 - 2,0
|
|
|
Periferik Sinir Blokları(ör. ilioinguinal - iliohipogastrik)
|
2,5
|
|
0,5 - 2,0b
|
|
|
5,0
|
|
0,5 - 2,0b
|
|
|
|
a) Torasik epidural bloklar, istenen anestezi düzeyine ulaşılana kadar kademeli olarak artandozlarda uygulanmalıdır.
b) Periferik sinir bloklarının başlangıcı ve süresi, bloğun türüne ve uygulanan doza bağlıdır.Çocuklarda doz 2 mg/kg'a kadar ağırlık bazında hesaplanmalıdır.
İntravasküler enjeksiyonu önlemek amacıyla, enjektör pistonu ile geri çekme (aspirasyon) esas dozun uygulanmasından önce ve uygulanması sırasında tekrarlanmalıdır. Bu, özellikle lumbarve torasik epidural yollarda, yavaşça ve kademeli olarak artan dozlarda enjekte edilmelidir vebu sırada hastanın yaşamsal fonksiyonları sürekli olarak ve yakından takip edilmelidir.
2 yaşın üzerindeki çocuklarda tonsil başına 7,5 - 12,5 mg dozunda olmak üzere 2,5 mg/mL bupivakain ile peritonsiller infiltrasyon uygulanmaktadır.
1 yaş ve üzeri çocuklarda, 0,25 - 1,25 mg/kg'a eşdeğer 0,1 - 0,5 mL/kg dozunda 2,5 mg/mL bupivakain ile ilioinguinal-iliohipogastrik bloklar uygulanmaktadır. 5 yaş ve üzeri çocuklara1,25 - 2 mg/kg dozunda 5 mg/mL bupivakain verilmektedir.
Penil bloklar için, 1 - 2,5 mg/kg'a eşdeğer 0,2 - 0,5 mL/kg toplam dozunda 5 mg/mL bupivakain kullanılmaktadır.
1 yaşın altındaki çocuklarda adrenalin ile birlikte veya adrenalinsiz BUSACAİN uygulamasının etkililik ve güvenliliği kanıtlanmamıştır. Sadece sınırlı veriler mevcuttur.
Aralıklı epidural bolus enjeksiyonu veya sürekli infüzyonun güvenliliği ve etkililiği kanıtlanmamıştır. Sadece sınırlı veriler mevcuttur.
Pediyatrik popülasyon:
BUSACAİN'in 1 yaşından küçük çocuklardaki güvenliliği ve etkililiği kanıtlanmamıştır. Sadece sınırlı veriler mevcuttur.
Bupivakainin 1ila12yaşarasıçocuklardaintraartiküler blokiçinkullanımı
belgelendirilmemiştir.
Bupivakainin 1ila12yaşarasıçocuklardamajör sinir bloğuiçinkullanımı
belgelendirilmemiştir.
Çocuklara, epidural anestezi amaçlı olarak yaşları ve vücut ağırlıklarıyla orantılı, kademeli olarak artan dozlarda uygulanmalıdır, çünkü özellikle torasik düzeydeki epidural anestezişiddetli hipotansiyon ve solunum zorluğuna yol açabilir.
Geriyatrik popülasyon:
Yaşlılara ve genel durumu kötü olan hastalara fiziksel durumlarıyla orantılı olarak azaltılmış dozlar uygulanmalıdır.
Böbrek/Karaciğer yetmezliği:
En uygun anestezi tekniği çoğunlukla bölgesel anestezi olsa da, tehlikeli yan etkilerin azaltması amacıyla ileri seviye karaciğer hastalığı veya ağır böbrek yetmezliği olan hastalarda özellikledikkatli olmak gerekir.
4.3. Kontrendikasyonlar
• Bupivakain hidroklorüre, amid tipi lokal anestetiklere veya yardımcı maddelerdenherhangi birine karşı aşırı duyarlılığı olduğu bilinen hastalarda (Bkz. Bölüm 6.1),
• Bupivakain hidroklorür çözeltileri, intravenöz bölgesel anestezide (Bier bloku)kontrendikedir,
• Lokal anastezi kullanılması gözetilmeksizin, epidural anestezinin, menenjit, polyomiyelit,intrakraniyal kanama, pernisiyöz anemiye bağlı olarak omuriliğin sub-akut kombinedejenerasyonu ve serebral ve serebellar tümörler gibi merkezi sinir sisteminin (MSS) aktifhastalığı; omurilik tüberkülozu; lumber ponksiyon yerinde ya da komşu cilt bölgesindepiyojenik enfeksiyon; kardiyojenik ya da hipovolemik şok; pıhtılaşma bozuklukları ya dadevam etmekte olan antikoagülasyon tedavisini içeren kendine özel kontrendikasyonlarımevcuttur.
4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Epidural anestezi ya da periferik sinir blokajında bupivakain kullanımı sırasında kardiyak arrest bildirimleri yapılmış, bu durumlarda resüsitasyon girişimleri zor olmuş ve hasta yanıtvermeden önce uygulamanın uzatılması gerekli olmuştur. Bununla birlikte, görünüşte uygunpreparat ve uygun girişimle yapılmasına rağmen bazı durumlarda resüsitasyonunun imkansızolduğu kanıtlanmıştır.
Tüm lokal anestetik ilaçlar gibi bupivakain, ilacın kanda yüksek konsantrasyonlara ulaşmasıyla sonuçlanan lokal anestetik prosedürler için kullanılırsa, merkez sinir sisteminde vekardiyovasküler sistemde akut toksisite etkilerine neden olabilir. Bu durum özellikle kasıtlıolmayan intravasküler uygulama ya da yüksek vasküler alanlara enjeksiyon durumunda sözkonusudur. Bupivakainin yüksek sistemik konsantrasyonlarıyla bağlantılı olarak ventriküleraritmi, ventriküler fibrilasyon, ani kardiyovasküler kollaps ve ölüm bildirilmiştir.
Lokal ya da genel anestezi uygulaması yapılacağı sırada uygun resüsitasyon ekipmanı hazır bulundurulmalıdır. Sorumlu klinisyen intravasküler enjeksiyonu önlemek için gerekliönlemleri almalıdır (bkz. 4.2).
Herhangi bir sinir blokajı yapılmadan önce resüsitasyon amaçlı intravenöz giriş sağlanmalıdır. Klinisyenler gerçekleştirilecek prosedür hakkında yeterli ve uygun eğitimi almış olmalı veyan etkiler, sistemik toksisite ya da diğer komplikasyonların tanı ve tedavisini bilmelidir (bkz.4.9 ve 4.8).
Majör periferik sinir blokları, sıklıkla büyük damarlara yakın olan yüksek vaskülariteye sahip alanlara büyük hacimlerde lokal anestetik uygulanmasını gerektirmektedir ve bu durumdaintravasküler enjeksiyon ve/veya sistemik emilim riski artmaktadır. Bu durum yüksek plazmakonsantrasyonlarına neden olabilir.
Dozaşımı ya da kazayla intravenöz enjeksiyon toksik reaksiyonların artmasına yol açabilir.
Tekrarlanan dozlarda bupivakain hidroklorür enjeksiyonu, ilacın yavaş birikimine bağlı olarak her tekrarlanan dozun ardından kan düzeylerinde anlamlı artışlara neden olabilir. Toleranshastanın durumuna göre değişmektedir.
Her ne kadar bölgesel anestezi sıklıkla ideal anestetik tekniği olsa da, bazı hastalarda tehlikeli yan etkilerin riskini azaltmak için özel dikkat gerekir:
• Yaşlılar ve genel durumu kötü olan hastalara fiziksel durumlarıyla orantılı olarakazaltılmış dozlar verilmelidir.
• Kısmi ya da tam kalp bloğu bulunan hastalar (lokal anestetiklerin miyokard iletiminibaskılayabilme gerçeğine bağlı olarak)
• İlerlemiş karaciğer hastalığı ya da ağır böbrek disfonksiyonu olan hastalar
• Gebeliğin ileri evrelerinde olan hastalar
• Kardiyak etkiler additif olabileceği için sınıf III anti-aritmik ilaçlarla (örn. amiodaron)tedavi edilen hastalar yakın gözlem altında tutulmalı ve EKG takibi yapılmalıdır.
Ester-tipi lokal anestetik ilaçlara (prokain, tetrakain, benzokain, vs.) alerjik olan hastalar bupivakain gibi amid tipi ajanlara çapraz duyarlılık göstermemiştir.
Bazı lokal anestetik prosedürleri, kullanılan anestetik ilaçtan bağımsız olarak ciddi advers ilaç reaksiyonlarıyla ilişkili olabilir.
• Bu ilaçlar tarafından oluşturulan A-V iletimi uzamasıyla ilişkili fonksiyoneldeğişiklikleri kompanse etme özellikleri daha az olduğu için, kardiyovasküler fonksiyonubozuk olan hastalarda lokal anestetikler epidural anestezide dikkatli kullanılmalıdır.
• Hipotansiyon varlığında merkezi nöralblokajın oluşturduğu fizyolojik etkiler daha
belirgindir. Herhangi bir nedene bağlı olarak hipovolemi bulunan hastalarda epidural anestezi sırasında ani ve ağır hipotansiyon gelişebilir. Bu nedenle tedavi edilmemiş hipovolemi ya daanlamlı düzeyde bozuk venöz dönüş bulunan hastalarda epidural anesteziden kaçınılmalı ya dadikkatli kullanılmalıdır.
• Retrobulber enjeksiyonlar çok nadirenkraniyal subaraknoid boşluğa ulaşabilir ve
geçici körlük, kardiyovasküler kollaps, apne, konvülsiyonlar vs.'ye neden olurlar.
• Lokal anestetiklerin retro- ve peribulbar enjeksiyonları düşük bir inatçı oküler kasdisfonksiyonu riski taşımaktadır. Primer nedenler travma ve/veya kaslar ve/veya sinirlerüzerinde lokal toksik etkileri içermektedir. Bu tür doku reaksiyonlarının ciddiyeti travmanınderecesi, lokal anestetiğin konsantrasyonu ve dokunun lokal anestetiğe maruziyet süresiyleilişkilidir. Bu nedenle, tüm lokal anestetiklerle olduğu gibi, lokal anestetiğin en düşük etkilikonsantrasyonu ve dozu kullanılmalıdır.
• Vazokonstriktörler doku reaksiyonlarını şiddetlendirebilirler ve sadece endike olduğundakullanılmalıdır.
• Retrobulber, dental ve stellat ganglionbloklarını içerecek şekilde baş ve boyuna
enjekte edilen küçük dozlarda lokal anestetikler dikkatsizlikle yapılan intra-arteriyel enjeksiyon nedeniyle sistemik toksisite oluşturabilir.
• Paraservikal blok, obstetrikte kullanılan diğer sinir bloklarına kıyasla fetus üzerinde dahabüyük advers etki oluşturabilir. Bupivakainin sistemik toksisitesi nedeniyle bupivakainparaservikal blok için kullanıldığında özel dikkat gösterilmelidir.
• Lokal anestetikleri post-operatif olarak intra-artiküler sürekli infüzyon halinde alanhastalarda kondrolizis şeklinde pazarlama sonrası bildirimler olmuştur. Bildirilen kondrolizisolgularının büyük bölümü omuz eklemini kapsamıştır. Çok sayıda nedensel faktör olması veetki mekanizması açısından bilimsel literatürde tutarsızlık bulunması nedeniyle nedensellikbelirlenememiştir. İntra-artiküler sürekli infüzyon BUSACAİN için onaylanmış bir endikasyondeğildir.
Herhangi bir lokal anestetik ile epidural anestezi, beklenilmesi ve gerekli önlemlerin alınması gereken hipotansiyon ve bradikardiye neden olabilir. Bu gibi etkilerin riski örn. birvazopressör enjekte ederek azaltılabilir. Hipotansiyon, derhal intravenöz sempatomimetik iletedavi edilmeli, gerektiğinde tekrar edilmelidir. Ağır hipotansiyon, masif asit, büyük abdominaltümörler ya da geç gebelik bulunan hastalarda kanama ya da dehidratasyon ya da aorto-kavaloklüzyona bağlı olarak hipovolemiden kaynaklanabilir. Kardiyak dekompansasyon bulunanhastalarda belirgin hipotansiyondan kaçınılmalıdır.
Herhangi bir nedene bağlı olarak hipovolemi bulunan hastalarda epidural anestezi sırasında ani ve ağır hipotansiyon gelişebilir.
Epidural anestezi interkostal paraliziye neden olabilir ve plevra efüzyonları bulunan hastalarda solunum sıkıntısı olabilir. Septisemi, postoperatif dönemde intraspinal apseoluşumu riskini arttırabilir.
Bupivakain intra-artiküler enjeksiyon olarak uygulandığında, eğer yakın zamanlı majör intra-artiküler travma şüphesi varsa ya da cerrahi prosedüre bağlı olarak eklem içinde yoğun hassas yüzeyler varsa, emilimi hızlandırabileceği ve yüksek plazma konsantrasyonlarına nedenolabileceği için dikkatli olunması önerilir.
Pediyatrik popülasyon
<1 yaşındaki çocuklarda BUSACAİN'in güvenlilik ve etkililiği belirlenmemiştir. Sadece sınırlı veriler mevcuttur.
BUSACAİN mL başına en fazla 3,15 mg sodyum içermektedir. Kontrollü sodyum diyeti olan hastalarda bu durum göz önünde bulundurulmalıdır.
4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Sistemik toksik etkiler additif olduğu için bupivakain, yapısal olarak amid-tipi lokal anestetiklerle ilişkili başka lokal anestetikler ya da ajanlar (örn. lidokain ve meksiletin gibibazı anti-aritmikler) almakta alan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır.
Bupivakain ve sınıf III anti-aritmikler (örn. amiodaron) ile ilgili etkileşim çalışmaları mevcut değildir; fakat kullanımında dikkatli olunması önerilmektedir (Bkz. Bölüm 4.4).
4.6. Gebelik ve laktasyonGenel tavsiye
Gebelik Kategorisi: C
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
BUSACAİN'in çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri mevcut değildir.
Gebelik dönemi
Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik /ve-veya/ embriyonal/fetal gelişim /ve-veya/ doğum /ve-veya/doğum sonrası gelişim üzerindeki etkiler bakımından yetersizdir. Eğer gebeliksırasında BUSACAİN uygulanırsa büyük dozlarla sıçanlarda yavru sağkalımında azalma vetavşanlarda embriyolojik etki kanıtları saptanmıştır. Lokal anestetiklere bağlı olarak fetalbradikardi gibi fetal advers etkiler daha çok paraservikal blok anestezisinde görülmektedir.Bu tür etkiler anestetiğin fetusta yüksek konsantrasyonlara ulaşmasına bağlı olabilir (ayrıcabkz. Bölüm 4.4). Bu nedenle fetüsün kalp hızı yakından izlenmelidir. İnsanlara yönelikpotansiyel risk bilinmemektedir. BUSACAİN gerekli olmadıkça gebelik dönemindekullanılmamalıdır. Avantajların risklerden daha fazla olduğu düşünülmedikçe erken gebelikdöneminde verilmemesi gerekir.
Laktasyon dönemi
Bupivakain anne sütüne geçmektedir. Ancak, BUSACAİN'nin terapötik dozlarında, emzirilen çocuk üzerinde herhangi bir etki öngörülmemektedir. BUSACAİN emzirme dönemindekullanılabilir.
Üreme yeteneği/Fertilite
Güvenlilik değerlendirmesine ilişkin herhangi bir klinik öncesi veri mevcut değildir.
4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Doğrudan anestetik etkisinin ötesinde, açık MSS toksisitesi olmasa da lokal anestetiklerin mental fonksiyon ve koordinasyon üzerinde çok hafif etkileri olabilir ve geçici olarak hareket veuyanıklığı bozabilirler. Bu ilacı kullanan hastaların araç ve makine kullanmamaları konusundauyarılması gerekir.
4.8. İstenmeyen etkiler
Kazayla sub-araknoid enjeksiyon muhtemelen apne ve ağır hipotansiyon ile birlikte çok yüksek spinal anesteziye yol açabilir.
BUSACAİN'in advers reaksiyon profili diğer uzun etkili lokal anestetiklere benzerdir. İlacın kendisinin oluşturduğu advers reaksiyonları, sinir bloğunun fizyolojik etkilerinden (örn. kanbasıncında azalma, bradikardi), iğne uygulamasının doğrudan (örn. sinir travması) ya dadolaylı (örn. epidural apse) olarak oluşturduğu olaylardan ayırt etmek zordur.
Nörolojik hasar nadirdir ancak bölgesel ve özellikle de epidural ve spinal anestezinin iyi bilinen bir sonucudur. Çeşitli nedenlere bağlı olabilir, örn. spinal kanal ya da spinal sinirleredoğrudan hasar, anterior spinal arter sendromu, irritan bir maddenin enjeksiyonu ya da sterilolmayan bir çözeltinin enjeksiyonu. Bunlar lokalize parestezi ya da anestezi alanları, motorgüçsüzlük, sfinkter kontrolü kaybı ve paraplejiye neden olabilirler. Nadiren kalıcıdırlar.
Klinik çalışmalarda ilişkili ürünlerle birlikte en azından muhtemelen BUSACAİN ile tedaviyle ilişkili olduğu kabul edilen advers reaksiyonlar ve pazarlama sonrası deneyim vücutsistem organ sınıfı ve mutlak sıklığına göre aşağıda listelenmiştir.
Sıklık dereceleri şu terimler ile kullanılmıştır:
Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1000 ila <1/100); seyrek (>1/10.000 ila <1/1000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketletahmin edilemiyor).
Bağışıklık Sistemi hastalıkları
Seyrek: Alerjik reaksiyonlar, anafilaktik reaksiyonlar/şok
Sinir sistemi hastalıkları
Yaygın: Parestezi, baş dönmesi
Yaygın olmayan: Santral sinir sistemi toksisitesi semptomları (konvülsiyon, sirkumoral parestezi, dil uyuşması, hiperakuzi, görme rahatsızlığı, bilinç kaybı, tremor, sersemlik, kulakçınlaması, disartri, kas çekilmesi)
Seyrek: Nöropati, periferik sinir zedelenmesi, araknoidit, parezi, parapleji
Göz hastalıkları
Seyrek: Çift görme
Kardiyak hastalıklar
Yaygın: Bradikardi
Seyrek: Kardiyak arrest, kardiyak aritmi
Vasküler hastalıklar
Çok yaygın: Hipotansiyon Yaygın: Hipertansiyon Yaygın: Hipetansiyon
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar
Seyrek: Solunum depresyonu
Gastrointestinal hastalıklar
Çok yaygın: Bulantı Yaygın: Kusma
Böbrek ve idrar yolu hastalıkları
Yaygın: İdrar retansiyon
Tekrarlanan enjeksiyonlar ya da uzun vadeli bupivakain infüzyonlarmm ardından geri dönüşlü SGOT, SGPT, alkalin fosfataz ve bilirubin artışlarıyla birlikte hepatik disfonksiyongözlenmiştir. Eğer bupivakain ile tedavi sırasında hepatik disfonksiyon belirtileri gözlenirseilaç bırakılmalıdır.
Akut sistemik toksisite
Sistemik toksik reaksiyonlar, santral sinir sistemi ve kardiyovasküler sistem ile ilişkilidir. Bu tip reaksiyonlar lokal anesteziğin yanlışlıkla damar içine enjeksiyonu, doz aşımı veya nadir olarakdamar dokusu zengin bölgelerdeki hızlı absorbsiyonu gibi kanda yüksek konsantrasyondabulunduğu durumlarda meydana gelir (Bkz. Bölüm 4.4). MSS reaksiyonları tüm amid lokalanestetiklerle benzer olurken, kardiyak reaksiyonlar hem kantitatif hem de kalitatif olarakilaca daha fazla bağlıdır.
Merkezi sinir sistemi toksisitesi ağırlığı kademeli olarak artan semptomlar ve belirtilerle birlikte olan dereceli bir yanıttır. İlk semptomlar genellikle sersemlik, sirkumoral parestezi,dilde uyuşukluk, hiperakuzi, tinnitus ve görme bozukluklarıdır. Disartri, kas seğirmeleri ya datremorlar daha ağırdır ve genel konvülsiyonların başlangıcının öncüsüdür. Bu belirtiler nörotikdavranış ile karıştırılmamalıdır. Bilinç kaybı ve grand mal konvülsiyonlar takip edebilir vebunlar birkaç saniye ile birkaç dakika arasında sürebilir. Artmış kas aktivitesine bağlı olarakkonvülsiyonların ardından hipoksi ve hiperkarbi oluşur ve beraberinde solunum ile etkileşimve fonksiyonel hava yollarında muhtemel kayıp bulunur. Ağır olgularda apne oluşabilir.Asidoz, hiperkalemi ve hipoksi artar ve lokal anestetiklerin toksik etkilerini uzatırlar.
İyileşme, santral sinir sisteminde lokal anestezik ilacın dağılması ve metabolize edilerek uzaklaştırılması ile gerçekleşir. Çok yüksek dozlar enjekte edilmediyse iyileşme hızlıdır.
Ağır olgularda kardiyovasküler sistem toksisitesi görülebilir ve genellikle öncesinde merkezi sinir sistemi toksisitesi belirtileri vardır. Ağır sedasyon altında olan ya da genel anestetik alanhastalarda öncü MSS semptomları bulunmayabilir. Lokal anestetiklerin yüksek sistemikkonsantrasyonlarının bir sonucu olarak hipotansiyon, bradikardi, aritmi ve hatta kardiyakarrest oluşabilir, ancak nadir olgularda kardiyak arrest öncü MSS etkileri olmadan ortayaçıkmıştır.
Pediyatrik popülasyon
Çocuklardaki advers ilaç reaksiyonları erişkinlerdekilere benzerdir, ancak çocuklarda, bloğun genel anestezi sırasında verildiği olgularda, lokal anestetik toksisitenin erken belirtilerinisaptamak zor olabilir.
Tedavi
Akut sistemik toksisite belirtileri görüldüğünde lokal anesteziğin uygulanmasına derhal son verilmelidir.
Sistemik toksisite bulunan bir hastanın tedavisi konvülsiyonlarm durdurulması ve eğer gerekiyorsa yardımlı ya da kontrollü ventilasyon (solunum) ile uygun oksijenventilasyonunun sağlanmasından oluşur.
Konvülsiyonlar kontrol altına alındığında ve akciğerlerin uygun ventilasyonu sağlandığında genellikle başka tedavi gerekli olmaz.
Eğer kardiyovasküler depresyon oluşursa (hipotansiyon, bradikardi), intravenöz sıvılar, vazopressör, inotropik ajanlar ve/veya lipid emülsiyonlarıyla tedavi dikkate alınmalıdır.Çocuklara yaş ve ağırlıklarına uygun dozlar verilmelidir.
Eğer dolaşım arresti olursa derhal kardiyopulmoner resüsitasyon uygulanmalıdır. Optimal oksijen ve ventilasyon ve dolaşım desteği ve de asidoz tedavisi yaşamsal öneme sahiptir.
Bupivakaine bağlı kardiyak arrest elektrik defibrilasyona dirençli olabilir ve uzun süre enerjetik olarak resüsitasyona devam edilmelidir.
Epidural anestezi sırasında solunum felci ve hipotansiyona neden olan yüksek ya da toplam spinal blokaj açık bir hava yolu sağlanarak ve yardımlı ya da kontrollü ventilasyon ile oksijenverilerek tedavi edilmelidir.
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesineolanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu TürkiyeFarmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir.
Lokal anestetiklerin kazayla intravasküler olarak enjekte edilmesi hızla (saniyeler ya da birkaç dakika içinde) sistemik toksik reaksiyonlara neden olabilir. Dozaşımı durumunda,kandaki lokal anestetik konsantrasyonunun daha yavaş artması nedeniyle sistemik toksisitegeç ortaya çıkar (enjeksiyondan 15-60 dakika sonra) (bkz. Bölüm 4.8.1 ve 4.8.2).
5. FARMAKOLOJIK ÖZELLIKLER5.1. Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Lokal Anestezikler ATC kodu: N01B B01Etki mekanizması:
BUSACAİN, hem anestetik hem de analjezik etkilere sahip amid yapılı uzun etkili bir lokal anestetik olan bupivakain içerir. Yüksek dozlarda cerrahi anestezi oluştururken, daha düşükdozlarda daha az motor blok ile birlikte duyusal blok (analjezi) oluşturur.
Bupivakainin lokal anestetik etkisinin başlangıcı ve süresi doza ve uygulama yerine göre değişir.
Diğer lokal anestetikler gibi bupivakain de sinir liflerinin hücre membranından sodyum iyonlarının içe doğru hareketini önleyerek sinir liflerinde impuls yayılımının geri dönüşlü birblokajını sağlar. Sinir membranının sodyum kanalları lokal anestetik molekülleri için birreseptör olarak kabul edilir.
Lokal anestetikler diğer uyarılabilir membranlarda, örn. beyin ve miyokardiyumda benzer etkilere sahip olabilirler. Eğer aşırı miktarda ilaç sistemik dolaşıma geçerse, merkezi sinirsistemi ve kardiyovasküler sistem kaynaklı toksisite belirti ve semptomları ortaya çıkabilir.
Merkezi sinir sistemi toksisitesi daha düşük plazma konsantrasyonlarında oluştuğu için genellikle kardiyovasküler etkilerden önce merkezi sinir sistemi toksisitesi ortaya çıkar (Bkz.Bölüm 4.8.1). Lokal anestetiklerin kalp üzerindeki doğrudan etkileri iletimde yavaşlama,negatif inotropizm ve sonuçta kardiyak arrest şeklindedir.
Eşzamanlı sempatik blok miktarına göre değişecek şekilde epidural uygulamanın ardından dolaylı kardiyovasküler etkiler (hipotansiyon, bradikardi) oluşabilir.
5.2. Farmakokinetik özelliklerGenel Özellikler
Bupivakain hidroklorür iyi tanımlanmış bir aktif bileşiktir.
Bupivakain 8.2'lik bir pKa'ya sahiptir ve bölünme katsayısı 346'dır (25°C n-oktanol/fosfat tampon pH 7.4). Metabolitler bupivakainden daha düşük bir farmakolojik aktiviteyesahiptirler.
Absorbsiyon:
Bupivakain epidural aralıktan sırasıyla 7 dakika ve 6 saatlik yarı ömürlerle tam ve bifazik emilim göstermektedir. Yavaş emilim bupivakain emiliminde hız-sınırlayıcıdır ve bu durumepidural uygulamanın ardından görünür yarılanma ömrünün neden intravenöz uygulamaya göredaha uzun olduğunu açıklamaktadır.
Dağılım:
uygulama yolu ve enjeksiyon bölgesinin
Bupivakainin plazma konsantrasyonu doz, vaskülaritesine bağlıdır.
Sürekli epidural infüzyon sırasında toplam plazma konsantrasyonunda bir artış gözlenmiştir. Bu durum alfa 1-asit glikoproteindeki postoperatif artışla ilişkilidir. Bağlanmamış, yanifarmakolojik olarak aktif konsantrasyon cerrahiden önce ve sonra benzerdir.
Bupivakain plasentaya geçer ve serbest bupivakain konsantrasyonu anne ve fetüste aynıdır. Plazma proteinlerine bağlanma oranı anneye göre fetüste daha düşüktür ve bu durum fetüstekitoplam plazma konsantrasyonunun annedekine göre daha düşük olmasına neden olur.
Biyotransformasyon:
Bupivakain, baskın olarak 4-hidroksi-bupivakaine aromatik hidroksilasyon ve PPX'e (pipekolil xylidine) N-dealkilasyon ile olmak üzere karaciğerde yoğun biçimde metabolizeolur ve bunların her ikisi de sitokrom P4503A4 tarafından yönetilir. 24 saat içindebupivakainin yaklaşık %1'i idrarda değişmeden ve yaklaşık %5'i de PPX olarak atılır.Bupivakainin sürekli uygulanması sırasında ve uygulamadan sonra PPX ve 4-hidroksi-bupivakainin plazma konsantrasyonları ana ilaç ile karşılaştırıldığında düşüktür.
Eliminasyon:
IV uygulamanın ardından bupivakainin toplam plazma klirensi 0,58 L/dak, sabit durumda dağılım hacmi 73 L, terminal yarılanma ömrü 2,7 saat ve ara hepatik atılım oranı 0,38'dir.%96'lık bir plazma bağlanmasıyla esas olarak alfa-l-asit glikoproteine bağlanır. Bupivakaininklirensi hemen tamamen karaciğer metabolizmasına bağlıdır ve karaciğer fonksiyonuna kıyaslaintrensek hepatik enzim fonksiyonundaki değişikliklere daha duyarlıdır.
Doğrusallık/Doğrusal olmayan durum:
Doğrusal kinetik gösterir. Çocuklardaki farmakokinetik erişkinlere benzerdir.
5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri
Güvenlilik değerlendirmesine ilişkin herhangi bir klinik öncesi veri mevcut değildir.
6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER6.1. Yardımcı maddelerin listesi
Sodyum klorür Sodyum hidroksitHidroklorik asitEnjeksiyonluk su
6.2. Geçimsizlikler
Bupivakainin pH> 6.5' deki çözünürlüğü düşük olduğundan, alkali çözeltilerde çökelme meydana gelebilir.
Geçimlilik çalışmaları yapılmamışsa, bu tıbbi ürün başka tıbbi ürünler ile karıştırılmamalıdır.
6.3. Raf ömrü
24 ay
Çözelti koruyucu içermediğinden ambalaj açıldıktan sonra mümkün olan en kısa sürede kullanılmalıdır.
6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler
25°C altındaki oda sıcaklığında saklayınız. Dondurmayınız. Donmuş ürünleri çözüp kullanmayınız.
6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği
Kutu içerisinde amber renkli 20 mL'lik tip I cam flakon içeren ambalajlarda.
6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Enjeksiyonluk çözelti, örneğin kanüller veya metal kısımlara sahip enjektörler gibi metallerde etki gösterecek şekilde saklanmamalıdır. Metal iyonları açığa çıkabilir ve bu durum enjeksiyonbölgesinde şişliğe yol açabilir.
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmelik”lerine uygun olarak imha edilmelidir.
7. RUHSAT SAHİBİ
HAVER FARMA İlaç AŞ.
Akbaba Mah. Maraş Cad. No:52/2/1 Beykoz/İSTANBUL
8. RUHSAT NUMARASI
2023/211
9. İLK RUHSAT TARİHİ/RUHSAT YENİLEME TARİHİ
İlk ruhsat tarihi: 29.05.2023 Ruhsat yenileme tarihi: -
10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ