Alfabetik İlaç RehberiDetaylı İlaç AraYeni Listelenilen İlaçlarEn Çok Aranan İlaçlarPazarda Bulunamayan İlaçlar

Fenoster 80 Mcg / 4,5 Mcg Pediatrik Aerosol İnhalasyonu, Çözelti Kısa Ürün Bilgisi

KISA URUN BILGISI1. BEŞERI TIBBİ ÜRÜNÜN ADI

FENOSTER 80 mcg / 4,5 mcg pediatrik aerosol inhalasyonu, çözelti

2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİMEtkin madde(ler):

Her bir ölçülü doz etkin madde olarak:

Budesonid (mikronize) 91 mcg

(80 mcg aktarılan doz)

Formoterol fumarat dihidrat (mikronize) 5,10 mcg (4,5 mcg aktarılan doz)

Yardımcı madde:

Yardımcı maddeler için Bölüm 6.1.'e bakınız.

3. FARMASÖTİK FORM

Aerosol inhaler, süspansiyon.

Plastik aktivatör takılı dozaj valfli konkav tabanlı metal tüp.

4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1. Terapötik endikasyonlar

Astım semptomlarının düzeltilmesi ve kontrol altına alınması amacıyla kullanılır. FENOSTER, şiddetli astımı olan hastalar için uygun değildir.

FENOSTER, 6-12 yaş grubundaki çocuklar için uygundur.

4.2. Pozoloji ve uygulama şekliPozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:

Pozoloji:


FENOSTER astımın başlangıç tedavisine yönelik değildir.

FENOSTER'in içindeki maddelerin dozu her hasta için farklıdır ve hastalığın şiddetine göre belirlenmelidir. Bu durum, sadece tedaviye kombinasyon ile başlandığında değil, idame dozayarlanırken de göz önünde tutulmalıdır. Hasta, kombinasyon preparatının içindeki dozlarındışında bir doz kombinasyonuna gereksinim duyarsa uygun dozda beta2-agonist ve/veyakortikosteroidi tek başına içeren preparatlar verilmelidir.

Doz, semptomların effektif kontrolünün idame ettirildiği en düşük değere titre edilmelidir. Hastalar hekimleri tarafından, en uygun FENOSTER dozunu kullanmaları açısından düzenliolarak değerlendirilmelidirler. Önerilen en düşük doz ile kontrol altına alındığında, bir sonrakiadım tek başına inhale steroid tedavisinin denenmesini içerebilir.

FENOSTER için iki tedavi yaklaşımı söz konusudur:

A. FENOSTER idame tedavisi:

Düzenli idame tedavi olarak FENOSTER ile birlikte kurtarıcınitelikte ayrıca bir hızlı etki eden bronkodilatör alınır.

B. idame ve semptom giderici tedavi:A. FENOSTER idame tedavisi:

Hastalara, kurtarıcı olarak yanlarında ayrıca bir hızlı etki eden bronkodilatör bulundurmaları önerilmelidir.

Önerilen dozlar:


Erişkinler (18yaş ve üzeri):Adolesanlar (12-17yaş):

Günde iki kez 1-2 inhalasyon.

Çocuklar (6yaş ve üzeri):

Günde iki kez 2 inhalasyon.

Genel uygulamada günde iki kez kullanım ile semptomlar kontrol altına alındığında, semptomların kontrolünün sürdürülebilmesi için hekim tarafından hastanın inhalekortikosteroidle kombine uzun etkili bronkodilatöre ihtiyacı olduğu düşünülüyor ise, doz titreedilerek ulaşılan etkili en düşük doz, günde tek doz FENOSTER olarak kullanılabilir.

Ayrıca bir hızlı etki eden bronkodilatör kullanımının artması, altta yatan bir kötüleşme olduğunu göstermektedir ve astım tedavisinin yeniden gözden geçirilmesi gerekmektedir.

6 yaşın altındaki çocuklar:B. FENOSTER idame ve semptom giderici tedavi:

FENOSTER düzenli idame tedavi olarak ve ihtiyaç halinde semptomları gidermek amaçlı alınır. Hastalara, kurtarıcı olarak FENOSTER'i her zaman yanlarında bulundurmalarıöğütlenmelidir.

FENOSTER'in idame ve semptom giderici tedavi şeklinde kullanımı özellikle aşağıdaki durumlarda dikkate alınmalıdır:

• Yetersiz astım kontrolü ve sık sık semptom giderici tedavi ihtiyacı.

• Tıbbi müdahale gerektiren geçmişe yönelik astım alevlenmeleri.

Gerekli durumlarda çok sayıda ve sık FENOSTER alan hastalarda, doza bağımlı advers etkiler açısından yakın takibe ihtiyaç vardır.

Önerilen dozlar:


Erişkinler ve adolesanlar (12 yaş ve üzeri):

Önerilen idame doz günde 2 inhalasyondur. Doz, sabah ve akşam birer inhalasyon veya sabah 2 yada akşam 2 inhalasyon olarak alınabilir.Hastalar, ihtiyaç halinde semptomların giderilmesine yönelik, ilave olarak 1 inhalasyonalmalıdırlar. Birkaç dakika sonra semptomlar devam ederse ilave bir inhalasyonuygulanmalıdır. Bir defada 6 inhalasyondan fazla uygulanmamalıdır.

Normal şartlarda ihtiyaç duyulan toplam günlük doz 8 inhalasyondan fazla değildir. Bununla birlikte sınırlı bir süre için toplam günlük doz 12 inhalasyona kadar çıkabilir. Günde 8inhalasyondan fazla kullanan hastalara mutlaka medikal yardım almaları önerilmelidir. Buhastalar tekrar değerlendirilmeli ve idame tedavileri tekrar gözden geçirilmelidir.

12 yaşın altındaki çocuklar:Uygulama şekli:

Uygulama yolu: İnhalasyon ile kullanıma uygundur.

FENOSTER aerosol formundadır ve FENOSTER'in ağızlık aracılığıyla derin nefes alındığında

ilaç solunum yollarına ulaşır.

Not:

Hastayı aşağıdaki konularda bilgilendirmek önemlidir:

- Her inhaler ile birlikte kutunun içinde yer alan Kullanım Talimatında FENOSTER'inkullanımı ile ilgili kısımlar dikkatle okunmalıdır.

- Akciğerlere yeterli dozun ulaşabilmesi için hasta, FENOSTER'in ağızlığı aracılığıyla güçlüve derin nefes almalıdır.

- Hasta, inhalatör ağzında iken asla nefes vermemelidir.

- Kullanımdan sonra FENOSTER'in kapağı kapatılmalıdır.

- Hasta, ağız ve boğaz bölgesinde pamukçuk oluşma riskini azaltmak için her idame dozdansonra ağzını suyla çalkalamalıdır. Ağızda ve boğazda pamukçuk oluşursa ihtiyaç duyulanher inhalasyondan sonra hasta ağızını su ile çalkalamalıdır.

Bir dozdaki ilaç miktarı çok az olduğundan hasta inhalasyondan sonra ağzında herhangi bir tat hissetmeyebilir.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

Böbrek/Karaciğer yetmezliği:

Karaciğer ya da böbrek yetmezliği olan hastalarda FENOSTER kullanımı ile ilgili veri yoktur. Ancak budesonid ve fomoterol ilk geçiş sırasında hepatik metabolizma ile elimineedildiklerinden, ağır karaciğer sirozu olanlarda maruziyet artabilir.

Geriyatrik popülasyon:

Yaşlılarda özel doz gereksinimleri yoktur.

Pediatrik popülasyon:

12 yaşın altındaki çocuklar için FENOSTER'in idame ve semptom giderici tedavi şeklinde kullanımı önerilmemektedir.

4.3. Kontrendikasyonlar

Budesonid, formoterol veya içeriğindeki herhangi bir maddeye karşı aşırı duyarlılığı (alerji) olanlarda kullanılmamalıdır.

4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

Tedavi sonlandırılacağı zaman, dozun azaltılarak bırakılması ve aniden kesilmemesi önerilir. Hasta tedaviyi etkisiz bulduğunda ya da FENOSTER'in önerilen en yüksek dozundan dahafazla inhalasyon gerektiğinde doktoruna başvurmalıdır (Bkz. 4.2 Pozoloji ve uygulama şekli).Astımın ani ve giderek kötüleşmesi hayatı tehdit eden bir durumdur, hasta acil olarak doktorkontrolüne alınmalıdır. Bu durumda kortikosteroid tedavisinin artırılması örneğin oral yoldanbir kortikosteroid verilmesi ya da bir enfeksiyon varsa antibiyotik verilmesi uygundur.Hastalara kurtarıcı inhaler olarak FENOSTER'i (FENOSTER idame ve semptom gidericitedavi kullanan hastalar için) veya başka hızlı etki eden bronkodilatör ilaçlarını (sadece idametedavide FENOSTER kullanan tüm hastalar) her zaman yanlarında bulundurmalarıöğütlenmelidir.

Hastalar, aseptomatik olsa bile FENOSTER'in idame dozunu doktorun önerdiği şekilde almaları konusunda bilgilendirilmelidir. FENOSTER'in profilaktik kullanımı (örneğinegzersizden önce) henüz araştırılmamıştır. Astım semptomlarına karşılık FENOSTER'insemptom giderici dozları alınmalıdır, fakat bu dozlar, örneğin egzersizden önce, düzenliprofilaktik kullanım amaçlı değildir. Bu tür bir amaç için başka bir hızlı etki eden bronkodilatörkullanılmalıdır.

Tedavi kesileceği zaman dozun giderek azaltılması önerilmektedir. Tedavi, birden kesilmemelidir. Astım semptomları kontrol altına alındıktan sonra, FENOSTER dozunun yavaşyavaş azaltılması düşünülebilir. Tedavi dozu azaltılırken hastanın düzenli olarak kontroledilmesi önemlidir. FENOSTER'in etkili en düşük dozu kullanılmalıdır (bkz. Bölüm

4.2.).


FENOSTER tedavisine alevlenme sırasında veya eğer astımda belirgin kötüleşme ya da akut olarak kötüleşen astım var ise başlanmamalıdır.

FENOSTER ile tedavi sırasında, astımla ilişkili advers etkiler ve alevlenmeler görülebilir. Hastadan FENOSTER ile tedaviye devam etmesi, fakat FENOSTER' e başlandıktan sonra astımsemptomları kontrol altına alınamazsa veya kötüleşirse tıbbi destek alması istenmelidir.

İnhalasyon yoluyla uygulanan diğer tedavilerde olduğu gibi, ilaç alındıktan sonra hırıltılı soluk alıp vermekte ani bir artış ile birlikte paradoksikal bronkospazm görülebilir. Bu durumdaFENOSTER ile tedavi kesilmelidir; tedavi tekrar değerlendirilmeli ve gerekirse başka birtedaviye geçilmelidir. Paradoksal bronkospazm hızlı-etkili bir inhale bronkodilatöre yanıt verirve hızla tedavi edilmelidir (bkz. Bölüm 4.8).

Uzun süre özellikle yüksek dozda inhalasyon yoluyla herhangi bir kortikosteroid kullanıldığında sistemik etkiler görülebilir. Bu etkilerin görülme olasılığı oralkortikosteroidlere oranla daha azdır. Oluşabilecek sistemik etkiler: Cushing's sendromu,Cushing benzeri özellikler, adrenal yetmezlik, kemik mineral yoğunluğunda azalma, katarakt,glokom ve daha nadir olarak çeşitli psikolojik veya psikomotor hiperaktivite, uykubozuklukları, anksiyete, depresyon veya agresyonu kapsayan davranışsal etkilerdir. (özellikleçocuklarda)

İnhalasyon yoluyla kullanılan budesonid ile yapılan uzun süreli çalışmalar çocuklarda günlük ortalama 400 mikrogram (ölçülü doz) veya yetişkinlerde günlük 800 mikrogram (ölçülü doz)dozun kemik mineral yoğunluğu üzerinde belirgin bir etkisinin olmadığını göstermiştir.Budesonidin daha yüksek dozları ile görülen etkilerine ilişkin bilgi yoktur.

Daha önceki sistemik steroid tedavisi nedeniyle adrenal yetmezliğinin belirtileri varsa, böyle hastalar FENOSTER tedavisine alınırken dikkatli olunmalıdır.

İnhalasyonla alınan budesonid tedavisinin yararı, oral steroide duyulan gereksinimi en aza indirmesidir, ancak oral steroid tedavisinden inhalasyon tedavisine geçen hastalar uzun zamanadrenal yetmezlik riski ile karşı karşıya olabilirler. Geçmişte acil olarak yüksek dozkortikosteroid tedavisi görmüş olan ya da uzun süre yüksek dozda inhalasyon yoluyla steroidkullanmış hastalar da risk altında olabilir. Bu gibi durumlarda HPA axis fonksiyonu düzenliolarak kontrol edilmelidir.

Yüksek dozlarda inhale kortikosteroidler ile uzun süreli, özellikle önerilenden daha yüksek dozlarla tedavi, klinik açıdan önemli adrenal baskılanmaya neden olabilir. Bu nedenle ağırenfeksiyonlar gibi stres durumlarında veya elektif operasyon uygulanan dönemlerde ilavesistemik kortikosteroid tedavisi düşünülmelidir. Steroid dozlarında hızlı azalma, akut adrenalkrizleri tetikleyebilir. Akut adrenal kriz sırasında görülebilecek belirti ve işaretler kısmenbelirsiz olabilir, ancak anoreksi, abdominal ağrı, kilo kaybı, yorgunluk, baş ağrısı, bulantı,kusma, bilinç seviyesinde azalma, nöbet, hipotansiyon ve hipoglisemiyi kapsayabilir.

İnhale budesonid ve destek olarak kullanılan sistemik steroid tedavisi aniden kesilmemelidir.

Oral tedaviden FENOSTER'e geçilirken, alerjik veya artiritik belirtiler görünümünde rinit, egzema ve kas eklem ağrısı gibi genel olarak daha düşük bir sistemik steroid etki görülecektir.Bu durumlar için özel tedavi başlatılmalıdır. Nadir olarak, yorgunluk, baş ağrısı, bulantı vekusma oluşması halinde, genel yetersiz bir glukokortikosteroid etkiden şüphelenmek gerekir.Hastalara, ağız ve boğaz bölgesinde pamukçuk oluşma riskini azaltması için idame dozun herinhalasyonundan sonra ağızlarını suyla çalkalamaları öğütlenmelidir. Pamukçuk oluşmasıdurumunda, ihtiyaç duyulan inhalasyonun ardından ağızlarını su ile çalkalamalıdırlar.

FENOSTER ile itrakonazol ve ritonavir veya diğer güçlü CYP3A4 inhibitörleri birlikte kullanılmamalıdır (bkz. Bölüm 4.5.). Bunun mümkün olmadığı durumlarda, etkileşen ilaçlarınuygulanmaları arasındaki süre mümkün olduğu kadar uzun olmalıdır. Güçlü CYP3A4inhibitörlerini kullanan hastalarda, FENOSTER idame ve semptom giderici tedaviönerilmemektedir.

FENOSTER, tirotoksikoz, feokromasitoma, diabetes mellitus, tedavi edilmemiş hipokalemi, hipertrofik obstrüktif kardiyomiyopati, idiyopatik subvalvular aort stenozu, şiddetlihipertansiyon, anevrizma veya iskemik kalp hastalığı, taşiaritmi ya da kalp yetmezliği gibi ağırkardiyovasküler hastalığı olanlarda dikkatli kullanılmalıdır.

QTc-aralığı uzamış hastalarda FENOSTER kullanırken dikkatli olunmalıdır. Formoterol QTc-aralığının uzamasına neden olabilir.

Aktif ya da pasif akciğer tüberkülozu, solunum yollarında fungal ve viral enfeksiyonu olan hastalarda, inhalasyonla kullanılan kortikosteroidlere gerek olup olmadığı ve dozu yenidendeğerlendirilmelidir.

Yüksek dozda beta2-agonist tedavisi, ciddi hipokalemi ile sonuçlanabilir. Beta2-agonistlerin hipokalemiye neden olan veya ksantin türevleri, steroidler ve diüretikler gibi hipokalemik etkiyiartıran diğer ilaçlarla birlikte kullanılması, beta2-agonistlerin olası hipokalemik etkisiniartırabilir. Hipokalemi yan etki olasılığının arttığı; değişken sıklıkta hızlı etkilibronkodilatatörlerin kullanıldığı stabil olmayan astım, hipoksi nedeniyle hipokalemi riskininartabileceği akut ağır astım ve bu riskin artabileceği diğer durumlarda özel dikkat gösterilmesiönerilmektedir. Bu tür durumlarda serum potasyum düzeylerinin dikkatle izlenmesiönerilmektedir.

Bütün beta2-agonistlerde olduğu gibi, diyabetik hastalarda kan glukoz düzeyleri daha sık izlenmelidir.

Sistemik ve topikal kortikosteroid kullanımı ile görme bozukluğu görülebilir. Hasta, bulanık görme veya diğer görme bozuklukları gibi semptomlarla karşılaşırsa, sistemik ve topikalkortikosteroidlerin kullanımından sonra rapor edilen katarakt, glokom gibi olası hastalıklarınveya merkezi seröz korioretinopati (CSCR) gibi nadir görülen hastalıkların değerlendirilmesiiçin bir göz doktoruna sevk edilmeleri düşünülmelidir.

Pediyatrik popülasyonlar


İnhale kortikosteroidler ile uzun süreli tedavi gören çocukların boylarının düzenli olarak görüntülenmesi önerilir. Eğer büyümede yavaşlama olursa, mümkün ise inhale kortikosteroiddozunu etkili astım kontrolünü devam ettiren en düşük doza düşürmek amacıyla tedavi yenidendeğerlendirilmelidir. Ayrıca, hastaya pediyatrik göğüs hastalıkları uzmanına görünmesiönerilebilir.

Uzun vadeli çalışmalardan elde edilen sınırlı veriler, inhale budesonid ile tedavi edilen çocuk ve adolesanların çoğunun sonuçta erişkin hedef boylarına ulaştıklarını düşündürmektedir.Bununla birlikte, büyümede başlangıçta küçük fakat geçici bir azalma (yaklaşık 1 cm)gözlenmiştir. Bu genellikle tedavinin ilk yılında gerçekleşir.

4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

Farmakokinetik etkileşimler:


CYP P4503A4 ile metabolize olan maddeler (örn. ketokonazol, itrakonazol, vorikonazol, posakonazol, klaritromisin, telitromisin, nefazodon ve HIV proteaz inhibitörleri (ritonavir))budesonidin plazma düzeylerini artırabileceklerinden bu ilaçlarla birlikte kullanımındankaçınılmalıdır. Bunun mümkün olmadığı durumlarda inhibitör ile budesonidin kullanımıarasındaki zaman aralığı mümkün olduğunca uzun olmalıdır. Güçlü CYP3A4 inhibitörlerinikullanan hastalarda, FENOSTER idame ve semptom giderici tedavi önerilmemektedir.

Günde bir kez 200 mg şeklinde uygulanan güçlü CYP3A4 inhibitörü ketokonazol, eşzamanlı olarak oral yoldan uygulanan budesonidin (3 mg'lık tek doz) plazma düzeylerini ortalama altıkat arttırmıştır. Ketokonazol, budesonid uygulamasından 12 saat sonra verildiğindekonsantrasyon ortalama sadece üç kat artmıştır ve bu durum uygulama zamanlarının birbirindenayrılmasının plazma düzeylerindeki artışı azaltabileceğini göstermektedir. Yüksek doz inhalebudesonid ile ilgili bu etkileşim hakkındaki sınırlı veriler, günde bir kez 200 mg itrakonazol,inhale budesonid (1000 mcg 'lık tek doz) ile eşzamanlı uygulandığında plazma düzeylerindebelirgin artışlar olabileceğini (ortalama dört kat) ortaya koymaktadır.

Farmakodinamik etkileşimler:


Beta-adrenerjik blokerler, formoterolün etkisini zayıflatabilir ya da tamamen inhibe edebilirler. Bu nedenle zorunlu olmadıkça, FENOSTER, beta-adrenerjik bloker ilaçlarla (göz damlalarıdahil) birlikte kullanılmamalıdır.

Kinidin, disopiramid, prokainamid, fenotiyazinler, antihistaminikler (terfenadin) ve trisiklik antidepresanlarla birlikte kullanıldığında QTc-aralığı uzayabilir ve ventriküler aritmi riski artar.Ayrıca L-dopa, L-tiroksin, oksitosin ve alkol, beta2-sempatomimetiklere karşı kardiyaktoleransı azaltabilir.

Monoamino oksidaz inhibitörleri ve furazolidon ve prokarbazin gibi benzer özellikteki ilaçlarla birlikte kullanıldığında hipertansif reaksiyonlar artabilir.

Halojenli hidrokarbon yapısındaki anestezik ilaçlarla birlikte kullanıldığında aritmi riski artar. Diğer beta-adrenerjik ilaçlarla veya antikolinerjik ilaçlarla birlikte kullanıldığında aditifbronkodilatör etki görülebilir.
Dijital glikozitleri ile tedavi edilen hastalarda hipokalemi, aritmiye eğilimi artırabilir. Hipokalemi beta2-agonisti tedavisinden kaynaklanabilir ve etkisi ksantin türevleri,kortikosteroidler ve diüretiklerle eşzamanlı tedavi nedeniyle güçlenebilir (bkz. Bölüm 4.4).Budesonidin ve formoterolün astım tedavisinde kullanılan diğer ilaçlarla etkileşimigözlenmemiştir.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

Pediatrik popülasyon:

Etkileşim çalışmaları sadece erişkinlerde yapılmıştır.

4.6. Gebelik ve laktasyonGenel tavsiye

Gebelik kategorisi: C

Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)

Çocuk doğurma potansiyeline sahip astımlı kadınlar ve gebe olan astımlı kadınları da içeren astımlı hastalarda genel olarak yetersiz astım kontrolü riski bulunması nedeniyle, çocukdoğurma potansiyeline sahip astımlı kadınları da içeren bu hastaların ideal bir anti-astmatiktedavi almaları son derece önemlidir.

• FENOSTER (budesonid, formoterol) ile tedavi, gebe kadın ya da fetüsü için herhangi bir ilaveanlamlı klinik risk oluşturmaz ve bu nedenle herhangi bir aktif kontrasepsiyon kullanılmasıgerekli değildir.
• FENOSTER'in bugün bilinen kontrasepsiyon yöntemleri üzerinde herhangi bir etkisi yoktur.

Gebelik dönemi:

FENOSTER'in gebe kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri mevcut değildir.

Hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalar üreme toksisitesinin bulunduğunu göstermiştir (bkz. kısım 5.3). İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.

FENOSTER gebelikte ancak sağlanan fayda ortaya çıkabilecek risklerden fazla olduğunda kullanılabilir. Budesonidin, yeterli astım kontrolünü idame ettirecek etkili en düşük dozukullanılmalıdır.

Gebelikte, FENOSTER tedavisine veya formoterol ve budesonidin birlikte kullanılmasına yönelik herhangi bir klinik veri mevcut değildir. Sıçanlardaki bir embriyo-fetal gelişimçalışmasının verileri kombinasyondan kaynaklanan herhangi bir artmış etkiyi işaret etmemiştir.

Formoterolün hamile kadınlarda kullanımına yönelik yeterli veri mevcut değildir. Hayvan

çalışmalarında, çok yüksek sistemik dozların kullanıldığı üreme çalışmalarında formoterol advers etkilere neden olmuştur (bkz. Bölüm 5.3.).

Yaklaşık 2000 gebeden elde edilen veriler, inhale budesonidin kullanılması ile ilişkili olarak teratojenik riskin artmadığını göstermektedir. Hayvan çalışmalarında glukokortikosteroidlerinmalformasyonlara neden olduğu gösterilmiştir (bkz. Bölüm 5.3.). Bu durum, önerilen dozlarınverildiği insanlarda aynı değildir.

Hayvan çalışmalarında, glukokortikoidlerin doğumdan önce aşırı miktarda alınmasının intrauterin gelişmede gecikme, yetişkin kardiyovasküler hastalık ve glukokortikoid reseptöryoğunluğunda, teratojenik doz aralığının altında görülen nörotransmitter döngüsü ve etkilerindekalıcı değişikliklere yönelik bir ilişki saptanmıştır.

Laktasyon dönemi:

Budesonid anne sütüne geçer. Ancak tedavi dozlarında kullanıldığında bebeğe zararlı etkisi olması beklenmez. Formoterolün insanlarda anne sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir.Sıçanlarda, az miktarda formoterolün anne sütüne geçtiği belirlenmiştir. FENOSTER, emzirenannelere, ancak anneye sağlanan faydanın, çocukta görülebilecek riskten daha fazla olmasıhalinde verilebilir.

Üreme yeteneği /Fertilite:

Budesonidin fertilite üzerindeki potansiyel etkisi hakkında herhangi bir veri bulunmamaktadır. Formoterol ile yapılan hayvan üreme çalışmaları, yüksek sistemik maruziyette erkek sıçanlardabir miktar azalmış fertilite (üreme yeteneği) göstermiştir.

4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

Formoterol + Budesonid'in araç ve makine kullanmaya herhangi bir etkisi yoktur ya da ihmal edilebilir düzeydedir.

4.8. İstenmeyen etkiler

FENOSTER, hem budesonid hem de formoterol içerdiğinden bu maddelerin her birine ait, aynı tipte ve aynı sıklıkta advers etkiler görülebilir. Bu iki maddenin birlikte kullanılmasına bağlıolarak advers etkilerde bir artış gözlenmemiştir. En yaygın yan etkiler; beta2-agonistlerletedavide görülen tremor ve palpitasyon gibi advers etkilerdir. Bu etkiler hafiftir ve tedavininbirkaç günü içinde kaybolurlar.

Budesonid ya da formoterole bağlı aşağıdaki yan etkiler organ sınıfı ve sıklığa göre sıralanmıştır. Sıklık tanımlaması: çok yaygın (>1/10), yaygın (>1/100 ila <1/10), yaygınolmayan (>1/1.000 ila <1/100), seyrek (>1/10.000 ila <1/1.000), çok seyrek (<1/10.000) vebilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).

Sistem organ sınıfı

Sıklık

Reaksiyon

Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar

Yaygın
Orofarinksde Candida enfeksiyonları

Bağışıklık sistemi hastalıkları

Seyrek
Ani veya gecikmiş aşırı duyarlılık reaksiyonları, örn. ekzantem, ürtiker, kaşıntı, dermatit,anjiyoödem ve anaflaktik reaksiyon.

Endokrin hastalıkları

Çok seyrek
Cushing's sendromu, Sistemik kortikosteroid etkilerinin bulgu veya belirtileri örn. adrenalsupresyon, büyüme gerilemesi, kemik mineralyoğunluğunda azalma,

Metabolizma ve beslenme hastalıkları

Seyrek
Hipokalemi.
Çok seyrek
Hiperglisemi.

Psikiyatrik hastalıklar

Yaygın olmayan
Ajitasyon, psikomotor hiperaktivite, anksiyete, uyku bozuklukları.
Çok seyrek
Depresyon, davranış bozuklukları (esas olarak çocuklarda).

Sinir sistemi hastalıkları

Yaygın
Baş ağrısı, tremor.
Yaygın olmayan
Sersemlik.
Çok seyrek
Tat alma bozuklukları.

Göz hastalıkları

Çok seyrek
Katarakt ve glokom
Yaygın olmayan
Bulanık görme

Kardiyak hastalıklar

Yaygın
Palpitasyonlar.
Yaygın olmayan
Taşikardi.
Seyrek
Kardiyak aritmiler örn. atriyal fibrilasyon, supraventriküler taşikardi, ekstrasistoller.
Çok seyrek
Anjina pektoris. QTc aralığının uzaması.

Vasküler hastalıklar

Çok seyrek
Kan basıncında değişkenlik.

Solunum, göğüs bozuklukları vemediastinal hastalıklar

Yaygın
Boğazda hafif bir iritasyon, öksürme, ses kalınlaşması.
Seyrek
Bronkospazm.

Gastrointestinal

hastalıklar

Yaygın olmayan
Bulantı.

Deri ve deri altı doku bozuklukları

Yaygın olmayan
Morarma.

Kas-iskelet bozuklukları, bağ doku ve kemikhastalıkları

Yaygın olmayan
Adale krampları.

Orofarinksteki Candida enfeksiyonu ilaç birikmesinden kaynaklanmaktadır.Hastalara her idame dozundan sonra ağızlarının su ile çalkalanmasının önerilmesi, riski en azaindirir.Orofarinksteki Candida enfeksiyonu genelde inhale kortikosteroid tedavisini kesmeyegerek kalmadan topikal antifungal tedaviye cevap verir.Eğer orofarinkste pamukçuk oluşursada, hastalar gerekli inhalasyonlardan sonra da ağızlarını su ile çalkalamalıdır.

Diğer inhalasyon tedavileriyle olduğu gibi çok nadiren paradoksal bronkospazm ortaya çıkabilir. Bu durum 10.000'de 1 kişiden azını etkilemekte, doz uygulamasının ardından hırıltıve nefes darlığında hızlı bir artış meydana gelmektedir. Paradoksal bronkospazm hızlı etkili birinhale bronkodilatöre yanıt verir ve derhal tedavi edilmelidir. FENOSTER derhal bırakılmalı,hasta değerlendirilmeli ve gerekiyorsa bir alternatif tedavi başlanmalıdır (bkz. Bölüm 4.4).

Uzun süre özellikle yüksek dozda inhalasyon yoluyla herhangi bir kortikosteroid kullanıldığında sistemik etkiler görülebilir. Bu etkilerin görülme olasılığı oralkortikosteroidlere oranla daha azdır. Oluşabilecek sistemik etkiler; Cushing's sendromu,Cushing benzeri belirtiler, adrenal yetmezlik, çocuklar ve adölesanlarda büyüme geriliği, kemikmineral yoğunluğunda azalma, katarakt ve glokomdur. Enfeksiyonlara karşı artmış hassasiyetve stres koşullarına adapte olmakta azalma da meydana gelebilir. Etkiler muhtemelen doza,uygulama süresine, birlikte kullanılan veya daha önceki steroid maruziyetine ve bireyselhassasiyete bağlıdır.

Beta2-agonistlerle tedavi, insülin, serbest yağ asitleri, gliserol ve keton cisimlerinin kan düzeyinin yükselmesine neden olabilir.

Pediatrik popülasyon:


Uzun süreli inhale kortikosteroid tedavisi gören çocukların boylarının düzenli olarak görüntülenmesi önerilir.( bkz. bölüm 4.4.)

Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması


Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesineolanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu TürkiyeFarmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr; e-posta: [email protected]; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99).

4.9. Doz aşımı ve tedavisi

Formoterolün doz aşımı durumunda tremor, baş ağrısı ve palpitasyon gibi beta2-agonistlere bağlı tipik etkiler görülebilir. İzole vakalarda bildirilen belirtiler; taşikardi, hiperglisemi,hipokalemi, QTc-aralığmda uzama, aritmi, bulantı ve kusmadır. Destekleyici ve semptomatiktedavi uygulanabilir. Akut bronşiyal obstrüksiyonu olan hastaya 3 saat içinde verilen 90mikrogramlık bir doz güvenilirlik konusunda sorun yaratmamıştır.

Çok yüksek dozlarda olsa bile, akut budesonid doz aşımının klinik açıdan sorun oluşturması beklenmez. Uzun süre çok yüksek dozlarda kullanılırsa, hiperkortisizm ve adrenal baskılanmasıgibi sistemik glukokortikosteroid etkileri ortaya çıkabilir.

Formoterol doz aşımına bağlı olarak FENOSTER tedavisinin kesilmesi gerekirse, inhalasyon yoluyla kullanılan uygun bir kortikosteroid tedavisinin uygulanması düşünülmelidir.

5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER5.1. Farmakodinamik özellikler

Farmakoterapötik grup: Obstrüktif solunum yolu hastalıkları için kullanılan ilaçlar: Adrenerjikler, İnhalanlarATC kodu: R03AK07

Etki mekanizması ve farmakodinamik etkiler


FENOSTER, formoterol ve budesonid içerir ve her ikisinin de etki mekanizmaları farklıdır ve astım alevlenmelerinin azalabilmesi için aditif etki gösterirler. Budesonid ve formoterolünspesifik özellikleri bu kombinasyonun, hem idame hem de semptom giderici tedavidekullanılmasını sağlamaktadır.

Budesonid:


Budesonid inhale edildiğinde, solunum yollarında doza bağımlı antienflamatuvar etki gösteren, semptomlarda ve astım alevlenmelerinde azalma sağlayan bir glukokortikosteroiddir. İnhaleedilen budesonid, sistemik kortikosteroidlere göre daha az ciddi advers etkilere sahiptir.Glukokortikosteroidlerin bu antienflamatuvar etkisinden sorumlu olan esas mekanizma tamolarak bilinmemektedir.

Formoterol:


Formoterol, geri dönüşümlü solunum yolu tıkanıklığı olan hastalarda inhale edildiğinde, bronş düz kasında hızlı ve uzun etkili gevşeme sağlayan, selektif bir beta2-adrenerjik uyarıcıdır. Bronşgenişletici etkisi doza bağımlı olarak 1-3 dakika içinde hızla başlar ve tek bir dozdan sonraetkisi en az 12 saat sürer.

Klinik etkililik ve güvenlilik


FENOSTER 'in idame tedavisinde klinik etkililik


Yetişkinlerde yapılan klinik çalışmalar, formoterolün budesonide eklenmesinin astım semptomlarını ve akciğer fonksiyonlarını daha çok düzelttiğini ve alevlenmeleri azalttığınıgöstermektedir. 2 ayrı 12 haftalık çalışmada, budesonid/formoterol'ün akciğer fonksiyonlarıüzerine etkisinin, budesonid ve formoterol'ün serbest kombinasyonu ile aynı, tek başınakullanılan budesonidden fazla olduğu görülmüştür. İhtiyaç olduğunda tüm tedavi kollarındakısa etkili bir beta2-agonist kullanılmıştır. Anti-astmatik etkinin zamanla azaldığına dair hiçbirbilgi yoktur.

Pediatrik hastalarda yapılan 12 haftalık bir çalışmada, 6-11 yaş arasındaki 85 çocuk budesonid/formoterol'ün idame dozu ile (80/4,5 mikrogram/inhalasyon kombinasyonu ilegünde iki kez, 2 inhalasyon) ve gerekli hallerde kısa etkili bir beta2-agonist ile tedaviedilmişlerdir. Akciğer fonksiyonunda düzelme görülmüştür ve tedavi, budesonid'in karşılıkgelen dozu ile kıyaslandığında, iyi tolere edilmiştir.

Budesonid/formoterol 'ün idame ve semptom giderici tedavisinde klinik etkinlik

6 veya 12 ay süren 5 adet çift-kör etkinlik ve güvenlik çalışmasında (4447 hastabudesonid/formoterol idame ve semptom giderici tedavi için rastgele seçilmiştir) toplam 12.076astım hastası yer almıştır. İnhale glukokortikosteroidlerin kullanılmasına rağmen çalışmalaraalınan hastaların semptomatik olması gerekmiştir.

5 adet çalışmadaki bütün karşılaştırma gruplarında, budesonid/formoterol idame ve semptom giderici tedavinin şiddetli alevlenmelerde hem istatiksel hem de klinik açıdan anlamlı azalmalarsağladığı gösterilmiştir. Bu çalışmalardan ikisinde budesonid/formoterol idame ve semptomgiderici tedavi, yüksek idame dozunda budesonid/formoterol ile birlikte semptom gidericiolarak terbutalin (çalışma 735) ve benzer idame dozda budesonid/formoterol ile birliktesemptom giderici olarak terbutalin ya da formoterolün kullanılması (çalışma 734) (Tablo 1)karşılaştırılmıştır. Çalışma 735'te akciğer fonksiyonu, semptom kontrolü ve semptom gidericitedavi kullanımı tüm tedavi gruplarında benzerdir. Çalışma 734'te, her iki tedavi ilekarşılaştırıldığında, semptomlar ve semptom giderici tedavi azaltılmış, akciğer fonksiyonudüzelmiştir. 5 çalışmanın kombine analizinde, budesonid/formoterol idame ve semptomgiderici tedavi uygulanan hastalara, tedavi günlerinin %57'sinde herhangi bir semptom gidericitedavi uygulanmamıştır. Tolerans gelişimine dair herhangi bir bulgu elde edilmemiştir.

Tablo 1 Klinik çalışmalarda ciddi alevlenmeler

Çalışma no. Süre

Tedavi grupları

N

Ciddi alevlenmeler®

Vakalar Vakalar/hasta-sene

Çalışma 735 6 ay

Budesonid/formoterol 160/4,5 mcg bd+ihtiyaç halinde

1103

125

0,23b


Budesonid/formoterol 320/9 mcg bd+0,4 mg terbutalin (ihtiyaç halinde)
1099
173

0,32


Salmeterol/flutikazon 2x25/125 mcg bd+0,4 mg terbutalin (ihtiyaç halinde)
1119
208

0,38

Çalışma 734 l2 ay

Budesonid/formoterol 160/4,5 mcg bd+ihtiyaç halinde

1107

194

0,19b


Budesonid/formoterol 160/4,5 mcg bd+formoterol 4,5 mcg (ihtiyaç halinde)
1137
296

0,29


Budesonid/formoterol 160/4,5 mcg bd+terbutalin 0,4 mg (ihtiyaç halinde)
1138
337

0,37

a Hastaneye yatırılma/acil tedavi veya oral steroidler ile tedavi.

b Alevlenme sıklığında azalma her iki karşılaştırmada istatiksel (P değeri <0,01) olarak önemlidir.

Yukarıda belirtilen 5 çalışma ile 160/4.5 mikrogram ile günde iki kez iki inhalasyon düzeyindeki daha yüksek bir idame dozunun kullanıldığı ek bir çalışmayı kapsayan altı çift-kör çalışmadaadolesanlar ve erişkinlerde kıyaslanabilir bir etkililik ve güvenlilik ortaya konmuştur, Budeğerlendirmeler 1847'si adolesan olan 14385 astım hastasını temel almıştır.Budesonid/formoterol idame tedavisi ve semptom giderici olarak en az bir gün boyunca 8'denfazla inhalasyon alan adolesan hastaların sayısı sınırlıdır ve bu biçimde kullanım seyrek birdurumdur.

Akut astım semptomlarından ötürü medikal dikkat gerektiren hastalar ile yapılan diğer iki çalışmada budesonid/formoterol, bronkokonstrüksiyonda, salbutamol ve formoterole benzerhızda ve etkinlikte rahatlama sağlamıştır.

5.2. Farmakokinetik özelliklerGenel özellikler

Emilim

:

FENOSTER ve bileşimindeki budesonid ve formoterolü tek başına içeren ilaçların, budesonid ve formoterolün sistemik yararlanımları açısından biyoeşdeğer olduğu gösterilmiştir. Bunarağmen bileşimindeki maddeleri tek başına içeren ilaçlarla kıyaslandığında, FENOSTER ilekortizol baskılanmasında hafif bir artış görülmüştür. Bu farkın klinikteki güvenilirlik üzerinebir etkisi yoktur.

Budesonid ve formoterolün farmakokinetik etkileşimine ilişkin bir kanıt yoktur.

Budesonid ve formoterolü tek başına içeren preparatların veya budesonid/formoterol'ün uygulanmasından sonra her bir maddenin farmakokinetik parametreleri karşılaştırılabilir.

Budesonid, kombinasyon şeklinde uygulandığında, eğri altındaki alanı (EAA) biraz yüksek, emilimi daha hızlı ve doruk plazma konsantrasyonu biraz daha yüksektir. Formoterol tek başınaya da kombinasyon şeklinde kullanıldığında, doruk plazma konsantrasyonları birbirineyakındır. İnhalasyonla alınan budesonid hızla emilir ve doruk plazma konsantrasyonuna 30dakika içinde ulaşılır. Yapılan çalışmalarda, inhale edilen budesonidin akciğerlere ulaşanmiktarı, hastaya ulaşan dozun %32-44'ü kadardır. Uygulanan dozun sistemik yararlanımı,hastaya ulaşan dozun yaklaşık %49'u kadardır. 6-16 yaş çocuklarda akciğerdeki depozisyonu,aynı doz verilen yetişkinler ile aynı aralığa denk gelmektedir, sonuç plazma konsantrasyonlarısaptanmamıştır.

İnhale edilen formoterol hızla emilir ve 10 dakika içinde doruk plazma konsantrasyonuna ulaşır. Yapılan çalışmalarda, inhale edilen formoterolün akciğerlere ulaşan miktarı, hastaya ulaşandozun %28-49'udur. Sistemik yararlanım, hastaya ulaşan dozun yaklaşık %61'i kadardır.

Dağılım

:

Formoterol yaklaşık %50, budesonid %90 oranında plazma proteinlerine bağlanır. Dağılım hacmi, formoterol için yaklaşık 4 lt/kg, budesonid için ise yaklaşık 3 lt/kg'dır.

Biyotransformasyon

:

Formoterol konjugasyon reaksiyonları ile metabolize olur (aktif O-demetilasyon ve deformilasyon metabolitleri oluşur, ancak bunlar inaktif konjugatlar olarak görülür). Budesonidkaraciğerden ilk geçişi sırasında (yaklaşık %90) ilk geçiş metabolizmasına uğrayarakglukokortikosteroid aktivitesi düşük metabolitlerine dönüşür. En önemli metabolitleri olan 6-P-hidroksibudesonid ve16-a-hidroksiprednizolonun glukokortikosteroid aktivitesi

budesonidin aktivitesinin %1'inden azdır. Budesonid ve formoterol arasında herhangi bir metabolik etkileşim ya da yer değiştirme reaksiyonları olduğuna ilişkin bulgu yoktur.

Eliminasyon

:

Formoterol dozunun büyük bir kısmı karaciğerde metabolize olarak böbrekler aracılığıyla atılır. İnhalasyondan sonra hastaya ulaşan formoterol dozunun %8-13'lük miktarı metabolizeedilmeden idrarla atılır. Formoterolün sistemik klerensi yüksektir (yaklaşık 1,4 lt/dak.) veplazma yarılanma süresi ortalama 17 saattir.

Budesonid, CYP3A4 enziminin katalize ettiği reaksiyonlar ile metabolize olarak atılır. Budesonid metabolitleri, değişmeden ya da konjuge edilerek böbrekler aracılığıyla atılır.

İdrarda değişmemiş halde budesonid miktarı ihmal edilebilir düzeydedir. Budesonidin sistemik klerensi yüksektir (yaklaşık 1,2 It/dak.) ve intravenöz yoldan uygulandığında plazmaeliminasyon yarılanma süresi ortalama 4 saattir.

Budesonid ve formoterolün, çocuklarda ve böbrek yetmezliği olan hastalardaki farmakokinetiği konusunda bilgi yoktur. Karaciğer yetmezliği olanlarda budesonid ve formoterolün sistemikyararlanımı artabilir.

Doğrusallık/doğrusal olmayan durum:


Hem budesonid hem de formoterol için sistemik maruziyet uygulanan doz ile doğrusal bir ilişki içindedir.

5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri

Budesonid ve formoterol tek başına ya da ikisinin kombinasyonu ile hayvanlarda yapılan toksisite çalışmalarında görülen etkiler abartılmış farmakolojik etkilerdir.

Üreme ile ilgili hayvan çalışmalarında budesonid gibi kortikosteroidlerin malformasyonlara (yarık damak, iskelet malformasyonları) sebep olduğu gösterilmişse de bu etkilerin önerilendozlarla tedavi edilen insanlar için geçerli olmadığı görülmüştür. Hayvanlarda, formoterol ileyapılan üreme çalışmalarında, sistemik yararlanımın yüksek olduğu erkek sıçanlarda fertilitedeazalma ve sistemik yararlanımın klinikteki kullanımdan önemli ölçüde yüksek olduğudurumlarda, implantasyon kayıpları ile birlikte postnatal yaşam süresinde ve doğum kilosundaazalma gözlenmiştir. Ancak bu hayvan deneylerinin sonuçları insanlar için geçerli değildir.

6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER6.1. Yardımcı maddelerin listesi

Polietilen glikol 400 Polivinil prolidonHidrofloroalkan (HFA)

6.2. Geçimsizlikler

Uygulanabilir değildir.

6.3. Raf ömrü

24 ay

6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler

25°C altındaki oda sıcaklığında saklayınız. Direk gün ışığından ve donmaktan koruyunuz. Aerosol kutusu delinmemeli, boş olsa bile kırılmamalı ve ateşten uzak tutulmalıdır.

6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği

Her karton kutu kullanma talimatı ile birlikte, kuşe kağıt / LDPE / Alu / LDPE folyo içerisinde 1 adet silikajel torba ile birlikte 1 adet bir toz kapağı donanımlı plastik püskürtücü (aktivatör)içine yerleştirilmiş 120 doz içeren dozaj valfli aerosol tüp içerir.

6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler

Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği”ne uygun olarak imha edilmelidir.Tüpün boş olduğu düşünülse bile delinmemeli, kırılmamalı veya yakılmamalıdır.

7. RUHSAT SAHİBİ

World Medicine İlaç San. ve Tic. A.Ş.

Bağcılar / İstanbul

8. RUHSAT NUMARASI

2018/681

9. İLK RUHSAT TARİHİ/RUHSAT YENİLEME TARİHİ

İlk ruhsat tarihi : 10.12.2018

Ruhsat yenileme tarihi :

10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ

İlaç Bilgileri

Fenoster 80 Mcg / 4,5 Mcg Pediatrik Aerosol İnhalasyonu, Çözelti

Etken Maddesi: Budesonid/ Formoterol Fumarat Dihidrat

Pdf olarak göster

Google Reklamları

Ana Sayfa | Hakkımızda | İlaçlar | İlaç Ara | İlaç Firmaları | Gizlilik | Bize Ulaşın

Telif Hakkı 2008-2024 © İlaç Prospektüsü. Tüm Hakları Saklıdır.
Uyarı: Sitemizde yayınladığımız ilaç bilgileri ile doktora danışmadan kesinlikle ilaç kullanmayınız!
Aksi halde doğabilecek sağlık sorunlarından ilacprospektusu.com sorumlu tutulamaz.