KISA ÜRÜN BILGISI
1. BEŞERI TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
ATROPİN SÜLFAT Osel 0,25 mg/1 mL IV/IM^SC enjeksiyonluk çözelti içeren ampul Steril
2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM
Etkin madde:
Her 1 mL'lik ampul 0,25 mg atropin sülfat içerir.
Yardımcı maddeler:
9 mg sodyum klorür içerir.
Yardımcı maddeler için 6.1.'e bakınız.
3. FARMASÖTİK FORM
Ampul.
Berrak, renksiz çözelti.
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1 Terapötik endikasyonlar
ATROPİN SÜLFAT antikolinerjik ve spazmolitik etkisinden dolayı;
• Vagal etkinliğin artışına bağlı bradiaritmilerde,
• Ameliyat esnasında ortaya çıkabilen bradikardi, hipotansiyon ve aritmiler gibi vagaletkilerin giderilmesinde ayrıca kardiyopulmoner canlandırmada,
• Anestezi sırasında solunum yollarının ifrazatlarını azaltmak ya da önlemek için(preanestezik medikasyonda antisialagog olarak),
• Pilor, ince bağırsak ve kolon spazmlarında (irritabl bağırsak sendromu),
• Üretra ve safra koliklerinde,
• Kolinesteraz inhibitörlerinin (neostigmin, pridostigmin, pilokarpin gibi), muskarin(İnocybe ve Clitocybe türü mantar zehirlenmelerinde) veya organofosfat pestisitlerintoksisitelerinin tedavisinde antidot olarak kullanılır.
4.2 Pozoloji ve uygulama şekliPozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:
• Bradikardi aritmilerin tedavisinde atropin sülfat dozu ve uygulama sıklığı koşulunşiddetine bağlı olarak değişir.
Yetişkinlerde:
Mutat başlangıç dozları intravenöz (IV) olarak 0,5 - 1,0 mg (2-4 mL)'dır.
Az şiddetli durumlarda toplam doz 0,03 mg/kg'a (yaklaşık 2 mg) (8 mL) kadar tekrarlanabilir. Önerilen doz aralığı 3-5 dakika ile 1-2 saat arasında değişebilir.
Şiddetli durumlarda ise 0,04 mg/kg'lık (yaklaşık 3 mg) (12 mL) total doz verilebilir.
Bazı uzmanlar bu total dozun 3-5 dakika aralıklarda üçe bölünerek (1 mg) uygulanmasını önerirken bazıları da 3 mg'lık toplam dozun tek bir doz halinde uygulanmasını tercihetmektedirler.
• Preanestezik medikasyon: Genel anestezi indüksiyonundan önce kalbin vagal inhibisyonriskini ve tükürük ve bronş ifrazatını azaltmak amacıyla, anesteziden genellikle 30-60dakika önce subkütan (SC) veya intramüsküler (IM) yolla 0,3-0,6 mg (1,2-2,4 mL)ATROPİN SÜLFAT (ortalama 0,5 mg) (2 mL) uygulanabilir. Alternatif olarak aynı dozanestezi indüksiyonundan hemen önce IV olarak verilebilir.
• Gastrointestinal radyografi: IM yolla 1 mg (4 mL) uygulanır.
• Antidot olarak: Parasempatomimetik ajanlarla doz aşımı tedavisinde SC veya IM yolla 1-2mg (4-8 mL) veya IV yolla 4 mg (16 mL)'a kadar dozlar kullanılır. Organofosforinsektisitleri gibi irreversibl antikolinesteraz zehirlenmelerin tedavisinde: Daha yüksekdozlar (en az 2-3 mg) gerekebilir. Siyanoz belirtileri kalkıncaya veya kalp ritmi 80-90/dkoluncaya kadar bu dozlar tekrarlanır. Doz aralıkları hastanın kalp atım hızına göreayarlanır. Bu uygulamaya kesin iyileşme oluncaya kadar devam edilmelidir. Bu süre 2 günveya daha fazla olabilir. İntoksikasyon belirtileri çabuk ortaya çıkan mantarzehirlenmelerinde koma ve kardiyovasküler kollaps görülmeden önce parasempatomimetikişaretleri kontrol etmek için yeterli dozlarda uygulanmalıdır.
Uygulama şekli:
ATROPİN SÜLFAT ampulleri IM, SC ya da IV yolla uygulanabilir.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler
Böbrek yetmezliği:
Veri bulunmamaktadır.
Karaciğer yetmezliği:
Veri bulunmamaktadır.
Pediyatrik popülasyon:
12 yaşından küçük çocuklarda genellikle 0,4 mg aşılmamalıdır.
• Bradikardi aritmilerin tedavisinde:
IV olarak 0,01-0,03 mg/kg (0,04-0,12 mL/kg) uygulanır.
• Preanestezik medikasyon:
SC yolla;
3 kg'a kadar olan bebeklerde 0,1 mg (0,4 mL),
7-9 kg çocuklarda 0,2 mg (0,8 mL),
12-16 kg çocuklarda 0,3 mg (1,2 mL),
20-27 kg çocuklarda 0,4 mg (1,6 mL),
32 kg çocuklarda 0,5 mg (2 mL),
41 kg ağırlıktaki çocuklarda 0,6 mg (2,4 mL)'dır.
Bu dozlar gerektiğinde 4-6 saatte bir tekrarlanır.
Geriyatrik popülasyon:
Yetişkinler için önerilen doz uygulanır.
4.3 Kontrendikasyonlar
ATROPİN SÜLFAT aşağıdaki durumlarda kontrendikedir;
Obstrüktif gastrointestinal hastalıklar: Piloro-duodenal stenoz, akalazya, kardiyospazm, paralitik ileus, intestinal atoni (özellikle geriyatrik hastalarda), ülseratif kolit ve toksikmegakolon, gastroözofajeal reflü ve hiatus hernisi.
Mesane boynu obstrüksiyonu, prostat hipertrofisi, atonik veya hipotonik mesane, diğer obstrüktif üropatiler.
Dar açılı glokom (geniş açılı glokomda miyotiklerle birlikte kullanılabilir).
Tirotoksikoz ve kalp yetmezliğine bağlı taşikardi.
Akut kanama nedeniyle kardiyovasküler sistem instilatesi.
Myasthenia gravis (atropinin antikolinesteraz bir ilacın yan etkilerini tedavi etmek için kullanılmadığı sürece)
Atropin ve belladonna alkaloidlerine karşı hipersensitivite.
4.Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Atropin çocuklarda ve yaşlılarda dikkatli kullanılmalıdır, zira bu kimseler atropinin yan etkilerine daha duyarlıdırlar.
Down sendromu (Trizomi 21 veya mongolizm) hastaları atropin etkisine daha hassastır. Buna karşın albinizm hastaları atropin etkisine dirençli olabilir.
Çevre sıcaklığının yükselmiş olduğu durumlarda atropin, özellikle çocuklarda kullanılmamalıdır. Hiperpireksi tehlikesi vardır. Ateşli hastalarda da dikkatlekullanılmalıdır.
Taşikardiye neden olan tirotoksikoz, kalp yetmezliği ve kalp cerrahisi gibi durumlarda atropin dikkatle kullanılmalıdır. Taşikardi ağırlaşabilir.
Akut miyokard enfarktüsünde atropin verilmesi iskemi ve enfarktüsü ağırlaştırabilir.
Kendi durumunu haber veremeyecek durumda olan hastalarda, çocuklarda, yaşlılarda ve beyin hasarı olanlarda atropin bronş salgılarını azaltarak mukus tıkaçları oluşumuna vesolunum fonksiyonunun azalmasına neden olabilir.
Parkinson hastalığı tedavisinde doz arttırılması ya da diğer ilaçlara geçilmesi sırasında atropin dozu kademeli olarak azaltılmalıdır. Atropin birdenbire kesilmemelidir.
Atropin dar açılı glokomda kontrendikedir. Ancak 40 yaşın üstünde olup da glokomu teşhis edilmemiş hastalar olabilir. Bu halde atropin akut glokom krizine yol açabilir. Şüphe varsaatropin verilmeden önce intraoküler basınç ölçülmelidir.
Regional arterit ve ülseratif kolitli hastalarda ileus veya megakolona yol açabilir. Ya da özofagusta reflü şiddetini arttırabilir.
Atropin özellikle yaşlı veya beyin hasarlı hastalarda mental konfüzyona yol açabilir.
Miyastenia graviste son derece dikkatle kullanılmalıdır.
• Antimuskarinik özellikleri olan amantadin, bazı antihistaminikler, butirofenon ve fenotiazinler gibi trisiklik antidepresan ilaçlar atropinin tesirini arttırabilirler.
• Mide hareketini azaltan bu grup ilaçlar (atropin) diğer ilaçların emilimini etkileyerekazaltabilir.
• Hipertiroidizm, hepatik veya renal hastalığı olanlar veya hipertansiyonlu hastalarda dikkatlikullanılmalıdır.
• Bronşiyal sekresyonlardaki azalma bronşiyal tıkaç oluşumuna neden olabileceğinden kronik pulmoner rahatsızlığı olanlarda dikkatli kullanılmalıdır.
• Otonomik nöropatili hastalarda antimuskarinik ilaçlar çok dikkatli bir şekildekullanılmalıdır.
• Bu tıbbi ürün her ampulde (1 mL) 1 mmol'den (23 mg) daha az sodyum ihtiva eder; yaniaslında sodyum içermez.
4.5 Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
• İdrarın alkalinizasyonu (sitrat, bikarbonat, karbonik anhidraz inhibitörleri) atropineliminasyonunu zorlaştırır ve kan seviyelerini yükseltir.
• Antiasitler ve antidiyareikler, oral atropinin absorpsiyonunu azaltır.
• Antikolinerjikler atropinle birlikte verilirse antimuskarinik etkiyi şiddetlendirir veparalitik ileusa neden olabilir.
• Siklopropan anestezisi sırasında atropin IV olarak verilirse ventriküler aritmilere nedenolabilir.
• Atropin haloperidolün antipsikotik etkisini azaltabilir.
• Atropin mide pH'sını yükselterek ketokonazol absorpsiyonunu yavaşlatabilir.
• Atropin metoklopramidin gastrokinetik etkisini antagonize edebilir.
• Atropin ile opioidlerin birlikte kullanılması ağır konstipasyon, paralitik ileus ve idrarretansiyonuna neden olabilir.
• Atropin mumlu-matriks bazıyla yapılmış potasyum preparatlarının ülseratif etkisiniarttırabilir.
Laboratuvar Testleri:
Atropin verilmiş olanlarda mide sekresyon ölçme, mide boşalma
zamanını ölçme ve fenolsülfonftalein (PSP) testleri yapılmamalıdır. Atropin ve PSP aynı
tübüler mekanizma ile vücuttan atılır.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Veri bulunmamaktadır.
Pediyatrik popülasyon:
Veri bulunmamaktadır.
4.6 Gebelik ve laktasyonGenel tavsiye
Gebelik kategorisi: C
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/doğum kontrolü (kontrasepsiyon)
Atropin için gebeliklerde maruz kalmaya ilişkin klinik veri mevcut değildir.
Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar gebelik ve/veya embriyonal/fetal gelişim ve/veya doğum ve/veya doğum sonrası gelişim üzerindeki etkiler bakımından yetersizdir (bkz. Bölüm 5.3).İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.
ATROPİN SÜLFAT kesin bir endikasyonu olmadığı sürece gebelik döneminde kullanılmamalıdır.
Gebelik dönemi
Atropinin teratojenik potansiyeli konusunda deneysel ve klinik araştırma bulunmamaktadır. Ancak bugüne kadar klinikte atropinin teratojenik etkisi bildirilmemiştir. Atropinin intravenözolarak uygulanması fetusta taşikardiye neden olabilir.
Laktasyon dönemi
Antikolinerjikler laktasyonu inhibe eder. Atropin az miktarda süte geçer. Emziren annelerde kullanılmamalıdır, çünkü bebekler atropin etkisine çok duyarlıdır.
Üreme yeteneği / Fertilite
Veri bulunmamaktadır.
4.7 Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Atropin görmede bulanıklık, akomodasyon paralizisi, midriyazis, fotofobi, baş dönmesi, sersemlik, eksitasyon ve konfüzyon gibi yan etkilere neden olabilir. Araç ve makine kullananhastalar bu yönde uyarılmalıdır.
4.8 İstenmeyen etkiler
Atropinin yan etkileri doza bağımlıdır ve genellikle tedavinin kesilmesiyle birlikte ortadan kalkar. Kısmen düşük dozlarda tükürük, bronş ve ter sekresyonunu azaltarak ağız kuruluğu ileanhidroza neden olabilir. Atropinin bu etkileri dozun artmasıyla birlikte şiddetlenebilir.Bronşiyal sekresyondaki azalma rezidüel sekresyonun dehidrasyonuna yol açarak solukborusundan dışarı atılması zor olan bronşiyal tıkaç oluşumuna neden olabilir.
Atropin yüksek dozlarda;
• Midriyazise yol açarak göz akomodasyonunda inhibisyona,
• Vagal impulsları bloke etmek suretiyle kalp hızında artışa ve muhtemelen atrial aritmilere,
• Atrioventriküler dissosiasyon ve birçok ventriküler ektopik atıma,
• Mesanenin parasempatik kontrolüne bağlı olarak üriner retansiyona,
• Gastrointestinal sistemin inhibisyonuna bağlı olarak konstipasyona neden olur.
Dozun biraz daha artışı gastrik sekresyonu inhibe eder. Bazı hastalarda anafilaksi, ürtiker ve nadiren derinin pul pul dökülmesine kadar ilerleyen kızarıklık görülebilir. Diğer etkileriarasında halüsinasyon, intraoküler basınçta artış, tat duyusu kaybı, baş ağrısı, sinirlilik,sersemlik, güçsüzlük, baş dönmesi, yüzde kızarma (flushing), uykusuzluk, bulantı, kusma vekarında şişkinlik yer almaktadır. Özellikle yaşlılarda mental konfüzyon ve/veya eksitasyonmeydana gelebilir.
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesineolanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu TürkiyeFarmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirilmeleri gerekmektedir. (www.titck.gov.tr;e-posta:
Doz aşımı belirtileri yanma hissinin eşlik ettiği belirgin ağız kuruluğu, yutkunmada zorluk, belirgin fotofobi, yüzde kızarma (flushing), ciltte kuruluk, ateş, kızarıklık, bulantı, kusma,taşikardi ve hipertansiyondur. Santral sinir sistemi stimülasyonuna bağlı olarak huzursuzluk,titreme, konfüzyon, eksitasyon, halüsinasyon ve deliryum ortaya çıkabilir, akabindeuyuklamada artış, bilinç kaybı, dolaşım ve solunum yetmezliğinden ölümle sonuçlanan yaygınsantral depresyon gelişebilir.
Ağır vakalarda intravenöz, intramüsküler veya subkütan olarak 1-4 mg fizostigminuygulanmalı ve fizostigmin vücuttan hızla atıldığından gerektiği takdirde doz tekrarlanmalıdır. Deliryumgözlenen hastaya sedatif amaçlı diazepam uygulanabilir, ancak atropin zehirlenmesinin geçdöneminde gözlenen santral depresyon riski nedeniyle yüksek dozlarda sedatif uygulanmasıkontrendikedir. Yeterli havayolu açıklığı sağlanmalıdır. Oksijen ve karbondioksitinhalasyonuyla solunum yetmezliği tedavi edilebilir. Ateş soğuk tatbiki ile düşürülebilir. Yeterlisıvı alımı da önemlidir. Üretral kateterizasyon gerekli olabilir. Fotofobi mevcutsa ya da olmasımuhtemel ise hastaya karanlık bir odada bakım uygulanmalıdır.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER5.1 Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Antimuskarinikler (Sistemik, parasempatolitik)
ATC kodu: A03BA01
Atropin (d ve l-hiyosiyamin), merkezi ve periferal antimuskarinik etkiye sahip üçüncül amin alkaloittir. Asetilkolinin muskarinik reseptörlerini kompetitif olarak inhibe etmesi sonucundaetkisini gösterir. Atropin antimuskarinik etkilerini parasempatik sinirlerin beslediği organlardave asetilkolin reseptörü taşıyan dokularda (düz kaslarda) gösterir. Gerek otonomikganglionlardaki gerekse iskelet kaslarındaki nikotinik asetilkolin reseptörleri üzerindeki etkisiise çok azdır. Atropin tükürük, bronş ve ter salgılarının inhibisyonu, midriyazis, akomodasyonkaybı, taşikardi, mesane detrusor düz kaslarında gevşeme, sfinkter ve trigon bölgesindeki düzkaslarda tonus artışına neden olarak idrar yapma zorluğu, bağırsak tonus ve motilitesindeazalma, mide sekresyonu, tonus ve motilitesinde azalma gibi farmakodinamik etkilere nedenolur. Atropinin ayrıca safra yolları üzerinde rölaksan etkisi vardır. Atropin, vestibüler sistemikorteks veya vestibüler çekirdekler düzeyinde deprese ederek taşıt tutmasına, vertigoya vekusmaya karşı da etkili olabilmektedir.
5.2 Farmakokinetik özelliklerGenel özellikler
Emilim
:
Atropin IM yolla iyi absorbe olur, doruk plazma konsantrasyonuna 20 dakikada ulaşır. IV yolla etkisi ise 2-4 dakikada görülür.
Dağılım
:
Atropin serebrospinal sıvıya ve fetus dolaşımına kandaki konsantrasyonlarına yakın miktarda geçer. Proteine bağlanma oranı
in vitro
%18'dir.
Biyotransformasyon
:
Atropin karaciğerde metabolize olur ve verilen IM dozun %77-94'ü 24 saatte idrarla atılır.
Eliminasyon
:
Eliminasyon yarılanma ömrü 2-3 saat, eliminasyon eğrisi bifaziktir. İdrarla elimine edilen atropin miktarının yaklaşık yarısı değişmemiş atropin, yarısı tropik asit esterleri ve glukuronidkonjugeleri şeklindedir.
Doğrusallık / doğrusal olmayan durum
:
Veri bulunmamaktadır.
5.3 Klinik öncesi güvenlilik verileri
Dikkatsizlik ya da yanlışlık sonucu atropinin terapötik dozunun aşılması entoksikasyon belirtilerine neden olur. Bunlar atropinin farmakodinamik etkilerinin daha yaygın ve şiddetlibiçimde görünmesidir. Özellikle 3 mg'ı aşan dozlarda halüsinasyonlar, deliryum ve eksitasyongörülür.
İnsanlarda erişkinler için minimal letal doz 100 mg atropin olarak bildirilmiştir. Çocuklarda birkaç miligram toksik ve letal olabilmektedir, l-hiyosiyamin için minimal letal doz erişkinlerde10 mg'dır.
Akut doz toksisitesi LD50 değeri olarak sıçanda 622 mg/kg, farede 400 mg/kg, tavşanda 600 mg/kg'dır. Kronik ve yinelenen doz toksisitesi araştırılmamıştır.
Atropinin genotoksik, teratojenik, karsinojenik etkileri ve reprodüktif toksisitesi konusunda veri bulunmamaktadır. Ancak literatürde atropinin böyle etkileri olduğu yolunda bir yayın dayoktur. Atropin karsinojen maddeler listesinde bulunmamaktadır.
6. FARMASOTIK ÖZELLİKLER6.1 Yardımcı maddelerin listesi
Sodyum klorür Enjeksiyonluk su
6.2 Geçimsizlikler
Geçerli değildir.
6.3 Raf ömrü
24 ay.
6.4 Saklamaya yönelik özel tedbirler
15-30°C arasındaki oda sıcaklığında, ışıktan koruyarak saklanmalıdır.
Son kullanma tarihiyle uyumlu olarak kullanınız.
Ambalajdaki son kullanma tarihinden sonra ATROPİNSÜLFAT'ı kullanmayınız.
Eğer üründe ve/veya ambalajında bozukluklar fark ederseniz, ATROPİN SÜLFAT'ı kullanmayınız.
6.5 Ambalajın niteliği ve içeriği
Şeffaf renkli, 1 mL'lik Tip I cam ampuller 10, 50 ve 100 ampullük karton kutu içinde kullanıma sunulmaktadır.
6.6 Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmelik'lerine uygun olarak imha edilmelidir.
7. RUHSAT SAHİBİ
OSEL İlaç San. ve Tic. A.Ş.
Akbaba Mah. Maraş Cad. No: 52 Beykoz / İSTANBULTel:(0216) 320 45 50Faks: (0216) 320 45 56E-mail:[email protected]. RUHSAT NUMARASI
192/9
9. İLK RUHSAT TARİHİ / RUHSAT YENİLEME TARİHİ
İlk ruhsat tarihi: 30.06.1999 Ruhsat yenileme tarihi: 18.04.2005
10. KUB'UN YENILENME TARİHİ