KISA URUN BILGISI
1. BEŞERI TIBBI URUNUN ADI
ATOKSİLİN® 250 mg/5 mL oral süspansiyon hazırlamak için kuru toz
2. KALITATIF VE KANTİTATIF BILEŞIM
Etkin madde:
Her 5 mL'lik ölçekte;
250 mg amoksisilin baza eşdeğerde 301,90 mg amoksisilin trihidrat bulunur.
Yardımcı maddeler:
Her 5 mL'de;
Sukroz 1127,60 mg
Yardımcı maddeler için 6.1'e bakınız
3. FARMASÖTIK FORM
Oral süspansiyon için kuru toz
Sarımsı beyaz renkte, ahududu kokulu homojen akışkan toz.
4. KLİNIK ÖZELLIKLER
4.1. Terapötik endikasyonlar
ATOKSİLİN, duyarlı bakterilerin etken olduğu aşağıdaki enfeksiyonların tedavisinde endikedir:
Akut bakteriyel sinüzit Akut otitis media
Akut streptokokal tonsillit ve farenjit Kronik bronşitin akut alevlenmesiToplum kökenli pnömoniAkut sistit
Gebelikteki asemptomatik bakteriüri Akut piyelonefritTifoid ve paratifoid ateşSelülitin eşlik ettiği diş absesiProteze bağlı eklem enfeksiyonları
Helicobacter pylori
eradikasyonuLyme hastalığıEndokardit proflaksisi
Yukarıdaki endikasyonlardan bazılarında tedaviye parenteral amoksisilin ile başlanması tercih edilebilir.
ilaçlann etkinliklerinin sürdürülebilmesi için ATOKSİLİN sadece duyarlı olı|^«
kanıtlanmış veya duyarlı olduğundan kuvvetle şüphe edilen bakterilerin neden olduğu enfeksiyonlarda kullanılmalıdır.
Kültür ve duyarlılık testleri bulunmakta ise, antibakteriyel tedavinin seçilmesinde ve değiştirilmesinde bu testlerin sonuçlarından yararlanılmalıdır. Bu tür verilerinbulunmaması durumunda, yerel epidemiyolojik ve duyarlılık paternleri ampirik tedaviseçimine katkıda bulunabilir.
Gerektiğinde uygun görülen cerrahi müdahaleler de uygulanmalıdır.
4.2. Pozoloji ve uygulama şekliPozoloji
ATOKSİLİN için doz hesaplanırken;
• Şüphe edilen patojenler ve bu patojenlerin antibiyotiklere karşı olan duyarlılığı,
• Enfeksiyon bölgesi ve enfeksiyonun şiddeti,
• Hastanın yaşı, ağırlığı ve böbrek fonksiyonları göz önüne alınmalıdır.
40 kg üzerindeki çocuklar ve erişkinlere
|
e:
|
Endikasyon
|
Doz
|
Akut bakteriyel sinüzit
|
8 saatte bir 250 mg ila 500 mg veya 12 saatte bir 750 mg ila 1 g
|
Gebelikteki asemptomatik bakteriüri
|
Akut piyelonefrit
|
Ciddi enfeksiyonlarda her 8 saatte bir 750 mg ila 1 g
|
Selülitin eşlik ettiği diş absesi
|
Akut sistit
|
Günde 2 kez 3 g ile bir günlük tedavi
|
Akut otitis media
Akut streptokokal tonsillit ve farenjit Kronik bronşitin akut alevlenmesi
|
Her 8 saatte bir 500 mg, 12 saatte bir 750 mg ila 1 g, Ciddi enfeksiyonlarda her 8 saatte bir 750 mg ila 1 g10 gün boyunca
|
Toplum kaynaklı pnömoni
|
Her 8 saatte bir 500 mg ila 1 g
|
Tifoid ve paratifoid ateş
|
Her 8 saatte bir 500 mg ila 2 g
|
Eklem protez enfeksiyonu
|
Her 8 saatte bir 500 mg ila 1 g
|
Endokardit profilaksisi
|
İşlemden 30 ila 60 dakika önce oral tek doz 2 g
|
Helicobacter pylorieradikasyonu
|
7 gün boyunca bir proton pompa inhibitörü (örn. omeprazol, lansoprazol) ve başka bir antibiyotik (örn.klaritromisin, metronidazol) ile beraber kombinasyonhalinde günde 2 defa 750 mg ila 1 g
|
Lyme hastalığı (bkz. bölüm 4.4)
|
Erken dönem: 14 gün boyunca (10 ila 21 gün) her 8 saatte bir 500 mg ila 1 g bölünmüş dozlar halindeverilmek üzere günde maksimum 4 gGeç dönem (sistemik tutulum): 10 ila 30 gün boyuncaher 8 saatte bir 500 mg ila 2 g bölünmüş dozlarhalinde verilmek üzere günde maksimum 6 g
|
40 kg altındaki çocuklarda:
|
EndikasyonBU BELGE, GÜVENIL ELEKTRONIK |
imzalanmıştır. |
Akut bakteriyel sinüzit
|
Bölünmüş dozlar halinde 20-90 mg/kg/gün* _ _
|
|
Akut otitis media
|
|
Toplum kökenli pnömoni
|
Akut sistit
|
Akut piyelonefrit
|
Selülitin eşlik ettiği diş absesi
|
Akut streptokokal tonsillit ve farenjit
|
Bölünmüş dozlar halinde 40-90 mg/kg/gün
|
Tifoid ve paratifoid ateş
|
3 eşit dozda verilmek üzere 100 mg/kg/gün
|
Endokardit profilaksisi
|
İşlemden 30 ila 60 dakika önce oral tek doz 50 mg/kg
|
Lyme hastalığı
|
Erken dönem: 10 ila 21 gün boyunca 3 eşit doza bölünerek 25 ila 50 mg/kg/gün
Geç dönem (sistemik tutulum): 10 ila 30 gün boyunca 3 eşit doza bölünerek 100 mg/kg/gün
|
* Günde 2 defa kullanım rejimi en yüksek dozlardaki uygulamalarda tercih edilmelidir.
|
Uygulama sıklığı ve süresi:
Günde 2 veya 3 kez alınır. Tedavi süresi endikasyona uygun olmalı ve tedavi gözden geçirilmeden 14 günü aşmamalıdır.
Uygulama şekli:
ATOKSİLİN 250 mg oral süspansiyon hazırlamak için kuru toz sulandırılarak oral yolla kullanılır.
Süspansiyonun hazırlanması:
Şişe üzerindeki işaret çizgisinin yarısına kadar kaynatılmış, soğutulmuş su koyarak iyice çalkalayınız. Homojen bir dağılım için 5 dakika bekleyiniz. Şişe üzerindeki işaret çizgisinekadar su ekleyerek tekrar çalkalayınız. Hazırlanan süspansiyonunun her ölçeğinde 250 mgamoksisilin vardır.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek/Karaciğer yetmezliği:
Kreatinin klirensi (mL / dak)
|
40 kg üzerindeki çocuklar ve erişkinlerde
|
40 kg altındaki çocuklarda*
|
30 dan fazla
|
Doz ayarlaması gerekmez
|
Doz ayarlaması gerekmez
|
10-30
|
En fazla günde 2 kez 500 mg
|
Günde 2 kez verilmek üzere 15 mg/kg
(günde 2 kez maksimum 500 mg)
|
10 dan az
|
En fazla günde 500 mg
|
Günde 1 kez verilmek üzere 15 mg/kg
(maksimum 500 mg/gün)
|
*Çoğu hastada parenteral tedavi tercih edilir.
|
|
.Bu.belge, güverüj eleÜrorıik imza ile imzalanmışlıı;. .
Belge DoBaş^mldakil8miok§iŞİJlinhemodiiyalliz ile uzakgaştır|:Jab[ilİr^ttps://www.turkiye.gov.tr/saglik-titck-ebys
|
Hemodiyaliz uygulanan hastalarda
|
Hemodiyaliz
|
40 kg üzerindeki çocuklar ve erişkinler için doz
|
24 saatte bir 500 mg
Hemodiyaliz öncesinde 500 mg'lık ek bir doz verilmelidir.
Dolaşımdaki ilaç seviyelerini sağlayabilmek için hemodiyaliz sonrasında ayrı bir 500 mg'lık ek dozverilmelidir.
|
40 kg altındaki çocuklar
|
Günde 1 kez verilmek üzere 15 mg/kg (maksimum 500 mg)
Hemodiyaliz öncesinde ek olarak 15 mg/kg uygulama yapılır.
Dolaşımdaki ilaç seviyelerini sağlayabilmek için hemodiyaliz sonrasında ayrı bir 15 mg/kg uygulamayapılır.
|
Periton diyalizi uygulanan hastalarda
Amoksisilin için en yüksek doz 500 mg/gündür.
Karaciğer yetmezliği:
Doz dikkatle seçilmeli ve karaciğer fonksiyonları periyodik aralıklarla izlenmelidir.
Pediyatrik popülasyon:
Yukarıdaki şemada çocuklar için önerilen dozaj, vücut ağırlığı 40 kg'ın altında olanlar için uygundur.
Vücut ağırlığı 40 kg ve üzerinde olan çocuklara erişkin dozları uygulanmalıdır.
Yenidoğan ve küçük bebeklerde renal fonksiyonlar tam gelişmediğinden, amoksisilinin eliminasyonu gecikebilir. 3 aylıktan daha küçük bebeklerde amoksisilin dozu dikkatleayarlanmalıdır. Bu yaş grubunda uygulanabilecek en yüksek ATOKSİLİN dozu, 30mg/kg/gündür ve 12 saat ara ile iki eşit doza bölünerek uygulanır.
Geriyatrik popülasyon:
Genç ve yaşlı hastalar arasında bir yanıt farklılığı olmadığı görülmüştür. Ancak, yaşlı hastalarda böbrek fonksiyonlarında azalma olabileceği için bu açıdan daha hassasolunması gerekliliği unutulmamalıdır. Doz seçimi dikkatli yapılmalı ve böbrekfonksiyonları izlenmelidir.
4.3. Kontrendikasyonlar
ATOKSİLİN, amoksisiline, içerdiği yardımcı maddelerden herhangi birine ve penisiline alerjisi olanlarda kontrendikedir.
Sefalosporinler, karbapenemler veya monobaktamlar gibi diğer beta-laktam
antibiyotiklerle muhtemel çapraz duyarlılığa dikkat edilmelidir.
4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Aşırı duyarlılık reaksiyonları
_
Penisilin tedavisi alan hastalarda ciddi ve nadiren ölümcül aşırı duyarlılık reaksiyonları (anafilaktoid ve şiddetli kütanöz advers reaksiyonları içeren)bildirilmiştir. Bu tip reaksiyonların penisiline karşı hipersensitivite öyküsü bulunanbireylerde ve atopik kişilerde görülmesi daha muhtemeldir. Bu tip reaksiyonlarözellikle birçok alerjene duyarlılığı olan kişilerde ve parenteral uygulamada, oraluygulamaya göre daha sık görülmüştür. Penisilin tedavisine başlamadan öncepenisilin, sefalosporin ve diğer alerjenlere karşı önceden aşırı duyarlılık reaksiyonuolup olmadığı iyice soruşturulmalıdır. Alerjik reaksiyon oluştuğunda amoksisilintedavisi kesilmeli ve uygun alternatif tedavi başlatılmalıdır. Ciddi anafilaktikreaksiyonların adrenalin ile acil tedavisi şarttır. Endikasyona göre oksijen,intravenöz steroidler uygulanmalı ve hava yolunun açık tutulması sağlanmalıdır.Gerekirse entübasyon uygulanmalıdır.
Sefalosporin grubu antibiyotiklere karşı aşırı duyarlılığı bildirilen hastalarda penisilinlere karşı da çapraz alerji bildirilebilir.
Duyarlı olmayan mikroorganizmalar
Patojenin amoksisiline karşı daha önceden duyarlı olduğunun bilinmediği ve belgelenmediği veya amoksisilin tedavisinin uygun olma ihtimali yüksek olmadığı sürece,amoksisilin bazı enfeksiyon türlerinin tedavisi için uygun değildir. Bu durum özellikleciddi kulak burun boğaz enfeksiyonu veya idrar yolu enfeksiyonu olan hastaların tedaviseçiminde önemlidir.
Konvülziyonlar
Böbrek fonksiyonları bozuk olan hastalarda veya predispozan faktörleri olan hastalarda (konvülziyon öyküsü, tedavi edilen epilepsi veya meningeal bozukluk gibi) veya yüksekdoz amoksisilin alan hastalarda konvülziyonlar olabilir (bkz. bölüm 4.8).
Böbrek fonksiyon bozukluğu
Böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalarda amoksisilin atılımı azalacağından bozukluğun derecesine göre günlük toplam dozun azaltılması gerekebilir (bkz. bölüm 4.2).
Deri reaksiyonları
Tedavi başlangıcında, püstüller ile birlikte, ateşli, yaygın eritem görülmesi akut generalize ekzantematöz püstülozisin (AGEP) bir semptomu olabilir (bkz. bölüm 4.8). Bureaksiyonların ortaya çıkması ATOKSİLİN tedavisinin kesilmesini gerektirir ve sonrakiamoksisilin uygulamaları kontrendikedir.
Amoksisilin kullanımını takiben görülen kızamık benzeri döküntü enfeksiyöz mononükleoz ile ilişkili bulunduğundan, eğer enfeksiyöz mononükleoza ilişkin bir şüphevar ise ATOKSİLİN tedavisinden kaçınılmalıdır.
Jarisch-Herxheimer reaksiyonu
:k-abys
İkisinden
tı7saglik-titc'
terisidai
Lyme hastalığının amoksisilin ile tedavisinden sonra Jarisch-Herxheimer reaksiyonu görülmüştür (bkz. böl^m*4;S).®Bu,*®a'ffl'oksi§ilirifH®Lyffiehastalığının bakteriyel etkeni ve bir
Belge Do
spiroket olan
Borrelıa burgdorjerı
üzerindeki direk bakte
kaynaklanmaktadır. Bu durumun Lyme hastalığının antibiyotik ile tedavisi sıra
yaygın ve genellikle kendi kendini sınırlayan bir sonucu olduğu konusunda hastalara bilgi verilmelidir.
Duyarlı olmayan mikroorganizmaların çoğalması
Uzun süre kullanımı duyarlı olmayan mikroorganizmalarda aşırı büyümeye neden olabilir.
Tüm antimikrobiyal ajanlarla tedavisi sırasında, hafif veya şiddetli psödomembranöz kolit gelişebildiği bildirilmiştir. Bu yüzden amoksisilinle tedavi sırasında veya sonrasındagelişen diyare bu yönden de değerlendirilmelidir (bkz. bölüm 4.8). Antibakteriyel ajanlarlatedavi sırasında, normal bağırsak florası bozulabilmekte ve bu durum
ClostridiaClostridium difficile'nmC. diffıcile'ye
karşı birantibakteriyel ajanın kullanılması gerekir.
Antibiyotiğe bağlı kolit geliştiğinde amoksisilin kullanımı hemen durdurulmalı, bir hekime başvurulmalı ve uygun tedavi başlatılmalıdır. Böyle bir durumda bağırsak peristaltizminiazaltan veya durduran ilaçların kullanımı kontrendikedir.
Tedavi sırasında bakteriyel patojenler
(Enterobacter, Pseudomonas)(Candida)
süperenfeksiyon ihtimali unutulmamalıdır.
Uzun süreli tedavi
Uzun süreli tedavilerde renal, hepatik ve hematopoiteik fonksiyonlarda dahil olmak üzere organ ve sistemler periyodik olarak değerlendirilmelidir. Karaciğer enzim seviyelerindeartış ve kan sayımlarında değişiklikler bildirilmiştir (bkz. bölüm 4.8).
Antikoagülanlar
Amoksisilin kullanan hastalarda seyrek olarak protrombin zamanında uzama bildirilmiştir. Eşzamanlı antikoagülan kullanan hastalarda uygun takipler yapılmalıdır. Arzu edilenseviyelerin korunabilmesi için oral antikoagülanlarda doz ayarlamasının yapılmasıgerekebilir (bkz. bölüm 4.5 ve 4.8).
Kristalüri
Özellikle parenteral tedavi ile ilişkili olmak üzere, idrar çıkışı azalmış olan hastalarda çok seyrek olarak kristalüri gözlenmiştir. Yüksek dozlarda amoksisilin uygulanması sırasındaamoksisiline bağlı kristalüri ihtimalini azaltabilmek için uygun sıvı alınmasının ve idrarçıkışınının sağlanması önerilmektedir. Mesane katateri olan hastalarda kataterin açıkolduğu düzenli olarak kontrol edilmelidir (bkz. bölüm 4.8 ve 4.9).
Laboratuvar testleri ile etkileşim
Kan ve idrarda yüksek amoksisilin seviyeleri bazı laboratuvar testlerini etkileyebilir. Amoksisilinin yüksek idrar konsantrasyonları nedeniyle bazı kimyasal metodlar ile yanlışpozitif sonuçlar çıkabilmektedir.
Amoksisilin tedavisi süresince idrarda glukoz taraması yapılırken enzimatik glukoz oksidaz metodları kullanılmalıdır.
Amoksisilinin varlığı, gebe kadınlardaki östriol tetkik sonuçlarını etkileyebilir.
Yardımcı maddeler ile ilgili önemli uyarılar
ATOKSİLİN her 5 ml'sinde 1127,60 mg şeker içerir. Nadir kalıtımsal fruktoz intoleransı, glukoz-galaktoz malabsorpsiyon veya sukraz-izomaltaz yetmezliği problemi olanhastaların bu ilacı kullanmamaları gerekir.
4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Bakteriostatik antibiyotikler olan kloramfenikol, makrolidler, sulfonamidler ve tetrasiklinler penisilinlerin bakterisidal aktivitesini engelleyebilirler. Bu etkileşim
in vitro
olarak belirlenmiş, ancak klinik önemi tam olarak gösterilememiştir.
Probenesid ile eşzamanlı kullanılmamalıdır. Probenesid, amoksisilinin renal tübüler atılımını azaltır. Amoksisilin ve probenesidin eş zamanlı kullanımı, amoksisilinin dahayüksek ve daha uzun süreli kan düzeyleriyle sonuçlanır.
Diğer antibiyotikler gibi ATOKSİLİN de bağırsak florasını etkileyerek daha az östrojen emilimine yol açabilir ve oral östrojen/progesteron kontraseptiflerinin etkinliğiniazaltabilir.
Alopürinol ile birlikte kullanımı alerjik deri reaksiyonları riskini artırır.
Oral antikoagülanlar ile penisilin grubu antibiyotikler herhangi bir etkileşim bildirilmeksizin pratikte birlikte yaygın olarak kullanılmaktadır. Ancak literatürdeamoksisilin ile birlikte asenokumarol veya varfarin reçetelenmiş hastalarda INR'de(International Normalized Ratio) artış bildirilen olgular bulunmaktadır. Eğer eşzamanlıkullanım gerekli ise, tedaviye amoksisilin eklenmesi veya çıkarılması ile birlikteprotrombin zamanı ve INR dikkatle takip edilmelidir. Oral antikoagülan dozlarınınayarlanması gerekebilir (bkz. bölüm 4.4 ve 4.8).
Penisilinler metotreksatın atılımını azaltarak olası toksisite riskini artırabilirler. Antibiyotikler oral tifo aşısını inaktive eder.
Laboratuvar testi etkileşimleri
Amoksisilin idrarda yüksek konsantrasyonlara eriştiğinden, glukoz testlerinde yanlış pozitif sonuçlar alınabilir. Bu nedenle idrarda glukozun enzimatik glukoz oksidasyonunadayanıklı testler ile aranması uygundur.
Hamilelerde kullanımı sırasında total konjuge östriol, östriol glukronid, konjuge östron ve östrodiol düzeylerinde geçici azalmalar görülebilir.
4.6. Gebelik ve laktasyonGenel tavsiye
Gebelik kategorisi: B'dir.
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Östrojen/progesteron içeren oral kontraseptiflerin etkisinde azalma meydana getirebileceğinden tedavi sırasında diğer etkili kontrol yöntemlerinin kullanılması da
Gebelik dönemi
Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik / embriyonal / fetal gelişim / doğum ya da doğum sonrası gelişim ile ilgili olarak doğrudan ya da dolaylı zararlı etkiler olduğunugöstermemektedir.
Gebe kadınlara verilirken tedbirli olunmalıdır.
Fareler ve sıçanlarla yapılan çalışmalarda, insanlarda kullanılan dozun 10 kat yüksek dozlarıyla bile herhangi bir teratojenik etki saptanmamıştır. Gebe kadınlarda yapılmışyeterli ve iyi kontrollü çalışmalar yoktur. Hayvanlardaki üreme çalışmaları her zamaninsanlardaki cevabı tam olarak yansıtmayacağından gebelikte ancak açıkça gerekliysekullanılmalıdır.
Oral ampisilin sınıfı antibiyotikler doğum sırasında zayıf emilirler. Kobay çalışmalarında ampisilinin i.v. kullanımının uterus tonusunda hafif bir azalmaya neden olduğu vekontraksiyonların sıklığını azalttığı, ancak kontraksiyonların gücünü ve süresini hafifçeartırdığı gözlenmiştir. Amoksisilinin insanlarda doğum sırasında ani veya gecikmişistenmeyen etkilere neden olup olmadığı veya forseps ya da diğer obstetrik girişimolasılığını ya da yeni doğanın resüsitasyon gereksinimini artırıp artırmadığıbilinmemektedir.
Laktasyon dönemi
Penisilinlerin insan sütüne geçtiği gösterilmiştir. Emziren annelerde amoksisilin kullanımı bebekte duyarlılığa yol açabilir. Bir sonuç olarak, emzirilen bebekte ishal ve mukozaldokuda mantar enfeksiyonları gelişebilir, bu durumda emzirme durdurulmalıdır.
Emziren annelerde kullanıldığında dikkatli olunmalıdır.
Emzirmenin durdurulup durdurulmayacağına ya da ATOKSİLİN tedavisinin durdurulup durdurulmayacağına/ tedaviden kaçınılıp kaçınılmayacağına ilişkin karar verilirken,emzirmenin çocuk açısından faydası ve ATOKSİLİN tedavisinin emziren anne açısındanfaydası dikkate alınmalıdır.
Üreme yeteneği/Fertilite
Hayvan çalışmalarında fertilite üzerinde olumsuz bir etkisi saptanmamıştır. İnsanlar üzerinde yeterli klinik çalışma bulunmamaktadır.
4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Araç ve makine kullanma becerisi üzerindeki etkilerini gösteren hiçbir çalışma yapılmamıştır. Ancak araç ve makine kullanımını etkileyebilecek istenmeyen etkiler(alerjik reaksiyonlar, baş dönmesi, konvülziyon gibi) gelişebilir (bkz bölüm 4.8).
4.8. İstenmeyen etkiler
Klinik denemeler ve pazarlama sonrası görülen gözlemlenen istenmeyen etkiler aşağıdaki sıklık derecelerine göre sıralanmıştır:
Çok yaygın (> 1/10); yaygın (> 1/100 ila < 1/10); yaygın olmayan (> 1/1.000 ila < 1/100); seyrek (> 1/10.000 ila < 1/1.000); çok seyrek (< 1/10.000 ), bilinmiyor (eldeki verilerdenhareketle tahmin edilemiyor).
Çok seyrek: Mukokütanöz kandidiyazis
Kan ve lenf sistemi hastalıkları
Çok seyrek: Hemolitik anemi, geri dönüşümlü trombositopeni, geri dönüşümlü lökopeni (şiddetli nötropeni veya agranülositozis), kanama zamanı ve protrombin zamanında uzama(bkz. bölüm 4.5.)
Bilinmiyor: Anemi, trombositopenik purpura, eozinofili ve agranülositoz bildirilmiştir. İlacın kesilmesi ile düzelen bu belirtilerin aşırı duyarlılık reaksiyonuna bağlı olabileceğidüşünülmektedir.
Bağışıklık sistemi hastalıkları
Çok seyrek: Anaflaksi, anjiyonörotik ödem, serum hastalığı ve aşırı duyarlılık vasküliti gibi ciddi alerjik reaksiyonlar (bkz. bölüm 4.4)
Bilinmiyor: Jarisch-Herxheimer reaksiyonu (bkz. bölüm 4.4)
Sinir sistemi hastalıkları
Çok seyrek: Hiperkinezi, baş dönmesi, konvülziyonları (bkz. bölüm 4.4). Konvülziyonlar, böbrek yetmezliği olan veya yüksek doz alan hastalarda görülebilir.
Bilinmiyor: Aseptik menenjit
Gastrointestinal hastalıklar
Klinik çalışma verileri
Yaygın
1: Bulantı, diyareYaygın olmayan: Kusma
Pazarlama sonrası verileri
Çok seyrek: Antibiyotiğe bağlı kolit (psödomembranöz kolit ve hemorajik kolit dahil. Bkz. bölüm 4.4), dilde siyah tüylü görünüm ve diş renginde yüzeysel renk değişikliği#
Hepatobilier hastalıklar
Çok seyrek: Hepatit ve kolestatik sarılık, ALT ve/veya AST düzeylerinde orta dereceli artış
Deri ve deri altı doku hastalıkları
Klinik çalışma verileri
Yaygın
1: Deri döküntüsüYaygın olmayan: Ürtiker ve kaşıntı
Pazarlama sonrası verileri
Çok seyrek: Eritema multiforme, Stevens-Johnson Sendromu, toksik epidermal nekrolizis, bülloz ve eksfolyatif dermatit, akut jeneralize ekzantematöz püstüloz (AGEP)(bkz. bölüm 4.4) ve eozinofili ve sistemik semptomların eşlik ettiği ilaç reaksiyonu(DRESS) gibi deri reaksiyonları
Böbrek ve idrar yolu hastalıkları
Çok seyrek: İnterstisyel nefrit, kristalüri (bkz. bölüm 4.4 ve 4.9)
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Üçlü (triple) terapi alan hastalar:
klaritromisin ve lansoprazol ile kombinasyon tedavisi esnasında; bu kombinasyona özgü bir yan etki bildirilmemiştir. En sık bildirilen yanetkiler; diyare (%7) ve baş ağrısı (%6) ve tat bozukluklarıdır (%5).
İkili (dual) terapi alan hastalar:
amoksisilin ve lansoprazol ile kombinasyon tedavisi esnasında; günde 3 kez amoksisilin ve 3 kez lansoprazol ile dual terapi yapılan hastalardaen sık bildirilen yan etkiler; diyare (%8) ve baş ağrısıdır (%7).
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesineolanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonuTürkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir(www.titck.gov.tr; e-posta: [email protected]; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 3599).
4.9. Doz aşımı ve tedavisi
Doz aşımının belirti ve bulguları
Gastrointestinal sistem semptomları (bulantı, kusma ve diyare gibi) ve sıvı-elektrolit dengesizlikleri belirgin olabilir.
Az sayıda hastada oligürik böbrek yetmezliği ile sonlanan interstisyel nefrit ve kristalüri bildirilmiştir. İlacın kesilmesi ile geriye dönmüştür.
Konvülziyonlar, yüksek doz kullananlarda ve böbrek fonksiyonları zayıflamış olan hastalarda gözlenebilir (bkz. bölüm 4.4 ve 4.8).
İntoksikasyon tedavisi
Doz aşımı durumunda, semptomatik ve destekleyici tedavi yapılmalıdır. Kısa bir süre içinde fark edilirse ve herhangi bir kontrendikasyon mevcut değil ise hasta kusturulabilirveya midesi yıkanabilir.
Gastrointestinal semptomlar sıvı-elektrolit dengesine dikkat edilerek semptomatik olarak tedavi edilebilir.
Amoksisilin hemodiyaliz ile uzaklaştırılabilir.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER5.1. Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Beta laktam antibiyotikler, geniş spektrumlu penisilinler ATC kodu: J01CA04
Etki Mekanizması
Amoksisilin, bakteri hücre duvarının önemli bir yapısal parçası olan bakteriyel peptidoglikanın biyosentea, yota^inüaıyeiftalaniıfe^Euveya birden çok enzimi (PBP, penisilin
Belge Do
Peptidoglikan sentez inhibisyonu genellikle hücre lizisi ve ölümle sonuçlanan
duvarının zayıflamasına neden olur.
Amoksisilin, dirençli bakteriler tarafından üretilen beta-laktamazlar tarafından parçalanmaya duyarlı olduğundan tek başına kullanıldığında etki spektrumu beta-laktamazüreten organizmaları içermez.
Farmakodinamik/ Farmakokinetik ilişkisi
Amoksisilin etkililiğinin en önemli belirleyicisi minimum inhibitör konsantrasyon (MİK) üzerinde geçirilen süredir (T>MİK).
Direnç mekanizmaları
Amoksisiline karşı en önemli direnç mekanizmaları şunlardır;
• Bakteriyel beta laktamazlar tarafından inaktivasyon.
• Antibiyotiğin hedefine olan affinitesinin azalmasına neden olan PBP değişimi
Bakterinin geçirmezliği ya da efluks pompa mekanizması özellikle Gram negatif bakterilerde bakteriyel dirence neden olabilir veya direnci arttırabilir.
Sınır değerleri
Avrupa Antibiyotik Duyarlılık Testleri Komitesi'nin (EUCAST) amoksisilin için MİK sınır değerleri (breakpoints) şöyledir (5. versiyon);
Organizma |
MİK sınır değerleri (mg/L) |
|
Duyarlı (S) < |
Dirençli (R) > |
Enterob acteri aceae
|
81
|
8
|
Staphylococcustürleri
|
Not2
|
Not2
|
Enterococcustürleri3
|
4
|
8
|
A, B, C ve G grubu streptokok
|
Not4
|
Not4
|
Streptococcus pneumoniae
|
Not5
|
Not5
|
Viridans grubu streptokok
|
0,5
|
2
|
Haemophilus influenzae
|
26
|
26
|
Moraxella catarrhalis
|
Not7
|
Not7
|
Neisseria meningitidis
|
0,125
|
1
|
Clostridium difficile8 hariç Gram pozitif anaeroblar
|
4
|
8
|
Gram negatif anaeroblar8
|
0,5
|
2
|
Helicobacter pylori
|
0,1259
|
0,1259
|
Pasteurella multocida
|
1
|
1
|
Türlerden bağımsızların sınır değerleri10
|
2
|
8
|
1 Vahşi tipte
EnterobacteriaceaeE.coliP. mirabilis
izolatlarını orta derecede duyarlı olarak sınıflamayı tercih eder. Böylebir durumda MİK sınır değeri S < 0,5 mg/L kullanılmalıdır.
2 Stafilokokların çoğu amoksisiline karşı dayanıklı olan penisilinaz üretir. Birkaç istisnadışında metisiline dirençli izolatlar tüm beta laktam ajanlara karşı dirençlidir.
3 Amoksisiline karşı duyarlılık ampisilinden yola çıkılarak bulunabilir.
4 A, B, C ve G begi;ubWniistssBtfikoklar}feaiapenisilinlere duyarlılığı benzilpenisilin
duyarlılığından yola çıkılarak bulunmuştur. Takip Adresi:https://www.turkiye.gov.tr/saglik-titck-ebys
3Meningitidisizolatlan dışındakiler için sınır değerdir. Ampisiline karşı orta
duyarlı olarak sınıflandırılan izolatlarda oral yoldan amoksisilin kullanımından kaçınılmalıdır. Duyarlılık, ampisilinin MİK değerlerinden yola çıkılarak bulunmuştur.
6 Sınır değerler intravenöz uygulamalara dayanmaktadır. Beta laktamaz pozitif izolatlar dirençli kabul edilmelidir.
7 Beta laktamaz üretenler dirençli kabul edilmelidir.
8 Amoksisiline karşı duyarlılık benzilpenisilinden yola çıkılarak bulunabilir.
9 Sınır değerler, vahşi tipte izolatları düşük duyarlılıktaki tiplerden ayırt etmeye yarayanepidemiyolojik cut-off değerlerine dayanmaktadır (ECOFFs, epidemiological cut-offvalues)
10 Türlerle ilişkili olmayan sınır değerleri en az günde 0,5 g x 3 veya 4 dozluk (1,5 - 2g/gün) uygulamaya dayalıdır.
Direnç prevalansı coğrafi olarak ve bazı türlerde zamanla değişebilmektedir. Özellikle şiddetli enfeksiyonların tedavisi sırasında yerel direnç bilgisi gerekmektedir. Ajanınyararlılığının en azından bazı enfeksiyon tipleri için şüpheli olduğu yerel dirençprevalansları durumunda uzman görüşüne başvurulmalıdır.
Mikroorganizmaların amoksisiline karşıin vitroduyarlılığı
Yaygın Olarak Duyarlı Türler
Gram pozitif aeroblar:
•
Enterococcus faecalis
•
Beta-hemolitik streptokoklar (Grup A, B, C ve G)
•Listeria monocytogenes
_
Kazanılmış Direncin Sorun Olabileceği Türler
Gram-negatif aeroblar:
•
Escherichia coli
• Haemophilus influenzae
• Helicobacter pylori
• Proteus mirabilis
• Salmonella typhi
• Salmonella paratyphi
• Pasteurella multocida
Gram-pozitif aeroblar:
• Koagülaz negatif
staphylococcus
• Staphylococcus aureus^
• Streptococcus pneumoniae
•Viridans grup streptokok
_
Gram-pozitif anaeroblar:
•
Clostridium
türleri
Gram-negatif anaeroblar:
•
Fusobacterium
türleri
Diğer
•
Borrelia burgdorferi
Bu belge
Belge Do
Gram-pozitif aeroblar:
•
Enterococcus faecium^
Gram-negatif aeroblar:
•
Acinetobacter
türleri
•
Enterobacter
türleri
•
Klebsiella
türleri
•
Pseudomonas
türleri
Gram-negatif anaeroblar:
•
Bacteroides(Bacteriodes fragilis'in
birçok türü dirençlidir).
Diğerleri:
•
Chlamydia
türleri
•
Mycoplasma
türleri
•
Legionella
türleri
^ Kazanılmış direnç mekanizması yokluğunda doğal olarak orta derecede duyarlıdır.
£ Penisilinaz ürettiği için
S. aureus5.2. Farmakokinetik özelliklerGenel özellikler
Emilim:
Amoksisilin fizyolojik pH'da sulu çözeltide tamamen dissosiye olur. Oral uygulama sonrasında hızla ve iyi absorbe olur. Oral uygulama ile amoksisilin yaklaşık %70 emilir.Plazma doruk konsantrasyonuna ulaşma süresi (Tmaks) yaklaşık bir saattir.
Sağlıklı gönüllü grubuna, aç karnına, günde üç defa 250 mg amoksisilin uygulanan çalışmanın farmakokinetik sonuçları aşağıda verilmiştir.
Cmaks
|
Tmaks*
|
EAA (0-24 sa)
|
T 1/2
|
(mikrog/mL)
|
(sa)
|
(mikrog.sa/mL)
|
(sa)
|
3,3 ± 1,12
|
_1,5 (1- 2)_
|
26,7 ± 4,56
|
1,36 ± 0,56
|
* Ortanca (dağılım aralığı)
|
250 ila 3000 mg aralığında biyoyararlanım doz ile doğrusaldır (Cmaks ve EAA üzerinden ölçülmüştür). Emilim eşzamanlı yiyecek alımından etkilenmemektedir.
Amoksisilin eliminasyonu için hemodiyaliz kullanılabilir.
Dağılım:
Toplam plazma amoksisilinin %18 kadarı proteine bağlanır, görünürdeki dağılım hacmi 0,3-0,4 L/ kg dolayındadır.
Hayvan çalışmalarında, ilaçtan kaynaklanan materyallerle önemli doku tutulumuna ilişkin kanıt yoktur. Penisilinlerin çoğu gibi amoksisilin de anne sütünde saptanabilir (bkz. bölüm4.6).
Amoksisilinin plasentayı geçtiği gösterilmiştir (bkz. bölüm 4.6).
Biyotransformasyon:
Amoksisilin kısmen idrarla, başlangıç dozunun yaklaşık % 10-25'i oranında inaktif penisiloik asit şeklinde atılır.
Eliminasyon
Amoksisilinin başlıca eliminasyon yolu böbreklerdir.
Amoksisilinin ortalama eliminasyon yarılanma ömrü yaklaşık bir saattir ve ortalama total klirens sağlıklı kişilerde yaklaşık 25 L/saattir. Tek doz 250 mg ya da 500 mg amoksisilinuygulanmasından sonraki ilk 6 saatte amoksisilinin yaklaşık %60-70'i değişikliğeuğramadan idrarla atılır. Çeşitli çalışmalarda, 24 saatlik bir dönemde amoksisilinin idrarlaatılım miktarının %50-85 arasında olduğu bulunmuştur.
Probenesid ile eşzamanlı uygulama amoksisilin atılımını geciktirir (bkz. bölüm 4.5).
Doğrusallık/doğrusal olmayan durum:
Amoksisilin dozunun ikiye katlanması, yaklaşık olarak serum düzeylerinde de iki kat artış meydana getirir.
Hastalardaki karakteristik özellikler
Böbrek yetmezliği:
Böbrek işlevinin azalmasıyla doğru orantılı olarak amoksisilinin toplam serum klirensi de azalır (bkz. bölüm 4.2 ve 4.4).
Karaciğer yetmezliği:
Karaciğer yetmezliği bulunan hastalarda doz dikkatle belirlenmeli ve karaciğer işlevleri düzenli aralıklarla izlenmelidir.
Yaş:
Amoksisilinin eliminasyon yarılanma ömrü 3 aylıktan 2 yaşına kadar olan çocuklarda ve daha büyük çocuklarda ve erişkinlerde aynıdır. Böbrek eliminasyon süreçlerinin henüzolgunlaşmamış olması sebebi ile, çok küçük çocuklarda (preterm yenidoğanlar da dahilolmak üzere) yaşamlarının ilk haftasında günde iki kez uygulamadan daha sık uygulamayapılmamalıdır. Yaşlı hastalarda böbrek işlevlerinde azalma olasılığı daha fazlaolduğundan, doz seçiminde dikkatli olunmalıdır ve böbrek işlevinin izlenmesi yararlıolabilir.
Cinsiyet:
Sağlıklı erkek ve kadınlara oral yoldan amoksisilin uygulanmasından sonra cinsiyetin amoksisilin farmakokinetikleri üzerinde önemli bir etkisi görülmemiştir.
Klinik dışı veriler, insanlarda güvenlilik farmakolojisi, tekrarlanan doz toksisü
genotoksisite, üreme ve gelişim toksisitesine dayanan özel bir tehlike olmadığını göstermektedir.
Amoksisilin ile karsinojenisite çalışmaları yapılmamıştır.
6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER6.1. Yardımcı maddelerin listesi
Sukroz
Sakkarin sodyum kristalleri Sodyum siklamatKarboksimetil selüloz sodyumSodyum sitratPotasyum sorbatAerosil 200Ahududu Tozu
6.2. Geçimsizlikler
Preparatın farmasötik açıdan herhangi bir geçimsizliği yoktur.
6.3. Raf ömrü
48 ay
6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler
25°C altındaki oda sıcaklığında ve kuru bir yerde saklayınız.
Sulandırılan süspansiyon, buzdolabında 7 gün süreyle aktivitesini korur. Her kullanımdan sonra şişenin kapağını iyice kapatınız.
6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği
Sulandırıldığında 80 mL veya 100 ml'lik süspansiyon verebilecek kuru toz içeren işaretli şişelerde, 5mL plastik kaşık ile birlikte bulunur.
6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği”ne uygun olarak imha edilmelidir.
7. RUHSAT SAHİBİ
ATABAY KİMYA SAN. VE TİC. AŞ.
Acıbadem, Köftüncü Sok. No:1
Kadıköy/İSTANBUL
Tel: (0216) 339 69 03
Faks: (0216) 340 13 77
8. RUHSAT NUMARASI
İlk ruhsat tarihi: 26.01.1999
Ruhsat yenileme tarihi:16.03.2005
10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ
1
Bu advers etkilerin insidansı, amoksisilin alan yaklaşık 6.000 yetişkin ve pediyatrik hastayı kapsayan klinik çalışmalardan elde edilmiştir.
Belge Do ÇOC^İIf»bİr
ağız hijyeni ile önlenebilir ve genellikle dişlerin fırçalanması ile giderilebilmektedir.