KISA URUN BILGISI
1. BEŞERI TIBBI URUNUN ADI
ONCEAİR 4 mg çiğneme tableti
2. KALITATIF VE KANTİTATIF BILEŞIM
Etkin madde:
Montelukast 4 mg (4,16 mg montelukast sodyum olarak)
Yardımcı maddeler:
Aspartam (E951) 1,6 mg
Yardımcı maddeler için 6.1'e bakınız.
3. FARMASÖTIK FORM
Çiğneme tableti.
Pembe renkli, yuvarlak bikonveks çiğneme tableti.
4. KLİNIK ÖZELLIKLER
4.1. Terapötik endikasyonlar
ONCEAİR 4 mg çiğneme tableti, 2-5 yaş arası pediyatrik hastalarda persistan astım tedavisi (gündüz ve gece semptomlarının önlenmesi, aspirine duyarlı astım hastalarının tedavisi veegzersizin yol açtığı bronkokonstriksiyonun önlenmesi) için endikedir.
ONCEAİR 4 mg çiğneme tableti, 2-5 yaş arası pediyatrik hastalarda mevsimsel alerjik rinit ve pereniyal alerjik rinit (yıl boyu devam eden) semptomlarının giderilmesi için endikedir.
4.2. Pozoloji ve uygulama şekliPozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:
2-5 yaş arası pediyatrik hastalarda doz günde 1 defa 4 mg çiğneme tabletidir. Tabletler yutulmadan önce çiğnenmelidir. Yiyecek ile alınması durumunda, yiyeceklerden 1 saat önceveya 2 saat sonra alınmalıdır.
Bu tıbbi ürün yetişkin gözetimi altında olan bir çocuğa verilmelidir.
2 -5 yaş arası pediyatrik hastalarda astım
ONCEAİR günde bir kez akşamları alınmalıdır.
Alerjik rinit
2 -5 yaş arası pediyatrik hastalarda mevsimsel alerjik rinit ve pereniyal alerjik rinit
Alerjik rinit için ONCEAİR günde bir kez alınmalıdır. Uygulama zamanı hastanınihtiyaçlarına göre kişiselleştirilebilir.
2 -5 yaş arası pediyatrik hastalarda astım ve alerjik rinit:
Hem astımı hem de alerjik riniti olan hastalar akşamları günde sadece bir adet 4 mg çiğneme tableti almalıdır.
Uygulama şekli:
Ağızdan alınır.
Genel öneriler
Astım parametreleri üzerinde ONCEAİR'in terapötik etkisi bir gün içinde başlar.
• Hastalara, astım kontrol altına alındıktan sonra da, astımın kötüleştiği dönemlerde de ONCEAİR almaya devam etmeleri tavsiye edilmelidir.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler Böbrek yetmezliği:
Böbrek yetmezliği olan hastalarda doz ayarlaması yapmaya gerek yoktur (bkz. bölüm 5.2.).
Karaciğer yetmezliği:
Hafif-orta derecede karaciğer yetmezliği olan hastalarda doz ayarlaması gerekmez (bkz. bölüm 5.2.). Ciddi karaciğer yetmezliği olan hastalara ilişkin veri yoktur.
Pediyatrik popülasyon:
Montelukastın 6-14 yaş arası astımlı pediyatrik hastalardaki güvenliliği ve etkililiği, yeterli, iyi kontrol edilmiş çalışmalarda ortaya koyulmuştur. Bu yaş grubundaki güvenlilik ve etkililikprofilleri erişkinlerdekiyle benzerdir.
Montelukastın 2-14 yaş arası pediyatrik hastalarda mevsimsel alerjik rinit tedavisi ve 6 aylık-14 yaş arası pediyatrik hastalarda pereniyal alerjik rinit tedavisindeki etkililiği, 15 yaş ve üzeri alerjik rinitli hastalarda gösterilen etkililiğin ekstrapolasyonu ile ve bu popülasyonlardahastalık seyrinin, patofizyolojisinin ve ilacın etkisinin bu popülasyonlarda oldukça benzerolduğu varsayımıyla desteklenmektedir.
Montelukastın 2-5 yaş arası astımlı pediyatrik hastalardaki güvenliliği yeterli, iyi kontrol edilmiş verilerle gösterilmiştir (bkz. bölüm 4.8.). Bu yaş grubunda montelukastın etkililiği 6yaş ve üzeri astımlı hastalarda gösterilen etkililiğe dayanarak genelleştirilmiştir ve benzerfarmakokinetik verilere ve hastalık seyrinin, patofizyolojisinin ve ilacın etkisinin bupopülasyonlarda oldukça benzer olduğu varsayımına dayanır. Bu yaş grubundaki etkililik 2-5yaş arası hastalarda yürütülen büyük bir iyi kontrol edilmiş güvenlilik çalışmasındakiaraştırma amaçlı etkililik değerlendirmeleriyle desteklenir.
Montelukastın 2-14 yaş arası alerjik rinitli hastalardaki güvenliliği 2-14 yaş arası astımlı pediyatrik hastalarda yürütülen çalışmaların verileriyle desteklenmektedir. 2-14 yaş arasımevsimsel alerjik rinitli pediyatrik hastalarda yürütülen bir güvenlilik çalışması benzergüvenlilik profili göstermiştir (bkz. bölüm 4.8.).
Geriyatrik popülasyon:
Montelukast klinik çalışmalarına dahil edilen toplam denek sayısının %3,5'ini 65 yaş ve üzeri kişiler ve %0,4'ünü 75 yaş ve üzeri kişiler oluşturmuştur. Bu kişiler ile daha genç kişilerarasında güvenlilik veya etkililik bakımından genel farklar gözlenmemiş ve bildirilen diğerdeneyimler yaşlı ve genç hastalar arasında yanıtlar yönünden farklar belirlememiştir. Ancakbazı yaşlı kişilerde duyarlılığın artması dışlanamaz.
Diğer astım tedavileriyle birlikte ONCEAİR ile tedavi:
İnhale kortikosteroidler:
İnhale kortikosteroidlerle ve/veya kısa etkili P-2 agonistlerle yeterli klinik kontrol sağlanamayan hastalarda gerektiğinde ONCEAİR tedavisi ek tedavi olarakkullanılabilir. Gerekli durumlarda inhale kortikosteroidin dozu yavaş yavaş azaltılabilir.Ancak ONCEAİR ile tedaviyi başlatmak için hiçbir zaman steroidler aniden kesilmemelidir.
15 yaş ve üstü yetişkinler ve ergenler için 10 mg film kaplı tabletler mevcuttur.
6-14 yaş arası pediatrik hastalar için 5 mg çiğneme tabletleri mevcuttur.
4.3. Kontrendikasyonlar
ONCEAİR bu ürünün etkin maddesine veya Bölüm 6.1'de listelenen herhangi bir bileşene karşı aşırı duyarlılığı olanlarda kontrendikedir.
4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Hastalara oral montelukastı akut astım ataklarının tedavisi için hiçbir zaman kullanmamaları ve kendi olağan kurtarıcı ilaçlarını bu amaçla kullanmak üzere kolayca erişebilecekleri biryerde göz önünde tutmaları gerektiği söylenmelidir. Akut bir atak yaşandığında kısa etkiliinhale bir beta-agonist kullanılmalıdır. Hastalar kısa etkili beta-agonistlerin normalden dahafazla inhalasyonuna ihtiyaç duyduklarında mümkün olan en kısa sürede doktorlarınabaşvurmalıdır.
Montelukast inhale veya oral kortikosteroidler kesilerek bunların yerine ani olarak başlanmamalıdır.
Eş zamanlı olarak montelukast verildiğinde oral kortikosteroidlerin dozunun azaltılabileceğini gösteren hiçbir veri yoktur.
Montelukast kullanan tüm yaş gruplarında davranış değişiklikleri, depresyon ve intihar eğilimi gibi nöropsikiyatrik olaylar bildirilmiştir (bkz. Bölüm 4.8). Semptomlar ciddi olabilirve tedavi geri çekilmezse devam edebilir. Bu nedenle, tedavi sırasında nöropsikiyatriksemptomlar ortaya çıkarsa montelukast ile tedavi kesilmelidir. Hastalara ve / veya bakıcılaranöropsikiyatrik olaylara karşı dikkatli olmalarını tavsiye ediniz ve hastaların davranışlarındabu değişiklikler meydana gelirse doktorlarını bilgilendirmelerini söyleyiniz.
Eozinofılik durumlar
Nadir durumlarda, montelukast gibi antiastım ajanlarıyla tedavi edilen hastalar sistemik eozinofili tablosuyla başvurabilirler; bu tabloya, genellikle sistemik kortikosteroid ilaçlar iletedavi edilen ve Churg-Strauss sendromu adı verilen bir bozuklukla uyumlu vaskülitin kliniközellikleri zaman zaman eşlik edebilir. Bu olaylar her zaman olmamakla birlikte genellikleoral kortikosteroid tedavisinin azaltımı ya da kesilmesi ile ilişkilendirilmiştir. Lökotrienreseptör antagonizmi ile nedensel bir ilişki kurulmamış olsa da, hekimler hastalarında ortayaçıkan eozinofili, vaskülitik döküntü, kötüleşen pulmoner semptomlar, kardiyakkomplikasyonlar ve/veya nöropatiye karşı dikkatli olmalıdır. Bu semptomların geliştiğihastalar tekrar değerlendirilmeli ve aldıkları tedavi rejimleri gözden geçirilmelidir.
Montelukast tedavisi, aspirine duyarlı hastaların aspirin ve diğer non-steroid antienflamatuvar ilaçları almaktan kaçınma gerekliliğini değiştirmez.
Yardımcı madde:
ONCEAİR fenilalanin için bir kaynak olan aspartam içermektedir. Fenilketonürisi olan hastalar için zararlı olabilir.
4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Montelukast astım profilaksisinde ve astımın kronik tedavisinde rutin olarak kullanılan diğer tedavilerle birlikte uygulanmıştır. İlaç etkileşim çalışmalarında montelukastın önerilen klinikdozu aşağıdaki ilaçların farmakokinetik özellikleri üzerinde klinik yönden önemli etkilere yolaçmamıştır: teofilin, prednizon, prednizolon, oral kontraseptifler (etinil estradiol/ noretindron35/1), terfenadin, digoksin ve varfarin.
Montelukastın plazma konsantrasyon eğrisi altında kalan alanı (EAA) eş zamanlı olarak fenobarbital uygulanan hastalarda yaklaşık %40 azalmıştır. Montelukast CYP 3A4, 2C8 ve2C9 ile metabolize edildiğinden, özellikle çocuklara fenitoin, fenobarbital ve rifampisin gibiCYP 3A4, 2C8 ve 2C9 indükleyicileriyle birlikte montelukast uygulanırken dikkatliolunmalıdır.
İn vitroin vivo
koşullarda inhibe etmediğini göstermiştir. Bu nedenle,montelukastın bu enzim tarafından metabolize edilen tıbbi ürünlerin (örn., paklitaksel,rosiglitazon ve repaglinid) metabolizmasını kayda değer biçimde değiştirmesi beklenmez.
İn vitroİnvitroÖzel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:Pediyatrik popülasyon:
Pediyatrik popülasyonda herhangi bir ilaç-ilaç etkileşim çalışması yürütülmemiştir.
4.6.Gebelik ve laktasyon Genel tavsiye
Gebelik kategorisi B.
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar / Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlarda üreme yeteneği üzerine etkilerine ilişkin yeterli veri mevcut değildir.
Gebelik dönemi
Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik / embriyonal / fetal gelişim ile ilgili olarak zararlı etkiler olduğunu göstermemektedir.
Gebe kadınlarda montelukast kullanımı ile major doğum defektlerini değerlendiren, prospektif ve retrospektif kohort çalışmalarından elde edilen veriler ilaç ile ilişkili bir riskoluşturmadığını göstermiştir. Mevcut çalışmalar, bazı durumlarda retrospektif veri toplama vetutarsız karşılaştırma grupları, küçük numune büyüklüğü dahil, metodolojik limitlere sahiptir.
ONCEAİR gebelik döneminde sadece kesin bir gereklilik olduğuna karar verilirse kullanılabilir.
Laktasyon dönemi
Sıçanlar üzerinde yapılan çalışmalar, montelukastın sütle atıldığını göstermektedir (bkz. bölüm 5.3). Montelukastın insan sütüyle atılıp atılmadığı bilinmemektedir.
ONCEAİR sadece kesin bir gereklilik olduğuna karar verilirse emzirme döneminde kullanılabilir.
Üreme yeteneği / Fertilite
Hayvan çalışmalarında, montelukast klinik sistemik maruziyetin 24 katından daha yüksek sistemik maruziyette doğurganlığı veya üreme performansını etkilememiştir. Sıçanlardayapılan bir dişi doğurganlığı çalışmasında, 200 mg/kg/gün dozunda (klinik sistemikmaruziyetin >69 katı) yavruların ağırlığında az bir düşüş görülmüştür. Tavşanlarda yapılançalışmalarda, klinik dozda görülen klinik sistemik maruziyetin >24 katı sistemikmaruziyetteki tamamlanmamış kemikleşme insidansının, eşzamanlı kontrol hayvanlarıylakarşılaştırıldığında daha yüksek olduğu görülmüştür. Sıçanlarda hiçbir anomaligörülmemiştir. Montelukastın hayvanlarda plasenta bariyerini geçtiği ve süte karıştığıkanıtlanmıştır.
ONCEAİR'in insanlar üzerindeki üreme yeteneğine ilişkin yeterli veri mevcut değildir.
4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Montelukastın hastaların araç ve makine kullanma yeteneğini etkilemesi beklenmez. Ancak, çok nadir vakalarda uyuşukluk ve baş dönmesi bildirilmiştir.
4.8. İstenmeyen etkiler
Persistan astımlı hastalarda yapılan klinik çalışmalarda montelukast aşağıdaki şekillerde değerlendirilmiştir:
• 10 mg film kaplı tabletler 15 yaş ve üstündeki yaklaşık 4000 ergen ve erişkin hastada
• 5 mg çiğneme tabletleri 6-14 yaş arasındaki 1750 pediyatrik hastada
• 4 mg çiğneme tabletleri 2-5 yaş arasındaki 851 pediyatrik hastada
Intermitan astım hastalarında yapılan klinik çalışmalarda montelukast aşağıdaki şekillerde değerlendirilmiştir:
• 4 mg granül ve çiğneme tabletleri 6 ay-5 yaş arasındaki 1038 pediyatrik hastada
Montelukastla tedavi edilen 2-5 yaş arasında pediyatrik astımlı hastalarda (bir 12 haftalık çalışma, n=461), (bir 48 haftalık çalışma n=278) yapılan klinik çalışmalarda, plaseboya göredaha yüksek oranda rapor edilen, ilaçla ilişkili, yaygın olarak (>1/100, <1/10) görülen, adversreaksiyonlar aşağıdaki gibidir:
Gastrointestinal hastalıklar:
Yaygın: Karın ağrısı
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar:
Yaygın: Susama
15 yaş ve üstü (iki 12 haftalık çalışma n=795) ergen ve erişkin
astımlı hastalarda yapılan klinik çalışmalarda, plaseboya göre daha yüksek oranda rapor edilen, ilaçla ilişkili, yaygın olarak (>1/100, <1/10) görülen, advers reaksiyonlar aşağıdakigibidir:
Sinir sistemi hastalıklar
ı:
Yaygın: Baş ağrısı
Gastrointestinal hastalıklar:
Yaygın: Karın ağrısı
Montelukastla tedavi edilen
6-14 yaş arasındaki pediyatrikSinir sistemi hastalıkları:
Yaygın: Baş ağrısı
Klinik çalışmalardaki belirli sayıda hastada yapılan uzun süreli astım tedavisinde erişkinlerde 2 yıla kadar ve 6-14 yaş arasında pediyatrik hastalarda 12 aya kadar güvenlilik profilideğişmemiştir.
Kümülatif olarak 2-5 yaş arasındaki 502 pediyatrik hasta en az 3 ay boyunca montelukastla tedavi edilmiş, 338 hasta 6 ay veya daha uzun süre ve 534 hasta 12 ay veya daha uzun süretedavi edilmiştir. Bu hastalarda da uzun süreli tedavide güvenlilik profili değişmemiştir.
Pazarlama sonrası deneyim
Pazarlama sonrası kullanımda bildirilen istenmeyen reaksiyonlar Sistem Organ Sınıfı ve spesifik İstenmeyen Olay Terimine göre listelenmektedir. Sıklık Kategorileri, ilgili klinikçalışmalara dayanarak hesaplanmıştır. Sıklık Kategorisi: Her bir İstenmeyen Olay Terimi için,klinik çalışmalar veri tabanında bildirilen insidans olarak tanımlanır: Çok Yaygın (>1/10),Yaygın (>1/100 ila <1/10), Yaygın Olmayan (>1/1000 ila <1/100), Seyrek (>1/10,000 ila<1/1000), Çok Seyrek (<1/10,000), Bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahminedilemiyor).
Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar:
Çok yaygın: Üst solunum yolu enfeksiyonu!
Kan ve lenf sistemi hastalıkları:
Seyrek: Kanama eğiliminde artış Çok seyrek: Trombositopeni
Bağışıklık sistemi hastalıkları:
Yaygın olmayan: Anaflaksiyi içeren aşırı duyarlılık reaksiyonları Çok seyrek: Hepatik eozinofilik infiltrasyon
Psikiyatrik hastalıklar:
Yaygın olmayan: Kabuslar dahil rüya anormallikleri, uykusuzluk, uyurgezerlik, anksiyete, agresif davranış ya da düşmanlık dahil ajitasyon, depresyon, psikomotor hiperaktivite(irritabilite, huzursuzluk, tremor§ dahil)
Seyrek: Dikkat eksikliği, bellek bozukluğu, tik
Çok seyrek: Halüsinasyonlar, oryantasyon bozukluğu, intihar düşüncesi ve davranışı (intihar eğilimi), obsesif kompulsif semptomlar, disfemi
Sinir sistemi hastalıkları:
Yaygın olmayan: Baş dönmesi, sersemlik, parestezi/hipoestezi, nöbet
Kardiyak hastalıklar:
Seyrek: Çarpıntı
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediyastinal hastalıklar:
Yaygın olmayan: Epistaksis
Çok seyrek: Churg-Strauss Sendromu (CSS) (bkz. bölüm 4.4.), pulmoner eozinofili
Gastrointestinal hastalıklar:
Yaygın: DiyareJ, bulantıj, kusmaj Yaygın olmayan: Ağız kuruluğu, dispepsi
Hepatobiliyer hastalıklar:
Yaygın: Serum transaminaz (ALT, AST) seviyelerinde yükselme
Çok seyrek: Hepatit (Kolestatik, hepatoselüler ve mikst tip karaciğer hasarı dahil)
Deri ve deri altı doku hastalıkları:
Yaygın: Döküntü j
Yaygın olmayan: Morluk, ürtiker, prurit Seyrek: Anjiyoödem
Çok seyrek: Eritema nodozum, eritema multiforme
Kas-iskelet bozuklukları ve bağ doku ve kemik hastalıkları:
Yaygın olmayan: Artralji, kas krampları dahil miyalji
Böbrek ve idrar yolu hastalıkları:
Yaygın olmayan: Çocuklarda enürezis
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar:
Yaygın: Pireksij
Yaygın olmayan: Asteni/yorgunluk, kırgınlık, ödem
IMontelukast alan hastalarda Çok Yaygın olarak bildirilen bu istenmeyen olay, klinik çalışmalarda plasebo alan hastalarda da Çok Yaygın olarak bildirilmiştir.
JMontelukast alan hastalarda Yaygın olarak bildirilen bu istenmeyen olay, klinik çalışmalarda plasebo alan hastalarda da Yaygın olarak bildirilmiştir.
§Sıklık kategorisi: Seyrek
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarmm raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesineolanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu TürkiyeFarmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir. (www.titck.gov.tr; e-post
Montelukast doz aşımının tedavisiyle ilgili spesifik bilgi yoktur. Kronik astım çalışmalarında montelukast erişkin hastalara 22 hafta süreyle günde 200 mg'a kadar dozlarda ve kısa süreliçalışmalarda yaklaşık 1 hafta süreyle günde 900 mg'a kadar dozlarda uygulanmış ve klinikyönden önemli istenmeyen olaylarla karşılaşılmamıştır.
Pazarlama sonrası deneyimde ve montelukast ile yapılan klinik çalışmalarda akut doz aşımı bildirimleri yapılmıştır. Bunlar erişkinlerde ve çocuklarda 1000 mg kadar yüksek dozlarıbildiren raporları içermektedir (42 aylık bir çocukta yaklaşık 61 mg/kg). Gözlenen klinik velaboratuvar bulguları erişkin ve pediyatrik hastalardaki güvenlilik profiliyle uyumludur. Dozaşımı raporlarının büyük kısmında hiçbir istenmeyen olay yoktur.
Doz aşımı belirtileri
En sık görülen istenmeyen olaylar montelukastın güvenlilik profiliyle uyumludur ve abdominal ağrı, uyku hali, susama, baş ağrısı, kusma ve psikomotor hiperaktivitedir.
Doz aşımı tedavisi
Montelukast ile doz aşımının tedavisi hakkında özel bir bilgi mevcut değildir. Montelukastın periton diyalizi veya hemodiyalizle uzaklaştırılabildiğine ilişkin bilgi yoktur.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER5.1. Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grubu: Lökotrien reseptör antagonistleri ATC kodu: R03D C03
Etki mekanizması
Sisteinil lökotrienler (LTC4, LTD4, LTE4) mast hücreleri ve eozinofiller dahil olmak üzere çeşitli hücrelerden salınan güçlü enflamatuvar eikosanoidlerdir. Bu önemli pro-astmatikmediatörler, bronkokonstrüksiyon, mukus salgılanması, vasküler geçirgenlik ve eozinofilgöçü dahil olmak üzere insan hava yolunda bulunan ve hava yolu etkilerine neden olansisteinil lökotrien (CysLT) reseptörlerine bağlanır.
Farmakodinamik etkiler
Montelukast, CysLT1 reseptörüne yüksek afinite ve seçicilikle bağlanan, oral aktif bir bileşendir. Klinik çalışmalarda, 5 mg gibi düşük dozlarda montelukast, LTD4 solunmasınedeniyle gelişen bronkokonstriksiyonu inhibisyona uğratmaktadır. Oral uygulamadansonraki 2 saat içinde bronkodilastasyon gözlemlenmiştir. Bir P-agonistinin neden olduğubronkodilatasyon etkisi, montelukastın neden olduğu etkiye aditiftir. Montelukast tedavisi,antijen zorlaması kaynaklı hem erken hem de geç evre bronkokonstriksiyonu inhibisyonauğratmıştır. Montelukast plaseboyla karşılaştırıldığında erişkin ve pediyatrik hastalardaperiferik kan eozinofillerini azaltmıştır. Ayrı bir çalışmada, montelukast tedavisi havayollarında (balgamda ölçülen) eozinofilleri belirgin biçimde azaltmıştır. Erişkin ve 2 ila 14yaşındaki pediyatrik hastalarda, montelukast plaseboyla karşılaştırıldığında periferik kaneozinofillerini azaltırken klinik astım kontrolünü artırmıştır.
Klinik etkililik ve güvenlilik
Erişkinlerde yapılan çalışmalarda, günde bir kez 10 mg montelukast plaseboyla karşılaştırıldığında sabah FEV1 (bazala göre %10,4'e karşı %2,7 değişim) ve sabah pikekspiratuar akım hızında (bazala göre 24,5 L/dk.'ya karşı 3,3 L/dk. değişim) belirgin iyileşme,toplam P-agonist kullanımında belirgin düşüş (bazala göre -%26,1'e karşı -%4,6 değişim)sağlamıştır. Hastaların bildirdiği gündüz ve gece astım semptomu skorlarındaki iyileşmeplaseboya göre belirgin biçimde daha iyidir.
Erişkinlerde yapılan çalışmalarda, montelukastın inhalasyon kortikosteroidlerinin klinik etkisine katkıda bulunma becerisi kanıtlanmıştır (bazala göre beklometazon inhalasyonu +montelukasta karşı beklometazon için bazala göre değişim %, sırasıyla FEV1: %5,43'e %1,04;P-agonist kullanımı: -%8,70'e %2,64). Beklometazon inhalasyonuyla (inhalasyon cihazıyoluyla günde iki kez 200 gg) karşılaştırıldığında, montelukast daha hızlı ilk yanıtgöstermiştir ancak 12 haftalık çalışmada beklometazon daha yüksek ortalama tedavi etkisigöstermiştir (montelukasta karşı beklometazon için bazala göre değişim %, sırasıyla FEV1:%7,49'a %13,3; P-agonist kullanımı: %28,28'e -%43,89). Ancak, beklometazonlakarşılaştırıldığında yüksek bir hasta yüzdesi montelukastla benzer klinik yanıtlara ulaşmıştır(örn. beklometazonla tedavi edilen hastaların %50'si FEVl'de bazala göre yaklaşık %11 veyadaha yüksek iyileşmeye ulaşırken, montelukastla tedavi edilen hastaların %42'si aynı yanıtaulaşmıştır).
2 ila 5 yaşındaki pediyatrik hastalarda yapılan 12 haftalık plasebo kontrollü bir çalışmada, birlikte kullanılan kontrol tedavilerinden bağımsız olarak (kortikosteroidinhalasyonu/nebulizasyonu veya sodyum kromoglikat inhalasyonu/nebulizasyonu), günde birkez 4 mg montelukast plaseboyla karşılaştırıldığında astım kontrollerinde iyileşmesağlamıştır. Hastaların %60'ı başka bir kontrol tedavisi kullanmamaktadır. Plaseboylakarşılaştırıldığında montelukast gündüz semptomlarında (öksürük, hırıltı, soluma güçlüğü veaktivite kısıtlaması dahil) ve gece semptomlarında iyileşme sağlamıştır. Montelukast ayrıcaplaseboyla karşılaştırıldığında "gerektikçe" P-agonist kullanımını ve kötüye giden astım içinkortikosteroid kurtarma tedavisini azaltmıştır. Montelukast alan hastaların astımsız geçirdiğigün sayısı plasebo alanlardan daha yüksektir. İlk dozdan itibaren tedavi etkisine ulaşılmıştır.
Hafif astım ve epizodik alevlenme yaşayan 2 ila 5 yaşındaki pediyatrik hastalarda yapılan 12 haftalık plasebo kontrollü bir çalışmada, günde bir kez 4 mg montelukast plaseboylakarşılaştırıldığında astım alevlenmelerinin (AA) yıllık oranını belirgin biçimde azaltmıştır(p<0,001) (sırasıyla 1,60 AA'ya 2,34 AA) [AA, P-agonist kullanımı veya kortikosteroid (oralveya inhalasyon) ya da astım için hastaneye yatış gerektiren gündüz semptomları olan ardışık>3 gün olarak tanımlanmaktadır]. Yıllık AA oranındaki düşüş yüzdesi %31,9'dır ve %95 GA
16,9, 44,1'dir.
Aralıklı astım yaşayan ama persistan astım olmayan 6 aylık ila 5 yaşındaki pediyatrik hastalarda yapılan plasebo kontrollü bir çalışmada, montelukast tedavisi 12 ay boyunca gündebir kez 4 mg rejiminde veya her aralıklı semptom epizodunun başlangıcında uygulanan 12günlük bir seri biçiminde uygulanmıştır. Astım atağıyla (doktor muayenehanesine, acil serviseveya hastaneye planlanmamış ziyaret gibi bir sağlık hizmeti veya oral, intravenöz ya daintramüsküler kortikosteroid kullanılmasını gerektiren bir astım epizodu olaraktanımlanmaktadır) sonuçlanan astım epizotlarının sayısı açısından 4 mg montelukast veplaseboyla tedavi edilen hastalar arasında belirgin bir fark gözlemlenmemiştir.
6 ila 14 yaşındaki pediyatrik hastalarda yapılan 8 haftalık bir çalışmada, günde bir kez 5 mg montelukast plaseboyla karşılaştırıldığında solunum işlevini belirgin biçimde iyileştirmiş(FEV1'de bazala göre %8,71'e %4,16 değişim; sabah pik ekspiratuar akım hızında bazala göre27,9 L/dk'ye 17,8 L/dk değişim) ve "gerektikçe" P-agonist kullanımını azaltmıştır (bazalagöre -%11,7'ye +%8,2 değişim).
Hafif persistan astımı olan 6 ila 14 yaşındaki pediyatrik hastaların astım kontrolünde montelukastın etkililiğinin flutikazon inhalasyonuyla karşılaştırıldığı 12 aylık bir çalışmada,montelukast, primer bitiş noktası olan astım kurtarması kullanılmayan gün (RFD) yüzdesininartırılmasında flutikazonla eşit etki göstermiştir. 12 aylık tedavi döneminin ortalamasında,astım RFD'lerinin yüzdesi montelukast grubunda 61,6'dan 84,0'a yükselirken, flutikazongrubunda 60,9'dan 86,7'ye yükselmiştir. Astım RFD'lerinin yüzdesinde ortalama en küçükkare artışı açısından gruplar arasındaki fark istatistik açıdan anlamlıdır (-2,8, %95 GA -4,7, -0,9) ama klinik açıdan eşit etkililik için belirlenen limitin içindedir. Montelukast ve flutikazon12 aylık tedavi döneminde incelenen sekonder değişkenlere göre astım kontrolünüiyileştirmiştir:
FEV1, montelukast grubunda 1,83 L'den 2,09 L'ye, flutikazon grubunda 1,85 L'den 2,14 L'ye yükselmiştir. FEV1'de ortalama en küçük kare artışı açısından gruplar arasındaki fark -0,02L'dir ve %95 GA -0,06, 0,02'dir. Öngörülen FEV1 % açısından bazala göre ortalama artışmontelukast tedavi grubunda %0,6, flutikazon tedavi grubunda %2,7'dir. Öngörülen FEV1 %açısından bazala göre değişim için en küçük kare ortalamalarındaki fark belirgindir: -%2,2,%95 GA -3,6, -0,7.
P-agonist kullanılan gün yüzdesi montelukast grubunda 38,0'dan 15,4'e, flutikazon grubunda 38,5'ten 12,8'e düşmüştür. P-agonist kullanılan gün yüzdesi için en küçük kare ortalamalarıiçin gruplar arasındaki fark belirgindir: 2,7, %95 GA 0,9, 4,5.
Astım atağı (astımın kötüleştiği ve oral steroid tedavisi, doktor muayenehanesine veya acil servise planlanmamış ziyaret veya hastaneye yatış gerektiren bir dönem olaraktanımlanmaktadır) yaşayan hastaların yüzdesi, montelukast grubunda 32,2, flutikazongrubunda 25,6'dır; olasılık oranı (%95 GA) belirgindir: =1,38 (1,04, 1,84).
Çalışma döneminde sistemik (çoğunlukla oral) kortikosteroid kullanan hastaların yüzdesi montelukast grubunda %17,8, flutikazon grubunda %10,5'tir. En küçük kare ortalamalarıaçısından gruplar arasındaki fark belirgindir: %7,3, %95 GA 2,9, 11,7.
Erişkinlerde yapılan 12 haftalık bir çalışmada, egzersiz indüklü bronkokonstriksiyonda (EİB) belirgin düşüş görülmüştür (FEV1'de maksimum düşüş montelukast için %22,33, plasebo için%32,40; bazal FEV1'in %5'ine iyileşme süresi 44,22 dk.'ya karşı 60,64 dk.). Bu etki, 12haftalık çalışma süresi boyunca tutarlıydı. 6 ila 14 yaşındaki pediyatrik hastalarda yapılan kısasüreli bir çalışmada da EİB'de düşüş görülmüştür (FEV1'de maksimum düşüş montelukastiçin %18,27'ye %26,11; bazal FEV1'in %5'ine iyileşme süresi 17,76 dk.'ya karşı 27,98 dk.).Her iki çalışmadaki etki, günde bir kez doz uygulaması aralığının sonunda kanıtlanmıştır.
Aspirine duyarlı ve eşzamanlı olarak kortikosteroid inhalasyonu ve/veya oral kortikosteroid alan astım hastalarında, montelukast tedavisi plaseboyla karşılaştırıldığında astım kontrolündebelirgin iyileşmeyle sonuçlanmıştır (FEVl'de bazala göre %8,55'e -%1,74 değişim, toplam P-agonisti kullanımında bazala göre -%27,78'e karşı %2,09 değişim).
5.2. Farmakokinetik özelliklerGenel Özellikler
Emilim
Montelukast oral uygulamadan sonra gastrointestinal kanaldan hızla emilir. 10 mg film kaplı tablet erişkinlere aç karnına uygulandıktan sonra montelukast ortalama pik plazmakonsantrasyonuna (Cmaks) 3 saatte (Tmaks) ulaşır. Ortalama oral biyoyararlanım %64'dür. Oralbiyoyararlanım ve Cmaks alınan standart öğünden etkilenmez. Güvenlilik ve etkinlik, 10 mgfilm tabletin gıdanın alınma zamanından bağımsız olarak uygulandığı klinik çalışmalardagösterilmiştir.
5 mg çiğneme tabletiyle Cmaks'a yetişkinlerde açken uygulamadan 2 saat sonra ulaşılır. Ortalama biyoyararlanım %73'dür ve standart bir öğünle %63'e düşer.
4 mg çiğneme tabletiyle Cmaks'a 2-5 yaş arası pediyatrik hastalarda açken uygulamadan 2 saat sonra ulaşılır. 10 mg tablet alan yetişkinlerde Cmaks %66 daha yüksekken, Cmin daha düşüktür.
Dağılım
Montelukast plazma proteinlerine %99'dan daha yüksek oranda bağlanır. Montelukastın kararlı durum dağılım hacmi 8-11 litre arasındadır. Radyoizotopla işaretlenmiş montelukastile sıçanlarda yapılan çalışmalar kan-beyin bariyerini minimal olarak geçtiğinigöstermektedir. Ayrıca, radyoizotopla işaretlenmiş materyalin dozdan sonra 24 saattekikonsantrasyonları diğer tüm dokularda minimaldir.
Biyotransformasyon
Montelukast yaygın şekilde metabolize olur. Terapötik dozlarla yapılan çalışmalarda, montelukast metabolitlerinin plazma konsantrasyonları erişkinlerde ve pediyatrik hastalardakararlı durumda ölçülemeyecek kadar düşüktür.
Sitokrom P450 2C8, montelukast metabolizmasındaki ana enzimdir. Ek olarak, CYP 3A4 ve 2C9'un küçük bir katkısı olabilir, ancak bir CYP 3A4 inhibitörü olan itrakonazolün, günlük 10mg montelukast alan sağlıklı deneklerde montelukastın farmakokinetik değişkenlerinideğiştirmediği gösterilmiştir. İnsan karaciğer mikrozomlarından elde edilen ek
in vitro
sonuçlara göre, montelukastın terapötik plazma konsantrasyonları P450 3A4, 2C9, 1A2, 2A6,2C19 veya 2D6 sitokromlarını inhibe etmez. Metabolitlerin montelukastın terapötik etkisinekatkısı minimal düzeydedir.
Eliminasyon
Montelukastın plazma klerensi sağlıklı erişkinlerde ortalama 45 ml/dakikadır. Radyoizotopla işaretlenmiş montelukastın oral bir dozundan sonra, radyoaktivitenin %86'sı 5 günlük feçesörneklerinde ve <%0,2'si idrarda saptanmıştır. Montelukastın oral biyoyararlanımrakamlarıyla birlikte ele alındığında bu, montelukast ve metabolitlerinin neredeyse sadecesafra yoluyla atıldığını gösterir.
Doğrusallık / Doğrusal olmayan durum:
Montelukastın farmakokinetik verileri 50 mg'a kadar oral dozlarda lineere yakındır. 10 mg montelukastın günde tek doz kullanımı sırasında ana ilaç plazmada çok az miktardabirikmiştir (yaklaşık %14).
Hastalardaki karakteristik özellikler Yaşlılar:
Yaşlılarda doz ayarlaması gerekmez.
Karaciğer yetmezliği:
Hafif-orta derecede karaciğer yetmezliği olan hastalarda doz ayarlaması gerekmez. Ciddi karaciğer yetmezliği (Child-Pugh skoru >9) olan hastalarda montelukastın farmakokinetiğineilişkin hiçbir veri yoktur.
Böbrek yetmezliği:
Böbrek bozukluğu olan hastalarda çalışma yapılmamıştır. Montelukast ve metabolitleri safra yoluyla atıldığından, böbrek bozukluğu olan hastalarda doz ayarlamasına ihtiyaç duyulmasıbeklenmez.
Montelukastın yüksek dozları uygulandığında (önerilen yetişkin dozunun 20 ve 60 katı) plazma teofilin konsantrasyonunda azalma gözlenmiştir. Bu etki önerilen günde bir kez 10 mgdozuyla görülmemiştir.
5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri
Hayvanlardaki toksisite çalışmalarında serum biyokimyasında ALT, glukoz, fosfor ve trigliserid düzeylerinde küçük, geçici değişiklikler görülmüştür. Hayvanlardaki toksisitebulguları; artmış tükürük salgılanması, gastrointestinal semptomlar, yumuşak dışkı ve iyondengesizliğidir. Bu olaylar klinik dozajda görülen sistemik maruz kalımın >17 katına yol açandozajlarda ortaya çıkmıştır. Maymunlarda istenmeyen etkiler günde 150 mg/kg'dan yüksekdozlarda (klinik dozda görülen sistemik maruz kalımın >232 katı) görülmüştür. Hayvançalışmalarında montelukast klinik sistemik maruz kalımın 24 katından daha fazla sistemikmaruz kalımda fertilite veya üreme performansını etkilememiştir. Günde 200 mg/kg (kliniksistemik maruz kalımın >69 katı) dozunu alan sıçanlarda yapılan dişi fertilite çalışmasındayavruların vücut ağırlığında küçük bir azalma kaydedilmiştir. Tavşanlarda yapılançalışmalarda, klinik dozda görülen klinik sistemik maruz kalımın >24 kat üzerindeki sistemikmaruz kalımda eş zamanlı incelenen kontrol hayvanlara göre yetersiz kemik gelişimiinsidansının daha yüksek olduğu görülmüştür. Sıçanlarda hiçbir anormallik görülmemiştir.Montelukastın hayvanlarda plasentadan geçtiği ve anne sütüne geçtiği gösterilmiştir.
Farelerde ve sıçanlarda 5.000 mg/kg'a (test edilen maksimum doz) kadar montelukast sodyum dozlarının (farelerde 15.000 mg/m2 ve sıçanlarda 30.000 mg/m2) tekli oral uygulanmasındansonra hiçbir ölüm gözlenmemiştir. Bu doz, önerilen günlük erişkin insan dozunun (50 kgağırlığındaki hasta baz alınarak) 25.000 katına denktir.
Farelerde günde 500 mg/kg'a kadar (sistemik maruz kalımın yaklaşık >200 katı) montelukast dozlarının UVA, UVB veya görünür ışık spektrumlarında fototoksik olmadığı saptanmıştır.
Montelukast kemirgen türlerinde
in vitroin vivo6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER6.1. Yardımcı maddelerin listesi
Mannitol
Mikrokristalin selüloz Hidroksipropil selüloz (E 463)
Kırmızı demir oksit (E 172)
Kroskarmelloz sodyum Kiraz aromasıAspartam (E 951)
Magnezyum stearat
6.2. Geçimsizlikler
Bildirilmemiştir.
6.3. Raf ömrü
48 ay
6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler
25oC altındaki oda sıcaklığında saklayınız. Işıktan ve nemden koruyunuz.
6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği
Kutuda 28 ve 84 çiğneme tableti içeren Al/Al blister ambalajlarda
6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller ''Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği'' ve ''Ambalaj ve Ambalaj Atıkları Kontrolü Yönetmeliği'''ne uygun olarak imha edilmelidir.
7. RUHSAT SAHİBİ
Abdi İbrahim İlaç Sanayi. ve Ticaret .A.Ş.
Reşitpaşa Mahallesi Eski Büyükdere Caddesi No.4 34467 Maslak/Sarıyer/ İSTANBULTel: 0212 366 84 00Faks: 0212 276 20 20
8. RUHSAT NUMARASI
205/86
9. İLK RUHSAT TARİHİ / RUHSAT YENİLEME TARİHİ
İlk ruhsat tarihi: 18.05.2005 Ruhsat yenileme tarihi:
10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ