Bu ilaç ek ek izlemeye tabidir. Bu üçgen yeni güvenlilik bilgisinin hızlı olarak belirlenmesini sağlayacaktır. Sağlık mesleği mensuplarının şüpheli advers reaksiyonlarıTÜFAM'a bildirmeleri beklenmektedir. Bakınız “Bölüm 4.8 Advers reaksiyonlar nasılraporlanır?”
Her bir film kaplı tablet 100 mg niraparibe eşdeğer 159,3 mg niraparib tosilat monohidrat içermektedir.
Her bir film kaplı tablet 34,66 mg laktoz monohidrat (sığır sütünden elde edilir) içermektedir. Yardımcı maddelerin tam listesi için Bölüm 6.1'e bakınız.
Film kaplı tablet (tablet).
Bir tarafında “100”, diğer tarafında “Zejula” baskısı bulunan gri renkli, oval şeklinde film kaplı tablet.
FIGO evre 3 veya 4, yüksek gradlı seröz epitelyal over, fallop tüpü veya primer peritoneal kanser hastası olan ve birinci basamak platin temelli kemoterapinintamamlanmasından sonra yanıt veren (tam veya kısmi), ECOG performans durumu 0-1olan yetişkin hastalarda idame tedavisi için monoterapi olarak endikedir. Tedavi süresihastalık ilerlemesine veya tolere edilemeyen toksisiteye kadar veya maksimum 3 yıldır.
Platinli tedavinin tamamlanmasından en az 6 ay veya sonrasında nüks eden platin duyarlı, yüksek gradlı seröz epitelyal over, fallop tüpü veya primer peritoneal kanserhastası olan ve nüks nedeniyle uygulanan platin esaslı kemoterapiye yanıt veren (tamveya kısmi), ECOG performans durumu 0-1 olan somatik veya germline BRCA mutant(BRCA1/2 mutasyonu, akreditasyon almış bir laboratuvarda çalışılmışolmalıdır)yetişkin hastaların idame tedavisi için monoterapi olarak kullanımdaendikedir.
ZEJULA tedavisi, kanser tedavi ürünlerinin kullanımında deneyimli bir hekim tarafından başlatılmalı ve bu hekimin gözetiminde yürütülmelidir.
Pozoloji
Birinci basamak over kanseri idame tedavisi
Önerilen ZEJULA başlangıç dozu günde bir kez 200 mg'dır (iki adet 100 mg tablet). Bununla birlikte 77 kg veya daha fazla kiloda olan ve bazal trombosit sayımı 150.000 mcgLve daha fazlaolan hastalarda, önerilen ZEJULA başlangıç dozu günde bir kez 300 mg'dır (üç adet 100 mgtablet) (bkz. Bölüm 4.4 ve 4.8).
Rekürren (Tekrarlayan) over kanseri idame tedavisi
Doz, toplam günlük doz olarak 300 mg'a eşdeğer, günde bir kez üç adet 100 mg tablettir.
Hastalar dozlarını her gün yaklaşık aynı saatte almaya teşvik edilmelidir. Uyku öncesinde kullanım, bulantının yönetilmesinde potansiyel bir yöntem olabilir.
Hastalıkta ilerleme veya toksisite olana kadar tedaviye devam edilmesi önerilmektedir.
Dozun kaçırılması
Hasta bir dozu kaçırırsa, sonraki dozu düzenli olarak planlanmış saatinde almalıdır.
Advers reaksiyonlar için doz ayarlaması
Advers reaksiyonlar için önerilen doz değişiklikleri Tablo 1, 2 ve 3'te listelenmektedir.
Genel olarak, advers reaksiyonun geçmesi için hastalara zaman vermek amacıyla tedaviye ara verilmesi (ardışık 28 günden fazla olmamak kaydıyla) ve daha sonra tedaviye aynı dozda devamedilmesi önerilmektedir. Advers reaksiyonun tekrar gerçekleşmesi durumunda, tedaviye araverilmesi ve daha düşük bir dozda devam edilmesi önerilmektedir. 28 günlük aradan sonra daadvers reaksiyonların devam etmesi durumunda, ZEJULA'ya devam edilmemesiönerilmektedir. Eğer advers reaksiyonlar, dozlara ara verilmesi ya da dozun azaltılması gibiyöntemlerle yönetilemiyorsa, ZEJULA kullanımının kesilmesi önerilmektedir.
Tablo 1: Advers reaksiyonlar için önerilen doz değişiklikleri |
Başlangıç doz düzeyi |
200 mg |
300 mg |
Birinci doz azaltma
|
100 mg/gün
|
200 mg/gün (iki adet 100 mg tablet)
|
İkinci doz azaltma
|
İlaç kullanımı kesilmelidir.
|
100 mg/gün* (bir adet 100 mg tablet)
|
|
Dozun 100 mg/gün'ün altına azaltılması gerekiyorsa, ZEJULA kullanımı kesilmelidir.
|
Profilaksisin uygulanamayacağının düşünüldüğü veya advers reaksiyonuntedaviye karşın devam ettiği, hematolojikolmayan CTCAE* > 3. derece tedaviyleilişkili advers reaksiyon
İlk kez gerçekleştiğinde:
• ZEJULA'ya maksimum 28 gün boyuncaolmak kaydıyla veya advers reaksiyonsona erinceye ya da ortadan kalkıncayakadar ara verilmesi.
• Tablo 1'de belirtildiği gibi, ZEJULA'nındaha düşük bir doz düzeyinde devamettirilmesi.
İkinci kez gerçekleştiğinde:
• ZEJULA'ya maksimum 28 gün boyuncaolmak kaydıyla veya advers reaksiyonsona erinceye ya da ortadan kalkıncayakadar ara verilmesi.
• Tablo 1'de belirtildiği gibi, ZEJULA'yadaha düşük bir doz düzeyinde devamettirilmesi veya kullanımınm kesilmesi.
Hastaya ZEJULA 100 mg/gün verilirken 28 günden uzun süren CTCAE > 3. derecetedaviyle ilişkili advers reaksiyon
Tedavi sonlandırılmalıdır.
CTCAE = Advers Olaylar İçin Ortak Terminoloji Kriterleri
Tablo 3: Hematolojik advers reaksiyonlar için doz değişikliği |
ZEJULA tedavisi sırasında, özellikle de tedavinin başlangıç fazında, hematolojik advers reaksiyonlar gözlemlenmiştir. Bu nedenle, tedavinin ilk ayında haftalık tam kan sayımı(TKS) izlemi yapılması ve dozun gerektiği gibi değiştirilmesi önerilmektedir. İlk aydansonra, aylık TKS izlemi yapılması ve bu süreden sonra periyodik olarak devam ettirilmesiönerilmektedir (bkz. Bölüm 4.4). Bireysel laboratuvar değerlerine göre, ikinci ayda haftalıkizlem gerekebilir.
|
Transfüzyon veya hematopoetik büyümefaktörü desteği gerektirenhematolojik adversreaksiyon
|
• Trombosit sayımı <10.000/gL olan hastalarda trombosittransfüzyonu düşünülmelidir. Eşzamanlı antikoagülasyonveya anti-trombosit uygulaması gibi kanama için diğerrisk faktörleri varsa, bu maddelere ara verilmesi ve/veyadaha yüksek bir trombosit sayımında transfüzyonyapılması düşünülmelidir.
• ZEJULA'ya daha düşük bir dozda devam edilmelidir.
|
Trombosit sayımı < 100.000/gL
Bub |
İlk kez gerçekleştiğinde:
• ZEJULA'ya maksimum 28 gün boyunca ara verilmeli vetrombosit sayımı >100.000/gL'ye dönene kadar haftalıkkan sayımı izlenmelidir.
• ZEJULA'ya Tablo 1'e uygun şekilde klinikdeğerlendirmeye göre aynı veya daha düşük dozda devamedilmelidir.
• Trombosit sayımı herhangi bir zamanda <75.000/gLolursa, Tablo 1'e uygun şekilde daha düşük bir dozda
;lge,devamiıİdilmeAidiir.imzalanmıştır. |
|
Belge Do
|
|
İkinci kez gerçekleştiğinde:
• ZEJULA'ya maksimum 28 gün boyunca ara verilmeli vetrombosit sayımı >100.000/gL'ye dönene kadar haftalıkkan sayımı izlenmelidir.
• ZEJULA'ya Tablo 1'e uygun daha düşük dozda devamedilmelidir.
• Trombosit sayımı doza ara verilen 28 gün içinde kabuledilen düzeylere geri dönmezse veya hastanın dozu dahaönce günde tek doz 100 mg'a düşürülmüşse, ZEJULAkullanımı kesilmelidir.
|
Nötrofil < 1.000/gL veya Hemoglobin < 8 g/dL
|
• ZEJULA'ya maksimum 28 gün boyunca ara verilmeli venötrofil sayımı >1.500/gL'ye veya hemoglobin >9 g/dL'yedönene kadar haftalık kan sayımı izlenmelidir.
• ZEJULA'ya Tablo 1'e uygun daha düşük dozda devamedilmelidir.
• Nötrofil ve/veya hemoglobin sayımı doza ara verilen 28gün içinde kabul edilen düzeylere geri dönmezse veyahastanın dozu daha önce günde tek doz 100 mg'adüşürülmüşse, ZEJULA kullanımı kesilmelidir .
|
Doğrulanmış miyelodisplastik sendrom(MDS) veya akut miyeloidlösemi (AML) tanısı
|
• ZEJULA kalıcı olarak bırakılmalıdır.
|
Rekürren (Tekrarlayan) over kanseri idame tedavisinde vücut ağırlığı düşük olan hastalar
NOVA çalışmasındaki hastaların yaklaşık %25'inin ağırlığı 58 kg'dan düşüktür ve hastaların yaklaşık %25'inin ağırlığı 77 kg'dan yüksektir. 3. ve 4. derece Advers İlaç Reaksiyonları (ADR)insidansı vücut ağırlığı düşük olan hastalarda (%78) yüksek olan hastalara göre (%53) dahayüksektir. Vücut ağırlığı düşük olan hastaların yalnızca %13'ü 3. döngüden sonra 300 mgdozunda devam etmiştir. Ağırlığı 58 kg'dan düşük olan hastalar için 200 mg başlangıç dozudüşünülmelidir.
Uygulama şekli:
Oral kullanım. Tabletler suyla birlikte bütün olarak yutulmalıdır. Tabletler çiğnenmemeli veya ezilmemelidir.
ZEJULA öğünlerden bağımsız olarak alınabilir.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:Böbrek yetmezliği:
Hafif ila orta dereceli böbrek yetmezliği olan hastalarda doz ayarlaması gerekmemektedir. Şiddetli böbrek yetmezliği veya son dönem böbrek hastalığı olan ve hemodiyaliz uygulananhastalarda veri bulunmamaktadır; bu hastalarda dikkatli kullanılmalıdır (bkz. Bölüm 5.2).
Hafif karaciğer yetmezliği olan hastalarda doz ayarlaması gerekmemektedir (aspartat aminotransferaz (AST) > normalin üst limiti (ULN) ve total bilirubin (TB) < normalin üst limiti(ULN) veya AST ve TB > 1,0 x - 1,5 x ULN). Orta karaciğer yetmezliği olan hastalarda (ASTve TB > 1,5 x - 3 x ULN), ZEJULA'nın önerilen başlangıç dozu günde bir kez 200 mg'dir.Şiddetli karaciğer yetmezliği olan hastalarda veri bulunmamaktadır (AST ve TB > 3 x ULN);bu hastalarda dikkatli kullanılmalıdır (bkz. Bölüm 4.4 ve Bölüm 5.2).
Pediyatrik popülasyon:
Niraparibin çocuklar ve 18 yaşından küçük adolesanlardaki güvenliliği ve etkililiği henüz kanıtlanmamıştır. Veri bulunmamaktadır.
Geriyatrik popülasyon:
Yaşlı hastalar (65 yaş ve üzeri) için doz ayarlaması gerekmemektedir. 75 yaş ve üzeri yaştaki hastalarda sınırlı klinik veri bulunmaktadır.
ECOG performans skoru 2 ila 4 olan hastalar:
ECOG performans skoru 2 ila 4 olan hastalarda klinik veri bulunmamaktadır.
4.3. Kontrendikasyonlar
Etkin madde veya Bölüm 6.1'de listelenen yardımcı maddelerden herhangi birine karşı aşırı duyarlılık.
Emzirme (bkz. Bölüm 4.6).
4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Hematolojik advers reaksiyonlar
ZEJULA ile tedavi edilen hastalarda hematolojik advers reaksiyonlar (trombositopeni, anemi, nötropeni) bildirilmiştir (bkz. Bölüm 4.8). Vücut ağırlığı veya bazal trombosit sayımı düşükolan hastalarda 3. derece ve üzeri trombositopeni riski daha yüksek olabilir (bkz. Bölüm 4.2).
Tedavi sırasında tüm hematolojik parametrelerin herhangi birindeki klinik açıdan anlamlı değişimleri izlemek için, ilk ay boyunca haftalık tam kan sayımı, ardından izleyen 10 aylıktedavi boyunca aylık izlem ve bu süreden sonra da periyodik izlem önerilmektedir (bkz. Bölüm4.2).
Hasta, ara verildikten sonraki 28 gün içinde geçmeyen pansitopeni dahil olmak üzere şiddetli persistan hematolojik toksisite geliştirirse, ZEJULA kullanımı kesilmelidir.
Trombositopeni riski nedeniyle, antikoagülanlar ve trombosit sayımını düşürdüğü bilinen tıbbi ürünler dikkatli kullanılmalıdır (bkz. Bölüm 4.8).
Miyelodisplastik sendrom/akut miyeloid lösemi
Klinik çalışmalarda ve pazara verilme sonrasında ZEJULA monoterapisi veya kombinasyon tedavisiyle tedavi edilen hastalarda miyelodisplastik sendrom/akut miyeloid lösemi(MDS/AML) olguları, ölümle sonuçlanan vakalar dahil, gözlemlenmiştir (bkz. Bölüm 4.8).
Klinik çalışmalarda hastalarda MDS/AML gelişmeden önceki ZEJULA tedavisi süresi 0,5 ay ila >4,9 yıl aralığındadır. Olgular sekonder, kanser tedavisiyle ilişkili MDS/AML açısındantipiktir. Tüm hastalara platin içeren kemoterapi rejimi uygulanmış ve birçoğuna aynı zamandaDNA'ya zarar veren başka ajanlar ve radyoterapi uygulanmıştır. Bazı hastalarda kemik iliği
baskılanması öyküsü vardır. NOVA çalışmasında, MDS/AML insidansı gBRCAmut kohortunda (%7,4), gBRCAmut olmayan kohorta (%1,7) göre daha yüksektir.
Şüpheli MDS/AML veya uzun süreli hematolojik toksisiteler için, hasta ileri değerlendirme için bir hematoloğa sevk edilmelidir. MDS/AML tanısı doğrulanırsa, ZEJULA tedavisi kesilmelive hasta uygun şekilde tedavi edilmelidir.
Hipertansif kriz dahil olmak üzere hipertansiyon
ZEJULA kullanımı sırasında hipertansif kriz dahil olmak üzere hipertansiyon bildirilmiştir (bkz. Bölüm 4.8). ZEJULA tedavisine başlamadan önce, var olan hipertansiyon yeterli düzeydekontrol altına alınmalıdır. İki ay boyunca en az haftada bir kez, ardından ilk yıl boyunca aydabir kez, daha sonra ZEJULA tedavisi sırasında periyodik olarak kan basıncı izlemi yapılmalıdır.Uygun hastalarda kan basıncında artış olması durumunda doktorlarına başvurma talimatıverilerek evde kan basıncı izlemi düşünülebilir.
Hipertansiyon gerekirse hem antihipertansif tıbbi ürünlerle hem de ZEJULA dozunun ayarlanmasıyla tıbbi olarak yönetilmelidir (bkz. Bölüm 4.2). Klinik programda, hastalarZEJULA tedavisi görürken her bir 28 günlük döngünün 1. gününde kan basıncı ölçümüyapılmıştır. Çoğu olguda, hipertansiyon ZEJULA dozunda ayarlama yapılarak veyayapılmaksızın standart antihipertansif tedavi kullanılarak yeterli düzeyde kontrol edilmiştir(bkz. Bölüm 4.2). Hipertansif kriz durumunda veya tıbbi açıdan anlamlı hipertansiyonunantihipertansif tedaviyle yeterli düzeyde kontrol edilemediği durumlarda ZEJULA kullanımıkesilmelidir.
Posterior Reversibl Ensefalopati Sendromu (PRES)
ZEJULA alan hastalarda Posterior Reversibl Ensefalopati Sendromu (PRES) raporları bildirilmiştir (bkz. Bölüm 4.8). PRES, seyrek görülen, geri dönüşlü (reversibl) bir nörolojikhastalıktır ve ilişkili hipertansiyon varlığında veya yokluğunda nöbet, baş ağrısı, zihinsel durumdeğişikliği, görme bozukluğu veya kortikal körlük dahil olmak üzere hızla değişensemptomlarla ortaya çıkabilir. PRES tanısı konması için, tercihen manyetik rezonansgörüntülemesiyle (MRI) beyin görüntüleme yapılarak doğrulanması gerekmektedir.
PRES olgularında, ZEJULA kullanımının kesilmesi ve hipertansiyon dahil olmak üzere spesifik semptomların tedavi edilmesi önerilmektedir. Geçmişte PRES deneyimleyenhastalarda ZEJULA tedavisinin tekrar başlatılmasının güvenliliği bilinmemektedir.
Gebelik/kontrasepsiyon
ZEJULA gebelik döneminde veya çocuk doğurma potansiyeli olan ancak tedavi sırasında ve son ZEJULA dozundan sonra 6 ay boyunca yüksek etkili kontrasepsiyon kullanmak istemeyenkadınlarda kullanılmamalıdır (bkz. Bölüm 4.6). Tedaviden önce çocuk doğurma potansiyeliolan tüm kadınlarda gebelik testi yapılmalıdır.
Karaciğer yetmezliği:
Şiddetli karaciğer yetmezliği olan hastalarda, orta karaciğer yetmezliği olan hastalardan elde edilen verilere göre, niraparib maruziyeti daha yüksek olabilir ve bu hastalar dikkatlice takipedilmelidir (bkz. Bölüm 4.2 ve 5.2).
Yardımcı maddeler
Bu tıbbi ürün laktoz içermektedir. Galaktoz intoleransı, total laktaz eksikliği ya da glukoz-galaktoz malabsorpsiyonu gibi nadir kalıtımsal sorunları olan hastalar bu ilacı kullanmamalıdır.
Belge Do Belge Takip Adresi:https://www.turkiye.gov.tr/saglik-titck-ebys4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Farmakodinamik etkileşimler
Niraparibin aşılar veya immünosupresan ajanlarla kombinasyonu incelenmemiştir.
Niraparibin sitotoksik tıbbi ürünlerle birlikte kullanımıyla ilişkili veriler sınırlıdır. Bu nedenle niraparib; aşılar, immünosupresan ajanlar veya diğer sitotoksik tıbbi ürünlerle birliktekullanıldığı zaman dikkatli olunmalıdır.
Farmakokinetik etkileşimler
Diğer tıbbi ürünlerin niraparibin üzerindeki etkileriCYP substratı olarak niraparib (CYP1A2 ve CYP3A4)
Niraparib,
in vivo
karboksilesterazlar (CE) ve UDP-glukuronosil transferazların (UGT) bir substratıdır.
Niraparibin oksidatif metabolizması
in vivo
ortamda minimaldir. CYP enzimlerini inhibisyona uğrattığı (örn. itrakonazol, ritonavir ve klaritromisin) veya indüklediği (örn. rifampin,karbamazepin ve fenitoin) bilinen tıbbi ürünlerle eşzamanlı olarak uygulandığında ZEJULAiçin doz ayarlaması gerekmemektedir.
Dışa akış taşıyıcılarının substratı olarak niraparib (P-gp, BCRP, BSEP, MRP2 ve MATE1/2)
Niraparib, P-glikoproteini (P-gp) ve Meme Kanseri Direnç Proteininin (Breast Cancer Resistance Protein) (BCRP) bir substratıdır. Ancak, yüksek geçirgenliği ve biyoyararlanımınedeniyle, bu taşıyıcıları inhibisyona uğratan tıbbi ürünlerle klinik açıdan anlamlı etkileşimriski düşüktür. Bu nedenle, P-gp'yi (örn. amiodaron, verapamil) veya BCRP'yi (örn.osimertinib, velpatasvir ve eltrombopag) inhibisyona uğrattığı bilinen tıbbi ürünlerle eşzamanlıolarak uygulandığında ZEJULA için doz ayarlaması gerekmemektedir.
Niraparib safra tuzu eksport pompası (substrate of bile salt export pump) (BSEP) veya çoklu ilaç direnciyle ilişkili protein 2'nin (MRP2) bir substratı değildir. Majör birincil metabolit olanM1, P-gp, BCRP, BSEP veya MRP2'nin bir substratı değildir. Niraparib çoklu ilaç ve toksinekstrüzyonu (MATE)-1 veya 2'nin substratı değilken, M1 bunların ikisinin de substratıdır.
Hepatik alım taşıyıcılarının substratı olarak niraparib (OATP1B1, OATP1B3 ve OCT1)
Niraparib veya M1 organik anyon taşıyıcı polipeptit 1B1 (OATP1B1), 1B3 (OATP1B3) veya organik katyon taşıyıcı 1'in (OCT1) substratı değildir. OATP1B1 veya 1B3 (örn. gemfibrozil,ritonavir) veya OCT1 (örn. dolutegravir) alım taşıyıcılarını inhibisyona uğrattığı bilinen tıbbiürünlerle eşzamanlı olarak uygulandığında ZEJULA için doz ayarlaması gerekmemektedir.
Renal alım taşıyıcılarının substratı olarak niraparib (OAT1, OAT3 ve OCT2)
Niraparib veya M1 organik anyon taşıyıcısı 1 (OAT1), 3 (OAT3) ve organik katyon taşıyıcısı 2'nin (OCT2) substratı değildir. OAT1 (örn. probenesid) veya OAT3 (örn. probenesid,diklofenak) veya OCT2 alım taşıyıcılarını (örn. simetidin, kinidin) inhibisyona uğrattığı bilinentıbbi ürünlerle eşzamanlı olarak uygulandığında ZEJULA için doz ayarlamasıgerekmemektedir.
Niraparibin diğer tıbbi ürünler üzerindeki etkisi
CYP'lerin (CYP1A2, CYP2B6, CYP2C8, CYP2C9, CYP2C19, CYP2D6 ve CYP3A4) inhibisyonu
Niraparib veya M1, etkin maddeyi metabolize eden CYP enzimlerinin (CYP1A1/2, CYP2B6, CYP2C8, CYP2C9, CYP2C19, CYP2D6 ve CYP3A4/5) herhangi birinin inhibitörü değildir.
CYP3A4'ün karaciğerde inhibisyonu beklenmese de, ilgili niraparib konsantrasyonlarında CYP3A4'ün bağırsak düzeyinde inhibisyon potansiyeli kanıtlanmamıştır. Bu nedenle,niraparibin metabolizmasının CYP3A4'e bağımlı olduğu ve özellikle dar terapötik aralığa sahipetkin maddelerle (örn. siklosporin, takrolimus, alfentanil, ergotamin, pimozid, ketiapin vehalofantrin) kombinasyon halinde kullanıldığı durumlarda dikkat edilmesi önerilmektedir.
UDP-glukuronosil transferazların (UGT) inhibisyonu
Niraparib
in vitro
200 pM'a kadar dozlarda UGT izoformlarına karşı (UGT1A1, UGT1A4, UGT1A9 ve UGT2B7) inhibitör etki göstermemiştir. Bu nedenle, UGT'lerin niraparibtarafından klinik açıdan ilgili inhibisyona uğratılma potansiyeli minimaldir.
CYP'lerin indüksiyonu (CYP1A2 ve CYP3A4)
Niraparib veya M1
in vitroİn vitro,
niraparib yüksek konsantrasyonlarda CYP1A2'yi zayıf şekilde indüklemektedir ve bu etkinin klinik önemitamamen dışlanamamaktadır. M1 bir CYP1A2 indükleyicisi değildir. Bu nedenle niraparibinmetabolizması CYP1A2'ye bağımlı ve özellikle terapötik aralığı dar olan (örn. klozapin, teofilinve ropinirol) etkin maddelerle kombinasyon halinde dikkatli kullanılması önerilmektedir.
Dışa akış taşıyıcılarının inhibisyonu (P-gp, BCRP, BSEP, MRP2 ve MATE1/2)
Niraparib, BSEP veya MRP2'nin inhibitörü değildir.
İn vitro,
niraparib P-gp'yi çok zayıf düzeyde ve BCRP'yi sırasıyla IC50= 161 pM ve 5,8 pM değerlerinde inhibe eder. Bu nedenle,bu dışa akış taşıyıcılarının inhibisyona uğramasıyla ilişkili klinik açıdan anlamlı bir etkileşimolasılığı düşük olsa da göz ardı edilemez. Niraparibin BCRP substratlarıyla (irinotekan,rosuvastatin, simvastatin, atorvastatin, metotreksat) kombinasyon halinde kullanıldığıdurumlarda dikkat edilmesi önerilmektedir.
Niraparib, MATE1 ve 2'nin inhibitörüdür ve IC50 değerleri sırasıyla 0,18 pM ve <0,14 pM'dir. Bu taşıyıcıların substratları olan tıbbi ürünlerle (örn. metformin) birlikte uygulandığında buürünlerin plazma konsantrasyonlarında artış olasılığı göz ardı edilemez.
Majör primer metabolit M1, P-gp, BCRP, BSEP, MRP2 veya MATE1/2'nin inhibitörü gibi görülmemektedir.
Hepatik alım taşıyıcılarının inhibisyonu (OATP1B1, OATP1B3 ve OCT1)
Niraparib veya M1 organik anyon taşıyıcısı polipeptit 1B1 (OATP1B1) veya 1B3'ün (OATP1B3) inhibitörü değildir.
İn vitro,
niraparib organik katyon taşıyıcısı 1'i (OCT1) IC50= 34,4 pM değeriyle zayıf düzeyde inhibisyona uğratmaktadır. Niraparibin metformin gibi OCT1 yoluyla alım taşınımına maruzkalan etkin maddelerle kombinasyon halinde kullanıldığı durumlarda dikkat edilmesiönerilmektedir.
Renal alım taşıyıcılarının inhibisyonu (OAT1, OAT3 ve OCT2)
Niraparib veya M1, organik anyon taşıyıcısı 1 (OAT1), 3 (OAT3) ve organik katyon taşıyıcısı 2'yi (OCT2) inhibisyona uğratmaz.
Tüm klinik çalışmalar yalnızca yetişkinler üzerinde yürütülmüştür.
Veri bulunmamaktadır.
Pediyatrik popülasyon
Tüm klinik çalışmalar yalnızca yetişkinlerde gerçekleştirilmiştir.
4.6. Gebelik ve laktasyon
Genel tavsiye
Gebelik kategorisi: X
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Çocuk doğurma potansiyeli olan kadınlar tedavi sırasında gebe kalmamalı ve tedavi başlangıcında gebe olmamalıdır. Tedaviden önce çocuk doğurma potansiyeli olan tümkadınlarda gebelik testi yapılmalıdır. Çocuk doğurma potansiyeli olan kadınlar tedavi sırasındave son ZEJULA dozundan sonra 6 ay boyunca yüksek etkili doğum kontrol yöntemlerikullanmalıdır.
Gebelik dönemi
Niraparibin gebe kadınlarda kullanımıyla ilgili veri bulunmamaktadır veya sınırlı miktardadır. Hayvanlarda üreme veya gelişim toksisitesi çalışması yapılmamıştır. Ancak, etkimekanizmasına göre, niraparib gebe kadınlara uygulandığında embriyo-letal ve teratojeniketkiler dahil olmak üzere embriyonik veya fetal hasara yol açabilir. ZEJULA gebelik sırasındakullanılmamalıdır.
Laktasyon dönemi
Niraparib veya metabolitlerinin insan sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir. ZEJULA uygulaması sırasında ve son dozun alınmasından sonraki 1 ay boyunca emzirme kontrendikedir(bkz. Bölüm 4.3).
Üreme yeteneği/Fertilite
Fertiliteyle ilgili klinik veri bulunmamaktadır. Sıçanlarda ve köpeklerde spermatojenezde reversibl bir düşüş gözlemlenmiştir (bkz. Bölüm 5.3).
4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
ZEJULA'nun araç veya makine kullanımı üzerindeki etkisi orta düzeydedir. ZEJULA alan hastalarda asteni, halsizlik, baş dönmesi yaşayabilir veya konsantrasyon güçlüğü görülebilir.Bu semptomları yaşayan hastalar araç veya makine kullanırken dikkat etmelidir.
4.8. İstenmeyen etkiler
Güvenlilik profilinin özeti
Havuzlanmış PRIMA (başlangıç dozu 200 mg veya 300 mg) ve NOVA çalışmalarında ZEJULA monoterapisi alan 851 hastanın >%10'unda görülen tüm derecelerdeki adversreaksiyonlar (ADR) bulantı, anemi, trombositopeni, halsizlik, kabızlık, kusma, baş ağrısı,insomnia, trombosit sayımında düşüş, nötropeni, karın ağrısı, iştah azalması, diyare, dispne,hipertansiyon, asteni, baş dönmesi, nötrofil sayımında düşüş, öksürük, artralji, sırt ağrısı, beyazkan hücresi sayımında düşüş ve sıcak basmasıdır.
En yaygın ciddi advers reaksiyonlar %1'den trombositopeni ve anemidir.
fazla (tedavide ortaya çıkan sıklıklar)
Advers reaksiyonların tablolanmış listesi
ZEJULA monoterapisi alan hastalarda klinik araştırmalara ve pazarlama sonrası gözleme dayalı olarak aşağıdaki advers reaksiyonlar görülmüştür (bkz. Tablo 4). Advers reaksiyonlarıngörülme sıklıkları, hasta maruziyetinin bilindiği PRIMA ve NOVA klinik çalışmalarından (300mg/gün'lük sabit başlangıç dozu) elde edilen havuzlanmış advers olay verilerine dayanmaktadırve şu şekilde tanımlanmıştır: Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan(>1/1.000 ila <1/100); seyrek (>1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000); bilinmiyor(eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor). Her bir sıklık gruplamasında, istenmeyenetkiler, azalan ciddiyet sırasına göre bildirilmektedir.
Sistem Organ Sınıfı |
Tüm CTCAE* derecelerinin sıklığı |
3. veya 4. CTCAE* derecelerinin sıklığı |
Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar
|
Çok yaygın
İdrar yolu enfeksiyonuYaygın
Bronşit, konjonktivit
|
Yaygın olmayan
İdrar yolu enfeksiyonu, bronşit
|
(Kist ve polipler de dahil olmak üzere) iyi huylu, kötühuylu ve tanımlanmamışneoplazmalar
|
Yaygın
Miyelodisplastik sendrom/ akut miyeloid lösemi**
|
Yaygın
Miyelodisplastik sendrom/ akut miyeloidlösemi**
|
Kan ve lenf sistemi hastalıkları
|
Çok yaygın
Trombositopeni, anemi, nötropeni, lökopeni Yaygın olmayanPansitopeni, febril nötropeni
|
Çok yaygın
Trombositopeni, anemi,
nötropeni
Yaygın
Lökopeni
Yaygın olmayan
Pansitopeni, febril
nötropeni
|
Bağışıklık sistemi hastalıkları
|
Yaygın
Aşırı duyarlılık^
|
Yaygın olmayan
Aşırı duyarlılık
|
Metabolizma ve beslenme hastalıkları
|
Çok yaygın
İştah azalması
Yaygın
Hipokalemi
|
Yaygın
HipokalemiYaygın olmayan
İştah azalması
|
Psikiyatrik hastalıklar
Bu be
gmlama Kodu: lZW50Q3NRS3k0YııUyM0r |
Çok yaygın
Insomnia
Yaygın
Anksiyete, depresyon, bilişsel bozukluk++
Yaygın olmayan
Konfüzyon
'¦RG83dklUlVl0ry DcIgc Tdkip Adıcsi.lıttıj |
Yaygın olmayan
Insomnia, anksiyete, depresyon, konfüzyon
|
Sistem Organ Sınıfı |
Tüm CTCAE* derecelerinin sıklığı |
3. veya 4. CTCAE* derecelerinin sıklığı |
Sinir sistemi hastalıkları
|
Çok yaygın
Baş ağrısı, baş dönmesiYaygın
Tat alma duygusunda bozukluk (disgüzi)
Seyrek
Posterior Reversibl Ensefalopati Sendromu (PRES)**
|
Yaygın olmayan
Baş ağrısı
|
Kardiyak hastalıklar
|
Çok yaygın
Palpitasyon
Yaygın
Taşikardi
|
|
Vasküler hastalıklar
|
Çok yaygın
Hipertansiyon
Seyrek
Hipertansif kriz
|
Yaygın
Hipertansiyon
|
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinalhastalıklar
|
Çok yaygın
Dispne, öksürük, nazofarenjit
Yaygın
Epistaksis
Yaygın olmayan
Pnömonit
|
Yaygın olmayan
Dispne, epistaksis, pnömonit
|
Gastrointestinal hastalıklar
|
Çok yaygın
Bulantı, kabızlık, kusma, karın ağrısı, diyare, dispepsi
Yaygın
Ağız kuruluğu, abdominal distensiyon, mukozalenflamasyon (mukoza iltihabı),stomatit
|
Yaygın
Bulantı, kusma, karın ağrısı
Yaygın olmayan
Diyare, kabızlık, mukozal enflamasyon(mukoza iltihabı),stomatit, ağız kuruluğu
|
Deri ve deri altı doku hastalıkları
|
Yaygın
Fotoduyarlılık, döküntü
|
Yaygın olmayan
Fotoduyarlılık, döküntü
|
Kas-iskelet bozuklukları, bağ doku ve kemikhastalıkları
|
Çok yaygın
Sırt ağrısı, artralji
Yaygın
Miyalji
|
Yaygın olmayan
Sırt ağrısı, artralji, miyalji
|
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkinhastalıkları
Bu be |
Çok yaygın
Halsizlik, asteniYaygınPeriferik ödem
ge |
Yaygın
Halsizlik, asteni
|
|
Belge Do
|
Sistem Organ Sınıfı |
Tüm CTCAE* derecelerinin sıklığı |
3. veya 4. CTCAE* derecelerinin sıklığı |
Araştırmalar
|
Yaygın
Gamma-glutamil transferaz artışı, AST artışı, kan kreatininartışı, A^T artışı, kan alkalinfosfataz artışı, vücut ağırlığındaazalma
|
Yaygın
Gamma-glutamil transferaz artışı, ALTartışı
Yaygın olmayan
AST artışı, kan alkalin fosfataz artışı
|
* CTCAE = Advers Olaylar İçin Ortak Terminoloji Kriterleri versiyon 4.02.
** Niraparib klinik çalışma verilerine dayanmaktadır. Pivot ENGOT-OV16 monoterapi çalışmasıyla sınırlı değildir.
^ Aşırı duyarlılık, ilaca aşırı duyarlılık, anafilaktoid reaksiyon, ilaç erüpsiyonu, anjiyoödem ve ürtiker dahildir.
ttHafıza bozukluğu, konsantrasyon bozukluğu içerir.
Bazal ağırlık veya trombosit sayımına göre 200 mg ZEJULA başlangıç dozu uygulanan hasta grubunda görülen advers reaksiyonlar, sabit başlangıç dozu 300 mg uygulanan gruplakarşılaştırıldığında benzer veya daha düşük sıklıkta görülmüştür (Tablo 4).
Trombositopeni, anemi ve nötropeni sıklığıyla ilgili özgün bilgiler için aşağıdaki bölüme bakınız.
Seçili advers reaksiyonların tanımı
Klinik tanılar ve/veya laboratuvar bulguları dahil olmak üzere hematolojik advers reaksiyonlar (trombositopeni, anemi, nötropeni) genellikle niraparib tedavisinin erken dönemlerindegerçekleşmiş ve zaman içinde görülme oranları azalmıştır.
NOVA ve PRIMA çalışmalarında, ZEJULA tedavisine uygun olan hastaların bazal hematolojik parametreleri şöyledir: Tedaviden önce mutlak nötrofil sayısı (MNS) >1.500 hücre/^L;trombosit >100,000 hücre/^L ve hemoglobin >9 g/dL (NOVA) veya >10 g/dL (PRIMA). Klinikprogramda, hematolojik advers reaksiyonlar laboratuvar izlem ve doz değişiklikleriyleyönetilmiştir (bkz. Bölüm 4.2).
PRIMA'da, bazal ağırlık veya trombosit sayımına göre ZEJULA başlangıç dozu uygulanan hastalarda, >3. derece trombositopeni, anemi ve nötropeni, 300 mg sabit başlangıç dozu verilengrupla karşılaştırıldığında sırasıyla %48'den %21'e, %36'dan %23'e, %24'ten %15'e düşmüştür.Hastaların sırasıyla %3, %3 ve %2'sinde trombositopeni, anemi ve nötropeni nedeniyle tedavibırakılmıştır.
Trombositopeni
PRIMA'da, ZEJULA ile tedavi edilen hastaların %39'unda, plaseboyla tedavi edilen hastaların %0,4'ünde 3./4. derece trombositopeni görülmüştür ve ilk dozdan ilk başlangıca kadar geçenmedyan süre 22 gün (aralık: 15 ila 335 gün), medyan süre 6 gündür (aralık: 1 ila 374 gün).Niraparib alan hastaların %4'ünde trombositopeni nedeniyle tedavi bırakılmıştır.
NOVA'da, ZEJULA alan hastaların yaklaşık %60'ında herhangi bir derecede trombositopeni ve hastaların %34'ünde 3./4. derece trombositopeni görülmüştür. Bazal trombosit sayımı 180 x109/L'den düşük olan hastalarda, herhangi bir derecede ve 3./4. derece trombositopeni hastalarınsırasıyla %76'sı ve %45'indegerfefei©şmi|ti'niOkereceisinİeını^ağımsız olarak trombositopeni ve
3. /4. derece trombositopeninin başlangıcına kadar geçen medyan süre sırasıyla 22 ve 23 gündür.
4. döngüden itibaren tedavinin ilk 2 ayında yapılan yoğun doz değişikliklerinden sonra yenitrombositopeni görülme oranı %1,2'dir. Herhangi bir derecedeki trombositopeni olaylarınınmedyan süresi 23 gündür ve 3./4. derece trombositopeni olaylarının medyan süresi 10 gündür.ZEJULA ile tedavi edilen hastalarda hemoraji riski yükselebilir. Klinik programda,trombositopeni laboratuvar izlemi, doz modifikasyonu ve uygun olan yerlerde trombosittransfüzyonuyla yönetilmiştir (bkz. Bölüm 4.2). Hastaların yaklaşık %3'ü trombositopeniolayları (trombositopeni ve trombosit sayımında düşüş) nedeniyle tedaviyi bırakmıştır.
NOVA çalışmasında, 367 hastanın 48'inde (%13) eşzamanlı trombositopeniyle birlikte kanama görülmüştür; pansitopeni ciddi advers olayıyla eşzamanlı olarak gözlenlenen bir 3. derecepeteşi ve hematom olayı dışında, trombositopeniyle eşzamanlı tüm kanama olaylarının şiddeti1. veya 2. derecedir. Trombositopeni bazal trombosit sayımı 180 x 109/L'den düşük olanhastalarda daha sık gerçekleşmiştir. Bazal trombosit sayımı düşük olan (<180 x 109/L) veZEJULA alan hastaların yaklaşık %76'sında herhangi bir dereceden trombositopenigörülmüştür ve hastaların %45'inde 3./4. derece trombositopeni görülmüştür. Niraparib alanhastaların <%1'inde pansitopeni gözlemlenmiştir.
Anemi
PRIMA'da, ZEJULA ile tedavi edilen hastaların %31'inde, plaseboyla tedavi edilen hastaların %2'sinde 3./4. derece anemi görülmüştür ve ilk dozdan ilk başlangıca kadar geçen medyan süre80 gün (aralık: 15 ila 533 gün), medyan süre 7 gündür (aralık: 1 ila 119 gün). Niraparib alanhastaların %2'sinde anemi nedeniyle tedavi bırakılmıştır.
NOVA'da, hastaların yaklaşık %50'si herhangi bir derecede anemi, %25'inde 3./4. derece anemi görülmüştür. Herhangi bir derecede anemi başlangıcına kadar geçen medyan süre 42 gündür ve3./4. derece olaylar için 85 gündür. Herhangi bir derecede aneminin medyan süresi 63 gün, 3./4.derece olaylarda 8 gündür. ZEJULA tedavisi sırasında herhangi bir derecede anemi devamedebilir. Klinik programda, anemi laboratuvar izlemi, doz değişikliği (bkz. Bölüm 4.2) veuygun olan yerlerde alyuvar transfüzyonuyla yönetilmiştir. Hastaların yaklaşık %1'i aneminedeniyle tedaviyi bırakmıştır.
Nötropeni
PRIMA'da, ZEJULA ile tedavi edilen hastaların %21'i, plaseboyla tedavi edilen hastaların %1'inde 3./4. derece nötropeni görülmüştür ve ilk dozdan ilk başlangıca kadar geçen medyansüre 29 gün (aralık: 15 ila 421 gün), medyan süre 8 gündür (aralık: 1 ila 42 gün). Niraparib alanhastaların %2'sinde nötropeni nedeniyle tedavi bırakılmıştır.
NOVA'da, hastaların yaklaşık %30'u herhangi bir derecede nötropeni, %20'sinde 3./4. derece nötropeni görülmüştür. Herhangi bir derecede anemi başlangıcına kadar geçen medyan süre 27gündür ve 3./4. derece olaylar için 29 gündür. Herhangi bir derecede aneminin medyan süresi26 gün, 3./4. derece olaylarda 13 gündür. Ayrıca, niraparible tedavi edilen hastaların yaklaşık%6'sına nötropeni için eşzamanlı tedavi olarak Granülosit-Koloni Uyarıcı Faktör (G-CSF)uygulanmıştır. Hastaların yaklaşık %2'si nötropeni nedeniyle tedaviyi bırakmıştır.
Mi^yelodisplastik sendrom/Akut miyeloid lösemi
Klinik çalışmalarda, ZEJULA ile tedavi edilen hastaların %1'inde MDS/AML meydana gelmiş ve vakaların %41'inde ölümle sonuçlanmıştır. İnsidansın, daha önce 2 veya daha fazla platinkemoterapi almış ve 75 aylık sağkalım takibinin ardından gBRCAmut ile tekrarlayanyumurtalık kanseri olan hastalarda daha yüksek olduğu görülmüştür. Daha önce platin ajanlarlakemoterapi almış tüm hastaların MDS/AML gelişimine katkıda bulunan potansiyel faktörleri
vardır. Birçoğu ayrıca di
Belge Do
almıştır. Raporların
kiye.gov.tr/saglik-iitck-ebys
çoğu gBRCAmut taşıyıcılarına aittir. Hastalardan bazılarının önceden kanser veya kemik iliği baskılanması öyküsü olduğu bilinmektedir.
PRIMA çalışmasında, MDS/AML insidansı ZEJULA alan hastalarda % 0,8 ve plasebo alan hastalarda % 0,4 olmuştur.
Daha önce en az iki basamak platin kemoterapi almış nükseden yumurtalık kanseri hastalarında yapılan NOVA çalışmasında, 75 aylık takipte genel MDS/AML insidansı ZEJULA alanhastalarda % 3,8 ve plasebo alan hastalarda % 1,7 olmuştur. gBRCAmut ve gBRCAmutolmayan kohortlarda, MDS/AML insidansı sırasıyla ZEJULA alan hastalarda % 7,4 ve % 1,7ve plasebo alan hastalarda %3,1 ve %0,9 olmuştur.
Hipertansiyon
PRIMA'da, ZEJULA ile tedavi edilen hastaların %6'sı ile plaseboyla tedavi edilen hastaların %1'inde 3./4. derece hipertansiyon görülmüştür ve ilk dozdan ilk başlangıca kadar geçenmedyan süre 50 gün (aralık: 1 ila 589 gün), medyan süre 12 gündür (aralık: 1 ila 61 gün).Hastaların %0'ında hipertansiyon nedeniyle tedavi bırakılmıştır.
NOVA'da, ZEJULA ile tedavi edilen hastaların yaklaşık %19,3'ünde herhangi bir derecede hipertansiyon görülmüştür. Hastaların %8,2'sinde 3./4. derece hipertansiyon görülmüştür.Hipertansiyon anti-hipertansif tıbbi ürünlerle kolayca yönetilmiştir. Hastaların %1'inden azıhipertansiyon nedeniyle tedaviyi bırakmıştır.
Pediyatrik popülasyon:
Pediyatrik hastalarda hiçbir çalışma yapılmamıştır.
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar / risk dengesinin sürekli olarak izlenmesineolanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu TürkiyeFarmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr; e-posta:[email protected]; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99).
4.9. Doz aşımı
ZEJULA doz aşımı durumu için spesifik bir tedavi yoktur ve doz aşımı semptomları belirlenmemiştir. Doz aşımı durumunda, hekimler genel destekleyici önlemleri izlemeli vesemptomatik tedavi uygulamalıdır.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER5.1. Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Diğer antineoplastik ajanlar, Poli (ADP-riboz) polimeraz (PARP) inhibitörleri
ATC kodu: L01XK02.
Etki mekanizması ve farmakodinamik etkiler
Niraparib, DNA onarımında rol oynayan poli(ADP-riboz) polimeraz (PARP) enzimleri PARP-1 ve PARP-2'nin bir inhibitörüdür.
İn vitro
çalışmalarda, niraparible indüklenen sitotoksisiteye PARP enzimatik aktivitesinin inhibisyonu ve DNA hasarı, apoptoz ve hücre ölümü ilesonuçlanan PARP-DNA komplekslerinin oluşumunda artışın dahil olabileceği görülmüştür.Meme kanseri (BRCA) 1 ve 2 tümör baskılayıcı genlerinde eksiklik olan veya olmayan tümörhücre hatlarında artan ni¥âpâfib''fcaynaklf*srtötteksisfte'5gözlenmiştir.Farelerde büyütülen
Belge Do
ortotopik yüksek dereceli seröz over kanseri hasta kaynaklı ksenograft tümörlerinde (PDX), niraparibin BRCA 1 ve 2 mutantları, homolog rekombinasyon (HR) eksikliği olan BRCA vahşitip ve tespit edilebilir HR eksikliği olmayan BRCA vahşi tip tümörlerde tümör büyümesiniazalttığı görülmüştür.
Klinik etkililik ve güvenlilik
Birinci basamak over kanseri idame tedavisi
PRIMA, Faz 3 çift kör, plasebo kontrollü bir çalışmadır ve birinci basamak platin bazlı kemoterapiye tam veya kısmi yanıt veren hastalar (n=733) 2:1 oranında ZEJULA veyaeşleştirilmiş plaseboya randomize edilmiştir. PRIMA, 475 hastada (317'si niraparib koluna,158'i plasebo koluna randomize edilmiştir) devam eden 28 günlük döngülerde günde tek doz300 mg başlangıç dozuyla başlatılmıştır. PRIMA'nın başlangıç dozu Protokolün 2. Değişikliğiile değiştirilmiştir. Bu noktadan sonra, bazal vücut ağırlığı >77 kg ve bazal trombosit sayımı >150.000/pL olan hastalara günlük ZEJULA 300 mg (n=34) veya plasebo (n=21) tedavisiuygulanırken, bazal vücut ağırlığı <77 kg ve bazal trombosit sayımı < 150.000/pL olanhastalara günlük ZEJULA 200 mg (n=122) veya plasebo (n=61) tedavisi uygulanmıştır.
Hastalar birinci basamak platin bazlı kemoterapi yanı sıra ameliyat oldu ise, ameliyatın tamamlanmasından sonra randomize edilmiştir. Gönüllüler kemoterapinin son döngüsünün ilkgününden sonraki 12 hafta içinde randomize edilmiştir. Gönüllülere >6 ve <9 platin bazlı tedavidöngüsü uygulanmıştır. Tümör hacminin azaltıldığı ara ameliyatlardan sonra, gönüllülere >2postoperatif platin bazlı tedavi döngüsü uygulanmıştır. Kemoterapiyle birlikte bevasizumabverilen ama idame tedavisi olarak bevasizumab alamayan hastalar çalışma dışındatutulmamıştır. Hastalar ZEJULA dahil olmak üzere geçmiş PARP inhibitörü (PARPi) tedavisigörmemiş olmalıdır. Neoadjuvan kemoterapi ve sonrasında tümör hacminin azaltıldığı araameliyat geçiren hastalarda görünür rezidüel hastalık olabilir veya rezidüel hastalıkolmayabilir. Hastalığı 3. evrede olan ve tümör hacminin azaltıldığı primer ameliyattan sonratam sitoredüksiyon uygulanan (yani görünür rezidüel hastalığı olmayan) hastalar çalışmanındışında bırakılmıştır. Randomizasyon, birinci basamak platin rejimi sırasında verdiği en iyiyanıt (tam yanıt ya da kısmi yanıt), neoadjuvan kemoterapi (NAKT) (Evet ya da Hayır) vehomolog rekombinasyon eksikliği (HRD) durumuna [pozitif (HR eksikliği) ya da negatif (HReksikliği yok) veya belirlenememiş] göre tabakalaştırılmıştır. HRD testi, ilk tanı tarihindealınan tümör dokusunda yapılan HRD testi kullanılarak yapılmıştır. CA-125 düzeyleri hastanınbirinci basamak tedavisi sırasında normal aralıkta (veya >%90 CA-125 düşüşü) olmalı ve en az7 gün boyunca stabil devam etmelidir.
Hastalar 1. döngü/1. günde (C1/D1), devamlı 28 günlük döngülerde günde tek doz uygulanan ZEJULA 200 veya 300 mg veya karşılık gelen plasebo ile tedaviyle başlamıştır. Her birdöngüde klinik ziyaretleri gerçekleştirilmiştir (4 hafta ±3 gün).
Birincil sonlanım noktası, RECIST'e (versiyon 1.1) kör bağımsız merkezi inceleme (BICR) ile belirlenen progresyonsuz (ilerlemesiz) sağkalımdır (PFS). Genel sağkalım (OS) anahtar ikincilhedeftir. PFS testi, ilki HR eksikliği olan popülasyonda ve sonra genel popülasyonda olmaküzere hiyerarşik olarak yapılmıştır: Medyan yaş 62'dir ve ZEJULA'ya randomize edilenhastalarda 32 ila 85 yaş aralığında, plaseboyla randomize edilen hastalarda 33 ila 88 yaşaralığındadır. Tüm hastaların %89'u beyazdır. ZEJULA ile randomize edilen hastaların %69'u,plaseboyla tedavi edilen hastaların %71'inin çalışmanın başlangıcındaki ECOG skoru 0'dır.Genel popülasyonda, hastaların %65'inde 3. evre hastalık, %35'inde 4. evre hastalık vardır.Genel popülasyonda, çoğu hastanın (>%80) primer tümör bölgesi overdir; çoğu hastada (>%90)seröz histolojiye sahip tümör vardır. Hastaların %67'si neoadjuvan kemoterapi NAKT almıştır.Hastaların %69'u birinci basamak'iplatintb.azliıTikem
ffltarpi
ve tam yanıt vermiştir. NiraparibBelge Do
|
HR eksikliği olan popülasyon
|
Genel popülasyon
|
ZEJULA
(N=247)
|
plasebo
(N=126)
|
ZEJULA
(N=487)
|
plasebo
(N=246)
|
Medyan PFS (%95 GA)
|
21,9 (19,3; NE)
|
10,4 (8,1; 12,1)
|
13,8 (11,5; 14,9)
|
8,2 (7,3; 8,5)
|
Tehlike oranı (%95 GA)
|
0,43 (0,31; 0,59)
|
0,62 (0,5; 0,76)
|
p değeri
|
<0,0001
|
<0,0001
|
PFS2 Tehlike oranı
(%95 GA)
|
0,84 (0,485; 1,453)
|
0,81 (0,577; 1,139)
|
OS* Tehlike oranı
(%95 GA)
|
0,61 (0,265; 1,388)
|
0,7 (0,44; 1,11)
|
|
PFS = progresyonsuz sağkalım; GA = güven aralığı; NE = değerlendirilemez; OS = gene sağkalım; PFS2 = sonraki ilk tedaviden sonra progresyonsuz sağkalım.
* Primer PFS analizi tarihinde, genel popülasyonda ZEJULA alan hastaların %84'ünde, plasebo alan hastaların %77'sinde randomizasyondan iki yıl sonra tahmini sağkalım.
PFS2 ve OS verileri henüz olgunlaşmamıştır.
|
Şekil 1: HR eksikliği olan tümörlere sahip hastalarda progresyonsuz sağkalım -PRIMA(ITT popülasyonu, N=373)Şekil2:Genel popülasyonda progresyonsuz sağkalım - PRIMA (ITT popülasyonu,
N=733)
Alt grup analizleri
Homolog Rekombinasyon (HR) eksikliği olan popülasyonda, BRCA (+) over kanserli hastalardan oluşan alt grupta 0,4 tehlike oranı (%95 GA 0,27; 0,62) gözlenmiştir (N=223). HRDBRCA (-) hastalardan oluşan alt grupta (N=150), 0,5 tehlike oranı (%95 GA 0,31; 0,83)gözlemlenmiştir. Homolog Rekombinasyon eksikliği olmayan popülasyonda (N=249); 0,68tehlike oranı (%95 GA 0,49; 0,94) gözlenmiştir.
Bazal vücut ağırlığı veya trombosit sayımına göre 200 veya 300 mg ZEJULA uygulanan hastaların keşifsel alt grup analizlerinde, benzer etkililik gözlenmiştir (araştırmacınındeğerlendirdiği PFS) ve tehlike oranı HRD olan popülasyonda 0,54 (%95 GA 0,33; 0,91) vegenel popülasyonda 0,68'dir (%95 GA 0,49; 0,94). HRD olmayan alt grupta, 200 mg dozununtedavi etkisinin 300 mg dozuyla karşılaştırıldığında daha düşük olduğu görülmüştür.
Platine duyarlı rekürren (tekrarlayan) over kanseri idame tedavisi
İdame tedavisi olarak niraparib güvenliliği ve etkililiği, nükseden ağırlıklı olarak yüksek derecede seröz epitelyal over, fallop tüpü veya birincil periton kanseri hastası olan ve altı aydanuzun süre sondan önceki platin bazlı tedavilerine kadar tam yanıt (CR) veya kısmi yanıt (PR)tanımlarına göre platin duyarlı hastalarda gerçekleştirilen Faz 3 randomize, çift kör, plasebokontrollü uluslararası bir çalışmada (NOVA) incelenmiştir. Hastaların niraparib tedavisineuygun olması için son platin temelli kemoterapinin tamamlanmasından sonra yanıt vermesi (CRveya PR) gerekmektedir. Son platin tedavilerinin akabinde CA-125 seviyeleri normal (veyabaşlangıçtan CA-125'te >%90'lık bir düşüş) olmalıdır ve en az 7 gün süre ile stabil kalmalıdır.Hastalar daha önce ZEJULA dahil olmak üzere hiçbir PARPi tedavisi almamış olmalıdır.Uygun hastalar germline BRCA (gBRCA) mutasyon testinin sonucuna göre iki kohorttan birineatanmıştır. Her kohort içinde, hastalar 2:1 oranında niraparib ve plaseboya randomizeedilmiştir. Hastalar randomizasyondan önce gBRCA analizi için alınan kan numunelerine göregBRCA mutasyonlu kohortucaatapraıiştflrktTümâraBRCAu(ıtBRCA) mutasyonu ve HRD testleri,
ilk tanı konduğu tarihte veya tekrar gerçekleşme tarihinde alınan tümör dokusu üzerinde yapılan HRD testi kullanılarak gerçekleştirilmiştir.
Tüm kohortlardaki randomizasyon, çalışmaya katılmadan önceki platin tedavisinden sonra ilerlemeye kadar geçen zamana (6 ila <12 ay ve >12 ay); sondan önceki veya son platinrejimiyle birlikte bevasizumab kullanılmadığına ve en yakın geçmişteki platin rejimisırasındaki en iyi yanıta (tam yanıt ve kısmi yanıt) göre tabakalaştırılmıştır.
Döngü 1/1.gündeki (C1/D1) hastalar, 28 günlük sürekli döngüler halinde günde tek doz uygulanan niraparib 300 mg veya eşleştirilmiş plasebo ile tedaviye başlamıştır. Her bir döngüdeklinik ziyaretleri yapılmıştır (4 hafta ± 3 gün).
NOVA çalışmasında, 1. döngüde hastaların %48'inin dozuna ara verilmiştir. Hastaların yaklaşık %47'si 2. döngüde daha düşük bir dozla tekrar başlamıştır.
NOVA çalışmasında niraparible tedavi edilen hastalarda en yaygın olarak kullanılan doz 200 mg'dır.
Progresyonsuz sağkalım (PFS), RECIST 1'e (Solid Tümörlerde Yanıt Değerlendirme, versiyon 1.1) veya klinik belirtiler ve semptomlara ve CA-125 artışına göre belirlenmiştir. PFS,(kemoterapi rejiminin tamamlanmasından 8 haftaya kadar sonraki) randomizasyon tarihindenhastalık ilerlemesi veya ölüme kadar ölçülmüştür.
PFS için primer etkililik analizi, körleştirilmiş merkezi bağımsız değerlendirmeyle belirlenmiştir ve
gBRCAgBRCA
mutasyonsuz kohort için ayrıca ileriyedönük şekilde tanımlanmış ve değerlendirilmiştir. Genel sağkalım (OS) analizleri, ikincil sonuçölçütleridir.
İkincil etkililik sonlanım noktaları arasında, kemoterapisiz ara (CFI), izleyen ilk tedaviye kadar geçen süre (TFST), izleyen ilk tedaviden sonra geçen süre (PFS2) ve OS'dir (genel sağkalım).
gBRCAgBRCAgBRCAgBRCA
mutasyonsuz kohortlardaki niraparib hastalarının %49 ve %34'ü dahildir. Çoğu hasta18 ila 64 yaşındadır (%78), beyazdır (%86) ve ECOG performans skoru 0'dır (%68).
gBRCA
mutasyonlu kohortta, tedavi döngüsü medyan sayısı niraparib kolunda plasebo koluna göre daha yüksektir (sırasıyla 14 ve 7 döngü). Niraparib grubunda plasebo grubuylakarşılaştırıldığında daha fazla sayıda hasta (sırasıyla %54,4 ve %16,9) 12 aydan uzun süretedaviye devam etmiştir.
Genel
gBRCA
mutasyonsuz kohortta, tedavi döngülerinin medyan sayısı niraparib kolunda plasebo koluna göre daha yüksektir (sırasıyla 8 ve 5 döngü). Niraparib grubunda plasebogrubuyla karşılaştırıldığında daha fazla sayıda hasta (sırasıyla %34,2 ve %21,1) 12 aydan uzunsüre tedaviye devam etmiştir.
Çalışma
gBRCA(gBRCAgBRCA
mutasyonsuz kohort).
|
gBRCAmutasyonlu kohort |
gBRCAmutasyonsuz kohort |
|
Niraparib
(N=138) |
plasebo
(N=65) |
niraparib
(N=234) |
plasebo
(N=116) |
PFS medyan(%95 GA*)
|
21
(12,9; NR)
|
5,5
(3,8; 7,2)
|
9,3
(7,2; 11,2)
|
3,9
(3,7; 5,5)
|
P değeri |
< 0,0001 |
< 0,0001 |
Tehlike oranı(TO) (Niraparibıplasebo) (%95 GA*)
|
0,27
(0,173; 0,41)
|
0,45
(0,338; 0,607)
|
PFS = progresyonsuz sağkalım; GA = güven aralığı; NE = değerlenc
|
irilemez
|
Şekil 3: IRC değerlendirmesine göregBRCAmutasyonlu kohortta progresyonsuz
sağkalım için Kaplan-Meier grafiği - NOVA (ITT popülasyonu, N=203)
Tedavi
A-A—A A: Niraparib o-o-o B:Plasebo |
|
25 ¦ |
|
|
|
|
|
İo- |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
\----m---- |
|
|
------------O |
|
A |
138 |
125 |
107 |
98 |
89 |
79 |
63 44 |
28 |
26 |
16 3 1 |
0 |
B
0 ¦ |
65 |
52 |
34 |
21 |
12 |
8 |
6 2 |
2 |
2 |
1 1 0 |
|
|
Randomizasyondan sonra geçen süre (ay) |
Belge Do Belge Takip Adresi:https://www.turkiye.gov.tr/saglik-titck-ebysŞekil 4: IRC değerlendirmesine göre genel olarakgBRCAmutasyonsuz kohortta
progresyonsuz sağkalım için Kaplan-Meier grafiği - NOVA (ITT popülasyonu, n=350)
£
s
s
H | |
NOVA'da ikincil etkililiksonlanım noktaları
Son analizde, gBRCAmut kohortunda medyan PFS2, niraparib ile tedavi edilen hastalarda 29,9 ay iken, plasebo alan hastalarda 22,7 aydır (HR = 0,70; % 95 GA: 0,50, 0,97). gBRCAmutolmayan kohorttaki medyan PFS2, niraparib ile tedavi edilen hastalarda 19,5 ay iken, plaseboalan hastalarda 16,1 aydır (HR = 0,80; %95 GA: 0,63, 1,02).
Genel sağkalımın son analizinde, gBRCAmut kohortunda (n = 203) medyan OS, niraparib ile tedavi edilen hastalarda 40,9 ay, plasebo alan hastalarda ise 38,1 ay (HR = 0,85; %95 GA: 0,61,1,20) olduğu görülmüştür. gBRCAmut kohortu için kohort olgunluğu %76'dır. gBRCAmutolmayan kohortta (n = 350) medyan OS, niraparib ile tedavi edilen hastalarda 31.0 ay, plaseboalan hastalarda ise 34.8 ay (HR = 1.06; %95 GA: 0.81, 1.37) olduğu görülmüştür. gBRCAmutolmayan kohort için kohort olgunluğu %79'dur.
Doğrulanmış anket yöntemleriyle (FOSI ve EQ-5D) elde edilen hasta beyanlı sonuç (PRO) verileri, niraparible tedavi edilen hastaların yaşam kalitesiyle ilişkilendirilen ölçümlerdeplasebodan farklı olmadığını göstermiştir.
Pediyatrik popülasyon
Avrupa İlaç Ajansı (EMA), ZEJULA ile over karsinomda (rabdomiyosarkoma ve germ hücreli tümörler hariç) pediyatrik popülasyon tüm alt gruplarında çalışma sunma yükümlülüğükonusunda muafiyet getirmiştir.
5.2. Farmakokinetik özelliklerGenel özellikler
Emilim:
Açlık koşullarında tek doz 300..m€ nİEâpartbouygulandıkinionra, niraparib plazmada 30 dakika içinde ölçülebilir düzeydedir ve niraparib için ortalama pik plazma konsantrasyonuna (Cmaks)
yaklaşık 3 saatte ulaşılmıştır [804 ng/mL (%VK: %50,2]. Günde bir kez 30 mg ila 400 mg aralığında çoklu oral niraparib dozlarından sonra, niraparib birikimi yaklaşık 2 ila 3 kattır.
Niraparib dozu 30 mg'dan 400 mg'a arttırıldığında niraparibe sistemik maruziyetler (Cmaks ve EAA) dozla orantılı şekilde artmıştır. Niraparibin mutlak biyoyararlanımı yaklaşık %73'tür veilk geçiş etkisinin minimal olduğuna işaret etmektedir. Niraparibin popülasyon farmakokinetikanalizinde, biyoyararlanım açısından bireyler arası değişkenliğin değişim katsayısı (VK)%31'dir.
300 mg niraparib uygulamasından sonra, eşzamanlı yüksek yağlı öğün tüketilmesi niraparibin farmakokinetiğini anlamlı düzeyde etkilememiştir.
Tablet ve kapsül formülasyonlarının biyoeşdeğer olduğu gösterilmiştir. Açlık koşulları altında kitle tümörü olan 108 hastada bir 300 mg tablet veya üç 100 mg niraparib kapsülününuygulanmasını takiben, tablet için Cmaks, EAAlast ve EAAro için kapsüllere kıyasla geometrikortalama oranlarının %90 güven aralıkları biyoeşdeğerlik limitlerinde olmuştur (0,80 ve 1,25).
Dağılım:
Niraparib insan plazmasında proteinlere orta düzeyde (%83,0), esas olarak serum albüminine bağlanmaktadır. Niraparibin popülasyon farmakokinetik analizinde, kanser hastalarında (VK%116) görülen dağılım hacmi (Vd/F) 1,331 L'dir (70 kg hasta ağırlığına göre) ve niraparibindokulara yaygın olarak dağıldığına işaret etmektedir.
Biyotransformasyon:
Niraparib ağırlıklı olarak karboksilesterazlar (CE) tarafından metabolize edilir ve majör inaktif metabolit olan M1 oluşur. Bir kütle balans çalışmasında, M1 ve M10 (sonradan oluşturulan M1glukuronidleri), dolaşımdaki majör metabolitlerdir.
Eliminasyon:
Tek oral 300 mg niraparib dozundan sonra, niraparibin ortalama terminal yarı ömrü (tı/2) 48 ila 51 saattir (yaklaşık 2 gün). Popülasyon farmakokinetik analizinde, niraparibin görünür toplamklirensi (CL/F) kanser hastalarında 16,5 L/h'dir (VK %23,4).
Niraparib esas olarak hepatobiliyer ve renal yollardan elimine edilmektedir. Tek 300 mg [14C]-niraparib dozu uygulandıktan sonra, dozun ortalama %86,2'si (aralık %71 ila %91) 21 günlük bir sürede idrar ve dışkıda geri kazanılmıştır. İdrardaki radyoaktivite geri kazanımı dozun%47,5'i (aralık %33,4 ila %60,2) ve dışkıda %38,8'idir (aralık: %28,3 ila %47). 6 günlük birsürede toplanan havuzlanmış numunelerde, dozun %40'ı idrarda ağırlıklı şekilde metabolitolarak, dozun %31,6'sı dışkıda esas olarak değişmemiş niraparib olarak geri kazanılmıştır.
Hastalardaki karakteristik özelliklerBöbrek yetmezliği
Popülasyon farmakokinetik analizinde, hafif (kreatinin klirensi 60-90 mL/dk.) ve orta dereceli (30-60 ml/dk.) böbrek yetmezliği olan hastalarda, böbrek işlevi normal (hafif yetmezlikte %7-17 daha yüksek maruziyet ve orta dereceli yetmezlikte %17-38 daha yüksek maruziyet) olanbireylerle karşılaştırıldığında niraparib klirensi hafifçe düşmüştür. Maruziyet farkının dozayarlaması gerektirdiği düşünülmemektedir. Klinik çalışmalarda önceden şiddetli böbrekyetmezliği veya son dönem böbrek hastalığı olan ve hemodiyaliz gören hiçbir hastabelirlenmemiştir (bkz. Bölüm 4.2).
Bu belge
Belge Do Belge Takip Adresi:https://www.turkiye.gov.tr/saglik-titck-ebys
Karaciğer yetmezliği
Hastalarda yapılan klinik çalışmalarda elde edilen verilerin popülasyon farmakokinetik analizinde, önceden var olan hafif dereceli karaciğer yetmezliği (n=155) niraparibin klirensinietkilememiştir. Karaciğer yetmezliğinin derecesini sınıflandırmak için NCI-ODWGkriterlerinin kullanıldığı ve kanser hastalarında yapılan bir klinik çalışmada, 300 mg'lik tek birdozun uygulanmasının ardından orta dereceli karaciğer yetmezliği bulunan hastalarda (n=8)niraparib EAAro'sı, normal karaciğer fonksiyonu bulunan hastalardaki (n=9) niraparibEAAro'sının 1,56 katı olmuştur (%90 GA: 1,06 ila 2,30). Orta derecede karaciğer yetmezliğiolan hastalarda niraparib doz ayarlaması gerekmektedir (bkz. Bölüm 4.2). Orta karaciğeryetmezliğinin niraparib Cmaks'ı veya niraparib protein bağlanması üzerinde bir etkisiolmamıştır. Niraparibin farmakokinetiği şiddetli karaciğer yetmezliği olan hastalardadeğerlendirilmemiştir (bkz. Bölüm 4.2 ve Bölüm 4.4).
Kilo, yaş ve ırk
Popülasyon farmakokinetik analizinde ağırlık artışının niraparibin dağılım hacmini arttırdığı görülmüştür. Ağırlığın niraparib klirensi veya toplam maruziyet üzerinde hiçbir etkisisaptanmamıştır.Farmakokinetik açıdan, vücut ağırlığına göre doz ayarlaması
gerekmemektedir.
Popülasyon farmakokinetik analizinde yaş artışının niraparib klirensini azalttığı görülmüştür. 91 yaşındaki bir hastadaki ortalama maruziyetin, 30 yaşındaki bir hastadan %23 daha yüksekolacağı öngörülmüştür. Yaşın etkisinin doz ayarlaması gerektirdiği düşünülmemektedir.
Irkın niraparibin farmakokinetiği üzerindeki etkisiyle ilgili bir sonuca varmak için, ırklarda yeterli veri bulunmamaktadır.
Pediyatrik popülasyon
Niraparibin pediyatrik hastalardaki farmakokinetiğini incelemek için henüz çalışma yapılmamıştır.
5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri
Güvenlilik farmakolojisi
İn vitro
ortamda, niraparib insan maruziyet düzeylerinin altındaki konsantrasyonlarda dopamin taşıyıcısı DAT'ı inhibisyona uğratmıştır. Farelerde, tek doz niraparib, korteksteki hücre içidopamin ve metabolit düzeylerini arttırmıştır. Farelerde yapılan iki tek doz çalışmasındanbirinde lokomotor aktivitede düşüş görülmüştür. Bu bulguların klinik önemi bilinmemektedir.Beklenen terapötik maruziyet düzeylerine benzer veya bunların altında olması beklenentahmini MSS Merkezi Sinir Sistemi (MSS) maruziyeti düzeylerinde sıçanlar ve köpeklerdeyapılan yinelenen dozlu toksisite çalışmalarında davranışsal ve/veya nörolojik parametrelerüzerinde hiçbir etki gözlemlenmemiştir.
Yinelenen doz toksisitesi
Klinik olarak görülen maruziyet düzeylerinde sıçanlar ve köpeklerde spermatojenezde düşüş gözlenmiştir ve dozun kesilmesini izleyen 4 hafta büyük oranda geri dönüşlüdür.
Genotoksisite
Niraparib bakteriyel ters mutasyon tayininde (Ames) mutajenik değildir ama
in vitroi^ vivo
sıçan kemik iliği mikronükleus tayininde
Bu belge
Belge Do Belge Takip Adresi:https://www.turkiye.gov.tr/saglik-titck-ebys
klastojeniktir. Bu klastojenisite, niraparibin esas farmakolojisinden kaynaklanan genomik instabiliteyle tutarlıdır ve insanlarda genotoksisite potansiyeli olduğuna işaret etmektedir.
Üreme toksikolojisi
Niraparible üreme ve gelişim toksisitesi çalışması yapılmamıştır.
Karsinojenisite
Niraparible karsinojenisite çalışması yapılmamıştır.
6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER6.1. Yardımcı maddelerin listesi
Tablet çekirdeği
Krospovidon
Laktoz monohidrat (sığır sütünden elde edilir)
Magnezyum stearat Mikrokristalin selülozPovidonSilikon dioksit
Tablet kaplama
Polivinil alkolTitanyum dioksit (E 171)
Polietilen glikol Talk
Ferrosoferrik oksit (E 172)
6.2. Geçimsizlikler
Geçerli değildir.
6.3. Raf ömrü
30 ay.
6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler
30°C'nin altındaki oda sıcaklığında, orijinal ambalajında saklayınız.
6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği
84 X 1 ve 56 x 1 film kaplı tablet içeren kutularda oPa/Al/PVC-Al/vinil/akrilik blisterler.
Tüm ambalaj boyutları pazara sunulmamış olabilir.
6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği”ne uygun olarak imha edilmelidir.
7. RUHSAT SAHİBİ
GlaxoSmithKline İlaçları San. ve Tic.A.Ş.
Büyükdere Cad. No.173, 1. Levent Plaza
B Blok 34394 1. Levent/İstinbul'imza ile imzalanmıştır.
Telefon: 0212 - 339 44 00 Faks: 0212 - 339 45 00
8. RUHSAT NUMARASI
2022/767
9. ILK RUHSAT TARIHI / RUHSAT YENİLEME TARİHİ
İlk ruhsat tarihi: 19.12.2022 Ruhsat yenileme tarihi:-
10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ