Dermatolojik İlaçlar » Dermatolojik Antibiyotik ve Kemoterapötik İlaçlar » CHEMOTHERAPEUTICS FOR TOPICAL USE » Antivirals » Imiquimod
KISA URUN BILGISI
1. BEŞERI TIBBI URUNUN ADI
ONDİMOD %5 krem
2. KALITATIF VE KANTİTATIF BILEŞIM
Etkin madde:
Her 100 mg krem 5 mg imikimod içerir.
Yardımcı madde(ler):
Benzil alkol.................................2 mg
Setil alkol....................................2,2 mg
Stearil alkol............................................3,1 mg
Gliserin.......................................2 mg
Metil paraben (E218).............................0,2 mg
Propil paraben (E216)............................0,02 mg
Yardımcı maddeler için 6.1'e bakınız.
3. FARMASÖTIK FORM
Krem
Beyaz, hafif sarı krem
4. KLINIK ÖZELLIKLER
4.1. Terapötik endikasyonlar
ONDİMOD aşağıdaki durumların topikal tedavisinde endikedir:
• Erişkinlerde dış genital ve perianal siğiller (kondiloma akuminata)
• Erişkinlerde küçük yüzeyel bazal hücreli karsinomlar (BHK)
• Lezyonların büyüklüğü veya sayısı kriyoterapi etkinliğini ve/veya kabul edilebilirliğinisınırladığı durumlarda ve diğer topikal tedavi seçeneklerinin kontrendike ya da daha azuygun olduğu immün sistemi sağlam erişkin hastalarda, yüz veya saçlı derideki klinikaçıdan tipik, hiperkeratotik (dışı) olmayan, hipertrofik (dışı) olmayan aktinik keratozlar(AK).
4.2. Pozoloji ve uygulama şekliPozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:
ONDİMOD'un uygulama sıklığı ve süresi her bir endikasyonu için farklıdır.
Erişkinlerde dış genital siğiller:
ONDİMOD haftada 3 kez (örneğin: pazartesi, çarşamba ve cuma; ya da salı, perşembe ve cumartesi) normal uyuma saatlerinden önce uygulanmalı ve 6 ila 10 saat deride kalmalıdır.İmikimod krem tedavisi, görünürdeki genital ve/veya perianal siğiller temizleninceye kadarya da her bir siğil episodunda en fazla 16 hafta sürdürülmelidir.
Erişkinlerde yüzeysel bazal hücreli karsinom:
ONDİMOD 6 hafta süre ile haftada 5 kez (örneğin: pazartesiden cumaya) normal uyuma saatlerinden önce uygulanmalı ve yaklaşık olarak 8 saat deride kalmalıdır.
Erişkinlerde aktinik keratoz:
Tedavi bir doktor tarafından başlatılmalı ve izlenmelidir. ONDİMOD, 4 hafta süre ile, haftada 3 kez (örneğin: pazartesi, çarşamba ve cuma) normal uyuma saatlerinden önce uygulanmalı veyaklaşık 8 saat deride kalmalıdır. Tedavi edilecek alanı kaplayacak kadar yeterli miktardakrem uygulanmalıdır. 4 haftalık tedavisiz dönemden sonra, aktinik keratoz temizlenmesideğerlendirilmelidir. Herhangi bir lezyon devam ediyorsa bir diğer 4 haftalık tedavi tekrarıyapılmalıdır.
Yoğun lokal inflamatuvar reaksiyon oluşursa (bkz. Bölüm 4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri) veya tedavi yerinde enfeksiyon gözlenirse dozlamaya ara verme düşünülmelidir.Enfeksiyon durumunda uygun diğer tedbirler alınmalıdır. Doz atlanması ve dinlenim dönemide dahil olmak üzere, her bir tedavi periyodu 4 haftayı aşmamalıdır.
Son 4 haftalık tedavi küründen yaklaşık 8 hafta sonra yapılan takip incelemesinde, tedavi uygulanan bölgede tam klirens görülmediği durumlarda ilave 4 haftalık bir kürle ONDİMODkrem tedavisi düşünülebilir.
Tedavi uygulanan lezyon/lezyonların ONDİMOD'a yetersiz yanıt vermesi halinde farklı bir tedavi uygulanması önerilmektedir.
Bir veya iki kür tedavi ardından kaybolan ve sonrasında tekrar eden aktinik keratoz lezyonları için, tedaviye en az 12 hafta ara verilmesi ardından ilave bir veya iki kür ONDİMOD ileyeniden tedavi uygulanabilir. (bkz. Bölüm 5.1 Farmakodinamik özellikler).
Tüm endikasyonlar için uygulama bilgisi:
Eğer bir doz atlanırsa, hasta hatırlar hatırlamaz krem uygulamalıdır ve daha sonra düzenli tedavi şemasına devam etmelidir. Ancak, krem günde bir kezden fazla uygulanmamalıdır.
Uygulama şekli:
Dış genital siğiller:
ONDİMOD ince bir tabaka şeklinde uygulanmalı ve krem uygulama yerinden kayboluncaya kadar temiz siğil üzerinde iyice yedirilerek sürülmelidir. Sadece etkilenen alanlarauygulanmalıdır ve herhangi bir iç yüzeye temasından kaçınılmalıdır. ONDİMOD normaluyuma saatlerinden önce uygulanmalıdır. 6 ila 10 saatlik tedavi periyodu sırasında duş almakveya banyo yapmaktan kaçınılmalıdır. Bu süre sonunda krem, su ve sabunla yıkanarakuzaklaştırılmalıdır. Aşırı miktarda krem uygulaması veya cildin daha uzun süre kremleteması, ciddi uygulama yeri reaksiyonuyla sonuçlanabilir (bkz. Bölüm 4.4 Özel kullanımuyarıları ve önlemleri, Bölüm 4.8 İstenmeyen etkiler ve Bölüm 4.9 Doz aşımı ve tedavisi).Tek bir saşe kullanımı, 20 cm2'lik bir alan için yeterlidir. Saşeler bir kez açılıp kullanıldıktansonra tekrar kullanılmamalıdır. Kremin sürülmesi öncesi ve sonrasında eller dikkatleyıkanmalıdır.
Sünnet derisi altındaki siğillerin tedavi edildiği sünnet olmamış erkeklerde sünnet derisi geri çekilmeli ve bölge her gün yıkanmalıdır (bkz. Bölüm 4.4 Özel kullanım uyarıları veönlemleri).
Yüzeyel bazal hücreli karsinom:
Krem sürülmeden önce, tedavi bölgesi sabun ve su ile yıkanmalı ve tamamen kuruyana kadar beklenilmelidir. Tümörü çevreleyen 1 cm'lik deri de dahil olmak üzere yeterli miktarda kremtedavi edilecek alana uygulanmalıdır. Krem tedavi bölgesine görünmez olana kadarsürülmelidir. ONDİMOD normal uyuma saatlerinden önce uygulanmalıdır ve yaklaşık 8 saatsüreyle deride kalmalıdır. Bu dönem esnasında duş almak veya banyo yapmaktankaçınılmalıdır. Bu süre sonunda imikimod krem, su ve sabunla yıkanarak mutlakauzaklaştırılmalıdır. Saşeler bir kez açılıp kullanıldıktan sonra tekrar kullanılmamalıdır.Kremin sürülmesi öncesi ve sonrasında eller dikkatle yıkanmalıdır.
ONDİMOD krem tedavisine tedavi edilen tümör yanıtı, tedavi bitiminden 12 hafta sonra değerlendirilmelidir. Tedavi edilen tümörlerde tam olmayan bir yanıt söz konusu ise farklı birtedavi kullanılmalıdır (bkz. Bölüm 4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri).
ONDİMOD hastayı aşırı rahatsız edecek lokal deri reaksiyonuna neden olursa veya tedavi bölgesinde enfeksiyon gözlenirse birkaç günlük bir dinlenim süresi verilebilir ve tedaviye araverilebilir. Enfeksiyon durumunda uygun tedbirler alınmalıdır.
Aktinik keratoz:
Krem sürülmeden önce, tedavi bölgesi sabun ve su ile yıkanmalı ve tamamen kuruyana kadar beklenilmelidir. Tedavi edilecek alanı kaplayacak kadar yeterli miktarda kremuygulanmalıdır. Krem tedavi bölgesine görünmez olana kadar iyice yedirilerek sürülmelidir.ONDİMOD normal uyuma saatlerinden önce uygulanmalıdır ve yaklaşık 8 saat süreyle deridekalmalıdır. Bu dönem esnasında duş almak veya banyo yapmaktan kaçınılmalıdır. Bu süresonunda ONDİMOD, su ve sabunla yıkanarak mutlaka uzaklaştırılmalıdır. Saşeler bir kezaçılıp kullanıldıktan sonra tekrar kullanılmamalıdır. Kremin sürülmesi öncesi ve sonrasındaeller dikkatle yıkanmalıdır.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek/Karaciğer yetmezliği:
ONDİMOD'un perkutanöz emilimi sınırlı olduğundan ve hem idrarla hem de feçesle atıldığı için (bkz. Bölüm 5.2 Farmakokinetik özellikler) bu grup hastalarda doz ayarlamasına gerekyoktur.
Pediyatrik popülasyon:
Çocuklarda kullanımı önerilmemektedir. Onaylı endikasyonlarda çocuklar ve adölesanlarda imikimod kullanımına ait mevcut veri bulunmamaktadır.
ONDİMOD, molluskum kontagiosumu olan çocuklarda, bu endikasyonda etkili olmadığı için kullanılmamalıdır (bkz. Bölüm 5.1 Farmakodinamik özellikler)
Geriyatrik popülasyon:
Aktinik keratoz tedavisinde, yaşlı hastalarla genç hastalar arasında güvenilirlik ya da etkililik açısından bir fark gözlenmemiştir. Bazı yaşlı hastalarda daha fazla gözlenen duyarlılıkdışında, klinik deneyimlerde yaşlı ve genç hastalar arasında yanıt açısından bir farkbulunamamıştır. İmikimod kremin 65 yaş üstündeki dış anogenital siğilleri bulunanhastalardaki güvenilirliğiyle ilgili veriler sınırlıdır.
4.3. Kontrendikasyonlar
ONDİMOD, imikimod ya da krem bileşiminde bulunan diğer maddelerden herhangi birine karşı aşırı duyarlılığı olan kişilerde kontrendikedir. İçindeki maddelerden herhangi birinekarşı hipersensitivite reaksiyonu görüldüğünde tedavi kesilmelidir.
4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Genel uyarı ve önlemler:
ONDİMOD, sadece deri kullanımı içindir. Burun deliği, dudak ve göze temastan kaçınılması gereklidir. İmikimod derideki inflamatuvar durumları alevlendirme potansiyeline sahiptir.ONDİMOD, otoimmün hastalık durumları olan hastalarda dikkatle kullanılmalıdır (bkz.Bölüm 4.5 Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri). Otoimmün hastalıkdurumlarında olası kötüleşme riski olan hastalarda imikimod tedavisinin yararı gözdengeçirilmelidir.
ONDİMOD, organ transplantasyonu geçiren hastalarda dikkatli kullanılmalıdır (bkz. Bölüm 4.5 Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri). Organ reddi veya “graft-versus-host” hastalığı olasılığı ile ilişkili riskleri olan hastalarda imikimod tedavisinin yararıgözden geçirilmelidir.
ONDİMOD tedavisi, daha önceden herhangi bir ilaç veya cerrahi tedavi görmüş deride, deri iyileşinceye kadar önerilmemektedir. Hasarlı deriye uygulanması, advers etkilerde daha fazlarisk artışına yol açabilecek sistemik emilim artışıyla sonuçlanabilir. (bkz. Bölüm 4.8İstenmeyen etkiler ve Bölüm 4.9 Doz aşımı ve tedavisi).
ONDİMOD tedavisi ile oklusif etki yapacak şekilde bandajlama veya bölgenin kapatılması önerilmemektedir.
Metil paraben (E218) ve propil paraben (E216) yardımcı maddeleri, alerjik reaksiyonlara (muhtemelen gecikmiş) neden olabilir.
Setil alkol ve stearil alkol lokal deri reaksiyonlarına (örneğin, kontakt dermatit) neden olabilir. Nadiren, sadece birkaç ONDİMOD uygulamasından sonra ciltte sulanma ve erozyon gibiyoğun lokal inflamatuvar reaksiyonlar ortaya çıkabilir. Lokal inflamatuvar reaksiyonlar,hastalık hali, ateş, bulantı, kas ağrısı ve titreme gibi nezle-benzeri sistemik belirti vebulgularla birlikte de olabilir. Dozlamaya ara verilmesi düşünülmelidir.
İmikimod, hematolojik rezervleri azalmış hastalarda dikkatli kullanılmalıdır (bkz. Bölüm 4.8 İstenmeyen etkiler).
Dış genital siğiller:
Sünnet derisi ile ilişkili siğilleri olan erkeklerin tedavisinde imikimod krem kullanımına ait deneyim sınırlıdır. Haftada üç kez imikimod krem ile tedavi edilen ve günlük rutin sünnetderisi hijyenini yapan sünnet olmamış erkeklerdeki güvenlilik veri tabanı 100 hastadan azdır.Günlük rutin sünnet derisi hijyenine uyulmamış diğer çalışmalarda, ciddi fimozis gösteren ikivaka olmuştur ve bir vakada sünnet derisinin yapışıklığına bağlı daralmaya yol açmıştır. Bunedenle bu hasta popülasyonundaki tedavi, sadece günlük rutin sünnet derisi hijyenineuyabilecek erkek hastalarda önerilmektedir. Darlığın erken belirtileri, lokal deri reaksiyonları(örneğin, erozyon, ülserasyon, ödem, endürasyon) veya sünnet derisinin geri çekilmesindezorluk artışı olabilir. Bu semptomlar görülürse, tedavi derhal durdurulmalıdır. Mevcutbilgilere göre, üretral, intra-vajinal, servikal, rektal veya intra-anal siğillerin tedavisindeönerilmemektedir. Açık yara bulunan dokularda bölge iyileşinceye kadar imikimod tedavisibaşlatılmamalıdır.
Eritem, erozyon, ekskoriasyon, pul pul dökülme ve ödem gibi lokal deri reaksiyonları yaygındır. Endürasyon, ülserasyon, kabuklanma ve vesikül gibi diğer deri reaksiyonları dabildirilmiştir. Tolere edilemeyen deri reaksiyonu ortaya çıkarsa, imikimod bölgenin su vesabun ile yıkanmasıyla uzaklaştırılmalıdır. İmikimod tedavisi deri reaksiyonu hafiflediktensonra yeniden başlatılabilir. Ciddi lokal deri reaksiyonu riski, imikimod önerilen dozlardan(bkz. Bölüm 4.2 Pozoloji ve uygulama şekli) daha yüksek kullanıldığında artabilir. Ancak,nadir vakalarda tedavi gerektiren ve/veya geçici olarak iş görememeye neden olan ciddi lokalreaksiyonlar talimatlara göre imikimod kullanan hastalarda gözlenmiştir. Üretra ağzında butür reaksiyonlar ortaya çıktığında bazı kadınlar, idrar yapma güçlüğü bildirmiştir, bazen budurum acil kateterizasyon ve etkilenen alanın tedavisini gerektirmiştir.
Dış genital veya perianal siğillerin tedavisi için kutanöz olarak uygulanan diğer ilaçların kullammınm hemen ardından imikimod kullanıma ait hiçbir klinik deneyimbulunmamaktadır. Cinsel aktiviteden önce imikimod deriden yıkanarak temizlenmelidir.ONDİMOD kondom ve diaframları zayıflatabilir, dolayısıyla bunların imikimod ile eşzamanlı kullanımı önerilmemektedir. Alternatif doğum kontrol yöntemleri düşünülmelidir.
İmmün sistemi zayıflamış hastalarda ONDİMOD ile tedavi tekrarı önerilmemektedir.
HIV pozitif hastalarda siğil azalmasının oranının arttığı sınırlı verilerle gösterilmesine rağmen, bu hasta grubunda siğilin temizlenmesi açısından imikimodun etkili olduğugösterilmemiştir.
Yüzeyel bazal hücreli karsinom
İmikimod, göz kapakları, burun, dudaklar ve saç çizgisinde 1 cm içerisindeki bazal hücreli karsinom tedavisinde değerlendirilmemiştir.
Tedavi sırasında ve iyileşinceye kadar, etkilenen deri bölgesi genelde normal deriden belirgin şekilde farklı görünecektir. Lokal deri reaksiyonları yaygındır, ancak bu reaksiyonların şiddetigenelde tedavi sırasında azalır veya imikimod tedavisinin kesilmesinden sonra kaybolur. Tamtemizlenme ile lokal deri reaksiyonlarının (eritem gibi) şiddeti arasında bir ilişki vardır. Bu türderi reaksiyonları lokal immün yanıtın uyarılmasıyla ilintili olabilir. Gerektiğinde hastanınrahatsızlığı veya lokal cilt reaksiyonunun ciddiyeti nedeniyle birkaç günlük bir dinlenimdönemi uygulanabilir. İmikimod tedavisi, deri reaksiyonu hafiflediğinde yenidenbaşlatılabilir.
Tedavinin klinik sonucu, tedavi edilen derinin yenilenmesinden sonra, yaklaşık olarak tedavi sonlandırılmasından 12 hafta sonra saptanmalıdır.
İmmün sistemi zayıflamış hastalarda imikimod kullanımına ait klinik deneyim bulunmamaktadır.
Daha önce tedavi edilmiş yüzeyel BHK'lı ve tekrarlayan BHK'lı hastalarda hiçbir klinik deneyim mevcut değildir, dolayısıyla daha önce tedavi edilmiş tümörlerde kullanımıönerilmemektedir.
Açık tasarım bir klinik çalışmaya ait veriler, geniş tümörlerin (>7,25 cm2) imikimod tedavisine yanıt vermesinin daha az olası olduğunu ileri sürmektedir.
Tedavi edilen deri yüzeyi alanı, güneş ışınına maruz kalmaktan korunmalıdır.
Aktinik keratoz:
AK için klinik olarak atipik olan veya malinite şüphesi olan lezyonlara uygun tedavinin belirlenmesi için biyopsi yapılmalıdır.
İmikimod göz kapakları üzerindeki, burun veya kulak delikleri içerisindeki ya da dudakların kenarı alandaki aktinik keratoz tedavisinde değerlendirilmemiştir.
Yüz veya saçlı deriden başka anatomik lokalizasyonlardaki aktinik keratoz tedavisinde imikimod kullanımına ait çok az veri bulunmaktadır. Kollardaki ve ellerdeki aktinik keratozüzerine mevcut veriler, bu endikasyondaki etkililiğini desteklememektedir ve dolayısıylakullanımı önerilmemektedir.
İmikimod kutanöz boynuzsu çıkıntıların görüldüğü belirgin hiperkeratoz veya hipertrofili AK lezyonlarının tedavisinde önerilmemektedir.
Tedavi sırasında ve iyileşinceye kadar, etkilenen deri bölgesi genelde normal deriden belirgin şekilde farklı görünecektir. Lokal deri reaksiyonları yaygındır, ancak bu reaksiyonların şiddetigenelde tedavi sırasında azalır veya imikimod tedavisinin kesilmesinden sonra kaybolur. Tamtemizlenme ile lokal deri reaksiyonlarının (eritem gibi) şiddeti arasında bir ilişki vardır. Bu türderi reaksiyonları lokal immün yanıtın uyarılmasıyla ilintili olabilir. Gerektiğinde hastanınrahatsızlığı veya lokal deri reaksiyonunun ciddiyeti nedeniyle birkaç günlük bir dinlenimdönemi uygulanabilir. ONDİMOD tedavisi, deri reaksiyonu hafiflediğinde yenidenbaşlatılabilir.
Doz atlanması ve dinlenim dönemi de dahil olmak üzere, her bir tedavi periyodu 4 haftayı aşmamalıdır.
Tedavinin klinik sonucu, tedavi edilen derinin yenilenmesinden sonra, yaklaşık olarak tedavi sonlandırılmasından 4-8 hafta sonra saptanmalıdır.
İmmün sistemi zayıflamış hastalarda imikimod krem kullanımına ait klinik deneyim bulunmamaktadır.
Bir veya iki kür tedavi ardından kaybolan ve sonrasında tekrar eden aktinik keratoz lezyonlarının yeniden tedavisi hakkında bilgi, Bölüm 4.2 Pozoloji ve uygulama şekli veBölüm 5.1 Farmakodinamik özellikler bölümlerinde sunulmaktadır.
Açık tasarımlı bir klinik çalışmaya ait veriler, 8 AK lezyonundan fazla lezyonu olan kişilerin, 8'den daha az lezyonu olan hastalara kıyasla azalmış bir tam temizlenme oranı gösterdiğiniileri sürmektedir.
Tedavi edilen deri yüzeyi alanı, güneş ışınına maruz kalmaktan korunmalıdır.
4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
İmmünsüpresif ilaçların da dahil olduğu herhangi bir etkileşim çalışması yürütülmemiştir; sistemik ilaçlarla bu tip etkileşimler imikimodun minimal perkütan emilimiyle sınırlıdır.İmmünstimülan özelliği nedeniyle, immünsupresif ilaç kullanan hastalarda dikkatlikullanılmalıdır (bkz. Bölüm 4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri).
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Etkileşim bilinmemektedir.
Pediyatrik popülasyon:
Etkileşim bilinmemektedir. (bkz. Bölüm 4.2 Pozoloji ve uygulama şekli)
4.6. Gebelik ve laktasyonGenel tavsiye
Gebelik kategorisi: C
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Cinsel aktiviteden önce imikimod deriden yıkanarak temizlenmelidir. İmikimod kondom ve diaframları zayıflatabilir, dolayısıyla bunların imikimod ile eş zamanlı kullanımıönerilmemektedir. Alternatif doğum kontrol yöntemleri düşünülmelidir.
Gebelik dönemi
İmikimodun gebe kadınlarda yapılmış yeterli ve kontrollü çalışmaları yoktur. Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik/embriyonal/fetal gelişim/doğum ya da doğum sonrasıgelişim ile ilgili olarak doğrudan ya da dolaylı zararlı etkiler olduğunu göstermemektedir(bkz. Bölüm 5.3 Klinik öncesi güvenlilik verileri).
Gebe kadınlara reçete edilirken tedbirli olunmalıdır.
Laktasyon dönemi
Topikal olarak kullanılan imikimodun anne sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir. Tek doz veya tekrarlayan topikal dozlardan sonra serumda ölçülebilen imikimod düzeyleri (>5 ng/ml)saptanamadığından, emziren annelerde kullanılıp kullanılamayacağına dair herhangi bir özeltavsiye verilememektedir.
Üreme yeteneği/Fertilite
Bildirilmemiştir.
4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Araç ve makine kullanımı üzerine herhangi bir çalışma yürütülmemiştir. Bölüm 4.8'de kaydedilen istenmeyen etkilere göre, tedavinin araç ve makine kullanma yeteneği üzerineherhangi bir etkisinin olması beklenmemektedir.
4.8. İstenmeyen etkiler
a)
Genel tanımDış genital siğiller:
Haftada 3 kez dozlamaya ait pivot çalışmalarda, imikimod tedavisi ile olası veya mümkün olarak ilişkilendirilen en sık bildirilen advers ilaç reaksiyonları, siğil tedavi bölgesindekiuygulama yeri reaksiyonlarıdır (imikimod tedavisi alan hastaların %33,7'si). Baş ağrısı(%3,7), nezle benzeri semptomlar (%1,1) ve miyalji (%1,5) gibi bazı sistemik adversreaksiyonlar da bildirilmiştir.
Plasebo kontrollü ve açık tasarım klinik çalışmalarda imikimod ile tedavi edilen 2292 hastaya ait hastaların bildirdiği advers reaksiyonlar aşağıda sunulmaktadır. Bu advers olaylar,imikimod tedavisi ile en azından olası nedensel ilişkilidir.
Yüzeyel bazal hücreli karsinom:
Haftada 5 kez dozlamalı çalışmalarda hastaların %58'i en az bir advers olay yaşamıştır. İmikimod ile olası veya mümkün olarak ilişkilendirilen en sık bildirilen advers olaylar %28,1sıklıkla uygulama yeri rahatsızlıklarıydı. Sırt ağrısı (%1,1) ve nezle benzeri semptomlar(%0,5) dahil bazı sistemik advers reaksiyonlar, imikimod ile tedavi edilen hastalar tarafındanbildirilmiştir.
Yüzeyel bazal hücreli karsinomda plasebo kontrollü faz III klinik çalışmalarda imikimod ile tedavi edilen 185 hastaya ait, hastaların bildirdiği advers reaksiyonlar aşağıda sunulmaktadır.Bu advers olayların, imikimod tedavisi ile en azından olası nedensel ilişkili olduğudüşünülmektedir.
Aktinik keratoz:
Her biri 4'er haftalık 2 tedavi kürüne kadar olan ve haftada 3 kez dozlamalı pivot çalışmalarda imikimod hastalarının %56'sı en az bir advers olay bildirmiştir. İmikimod krem tedavisi ileolası veya mümkün olarak ilişkilendirilen en sık bildirilen advers olaylar uygulama yerireaksiyonlarıydı (imikimod tedavisi alan hastaların %22'si). Miyalji (%2) dahil bazı sistemikadvers reaksiyonlar da bildirilmiştir.
Aktinik keratozda taşıyıcı kontrollü faz III klinik çalışmalarda imikimod ile tedavi edilen 252 hastaya ait, hastaların bildirdiği advers reaksiyonlar aşağıda sunulmaktadır. Bu adversolayların, imikimod tedavisi ile en azından olası nedensel ilişkili olduğu düşünülmektedir.
b) Advers olay liste çizelgesi
Şu terimler ve sıklık dereceleri kullanılmıştır:
Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1.000 ila <1/100); seyrek (>1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketletahmin edilemiyor).
Klinik çalışmalarda gözlenen daha düşük sıklıktakiler burada bildirilmemiştir.
|
Dış genital siğil (3x/hf, 16 hf)N=2292 |
Yüzeyel bazal hücreli karsinom(5x/hf, 6 hf) N=185 |
Aktinik keratoz (3x/hf, 4 veya 8 hf)N=252 |
Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar |
|
|
|
Enfeksiyon
|
Yaygın
|
Yaygın
|
Yaygın olmayan
|
Püstül
|
|
Yaygın
|
Yaygın olmayan
|
Herpes simplex
|
Yaygın olmayan
|
|
|
Genital kandidiazis
|
Yaygın olmayan
|
|
|
Vajinit
|
Yaygın olmayan
|
|
|
Bakteriyel enfeksiyon
|
Yaygın olmayan
|
|
|
Fungal enfeksiyon
|
Yaygın olmayan
|
|
|
Üst solunum yolu enfeksiyonu
|
Yaygın olmayan
|
|
|
Vulvitis
|
Yaygın olmayan
|
|
|
Rinit
|
|
|
Yaygın olmayan
|
Influenza
|
|
|
Yaygın olmayan
|
Kan ve lenf sistemi hastalıkları |
|
|
|
Lenfadenopati
|
Yaygın olmayan
|
Yaygın
|
Yaygın olmayan
|
Metabolizma ve beslenme hastalıkları |
|
|
|
Anoreksi
|
Yaygın olmayan
|
|
Yaygın
|
Psikiyatrik hastalıklar |
|
|
|
Uykusuzluk
|
Yaygın olmayan
|
|
|
Depresyon
|
Yaygın olmayan
|
|
Yaygın olmayan
|
İritabilite
|
|
Yaygın olmayan
|
|
Sinir sistemi hastalıkları |
|
|
|
Baş ağrısı
|
Yaygın
|
|
Yaygın
|
Parestezi
|
Yaygın olmayan
|
|
|
Baş dönmesi
|
Yaygın olmayan
|
|
|
Migren
|
Yaygın olmayan
|
|
|
Somnolans
|
Yaygın olmayan
|
|
|
Göz hastalıkları |
|
|
|
Konjunktival iritasyon
|
|
|
Yaygın olmayan
|
Gözkapağı ödemi
|
|
|
Yaygın olmayan
|
Kulak ve iç kulak hastalıkları |
|
|
|
Tinnitus
|
Yaygın olmayan
|
|
|
Vasküler hastalıklar |
|
|
|
Flushing (sıcak basması)
|
Yaygın olmayan
|
|
|
Solunum, göğüs ve mediastinal hastalıklar |
|
|
|
Farenjit
|
Yaygın olmayan
|
|
|
Rinit
|
Yaygın olmayan
|
|
|
Burun tıkanıklığı
|
|
|
Yaygın olmayan
|
Faringolarengeal ağrı
|
|
|
Yaygın olmayan
|
Gastrointestinal hastalıklar |
|
|
|
Bulantı
|
Yaygın
|
Yaygın olmayan
|
Yaygın
|
Karın ağrısı
|
Yaygın olmayan
|
|
|
Diyare
|
Yaygın olmayan
|
|
Yaygın olmayan
|
Kusma
|
Yaygın olmayan
|
|
|
Rektal bozukluk
|
Yaygın olmayan
|
|
|
Rektal tenesmus
|
Yaygın olmayan
|
|
|
Ağız kuruluğu
|
|
Yaygın olmayan
|
|
Deri ve deri altı doku hastalıkları |
|
|
|
Kaşıntı
|
Yaygın olmayan
|
|
|
Dermatit
|
Yaygın olmayan
|
Yaygın olmayan
|
|
Folikülit
|
Yaygın olmayan
|
|
|
Eritematöz döküntü
|
Yaygın olmayan
|
|
|
Egzama
|
Yaygın olmayan
|
|
|
Deri döküntüsü
|
Yaygın olmayan
|
|
|
Terleme artışı
|
Yaygın olmayan
|
|
|
Ürtiker
|
Yaygın olmayan
|
|
|
Aktinik keratoz
|
|
|
Yaygın olmayan
|
Eritem
|
|
|
Yaygın olmayan
|
Yüzde ödem
|
|
|
Yaygın olmayan
|
Deri ülseri
|
|
|
Yaygın olmayan
|
Kas, iskelet, bağ doku ve kemik hastalıkları |
|
|
|
Miyalji
|
Yaygın
|
|
Yaygın
|
Artralji
|
Yaygın olmayan
|
|
Yaygın
|
Sırt ağrısı
|
Yaygın olmayan
|
Yaygın
|
|
Ekstremitelerde ağrı
|
|
|
Yaygın olmayan
|
Böbrek ve idrar yolu hastalıkları |
|
|
|
Dizüri
|
Yaygın olmayan
|
|
|
Üreme sistemi ve meme hastalıkları |
|
|
|
Erkek genital ağrı
|
Yaygın olmayan
|
|
|
Penis rahatsızlığı
|
Yaygın olmayan
|
|
|
Disparoni
|
Yaygın olmayan
|
|
|
Erektil fonksiyon bozukluğu
|
Yaygın olmayan
|
|
|
Uterovajinal prolapsus
|
Yaygın olmayan
|
|
|
Vajinal ağrı
|
Yaygın olmayan
|
|
|
Atrofik vajinit
|
Yaygın olmayan
|
|
|
Vulva rahatsızlığı
|
Yaygın olmayan
|
|
|
Genel ve uygulama bölgesine ilikin hastalıklar |
|
|
|
Uygulama yerinde kaşıntı
|
Çok yaygın
|
Çok yaygın
|
Çok yaygın
|
Uygulama yerinde ağrı
|
Çok yaygın
|
Yaygın
|
Yaygın
|
Uygulama yerinde yanma
|
Yaygın
|
Yaygın
|
Yaygın
|
Uygulama yerinde iritasyon
|
Yaygın
|
Yaygın
|
Yaygın
|
Uygulama yerinde eritem
|
|
Yaygın
|
Yaygın
|
Uygulama yerinde reaksiyon
|
|
|
Yaygın
|
Uygulama yerinde kanama
|
|
Yaygın
|
Yaygın olmayan
|
Uygulama yerinde papüller
|
|
Yaygın
|
Yaygın olmayan
|
Uygulama yerinde parestezi
|
|
Yaygın
|
Yaygın olmayan
|
Uygulama yerinde döküntü
|
|
Yaygın
|
|
Halsizlik
|
Yaygın
|
|
Yaygın
|
Ateş
|
Yaygın olmayan
|
|
Yaygın olmayan
|
Nezle benzeri hastalık
|
Yaygın olmayan
|
Yaygın olmayan
|
|
Ağrı
|
Yaygın olmayan
|
|
|
Asteni
|
Yaygın olmayan
|
|
Yaygın olmayan
|
Keyifsizlik
|
Yaygın olmayan
|
|
|
Titreme üşüme
|
Yaygın olmayan
|
|
Yaygın olmayan
|
Uygulama yerinde dermatit
|
|
|
Yaygın olmayan
|
Uygulama yerinde akıntı
|
|
Yaygın olmayan
|
Yaygın olmayan
|
Uygulama yerinde hiperestezi
|
|
|
Yaygın olmayan
|
Uygulama yerinde inflamasyon
|
|
Yaygın olmayan
|
|
Uygulama yerinde ödem
|
|
Yaygın olmayan
|
Yaygın olmayan
|
Uygulama yerinde kabuklanma
|
|
Yaygın olmayan
|
Yaygın olmayan
|
Uygulama yerinde nedbe
|
|
|
Yaygın olmayan
|
Uygulama yerinde deride bozulma
|
|
Yaygın olmayan
|
|
Uygulama yerinde şişme
|
|
Yaygın olmayan
|
Yaygın olmayan
|
Uygulama yerinde ülser
|
|
|
Yaygın olmayan
|
Uygulama yerinde vesiküller
|
|
Yaygın olmayan
|
Yaygın olmayan
|
Uygulama yerinde sıcaklık
|
|
|
Yaygın olmayan
|
Letarji
|
|
Yaygın olmayan
|
|
Rahatsızlık
|
|
|
Yaygın olmayan
|
İnflamasyon
|
|
|
Yaygın olmayan
|
c)
Sıklıkla ortaya çıkan advers olaylarDış genital siğiller:
Plasebo kontrollü çalışmaların araştırmacılarından protokol talimatındaki klinik belirtileri (deri reaksiyonları) değerlendirmeleri istenmiştir. Bu protokol talimatındaki klinik belirtideğerlendirmeleri, eritem (%61), erosyon (%30), ekskoriasyon/pul pul dökülme/pullanma(%23) ve ödem (%14) gibi lokal deri reaksiyonlarının haftada 3 kez uygulanan imikimod ile(bkz. Bölüm 4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri) bu plasebo kontrollü klinikçalışmalarda yaygın olduğunu göstermektedir. Eritem gibi lokal deri reaksiyonları olasılıklaimikimodun farmakolojik etkilerinin bir uzantısıdır.
Bu plasebo kontrollü çalışmalarda başlıca eritem (%44) olmak üzere uzak bölge deri reaksiyonları da, bildirilmiştir. Bu reaksiyonlar, imikimod ile temas etmiş olabilecek siğiliçermeyen yerlerdeydi. Çoğu deri reaksiyonu hafif ila orta derecede ciddiyetteydi ve tedavininkesilmesinden sonra 2 hafta içinde geçmiştir. Ancak, bazı vakalarda bu reaksiyonlar tedavigerektirecek ve/veya kişinin iş yapmasını engelleyecek ciddiyette olmuştur. Çok nadirvakalarda üretra ağzındaki ciddi reaksiyonlar kadınlarda dizüri ile sonuçlanmıştır (bkz. Bölüm
4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri).
Yüzeyel bazal hücreli karsinom:
Plasebo kontrollü çalışmaların araştırmacılarından protokol talimatındaki klinik belirtileri (deri reaksiyonları) değerlendirmeleri istenmiştir. Bu protokol talimatındaki klinik belirtideğerlendirmeleri, ciddi eritem (%31), ciddi erosyon (%13) ve ciddi kabuk bağlama vekabuklanma (%19) haftada 5 kez uygulanan imikimod ile bu çalışmalarda yaygın olduğunugöstermektedir. Eritem gibi lokal deri reaksiyonları olasılıkla imikimodun farmakolojiketkilerinin bir uzantısıdır.
İmikimod ile tedavi sırasında deri enfeksiyonları gözlenmiştir. Ciddi sekel bırakmazken, hasarlı deride enfeksiyon olasılığı her zaman dikkate alınmalıdır.
Aktinik keratoz:
İmikimod ile 4 veya 8 hafta süreyle, haftada 3 kez uygulandığı klinik çalışmalarda en sık ortaya çıkan uygulama yeri reaksiyonları, hedef bölgede kaşıntı (%14) ve yanma (%5) idi.Ciddi eritem (%24) ve ciddi kabuk bağlama ve kabuklanma (%20) çok yaygındı. Eritem gibilokal deri reaksiyonları olasılıkla imikimodun farmakolojik etkilerinin bir uzantısıdır.Dinlenim dönemine ait bilgiler için bakınız Bölüm 4.2 Pozoloji ve uygulama şekli ve Bölüm
4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri.
İmikimod tedavisi sırasında deri enfeksiyonları gözlenmiştir. Ciddi sekel bırakmamıştır, hasarlı deride enfeksiyon olasılığı daima düşünülmelidir.
d)
Tüm endikasyonlara uygulanabilir advers olaylar
İmikimod krem kullanımını takiben lokalize hipopigmentasyon ve hiperpigmentasyon raporları alınmıştır. Takip bilgileri, bu cilt rengi değişikliklerinin bazı hastalarda kalıcıolabileceğini öne sürmektedir. Yüzeyel BHK tedavisinden sonra 5 yıllık 162 hastalık hastatakibinde, hastaların %37'sinde hafif bir hipopigmentasyon ve %6'sında orta derecedehipopigmentasyon gözlenmiştir. Hastaların %56'sında hipopigmentasyon görülmemiştir;hiperpigmentasyon bildirilmemiştir.
Aktinik keratoz tedavisinde imikimod kullanımınm araştırıldığı klinik çalışmalar, tedavi yeri veya çevresindeki alanda %0,4 (5/1214) sıklıkta bir alopesi saptamıştır. Pazarlama sonrasıyüzeyel BHK ve dış genital siğil tedavisi esnasında şüpheli alopesi bildirimleri alınmıştır.
Hemoglobin, beyaz kan hücresi, mutlak nötrofil ve trombosit sayılarında azalma, klinik çalışmalarda gözlenmiştir. Normal hematolojik rezerve sahip hastalarda bu azalmalar klinikolarak önemli değildir. Azalmış hematolojik rezerve sahip hastalar, klinik çalışmalardaçalışılmamıştır. Klinik girişim gerektiren hemotolojik parametrelerdeki azalmalar, pazarlamasonrası deneyimlerde bildirilmiştir. Yükselmiş karaciğer enzimlerine ait pazarlama sonrasıbildirimler vardır.
Otoimmün hastalık durumlarının alevlenmelerine ait çok seyrek bildirimler alınmıştır. Eritema multiforme dahil uzak bölge dermatolojik ilaç reaksiyonlarına ait nadir vakalar klinikçalışmalarda bildirilmiştir. Pazarlama sonrası bildirilen ciddi deri reaksiyonları eritemamultiforme, Stevens Johnson sendromu ve kutanöz lupus eritematosusu içermektedir.
e) Pediyarik hastalar
İmikimod, pediyatrik hastalarla yapılan kontrollü klinik çalışmalarda araştırılmış olup, sistemik reaksiyonlara yönelik herhangi bir kanıt bulunmamıştır. Uygulama bölgesireaksiyonları, taşıyıcıya kıyasla daha sık meydana gelmiştir. Bununla birlikte, bureaksiyonların görülme sıklığı ve yoğunluğu yetişkinlerden farklı değildi. Pediyatrikhastalarda imikimodun neden olduğu ciddi advers reaksiyona yönelik kanıt bulunmamıştır.
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesineolanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu TürkiyeFarmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir
Topikal olarak uygulandığında, perkutanöz emilimi minimal olduğundan imikimodun sistemik doz aşımı olası değildir. Tavşanlardaki çalışmalarda dermal letal dozu 5 g/kg'dandaha büyük bulunmuştur. Sürekli dermal doz aşımı şiddetli lokal deri reaksiyonlarıylasonuçlanabilir. Yaklaşık olarak 16 saşe içeriğine tekabül eden 200 mg'lık imikimod tek dozunkazara ağız yolundan alınmasını takiben, bulantı, kusma, baş ağrısı, miyalji ve ateş ortayaçıkmıştır. 200 mg ya da daha fazla imikimodun birden fazla oral dozlarını takiben kaydedilen,klinik açıdan en ciddi advers olay olarak hipotansiyon görülmüş ve bu durum oral ya daintravenöz sıvı uygulamasını takiben düzelmiştir.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER5.1. Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Topikal kullanım için kemoterapötik, antiviraller ATC kodu: D06BB10
İmikimod bir immün yanıt düzenleyicisidir. Doygunluğa ulaşabilir bağlama çalışmaları immün hücrelerde imikimod için membran reseptör varlığını düşündürmektedir.
İmikimodun direkt bir antiviral etkisi yoktur. Hayvan modellerinde imikimod viral enfeksiyonlara karşı etkilidir ve alfa interferon ve diğer sitokinlerin indüksiyonuyla antitumörajan olarak etki göstermektedir. Ayrıca genital siğil dokusuna imikimod uygulamasını takibenalfa interferon ve diğer sitokinlerin indüksiyonu klinik çalışmalarda gösterilmiştir.
Topikal imikimod uygulamasını takiben alfa interferon ve diğer sitokinlerin sistemik düzeylerindeki artışlar bir farmakokinetik çalışmada gösterilmiştir.
Dış genital siğiller
Klinik etkililik
Üç adet faz III pivot etkinlik çalışmasının sonuçları 16 haftalık imikimod tedavisinin, tedavi edilen siğillerin tam temizlenmesi olarak ölçüldüğünde, taşıyıcı ile tedaviye kıyasla anlamlışekilde daha etkili olduğunu göstermiştir.
İmikimod ile tedavi edilen 119 kadında, birleşik tam temizlenme oranı %60, taşıyıcı ile tedavi edilen 105 hastada ise oran %20 olmuştur (%95 GA, oran farkı: %20-%61, p<0,001).Siğillerinden tam temizlenmeye ulaşan bu imikimod hastalarında medyan temizlenme süresi 8hafta idi.
İmikimod ile tedavi edilen 157 erkekte, birleşik tam temizlenme oranı %23 idi, taşıyıcı ile tedavi edilenler 161 hastada ise oran %5 olmuştur (%95 GA, oran farkı: %3-%36, p<0,001).
Siğillerinden tam temizlenmeye ulaşan bu imikimod hastalarında medyan temizlenme süresi 12 hafta idi.
Yüzeyel bazal hücreli karsinom
Klinik etkililik
Altı hafta süre ile haftada 5 kez uygulanan imikimodun etkinliği iki çift-kör taşıyıcı kontrollü klinik çalışmada değerlendirilmiştir. En az 0,5 cm2'lik büyüklükte ve en fazla 2 cm çapındakihedef tümörlerin, primer yüzeyel bazal hücreli karsinom oldukları histolojik olarakdoğrulanmıştır. Göz, burun, ağız, kulaklar veya saç çizgisinin 1 cm içerisinde yerleşiktümörler çalışma dışı bırakılmıştır. Bu iki çalışmaya ait veri havuzunun analizinde, hastaların%82'sinde (152/185) histolojik temizlenme kaydedilmiştir. Klinik değerlendirme de dahiledildiğinde, birleşik sonlanım ile temizlenme hastaların %75'inde (139/185) kaydedilmiştir.Bu sonuçlar, sırasıyla %3 (6/179) ve %2 (3/179) taşıyıcı grubundakilere göre istatistikselolarak anlamlıydı (p<0,001). Tedavi periyodu sırasında görülen lokal deri reaksiyonlarının(eritem vb) şiddeti ile bazal hücreli karsinomun tam temizlenmesi arasında anlamlı bir ilişkivardı.
Beş yıllık, uzun dönem kontrollü olmayan açık tasarımlı bir çalışmanın verileri başlangıçta tedavi alan tüm kişilerin tahmini %77,9'unun [%95 GA (%71,9, %83,8)] klinik olaraktemizlendiği ve 60 ay temiz kaldıklarını göstermektedir.
Aktinik keratoz
Klinik etkililik
Birbirinden 4 haftalık tedavisiz dönem ile ayrılan, bir veya iki 4 haftalık tedavi kürü ile haftada 3 kez uygulanan imikimodun etkinliği, iki çift-kör taşıyıcı kontrollü klinik çalışmadadeğerlendirilmiştir. Hastalar saçlı kafa derisi ya da yüzde 25 cm2'lik bir tedavi alanında klinikolarak tipik, görülebilir, ayrıştırılabilir, hiperkeratotik ve hipertrofik olmayan aktinik keratozlezyonlarına sahipti. 4 ila 8 AK lezyonu tedavi edilmiştir. Birleştirilmiş çalışmalarda tamtemizlenme oranı (imikimod eksi plasebo) %46,1 idi (GA %39, %53,1).
İki kombine gözlemsel çalışmanın 1 yıllık verileri, bir veya iki tedavi küründen sonra klinik olarak temizlenmiş hastalarda %27'lik (35/128 hasta) bir tekrarlama oranı göstermektedir.Her bir lezyonun tekrarlama oranı %5,6 (41/737) idi. Taşıyıcı tedavisi için tekrarlama oranları%47 (8/17 hasta) ve %7,5 (6/80 lezyon) olmuştur.
Açık etiketli, randomize, kontrollü iki klinik çalışmada, aktinik keratoz olan hastalarda imikuimodun uzun dönem etkileri, in situ veya invaziv skuamöz hücreli karsinoma (SCC)progresyon riski açısından topikal diklofenak ile karşılaştırılmıştır. Tedaviler, resmi olarakönerildiği gibi uygulanmıştır. Tedavi uygulanan AK alanında lezyonların tamamenkaybolmaması durumunda ilave tedavi döngülerine başlanabilmiştir. Tüm hastalar, tedaviyibırakana kadar veya randomizasyondan 3 yıl sonrasına kadar takip edilmiştir. Bulgular, ikiçalışmaya ilişkin bir meta-analizden elde edilmiştir.
Çalışmalara toplam 482 hasta dahil edilmiş olup, 481 hastaya çalışma tedavileri uygulanmıştır ve bu hastalardan 243'ü imikimod, 238'i topikal diklofenak tedavisi almıştır. Tedaviuygulanan AK alanı, her iki tedavi grubunda yaklaşık 40 cm2'lik bitişik bölgeninbulunmasıyla, kelleşme olan kafa derisinde veya yüzde yerleşim göstermiş ve başlangıçtaklinik açıdan tipik AK lezyonlarının medyan sayısı 7 olarak belirlenmiştir. 3 yıllık çalışmadönemi boyunca 3 veya daha fazla imikimod tedavi kürü alan 90 hastaya ve 5 veya daha fazlaimikuimod tedavi kürü alan 80 hastaya ilişkin klinik deneyim mevcuttur.
Primer sonlanım noktası olan histolojik progresyon açısından, imikuimod grubundaki 13/242 hastada (%5,4) ve diklofenak grubundaki 26/237 hastada (%11) 3 yıl içinde in situ veyainvaziv SCC'ye histolojik progresyon meydana geldiği belirlenmiş ve -%5,6'lık bir farkkaydedilmiştir (%95 GA: -%10,7 ila -%0,7). Bu hastalardan, imikimod grubundaki 4/242hastada (%1,7) ve diklofenak grubundaki 7/237 hastada (%3) 3 yıllık dönem içinde invazivSCC'ye histolojik progresyon oluştuğu belirlenmiştir.
İmikimod tedavisi uygulanan toplam 126/242 hastada (%52,1) ve topikal diklofenak tedavisi uygulanan 84/237 hastada (%35,4), tedavi uygulanan AK alanında 20. haftada (yani ilk tedavidöngüsünün sona ermesinden yaklaşık 8 hafta sonra) tam klinik klirens gözlenmiş olup,%16,6'lık bir fark kaydedilmiştir (%95 GA: %7,7 ila %25,1). Tedavi uygulanan AK alanındatem klinik klirens belirlenen hastalarda, AK lezyonlarının rekürrensi değerlendirilmiştir. Buçalışmalarda, tam klirens elde edilen alanda en az bir AK lezyonu gözlenen hastalardarekürrens oluştuğu kabul edilmiş ve reküran lezyon, önceki klirens oluşan lezyonla aynıbölgede oluşan veya tedavi uygulanan AK alanındaki herhangi bir yerde yeni belirlenenlezyon olarak tanımlanmıştır. Tedavi uygulanan alanda AK lezyonlarının rekürrens riski(yukarıda tanımlanmıştır); 12. aya kadar - %10,3'lük bir farkla (%95 GA: -%23,6 ila %3,3),imikimod tedavisi uygulanan hastalarda %39,7 (50/126 hasta) ve topikal diklofenak tedavisiuygulanan hastalarda %50 (42/84 hasta), 36. aya kadar ise -%7,1'lik bir farkla (%95 GA: -%19 ila %5,7), imikimod tedavisi uygulanan hastalarda %66,7 (84/126 hasta) ve topikaldiklofenak tedavisi uygulanan hastalarda %73,8 (62/84 hasta) olarak belirlenmiştir.
Tam klirens sağlanan alanda reküran AK lezyonları oluşan (yukarıda tanımlanmıştır) hastanın ilave imikimod tedavi döngüsü ardından yeniden tam klirens elde etme olasılığı yaklaşık %80olarak belirlenirken, topikal diklofenak ile yeniden tedavi için söz konusu olasılık yaklaşık%50 olarak kaydedilmiştir.
Pediyatrik hastalar:
Onaylı endikasyonları olan genital siğil, aktinik keratoz ve yüzeyel bazal hücreli karsinom genelde pediyatrik popülasyonda görülmeyen durumlardır ve çalışılmamıştır.
İmikimod dört randomize, taşıyıcı kontrollü, çift-kör denemede molloskum kontagiosumu olan yaşları 2 ila 15 arasında değişen çocuklarda değerlendirilmiştir.
(imikimod n=576, taşıyıcı n=313). Bu çalışmalar, test edilen dozaj rejimlerinde (3x/hafta<16 hafta süreyle ve 7x/hafta, <8 hafta süreyle) imikimodun etkinliğini gösterememiştir.
5.2. Farmakokinetik özelliklerGenel özellikler
Dış genital siğiller, yüzeyel bazal hücreli karsinom ve aktinik keratoz:
İnsanlarda, topikal olarak uygulanan tek doz radyoaktif işaretli imikimodun %0.9'undan daha azı deriden emilmektedir. Sistemik dolaşıma geçen ilacın bu küçük miktarı yaklaşık olarak1/3 oranında hem idrar yolu ile hem de dışkıyla hızlı bir şekilde elimine olmaktadır.
Tek doz veya birden fazla topikal doz uygulamalarından sonra ilacın ölçülebilen düzeyleri (> 5 ng/ml) serumda saptanamamıştır.
İlaca sistemik maruziyet (perkutanöz penetrasyon) işaretli [14C] imikimodun idrar ve dışkıda saptanmasından hesaplanmıştır.
Aktinik keratozlu 58 hastanın derisinden imikimod %5 kremin minimal sistemik emilimi 16 hafta süreyle haftada 3 kez verilmesiyle gözlenmiştir. Bu çalışmada deriden emilimin derecesiilk doz ile son doz arasında önemli ölçüde değişmemiştir. 16 haftalık çalışma sonunda serumdoruk ilaç konsantrasyonu, 9 ila 12. saatler arasında gözlenmiştir ve yüze uygulamada (12,5mg, 1 tek-kullanımlık saşe), saçlı deri bölgesine uygulamada (25 mg, 2 saşe) ve eller/kollarauygulamada (75 mg, 6 saşe) sırasıyla 0.1, 0.2 ve 1.6 ng/ml olmuştur. Uygulama yüzey alanısaçlı deri ve eller/kollar gruplarında kontrollü değildi. Doz orantısallığı gözlenmemiştir.
Görünür yarılanma ömrü, daha önceki bir çalışmadaki deri altı dozlamayı takiben gözlenen 2 saatlik yarılanma ömründen yaklaşık olarak 10 kat daha büyük olduğu hesaplanmıştır, bu dailacın deride uzamış bir retansiyonu olduğunu düşündürmektedir. Bu hastalarda 16. haftadaidrarla atılım, uygulanan dozun %0,6'sından daha azdı.
Pediyatrik hastalar:
Molluskum kontagiosumlu (MC) pediyatrik hastalarda tek veya birden fazla topikal uygulamadan sonra imikimodun farmakokinetik özellikleri araştırılmıştır. Sistemik maruziyetverileri, 6-12 yaşlarındaki pediyatrik hastalarda MC lezyonlu deriye topikal uygulamayıtakiben imikimodun emilim derecesinin düşük olduğunu ve sağlıklı erişkinlerdeki ve aktinikkeratoz ya da yüzeyel bazal karsinomlu erişkinlerde gözlenenle kıyaslanabilir olduğunugöstermektedir. 2-5 yaş arasındaki daha küçük çocuklardaki emilim, Cmax değerlerine dayalıolarak erişkinlere kıyasla daha yüksekti.
5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri
Klinik olmayan veriler, güvenlilik, mutajenisite ve teratojenisite geleneksel çalışmalarına dayalı olarak insanlar için özel bir zarar verici etki ile ilişkili değildi.
Dört-aylık sıçan dermal toksisite çalışmasında, 0,5 ve 2,5 mg/kg dozda anlamlı şekilde azalmış vücut ağırlığı ve artmış dalak ağırlığı gözlenmiştir; benzer etkiler dört aylık faredermal çalışmasında görülmemiştir. Lokal dermal iritasyon, özellikle yüksek dozlarda her ikitürde de gözlenmiştir.
İki-yıllık fare karsinojenisite çalışmasında haftada üç gün dermal uygulama, uygulama bölgesinde tümör oluşturmamıştır. Ancak, tedavi edilen hayvanlar arasında hepatosellülertümör insidansı kontrollere göre daha büyüktü. Bu durumun mekanizması bilinmemektedir,ancak imikimodun insan derisinden sistemik emilimi düşük olduğundan, sistemik maruziyetnedeniyle insanlar için risk düşük olacaktır. Dahası sıçanlarda 2-yıllık oral uygulamasonucunda vücudun herhangi bir yerinde tümör oluşmamıştır.
İmikimod krem, simülasyonlu solar ultraviyole radyasyona (UVR) maruz kalan tüysüz albino farelerde yürütülen fotokarsinojenisite deneyinde değerlendirilmiştir. Hayvanlara 40 haftasüre ile haftada 3 kez imikimod uygulanmış ve haftada 5 gün ışınlanmıştır. Fareler toplam 52haftalık süre için ek bir 12 hafta daha izlenmiştir. Düşük UVR kontrol grubuna kıyaslataşıyıcı krem uygulanan fare grubunda tümörler daha erken ve daha fazla sayıda ortayaçıkmıştır. Bunun insanlar için önemi bilinmemektedir. Topikal imikimod uygulaması,herhangi bir dozda taşıyıcı krem grubuna kıyasla tümör artışına neden olmamıştır.
6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER6.1. Yardımcı maddelerin listesi
İzostearik asit Benzil alkolSetil alkolStearil alkolLikit parafinPolisorbat 60Sorbitan monostearatGliserin
Metil paraben (E218)
Propil paraben (E216)
Ksantan gam Saf su
6.2. Geçimsizlikler
Geçerli değil.
6.3. Raf ömrü
24 ay
6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler
25°C altındaki oda sıcaklığında saklanmalıdır.
Saşeler açılıp bir kez kullanıldıktan sonra tekrar kullanılmamalıdır.
6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği
Her biri 250 mg krem içeren 12 adetlik tek kullanımlık saşe kullanıma sunulmaktadır.
6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği”ne uygun olarak imha edilmelidir.
7. RUHSAT SAHİBİ
VEM İlaç San. ve Tic. A.Ş Maslak Mahallesi AOS 55. Sokak42 Maslak A Blok Sit. No: 2/134Sarıyer/İSTANBUL
8. RUHSAT NUMARASI
2023/337
9. İLK RUHSAT TARİHİ/RUHSAT YENİLEME TARİHİ
İlk ruhsat tarihi: 28.08.2023 Ruhsat yenileme tarihi:
10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ