Alfabetik İlaç RehberiDetaylı İlaç AraYeni Listelenilen İlaçlarEn Çok Aranan İlaçlarPazarda Bulunamayan İlaçlar

Lucentis 10 Mg/ml Enjeksiyonluk Çözelti İçeren Kullanıma Hazır Enjektör Kısa Ürün Bilgisi

KISA ÜRÜN BILGISI1. BEŞERI TIBBİ ÜRÜNÜN ADI

LUCENTİS 10 mg/ml enjeksiyonluk çözelti içeren kullanıma hazır enjektör Steril

2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİMEtkin madde:

Bir kullanıma hazır enjektör, 1,65 mg ranibizumaba eşdeğer 0,165 mL içerir. (Bir mL çözelti, 10 mg ranibizumab içerir). Bir kullanıma hazır enjektörün ekstrakte edilebilir hacmi 0,1 mL'dir.Bu, 0,5 mg ranibizumab içeren 0,05 mL'lik tek bir doz uygulamak için kullanılabilir bir miktarsağlar.

Ranibizumab, rekombinant DNA teknolojisiyle

Escherichia coliYardımcı maddeler:

Yardımcı maddeler için 6.1'e bakınız.

3. FARMASÖTİK FORM

Enjeksiyonluk çözelti.

Steril, koruyucu içermeyen, berrak, renksiz ile soluk sarı arasında sulu çözelti.

4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1 Terapötik endikasyonlar

LUCENTİS,

- Neovasküler (yaş tip) yaşa bağlı makula dejenerasyonu (YBMD) tedavisinde,

- Diyabetik maküler ödem (DMÖ)'den kaynaklanan görme bozukluğunun tedavisinde,

- Proliferatif diyabetik retinopatinin (PDR) tedavisi

- Retinal ven tıkanıklığına (RVT) bağlı maküler ödemden kaynaklanan görme bozukluğunun tedavisinde,

- Koroidal neovaskülarizasyona (KNV) bağlı görme bozukluğunun tedavisinde endikedir.

4.2 Pozoloji ve uygulama şekliPozoloji:

LUCENTİS, intravitreal enjeksiyon deneyimi olan bir “göz hastalıkları uzmanı” tarafından uygulanmalıdır.

LUCENTİS için önerilen doz, tek bir intravitreal enjeksiyon halinde uygulanacak olan 0,5 mg'dır. Bu doz 0,05 mL'lik bir enjeksiyon hacmine denk gelmektedir. Aynı göze yapılan ikiuygulama arasında geçen süre 4 haftadan kısa olmamalıdır.

Uygulama sıklığı ve süresi:

Tedaviye ayda bir uygulama ile başlanır ve maksimum görme keskinliğine ulaşılana ve/veya hastalık aktivitesi belirtileri görülmeyene yani, devam eden tedavi altında görme keskinliğindeve diğer hastalık belirti ve semptomlarında bir değişiklik olmayana kadar devam edilir. Yaş tip

YBMD, DMÖ, PDR ve RVT'li hastalarda başlangıçta üç veya daha fazla ardışık aylık enjeksiyon gerekebilir.

Sonrasında, izlem ve tedavi aralıkları hekim tarafından, görme keskinliği ve/veya anatomik parametrelere göre değerlendirilen hastalık aktivitesine göre belirlenmelidir.

Eğer hekimin görüşüne göre görme ile ilgili ve anatomik parametreler hastanın devam eden tedaviden fayda sağlamadığını gösterirse, LUCENTİS tedavisi kesilmelidir.

Hastalık aktivitesi izlemi klinik muayene, fonksiyonel test veya görüntüleme tekniklerini (optik koherens tomografi, fluoresein anjiyografisi veya indosiyanin yeşili anjiyografisi) içerebilir.

Hastalar tedavi et ve uzat rejimine göre tedavi ediliyorsa, maksimum görme keskinliği elde edildiğinde ve/veya hastalık aktivitesi belirtileri yoksa, tedavi aralıkları hastalık aktivitesi veyagörme bozukluğu belirtileri nüksedene kadar kademeli olarak uzatılabilir. Tedavi aralığı yaş tipYBMD için bir seferde en fazla iki hafta uzatılmalıdır ve DMÖ için bir seferde bir aya kadaruzatılabilir. RVT için tedavi aralıkları da kademeli olarak uzatılabilir, bununla birlikte buaralıkların uzunluğuna dair bir sonuca varmak için yeterli veri yoktur. Hastalık aktivitesinüksederse tedavi aralığı uygun şekilde kısaltılmalıdır.

KNV'ye bağlı görme bozukluğunun tedavisi hastalık aktivitesi temelinde hastaya göre bireysel olarak belirlenmelidir. Bazı hastalar ilk 12 ay sırasında sadece bir enjeksiyona ihtiyaç duyabilir;diğerleri aylık enjeksiyon dahil daha sık tedaviye ihtiyaç duyabilir. Patolojik miyopiye (PM)bağlı KNV için, birçok hasta ilk yıl sırasında sadece bir ya da iki enjeksiyona ihtiyaç duyabilir(bkz. Bölüm 5.1 Farmakodinamik özellikler).

DMÖ'de ve Dal RVT'de (DRVT -Retinal venin bir dalında tıkanıklık olması ve o dal tarafından kirli kanın toplandığı bölgede dolaşım sorunu ortaya çıkması) LUCENTİS ve lazerfotokoagülasyon:

LUCENTİS, klinik çalışmalarda lazer fotokoagülasyonla eşzamanlı olarak uygulanmıştır. Aynı gün verilmesi durumunda LUCENTİS lazer fotokoagülasyondan en az 30 dakika sonrauygulanmalıdır. LUCENTİS, önceden lazer fotokoagülasyonu yapılmış olan hastalarauygulanabilir.

PM'ye sekonder KNV'de LUCENTİS ve verteporfin fotodinamik tedavi

LUCENTİS ve verteporfinin eşzamanlı uygulanması ile deneyim bulunmamaktadır.

Uygulama şekli:

Tek kullanımlık kullanıma hazır enjektör sadece intravitreal kullanım içindir. Bu kullanıma hazır enjektör, önerilen 0,5 mg'lık dozdan daha fazlasını içerir. Kullanıma hazır enjektörünekstrakte edilebilir hacmi (0,1 mL), toplamda kullanılacak hacim değildir. Fazla hacim,enjeksiyondan önce giderilmelidir. Kullanıma hazır enjektörün tüm hacminin enjekte edilmesidoz aşımına yol açar. Fazla tıbbi ürün ile birlikte hava kabarcıklarını gidermek için piston, çizgikauçuk tıpanın tepe kısmının altında olana kadar hafifçe itilerek enjektördeki siyah dozuygulama çizgisi ile aynı hizaya getirilir (yani 0,5 mg ranibizumaba eşdeğer 0,05 mL'ye).LUCENTİS, uygulanmadan önce partiküllü madde veya renk değişimi açısından görsel olarakincelenmelidir.

Enjeksiyon prosedürü cerrahi el dezenfeksiyonu, steril eldiven, bir steril örtü ve bir steril göz kapağı spekulumu (ya da eşdeğeri) ve gerekiyorsa, steril parasentez ekipmanını içeren aseptikkoşullar altında yürütülmelidir. İntravitreal prosedür uygulanmadan önce hastanın aşırıduyarlılık reaksiyonları açısından tıbbi öyküsü dikkatlice değerlendirilmelidir (bkz. bölüm 4.4Özel kullanım uyarıları ve önlemleri). Enjeksiyondan önce yeterli anestezi ve perioküler cildi,göz kapağını ve oküler yüzeyi dezenfekte etmek için geniş spektrumlu bir topikal mikrobisiduygulanmalıdır.

Enjeksiyon iğnesi, yatay meridyenden kaçınılarak ve gözün merkezi hedeflenerek vitreus boşluğuna doğru limbusun 3,5-4 mm açığına batırılmalıdır. Sonra 0,05 mL'lik enjeksiyonhacmi verilmelidir; daha sonraki enjeksiyonlar farklı sklera kadranına uygulanmalıdır. Her birkullanıma hazır enjektör, sadece tek bir gözün tedavisi için kullanılmalıdır.

İntravitreal enjeksiyon için bir 30G x steril enjeksiyon iğnesi kullanılmalıdır.

LUCENTİS'i intravitreal uygulamaya hazırlamak için aşağıdaki talimatları uygulayınız:

Giriş


Kullanıma hazır enjektörü kullanmadan önce tüm talimatları dikkatlice okuyunuz. Kullanıma hazır enjektör sadece tek kullanımlıktır. Kullanımahazır enjektör sterildir, ambalaj hasarlıysa ürün kullanılmamalıdır. Kapalıblister ambalajın açılması ve izleyen diğer tüm adımlar, aseptik koşullaraltında yapılmalıdır.

Not: Doz, 0,05 mL olarak ayarlanmalıdır.

_

Kullanıma hazır enjektöraçıklaması


Hazırlama


1. Ambalajın aşağıdakileri içerdiğinden emin olunuz:

• kapalı bir blister ambalaj içerisinde steril kullanıma hazır enjektör

2. Enjektör tablası üzerindeki kısmı soyunuz ve aseptik teknik kullanarak

enjektörü dikkatlice çıkarınız.Enjektör

kontrolü

3. Aşağıdakileri kontrol ediniz.

• Enjektör kapağı, Luer kilidinden ayrılmış olmamalıdır.

• Enjektörde hasar olmamalıdır.

• Çözelti berrak, renksiz ila açık sarı renkte görülmeli ve herhangi birpartikül içermemelidir.

4. Yukarıda belirtilen şartlardan herhangi bir karşılanmamışsa kullanıma

hazır enjektörü atınız ve yenisini kullanınız.Enjektör

kapağının
çıkarılması

5. Enjektörün kapağını koparınız(çevirmeyiniz veya bükmeyiniz)(bkz. Şekil 2).

6. Enjektör kapağını atınız (bkz.Şekil 3)


Şekil 2




İğnenin

takılması


7. Bir 30G x

V2"

steril enjeksiyoniğnesini, Luer kilidi üzerindesıkıca döndürerek enjektöre düzolarak sabitleyiniz (bkz. Şekil 4)

8. Düz bir şekilde çekerek iğnekapağını dikkatlice çıkarınız (bkz.Şekil 5).

Not: İğneyi hiçbir zaman silmeyiniz.


Şekil 4


Şekil 5



Hava

kabarcıklarını n giderilmesi


9. Enjektörü dik pozisyonda tutunuz.

10. Herhangi bir hava kabarcığı varsa

kabarcıklar en üst kısma çıkana kadarparmağınızlaenjektöre

hafifçe vurunuz (bkz. Şekil 6)


Şekil 6



Dozun

ayarlanması


11. Enjektörü göz hizanızda tutunuz ve pistonu, çizgi kauçuk tıpanıntepe kısmının altında olanakadar dikkatlice iterek doz işaretiile aynı hizaya getiriniz (bkz. Şekil7). Bu havanın ve fazla çözeltiningiderilmesini sağlayacak ve dozu0,05 mL olarak ayarlayacaktır.

Not: Piston çubuğu, kauçuk tıpayla bağlantılı değildir- bu enjektör içine

havanın çekilmesini önler.

_

Şekil 7

Enjeksiyon


Enjeksiyon prosedürü aseptik koşullar altında gerçekleştirilmelidir.

12. Enjeksiyon iğnesi, yatay meridyenden kaçınılarak ve gözün merkezi hedeflenerek vitreus boşluğuna doğru limbusun 3,5-4 mm açığınabatırılmalıdır.


13. 0,05 mL'lik hacmi uygulamak için kauçuk tıpa enjektörün en altkısmına ulaşana kadar enjeksiyona devam ediniz.

14. İzleyen enjeksiyonlar farklı bir sklera bölgesine yapılmalıdır.

15. Enjeksiyondan sonra iğne kapağı tekrar takılmamalı veya iğne enjektörden çıkarılmamalıdır. Kullanılan enjektör, iğnesi ile birliktesivri uçlu atıklar kutusuna atılmalı veya yerel gerekliliklere uygun imhaedilmelidir.


Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

Böbrek yetmezliği: Böbrek yetmezliği olan hastalarda doz ayarlaması gerekmemektedir (Bkz. Bölüm 5.2 Farmakokinetik özellikler).

Karaciğer yetmezliği: Karaciğer yetmezliği olan hastalarda çalışma yapılmamıştır. Ancak, sistemik maruziyet dikkate değer olmadığı için bu popülasyonda özel önlemler gerekligörülmemiştir.

Pediyatrik popülasyon: 18 yaşın altındaki popülasyonda güvenlilik ve etkililik verilerindeki eksiklik nedeniyle LUCENTİS'in çocuk ve adölesanlarda kullanımı önerilmemektedir.KNV'ye bağlı görme bozukluğu olan 12 ila 17 yaş adölesanlardaki mevcut veriler bölüm 5.1'detarif edilmektedir ancak pozoloji hakkında herhangi bir öneride bulunulamamaktadır.

Geriyatrik popülasyon: Yaşlılarda herhangi bir doz ayarlaması gerekmemektedir. 75 yaş üzerindeki DMÖ'lü hastalar üzerinde deneyim kısıtlıdır.

4.3 Kontrendikasyonlar

- Etkin maddeye ya da ilaç içindeki herhangi bir yardımcı maddeye karşı aşırı duyarlılık (Bkz. Bölüm 6.1 Yardımcı maddelerin listesi),

- Aktif ya da şüpheli oküler ya da perioküler enfeksiyonlu hastalar,

- Aktif şiddetli göz içi inflamasyonlu hastalarda kullanımı kontrendikedir.

4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

İntravitreal enjeksiyona bağlı etkiler:

LUCENTİS tedavisi sadece intravitreal enjeksiyon ile yapılır.

LUCENTİS ile olanları da içeren intravitreal enjeksiyonlar endoftalmi, göz içi inflamasyonu, yırtıklı retina dekolmanı, retina yırtılması ve iyatrojenik travmatik katarakt ile ilişkili olmuştur(Bkz. Bölüm 4.8 İstenmeyen etkiler). LUCENTİS uygulanırken her zaman uygun sterilenjeksiyon teknikleri kullanılmalıdır. Ayrıca, bir enfeksiyon oluştuğunda erken tedaviye olanaksağlamak için hastalar enjeksiyonu takip eden hafta sırasında izlenmelidir. Hastalara endoftalmiya da yukarıda sözü edilen vakaları çağrıştıracak herhangi bir semptomu gecikmedenbildirmeleri öğütlenmelidir.

Göz içi basıncı artışları:

LUCENTİS enjeksiyonundan sonra 60 dakika içinde göz içi basıncında (GİB) geçiçi artışlar, görülmüştür (Bkz. Bölüm 4.8 İstenmeyen etkiler). Kalıcı GİB artışları da bildirilmiştir. Hemgöz içi basıncı hem de optik sinir başının perfüzyonu izlenmeli ve uygun şekilde tedaviedilmelidir.

Hastalar, bu potansiyel advers reaksiyonların semptomları konusunda bilgilendirilmeli ve göz ağrısı ya da artan göz rahatsızlığı, göz kızarıklığında kötüleşme, görüşte bulanıklaşma veyaazalma, görüşlerinde küçük partikül sayısında artış veya ışığa karşı hassasiyette artış gibibelirtiler geliştirmeleri halinde bu durumu hekimlerine bildirmeleri talimatı verilmelidir (Bkz.

5 / 20

Bölüm 4.8 İstenmeyen etkiler).

Bilateral tedavi:

Mevcut kısıtlı veriler bilateral tedavi ile (aynı gün içinde uygulama dahil) sistemik advers olaylar açısından artmış bir riske işaret etmemektedir.

İmmünojenisite:

Bütün terapötik proteinlerde olduğu gibi, LUCENTİS ile immünojenisite için bir potansiyel bulunmaktadır. DMÖ'lü hastalarda artmış sistemik maruziyet potansiyeli söz konusuolduğundan, bu hasta popülasyonunda aşırı duyarlılık gelişimi riskindeki artış göz ardıedilemez. Hastalar, intraoküler antikor oluşumuna bağlı bir klinik belirti olabilecek; intraokülerinflamasyon şiddetindeki artışları bildirmeleri konusunda bilgilendirilmelidirler.

Diğer anti-VEBF (vasküler endotelyal büyüme faktörü) ilaçlarla eşzamanlı kullanımı: LUCENTİS diğer anti-VEBF ilaçlarla eşzamanlı olarak uygulanmamalıdır (sistemik veyaoküler).

Retinal pigment epitel yırtıkları:

Yaş tip YBMD ve potansiyel olarak diğer KNV formları için anti-VEBF tedavisi sonrasında retinal pigment epitel yırtıklarının ortaya çıkması ile ilişkili risk faktörleri arasında büyükve/veya yüksek pigment epitel retinal dekolmanı yer alır. LUCENTİS tedavisine başlarken,retinal pigment epitel yırtıkları açısından bu risk faktörlerine sahip hastalarda dikkatliolunmalıdır.

LUCENTİS tedavisine ara verilmesini gerektiren durumlar:
Aşağıdaki durumlarda doz uygulamasına ara verilmeli ve bir sonraki planlı tedaviden daha önce tekrar başlanmamalıdır:

- Son görme keskinliği değerlendirmesine göre, düzeltilmiş en iyi görme keskinliğinde(EDGK) >30 harf azalma;

- >30 mmHg intraoküler basınç;

- Retinal çatlama;

- Fovea merkezini içeren subretinal hemoraji ya da eğer hemorajinin boyutu, toplamlezyon alanının >%50 ise;

- Önceki veya sonraki 28 gün içinde gerçekleştirilmiş ya da planlanmış intraoküler cerrahi.

Regmatojenöz retina dekolmanı veya makula delikleri

Regmatojenöz retina dekolmanı veya evre 3 ya da 4 makula delikleri görülen hastalarda tedavi sonlandırılmalıdır.

Kısıtlı verilere sahip popülasyonlar:

Önceden RVT epizodları olan hastaların ve iskemik dal RVT'si (DRVT) ile iskemik santral RVT'li (SRVT) olan hastaların tedavisi ile ilgili sınırlı deneyim mevcuttur. Geri dönüşümsüziskemik görme işlevi kaybına dair klinik belirtiler ile başvuran RVT hastalarında tedaviönerilmez.

Tip I diyabete bağlı DMÖ'sü olan gönüllülerin tedavisinde sadece kısıtlı deneyim söz konusudur. LUCENTİS, daha önce intravitreal enjeksiyon uygulanmış hastalarda, aktifsistemik infeksiyonları olan hastalarda, proliferatif diyabetik retinopatili hastalarda veya retinadekolmanı ya da makula deliği gibi eşzamanlı göz hastalıkları olan hastalarda araştırılmamıştır.Ayrıca HbA1c değeri 108 mmol/mol (%12)'nin üzerinde olan ve kontrol edilemeyenhipertansiyon görülen diyabetik hastalarda LUCENTİS ile tedavi deneyimi yoktur. Bu tiphastaların tedavisinde hekim bu bilgi eksikliğini akılda bulundurmalıdır.

PM'li hastalarda, daha önce verteporfin fotodinamik tedavinin (vFDT) başarısız olduğu hastalarda LUCENTİS'in etkisine ilişkin veriler kısıtlıdır. Ayrıca subfoveal ve jukstafoveallezyonları olan hastalarda tutarlı bir etki gözlenirken, ekstrafoveal lezyonları olan PM'lihastalarda LUCENTİS etkisi hakkında yorum yapabilmek için yeterli veri yoktur.

İntravitreal kullanım sonrasında sistemik etkiler:

VEBF inhibitörlerinin intravitreal enjeksiyonu sonrasında oküler olmayan hemoraji ve arteriyel tromboembolik olaylar dahil sistemik advers olaylar bildirilmiştir.

Önceden inme ya da geçici iskemik ataklar öyküsü bulunan DMÖ, RVT'ye bağlı maküler ödemi olan ve PM'ye sekonder KNV'li hastaların tedavisinde güvenlilikle ilgili sınırlı verimevcuttur. Bu gibi hastalar tedavi edilirken dikkatli olunmalıdır (Bkz. Bölüm 4.8 İstenmeyenetkiler).

Silikon yağına bağlı olarak vitreusta uçuşan cisimler:

Silikonlu enjektörlerden ve/veya iğnelerden silikon yağının sızması nedeniyle vitreusta uçuşan cisimlerin gelişmesi yönünde bir ihtimal vardır. Vitreusta uçuşan cisimler tolere edilebilirdir.Vitreusta uçuşan noktalar riskini azaltmak için intravitreal enjeksiyonda silikon içermeyenenjeksiyon iğnesi kullanılması önerilmektedir.

Biyoteknolojik ürünlerin takip edilebilirliğinin sağlanması için uygulanan ürünün ticari ismi ve seri numarası mutlaka hasta dosyasına kaydedilmelidir.

4.5 Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

Herhangi bir klinik etkileşim çalışması yürütülmemi ştir.

Neovasküler (yaş tip) yaşa bağlı makula dejenerasyonu (YBMD)'nda ve patolojik miyopi (PM)'de LUCENTİS ve verteporfin fotodinamik terapinin (FDT) birlikte kullanımı için bölüm5.1 Farmakodinamik özellikler başlığını inceleyiniz.

DMÖ ve DRVT'de lazer fotokoagülasyon ve LUCENTİS'in birlikte kullanımı için bölüm 5.1 Farmakodinamik özellikler ve 4.2 Pozoloji ve uygulama şekli başlığını inceleyiniz.

DMÖ'den kaynaklanan görme bozukluğunun tedavisi ile ilgili klinik çalışmalarda LUCENTİS ile tedavi edilen hastalarda, görme keskinliği veya merkezi retina kalınlığı açısından sonuç,tiazolidindionlar ile eş zamanlı tedaviden etkilenmemiştir.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler

Özel popülasyonlara ilişkin herhangi bir klinik etkileşim çalışması yürütülmemi ştir.

Pediyatrik popülasyon: Pediyatrik popülasyona ilişkin herhangi bir klinik etkileşim çalışması yürütülmemi ştir.

4.6 Gebelik ve laktasyonGenel tavsiye

Gebelik kategorisi: C

Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar / Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)

Çocuk doğurma potansiyeli olan kadınlar tedavi süresince etkili bir doğum kontrol yöntemi kullanmalıdır.

Gebelik dönemi

LUCENTİS'in gebe kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri mevcut değildir. Hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalar üreme toksisitesinin bulunduğunu göstermiştir (Bkz. Bölüm 5.3).İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.

Ranibizumabın gebelerde kullanımına ilişkin herhangi bir klinik veri mevcut değildir.

Sinomolgus maymunlarında yapılan çalışmalar gebelik veya embriyonal/fetal gelişim açısından doğrudan ya da dolaylı herhangi bir zararlı etkiyi göstermemektedir (Bölüm 5.3 Klinik öncesigüvenlilik verileri'ne bakınız). Ranibizumaba sistemik maruziyet oküler uygulamanın ardındandüşüktür fakat etki mekanizması nedeniyle ranibizumab, potansiyel olarak teratojenik veembriyo/fetotoksik kabul edilmelidir. Bu nedenle, beklenen fayda, fetüse potansiyel riske ağırbasmadığı sürece gebelik sırasında ranibizumab kullanılmamalıdır. Gebe kalmak isteyen veranibizumab tedavisi almış kadınların, gebe kalmadan önce, ranibizumabın son dozundan sonraen az 3 ay beklemeleri tavsiye olunur.

Laktasyon dönemi

Çok sınırlı verilere dayanarak, ranibizumab insan sütüne düşük seviyelerde geçebilir. Ranibizumabın emzirilen yenidoğan/bebek üzerindeki etkisi bilinmemektedir. Önlem olarak,LUCENTIS kullanımı sırasında emzirme önerilmemektedir.

Üreme yeteneği / Fertilite

Üreme yeteneği üzerine etkileri hakkında çalışma yapılmamıştır.

4.7 Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

LUCENTİS tedavi prosedürü araç ya da makine kullanmayı etkileyebilecek geçici görme bozukluklarını indükleyebilir (Bkz. Bölüm 4.8 İstenmeyen etkiler). Bu belirtileri yaşayanhastalar bu geçici görme bozuklukları geçene kadar araç ya da makine kullanmamalıdır.

4.8 İstenmeyen etkiler

Güvenlilik profilinin özeti:

LUCENTİS uygulamasını takiben bildirilen istenmeyen etkilerin çoğunluğu intravitreal enjeksiyon prosedürü ile ilişkilidir.

LUCENTİS enjeksiyonunu takiben en sık bildirilen oküler istenmeyen reaksiyonlar şunlardır: göz ağrısı, oküler hiperemi, artmış intraoküler basınç, vitrit, vitreus dekolmanı, retinal hemoraji,görme bozukluğu, vitreusta uçuşan cisimler, konjonktival hemoraji, göz irritasyonu, gözlerdeyabancı cisim hissi, artmış lakrimasyon, blefarit, göz kuruluğu ve göz kaşıntısı.

En sık bildirilen oküler olmayan istenmeyen olaylar baş ağrısı, nazofarenjit ve eklem ağrısıdır.

Daha seyrek olarak bildirilen ancak daha ciddi istenmeyen reaksiyonlar endoftalmi, körlük, retina dekolmanı, retina yırtığı ve iyatrojenik travmatik kataraktı içermektedir (Bkz. Bölüm 4.4Özel kullanım uyarıları ve önlemleri).

Hastalar bu potansiyel istenmeyen reaksiyonların semptomları hakkında bilgilendirilmeli ve göz ağrısı ya da artmış rahatsızlık, kötüleşen göz kızarıklığı, bulanık veya zayıflamış görme,görüşlerinde artmış sayıda küçük partiküller veya ışığa artmış duyarlılık gibi semptomlarıngelişmesi durumunda hekimlerine haber vermeleri söylenmelidir.

Klinik çalışmalarda LUCENTİS uygulamasını takiben yaşanan istenmeyen reaksiyonlar aşağıda özetlenmektedir.

Klinik çalışmalardan bildirilmiş olan istenmeyen etkiler MedDRA sistemi organ sınıfına göre listelenmektedir. Her sistem organ sınıfı içerisinde istenmeyen etkiler sıklıklarına göresıralanmakta olup en sık reaksiyonlar ilk başta verilmektedir. Her sıklık grubu içerisindeistenmeyen etkiler azalan ciddiyet sırasına göre sunulmaktadır. Ayrıca, her istenmeyen etkiyekarşılık belirtilen sıklık kategorisi aşağıdaki sisteme dayanmaktadır (CIOMS III): çok yaygın(> 1/10), yaygın (> 1/100 ila < 1/10), yaygın olmayan (> 1/1.000 ila < 1/100), seyrek (> 1/10.000ila < 1/1.000), çok seyrek (< 1/10.000) ve bilinmiyor (eldeki verilerden yola çıkılarak tahminedilemiyor).

Enfeksiyon ve enfestasyonlar

Çok yaygın: Nazofarenjit Yaygın: İdrar yolu enfeksiyonu*

Kan ve lenf sistemi hastalıkları

Yaygın: Anemi

Bağışıklık sistemi hastalıkları

Yaygın: Aşırı duyarlılık Psikiyatrik hastalıklarYaygın: AnksiyeteSinir sistemi hastalıklarıÇok yaygın: Baş ağrısıGöz hastalıkları

Çok yaygın: Vitrit, vitreus dekolmanı, retina hemorajisi, görme bozukluğu, göz ağrısı, vitreusta uçuşan cisimcikler, konjonktiva hemorajisi, göz iritasyonu, gözlerde yabancı cisim hissi,gözyaşı artması, blefarit, göz kuruluğu, oküler hiperemi, göz kaşıntısı.

Yaygın: Retina dejenerasyonu, retinal bozukluk, retina dekolmanı, retina yırtılması, retina pigment epitel dekolmanı, retina pigment epitelinin yırtılması, görme keskinliğinde azalma,vitreus hemorajisi, vitreus bozukluğu, üveit, iritis, iridosiklitis, katarakt, subkapsüler katarakt,posterior kapsül opasifikasyonu, punktat keratit, kornea abrazyonu, ön kamarada flare, bulanıkgörme, enjeksiyon yerinde hemoraji, gözde hemoraji, konjonktivit, alerjik konjonktivit, gözakıntısı, fotopsi, fotofobi, oküler rahatsızlık, göz kapağı ödemi, göz kapağında ağrı,konjonktival hiperemi.

Yaygın olmayan: Körlük, endoftalmi, hipopion, hifemi, keratopati, iris adezyonu, korneal depozitler, kornea ödemi, korneada çizgiler, enjeksiyon yerinde ağrı, enjeksiyon yerindeiritasyon, gözde anormal his, gözkapağı iritasyonu.

Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar

Yaygın: Öksürme

Gastrointestinal hastalıklar

Yaygın: Bulantı

Deri ve deri altı doku hastalıkları

Yaygın: Alerjik reaksiyonlar (döküntü, ürtiker, pruritus, eritema)

Kas-iskelet bozukluklar, bağ doku ve kemik hastalıkları

Çok yaygın: Eklem ağrısı

Araştırmalar

Çok yaygın: Göz içi basıncınm yükselmesi

Advers reaksiyonlar, kontrol tedavisi (sham veya verteporfin FDT) görenlere kıyasla LUCENTİS 0,5 mg ile tedavi gören hastalarda daha yüksek (en az yüzde 2) bir oranda meydanagelen advers olaylar (hastaların en az yüzde 0,5'inde) şeklinde tanımlanır.

*Yalnızca Diyabetik Maküler Ödem (DMÖ) hasta popülasyonunda gözlenmiştir.

Ürün sınıfı ile ilişkili advers reaksiyonlar:

Yaş tip YBMD faz III çalışmalarında, sistemik VEGF (vasküler endotelyal büyüme faktörü) inhibisyonu ile potansiyel olarak ilişkili bir advers olay olan oküler dışı hemorajilerin genelsıklığı, ranibizumab ile tedavi edilen hastalarda biraz daha yüksek olmuştur. Diğer yandan,farklı hemorajiler arasında tutarlı bir patern gözlenmemiştir. VEGF inhibitörlerinin intravitrealkullanımı sonrasında inme ve miyokart enfarktüsü dahil arteriyel tromboembolik olaylaraçısından teorik bir risk söz konusudur. YBMD, DMÖ, PDR, RVT ve KNV'li hastalardakiLUCENTİS klinik çalışmalarında düşük bir arteriyel tromboembolik olaylar oranı gözlenmiştirve kontrol ile karşılaştırıldığında ranibizumab ile tedavi edilen hastalarla arasında önemlifarklılıklar görülmemiştir.

Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması


Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar / risk dengesinin sürekli olarak izlenmesineolanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu TürkiyeFarmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir.

(www.titck.gov.tr[email protected]. 9 Doz aşımı ve tedavisi

Klinik çalışmalarda (önerilen 0,05 mL'den yüksek hacimlerin enjeksiyonu) ve pazarlama sonrası verilerde kazayla ortaya çıkan doz aşımı vakaları bildirilmiştir. Rapor edilen buvakalarla ilişkilendirilebilen en sık görülen advers etkiler göz içi basıncının yükselmesi, geçicikörlük, görme keskinliğinin azalması, korneal ödem, korneal ağrı ve gözde ağrı hissidir. Eğerbir doz aşımı oluşursa, ilgili hekim tarafından gerekli görülmesi durumunda intraoküler basınçtakip edilmeli ve tedavi edilmelidir.

Klinik çalışmalarda, yaş tip YBMD ve DMÖ'lü hastalara 0,05 mL ila 0,1 mL'lik bir enjeksiyon hacminde 2 mg'a kadar ranibizumab dozları uygulanmıştır. Oküler ve sistemik advers olaylarıntipi ve sıklığı 0,5 mg (0,05 mL'de) LUCENTIS dozu için bildirilen doz ile tutarlıdır.

5.

FARMAKOLOJIK ÖZELLIKLER5.1 Farmakodinamik özellikler

Farmakoterapötik grubu: Oftalmolojik ajanlar, oküler vasküler hastalıklarda kullanılan ajanlar, antineovaskülarizasyon ajanları

ATC kodu: S01LA04

Etki mekanizması:

Ranibizumab insan vasküler endotelyal büyüme faktörü A'yı (VEBF-A) hedef alan bir insan rekombinant monoklonal antikor parçasıdır. VEBF-A izoformlarına (VEBFu0, VEBF121 veVEBF165) yüksek afiniteyle bağlanarak, VEBF-A'nın reseptörleri olan VEBFR-1 ve VEBFR-2'ye bağlanmasını önlemektedir.

VEBF-A'nın reseptörlerine bağlanması, neovasküler tip yaşa bağlı makula dejenerasyonu, patolojik miyopi ve KNV'nin progresyonuna ya da diyabetik maküler ödem ya da RVT'ye

sekonder maküler ödemin neden olduğu görme bozukluğuna katkı sağladığı düşünülen endotel hücre proliferasyonuna ve neovaskülarizasyonuna ve ayrıca vasküler sızıntıya yol açmaktadır.

Klinik etkililik ve güvenlilik:

Yaşa bağlı makula dejenerasyonu tedavisi

LUCENTİS'in klinik güvenlilik ve etkililiği randomize, çift-kör, sham ya da aktif kontrollü pivotal üç çalışmada (FVF2598g (MARINA), FVF2587g (ANCHOR) ve FVF3192g (PIER))neovasküler YBMD'li hastalarda değerlendirilmiştir.

24 aylık FVF2598g (MARINA) çalışmasında minimal klasik ya da okült (klasik komponenti olmayan) KNV'li hastalara aylık 0,3 ya da 0,5 mg LUCENTİS veya sham intravitrealenjeksiyonlar verilmiştir. Bu çalışmaya toplam 716 hasta alınmıştır. 24 aylık FVF2587g(ANCHOR) çalışmasında baskın klasik KNV lezyonlu hastalara aylık 0,3 ya da 0,5 mgLUCENTİS veya aktif verteporfin/PDT verilmiştir. Bu çalışmaya toplam 423 hasta alınmıştır.Bulgular Tablo 1 ve Tablo 2'de özetlenmiştir.

Tablo 1 FVF2598g (MARINA) çalışmasında 12. ve 24. aydaki sonuçlar

Sonuç ölçümü

Ay

Sham

(n=238)

LUCENTİS 0,5 mg (n=240)

Görme keskinliğinde < 15 harf kaybı (%)a (Görmenin idamesi)
(Primer sonlanım noktası)

12.

%62

%95

24.

%53

%90

Görme keskinliğinde > 15 harf kazanımı (%)a

12.

%5

%34

24.

%4

%33

Görme keskinliğinde ortalama harf değişimi
(Std. Sapma)a

12.

-10,5 (16,6)

+7,2 (14,4)

24.

-14,9 (18,7)

+6,6 (16,5)

a p<0,01

Tablo 2 FVF2587g (ANCHOR) çalışmasında 12. ve 24. aydaki sonuçlar

Sonuç ölçümü

Ay

Verteporfin/PDT

(n=143)

LUCENTİS 0,5 mg (n=140)

Görme keskinliğinde < 15 harf kaybı (%)a (Görmenin idamesi)
(Primer sonlanım noktası)

12.

%64

%96

24.

%66

%90

Görme keskinliğinde > 15 harf kazanımı (%)a

12.

%6

%40

24.

%6

%41

Görme keskinliğinde ortalama harf değişimi
(Std. Sapma)a

12.

-9,5 (16,4)

+11,3 (14,6)

24.

-9,8 (17,6)

+10,7 (16,5)

p<0,01.

DMÖ'den kaynaklanan görme bozukluğunun tedavisi

Diyabetik maküler ödeme bağlı sekonder görme bozukluğu olan hastalarda LUCENTİS'in klinik güvenlilik ve etkililiği randomize, çift kör, kontrollü pivotal çalışmalar olan D2301(RESTORE) ve D2201'de (RESOLVE) değerlendirilmiştir.

Faz III Çalışma D2301'de (RESTORE) maküler ödem nedeniyle görme bozukluğu olan toplamda 345 hasta kaydedilmiştir. Hastalar, tek başına ya da lazerle kombine olarak 0,5 mgintravitreal ranibizumab veya tek başına lazer olmak üzere üç ayrı kola randomize edilmiştir.Ranibizumab ile tedavi, aylık intravitreal enjeksiyonlarla başlatılmış ve görme keskinliği artarda en az üç aylık değerlendirme boyunca stabil oluncaya kadar devam ettirilmiştir. Tedavi,EDGK'de DMÖ progresyonu nedeniyle azalma gözlendiğinde yeniden başlatılmıştır.

Başlangıçta aynı gün içerisindeki ranibizumab enjeksiyonundan en az 30 dakika önce ve ardından ihtiyaç halinde, Diyabetik Retinopati Erken Tedavi Çalışması (ETDRS) kriterleridoğrultusunda lazer fotokoagülasyon uygulanmıştır.

Daha önce 12 aylık RESTORE çalışmasını tamamlamış olan 240 hasta, açık etiketli, çok merkezli 24 aylık uzatma (RESTORE Uzatma) çalışmasına dahil edilmiştir. Hastalarda,çalışma D2301'de (RESTORE) çalışma gözü olarak seçilmiş olan göze ranibizumab 0,5 mg ile

pro re nata

(PRN) tedavi uygulanmıştır. EDGK'de DMÖ nedeniyle azalma olduğu takdirdetedavi yeniden başlatılmış ve stabil EDGK düzeyine ulaşılıncaya kadar devam ettirilmiştir.Ayrıca, araştırmacı tarafından gerekli görüldüğü takdirde ve ETDRS (Early Treatment DiabeticRetinopathy Study - Erken Tedavi Diyabetik Retinopati Çalışması) kriterlerine dayanılarak,lazer tedavisi de uygulanmıştır.

Başlıca bulgular aşağıdaki Tablo 3'te özetlenmiştir:

Tablo 3 Çalışma D2301'de (RESTORE) 12. aydaki ve Çalışma D2301-E1'de (RESTORE Uzatma) 36. aydaki sonuçlar


Ranibizumab 0,5 mg

Ranibizumab 0,5 mg

Lazer

Sonuç ölçümü

(D2301 n=115

+ Lazer (D2301 n=118

(D2301 n=110


D2301-E1 n=83)

D2301-E1 n=83)

D2301-E1 n=74b)

EDGK'de* başlangıca kıyasla 1. aydan 12. aya kadar meydanagelen ortalama değişim (SD)a

6,1 (6,4)

5,9 (7,9)

0,8 (8,6)

EDGK'de 24. aydaki ortalama değişim (SD)

7,9 (9)

6,7 (7,9)

5,4 (9)

EDGK'de 36. aydaki ortalama değişim (SD)

8 (10,1)

6,7 (9,6)

6 (9,4)

*EDGK: En iyi düzeltilmiş görme keskinliği a ranibizumab ve lazer kollarnda p<00001

D2301-E1 (RESTORE Uzatma) n değeri: hem D2301 (RESTORE) başlangchem de 36. Ay değeri olan hasta says

ı

b daha önce lazer tedavisi gören 74 hastadan 59'una (%79) uzatma çalşmasnda ranibizumab uygulanmştr.

24 aylık uzatma çalışmasında gözlenen ranibizumabın uzun vadeli güvenlilik profili LUCENTIS'in bilinen güvenlilik profili ile tutarlıdır.

Faz II Çalışma D2201'e (RESOLVE) görme bozukluğuna neden olan maküler merkezi tutulumun görüldüğü toplam 151 hasta kaydedilmiş olup bu hastalara şu tedavileruygulanmıştır:

Hastalar 0,3 mg veya 0,5 mg LUCENTİS ya da sham kollarına randomize edilmiştir. Başlangıç ranibizumab dozu (0,3 mg veya 0,5 mg) çalışma sırasında ilk enjeksiyondan sonra araştırıcınıntedaviye yanıtın yeterli olmadığına karar vermesi durumunda iki katına çıkarılabilmiştir.Çalışmanın 3. ayından sonra her iki tedavi kolunda lazer fotokoagülasyon kurtarma tedavisineizin verilmiştir. Çalışma 2 fazdan oluşmaktadır; araştırma fazı (6. ayda analizi yapılmış 42hasta) ve destekleyici faz (12. ayda analizi yapılmış geri kalan 109 hasta). EDGK'de başlangıcakıyasla 1. ay ila 12. ay arasında görülen ortalama değişim, çalışmanın her iki kısmında bulunanve toplu halde değerlendirilen ranibizumab hastalarında (n=102) +7,8 (±7,72) harf, sham tedaviuygulanan hastalarda ise -0,1 (±9,77) harf olarak saptanmıştır (tedavi farkı için (p<0,0001)).

Faz IIIb Çalışma D2304'te (RETAIN), DMÖ'ye bağlı görme bozukluğu olan hastalar aşağıdaki şekilde intravitreal enjeksiyon alımına randomize edilmiştir:

- eşzamanlı lazer fotokoagülasyon ve tedavi et ve uzat (TU) rejimi ile ranibizumab 0,5 mg(n=121),

- bir TU rejiminde ranibizumab 0,5 mg monoterapisi (n=128),

- bir PRN

(pro re nata)

rejiminde ranibizumab 0,5 mg monoterapisi (n=123).

Tüm gruplarda ranibizumab ile tedavi aylık intravitreal enjeksiyonlar ile başlatılmış ve EDGK en az üç ardışık aylık değerlendirmede stabil olana kadar sürdürülmüştür. Lazerfotokoagülasyon başlangıçta ilk ranibizumab enjeksiyonu ile aynı günde uygulanmış veardından ETDRS kriterleri temelinde gerektiğinde verilmiştir. TU'da ranibizumab daha sonra2-3 aylık aralıklarla planlı tedavi şeklinde uygulanmıştır. PRN'de EDGK ayda birdeğerlendirilmiştir ve aynı vizitte gerektiğinde ranibizumab uygulanmıştır. Tüm gruplarda,aylık tedavi EDGK'de DMÖ progresyonuna bağlı bir azalma üzerine yeniden başlatılmış vestabil EDGK'ye erişilene kadar sürdürülmüştür. Çalışma süresi 24 aydır.

RETAIN çalışmasında ilk 3 aylık tedavi vizitinden sonra TU rejiminin gerektirdiği planlı tedavi viziti sayısı PRN rejiminin gerektirdiği 20 aylık vizitle karşılaştırılmıştır. Her iki rejimle dehastaların %70'inden fazlası >2 aylık bir vizit sıklığı ile EDGK'lerini korumuştur. 24 aydaortalama (medyan) enjeksiyon sayısı TU ranibizumab + lazer için 12,4 (12), tek başına TUranibizumab için 12,8 (12) ve PRN ranibizumab tedavi grubu için 10,7'dir (10). Lazer ilavesiTU rejiminde azalmış ortalama ranibizumab enjeksiyonu sayısı ile ilişkilendirilmemiştir.

Başlıca bulgular aşağıdaki Tablo 4'te özetlenmiştir: Tablo 4 Çalışma D2304'de (RETAIN) sonuçlar

Sonuç ölçümü

TU Ranibizumab 0,5 mg + Lazern=117

TU Ranibizumab 0,5 mgn=125

PRN

Ranibizumab 0,5 mgn=117

EDGK'de 1. aydan 12. aya kadar meydana gelen ortalama değişim(SD)

5,9 (5,5)a

6,1 (5,7)a

6,2 (6)

EDGK'de 1. aydan 24. aya kadar meydana gelen ortalama değişim(SD)

6,8 (6)

6,6 (7,1)

7 (6,4)

EDGK'de 24. aydaki ortalama değişim (SD)

8,3 (8,1)

6,5 (10,9)

8,1 (8,5)

24. ayda >10 harf kazanımı veya EDGK > 84 harf (%)

43,6 (8,1)

40,8

45,3

24. ayda >15 harf kazanımı veya EDGK > 84 harf (%)

25,6

28

30,8

a PRN ile eşdeğerlik değerlendirmesi için p<0,0001

RVO'ya bağlı maküler ödemden kaynaklanan görme bozukluğunun tedavisi

RVO'ya bağlı maküler ödemden kaynaklanan görme bozukluğu olan hastalarda LUCENTİS'in klinik güvenlilik ve etkililiği randomize, çift kör, kontrollü pivotal çalışmalar BRAVO veCRUISE'da (sırasıyla BRVO (n: 397) ve CRVO (n: 392) denek katılmıştır.) değerlendirilmiştir.İki çalışmada da hastalara ya 0,3 mg veya 0,5 mg intravitreal ranibizumab ya da sham**enjeksiyonları uygulanmıştır. Altı ay sonrasında sham-kontrol kollarındaki hastalar 0,5 mgranibizumab koluna aktarılmıştır. BRAVO çalışmasında kurtarma tedavisi olarak lazerfotokoagülasyona 3. aydan itibaren tüm kollarda izin verilmiştir.

BRAVO ve CRUISE için başlıca bulgular Tablo 5'te özetlenmiştir.

Tablo 5 6. ve 12. aydaki bulgular (BRAVO - CRUISE)


ÇALIŞMA

ADI

Sham /

LUCENTİS 0,5 mg(n=132)

LUCENTİS 0,5 mg

(n=131)

Görme keskinliğinde 6. ayda başlangıca göre ortalamadeğişimb (Primer sonlanmanoktası)

BRAVO

+7,3

+18,3

Görme keskinliğinde 12. ayda başlangıca göre ortalama değişim

BRAVO

+12,1

+18,3

Görme keskinliğinde 6. ayda başlangıca göre ortalamadeğişimb

CRUISE

+0,8

+14,9

Görme keskinliğinde 12. ayda başlangıca göre ortalama değişim

CRUISE

+7,3

+13,9

b: p<0,0001

PDR tedavisi

PDR'li hastalarda LUCENTİS'in klinik güvenliliği ve etkililiği, panretinal fotokoagülasyona (PRP) kıyasla ranibizumab 0,5 mg intravitreal enjeksiyonlarla tedavinin karşılaştırıldığıProtokol S'de değerlendirilmiştir. Birincil sonlanım noktası 2. yılda ortalama görme keskinliğideğişikliğidir. Ek olarak, diyabetik retinopati (DR) şiddetindeki değişiklik DR şiddet skoru(DRSS) kullanılarak fundus fotoğraflarına göre değerlendirilmiştir.

Protokol S, başlangıçta DMÖ olan veya olmayan PDR'li 305 hastanın (394 çalışma gözü) kaydedildiği çok merkezli, randomize, aktif kontrollü, paralel atamalı, eşit etkililik konulu birfaz III çalışmadır. Çalışmada ranibizumab 0,5 mg intravitreal enjeksiyonları, PRP standarttedavisi ile karşılaştırılmıştır. Toplam 191 göz (%48,5) ranibizumab 0,5 mg'a randomizeedilirken 203 göz (%51,5) PRP'ye randomize edilmiştir. Toplam 88 gözde (%22,3) başlangıçtaDMÖ olduğu belirlenmiştir: ranibizumab ve PRP gruplarında sırasıyla 42 (% 22) ve 46 (%

22.7) göz.

Bu çalışmada, 2. yılda ortalama görme keskinliği değişikliği, ranibizumab grubunda +2,7 harf iken, PRP grubunda 0,7 harf olmuştur. En küçük karelerdeki fark 3,5 harftir (%95 GA: [0,2 ila

6.7] ).

DRSS'de 1. yılda, PRP ile tedavi edilen gözlerin %14,6'sına (n = 199) kıyasla, ranibizumab (n = 189) ile tedavi edilen gözlerin %41,8'inde > 2 adım iyileşme olmuştur. Ranibizumab ve lazerarasındaki tahmini fark %27,4'tür (%95 GA: [18,9, 35,9]).

Tablo 6 Protokol S'de (LOCF Yöntemi) 1. yılda > 2 veya > 3 adım DRSS iyileştirilmesi veya kötüleşmesi

Başlangıçtan kategorize edilmişdeğişiklik

Protocol S

Ranibizumab 0,5 mg(N=189)

PRP

(N=199)

Oran farkı (%), GA

>2 basamak iyileşme

n (%)

79

29

27,4


(%41,8)

(%14,6)

(18,9, 35,9)

>3 basamak iyileşme

n (%)

54

6

25,7


(%28,6)

(%3)

(18,9, 32,6)

>2 basamak kötüleşme

n (%)

3

23

-9,9


(%1,6)

(%11,6)

(-14,7, -5,2)

>3 basamak kötüleşme

n (%)

1

8

-3,4


(%0,5)

(%4)

(-6,3, -0,5)

DRSS = diyabetik retinopati şiddet skoru, n = vizitte durumu karşılayan hasta sayısı, N =
toplam çalışma gözü sayısı.



1. yılda Protokol S'deki ranibizumab ile tedavi edilen grupta, DRSS'de >2 basamak iyileşme başlangıçta DMÖ'sü olmayan (%39,9) ve olan (%48,8) gözlerde tutarlı olmuştur.

Protokol S'den elde edilen 2. yıl verilerinin analizi, PRP tedavisindeki gözlerin %23,1'ine (n = 46) karşı ranibizumab ile tedavi edilen gruptaki gözlerin %42,3'ünde (n = 80) başlangıca göreDRSS'de >2 basamak iyileşme olduğunu göstermiştir. Ranibizumab ile tedavi edilen grupta,başlangıçta DMÖ'sü olan gözlerin %58,5'inde (n=24) ve DMÖ'sü olmayan gözlerin%37,8'inde (n = 56) başlangıca göre DRSS'de 2 basamak iyileşme gözlenmiştir.

DRSS ayrıca, yaklaşık %75'i Asya kökenli olan toplam 875 hastayı içeren üç ayrı aktif kontrollü faz III DMÖ çalışmasında (ranibizumab 0,5 mg PRN'ye karşı lazer)değerlendirilmiştir. Bu çalışmaların bir meta-analizinde, tedavi başlangıcında orta derecedeşiddetli veya daha kötü proliferatif olmayan DR'li (NPDR) hasta alt grubundanderecelendirilebilir DRSS skorları olan 315 hastanın %48,4'ü (n = 192) ranibizumab ile tedaviedildiklerinde 12. ayda DRSS'de 2 basamak iyileşme yaşarken bu oran lazer ile tedavi edilenhastalar için %14,6'sında olmuştur (n = 123). Ranibizumab ile lazer arasındaki tahmini fark%29,9'dur (%95 GA: [20, 39,7]). Orta derece veya daha iyi NPDR'si olan DRSS açısındanderecelendirilebilir 405 hastada, ranibizumab ve lazer gruplarının sırasıyla %1,4 ve %0,9'unda>2 basamak DRSS iyileşmesi gözlenmiştir.

KNV'ye bağlı (PM ve yaş tip YBMD'ye sekonder hariç) görme bozukluğu tedavisi

KNV'ye bağlı görme bozukluğu olan hastalarda LUCENTİS'in klinik güvenliliği ve etkililiği, çift kör, plasebo kontrollü pivot çalışma G2301'in (MINERVA) 12 aylık verilerine dayalıolarak değerlendirilmiştir. Bu çalışmada 178 erişkin hasta 2:1 oranında aşağıdakilerden birinialmak üzere randomize edilmiştir:

• Başlangıçta ranibizumab 0,5 mg, ardından görme keskinliği ve/veya anatomikparametreler (örn. görme kesinliğinde bozukluk, intraretinal/subretinal sıvı, hemorajiveya sızıntı) ile değerlendirilen hastalık aktivitesinin yön verdiği hasta bazındadüzenlenen doz rejimi;

• Başlangıçta plasebo enjeksiyonu, ardından hastalık aktivitesinin yön verdiği hastabazında düzenlenen doz rejimi.

2. ayda tüm hastalar gereklilik bazında açık etiketli ranibizumab tedavisi almıştır.

MINERVA çalışmasının önemli sonuç ölçümleri Tablo 7'de özetlenmektedir. Görmede bir iyileşme gözlenmiştir ve buna 12 aylık periyotta merkezi altalan kalınlığında bir azalma eşliketmiştir.

12 aylık sürede uygulanan enjeksiyon sayısı ranibizumab kolunda 5,8 iken 2. aydan itibaren ranibizumab almaya uygun olan plasebo kolu hastalarında 5,4'tür. Plasebo kolunda 59 hastanın7'si 12 aylık periyotta çalışma gözüne ranibizumab tedavisi almamıştır.

Tablo 7 Ay 2'de sonuçlar (MINERVA)


Ranibizumab 0,5 mg (n=119)

Plasebo (n=59)

Başlangıçtan Ay 2'ye ortalama EDGK değişikliği

a

9,5 harf
-0,4 harf

Ay 2'de başlangıca göre >15 harf kazanan ya da 84 harfe ulaşan hastalar

%31,4
%12,3

Ay 2'de başlangıca göre >15 harf kaybetmeyen hastalar

%99,2
%94,7

Başlangıçtan Ay 2'ye a CSFT azalması b

77 mikrometre
-9,8 mikrometre

a Plasebo kontrolü ile tek yönlü p<0,001 karşılaştırması b CSFT - merkezi retina alt alan kalınlığı

2. ayda plasebo kontrol karşısında ranibizumab karşılaştırıldığında gerek genel anlamda gerekse başlangıçtaki etiyoloji alt gruplarında tutarlı tedavi etkisi gözlemlenmiştir:

Genel ve başlangıçtaki etiyolojiye göre

Plaseboya kıyasla tedavi etkisi [harf]

Hasta sayısı [n] (tedavi+plasebo)
Genel
9,9
178
Angioid çizgileri
14,6
27
Post-enflamatuvar retinokoroidopati
6,5
28
Santral seröz korioretinopati
5,0
23
İdiyopatik korioretinopati
11,4
63
Çeşitli etiyolojiler a
10,6
37

a diğer alt gruplara dahil olmayan, düşük görülme şıklıklı farklı etiyolojileri kapsar

Pivot çalışma G2301'de (MINERVA) KNV'ye sekonder görme bozukluğu olan 12-17 yaşlarında beş adölesan hasta başlangıçta ranibizumab 0,5 mg ile açık etiketli tedavi, ardındanerişkin popülasyonunda olduğu gibi bireyselleştirilmiş tedavi almıştır. EDGK beş hastanıntümünde başlangıçtan 12. aya 5 ila 38 harf (ortalama 16,6 harf) aralığında iyileşme göstermiştir.Görmedeki iyileşmeye 12 aylık periyotta merkezi alt alan kalınlığında stabilleşme veya azalmaeşlik etmiştir. 12 aylık sürede çalışma gözüne verilen ranibizumab enjeksiyonlarının ortalamasayısı 3 olmuştur (aralık 2 ila 5). Genel olarak ranibizumab tedavisi iyi tolere edilmiştir.

5.2 Farmakokinetik özelliklerGenel özellikler

Emilim:


Neovasküler YBMD'li hastalara aylık intravitreal LUCENTİS uygulamasını takiben serum ranibizumab konsantrasyonları, genellikle VEBF'nin biyolojik aktivitesini %50 inhibe etmesiiçin gerekli ranibizumab konsantrasyonlarının altındaki en yüksek değerlerden (Cmaks) düşüktür

(in vitro

hücre proliferasyonu tayininde değerlendirildiği gibi 11-27 ng/mL). Cmaks 0,05 ila 1mg/göz doz aralığında dozla orantılıdır. Sınırlı sayıdaki DMÖ hastasında serumkonsantrasyonları, neovasküler YBMD'li hastalarda gözlenen değerler ile karşılaştırıldığındabiraz daha yüksek bir sistemik maruziyetin olasılık dışı bırakılamayacağını göstermektedir.RVT hastalarında serum ranibizumab konsantrasyonları, neovasküler YBMD'li hastalardagözlenenler ile karşılaştırıldığında benzer veya daha hafif yüksek bulunmuştur.

Dağılım:


Intravitreal yolla uygulandığından dağılım bilgisi mevcut değildir.

Biyotransformasyon:


intravitreal yolla uygulandığından biyotransformasyon bilgisi mevcut değildir.

Eliminasyon:


Popülasyon farmakokinetik analizine ve 0,5 mg dozla tedavi edilen, neovasküler YBMD hastalarında, ranibizumabın serumdan kaybolmasına göre, ranibizumabın vitreusta ortalamaeliminasyon yarılanma ömrü yaklaşık 9 gündür. LUCENTİS 0,5 mg/göz aylık intravitrealuygulaması ile doz uygulamasından yaklaşık 1 gün sonra elde edilen serum ranibizumab Cmaksdeğerinin genellikle 0,79 ve 2,9 ng/mL aralığında ve Cmin değerinin genellikle 0,07 ve 0,49ng/mL aralığında olduğu öngörülmektedir. Serum ranibizumab konsantrasyonlarının, vitrealranibizumab konsantrasyonlarından yaklaşık 90.000 kat daha düşük olduğu belirtilmektedir.

Doğrusallık / doğrusal olmayan durum:


Intravitreal yolla uygulandığından bu bilgi mevcut değildir.

Hastalardaki karakteristik özellikler

Böbrek yetmezliği:

Böbrek yetmezliği olan hastalarda LUCENTİS'in farmakokinetiğini incelemek için herhangi bir klinik çalışma yürütülmemi ştir. Neovasküler YBMD hastalarınailişkin bir popülasyon farmakokinetiği analizinde, hastaların %68'inde (136/200) böbrekyetmezliği (%46,5 hafif [50-80 mL/dakika], %20 orta [30-50 mL/dakika] ve %1,5 şiddetli [<30 mL/dakika]) bulunmuştur. RVT hastalarının % 48,2'sinde (253/525) renal bozukluk (% 36,4hafif, % 9,5 orta şiddette ve % 2,3 şiddetli) tespit edilmiştir. Sistemik klerens, hafif düşük olupklinik açıdan anlamlı değildir.

Karaciğer yetmezliği:

Karaciğer yetmezliği olan hastalarda LUCENTİS'in farmakokinetiğini incelemek için herhangi bir klinik çalışma yürütülmemi ştir.

Pediyatrik hastalar:Yaşlılar:

Yaşlı hastalarda doz ayarlamasına gerek yoktur.

Cinsiyet:

Cinsiyet baz alınarak doz ayarlamasına gerek yoktur.

Etnik köken:5.3 Klinik öncesi güvenlilik verileri

Sinomolgus maymunlarına 26 haftaya kadar iki haftada bir 0,25 mg/göz ve 2 mg/göz arasındaki dozlarda uygulanan iki taraflı intravitreal ranibizumab doza bağlı oküler etkilerlesonuçlanmıştır.

İntraoküler enjeksiyondan 2 gün sonra tepe noktasına ulaşan ön kamarada flare ve hücrelerde doza bağlı artışlar saptanmıştır. İnflamatuar yanıtın şiddeti genellikle takip eden enjeksiyonlarlaya da iyileşme sırasında azalmıştır. Arka bölmede doza bağlı azalma eğiliminde olan vegenellikle tedavi süresinin sonuna kadar süren vitreus hücre infiltrasyonu ve uçuşan noktalarsaptanmıştır. 26 haftalık çalışmada vitreus inflamasyonunun şiddeti enjeksiyon sayısıylaartmıştır. Ancak bunun geri dönüşümlü olduğu ve iyileşmeden sonra ortadan kalktığıgözlenmiştir. Arka kamara inflamasyonunun yapısı ve zamanlaması klinik açıdan önemliolmayabilen bir immün aracılı antikor yanıtını düşündürmektedir. Bazı hayvanlarda nispetenuzun olan şiddetli inflamasyon döneminden sonra, lensteki değişikliklerin şiddetli inflamasyonaikincil olduğunu gösteren katarakt oluşumu gözlenmiştir. İntravitreal enjeksiyonları takibendozdan bağımsız olarak doz sonrası göz içi basıncında geçici bir yükselme gözlenmiştir.

Mikroskopik göz değişiklikleri inflamasyonla ilişkili olmuş, dejeneratif süreç göstermemiştir. Bazı gözlerin optik diskinde granülomatöz inflamatuar değişiklikler kaydedilmiştir. İyileşmedönemi sırasında bu arka bölme değişiklikleri azalmış ve bazı vakalarda kaybolmuştur.

İntravitreal uygulamayı takiben herhangi bir sistemik toksisite belirtisi saptanmamıştır. Uygulama yapılan hayvanların bir alt grubunda ranibizumaba karşı serum ve vitreus antikorlarıbulunmuştur.

Herhangi bir karsinojenisite veya mutajenisite verisi bulunmamaktadır.

Gebe maymunlarda, bir en kötü durum klinik maruziyetin 0,9-7 katı maksimal sistemik maruziyetlere neden olan intravitreal ranibizumab tedavisi, gelişimsel toksisite veyateratojenisiteye yol açmamıştır ve plasentanın ağırlığı ya da yapısı üzerinde bir etkiyapmamıştır; diğer yandan, farmakolojik etkisine dayalı olarak ranibizumab potansiyel olarakteratojenik ve embriyo-/fetotoksik olarak değerlendirilmelidir.

Embriyo-fetal gelişim üzerinde ranibizumab aracılı etkilerin olmaması büyük olasılıkla Fab parçasının plasentayı geçememesi ile bağlantılıdır.

Bununla birlikte yüksek maternal ranibizumab serum düzeyleri ve fetal serum ranibizumab varlığı ile bir vaka tanımlanmış olup, bu durum anti-ranibizumab antikorların ranibizumab içintaşıyıcı bir protein olarak davrandığını (Fc bölgesini içeren) böylece maternal serum klirensiniazaltarak, plasental aktarıma yol açtığını düşündürmektedir. Embriyo-fetal geliştirmearaştırmaları sağlıklı gebe hayvanlarda yürütüldüğünden ve hastalık (diyabet gibi) plasentanınbir Fab parçacığına geçirgenliğini etkileyebileceğinden bu vakanın sonuçları dikkatleyorumlanmalıdır. (Bkz. Bölüm 4.6 Gebelik ve laktasyon)

6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER6.1 Yardımcı maddelerin listesi

Trehaloz dihidrat

L-Histidin hidroklorür monohidrat

L-Histidin

Polisorbat 20

Enjeksiyonluk su

Nitrojen (yeterli miktarda)

6.2 Geçimsizlikler

Geçimlilik araştırmaları bulunmadığından, bu tıbbi ürün başka tıbbi ürünlerle karıştırılmamalıdır.

6.3 Raf ömrü

36 ay

6.4 Saklamaya yönelik özel tedbirler

Buzdolabında (2-8°C) saklayınız.

Kullanıma hazır enjektörü içeren açılmamış blister ambalaj, kullanımdan önce oda sıcaklığında (25°C) 24 saate kadar saklanabilir.

Ürün kesinlikle dondurulmamalıdır. Ürün donmuş ise çözüp kullanılmamalıdır.

Bu ürün veya ambalajı herhangi bir bozukluk içeriyorsa kullanılmamalıdır.

Kullanıma hazır enjektörü ışıktan korumak için dış karton ambalajında saklayınız.

6.5 Ambalajın niteliği ve içeriği

Bir Luer kilit adaptörü dahil, gri bromobütil kauçuk uç kapağı ile beyaz, emniyet-belirteçli sert contadan oluşan bir enjektör kapağı ve bromobütil kauçuk piston tıpasına sahip kullanıma hazırdolu enjektörde (tip I cam) 0,165 mL steril çözelti.

6.6 Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler

Kullanıma hazır enjektörler sadece tek kullanım içindir (Bölüm 4.2 Pozoloji ve uygulama şekli'ne bakınız).

Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmelikleri”ne uygun olarak imha edilmelidir.

7. RUHSAT SAHIBI

Novartis Sağlık, Gıda ve Tarım Ürünleri San. ve Tic. A.Ş. Kavacık/Beykoz/İstanbul

8. RUHSAT NUMARASI

2017/508

9. İLK RUHSAT TARİHİ/RUHSAT YENİLEME TARİHİ

13.07.2017 / -

10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ

İlaç Bilgileri

Lucentis 10 Mg/ml Enjeksiyonluk Çözelti İçeren Kullanıma Hazır Enjektör

Etken Maddesi: Ranibizumab

Pdf olarak göster

Google Reklamları

Ana Sayfa | Hakkımızda | İlaçlar | İlaç Ara | İlaç Firmaları | Gizlilik | Bize Ulaşın

Telif Hakkı 2008-2024 © İlaç Prospektüsü. Tüm Hakları Saklıdır.
Uyarı: Sitemizde yayınladığımız ilaç bilgileri ile doktora danışmadan kesinlikle ilaç kullanmayınız!
Aksi halde doğabilecek sağlık sorunlarından ilacprospektusu.com sorumlu tutulamaz.