KISA URUN BILGISI
1. BEŞERI TIBBI URUNUN ADI
RASOFORCE 20/1680 mg toz içeren saşe
2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİMİ
Etkin maddeler:
Rabeprazol sodyum Sodyum bikarbonat
Yardımcı maddeler:
Şeker
Yardımcı maddeler için 6.1.'e bakınız.
3. FARMASOTIK FORMU
Oral süspansiyon hazırlamak için toz içeren saşe Beyazdan kirli beyaza dönük kristal toz şeklinde saşe.
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1. Terapötik endikasyonlar
RASOFORCE saşe, aşağıdaki hastalıkların tedavisinde endikedir:
Aktif duodenal ülser Aktif benign mide ülseri
Semptomatik erozif ya da ülseratif gastro-özofajiyal reflü hastalığı (GÖRH) Gastro-özofajiyal reflü hastalığının uzun dönemli tedavisi (GÖRH idame)
Zollinger-Ellison Sendromu RASOFORCE ayrıca, uygun antibakteriyel terapötik tedavi rejimleriyle kombinasyon halinde,peptik ülser hastalarında
Helicobacterpylori
eradikasyonu için de endikedir. Bkz. Bölüm 4.2.
4.2. Pozoloji ve uygulama şekliPozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:
Erişkinler/Yaşlılar:
Aktif Duodenal Ülser ve Aktif Benign Gastrik Ülser
Hem aktif duodenal ülser hem de aktif benign gastrik ülserde önerilen oral doz, günde bir kez sabahları alınmak üzere 1 saşe'dir.
Aktif duodenal ülseri olan hastaların çoğu, dört hafta içinde iyileşirler. Bununla birlikte az sayıda hastada iyileşmenin sağlanması için ikinci bir dört haftalık tedavi gerekebilir. Aktif benigngastrik ülseri olan hastaların çoğu altı haftada iyileşirler. Bununla birlikte, yine az sayıda hastadaiyileşmenin sağlanması için ikinci bir altı haftalık tedaviye ihtiyaç duyulabilir.
Erozif ya da Ülseratif Gastro-Özofajiyal Reflü Hastalığı (GÖRH)
Bu hastalıkta önerilen oral doz, dört ile sekiz hafta boyunca günde bir kez 1 saşe'dir
Gastro-Özofajiyal Reflü Hastalığının Uzun Dönemli Tedavisi (GÖRH idame)
Uzun dönemli tedavide, günde bir adet 1 saşe idame dozu kullanılabilir.
Zollinger-Ellison Sendromu
Erişkinler için önerilen doz, günde bir kez 3 saşe'dir.Tedaviye, klinik açıdan endike olduğu sürece devam edilmelidir.
Helicobacter Pylori
Eradikasyonu
Helicobacterpylori
enfeksiyonu olan hastalarda eradikasyon tedavisi uygulanmalıdır.
Aşağıdaki kombinasyonun yedi gün süreyle kullanılması tavsiye edilmektedir:
• Günde iki kez 20 mg rabeprazol sodyum içeren 1 RASOFORCE saşe, günde iki kez 500 mg klaritromisin ve günde iki kez 1 g amoksilin.
Günde tek doz tedavi gerektiren endikasyonlar için RASOFORCE saşe sabahları, herhangi bir şey yemeden önce alınmalıdır. Ne gün içindeki alınma zamanının ne de besinlerin rabeprazolsodyum aktivitesi üzerinde herhangi bir etkisinin varlığı gösterilmemiş olmakla birlikte, bu rejimtedaviye uyumu kolaylaştıracaktır.
Sodyum bikarbonat gastrik asidi nötralize ederek proton pompası inhibitörlerini absorbe olana kadar gastrik asit degredasyonundan korur.
Sodyum bikarbonat gerekli olduğunda 4-6 saat aralıklarla 5 g'a kadar kullanılabilir.
Uygulama şekli:
Sadece ağızdan kullanım içindir.
RASOFORCE saşe, bir bardak su ile karıştırılarak hazırlandıktan sonra bekletilmeden içilmelidir.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek yetmezliği:
Böbrek bozukluğu olan hastalarda herhangi bir doz ayarlaması gerekmemektedir.
Karaciğer Yetmezliği:
Karaciğer bozukluğu olan hastalarda herhangi bir doz ayarlaması gerekmemektedir. Şiddetli karaciğer bozukluğu olan hastalarda RASOFORCE kullanımı için 4.4. Özel kullanım uyarıları veönlemleri bölümüne bakınız.
Pediyatrik popülasyon:
RASOFORCE saşe'nin 12 yaş altı çocuklarda kullanılması önerilmemektedir.
Geriyatrik popülasyon:
Yaşlı hastalarda herhangi bir doz ayarlaması gerekmemektedir.
4.3. Kontrendikasyonlar
RASOFORCE, rabeprazol sodyum, sodyum bikarbonat, sübstitüe benzimidazoller ya da formülasyondaki herhangi bir bileşene karşı aşırı duyarlılığı bilinen hastalarda, Metabolikalkaloz ve hipokalsemili hastalarda,
Konjestif kalp yetmezliği durumunda,
Gebelik ve emzirme döneminde kontrendikedir.
4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Rabeprazol sodyum tedavisine semptomatik yanıt alınması, gastrik ya da özofajiyal malignitenin olmadığını göstermez. Bu nedenle RASOFORCE tedavisine başlamadan önce, malignite ihtimaligöz ardı edilmemelidir.
Uzun süre tedavi gören hastalar (özellikle 1 yıldan uzun süren) düzenli olarak kontrol edilmelidirler.
Sübstitüe benzimidazoller veya diğer proton pompası inhibitörleri ile çapraz hipersensitivite reaksiyonları riski göz ardı edilemez.
Çocuklarda RASOFORCE kullanımına dair deneyim mevcut olmadığından, kullanımı önerilmemektedir.
Pazarlama sonrası raporlarda kan diskrazileri mevcuttur (trombositopeni ve nötropeni). Alternatif bir etiyolojinin belirlenemediği vakaların çoğunda, olaylar karmaşık değildi verabeprazolün kesilmesiyle düzelmiştir.
Hepatik enzim anormallikleri klinik çalışmalarda görülmüş ve ayrıca ruhsatlandırmadan bu yana rapor edilmiştir. Alternatif bir etiyolojinin belirlenemediği vakaların çoğunda, olaylar karmaşıkdeğildi ve rabeprazolün kesilmesiyle düzelmiştir.
Hafif ya da orta derecede karaciğer bozukluğu olan hastalarda rabeprazol sodyum ile yapılan bir çalışmada, yaş ve cinsiyet olarak uyumlu kontrollere göre, ilaca bağlı önemli güvenlilik sorunlarıile karşılaşılmamıştır. Ancak şiddetli karaciğer disfonksiyonu olan hastaların tedavisinderabeprazol sodyum kullanımına ilişkin klinik veri bulunmaması nedeniyle, bu türlü hastalardarabeprazol sodyum tedavisi ilk kez başlatıldığında, doktorların dikkatli olmaları önerilir.
Rabeprazol sodyumun atazanavir ile birlikte kullanımı tavsiye edilmez (Bkz Bölüm 4.5.).
RASOFORCE da dahil olmak üzere proton pompası inhibitörleri (PPI) ile tedavi muhtemelen Salmonella, Campylobacter ve Clostridium difficile gibi gastrointestinal enfeksiyon riskiniartırabilir (bkz. Bölüm 5.1).
PPİ'ler, özellikle yüksek dozlarda ve uzun süreler boyunca (>1 yıl) kullanılırsa, ağırlıklı olarak yaşlı bireylerde veya bilinen diğer risk faktörlerinin varlığında, kalça, bilek ve omurga kırığıriskini orta düzeyde artırabilir. Gözlemsel çalışmalar, PPİ'lerin genel kırık riskini %10-40oranında artırabileceğini öne sürmüştür. Bu artışın bir kısmı diğer risk faktörlerindenkaynaklanıyor olabilir. Osteoporoz riski taşıyan hastalar güncel klinik kılavuzlara göre bakımalmalı ve yeterli miktarda D vitamini ve kalsiyum almalıdır.
RASOFORCE gibi PPİ'ler ile en az üç ay ve çoğu vakada bir yıl süreyle tedavi edilen hastalarda şiddetli hipomagnezemi bildirilmiştir. Yorgunluk, tetani, deliryum, konvülsiyonlar, baş dönmesive ventriküler aritmi gibi ciddi hipomagnezemi belirtileri ortaya çıkabilir, ancak bunlar sinsibaşlayabilir ve gözden kaçabilir. Etkilenen hastaların çoğunda, hipomagnezemi, magnezyumreplasmanı ve PPİ'lerin kesilmesinden sonra düzelmiştir.
Uzun süreli tedavi görmesi beklenen veya PPI'ları digoksin veya hipomagnezemiye neden olabilecek ilaçlarla (örn. diüretikler) birlikte alan hastalar için, sağlık uzmanları, PPI tedavisinebaşlamadan önce ve tedavi sırasında periyodik olarak magnezyum düzeylerini ölçmeyidüşünmelidir.
Rabeprazolün metotreksat ile birlikte kullanımı
Literatür, PPİ'lerin metotreksat ile eşzamanlı kullanımının (öncelikle yüksek dozda; metotreksat reçeteleme bilgisine bakın), metotreksat ve/veya metabolitinin serum seviyeleriniyükseltebileceğini ve uzatabileceğini ve muhtemelen metotreksat toksisitelerine yolaçabileceğini göstermektedir. Yüksek doz metotreksat uygulamasında bazı hastalarda PPİ'ningeçici olarak kesilmesi düşünülebilir.
B12 vitamini emilimine etkisi
Rabeprazol sodyum, tüm asit bloke edici ilaçlar gibi, hipo- veya a-klorhidriye bağlı olarak B12 vitamini (siyanokobalamin) emilimini azaltabilir. Bu, vücut depoları azalmış hastalarda veyauzun süreli tedavide azalmış B12 vitamini emilimi için risk faktörleri olan hastalarda veya ilgiliklinik semptomlar gözlenirse dikkate alınmalıdır.
Subakut kütanöz lupus eritematozus
Proton pompa inhibitörleri çok seyrek olarak subakut kütanöz lupus eritematozus vakaları ile ilişkilendirilmiştir. Özellikle derinin güneşe maruz kalan alanlarında olmak üzere lezyonlarınortaya çıkması ve artraljinin eşlik etmesi durumlarında hasta acilen tıbbi yardım almalı ve sağlıkmesleği mensubu RASOFORCE tedavisinin kesilmesini değerlendirmelidir. Daha önce birproton pompa inhibitörü tedavisi sonrası subakut kütanöz lupus eritematozus gelişmiş olması,aynı durumun diğer proton pompa inhibitörleri ile de görülme riskini arttırır.
Laboratuvar testleriyle etkileşim
Artan Kromogranin A (CgA) seviyesi, nöroendokrin tümörler için yapılan incelemeleri engelleyebilir. Bu etkileşimi önlemek için, RASOFORCE tedavisi CgA ölçümlerinden en az 5gün önce durdurulmalıdır (bkz. Bölüm 5.1). İlk ölçümden sonra CgA ve gastrin seviyelerireferans aralığına dönmediyse, PPI tedavisinin kesilmesinden 14 gün sonra ölçümlertekrarlanmalıdır.
Böbrek yetmezliği
Rabeprazol alan hastalarda akut tubulointerstisyel nefrit (TIN) gözlenmiştir ve rabeprazol tedavisinin herhangi bir noktasında ortaya çıkabilir (bkz. Bölüm 4.8). Akut tubulointerstisyelnefrit böbrek yetmezliğine ilerleyebilir.
TIN şüphesi durumunda rabeprazol kesilmeli ve uygun tedavi derhal başlatılmalıdır.
RASOFORCE bileşimindeki sodyum nedeniyle, diyetinde sodyum kısıtlaması olan veya sodyum hipersensitivitesi, kalp hastalığı, hipertansiyonu, renal veya hepatik yetmezliği olan hastalardadikkatli kullanılmalıdır. Sodyum bikarbonat, Bartter sendromu, hipokalemi, respiratuvaralkalozis ve asit baz dengesinde problem olan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır. Bikarbonatınkalsiyum ya da süt ile uzun süreli uygulanması süt-alkali sendromuna yol açabilir.
Hasta bu ilacı kullanmadan önce başka ilaçlar kullanmaktaysa doktoru bu konuda bilgilendirmelidir.
Kemik kırığı:
Yayınlanmış çeşitli gözlemsel çalışmalar, proton pompası inhibitörü (PPI) tedavisinin, kalça, el bileği ya da omurgada osteoporoza bağlı kırık riskinde bir artışla ilişkili olabileceğinidüşündürmektedir. Çoklu günlük dozlar ve uzun süreli PPI tedavisi (bir yıl ya da daha fazla)şeklinde tanımlanan yüksek doz alan hastalarda kırık riski artmıştır. Hastalar, tedavi edildikleridurum için uygun olan en düşük dozda ve en kısa süreli PPI tedavisini almalıdırlar.
Hipomagnezemi:
PPI'larla en az 3 ay süreyle tedavi edilen hastalarda ve çoğu olguda da bir yıl tedaviden sonra nadiren semptomatik ve asemptomatik hipomagnezemi bildirilmiştir. Ciddi advers olaylar tetani,aritmiler ve nöbetleri içermektedir. Çoğu hastada hipomagnezemi tedavisi magnezyumreplasmanını ve PPI tedavisinin kesilmesini gerektirmektedir. Uzun süre tedavi alması beklenenya da PPI'ları digoksin gibi ilaçlar ya da hipomagnezemiye neden olabilecek ilaçlarla (örn.diüretikler) birlikte alan hastalar için, sağlık mesleği mensupları PPI tedavisine başlamadan önceve daha sonra periyodik olarak magnezyum düzeylerini takip edebilirler.
Nöroendokrin tümörler için yapılan incelemelerde etkileşimler:
Gastrik asit düzeyindeki ilaç kaynaklı azalmalara sekonder olarak serum kromogranin A (CgA) düzeyleri artmaktadır. Artmış CgA düzeyi nöroendokrin tümörler için yapılan tanıincelemelerinde yanlış pozitif sonuçlara yol açabilir. Uygulayıcılar CgA düzeylerinideğerlendirmeden önce geçici olarak PPI tedavisine ara vermeli ve eğer başlangıçtaki CgAdüzeyleri yüksek ise testi tekrar etmelidirler. Eğer seri testler yapılıyorsa (örn. monitorizasyoniçin), testler arasındaki referans aralıkları değişebileceği için testler aynı laboratuardayapılmalıdır.
Proton pompası inhibitörleri ile tedavi Salmonella ve Campylobacter gibi gastrointestinal enfeksiyon riskinde az da olsa bir artışa neden olabilir (bkz.Bölüm 5.1)
Sodyum uyarısı
Bu tıbbi ürün her bir dozunda 20 mmol (460 mg) sodyum ihtiva eder. Bu durum kontrollü sodyum diyetinde olan hastalar için göz önünde bulundurulmalıdır.
Şeker uyarısı
Nadir kalıtımsal früktoz intolerans problemi (örneğin glukoz-galaktoz malabsorbsiyonu) olan hastaların bu ilacı kullanmamaları gerekir.
4.5. Diğer tıbbi ürünlerle etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Rabeprazol ile ilişkili etkileşimler:
Sitokrom P450 Sistemi:
Rabeprazol sodyum, (PPI) sınıfındaki bileşiklerin diğer üyeleri gibi, sitokrom P450 (CYP450) hepatik ilaç metabolizma sistemi yoluyla metabolize olur. Spesifik olarak, insan karaciğermikrozomları ile yapılan çalışmalar, rabeprazol sodyumun izoenzimler CYP2C19 ve CYP3A4ile metabolize olduğunu göstermiştir.
Sağlıklı kişilerde yürütülen çalışmalarda rabeprazol sodyumun, varfarin, fenitoin, teofillin ya da diazepam da dahil, CYP450 sistemi tarafından metabolize edilen diğer ilaçlar ile klinikte önemtaşıyacak bir etkileşimi olmadığı gösterilmiştir.
Antimikrobiyal ajanlarla gerçekleştirilen kombinasyon terapisi: dört-kollu çapraz bir çalışmada, sağlıklı 16 gönüllüye 20 mg rabeprazol sodyum, 1000 mg amoksisilin, 500 mg klaritromisin yada bu 3 ajanlardan, yani rabeprazol, amoksisilin ve klaritromisin'den (RAC) oluşan birkombinasyon verilmiştir. Kombinasyon terapisi sırasında, klaritromisin ve amoksisilinin EAA veCmaks değerleri, monoterapi ile karşılaştırıldığında birbirine benzer düzeylerde olmuştur.Monoterapi sırasında elde edilen değerlerle karşılaştırıldığında, kombinasyon terapisi sırasındarabeprazol'ün AUC ve Cmaks değerleri sırasıyla %11 ve %34 artmış ve 14-hidroksiklaritromisinin(aktif klaritromisin metaboliti) AUC ve Cmaks değerleri sırasıyla %42 ve %46 artmıştır.Rabeprazol ve 14-hidroksiklaritromisin'e maruz kalmadaki bu artışın klinik açıdan önemliolduğu düşünülmemiştir.
Gastrik Asit Sekresyonunun İnhibisyonuna Bağlı Etkileşimler:
Rabeprazol sodyum, mide asidi salgısında derin ve uzun süreli bir inhibisyon oluşturur. Absorbsiyonları pH'ya bağımlı olan bileşiklerle bir etkileşme oluşabilir. Özellikle rabeprazolsodyumun ketokonazol veya itrakonazol ile birlikte uygulanması, sağlıklı bireylerde ketakonazoldüzeyinde %30'luk bir azalma ve taban digoksin seviyelerinde %22'lik bir artışla sonuçlanır. Bunedenle, absorbsiyonları pH'ya bağımlı digoksin, ketokonazol veya diğer ilaçlar RASOFORCEile birlikte alındığında, doz ayarlaması gerekip gerekmediğinin kontrolü için hastanın izlenmesigerekli olabilir.
Antasitler:
Klinik çalışmalarda, gerektiğinde rabeprazol sodyum ile eşzamanlı olarak antasitler de kullanılmıştır. Ayrıca aradaki etkileşimi belirlemek için tasarlanmış özel bir farmakokinetikçalışmada, likid antasitler (alüminyum hidroksit jel veya magnezyum hidroksit) ile herhangi biretkileşim görülmemiştir.
Yiyecekler:
Düşük yağ oranlı yiyecekler kullanılarak Japonlar üzerinde yürütülen bir klinik çalışmada, yiyeceklerle klinik açıdan önemli bir etkileşim gözlemlenmemiştir. Rabeprazol sodyumun yağoranı yüksek bir yiyecekle birlikte uygulanması, emilimini en az 4 saate kadar geciktirebilir; amaCmaks ve emilim derecesi (EAA) değerleri değişmemiştir.
Siklosporin:
İnsan karaciğer mikrozomlarmın kullanıldığı
in vitro
(laboratuar ortamında) inkübasyonlar, rabeprazol'ün, siklosporin metabolizmasını 62 mikromol'lük bir IC50 değeriyle inhibe ettiğiniortaya koymuştur; söz konusu bu konsantrasyon, 14 gün boyunca 20 mg rabeprazol uygulanansağlıklı gönüllülerde saptanan Cmax değerinden 50 kat daha yüksektir. Bu inhibisyon derecesi,eşdeğer konsantrasyonlardaki omeprazol tarafından sağlanana yakındır.
Sağlıklı gönüllülere atazanavir 300 mg/ritonavir 100 mg ile omeprazol (günlük 40 mg) veya atazanavir 400 mg ile lansoprazolün (günlük 60 mg) birlikte uygulanması atazanavirmaruziyetinde ciddi bir azalmayla sonuçlanmıştır. Atazanavir absorpsiyonu pH ile bağlantılıdır.Bir çalışma yapılmamış olmasına rağmen, diğer proton pompa inhibitörleri ile de benzersonuçlar beklenmektedir. Bu nedenle, rabeprazolün de dahil olduğu PPI'lar atazanavir ile birliktekullanılmamalıdır (Bkz. Bölüm 4.4.).
Metotreksat:
Vaka raporları, yayınlanmış popülasyon farmakokinetik çalışmaları ve retrospektif analizler, PPİ'ler ve metotreksatın (öncelikle yüksek dozda; metotreksat reçeteleme bilgilerine bakınız)birlikte uygulanmasının metotreksat ve/veya metaboliti hidroksi metotreksatın serum seviyeleriniyükseltebileceğini ve uzatabileceğini düşündürmektedir. Bununla birlikte, metotreksatın PPİ'lerleresmi ilaç etkileşim çalışmaları yapılmamıştır.
Sodyum bikarbonat ile ilişkili etkileşimler:
Sodyum bikarbonat plazma ve idrarın alkalizasyonuna neden olabilir ve bundan dolayı birçok ilacın renal klirensinin etkileyebilir.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Özel popülasyonlara ilişkin herhangi bir etkileşim çalışması yapılmamıştır.
Pediyatrik popülasyon:
Pediyatrik popülasyona ilişkin herhangi bir etkileşim çalışması yapılmamıştır.
4.6. Gebelik ve laktasyonGenel tavsiye
Gebelik kategorisi C'dir.
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar, tedavi süresince tıbben etkili olduğu kabul edilen doğum kontrol yöntemlerini kullanmalıdır.
Gebelik:
Rabeprazolün gebe kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri bulunmamaktadır. Sıçanlarda ve tavşanlarda yürütülen üreme çalışmaları, sıçanlarda düşük düzeyde feto-plasental geçiş olmaklabirlikte, rabeprazol sodyum nedeniyle fetüste zararlı etkiler olduğunu göstermemektedir.
Çok sayıda hamileden elde edilen verilerde sodyum bikarbonatın hamilelik veya fetus/yeni doğmuş bebeğin sağlığı üzerinde herhangi bir advers etki görülmemiştir.
RASOFORCE gebelik süresince kontrendikedir.
Laktasyon dönemi
Rabeprazol sodyumun, insan sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir. Emzirme dönemindeki kadınlarda çalışma yapılmamıştır. Ancak sıçanlarda, rabeprazol sodyum meme sekresyonu ileatılır. Bu nedenle emzirme sırasında RASOFORCE kontrendikedir.
Üreme yeteneği/Fertilite
Sıçanlarda ve tavşanlarda yürütülen üreme çalışmaları, rabeprazol sodyum nedeniyle fertilitede bozulma olduğunu göstermemektedir.
4.7. Araç ve makine kullanma üzerindeki etkiler
Farmakodinamik özellikleri ve advers etki profili temelinde rabeprazol sodyum ve sodyum bikarbonatın araba kullanma performansında bozulmaya yol açması ya da makine kullanmabecerisini azaltması beklenmemektedir. Bununla birlikte somnolans nedeniyle dikkati canlıtutma yetisinde azalma görülürse, araba ve kompleks makineleri kullanmaktan kaçınılmasıönerilir.
4.8. İstenmeyen etkiler
Rabeprazol, klinik çalışmalarda genellikle iyi tolere edilmiştir. Gözlenen istenmeyen etkiler, nitelik olarak genellikle hafif/orta derecede ve geçici olmuştur. Klinik çalışmalarda en sıkrastlanan advers etkiler baş ağrısı, diyare ve bulantı olmuştur. İzole olgular kavramından daha sıkolarak bildirilen advers olaylar, aşağıda sistem organ sınıfı ve sıklık derecesine göreverilmektedir.
RASOFORCE'nin etken maddelerinden biri olan rabeprazol ile yapılan klinik araştırmalarda ve pazarlama sonrası çalışmalarda aşağıdaki advers ilaç reaksiyonlarının görülebildiği bildirilmiştir.Ancak üretici şirketin destekleyicisi olduğu klinik araştırmalarda bildirilen advers reaksiyonlararasında yalnızca baş ağrısı, diyare, abdominal ağrı, asteni, flatulans, döküntü ve ağız kuruluğurabeprazol saşe kullanımına bağlanmıştır.
Sıklık dereceleri şu şekilde tanımlanmıştır; Yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1.000 ila <1/100); seyrek (>1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000); bilinmiyor(eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar
Yaygın: Enfeksiyon
Kan ve lenfatik sistem hastalıkları
Seyrek: Lökopeni, trombositopeni, nötropeni, lökositoz.
Bağışıklık sistemi hastalıkları
Seyrek: Hipersensitivite1,2
Metabolizma ve beslenme hastalıkları
Seyrek: Anoreksi
Bilinmiyor: Hiponatremi, hipomagnesemi4
Psikiyatrik hastalıkları
Yaygın: İnsomnia Yaygın olmayan: SinirlilikSeyrek: DepresyonBilinmiyor: Konfüzyon
Sinir sistemi hastalıkları
Yaygın: Baş ağrısı, baş dönmesi
Yaygın olmayan: Somnolans
Göz hastalıkları
Seyrek: Görme bozukluğu
Vasküler hastalıkları
Bilinmiyor: Periferik ödem
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıkları
Yaygın: Öksürük, farenjit, rinit Yaygın olmayan: Bronşit, sinüzit
Gastrointestinal hastalıklar
Yaygın: Abdominal ağrı, konstipasyon, diyare, flatülans, kusma/bulantı, fundik bez polipleri (iyi huylu)
Yaygın olmayan: Ağız kuruluğu, dispepsi, geğirme Seyrek: Gastrit, stomatit, tat duyusu bozukluklarıBilinmiyor: Mikroskobik kolit
Hepato-bilier hastalıklar
Seyrek: Hepatit, sarılık, hepatik ensefalopati3
Deri ve derialtı doku hastalıkları
Yaygın olmayan: Döküntü, eritem
2 Seyrek: Pruritus, terleme, büllöz reaksiyonlar
2
Çok seyrek: Eritema multiforme, toksik epidermal nekroliz (TEN), Stevens-Johnson Sendromu (SJS)
Bilinmiyor: Subakut kutanöz lupus eritematozus4 (Bkz.Bölüm 4.4)
Kas-iskelet bozuklukları, bağ doku ve kemik hastalıkları
Yaygın: Spesifiye edilmemiş ağrılar/sırt ağrısı
Yaygın olmayan: Miyalji, bacakta kramplar, artralji, kalça, bilek ya da omurgada kırık4
Böbrek ve idrar hastalıkları
Yaygın olmayan: Üriner sistem infeksiyonu
Seyrek: Tubulointerstisyel nefrit (böbrek yetmezliğine sebebiyet veren olası ilerleme ile)
Üreme sistemi ve meme hastalıkları
Bilinmiyor: Jinekomasti
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar
Yaygın: Asteni, grip benzeri hastalık
Yaygın olmayan: Göğüs ağrısı, titreme/ürperme, ateş
Araştırmalar
Yaygın olmayan: Karaciğer enzimlerinde artış3 Seyrek: Kilo alma
1 Yüzde şişlik, hipotansiyon ve dispne dahil
2 Eritem, büllöz reaksiyonlar ve hipersensitivite reaksiyonları genellikle tedavinin kesilmesindensonra ortadan kalkmıştır.
3Altta yatan siroz hastalığı olan kişilerde ender olarak hepatik ensefalopati bildirimleri yapılmıştır. Ciddi karaciğer bozukluğu olan hastaların tedavisinde, RASOFORCE ilk kezbaşlanacaksa, doktorun dikkatli olması önerilir (Bkz. Bölüm 4.4.).
4 Bakınız Bölüm 4.4.Özel kullanım uyarıları ve önlemleri.
RASOFORCE'nin etken maddelerinden biri olan sodyum bikarbonat abdominal kramplara ve flatülansa sebep olabilir. Aşırı uygulama özellikle renal fonksiyon yetmezliği olan hastalardametabolik alkalozise yol açabilir.
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesineolanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu TürkiyeFarmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr; e-posta:[email protected]; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99).
4.9. Doz aşımı ve tedavisi
Günümüze kadar, bilinçli veya kazaen aşırı doz alımı deneyimi kısıtlıdır. Belirlenen maksimum ilaç teması, günde iki kez 60 mg'ı veya günde bir kez 160 mg'ı geçmemiştir. Görülen etkilergenellikle minimal düzeydedir, bilinen advers olay profilinin temsilcisi niteliğindedir ve tıbbimüdahale yapılmaksızın geri dönüşümlü olmuştur. Spesifik bir antidotu bilinmemektedir.Rabeprazol sodyum proteinlere yoğun şekilde bağlanır ve bu nedenle diyalize edilemez.Herhangi bir doz aşımı durumunda olduğu gibi, tedavi semptomatik olmalı ve genel destekleyiciönlemler kullanılmalıdır.
RASOFORCE'nin etken maddelerinden biri olan sodyum bikarbonatın aşırı miktarda kullanımı metabolik alkalozise sebep olabilir. Potasyum deplesyonuna bağlı olarak dispepsi ve kaszayıflığı gelişebilir. Hiperkalsemik hastalarda tetani seyirmesi meydana gelebilir. RASOFORCEşiddetli doz aşımı içeriğindeki sodyum bikarbonattan kaynaklanan konvulsiyonlar ve komayaneden olabilir. Tedavi sıvı ve elektrolit dengesinin uygun bir şekilde düzeltilmesini içerir ve aksitakdirde destekleyici ve semptomatiktir. Şiddetli doz aşımında antikonvülsan tedavisigerekebilir.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER5.1 Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Proton pompası inhibitörü ATC kodu: A02BC54Rabeprazol sodyum
Etki mekanizması
Rabeprazol sodyum, antikolinerjik ya da H2 histamin antagonisti özellikler göstermeyen, ancak H+/K+-ATPaz enziminin (asid ya da proton pompası) spesifik inhibisyonu yoluyla mide asidisalgısını baskılayan, salgı azaltıcı bileşikler sınıfından sübstitüe benzimidazollere ait birmoleküldür. Etkisi doza bağımlı olup hem bazal hem de stimulus tipinden bağımsız olarakuyarılmış asid sekresyonunun inhibisyonuna yol açar. Hayvan çalışmalarında, uygulamasonrasında rabeprazol sodyumun hem plazma hem de mide mukozasından hızla kaybolduğugösterilmiştir. Rabeprazol zayıf bir baz olarak, alınan herhangi bir dozdan sonra hızla absorbeolur ve paryetal hücrelerin asidik ortamında konsantre olur. Rabeprazol, proton alma yoluylaaktif sulfonamid formuna dönüşür ve daha sonra proton pompasında bulunan sisteinler ilereaksiyona girer.
Salgı Azaltıcı Aktivite:
Oral yoldan 20 mg dozunda rabeprazol sodyum uygulamasından sonra salgı azaltıcı etki bir saat içinde başlar, maksimum etkiye iki ila dört saat içinde ulaşılır.
Rabeprazol sodyumun ilk dozundan 23 saat sonra bazal ve besin uyarılı asit salgısının inhibisyonu sırasıyla %69 ve %82'dir ve inhibisyon süresi 48 saate kadar uzar. Rabeprazolsodyumun asit salgısı üzerindeki inhibitör etkisi, tekrarlanan günlük dozlar sonucunda hafifçeartar ve üç gün sonrasında kararlı inhibisyon durumuna ulaşır. İlaç son verildiğinde salgıaktivitesi 2-3 gün içerisinde normale döner.
Serum Gastrini Üzerindeki Etkiler:
Klinik çalışmalarda günde bir kez 10 ya da 20 mg rabeprazol sodyum ile 43 haftaya kadar tedavi edilen hastalarda, serum gastrin düzeyleri ilk 2 ilâ 8 hafta süresince, asit sekresyonu üzerindekiinhibitör etkilerin bir yansıması olarak yükselmiştir ve tedavinin devamı süresince stabilkalmıştır. Gastrin düzeyleri, genellikle tedavinin bırakılmasından 1 ya da 2 hafta içinde, tedaviöncesi değerlere dönmüştür.
Enterokromafin Benzeri (ECL) Hücre Etkileri:
Sekiz haftaya kadar sürelerle rabeprazol sodyum ve karşılaştırma ajanı uygulanan 500'den fazla hastadan alınan antrum ve fundusa ait mide biyopsisi örneklerinde, ECL hücre histolojisi, gastritderecesi, atrofik gastrik insidansı, intestinal metaplazi ya da
H. Pylori
enfeksiyonu dağılımındahiçbir değişiklik gözlenmedi. Rabeprazol sodyum (10 veya 20 mg/gün) ile 1 yıla kadar tedavigören 400'den fazla hastada, ECL hiperplazisi insidansı düşük ve omeprazol (20 mg/gün) ilegözlenenle kıyaslanabilir bulunmuştur. Otuz altı aylık sürekli tedavi altında izlenen 250'yi aşkınhastada, başlangıç döneminde var olan bulgularda hiçbir önemli değişikliğe rastlanmamıştır.
Diğer Etkiler:
Günümüze kadar rabeprazol sodyumun MSS, kardiyovasküler ve solunum sistemleri üzerinde sistemik bir etkisi gözlenmemiştir. İki hafta süreyle 20 mg'lık oral dozlar halinde uygulananrabeprazol sodyumun tiroid fonksiyonları, karbonhidrat metabolizması, ya da kanda dolaşanparatiroid hormon, kortizol, östrojen, testosteron, prolaktin, kolesistokinin, sekretin, glukagon,folikül uyarıcı hormon (FSH), luteinizan hormon (LH), renin, aldosteron ya da somatotrophormon düzeyleri üzerinde hiçbir etkisi bulunamamıştır.
Sağlıklı kişiler üzerinde yürütülen çalışmalarda rabeprazol sodyumun amoksisilin ile klinik yönden anlamlı etkileşim yapmadığı gösterilmiştir. Rabeprazol, üst gastrointestinal
H. Pylori
enfeksiyonunun eradikasyonu amacıyla amoksisilin veya klaritromisin ile birlikteuygulandığında, bu ilaçların plazma konsantrasyonlarını olumsuz yönde etkilememektedir.
Sodyum bikarbonat Etki mekanizması:
Sodyum bikarbonat oral yoldan verildiğinde sodyum klorür, karbon dioksit ve su oluşturarak midedeki hidroklorik asidi nötralize eder. Bikarbonat iyonlarının aşırısı incebağırsaklardanabsorbe edilir. Böylece, verilen sodyum bikarbonat'ın tümü ekstraselüler sıvıya geçerek hafif biralkaloza meydana getirir. Bu durum böbrek fonksiyonu normal olan kimselerde böbreklerinişlevi sonucunda hızla normalize edilir. Sodyum bikarbonat intravenöz yoldan verildiğindevücutta ekstraselüler tampon sisteminin (bikarbonat/karbonik asit tamponu) konjuge bazbölümünü oluşturan bikarbonat iyonlarına disosiye olur. Bu nedenle sodyum bikarbonatverilmesi metabolik ve respiratuvar asidozu olan hastalarda asit-baz dengesini restore eder;ancak, sodyum bikarbonat kullanımına bağlı metabolik alkaloz gelişebilir.
Sodyum bikarbonat verilmesinden kaynaklanan aşırı bikarbonat iyonları idrarla elimine edilir ve idrarın alkalileşmesine neden olur. Bu alkalileşme belirli ilaçların, zehirlerin, zayıf asitlerin vekan pigmentlerinin renal absorbsiyonunu azaltır ve klirenslerinin artmasına neden olur.
Proton pompası inhibitörleri dahil, herhangi bir sebepten dolayı azalan gastrik asidite, gastrointestinal sistemde normal olarak var olan bakterilerin sayısında artışa neden olur. Protonpompası inhibitörleri ile tedavi, Salmonella ve Camphylobacter ve muhtemelen ayrıca hastanedeyatan hastalarda Clostridium difficile gibi gastrointestinal enfeksiyonların riskini az da olsaarttırabilir.
Sekresyon engelleyici ilaçlar ile tedavi süresince serum gastrin düzeyi azalmış asit sekresyonuna karşılık artar. Ayrıca, azalmış gastrik asidite nedeniyle CgA düzeyi artar. Artmış CgA düzeyinöroendokrin tümörler için yapılan tanı incelemeleriyle karışabilir.
Güncel yayınlanmış bulgular, CgA düzeyleri ölçülmeden 5 gün ila 2 hafta öncesinden proton pompa inhibitörlerinin bırakılmasını desteklemektedir. Böylece yanlış pozitif sonuçlara nedenolabilen artmış CgA düzeyleri referans aralığa geri dönecektir.
5.2 Farmakokinetik özellikler Rabeprazol Sodyum:
Emilim:
Rabeprazolün pik plazma konsantrasyonları (Cmax) ve AUC, 10 mg ile 40 mg'lık doz aralığında lineerdir. Oral 20 mg'lık bir dozun (intravenöz uygulamaya kıyasla) mutlak biyoyararlanımı,büyük oranda pre-sistemik metabolizma nedeniyle %52 civarındadır. Ayrıca, tekrarlananuygulamalar ile biyoyararlanımı artmamaktadır. Sağlıklı kişilerde plazma yarı-ömrü, yaklaşık birsaattir (sınırlar 0,7-1,5 saat). Total vücut klirensinin 283±98 ml/dk olduğu hesaplanmıştır.Besinler ile klinik açıdan önemli bir etkileşimi yoktur.
Dağılım:
Rabeprazol insanlarda plazma proteinine yaklaşık %97 oranında bağlı halde bulunur.
Sodyum bikarbonat
Emilim:
Sodyum bikarbonat oral yoldan verildiğinde hızla absorbe olur.
Dağılım:
Kana bikarbonat ve sodyum iyonları halinde geçer.
Metabolizma ve atılım:
Rabeprazol sodyum, proton pompa inhibitörleri sınıfının diğer üyeleri gibi karaciğerde sitokrom P450 (CYP450) sistemi aracılığı ile metabolize edilir. İnsan karaciğer mikrozomlarında yapılan
in vitro
çalışmalar rabeprazol sodyumun CYP450 izoenzimleri (CYP2C19 and CYP3A4) ilemetabolize edildiğini göstermiştir.
Bu çalışmalarda, beklenen insan plazma konsantrasyonlarında rabeprazol CYP3A4 üzerinde indüksiyon veya inhibisyona yol açmamıştır.
İn vitroin vivo
durumungöstergesi olmamasına rağmen bu bulgular rabeprazol ile siklosporin arasında bir etkileşmebeklenmediğini göstermektedir. İnsanlarda tiyoeter (M1) ve karboksilik asit (M6), plazmadakiesas metabolitlerdir. Daha düşük düzeylerde gözlenen minör metabolitleri ise sülfon (M2),demetiltiyoeter (M4), ve merkaptürik asid konjugatıdır (M5). Yalnızca demetil (M3)metabolitinin küçük bir salgı azaltıcı etkisi vardır, ancak bu metabolit plazmada bulunmaz.
14C işaretli, 20 mg'lık tek doz oral rabeprazol sodyum uygulamasından sonra, idrar ile değişmeden atılan ilaca rastlanmamıştır. Uygulanan dozun yaklaşık %90'ı idrarda başlıca ikimetabolit halinde bulunmuştur, merkaptürik asit konjugatı (M5) ve karboksilik asit (M6); ayrıcaiki bilinmeyen metaboliti de bulunmaktadır. Geriye kalan miktar ise feçeste saptanmıştır.
Sodyum bikarbonat, vücutta metabolize olmaz ve bikarbonat iyonları böbreklerde filtrasyona uğradıktan sonra reabsorbe edilirler.
Doğrusallık/doğrusal olmayan durum:
Rabeprazolün 10 mg ile 40 mg'lık doz aralığındaki farmakokinetiği doğrusaldır.
Hastalardaki karakteristik özellikler
Cinsiyet:
Vücut kütlesi ve boy uzunluğuna göre uyarlama yapıldığında, 20 mg' lık tek doz rabeprazol sonrası farmakokinetik parametrelerde, cinsiyetler arasında önemli farklılıklar bulunmamıştır.
Böbrek fonksiyon bozukluğu:
İdame hemodiyaliz uygulaması gerektiren stabil, son-evre böbrek yetmezliği olan hastalarda (kreatinin klirensi <5 ml/dk/1,73 m2), rabeprazolün atılımı, sağlıklı gönüllülerdekine çokbenzemektedir. Bu hastalardaki AUC ve Cmax, sağlıklı gönüllülerde karşılık gelenparametrelerden %35 daha düşük bulunmuştur. Rabeprazolün ortalama yarı ömrü, sağlıklıgönüllülerde 0,82 saat, hemodiyaliz esnasında 0,95 saat ve hemodiyaliz sonrasında 3,6 saatbulunmuştur. İdame hemodiyaliz uygulaması gereken böbrek hastalarında ilacın klirensi, sağlıklıgönüllülerdeki değerin yaklaşık iki katı bulunmuştur.
Karaciğer fonksiyon bozukluğu:
Hafif ve orta derecede kronik karaciğer bozukluğu olan hastalara tek doz 20 mg rabeprazol verilmesinden sonra, AUC iki katına çıkmış ve rabeprazol yarı ömründe, sağlıklıgönüllülerdekine kıyasla 2-3 kat artış gözlenmiştir. Ancak 7 gün süre ile günde 20 mguygulamasından sonra AUC yalnızca 1,5 kat ve Cmax yalnızca 1,2 kat artmış bulunmuştur.Karaciğer bozukluğu olan hastalarda rabeprazol yarı ömrü 12,3 saat, sağlıklı gönüllülerde 2,1saat bulunmuştur. Her iki gruptaki farmakodinamik yanıt (mide pH'sının kontrolü) klinik olarakkıyaslanabilir durumdadır.
Yaşlılar:
Rabeprazolün eliminasyonu, yaşlılarda bir miktar azalmış bulunmuştur. Yedi gün boyunca günde 20 mg rabeprazol uygulamasından sonra genç sağlıklı gönüllülerdeki değerlere oranla, AUCyaklaşık iki katına çıkmış, Cmax %60 oranında ve t% yaklaşık %30 artmıştır. Ancak rabeprazolbirikimini gösteren herhangi bir bulgu yoktur.
CYP2C19 polimorfizmi:
Günde 20 mg dozunda 7 günlük rabeprazol uygulamasını izleyerek, CYP2C19 yavaş metabolize edicilerde AUC ve t%, hızlı metabolize edicilerdeki değerlerin sırasıyla 1,9 ve 1,6 katı seklindebulunmuştur; ancak Cmax yalnızca %40 oranında artmıştır.
5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri
Genel:
Preklinik veriler sadece insanlardaki maksimum temas düzeyini yeterince aşan temas düzeylerinde gözlenmiştir; bu sebeple insanlar için emniyete yönelik kaygılar, hayvan verilerinedayalı olarak ihmal edilebilir düzeydedir.
Mutajenisite çalışmaları çelişkili sonuçlar vermiştir. Fare lenfoma hücre dizisindeki deneyler pozitiftir, fakat
in vivoin vivoin vitro6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER6.1. Yardımcı maddelerin listesi
Şeker
Aerosil 200 Ksantan zamkıTitanyum dioksit (E 171)
Nane aroması
6.2. Geçimsizlikler
Bilinen herhangi bir geçimsizliği bulunmamaktadır.
6.3. Raf Ömrü
24 ay
6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler
25°C'nin altındaki oda sıcaklığında ve kuru yerde saklayınız.
6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği
14 ve 28 saşe, Strip (PE/Alüminyum/PET) ambalaj içerisinde kullanma talimatıyla beraber karton kutuda ambalajlanmıştır.
6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmelik”lerine uygun olarak imha edilmelidir.
7. RUHSAT SAHİBİ
Celtis İlaç San. Ve Tic. A.Ş.
Yıldız Teknik Üniversitesi Davutpaşa Kampüsü Teknoloji Geliştirme Bölgesi D1 Blok Kat:3Esenler/İSTANBUL
Tel : 0 850 201 23 23 Faks : 0 212 481 61 61e-mail : [email protected]
8. RUHSAT NUMARASI(LARI)
254/20
9. İLK RUHSAT TARİHİ / RUHSAT YENİLEME TARİHİ
İlk ruhsat tarihi : 14.11.2013
Ruhsat yenileme tarihi : 24.02.2021
10. KÜB'ÜN YENİLEME TARİHİ