Alfabetik İlaç RehberiDetaylı İlaç AraYeni Listelenilen İlaçlarEn Çok Aranan İlaçlarPazarda Bulunamayan İlaçlar

Dianide 180 Mg Film Tablet Kısa Ürün Bilgisi

2.

120 mg

3.

4.

4.1.

4.2.KISA URUN BILGISI BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI

DİANİDE 180 mg film kaplı tablet

KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİMEtkin madde:

Nateglinid

Yardımcı maddeler:

Laktoz monohidrat (inek sütü kaynaklıdır) 237,98 mg Kroskarmelloz sodyum30 mg

Yardımcı maddelerin tam listesi için bölüm 6.1'e bakınız.

FARMASÖTİK FORM

Film kaplı tablet.

Sarı renkli, oblong, bikonveks film kaplı tablet.

KLİNİK ÖZELLİKLER Terapötik endikasyonlar

DİANİDE, tip 2 diyabetik hastalarda tek başına metforminin maksimum tolere edilebilen dozları ile regüle edilemeyen hastalarda, metformin ile kombinasyon tedavisişeklinde endikedir.

Pozoloji ve uygulama şekli Pozoloji / uygulama sıklığı ve süresi:

• Önerilen başlangıç dozu, özellikle HbA1c hedef değerlerine yakın olanhastalarda, günde üç kez ana yemeklerden 1-30 dakika önce 60 mg'dır. Bu dozile yeterli kan şekeri kontrolü sağlanamazsa günde üç kez 120 mg dozaçıkılabilir.

• Nateglinid maksimum dozu günde üç kez ana yemeklerden önce alınan 180mg'dır.

İlacın dozu, glukozile hemoglobin (HbA1c) ölçüm sonuçlarına göre ayarlanmalıdır. Yemek zamanındaki, DİANİDE'nin başlıca terapötik etkisi HbA1c düzeylerine katkıdabulunan kan şekeri yükselmesini azaltmak olduğundan bu ilaca alınan terapötik cevap,yemekten sonraki 1 -2 saat içerisinde yapılacak ölçümlerle de izlenebilir.

Klinik çalışmalar sırasında nateglinid, genellikle kahvaltı, öğle veya akşam yemeğinden önce olmak üzere, yemeklerden önce kullanılmıştır.

Uygulama şekli:

DİANİDE yemeklerden önce alınmalıdır. Genellikle yemekten hemen (1 dakika) önce alınır ama yemekten önceki yarım saat içerisinde alınması da mümkündür.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

Böbrek yetmezliği:

Hafif ila orta dereceli böbrek yetmezliği olan hastalarda herhangi bir doz ayarlaması gerekli değildir. Diyaliz hastalarında nateglinidin Cmaks değerinde %49'luk bir azalmaolmakla birlikte, orta ila şiddetli böbrek yetmezliği (kreatinin klirensi 15-50 ml/dk) olandiyabetik hastalarda sistematik yararlanımve yarılanma ömrü, hemodiyalizgerektirenböbrek hastalarında sağlıklı gönüllüler ile benzer bulunmuştur. Bu popülasyondagüvenlilik tehlikeye girmemekle birlikte düşük Cmaks değeri göz önündebulundurulduğunda doz ayarlaması gerekli olabilir (bkz.Bölüm 5.2).

Karaciğer yetmezliği:

Hafif-orta şiddette karaciğer hastalığı olan vakalarda doz ayarlanmasına ihtiyaç yoktur. Şiddetli karaciğer yetmezliği olan hastalar çalışılmamış olduğundan nateglinid bugrupta kontrendikedir (bkz. Bölüm 5.2).

Pediyatrik popülasyon:

DİANİDE'in 18 yaşın altındaki hastalarda kullanımına ilişkin veri bulunmamaktadır ve bu nedenle bu yaş grubunda kullanımı önerilmemektedir (bkz. Bölüm 5.2).

Geriyatrik popülasyon:

75 yaş üzeri hastalarda klinik deneyim sınırlıdır (bkz. Bölüm 5.2).

4.3. Kontrendikasyonlar

DİANİDE aşağıdaki hastalarda kontrendikedir:

- Etkin madde ya da yardımcı maddelerden herhangi birine karşı aşırı duyarlılığıolanlar,

- Tip I diabetes mellitusta (C-peptid negatif),

- Komanın eşlik ettiği veya etmediği diyabetik ketoasidoz

- Şiddetli karaciğer bozukluğu

- Gebeler ve bebeğini emziren anneler (bkz. Bölüm 4.6)

4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

Diğer insülin salgılatıcılar gibi DİANİDE de hipoglisemi yapabilir.

Diyet ve egzersiz tedavisi altında olan tip 2 diyabet hastalarında ve oral antidiyabetik kullananlarda hipoglisemi gelişebildiği gözlemlenmiştir. (bkz: Bölüm 4.8). Beslenmeyetersizliği olan hastalar, ileriki yaştaki hastalar ve adrenal ya da hipofiz yetmezliği yada ciddi böbrek yetmezliği olanlar bu tedavilerin glukoz düşürücü etkilerine etkilerinekarşı daha duyarlıdır. Zorlu fiziksel egzersiz veya alkol alınması, tip 2 diyabetlilerdekihipoglisemi riskini artıran faktörlerdir .

Başlangıç HbA1c değeri terapötik düzeylere yakın olan hastalarda (HbA1c < %7.5) hipoglisemi semptomları (kan glukoz düzeyleri ile doğrulanmamıştır) gözlenmiştir.

Monoterapi ile karşılaştırıldığında metforminle kombinasyon artmış hipoglisemi riski ile ilişkilendirilmiştir.

Diğer oral antidiyabetiklerle birlikte kullanılması, hipoglisemi riskini artırabilir. Beta-blokör kullanan hastalarda hipoglisemi geliştiğinin fark edilmesi, zor olabilir.

Herhangi bir oral anti-diyabetik ilaç ile stabilize olan bir hasta ateş, travma, enfeksiyon veya cerrahi girişim gibi bir strese maruz kaldığında glisemik kontrolde kayıpyaşanabilir. Bu gibi zamanlarda oral anti-diyabetik tedavinin durdurulması ve butedavinin geçici olarak insülin ile değiştirilmesi gerekebilir.

Tabletler, laktoz içerir. Nadir kalıtımsal galaktoz intoleransı, Lapp laktoz yetmezliği veya glikoz-galaktoz malabsorpsiyon problemi olan hastaların bu ilacı kullanmamalarıgerekir.

Bu tıbbi ürün her dozunda 1 mmol'den (23 mg) daha az sodyum ihtiva eder; yani esasında “sodyum içermez”.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler

Nateglinid, orta düzeyde karaciğer yetmezliği olan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır.

Şiddetli karaciğer yetmezliği olanlarda ya da çocuklar ve ergenlerde klinik çalışmalar gerçekleştirilmemiştir. Dolayısıyla bu hasta gruplarında kullanılması önerilmemektedir.

Yardımcı madde uyarıları

- DİANİDE laktoz ihtiva eder. Nadir kalıtımsal galaktoz intoleransı, Lapp laktaz yetmezliği ya da glikoz-galaktoz malabsorpsiyon problemi olan hastaların bu ilacıkullanmamaları gerekir.

4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

Bir dizi tıbbi ürün glukoz metabolizmasını etkilemektedir ve bu nedenle olası etkileşimler hekim tarafından göz önünde bulundurulmalıdır:

Nateglinidin hipoglisemik etkisini güçlendirebilecek ajanlar: anjiyotensin dönüştürücü enzim inhibitörleri (ADE), steroid yapıda olmayan anti-enflamatuvar ajanlar,salisilatlar, monoamin oksidaz inhibitörleri, selektif olmayan beta-adrenerjik blokerajanlar ve anabolik hormonlar (örn. metandrostenolon).

Nateglinidin hipoglisemik etkisini azaltabilecek ajanlar: diüretikler, kortikosteroidler, beta2- agonistleri, somatropin, somatostatin analogları (örn. lanreotid, oktreotid),rifampin, fenitoin ve Sarı kantaron (St. John's wort).

Nateglinidin hipoglisemik etkisini güçlendiren veya azaltan bu tıbbi ürünler nateglinid kullanmakta olan hastalarda uygulandığında ya da kesildiğinde, hastalar glisemikkontroldeki olası bir değişiklik bakımından izlenmelidir.

In vitro ve in vivo deneylerden elde edilmiş veriler, nateglinidin ağırlıklı olarak CYP2C9 tarafından metabolize olduğunu, CYP3A4'ün ise daha düşük bir ölçüde sürecedahil olduğunu göstermektedir.

CYP2C9 inhibitörü olan sülfinpirazon ile yürütülen bir etkileşim çalışmasında sağlıklı gönüllülerde nateglinidin EAA değerinde orta dereceli bir artış gözlenmiş (~%28),Cmaks ve eliminasyon yarılanma ömürlerinde ise bir değişiklik olmamıştır. NateglinidCYP2C9 inhibitörleriyle birlikte kullanıldığında, daha uzun süreli bir etki görülmesi veolası bir hipoglisemi riski olasılık dışı bırakılamamaktadır.

Nateglinid, CYP2C9'un diğer güçlü inhibitörleri (örn., flukonazol, gemfıbrozil veya sülfinpirazon) ile birlikte ya da CYP2C9'u zayıf metabolize ettiği bilinen hastalardauygulanırken özellikle dikkat edilmesi önerilmektedir.

İn vivo koşullarda bir 3A4 inhibitörü ile etkileşim çalışmaları gerçekleştirilmemiştir.

İn vivo koşullarda CYP2C9 ve CYP3A4 ile metabolize olan tıbbi ürünlerin farmakokinetiği üzerinde nateglinidin klinik bakımdan önem arz eden bir etkisibulunmamaktadır. Varfarin (bir CYP3A4 ve CYP2C9 substratı), diklofenak (birCYP2C9 substratı) ve digoksinin farmakokinetiği, eşzamanlı nategliniduygulamasından etkilenmemiştir. Bunun tersi durumda da söz konusu bu tıbbi ürünlerin,nateglinidin farmakokinetiği üzerinde bir etkisi olmamıştır. Dolayısıyla, DİANİDE ilebir arada uygulamada digoksin, varfarin veya CYP2C9 ya da CYP3A4 substratları olandiğer ilaçlar için dozaj ayarlaması gerekli değildir. Benzer şekilde, nateglinidinmetformin veya glibenklamid gibi diğer antidiyabetik ajanlarla klinik olarak anlamlıherhangi bir farmakokinetik etkileşimi olmamıştır.

Nateglinid, in vitro çalışmalarda protein displasmanı açısından düşük bir potansiyel göstermiştir

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler

Özel popülasyonlarla ilişkili olarak herhangi bir etkileşim çalışması bulunmamaktadır.

Pediyatrik popülasyon

Pediyatrik popülasyonlara ilişkin etkileşim çalışması bulunmamaktadır.

4.6. Gebelik ve laktasyonGenel tavsiye

Gebelik kategorisi: C

Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)

Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlarda etkili bir doğum kontrol yöntemi kullanılması tavsiye edilir.

Gebelik dönemi

DİANİDE'in gebe kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri mevcut değildir.

Hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalar üreme toksisitesinin bulunduğunu göstermiştir (bkz. Bölüm 5.3). İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.

DİANİDE gerekli olmadıkça gebelik döneminde kullanılmamalıdır.

Gebe kadınlarda deneyim bulunmamaktadır, bu nedenle nateglinidin gebe kadınlardaki ilaç emniyeti değerlendirilememiştir. Diğer oral antidiyabetik ilaçlar gibi DİANİDE de,gebelik sırasında kullanılmamalıdır.

Laktasyon dönemi

Emzirme dönemindeki sıçanlarda oral yoldan uygulanan nateglinid süte geçmiştir. İnsanlarda nateglinidin anne sütü ile atılıp atılmadığı bilinmemekle birlikte, annesütüyle beslenen bebeklerde hipoglisemi gelişme potansiyeli bulunmaktadır ve bunedenle emziren anneler nateglinid kullanmamalıdır.

Üreme yeteneği /Fertilite

Klinik öncesi veriler, üreme toksisitesi modellerinde elde edilen sonuçlara göre insanlar için özel bir tehlikenin söz konusu olmadığını göstermiştir (bkz. Bölüm 5.3)

4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

Nateglinidin araç ve makine kullanma becerisi üzerindeki etkisi üzerine çalışılmamıştır. Hastalara, araç veya makine kullanırken hipoglisemi gelişmemesi için gerekli önlemlerialmaları önerilmelidir. Bu durum özellikle hipoglisemi belirtilerinin yeterince veya hiçfarkında olmayan ya da sıkça hipoglisemi vakaları yaşayan hastalar için önemlidir Butarz sorunları olan hastalarda araç kullanımının uygunluğu değerlendirilmelidir.

4.8. İstenmeyen etkiler

Nateglinid ve diğer hipoglisemik ajanlarla elde edilen deneyime dayanılarak, aşağıdaki istenmeyen etkiler görülmüştür. Sıklıklar şu şekilde tanımlanmaktadır:

Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1000 ila <1/100); seyrek (>1/10.000 ila <1/1000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerdenhareketle tahmin edilemiyor).

Metabolizma ve beslenme hastalıkları

Yaygın: Hipoglisemi

Diğer anti-diyabetik ajanlarda olduğu gibi, nateglinidin uygulamsından sonra hipoglisemiyi akla getiren semptomlar gözlenmiştir. Bu semptomlar terleme,titremei, sersemlik hali, iştah artışı, çarpıntı, bulantı, yorgunluk ve güçsüzlüğüiçermiştir. Bu semptomlar genellikle hafif şiddette olmuş ve gerektiğindekarbonhidrat alınarak kolaylıkla kontrol altına alınabilmiştir. Tamamlanan klinikçalışmalarda hipoglisemi semptomları nateglinid monoterapisi ile %10,4,nateglinid + metformin kombinasyonu ile %14,5 tek başına metformin ile%6,9,tek başına glibenklamid ile %19,8 ve plasebok ile %4,1 oranında bildirilmiştir.

Bağışıklık sistemi hastalıkları

Seyrek: Deri döküntüsü, kaşıntı ve ürtiker gibi aşırı duyarlılık reaksiyonları

Gastrointestinal hastalıklar:

Yaygın: Karın ağrısı, ishal, hazımsızlık, mide bulantısı Yaygın olmayan: Kusma

Hepato-bilier hastalıkları

Seyrek: Karaciğer enzimlerinde yükselmeler.

Diğer istenmeyen etkiler Pazarlama sonrası deneyim:

Pazarlama sonrası deneyim sırasında, deri döküntüsü, kaşıntı ve ürtiker gibi çok nadir aşırı duyarlılık vakaları bildirilmiştir. Benzer şekilde, sarılık, kolestatik hepatit veyüksek karaciğer enzimleri vakaları da bildirilmiş ve çok nadir olarak eritem multiformgözlenmiştir.

Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması


Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarakizlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli adversreaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir

(www.titck.gov.tr;[email protected]. Doz aımı ve tedavisi

Bir klinik çalışmada hastalar 7 gün boyunca gittikçe artarak günde 720 miligrama kadar yükselen dozlarda Nateglinid kullanmışlar ve bu dozu iyi tolere etmişlerdir. Klinikçalışmalarda, Nateglinid doz aşımıyla hiç karşılaşılmamıştır. Ancak olası bir aşırı dozglukoz düzeyini düşürücü etki oluşması ve bununla birlikte hipoglisemi semptomlarınıngelişmesiyle sonuçlanabilir.

Tedavi

Bilinç kaybının veya nörolojik bulguların eşlik etmediği hipoglisemi semptomları, oral glukoz kullanılarak ve pozolojide ve/veya yemek saatlerinde gerekli değişiklikleryapılarak tedavi edilmelidir. Koma, kriz veya diğer nörolojik semptomlarla birliktegelişen şiddetli hipoglisemi reaksiyonları, intravenöz glukoz verilerek tedaviedilmelidir. Nateglinid, plazma proteinlerine yüksek oranda bağlı bulunduğundandiyaliz, ilacın kandan uzaklaştırılması amacıyla kullanılabilecek, etkili bir yöntemdeğilidir.

5. FARMAKOLOJIK ÖZELLIKLER5.1. Farmakodinamik özellikler

Farmakoterapötik grup: Kan şekerini düşüren diğer ilaçlar, insülinler hariç.

ATC kodu : A10BX03

Nateglinid, kimyasal ve farmakolojik bakımdan diğer antidiyabetiklerden farklı olan bir aminoasit (fenilalanin) türevidir. Nateglinid hızlı ve kısa etkili oral bir insülinsalgılatıcısıdır. Etkisi, pankreas adacıklarında fonksiyon gösteren beta hücrelerebağlıdır.

Erken faz insülin salgılanması, normal glisemi kontrolünün devam ettirilmesini sağlayan bir mekanizmadır. Nateglinid, yemekten önce alındığında, tip 2 diyabethastalarında ortadan kalkmış olan, erken veya ilk faz insülin salgılanmasını yenidensağlar. bu da öğün sonrası glukoz ve HbAlc'de azalma ile sonuçlanır.

Nateglinid, beta hücresi membranındaki ATP'ye bağımlı potasyum kanallarını onu diğer sülfonilüre reseptörü ligantlarından ayırt eden özelliklerle kapatır. Bu durum betahücresinde depolarizasyona neden olur ve kalsiyum kanallarında bir açılma meydanagelir. Bunun sonucunda ortaya çıkan içe kalsiyum akışı insülin salgılanmasını artırır.Elektrofizyolojik çalışmalar, nateglinidin kardiyovasküler K+ATP kanalları ilekarşılaştırıldığında pankreatik beta hücresine 45-300 kat daha yüksek seçiciliğininbulunduğunu göstermektedir.

Tip 2 diyabet hastalarında öğüne insülinotropik yanıt, nateglinidin oral dozundan sonraki ilk 15 dakika içinde ortaya çıkmaktadır. Bu durum, tüm öğün periyodu süresincekanda glukoz düşürme etkisine yol açmaktadır. İnsülin düzeyleri 3-4 saat içerisindebazal değerlere dönerek öğün sonrası hiperinsülinemiyi azaltmaktadır.

Pankreas beta-hücrelerinden nateglinid etkisiyle gerçekleşen insülin salgılanması, kan glukoz düzeylerine duyarlıdır; yani kan glukoz düzeyleri düştükçe salgılanan insülinmiktarı da azalmaktadır. Bunun aksine, yiyecek ya da glukoz infüzyonu ile bir aradauygulanması insülin salgılanmasında artış ile sonuçlanmaktadır.

Temelde açlık plazma glukozunu etkileyen metformin ile kombine kullanıldığında nateglinidin HbA1c üzerindeki etkisi, iki ajanın tek başlarına uygulanmasına kıyaslaaditiftir.

Monoterapide nateglinidin etkililiği metformine göre daha düşük bulunmuştur (HbA1c değerindeki azalma (%) günde üç kez metformin 500 mg monoterapisi ile: -1,23 [%95GA: -1,48; -0,99]; günde üç kez nateglinide 120 mg monoterapisi ile -0,90 [%95 GA: -1,14; -0,66]).

Metformin ile kombinasyonda nateglinidin etkililiği, üstünlük tasarımı kullanılarak, 262 hastanın yer aldığı 6 aylık, randomize, çift kör bir çalışmada metformine ek gliklazidkombinasyonuyla karşılaştırılmıştır. HbA1c değerinde başlangıçtaki değerden azalmametformine ek nateglinid grubunda -%0,41 iken metformine ek gliklazid grubunda -%0,57 bulunmuştur (fark %0,17, [%95 GA -0,03, 0,36]). Her iki tedavi de iyi tolereedilmiştir.

Nateglinid ile sonuç çalışması gerçekleştirilmemiştir; bu nedenle uzun vadede glisemik kontroldeki düzelme ile ilişkili faydalar gösterilmemiştir.

5.2. Farmakokinetik özelliklerGenel Özellikler:

Emilim:


Nateglinid tabletlerinin yemekten önce alınmasını takiben nateglinid, hızla emilerek genellikle 1 saatten daha kısa bir süre içerisinde ortalama pik ilaç konsantrasyonunaulaşmaktadır. Nateglinid oral çözeltiden, hızla ve neredeyse tamamen (>%90)emilmektedir. Mutlak oral biyoyararlanım oranının %72 olduğu hesaplanmıştır. Birhafta süreyle üç öğünden önce 60 ila 240 mg doz aralığında nateglinid verilen tip 2diyabet hastalarında nateglinid, gerek EAA gerekse Cmaks için doğrusalfarmakokinetik göstermiştir, ve tmaks değeri dozdan bağımsız olmuştur.

Dağılım:


Nateglinidin, intravenöz veriler göz önünde tutularak hesaplanan, kararlı plazma düzeylerindeki dağılım hacminin, yaklaşık 10 litre olduğu bulunmuştur.

In-vitro

çalışmalar nateglinidin, öncelikle albümin ve daha az olarak alfa-1 asit glikoproteinolmak üzere serum proteinlerine yüksek oranda (%97-99) bağlandığını göstermiştir. Bubağlanmanın derecesi, 0.1-10 mikrogram DİANİDE/ mL içinde, ilaçkonsantrasyonundan bağımsızdır.

Biyotransformasyon:


Nateglinid büyük oranda metabolize edilmektedir. İnsanlarda bulunan ana metabolitler, izopropil yan zincirinin metin karbon ya da metil gruplarının biri üzerindehidroksilasyonu sonucu ortaya çıkmaktadır; ana metabolitlerin aktivitesi nategliniddensırasıyla 5-6 ve 3 kat daha zayıftır. Tanımlanan minör metabolitler nateglinidin bir diol,bir izopropen ve açil glukuronidi/glukuronidleridir. Sadece izopropen minör metabolitiaktiviteye sahiptir ki bu aktivite neredeyse nateglinidinki kadar güçlüdür. Gerek in vitrogerekse in vivo deneylerden elde edilen veriler, nateglinidin büyük oranda CYP2C9tarafından metabolize olduğunu, CYP3A4'ün ise daha düşük bir düzeyde sürece dahilolduğunu göstermektedir.

Eliminasyon:


Nateglinid ve metabolitleri, vücuttan hızla ve tamamen atılmaktadır. [14C] nateglinidin büyük bölümü idrarla (%83'ü), bir diğer %10'luk bölümü dışkıyla vücuttan atılır.Uygulanan [14C] nateglinidin yaklaşık %75'i dozdan sonraki altı saat içinde idrardatespit edilmektedir. Uygulanan dozun yaklaşık %6-16'sı idrara değişmemiş ilaç olarakatılmıştır. Gönüllülerin ve tip 2 diyabet hastalarının katıldığı bütün çalışmalardanateglinidin plazma konsantrasyonları hızla azalmış ve eliminasyon yarı-ömrü ortalama

1,5 saat olmuştur. Kısa eliminasyon yarıömrüne uygun olarak, günde 3 defa 240miligrama kadar çıkan dozlar kullanıldığında nateglinid birikmemektedir.

Doğrusallık/Doğrusal olmayan durum:


1 hafta boyunca her yemekten önce 120-240 mg arasında nateglinid tip 2 diyabet vakalarındaki nateglinid farmakokinetiğinin, hem EAA hem Cmax değerleri bakımındanlineer karakter taşıdığı ve maksimal plazma konsantrasyonlarına ulaşılması için geçensürenin (tmax), doza bağlı olarak değişmediği görülmüştür.

Besinlerin etkisi:


Yemeklerden sonra verilmesi, nateglinidin emilme derecesini (EAA değerini) etkilemez. Ancak cmax değerinde azalma ve doruk plazma konsantrasyon süresi ilekarakterize emilim hızında gecikme meydana gelir, tmax değeri uzar. Bu nedenleDİANİDE'in yemekten önce alınması önerilmektedir. İlaç genellikle, yemekten önceki1 dakika içerisinde alınır ama yemekten önceki 30 dakika içerisinde de alınabilir.

Hastalardaki karakteristik özellikler

Yaşlılarda:


Yaş, nateglinidin farmakokinetiğini etkilememiştir.

Cinsiyet:

Kadın ve erkekler arasında nateglinidin farmakokinetik özellikleri açısından klinik olarak anlamlı herhangi bir fark gözlenmemiştir. Dolayısıyla, cinsiyete dayananherhangi bir doz ayarlaması gerekli değildir.

Karaciğer bozukluğu: H

afif ila orta şiddette hepatik bozukluk görülen diyabetli olmayan gönüllülerde nateglinidin sistemik yararlanımı ve yarılanma ömrü, sağlıklı gönüllülerekıyasla klinik olarak belirgin bir derecede fark göstermemiştir.

Böbrek yetmezliği:5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri

Klinik dışı veriler; güvenlilik farmakolojisi, tekrarlı doz toksisitesi, genotoksisite karsinojenik potansiyel ve fertilite ve post-natal gelişime toksisiteden oluşan standartçalışmalara dayanılarak insanlar için özel bir tehlike ortaya koymamaktadır.Nateglinidin sıçanlarda teratojenik olmadığı belirlenmiştir. Tavşanlarda embriyonikgelişme olumsuz etkilenmiştir. 300 ve 500 mg/kg (nateglinidin, günde üç kezöğünlerden önce alınan 180 mg şeklindeki maksimum önerilen dozu ile insandakiterapötik maruziyetinyaklaşık 24 ve 28 katı) dozlarında safra kesesi agenezisi veyaküçük safra kesesi insidansı artarken aynı etki 150 mg/kg dozunda (nateglinidin gündeüç kez öğünlerden önce alınan 180 mg şeklindeki maksimum önerilen dozu terapötikmaruziyetin yaklaşık 17 katı) görülmemiştir.

6. FARMASOTIK ÖZELLİKLER6.1 Yardımcı maddelerin listesi

Mikrokristalin selüloz pH 101 Laktoz monohidrat (inek sütü kaynaklı)

Povidon K30 Kroskarmelloz sodyumKolloidal anhidrus, SilikaMagnezyum stearatOpadry yellow 03F220024*

*HPMC 2910, Titanyum dioksit (E171), Sarı demir oksit(E172), Macragol/PEG, Talk

6.2 Geçimsizlikler

Bilinen herhangi bir geçimsizliği bulunmamaktadır.

6.3Raf ömrü

24 ay

6.4 Saklamaya yönelik özel tedbirler

25°C'nin altında oda sıcaklığında saklayınız.

Orijinal ambalajında saklayınız.

6.5 Ambalajın niteliği ve içeriği

Kutuda, Şeffaf PVC/PVDC - Aluminyum folyo blisterde 84 film tablet.

6.6 Beeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler

Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmelik”lerine uygun olarak imhaedilmelidir.

7. RUHSAT SAHİBİ

Humanis Sağlık A.Ş.

Bağcılar-İstanbul

8. RUHSAT NUMARASI

2016/33

9. İLK RUHSAT TARİHİ/RUHSAT YENİLEME TARİHİ

İlk ruhsat tarihi: 28.01.2016 Ruhsat yenileme tarihi:

10. KÜB'ÜN YENİLENMETARİHİ

İlaç Bilgileri

Dianide 180 Mg Film Tablet

Etken Maddesi: Nateglinid

Pdf olarak göster

Kullanma talimatı ve kısa ürün bilgileri

  • Dianide 180 Mg Film Tablet - KUB
  • Dianide 180 Mg Film Tablet - KT
  • Google Reklamları

    Ana Sayfa | Hakkımızda | İlaçlar | İlaç Ara | İlaç Firmaları | Gizlilik | Bize Ulaşın

    Telif Hakkı 2008-2024 © İlaç Prospektüsü. Tüm Hakları Saklıdır.
    Uyarı: Sitemizde yayınladığımız ilaç bilgileri ile doktora danışmadan kesinlikle ilaç kullanmayınız!
    Aksi halde doğabilecek sağlık sorunlarından ilacprospektusu.com sorumlu tutulamaz.